Namaz Vakitleri

20 Cemâziye'l-Evvel 1446
22 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:52
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Kur’an ve Hadis Ehli Kimseler

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Lâ Havle ve lâ Kuvvete İllâ Bi’llâh, Zikir Meclislerine Devam Etmek, Hz. Fâtıma’ya Öğretilen Tesbih, Hastalığınız ve Şifası | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Kur’an ve Hadis Ehli Kimseler

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Lâ Havle ve lâ Kuvvete İllâ Bi’llâh, Zikir Meclislerine Devam Etmek, Hz. Fâtıma’ya Öğretilen Tesbih, Hastalığınız ve Şifası | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn.el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.

İ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedinİ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri.ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri. Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl: Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:

Elâ edüllüke alâ kelimetin min tahti'l-arşi min kenzi'l-cenneti tekûlüElâ edüllüke alâ kelimetin min tahti'l-arşi min kenzi'l-cenneti tekûlü lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi ve yekûlüllahu esleme abdî ve's-tesleme. lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi ve yekûlüllahu esleme abdî ve's-tesleme.

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah. Bu tesbihe çok devam edin.Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah. Bu tesbihe çok devam edin. Bu tesbihi günde 100 kere söyleyen insan bu tesbihin sayesinde fakirlik denilen şeyin yüzünü görmez. Bu tesbihi günde 100 kere söyleyen insan bu tesbihin sayesinde fakirlik denilen şeyin yüzünü görmez.

E lâ edüllüke alâ milâki hâze'l-emri'l-lezî tüsîbuü bihi hayra'd-dünyâ ve'l-âhirati.E lâ edüllüke alâ milâki hâze'l-emri'l-lezî tüsîbuü bihi hayra'd-dünyâ ve'l-âhirati. Bak şimdi bunu iyi dinle ama! Bak şimdi bunu iyi dinle ama!

"Dünya ve âhiret hayırlarına isabet etmenin en güzel kıvamlı şeysi.""Dünya ve âhiret hayırlarına isabet etmenin en güzel kıvamlı şeysi." Aleyke bi-mecâliseti ehli'z-zikri. "Ehli zikrin meclisinde oturmak ve onların meclislerine devam etmek." Aleyke bi-mecâliseti ehli'z-zikri. "Ehli zikrin meclisinde oturmak ve onların meclislerine devam etmek."

Dünya ve âhiretin bütün hayırlarının bulunduğu yer.Dünya ve âhiretin bütün hayırlarının bulunduğu yer. Ehl-i zikir, namazlarımız, nasihatlerimiz, Kur'an meclislerimiz, vaaz meclislerimiz,Ehl-i zikir, namazlarımız, nasihatlerimiz, Kur'an meclislerimiz, vaaz meclislerimiz, tesbih meclislerimiz, dua meclislerimiz, hep bunlar zikir meclisidir. tesbih meclislerimiz, dua meclislerimiz, hep bunlar zikir meclisidir.

"Bunlara devam et." diyor iki cihan serveri sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri. Ne var? "Bunlara devam et." diyor iki cihan serveri sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri.

Ne var?

Eh, buradaki olan şeyleri ne bileceğiz? Eh, buradaki olan şeyleri ne bileceğiz?

Demek ki pek büyük nimet var, çok büyük fayda var kiDemek ki pek büyük nimet var, çok büyük fayda var ki Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bize tavsiye ediyor. Açık söylüyor ehle'z-zikri. "Zikir meclislerine." Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bize tavsiye ediyor. Açık söylüyor ehle'z-zikri. "Zikir meclislerine."

"Siz de bu zikir meclislerine devam edin." "Siz de bu zikir meclislerine devam edin."

Tabi 24 saat zikir meclisinde olacak değil ya. Yarım saat bir saat olur dağılır herkes. Tabi 24 saat zikir meclisinde olacak değil ya. Yarım saat bir saat olur dağılır herkes.

Ve izâ halevte. "Ayrıldık, dağıldık." Fe-harrik lisâneke. "Dilini tahrik et."Ve izâ halevte. "Ayrıldık, dağıldık." Fe-harrik lisâneke. "Dilini tahrik et." Me'steta'te."Gücün yettiği kadar. Durma yani." Ne ile? Me'steta'te."Gücün yettiği kadar. Durma yani."

Ne ile?

Bi-zikrillâhi. "Allah'ın zikriyle dilini meşgul et." Bi-zikrillâhi. "Allah'ın zikriyle dilini meşgul et."

Allah Allah Allah... diyerekten dilini meşgul et. Büyük bir nimettir. Allah Allah Allah... diyerekten dilini meşgul et. Büyük bir nimettir.

Ve ehibbe fillâhi ve abğıd fillâhi. "Bir de Allah için sev Allah için buğz et." Nefsine dair değil. Ve ehibbe fillâhi ve abğıd fillâhi. "Bir de Allah için sev Allah için buğz et."

Nefsine dair değil.

Yâ ebâ rezîn. Bunu Ebû Rezîn denilen bir efendiye söylemiş hazreti Peygamber."Yâ ebâ rezîn. Bunu Ebû Rezîn denilen bir efendiye söylemiş hazreti Peygamber." Hel şearte. "Anlıyor musun? Dikkat et yani." Hel şearte. "Anlıyor musun? Dikkat et yani." Enne'r-racule izâ harace min beytihi. "Evinden çıktı kişi."Enne'r-racule izâ harace min beytihi. "Evinden çıktı kişi." Zâiran ehâhu. "Bir kardeşimi ziyaret edeceğim diye evinden çıktı."Zâiran ehâhu. "Bir kardeşimi ziyaret edeceğim diye evinden çıktı." Şeyyeahu seb'ûne elfe melikin. "Bunu 70 bin melek teşyî eder." Niçin? Şeyyeahu seb'ûne elfe melikin. "Bunu 70 bin melek teşyî eder."

Niçin?

Bizim bir kardeşin hatırını yapacak. Ziyaretten maksat, hatırını hoş etmek. Bizim bir kardeşin hatırını yapacak. Ziyaretten maksat, hatırını hoş etmek.

Bayram gelir, parası var bilgisi de var tenezzül etmez. Bayramlaşmaya bile tenezzül etmez. Bayram gelir, parası var bilgisi de var tenezzül etmez. Bayramlaşmaya bile tenezzül etmez.

Halbuki bak ne diyor? Yetmiş bin melek teşyî eder. Halbuki bak ne diyor?

Yetmiş bin melek teşyî eder.

Küllühüm. "Bu 70.000 meleğin hepsi." Yüsallûne aleyhi. "Ona salât eder, dua ederler." Küllühüm. "Bu 70.000 meleğin hepsi." Yüsallûne aleyhi. "Ona salât eder, dua ederler."

Salât mânası beş çeşittir. Bir çeşidi, durduğumuz namazın adı. Bir çeşidi de duanın adıdır.Salât mânası beş çeşittir. Bir çeşidi, durduğumuz namazın adı. Bir çeşidi de duanın adıdır. Bütün salatlar farklı manâlara gelebilir. Yüsallûne aleyhi. "O adama dua eder dururlar." Bütün salatlar farklı manâlara gelebilir.

Yüsallûne aleyhi. "O adama dua eder dururlar."

Namaz kılarlar değil yani, dua eder dururlar. Şimdi ne diyorlar duaların da? Namaz kılarlar değil yani, dua eder dururlar.

Şimdi ne diyorlar duaların da?

Ve yekûlûne rabbenâ vesale fîke. "Meleklerin duası: Ve yekûlûne rabbenâ vesale fîke. "Meleklerin duası: 'Ey Rabbimiz! Bu adam senin yolundan kardeşine gitti sıla yaptı, ziyaret etti onu.'" 'Ey Rabbimiz! Bu adam senin yolundan kardeşine gitti sıla yaptı, ziyaret etti onu.'" Fe-silhu. "Sen de buna sıla yap." Fe ini'steta'te. "Eğer senin gücün yeterse."Fe-silhu. "Sen de buna sıla yap." Fe ini'steta'te. "Eğer senin gücün yeterse." En tu'mile cesedeke fî zâlike fe'f'al. "Daima böyle ziyaretçi olur." En tu'mile cesedeke fî zâlike fe'f'al. "Daima böyle ziyaretçi olur."

Kardeşlerini yahut bağı olup küsenleri ara bul, onlara özür dile, af dile, dua al onlardan. Kardeşlerini yahut bağı olup küsenleri ara bul, onlara özür dile, af dile, dua al onlardan.

E lâ edüllükümâ alâ hayrin mimmâ seeltemâhu?E lâ edüllükümâ alâ hayrin mimmâ seeltemâhu? İzâ ehaztümâ medâciakümâ fe kebberallâhe erbean ve selâsîne va'hmedâ selâsenİzâ ehaztümâ medâciakümâ fe kebberallâhe erbean ve selâsîne va'hmedâ selâsen ve selâsîne ve sebbihâ selâsen ve selâsine. Fe inne zâlike hayrun lekümâ min hâdimin. ve selâsîne ve sebbihâ selâsen ve selâsine. Fe inne zâlike hayrun lekümâ min hâdimin.

Bu çok geçmiştir ki Hz. Ali Efendimiz'in evinde Hz. Fatıma'ya bir keresinde Efendimiz onlaraBu çok geçmiştir ki Hz. Ali Efendimiz'in evinde Hz. Fatıma'ya bir keresinde Efendimiz onlara 34 defa tekbir, 33 defa tahmid, 33 defa da tesbih tavsiye buyurmuşlar. Bu hepsinde var. 34 defa tekbir, 33 defa tahmid, 33 defa da tesbih tavsiye buyurmuşlar. Bu hepsinde var.

E lâ edüllüküm alâ dâiküm ve devâiküm? E lâ inne dâekümü'z-zünûbü ve devâükümü'l-istiğfâru. E lâ edüllüküm alâ dâiküm ve devâiküm? E lâ inne dâekümü'z-zünûbü ve devâükümü'l-istiğfâru.

İnsan bir hastadır bir şifasıyladır ya hastalığının. İnsan bir hastadır bir şifasıyladır ya hastalığının.

"Sizin sağlığınıza ve sizin dertlerinize deva olan şeyi bildireyim mi?" "Sizin sağlığınıza ve sizin dertlerinize deva olan şeyi bildireyim mi?"

Dâiküm ve devâiküm. "Sizi hasta edecek olan ve size şifa olan şeyleri haber vereyim mi?"Dâiküm ve devâiküm. "Sizi hasta edecek olan ve size şifa olan şeyleri haber vereyim mi?" E lâ inne dâekümü'z-zünûbü. "Size ârız olan dertler günahlardır." E lâ inne dâekümü'z-zünûbü. "Size ârız olan dertler günahlardır."

Baş ağrısı, karın ağrısı, ayak ağrısı, çeşitli hastalıklar var ya, onlar ayrı. Asıl dert günahlardır.Baş ağrısı, karın ağrısı, ayak ağrısı, çeşitli hastalıklar var ya, onlar ayrı. Asıl dert günahlardır. Asıl dert günahlardır çünkü günah Allahu Teâlâ'dan kulunu ayırır. Asıl dert günahlardır çünkü günah Allahu Teâlâ'dan kulunu ayırır. Bütün peygamberlerin dünyaya gelişinin sebebi kulu Allah'a bağlamak içindir. Bütün peygamberlerin dünyaya gelişinin sebebi kulu Allah'a bağlamak içindir. Günah da kulu Allah'tan ayırır. İyi değil.Günah da kulu Allah'tan ayırır. İyi değil. Onun için günahtan ufak büyük ne olursa olsun son derece uzaklaşmak lazım. Onun için günahtan ufak büyük ne olursa olsun son derece uzaklaşmak lazım.

Bir kere Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'den bir nur gelir insanlara.Bir kere Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem'den bir nur gelir insanlara. Eğer nur gelmezse biz iman sahibi olamayız, derhal küfre düşeriz Allah esirgeye. Eğer nur gelmezse biz iman sahibi olamayız, derhal küfre düşeriz Allah esirgeye. O nur sayesinde imanımız durur. O nur incecik bir iplikten tut da kalın bir boruya kadar büyür. O nur sayesinde imanımız durur. O nur incecik bir iplikten tut da kalın bir boruya kadar büyür.

Sebebi? İbadetler sayesinde o nur kalınlaşır, gelen nur kuvvetleşirSebebi?

İbadetler sayesinde o nur kalınlaşır, gelen nur kuvvetleşir
onun sahibi gayet kudretli bir adam, güzel bir adam olur.onun sahibi gayet kudretli bir adam, güzel bir adam olur. Bu nur incele incele Allah esirgeye bir de kopması vardır bunun. Bu nur incele incele Allah esirgeye bir de kopması vardır bunun. İşte bu günahlar insanlara çok büyük zarar verir. Hastalıklar nasıl zarar verirse.İşte bu günahlar insanlara çok büyük zarar verir. Hastalıklar nasıl zarar verirse. Çeşitli hastalıklar var. Kalp hastalığı olursa tehlikeli. Mesela çabuk götürür. Çeşitli hastalıklar var. Kalp hastalığı olursa tehlikeli. Mesela çabuk götürür. Başka hastalıklar da yine öyle ansızın götürenler de var. Başka hastalıklar da yine öyle ansızın götürenler de var.

"Onun için sizin dâiniz, derdiniz, ez-zünûb, günahlardır.""Onun için sizin dâiniz, derdiniz, ez-zünûb, günahlardır." Ve devâüküm. "Sizin ilacınız da." el-İstiğfâr. "İstiğfardır." Hastalık gelir. İlacı? Ve devâüküm. "Sizin ilacınız da." el-İstiğfâr. "İstiğfardır."

Hastalık gelir.

İlacı?

Başın ağrıyorsa aspirin alırsın kolay, ayağın ağrıyorsa aspirin alırBaşın ağrıyorsa aspirin alırsın kolay, ayağın ağrıyorsa aspirin alır veyahut buna benzer işte doktorun vereceği ilaçları alırsın iyi olur. Bizim de ilacımız el-istiğfar. veyahut buna benzer işte doktorun vereceği ilaçları alırsın iyi olur. Bizim de ilacımız el-istiğfar.

Günahdan hâli olmaz insan. Günah olur da derhal arkasından tevbe-i istiğfarı basıp, "Aman yâ Rabbi!Günahdan hâli olmaz insan. Günah olur da derhal arkasından tevbe-i istiğfarı basıp, "Aman yâ Rabbi! Bir kerecik oldu, benden hata sâdır oldu. Senden affını isterim." diyerekten [istiğfar etmek lazım]. Bir kerecik oldu, benden hata sâdır oldu. Senden affını isterim." diyerekten [istiğfar etmek lazım].

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'den hiç günah sâdır olur mu? Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'den hiç günah sâdır olur mu?

Olmadığı halde günde 100 kere o istiğfar ediyordu. Olmadığı halde günde 100 kere o istiğfar ediyordu.

İstiğfar hem derecelerin terfiine sebep olur, hem zikre vesiledir, hem de günahların dökülmesine vesiledir.İstiğfar hem derecelerin terfiine sebep olur, hem zikre vesiledir, hem de günahların dökülmesine vesiledir. Onun için daima zikrullah. Zikrullahtan büyük istifade eden kullarında eylesin. Onun için daima zikrullah.

Zikrullahtan büyük istifade eden kullarında eylesin.

Zikrullah da istiğfardır aynı zamanda. Zikrullah Allah Allah Allah..., bunun altında istiğfar da vardır.Zikrullah da istiğfardır aynı zamanda. Zikrullah Allah Allah Allah..., bunun altında istiğfar da vardır. İstiğfarın altında da zikrullah vardır, ikisi birbirine bağlıdır. İstiğfarın altında da zikrullah vardır, ikisi birbirine bağlıdır.

E lâ edüllüküm alâ hıyâri hâzihi'l-ümmeti?E lâ edüllüküm alâ hıyâri hâzihi'l-ümmeti? "Size şimdi bu ümmetin hayırlılarını haber vereyim mi?" diyor Peygamber Efendimiz.""Size şimdi bu ümmetin hayırlılarını haber vereyim mi?" diyor Peygamber Efendimiz." Ellezîne izâ raâhümü'n-nâsü. "İnsanlar onları gördükleri vakitte." Zekerullâhe. "Allah'ı hatırlarlar." Ellezîne izâ raâhümü'n-nâsü. "İnsanlar onları gördükleri vakitte." Zekerullâhe. "Allah'ı hatırlarlar."

[İnsanların,] gördükleri vakit de Allah'ı hatırladıkları insanlar insanların hayırlısıdır.[İnsanların,] gördükleri vakit de Allah'ı hatırladıkları insanlar insanların hayırlısıdır. En güzel alâmet budur. En güzel alâmet budur.

Ve izâ zükirallâhu indehüm. "Başladılar onların yanında zikrullah yapıyorlar."Ve izâ zükirallâhu indehüm. "Başladılar onların yanında zikrullah yapıyorlar." Eânû alâ zikrihi. "Onların zikirlerine şöyle yapın, böyle yapın, Eânû alâ zikrihi. "Onların zikirlerine şöyle yapın, böyle yapın, şöyle deyin, böyle deyin diyerekten yardım eder." şöyle deyin, böyle deyin diyerekten yardım eder."

"Bunlar insanların, ümmetin en hayırlısıdır." diye buyurmuş. "Bunlar insanların, ümmetin en hayırlısıdır." diye buyurmuş.

Yine buyuruyor; E lâ edüllüküm ale'l-hulefâi minnîYine buyuruyor;

E lâ edüllüküm ale'l-hulefâi minnî
"Benden sonra benim halifelerimi size haber vereyim mi?" diyor. "Benden sonra benim halifelerimi size haber vereyim mi?" diyor.

Benden sonra size gelecek halifelerimi, yani hulefâ-i raşidin dört tane ya.Benden sonra size gelecek halifelerimi, yani hulefâ-i raşidin dört tane ya. O herkesçe meşhur: Ebû Bekir, Osman, Ömer, Ali. Bunlar meşhurlardır. O herkesçe meşhur: Ebû Bekir, Osman, Ömer, Ali. Bunlar meşhurlardır.

Bak geçen söylediğim şeyi, çok güzel hoşuma gitti o benim, bu tabir. Çok okumak lazım.Bak geçen söylediğim şeyi, çok güzel hoşuma gitti o benim, bu tabir. Çok okumak lazım. Hiç boş durmamalı, her gün okumalı yani. Ne bulursa insan okumalı. Hiç boş durmamalı, her gün okumalı yani. Ne bulursa insan okumalı. Okumakta çok büyük fevaid var. Orada çok güzel tahkikat vermiş bu kitabın sahibi. Diyor ki; Okumakta çok büyük fevaid var. Orada çok güzel tahkikat vermiş bu kitabın sahibi.

Diyor ki;

"Şimdi bazı insanlar mesela Ebû Bekri es-Sıddîk hazretlerini sevmiyor. Müslümanım diyor ama sevmiyor."Şimdi bazı insanlar mesela Ebû Bekri es-Sıddîk hazretlerini sevmiyor. Müslümanım diyor ama sevmiyor. Hz. Ömer'i sevmiyor. Bundan iman çoktan gitti diyor. Hz. Ömer'i sevmiyor. Bundan iman çoktan gitti diyor. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in nurlarından her birisinde ayrı bir nur vardır.Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in nurlarından her birisinde ayrı bir nur vardır. Hz. Ebû Bekir'de iman nuru var. Hepsinin var ama, üstün yani. Hz. Ebû Bekir'de iman nuru var. Hepsinin var ama, üstün yani. İman nuru Hz. Ebû Bekir'de üstün. Ömer el-Faruk'da cihat ve nasihat var. İman nuru Hz. Ebû Bekir'de üstün. Ömer el-Faruk'da cihat ve nasihat var. Hz. Osman'da haya ve hilim var. Hz Ali'de şecaat var.Hz. Osman'da haya ve hilim var. Hz Ali'de şecaat var. Birer parça hisselerini almışlar Peygamber Efendimiz'den.Birer parça hisselerini almışlar Peygamber Efendimiz'den. Her birisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e bağlıdır nurla. Her birisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e bağlıdır nurla. Nurlar hep Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin. Bir tanesini kestin mi hepsi kesilir. Nurlar hep Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin. Bir tanesini kestin mi hepsi kesilir.

Şimdi elektriğin bir tanesi koptu mu hepsi sönüyor ya. Neden sönüyor? Bizimkiler yansa ya? Şimdi elektriğin bir tanesi koptu mu hepsi sönüyor ya.

Neden sönüyor? Bizimkiler yansa ya?

Koptu tel. Koptu tel.

İşte bu bir tanesine buğz ettin mi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den gelen nur derhal kesilir.İşte bu bir tanesine buğz ettin mi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den gelen nur derhal kesilir. Ben de bir yerlere sapma neden oluyor, siliniyor Efendim. Ben de bir yerlere sapma neden oluyor, siliniyor Efendim. Binâenaleyh insan olduğu gibi gider gürültüye Allah esirgesin. Binâenaleyh insan olduğu gibi gider gürültüye Allah esirgesin.

Şimdi o benim halifelerim, bu dört tane ama bu dört tane değil. Şimdi o benim halifelerim, bu dört tane ama bu dört tane değil.

Minnî ve min ashâbî. "Benim ve benim eshabımın halifeleri."Minnî ve min ashâbî. "Benim ve benim eshabımın halifeleri." Ve mine'l-enbiyâi kablî. "Benden önde gelen enbiyaların da halifeleri." Kimdir onlar? Ve mine'l-enbiyâi kablî. "Benden önde gelen enbiyaların da halifeleri."

Kimdir onlar?

Hüm hameletü'l-kur'âni. "Kur'an-ı Azimüşşan'ı hâmil olan ülema-i kirâm." Hüm hameletü'l-kur'âni. "Kur'an-ı Azimüşşan'ı hâmil olan ülema-i kirâm."

Hamele-i Kur'an'dan murat hafızlar değil. Eskiden hamele-i Kur'an hafızlara denilmiş.Hamele-i Kur'an'dan murat hafızlar değil. Eskiden hamele-i Kur'an hafızlara denilmiş. Hafızlar alimmiş de aynı zamanda. Onun için Hamele-i Kur'an onlarındır.Hafızlar alimmiş de aynı zamanda. Onun için Hamele-i Kur'an onlarındır. Sonra değişmiş zaman gelince, Hamele-i Kur'an'dan, hafızlar ilimden mahrum kalmışlar. Sonra değişmiş zaman gelince, Hamele-i Kur'an'dan, hafızlar ilimden mahrum kalmışlar.

Ve'l-ehâdîsi annî. "Burada hamele-i Kur'an,Ve'l-ehâdîsi annî. "Burada hamele-i Kur'an, hem Kuran'a hem de benim hadislerime hâmi olan, bilen insanlardır." hem Kuran'a hem de benim hadislerime hâmi olan, bilen insanlardır."

"Bunlar benim halifemdir ve benden evvel gelen peygamberlerin de halifesidir,"Bunlar benim halifemdir ve benden evvel gelen peygamberlerin de halifesidir, enbiyaların da halifesi, eshabımın da halifeleridir." enbiyaların da halifesi, eshabımın da halifeleridir."

Ve anhüm fillâhi ve lilâhi. "Bunların işi de Allah için yaptıkları." Onun için diyor ki sahib-i kitap; Ve anhüm fillâhi ve lilâhi. "Bunların işi de Allah için yaptıkları."

Onun için diyor ki sahib-i kitap;

"Eğer insanlar ulemalarının kadr ü kıymetini bilseler, onları omuzlarında taşırlardı." "Eğer insanlar ulemalarının kadr ü kıymetini bilseler, onları omuzlarında taşırlardı."

Onları omuzlarında taşırlardı.Onları omuzlarında taşırlardı. Halbuki bugün ilk fırsat ulemâ ile halkın arasını açmak için onlara çeşitli iftiralar yapıldı. Halbuki bugün ilk fırsat ulemâ ile halkın arasını açmak için onlara çeşitli iftiralar yapıldı. Halk, ulemasından soğudu, bunlar kötü nazarlar. Ve bu kafidir insana ceza itibariyle. Halk, ulemasından soğudu, bunlar kötü nazarlar. Ve bu kafidir insana ceza itibariyle. Bu ceza insanlara kâfidir. Ulemasından ayrıldı mıydı insanlar bu ceza o insanlara kafidir. Bu ceza insanlara kâfidir. Ulemasından ayrıldı mıydı insanlar bu ceza o insanlara kafidir. Ondan sonra o muhakkak surette yıkılır ve yıkılacaktır. Taki ulemasına sarılmadıkça. Ondan sonra o muhakkak surette yıkılır ve yıkılacaktır. Taki ulemasına sarılmadıkça.

"Eh işte cahildirler, dünyayı bilmiyorlar, şunu bilmiyorlar, bunu bilmiyorlar..." "Eh işte cahildirler, dünyayı bilmiyorlar, şunu bilmiyorlar, bunu bilmiyorlar..."

Eh ne dersen de gayri. Ama o Allah'ın yolunu biliyor ve Allah'ın yolunu söylüyor.Eh ne dersen de gayri. Ama o Allah'ın yolunu biliyor ve Allah'ın yolunu söylüyor. Onun vazifesi değil ki dünyayı sana bildirmek. Dünyayı bildirecek başka meslekler var.Onun vazifesi değil ki dünyayı sana bildirmek. Dünyayı bildirecek başka meslekler var. Onlar bildirsin sana dünyayı. Hocanın vazifesi sana âhireti ve Allah'ı bildirmek. Onlar bildirsin sana dünyayı. Hocanın vazifesi sana âhireti ve Allah'ı bildirmek. Allah'ı bildirecek ve âhireti bildirecek.Allah'ı bildirecek ve âhireti bildirecek. Ama kimya bilmiyormuş, Fransızca bilmiyormuş, İngilizce bilmiyormuş, tıp da bilmiyormuş. Ama kimya bilmiyormuş, Fransızca bilmiyormuş, İngilizce bilmiyormuş, tıp da bilmiyormuş.

E ne yapalım, tıbbın adamı var ayrı, mühendisi var ayrı, işte kimyacısı var ayrı.E ne yapalım, tıbbın adamı var ayrı, mühendisi var ayrı, işte kimyacısı var ayrı. Onun mesleği de ilim mesleğidir, Allah ve âhiret yoludur. Binâenaleyh sen Kur'an biliyor musun? Onun mesleği de ilim mesleğidir, Allah ve âhiret yoludur.

Binâenaleyh sen Kur'an biliyor musun?

Bilmiyorsun. Öyleyse sen de cahilsin. Bilmiyorsun.

Öyleyse sen de cahilsin.

Senin bilgin dünyaya aittir ama o hocanın bilgisinden mahrumsun. Sen de o bilgilerden cahilsin.Senin bilgin dünyaya aittir ama o hocanın bilgisinden mahrumsun. Sen de o bilgilerden cahilsin. Ama bunu tabi halka başka türlü intikal ettirmişler, halk hocasından soğudu.Ama bunu tabi halka başka türlü intikal ettirmişler, halk hocasından soğudu. Soğuyunca da kıyamet koptu demektir. Soğuduğu takdirde kıyamet kopmuştur. Soğuyunca da kıyamet koptu demektir. Soğuduğu takdirde kıyamet kopmuştur.

Onun için ulemasının kıymetini bildiği takdirde o zararı da taşırlar demiş. Onun için ulemasının kıymetini bildiği takdirde o zararı da taşırlar demiş.

Kim olduğunu unuttum ama bir efendi hayattaymış daha belki, yeni vefat etmiş.Kim olduğunu unuttum ama bir efendi hayattaymış daha belki, yeni vefat etmiş. Hocaefendi evinden çıktığı vakitte herkes ayağa kalkar ona karşı bir hürmet saygı gösterirlermiş.Hocaefendi evinden çıktığı vakitte herkes ayağa kalkar ona karşı bir hürmet saygı gösterirlermiş. Bizim Bursa'mızda da yani bizim gördüğümüz günlerde Hocaefendiler gelirken kahveler kapanır,Bizim Bursa'mızda da yani bizim gördüğümüz günlerde Hocaefendiler gelirken kahveler kapanır, oyunlar kaldırılır, herkes hürmetle bir, hani kumandan geçerken [asker] nasıl karşılıyorsa öyle karşılarlarmış.oyunlar kaldırılır, herkes hürmetle bir, hani kumandan geçerken [asker] nasıl karşılıyorsa öyle karşılarlarmış. Ama geçti o devir. Geçti ama müslümanların içinde yine o hürmet bâki olması lazım. Ama geçti o devir. Geçti ama müslümanların içinde yine o hürmet bâki olması lazım.

Bu hürmetten müslümanlar uzaklaştığı takdirde nasıl ki feyz Allah'tan ve Resûlullah vasıtasıyla geliyor.Bu hürmetten müslümanlar uzaklaştığı takdirde nasıl ki feyz Allah'tan ve Resûlullah vasıtasıyla geliyor. Resûlullah vasıtasıyla bize oradan tevzî olunuyor. Resûlullah darılır buna. Resûlullah vasıtasıyla bize oradan tevzî olunuyor. Resûlullah darılır buna. Benim size âhireti bildiren adamlara yapmış olduğunuz hakaretten dolayı Benim size âhireti bildiren adamlara yapmış olduğunuz hakaretten dolayı Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem müteezzi olur, ondan rahatsız olur.Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem müteezzi olur, ondan rahatsız olur. O rahatsızlık da insanın feyzinin kesilmesine kafidir yani. O rahatsızlık da insanın feyzinin kesilmesine kafidir yani.

Allah cümlemizi affetsin, tevfikâtı samadâniyesine mazhar eylesin.Allah cümlemizi affetsin, tevfikâtı samadâniyesine mazhar eylesin. Bunun ravileri de uzun. Bunun ravileri de uzun.

Cümlemizi Allahu Teâlâ'nın emirlerine imtisal, yasaklarından korunan,Cümlemizi Allahu Teâlâ'nın emirlerine imtisal, yasaklarından korunan, kaçınan zümreye ilhak buyursun. Lillâhi'l-Fâtiha. kaçınan zümreye ilhak buyursun.

Lillâhi'l-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2