Namaz Vakitleri
İstanbul
26 Safer 1447
20 August 2025
İmsak
04:37
Güneş
06:12
Öğle
13:13
İkindi
16:58
Akşam
20:02
Yatsı
21:30
Detaylı Arama

Konuşma Metni

es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû!es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû! Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri!

Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri!
Allah Teâlâ Hazretleri cümlenizden razı olsun...Allah Teâlâ Hazretleri cümlenizden razı olsun... Cümlenizi iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin...Cümlenizi iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin... Evliya Çelebi’yi hatırlıyorum, rahmetli, diyar diyar gezmiş;

Evliya Çelebi’yi hatırlıyorum, rahmetli, diyar diyar gezmiş;
bu sefer ben de size Medine-i Münevvere’den sevgiyle, sevinçlebu sefer ben de size Medine-i Münevvere’den sevgiyle, sevinçle hitap ediyorum.hitap ediyorum. Bizimle irtibat kuran kardeşlerimizden de Allah razı olsun...

Bizimle irtibat kuran kardeşlerimizden de Allah razı olsun...
Bize radyo yayını yapma nimetini veren Allah’a hamd-ü senâlar olsun...Bize radyo yayını yapma nimetini veren Allah’a hamd-ü senâlar olsun... Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in mübarek

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in mübarek
Medine-i Münevvere’sinden size bu cumaMedine-i Münevvere’sinden size bu cuma canlı yayın yapıyorum, sesleniyorum.canlı yayın yapıyorum, sesleniyorum. Allah Teâlâ Hazretleri cümlemiziAllah Teâlâ Hazretleri cümlemizi Peygamber Efendimiz’in şefaatine nâil eylesin...Peygamber Efendimiz’in şefaatine nâil eylesin... Cümlemizi Peygamber Efendimiz’in bu güzel beldesini severek

Cümlemizi Peygamber Efendimiz’in bu güzel beldesini severek
ziyaret etmeye, sıhhat ve afiyet üzere ziyaret etmeye muvaffak eylesin,ziyaret etmeye, sıhhat ve afiyet üzere ziyaret etmeye muvaffak eylesin, nasip eylesin cümlemize...nasip eylesin cümlemize... Biliyorsunuz Peygamber Efendimiz’in

Biliyorsunuz Peygamber Efendimiz’in
kabrini ziyaret etmenin, mescidini ziyaret etmeninkabrini ziyaret etmenin, mescidini ziyaret etmenin sevabı var. Sahih hadislerde:sevabı var. Sahih hadislerde: Lâ tüşeddü’r-rihâlü illâ ilâ selâseti mesâcid.

Lâ tüşeddü’r-rihâlü illâ ilâ selâseti mesâcid.
Üç mescitten başkasına ziyaret caiz değil; ama, üçüne câiz:

Üç mescitten başkasına ziyaret caiz değil; ama, üçüne câiz:
Mekke-i Mükerreme’deki Mescid-i Haram.

Mekke-i Mükerreme’deki Mescid-i Haram.
Medine-i Münevvere’deki Mescid-i Nebevî.

Medine-i Münevvere’deki Mescid-i Nebevî.
Kudüs’teki Mescid-i Aksâ.”diye bildirilmiş.Kudüs’teki Mescid-i Aksâ.”diye bildirilmiş. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem
beş sene geçtiği halde beni ziyaret etmeyen bir mazereti yoksabeş sene geçtiği halde beni ziyaret etmeyen bir mazereti yoksa mahrumdur diye,mahrumdur diye, beş sene geçmeden kendisini ziyaret etmeyi teşvik buyurmuş.beş sene geçmeden kendisini ziyaret etmeyi teşvik buyurmuş. Tabi, dinimizin temellerinden,

Tabi, dinimizin temellerinden,
çok önemli esaslarından birisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.çok önemli esaslarından birisi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz. Onun sünnet-i seniyyesi dinimizin ana kaynakları, onun sevgisiOnun sünnet-i seniyyesi dinimizin ana kaynakları, onun sevgisi imanımızın temeli...imanımızın temeli... Bir mümin, Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’iBir mümin, Rasûlüllah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’i annesinden, babasından, evlâdından, bütün sevgililerinden, sevdiği insanlarınannesinden, babasından, evlâdından, bütün sevgililerinden, sevdiği insanların hepsinden daha çok sevmek seviyesine yükselebilmişse hakiki hepsinden daha çok sevmek seviyesine yükselebilmişse hakiki iman sahibi olabiliyor.iman sahibi olabiliyor. Aksi takdirde henüz daha kenarda dolaşan, Aksi takdirde henüz daha kenarda dolaşan, henüz daha için iç yüzünü kavrayamamışhenüz daha için iç yüzünü kavrayamamış bir kimse olmuş oluyor. Allah hidayet eylesin, gerçekleri göstersin...bir kimse olmuş oluyor. Allah hidayet eylesin, gerçekleri göstersin... Dün akşam cuma gecesi olduğu için

Dün akşam cuma gecesi olduğu için
-hani perşembeyi cumaya bağlayan geceye,-hani perşembeyi cumaya bağlayan geceye, ertesi günün adı veriliyor biliyorsunuz,ertesi günün adı veriliyor biliyorsunuz, cuma gecesi deniliyor- buradaki ihvânımız, kardeşlerimizlecuma gecesi deniliyor- buradaki ihvânımız, kardeşlerimizle buradaki misafirhânemizde toplandık.buradaki misafirhânemizde toplandık. Biliyorsunuz, Medine-i Münevvere’de Allah bize,Biliyorsunuz, Medine-i Münevvere’de Allah bize, kiralık da olsa, bir misafirhâne nasip etti.kiralık da olsa, bir misafirhâne nasip etti. Hocamız cennetmekân çok arzu etmişti.Hocamız cennetmekân çok arzu etmişti. Hatta Türkiye’den paralar toplamıştı, hayırları yapmak isteyenHatta Türkiye’den paralar toplamıştı, hayırları yapmak isteyen insanlara işaret buyurmuştu;insanlara işaret buyurmuştu; “Medine’de bizim de bir yerimiz olsun!” diye.

“Medine’de bizim de bir yerimiz olsun!” diye.
Aslında çok yerlerimiz var.

Aslında çok yerlerimiz var.
Ecdaddan kalma tekkelerimiz var,Ecdaddan kalma tekkelerimiz var, tarikatlarımızdan kalma Nakşibendî tekkesi, falanca yer, vakıf falan.tarikatlarımızdan kalma Nakşibendî tekkesi, falanca yer, vakıf falan. Aslında bunlarla, vakıflar idaresi olarak zamanında hani güzel temaslarla,

Aslında bunlarla, vakıflar idaresi olarak zamanında hani güzel temaslarla,
şey yapılsaydı belki onların hepsini vakıf, Vakıf çünküşey yapılsaydı belki onların hepsini vakıf, Vakıf çünkü vakfın şartlarına riayet eder.vakfın şartlarına riayet eder. Mümin olan insanlar.Mümin olan insanlar. Burada da şeriatin ahkâmının uygulandığı bir ülke olması dolayısıyla,

Burada da şeriatin ahkâmının uygulandığı bir ülke olması dolayısıyla,
delil gösterildiği zaman birtakım şeylerindelil gösterildiği zaman birtakım şeylerin itirazsız kabul edilme durumu olacağını tahmin ediyorum ben.itirazsız kabul edilme durumu olacağını tahmin ediyorum ben. Yâni aslında çok yerlerimiz vardı. Yâni aslında çok yerlerimiz vardı. Hani bizim veya tarikatımızın veya büyüklerimizinHani bizim veya tarikatımızın veya büyüklerimizin çok yerleri vardı. Ama neyse. çok yerleri vardı. Ama neyse. Hocamız da, böyle bir yer edinmek için çalışmalar yapmıştı.

Hocamız da, böyle bir yer edinmek için çalışmalar yapmıştı.
Yüz binlerce riyallerle bir yerler alınmıştı, bir katlar yapılmıştı falan...Yüz binlerce riyallerle bir yerler alınmıştı, bir katlar yapılmıştı falan... Allah büyük sevaplar versin Hocamız’a...Allah büyük sevaplar versin Hocamız’a... Fakat onlar, netice itibariyle bize yâr olmadı.Fakat onlar, netice itibariyle bize yâr olmadı. Hocamız için yapılmış olan dairelerde, şimdi başkaları oturuyorlar.Hocamız için yapılmış olan dairelerde, şimdi başkaları oturuyorlar. Onların hesabı tabii ahirete kaldı.Onların hesabı tabii ahirete kaldı. Ama hülâsası, bizim burada, kiralık da olsa bir misafirhânemiz oldu sevgili dinleyiciler!Ama hülâsası, bizim burada, kiralık da olsa bir misafirhânemiz oldu sevgili dinleyiciler! Hani dertli olan söylermiş.Hani dertli olan söylermiş. Biraz bu konuda benim derdim olduğundan, konuyu biraz kaydırdım.Biraz bu konuda benim derdim olduğundan, konuyu biraz kaydırdım. Misafirhânemizde dün akşam toplandık.

Misafirhânemizde dün akşam toplandık.
Allah razı olsun, Türkiye’den çok ağzı dualıAllah razı olsun, Türkiye’den çok ağzı dualı kardeşlerimiz var... Hanım kardeşlerimiz var,kardeşlerimiz var... Hanım kardeşlerimiz var, bey kardeşlerimiz var.bey kardeşlerimiz var. Ben böyle, “Hicaz’a gideceğim!” deyince, onlar:Ben böyle, “Hicaz’a gideceğim!” deyince, onlar: “Aman hocam şu çektiğimiz tesbihlerin,

“Aman hocam şu çektiğimiz tesbihlerin,
şu okuduğumuz Yâsin’lerin, şu İhlâs’ların,şu okuduğumuz Yâsin’lerin, şu İhlâs’ların, şu kelime-i tevhit hatimlerinin sevabını orada bağışlayıverin,şu kelime-i tevhit hatimlerinin sevabını orada bağışlayıverin, orada duasını yapıverin!” diye söylüyorlardı.orada duasını yapıverin!” diye söylüyorlardı. Biz de cuma gecesidir diye, dün akşam toplandık

Biz de cuma gecesidir diye, dün akşam toplandık
kendi misafirhânemizde, elhamdülillâh…kendi misafirhânemizde, elhamdülillâh… Ziyarete gelen hacı kardeşlerimizle beraber;Ziyarete gelen hacı kardeşlerimizle beraber; ayrıca burada çalışmakta olanayrıca burada çalışmakta olan mühendis veya işçi dostlarımız, kardeşlerimizle beraber...mühendis veya işçi dostlarımız, kardeşlerimizle beraber... Biz toplanınca, Türkiye’de de ne yapıyoruz normal olarak:

Biz toplanınca, Türkiye’de de ne yapıyoruz normal olarak:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in hadis-i şeriflerini okuyoruz.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in hadis-i şeriflerini okuyoruz. Çünkü hadis-i şerifler çok önemli.Çünkü hadis-i şerifler çok önemli. Hadis-i şerifleri, sünnet-i seniyye-yi nebeviyyeyi bilmek çok önemli!..Hadis-i şerifleri, sünnet-i seniyye-yi nebeviyyeyi bilmek çok önemli!.. Sünnet-i seniyye-yi nebeviyyeyi ihyâ etmek çok sevap...

Sünnet-i seniyye-yi nebeviyyeyi ihyâ etmek çok sevap...
Peygamber Efendimiz’in sünnetine uygun yaşamak çok çok önemli...Peygamber Efendimiz’in sünnetine uygun yaşamak çok çok önemli... Onun için biz Peygamber Efendimiz’in sünnet-i seniyyesini okumaya,Onun için biz Peygamber Efendimiz’in sünnet-i seniyyesini okumaya, öğrenmeye ve uygulamaya gayret eden bir topluluğuz. Ana vasfımız bu.öğrenmeye ve uygulamaya gayret eden bir topluluğuz. Ana vasfımız bu. Tertemiz bir ehl-i sünnet itikadı;

Tertemiz bir ehl-i sünnet itikadı;
yâni, sünnet-i seniyye yolunda yürüyen mübarek âlimlerinyâni, sünnet-i seniyye yolunda yürüyen mübarek âlimlerin tertemiz inancı. Hani aşırılık yok, eksiklik yok...tertemiz inancı. Hani aşırılık yok, eksiklik yok... Böyle asırlarca büyük, temiz âlimlerimizin ortaya koyduğu,

Böyle asırlarca büyük, temiz âlimlerimizin ortaya koyduğu,
titiz, dikkatli çizilmiş hudutların içinde, cadde-i kübrâda,titiz, dikkatli çizilmiş hudutların içinde, cadde-i kübrâda, iman yolunda yürüyoruz.iman yolunda yürüyoruz. Bir vasfımız bu, imanımızın vasfı bu…Bir vasfımız bu, imanımızın vasfı bu… Ondan sonra da gönlümüzde ana niyetimiz, grup olarak ana amacımız:

Ondan sonra da gönlümüzde ana niyetimiz, grup olarak ana amacımız:
İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî diyoruz.

İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî diyoruz.
Yâni bunun manası şu:Yâni bunun manası şu: “Yâ Rabbi; benim arzum, murâdım, isteğim, gece gündüz durmayıp“Yâ Rabbi; benim arzum, murâdım, isteğim, gece gündüz durmayıp yanıp tutuşup istediğim sensin!yanıp tutuşup istediğim sensin! Ben senin rızanı kazanmak istiyorum.” diyoruz. Ben senin rızanı kazanmak istiyorum.” diyoruz. Sevgili dinleyiciler, Allah Teâlâ Hazretleri’nin rızasını kazanmak ne ile olacak?..

Sevgili dinleyiciler, Allah Teâlâ Hazretleri’nin rızasını kazanmak ne ile olacak?..
Onun sevgili kulu, Muhammed-i Mustafâ’sı, Peygamber Efendimiz’inOnun sevgili kulu, Muhammed-i Mustafâ’sı, Peygamber Efendimiz’in sünnetine uymakla olacak.sünnetine uymakla olacak. Bidatle olmaz.Bidatle olmaz. Bidat yolunda yürüyen hiçbir şey elde edemez, cezalara uğrar. Bidat yolunda yürüyen hiçbir şey elde edemez, cezalara uğrar. Hatta bir hadis-i şerif var, çok korkunç:Hatta bir hadis-i şerif var, çok korkunç: “Bid’at ehli cehennemin köpekleridir.” diye bir Hadis-i Şerif var.

“Bid’at ehli cehennemin köpekleridir.” diye bir Hadis-i Şerif var.
Bidat çok kötü bir şey. Sünnete uygun olmayan bir yol,

Bidat çok kötü bir şey. Sünnete uygun olmayan bir yol,
sünnete aykırı bir çizgide yürümek çok fenâ bir şey...sünnete aykırı bir çizgide yürümek çok fenâ bir şey... Dinde, Peygamber Efendimiz’in koymadığı birtakım esasları aklından,Dinde, Peygamber Efendimiz’in koymadığı birtakım esasları aklından, kalbinden düşünüp çıkartmak çok fenâ...kalbinden düşünüp çıkartmak çok fenâ... Sünnet-i seniyye-yi nebeviyye uygun yaşayacağız diye,Sünnet-i seniyye-yi nebeviyye uygun yaşayacağız diye, tabii biz hadis-i şerifleri okuyoruz, her zaman.tabii biz hadis-i şerifleri okuyoruz, her zaman. Türkiye’de de biliyorsunuz sohbetlerimiz hadis-i şerifler üzerine...Türkiye’de de biliyorsunuz sohbetlerimiz hadis-i şerifler üzerine... Böyle yolda da,Böyle yolda da, umumiyetle Peygamber Efendimiz’in hadis-i şeriflerini okuyoruz.umumiyetle Peygamber Efendimiz’in hadis-i şeriflerini okuyoruz. Dün akşam, bir müjdeli hadis-i şerif geldi konunun içinde...

Dün akşam, bir müjdeli hadis-i şerif geldi konunun içinde...
O hadis-i şeriflerin bir grubu şefaat ile ilgili idi.O hadis-i şeriflerin bir grubu şefaat ile ilgili idi. Şefaat, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’inŞefaat, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in bizler hakkındaki, Allah’a duası, isteği; bizler hakkındaki, Allah’a duası, isteği; “Yâ Rabbi; bunları affeyle!” demesi, bizim hakkımızda“Yâ Rabbi; bunları affeyle!” demesi, bizim hakkımızda iyi hüküm verilmesini dilemesi, şefaate etmek. Bu tabii çok önemli...iyi hüküm verilmesini dilemesi, şefaate etmek. Bu tabii çok önemli... Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, dün akşam okuduğumuz ve Ahmed b. Hanbel,

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, dün akşam okuduğumuz ve Ahmed b. Hanbel,
o Hanbelî mezhebini kurucusu, aynı zamanda çok büyük bir hadis âlimidir.o Hanbelî mezhebini kurucusu, aynı zamanda çok büyük bir hadis âlimidir. Çok büyük bir hadis kitabı var onun, Müsned-i Ahmed b. Hanbel diyoruz;Çok büyük bir hadis kitabı var onun, Müsned-i Ahmed b. Hanbel diyoruz; otuz beş, otuz altı bin hadis vardır içinde.otuz beş, otuz altı bin hadis vardır içinde. Ama sahabe ismine göre tertiplenmiştir, konularına göre değil.Ama sahabe ismine göre tertiplenmiştir, konularına göre değil. Orada Ebû Said el-Hudrî Hazretleri’nden rivayet edilmiş bir hadis-i şerifte,

Orada Ebû Said el-Hudrî Hazretleri’nden rivayet edilmiş bir hadis-i şerifte,
bir müjde vardı:bir müjde vardı: “Her peygambere Allah bir fırsat vermiştir:

“Her peygambere Allah bir fırsat vermiştir:
‘Dile, dilediğini ben ifa edeceğim, vereceğim, yapacağım, iste bakalım!’ diye.‘Dile, dilediğini ben ifa edeceğim, vereceğim, yapacağım, iste bakalım!’ diye. Hepsi istemişlerdir bu dünyada...”Hepsi istemişlerdir bu dünyada...” diyor Peygamber Efendimiz. “Ben ise,diyor Peygamber Efendimiz. “Ben ise, Allah’ın bana verdiği bu ikramı, fırsatı tehir ettim, ahirete bıraktım.Allah’ın bana verdiği bu ikramı, fırsatı tehir ettim, ahirete bıraktım. Ahirette ümmetime şefaat edeceğim!” buyuruyor.Ahirette ümmetime şefaat edeceğim!” buyuruyor. Tabi, şefaatin kimlere olacağı belli.

Tabi, şefaatin kimlere olacağı belli.
Peygamber Efendimiz’i seven.Peygamber Efendimiz’i seven. Peygamber Efendimiz’in soyunu, âlini, evlâdını seven, onaPeygamber Efendimiz’in soyunu, âlini, evlâdını seven, ona bağlı olan insanlara olacak. Günahkâr da olsalar...bağlı olan insanlara olacak. Günahkâr da olsalar... Şefâatî li-ehli’l-kebâiri min ümmetî. diye başka bir başka hadis-i şerif de var.

Şefâatî li-ehli’l-kebâiri min ümmetî. diye başka bir başka hadis-i şerif de var.
Yâni kebîre işlemiş, büyük suçları var, yüzü kara, suçu çok ama,Yâni kebîre işlemiş, büyük suçları var, yüzü kara, suçu çok ama, Peygamber Efendimiz yine kendisinin ümmeti olması dolayısıyla,Peygamber Efendimiz yine kendisinin ümmeti olması dolayısıyla, seven bir kimse olması dolayısıyla şefaat edecek.seven bir kimse olması dolayısıyla şefaat edecek. Şefaati var tabi.

Şefaati var tabi.
Dün akşam bize çok tatlı geldi. Hem cuma gecesiDün akşam bize çok tatlı geldi. Hem cuma gecesi hem Peygamber Efendimiz’in Medine-i Münevvere’sinde oturuyoruz,hem Peygamber Efendimiz’in Medine-i Münevvere’sinde oturuyoruz, hem de ilim meclisi kurmuş, toplanmışız.hem de ilim meclisi kurmuş, toplanmışız. İlim ve zikir meclisleri de çok sevaplı.İlim ve zikir meclisleri de çok sevaplı. Meleklerin etrafına toplandığı meclisler oluyor.Meleklerin etrafına toplandığı meclisler oluyor. Bir de böyle hadis-i şerif çıkınca, bize çok anlamlı gelmişti, sevinmiştik.Bir de böyle hadis-i şerif çıkınca, bize çok anlamlı gelmişti, sevinmiştik. Allah Teâlâ Hazretleri cümlemizi Peygamber Efendimiz’in şefaatine erdirsin diyoruz.Allah Teâlâ Hazretleri cümlemizi Peygamber Efendimiz’in şefaatine erdirsin diyoruz. İkinci grup hadis-i şerifler, dün akşam okuduklarımız içinde

İkinci grup hadis-i şerifler, dün akşam okuduklarımız içinde
size özet olarak söylemek istiyorum,size özet olarak söylemek istiyorum, merhametle ilgili hadis-i şerifler, sevgili dinleyiciler!merhametle ilgili hadis-i şerifler, sevgili dinleyiciler! Merhamet; biliyorsunuz, insanın karşısındaki bir başkaMerhamet; biliyorsunuz, insanın karşısındaki bir başka insana severek acıması,insana severek acıması, “Yazık!” falan diye acıma duyması demek.“Yazık!” falan diye acıma duyması demek. Tabi, bu dinin temelidir.Tabi, bu dinin temelidir. Yâni insanın içinde çeşit çeşit duygular var.Yâni insanın içinde çeşit çeşit duygular var. Çeşit çeşit huylar var. Çeşit çeşit düşünceler var.Çeşit çeşit huylar var. Çeşit çeşit düşünceler var. İnsanın kalbini bir yarsan da görsen neler olduğunu, içindenİnsanın kalbini bir yarsan da görsen neler olduğunu, içinden neler çıkacağını.neler çıkacağını. Çok çeşitli düşünceler var... AmaÇok çeşitli düşünceler var... Ama bu çeşitli duygu ve düşüncelerin en kıymetlilerinden birisi,bu çeşitli duygu ve düşüncelerin en kıymetlilerinden birisi, dinî bakımdan en önemli olan duygulardan birisi merhamet duygusudur.dinî bakımdan en önemli olan duygulardan birisi merhamet duygusudur. Biliyorsunuz, Allah Teâlâ Hazretleri Erhamü’r-Râhimîn’dir;

Biliyorsunuz, Allah Teâlâ Hazretleri Erhamü’r-Râhimîn’dir;
yâni en merhametlidir, merhametlilerin en merhametlisidir.yâni en merhametlidir, merhametlilerin en merhametlisidir. Rahman’dır, Rahîm’dir.Rahman’dır, Rahîm’dir. Hem dünyada, hem ahirette müminlere rahmetiyle tecelli edecek.Hem dünyada, hem ahirette müminlere rahmetiyle tecelli edecek. Dünyada da, kâfir mümin ayırmadan herkese rızk veriyor,Dünyada da, kâfir mümin ayırmadan herkese rızk veriyor, nimetler veriyor.nimetler veriyor. Hatta kâfir olsa bile veriyor. O da Rahmân olmasından dolayı.Hatta kâfir olsa bile veriyor. O da Rahmân olmasından dolayı. Yâni yaratmış, kul demiş, rızkını veriyor. Kesmiyor günah işledi diye.Yâni yaratmış, kul demiş, rızkını veriyor. Kesmiyor günah işledi diye. Onun için Allah Teâlâ Hazretleri’nin bu Erhamü’r-Râhimîn olması,

Onun için Allah Teâlâ Hazretleri’nin bu Erhamü’r-Râhimîn olması,
bizler için tabii çok önemli ve Allah Teâlâ Hazretleri rahmeti seviyor.bizler için tabii çok önemli ve Allah Teâlâ Hazretleri rahmeti seviyor. Yâni, merhamet etmeyi seviyor.Yâni, merhamet etmeyi seviyor. Kulların da birbirlerine merhametli olmasını seviyor. Kulların da birbirlerine merhametli olmasını seviyor. Er-râhimûne yerhamühümü’r-rahmân; irhamû men fi’l-ardı, yerhamküm men fi’s-semâi.

Er-râhimûne yerhamühümü’r-rahmân; irhamû men fi’l-ardı, yerhamküm men fi’s-semâi.
“Merhametlilere hem gökteki melekler Allah'ın o sevgili yarattıkları“Merhametlilere hem gökteki melekler Allah'ın o sevgili yarattıkları merhamet eder. Hem yerdeki insanlar merhamet eder diye müjde var.merhamet eder. Hem yerdeki insanlar merhamet eder diye müjde var. “Merhamet etmeyen, merhamete mazhar olamaz.

“Merhamet etmeyen, merhamete mazhar olamaz.
Gaddar olan, zalim olan, merhametsiz olan insan daGaddar olan, zalim olan, merhametsiz olan insan da Allah’ın rahmetine erişemez.” diye tehditler var.Allah’ın rahmetine erişemez.” diye tehditler var. Onun için merhametli olmak çok önemli.Onun için merhametli olmak çok önemli. Onlardan bir hadis-i şerifi okumuştuk. Diyor ki Peygamber Efendimiz:

Onlardan bir hadis-i şerifi okumuştuk. Diyor ki Peygamber Efendimiz:
Kabadâtü’t-temri li’l-mesâkîn, mühûrü’l-hûri’l-în.

Kabadâtü’t-temri li’l-mesâkîn, mühûrü’l-hûri’l-în.
Yani şöyle torbana, sepetine elini daldırıyorsun avuç avuç hurmayı alıyorsun.Yani şöyle torbana, sepetine elini daldırıyorsun avuç avuç hurmayı alıyorsun. Fakirlere al al diye veriyorsun.Fakirlere al al diye veriyorsun. “İşte bu avuç avuç, bir tutam bir tutam fakirlere verdiğin bu hurmalar,“İşte bu avuç avuç, bir tutam bir tutam fakirlere verdiğin bu hurmalar, diyor Peygamber efendimiz.diyor Peygamber efendimiz. Hurilerin o güzel gözlü,Hurilerin o güzel gözlü, gözlerinin güzelliğiyle ad almış olan, o güzel gözlügözlerinin güzelliğiyle ad almış olan, o güzel gözlü cennet hûrilerinin nikâhlarının mehirleri olacak.”cennet hûrilerinin nikâhlarının mehirleri olacak.” buyuruyor.buyuruyor. Yâni, “Böyle hurmasını fukaraya avuç avuç dağıtan kimse cennete girecek,

Yâni, “Böyle hurmasını fukaraya avuç avuç dağıtan kimse cennete girecek,
huri kızlarıyla da nikâhı olacak vehuri kızlarıyla da nikâhı olacak ve bu nikâhta da mehirler hani elmas, yakut, yüzük, altın bilmembu nikâhta da mehirler hani elmas, yakut, yüzük, altın bilmem beşibiryerdeler vesaireler oluyor dünyada. Ahirette debeşibiryerdeler vesaireler oluyor dünyada. Ahirette de işte bu yaptığı hayırlar, hurmalar hûri kızlarının mehirleri olacak.”işte bu yaptığı hayırlar, hurmalar hûri kızlarının mehirleri olacak.” diye müjdelenmiş.diye müjdelenmiş. Muhterem kardeşlerim! Tabii biz bugün,

Muhterem kardeşlerim! Tabii biz bugün,
“Bir avuç hurma nedir!” deriz“Bir avuç hurma nedir!” deriz ve kendimiz ancak yemekten sonra ağzımızı tatlandırmak için yiyoruz.ve kendimiz ancak yemekten sonra ağzımızı tatlandırmak için yiyoruz. Daha önce çorbalar geliyor, kebaplar geliyor,Daha önce çorbalar geliyor, kebaplar geliyor, pilavlar geliyor, sebzeler geliyor sıra üzere tertipli...pilavlar geliyor, sebzeler geliyor sıra üzere tertipli... Masanın üstündeki öteki garnitürleri,

Masanın üstündeki öteki garnitürleri,
salataları vesaireleri hiç saymıyoruz.salataları vesaireleri hiç saymıyoruz. Onlar yemekleri daha tatlı yemek için iştahımızı açsın diye yapılmış,Onlar yemekleri daha tatlı yemek için iştahımızı açsın diye yapılmış, kıyıdan kenardan yiyecekler diye düşünüyoruz.kıyıdan kenardan yiyecekler diye düşünüyoruz. En sonunda da işte hurma da olursa, birkaç tane de hurma alıyoruz.En sonunda da işte hurma da olursa, birkaç tane de hurma alıyoruz. Ama eskiden öyle miydi?..

Ama eskiden öyle miydi?..
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in zamanındaPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in zamanında sahabe-i kirâmın, o mübarek insanların;sahabe-i kirâmın, o mübarek insanların; Allah’ın indinde derecesi evliyaullahınAllah’ın indinde derecesi evliyaullahın en yükseğinden de daha yüksek olan o insanların,en yükseğinden de daha yüksek olan o insanların, ne sıkıntılar çektiğini; bizzat Peygamber Efendimiz’in nasıl ne sıkıntılar çektiğini; bizzat Peygamber Efendimiz’in nasıl günlerce böyle sabredip, açlığa tahammül edip,günlerce böyle sabredip, açlığa tahammül edip, bir hurmayla yetinip, oruç tutup,bir hurmayla yetinip, oruç tutup, bu sıcaklarda, bu diyarlarda nasıl ömür geçirdiğini tarih kitapları yazıyor.bu sıcaklarda, bu diyarlarda nasıl ömür geçirdiğini tarih kitapları yazıyor. Tabi o çok önemli.

Tabi o çok önemli.
Bir avuç hurmayı tutup birisine verirsen, obelki onun bir günlükBir avuç hurmayı tutup birisine verirsen, obelki onun bir günlük yiyeceği olur, belki bir iki günlük yiyeceği olur.yiyeceği olur, belki bir iki günlük yiyeceği olur. Torbasına birazcık hurma biriktiren sefere çıkıyordu.Torbasına birazcık hurma biriktiren sefere çıkıyordu. Yâni seferde onları yiyecek.Yâni seferde onları yiyecek. İşte başka süpermarket, çarşı pazar yok. İşte başka süpermarket, çarşı pazar yok. Öyle bir devir, öyle bir yoksulluk ama,Öyle bir devir, öyle bir yoksulluk ama, tabii mânevî bakından muazzam zenginlik var.tabii mânevî bakından muazzam zenginlik var. O dünyevi fakirlik ama, gönülleri çok zengin, çok mübarek insanlar.O dünyevi fakirlik ama, gönülleri çok zengin, çok mübarek insanlar. O zaman, kıymeti de çok oluyor.O zaman, kıymeti de çok oluyor. Her şeyin kıymeti, yapılış anındaki, işe yarayışındaki,

Her şeyin kıymeti, yapılış anındaki, işe yarayışındaki,
makbule geçişteki pozisyonuyla da ilgili oluyor.makbule geçişteki pozisyonuyla da ilgili oluyor. Yâni, bir insan bir hayır yapar...Yâni, bir insan bir hayır yapar... Ee herkesin hayır yaptığı zamanda sen de çıkartıyorsun,

Ee herkesin hayır yaptığı zamanda sen de çıkartıyorsun,
herkes zaten dağıtıp duruyor, sen de biraz bir şey veriyorsun.herkes zaten dağıtıp duruyor, sen de biraz bir şey veriyorsun. Diyelim ki, Kurban Bayramı’nda göndermişsin bir fakire birazcık et...Diyelim ki, Kurban Bayramı’nda göndermişsin bir fakire birazcık et... Tamam, Allah kabul etsin ama,

Tamam, Allah kabul etsin ama,
zaten herkes et yiyor, zaten herkes birbirine et veriyor.zaten herkes et yiyor, zaten herkes birbirine et veriyor. Hadi bakayım, sen böyle kıtlık zamanında, hiç kimsenin dağıtmadığı zamandaHadi bakayım, sen böyle kıtlık zamanında, hiç kimsenin dağıtmadığı zamanda bir kurban kes Allah rızası için de, fakirlere gönder...bir kurban kes Allah rızası için de, fakirlere gönder... “Oh, aylardır evimizde et yoktu.”

“Oh, aylardır evimizde et yoktu.”
falan diye sevinsinler; çorba yapsınlar, pilav yapsınlar, yesinler zavallılar mesela...falan diye sevinsinler; çorba yapsınlar, pilav yapsınlar, yesinler zavallılar mesela... O zaman makbule geçer.O zaman makbule geçer. Ben hatırlıyorum, Arafat’tan Müzdelife’ye dönerkenBen hatırlıyorum, Arafat’tan Müzdelife’ye dönerken otobüsün içinde saatlerdir gidiyorduk, Hocamızotobüsün içinde saatlerdir gidiyorduk, Hocamız cennetmekân Mehmed Zâhid Kotku Hazretleri’nin zamanında...cennetmekân Mehmed Zâhid Kotku Hazretleri’nin zamanında... Otobüsten inemiyoruz.

Otobüsten inemiyoruz.
Yer yakın, otobüsten inemiyoruz.Yer yakın, otobüsten inemiyoruz. Otobüsü bıraksak, gideceğimiz yere gitmek zor olur diye.Otobüsü bıraksak, gideceğimiz yere gitmek zor olur diye. Otobüsün kapısı açık, dışarısı çok sıcak...Otobüsün kapısı açık, dışarısı çok sıcak... Herhalde Müzdelife'den Mina'ya giderkendi yanlış hatırlamıyorsam.Herhalde Müzdelife'den Mina'ya giderkendi yanlış hatırlamıyorsam. Birisi kapıdan geldi:Birisi kapıdan geldi: “Selâmün aleyküm Hocam!” dedi.

“Selâmün aleyküm Hocam!” dedi.
Elinde termosu vardı.

Elinde termosu vardı.
Çıkarttı, bir bardak soğuk su verdi Hocamız’a…Çıkarttı, bir bardak soğuk su verdi Hocamız’a… Bize de verdi.Bize de verdi. Ne kadar makbule geçti! Evet bir bardak su,Ne kadar makbule geçti! Evet bir bardak su, her yerde var ama, işte orada yok.her yerde var ama, işte orada yok. İşte o zaman çok kıymetli...İşte o zaman çok kıymetli... Peygamber Efendimiz’in zamanında da öyle tabii.

Peygamber Efendimiz’in zamanında da öyle tabii.
Bu fukaracıklar, bu zavallılar ne sıkıntılar çekiyorlar.Bu fukaracıklar, bu zavallılar ne sıkıntılar çekiyorlar. Yiyecek yok, giyecek yok. Müthiş yoksulluk var.Yiyecek yok, giyecek yok. Müthiş yoksulluk var. İşte o zaman tabii o hurmalardan depo etmeyip,İşte o zaman tabii o hurmalardan depo etmeyip, esirgemeyip, sakınmayıp, çekinmeyip, alıp alıp fukaraya:esirgemeyip, sakınmayıp, çekinmeyip, alıp alıp fukaraya: “Alın kardeşlerim!” diye vermek güzel bir şey. Mümin mümini sevecek.“Alın kardeşlerim!” diye vermek güzel bir şey. Mümin mümini sevecek. Hatta biz Müslümanlar gayrimüslimlere bile yardım etmişiz.

Hatta biz Müslümanlar gayrimüslimlere bile yardım etmişiz.
Hatta yaralı hayvanlara, kuşlara yardım etmişiz.Hatta yaralı hayvanlara, kuşlara yardım etmişiz. Onlar için vakıflar tesis etmiş büyüklerimiz var.Onlar için vakıflar tesis etmiş büyüklerimiz var. “Uçamayan yaralı leyleklere bakma vakfı”“Uçamayan yaralı leyleklere bakma vakfı” falan diye, böyle mallar tahsis etmişler.falan diye, böyle mallar tahsis etmişler. İşte böyle şeye teşvik var.İşte böyle şeye teşvik var. Merhamet edip de yiyemeyen, alamayan,Merhamet edip de yiyemeyen, alamayan, fakir olan insanlara vermeninfakir olan insanlara vermenin ne kadar sevap olduğunu gösteriyor bu hadis-i şerif.ne kadar sevap olduğunu gösteriyor bu hadis-i şerif. Bir de o devri anlatan bir başka hadis-i şerif vardı aynı sayfada.

Bir de o devri anlatan bir başka hadis-i şerif vardı aynı sayfada.
Onu da size okumak istiyorum sevgili dinleyiciler.Onu da size okumak istiyorum sevgili dinleyiciler. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki:
Kad rahimeha’llâhü bi-rahmetihâ ibneyhâ. “Allah bu kadına rahmet etti, şu iki çocuğuna olan merhametinden dolayı.” diyor.

Kad rahimeha’llâhü bi-rahmetihâ ibneyhâ. “Allah bu kadına rahmet etti, şu iki çocuğuna olan merhametinden dolayı.” diyor.
Bu da Taberânî’den rivâyet edilmiş.

Bu da Taberânî’den rivâyet edilmiş.
Şöyle olmuş:Şöyle olmuş: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem
Manası ne: “Allah bu kadına rahmet etti, şu iki çocuğuna olan merhametinden dolayı.” diyor.Manası ne: “Allah bu kadına rahmet etti, şu iki çocuğuna olan merhametinden dolayı.” diyor. Şimdi olay nedir, onu anlatayım:Şimdi olay nedir, onu anlatayım: Kadıncağızın biri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e gelmiş

Kadıncağızın biri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e gelmiş
yanında iki tane erkek çocuğuyla beraber.yanında iki tane erkek çocuğuyla beraber. Peygamber Efendimiz de bu kadına üç tane hurma vermişPeygamber Efendimiz de bu kadına üç tane hurma vermiş Tabi, Peygamber Efendimiz sayıyla vermezdi.Tabi, Peygamber Efendimiz sayıyla vermezdi. Yok ki, üç tane verebilmiş. Olsa torbasıyla verir, çuvalıyla verir,Yok ki, üç tane verebilmiş. Olsa torbasıyla verir, çuvalıyla verir, sepetiyle verirdi Peygamber Efendimiz.sepetiyle verirdi Peygamber Efendimiz. Peygamber Efendimiz’in cömertliği dillere destan...

Peygamber Efendimiz’in cömertliği dillere destan...
Yâni gökteki bulutlarda, yeryüzündeki deryâlardaYâni gökteki bulutlarda, yeryüzündeki deryâlarda yok öyle cömertlik! Verdi mi, tam doyurucu şekilde verirdi.yok öyle cömertlik! Verdi mi, tam doyurucu şekilde verirdi. Yokluktan korkmayan insanın verişiyle verirdi Peygamber Efendimiz.Yokluktan korkmayan insanın verişiyle verirdi Peygamber Efendimiz. Gündüz eline geçeni geceye bırakmazdı, gündüz dağıtırdı.Gündüz eline geçeni geceye bırakmazdı, gündüz dağıtırdı. Gece eline geçeni sabaha bırakmazdı, gece dağıtırdı.Gece eline geçeni sabaha bırakmazdı, gece dağıtırdı. Etrafına daima hayır, hasenât yapardı, verirdi. Etrafına daima hayır, hasenât yapardı, verirdi. Sahabesi de öyleydi, hanımları da öyleydi...Sahabesi de öyleydi, hanımları da öyleydi... Çok cömert insanlardı. Demek ki, az var ki.Çok cömert insanlardı. Demek ki, az var ki. Bazen evinde üç aydır ocak tütmediği olurmuş.

Bazen evinde üç aydır ocak tütmediği olurmuş.
Eve gelirmiş: “Yiyecek bir şey var mı?”diye sorarmış.Eve gelirmiş: “Yiyecek bir şey var mı?”diye sorarmış. “Yok yâ Rasûlallah!” derlermiş.

“Yok yâ Rasûlallah!” derlermiş.
“Ben de zaten oruç tutmaya heves ediyordum, oruç tutuvereyim.” dermiş.

“Ben de zaten oruç tutmaya heves ediyordum, oruç tutuvereyim.” dermiş.
Ee, bazen bir hurma olursa ağzına atarlarmış.

Ee, bazen bir hurma olursa ağzına atarlarmış.
Bazen öyle olurmuş ki bir tanecik hurma var ama aç insanlar çok.Bazen öyle olurmuş ki bir tanecik hurma var ama aç insanlar çok. Birisi hurmayı biraz emermiş, ötekisine verirmiş.Birisi hurmayı biraz emermiş, ötekisine verirmiş. İnsan başkasının ağzından çıkanı yer mi? Biz yemeyiz, atarız ama

İnsan başkasının ağzından çıkanı yer mi? Biz yemeyiz, atarız ama
hadi bakalım, açlık cana tak ettiği zaman ne yapacak?hadi bakalım, açlık cana tak ettiği zaman ne yapacak? O zaman mecburen işte o alıyor.

O zaman mecburen işte o alıyor.
Zaten Müslüman Müslümandan, demek ki temizdir diyeZaten Müslüman Müslümandan, demek ki temizdir diye tiksinme de olmuyor. O emermiş, o emermiş...tiksinme de olmuyor. O emermiş, o emermiş... Ama asıl mesele nedir?..

Ama asıl mesele nedir?..
Bir hurmayı bile paylaşacak kadar yoksulluğun olmasıdır.Bir hurmayı bile paylaşacak kadar yoksulluğun olmasıdır. Her zaman söylüyorum:Her zaman söylüyorum: Örtü de yoktu, yiyecek de yoktu... Ev de öyle.Örtü de yoktu, yiyecek de yoktu... Ev de öyle. Yâni hurma dallarını çatıp, çamurla iki tarafını sıvadılar mı, duvar olurdu.Yâni hurma dallarını çatıp, çamurla iki tarafını sıvadılar mı, duvar olurdu. Böyle lüks binalar yoktu.Böyle lüks binalar yoktu. Hurma dallarından örtülmüştü Peygamber Efendimiz’in mescidi…Hurma dallarından örtülmüştü Peygamber Efendimiz’in mescidi… Zemini halı değildi, kumdu.Zemini halı değildi, kumdu. Sahabeden birisi Peygamber Efendimiz’in arkasında namaz kılıp,Sahabeden birisi Peygamber Efendimiz’in arkasında namaz kılıp, “es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâh!” deyince hemen kalkar gidermiş.“es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâh!” deyince hemen kalkar gidermiş. Bir gün, iki gün, üç gün... Birisi demiş ki:Bir gün, iki gün, üç gün... Birisi demiş ki: “Yâ mübarek! Bak burası Peygamber Efendimiz’in mescidi, sevaplı yer.

“Yâ mübarek! Bak burası Peygamber Efendimiz’in mescidi, sevaplı yer.
Burada hemen selam verip neden gidiyorsun? Otur biraz, dua et,Burada hemen selam verip neden gidiyorsun? Otur biraz, dua et, sevap kazan!” falan deyince, boynunu bükmüş zavallı…sevap kazan!” falan deyince, boynunu bükmüş zavallı… Herkesin iç yüzünü bilmeden ayıplamak da doğru değil s

Herkesin iç yüzünü bilmeden ayıplamak da doğru değil s
evgili dinleyiciler. Boynunu bükmüş:evgili dinleyiciler. Boynunu bükmüş: “Çok haklı söylüyorsun kardeşim. Haklı söylüyorsun ama,

“Çok haklı söylüyorsun kardeşim. Haklı söylüyorsun ama,
şu benim üstümdeki şu örtü var ya, ben bunu sarınmışım,şu benim üstümdeki şu örtü var ya, ben bunu sarınmışım, geldim burada namaz kıldım ya, tamam.geldim burada namaz kıldım ya, tamam. İşte bu örtüden bizim evde bir tanecik var...İşte bu örtüden bizim evde bir tanecik var... Ben bunu sarındım, geldim burada namazı kıldım;Ben bunu sarındım, geldim burada namazı kıldım; şimdi hemen alelacele eve gideceğim, hanımcağız da örtünecek...şimdi hemen alelacele eve gideceğim, hanımcağız da örtünecek... ” Evdeki hanımı... Çünkü biliyorsunuz, namaz kılmak için hanımının örtünmesi lazım.” Evdeki hanımı... Çünkü biliyorsunuz, namaz kılmak için hanımının örtünmesi lazım. Örtünecek, o da namaz kılacak.

Örtünecek, o da namaz kılacak.
“Sabah namazının vakti geçmesin diye, alelacele gidiyorum evime,“Sabah namazının vakti geçmesin diye, alelacele gidiyorum evime, örtüyü ona veriyorum. O da sarınıyor, o da namaz kılıyor.”örtüyü ona veriyorum. O da sarınıyor, o da namaz kılıyor.” Ne kadar ibretli... Yâni, anlayın yoksulluğun durumunu,

Ne kadar ibretli... Yâni, anlayın yoksulluğun durumunu,
neler çektiklerini o mübareklerin!..neler çektiklerini o mübareklerin!.. Bizim de, ne kadar büyük nimetler içinde olduğumuzu anlayın da,Bizim de, ne kadar büyük nimetler içinde olduğumuzu anlayın da, şükrünüz artsın!şükrünüz artsın! Allah’a teşekkür bâbında severek ibadet edin!Allah’a teşekkür bâbında severek ibadet edin! “Yâ Rabbi; bize ne kadar nimetler vermişsin!

“Yâ Rabbi; bize ne kadar nimetler vermişsin!
En sevgili kulların olmadığımız halde,En sevgili kulların olmadığımız halde, sana çok güzel kulluk etmediğimiz halde, neler vermişsin yâ Rabbi!” diye,sana çok güzel kulluk etmediğimiz halde, neler vermişsin yâ Rabbi!” diye, Şükrünüz artsın diye bunları söylüyorum.Şükrünüz artsın diye bunları söylüyorum. Şimdi, “Kadıncağız gelmiş Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına.

Şimdi, “Kadıncağız gelmiş Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in yanına.
Yanında da iki tane çocuk var. Efendimiz üç tane hurma vermiş.”Yanında da iki tane çocuk var. Efendimiz üç tane hurma vermiş.” Demek ki hurmalar az, üç tane vermiş.Demek ki hurmalar az, üç tane vermiş. Yâni bir hanıma, birer tane de çocuklara olacak şekilde…Yâni bir hanıma, birer tane de çocuklara olacak şekilde… Fe-a’tati’bneyhâ külle vâhidin minhümâ temratenFe-a’tati’bneyhâ külle vâhidin minhümâ temraten “Kadıncağız her bir çocuğa birer tane hurma vermiş;“Kadıncağız her bir çocuğa birer tane hurma vermiş; ‘Al evlâdım, al evlâdım!’ demiş.‘Al evlâdım, al evlâdım!’ demiş. Çocuklar hurmaları almışlar.Çocuklar hurmaları almışlar. Fe-ekelâ temrateyhimâ.

Fe-ekelâ temrateyhimâ.
Çocuklar kendilerine verilen hurmaları, hop yutmuşlar.Çocuklar kendilerine verilen hurmaları, hop yutmuşlar. ” Tabii onlar da aç.” Tabii onlar da aç. Çocuk iktisat etmeyi bilmez ki. Hani insanÇocuk iktisat etmeyi bilmez ki. Hani insan biraz ucundan ısırsın, biraz çiğnesin, tadını çıkarsın, biraz daha ısırsın falan.biraz ucundan ısırsın, biraz çiğnesin, tadını çıkarsın, biraz daha ısırsın falan. Böyle yer az olan şeyi, yavaş yavaş yer. Lup diye yutmuşlar.Böyle yer az olan şeyi, yavaş yavaş yer. Lup diye yutmuşlar. Sümme ce’alâ yenzurâni ilâ ümmihimâ.

Sümme ce’alâ yenzurâni ilâ ümmihimâ.
“Sonra annelerinin yüzüne bakmaya başlamışlar.”“Sonra annelerinin yüzüne bakmaya başlamışlar.” Biliyorlar ya annelerinin elinde bir hurma daha var;Biliyorlar ya annelerinin elinde bir hurma daha var; böyle yüzüne bakmaya başlamışlar.böyle yüzüne bakmaya başlamışlar. Sahneyi göz önüne getiriyorum da, yüreğim dayanamıyor.Sahneyi göz önüne getiriyorum da, yüreğim dayanamıyor. Feşakkat temratehâ nısfeyni .Feşakkat temratehâ nısfeyni . “Kadıncağız da elindeki son hurmayı ikiye bölmüş,“Kadıncağız da elindeki son hurmayı ikiye bölmüş, iki çocuğuna vermiş.” Onlar da yemişler.iki çocuğuna vermiş.” Onlar da yemişler. Yani anne ne oldu?.. Anne taş yedi.

Yani anne ne oldu?.. Anne taş yedi.
Hani annesi taş yer ya, çoluk çocuğu çok oldu mu zavallılar.Hani annesi taş yer ya, çoluk çocuğu çok oldu mu zavallılar. Ötekiler üçer, beşer yerler; anneler de Hiçbir şey yemez, boynunu büker, ama memnun olur.Ötekiler üçer, beşer yerler; anneler de Hiçbir şey yemez, boynunu büker, ama memnun olur. Aç durur, çocuklarım yedi diye memnun olur.Aç durur, çocuklarım yedi diye memnun olur. Bu ne duygusudur?..

Bu ne duygusudur?..
Bu annelerdeki bu güzel duygu ne duygusudur sevgili dinleyiciler?..Bu annelerdeki bu güzel duygu ne duygusudur sevgili dinleyiciler?.. Merhamet duygusudur.Merhamet duygusudur. Seviyor, çocuğunu seviyor. Kedi de öyledir, koyun da öyledir.Seviyor, çocuğunu seviyor. Kedi de öyledir, koyun da öyledir. Başka mahluklar da öyledir.Başka mahluklar da öyledir. Çocukları yer bitirir. Yâni emerken, sanki annesini yer bitirir gibi.Çocukları yer bitirir. Yâni emerken, sanki annesini yer bitirir gibi. Annesi zavallı, zayıftır ama, işte çocuklarım büyüsün diyeAnnesi zavallı, zayıftır ama, işte çocuklarım büyüsün diye böyle boynunu büker, gözlerini yarıya kapatır.böyle boynunu büker, gözlerini yarıya kapatır. İşte o çocuklarının yemesinden, içmesinden memnun olur.İşte o çocuklarının yemesinden, içmesinden memnun olur. O çocuklar da yerler, içerler, afacan afacan birbirlerini üstüne atılıp oynarlar.O çocuklar da yerler, içerler, afacan afacan birbirlerini üstüne atılıp oynarlar. İşte bu çocuklar da yemişler.

İşte bu çocuklar da yemişler.
Anne ne yaptı?.. Aç kaldı.Anne ne yaptı?.. Aç kaldı. Halbuki, Peygamber Efendimiz üç tane vermişti.Halbuki, Peygamber Efendimiz üç tane vermişti. Hatta ben düşünüyorum ki sevgili dinleyiciler,

Hatta ben düşünüyorum ki sevgili dinleyiciler,
annenin biraz kendisini de beslemesi lazım!.. Niçin?..annenin biraz kendisini de beslemesi lazım!.. Niçin?.. Çocukları için... Anne kendisini çocukları için beslerse, kuvvetli olursa,Çocukları için... Anne kendisini çocukları için beslerse, kuvvetli olursa, çocuklarına iyi bakabilir.çocuklarına iyi bakabilir. Ama beslemezse, zayıf düşerse, anneye kim bakacak?..Ama beslemezse, zayıf düşerse, anneye kim bakacak?.. O zavallı bebekler mi kalkıp bakacak.O zavallı bebekler mi kalkıp bakacak. O bakımdan, “Annenin kuvvetli olması, çocukları için de iyi!”O bakımdan, “Annenin kuvvetli olması, çocukları için de iyi!” diye düşünüyorum ben.diye düşünüyorum ben. Ama işte anne kalbi, anne şefkati, annenin merhameti böyle yaptırtıyor.Ama işte anne kalbi, anne şefkati, annenin merhameti böyle yaptırtıyor. Annelik duygusu çok kıymetli bir duygu muhterem kardeşlerim!

Annelik duygusu çok kıymetli bir duygu muhterem kardeşlerim!
Bir annesinin çoluk çocuğuna bakması, beslemesi;Bir annesinin çoluk çocuğuna bakması, beslemesi; gazinin, mücahidin düşmanla savaşması gibi sevaplıdır.gazinin, mücahidin düşmanla savaşması gibi sevaplıdır. Az bir şey değildir. Onu emzirmesi, ona bakması, onun ağlamasınaAz bir şey değildir. Onu emzirmesi, ona bakması, onun ağlamasına tahammül etmesi, gece gündüz başucunda beklemesi,tahammül etmesi, gece gündüz başucunda beklemesi, onun büyümesi için gayret göstermesi cihat gibidir.onun büyümesi için gayret göstermesi cihat gibidir. Anneler çok sevaplar kazanıyor ve annelerin hakları ödenemez.Anneler çok sevaplar kazanıyor ve annelerin hakları ödenemez. Onun için eğer anneniz, babanız sağ ise, hayatta iseler,

Onun için eğer anneniz, babanız sağ ise, hayatta iseler,
Allah uzun ömürler versin; sevgili dinleyiciler,Allah uzun ömürler versin; sevgili dinleyiciler, annenize, babanıza çok hizmet edin!..annenize, babanıza çok hizmet edin!.. Hatta bazı anne, babalar bu devirde duyuyorum,Hatta bazı anne, babalar bu devirde duyuyorum, İslâm’dan uzak yetişmişler. Hani bir devir geçti ya Türkiye’de...İslâm’dan uzak yetişmişler. Hani bir devir geçti ya Türkiye’de... Gericilik dediler, şöyle dediler, böyle dediler, İslâm’ı hor gördüler,

Gericilik dediler, şöyle dediler, böyle dediler, İslâm’ı hor gördüler,
çağdışı sandılar, çöl kanunu sandılar. Hâşâ sümme hâşâ...çağdışı sandılar, çöl kanunu sandılar. Hâşâ sümme hâşâ... Ama sonradan batıdan Avrupalılar Müslüman olmaya başlayınca afalladılar, şaşırdılar.

Ama sonradan batıdan Avrupalılar Müslüman olmaya başlayınca afalladılar, şaşırdılar.
Filozoflar Müslüman olmaya başlayınca, “Allah Allah!” dediler, yanlışlarını anladılar.Filozoflar Müslüman olmaya başlayınca, “Allah Allah!” dediler, yanlışlarını anladılar. Yâni İslâm’ın çağdışı olmadığı, çağlar üstü olduğu,Yâni İslâm’ın çağdışı olmadığı, çağlar üstü olduğu, ileri çağlara ait olduğu, ebedî olduğu, ömür boyu, dünyaileri çağlara ait olduğu, ebedî olduğu, ömür boyu, dünya durdukça duracağı nihayet anlaşıldı.durdukça duracağı nihayet anlaşıldı. Yâni bütün hasımların çalışmaları, karalayanların karalamaları,Yâni bütün hasımların çalışmaları, karalayanların karalamaları, güneşin balçıkla sıvanmadığı gibi İslâm’a zarar vermedi,güneşin balçıkla sıvanmadığı gibi İslâm’a zarar vermedi, İslâm’ın güzel bir din olduğu, en güzel din olduğu,İslâm’ın güzel bir din olduğu, en güzel din olduğu, artık gayrimüslimler tarafından da anlaşılıyor da herkes Müslüman oluyor.artık gayrimüslimler tarafından da anlaşılıyor da herkes Müslüman oluyor. Tabi şimdi bizde böyle bir devre geçmiş.

Tabi şimdi bizde böyle bir devre geçmiş.
Yunan klasiklerini, Zeus’u, bilmem neyi öğretmişler.Yunan klasiklerini, Zeus’u, bilmem neyi öğretmişler. Yunan mitolojisini, masallarını, efsanelerini öğretmişler millete...Yunan mitolojisini, masallarını, efsanelerini öğretmişler millete... Bilmem Lenin’i, Marks’ı öğretmişler.Bilmem Lenin’i, Marks’ı öğretmişler. Onları böyle ideal insan olarak göstermişler.Onları böyle ideal insan olarak göstermişler. İnsanlar sapıtmış, şaşırmış:İnsanlar sapıtmış, şaşırmış: “Ha, din gericiliktir, din yobazlıktır.

“Ha, din gericiliktir, din yobazlıktır.
İslâm’da iş yok... İşte varsa, yoksa her şey batıda…İslâm’da iş yok... İşte varsa, yoksa her şey batıda… Veyahut Rusya’da veya Çin’de, Mao’da…Veyahut Rusya’da veya Çin’de, Mao’da… Veyahut bilmem Che Guvera’da vesairede...” diye,Veyahut bilmem Che Guvera’da vesairede...” diye, elalemin kendilerine ait insanları, örnek göstermişler.elalemin kendilerine ait insanları, örnek göstermişler. Yâni, senin tarihin var, mâzin var, dinin var, imanın var, şanlı şerefli...Yâni, senin tarihin var, mâzin var, dinin var, imanın var, şanlı şerefli... Şimdi neyse, işte öyle bir yanlış eğitim politikasıyla

Şimdi neyse, işte öyle bir yanlış eğitim politikasıyla
insanlar yanlış yetişmiş; insanlar yanlış yetişmiş; İslâm’ı kötü görüyor, tarikatı kötü görüyor…İslâm’ı kötü görüyor, tarikatı kötü görüyor… Nefis terbiye olacak, vicdan terbiyesi, irade eğitimi olacak;Nefis terbiye olacak, vicdan terbiyesi, irade eğitimi olacak; tarikatı kötü görüyor.tarikatı kötü görüyor. Pekiyi, nefis nasıl terbiye olacak?

Pekiyi, nefis nasıl terbiye olacak?
Sen içinden gelen duygulara nasıl hâkim olacaksın?..Sen içinden gelen duygulara nasıl hâkim olacaksın?.. Nasıl güzel ahlakı elde edeceksin? Ahlakın mektebi neresi?..Nasıl güzel ahlakı elde edeceksin? Ahlakın mektebi neresi?.. “Tasavvuf...”

“Tasavvuf...”
Mevlânâ nasıl yetişmiş? Yunus nasıl yetişmiş?..

Mevlânâ nasıl yetişmiş? Yunus nasıl yetişmiş?..
Görmüyor musun, sevmiyor musun?.. Ee niye düşman oluyorsun?..Görmüyor musun, sevmiyor musun?.. Ee niye düşman oluyorsun?.. İşte böyle bazı anne-babalar İslâm’a düşman.

İşte böyle bazı anne-babalar İslâm’a düşman.
Çocuk mümin, anne-baba kâfir... Allah saklasın...Çocuk mümin, anne-baba kâfir... Allah saklasın... Çocuk anne-babasını doğru yola getirmeye çalışıyor;Çocuk anne-babasını doğru yola getirmeye çalışıyor; anne-baba doğru yola gelmiyor.anne-baba doğru yola gelmiyor. Anne-baba, açık saçık, günahkâr, içkici, kumarcı,Anne-baba, açık saçık, günahkâr, içkici, kumarcı, pokerci sabahlara kadar... Çocuk da utanıyor onların hâlinden;pokerci sabahlara kadar... Çocuk da utanıyor onların hâlinden; “Yapmayın anneciğim!

“Yapmayın anneciğim!
Yapmayın babacığım!” diye doğru yola çekmeye çalıyor.Yapmayın babacığım!” diye doğru yola çekmeye çalıyor. Böyle bir mücadele devam ediyor.Böyle bir mücadele devam ediyor. Sevgili ve muhterem kardeşlerim!Sevgili ve muhterem kardeşlerim! İşte ne yapıp yapıp, Allah Teâlâ Hazretleri’ninİşte ne yapıp yapıp, Allah Teâlâ Hazretleri’nin yolunda yürümeye gayret etmesi lazım herkesin...yolunda yürümeye gayret etmesi lazım herkesin... Annesi, babası yanlış yoldaysa; evlâdın anne babasına daAnnesi, babası yanlış yoldaysa; evlâdın anne babasına da doğruyu söylemesi lazım!doğruyu söylemesi lazım! Karşısındaki kim olursa olsun, ona da hakkı, gerçeği söylemesi icâb ediyor.Karşısındaki kim olursa olsun, ona da hakkı, gerçeği söylemesi icâb ediyor. ...... Sevgili dinleyiciler, zaman ilerledi; bizim de bu i...

Sevgili dinleyiciler, zaman ilerledi; bizim de bu i...
Medine-i Münevvere’de camiye erken gitmemiz lazım!Medine-i Münevvere’de camiye erken gitmemiz lazım! Cuma namazına erken gitmek, hem yer bulmak bakımından,Cuma namazına erken gitmek, hem yer bulmak bakımından, hem de sevapları çok almak bakımından gerekli...hem de sevapları çok almak bakımından gerekli... Cuma’ya erken gidenin, daha sonra gidenden sevabı

Cuma’ya erken gidenin, daha sonra gidenden sevabı
daha fazla oluyor. Ne kadar çok durursa orada,daha fazla oluyor. Ne kadar çok durursa orada, sevabı o kadar çok oluyor.sevabı o kadar çok oluyor. Melekler kapıdan girenleri yazıyorlar:Melekler kapıdan girenleri yazıyorlar: “Şu daha erken girdi, şuna bir deve kurban etmiş gibi sevap...

“Şu daha erken girdi, şuna bir deve kurban etmiş gibi sevap...
Buna koyun kurban etmiş gibi sevap...” diye.Buna koyun kurban etmiş gibi sevap...” diye. Artık hatip minbere çıktığı zaman, defteri kapatıp onlar da

Artık hatip minbere çıktığı zaman, defteri kapatıp onlar da
konuşmayı dinlemeye başlıyorlar.konuşmayı dinlemeye başlıyorlar. Artık gireni yazmıyorlar. Yâni evet, cumayı kılmış oluyor ama,Artık gireni yazmıyorlar. Yâni evet, cumayı kılmış oluyor ama, sevabı kazanma imkânı kalmıyor diye.sevabı kazanma imkânı kalmıyor diye. Konuşmanın neresindeydik, sevgili dinleyiciler:

Konuşmanın neresindeydik, sevgili dinleyiciler:
O kadıncağız, bu iki çocuğuna merhamet etmiş, O kadıncağız, bu iki çocuğuna merhamet etmiş, vermiş, kendisi yememiş ve memnun yine hâlinden, yemediği halde...vermiş, kendisi yememiş ve memnun yine hâlinden, yemediği halde... “Ey sevgili dinleyiciler! Anneniz, babanız sağsa güzel hizmet edin.

“Ey sevgili dinleyiciler! Anneniz, babanız sağsa güzel hizmet edin.
Hatta İslâm yolunda gitmiyorsa bile.Hatta İslâm yolunda gitmiyorsa bile. Geçmişte bir fırtınalı devre geçti.Geçmişte bir fırtınalı devre geçti. Müslüman kafada, havada değil... Kalbi imana ısınmamış. Müslüman kafada, havada değil... Kalbi imana ısınmamış. Gene yardım edin, yine hizmet edin ki,Gene yardım edin, yine hizmet edin ki, Müslümanın ne kadar iyi evlat olduğunu görsünler.Müslümanın ne kadar iyi evlat olduğunu görsünler. Yavaş yavaş onlar da anlarlar hatalarını…”Yavaş yavaş onlar da anlarlar hatalarını…” Kolay değil, bir insanın yaşlı başlı olup da hatalı olduğunu

Kolay değil, bir insanın yaşlı başlı olup da hatalı olduğunu
hazmetmesi kolay değil, hazmedemiyor insan:hazmetmesi kolay değil, hazmedemiyor insan: “Vay benim oğlum doğruyu görüyor da ben göremiyormuşum;

“Vay benim oğlum doğruyu görüyor da ben göremiyormuşum;
öyle şey olur mu?.. Ben onu yetiştirdim, o küçük!” falan diyeöyle şey olur mu?.. Ben onu yetiştirdim, o küçük!” falan diye inanmak istemiyor ama, yine de anlatmak lazım, göstermek lazım:inanmak istemiyor ama, yine de anlatmak lazım, göstermek lazım: “Bak bunu ben söylemiyorum sevgili babacığım, sevgili anneciğim!

“Bak bunu ben söylemiyorum sevgili babacığım, sevgili anneciğim!
Allah böyle emrediyor, Kur’ân böyle diyor.Allah böyle emrediyor, Kur’ân böyle diyor. Bu Allah’ın kelâmı… Bak, Avrupa’dan şu kadar insanlar Müslüman oldu.Bu Allah’ın kelâmı… Bak, Avrupa’dan şu kadar insanlar Müslüman oldu. Rusya’dan bile Müslüman olanlar var, JRusya’dan bile Müslüman olanlar var, J aponya’dan Müslüman olanlar var...aponya’dan Müslüman olanlar var... Dünyanın her yerinden nasibi olanlar imana geliyor.Dünyanın her yerinden nasibi olanlar imana geliyor. Bizim dedemiz, ecdâdımız, soyumuz Müslümanken siz niye böyleBizim dedemiz, ecdâdımız, soyumuz Müslümanken siz niye böyle yalan yanlış yolları benimsediniz? Ahirete imanınızı zedelediniz,yalan yanlış yolları benimsediniz? Ahirete imanınızı zedelediniz, tehlikeye düştünüz, kendinizi kurtarın!” diye.tehlikeye düştünüz, kendinizi kurtarın!” diye. Hizmet etmemiz lazım! Anne-babaya evlat hizmet edecek,

Hizmet etmemiz lazım! Anne-babaya evlat hizmet edecek,
kâfir bile olsa...kâfir bile olsa... Onu imana çekmeye çalışacak, hizmet edecek.Onu imana çekmeye çalışacak, hizmet edecek. Tabi, bir de müminse anne-baba; o zamanTabi, bir de müminse anne-baba; o zaman öpüp baş üstünde gezdirmek lazım!.. Elini sıcak sudan soğuk suyaöpüp baş üstünde gezdirmek lazım!.. Elini sıcak sudan soğuk suya değdirtmeden hizmet etmek lazım!değdirtmeden hizmet etmek lazım! Hani eski manzara ama; ibrik elde, peşkir, havlu

Hani eski manzara ama; ibrik elde, peşkir, havlu
omuzda; eline, ayağına su döküp, havlusuyla kurulayıp,omuzda; eline, ayağına su döküp, havlusuyla kurulayıp, hizmet etmek lazım!.. hizmet etmek lazım!.. Duasını almak lazım! “Allah razı olsun!” dedirtmek lazım!..Duasını almak lazım! “Allah razı olsun!” dedirtmek lazım!.. Bir hadis-i şerifi her zaman söylüyorum sevgili kardeşlerim:

Bir hadis-i şerifi her zaman söylüyorum sevgili kardeşlerim:
“Bir evlat, anne-babasına eğer şöyle bir ‘Allah razı olsun!’“Bir evlat, anne-babasına eğer şöyle bir ‘Allah razı olsun!’ dedirtebilse çok sevaba girer.dedirtebilse çok sevaba girer. Bir kere kendisine sevgiyle baktırtabilse,Bir kere kendisine sevgiyle baktırtabilse, bir köle âzâd etmiş gibi sevap kazanır.”bir köle âzâd etmiş gibi sevap kazanır.” diyor Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem.diyor Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Yâni baba veya anne evlâdına bakacak şöyle,Yâni baba veya anne evlâdına bakacak şöyle, “Bu benim evlâdım!” diye sevgiyle bakacak.“Bu benim evlâdım!” diye sevgiyle bakacak. Kızarak değil, severek bakacak.Kızarak değil, severek bakacak. Evlat sevap kazanıyor. Ne kadar?..Evlat sevap kazanıyor. Ne kadar?.. Bir köle âzâd etmiş kadar sevap…Bir köle âzâd etmiş kadar sevap… Bir köle ne demek bu devirde?..Bir köle ne demek bu devirde?.. En aşağı, bir araba demek... Yâni, bir araba alıp da bağışlayabiliyor musun?En aşağı, bir araba demek... Yâni, bir araba alıp da bağışlayabiliyor musun? Yâni, köle az bir şey değil, büyük bir varlık yâni.Yâni, köle az bir şey değil, büyük bir varlık yâni. Bir köle âzâd etmek.Bir köle âzâd etmek. Demişler ki:

Demişler ki:
“Yâ Rasûlallah! Anne-baba evlâdına günde üç yüz altmış defa bakar.”

“Yâ Rasûlallah! Anne-baba evlâdına günde üç yüz altmış defa bakar.”
Peygamber Efendimiz buyurmuş ki: “Allâhu ekber!..”

Peygamber Efendimiz buyurmuş ki: “Allâhu ekber!..”
Yâni, “Allah en büyüktür. Allah her şeye kâdirdir. Yâni,

Yâni, “Allah en büyüktür. Allah her şeye kâdirdir. Yâni,
üç yüz altmış defa bakınca, ‘Yoo, ben o kadar sevabı veremem!’ mi diyecek?üç yüz altmış defa bakınca, ‘Yoo, ben o kadar sevabı veremem!’ mi diyecek? Hepsine verir. Yâni, her bakışına bir köle azat etmiş gibi sevap verir.” Hepsine verir. Yâni, her bakışına bir köle azat etmiş gibi sevap verir.” Onun için annenizin size sevgiyle bakmasına, babanızın

Onun için annenizin size sevgiyle bakmasına, babanızın
size sevgiyle bakmasına gayret edin!size sevgiyle bakmasına gayret edin! Çok sıkıntı çektiler diye düşünün!Çok sıkıntı çektiler diye düşünün! Yâni zengin de olsalar, fakirlik çekmemiş de olsalar,Yâni zengin de olsalar, fakirlik çekmemiş de olsalar, bir çocuğu dokuz ay karnında taşıyor annesi...bir çocuğu dokuz ay karnında taşıyor annesi... Ne ızdıraplar çekiyor. Yemek yiyemez, midesi bulanır, taşıması kolay değil.Ne ızdıraplar çekiyor. Yemek yiyemez, midesi bulanır, taşıması kolay değil. gece uyuyamaz, ayakları şişer, doktorlara gider.gece uyuyamaz, ayakları şişer, doktorlara gider. Doğum çok zor bir olay, çok acılı, ızdıraplı bir olay.Doğum çok zor bir olay, çok acılı, ızdıraplı bir olay. Yeni doğan, Hiçbir şeyden habersiz bir bebek, cıyak cıyak bağırır.

Yeni doğan, Hiçbir şeyden habersiz bir bebek, cıyak cıyak bağırır.
Ondan sonra ona bakacak, altını temizleyecek, yıkayacak,Ondan sonra ona bakacak, altını temizleyecek, yıkayacak, öpecek, koklayacak, sallayacak...öpecek, koklayacak, sallayacak... Hastalandığı zaman başucunda sabahlayacak...Hastalandığı zaman başucunda sabahlayacak... Annenin hakkı ödenmez, babanın hakkı ödenmez;

Annenin hakkı ödenmez, babanın hakkı ödenmez;
onlara sevgi gösterelim!onlara sevgi gösterelim! Onların o merhametlerine… Bak,Onların o merhametlerine… Bak, “Bir kadının bir hurmayı ikiye bölüp iki çocuğuna“Bir kadının bir hurmayı ikiye bölüp iki çocuğuna vermesinden dolayı, Allah ona merhamet etti” diyor Peygamber Efendimiz.vermesinden dolayı, Allah ona merhamet etti” diyor Peygamber Efendimiz. Allah Teâlâ Hazretleri Sevgili kardeşlerim!

Allah Teâlâ Hazretleri Sevgili kardeşlerim!
bir iyiliğinden dolayı insanı cennete sokar.bir iyiliğinden dolayı insanı cennete sokar. Yâni, kabul olmuş bir iyilikten dolayı, insan cennete girer.Yâni, kabul olmuş bir iyilikten dolayı, insan cennete girer. Bak bu kadıncağız bir hurmayı ikiye böldü, iki çocuğuna verdi diye,Bak bu kadıncağız bir hurmayı ikiye böldü, iki çocuğuna verdi diye, Allah’ın rahmetine nâil oldu.Allah’ın rahmetine nâil oldu. Onun için iyilik fırsatlarını ganimet bilelim, kaçırmayalım!Onun için iyilik fırsatlarını ganimet bilelim, kaçırmayalım! İyilik fırsatı elimize geçti mi iyilik yapalım, merhametli olalım!İyilik fırsatı elimize geçti mi iyilik yapalım, merhametli olalım! Bakın dünya üzerinde çok muzdarib,

Bakın dünya üzerinde çok muzdarib,
sıkıntı çeken Müslüman var.sıkıntı çeken Müslüman var. Dünyanın her yerinde... Gazeteler yazıyor, görüyorsunuz.Dünyanın her yerinde... Gazeteler yazıyor, görüyorsunuz. Bosna’da, Hersek’te, yüreğimiz parçalanıyor.Bosna’da, Hersek’te, yüreğimiz parçalanıyor. Orta Asya’da, Çeçenistan’da yüreğimiz parçalanıyor.Orta Asya’da, Çeçenistan’da yüreğimiz parçalanıyor. Somali’de, Afrika’da hâkezâ...Somali’de, Afrika’da hâkezâ... Dünyanın her yerinde Müslüman kardeşlerimiz sıkıntı çekiyor.Dünyanın her yerinde Müslüman kardeşlerimiz sıkıntı çekiyor. Biz de merhametli olacağız.Biz de merhametli olacağız. Biz de hurmamızı ikiye böleceğiz, kardeşlerimize vereceğiz.Biz de hurmamızı ikiye böleceğiz, kardeşlerimize vereceğiz. Allah’ın rahmetine ermeye çalışacağız.Allah’ın rahmetine ermeye çalışacağız. Allah Teâlâ Hazretleri cümlemizi rahmetine eren kullarından eylesin...

Allah Teâlâ Hazretleri cümlemizi rahmetine eren kullarından eylesin...
Hem dünyada, hem ahirette aziz ve bahtiyar eylesin...Hem dünyada, hem ahirette aziz ve bahtiyar eylesin... Ümmet-i Muhammed’i umumi olarak aziz eylesin,Ümmet-i Muhammed’i umumi olarak aziz eylesin, rahmetine mazhar eylesin... Hastalarımıza şifâ versin, dertlilerimize devâ versin...rahmetine mazhar eylesin... Hastalarımıza şifâ versin, dertlilerimize devâ versin... Dertli olanlarımızın, hasta olanlarımızınDertli olanlarımızın, hasta olanlarımızın hastalıklarına şifâlar ihsân eylesin...hastalıklarına şifâlar ihsân eylesin... Mücâhid kardeşlerimizeMücâhid kardeşlerimize yardım eylesin, gâlip eylesin, mansur eylesin, muzaffer eylesin... yardım eylesin, gâlip eylesin, mansur eylesin, muzaffer eylesin... Beldelerimizi korusun...

Beldelerimizi korusun...
İstilâya uğramış İslâm beldelerini kurtarsın...İstilâya uğramış İslâm beldelerini kurtarsın... Şaşıranlara doğru yolu göstersin, hidayet eylesin...Şaşıranlara doğru yolu göstersin, hidayet eylesin... evlatlarımızı, zürriyetlerimizi hayırlı evlatlar, zürriyetler eylesin...evlatlarımızı, zürriyetlerimizi hayırlı evlatlar, zürriyetler eylesin... Bizi sevdiklerimizle beraber; annemizle, evlatlarımızla,Bizi sevdiklerimizle beraber; annemizle, evlatlarımızla, ecdadımızla ve ahfadımızla, soyumuz, sopumuzlaecdadımızla ve ahfadımızla, soyumuz, sopumuzla sevdiği kulları zümresine dâhil eyleyip,sevdiği kulları zümresine dâhil eyleyip, cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin...cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin... Aziz ve sevgili dinleyiciler!

Aziz ve sevgili dinleyiciler!
İşte Peygamber Efendimiz’in Medine-i Münevvere’sinden sizeİşte Peygamber Efendimiz’in Medine-i Münevvere’sinden size böyle dualar...böyle dualar... Allah Teâlâ Hazretleri nice cumalara, nice mübarek günlereAllah Teâlâ Hazretleri nice cumalara, nice mübarek günlere sıhhat, afiyetle cümlenizi erdirsin...sıhhat, afiyetle cümlenizi erdirsin... es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû.

es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2