Namaz Vakitleri

11 Zilhicce 1446
07 June 2025
İmsak
03:27
Güneş
05:25
Öğle
13:08
İkindi
17:08
Akşam
20:41
Yatsı
22:31
Detaylı Arama

Kur'an İle Yaşamak

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Kur'an İle Yaşamak

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm.Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. Uridat aleyye ücûru ümmetî.

Uridat aleyye ücûru ümmetî.
Benim ümmetimin sevapları bana arz olundu.Benim ümmetimin sevapları bana arz olundu. Ümmetimin sevapları,Ümmetimin sevapları, ecirleri, yaptığı amellerin ecirleriecirleri, yaptığı amellerin ecirleri bana arz olundu.bana arz olundu. Hatte’l-kazâtü yühricühe’r-racülü mine’l-mescidi.Hatte’l-kazâtü yühricühe’r-racülü mine’l-mescidi. Mescitten bir toz parçası, bir kir parçasını almış,Mescitten bir toz parçası, bir kir parçasını almış, dışarıya çıkarıyorsun.dışarıya çıkarıyorsun. Cami temiz olsun diye.Cami temiz olsun diye. Birinci vazifesi.Birinci vazifesi. O gördüğü bisliği oradan alıyor, dışarıya çıkarıyor.O gördüğü bisliği oradan alıyor, dışarıya çıkarıyor. Yühricühe’r-racülü mine’l-mescidi.

Yühricühe’r-racülü mine’l-mescidi.
Mescidden dışarıya çıkarıyor.Mescidden dışarıya çıkarıyor. Bunun sevabı da bana arz olundu.Bunun sevabı da bana arz olundu. Bunu da gördüm, çok büyük mükâfatları var.Bunu da gördüm, çok büyük mükâfatları var. Ve‘uridat aleyye zünûbü ümmetî.

Ve‘uridat aleyye zünûbü ümmetî.
Bir de günahları da bana arz olundu ümmetimin.Bir de günahları da bana arz olundu ümmetimin. Ecirleri de arz olundu, günahları da arz olundu.Ecirleri de arz olundu, günahları da arz olundu. Gösterildi yani bana.Gösterildi yani bana. Bunlar ümmetinin sevapları, bunlar da günahları.Bunlar ümmetinin sevapları, bunlar da günahları. Fe lem era zenben a’zame

Fe lem era zenben a’zame
min sûratin mine’l-kur’ânimin sûratin mine’l-kur’âni ev âyetin ûtiyahâ racülün sümme nesiyehâ.ev âyetin ûtiyahâ racülün sümme nesiyehâ. Hiçbir günah görmedim ki, günahlar sıralanmış.Hiçbir günah görmedim ki, günahlar sıralanmış. Hiçbir günah görmedim ki,Hiçbir günah görmedim ki, bir müslüman Kur'an'ı öğrendikten sonra,bir müslüman Kur'an'ı öğrendikten sonra, Kur'an'dan öğrendiği yahut bir âyetten sonraKur'an'dan öğrendiği yahut bir âyetten sonra onu unutması kadar büyük günah görmedim.onu unutması kadar büyük günah görmedim. Kur'an'ı öğrenmiş yahut ayetinden bir ayet öğrenmiş,

Kur'an'ı öğrenmiş yahut ayetinden bir ayet öğrenmiş,
sonra da onu unutmuş.sonra da onu unutmuş. Onu unutması kadar günah olan bir şeyi görmedim.Onu unutması kadar günah olan bir şeyi görmedim. Çünkü Kur'an;Çünkü Kur'an; Feâminû billâhi ve rasûlihi

Feâminû billâhi ve rasûlihi
ve-nnûri-lleżî enzelnâ. (Teğâbun Suresi 8. Ayet)ve-nnûri-lleżî enzelnâ. (Teğâbun Suresi 8. Ayet) Hem Allah'a iman hem de Resul'ün imandan sonra

Hem Allah'a iman hem de Resul'ün imandan sonra
nur tesbih olunuyor Kur'an'a.nur tesbih olunuyor Kur'an'a. Ve-nnûri-lleżî enzelnâ.Ve-nnûri-lleżî enzelnâ. İnzal etmiş olduğumuz nura.İnzal etmiş olduğumuz nura. Nur, Kur'an'dır.Nur, Kur'an'dır. Kur'an'a demek ehemmiyeti vermiyor.Kur'an'a demek ehemmiyeti vermiyor. Kıymet vermiyor,Kıymet vermiyor, başka dünya zevkleri, sefaları, işleriylebaşka dünya zevkleri, sefaları, işleriyle okuduğu, öğrendiği Kur'an'ı unutuyor.okuduğu, öğrendiği Kur'an'ı unutuyor. Şimdi mesela Allah muhafaza etsin,Şimdi mesela Allah muhafaza etsin, birçok genç çocuk yavrularımızbirçok genç çocuk yavrularımız Kur'an' a heveslidirler, gelirler bu aylarda öğrenirlerKur'an' a heveslidirler, gelirler bu aylarda öğrenirler fakat ondan sonra bırakınca muhakkak unutulur.fakat ondan sonra bırakınca muhakkak unutulur. Öyle ki deveyi kazığından bıraktığın vakitte

Öyle ki deveyi kazığından bıraktığın vakitte
deve nasıl kaçarsa Kur'an'ı bıraktığın vakittedeve nasıl kaçarsa Kur'an'ı bıraktığın vakitte Kur'an da öyle kaçar.Kur'an da öyle kaçar. Ay ben bunu biliyordum, biliyordun ama bak yok şimdi.Ay ben bunu biliyordum, biliyordun ama bak yok şimdi. Sebebi? Meşguliyetsizliğin.Sebebi? Meşguliyetsizliğin. Dünya meşgalesini öne koyuyorsun,Dünya meşgalesini öne koyuyorsun, Kur'an ile olan meşguliyetin kalmıyor,Kur'an ile olan meşguliyetin kalmıyor, kalmadığı için de bellediklerini unutuyorsun,kalmadığı için de bellediklerini unutuyorsun, bundan daha büyük bir günahı görmedin diyor Cenâb-ı Hak.bundan daha büyük bir günahı görmedin diyor Cenâb-ı Hak. Onun için hepimizin en büyük vazifelerinden birisi

Onun için hepimizin en büyük vazifelerinden birisi
Kur'an'ı her gün okumak,Kur'an'ı her gün okumak, her gün hiç olmazsa bir ayet, iki ayet, üç ayet,her gün hiç olmazsa bir ayet, iki ayet, üç ayet, beş ayet olmak okumak suretiyle ezberlemeye çalışmak.beş ayet olmak okumak suretiyle ezberlemeye çalışmak. Dünyayı bütün vaktini, bütün ömrünü,

Dünyayı bütün vaktini, bütün ömrünü,
dünyaya harcayıp da eli boş buradan gitmektensedünyaya harcayıp da eli boş buradan gitmektense her gün Kur'an'dan bir miktarını okuher gün Kur'an'dan bir miktarını oku ve okuduğunu ezberle.ve okuduğunu ezberle. Ezberledikten sonra da bak tefsir kitaplarına şimdiEzberledikten sonra da bak tefsir kitaplarına şimdi elhamdülillah birçok Türkçe kitaplardaelhamdülillah birçok Türkçe kitaplarda beyan oluyor manalarıda az çok.beyan oluyor manalarıda az çok. Oraya da bakarsın, bu âyet ne diyormuş?Oraya da bakarsın, bu âyet ne diyormuş? Haa, ona göre kendini.Haa, ona göre kendini. İşte o bu camiye yardım etmek isteyen hanım,

İşte o bu camiye yardım etmek isteyen hanım,
bunun ikinci bir suali.bunun ikinci bir suali. Dedi ki, biz dedi kazanç sahipleriyiz,Dedi ki, biz dedi kazanç sahipleriyiz, fabrika sahipleriyiz, işte kazanıyoruz.fabrika sahipleriyiz, işte kazanıyoruz. Bazı paralarımızın dedi,Bazı paralarımızın dedi, haram olmaması için okuduğum Kur'an ayetlerini,haram olmaması için okuduğum Kur'an ayetlerini, Türkçelerine de baktım,Türkçelerine de baktım, bu faizle yiyenlerin hali harap dedi.bu faizle yiyenlerin hali harap dedi. Benim paralarıma da faiz karışmasın diyeBenim paralarıma da faiz karışmasın diye korkuyorum ama dedi,korkuyorum ama dedi, bundan da kurtulmanın çaresi de pek yok.bundan da kurtulmanın çaresi de pek yok. Ne yapalım acaba diyerektenNe yapalım acaba diyerekten bir takım suallerini sordu bana.bir takım suallerini sordu bana. Allah kazançlarımızın tıyb olması için,Allah kazançlarımızın tıyb olması için, bu tıyb olan kazançlar,bu tıyb olan kazançlar, helal olan kazançlar, helal yerlere, hayırlı yerlere harcanır.helal olan kazançlar, helal yerlere, hayırlı yerlere harcanır. Kazançta bozukluk varsa o kazançlar da

Kazançta bozukluk varsa o kazançlar da
hayırlara nasip olmaz.hayırlara nasip olmaz. Ne kadar zorlasan da olmaz.Ne kadar zorlasan da olmaz. Adam vermez, vermez. Değil mi? Ne yapacaksın?Adam vermez, vermez. Değil mi? Ne yapacaksın? Zorla gırtlağına basıp da alamazsın ya,Zorla gırtlağına basıp da alamazsın ya, onu alamazsın, ondan hiç fayda gelmez.onu alamazsın, ondan hiç fayda gelmez. Müslümanlar gelmesin arkasında.Müslümanlar gelmesin arkasında. Müslüman arkadaş bak şu hayır var,Müslüman arkadaş bak şu hayır var, gelir misin dersin.gelir misin dersin. Eh gelirse gelir, gelmezse gelmez.Eh gelirse gelir, gelmezse gelmez. Ama zorla hiçbir zaman alma onun elinden o zaman.Ama zorla hiçbir zaman alma onun elinden o zaman. Allah onların ellerine de bizleri düşürmesin.

Allah onların ellerine de bizleri düşürmesin.
Demek ki en büyük hayırlardan birisi,Demek ki en büyük hayırlardan birisi, camiden çıkaracağın ufacık bir toz parçası dacamiden çıkaracağın ufacık bir toz parçası da senin için bir mükâfat olacak.senin için bir mükâfat olacak. Binâenaleyh günahlarının en büyüğü,Binâenaleyh günahlarının en büyüğü, sana verilen o nur-i ilahi olan Kur'an'ısana verilen o nur-i ilahi olan Kur'an'ı ihmal etmişin olacak.ihmal etmişin olacak. Onu bellemişsin, sonra da unutmuşsun.Onu bellemişsin, sonra da unutmuşsun. Ne kadar korkunç.Ne kadar korkunç. Binâenaleyh hep, hepimize her gün düşen şey,

Binâenaleyh hep, hepimize her gün düşen şey,
şimdi Allah'a şirk etsin, ne kadar acil.şimdi Allah'a şirk etsin, ne kadar acil. Kur'an okumasını bilmiyor.Kur'an okumasını bilmiyor. Kıraatı noksan mesela çekilip gidiyor,Kıraatı noksan mesela çekilip gidiyor, okumasını bilmediği kadar.okumasını bilmediği kadar. İhtiyar diye yaşlanmış bir adama bir şey diyemeyiz ammaİhtiyar diye yaşlanmış bir adama bir şey diyemeyiz amma genç adamın Kur'an'ı okuyamamasıgenç adamın Kur'an'ı okuyamaması çok büyük ayıp, ne kadar ayıp?çok büyük ayıp, ne kadar ayıp? O kadar ayıp işte, niçin?O kadar ayıp işte, niçin? Zor bir şey değil ki.Zor bir şey değil ki. Biz bugün ne zorlukları yeniyoruz?Biz bugün ne zorlukları yeniyoruz? Fransızca kolay mı yahu?Fransızca kolay mı yahu? İngilizce kolay mı yahu?İngilizce kolay mı yahu? Almanca kolay mı yahu?Almanca kolay mı yahu? Bunları pekâlâ bir iki senede beceriyoruz.Bunları pekâlâ bir iki senede beceriyoruz. Bir iki senede bunu becerdiğimiz halde,Bir iki senede bunu becerdiğimiz halde, Allah'ın kitabını niçin yapamayalım?Allah'ın kitabını niçin yapamayalım? Bir ayda okur bir insan bunu.Bir ayda okur bir insan bunu. Bilemedin bir senede okur!Bilemedin bir senede okur! Onun için Allah cümlemize

Onun için Allah cümlemize
lütfu ihsan buyursun dalütfu ihsan buyursun da Kur'an'ın nurundan nurlanmakKur'an'ın nurundan nurlanmak nasibi müyesser etsin cümlemizi.nasibi müyesser etsin cümlemizi. Bir tane daha okuyayım bir kâfi gelsin.

Bir tane daha okuyayım bir kâfi gelsin.
Uridat aleyye’l-cennetü ve’n-nâru.

Uridat aleyye’l-cennetü ve’n-nâru.
Bana cennet de gösterildi,Bana cennet de gösterildi, cehennem de gösterildi, miraç da.cehennem de gösterildi, miraç da. Fî ‘urdi hâze’l-hâiti.Fî ‘urdi hâze’l-hâiti. Bu duvarın arkasından bana Cennet'te gösterildi,Bu duvarın arkasından bana Cennet'te gösterildi, Cehennem'de gösterildi, işte senin televizyonun meydanda.Cehennem'de gösterildi, işte senin televizyonun meydanda. Buradan dünyanın her tarafını oturduğun yerdenBuradan dünyanın her tarafını oturduğun yerden seyrettiğin gibi Cenâb-ı Allah daseyrettiğin gibi Cenâb-ı Allah da peygamberine cennetten cehennemipeygamberine cennetten cehennemi oturduğu yerde göstermekte zorluk mu var?oturduğu yerde göstermekte zorluk mu var? İşte şimdi televizyon önümüzde.

İşte şimdi televizyon önümüzde.
Bugünkü ufacık hünerler bunu bize gösterince,Bugünkü ufacık hünerler bunu bize gösterince, Allahu Teâlâ'nın kudretinin karşısındaAllahu Teâlâ'nın kudretinin karşısında hiç hüner olmaz.hiç hüner olmaz. Onun gibi hiçbir şey yok yani.Onun gibi hiçbir şey yok yani. Sana göstermez de, sana da gösterir.Sana göstermez de, sana da gösterir. Bana göstermez de, bana da gösterir.Bana göstermez de, bana da gösterir. Sen o peygamberin gök gönlü gibi gönle,

Sen o peygamberin gök gönlü gibi gönle,
onun yolu gibi yola git, bak neler görürsün.onun yolu gibi yola git, bak neler görürsün. Biz boş insanlar değiliz ki,Biz boş insanlar değiliz ki, Allah'ın en güzel insanları,Allah'ın en güzel insanları, dünyanın en güzel mahluku biziz.dünyanın en güzel mahluku biziz. En şerefli mahluku biziz.En şerefli mahluku biziz. Allahu Teâlâ bize neler inam etmiş,Allahu Teâlâ bize neler inam etmiş, neler ikram etmiş, neler ihsan etmiş.neler ikram etmiş, neler ihsan etmiş. Fakat biz bütün kuvvetimizi dünyaya vermişiz,Fakat biz bütün kuvvetimizi dünyaya vermişiz, taşlanmış içerisi.taşlanmış içerisi. Şimdi bak, altın var yerde.

Şimdi bak, altın var yerde.
Platin var yerde,Platin var yerde, işte envai çeşit gazlar çıkıyor yerden.işte envai çeşit gazlar çıkıyor yerden. Ama kolayca çıkıyor mu?Ama kolayca çıkıyor mu? Deliyorsun, uğraşıyorsun, dağları deliyorsun,Deliyorsun, uğraşıyorsun, dağları deliyorsun, altından ne güzel cevahirler çıkıyor.altından ne güzel cevahirler çıkıyor. Binâenaleyh, gönlün pasını siler,Binâenaleyh, gönlün pasını siler, orasını da böyle delersen,orasını da böyle delersen, içlerinin derinliklerine inersen gönlün,içlerinin derinliklerine inersen gönlün, bak senin gönlünden neler çıkar.bak senin gönlünden neler çıkar. Altın on para etmez,

Altın on para etmez,
platin on para etmez onun yanında.platin on para etmez onun yanında. Ne tayyaresi on para eder, ne bir şeysi.Ne tayyaresi on para eder, ne bir şeysi. Onun için banaOnun için bana cennet ve cehennem arz olundu aniden şimdi işte.cennet ve cehennem arz olundu aniden şimdi işte. Gördüm.Gördüm. Bak cenneti de gördüm, cehennemi de gördüm.Bak cenneti de gördüm, cehennemi de gördüm. Fe lem era ke’l-yevmi fi’l-hayri ve’ş-şerri.

Fe lem era ke’l-yevmi fi’l-hayri ve’ş-şerri.
O cennet kadar güzel bir hayırlı yer görmedim,O cennet kadar güzel bir hayırlı yer görmedim, bu cehennem kadar da şerli bir yer görmedim.bu cehennem kadar da şerli bir yer görmedim. Aman ya Rabbim.Aman ya Rabbim. Onun için bütün insanlara zarar verecekOnun için bütün insanlara zarar verecek her ... o cehennemde.her ... o cehennemde. Ben bundan belki elli beş sene evvel de

Ben bundan belki elli beş sene evvel de
bir vaizin dersini dinledim.bir vaizin dersini dinledim. O adam cehennemi bize tarif ediyordu.O adam cehennemi bize tarif ediyordu. O adamın vaazı elli beş sene evvelki,

O adamın vaazı elli beş sene evvelki,
orada diyor, öyle yılanlar,orada diyor, öyle yılanlar, öyle yılanlar var ki,öyle yılanlar var ki, öyle akrepler var ki,öyle akrepler var ki, her birisinin ısırması bin sene sürecek acısının üzerinde.her birisinin ısırması bin sene sürecek acısının üzerinde. Bin sene o adam onun acısıyla kıvranacak.Bin sene o adam onun acısıyla kıvranacak. O cehennem denilen yer bir oyuncak yeri değil yani.O cehennem denilen yer bir oyuncak yeri değil yani. Ölmek de yok.Ölmek de yok. Ölsen kurtulsan ne âlâ?Ölsen kurtulsan ne âlâ? Fakat ölüm yok orada, acıyı, ıstırabıFakat ölüm yok orada, acıyı, ıstırabı en vahim çekeceği ebediyet bir yeri.en vahim çekeceği ebediyet bir yeri. Allah muhafaza etsin.Allah muhafaza etsin. O gavurların hali,

O gavurların hali,
işte o zaman görülecek bunların hali.işte o zaman görülecek bunların hali. Dünyada aylara gidiyorlar, göklere gidiyorlar,Dünyada aylara gidiyorlar, göklere gidiyorlar, şunu yapıyorlar, bunu yapıyorlar amaşunu yapıyorlar, bunu yapıyorlar ama o cehennemdeki halini görde!o cehennemdeki halini görde! Allah'a şükret İslâm da olduğundan dolayı.Allah'a şükret İslâm da olduğundan dolayı. O ayda gezsin, nerede gezerse gezsin.O ayda gezsin, nerede gezerse gezsin. Ama en nihayet gireceği yer, o cehennemin dibi.Ama en nihayet gireceği yer, o cehennemin dibi. Cehennemin dibi.Cehennemin dibi. Onun için sen çok şükret,

Onun için sen çok şükret,
tubâ sırrına mazhar olduğun için,tubâ sırrına mazhar olduğun için, İslâmiyetle hidayet bulduğundan dolayı.İslâmiyetle hidayet bulduğundan dolayı. Binâenaleyh, o cennette o kadar güzel bir yer ki,Binâenaleyh, o cennette o kadar güzel bir yer ki, onun güzelliklerini savmeti insanın dili de yetmez.onun güzelliklerini savmeti insanın dili de yetmez. Karşına çıkacak hûri kızınınKarşına çıkacak hûri kızının yetmiş kat üzerinin elbisesindenyetmiş kat üzerinin elbisesinden içinin iliği görülecek.içinin iliği görülecek. Gördükçe o sana hayran, sen de ona hayran.

Gördükçe o sana hayran, sen de ona hayran.
İstediğin envai çeşit nimetler,İstediğin envai çeşit nimetler, hemen anında elinin altında, dizinin dibinde.hemen anında elinin altında, dizinin dibinde. Bu tûbâ ağacının her dalı ağzına gelmiş,Bu tûbâ ağacının her dalı ağzına gelmiş, ye benim meyvemden diyor.ye benim meyvemden diyor. Her meyvenin tadı,Her meyvenin tadı, armudun tadı gibi değilarmudun tadı gibi değil bir armut yersin hep o armuttur o.bir armut yersin hep o armuttur o. O öyle değil.O öyle değil. Her lokmasının tadı ayrı.Her lokmasının tadı ayrı. Tükenmez nimetler, bugünün ki ayrı,Tükenmez nimetler, bugünün ki ayrı, yarının ki ayrı, her günün ki ayrı.yarının ki ayrı, her günün ki ayrı. Üstelik bir de Allah'ın celle ve âlâ'nınÜstelik bir de Allah'ın celle ve âlâ'nın davetine icabet edip de onun cemalinidavetine icabet edip de onun cemalini müşahede yok mu?müşahede yok mu? Her nimetin üstünde bir nimet.Her nimetin üstünde bir nimet. O cennette müyesser olacak insana.

O cennette müyesser olacak insana.
Cennet, adam neyime lazım benim deme.Cennet, adam neyime lazım benim deme. Cennet zevk-ı sefa yeridir deme.Cennet zevk-ı sefa yeridir deme. Cennet evet zevk-i sefâ yeridir amaCennet evet zevk-i sefâ yeridir ama müşahede ilahiyenin de yeridir orası.müşahede ilahiyenin de yeridir orası. Oraya girmeyince müşahede yok.Oraya girmeyince müşahede yok. Onun için bazı ârifler demişler ki,

Onun için bazı ârifler demişler ki,
adam ben cehenneme girsem de gireyim,adam ben cehenneme girsem de gireyim, yalnız o müşahedeye layık olayım.yalnız o müşahedeye layık olayım. Müşahede olduktan sonra cehennem de bana cennet olur.Müşahede olduktan sonra cehennem de bana cennet olur. Olur ama Cenâb-ı Hak o müşahedeyiOlur ama Cenâb-ı Hak o müşahedeyi cennette taltif etmiş.cennette taltif etmiş. Ehli cennete verecek.Ehli cennete verecek. Onun için cehennemden korkarız ki,Onun için cehennemden korkarız ki, o katırın ısırması, o akrebin ısırması,o katırın ısırması, o akrebin ısırması, o yılanın ısırması hiç!o yılanın ısırması hiç! Bin sene değil, yüz bin sene yatsada yine hiç!Bin sene değil, yüz bin sene yatsada yine hiç! Ancak en büyük felaket,Ancak en büyük felaket, müşahede ilahiyeden mahrumiyet.müşahede ilahiyeden mahrumiyet. Bu kadar varlıkları, bu kadar güzellikleriBu kadar varlıkları, bu kadar güzellikleri yaratan Allah'ı görmeyi kim istemez yahu?yaratan Allah'ı görmeyi kim istemez yahu? Onu görmekten dolayı mahrumiyetinOnu görmekten dolayı mahrumiyetin acısı her acının üstündedir.acısı her acının üstündedir. Onun için Allah cümlemizi afv u mağfiret etsin.

Onun için Allah cümlemizi afv u mağfiret etsin.
İslâm yolunda yaşayıp,İslâm yolunda yaşayıp, İslâm yolunda ölen,İslâm yolunda ölen, İslâm yolunda âhirete göçenİslâm yolunda âhirete göçen ve Allahu Teâlâ'nın o cennet evine göçüpve Allahu Teâlâ'nın o cennet evine göçüp rıza-i ilahiyesine mazhar olmuş,rıza-i ilahiyesine mazhar olmuş, cemali ilahiyesini müşahede eden,cemali ilahiyesini müşahede eden, bahtiyar kullarının zümresinebahtiyar kullarının zümresine günahlarımız da bizler de kabul buyursun.günahlarımız da bizler de kabul buyursun. Kusurlarımız da bizler de kabul olsun.Kusurlarımız da bizler de kabul olsun. Ne yapalım? Âhir zaman ümmetiyiz.Ne yapalım? Âhir zaman ümmetiyiz. Geçen ki dersimiz de geçti.

Geçen ki dersimiz de geçti.
Kırk senede ashabım benim, tam 40 sene.Kırk senede ashabım benim, tam 40 sene. Bu kırk senede ashabı mükâşife, ashabı ilim.Bu kırk senede ashabı mükâşife, ashabı ilim. Herkes derya.Herkes derya. Ama profesör falan değil ha,Ama profesör falan değil ha, Resûlullah'ın dizinin dibinde oturmuş,Resûlullah'ın dizinin dibinde oturmuş, onun mübarek sözlerini dinlemek suretiyleonun mübarek sözlerini dinlemek suretiyle en büyük bahtiyar insan olmuş.en büyük bahtiyar insan olmuş. Bu kırk sene zarfında, Peygamber'in zamanında.Bu kırk sene zarfında, Peygamber'in zamanında. Kırk sene bu ehl-i mükâşef eder.

Kırk sene bu ehl-i mükâşef eder.
Cennet gözünün önünde hepimiz.Cennet gözünün önünde hepimiz. Cehennem de gözümün önünde.Cehennem de gözümün önünde. Hepsi de görür yani.Hepsi de görür yani. Resûlullah'a görüldüğü gibi Resûlullah söylüyor.Resûlullah'a görüldüğü gibi Resûlullah söylüyor. Onlar söylemekle memur değil.Onlar söylemekle memur değil. Resûlullah memur, söyleyecek.Resûlullah memur, söyleyecek. Onlar memur değil.Onlar memur değil. Onlara da o keşif oluyor yani.Onlara da o keşif oluyor yani. Onlar da görüyorlar cenneti, cehennemi.Onlar da görüyorlar cenneti, cehennemi. Müşahedelerine.Müşahedelerine. Miraç hepsine olmuştur.Miraç hepsine olmuştur. Hepsi miraca mazhar olmuşlardır.Hepsi miraca mazhar olmuşlardır. Ama peygamberinki gibi değil tabi.Ama peygamberinki gibi değil tabi. Ondan sonra gelecek bir kırk sene zarfındaki insanlar

Ondan sonra gelecek bir kırk sene zarfındaki insanlar
ikinci bahtiyarların devri,ikinci bahtiyarların devri, birinci bahtiyarlar gibi değil.birinci bahtiyarlar gibi değil. O rütbeye yetişemiyorlar.O rütbeye yetişemiyorlar. 80 senesine kadar olan insanlar,80 senesine kadar olan insanlar, birinci 40 senesinin insanınınbirinci 40 senesinin insanının nâil olduğu devlete yetişemiyor.nâil olduğu devlete yetişemiyor. En nihayet 200 senede bitiyor bu işler.En nihayet 200 senede bitiyor bu işler. 200 senede işler bitince bugün 1400.

200 senede işler bitince bugün 1400.
Bak biz ne kadar geriye gitmişiz.Bak biz ne kadar geriye gitmişiz. Allah imanlarımıza kuvvet versin,Allah imanlarımıza kuvvet versin, o Resûlullah'ın zamanındaki ashâb-ı kirâmıno Resûlullah'ın zamanındaki ashâb-ı kirâmın şefaatlerine de bizleri mazhar buyursun da,şefaatlerine de bizleri mazhar buyursun da, onların nâil olduğu devletlereonların nâil olduğu devletlere nâil olan kullarından etsin.nâil olan kullarından etsin. Biz bin dört yüz senesinin insanı olduğumuz için Ya Rab!Biz bin dört yüz senesinin insanı olduğumuz için Ya Rab! Bizim kusurlarımızı affet.Bizim kusurlarımızı affet. Nefsin esiri olmuşuz, kölesi olmuşuz.Nefsin esiri olmuşuz, kölesi olmuşuz. Bundan kurtaracak bizi o peygamber deBundan kurtaracak bizi o peygamber de bizden bin dört yüz sene evvel gelmiş gitmiş.bizden bin dört yüz sene evvel gelmiş gitmiş. Bugün onun nurundan da müstefid olamıyoruz.Bugün onun nurundan da müstefid olamıyoruz. Gözlerimiz kapalı, gönüllerimiz de kapalı.Gözlerimiz kapalı, gönüllerimiz de kapalı. Onun için onun nurundan istifade edemiyoruz.Onun için onun nurundan istifade edemiyoruz. Asıl âmâ bizleriz ki.Asıl âmâ bizleriz ki. Bizleriz ki, Kur'an'ın yolundan ayrılan insanlar âmâdır.Bizleriz ki, Kur'an'ın yolundan ayrılan insanlar âmâdır. O körler bizden iyidir,

O körler bizden iyidir,
sopasını kaka kaka camiye gelir her sabah,sopasını kaka kaka camiye gelir her sabah, arkamızda namaz kılıyor o kör.arkamızda namaz kılıyor o kör. Ta Karagümrük'ten çıkıyor,Ta Karagümrük'ten çıkıyor, buraya geliyor körlüğüyle namazını kılıyor,buraya geliyor körlüğüyle namazını kılıyor, yatsıya da geliyor, ne körü o?yatsıya da geliyor, ne körü o? Asıl kör, ezanı işittiği halde

Asıl kör, ezanı işittiği halde
namaza gelmeyen insanın körlüğü körlüktür.namaza gelmeyen insanın körlüğü körlüktür. Allah bu körlükten cümlemizi kurtarsın.

Allah bu körlükten cümlemizi kurtarsın.
Hakikat-i İslâmiyeye mazhar olaraktanHakikat-i İslâmiyeye mazhar olaraktan Cenâb-ı Peygamber'in şefaatlerine nâil olarakCenâb-ı Peygamber'in şefaatlerine nâil olarak cenneti cemaliyle müşahede-i ilahiyeyecenneti cemaliyle müşahede-i ilahiyeye mazhar olan kullarının arasına bizleri de kabul etsin.mazhar olan kullarının arasına bizleri de kabul etsin. Bugün Miraç olmak dolayısıyla

Bugün Miraç olmak dolayısıyla
bir miraç hadîsi var.bir miraç hadîsi var. Bunu akşam okumuşsak daBunu akşam okumuşsak da bir tekrarı efdal olacak.bir tekrarı efdal olacak. Urice bî ila’s-semâi ...

Urice bî ila’s-semâi ...
Peygamberimiz'in miracı Mekke-i Mükerreme'denPeygamberimiz'in miracı Mekke-i Mükerreme'den Kudüs-ü Şerîfe kadar Burak'la yapılmıştır.Kudüs-ü Şerîfe kadar Burak'la yapılmıştır. Ki katırdan ufak, merkepten büyük bir hayvandır.Ki katırdan ufak, merkepten büyük bir hayvandır. Ruhani bir hayvandır.Ruhani bir hayvandır. Kudüs-ü şeriftenden semavata kadar daKudüs-ü şeriftenden semavata kadar da miraç denilen Cenâb-ı Hakk'ınmiraç denilen Cenâb-ı Hakk'ın Habibini götürmek için yaptığı bir icat.Habibini götürmek için yaptığı bir icat. Onunla da gitmiştir.Onunla da gitmiştir. Semavattan sonra da, yedi semadan sonra da

Semavattan sonra da, yedi semadan sonra da
Cenâb-ı Hakk'ın kendisine mahsus olan mülakat yerineCenâb-ı Hakk'ın kendisine mahsus olan mülakat yerine refref denilen melek vasıta olmuştur.refref denilen melek vasıta olmuştur. Burada ‘Urice bî ila’s-semâi.Burada ‘Urice bî ila’s-semâi. Ben yedinci kat semayı uricidan çıkarıldım.Ben yedinci kat semayı uricidan çıkarıldım. Tabi oraya çıkarken birçok şeyler kendilerine gösterildi.Tabi oraya çıkarken birçok şeyler kendilerine gösterildi. O melaike-i kiramın akşam arz etmiş olduğumO melaike-i kiramın akşam arz etmiş olduğum sualleri de orada vaki oldu.sualleri de orada vaki oldu. Melekler sordular dört meseleden.

Melekler sordular dört meseleden.
O dört mesele ki,O dört mesele ki, onların sormaları ve cevaplarının bize duyulması,onların sormaları ve cevaplarının bize duyulması, bizim onları öğrenmemiz içindir.bizim onları öğrenmemiz içindir. Biz onları öğrenelim diyerekten.Biz onları öğrenelim diyerekten. Münciyat, derecat, müblikat.Münciyat, derecat, müblikat. Kefârat, birisini Cebrail aleyhisselama soruyor,Kefârat, birisini Cebrail aleyhisselama soruyor, Birisini Mikail aleyhisselam soruyor.Birisini Mikail aleyhisselam soruyor. Birisini İsrafil aleyhisselam soruyor.

Birisini İsrafil aleyhisselam soruyor.
Birisini de mühlikat kısmında Azrail aleyhisselam soruyor.Birisini de mühlikat kısmında Azrail aleyhisselam soruyor. Şimdi bu semâi uricattaŞimdi bu semâi uricatta bu suallerin karşılığını Cenâb-ı Peygamber verirkenbu suallerin karşılığını Cenâb-ı Peygamber verirken kefaretlerin yani günahları döken şeyler,kefaretlerin yani günahları döken şeyler, günahları döken şeyler insanlarıngünahları döken şeyler insanların soluk havalarda abdestin güzel olarak alınması.soluk havalarda abdestin güzel olarak alınması. Acele değil, hava soğuk değil,Acele değil, hava soğuk değil, kollarını tam sıvamamış değil,kollarını tam sıvamamış değil, tam sıvamış ve güzelce edeb-i dairesinde,tam sıvamış ve güzelce edeb-i dairesinde, âdâba uygun bir şekilde abdestini alıyor.âdâba uygun bir şekilde abdestini alıyor. Acele etmiyor.Acele etmiyor. Sonra camiye gidip evinden yahut dükkanından neredenseSonra camiye gidip evinden yahut dükkanından neredense yürüyerek geliyor.yürüyerek geliyor. Ve camideyken de cemaat namazı kılıyor.

Ve camideyken de cemaat namazı kılıyor.
İkinci bir namaz öğleyi yıkıldıysa,İkinci bir namaz öğleyi yıkıldıysa, ikindi namaz için de hazır oluyor.ikindi namaz için de hazır oluyor. İkindi namazı da okunduğu vakitte namazı kılmak içinde hazır.İkindi namazı da okunduğu vakitte namazı kılmak içinde hazır. Derecat ise, it'amu t-taam, ifşaü's-selam,Derecat ise, it'amu t-taam, ifşaü's-selam, ve salli billey ve'n-nasiliyya.ve salli billey ve'n-nasiliyya. İt'am-ı taam, yemek yedirmekİt'am-ı taam, yemek yedirmek kolay bir şey değildir yani yemek yedirmek.kolay bir şey değildir yani yemek yedirmek. Bugün ehemmiyetsiz gibi görülür amma

Bugün ehemmiyetsiz gibi görülür amma
bir yemek yedirmekte çok fadâil vardır.bir yemek yedirmekte çok fadâil vardır. Bu hususta teşvikler de pek fazladır yani.Bu hususta teşvikler de pek fazladır yani. Hiç olmazsa bir hurma tanesini de,Hiç olmazsa bir hurma tanesini de, yarım hurma tanesine kadar da.yarım hurma tanesine kadar da. Yani bir ikram Müslüman kardeşine,Yani bir ikram Müslüman kardeşine, bir ikramda bulunabilmek.bir ikramda bulunabilmek. Bu ikramın ne kadar çok olursa,Bu ikramın ne kadar çok olursa, geniş olursageniş olursa tabii sevabı da o nispetle geniş ve çok olur.tabii sevabı da o nispetle geniş ve çok olur. Mesela akşamları yaptığımız, yapılan yemekler

Mesela akşamları yaptığımız, yapılan yemekler
yüz, yüz elli kişi yemektir.yüz, yüz elli kişi yemektir. Bunun sevabıyla üç, beş kişiye yemek yedirmeninBunun sevabıyla üç, beş kişiye yemek yedirmenin sevabı arasında da tabi bir fark olmaz olur mu?sevabı arasında da tabi bir fark olmaz olur mu? Ona göre de fark olacak.Ona göre de fark olacak. Bu yemek yedirmede fakir zengin aranmaz.Bu yemek yedirmede fakir zengin aranmaz. Fakirlere yedirmek başka.Fakirlere yedirmek başka. Fakat dostluk itibariyle Müslüman kardeşlerinin

Fakat dostluk itibariyle Müslüman kardeşlerinin
hepsine karşı böyle bir ikram,hepsine karşı böyle bir ikram, bahusus cami cemaatine karşı olan ikram,bahusus cami cemaatine karşı olan ikram, fakirlere olan ikramdan daha efdaldir demişler.fakirlere olan ikramdan daha efdaldir demişler. Çünkü insanların birbirleriniÇünkü insanların birbirlerini sevmesine vesile oluyor.sevmesine vesile oluyor. İslâm dini de sevgiden ibaret.

İslâm dini de sevgiden ibaret.
Sevgi, saygıdan ibarettir.Sevgi, saygıdan ibarettir. Allah'ı, insanları sevmek,Allah'ı, insanları sevmek, Allah'ı sevmeye kadar insanları götürmeye vesile olur.Allah'ı sevmeye kadar insanları götürmeye vesile olur. Şu simayı, şu vücudu,

Şu simayı, şu vücudu,
şu yani gözümüzün önündeki manzarayışu yani gözümüzün önündeki manzarayı Allah'tan başka kimse yapamaz.Allah'tan başka kimse yapamaz. Bu gördüğümüz simalar,Bu gördüğümüz simalar, vücutlar hep Allahu Teâlâ'nın eseridir.vücutlar hep Allahu Teâlâ'nın eseridir. Bu eserden müessire intikal.Bu eserden müessire intikal. Allah'ın yarattığı şuna bak.Allah'ın yarattığı şuna bak. Kuvveti, kudreti başka.Kuvveti, kudreti başka. İkramı, işranı başka.İkramı, işranı başka. Hep Allahu Teâlâ çeşitli lütuflarda bulunur bu kullarına.Hep Allahu Teâlâ çeşitli lütuflarda bulunur bu kullarına. O kullarını, Allah'ımın kuludur diye seviyoruz.O kullarını, Allah'ımın kuludur diye seviyoruz. Bir insan bir büyüğünün köpeğini bile sever.Bir insan bir büyüğünün köpeğini bile sever. Bu büyüğümün köpeğidir diyerekten,Bu büyüğümün köpeğidir diyerekten, o köpeğe karşı bir saygı gösterir ki,o köpeğe karşı bir saygı gösterir ki, efendi bana darılmasın diyerekten.efendi bana darılmasın diyerekten. Bugün mevcudatta gördüğümüz bütün eşya

Bugün mevcudatta gördüğümüz bütün eşya
Allahu Teâlâ'nın eseri.Allahu Teâlâ'nın eseri. En kıymetlisi de insandır.En kıymetlisi de insandır. Binaenaleyh bu insanı sevmek için deBinaenaleyh bu insanı sevmek için de insan elinden gelen çareleri yapacak.insan elinden gelen çareleri yapacak. Kuru sevmen, para etmez.Kuru sevmen, para etmez. Ben seni seviyorum.Ben seni seviyorum. Ne ile malum senin beni sevdiğin?

Ne ile malum senin beni sevdiğin?
Bana karşı bir ikramın varsa, bir işranın varsa,Bana karşı bir ikramın varsa, bir işranın varsa, bir hürmet, saygın varsa,bir hürmet, saygın varsa, anlaşılır ki o adamın bana karşı bir sevgisi var.anlaşılır ki o adamın bana karşı bir sevgisi var. Yoksa kuru sevgi bu laftan ibaret olur.Yoksa kuru sevgi bu laftan ibaret olur. Onun için buradaki sorgulardaki dereceler,Onun için buradaki sorgulardaki dereceler, yani insanların terfi-i derecat,yani insanların terfi-i derecat, yükselme, derece alma vesileleri,yükselme, derece alma vesileleri, itaam-ı taam, yemek yedirecek.itaam-ı taam, yemek yedirecek. İfşâ-ü selâm her kardeşine.İfşâ-ü selâm her kardeşine. Esselamu aleyküm.

Esselamu aleyküm.
Nasılsın kardeşim?Nasılsın kardeşim? İhtiyacın var mı? Zaruretin var mı? Sıkıntıda mısın?İhtiyacın var mı? Zaruretin var mı? Sıkıntıda mısın? Mahallede kaç kişinin hali yerindedir,Mahallede kaç kişinin hali yerindedir, kaç kişinin değildir?kaç kişinin değildir? Ne gibi zaruretleri vardır?Ne gibi zaruretleri vardır? Bunlara bir çare aramak.Bunlara bir çare aramak. Elimden gelmiyorsa bir elinden gelene.Elimden gelmiyorsa bir elinden gelene. Kardeş, filan yerde bir hasta var.

Kardeş, filan yerde bir hasta var.
Bir dertli var.Bir dertli var. Bir sıkıntılı, meşakkatli adam var.Bir sıkıntılı, meşakkatli adam var. Buna biraz lütufta bulunur musunuz?Buna biraz lütufta bulunur musunuz? Birkaç kişiye böyle haber verir.Birkaç kişiye böyle haber verir. Bu da kendi yapamıyorsa,Bu da kendi yapamıyorsa, başkalarının vesilesine sebep olmakta,başkalarının vesilesine sebep olmakta, bu da fayda olur.bu da fayda olur. İt'am-ı Taam'da.

İt'am-ı Taam'da.
İfşâ-ü Selâm, bu Kur'an-ı Azimüşşan'ın emridir.İfşâ-ü Selâm, bu Kur'an-ı Azimüşşan'ın emridir. Ve-iżâ huyyîtum bitahiyyetin fehayyû

Ve-iżâ huyyîtum bitahiyyetin fehayyû
bi-ahsene minhâ. (Nisâ Suresi 86. Ayet)bi-ahsene minhâ. (Nisâ Suresi 86. Ayet) Fehayyû. Siz selâmı veriniz,

Fehayyû. Siz selâmı veriniz,
bi-ahsene minhâ, verilen selâmdan daha güzelini.bi-ahsene minhâ, verilen selâmdan daha güzelini. O es-selamu aleyküm dediyse,O es-selamu aleyküm dediyse, sen aleykümselâm ve rahmetullahi ve berekatuh.sen aleykümselâm ve rahmetullahi ve berekatuh. Ahsen bu.Ahsen bu. Onun dediğinden daha fazlasıyla.

Onun dediğinden daha fazlasıyla.
Hem selam veriyorsun hem deHem selam veriyorsun hem de rahmetullahi ve berekatuhu ilave ediyorsun.rahmetullahi ve berekatuhu ilave ediyorsun. Bu selâmın manaları tabi çok geniştir.Bu selâmın manaları tabi çok geniştir. Allah cümlemizi affetsin deAllah cümlemizi affetsin de selamın hakikati manalarını anlayıp,selamın hakikati manalarını anlayıp, bu selam üzerine hareket edenbu selam üzerine hareket eden Müslümanlardan etsin cümlemizi.Müslümanlardan etsin cümlemizi. Birisi de geceleri herkes uyurken,

Birisi de geceleri herkes uyurken,
teheccüd namazına kalkıp gece yarısından sonrateheccüd namazına kalkıp gece yarısından sonra namaz kılmak.namaz kılmak. Onu kimse görmez.Onu kimse görmez. Camiye geldiğimiz vakitte kıldığımız namazları görenler olur amaCamiye geldiğimiz vakitte kıldığımız namazları görenler olur ama gece vakti herkes uykudaykengece vakti herkes uykudayken evimizin içerisinde abdestimizi almışız.evimizin içerisinde abdestimizi almışız. Eh iki, dört, sekiz ne kadar kılabilirsekEh iki, dört, sekiz ne kadar kılabilirsek bir namaz kılıyoruz.bir namaz kılıyoruz. Bu efdaldir,Bu efdaldir, insanın derecelerinin artmasına vesile oluyor.insanın derecelerinin artmasına vesile oluyor. Bunun için Cenâb-ı Peygamber'in de çok teşviki var.

Bunun için Cenâb-ı Peygamber'in de çok teşviki var.
Hiç olmazsa bir koyun sağacak kadar bir zaman olsun,Hiç olmazsa bir koyun sağacak kadar bir zaman olsun, gece kalkın da teheccüd namazı kılıngece kalkın da teheccüd namazı kılın diyerekten teşvikleri vardır.diyerekten teşvikleri vardır. Binâenaleyh teheccüd âyet-i kerîmesinde deBinâenaleyh teheccüd âyet-i kerîmesinde de Cenâb-ı Peygamber'e olan bu teheccüd,Cenâb-ı Peygamber'e olan bu teheccüd, bizim madem ki Peygamber'imiz buna devam etmiştir,bizim madem ki Peygamber'imiz buna devam etmiştir, ümmetine layık olan şeyde buna devamdır.ümmetine layık olan şeyde buna devamdır. Münciyetlerle, necat, necate sebep olan şeyler,Münciyetlerle, necat, necate sebep olan şeyler, kurtulmaya sebep olan, gizli ve aşikâr,kurtulmaya sebep olan, gizli ve aşikâr, her yerde Allah'tan korkmak.her yerde Allah'tan korkmak. Gizli ve aşikâr.Gizli ve aşikâr. Mesela insanlar, insanların arasındayken

Mesela insanlar, insanların arasındayken
bir kabahat yapmaya utanırlar, sıkılırlar.bir kabahat yapmaya utanırlar, sıkılırlar. Fakat yalnız kaldıkları vakitteFakat yalnız kaldıkları vakitte onu yapmaktan çekinmez, kimse görmüyor diyerekten.onu yapmaktan çekinmez, kimse görmüyor diyerekten. Binaenaleyh gizlide de, aşikârda da,Binaenaleyh gizlide de, aşikârda da, Allahu Teâlâ'nın razı olmayacağı şeylerden,Allahu Teâlâ'nın razı olmayacağı şeylerden, Allah'ın gadabından, korkaraktan yapamak.Allah'ın gadabından, korkaraktan yapamak. Şimdi estâizibillâh, Kur'an'ımızı hep dinliyoruz ki;Şimdi estâizibillâh, Kur'an'ımızı hep dinliyoruz ki; Vallâhu bimâ teâmelûne basîr,

Vallâhu bimâ teâmelûne basîr,
Vallâhu bi-mâ teâmelûne habîr,Vallâhu bi-mâ teâmelûne habîr, Vallâhu bi-kulli şey'in halîm.Vallâhu bi-kulli şey'in halîm. Böyle birçok âyetler geçer.Böyle birçok âyetler geçer. Bunların manaları hemenBunların manaları hemen bilmemekte mümkün değil, hemen herkes anlar gibi.bilmemekte mümkün değil, hemen herkes anlar gibi. Allahu Teâlâ her şeyi görücüdür.

Allahu Teâlâ her şeyi görücüdür.
Şimdi ne zaman görücü?Şimdi ne zaman görücü? Her zaman görücü.Her zaman görücü. Nerede görücü?Nerede görücü? Her yerde görücü.

Her yerde görücü.
Nereye saklanırsan saklan,Nereye saklanırsan saklan, Allahu Teâlâ insanınAllahu Teâlâ insanın her harekâtını görücü,her harekâtını görücü, aynı zamanda da bilici,aynı zamanda da bilici, aynı zamanda da haberdardır da.aynı zamanda da haberdardır da. Binaenaleyh bunu MüslümanBinaenaleyh bunu Müslüman içine öyle yerleştirecek ki,içine öyle yerleştirecek ki, bir fırsat düştü eline,bir fırsat düştü eline, kimseler yok dağın başında,kimseler yok dağın başında, yalnız başına, her şeyi yapabilecek bir durumda.yalnız başına, her şeyi yapabilecek bir durumda. O zaman o kuvvet içerden diyecek kiO zaman o kuvvet içerden diyecek ki Allah görüyor,Allah görüyor, Allah biliyor,Allah biliyor, meleklerin de yazıyor, ona göre davran.meleklerin de yazıyor, ona göre davran. Bu kuvvet içinden seniBu kuvvet içinden seni o günkü o kötü fiilinden kurtarabilirsin,o günkü o kötü fiilinden kurtarabilirsin, eğer o iman içine yerleştiyse.eğer o iman içine yerleştiyse. Eğer o surette, lafta kaldıysa, yerleşmediyse,

Eğer o surette, lafta kaldıysa, yerleşmediyse,
o zaman her yapacağını yaparsın.o zaman her yapacağını yaparsın. Sonradan pişman olursun, başka.Sonradan pişman olursun, başka. Fakat onu da yapmış olursun, niçin?Fakat onu da yapmış olursun, niçin? Allah'ın görüşünü, bilişiniAllah'ın görüşünü, bilişini tam manasıyla içine sindirmemişiz.tam manasıyla içine sindirmemişiz. Allah'ın nasıl Allah olduğunuAllah'ın nasıl Allah olduğunu bilemediğimizden oluyor.bilemediğimizden oluyor. Allah'ı tam manasıyla bilmek mümkün değil tabi amaAllah'ı tam manasıyla bilmek mümkün değil tabi ama Allah'u Teâlâ'nın, Kudreti'ni,Allah'u Teâlâ'nın, Kudreti'ni, Kur'an'da bize bildikleri sıfatları bildik miydi?Kur'an'da bize bildikleri sıfatları bildik miydi? Kâfi o bize.Kâfi o bize. Sıfat-ı zatiyesi.Sıfat-ı zatiyesi. Sıfat-ı zatiyesi var.Sıfat-ı zatiyesi var. İşte onları bildik miydi, o bizim için kâfidir.

İşte onları bildik miydi, o bizim için kâfidir.
Kâfi olduğundan dolayı her nerede olursak olalım,Kâfi olduğundan dolayı her nerede olursak olalım, Allah'ın Teâlâ'nın gözünün önündeyizAllah'ın Teâlâ'nın gözünün önündeyiz ve murakabesi altındayız.ve murakabesi altındayız. Ona göre hareket etmemizi,Ona göre hareket etmemizi, böyle içimize tam manasıyla yerleştirmemiz lazımdır.böyle içimize tam manasıyla yerleştirmemiz lazımdır. Allah affetsin de bu kuvvet kudsiyeye sahip olanAllah affetsin de bu kuvvet kudsiyeye sahip olan bahtiyar kullarının zümresine hepimizi ilhak eylesin.bahtiyar kullarının zümresine hepimizi ilhak eylesin. Şimdi, bir melani Efendi gelmişti biraz evvel eve.

Şimdi, bir melani Efendi gelmişti biraz evvel eve.
Sordum dersleriniz nedir?Sordum dersleriniz nedir? Neler yaparsınız?Neler yaparsınız? Dedi biz her anımızdaDedi biz her anımızda Allahu Teâlâ'nın bizimle olduğunu tahassür ederiz.Allahu Teâlâ'nın bizimle olduğunu tahassür ederiz. Allah daima bizimledir,Allah daima bizimledir, Allah'ın huzurundayız.Allah'ın huzurundayız. Bunun mülahazasıyla memuruz dedi.Bunun mülahazasıyla memuruz dedi. Bu mülahazayı kuvvetlendirerektenBu mülahazayı kuvvetlendirerekten bunun tesiri altında kalırız.bunun tesiri altında kalırız. Her zaman Allah'ın huzurunda.

Her zaman Allah'ın huzurunda.
Binaenaleyh huzur-i ilahiyede olan,Binaenaleyh huzur-i ilahiyede olan, yani bir büyüğümüz olsa şimdi burada,yani bir büyüğümüz olsa şimdi burada, bu büyüğümüzün huzurunda nasılbu büyüğümüzün huzurunda nasıl terbiyemizi takınır oturursak,terbiyemizi takınır oturursak, o büyüğümüz olmadığı zaman da dao büyüğümüz olmadığı zaman da da Allahu Teâlâ'nın varlığını tahattür ederektenAllahu Teâlâ'nın varlığını tahattür ederekten ondan daha ziyade edepli bir şekilde oturmamız,ondan daha ziyade edepli bir şekilde oturmamız, konuşmamız icab eder.konuşmamız icab eder. Çok konuşmalar, fazla konuşmalar,Çok konuşmalar, fazla konuşmalar, yersiz konuşmalar, bu şuurunyersiz konuşmalar, bu şuurun bizde yerleşmediğine delalet eder.bizde yerleşmediğine delalet eder. Bu şuurun bize tam manasıylaBu şuurun bize tam manasıyla yerleşmediğine delalet eder ki,yerleşmediğine delalet eder ki, kendimize hâkim değiliz,kendimize hâkim değiliz, ağzımızdan çıkanı bilmiyoruz,ağzımızdan çıkanı bilmiyoruz, söylediğimizi bilmiyoruz,söylediğimizi bilmiyoruz, hatır yıkıyoruz, gönül kırıyoruz,hatır yıkıyoruz, gönül kırıyoruz, onlardan haberimiz yok.onlardan haberimiz yok. Biz de diyoruz ki Allah bizimledir,Biz de diyoruz ki Allah bizimledir, biz Allah'ın huzurundayız.biz Allah'ın huzurundayız. Bu böyle insanın kendini kandırması olur.

Bu böyle insanın kendini kandırması olur.
Bu huzurda olan insan korkunun,Bu huzurda olan insan korkunun, şiddetin, dehşetin altında erir.şiddetin, dehşetin altında erir. Ağzını açıp da bir şey söyleyemez.Ağzını açıp da bir şey söyleyemez. Kimsenin kalbini rencide edecek şeyi ağzından çıkaramaz.Kimsenin kalbini rencide edecek şeyi ağzından çıkaramaz. Gayet edepli bir tavırdadır.Gayet edepli bir tavırdadır. Onun için Serî es-Sakatî Hazretleri,

Onun için Serî es-Sakatî Hazretleri,
yüz yirmi sene galiba muamer olmuşlar,yüz yirmi sene galiba muamer olmuşlar, ancak hastalık halinde ayaklarını uzatabilmişancak hastalık halinde ayaklarını uzatabilmiş son ölüm devresinde.son ölüm devresinde. Daima ayaklı iki diz üzerindeDaima ayaklı iki diz üzerinde oturarak duruyormuş, niçin?oturarak duruyormuş, niçin? Huzuru İlahiyede olan adama yakışan o olur.

Huzuru İlahiyede olan adama yakışan o olur.
Mümrikat kısmına gelince,Mümrikat kısmına gelince, Helâke, insana helâke sevk eden şeyler nedir?Helâke, insana helâke sevk eden şeyler nedir? O akşam ki miraç da sorulan suallerden birisi.O akşam ki miraç da sorulan suallerden birisi. İnsana helake götüren şeylerin başlıcası şüşhunluta.İnsana helake götüren şeylerin başlıcası şüşhunluta. Sıkı bir bahilik.Sıkı bir bahilik. Luta, kendisine itaat edilen bahilik,Luta, kendisine itaat edilen bahilik, sıkılık, cimrilik.sıkılık, cimrilik. Gerek bazı bir cami varmış galiba Üsküdar'da.Gerek bazı bir cami varmış galiba Üsküdar'da. Onda namazda kılınmazmış.Onda namazda kılınmazmış. Çünkü onun bir cimri adam, parasını biriktirmiş,Çünkü onun bir cimri adam, parasını biriktirmiş, o cimrilikle o camiyi yaptırmış.o cimrilikle o camiyi yaptırmış. Şimdi o camide kargalar dolaşır derler.Şimdi o camide kargalar dolaşır derler. Cimrinin şeysi bundan ibarettir yani.Cimrinin şeysi bundan ibarettir yani. Cimrilik fena bir şeydir.

Cimrilik fena bir şeydir.
Var yemez camisi.Var yemez camisi. Adam yememiş, içmemiş, biriktirmiş biraz para,Adam yememiş, içmemiş, biriktirmiş biraz para, yaptırmış cami ama içine giren olmuyor.yaptırmış cami ama içine giren olmuyor. Çünkü cimrinin şeysinde hayır olmaz,Çünkü cimrinin şeysinde hayır olmaz, bereket de olmuyor.bereket de olmuyor. Onun için birincidenOnun için birinciden şüşhunluta.şüşhunluta. Bu şuh bahilik milletlerin,Bu şuh bahilik milletlerin, cemiyetlerin de helakine sevabı olmuştur.cemiyetlerin de helakine sevabı olmuştur. Cemiyetlerin kalkınması, milletlerin kalkınması

Cemiyetlerin kalkınması, milletlerin kalkınması
cömertlik şeysi altındadır.cömertlik şeysi altındadır. Milletler verirse vereceklerini,Milletler verirse vereceklerini, o cemiyet herkesi güzel tertip eder,o cemiyet herkesi güzel tertip eder, işi ileriye gider.işi ileriye gider. Fakat bunu verecek mala sahip olmayınca cemiyetlerFakat bunu verecek mala sahip olmayınca cemiyetler işini güzel yapamaz.işini güzel yapamaz. Yapamayınca da düşmanlarınYapamayınca da düşmanların boyunduruğunun altına düşer Allah esirgeye.boyunduruğunun altına düşer Allah esirgeye. Onun için cömertlik büyük nimettir.

Onun için cömertlik büyük nimettir.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de çok cömert idi.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de çok cömert idi. Hele o kadar çok cömertti kiHele o kadar çok cömertti ki bahusus ramazanlar'da yer gibi diyor,bahusus ramazanlar'da yer gibi diyor, yer gibi doğururdu böyle.yer gibi doğururdu böyle. Eline geçen hiçbir şeyi alakomazdı.Eline geçen hiçbir şeyi alakomazdı. Hatta ve hatta.

Hatta ve hatta.
Bir sefer Bilâl-i Habeşî 'yeBir sefer Bilâl-i Habeşî 'ye ziyarete gitmiş Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem.ziyarete gitmiş Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem. Yani bak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem deYani bak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de ashâbını da böyle ara sıra ziyaret ettikleri olmuş.ashâbını da böyle ara sıra ziyaret ettikleri olmuş. Bakmış ki evde öbek öbek hurmalar var.Bakmış ki evde öbek öbek hurmalar var. Bunlar ne ya Bilal? demiş.Bunlar ne ya Bilal? demiş. Demiş ki Ya Rasûlallah!Demiş ki Ya Rasûlallah! Size misafirler geliyor.Size misafirler geliyor. Şuradan buradan elçiler de geliyor.Şuradan buradan elçiler de geliyor. Bazen devlet hanenizde deBazen devlet hanenizde de bir şeyin bulunmadığı zamanlar oluyor.bir şeyin bulunmadığı zamanlar oluyor. O zamanlarda imdata yetişirO zamanlarda imdata yetişir diyerek de bunları saklıyorum demiş.diyerek de bunları saklıyorum demiş. Buhârî, enfik enfik Ya Bilal! ver ver.Buhârî, enfik enfik Ya Bilal! ver ver. Bana gelecek misafir rızkı ile gelir.Bana gelecek misafir rızkı ile gelir. Allah onların rızkını verir.Allah onların rızkını verir. Sen bunları saklama, infâk et!Sen bunları saklama, infâk et! El-Fatiha!El-Fatiha!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2