Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Lezzetleri Kesip Yok Eden Ölümü Çok Anın! (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

9 Şa'bân 1419 / 30.11.1998

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Hocam birinci hadiste buyurdunuz ki Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: Fakirlik gelmeden önce ve zenginlik gelmeden | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Lezzetleri Kesip Yok Eden Ölümü Çok Anın! (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

9 Şa'bân 1419 / 30.11.1998

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Hocam birinci hadiste buyurdunuz ki Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: Fakirlik gelmeden önce ve zenginlik gelmeden | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Hocam birinci hadiste buyurdunuz ki Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:Hocam birinci hadiste buyurdunuz ki Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: Fakirlik gelmeden önce ve zenginlik gelmeden önce, bunun ortası nedir? Fakirlik gelmeden önce ve zenginlik gelmeden önce, bunun ortası nedir?

Bak; fakrin münsin. "İnsana her türlü vazifeyi unutturan fakirlik gelmeden önce…" Bak; fakrin münsin. "İnsana her türlü vazifeyi unutturan fakirlik gelmeden önce…"

Fakirlik geldi mi telaşa düşer, geçim derdine düşer insan.Fakirlik geldi mi telaşa düşer, geçim derdine düşer insan. "Ben evde ne yiyeceğim, ne içeceğim, kirayı nasıl vereceğim?" falan diye "Ben evde ne yiyeceğim, ne içeceğim, kirayı nasıl vereceğim?" falan diye o zaman serbest vakti kalmaz. "Hadi kazanacağım, fakirlikten kurtulacağım" diyeo zaman serbest vakti kalmaz. "Hadi kazanacağım, fakirlikten kurtulacağım" diye bir telaşın içine girer, bütün görevlerini unutur. bir telaşın içine girer, bütün görevlerini unutur. O ağır bir meşguliyet çöktü mü o zaman ibadetleri yapamaz. Onu mu bekliyorsunuz?O ağır bir meşguliyet çöktü mü o zaman ibadetleri yapamaz. Onu mu bekliyorsunuz? "Şimdi müsaitken yapın yapabildiğiniz ibadeti" demek istiyor. "Şimdi müsaitken yapın yapabildiğiniz ibadeti" demek istiyor.

Ev gınen mutgıyen. Bir de bazen de tamam fakirlik gelmesin ama Ev gınen mutgıyen. Bir de bazen de tamam fakirlik gelmesin ama bazı insanlar fakirlikten ayrı, zenginlik geldiği zaman şaşırır, sapıtırlar. bazı insanlar fakirlikten ayrı, zenginlik geldiği zaman şaşırır, sapıtırlar. Adam fakirdi, iyiydi, camiye geliyordu, namazlıydı niyazlıydı. Zenginleşince şımarır, azar.Adam fakirdi, iyiydi, camiye geliyordu, namazlıydı niyazlıydı. Zenginleşince şımarır, azar. Zaten adam kısmısı parayı kazandı mı ilk önce ne yaparmış? Zaten adam kısmısı parayı kazandı mı ilk önce ne yaparmış?

Güldüğüne göre bir şeyler biliyor. Onun için "azmaktan, sapmaktan korunun, Güldüğüne göre bir şeyler biliyor. Onun için "azmaktan, sapmaktan korunun, onlar gelmeden ibadetinizi fırsat eldeyken yapın" demek istiyor. onlar gelmeden ibadetinizi fırsat eldeyken yapın" demek istiyor. "Tehir etmeyin" diyor. Ya fakirlik gelir, ya zenginlik gelir, "Tehir etmeyin" diyor.

Ya fakirlik gelir, ya zenginlik gelir,
ya hastalık gelir bir şey yapamazsınız, ya ihtiyarlık bunaklık gelir...ya hastalık gelir bir şey yapamazsınız, ya ihtiyarlık bunaklık gelir... Ya ölüm gelir, ya Deccal gelir, ya da kıyamet kopar. Ya ölüm gelir, ya Deccal gelir, ya da kıyamet kopar.

Sen kıyameti görecek misin, ben kıyameti görecek miyim? Sen kıyameti görecek misin, ben kıyameti görecek miyim? Mehmet kıyameti görecek mi, Mehmet Ali kıyameti görecek mi?Mehmet kıyameti görecek mi, Mehmet Ali kıyameti görecek mi? Enes kıyameti görecek mi? İzâ mâte'l-insânu fe kad kâne kıyâmetuhû. Enes kıyameti görecek mi?

İzâ mâte'l-insânu fe kad kâne kıyâmetuhû.

"İnsan öldü mü kıyameti kendi kopmuştur. İnsanın kendisinin ölümü kıyametidir bitti, geliverir." "İnsan öldü mü kıyameti kendi kopmuştur. İnsanın kendisinin ölümü kıyametidir bitti, geliverir."

Ama bir de sen böyle dipdiriyken, gafilken, gezerken, tozarken, Ama bir de sen böyle dipdiriyken, gafilken, gezerken, tozarken, bulutlar gökyüzü çatlamaya, yıldızlar dökülmeye yeryüzü sarsılmaya, bulutlar gökyüzü çatlamaya, yıldızlar dökülmeye yeryüzü sarsılmaya, denizler yarılmaya başlarsa o kıyametin korkunç ahvali… denizler yarılmaya başlarsa o kıyametin korkunç ahvali…

Kıyamet şerli insanların başına patlayacak. Kıyamet şerli insanların başına patlayacak. Kıyametin o azaplarını şerli insanlar çekecek. Allah mü'min kullarının canın daha önce alacak. Kıyametin o azaplarını şerli insanlar çekecek. Allah mü'min kullarının canın daha önce alacak.

Allah bizi afiyet üzerine yaşatsın. İbadetinde taatinde daim eylesin. Allah bizi afiyet üzerine yaşatsın. İbadetinde taatinde daim eylesin.

Bir insan eğer zamanı varsa o zamanı değerlendirmeli, ibadetini taatini yapmalı.Bir insan eğer zamanı varsa o zamanı değerlendirmeli, ibadetini taatini yapmalı. Sonraya bırakmamalı. Allah hepinizden razı olsun. Sonraya bırakmamalı.

Allah hepinizden razı olsun.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2