Namaz Vakitleri

3 Cemâziye'l-Âhir 1446
04 Aralık 2024
İmsak
06:34
Güneş
08:05
Öğle
12:59
İkindi
15:22
Akşam
17:43
Yatsı
19:09
Detaylı Arama

Merhamet ve İyi Huyların Ahiretteki Karşılığı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Merhamet ve İyi Huyların Ahiretteki Karşılığı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

BismillâhirrahmânirrahîmBismillâhirrahmânirrahîm El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.

El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.
Ve’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîneVe’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîne Muhammedinil Mustafa ve ala âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahûMuhammedinil Mustafa ve ala âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn.bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn. Emmâ ba’dü;

Emmâ ba’dü;
Ve an ebî mes’ûdini’l-bedriyyü

Ve an ebî mes’ûdini’l-bedriyyü
radıyallahu anhu kâle küntü adribüradıyallahu anhu kâle küntü adribü ğulâmen lî bi’s-sevtı fe-semi’tü savtanğulâmen lî bi’s-sevtı fe-semi’tü savtan min halfî i’lem ebâ mes’ûdin fe-lemmin halfî i’lem ebâ mes’ûdin fe-lem efhemi’s-savte mine’l-ğadabi fe-lemmâ denâ minnî izâefhemi’s-savte mine’l-ğadabi fe-lemmâ denâ minnî izâ hüve resûlullâhi sallallahu aleyhi ve sellemehüve resûlullâhi sallallahu aleyhi ve selleme fe-izâ hüve yekûlü i’lem ebâ mes’ûdinfe-izâ hüve yekûlü i’lem ebâ mes’ûdin ennellâhe akdiru ‘aleyke minkeennellâhe akdiru ‘aleyke minke ‘alâ hâze’l-ğulâm.‘alâ hâze’l-ğulâm. Fe-gultü lâ edribü memlûken ba’dehû ebeden.Fe-gultü lâ edribü memlûken ba’dehû ebeden. Ve fî rivâyetin fe-sekata’s-savtu min yedî min heybetihî.

Ve fî rivâyetin fe-sekata’s-savtu min yedî min heybetihî.
Ve fî rivâyetin fe-kultü yâ resulallâhi

Ve fî rivâyetin fe-kultü yâ resulallâhi
hüve hürrun li-vechillâhi fe-kâlehüve hürrun li-vechillâhi fe-kâle emmâ innehû lev lem tef’alemmâ innehû lev lem tef’al le-lefehatke’n-nâru ev le-messetke’n-nâru.le-lefehatke’n-nâru ev le-messetke’n-nâru. Revahu müslimü bi-hâzihi’r-rivâyeti.

Revahu müslimü bi-hâzihi’r-rivâyeti.
Ebû Mes’ûd İbn Mes’ûd değil,

Ebû Mes’ûd İbn Mes’ûd değil,
Ebû Mes'ûd El-Bedrî isimli kişi kendisi rivayet ediyor ki;Ebû Mes'ûd El-Bedrî isimli kişi kendisi rivayet ediyor ki; Küntü adribü ğulâmen lî bi’s-sevtı.

Küntü adribü ğulâmen lî bi’s-sevtı.
Benim bir kölem vardı.Benim bir kölem vardı. Onu kamçıyla dövüyordum.Onu kamçıyla dövüyordum. Pat çat patlatıp dövüyordum.Pat çat patlatıp dövüyordum. Fe-semi’tü savtan min halfî.Fe-semi’tü savtan min halfî. Arkamdan döverken arkamdan bir nefes işittim.Arkamdan döverken arkamdan bir nefes işittim. İ’lem Eba Mes’ûd.İ’lem Eba Mes’ûd. Ey Mes’ûd’un babası.Ey Mes’ûd’un babası. Bil ki diye bir ses duydum.Bil ki diye bir ses duydum. Fe-lem efhemi’s-savte mine’l-ğadabi.Fe-lem efhemi’s-savte mine’l-ğadabi. Köleye kızgınlığımdan, lafın kimden geldiğini, ne olduğunu, pek anlayamadım,Köleye kızgınlığımdan, lafın kimden geldiğini, ne olduğunu, pek anlayamadım, arkamda dönük, arkamdan bir saf laf geldi, ama anlayamadım.arkamda dönük, arkamdan bir saf laf geldi, ama anlayamadım. Fe-lemmâ denâ minnî.Fe-lemmâ denâ minnî. O sesi seslenen kişi bana yaklaşınca.O sesi seslenen kişi bana yaklaşınca. Fe-izâ hüve Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.

Fe-izâ hüve Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem.
Bir de ne göreyim, o gelen Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizmiş.Bir de ne göreyim, o gelen Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizmiş. Köleyi ben dövüyorken.Köleyi ben dövüyorken. Bil ki Ey Ebû Mes’ûd diye seslenen, arkamdanBil ki Ey Ebû Mes’ûd diye seslenen, arkamdan Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemmiş.Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemmiş. Fe-izâ hüve yekûlü. Ve diyor ki;Fe-izâ hüve yekûlü. Ve diyor ki; İ’lem Eba Mes’ûd,İ’lem Eba Mes’ûd, Ey Mes’ûd’un babası bil ki;Ey Mes’ûd’un babası bil ki; Ennellâhe akdiru ‘aleyke minke ‘âlâ hâze’l-ğulâm.Ennellâhe akdiru ‘aleyke minke ‘âlâ hâze’l-ğulâm. Allahu Teâlâ senin bu köleye hâkimiyetindenAllahu Teâlâ senin bu köleye hâkimiyetinden daha çok sana ceza ve eza vermeye daha kâdirdir.daha çok sana ceza ve eza vermeye daha kâdirdir. Sen onun kulusun.Sen onun kulusun. O sana her şeyi yapabilir.O sana her şeyi yapabilir. Bu kölene sen yapıyorsun ya, Allah da sanaBu kölene sen yapıyorsun ya, Allah da sana çok daha fazlasını yapmaya çok daha kâdirdir bak, bil bunu.çok daha fazlasını yapmaya çok daha kâdirdir bak, bil bunu. Fe-gultü lâ edribü memlûken ba’dehû ebeden.Fe-gultü lâ edribü memlûken ba’dehû ebeden. Bende dedim ki; bundan sonra hiçbir köleyi bir daha dövmeyeceğim dedim.Bende dedim ki; bundan sonra hiçbir köleyi bir daha dövmeyeceğim dedim. Ve fî rivâyetin.Ve fî rivâyetin. Bir başka rivayette de;Bir başka rivayette de; fe-sekata’s-savtu min yedî min heybetihî.fe-sekata’s-savtu min yedî min heybetihî. Resulullah sallallahu aleyhi veselleminResulullah sallallahu aleyhi vesellemin görünüşündeki muazzamlıktan, heybetten kamçı elinden düşüverdi.görünüşündeki muazzamlıktan, heybetten kamçı elinden düşüverdi. Korktum yani Resûlullahtan.Korktum yani Resûlullahtan. Kamçı elimden düşüverdi.Kamçı elimden düşüverdi. Bir rivayette bu söz var.Bir rivayette bu söz var. Ve bir rivayette de;

Ve bir rivayette de;
Fe-kultü yâ resulallâhi.

Fe-kultü yâ resulallâhi.
Dedim ki Ey Allah’ın Resûlu;Dedim ki Ey Allah’ın Resûlu; Hüve hürrun bi resulallâh.Hüve hürrun bi resulallâh. Allah rızası için bu köleyi şu anda azat ettim.Allah rızası için bu köleyi şu anda azat ettim. Hürdür artık.Hürdür artık. Azat ettim bu dövdüğüm köleyi, senin hatırın için,Azat ettim bu dövdüğüm köleyi, senin hatırın için, Allah rızası için, azat ettim dedim.Allah rızası için, azat ettim dedim. Fe-kâle emmâ innehû lev lem tef’al.Fe-kâle emmâ innehû lev lem tef’al. Eğer böyle yapmasaydın.Eğer böyle yapmasaydın. Le-lefehatke’n-nâru ev le-messetke’n-nâru.Le-lefehatke’n-nâru ev le-messetke’n-nâru. Seni cehennem ateşi yakardıSeni cehennem ateşi yakardı veya cehennem ateşi sana temas ederdi dedi.veya cehennem ateşi sana temas ederdi dedi. Yani iyi ki köleyi azat ettin de,Yani iyi ki köleyi azat ettin de, gönlünü aldın da, böylece bu yaptığın şeyden kurtuldun.gönlünü aldın da, böylece bu yaptığın şeyden kurtuldun. Bakın İslam da köle onun malıdır.

Bakın İslam da köle onun malıdır.
Köle çünkü harp de marpte alınıyor.Köle çünkü harp de marpte alınıyor. Öldürülmüyor hayatı bağışlanıyor.Öldürülmüyor hayatı bağışlanıyor. Sen benim kölemsin, hizmetimdesin filan deniliyor, onun malı.Sen benim kölemsin, hizmetimdesin filan deniliyor, onun malı. Amma dövmeyi uygun görmüyor dinimiz.Amma dövmeyi uygun görmüyor dinimiz. Yediğinden yedirmeyi, giydiğinden giydirmeyi uygun görüyor.Yediğinden yedirmeyi, giydiğinden giydirmeyi uygun görüyor. Eza, cefa etmemeyi uygun görüyor.Eza, cefa etmemeyi uygun görüyor. Mümkün ise fırsatlar oldukça azat etmeyi,Mümkün ise fırsatlar oldukça azat etmeyi, köle azat etmeyi tavsiye ediyor.köle azat etmeyi tavsiye ediyor. Burada da bu köleyi dövüyor diye kamçıylaBurada da bu köleyi dövüyor diye kamçıyla efendimizin muamelesini görmüş olduk.efendimizin muamelesini görmüş olduk. Ve an ibni ‘umera radıyallahu anhümâ.

Ve an ibni ‘umera radıyallahu anhümâ.
Tabi köle bir Müslüman köle alınamaz.Tabi köle bir Müslüman köle alınamaz. Yani ben seni yakaladım, yolunu kestim, sen benim kölemsin diyemezsinYani ben seni yakaladım, yolunu kestim, sen benim kölemsin diyemezsin Müslüman köle olmaz.Müslüman köle olmaz. Harpte esir alınan köle olur, esir kölesi olabilir.Harpte esir alınan köle olur, esir kölesi olabilir. Çünkü harp etmiştir kendisiyle.Çünkü harp etmiştir kendisiyle. Ondan sonra Müslüman olmuşsa,Ondan sonra Müslüman olmuşsa, yani kölesi olduktan sonra, tabi Müslüman oldum diye kölelikten kurtulmaz.yani kölesi olduktan sonra, tabi Müslüman oldum diye kölelikten kurtulmaz. Müslüman olarak kalabilir.Müslüman olarak kalabilir. Ama Müslüman olan bir insan köle yapılamaz, köle haline getirilemez.Ama Müslüman olan bir insan köle yapılamaz, köle haline getirilemez. Köle olmuş olanların da azat edilmesi tavsiye edilmiştir İslam’da.Köle olmuş olanların da azat edilmesi tavsiye edilmiştir İslam’da. Ve an ibni ‘umera radıyallahu anhümâ

Ve an ibni ‘umera radıyallahu anhümâ
enne’n-nebbiyye sallallahu aleyhi ve selleme gâleenne’n-nebbiyye sallallahu aleyhi ve selleme gâle men darabe ğulâmen le-hû haddenmen darabe ğulâmen le-hû hadden lem ye’tihî ev letamahû fe-inne keffâratehû en yu’tıgahû.lem ye’tihî ev letamahû fe-inne keffâratehû en yu’tıgahû. Revahu müslim.

Revahu müslim.
İbn Ömer radıyallahuanhuma’dan, yani Hazreti Ömer’in oğlu

İbn Ömer radıyallahuanhuma’dan, yani Hazreti Ömer’in oğlu
Abdullah İbn Ömer’den rivayet edilmiş.Abdullah İbn Ömer’den rivayet edilmiş. Yazan İmam Müslim kitabında yazmış bunu.Yazan İmam Müslim kitabında yazmış bunu. Kim kölesini yapmadığı bir şeyden dolayı döverse.Kim kölesini yapmadığı bir şeyden dolayı döverse. Men darabe ğulâmen le-hû hadden lem ye’tihî.

Men darabe ğulâmen le-hû hadden lem ye’tihî.
İşlemediği bir suçtan dolayı cezalandırıp döverse.İşlemediği bir suçtan dolayı cezalandırıp döverse. Ev letamahû. Yahut tokatlarsa, şamar atarsa.Ev letamahû. Yahut tokatlarsa, şamar atarsa. Fe-inne keffâratehû.Fe-inne keffâratehû. Bunun kefareti, bu yaptığı işin, haksız dövmenin,Bunun kefareti, bu yaptığı işin, haksız dövmenin, haksız kamçılamanın, haksız tokatlamanın temizlenmesi, kefareti.haksız kamçılamanın, haksız tokatlamanın temizlenmesi, kefareti. En yu’tıgahû.En yu’tıgahû. Köleyi azat etmektir.Köleyi azat etmektir. Ve an hişâm ibni hakîm ibni hizâmin radıyallahu anhümâ

Ve an hişâm ibni hakîm ibni hizâmin radıyallahu anhümâ
Babası da oğlu da sahâbe olan iki kişiden,

Babası da oğlu da sahâbe olan iki kişiden,
rivayet olarak gelmiş,rivayet olarak gelmiş, yani rivayet eden kişinin babası da, sahabî, ikisi de sahabî.yani rivayet eden kişinin babası da, sahabî, ikisi de sahabî. Ennehû merra bi’ş-şâmi ‘âlâ ünâsi mine’l-embâtı.

Ennehû merra bi’ş-şâmi ‘âlâ ünâsi mine’l-embâtı.
Hişam, yani bu ravi, rivayet eden şahıs,

Hişam, yani bu ravi, rivayet eden şahıs,
Şam da ekincilerden güneşte oturmuş.Şam da ekincilerden güneşte oturmuş. Ve gad ukîmû fi’ş-şemsi ve subbe ‘alâ ruûsihimü’z-zeytü.

Ve gad ukîmû fi’ş-şemsi ve subbe ‘alâ ruûsihimü’z-zeytü.
Güneşte oturtulmuş ve başlarına zeytinyağıGüneşte oturtulmuş ve başlarına zeytinyağı dökülen bazı insanların yanından geçti.dökülen bazı insanların yanından geçti. Allah Allah güneşte oturulmuş, başlarına da zeytinyağı dökülmüş.Allah Allah güneşte oturulmuş, başlarına da zeytinyağı dökülmüş. Fe-kâle dedi ki. Mâ hâzâ. Bu ne oluyor ya?Fe-kâle dedi ki. Mâ hâzâ. Bu ne oluyor ya? Bu ne demek? Böyle güneşe oturmuşlar şey efendim böyle işte yapılıyor.Bu ne demek? Böyle güneşe oturmuşlar şey efendim böyle işte yapılıyor. Gîle yu’azzebûne fi’l-harâci.Gîle yu’azzebûne fi’l-harâci. Haraç vergisini vermedikleri için böyle güneşe tutuluyorlar,Haraç vergisini vermedikleri için böyle güneşe tutuluyorlar, yağ da dökülüyor başlarına, böyle cezalandırılıyor.yağ da dökülüyor başlarına, böyle cezalandırılıyor. Yani haraç vergisini vermediler diye.Yani haraç vergisini vermediler diye. Ve fî rivâyetin hubisû fi’l-cizyeti.

Ve fî rivâyetin hubisû fi’l-cizyeti.
Cizyesini vermedikleri için, gayri müslim bunlar, hapsolunmuşlar.Cizyesini vermedikleri için, gayri müslim bunlar, hapsolunmuşlar. Fe-kâle hişâmün.Fe-kâle hişâmün. Bu sahabî olan ravi Hişam dedi; Eşhedü.Bu sahabî olan ravi Hişam dedi; Eşhedü. şehadet ederim ki;şehadet ederim ki; Le-semi’tü resulallahi sallallahu aleyhi ve selleme.Le-semi’tü resulallahi sallallahu aleyhi ve selleme. Ben Resûlullahtan işittim ki;Ben Resûlullahtan işittim ki; İnnellahe yü’azzibüllezîne yü’azzibüne’n-nâse fi’d-dünyâ.İnnellahe yü’azzibüllezîne yü’azzibüne’n-nâse fi’d-dünyâ. Peygamber Efendimizden işittim ki;Peygamber Efendimizden işittim ki; Allah bu dünyada insanlara işkence yapanlara ahirette azap verir.Allah bu dünyada insanlara işkence yapanlara ahirette azap verir. İnnellahe yü’azzibüne’n-nâse

İnnellahe yü’azzibüne’n-nâse
ve innellahe yü’azzibüllezîne yü’azzibüne’n-nâse fi’d-dünyâ .ve innellahe yü’azzibüllezîne yü’azzibüne’n-nâse fi’d-dünyâ . Dünyada başkalarına işkence yapan, eza veren,Dünyada başkalarına işkence yapan, eza veren, azap yapan kimselere ahirette azap verir.azap yapan kimselere ahirette azap verir. Fe-dehale ‘ale’l-emîri.Fe-dehale ‘ale’l-emîri. Suriye’nin emirinin yanına girdi, bu sahabî.Suriye’nin emirinin yanına girdi, bu sahabî. Fe-haddessehû.Fe-haddessehû. Bu durumu anlattı, ya bunlar cizye vermiyor diye, vergi vermiyor diye,Bu durumu anlattı, ya bunlar cizye vermiyor diye, vergi vermiyor diye, başlarına yağ dökülüp güneşte bunlar tutuluyorlar böyle azaplandırılıyorlar.başlarına yağ dökülüp güneşte bunlar tutuluyorlar böyle azaplandırılıyorlar. Olmaz böyle şey.Olmaz böyle şey. İslam da yok böyle şey diye söyleyince.İslam da yok böyle şey diye söyleyince. Emera bi-him fe-hullû.

Emera bi-him fe-hullû.
Emir, yani oranın sorumlusu olan vali,Emir, yani oranın sorumlusu olan vali, emretti adamlarına ve onları serbest bıraktılar.emretti adamlarına ve onları serbest bıraktılar. Revahu Müslim.Revahu Müslim. Bu hadîs-i şerîf’i İmam Müslim rivayet etmiş.Bu hadîs-i şerîf’i İmam Müslim rivayet etmiş. Ondan sonraki hadîs-i şerîf.

Ondan sonraki hadîs-i şerîf.
An ibni ‘abbâsin radıyallahu anhumâ gâle

An ibni ‘abbâsin radıyallahu anhumâ gâle
raâ resûlullahi sallallahu aleyhi ve selleme.raâ resûlullahi sallallahu aleyhi ve selleme. Himâran mevsûme’l-vechi fe-enkera zâlike fe-gâle vallâhi

Himâran mevsûme’l-vechi fe-enkera zâlike fe-gâle vallâhi
lâ esimühû illâ aksâ şey’in mine’l-vechilâ esimühû illâ aksâ şey’in mine’l-vechi ve emera bi-hımârihî fe-küviye fî câ’ırateyhive emera bi-hımârihî fe-küviye fî câ’ırateyhi fe-hüve evvelü men keve’l-câ’ırateyni.fe-hüve evvelü men keve’l-câ’ırateyni. Ravahu müslim.

Ravahu müslim.
El-câ’ıratâni nâhiyatâni’l-verikeyni havle’d-dübür.El-câ’ıratâni nâhiyatâni’l-verikeyni havle’d-dübür. İbni Abbâs radıyallahu anhumadan.

İbni Abbâs radıyallahu anhumadan.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yüzü dağlanmış,Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem yüzü dağlanmış, ateşten çubukla, yüzü dağlanmış işaret yapılmış bir merkep gördü.ateşten çubukla, yüzü dağlanmış işaret yapılmış bir merkep gördü. Yüzüne kızdırılmış demir, kıpkırmızı demirleYüzüne kızdırılmış demir, kıpkırmızı demirle basılmış, işaret yapılmış, yüzü dağlanmış.basılmış, işaret yapılmış, yüzü dağlanmış. Mevsûme’l-vechi.

Mevsûme’l-vechi.
Yüzü dağlanmış, bir eşek gördü, merkep gördü.Yüzü dağlanmış, bir eşek gördü, merkep gördü. Fe-enkera zâlike.Fe-enkera zâlike. Bunu hoşlanmadı bu durumdan, beğenmedi nahoş buldu.Bunu hoşlanmadı bu durumdan, beğenmedi nahoş buldu. Dedi ki; Allah’a yemin ederim ki, vallahiDedi ki; Allah’a yemin ederim ki, vallahi ben olsaydım, hayvanımı işaretleyeceksem, damgasını vuracaksam,ben olsaydım, hayvanımı işaretleyeceksem, damgasını vuracaksam, her koyunun, sığırın bir damgası oluyor ama.her koyunun, sığırın bir damgası oluyor ama. Lâ esimühû illâ aksâ şey’in mine’l-vechi.Lâ esimühû illâ aksâ şey’in mine’l-vechi. Yüzden en uzak yerinden şey yapardım, işaret basardım,Yüzden en uzak yerinden şey yapardım, işaret basardım, hayvana böyle yüzden olmaz diye.hayvana böyle yüzden olmaz diye. Ve emera bi-hımârihî.Ve emera bi-hımârihî. Ve kendi merkebinin dağlanmasını, uyluklarının,Ve kendi merkebinin dağlanmasını, uyluklarının, yani arka butlarının orasına işaret yapılmasını emretti.yani arka butlarının orasına işaret yapılmasını emretti. Ve evvelü men keve’l-câ’ırateyni.

Ve evvelü men keve’l-câ’ırateyni.
Arkası böyle işaretlenen, damgalanan,Arkası böyle işaretlenen, damgalanan, damgalamayı arkadan yapan ilk kişi oldu Peygamber Efendimizdamgalamayı arkadan yapan ilk kişi oldu Peygamber Efendimiz yani yüze yapmayı uygun görmedi, hayvan bile olmasına rağmen.yani yüze yapmayı uygun görmedi, hayvan bile olmasına rağmen. Allahu Teâlâ Hazretleri merhametli olmayı, acıması olan,

Allahu Teâlâ Hazretleri merhametli olmayı, acıması olan,
canı olan her şeye, kurda kuşa,canı olan her şeye, kurda kuşa, her canlıya acıması olan kimseler olmayı Allah hepimize nasip etsin.her canlıya acıması olan kimseler olmayı Allah hepimize nasip etsin. Güzel huylar nasip etsin.Güzel huylar nasip etsin. Çünkü merhamet edene merhamet olunur.Çünkü merhamet edene merhamet olunur. Bu dünyada insan merhametli olursa ahirette Allah’ın rahmetine,Bu dünyada insan merhametli olursa ahirette Allah’ın rahmetine, merhametine mazhar olur.merhametine mazhar olur. Huylarımızı güzelleştirelim.Huylarımızı güzelleştirelim. Anlayışlı olalım.Anlayışlı olalım. Merhametli olalım.Merhametli olalım. Çoluk çocuğumuza, hanımlarımıza, akrabamıza, dostlarımıza,Çoluk çocuğumuza, hanımlarımıza, akrabamıza, dostlarımıza, Müslümanlara çevremizdeki hayvanlara,Müslümanlara çevremizdeki hayvanlara, hatta bitkilere, ağaçlara neyse yani.hatta bitkilere, ağaçlara neyse yani. Allahu Teâlâ Hazretleri böyle iyiliksever olmayı seviyor.Allahu Teâlâ Hazretleri böyle iyiliksever olmayı seviyor. Böyle olalım.Böyle olalım. Huylarımızı ıslah etmeyi, nefsimizi terbiye etmeyi Allah bize nasip etsin.

Huylarımızı ıslah etmeyi, nefsimizi terbiye etmeyi Allah bize nasip etsin.
Sevdiği kul eylesin.Sevdiği kul eylesin. Huzuruna sevdiği kul olarak varan cennetiyle cemaliyleHuzuruna sevdiği kul olarak varan cennetiyle cemaliyle müşerref olanlardan eylesin.müşerref olanlardan eylesin. Bi-hürmeti yevmi’l-cum’a

Bi-hürmeti yevmi’l-cum’a
ve bi-hürmeti ismihi’l-a’zâm ve bi-hürmeti nebiyyihi’l-ekremve bi-hürmeti ismihi’l-a’zâm ve bi-hürmeti nebiyyihi’l-ekrem ve bi-hürmeti esrâr-ı sûreti’l-Fâtiha...ve bi-hürmeti esrâr-ı sûreti’l-Fâtiha...
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2