Namaz Vakitleri

20 Safer 1447
14 August 2025
İmsak
04:28
Güneş
06:06
Öğle
13:14
İkindi
17:03
Akşam
20:11
Yatsı
21:41
Detaylı Arama

Komşuluk Hakları ve Kalbin Temizliği

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Komşuluk Hakları ve Kalbin Temizliği

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Euzubillahimineşşeytanirracim.Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. Müacip gidiyor.

Müacip gidiyor.
Hiç kimse de bundan üzerine bir mesuliyet almıyor.Hiç kimse de bundan üzerine bir mesuliyet almıyor. Ama bunun da bir şeysi işte böyle belalarlaAma bunun da bir şeysi işte böyle belalarla bütün millet çekiyor.bütün millet çekiyor. Bütün millet bu belayı çekiyor.Bütün millet bu belayı çekiyor. Sebebi bu ahlâksızlıklarının şeysidir.Sebebi bu ahlâksızlıklarının şeysidir. Yutkunmamız var, ahlâksızlara karşı yutkunmamız.Yutkunmamız var, ahlâksızlara karşı yutkunmamız. Burada ise sabrederse âhirete göçtüğümüz vakitte iman ile

Burada ise sabrederse âhirete göçtüğümüz vakitte iman ile
bak şimdi gene kasem ile Cenâb-ı Peygamber buyuruyor.bak şimdi gene kasem ile Cenâb-ı Peygamber buyuruyor. İnne’racüle min ehli’l-cenneti,

İnne’racüle min ehli’l-cenneti,
leyu’tâ kuvvete mieti racülin.leyu’tâ kuvvete mieti racülin. Her erkeğe yüz erkek kuvveti verilecek.Her erkeğe yüz erkek kuvveti verilecek. Her erkek, yüz erkek kuvvetine sahip olacak.Her erkek, yüz erkek kuvvetine sahip olacak. Fi’l-met’ami ve’l-meşrabiFi’l-met’ami ve’l-meşrabi ve’ş-şehveti ve’l-cimâi.ve’ş-şehveti ve’l-cimâi. Yemeden, içmeden, şehvette, cimâda yüz erkek gibi.Yemeden, içmeden, şehvette, cimâda yüz erkek gibi. Doğmak.Doğmak. Kîle: Fe innellezî ye’külü ve yeşrabü tekûnü lehü’l-hâcetü.

Kîle: Fe innellezî ye’külü ve yeşrabü tekûnü lehü’l-hâcetü.
Dediler ki; yiyecek, içecek ama onun da def-i hâcetDediler ki; yiyecek, içecek ama onun da def-i hâcet ister o zamanda.ister o zamanda. Ha dedik ki orası cennet, orada kötü şey yok.Ha dedik ki orası cennet, orada kötü şey yok. Kâle: Hâcetü ehadihim arakun

Kâle: Hâcetü ehadihim arakun
yefîdu min cülûdihim mislu rîhi’l-miski.yefîdu min cülûdihim mislu rîhi’l-miski. Kudret-i İlahi, bu bizim yediklerimizi vücudumuzun teriyle,Kudret-i İlahi, bu bizim yediklerimizi vücudumuzun teriyle, misk kokusuyla atacak dışarı.misk kokusuyla atacak dışarı. Def-i hacet yok.Def-i hacet yok. Misk kokusuna çevrilerekten terlerle gidecek.Misk kokusuna çevrilerekten terlerle gidecek. Fe ize’l-betnü kad damüra.

Fe ize’l-betnü kad damüra.
Karın şişmeyecek.Karın şişmeyecek. Bir kadar yiyince şişer ya karnı, şişme yok.Bir kadar yiyince şişer ya karnı, şişme yok. Karın yine, endam yerinden yani.Karın yine, endam yerinden yani. İnsanın şeysine zarar gelmeyecek.İnsanın şeysine zarar gelmeyecek. Yine müslümanın âhirette cennette,Yine müslümanın âhirette cennette, burada sabredip de oraya girdiği vakitteburada sabredip de oraya girdiği vakitte nâil olacağı devletlerden birisi de,nâil olacağı devletlerden birisi de, Vellezî nefsî bi yedihî, yine kasem ile buyuruyor.

Vellezî nefsî bi yedihî, yine kasem ile buyuruyor.
İnne’racüle min ehli’l-cenneti.

İnne’racüle min ehli’l-cenneti.
Ehl-i cennetten bir erkek.Ehl-i cennetten bir erkek. Le yüfdî fi’l-ğadâti’l-vâhideti ilâ mieti azrâe.Le yüfdî fi’l-ğadâti’l-vâhideti ilâ mieti azrâe. Sabahtan, sabahtan yüz tane hanımın üzerinden.Sabahtan, sabahtan yüz tane hanımın üzerinden. Hanımıyla muamele-i cinsiye de bulunacak.Hanımıyla muamele-i cinsiye de bulunacak. O kadar şey veriyor Cenâb-ı Hak.O kadar şey veriyor Cenâb-ı Hak. Kuvvet ve kudret veriyor.Kuvvet ve kudret veriyor. Yani iş oraya girdikten sonra sefânın sonu yok.Yani iş oraya girdikten sonra sefânın sonu yok. Keyfin sonu yok.Keyfin sonu yok. Allah oraya girmek nasip etsin.Allah oraya girmek nasip etsin. Yine bir tane daha buyuruyor ki:

Yine bir tane daha buyuruyor ki:
Vellezî nefsü Muhammedin bi yedihî,

Vellezî nefsü Muhammedin bi yedihî,
mâ amile ehadün kaddu sirran.mâ amile ehadün kaddu sirran. Gizlice bir amel ediyoruz.Gizlice bir amel ediyoruz. Gerek vergilerimizde gerek namazlarımızda, oruçlarımızda.Gerek vergilerimizde gerek namazlarımızda, oruçlarımızda. Kimseye duyurmadık.Kimseye duyurmadık. Kimse bilmiyor.Kimse bilmiyor. Sirran.Sirran. İllâ elbesehüllâhü ridâen alâniyeten.İllâ elbesehüllâhü ridâen alâniyeten. Mutlak ve mutlak Allah'ın Celle ve Alâ,Mutlak ve mutlak Allah'ın Celle ve Alâ, o gizliliğe bir şey açıklık verecek.o gizliliğe bir şey açıklık verecek. İster iyi, ister kötü.İster iyi, ister kötü. Gizli yaptı, kimsenin haberi yok bu işten.Gizli yaptı, kimsenin haberi yok bu işten. Bir gün oaçığa çıkacak muhakkak surette.Bir gün oaçığa çıkacak muhakkak surette. İn hayran fehayrun.

İn hayran fehayrun.
Hayırlıysa ibadetler, taatlar filan yapıyorsanHayırlıysa ibadetler, taatlar filan yapıyorsan hayırlar o da çıkacak meydana.hayırlar o da çıkacak meydana. Ve in şerran.Ve in şerran. Kötülükler yaptıysan, saklı yaptın kimse görmedi.Kötülükler yaptıysan, saklı yaptın kimse görmedi. Ama o teyp alıyor onu.Ama o teyp alıyor onu. Teyp çok korkunç bir şey şimdi bu gözümüzün önünde bugün görüyoruz.Teyp çok korkunç bir şey şimdi bu gözümüzün önünde bugün görüyoruz. Hemen seslerimizi kapıyor.Hemen seslerimizi kapıyor. İşte Allahu Teâlâ'nın içerimize koyduğu bir teyp var.İşte Allahu Teâlâ'nın içerimize koyduğu bir teyp var. O teypte bütün harekatlarımızı alıyor.O teypte bütün harekatlarımızı alıyor. İnnâ kunnâ nestensihu.

İnnâ kunnâ nestensihu.
Hazreti Allah buyuruyor.

Hazreti Allah buyuruyor.
Ben sizin bütün harekâtınızı istiza alıyorum.Ben sizin bütün harekâtınızı istiza alıyorum. Yani kopya ediliyor.Yani kopya ediliyor. Yani fotoğrafı alınıyor ve teybe alınıyor.Yani fotoğrafı alınıyor ve teybe alınıyor. Bugünkü tabirlerimizle artık.Bugünkü tabirlerimizle artık. Hiç saklı bir şeyimiz yok.Hiç saklı bir şeyimiz yok. Sen ne kadar saklı yaparsan yap.Sen ne kadar saklı yaparsan yap. Oraya o kopya ediliyor bu şimdi.Oraya o kopya ediliyor bu şimdi. Bir günde nasıl olsa meydana çıkacak işler.Bir günde nasıl olsa meydana çıkacak işler. Ama bu dünyada ama âhirette.Ama bu dünyada ama âhirette. İn hayran ve hayrun.İn hayran ve hayrun. Ve in şerran feşerrun.Ve in şerran feşerrun. İyisi de çıkacak ortaya, kötüsü de çıkacak.İyisi de çıkacak ortaya, kötüsü de çıkacak. Daima insanların hayırlara doğru kendisini itmesi lazım.

Daima insanların hayırlara doğru kendisini itmesi lazım.
Bu dünya fani dünya, bunu bilmek lazım.Bu dünya fani dünya, bunu bilmek lazım. Bu dünya fani bir âlemdir.Bu dünya fani bir âlemdir. Bu fani âlemde şerlere alet olmaktan Allah cümlemizi muhafaza etsin.Bu fani âlemde şerlere alet olmaktan Allah cümlemizi muhafaza etsin. Bazen bir cemaatin arasına bakarım.Bazen bir cemaatin arasına bakarım. Gayet sofuvari birisi gelir, namazını da kılar,Gayet sofuvari birisi gelir, namazını da kılar, herkes onu hoş görür.herkes onu hoş görür. Fakat kendisi muhbirdir, casustur.Fakat kendisi muhbirdir, casustur. Müslümanlar ne yapıyor diye göz atmaya gelir.Müslümanlar ne yapıyor diye göz atmaya gelir. Onu gider oraya söyler.Onu gider oraya söyler. Şöyle yapıyorlar, böyle yapıyorlar diye.Şöyle yapıyorlar, böyle yapıyorlar diye. Bu gibi şeyler insanlar çok şuursuz bir insan.Bu gibi şeyler insanlar çok şuursuz bir insan. Hem namazı kılıyor hem de muhbirlik yapıyorHem namazı kılıyor hem de muhbirlik yapıyor hem de casusluk yapıyor.hem de casusluk yapıyor. Bu ne kadar acı bir şeydir.Bu ne kadar acı bir şeydir. Bu müslümanlığı, bir gavur gelse bunu yapmazdı.Bu müslümanlığı, bir gavur gelse bunu yapmazdı. Bu ne kadar kendisini şeye düşürüyor yani,Bu ne kadar kendisini şeye düşürüyor yani, tehlikeli bir duruma düşürüyor.tehlikeli bir duruma düşürüyor. Allah muhafaza etsin.Allah muhafaza etsin. Alacağı beş kuruş, on kuruştur belki.

Alacağı beş kuruş, on kuruştur belki.
O beş kuruş, on kuruşa tenezzül ederektenO beş kuruş, on kuruşa tenezzül ederekten müslüman kardeşinin aleyhindemüslüman kardeşinin aleyhinde raporlar yazmaktan da çekinmezsin sen.raporlar yazmaktan da çekinmezsin sen. E bu nasıl yakışır, hangi vicdana yakışır o?E bu nasıl yakışır, hangi vicdana yakışır o? Allah ne diyor?Allah ne diyor? Kardeşsiniz, kardeşin kardeşe karşıKardeşsiniz, kardeşin kardeşe karşı daima af bile müsamaha etmesi.daima af bile müsamaha etmesi. Kusursuz insan da olmaz.Kusursuz insan da olmaz. Bende de kusur oluyor, onda da kusur oluyor.Bende de kusur oluyor, onda da kusur oluyor. O beni affedecek, ben de onu affedeceğim ki geçinelim.O beni affedecek, ben de onu affedeceğim ki geçinelim. Yoksa senin bu kusurun var diye ben sana küsersem,Yoksa senin bu kusurun var diye ben sana küsersem, senin de bu kusurun var diye bana küsersen,senin de bu kusurun var diye bana küsersen, sonra herkes kapısını kilitlesin, evden dışarıya çıkmasın.sonra herkes kapısını kilitlesin, evden dışarıya çıkmasın. Başka çare olmaz.Başka çare olmaz. Allah müslümanları kardeş etmiş,Allah müslümanları kardeş etmiş, herkes birbirini sevmekle mükellefken,herkes birbirini sevmekle mükellefken, sevginin zıddında hareketlenmiş müslümana karşı katiyyen yakışmaz.sevginin zıddında hareketlenmiş müslümana karşı katiyyen yakışmaz. Vellezî nefsî bi yedihî.

Vellezî nefsî bi yedihî.
Bak! Gene nefsim yed-i kudretine olanBak! Gene nefsim yed-i kudretine olan Hz. Allâhu Celle ve Alâ'yı kesem ederim ki.Hz. Allâhu Celle ve Alâ'yı kesem ederim ki. Lâ yüslimü abdün.Lâ yüslimü abdün. Bir kul selamete erişmez.Bir kul selamete erişmez. Selamete erişip nâil olamaz.Selamete erişip nâil olamaz. Hattâ yüslime kalbühû,Hattâ yüslime kalbühû, kalbi selamete erişmedikçe,kalbi selamete erişmedikçe, kalb-i selîm olmadıkça, o selamete erişmez.kalb-i selîm olmadıkça, o selamete erişmez. Kıyamette Cenâb-ı Hak ne diyor?Kıyamette Cenâb-ı Hak ne diyor? Ben ancak sizden kalb-i selîm isterim diyor.Ben ancak sizden kalb-i selîm isterim diyor. Senin başka şeyin bana taalluk etmez.Senin başka şeyin bana taalluk etmez. Bikalb-i selîm.Bikalb-i selîm. Kalb-i selîm ne?Kalb-i selîm ne? Kötü ahlâklardan arınmış kalp.

Kötü ahlâklardan arınmış kalp.
Kötü ahlâklardan, fena ahlâklardan arınmış bir gönül lazımdır.Kötü ahlâklardan, fena ahlâklardan arınmış bir gönül lazımdır. Allah'ın emrine muti, Peygamber'in emrine muti,Allah'ın emrine muti, Peygamber'in emrine muti, herkese menfaati dokunmaya çalışan bir insan.herkese menfaati dokunmaya çalışan bir insan. Bu kalp temizliğine müyesser olmayan insanda olmaz bu.Bu kalp temizliğine müyesser olmayan insanda olmaz bu. Yapamaz bunu.Yapamaz bunu. Çünkü kalbi bozuk.Çünkü kalbi bozuk. Kalbi bozuk olunca gönül yani.Kalbi bozuk olunca gönül yani. Gönül bozuk olunca bütün âzâlar da gönle tabidir.Gönül bozuk olunca bütün âzâlar da gönle tabidir. Ve lâ yü’minü bak bak bak, ne kadar güzel.

Ve lâ yü’minü bak bak bak, ne kadar güzel.
Ve lâ yü’minü hattâ ye’mene câruhû bevâikuhû.Ve lâ yü’minü hattâ ye’mene câruhû bevâikuhû. Mümin, onun şerrinden,Mümin, onun şerrinden, zulmünden emin olmadıkça insan mümin olamaz.zulmünden emin olmadıkça insan mümin olamaz. Benim şöyle kemâlime matuftur diyorlar amaBenim şöyle kemâlime matuftur diyorlar ama işte kemâl bu.işte kemâl bu. Ben ki senin şerrinden emin değilim,

Ben ki senin şerrinden emin değilim,
sen şunu yapıyorsun, bunu yapıyorsun, mümin kardeşininsen şunu yapıyorsun, bunu yapıyorsun, mümin kardeşinin zararlarına hareket ediyorsun,zararlarına hareket ediyorsun, iç yüzüne vâkıf olmak, olmak için çeşit boyalara giriyorsun.iç yüzüne vâkıf olmak, olmak için çeşit boyalara giriyorsun. Sonra da ben de müminim diyorsun.Sonra da ben de müminim diyorsun. Bak, kasemle söylüyor.Bak, kasemle söylüyor. Ve lâ yü’minü hattâ ye’mene câruhû bevâikahû.Ve lâ yü’minü hattâ ye’mene câruhû bevâikahû. Tabi dinleyen ashâb-ı kirâm bevâik kelimesini duymamışlar.Tabi dinleyen ashâb-ı kirâm bevâik kelimesini duymamışlar. Diyorlar ki, kîle: Ve mâ bevâikuhû?Diyorlar ki, kîle: Ve mâ bevâikuhû? Bu bevâik dediğin nedir ya Resûlallah?Bu bevâik dediğin nedir ya Resûlallah? Kâle: Ğaşmühû ve zulmühû.Kâle: Ğaşmühû ve zulmühû. Ona karşı yaptığı zulüm.Ona karşı yaptığı zulüm. Bir tane daha onu okuyayım.

Bir tane daha onu okuyayım.
Vellezî nefsü Muhammedin bi yedihî.

Vellezî nefsü Muhammedin bi yedihî.
Burada nefsi demedi de nefsü Muhammed.Burada nefsi demedi de nefsü Muhammed. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'inMuhammed sallallahu aleyhi ve sellem'in nefsi yed-i kudreti olan Allah'a kasem ederim ki,nefsi yed-i kudreti olan Allah'a kasem ederim ki, inne’l-abde leye’tî yevme’l-kiyâmeti,inne’l-abde leye’tî yevme’l-kiyâmeti, velehû hasenâtün emsâlü’l-cibâli’r-ravâsi.velehû hasenâtün emsâlü’l-cibâli’r-ravâsi. Kıyamet gününde huzur-u Rabbi’l âlemine varacağız.Kıyamet gününde huzur-u Rabbi’l âlemine varacağız. Vardığımız vakitte, o kulun o kadar hasenatı var ki,Vardığımız vakitte, o kulun o kadar hasenatı var ki, o kadar hasenatı var ki,o kadar hasenatı var ki, işte çok namaz kılmış, çok oruç tutmuş,işte çok namaz kılmış, çok oruç tutmuş, çok zekât vermiş, çok sadaka yapmış,çok zekât vermiş, çok sadaka yapmış, çok kimsenin elinden tutmuş, çok hayırları var. çok kimsenin elinden tutmuş, çok hayırları var. Er-ravâsi dediği koca dağlar.Er-ravâsi dediği koca dağlar. Bu koca hasenatı dağlar gibi gözünün önünde.Bu koca hasenatı dağlar gibi gözünün önünde. Diyecek ki, yezunnü ennehû seyedhulü bihe’l-cennete.Diyecek ki, yezunnü ennehû seyedhulü bihe’l-cennete. O bu kadar hasenat var ya bende,O bu kadar hasenat var ya bende, ben artık cennete gireceğim der.ben artık cennete gireceğim der. Kendi kendine hüküm verir.Kendi kendine hüküm verir. Ama felâ tezâlü mezlimetühû.Ama felâ tezâlü mezlimetühû. Fakat bu taraftan zalim, mazlumlar gelir.Fakat bu taraftan zalim, mazlumlar gelir. Mazlumlar, hakları yenen insanlar.Mazlumlar, hakları yenen insanlar. Mazlum, hakları yenen insanlar.Mazlum, hakları yenen insanlar. Bugün radyo söylüyor, toptancıların kârı yüzde elli diyor.

Bugün radyo söylüyor, toptancıların kârı yüzde elli diyor.
Sonra umumi hesapta yüzde yirmilere indiriyor.Sonra umumi hesapta yüzde yirmilere indiriyor. E bu kimin sırtından çıkıyor ya?E bu kimin sırtından çıkıyor ya? Ne kadar? 48 milyar.Ne kadar? 48 milyar. Şey yapılmış 42 milyarlık alışveriş yapılmış.Şey yapılmış 42 milyarlık alışveriş yapılmış. Yüzde 24'ten kaç milyar kâr getiriyor bakın.Yüzde 24'ten kaç milyar kâr getiriyor bakın. Bu kârla mesela, bu kâr aşağı düşürülse deBu kârla mesela, bu kâr aşağı düşürülse de tabi o ikinci, üçüncü elden de geçecek.tabi o ikinci, üçüncü elden de geçecek. İkinci, üçüncü elden geçinceye kadar bize işteİkinci, üçüncü elden geçinceye kadar bize işte 10 paralık şey 10 kuruşa çıkacak.10 paralık şey 10 kuruşa çıkacak. E burada kanaat olsa, tabi bu zulümdür işte şimdi insanlara kiE burada kanaat olsa, tabi bu zulümdür işte şimdi insanlara ki ben kazanayım ama sen azıcık da sıkıntı çek.ben kazanayım ama sen azıcık da sıkıntı çek. Az gelirli adam ne yapsın şimdi?Az gelirli adam ne yapsın şimdi? Nerede temin etsin işini?Nerede temin etsin işini? Bu mazlumlar gelip te’tîhi, hattâ mâ yebkâ lehû hasenetün.Bu mazlumlar gelip te’tîhi, hattâ mâ yebkâ lehû hasenetün. Alırlar haseneleri.Alırlar haseneleri. Çok var.Çok var. Kırk milyon Türk var burada mesela yalnız, başka yeri bırak.Kırk milyon Türk var burada mesela yalnız, başka yeri bırak. Bu kırk milyon insan yakaya yapışacak.Bu kırk milyon insan yakaya yapışacak. Benim hakkımı sen ne diye sarf ettin?Benim hakkımı sen ne diye sarf ettin? Sakladın da bunları bu kadar pahalıya sattın diyerekten.Sakladın da bunları bu kadar pahalıya sattın diyerekten. Gelecek, bugün hep meydana çıkacak.Gelecek, bugün hep meydana çıkacak. Gizli aşikâr hepsi meydanda saklamaya lüzum yok.Gizli aşikâr hepsi meydanda saklamaya lüzum yok. Bugün saklayabilirsin ama bugün saklayamayız.Bugün saklayabilirsin ama bugün saklayamayız. Meydana çıkınca, mâ yebkâ lehû hasenetün.Meydana çıkınca, mâ yebkâ lehû hasenetün. Bütün haseneleri gider herhalde.Bütün haseneleri gider herhalde. Bunlara dağıtılır.Bunlara dağıtılır. Haseneler dağıtılır.Haseneler dağıtılır. Ve hattâ yüc’ale aleyhi emsâlü’l-cibâli’r-ravâsi.

Ve hattâ yüc’ale aleyhi emsâlü’l-cibâli’r-ravâsi.
Şimdi, hasenat bitti ama mazlumlar bitmiyor.Şimdi, hasenat bitti ama mazlumlar bitmiyor. Mazlumlar yine geldiler Ya Rabbi isteriz bundan hakkımızı.Mazlumlar yine geldiler Ya Rabbi isteriz bundan hakkımızı. Hakkımızı isteriz.Hakkımızı isteriz. E ne yapalım kulum bitti artık bir şeysi kalmadı.E ne yapalım kulum bitti artık bir şeysi kalmadı. E bizim günahlarımızı ver Ya Rabbi.E bizim günahlarımızı ver Ya Rabbi. Onların günahları alınır, onun üzerine verilir.Onların günahları alınır, onun üzerine verilir. Şimdi dağlar gibi hasenatı olurken,Şimdi dağlar gibi hasenatı olurken, dağlar gibi seyyiat üzerine birikir, yüklenir.dağlar gibi seyyiat üzerine birikir, yüklenir. Haa.Haa. Ve yü’meru bihî ile’n-nâri.Ve yü’meru bihî ile’n-nâri. Hadi götürün bunu cehenneme derler.Hadi götürün bunu cehenneme derler. Allah affetsin kusurlarımızı.Allah affetsin kusurlarımızı. İman bak ne kadar güzel bir şeydir ki

İman bak ne kadar güzel bir şeydir ki
imana sahip olmak lazım.imana sahip olmak lazım. Hem iman hem de imansızlık bir arada içtima etmez.Hem iman hem de imansızlık bir arada içtima etmez. İman ile imansızlık bir arada içtima etmez.İman ile imansızlık bir arada içtima etmez. Müslümanların zararına hareket imansızlık alametidir.Müslümanların zararına hareket imansızlık alametidir. Müslümanların, müminlerin zararına hareket,Müslümanların, müminlerin zararına hareket, imansızlık alametidir ki sen ne kadar kazanırsan kazan.imansızlık alametidir ki sen ne kadar kazanırsan kazan. Allah cümlemizi affetsin.

Allah cümlemizi affetsin.
Tevfikât-ı samedâniyesine mazhar etsin.Tevfikât-ı samedâniyesine mazhar etsin. Emrolunduğumuz gibi hareket edipEmrolunduğumuz gibi hareket edip kendisinin razı olduğukendisinin razı olduğu ve sevdiği kullarının arasına bizler de kabul etsin.ve sevdiği kullarının arasına bizler de kabul etsin. O kabiliyet iktizası bizlere lütfu ihsan etsin.O kabiliyet iktizası bizlere lütfu ihsan etsin. O vermezse biz yapamayız.O vermezse biz yapamayız. Allah cümlemizi affetsin.Allah cümlemizi affetsin. "Estağfirullah.

"Estağfirullah.
Tübdü ve recatü ilallah.Tübdü ve recatü ilallah. Elhamdülillahi hamden yuvvâfı ni'me yukefiu meciden."Elhamdülillahi hamden yuvvâfı ni'me yukefiu meciden." Veselamün alel mürselin ve’l-hamdulllahirabbil alemin."Veselamün alel mürselin ve’l-hamdulllahirabbil alemin." İki şeyi bir kere daha tekrar edelim.

İki şeyi bir kere daha tekrar edelim.
Cennete iman edilmeyecek kimse giremeyecek.Cennete iman edilmeyecek kimse giremeyecek. Bellendi değil mi?Bellendi değil mi? Cennete girmek için muhakkak iman lazım.Cennete girmek için muhakkak iman lazım. İman sahibi olamaz,İman sahibi olamaz, insanlar birbirini, yani müminler,insanlar birbirini, yani müminler, müminler birbirini sevmedikçe iman sahibi de olamaz.müminler birbirini sevmedikçe iman sahibi de olamaz. Lâ ilâhe illallâh, Muhammeden Resûlullah deyince herkes mümin oluyor ya,Lâ ilâhe illallâh, Muhammeden Resûlullah deyince herkes mümin oluyor ya, ne diyeceksin hocaefendi?ne diyeceksin hocaefendi? Lâ ilâhe illallâh, Muhammeden Resûlullah deyince iman ediyorsun.Lâ ilâhe illallâh, Muhammeden Resûlullah deyince iman ediyorsun. Nasıl olmazmış?Nasıl olmazmış? Ha oldun ama hasta adam, nasıl?Ha oldun ama hasta adam, nasıl? Hiç kimseye böyle bir şey yok.Hiç kimseye böyle bir şey yok. Böyle bir adam.Böyle bir adam. Binâenaleyh imanda kemâl makbuldür.

Binâenaleyh imanda kemâl makbuldür.
Kemâl olunca müminlerin birbirlerini sevme ihtiyacını duyacakKemâl olunca müminlerin birbirlerini sevme ihtiyacını duyacak ve onun yüzüne baktığı vakitte cemalullahı orada görerektenve onun yüzüne baktığı vakitte cemalullahı orada görerekten kardeşim diye sarılacak, bağrına basacak,kardeşim diye sarılacak, bağrına basacak, öz kardeşinden daha mukadder.öz kardeşinden daha mukadder. Ama bunu yapmak kolay bir şey değil, söylemek de kolay değil.Ama bunu yapmak kolay bir şey değil, söylemek de kolay değil. Söylemek de kolay değil, yapması da kolay değil.Söylemek de kolay değil, yapması da kolay değil. Bir ağaç kartalmış eğebilir misiniz?Bir ağaç kartalmış eğebilir misiniz? Eğemezsiniz.Eğemezsiniz. Çekersiniz kırılır elinde ağaç.Çekersiniz kırılır elinde ağaç. Yetişirken güzel yetiştirmenin çaresine bakacak, körpelikte.Yetişirken güzel yetiştirmenin çaresine bakacak, körpelikte. Kartaldıktan sonra kulağına da girmez laf,Kartaldıktan sonra kulağına da girmez laf, kafadan da bu eski hali çıkmaz.kafadan da bu eski hali çıkmaz. Mesela içki, herkes bilir ki bugün muzır bir şeydir.Mesela içki, herkes bilir ki bugün muzır bir şeydir. İçki, en ehemmiyetsiz saydığımız sigara.İçki, en ehemmiyetsiz saydığımız sigara. Herkes bilir ki bu zararlı bir şeydir.Herkes bilir ki bu zararlı bir şeydir. Paramıza da zarar, malımıza da zarar, vücudumuza da zarar.Paramıza da zarar, malımıza da zarar, vücudumuza da zarar. Zarar ama bu iptiladan kendimizi kurtulmanın imkânı oluyor mu?Zarar ama bu iptiladan kendimizi kurtulmanın imkânı oluyor mu? Olmuyor. 7'ye çıkarmışlar,Olmuyor. 7'ye çıkarmışlar, 10'a çıkartırlar, 20'ye çıkartırlar, 50'ye çıkartırlar,10'a çıkartırlar, 20'ye çıkartırlar, 50'ye çıkartırlar, yine milletin onu bir tane alacak, yine alacak.yine milletin onu bir tane alacak, yine alacak. İçecek onu, duramaz çünkü ahlâklarİçecek onu, duramaz çünkü ahlâklar tekemmül etmediğinden dolayı,tekemmül etmediğinden dolayı, nefsinin esiri olaraktan bunları yapıyor.nefsinin esiri olaraktan bunları yapıyor. Hâlbuki bakınız, kaç milyonuz?Hâlbuki bakınız, kaç milyonuz? 40 milyon.40 milyon. Farz et ki 10 milyon içen var.Farz et ki 10 milyon içen var. Var mıdır acaba 10 milyon? 10 milyon içen.Var mıdır acaba 10 milyon? 10 milyon içen. 10 milyonun 7 lira diyorlar bugün.10 milyonun 7 lira diyorlar bugün. 10 milyonundan, 7’şer liradan kaç lira eder?10 milyonundan, 7’şer liradan kaç lira eder? 70 milyon mu eder?70 milyon mu eder? Bir günde bu, uçuyor bu havaya.Bir günde bu, uçuyor bu havaya. Günde yetmiş milyona bir tayyare alsak,Günde yetmiş milyona bir tayyare alsak, gökyüzü tayyareye ile dolar.gökyüzü tayyareye ile dolar. Gemi alsak, denizleri almaz gemileri.Gemi alsak, denizleri almaz gemileri. Bu senenin üç yüz altmış günü, bir değil.Bu senenin üç yüz altmış günü, bir değil. Beş, on senesi var bunun.Beş, on senesi var bunun. Bu paralar hep havali gitmekte,Bu paralar hep havali gitmekte, bunu da hiç kale almamaktayız.bunu da hiç kale almamaktayız. Allah affetsin kusurlarımızı.Allah affetsin kusurlarımızı. Birincisi demek iman sahibi olamazsınız,

Birincisi demek iman sahibi olamazsınız,
birbirinizi sevmedikçe.birbirinizi sevmedikçe. Öyleyse candan sevelim birbirimizi.Öyleyse candan sevelim birbirimizi. Sarılalım birbirimize.Sarılalım birbirimize. Burada çok güzel bir ders daha var.Burada çok güzel bir ders daha var. İslâmiyet'te ayrılık yok.İslâmiyet'te ayrılık yok. Muhammed Resûlullah dedi,Muhammed Resûlullah dedi, Kur'an da benim kitabım dedi miydi,Kur'an da benim kitabım dedi miydi, hangi milletten olursa olsun müslümandır.hangi milletten olursa olsun müslümandır. Müslüman olunca, kardeşindir.Müslüman olunca, kardeşindir. Kardeş olunca iş hallolmuştur.Kardeş olunca iş hallolmuştur. Binâenaleyh, cemiyet içerisinde teferrika çıkaran,Binâenaleyh, cemiyet içerisinde teferrika çıkaran, cemiyet içerisinde ayrılık doğurancemiyet içerisinde ayrılık doğuran herhangi bir zihniyet varsa,herhangi bir zihniyet varsa, onların İslamiyet’te hiçbirisi makbul değildir.onların İslamiyet’te hiçbirisi makbul değildir. Merduddur.Merduddur. Bu arada hatırıma şöyle bir şey geldi.

Bu arada hatırıma şöyle bir şey geldi.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin bir hadîsleri var.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin bir hadîsleri var. Bu hadîslerininde buyururlar ki:Bu hadîslerininde buyururlar ki: Cennete hiç kimse girmez iman etmedikçe.Cennete hiç kimse girmez iman etmedikçe. İman etmedikçe cennete kimse giremeyecektir.İman etmedikçe cennete kimse giremeyecektir. Cennet ehli imanın yeridir yani.Cennet ehli imanın yeridir yani. Bunu tabi hepimiz biliyoruz.Bunu tabi hepimiz biliyoruz. Fakat arkası çok canlı bir şey.Fakat arkası çok canlı bir şey. Buyuruyorlar ki, ama siz iman etmiş olmazsınız,Buyuruyorlar ki, ama siz iman etmiş olmazsınız, ta ki birbirlerinizi sevmedikçe.ta ki birbirlerinizi sevmedikçe. Bunu birkaç derstir tekrarlıyorum.Bunu birkaç derstir tekrarlıyorum. Belki evvelce dinlemiş olanlarınız da vardır.Belki evvelce dinlemiş olanlarınız da vardır. Bu sevgi nedir ki bizi imana götürüyor?Bu sevgi nedir ki bizi imana götürüyor? Siz birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız.

Siz birbirinizi sevmedikçe iman etmiş sayılmazsınız.
Yani imanınız kâmil değil.Yani imanınız kâmil değil. İman sahibisinizdir, Lâ ilâhe illallâh demişsinizdir amaİman sahibisinizdir, Lâ ilâhe illallâh demişsinizdir ama olgun bir mümin olmuş sayılmaz.olgun bir mümin olmuş sayılmaz. Birbirimizi sevmekten ne çıkar?Birbirimizi sevmekten ne çıkar? Biz farz edelim, her birimiz bir dağda,

Biz farz edelim, her birimiz bir dağda,
bir köyde ama Lâ ilâhe illallâh diyoruz.bir köyde ama Lâ ilâhe illallâh diyoruz. Tesbihlerimiz elimizde, Kur'anlarımız da elimizde.Tesbihlerimiz elimizde, Kur'anlarımız da elimizde. İşte bizden daha iyi mümin mi olacak?İşte bizden daha iyi mümin mi olacak? Günah da işlemiyoruz.Günah da işlemiyoruz. Allah da diyoruz, beş vakit namazlarımızı da kılıyoruz.Allah da diyoruz, beş vakit namazlarımızı da kılıyoruz. Herhalde bu kâfi gelmiyor ki Cenâb-ı Peygamber,Herhalde bu kâfi gelmiyor ki Cenâb-ı Peygamber, siz birbirinizi sevmedikçe mümin olamazsınız.siz birbirinizi sevmedikçe mümin olamazsınız. Olgun bir mümin, istenilen bir mümin olamazsınız.Olgun bir mümin, istenilen bir mümin olamazsınız. Evet, iman sahibisinizdir amma makbul olan iman değil.Evet, iman sahibisinizdir amma makbul olan iman değil. Niçin? Bostandır olmamışsa bir şeye yarıyor mu?Niçin? Bostandır olmamışsa bir şeye yarıyor mu? Kavundur olmamışsa bir şeye yarıyor mu?Kavundur olmamışsa bir şeye yarıyor mu? Şeftalidir olmamışsa bir şeye yarıyor mu?Şeftalidir olmamışsa bir şeye yarıyor mu? Her şeyin olmuşu,Her şeyin olmuşu, makbul olunca insanın da nedir olgunu makbul.makbul olunca insanın da nedir olgunu makbul. Olgunluk nasıl olacak?Olgunluk nasıl olacak? İşte şiştik, kuvvetlendik,

İşte şiştik, kuvvetlendik,
o gibi vurduğumuzu yere devirseko gibi vurduğumuzu yere devirsek buna olgunluk mu derler?buna olgunluk mu derler? Olgunluk imanda olacak.Olgunluk imanda olacak. Ruhların kemâle ulaşması,Ruhların kemâle ulaşması, kalplerin hakka açılması neticesinde olur, olgunluk.kalplerin hakka açılması neticesinde olur, olgunluk. Bu olgunluk ki sevgiler, bu sevgiler bizi bir araya toplar.Bu olgunluk ki sevgiler, bu sevgiler bizi bir araya toplar. Sevgiler birbirimizi destekler.Sevgiler birbirimizi destekler. Sevgiler kuvvet olur.Sevgiler kuvvet olur. Kuvvet olunca da bir şey olur.Kuvvet olunca da bir şey olur. Kuvvet olunca bir şey olur yani.Kuvvet olunca bir şey olur yani. Bir varlık meydana gelir.Bir varlık meydana gelir. Kuvvet olunca varlık meydana geliyor.Kuvvet olunca varlık meydana geliyor. Kuvvet olmayınca varlık elden gider.Kuvvet olmayınca varlık elden gider. Kuvvet olmayınca varlık elden gider.Kuvvet olmayınca varlık elden gider. Varlığın elden gitmesi birbirimizi sevmemekten dolayıdır.Varlığın elden gitmesi birbirimizi sevmemekten dolayıdır. Birbirimizi sevemediğiniz takdirde destekçi olamıyoruz,Birbirimizi sevemediğiniz takdirde destekçi olamıyoruz, birbirimize yardımcı olamıyoruz,birbirimize yardımcı olamıyoruz, birbirimizi himaye edemiyoruz, birbirimizi koruyamıyoruz,birbirimizi himaye edemiyoruz, birbirimizi koruyamıyoruz, birbirimize şefkatimiz yok, birbirimize karşı muhabbetimiz yok.birbirimize şefkatimiz yok, birbirimize karşı muhabbetimiz yok. Yok, da yok.Yok, da yok. Bu yoklukların altından ne doğuyor?Bu yoklukların altından ne doğuyor? Tabiatıyla bir zayıflık.Tabiatıyla bir zayıflık. Ondan sonra çocuk da gelse bizi döver,Ondan sonra çocuk da gelse bizi döver, ne olursa olsun işimiz bitmiş demektir o zaman.ne olursa olsun işimiz bitmiş demektir o zaman. Varız ama varlığımızın kıymeti yok.Varız ama varlığımızın kıymeti yok. Bu varlık ancak bizim birbirimizi sevmemize bağlıdır.Bu varlık ancak bizim birbirimizi sevmemize bağlıdır. Biz birbirimizi ne kadar candan sevebilirsekBiz birbirimizi ne kadar candan sevebilirsek işte o kadar varlık sahibi oluruz yani.işte o kadar varlık sahibi oluruz yani. Onun için bizim yemek dualarımız var,Onun için bizim yemek dualarımız var, dinliyorsunuzdur her akşam.dinliyorsunuzdur her akşam. "Allahümme inni eselüke, Allahümme et'amte,

"Allahümme inni eselüke, Allahümme et'amte,
Allahümme et'amte ve eşberke ve eskayte ve ehyeyteAllahümme et'amte ve eşberke ve eskayte ve ehyeyte feheb li'na ve zid ta'amena ve barik ta'amenafeheb li'na ve zid ta'amena ve barik ta'amena veşrah sudurana verhamna ve ardu annaveşrah sudurana verhamna ve ardu anna ve huz bi eydina ve la tekinna ila enfüsina tarfete aynin ebedenve huz bi eydina ve la tekinna ila enfüsina tarfete aynin ebeden ve la İlahe Allahümme inni eselüke"ve la İlahe Allahümme inni eselüke" Açık söyle.Açık söyle. Allahümme asina tamamen nimetikeAllahümme asina tamamen nimetike ve devamen nimetike.ve devamen nimetike. Tamamen nimet ve devamı nimet.Tamamen nimet ve devamı nimet. İşte yan yana gidiyor.İşte yan yana gidiyor. Tamamı olur, devamı olmazsa para etmez.Tamamı olur, devamı olmazsa para etmez. Bir şeyin hem tamamı lazım, hem de devamı lazım.Bir şeyin hem tamamı lazım, hem de devamı lazım. Tamamı olmuş, olgunlaşmış ama devam etmiyor, arkası gelmiyor.Tamamı olmuş, olgunlaşmış ama devam etmiyor, arkası gelmiyor. Netice hâsıl olmaz.Netice hâsıl olmaz. "Allâhumme inni eselüke hubbeke ve devamı hubbeke."

"Allâhumme inni eselüke hubbeke ve devamı hubbeke."
Hem muhabbetin sevabını isterim ya Rabbi,Hem muhabbetin sevabını isterim ya Rabbi, hem de devamını isterim.hem de devamını isterim. Muhabbet olunuyor.Muhabbet olunuyor. Şimdi bu bir maksat için bir sevgi olur.Şimdi bu bir maksat için bir sevgi olur. Ama sevgi devam etmezse yine faydası yok.Ama sevgi devam etmezse yine faydası yok. Sevgilerin temadisi lazım.Sevgilerin temadisi lazım. O sevgilerin temadisi için deO sevgilerin temadisi için de Cenâb-ı Peygamber'in yine bir buyruğu var,Cenâb-ı Peygamber'in yine bir buyruğu var, alt tarafında hadisi şerifin.alt tarafında hadisi şerifin. Sizi ben bir şeye delalet edeyim mi ki

Sizi ben bir şeye delalet edeyim mi ki
siz bu işi işlediğiniz vakit birbirlerinizi seversiniz.siz bu işi işlediğiniz vakit birbirlerinizi seversiniz. Buyur Ya Resûlallah.Buyur Ya Resûlallah. Efşü's-selâme beyneküm.Efşü's-selâme beyneküm. Siz aralarınızda selamı ifşa ediniz.Siz aralarınızda selamı ifşa ediniz. Hocaefendi tam bin üç yüz senedir biz bu selamı söylüyoruz.

Hocaefendi tam bin üç yüz senedir biz bu selamı söylüyoruz.
Bin üç yüz seneden beri, dört yüz sene oluyor belki,Bin üç yüz seneden beri, dört yüz sene oluyor belki, bu selamı söylemekteyiz.bu selamı söylemekteyiz. Ama bir şey oluyor ki yine yok.Ama bir şey oluyor ki yine yok. Yine herkes kendi bildiğini okur.Yine herkes kendi bildiğini okur. Herkes ne muhabbeti var, ne bir şey var işte.Herkes ne muhabbeti var, ne bir şey var işte. Hani bu selam bizde muhabbet uyandıracaktı ya,Hani bu selam bizde muhabbet uyandıracaktı ya, ne bizim birbirimize muhabbetimiz var.ne bizim birbirimize muhabbetimiz var. Ama selam da veriyoruz.Ama selam da veriyoruz. Es-selamu aleyküm diyoruz.Es-selamu aleyküm diyoruz. Bilmiyorum, her şeyi Türkçe yaptık daBilmiyorum, her şeyi Türkçe yaptık da bunu da Türkçe yapsaydık da deseydik kibunu da Türkçe yapsaydık da deseydik ki Allah'ın sana, Allah seni emin kılsın.Allah'ın sana, Allah seni emin kılsın. Seni hüsn-i himayesine daim etsin.Seni hüsn-i himayesine daim etsin. Seni birçok afatlardan, marazlardan,Seni birçok afatlardan, marazlardan, sıkıntılardan, meşakkatlerden kurtarsın.sıkıntılardan, meşakkatlerden kurtarsın. Sağ, salim, sıhhat, afiyetle,Sağ, salim, sıhhat, afiyetle, müreffeh bir hayat ile yaşamakmüreffeh bir hayat ile yaşamak sana Cenâb-ı Hak nasip etse.sana Cenâb-ı Hak nasip etse. E bunu dillerimiz tabi söylüyoruzE bunu dillerimiz tabi söylüyoruz dualarımızda da mevlütlerde de şurada burada deniyor.dualarımızda da mevlütlerde de şurada burada deniyor. Fakat içten gelerek deniyor mu, denmiyor mu?Fakat içten gelerek deniyor mu, denmiyor mu? Es-selamü aleyküm.Es-selamü aleyküm. Aleykümselam.Aleykümselam. Ne istiyorum?Ne istiyorum? Ya Rabbi bu kardeşimi Sen her noksanlıktan uzak eyle.

Ya Rabbi bu kardeşimi Sen her noksanlıktan uzak eyle.
Her noksanlıktan beri kıl.Her noksanlıktan beri kıl. Allah, selam, Allah'ın hükmü.Allah, selam, Allah'ın hükmü. Allahu Teâlâ her noksandan münezzehtir.Allahu Teâlâ her noksandan münezzehtir. Kendisi nasıl noksanlıktan münezzehse,Kendisi nasıl noksanlıktan münezzehse, Ya Rabbi bu kullarına da noksanlık verme sen Ya Rabbi.Ya Rabbi bu kullarına da noksanlık verme sen Ya Rabbi. Vücutlarına afiyet ver.Vücutlarına afiyet ver. Ömürlerine bereket ver.Ömürlerine bereket ver. Rızıklarına müs'ad ver.Rızıklarına müs'ad ver. Hastalarına şifa ver.Hastalarına şifa ver. Dertlilerine deva ver.Dertlilerine deva ver. İşte ver de ver.İşte ver de ver. Ama ben bu selamı veriyorum.Ama ben bu selamı veriyorum. Kardeşime bakıyorum ki kardeşim hasta.Kardeşime bakıyorum ki kardeşim hasta. Hasta.Hasta. Ona selamu aleyküm dediğin vakitteOna selamu aleyküm dediğin vakitte ona bu selam kâfi gelir mi?ona bu selam kâfi gelir mi? O hastanın tedavisi için ona yardım etmek vazifemken,O hastanın tedavisi için ona yardım etmek vazifemken, selamun aleyküm deyip geçiyoruz.selamun aleyküm deyip geçiyoruz. Hâlbuki bu selam yerine gelmedi.Hâlbuki bu selam yerine gelmedi. Selamın maksadı ondaki noksanlıkları gidermekti.Selamın maksadı ondaki noksanlıkları gidermekti. Hâlbuki karşımda gördüğüm birçok zuafâ var,

Hâlbuki karşımda gördüğüm birçok zuafâ var,
bu zuafânın hangi derdini giderdiğimiz var?bu zuafânın hangi derdini giderdiğimiz var? Hangi cemiyetiniz var ki bugün zuafâmızın imdadına yetişsin,

Hangi cemiyetiniz var ki bugün zuafâmızın imdadına yetişsin,
okumayanları okutsun,okumayanları okutsun, hastaları hastanelerde tedavi etsin,hastaları hastanelerde tedavi etsin, işte beceriksizlerin yardımına koşsun, her türlü şeyler var.işte beceriksizlerin yardımına koşsun, her türlü şeyler var. Dünyanın iptilaları var.Dünyanın iptilaları var. Bu iptilalarına karşı müslümanlar hangi şeylerini kurmuşlar daBu iptilalarına karşı müslümanlar hangi şeylerini kurmuşlar da bu gibi zavallıların imdadına yetişiyorlar?bu gibi zavallıların imdadına yetişiyorlar? Hiçbiri, herkes kendi menfaatinin dışında bir şey tanımıyor.Hiçbiri, herkes kendi menfaatinin dışında bir şey tanımıyor. Onun için iki sarhoşluk sizi istila ettiği vakitteOnun için iki sarhoşluk sizi istila ettiği vakitte nasihatleri ortadan kaldırın.nasihatleri ortadan kaldırın. Boşuna çene çalmayın, boşuna da yorulmayın.Boşuna çene çalmayın, boşuna da yorulmayın. Nedir bu iki tane sarhoşluk?Nedir bu iki tane sarhoşluk? Dünya sevgisi, yaşama sevdası.

Dünya sevgisi, yaşama sevdası.
Bu yaşama sevdasına insan müptela oldu muyduBu yaşama sevdasına insan müptela oldu muydu ondan sonra karşısındaki isterse ölsün banane,ondan sonra karşısındaki isterse ölsün banane, ben yaşayayım ya, o ölürse ölsün bananeben yaşayayım ya, o ölürse ölsün banane gibilerde bir hava üfler.gibilerde bir hava üfler. Ona artık ne söyleseniz kulağına da girmez.Ona artık ne söyleseniz kulağına da girmez. Bugün kulağımıza girmediği gibi.Bugün kulağımıza girmediği gibi. Ne büyükler gelmiş bugüne kadar,Ne büyükler gelmiş bugüne kadar, ne güzel sözler söylemişler, kitaplar yazmışlar,ne güzel sözler söylemişler, kitaplar yazmışlar, eserler bırakmışlar.eserler bırakmışlar. Kardeşimin dediği gibi,Kardeşimin dediği gibi, o ziraatçının kitabını yazacaksao ziraatçının kitabını yazacaksa hangi kimse onunla amel edecek?hangi kimse onunla amel edecek? Bugün işte hepsi kütüphanelerde dopdolu duruyor.Bugün işte hepsi kütüphanelerde dopdolu duruyor. Kim hangisiyle amel ediyor?Kim hangisiyle amel ediyor? Herkes kendi menfaatinin dışında bir şey düşündüğü de yok.Herkes kendi menfaatinin dışında bir şey düşündüğü de yok. Allah kusurlarımızı affetsin.Allah kusurlarımızı affetsin. Sevgi bu mudur yani?Sevgi bu mudur yani? Birbirimizi sevmek.Birbirimizi sevmek. Bugün elhamdülillah bak burada toplandık.Bugün elhamdülillah bak burada toplandık. Çok güzel.Çok güzel. Cenâb-ı Hakk'a yalvaracağız.Cenâb-ı Hakk'a yalvaracağız. İlticalar edeceğiz.İlticalar edeceğiz. Rahmet ondan gelecek bize de gönüllerimiz açılacak.Rahmet ondan gelecek bize de gönüllerimiz açılacak. Bir şeyler de meydana gelecek.Bir şeyler de meydana gelecek. Sabahleyin hatırıma geldi de okuduk burda dualarımızı.

Sabahleyin hatırıma geldi de okuduk burda dualarımızı.
Dedim ki ya kardeşler çok iyi amaDedim ki ya kardeşler çok iyi ama Allah'ın en bahtiyar kulları müslümanlardır.Allah'ın en bahtiyar kulları müslümanlardır. En sevgili kulları müslümanlardır.En sevgili kulları müslümanlardır. Allahu Teâlâ'nın müslümanlara lütfu çok geniştir.Allahu Teâlâ'nın müslümanlara lütfu çok geniştir. Binâenaleyh bu kadar geniş olan lütfunun karşısındaBinâenaleyh bu kadar geniş olan lütfunun karşısında bugün Müslümanlar vazifelerini yapmaktanbugün Müslümanlar vazifelerini yapmaktan çok uzaktadırlar.çok uzaktadırlar. Bu vazifelerin başında insanlara sevgi gelirken,Bu vazifelerin başında insanlara sevgi gelirken, bu sevgi ne güzel söylüyor şimdi, âşk sevgisi olacak.bu sevgi ne güzel söylüyor şimdi, âşk sevgisi olacak. Muhabbet, bizim birbirimizi sevmemiz,

Muhabbet, bizim birbirimizi sevmemiz,
Resûlullah'ı sevmemize kadar gidecek.Resûlullah'ı sevmemize kadar gidecek. Biz birbirimizi sevince toplulukla olan kuvvet,Biz birbirimizi sevince toplulukla olan kuvvet, toplulukla olan kuvvet canım bir damlatoplulukla olan kuvvet canım bir damla koçan varmış, mısır koçanı.koçan varmış, mısır koçanı. Bir para etmez ama.Bir para etmez ama. Fakat otuz milyon koçanı getir, koskoca bir dağ olur yav.Fakat otuz milyon koçanı getir, koskoca bir dağ olur yav. Otuz milyon koçanı getir, koca bir dağ olur.Otuz milyon koçanı getir, koca bir dağ olur. Sen bir koçana niçin kıymet vermiyorsun?Sen bir koçana niçin kıymet vermiyorsun? Binâenaleyh biz bir araya geldiğimiz vakitte

Binâenaleyh biz bir araya geldiğimiz vakitte
önümüze geçilmez bir çığ olur yani.önümüze geçilmez bir çığ olur yani. Nasıl karlar dağdan yuvarlanırkenNasıl karlar dağdan yuvarlanırken önüne geçilmez bir kütle halinde geliyor.önüne geçilmez bir kütle halinde geliyor. Onun önüne geçilmediği içinOnun önüne geçilmediği için altına düşenler hep eziliyor.altına düşenler hep eziliyor. İslam da bir araya geldiği vaktinde onun önündeİslam da bir araya geldiği vaktinde onun önünde kimsenin durmasına imkân yok.kimsenin durmasına imkân yok. Bunun size bir açık misalini söyleyeyim.

Bunun size bir açık misalini söyleyeyim.
Biz küçük yaşlarındaydık.Biz küçük yaşlarındaydık. Bizim köyümüzü su bastı.Bizim köyümüzü su bastı. Köyümüzü su bastı gece.Köyümüzü su bastı gece. Şimdi köylü uyanık adam.Şimdi köylü uyanık adam. Çoluk çocuk, büyük küçük herkes arabasını, kazmasını,Çoluk çocuk, büyük küçük herkes arabasını, kazmasını, baltasını küreğini kaptı.baltasını küreğini kaptı. E bizim kapının önünü çevirsek iyi ama yok.E bizim kapının önünü çevirsek iyi ama yok. Şu baştan nereden bakalım buŞu baştan nereden bakalım bu yardı o da o yarmadan bize su geliyor.yardı o da o yarmadan bize su geliyor. O yarığı kapayalım diyerektenO yarığı kapayalım diyerekten arabasını kapan, hayvanını kapan, hepsini düştük yola.arabasını kapan, hayvanını kapan, hepsini düştük yola. Ben de gittim aralarında.Ben de gittim aralarında. Gittik gittik, suyun yardığı yeri bulduk.Gittik gittik, suyun yardığı yeri bulduk. Bulunca kimisi kazık çaktı, kazık getirdi.Bulunca kimisi kazık çaktı, kazık getirdi. Kimisi çalı kopardı geldi,Kimisi çalı kopardı geldi, kimisi soyundu suyun içine girdi,kimisi soyundu suyun içine girdi, kazıkları kaktılar, çalıları taktılar,kazıkları kaktılar, çalıları taktılar, bir taraftan da kumlar döktüler, suyu kestiler.bir taraftan da kumlar döktüler, suyu kestiler. Köy kurtuldu.Köy kurtuldu. Ama birlik sayesinde kurtuldu.Ama birlik sayesinde kurtuldu. O birlik olmasa da benim evime su gelmiyor, banane.O birlik olmasa da benim evime su gelmiyor, banane. Git istersen git.Git istersen git. Olur muydu? Olmazdı.Olur muydu? Olmazdı. Su akarken, işte köyün evlerini de yıkardı,Su akarken, işte köyün evlerini de yıkardı, tarlalarını da yıkardı.tarlalarını da yıkardı. Binâenaleyh birbirimizi öyle seveceğiz kiBinâenaleyh birbirimizi öyle seveceğiz ki bu sevgi hemen bugüne mahsus değil ama.bu sevgi hemen bugüne mahsus değil ama. Şimdi bak, bu sevgi numunelerinden size bir tane söyleyeyim.Şimdi bak, bu sevgi numunelerinden size bir tane söyleyeyim. Talha denilen bir isim vardır camilerde hep görürsünüz levhasını,Talha denilen bir isim vardır camilerde hep görürsünüz levhasını, bizim camimizde yok zannedersem.bizim camimizde yok zannedersem. Talha Cenâb-ı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in fedailerindenTalha Cenâb-ı Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in fedailerinden muhterem bir zat.muhterem bir zat. Uhud muharebesinde 80 küsur yerinden yara almışUhud muharebesinde 80 küsur yerinden yara almış fakat Resûlullah'ın önünden bir türlü çekilmiyor.fakat Resûlullah'ın önünden bir türlü çekilmiyor. Çekilmiyor, kendisi de düşmüyor yere.Çekilmiyor, kendisi de düşmüyor yere. Fakat yaralarının içerisinde Cenâb-ı Peygamber'inFakat yaralarının içerisinde Cenâb-ı Peygamber'in gelen ok bana gelsin de ona gelmesin.gelen ok bana gelsin de ona gelmesin. Fedake ebi ve ümmi ya Resûlallah.Fedake ebi ve ümmi ya Resûlallah. Sevgi böyle olacak.Sevgi böyle olacak. Bu muhterem, bu zat-ı muhterem

Bu muhterem, bu zat-ı muhterem
bir gün ikinci namazına yetişememiş bahçesine gitmiş de.bir gün ikinci namazına yetişememiş bahçesine gitmiş de. Bahçesinde gayet güzelBahçesinde gayet güzel bir hava içinde kuşlar cıvıl cıvıl ötüyorlar.bir hava içinde kuşlar cıvıl cıvıl ötüyorlar. Öyle hayran bir halde bakarken ikindi namazını kaçırmış.Öyle hayran bir halde bakarken ikindi namazını kaçırmış. Gelmiş bakmış ki ikindi namazı kılınmış.Gelmiş bakmış ki ikindi namazı kılınmış. Ya Resûlallah bu bahçe demişYa Resûlallah bu bahçe demiş beni bugün ikindi namazının cemaatinden alıkoydu.beni bugün ikindi namazının cemaatinden alıkoydu. Ben bu bahçeyi istemem artık.Ben bu bahçeyi istemem artık. Bu bahçe ümmeti Muhammed'e feda olsun vakfettim demiş.Bu bahçe ümmeti Muhammed'e feda olsun vakfettim demiş. Cenâb-ı Peygamber'i sevmek, O'nun sünnetini sevmekle olur.Cenâb-ı Peygamber'i sevmek, O'nun sünnetini sevmekle olur. Yoksa O'nu seveceğiz de karnımıza, içimize dolduracak bir gücümüz yok.Yoksa O'nu seveceğiz de karnımıza, içimize dolduracak bir gücümüz yok. Sünnetini seviyorsan Peygamber'i seviyorsun.Sünnetini seviyorsan Peygamber'i seviyorsun. Sünneti nispetinde Peygamber'i seversin.Sünneti nispetinde Peygamber'i seversin. Peygamber'i sevmenin bir hududu var, ne kadar?Peygamber'i sevmenin bir hududu var, ne kadar? İşte O'nun sünnetine ne kadar bağlıysan,İşte O'nun sünnetine ne kadar bağlıysan, o kadar sende demek Cenâb-ı Peygamber'e karşı sevgi var.o kadar sende demek Cenâb-ı Peygamber'e karşı sevgi var. Bu sevgi birbirimizde olduğu kadarBu sevgi birbirimizde olduğu kadar bu sevgiyi bize veren Allah celle ve âlâ'dır.bu sevgiyi bize veren Allah celle ve âlâ'dır. Binâenaleyh asıl sevgi Allah'adır.Binâenaleyh asıl sevgi Allah'adır. Binâenaleyh biz birbirimizi severken

Binâenaleyh biz birbirimizi severken
bu sevgiden Allah sevgisi doğacak.bu sevgiden Allah sevgisi doğacak. Bu sevgiden Allah sevgisi doğunca,Bu sevgiden Allah sevgisi doğunca, Allah'a karşı da biz kulluk vazifelerimiziAllah'a karşı da biz kulluk vazifelerimizi tamamıyla yapacağız.tamamıyla yapacağız. Artık can göz görmez, kendini de görmez.Artık can göz görmez, kendini de görmez. Varsa yoksa Allah vardır.Varsa yoksa Allah vardır. Varsa yoksa hep Allah'tır.Varsa yoksa hep Allah'tır. Binâenaleyh bu insan Allah'a öyle âşık olmuştur ki,Binâenaleyh bu insan Allah'a öyle âşık olmuştur ki, bu âşkı birbirimizi sevmenin doğurmasından oluyor.bu âşkı birbirimizi sevmenin doğurmasından oluyor. Birbirimizi sevmenin doğurmasıBirbirimizi sevmenin doğurması ondan Allah sevgisi doğuyor.ondan Allah sevgisi doğuyor. O Allah sevgisi doğunca insan da Allah'ın kulu olunca,O Allah sevgisi doğunca insan da Allah'ın kulu olunca, bak şimdi birçok âyetler okundu.bak şimdi birçok âyetler okundu. Kardeşimiz de İbrahim aleyhisselam'ın suresini okudu.Kardeşimiz de İbrahim aleyhisselam'ın suresini okudu. İbrahim aleyhisselam tek başına bir adam.İbrahim aleyhisselam tek başına bir adam. Tek başına.

Tek başına.
Fakat bütün Hristiyanlığa karşı ilan ediyorFakat bütün Hristiyanlığa karşı ilan ediyor küfürlerinin putlandığını.küfürlerinin putlandığını. Diyor ki onların başlarına olan gavura,Diyor ki onların başlarına olan gavura, benim Allah'ım hem diriltir, hem öldürür.benim Allah'ım hem diriltir, hem öldürür. Sen ne yapıyorsun diyor?Sen ne yapıyorsun diyor? Sen ne yapabilirsin?Sen ne yapabilirsin? Benim Allah'ım hem diriltir hem öldürür.Benim Allah'ım hem diriltir hem öldürür. Ben de yaparım diyor.Ben de yaparım diyor. Nasıl yaparsın?Nasıl yaparsın? Birisinin kafasını keser, işte öldürdün diyor.Birisinin kafasını keser, işte öldürdün diyor. Ötekine de seni de azat ettin diyor.Ötekine de seni de azat ettin diyor. İşte buna hayat vardır.İşte buna hayat vardır. Öyleyse diyor, benim Allah'ım güneşi şarktan doğdurur, garptan batırır.Öyleyse diyor, benim Allah'ım güneşi şarktan doğdurur, garptan batırır. Sen bunu tersine çevir bakayım diyor.Sen bunu tersine çevir bakayım diyor. Susup kalıyor.Susup kalıyor. Yani mücadeleyi insan bak nasıl yapabiliyor tek başına?Yani mücadeleyi insan bak nasıl yapabiliyor tek başına? Tek başına dini, dinini, Allah'ını nasıl müdafaa ediyor?Tek başına dini, dinini, Allah'ını nasıl müdafaa ediyor? Allah hepinizden razı olsun.Allah hepinizden razı olsun. El-Fatiha.

El-Fatiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2