Namaz Vakitleri

27 Cemâziye'l-Âhir 1446
28 Aralık 2024
İmsak
06:49
Güneş
08:21
Öğle
13:11
İkindi
15:29
Akşam
17:50
Yatsı
19:17
Detaylı Arama

Kıymetini Bilemediğimiz İmkânlar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

26 Ramazan 1411 / 11.04.1991
Coburg Camii Melbourne/ Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Allah-u Teàlâ’nın Lütfu ve Keremi, Üç Aylar Geliyor, Kur’an-ı Kerim’in Tesiri, Cuma Gecesi ve Günü, Allah Duaları Kabul Eder, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Kıymetini Bilemediğimiz İmkânlar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

26 Ramazan 1411 / 11.04.1991
Coburg Camii Melbourne/ Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Allah-u Teàlâ’nın Lütfu ve Keremi, Üç Aylar Geliyor, Kur’an-ı Kerim’in Tesiri, Cuma Gecesi ve Günü, Allah Duaları Kabul Eder, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

es-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ ve-senedinâ ve mededinâes-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ ve-senedinâ ve mededinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba'd: Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd:

Ramazan'ın teravihlerini kıla kıla ihya edenlerin ne kadar büyük mükâfata ereceğiniRamazan'ın teravihlerini kıla kıla ihya edenlerin ne kadar büyük mükâfata ereceğini daha önce bir hadîs-i şerîfte okumuştuk. Bir kurnazlık, ipucu örneğimiz... Mesela birisine bir oyun ettiniz.daha önce bir hadîs-i şerîfte okumuştuk.

Bir kurnazlık, ipucu örneğimiz... Mesela birisine bir oyun ettiniz.
Rica ettiniz, akşam evinize iftara çağırdınız. "Gel camiye gidelim." dediniz. Camiye giden bir insan değildi.Rica ettiniz, akşam evinize iftara çağırdınız. "Gel camiye gidelim." dediniz. Camiye giden bir insan değildi. Onu camiye siz getirdiniz. Camiye gelesine sebep olduğunuz insanın kazandığı sevap onun.Onu camiye siz getirdiniz. Camiye gelesine sebep olduğunuz insanın kazandığı sevap onun. O sevap kazanır ama onu siz getirdiniz diye onun sevabının bir kopyası, bir misli de sizin defterinize yazılır.O sevap kazanır ama onu siz getirdiniz diye onun sevabının bir kopyası, bir misli de sizin defterinize yazılır. Bir insanın camiye gelmesine sebep oldunuz mu bu sefer bir kurnazlık yapmış oluyorsunuz,Bir insanın camiye gelmesine sebep oldunuz mu bu sefer bir kurnazlık yapmış oluyorsunuz, iki kat sevap kazanmış gibi oluyorsunuz. Eğer çocuğunuz delikanlıdır, kahveye gidiyor, iki kat sevap kazanmış gibi oluyorsunuz. Eğer çocuğunuz delikanlıdır, kahveye gidiyor, camiye gelmiyor filan ise bir politika yaptınız, rica ettiniz, gönül yaptınız onu getirdiniz;camiye gelmiyor filan ise bir politika yaptınız, rica ettiniz, gönül yaptınız onu getirdiniz; onun sevabını alırsınız. Hanım; "Ben evde durayım, bulaşıkları yıkayayım." onun sevabını alırsınız. Hanım; "Ben evde durayım, bulaşıkları yıkayayım." Hanım, bulaşıkları gelince ben yıkayacağım, hiç korkma. Bu sefer ben yıkayacağım, seve seve yıkayacağım.Hanım, bulaşıkları gelince ben yıkayacağım, hiç korkma. Bu sefer ben yıkayacağım, seve seve yıkayacağım. Kılıbıklık yapacağım, kılıbıklığımı da ilan edeceğim mühim değil. Yeter ki sen camiye gel. Hadi bakalım.Kılıbıklık yapacağım, kılıbıklığımı da ilan edeceğim mühim değil. Yeter ki sen camiye gel. Hadi bakalım. Hanımını getirseniz sevabını alırsınız. Cuma namazlarında hocalar söyle ama izah edilmiyor. Hanımını getirseniz sevabını alırsınız. Cuma namazlarında hocalar söyle ama izah edilmiyor.

Ed-dêllü alel-hayri kefâilihi. Ed-dêllü alel-hayri kefâilihi.

Bir hayır yapmaya aracı, vasıta, sebep olan insan onu yapmış gibi sevap kazanır.Bir hayır yapmaya aracı, vasıta, sebep olan insan onu yapmış gibi sevap kazanır. Hatta niyet eden insan yapamasa bile sevap kazanır. Mesela siz bu gün dediniz ki: Hatta niyet eden insan yapamasa bile sevap kazanır. Mesela siz bu gün dediniz ki: "Ben bu hocanın dediği kurnazlığı uygulayayım, yarın falanca arkadaşı getireyim." "Ben bu hocanın dediği kurnazlığı uygulayayım, yarın falanca arkadaşı getireyim." Ama onun bir içi varmış gelemedi.Ama onun bir içi varmış gelemedi. Siz niyet ettiniz ya; yapamadığınız halde niyet ettiğiniz için bile sevap alıyorsunuz.Siz niyet ettiniz ya; yapamadığınız halde niyet ettiğiniz için bile sevap alıyorsunuz. Onun niçin niyet etmenin parası pulu yok, vergisi yok, zor değil, kolay.Onun niçin niyet etmenin parası pulu yok, vergisi yok, zor değil, kolay. Sadede insanın zihnini Allah'ın yoluna yorması, düşünmesi. Niyet etseniz bile sevap var.Sadede insanın zihnini Allah'ın yoluna yorması, düşünmesi. Niyet etseniz bile sevap var. Niyetinizi başarırsanız 1'den 10'a, 10'dan 70'e, 70'den 700'e kat kat sevaplar var.Niyetinizi başarırsanız 1'den 10'a, 10'dan 70'e, 70'den 700'e kat kat sevaplar var. Sadece kendi sevabınızla yetinmeyin, başka sevapları da toplamaya gayret edin.Sadece kendi sevabınızla yetinmeyin, başka sevapları da toplamaya gayret edin. Allah sevabınızı çok etsin. Allah sevabınızı çok etsin.

Bir kul bir hayırlı işi yapmaya niyet ettiği zaman;Bir kul bir hayırlı işi yapmaya niyet ettiği zaman; hayırlı, sevaplı, Allah'ın rızasına uygun güzel bir iş yapmaya niyet ettiği zaman yaparsa bire bir [misli, bazen bire on misli,hayırlı, sevaplı, Allah'ın rızasına uygun güzel bir iş yapmaya niyet ettiği zaman yaparsa bire bir [misli, bazen bire on misli, bazen bire] on mislinden de fazla 70 misli mükafatlandırıyor. Bazen 700 misli mükâfatlandırılıyor,bazen bire] on mislinden de fazla 70 misli mükafatlandırıyor. Bazen 700 misli mükâfatlandırılıyor, bazen de 700'den de fazla mükâfatlandırıyor.bazen de 700'den de fazla mükâfatlandırıyor. Bu yapılan güzel işin yapılışındaki güzelliğe, o işin yapılmasındaki sonucun genişliğine göre değişir.Bu yapılan güzel işin yapılışındaki güzelliğe, o işin yapılmasındaki sonucun genişliğine göre değişir. Yapan insanın kalbinin pırıl pırıl pâk olmasına, aklının, niyetinin temiz olmasına göre değişir. Yapan insanın kalbinin pırıl pırıl pâk olmasına, aklının, niyetinin temiz olmasına göre değişir.

Yapamazsa, niyet ettiği halde yapamazsa? Yapamazsa, niyet ettiği halde yapamazsa?

Mani çıktı yapamadı, o zaman da yine mükâfat veriyor çünkü niyetlendi.Mani çıktı yapamadı, o zaman da yine mükâfat veriyor çünkü niyetlendi. "Yarın ben hasta ziyaret edeyim." dedi ama misafiri geldi hasta ziyaretine gidemedi."Yarın ben hasta ziyaret edeyim." dedi ama misafiri geldi hasta ziyaretine gidemedi. Hasta ziyaretine gitmiş gibi, niyet etti diye Allah o sevabı veriyor ona.Hasta ziyaretine gitmiş gibi, niyet etti diye Allah o sevabı veriyor ona. Niyet eder de yapamazsa sırf niyetinden dolayı yine sevap alıyor.Niyet eder de yapamazsa sırf niyetinden dolayı yine sevap alıyor. Niyet ettiğini yapabilirse bire on, bire 70, bire 700, artık kalite kalite... Niyet ettiğini yapabilirse bire on, bire 70, bire 700, artık kalite kalite...

Hani, "Bir kumaşın metresi kaç dolardır? desem size gülersiniz bana.Hani, "Bir kumaşın metresi kaç dolardır? desem size gülersiniz bana. Hocam kumaş var metresi 2$, kumaş var metresi 20$, kumaş var metresi 200$ dersiniz.Hocam kumaş var metresi 2$, kumaş var metresi 20$, kumaş var metresi 200$ dersiniz. Yani kalite farkıdır bu. İbadetlerde de kalite farkı olduğundan sevaplar değişiyor. Yani kalite farkıdır bu. İbadetlerde de kalite farkı olduğundan sevaplar değişiyor.

Sonra başka misal. Bir burada namaz kılıyoruz Allah sevap veriyor namaza.Sonra başka misal. Bir burada namaz kılıyoruz Allah sevap veriyor namaza. Evde namaz kılıyor insan yine sevap veriyor ama ne kadar? Evde namaz kılıyor insan yine sevap veriyor ama ne kadar?

Evdekine verdiğinin camide 27 kat fazlasını veriyor.Evdekine verdiğinin camide 27 kat fazlasını veriyor. Namazı camide kıldım diye 27 kat fazla sevap alıyorsunuz burada.Namazı camide kıldım diye 27 kat fazla sevap alıyorsunuz burada. Onun için ben bu akşam biraz keyfim yerinde olduğu için şaka yapacağım arkadaşlarıma.Onun için ben bu akşam biraz keyfim yerinde olduğu için şaka yapacağım arkadaşlarıma. Bu hacı hanım kardeşlerimize ceza yazacağız hepsine, içerdeki hacı hanımlara.Bu hacı hanım kardeşlerimize ceza yazacağız hepsine, içerdeki hacı hanımlara. Herhalde sözlerimiz oraya televizyondan naklen gidiyordur. Hepsine ceza yazacağız. Herhalde sözlerimiz oraya televizyondan naklen gidiyordur. Hepsine ceza yazacağız. Onlara biz bu koca yeri verdik kendimiz bu daracık yere sığdık yani onlar rahat etsinler,Onlara biz bu koca yeri verdik kendimiz bu daracık yere sığdık yani onlar rahat etsinler, camiye çok gelsinler, İslâm'ı öğrensinler, sevapları kazansınlar diye...camiye çok gelsinler, İslâm'ı öğrensinler, sevapları kazansınlar diye... Bu Ramazan'da orayı dolduramadılar. İlk günler biraz çok oldu ondan sonra biraz az oldu.Bu Ramazan'da orayı dolduramadılar. İlk günler biraz çok oldu ondan sonra biraz az oldu. Yine geldiler ama ne kadar geldiğini ne kadar gelmediğini Allah biliyor. Biz tabii şaka yapıyoruz.Yine geldiler ama ne kadar geldiğini ne kadar gelmediğini Allah biliyor. Biz tabii şaka yapıyoruz. Allah ecirlerini çok versin, gelemeyenlerinde mazeretleri vardır.Allah ecirlerini çok versin, gelemeyenlerinde mazeretleri vardır. Kadınların evde işleri olur.Kadınların evde işleri olur. Kadının kocası hizmeti ibadettir, çocuğuna hizmeti ibadettir, çocuğunu doyurması,Kadının kocası hizmeti ibadettir, çocuğuna hizmeti ibadettir, çocuğunu doyurması, altını temizlemesi hepsi, hepsi sevaplıdır. Öyle şey demiyoruz da latife yapıyoruz yalnız. altını temizlemesi hepsi, hepsi sevaplıdır. Öyle şey demiyoruz da latife yapıyoruz yalnız.

Yalnız erkeğin evde namaz kılmasıyla burada namaz kılması [aynı değildir].Yalnız erkeğin evde namaz kılmasıyla burada namaz kılması [aynı değildir]. Birisi bana geldi dedi ki; "Hocam kusura bakma, ben sabahları sizin geldiğiniz mescide gelemiyorum,Birisi bana geldi dedi ki; "Hocam kusura bakma, ben sabahları sizin geldiğiniz mescide gelemiyorum, beraber namaz kılamıyoruz, evde kılıyorum.beraber namaz kılamıyoruz, evde kılıyorum. Evde imamlık yapıyorum, bizim çoluk çocukta namaz kılmış oluyor.Evde imamlık yapıyorum, bizim çoluk çocukta namaz kılmış oluyor. Hanım çoluk çocuk namaz kılmış oluyor." İyi ama camiye gelirsen sevap 27 kat fazla.Hanım çoluk çocuk namaz kılmış oluyor." İyi ama camiye gelirsen sevap 27 kat fazla. Sonra camiye attığın her adım için bir derece, bir hasene veriyor Allah.Sonra camiye attığın her adım için bir derece, bir hasene veriyor Allah. Her adım için bir günah siliyor. Her adım için bir günah siliyor. Bir günah tırt düşüyor aşağıya, bir derece puan hop kazanılıyor her adım için.Bir günah tırt düşüyor aşağıya, bir derece puan hop kazanılıyor her adım için. Ne kadar uzaktan gelirse sevabı o kadar çok oluyor. İnşaallah. Yani hadîs-i şerîflerde böyle bildiriyor. Ne kadar uzaktan gelirse sevabı o kadar çok oluyor. İnşaallah. Yani hadîs-i şerîflerde böyle bildiriyor.

Burada namaz kılıyoruz, eğer Peygamber Efendimiz'in şehrine gitmiş olsaydık,Burada namaz kılıyoruz, eğer Peygamber Efendimiz'in şehrine gitmiş olsaydık, Medîne-i Münevvere'de Mescid-i Saadet'te namaz kılsaydık, hani hacca gidiliyor umreye gidiliyor ya. Medîne-i Münevvere'de Mescid-i Saadet'te namaz kılsaydık, hani hacca gidiliyor umreye gidiliyor ya.

Niye gidiyor bu insanlar? Bu kadar masraf yapıyorlar gidiyorlar, niye gidiyorlar? Niye gidiyor bu insanlar? Bu kadar masraf yapıyorlar gidiyorlar, niye gidiyorlar?

Peygamber Efendimiz'in mescidinde böyle avludan içeriye,Peygamber Efendimiz'in mescidinde böyle avludan içeriye, direkli kısma girerken yukarıya alın kısmına ecdadımız hadîs-i şerîfi yazmış ki;direkli kısma girerken yukarıya alın kısmına ecdadımız hadîs-i şerîfi yazmış ki; "Benim bu mescidimde kılınan bir namaz başka, "Benim bu mescidimde kılınan bir namaz başka, bunun dışındaki başka bir mescitte kılınan, dünyanın bir başka yerindekibunun dışındaki başka bir mescitte kılınan, dünyanın bir başka yerindeki herhangi bir diğer mescitte kılınan namazdan 1000 kat daha sevaplıdır." herhangi bir diğer mescitte kılınan namazdan 1000 kat daha sevaplıdır."

1000 kat! Sübhanallah! 1000 kat daha sevap oluyor, az değil.1000 kat! Sübhanallah! 1000 kat daha sevap oluyor, az değil. Tabii orada bir insan bir gün namaz kılsa 1000 gün olacak. Ne kadar büyük şeyler var maşaallah. Tabii orada bir insan bir gün namaz kılsa 1000 gün olacak. Ne kadar büyük şeyler var maşaallah.

"Yalnız Beytullah'ın, Kâbe'nin etrafındaki Mescid-i Haram müstesna." diyor Peygamber Efendimiz. Neden? "Yalnız Beytullah'ın, Kâbe'nin etrafındaki Mescid-i Haram müstesna." diyor Peygamber Efendimiz.

Neden?

Orası Beytullah, orası Kâbe'nin olduğu yer. Orada sevap 100 bin misli.Orası Beytullah, orası Kâbe'nin olduğu yer. Orada sevap 100 bin misli. Yani burada kılınan namaza göre orada 100 bin misli sevap fazla. Sübhanallah! Yani burada kılınan namaza göre orada 100 bin misli sevap fazla.

Sübhanallah!

Yani hepsi namaz ama Rabbimiz beldelerin şerefine göre nasıl sevabı arttırıyor.Yani hepsi namaz ama Rabbimiz beldelerin şerefine göre nasıl sevabı arttırıyor. Yapılan ibadetin yapıldığı yere göre nasıl arttırıyor.Yapılan ibadetin yapıldığı yere göre nasıl arttırıyor. Kişinin kalbine, aklına, gönlüne, nuruna, düşüncesindeki temizliğe göre nasıl değiştiriyor. Kişinin kalbine, aklına, gönlüne, nuruna, düşüncesindeki temizliğe göre nasıl değiştiriyor.

Bir hadîs-i şerîfte diyor ki; "İki insan camiye gelir, aynı namazı kılarlar.Bir hadîs-i şerîfte diyor ki; "İki insan camiye gelir, aynı namazı kılarlar. Birisi 1000 misli sevap alır gider, birisi, işte bir namaz kılmış olur o kadar." Birisi 1000 misli sevap alır gider, birisi, işte bir namaz kılmış olur o kadar." O da şuur ve zevk sahibi bir insanın sevabı çok oluyor.O da şuur ve zevk sahibi bir insanın sevabı çok oluyor. Yani şuurlu bir insan, edepli bir insan, derin müslüman, duygulu bir müslüman...Yani şuurlu bir insan, edepli bir insan, derin müslüman, duygulu bir müslüman... Ârif diyoruz böyle kimselere, olgun insan diyoruz. Onun namazı ötekisinden 1000 misli yüksek oluyor. Ârif diyoruz böyle kimselere, olgun insan diyoruz. Onun namazı ötekisinden 1000 misli yüksek oluyor.

İşte böyle sevabı çok olan bir mevsim geliyor her sene.İşte böyle sevabı çok olan bir mevsim geliyor her sene. Müslümanların üzerinde Allah her sene yazmış, nasip etmiş.Müslümanların üzerinde Allah her sene yazmış, nasip etmiş. Bir mevsim geliyor, Recep ayıyla beraber üç aylar geliyor.Bir mevsim geliyor, Recep ayıyla beraber üç aylar geliyor. Receb'in ilk gecesi Regaip gecesi, meleklerin ayaklara kalktığı gece,Receb'in ilk gecesi Regaip gecesi, meleklerin ayaklara kalktığı gece, sevapların çok olması dolayısıyla Regaib gecesi adını vermişler, yani rağbet edilecek,sevapların çok olması dolayısıyla Regaib gecesi adını vermişler, yani rağbet edilecek, mükafatların bol bol olduğu gece diye. mükafatların bol bol olduğu gece diye. O zamandan başlıyor olağanüstü, fevkalade nurlu,O zamandan başlıyor olağanüstü, fevkalade nurlu, fevkalade muhteşem mânevî ziyafetler o zamandan başlıyor.fevkalade muhteşem mânevî ziyafetler o zamandan başlıyor. Regaib gecesi geçiyor, Mirac gecesi [geliyor]. Peygamber Efendimiz Recep ayında Miraca çıkmış.Regaib gecesi geçiyor, Mirac gecesi [geliyor]. Peygamber Efendimiz Recep ayında Miraca çıkmış. Ne mübarek ay ki o aydaki füyûzâtın coşması, zirvesi Efendimiz Miraca,Ne mübarek ay ki o aydaki füyûzâtın coşması, zirvesi Efendimiz Miraca, nasip olmuş Miraca Receb'in 27'sinde çıkmış. Ondan sonra Berat gecesi geliyor.nasip olmuş Miraca Receb'in 27'sinde çıkmış. Ondan sonra Berat gecesi geliyor. Berat gecesi Şaban'ın ortasında; Leylete'n-nısfi min şa'bâne. Berat gecesi Şaban'ın ortasında;

Leylete'n-nısfi min şa'bâne.

"Arapların Benî Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanı Allah o gece âzat ediyor.""Arapların Benî Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanı Allah o gece âzat ediyor." Cehennemden âzat ediyor, affediyor, bağışlıyor. Ne mübarek bir gece!Cehennemden âzat ediyor, affediyor, bağışlıyor. Ne mübarek bir gece! Kulların kaderleri yazılıyor, başlarına gelecekler, rızıklar, ölecekler, yaşayacaklar,Kulların kaderleri yazılıyor, başlarına gelecekler, rızıklar, ölecekler, yaşayacaklar, hacca gidecekler, gitmeyecekler, kader, takdirât, mukadderât hepsi o gecede yazılıyor çiziliyor. hacca gidecekler, gitmeyecekler, kader, takdirât, mukadderât hepsi o gecede yazılıyor çiziliyor. Rızıklar, bolluklar, darlıklar, sıkıntılar, sevinçler yazılıyor. Rızıklar, bolluklar, darlıklar, sıkıntılar, sevinçler yazılıyor.

Ondan sonra bir Ramazan geliyor ki, bir Ramazan geliyor kiOndan sonra bir Ramazan geliyor ki, bir Ramazan geliyor ki insanlar Ramazan'ın kadrini kıymetini hakkıyla bilmiş olsalardıinsanlar Ramazan'ın kadrini kıymetini hakkıyla bilmiş olsalardı bütün senenin Ramazan olması için yalvarırlardı Allah'a.bütün senenin Ramazan olması için yalvarırlardı Allah'a. Temenni ederlerdi ki keşke hep, hep Ramazan olsa.Temenni ederlerdi ki keşke hep, hep Ramazan olsa. O kadar kıymetli bir ay; cennetin kapıları açılıyor, cehennemin kapıları kapanıyor,O kadar kıymetli bir ay; cennetin kapıları açılıyor, cehennemin kapıları kapanıyor, şeytanlar zincirlere vuruluyor, bağlanıyorlar azgınlık, şaşırtma yapamıyorlar.şeytanlar zincirlere vuruluyor, bağlanıyorlar azgınlık, şaşırtma yapamıyorlar. Sevaplar veriliyor, insanlar affoluyor,Sevaplar veriliyor, insanlar affoluyor, affoluyor affoluyor nihayet Ramazan'ın içinde bir geceye geliniyor ki: Leyletü'l-kadri. affoluyor affoluyor nihayet Ramazan'ın içinde bir geceye geliniyor ki: Leyletü'l-kadri.

Leyletü'l-kadri hayrun min elfi şehrin. "Bin aydan daha hayırlı olan bir gece." Leyletü'l-kadri hayrun min elfi şehrin. "Bin aydan daha hayırlı olan bir gece."

Bin aydan. Bin ayı 12'ye bölersek, bir senede 12 ay olduğuna göre 83 ediyor, 82 küsur.Bin aydan. Bin ayı 12'ye bölersek, bir senede 12 ay olduğuna göre 83 ediyor, 82 küsur. 83 yıllık gecesi gündüzü, çocukluğu ihtiyarlığı hepsi sanki yokmuş;83 yıllık gecesi gündüzü, çocukluğu ihtiyarlığı hepsi sanki yokmuş; gecesi yokmuş gibi, çocukluğu gafleti yokmuş gibi, ihtiyarlığı yokmuş gibigecesi yokmuş gibi, çocukluğu gafleti yokmuş gibi, ihtiyarlığı yokmuş gibi Allah bir gecede 83 yıllık ibadetin sevabını veriyor. Ne demek Kadir gecesi? Allah bir gecede 83 yıllık ibadetin sevabını veriyor.

Ne demek Kadir gecesi?

Kadir iki mânaya geliyor.Kadir iki mânaya geliyor. Bir kader ve takdir etmek mânasıyla ilgili yani Allah'ın mukadderâtının, takdirâtının,Bir kader ve takdir etmek mânasıyla ilgili yani Allah'ın mukadderâtının, takdirâtının, kaderin cilvelerinin şeyi ile ilgili gece. Bir de kıymet mânasına geliyor.kaderin cilvelerinin şeyi ile ilgili gece. Bir de kıymet mânasına geliyor. "Hani hiç bilmedin kadrimi!" derler. Kadir yani kıymet. Kıymetli bir gece, muazzam kıymetli bir gece. "Hani hiç bilmedin kadrimi!" derler. Kadir yani kıymet. Kıymetli bir gece, muazzam kıymetli bir gece.

Bir keresinde Ramazan'ın 17'sinde olmuş Kadir gecesi.Bir keresinde Ramazan'ın 17'sinde olmuş Kadir gecesi. Müslümanlar Kadir gecesinin sabahında Bedir harbini kazanmışlar.Müslümanlar Kadir gecesinin sabahında Bedir harbini kazanmışlar. Ramazan'da yine Mekke-i Mükerreme'yi fethi nasip etmiş Allah.Ramazan'da yine Mekke-i Mükerreme'yi fethi nasip etmiş Allah. Müslümanlar Mekke-i Mükerreme'yi fethetmişler.Müslümanlar Mekke-i Mükerreme'yi fethetmişler. Yani müslümanlara büyük büyük ikramların olduğu bir şey. Bir keresinde de Efendimiz itikâfa girmiş.Yani müslümanlara büyük büyük ikramların olduğu bir şey. Bir keresinde de Efendimiz itikâfa girmiş. O sene Ramazan'ın ortasında, 10'u ile 20'si arasında girmiş.O sene Ramazan'ın ortasında, 10'u ile 20'si arasında girmiş. Evvelce birinden onuna kadar girmiş, ikinci sene 10'u ile 20'si arasında girmiş,Evvelce birinden onuna kadar girmiş, ikinci sene 10'u ile 20'si arasında girmiş, 20'sinde tam çıkacağı zaman kendisine Allah tarafından bildirilmiş ki;20'sinde tam çıkacağı zaman kendisine Allah tarafından bildirilmiş ki; "Çıkma, ertesi gün Kadir gecesi." İtikâftan çıkmamış, böylece Kadir gecesini de elde etmişler."Çıkma, ertesi gün Kadir gecesi." İtikâftan çıkmamış, böylece Kadir gecesini de elde etmişler. Kadir gecesini de elde etmiş o sevabı da tabii kazanmış oluyor sahabe-i kirâm. Kadir gecesini de elde etmiş o sevabı da tabii kazanmış oluyor sahabe-i kirâm. Ondan sonra da; "Ramazan'ın 20'sinden sonuna kadarki günlerin içinde arayın Kadir gecesini.Ondan sonra da; "Ramazan'ın 20'sinden sonuna kadarki günlerin içinde arayın Kadir gecesini. Bundan sonra oralarda olacak." diye bildirmiş. Bundan sonra oralarda olacak." diye bildirmiş.

Bir keresinde Allahu Teâlâ hazretleri Kadir gecesi hakkında ona bir bilgi bahşetmiş.Bir keresinde Allahu Teâlâ hazretleri Kadir gecesi hakkında ona bir bilgi bahşetmiş. Mescide gelmiş sahâbe-i kirâmına o bilgiyi vereceği sırada iki kişinin ihtilafı olmuş aralarında,Mescide gelmiş sahâbe-i kirâmına o bilgiyi vereceği sırada iki kişinin ihtilafı olmuş aralarında, davası olmuş, müracaat etmişler. Onlarla meşgul olduktan sonra demiş ki;davası olmuş, müracaat etmişler. Onlarla meşgul olduktan sonra demiş ki; "Ben size bir şey bildirmeye gelmiştim ama Allah bana unutturttu. "Ben size bir şey bildirmeye gelmiştim ama Allah bana unutturttu. Kadir gecesinin zamanını bildirecektim ama Allah bana unutturdu.Kadir gecesinin zamanını bildirecektim ama Allah bana unutturdu. Bu davayı halledeyim, dargınları barıştırayım, arayı düzelteyim derken Bu davayı halledeyim, dargınları barıştırayım, arayı düzelteyim derken şimdi Allah tarafından hatırımdan çıkartıldı." buyurmuş. şimdi Allah tarafından hatırımdan çıkartıldı." buyurmuş.

Hani bilmiyorum, o menkıbeyi biliyor musunuz? Hani bilmiyorum, o menkıbeyi biliyor musunuz?

Lokman Hekim ölüme çareyi de bulmuş, ilacını da bulmuş ölümünde. Lokman Hekim ölüme çareyi de bulmuş, ilacını da bulmuş ölümünde. Misis Nehrinin üzerindeki köprüde öyle dururkenMisis Nehrinin üzerindeki köprüde öyle dururken Cebrail bir kuş şeklinde gelmişte eline vurmuş reçesini düşürttürmüş derler. Cebrail bir kuş şeklinde gelmişte eline vurmuş reçesini düşürttürmüş derler.

E ölüme çare bulunursa herkes dünyada kalacak. Ölüm de bir şey, ölüm de şart yani.E ölüme çare bulunursa herkes dünyada kalacak. Ölüm de bir şey, ölüm de şart yani. Ölüm de şart doğum da şart. İnsanlar [doğacaklar ölecekler...] Ölüm de şart doğum da şart. İnsanlar [doğacaklar ölecekler...]

Benim rahmetli dedem 70'i filan geçmişti de sonradan biraz rahatsızlandı.Benim rahmetli dedem 70'i filan geçmişti de sonradan biraz rahatsızlandı. Ben tabii vefatı zamanında İstanbul'daydım o Çanakkale'de idi filan da yalnız demiş ki;Ben tabii vefatı zamanında İstanbul'daydım o Çanakkale'de idi filan da yalnız demiş ki; "Al yâ Rabbi artık emanetini. Al emanetini." demiş. Yani bazen insan istemiyor artık yaşamayı. "Al yâ Rabbi artık emanetini. Al emanetini." demiş. Yani bazen insan istemiyor artık yaşamayı.

Peygamber Efendimiz'in zamanından önce yaşamış Lebid b. Rebia isimli bir Arap şairi var,Peygamber Efendimiz'in zamanından önce yaşamış Lebid b. Rebia isimli bir Arap şairi var, 156 sene yaşamış mübarek. İslâm'dan önce yaşamış, İslâmî devreye görmüş erişmiş,156 sene yaşamış mübarek. İslâm'dan önce yaşamış, İslâmî devreye görmüş erişmiş, İslâm'dan sonra Hz. Ömer devrine kadar da yaşamış. Uzuuuuuun bir hayat sürmüş.İslâm'dan sonra Hz. Ömer devrine kadar da yaşamış. Uzuuuuuun bir hayat sürmüş. Şiiri dikkatimi çekiyor. "Bıktım şu hayattan." diyor.Şiiri dikkatimi çekiyor. "Bıktım şu hayattan." diyor. "Usandım, insanların 'Nasılsın Lebid.' demesinden bıktım!" diyor. "Usandım, insanların 'Nasılsın Lebid.' demesinden bıktım!" diyor.

Demek ki hasretlik de oluyor insanda, bir zaman geliyor,Demek ki hasretlik de oluyor insanda, bir zaman geliyor, "Kavuşmak istiyorum yâ Rabbi sana." diye öyle de oluyor belki. "Kavuşmak istiyorum yâ Rabbi sana." diye öyle de oluyor belki.

Hani Peygamber Efendimiz'e unutturulduğu gibi, ölümün formülü düşürtüldüğü gibi,Hani Peygamber Efendimiz'e unutturulduğu gibi, ölümün formülü düşürtüldüğü gibi, söylettirmemiş Allah, unutturmuş ama hepsi hikmetli, hepsi yerli yerinde. söylettirmemiş Allah, unutturmuş ama hepsi hikmetli, hepsi yerli yerinde.

İşte Ramazan'ın son 10 gününde itikâfa girsinler, araştırsınlar, gayret sarf etsinler,İşte Ramazan'ın son 10 gününde itikâfa girsinler, araştırsınlar, gayret sarf etsinler, Kadir gecesine rastlasalar bile rastladıklarından tam emin olmasınlar da güvenmesinler kendilerine.Kadir gecesine rastlasalar bile rastladıklarından tam emin olmasınlar da güvenmesinler kendilerine. "Tamam canım, ben Kadir gecesini yakaladım, eriştim, ihyâ ettim; namazlıydım, oruçluydum,"Tamam canım, ben Kadir gecesini yakaladım, eriştim, ihyâ ettim; namazlıydım, oruçluydum, tesbih çektim, namaz kıldım, sevaplar kazandım, 83 sene cebimde hazır." filan gibi tesbih çektim, namaz kıldım, sevaplar kazandım, 83 sene cebimde hazır." filan gibi böyle bir duruma düşmesinler diye bildirmiyor, bildirmemiş Allah, o da güzel.böyle bir duruma düşmesinler diye bildirmiyor, bildirmemiş Allah, o da güzel. O da güzel, güvenmesinler, şaşırmasınlar, şımarmasınlar, gaflete düşmesinler,O da güzel, güvenmesinler, şaşırmasınlar, şımarmasınlar, gaflete düşmesinler, ibadette gevşemesinler, ibadette şevk duysunlar, arasınlar diye böyle şey yapmış. ibadette gevşemesinler, ibadette şevk duysunlar, arasınlar diye böyle şey yapmış.

Bin aydan daha hayırlı. Yani insan ömründe bir defa rastlatabilse, kendisi şu Kadir gecesini tutturabilse.Bin aydan daha hayırlı. Yani insan ömründe bir defa rastlatabilse, kendisi şu Kadir gecesini tutturabilse. Ama bilmese, hangi gün olduğunu filan bilmese de ama rastlasa 83 yıllık şeydenAma bilmese, hangi gün olduğunu filan bilmese de ama rastlasa 83 yıllık şeyden daha hayırlı bir mükafatı kazandı mı elhamdülillah çok büyük bir mükâfat oluyor. daha hayırlı bir mükafatı kazandı mı elhamdülillah çok büyük bir mükâfat oluyor.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi,Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi, cümlenizi ibadetleri büyük mükafatlar kazanacak tarzda kaliteli işlemeye muvaffak etsin. cümlenizi ibadetleri büyük mükafatlar kazanacak tarzda kaliteli işlemeye muvaffak etsin.

Hani ihlasla olunca, huşû ile olunca, huzûr-u kalb ile olunca sevap çok oluyor.Hani ihlasla olunca, huşû ile olunca, huzûr-u kalb ile olunca sevap çok oluyor. Kur'ân-ı Kerîm hakkında Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki,Kur'ân-ı Kerîm hakkında Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki, sabah namazlarından sonra mihrapta okunan bir aşr-ı şerîf, biliyorsunuz; sabah namazlarından sonra mihrapta okunan bir aşr-ı şerîf, biliyorsunuz;

Lev enzelnâ hâze'l-kur'âne alâ cebelin le-raeytehû hâşi'an mütesaddi'an min haşyetillahi. Lev enzelnâ hâze'l-kur'âne alâ cebelin le-raeytehû hâşi'an mütesaddi'an min haşyetillahi.

Şu Kur'ân-ı Kerîm'i diyor Allahu Teâlâ hazretleri, şu Kur'ân-ı Kerîm'i biz azîmüşşân,Şu Kur'ân-ı Kerîm'i diyor Allahu Teâlâ hazretleri, şu Kur'ân-ı Kerîm'i biz azîmüşşân, Ben Rabbiniz olarak, -biz azîmüşşân diye azamet nûnu ile ifade ediyor.- Ben Rabbiniz olarak, -biz azîmüşşân diye azamet nûnu ile ifade ediyor.-

"Biz bu Kur'ân-ı Kerîm'i dağlara indirseydik, insanlara değil de sizlere değil de dağlara,"Biz bu Kur'ân-ı Kerîm'i dağlara indirseydik, insanlara değil de sizlere değil de dağlara, 'Al size Kur'an indiriyoruz.' diye hitap dağlara olsaydı, dağlara indirseydik." 'Al size Kur'an indiriyoruz.' diye hitap dağlara olsaydı, dağlara indirseydik." Le-raeytehû hâşi'an mütesaddi'an. "Dağı Allah'a karşı olan duygusundan,Le-raeytehû hâşi'an mütesaddi'an. "Dağı Allah'a karşı olan duygusundan, böyle eğilmiş ve parça parça parçalanmış görürdün." böyle eğilmiş ve parça parça parçalanmış görürdün."

Yani Kur'ân-ı Kerîm'in hürmetinden, Kur'an'ın izzetinden,Yani Kur'ân-ı Kerîm'in hürmetinden, Kur'an'ın izzetinden, Kur'an'ın karşısındaki ürpermesinden, dehşetinden, duygulanmasından dağ çatır çatır patlar,Kur'an'ın karşısındaki ürpermesinden, dehşetinden, duygulanmasından dağ çatır çatır patlar, parçalanırdı, eğilirdi diye bildiriyor. parçalanırdı, eğilirdi diye bildiriyor. İnsanoğlu, sizler ve bizler, yumuşak etten ve kemikten yaratılmış olanİnsanoğlu, sizler ve bizler, yumuşak etten ve kemikten yaratılmış olan sizler ve bizler dağların dayanamadığı bir hitaba mazhar olmuşuz.sizler ve bizler dağların dayanamadığı bir hitaba mazhar olmuşuz. Dağların çatır çatır çatlayıp eğildiği, eğileceği muhteşem bir hitaba mazhar olmuşuz. Dağların çatır çatır çatlayıp eğildiği, eğileceği muhteşem bir hitaba mazhar olmuşuz.

Allah'ın büyük kelamı, Allah işte o duyguyu, o saygıyı, o taş, o toprak,Allah'ın büyük kelamı, Allah işte o duyguyu, o saygıyı, o taş, o toprak, o taştaki, o topraktaki, o dağdaki tarif edilen o Allah korkusu, o eğilme,o taştaki, o topraktaki, o dağdaki tarif edilen o Allah korkusu, o eğilme, o saygıyı Allah bizim gönlümüze de ihsan etsin. o saygıyı Allah bizim gönlümüze de ihsan etsin.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki; "Allahu Teâlâ hazretleri yapılan ibadetlerin ancak ihlasla yapılanını kabul eder. Başkasını kabul etmez." "Allahu Teâlâ hazretleri yapılan ibadetlerin ancak ihlasla yapılanını kabul eder. Başkasını kabul etmez."

Yani herkes, ben namaz kıldım diye kabul olacak diye bir şey yok. İhlasla yapılanını kabul eder. Yani herkes, ben namaz kıldım diye kabul olacak diye bir şey yok. İhlasla yapılanını kabul eder.

İhlas ne demek? Hâlis, katıksız demek, yani Türkçesi katışıksız, hilesiz.İhlas ne demek?

Hâlis, katıksız demek, yani Türkçesi katışıksız, hilesiz.
Mesela hâlis tere yağ diyoruz, hâlis som altın diyoruz, hâlis gülyağı diyoruz,Mesela hâlis tere yağ diyoruz, hâlis som altın diyoruz, hâlis gülyağı diyoruz, hâlis ipek diyoruz, hâlis yün diyoruz. Yani katışıksız demek. hâlis ipek diyoruz, hâlis yün diyoruz. Yani katışıksız demek.

İhlas da namazı, ibadeti, kulluğu, Müslümanlığı böyle hâlis, katışıksız yapmak. İhlas da namazı, ibadeti, kulluğu, Müslümanlığı böyle hâlis, katışıksız yapmak.

Ne katıştırılabiliyor ibadete? Ne katıştırılabiliyor ibadete?

İbadetin niyetine bozukluklar girer, duygularına bozukluklar girer o zaman Allah kabul etmiyor.İbadetin niyetine bozukluklar girer, duygularına bozukluklar girer o zaman Allah kabul etmiyor. Kendisi, ibadetin sırf kendisi için hâlisâne yapılmasını istiyor. Kendisi, ibadetin sırf kendisi için hâlisâne yapılmasını istiyor. Kendisine bağlı olarak yapılmasını istiyor. Dinin öyle ihlâs ile olmasını emrediyor, tavsiye ediyor. Kendisine bağlı olarak yapılmasını istiyor. Dinin öyle ihlâs ile olmasını emrediyor, tavsiye ediyor.

Allahu Teâlâ hazretleri gönüllerimizi katışıklıklardan, karışıklıklardan pâk eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri gönüllerimizi katışıklıklardan, karışıklıklardan pâk eylesin.

Kafamızda bin bir türlü fikir var, gönlümüzde bin bir türlü düşünce var.Kafamızda bin bir türlü fikir var, gönlümüzde bin bir türlü düşünce var. Dışımızı süslüyoruz yani yalnız size söylemiyorum kendime de söylüyorum,Dışımızı süslüyoruz yani yalnız size söylemiyorum kendime de söylüyorum, insanoğlunun genel yapısı olarak söylüyorum. Kusurluyuz. insanoğlunun genel yapısı olarak söylüyorum. Kusurluyuz.

Dışımızı süslüyoruz, niye süsleriz dışımızı, niçin giyiniyoruz?Dışımızı süslüyoruz, niye süsleriz dışımızı, niçin giyiniyoruz? Niye iyi bir kumaş arıyoruz, niye iyi bir ayakkabı arıyoruz?Niye iyi bir kumaş arıyoruz, niye iyi bir ayakkabı arıyoruz? Niye yüzük takıyoruz, niye böyle güzel kıyafetler giyiyoruz? Niye yüzük takıyoruz, niye böyle güzel kıyafetler giyiyoruz?

Dışarıdan görene karşı ayıp olmasın diye. Niye kirli gezmiyoruz, niye yırtık yamalı gezmiyoruz? Dışarıdan görene karşı ayıp olmasın diye.

Niye kirli gezmiyoruz, niye yırtık yamalı gezmiyoruz?

Yani ayıp olmasın diye. Ama Allah insanların gönlüne bakıyor elbisesine bakmıyor ki!Yani ayıp olmasın diye. Ama Allah insanların gönlüne bakıyor elbisesine bakmıyor ki! Nereden aldın, kaça aldın, pahalı mı kaliteli mi, iyi bir terzi mi dikti? demiyor ki.Nereden aldın, kaça aldın, pahalı mı kaliteli mi, iyi bir terzi mi dikti? demiyor ki. Allahu Teâlâ hazretleri insanların kalplerine bakıyor, Allahu Teâlâ hazretleri insanların kalplerine bakıyor, gönlüne bakıyor yani insanın gönlünün temiz olması, gönlünün pâk olması lazım.gönlüne bakıyor yani insanın gönlünün temiz olması, gönlünün pâk olması lazım. Gönlünün güzel duygularla dolu olması lazım;Gönlünün güzel duygularla dolu olması lazım; güzel duygular, temiz duygular, pâk duygular, asil duygularla dolu olması lazım. güzel duygular, temiz duygular, pâk duygular, asil duygularla dolu olması lazım.

Bugün arkadaşlarıma ben rica ettim, geçen gün bir kitabı karıştırırkenBugün arkadaşlarıma ben rica ettim, geçen gün bir kitabı karıştırırken güzel duygular hangileri, çirkin duygular hangileri çok nefis bir sıralama yapmış hocalarımızdangüzel duygular hangileri, çirkin duygular hangileri çok nefis bir sıralama yapmış hocalarımızdan Gümüşhaneli Ahmed Ziyaeddin Efendi kitapta.Gümüşhaneli Ahmed Ziyaeddin Efendi kitapta. Aman dedim bunu teksir edin, teksir edin Kadir gecesinde camiye gelen kardeşlerimize Aman dedim bunu teksir edin, teksir edin Kadir gecesinde camiye gelen kardeşlerimize birer tane tutuşturalım şunları bir okusunlar. birer tane tutuşturalım şunları bir okusunlar. İyi huyları, iyi vasıfları, kötü huyları yani kalbi pisleten, kalbi karıştıran,İyi huyları, iyi vasıfları, kötü huyları yani kalbi pisleten, kalbi karıştıran, kalbin evsafını bozan, gönlü dolandıran, kafayı bulandıran çirkinlikleri bir millet bilsin,kalbin evsafını bozan, gönlü dolandıran, kafayı bulandıran çirkinlikleri bir millet bilsin, korunsun onlardan diye onların bir listesini inşaallah hazırlamışlardır kardeşlerimiz. Unutmayın. korunsun onlardan diye onların bir listesini inşaallah hazırlamışlardır kardeşlerimiz.

Unutmayın.

Hazır değil mi? Çıkarken, "Hani bize liste." [diye] isteyin. 69 tane şey saymış.Hazır değil mi?

Çıkarken, "Hani bize liste." [diye] isteyin. 69 tane şey saymış.
Ömrü tabii ilimle, irfanla, hadisle geçmiş mübarek insan. Ömrü tabii ilimle, irfanla, hadisle geçmiş mübarek insan. Bu kitabı yazan insan ömrü böyle Allah yolunda geçmiş. Bu kitabı yazan insan ömrü böyle Allah yolunda geçmiş.

Bir insanın Allah tarafından sevgili kul olması için kalbi nasıl olmalı? Altın gibi olmalı. Bir insanın Allah tarafından sevgili kul olması için kalbi nasıl olmalı?

Altın gibi olmalı.

Bu mânevî kirleri, bu mânevî mikropları siz de bilin. Bilin, bunlardan korunun.Bu mânevî kirleri, bu mânevî mikropları siz de bilin. Bilin, bunlardan korunun. Hem kendinizi tanıyın hem de başkalarını o terazide tartın. Bilmek istersen Hüdâyı azîmüşşânını. Hem kendinizi tanıyın hem de başkalarını o terazide tartın.

Bilmek istersen Hüdâyı azîmüşşânını.

Al bu mizan ile tart irfanını. Al bu mizan ile tart irfanını.

Yani bu kitabı al, senin kendi irfanın ne derecedeymiş terazide bir tart, diyor. Yani bu kitabı al, senin kendi irfanın ne derecedeymiş terazide bir tart, diyor.

İnceleyin göreceksiniz, herhalde benim duygulandığım gibi siz de duygulanacaksınız.İnceleyin göreceksiniz, herhalde benim duygulandığım gibi siz de duygulanacaksınız. O kötü duygular, kötü fikirler, kötü huylar, çirkin vasıflar nelermiş, O kötü duygular, kötü fikirler, kötü huylar, çirkin vasıflar nelermiş, ne kadar ince şeylerden bahsediyor. ne kadar ince şeylerden bahsediyor. İnşaallah onlar bu Kadir gecesi hediyesi olsun size, bu caminin yönetim kurulunun hediyesi olsun. İnşaallah onlar bu Kadir gecesi hediyesi olsun size, bu caminin yönetim kurulunun hediyesi olsun.

Aziz kardeşlerim! Onlara dikkat edelim.Aziz kardeşlerim!

Onlara dikkat edelim.
Allah madem temiz kalbi seviyormuş, madem ki dışa bakmıyormuş kafaya bakıyormuş,Allah madem temiz kalbi seviyormuş, madem ki dışa bakmıyormuş kafaya bakıyormuş, kalbe bakıyormuş, gönüle bakıyormuş ve kalbin temiz olmasına, hâlis olmasına dikkat ediyormuş. kalbe bakıyormuş, gönüle bakıyormuş ve kalbin temiz olmasına, hâlis olmasına dikkat ediyormuş. Hâlis olması için de katışık olmaması [gerekiyor.]Hâlis olması için de katışık olmaması [gerekiyor.] Neler katışıklıktı, bozuk şeylerdi tabii onların da listesinin bilinmesi lazım. Onları da şey yapın. Neler katışıklıktı, bozuk şeylerdi tabii onların da listesinin bilinmesi lazım. Onları da şey yapın.

Eğer, Allah saklasın inşaallah yoktur ya, içinizde o duygulardan,Eğer, Allah saklasın inşaallah yoktur ya, içinizde o duygulardan, o huylardan varsa onları kalbinizden atın.o huylardan varsa onları kalbinizden atın. Başkasında varsa onun da işte öyle insan olduğu anlaşılmış oluyor.Başkasında varsa onun da işte öyle insan olduğu anlaşılmış oluyor. Onun da düzelmesi için gayret edersiniz.Onun da düzelmesi için gayret edersiniz. Arkadaşça nasihat edersiniz; "Bak şu kitaplarda böyle yazıyor." diye ikaz edersiniz.Arkadaşça nasihat edersiniz; "Bak şu kitaplarda böyle yazıyor." diye ikaz edersiniz. Biribirinize nasihat ede ede, samimi inşaallah biribirinizi ikaz ede edeBiribirinize nasihat ede ede, samimi inşaallah biribirinizi ikaz ede ede Allah'ın rızasına beraberce varırız. Allah'ın rızasına beraberce varırız.

Rabbimiz şu camide bizi, şu mübarek Ramazan akşamında güzel duygularlaRabbimiz şu camide bizi, şu mübarek Ramazan akşamında güzel duygularla bir araya getirip topladığı gibi şu halimizle zâyiatsız, eksiksiz, ayrımsız bir araya getirip topladığı gibi şu halimizle zâyiatsız, eksiksiz, ayrımsız hepimizi Peygamber Efendimiz'in Livâü'l-hamdi altında, hamd sancağı altında peygamberlerle, hepimizi Peygamber Efendimiz'in Livâü'l-hamdi altında, hamd sancağı altında peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle, salihlerle beraber toplasın. Ve cennetine dahil eylesin.sıddıklarla, şehitlerle, salihlerle beraber toplasın. Ve cennetine dahil eylesin. Cennette de böyle toplasın. Cemaliyle cümlenizi cümlemizi müşerref eylesin. Cennette de böyle toplasın. Cemaliyle cümlenizi cümlemizi müşerref eylesin.

Muhterem kardeşlerim! Geçtiğimiz akşamlarda da söylediğim gibi ben sizleriMuhterem kardeşlerim!

Geçtiğimiz akşamlarda da söylediğim gibi ben sizleri
Avustralya'da İslâm'ın tohumları olarak görüyorum.Avustralya'da İslâm'ın tohumları olarak görüyorum. Yani siz tohumsunuz, bu topraklara gelmişsiniz, Allah sizi kaderinin rüzgarıyla Yani siz tohumsunuz, bu topraklara gelmişsiniz, Allah sizi kaderinin rüzgarıyla bu topraklara savurmuş, sürüklemiş getirmiş siz burada kök salıyorsunuz. bu topraklara savurmuş, sürüklemiş getirmiş siz burada kök salıyorsunuz. İnşallah siz çalışırsanız bu diyarlar İslâm diyarı olur. İnşallah siz çalışırsanız bu diyarlar İslâm diyarı olur. Nasıl Anadolu gayrimüslim diyarıymış İslâm diyarı olmuş, Kafkasya gayrimüslim diyarıymış Nasıl Anadolu gayrimüslim diyarıymış İslâm diyarı olmuş, Kafkasya gayrimüslim diyarıymış İslâm diyarı olmuş, Balkanlar gayrimüslimlerin diyarıymış İslâm diyarı olmuş,İslâm diyarı olmuş, Balkanlar gayrimüslimlerin diyarıymış İslâm diyarı olmuş, inşallah oraları da bir zaman gelir kurtulur. inşallah oraları da bir zaman gelir kurtulur. İnşallah buralarda da sizin hizmetlerinizle, gayretlerinizle,İnşallah buralarda da sizin hizmetlerinizle, gayretlerinizle, evlatlarınızla, çalışmalarınızla, zürriyetlerinizle Allah İslâm'ı yerleştirir, geliştirir, kuvvetlendirir. evlatlarınızla, çalışmalarınızla, zürriyetlerinizle Allah İslâm'ı yerleştirir, geliştirir, kuvvetlendirir. Dünyamız da âhiretimiz de bahtiyar olur. İki cihanda Allahu Teâlâ hazretlerinin lütuflarına nâil oluruz. Dünyamız da âhiretimiz de bahtiyar olur. İki cihanda Allahu Teâlâ hazretlerinin lütuflarına nâil oluruz.

Tabii bu gece mi Kadir gecesi? Evet diyemeyiz, hayır diyemeyiz Allah bilir.Tabii bu gece mi Kadir gecesi?

Evet diyemeyiz, hayır diyemeyiz Allah bilir.
Ama bir şeyi net olarak biliyoruz, bir büyük de öyle söylemiş zaten;Ama bir şeyi net olarak biliyoruz, bir büyük de öyle söylemiş zaten; "Kadir gecesi saklı ama ey müslümanlar, Cuma gecesi belli." diyor."Kadir gecesi saklı ama ey müslümanlar, Cuma gecesi belli." diyor. Ne korkuyorsun Kadir gecesi saklı diye. Ne korkuyorsun Kadir gecesi saklı diye. Cuma gecesi öyle muazzam bir gece ki yani ertesi günün Cuma olduğu gece çok sevaplı bir gece.Cuma gecesi öyle muazzam bir gece ki yani ertesi günün Cuma olduğu gece çok sevaplı bir gece. Her hafta belli. Bu yılda bir de gelmiyor haftada bir geliyor, Her hafta belli. Bu yılda bir de gelmiyor haftada bir geliyor, yedi günde bir hop karşısına geliyor insanın. Yedi günde bir karşısına geliyor elhamdülillah. yedi günde bir hop karşısına geliyor insanın. Yedi günde bir karşısına geliyor elhamdülillah.

Yani Cuma gecesi fevkalade kıymetli bir gece.Yani Cuma gecesi fevkalade kıymetli bir gece. Allahu Teâlâ hazretlerinin lütfunun cûşa geldiği, galeyana geldiği, Allahu Teâlâ hazretlerinin lütfunun cûşa geldiği, galeyana geldiği, rahmet deryasının dalgalanıp taştığı bir gece. rahmet deryasının dalgalanıp taştığı bir gece. Gecesi nurlu bir gece gündüzü nurlu bir gündüz. Feyizli bir şey. Gecesi nurlu bir gece gündüzü nurlu bir gündüz. Feyizli bir şey. Sonra Cuma'nın içinde de, gündüzün yani yarın sabah namazından sonra başlayacak Sonra Cuma'nın içinde de, gündüzün yani yarın sabah namazından sonra başlayacak ikindiye kadar Cuma'nın gündüzünde de aziz kardeşlerim bir saat var diyor Peygamber Efendimiz. ikindiye kadar Cuma'nın gündüzünde de aziz kardeşlerim bir saat var diyor Peygamber Efendimiz.

Hangi saat? O da saklı. O da saklı. "Cuma'nın içinde bir saat var.Hangi saat?

O da saklı. O da saklı. "Cuma'nın içinde bir saat var.
Kim o saate denk getirirse duasını, ibadetini, duası kabul olur." diyor. Kim o saate denk getirirse duasını, ibadetini, duası kabul olur." diyor. Yani o saate denk getiren[in duası kabul olur]. Yani o saate denk getiren[in duası kabul olur].

Demek ki Cuma gününe de Kadir gecesine dikkat ettiğimiz gibi dikkat etmemiz lazım.Demek ki Cuma gününe de Kadir gecesine dikkat ettiğimiz gibi dikkat etmemiz lazım. Cuma gündüzüne de dikkat etmemiz lazım. Camiye erken gelmemiz lazım.Cuma gündüzüne de dikkat etmemiz lazım. Camiye erken gelmemiz lazım. Cuma'nın sabahından şöyle biraz intizama girmemiz lazım.Cuma'nın sabahından şöyle biraz intizama girmemiz lazım. Gusül abdesti almamız, tertemiz giyinmemiz lazım.Gusül abdesti almamız, tertemiz giyinmemiz lazım. Cuma'da mümkün olduğu kadar randevu vermememiz, Cuma'da mümkün olduğu kadar randevu vermememiz, mümkün olduğu kadar başka meşguliyetlerle meşgul olmamamız lazım.mümkün olduğu kadar başka meşguliyetlerle meşgul olmamamız lazım. Camiye erken gelmemiz lazım.Camiye erken gelmemiz lazım. Camiden çıktıktan sonra da arkadaş ziyareti, kabir ziyareti, hayırlı bir iş filan gibi şeyleCamiden çıktıktan sonra da arkadaş ziyareti, kabir ziyareti, hayırlı bir iş filan gibi şeyle ikindiye kadar o gündüzde de dualarla, zikirlerle güzel geçirmeye çalışmak lazım. ikindiye kadar o gündüzde de dualarla, zikirlerle güzel geçirmeye çalışmak lazım.

Elhamdülillah o belli işte. Hiçbir yerde de şaşmıyor.Elhamdülillah o belli işte. Hiçbir yerde de şaşmıyor. Araplar şöyle başladı, Türkler böyle başladı filan diye ihtilafta yok burada.Araplar şöyle başladı, Türkler böyle başladı filan diye ihtilafta yok burada. Cuma her yerde Cuma. Ama adı Friday ama Cuma ama Âdîne ama başka dillerden başka bir şey.Cuma her yerde Cuma. Ama adı Friday ama Cuma ama Âdîne ama başka dillerden başka bir şey. Her ne olursa olsun Cuma belli. Her ne olursa olsun Cuma belli.

Onun için bu vesilelerin her birisi Allahu Teâlâ hazretlerinin bize birer ikramıdır.Onun için bu vesilelerin her birisi Allahu Teâlâ hazretlerinin bize birer ikramıdır. Bu vesilelerden birisini tutup, yakalayıp, hepsine erip,Bu vesilelerden birisini tutup, yakalayıp, hepsine erip, hepsini yapışıp inşaallah rızasını kazanmayı nasip eylesin. hepsini yapışıp inşaallah rızasını kazanmayı nasip eylesin.

Muhterem kardeşlerim! Allah celle celâlühû hazretlerinin bir müjdesi daha varMuhterem kardeşlerim!

Allah celle celâlühû hazretlerinin bir müjdesi daha var
bu akşam size onu da söyleyeyim. Diyor ki Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem;bu akşam size onu da söyleyeyim. Diyor ki Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; "Bir kimse hâlisâne cenneti isterse Allah ona cenneti nasip eder." "Bir kimse hâlisâne cenneti isterse Allah ona cenneti nasip eder."

Hâlisane istesin yeter ki. Niyetinde hâlisâne o duygu olsun.Hâlisane istesin yeter ki. Niyetinde hâlisâne o duygu olsun. Bak yine kalbe geldi iş. Dönüp dolaşıp kalbe geliyor. Bak yine kalbe geldi iş. Dönüp dolaşıp kalbe geliyor.

"Bir insan eğer cehennemden korunmayı isterse Allah onu cehennemden korur." "Bir insan eğer cehennemden korunmayı isterse Allah onu cehennemden korur."

İsteyin yani. Cenneti isteyin, cehennemden korunmayı kalbinize yerleştirin. İsteyin yani. Cenneti isteyin, cehennemden korunmayı kalbinize yerleştirin. O zaman Allah veriyor. Çünkü O'nun keremine yakışanı o. Yani; O zaman Allah veriyor. Çünkü O'nun keremine yakışanı o. Yani;

Ve kâle rabbükümü'd'ûnî istecib leküm.Ve kâle rabbükümü'd'ûnî istecib leküm. "Bana dua ederseniz ben sizin duanızı karşılıksız bırakmam." diyor. Yeter ki dua etsin kul. "Bana dua ederseniz ben sizin duanızı karşılıksız bırakmam." diyor. Yeter ki dua etsin kul.

Dua nedir? Dua nedir ne olacak bir laftan ibaret.Dua nedir?

Dua nedir ne olacak bir laftan ibaret.
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; "Dua müslümanın silahıdır." diyor.Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; "Dua müslümanın silahıdır." diyor. Füzeden de kıymetlidir, patriot füzesinden de kıymetlidir, kuvvetlidir.Füzeden de kıymetlidir, patriot füzesinden de kıymetlidir, kuvvetlidir. Yerinde, zamanına denk geldi mi zalimin saltanatını yıkar. Zalimin saltanatını yıkar. Yerinde, zamanına denk geldi mi zalimin saltanatını yıkar. Zalimin saltanatını yıkar. Yani evliyanın birisi bir köşeye çekilip,Yani evliyanın birisi bir köşeye çekilip, Allah'ın bir mazlum kulu bir köşeye çekilip bir dua etti mi, zâlimin rişte-i ikbâlini bir âh keser.Allah'ın bir mazlum kulu bir köşeye çekilip bir dua etti mi, zâlimin rişte-i ikbâlini bir âh keser. Bir el kaldırıp bir beddua etti mi mahvolur zalim. Bir el kaldırıp bir beddua etti mi mahvolur zalim.

Bizim memlekette birisi yönetici olduğu için dul bir kadının tarlasına bir haksız işlem yapmış.Bizim memlekette birisi yönetici olduğu için dul bir kadının tarlasına bir haksız işlem yapmış. Haksız bir işlem yapmış, hani muhtarsa veya bilmem yöneticiyse nerdeyse işte. O kadın da demiş ki; Haksız bir işlem yapmış, hani muhtarsa veya bilmem yöneticiyse nerdeyse işte. O kadın da demiş ki;

"Niye böyle yapıyorsun?" Anlatamamış derdini, beddua etmiş; "Niye böyle yapıyorsun?" Anlatamamış derdini, beddua etmiş;

"İki gözün önüne aksın!" yani kör olasın demiş. "İki gözün önüne aksın!" yani kör olasın demiş.

Kadın ne yapsın, başka çaresi bulamayınca. O da kadına karşı; "Amin!" demiş.Kadın ne yapsın, başka çaresi bulamayınca. O da kadına karşı;

"Amin!" demiş.
"Amin amin!.. Köpeğin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı!" demiş. Öyle şey olur mu?"Amin amin!.. Köpeğin duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı!" demiş.

Öyle şey olur mu?
Yani köpek değil ki karşındaki. Bir hak sahibi, hakkını istiyor. Alay ediyor bir de, "Amin!" demiş. Yani köpek değil ki karşındaki. Bir hak sahibi, hakkını istiyor.

Alay ediyor bir de, "Amin!" demiş.

Neyse Allah kusurlarını affetsin. Neyse Allah kusurlarını affetsin.

Sonra ben onu yine camide filan gördüm de -Allah rahmet eylesin- sonra öldü ama gözü kör oldu.Sonra ben onu yine camide filan gördüm de -Allah rahmet eylesin- sonra öldü ama gözü kör oldu. Sapasağlam insan gözü kör oldu. Zengindi, parasının kıymeti yok! Hepsi gitti işte! Genç yaşında da öldü. Sapasağlam insan gözü kör oldu. Zengindi, parasının kıymeti yok! Hepsi gitti işte! Genç yaşında da öldü.

Onun için, "Alma mazlumun âhını çıkar âheste âheste."Onun için, "Alma mazlumun âhını çıkar âheste âheste." Böyle şey yapa yapa çıkarttırır Allah, burnundan fitil fitil getirttirir. Böyle şey yapa yapa çıkarttırır Allah, burnundan fitil fitil getirttirir.

Onun için Peygamber Efendimiz, "Dua müslümanın silahıdır." diyor. "Dua tesirlidir." diyor.Onun için Peygamber Efendimiz, "Dua müslümanın silahıdır." diyor. "Dua tesirlidir." diyor. "Gelen belayı defeder, gelecek olanı getirtmez durdurtur." diyor. "Gelen belayı defeder, gelecek olanı getirtmez durdurtur." diyor.

Tesiri var, istediğini Allah verir. Gelecek belayı defeder, gelmiş belayı kaldırtır.Tesiri var, istediğini Allah verir. Gelecek belayı defeder, gelmiş belayı kaldırtır. Kaç çeşit tesiri var. Dua edersin olur. Kaç çeşit tesiri var. Dua edersin olur.

Sidney'e gitmiştik, orada bir hoca anlattı;Sidney'e gitmiştik, orada bir hoca anlattı; "Benim akrabamdan biri çok hoca insandı, ârif insandı." dedi. Demiş ki; "Benim akrabamdan biri çok hoca insandı, ârif insandı." dedi. Demiş ki;

"Al evladım ocaktan şu maşayı, kaldır tut!" demiş. Tutmuş. "Al evladım ocaktan şu maşayı, kaldır tut!" demiş.

Tutmuş.

"Çek elini şimdi! Maşayı bırak orada havada!" demiş. Bırakmış, maşa orada duruyor. "Çek elini şimdi! Maşayı bırak orada havada!" demiş.

Bırakmış, maşa orada duruyor.

Kendisi anlatıyor bize. Öyle masal değil, efsane değil. Kendisi anlatıyor bize. Öyle masal değil, efsane değil.

Demek ki Allah sevdiği kulunun istediğini ihsan ediyor,Demek ki Allah sevdiği kulunun istediğini ihsan ediyor, olağanüstü şeyler nasip ediyor yeter ki insan istesin. olağanüstü şeyler nasip ediyor yeter ki insan istesin. Kafasına cennetin sevgisini koydu mu, âhiretin sevgisini koydu mu,Kafasına cennetin sevgisini koydu mu, âhiretin sevgisini koydu mu, "Cenneti istiyorum yâ Rabbi!" dedi mi Allah onun gönlüne yumuşaklık verir, "Cenneti istiyorum yâ Rabbi!" dedi mi Allah onun gönlüne yumuşaklık verir, gönlünü kötülüklerden döndürür iyi hâle getirir. Bakarsın bir gün; gönlünü kötülüklerden döndürür iyi hâle getirir. Bakarsın bir gün;

"Allah Allah!.. Sende mi müslüman olacaktın! Seni de mi ben camide görecektim!"Allah Allah!.. Sende mi müslüman olacaktın! Seni de mi ben camide görecektim! Rüyada görsem inanmazdım!" diyeceğin insan bakarsın camide. Rüyada görsem inanmazdım!" diyeceğin insan bakarsın camide.

Ben Amerika'da bir seyahate çıktım, Cleveland diye bir şehirde müslümanlarla oturduk,Ben Amerika'da bir seyahate çıktım, Cleveland diye bir şehirde müslümanlarla oturduk, Cuma namazı kıldırttılar bana. Oturduk sohbet ediyoruz. Cuma namazı kıldırttılar bana. Oturduk sohbet ediyoruz. Böyle dağ gibi bir müslüman Amerikalı, zenci asıllı, Afrika asıllı, Böyle dağ gibi bir müslüman Amerikalı, zenci asıllı, Afrika asıllı, onlar "black muslim" demiyorlar, kızıyorlar; "Bilalî" diyorlar kendilerine.onlar "black muslim" demiyorlar, kızıyorlar; "Bilalî" diyorlar kendilerine. Yani Bilâl-i Habeşî gibi demek istiyorlar yani.Yani Bilâl-i Habeşî gibi demek istiyorlar yani. Hizmet ediyor, yaşlı, otur diyoruz, pervane gibi hizmet ediyor ama dağ gibi böyle boylu poslu. Hizmet ediyor, yaşlı, otur diyoruz, pervane gibi hizmet ediyor ama dağ gibi böyle boylu poslu. Biraz yaşlanmış ama levent gibi böyle. Çok şey. Birisi bana eğildi dedi ki; Biraz yaşlanmış ama levent gibi böyle. Çok şey. Birisi bana eğildi dedi ki;

Bunun ne olduğunu biliyor musun? Bunun ne olduğunu biliyor musun?

Ne bileyim ben, Cleveland'e bir geldim işte iki saat kalacağım ondan sonra selamün aleyküm diyeceğim gideceğim.Ne bileyim ben, Cleveland'e bir geldim işte iki saat kalacağım ondan sonra selamün aleyküm diyeceğim gideceğim. Nereden bileyim? Bu buranın mafya çetesinin reisiydi. Nereden bileyim?

Bu buranın mafya çetesinin reisiydi.
Çifte tabancalı çete reisiydi bu dedi. Sübhanallah!Çifte tabancalı çete reisiydi bu dedi.

Sübhanallah!
Yâ mukallibe'l-kulûb! "Ey gönülleri ordan oraya döndüren Rabbülâlemîn!"Yâ mukallibe'l-kulûb! "Ey gönülleri ordan oraya döndüren Rabbülâlemîn!" Sen bir gangasteri, çete reisini böyle mum gibi yap, müslüman yap; Sen bir gangasteri, çete reisini böyle mum gibi yap, müslüman yap; huzurunda secdeye eğilen, Allah korkusundan gözleri yaşaran insan hâline getir.huzurunda secdeye eğilen, Allah korkusundan gözleri yaşaran insan hâline getir. Ne büyüksün yâ Rabbi! Her şeye kadir Allah. Her şeye kadir. Ne büyüksün yâ Rabbi! Her şeye kadir Allah. Her şeye kadir.

Yuhricü'l-hayye mine'l-meyyiti. "Ölüden diri çıkartır." Yuhricü'l-hayye mine'l-meyyiti. "Ölüden diri çıkartır."

Taştan su çıkartır, ölüden diri çıkartır.Taştan su çıkartır, ölüden diri çıkartır. Ummadığın şeyleri nasip eder, yeter ki sen kalbini temizle iyi şey iste.Ummadığın şeyleri nasip eder, yeter ki sen kalbini temizle iyi şey iste. Yeter ki sen kötülükten kurtulmak iste; "Yâ Rabbi! Ben içki içiyorum.Yeter ki sen kötülükten kurtulmak iste; "Yâ Rabbi! Ben içki içiyorum. Kurtar beni bu içkiden, hiç memnun değilim! Kurtar beni bu içkiden, hiç memnun değilim! Yâ Rabbi! Ben şu kötülüklerin kötü olduğunu biliyorum,Yâ Rabbi! Ben şu kötülüklerin kötü olduğunu biliyorum, yapmamak istiyorum şeytan beni kandırıyor, arkadaşlar kandırıyor, yapmamak istiyorum şeytan beni kandırıyor, arkadaşlar kandırıyor, nefsim kandırıyor kurtulmak istiyorum bundan yâ Rabbi!nefsim kandırıyor kurtulmak istiyorum bundan yâ Rabbi! Yakın zamanda kurtar beni yâ Rabbi! bundan!" [de,] Allah kurtarır. Yakın zamanda kurtar beni yâ Rabbi! bundan!" [de,] Allah kurtarır.

Kime müracaat edeceksin? Allah'a. Her şeyi yapabilen kim? Allah. Kime müracaat edeceksin?

Allah'a.

Her şeyi yapabilen kim?

Allah.

Onun için elimizde elhamdülillah dua gibi Allah'ın bir lütfu var.Onun için elimizde elhamdülillah dua gibi Allah'ın bir lütfu var. Sonra Kur'ân-ı Kerîm'de; "Bana dua edin ben sizin duanızı karşılıksız komam." diye vaadi var.Sonra Kur'ân-ı Kerîm'de; "Bana dua edin ben sizin duanızı karşılıksız komam." diye vaadi var. Elhamdülillah İslâm gibi bir yolun içindeyiz. Elhamdülillah İslâm gibi bir yolun içindeyiz. Elhamdülillah Allahu Teâlâ hazretlerinin sayılamayacak kadar nice nice nimetlerine mazharız.Elhamdülillah Allahu Teâlâ hazretlerinin sayılamayacak kadar nice nice nimetlerine mazharız. Ne mutlu! Ne mutlu!.. Ne mutlu! Ne mutlu!..

Bunları elden kaçırmayan, bu kadar imkanın arasındaBunları elden kaçırmayan, bu kadar imkanın arasında bu imkanlardan istifade etmeyen nasipsizlerden etmesin Allah bizi.bu imkanlardan istifade etmeyen nasipsizlerden etmesin Allah bizi. Bu nimetleri, elimizdeki nimetleri değerlendirmeyi nasip etsin.Bu nimetleri, elimizdeki nimetleri değerlendirmeyi nasip etsin. Güzel bir hayat sürmeyi nasip etsin. Faydalı, asil bir hayat sürmeyi nasip etsin.Güzel bir hayat sürmeyi nasip etsin. Faydalı, asil bir hayat sürmeyi nasip etsin. Arkamızdan bizi rahmetle anmalarına sebep olacak hayırlı bir ömür sürmeyi nasip etsin. Arkamızdan bizi rahmetle anmalarına sebep olacak hayırlı bir ömür sürmeyi nasip etsin. Âhirette de sevdiği kul olarak lütfuna erdirsin, cennetiyle cemaliyle cümlemizi müşerref eylesin. Âhirette de sevdiği kul olarak lütfuna erdirsin, cennetiyle cemaliyle cümlemizi müşerref eylesin.

Bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha. Bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2