Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Mücâhid Kimdir?

Mehmed Zahid KOTKU

8 Rebîü'l-Âhir 1392 / 21.05.1972
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Eùzü bi’llâhi mine’ş-şeytàni’r-racîm.Eùzü bi’llâhi mine’ş-şeytàni’r-racîm. Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm.

Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm.
El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...

El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...
Ve’làkıbetü li’l-müttakîn...Ve’làkıbetü li’l-müttakîn... Ve’s-salâtü ve’sselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...Ve’s-salâtü ve’sselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... İ’lemû eyyühe’l-ihvân...

İ’lemû eyyühe’l-ihvân...
İnne efdale’l-kitâbi kitâbu’llàh...İnne efdale’l-kitâbi kitâbu’llàh... Ve enne efdale’l -hedyiVe enne efdale’l -hedyi hedyü muhammedin salla’llàhu aleyhi ve sellem...hedyü muhammedin salla’llàhu aleyhi ve sellem... Ve şerre’l-umûri uhdesâtühâ...Ve şerre’l-umûri uhdesâtühâ... Ve külle muhdesin bid’ah...Ve külle muhdesin bid’ah... Ve külle bid’atin dalâleh...Ve külle bid’atin dalâleh... Ve külle dalâletin fi’n-nâr...Ve külle dalâletin fi’n-nâr... Ve bi’s-senedi’lmuttasıli ile’n-nebiyyiVe bi’s-senedi’lmuttasıli ile’n-nebiyyi salla’llàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl:salla’llàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl: RE. 233/1 El-mecâlisu bi’l-emâneti,

RE. 233/1 El-mecâlisu bi’l-emâneti,
felâ yahillü li-mü’minin felâ yahillü li-mü’minin en yerfea alâ müminin kabîhan.en yerfea alâ müminin kabîhan. Sadaka rasûlü’llàh, fî mâ kàl, ev kemâ kàl.

Sadaka rasûlü’llàh, fî mâ kàl, ev kemâ kàl.
An Üsâmete b. Zeyd RA.

An Üsâmete b. Zeyd RA.
Mecâlis, meclislerin cem’i, toplantı yerleri.

Mecâlis, meclislerin cem’i, toplantı yerleri.
Gerek hususi, gerek umumi...Gerek hususi, gerek umumi... İnsanlar daima toplanıp konuşmak arzusunda olurlar.İnsanlar daima toplanıp konuşmak arzusunda olurlar. Öyle bir toplantıda konuşma esnasında,Öyle bir toplantıda konuşma esnasında, birbirlerine karşı gizli aşikar sözleri olur.birbirlerine karşı gizli aşikar sözleri olur. Bu sözler emanettir.Bu sözler emanettir. Bu sözler bu mecliste konuşulan sözleriBu sözler bu mecliste konuşulan sözleri dışarıya çıkarmak,dışarıya çıkarmak, dışarıda da nakletmek,dışarıda da nakletmek, bu meclise hıyanettir.bu meclise hıyanettir. Bunun yapılmamasınıBunun yapılmamasını Cenab-ı Peygamber Efendimiz tavsiye buyurmuşlardır.Cenab-ı Peygamber Efendimiz tavsiye buyurmuşlardır. Yalnız o konuşma esnasındaki mecliste,

Yalnız o konuşma esnasındaki mecliste,
memlekete, millete veyahut şahıslaramemlekete, millete veyahut şahıslara bir zarar düşüncesi varsa,bir zarar düşüncesi varsa, öyle bir şeyler tasavvur olunduysa,öyle bir şeyler tasavvur olunduysa, onu ihbar da vacib olur.onu ihbar da vacib olur. Yine buyuruyor:

Yine buyuruyor:
RE. 233/2 El-mecâlisü selâsetün ...

RE. 233/2 El-mecâlisü selâsetün ...
Toplantı meclisleri üç şeyden ibarettir.

Toplantı meclisleri üç şeyden ibarettir.
Üç sınıf üzerinedir.Üç sınıf üzerinedir. Gànim, sâlim, şâhid…Gànim, sâlim, şâhid… Efendimiz’in verdiği adlar.Efendimiz’in verdiği adlar. Gànim, sâlim, şâhid…Gànim, sâlim, şâhid… Ganimeti anlatıyor.

Ganimeti anlatıyor.
RE. 233/2 ... Feemme’l-gànimü ...RE. 233/2 ... Feemme’l-gànimü ... Ganimet meclisi.Ganimet meclisi. Ganimet malum ya, asker muharebe eder,Ganimet malum ya, asker muharebe eder, muharebede düşmanı yener, yendikten sonramuharebede düşmanı yener, yendikten sonra ele geçirdiği malzemeye ganimet derler.ele geçirdiği malzemeye ganimet derler. Bu asker arasında taksim olunurmuş evvelce...Bu asker arasında taksim olunurmuş evvelce... Buna ganimet diyoruz koyun, keçi, deve,Buna ganimet diyoruz koyun, keçi, deve, eşya, para; ne bulunursaeşya, para; ne bulunursa o asker arasında taksim olunur,o asker arasında taksim olunur, zengin olurlarmış bir an için.zengin olurlarmış bir an için. Bu üç şey, gânim dediyse ganimet sahibi olur.Bu üç şey, gânim dediyse ganimet sahibi olur. Çok şeyler kazanıyor yani, çok kazançlara sahip olur.Çok şeyler kazanıyor yani, çok kazançlara sahip olur. RE. 233/2 ... Feemme’l-gànimü ...

RE. 233/2 ... Feemme’l-gànimü ...
Bu ganimet nedir biliyor musunuz?Bu ganimet nedir biliyor musunuz? Para pul değil.Para pul değil. RE. 233/2 ... Feemme’l-gànimü fe’zzâkirun ...

RE. 233/2 ... Feemme’l-gànimü fe’zzâkirun ...
Allah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri'ninAllah-u Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri'nin zikredildiği meclis ganimet meclisidir.zikredildiği meclis ganimet meclisidir. Öteki ganimette ölüm var.Öteki ganimette ölüm var. Yüz alacaksın ama dünyadan da geçeceksin.Yüz alacaksın ama dünyadan da geçeceksin. Yahut yaralanacaksın,Yahut yaralanacaksın, yahut esir düşeceksin,yahut esir düşeceksin, yahut birçok sıkıntılara da katlanacaksın.yahut birçok sıkıntılara da katlanacaksın. Neticede bir ganimet belki eline düşer amaNeticede bir ganimet belki eline düşer ama bu kadar zorlukların karşısında.bu kadar zorlukların karşısında. Ama bu ganimet ki hiç zorluğu yok.Ama bu ganimet ki hiç zorluğu yok. Meşakkati yok, tehlikesi de yok…Meşakkati yok, tehlikesi de yok… Nedir?Nedir? Allah-u Teâlâ'nın zikir meclisleri.Allah-u Teâlâ'nın zikir meclisleri. Şimdi bu meclisin ismi ganimet meclisidir.

Şimdi bu meclisin ismi ganimet meclisidir.
Niçin?Niçin? Allah-u Teàlâ’nın zikri yapılıyor burada.Allah-u Teàlâ’nın zikri yapılıyor burada. Ama biz Allah Allah demiyoruz ya.Ama biz Allah Allah demiyoruz ya. Evet Allah Allah demek, o başka.Evet Allah Allah demek, o başka. Ama şu meclis zikir meclisidir.Ama şu meclis zikir meclisidir. Zikrin envai var;Zikrin envai var; namaz kılmak zikirdir,namaz kılmak zikirdir, oruç tutmak zikirdir,oruç tutmak zikirdir, sadaka vermek zikirdir,sadaka vermek zikirdir, hayra delaletler zikirdir,hayra delaletler zikirdir, hayır işlerinin hepsi de zikirdir.hayır işlerinin hepsi de zikirdir. Zikrin bir çok nevileri vardır.Zikrin bir çok nevileri vardır. Allah der,Allah der, la ilahe illallah der,la ilahe illallah der, hay der,hay der, hu der.hu der. Çeşit doksan dokuz esma ileÇeşit doksan dokuz esma ile Cenâb-ı Hakk’ın zikri mümkündür, yapılır.Cenâb-ı Hakk’ın zikri mümkündür, yapılır. Fakat burada Cenab-ı Peygamber'in zikrettiği zikir,Fakat burada Cenab-ı Peygamber'in zikrettiği zikir, RE. 233/2 ... Fe’zzâkiru ...RE. 233/2 ... Fe’zzâkiru ... "Fes'elû ehlel zikri" (Nahl, 16/128)"Fes'elû ehlel zikri" (Nahl, 16/128) Cenab-ı Allah Celle ve A’lâ buyuruyor ki,Cenab-ı Allah Celle ve A’lâ buyuruyor ki, "Fes'elû " sorun "ehlel zikri""Fes'elû " sorun "ehlel zikri" Allah Allah diyenlerden değil.Allah Allah diyenlerden değil. Buradaki soruya bak. "Fes'elû ehlel zikri" .Buradaki soruya bak. "Fes'elû ehlel zikri" . "Ehlel zikir" Kim?"Ehlel zikir" Kim? Allah Allah diyenler. La ilahe illallah diyenler.Allah Allah diyenler. La ilahe illallah diyenler. Hayır murad-ı ilahi bu değil;

Hayır murad-ı ilahi bu değil;
"Fes'elû ehlel zikri" “Ehl-i ilimden sorunuz!” diyor."Fes'elû ehlel zikri" “Ehl-i ilimden sorunuz!” diyor. Ehl-i ilimdir.Ehl-i ilimdir. Demek ilim, hadd-i zatında kendisi zikirdir.Demek ilim, hadd-i zatında kendisi zikirdir. İlmin tabii ibtidası var, intihası var.İlmin tabii ibtidası var, intihası var. İbtidası nasara yensurudan başlar.İbtidası nasara yensurudan başlar. “—Nasara yensurunun ilimle ne alâkası var?”

“—Nasara yensurunun ilimle ne alâkası var?”
Hiçbir şey değil.Hiçbir şey değil. Nahiv sarf dersleri.Nahiv sarf dersleri. Fakat onunla öğrenilecek ilim.Fakat onunla öğrenilecek ilim. İlme alettir.İlme alettir. İlim onunla öğrenilir.İlim onunla öğrenilir. Onunsuz ilim öğrenilmez.Onunsuz ilim öğrenilmez. Binâen aleyh, nasara yensuruyu da bellemek (gerekir).Binâen aleyh, nasara yensuruyu da bellemek (gerekir). Çocuk doğuşta çocuktu,

Çocuk doğuşta çocuktu,
bir işe yaramaz.bir işe yaramaz. Bir işe yaramaz amaBir işe yaramaz ama ondan istikbalde ümit varondan istikbalde ümit var büyüyecek.büyüyecek. İstikbal ondan faydalanacak.İstikbal ondan faydalanacak. E o çocuk kendi işe yaramıyordu,E o çocuk kendi işe yaramıyordu, ama ona kıymet veriyorduk.ama ona kıymet veriyorduk. Binâen aleyhBinâen aleyh nasara yensurunun da işe yaramaz amanasara yensurunun da işe yaramaz ama onun da kıymeti çok yüksektir.onun da kıymeti çok yüksektir. Çünkü istikbal onda.Çünkü istikbal onda. O nasara yensurunun altından çıkacak istikbal.O nasara yensurunun altından çıkacak istikbal. E Nasara yensuru olmadanE Nasara yensuru olmadan ehl-i zikir olmak imkanı yok.ehl-i zikir olmak imkanı yok. Evvela ilim,Evvela ilim, ondan sonra Allah-u Teàlâ’nın zikri lazım.ondan sonra Allah-u Teàlâ’nın zikri lazım. Şimdi Cenab-ı Peygamber de

Şimdi Cenab-ı Peygamber de
meclislerimizi beyan ederkenmeclislerimizi beyan ederken üç nevidir dedi.üç nevidir dedi. Birisi zikir meclisleri.Birisi zikir meclisleri. Tabii hepsine şamil olur.Tabii hepsine şamil olur. Namaza da şamil,Namaza da şamil, vaaza da şamil,vaaza da şamil, derse de şamil,derse de şamil, hepsine şamil. hepsine şamil. Öyle oluncaÖyle olunca şimdi buraya bir bina yaptık.şimdi buraya bir bina yaptık. Bunun ne faydası oldu bu binanın buraya?Bunun ne faydası oldu bu binanın buraya? Hiçbir faydası olmaz.Hiçbir faydası olmaz. Ya bunun faydası ne ile olacak?Ya bunun faydası ne ile olacak? İçinde okuyanlarla…

İçinde okuyanlarla…
Şerefü’l-mekân, bi’l-mekîn.

Şerefü’l-mekân, bi’l-mekîn.
İçinde kim oturuyorsaİçinde kim oturuyorsa şeref onunla kaim.şeref onunla kaim. Buraya çingeneleri koyarsan,Buraya çingeneleri koyarsan, hayvanları bağlarsan, ahır olur burası.hayvanları bağlarsan, ahır olur burası. Değil mi?Değil mi? Ama buradaAma burada burada ilim tahsil olunacak bir yer olursa,burada ilim tahsil olunacak bir yer olursa, şerefi de ona göre yüksek olur.şerefi de ona göre yüksek olur. Çünkü, şeref-ül mekan bi'l mekîn oluncaÇünkü, şeref-ül mekan bi'l mekîn olunca Şerefü'l insân bi'l 'ilmi.

Şerefü'l insân bi'l 'ilmi.
Bir insanın şerefi de ancak ilimidir.Bir insanın şerefi de ancak ilimidir. İlimin de çeşidi çok.İlimin de çeşidi çok. Nevileri çok.Nevileri çok. Saymaya da gücümüz yetmez.Saymaya da gücümüz yetmez. Fakat asıl murad-ı ilâhi ilm-i şerîattır.Fakat asıl murad-ı ilâhi ilm-i şerîattır. Çünkü insan dinini bilmedikçe,Çünkü insan dinini bilmedikçe, bütün bilgileri bilmiş olsa (neye yarar)?bütün bilgileri bilmiş olsa (neye yarar)? Dünyada ne kadar bilgi var?Dünyada ne kadar bilgi var? Tabi hepsine kapılmak, zapt etmekTabi hepsine kapılmak, zapt etmek insan için mümkün değildir amainsan için mümkün değildir ama mesela çoğunu öğrenmiş,mesela çoğunu öğrenmiş, çok profesör olmuş,çok profesör olmuş, kaç mektepten şey almış.kaç mektepten şey almış. icazetname almış,icazetname almış, profesörlük icazetnamesi...profesörlük icazetnamesi... Her dile vakıf,Her dile vakıf, her bilgiye vakıf.her bilgiye vakıf. Ne olursa olsun.Ne olursa olsun. Dininden haberi yoksa yine cahil.Dininden haberi yoksa yine cahil. Muhakkak dinini,

Muhakkak dinini,
evvela dinini bilecek.evvela dinini bilecek. Dinini bilmeden başka şeyleri bilirsenDinini bilmeden başka şeyleri bilirsen o ehl-i zikirden sayılmaz.o ehl-i zikirden sayılmaz. Onun için faydasından çok zararı vardır,Onun için faydasından çok zararı vardır, korkulur ondan.korkulur ondan. Onun için buradakiOnun için buradaki fel-ganimü,fel-ganimü, fel-zaakir,fel-zaakir, Allah-u Teala'nın zikrini yapanlar,Allah-u Teala'nın zikrini yapanlar, Allah diyenler de onun içerisine dahilseAllah diyenler de onun içerisine dahilse asıl matlub olan ilim meclisleridir.asıl matlub olan ilim meclisleridir. Şimdi bir arkadaş

Şimdi bir arkadaş
bize anlattı.bize anlattı. Şurada Sağmalcılar var.Şurada Sağmalcılar var. Sağmalcılarda bir kurs binası yapılmış,Sağmalcılarda bir kurs binası yapılmış, dört kat üzerine. dört kat üzerine. O da bizim gibi bir insandan ibaret.O da bizim gibi bir insandan ibaret. Bu dört kat kurs binasındaBu dört kat kurs binasında yüz elli tane çocuk okuyormuş.yüz elli tane çocuk okuyormuş. Hükümet buraya da iki taneHükümet buraya da iki tane resmi kurs hocası vermiş.resmi kurs hocası vermiş. Fakat iki resmi kurs hocası kâfi gelmediği için,Fakat iki resmi kurs hocası kâfi gelmediği için, oranın idare meclisioranın idare meclisi altı tane hoca da dışarıdan temin ederektenaltı tane hoca da dışarıdan temin ederekten burada bu kursu idame ettiriyorlar,burada bu kursu idame ettiriyorlar, çalıştırıyorlar.çalıştırıyorlar. Hafız yetiştiriyorlar.

Hafız yetiştiriyorlar.
Bir hafızın yetişmesi ne demektir bilir misiniz?Bir hafızın yetişmesi ne demektir bilir misiniz? Hafız, Kur’an-ı azîmü’ş-şanıHafız, Kur’an-ı azîmü’ş-şanı zabt etmiş insana diyorlar.zabt etmiş insana diyorlar. Bu kimdir?Bu kimdir? Allah-u Teàlâ’nınAllah-u Teàlâ’nın kelamının;kelamının; İlim ki, kelamullahın içerisinde mahfuzdur.İlim ki, kelamullahın içerisinde mahfuzdur. Kelamullahın içinde mahfuz olan ilmi,

Kelamullahın içinde mahfuz olan ilmi,
kafasına saklamış, gönlüne saklamış.kafasına saklamış, gönlüne saklamış. İşte bazen gelirler bize de okyu verirler böyle.İşte bazen gelirler bize de okyu verirler böyle. İstifade ederiz kendilerinden.İstifade ederiz kendilerinden. Bunu ezber edecek, belleyecekBunu ezber edecek, belleyecek bununla amil olacak yerleri yapmak, yetiştirmekbununla amil olacak yerleri yapmak, yetiştirmek bugünkü insanın vazifesi.bugünkü insanın vazifesi. Dün nasıl bizi yetiştirdiyseler,Dün nasıl bizi yetiştirdiyseler, bugünkü insan dabugünkü insan da yarın ki insanı yetiştirecek.yarın ki insanı yetiştirecek. Eğer biz yarınki insanı ihmal edersek,Eğer biz yarınki insanı ihmal edersek, vebal hepimize ait,vebal hepimize ait, vebal hepimize ait.vebal hepimize ait. Şimdi oradaŞimdi orada o zat dedi ki banao zat dedi ki bana “Ayda on bin lira masrafı var cemiyetin” dedi.
“Ayda on bin lira masrafı var cemiyetin” dedi.
Çocuklara bakıyor da,

Çocuklara bakıyor da,
belki de daha fazla geliyor.belki de daha fazla geliyor. On bin lira da yetmez yani.On bin lira da yetmez yani. Şimdi biz bunu buraya yaptık amaŞimdi biz bunu buraya yaptık ama büyük gayretbüyük gayret kuşağı belimize kuşanacak.kuşağı belimize kuşanacak. Ya bak şimdi aşağıda cihat meseleleri gelecek,

Ya bak şimdi aşağıda cihat meseleleri gelecek,
bu cihat meselelerini gidipbu cihat meselelerini gidip maharebe meydanında da dövüşmek kolay değil.maharebe meydanında da dövüşmek kolay değil. Zaten buZaten bu şimdi vakti de değil.şimdi vakti de değil. Bu dövüşmenin ikinci yolu var,Bu dövüşmenin ikinci yolu var, paralarlaparalarla bu mücahidleri yetiştirebilmek.bu mücahidleri yetiştirebilmek. Yarının mücahidi bugün yetişir.Yarının mücahidi bugün yetişir. Bugün bu mücahidi yetiştirebilirsenBugün bu mücahidi yetiştirebilirsen ne mutlu sana,ne mutlu sana, ne bahtiyar insansın.ne bahtiyar insansın. Eğer yetiştiremezsenEğer yetiştiremezsen adeta diyecek kiadeta diyecek ki ne yazık bizlere,ne yazık bizlere, Allah hepimizi affetsin,Allah hepimizi affetsin, Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar buyursun.Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar buyursun. Hepimizin için okumak mümkün değil.

Hepimizin için okumak mümkün değil.
Hepimiz okuyalım da hoca olalım,Hepimiz okuyalım da hoca olalım, mümkün olmaz tabii.mümkün olmaz tabii. Herkes sınıflara ayrılmış,Herkes sınıflara ayrılmış, çeşit mesleklere ayrılmış.çeşit mesleklere ayrılmış. Herkes sınıfında, mesleğinde çalışacak.Herkes sınıfında, mesleğinde çalışacak. Fakat bir cümle de bize lazımdır kiFakat bir cümle de bize lazımdır ki bize dinimizi öğretsin.bize dinimizi öğretsin. Bize dinimizi öğretecek

Bize dinimizi öğretecek
bir zümreyi yetiştirmek de bizim vazifemiz.bir zümreyi yetiştirmek de bizim vazifemiz. Eğer biz bu vazifeyiEğer biz bu vazifeyi ihmal edersek,ihmal edersek, vebal hepimize ait.vebal hepimize ait. Muhafazasız,Muhafazasız, memleketin sakinleri,memleketin sakinleri, mahalenin sakinleri,mahalenin sakinleri, “—Canım benim neyime lazım?”

“—Canım benim neyime lazım?”
Senin neyine lazım olmaz.

Senin neyine lazım olmaz.
Hepimizin bu memlekette hissemiz var,Hepimizin bu memlekette hissemiz var, hepimizin hakkı var.hepimizin hakkı var. Hepimiz bu memleketin muhafazasına, müdafaasınaHepimiz bu memleketin muhafazasına, müdafaasına icabına göreicabına göre çalışmamız, gayret etmemiz;çalışmamız, gayret etmemiz; dinimizin iktizası,dinimizin iktizası, İslâmiyet’in iktizası,İslâmiyet’in iktizası, vatanımızın iktizası,vatanımızın iktizası, cemiyetimizin iktizası...cemiyetimizin iktizası... Her şey bunun içerisine dahil olur yani.Her şey bunun içerisine dahil olur yani. Onun için,

Onun için,
el-ganimünel-ganimün el-zakirel-zakir ganimet meclisi, zikir meclisidir.ganimet meclisi, zikir meclisidir. Zikir meclisinden murad,Zikir meclisinden murad, bu da dahil,bu da dahil, diğer meclisler,diğer meclisler, cüması da dahil,cüması da dahil, cemaati de dahil, hepsi dahil.cemaati de dahil, hepsi dahil. Ama bunun kökü,Ama bunun kökü, "Es'elu ehlel zikri" deki"Es'elu ehlel zikri" deki ayet-i kerimeye dayanaraktan ilim meclisi.ayet-i kerimeye dayanaraktan ilim meclisi. Bunun için büyükler demişler ki,Bunun için büyükler demişler ki, İlm-i tevhid'den sonra bütün kuvvetini ilm-i fıkha ver,İlm-i tevhid'den sonra bütün kuvvetini ilm-i fıkha ver, Bütün kuvvetini fıkha ver,Bütün kuvvetini fıkha ver, onu öğren.onu öğren. Başka ilimlerle ömrünü zayi etme!Başka ilimlerle ömrünü zayi etme! İlmin nev’i çok.İlmin nev’i çok. Hepsinin de hepimize faydaları vardır.Hepsinin de hepimize faydaları vardır. Fakat en büyük fayda,Fakat en büyük fayda, fıkıh ilmindedir.fıkıh ilmindedir. Namaz da onun içerisinde,

Namaz da onun içerisinde,
dünya da içinde, ahiret de içindedir.dünya da içinde, ahiret de içindedir. Dünyanın, ahiretinDünyanın, ahiretin fevaidinifevaidini öğrenmek istiyorsan,öğrenmek istiyorsan, ilm-i öğreneceksin.ilm-i öğreneceksin. Onun için onu (fıkıhçı) yetiştirmek,Onun için onu (fıkıhçı) yetiştirmek, bugün bize düşen vazifedir.bugün bize düşen vazifedir. Bu vazifede ihmal etmek,Bu vazifede ihmal etmek, Şimdi efendimŞimdi efendim Affedeceksiniz,Affedeceksiniz, kusura bakmayın.kusura bakmayın. Şimdi yaz mevsimi,Şimdi yaz mevsimi, hepimiz birer yazlığa dağılacağız.hepimiz birer yazlığa dağılacağız. Bir yazlık kaç paraya patlıyor insana biliyor musun?Bir yazlık kaç paraya patlıyor insana biliyor musun? En aşağı.En aşağı. Bu para ne der?Bu para ne der? Hem günah, böyle yığınla günaha sokuyor bizi.Hem günah, böyle yığınla günaha sokuyor bizi. Hem de havaya gidiyor bu para.Hem de havaya gidiyor bu para. Hiçbir faydasız bir para.Hiçbir faydasız bir para. Hem zararımıza,Hem zararımıza, hem de faydasız. Onlar hep olmuyor.hem de faydasız. Onlar hep olmuyor. Bu on bin lirayıBu on bin lirayı bir hayra harcasak,bir hayra harcasak, ve on bin lirayıve on bin lirayı bir hayra harcarsak, ne güzel oluyor.bir hayra harcarsak, ne güzel oluyor. Neden?Neden? Müslümanın, imanındaki zafiyetin sebebi.

Müslümanın, imanındaki zafiyetin sebebi.
Ehl-i zikirden haberi yok.Ehl-i zikirden haberi yok. Onun için gafleti bırakmalı.Onun için gafleti bırakmalı. Paraları fuzuli yerlere harcamaktansa,Paraları fuzuli yerlere harcamaktansa, paranın nereden bize fayda vereceğini bulup,paranın nereden bize fayda vereceğini bulup, buralara harcamak lazım.buralara harcamak lazım. Para hadd-i zatında bir kağıttır.

Para hadd-i zatında bir kağıttır.
İster madenden olsun, altın, gümüş olsun,İster madenden olsun, altın, gümüş olsun, Bir maddedir.Bir maddedir. Onun ne kabahati var.Onun ne kabahati var. Hiçbir kabahati yok onun.Hiçbir kabahati yok onun. Hiçbir kabahati yok paranın.Hiçbir kabahati yok paranın. Parayı kullanandadır kabahat.Parayı kullanandadır kabahat. Parayı hayra harcarsan,Parayı hayra harcarsan, el-mal,el-mal, hayra harcarsan,hayra harcarsan, hayrun fi sebilillah olur.hayrun fi sebilillah olur. Şerre harcarsan şerrün olur.Şerre harcarsan şerrün olur. Nerede harcayacınınNerede harcayacının bilgisine bağlıdır.bilgisine bağlıdır. Bu bilgi de ilme bağlıdır.Bu bilgi de ilme bağlıdır. İlmi olmayan insanİlmi olmayan insan her çeşit kılıfa, kılığa girer.her çeşit kılıfa, kılığa girer. Niçin? İlmi yok, bilmiyor.Niçin? İlmi yok, bilmiyor. Şeye tabi, akıntıya tabi.Şeye tabi, akıntıya tabi. Aklı olan insan kendisini kurtarmak için çalıya takılır, çırpıya takınır,Aklı olan insan kendisini kurtarmak için çalıya takılır, çırpıya takınır, şeye takınır, kendini kurtarmaya çalışır.şeye takınır, kendini kurtarmaya çalışır. Akıntıya gitmez.Akıntıya gitmez. Akıntıya giden insan mutlaka akılsız insandır.Akıntıya giden insan mutlaka akılsız insandır. İleride boğulacak ve ölecek.İleride boğulacak ve ölecek. Akıntı onu götürecek,Akıntı onu götürecek, derin bir yere atacak,derin bir yere atacak, artık çıkmak imkanı da bulamayacak, ölecektir.artık çıkmak imkanı da bulamayacak, ölecektir. Onun için Müslüman akıntıya gitmez.

Onun için Müslüman akıntıya gitmez.
Çünkü aklını kullanır,Çünkü aklını kullanır, akıl ilimle kullanır.akıl ilimle kullanır. İlimsiz akıl kâfi değildir insana,İlimsiz akıl kâfi değildir insana, insanın kurtulmasına.insanın kurtulmasına. Onun içinOnun için ilmi öğrenmek için muhakkak çalışacak,ilmi öğrenmek için muhakkak çalışacak, kendimiz de öğrendiğimiz kadar öğreneceğiz.kendimiz de öğrendiğimiz kadar öğreneceğiz. Geriden gelen yavrularıGeriden gelen yavruları asıl yetiştirebilmek içinasıl yetiştirebilmek için bu memleketin istikbali onların elinde.bu memleketin istikbali onların elinde. Onların elinde olduğu içinOnların elinde olduğu için onları yetiştirmeye eğer gayret etmezsek,onları yetiştirmeye eğer gayret etmezsek, himmet etmezsek,himmet etmezsek, faydalı olamazsakfaydalı olamazsak zarar hepimiz mesuliyet üzerindir.zarar hepimiz mesuliyet üzerindir. Allah affetsin.Allah affetsin. İkinci meclis.

İkinci meclis.
Ve emmes Salim.Ve emmes Salim. Birincisi zâkir,Birincisi zâkir, ikincisi Salim.ikincisi Salim. Salim olan meclis hangi meclisdir?Salim olan meclis hangi meclisdir? ...... Hayır biliyorsan söyle.Hayır biliyorsan söyle. Ve illâ ses.Ve illâ ses. Meclislerin bir şeysi bu.Meclislerin bir şeysi bu. Hayır konuşabileceksen,Hayır konuşabileceksen, bildiğin bir bilgi varsa,bildiğin bir bilgi varsa, hayra ait,hayra ait, onu söylemekte serbestsin.onu söylemekte serbestsin. Fakat böyle bir bilgi yoksa,Fakat böyle bir bilgi yoksa, söyleyecek hayra bir bilgin.söyleyecek hayra bir bilgin. ... Fe-sükût.... Fe-sükût. Sükût et,Sükût et, dinle.dinle. İkinci meclis deİkinci meclis de böyle bir meclistir.böyle bir meclistir. Sükût meclisi,Sükût meclisi, tefekküre dalmıştır herkes.tefekküre dalmıştır herkes. Allah-u Teàlâ’nınAllah-u Teàlâ’nın azabını düşünür,azabını düşünür, kuvvetini kudretini düşünür.kuvvetini kudretini düşünür. Efendim,Efendim, kendini istikbalini düşünür,kendini istikbalini düşünür, hayranı düşünür,hayranı düşünür, beşeriyetini düşünür,beşeriyetini düşünür, Allah’a kul olupAllah’a kul olup olamadığını düşünür.olamadığını düşünür. Bu gibi şeylerle vaktini geçirir.Bu gibi şeylerle vaktini geçirir. Ve emmel Şahib.Ve emmel Şahib. Üçüncü meclis.

Üçüncü meclis.
şâhib olan meclistir.şâhib olan meclistir. Hangi meclistir?Hangi meclistir? RE. 233/2 ... fe’llezî yağşebü beyne’n-nâsi.RE. 233/2 ... fe’llezî yağşebü beyne’n-nâsi. İnsanlar arasındaİnsanlar arasında fitne ilka eden cemiyet insanları.fitne ilka eden cemiyet insanları. İnsanlar arasında fitne ilka diyorlar.İnsanlar arasında fitne ilka diyorlar. Çeşitli bahanelerle, çeşitli şeylerleÇeşitli bahanelerle, çeşitli şeylerle fitneler doğurmaya çalışıyorlar.fitneler doğurmaya çalışıyorlar. Akıl veriyor, fikir veriyor,Akıl veriyor, fikir veriyor, gazete yazıyor, mecmuasında yazıyor.gazete yazıyor, mecmuasında yazıyor. Nerede fırsat bulursa,Nerede fırsat bulursa, hep fitne çıkaracak, fesat çıkaracakhep fitne çıkaracak, fesat çıkaracak şeylere teşebbüs edilen meclisler.şeylere teşebbüs edilen meclisler. meclis-i şâhibdir.meclis-i şâhibdir. Yine bu hadis-i şerifi,Yine bu hadis-i şerifi, buna Hazresti Enes RA. rivayet diyor.buna Hazresti Enes RA. rivayet diyor. Bir de Hz. Ebu Hüreyre'nin rivayeti vardır ki,Bir de Hz. Ebu Hüreyre'nin rivayeti vardır ki, aynı ibareyle,aynı ibareyle, RE. 233/3 El-mecâlisü sel âsetün:

RE. 233/3 El-mecâlisü sel âsetün:
Meclisler üçten ibarettir:Meclisler üçten ibarettir: Gànim, sâlim, şâcib…Gànim, sâlim, şâcib… Aynı tabiri Ebu Hüreyre RA. tabiri.Aynı tabiri Ebu Hüreyre RA. tabiri. feemme’l-gànimü fe’llezî yezküru’llahi.feemme’l-gànimü fe’llezî yezküru’llahi. Ganimet meclisi,

Ganimet meclisi,
Allah-u Teàlâ’nın zikrolunduğu meclislerdir.Allah-u Teàlâ’nın zikrolunduğu meclislerdir. RE. 233/3 emme’s-sâlimü,

RE. 233/3 emme’s-sâlimü,
Sâlim olan meclisler deSâlim olan meclisler de RE. 233/3 fe’llezî yeskütüRE. 233/3 fe’llezî yeskütü sükût ile geçiriyorlar, günaha girmiyorlar.sükût ile geçiriyorlar, günaha girmiyorlar. Nefesler insanlara sayıyla verilmiştir.Nefesler insanlara sayıyla verilmiştir. Bu yaşadığımız, aldığımız nefes yok mu;Bu yaşadığımız, aldığımız nefes yok mu; o sayıyladır. o sayıyladır. O tükenmedikçe insanın canı çıkmaz.O tükenmedikçe insanın canı çıkmaz. Ecelin gelmesi, o nefesin tükenmesine bağlıdır.Ecelin gelmesi, o nefesin tükenmesine bağlıdır. Kazaen olur, yatakta olur, nerede olursa olsun.Kazaen olur, yatakta olur, nerede olursa olsun. Nefes tükenmiştir, ruh kabz olmuştur,Nefes tükenmiştir, ruh kabz olmuştur, Adam gitmiştir.Adam gitmiştir. Adamın gitmesi, bu nefesin tükenişine bağlıdır.Adamın gitmesi, bu nefesin tükenişine bağlıdır. Bu nefesin de ne kadar verildiğini,

Bu nefesin de ne kadar verildiğini,
Allah'tan başka kimse bilmez.Allah'tan başka kimse bilmez. Onun için herkes,Onun için herkes, nefesinin son nefesi olduğunu hesaba kataraktan,nefesinin son nefesi olduğunu hesaba kataraktan, daima hazırlıklı olması lazım.daima hazırlıklı olması lazım. Hazırlıklı olması lazım.Hazırlıklı olması lazım. Bu hazırlık da tabii ahiret için olacak.Bu hazırlık da tabii ahiret için olacak. Onun için sükût, efdaldir ki,Onun için sükût, efdaldir ki, bu nefesi zayi etmiyor insan.bu nefesi zayi etmiyor insan. Bakınız, bizim camilerimizde eskiden mumlar yanardı.

Bakınız, bizim camilerimizde eskiden mumlar yanardı.
Bu mumları söndürmek için,Bu mumları söndürmek için, püf püf püf diye söndürürler mumları.püf püf püf diye söndürürler mumları. Bunu yasak etmişler.Bunu yasak etmişler. Mumu üflemeyeceksiniz.Mumu üflemeyeceksiniz. Ya, bir maşa olacaksınız, mumlarını sıkacaksınız.Ya, bir maşa olacaksınız, mumlarını sıkacaksınız. Çünkü bu nefesinizin zayi ediyorsunuz demişler.Çünkü bu nefesinizin zayi ediyorsunuz demişler. Nefeslerinizin zayi etmemesi için,Nefeslerinizin zayi etmemesi için, o püf demek mekruh olmuş.o püf demek mekruh olmuş. Bunu sıkıp söndüreceksiniz,Bunu sıkıp söndüreceksiniz, nefesini harcamayacaksınız ona.nefesini harcamayacaksınız ona. Veyahut bir şeyle söndüreceksiniz. Üfürmeyeceksin.Veyahut bir şeyle söndüreceksiniz. Üfürmeyeceksin. Çünkü o nefeslerin her birisi

Çünkü o nefeslerin her birisi
bir cevher ki,bir cevher ki, ne altınla, ne gümüşle, ne yakutla,ne altınla, ne gümüşle, ne yakutla, ne bilmem hangi cevherle ölçülemez.ne bilmem hangi cevherle ölçülemez. Bir nefesinin kıymetini ölçmeye,Bir nefesinin kıymetini ölçmeye, beşerin kudreti kâfi gelmez.beşerin kudreti kâfi gelmez. O kadar kıymetli bir şey.O kadar kıymetli bir şey. O kadar kıymetli olan nefeslerimiziO kadar kıymetli olan nefeslerimizi nasıl boşa harcadığımızı, kaçırdığımızı tasavvur edin.nasıl boşa harcadığımızı, kaçırdığımızı tasavvur edin. Beş kuruşumuz kaybolursa, acıyoruz.

Beş kuruşumuz kaybolursa, acıyoruz.
Beş liramız kaybolursa, çok acıyoruz.Beş liramız kaybolursa, çok acıyoruz. Beş yüz liramız, beş bin liramız kaybolursa,Beş yüz liramız, beş bin liramız kaybolursa, daha çok acınıyoruz.daha çok acınıyoruz. Ya nefeslerimize neden acımıyoruz?Ya nefeslerimize neden acımıyoruz? Beş bin lira bir nefesin yanında hiçten ibarettir.Beş bin lira bir nefesin yanında hiçten ibarettir. Onu acıyoruz, onu acımıyoruz.Onu acıyoruz, onu acımıyoruz. Demek ki ilmimiz yok, cehlimiz var.Demek ki ilmimiz yok, cehlimiz var. Cehlimizden dolayıCehlimizden dolayı paraya kıymet veriyoruz, acıyoruz.paraya kıymet veriyoruz, acıyoruz. Asıl manevi olanAsıl manevi olan gücümüze ... acıyamıyoruz.gücümüze ... acıyamıyoruz. Allah affetsin cümlemizi.Allah affetsin cümlemizi. Onun için Cenâb-ı Peygamber,

Onun için Cenâb-ı Peygamber,
"Üsküt!""Üsküt!" “Ya hayır söyle, yahut sükut eyle!” demiş. “Ya hayır söyle, yahut sükut eyle!” demiş. Şâcib deŞâcib de RE. 233/3 ... Ellezî yehûdu fi’l-bâtıli' ...RE. 233/3 ... Ellezî yehûdu fi’l-bâtıli' ... İşe yaramayacak şeylerleİşe yaramayacak şeylerle vaktini geçiriyor.vaktini geçiriyor. İşe yaramayacakİşe yaramayacak boş sözlerle, batıl sözlerle,boş sözlerle, batıl sözlerle, fitne fesatlarlafitne fesatlarla vaktini geçirmek devaktini geçirmek de o meclislerin en kötüsüdür yani.o meclislerin en kötüsüdür yani. Sen öyleyse iki meclise devam et.Sen öyleyse iki meclise devam et. Ya zikrullah olan bir meclis,Ya zikrullah olan bir meclis, veya sükût meclislerine.veya sükût meclislerine. Onun için bir büyük zat,

Onun için bir büyük zat,
bir büyüğü duymuş. Meşhur bir zat.bir büyüğü duymuş. Meşhur bir zat. Gidelim demiş, ziyaret edelim,Gidelim demiş, ziyaret edelim, elini öpelim, duasını alalım demiş.elini öpelim, duasını alalım demiş. Epey bir yol gitmiş.Epey bir yol gitmiş. Yakalamış adamı bir mescidde.Yakalamış adamı bir mescidde. Adam başcağızını önüne eğmiş.Adam başcağızını önüne eğmiş. Hiç, "selamün aleyküm" demiş.Hiç, "selamün aleyküm" demiş. "aleyküm selam" demiş mi dememiş mi,"aleyküm selam" demiş mi dememiş mi, onu pek bilmiyorum.onu pek bilmiyorum. Adam bir gün durmuş,Adam bir gün durmuş, iki gün durmuş,iki gün durmuş, üç gün durmuş burada.üç gün durmuş burada. Ne hoş geldin diyor, ne de buna bir şey söylüyor.Ne hoş geldin diyor, ne de buna bir şey söylüyor. Demiş yahu bak,Demiş yahu bak, adamın karnı da açmış ama gidince.adamın karnı da açmış ama gidince. Demiş," o adam bana bir şey verir, belki de yerim " demiş ama,Demiş," o adam bana bir şey verir, belki de yerim " demiş ama, adamın da yemeğe katığı da yok.adamın da yemeğe katığı da yok. Ona da verdiği de yok.Ona da verdiği de yok. Adam diyor ki, ben tabiatan doydum.

Adam diyor ki, ben tabiatan doydum.
Bu adamın yanında durduğum müddet zarfında,Bu adamın yanında durduğum müddet zarfında, açlığım gitti ve tokluk geldi.açlığım gitti ve tokluk geldi. Fakat sükût ile sabrettim.Fakat sükût ile sabrettim. Sonra adam şöyle döndü:Sonra adam şöyle döndü: “selâmün aleyküm!” “ve aleyküm selâm!”“selâmün aleyküm!” “ve aleyküm selâm!” diyerekten şey yaptı, ihtar etti.diyerekten şey yaptı, ihtar etti. “Yeter bu kadar!”“Yeter bu kadar!” "Yeter" dedi. “Yeter bu kadar!”. "Yeter" dedi."Yeter" dedi. “Yeter bu kadar!”. "Yeter" dedi. “—Sükûtumdan nasihat alamayan,

“—Sükûtumdan nasihat alamayan,
sözümden hiç anlamaz!” demiş.sözümden hiç anlamaz!” demiş. Hazreti Bahaeddin de.Hazreti Bahaeddin de. Sükût, insana çok büyük ders verir.

Sükût, insana çok büyük ders verir.
Onun için

Onun için
Ma’rifetname sahibi İbrahim Hakkı Hazretleri’nin kitabındaMa’rifetname sahibi İbrahim Hakkı Hazretleri’nin kitabında sükût hakkındasükût hakkında belki yüzlerce satır,belki yüzlerce satır, belki binlerce satır,belki binlerce satır, güzel onun kendisine mahsusgüzel onun kendisine mahsus tabirleriyle yazılar yazmış.tabirleriyle yazılar yazmış. Sükût'ü tavsiye ediyor.Sükût'ü tavsiye ediyor. Çok konuşmamayı tavsiye ediyor.Çok konuşmamayı tavsiye ediyor. Onun için, meclisin ikincisi,

Onun için, meclisin ikincisi,
sükût meclisidir.sükût meclisidir. Ya ilim meclisi olacak,Ya ilim meclisi olacak, ya zikrullah meclisi,ya zikrullah meclisi, ya sükût meclisi olacak.ya sükût meclisi olacak. Üçüncü meclise sakın katılma!

Üçüncü meclise sakın katılma!
Üçüncü meclis, fitne-fesat meclisi,Üçüncü meclis, fitne-fesat meclisi, batıl yere, ömrü zayi eden meclis.batıl yere, ömrü zayi eden meclis. Sakın öyle meclislere ne git,Sakın öyle meclislere ne git, ne de uğra, ne de sokul.ne de uğra, ne de sokul. Var ki oradan kapmaya çalış,Var ki oradan kapmaya çalış, kurtarmaya çalış oradaki kardeşlerini o batıl hallerden.kurtarmaya çalış oradaki kardeşlerini o batıl hallerden. Şimdi burada,Şimdi burada, RE. 233/4 El-mücâhidü men câhede nefsehû

RE. 233/4 El-mücâhidü men câhede nefsehû
fî zâti’llâhi.fî zâti’llâhi. Hazreti Fudàle ibn-i Ubeyd RA’dan rivayet etmiş.Hazreti Fudàle ibn-i Ubeyd RA’dan rivayet etmiş. RE. 233/4 El-mücâhidü ...RE. 233/4 El-mücâhidü ... Kimdir mücahid?

Kimdir mücahid?
İşte silahını almış,İşte silahını almış, bıçağını almış,bıçağını almış, hançerini almış,hançerini almış, atına binmiş,atına binmiş, bombasını da eline almış,bombasını da eline almış, makineli tüfeğini de almış,makineli tüfeğini de almış, fî sebîli’llâh çıkmışfî sebîli’llâh çıkmış düşman kırmağa. Düşmanla muharebeye.düşman kırmağa. Düşmanla muharebeye. Bak onu demedi Peygamber (SAV).Bak onu demedi Peygamber (SAV). RE. 233/4 El-mücâhidü men câhede nefsehû.RE. 233/4 El-mücâhidü men câhede nefsehû. Evvela nefsini öldür,Evvela nefsini öldür, Evvela nefsini öldüreceksin,Evvela nefsini öldüreceksin, nefsinle mücahede edeceksin.nefsinle mücahede edeceksin. Nefsi hak yola sokabiliyor musun sen evvela?Nefsi hak yola sokabiliyor musun sen evvela? Nefsine, nefsine hakkı tanıtabiliyor musun?Nefsine, nefsine hakkı tanıtabiliyor musun? RE. 233/4 "... Fî zâti’llâh" diyor ki:

RE. 233/4 "... Fî zâti’llâh" diyor ki:
Allah-u Teàlâ’nın rızası için demek.Allah-u Teàlâ’nın rızası için demek. Allah-u Teala'nın rızasınaAllah-u Teala'nın rızasına sevk etmek içinsevk etmek için nefsinle mücahede edecek,nefsinle mücahede edecek, zorlayacaksın.zorlayacaksın. Elin gavurunu kesmek kolay.Elin gavurunu kesmek kolay. Atarsın kurşunları, birçok gavuru öldürebilirsin.Atarsın kurşunları, birçok gavuru öldürebilirsin. Ama kendin ıslah olamadınsa,Ama kendin ıslah olamadınsa, kendini kurtaramadınsa,kendini kurtaramadınsa, kendini hak yola sokamadınsa,kendini hak yola sokamadınsa, kendin hak yolunda duramıyorsan,kendin hak yolunda duramıyorsan, hakkı kabul etmemişsen henüz Müslümanız amahakkı kabul etmemişsen henüz Müslümanız ama Müslümanız ama

Müslümanız ama
birçok haksız hareketlerimiz dolu.birçok haksız hareketlerimiz dolu. Bu haksız hareketlerleBu haksız hareketlerle yine Müslümanlık davasındayız.yine Müslümanlık davasındayız. Davasındayız.Davasındayız. Asıl o haksız yerleri deAsıl o haksız yerleri de terk etmek lazım.terk etmek lazım. Müslüman nasıl olması lazım?Müslüman nasıl olması lazım? RE. 230/3 El-mü’minü men eminehü’n-nâsü,

RE. 230/3 El-mü’minü men eminehü’n-nâsü,
ve’l-müslimü men selime’l-müslimûne min lisânihî ve yedihî.ve’l-müslimü men selime’l-müslimûne min lisânihî ve yedihî. O kardeş

O kardeş
Medine-i Münevver'den gelmiş.Medine-i Münevver'den gelmiş. Geçen de bir Arap gelmişti.Geçen de bir Arap gelmişti. Bilmem Afrika’nın neresinden geldiyse simsiyah bir çocuk.Bilmem Afrika’nın neresinden geldiyse simsiyah bir çocuk. İkisinin de parasını almışlar.İkisinin de parasını almışlar. Bu zavallının da parasını almışlar.Bu zavallının da parasını almışlar. Medine-i Münevvere’den burayaMedine-i Münevvere’den buraya dostlarını ziyarete gelmiş.dostlarını ziyarete gelmiş. Abdest alırken cebinden paralarını çekmiş almış gitmiş.Abdest alırken cebinden paralarını çekmiş almış gitmiş. Bu adam da Müslüman değil mi?Bu adam da Müslüman değil mi? Sorsan, ben de müslümanım der.Sorsan, ben de müslümanım der. Bir de sana Lâ ilâhe illa’llah derBir de sana Lâ ilâhe illa’llah der on defa belki.on defa belki. Bizim bu Ermeniler, Rumlar memleketimizdeyken

Bizim bu Ermeniler, Rumlar memleketimizdeyken
Bursa'da ezanı Muhammed'i okunuyor.Bursa'da ezanı Muhammed'i okunuyor. Köylü kardeşler deKöylü kardeşler de toplanmışlar bir kahveye;toplanmışlar bir kahveye; alamıyor musun, veremiyor musun? deyip,alamıyor musun, veremiyor musun? deyip, tavla oynuyorlar.tavla oynuyorlar. Bu Ermeni gelmiş.Bu Ermeni gelmiş. Demiş:Demiş: “—Yâhu siz müslüman mısınız?

“—Yâhu siz müslüman mısınız?
Evet.Evet. Bak demiş: "Müezzin Allahu ekber diye davet ediyor."Bak demiş: "Müezzin Allahu ekber diye davet ediyor." Nedir? Bu sizin haliniz burada?Nedir? Bu sizin haliniz burada? Bu sefer biz de Kudüs'e gider,

Bu sefer biz de Kudüs'e gider,
Kudüs'teykenKudüs'teyken orada Halil İbrahim'e uğradık.orada Halil İbrahim'e uğradık. Halil İbrahim'in etrafındaHalil İbrahim'in etrafında kahveler dolu.kahveler dolu. Ezanlar okunuyor, biz camiye giriyoruz.Ezanlar okunuyor, biz camiye giriyoruz. Arkadaşa dedim kiArkadaşa dedim ki yâhu bunlara söyle deyâhu bunlara söyle de çıksınlar camiye gelsinler.çıksınlar camiye gelsinler. Kahve dolu.

Kahve dolu.
Boyna iskambil oynuyorlar, kumar oynuyorlar.Boyna iskambil oynuyorlar, kumar oynuyorlar. Kimse kılıfını bile bozmadı.Kimse kılıfını bile bozmadı. O Ermeni ne dese iyi biliyor musunuz?

O Ermeni ne dese iyi biliyor musunuz?
Ben Ermeniyim diyor.

Ben Ermeniyim diyor.
"Lâ ilahe illallah, muhammedun rasûllüllah""Lâ ilahe illallah, muhammedun rasûllüllah" "Oldum mu Müslüman şimdi Ben ?" diyor."Oldum mu Müslüman şimdi Ben ?" diyor. "Gene Ermeniyim, gene Ermeniyim!” diyor."Gene Ermeniyim, gene Ermeniyim!” diyor. Gavur diyor bunu.Gavur diyor bunu. Binâen aleyh, insan dediği kelimeninBinâen aleyh, insan dediği kelimenin lafzına uydurması lazım kendini.lafzına uydurması lazım kendini. Ben müslüman mıyım?Ben müslüman mıyım? Müslümanlığı kabul etmiş miyim?Müslümanlığı kabul etmiş miyim? Müslümanlık ne istiyor?Müslümanlık ne istiyor? Allah'a kulluk istiyor.

Allah'a kulluk istiyor.
Allah-u Teala'nın rızasını istiyor.Allah-u Teala'nın rızasını istiyor. Öyleyse benim Allah-u Teala'nın rızasınaÖyleyse benim Allah-u Teala'nın rızasına kendimi uydurmaklığım,kendimi uydurmaklığım, o yola girmekliğim lazım!o yola girmekliğim lazım! Alemin parasını çalacağım.

Alemin parasını çalacağım.
İster bazı paralar,İster bazı paralar, böyle çalmak suretiyle olur.böyle çalmak suretiyle olur. Bazı da hilelerle alır.Bazı da hilelerle alır. Hepsi birdir hırsızlığın.Hepsi birdir hırsızlığın. Çeşidi var.Çeşidi var. Çeşit yollardan hırsızlık yapıldı.Çeşit yollardan hırsızlık yapıldı. Kimisinin zorla alırsın.Kimisinin zorla alırsın. Eşkıyalar yol kesiyorlar mesela.Eşkıyalar yol kesiyorlar mesela. Öldüreceğim seni diyor.Öldüreceğim seni diyor. Çıkar paraları.Çıkar paraları. Veriyor o.Veriyor o. Bu da gizlice çalıyor.Bu da gizlice çalıyor. Öteki de hesabından hesabından çalıyor.Öteki de hesabından hesabından çalıyor. Çalmanın yolları çok.Çalmanın yolları çok. Hepsi hırsızlığın altına girerseHepsi hırsızlığın altına girerse bundaki Müslümanlık ne kadar olur?bundaki Müslümanlık ne kadar olur? Allah kusurlarımızı affetsin.

Allah kusurlarımızı affetsin.
Onun için Peygamber (SAV)

Onun için Peygamber (SAV)
mücahidi bize tarif ederkenmücahidi bize tarif ederken El-mücâhidEl-mücâhid Kur'an-ı Azimü şan'ın sözüKur'an-ı Azimü şan'ın sözü İnnemel mü'minûne ellzîne âmenû billâhi ve rasûlihî

İnnemel mü'minûne ellzîne âmenû billâhi ve rasûlihî
...... ve câhedû bi emvâlihim ve enfüsihim fî sebîlillâh.ve câhedû bi emvâlihim ve enfüsihim fî sebîlillâh. Malınla, canınla

Malınla, canınla
fi sebilillah mücahedeyifi sebilillah mücahedeyi kendinde tatbik et evvela.kendinde tatbik et evvela. Kendinde tatbik et.Kendinde tatbik et. Kendini İslam yoluna sok.Kendini İslam yoluna sok. Kendini Müslüman yoluna sok.Kendini Müslüman yoluna sok. Peygamberin sen gitsen huzuruna;Peygamberin sen gitsen huzuruna; “—Sen kimsin?” dese,

“—Sen kimsin?” dese,
“—Senin ümmetinim!” desen;

“—Senin ümmetinim!” desen;
“—Benim böyle bir ümmetim yok!” dese ne diyeceksin?

“—Benim böyle bir ümmetim yok!” dese ne diyeceksin?
Ne diyeceğiz yani?Ne diyeceğiz yani? Ne zoru var?Ne zoru var? Allah affetsin kusurlarımızı.Allah affetsin kusurlarımızı. Onun için RE. 233/4 El-mücâhidü

Onun için RE. 233/4 El-mücâhidü
men câhede nefsehû fi zâti’llâhi.men câhede nefsehû fi zâti’llâhi. Ey: Fî ridâillâh ve ictinâbi'l-m'asiyeti.Ey: Fî ridâillâh ve ictinâbi'l-m'asiyeti. İki tane tabir konmuş.

İki tane tabir konmuş.
Birisi taat,Birisi taat, birisi ma’siyet.birisi ma’siyet. Taat etmek kolaydır.Taat etmek kolaydır. Alırsın abdesti, bedava çünkü.Alırsın abdesti, bedava çünkü. Allahu ekber dersin,Allahu ekber dersin, kılarsın namazı.kılarsın namazı. Allah de dediğin kadar dersin.Allah de dediğin kadar dersin. Kolay.Kolay. Ama ma’siyetten kaçmakAma ma’siyetten kaçmak Ma’siyet: günah, haram.Ma’siyet: günah, haram. Haramlardan, mekruhlardan.Haramlardan, mekruhlardan. "Küllü mekruhun haramun."

"Küllü mekruhun haramun."
Fıkıh kitabını oku.Fıkıh kitabını oku. “Her mekruh haramdır!”“Her mekruh haramdır!” O mekruhları irtikâb ediyorsun,O mekruhları irtikâb ediyorsun, haramı irtikâb ediyorsunharamı irtikâb ediyorsun ey aziz kardeş.ey aziz kardeş. Binâen aleyh bunlardan kendini kurtarmak

Binâen aleyh bunlardan kendini kurtarmak
en birinci vazife,en birinci vazife, hepimizin kendisine düşen vazife…hepimizin kendisine düşen vazife… Onun için bu mücahede-i nefsi

Onun için bu mücahede-i nefsi
yapabilmek lâzım.yapabilmek lâzım. Ama mücahedeAma mücahede Hadd-i zatındaHadd-i zatında bugünkü askerlikbugünkü askerlik bizim önümüzde.bizim önümüzde. Hiçbir askerHiçbir asker tek başına çıkıp datek başına çıkıp da Ben düşmanla dövüşeceğim diyerekBen düşmanla dövüşeceğim diyerek silahını, bıçağını alıp dasilahını, bıçağını alıp da düşmanın karşısına çıkamaz.düşmanın karşısına çıkamaz. Çıkarsa, öldürürler gider.Çıkarsa, öldürürler gider. Ya! Toplu halde çıkılır.Ya! Toplu halde çıkılır. Ordu kumandanlarının himayesinde,

Ordu kumandanlarının himayesinde,
üsulü dairesinde.üsulü dairesinde. Taburlara, bölüklere, bölünerekten.Taburlara, bölüklere, bölünerekten. Herkes taksimat-ı vazifeyeHerkes taksimat-ı vazifeye riayet ederektenriayet ederekten düşmanla öyle çarpışılır.düşmanla öyle çarpışılır. Nefsiyle mücahede de

Nefsiyle mücahede de
kendi başına yine olmaz.kendi başına yine olmaz. Kendi başına al musafı, oku da oku.Kendi başına al musafı, oku da oku. Al eline tesbihi,Al eline tesbihi, Lâ ilahe illa’llah de de de.Lâ ilahe illa’llah de de de. Allah de de de.Allah de de de. İstediğin kadar de.İstediğin kadar de. Bakalım nefsiniBakalım nefsini bir adım ileriye atabiliyor musun?bir adım ileriye atabiliyor musun? Nefsin bir adım ileriye gidebiliyor mu?Nefsin bir adım ileriye gidebiliyor mu? Doğduğun günde neysen,Doğduğun günde neysen, bugün de osun işte.bugün de osun işte. Niçin? Tek başına olmaz bu iş.

Niçin? Tek başına olmaz bu iş.
Onun da bir kaidesi,Onun da bir kaidesi, bir nizamı, bir usulü var.bir nizamı, bir usulü var. Çocuklar eğer kendisi, mektep olmasa,Çocuklar eğer kendisi, mektep olmasa, okuyun işte çocuklar,okuyun işte çocuklar, kitap alın, okuyun.kitap alın, okuyun. Çık Profesör ol, ne olursan ol.Çık Profesör ol, ne olursan ol. Oku, oluyor mu?Oku, oluyor mu? Mutlaka mektebine gidecek,Mutlaka mektebine gidecek, bu mektepte hocasının önüne diz çökecek.bu mektepte hocasının önüne diz çökecek. Orada okuyacak,Orada okuyacak, ondan dinleyecek.ondan dinleyecek. NeticedeNeticede merhale merhalemerhale merhale en nihayet mezun olacak.en nihayet mezun olacak. Ondan sonra da nasibi varsaOndan sonra da nasibi varsa büyük adam olacak.büyük adam olacak. Bu mücahede-i nefis de

Bu mücahede-i nefis de
ancak bu meratıbe,ancak bu meratıbe, bu meratibe bağlıdır.bu meratibe bağlıdır. Bu meratibeBu meratibe riayet etmedenriayet etmeden imkânı yoktur.imkânı yoktur. ŞimdiŞimdi bu mücahidenin faziletinibu mücahidenin faziletini Cenab-ı PeygamberCenab-ı Peygamber şöyle beyan ediyor.şöyle beyan ediyor. RE. 233/5 El-mücâhidü fî sebili’llâhi ...

RE. 233/5 El-mücâhidü fî sebili’llâhi ...
Gerek düşmanla dövüşmekte,

Gerek düşmanla dövüşmekte,
gerek nefsini islahta olangerek nefsini islahta olan RE. 233/5 ... mücâhidü fî sebili’llâhiRE. 233/5 ... mücâhidü fî sebili’llâhi madmunün ale’llàh.madmunün ale’llàh. Allah-u Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri’ninAllah-u Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin kefaleti altındadır.kefaleti altındadır. Allah-u Teàlâ'nınAllah-u Teàlâ'nın kefaleti altındadır.kefaleti altındadır. zımânı altındadır.zımânı altındadır. Onun himayesi altındadır.Onun himayesi altındadır. Malum ya,

Malum ya,
birçok insanların,birçok insanların, birçok sabık sözleri var.birçok sabık sözleri var. Sakın ha derviş olayım demeSakın ha derviş olayım deme aklını kaçırırsın diyor.aklını kaçırırsın diyor. VeVe Allah diyeceksin deAllah diyeceksin de aklın kaçacak ha!aklın kaçacak ha! Ne kadarNe kadar zıt bir söz.zıt bir söz. İşe yaramayan aklın zaten ne luzümu var?İşe yaramayan aklın zaten ne luzümu var? Gidecekse, gitsin varsın.Gidecekse, gitsin varsın. Ama

Ama
ee harbe gideceksin, ölürsün.ee harbe gideceksin, ölürsün. Ölürüz diyerektenÖlürüz diyerekten gitmemek olur mu?gitmemek olur mu? Muhakkak memleketin müdafası içinMuhakkak memleketin müdafası için ÖlmeyiÖlmeyi göze alaraktangöze alaraktan gidiyoruz.gidiyoruz. Ölmeyi gözü alarakÖlmeyi gözü alarak nasıl gidiyorsan,nasıl gidiyorsan, Allah demek için böyleAllah demek için böyle demek için böyledemek için böyle her fedakârlığıher fedakârlığı göze alacaksın.göze alacaksın. Mal,Mal, mülk,mülk, evlat,evlat, çoluk, çocuk.çoluk, çocuk. BunlarBunlar son geri merhale.son geri merhale. Evvelâ istikbal lazım.Evvelâ istikbal lazım. İstikbaldeİstikbalde düşmanın yenilmesi lâzım.düşmanın yenilmesi lâzım. Düşman iki tane:

Düşman iki tane:
BirisiBirisi işte gavur olanişte gavur olan memleket şeyleri.memleket şeyleri. Birisi deBirisi de asıl imanımızaasıl imanımıza düşman olan düşman.düşman olan düşman. İmanımızıİmanımızı elimizden kapmayaelimizden kapmaya amade olanamade olan nefis düşmanı,nefis düşmanı, şeytan düşmanı.şeytan düşmanı. İş bunları yenmekte.İş bunları yenmekte. Onun için

Onun için
bu mücahidbu mücahid hangisi olursa olsun,hangisi olursa olsun, çıktı mıydı,çıktı mıydı, ha ben bu işiha ben bu işi yapacağım diyor.yapacağım diyor. çıkıyor meydana.çıkıyor meydana. Çıkıyor.Çıkıyor. Çıktı mıydı meydanaÇıktı mıydı meydana Madmûnun alâllah.Madmûnun alâllah. Hakikaten bunuHakikaten bunu Allah biliyor.Allah biliyor. Hakikaten böyle bir niyetleHakikaten böyle bir niyetle ortaya çıktıysa,ortaya çıktıysa, Allah-u Teàlâ’nınAllah-u Teàlâ’nın kefaleti altındadır.kefaleti altındadır. RE. 233/5 ... immâ en yekfitehû ilâ mağfiretihî ...

RE. 233/5 ... immâ en yekfitehû ilâ mağfiretihî ...
Ya şehit olur,Ya şehit olur, rahmet-i ilahiyeyerahmet-i ilahiyeye nail olur,nail olur, büyük nimete mashar olur.büyük nimete mashar olur. RE. 233/5 ve rahmetihî ve immâRE. 233/5 ve rahmetihî ve immâ en yerciahûen yerciahû bi-ecrin ve ganimetin ...bi-ecrin ve ganimetin ... YahutYahut gazi olaraktangazi olaraktan birçok ganimetlerle,birçok ganimetlerle, sevaplarlasevaplarla evine döner.evine döner. RE. 233/5 ... ve meselü’l-mücâhidi ...RE. 233/5 ... ve meselü’l-mücâhidi ... Bu mücahidin

Bu mücahidin
misalini anlatıyormisalini anlatıyor Cenab-ı Peygamber hepimize.Cenab-ı Peygamber hepimize. Ne olacak mücahit olunca?Ne olacak mücahit olunca? RE. 233/5 ... ve meselü’l-mücâhidiRE. 233/5 ... ve meselü’l-mücâhidi fî sebîli’llâhifî sebîli’llâhi kemeseli’s -sàimi’l-kàimi ...kemeseli’s -sàimi’l-kàimi ... Gündüzleri bütün gün oruçlu,Gündüzleri bütün gün oruçlu, geceleri degeceleri de sabahlara kadar kaim.sabahlara kadar kaim. Hem saim,Hem saim, hem kaim.hem kaim. Bu Adam ne sevap alıyorsa,Bu Adam ne sevap alıyorsa, RE. 233/5 ... mücahid-i fi sebilillah ...RE. 233/5 ... mücahid-i fi sebilillah ... Aynı sevabı alır.Aynı sevabı alır. Bir insanın daBir insanın da hiç durmadanhiç durmadan oruç tutulması,oruç tutulması, hiç durmadanhiç durmadan namaza kaim olmasınamaza kaim olması mümkün değildir tabii.mümkün değildir tabii. Fakat mücahid,Fakat mücahid, aynı sevaba naildir.aynı sevaba naildir. SankiSanki hiç durmadan oruç tutuyor,hiç durmadan oruç tutuyor, sanki hiç durmadan ibadette,sanki hiç durmadan ibadette, taatte, namazda gibi.taatte, namazda gibi. ...... Kendisine yorgunluk gelmiyor;Kendisine yorgunluk gelmiyor; bıkkınlık gelmiyor;bıkkınlık gelmiyor; RE. 233/5 ... hattâ yercia.RE. 233/5 ... hattâ yercia. Ta evine dönünceye kadarTa evine dönünceye kadar bu ecr ü ganimetbu ecr ü ganimet kendisinin defterine yazılır.kendisinin defterine yazılır. Ötekinin de.

Ötekinin de.
“Allah diyeceğim,“Allah diyeceğim, ben nefsimi ıslah edeceğim!” diyor.ben nefsimi ıslah edeceğim!” diyor. Nefsin mertebeleriniNefsin mertebelerini bilmek lazım.bilmek lazım. “—Ben hangi nefsin mertebesindeyim acaba?”

“—Ben hangi nefsin mertebesindeyim acaba?”
Nefs-i emmare var,

Nefs-i emmare var,
levvame var,levvame var, mülhime var,mülhime var, ondan sonra mutmainne varondan sonra mutmainne var Emmare felâket,Emmare felâket, levvame de felâket,levvame de felâket, mülheme de felâket.mülheme de felâket. Ne zaman insan nefsiniNe zaman insan nefsini mutmainneye atabilirse,mutmainneye atabilirse, o zaman insano zaman insan insan olmaya layık olur.insan olmaya layık olur. Ondan hep hayırlar umulur.Ondan hep hayırlar umulur. Ondan hep hayırlar beklenir.Ondan hep hayırlar beklenir. Nefesi de Allah zikir olur,Nefesi de Allah zikir olur, yürüyüşü de zikir olur, yürüyüşü de zikir olur, uyuması da zikir olur.uyuması da zikir olur. Allah cümlemizi affetsin.

Allah cümlemizi affetsin.
Hakiki mücahidlerin zümresineHakiki mücahidlerin zümresine hepimizi ilhak buyursun…hepimizi ilhak buyursun… Onun için en büyük mücâhede,Onun için en büyük mücâhede, nefsiyle uğraşmak.nefsiyle uğraşmak. Kötülüklere gidiyor nefis,Kötülüklere gidiyor nefis, istiyor:istiyor: “—Şimdi yazdır diyoruz,

“—Şimdi yazdır diyoruz,
bir deniz kenarında bir yer bulsak da…bir deniz kenarında bir yer bulsak da… Bir banyo yapsak, kum banyosu yapsak,Bir banyo yapsak, kum banyosu yapsak, denizde yüzsek.denizde yüzsek. Fena da değil,Fena da değil, spordur, yahutspordur, yahut vücudun ihtiyacı vardır.vücudun ihtiyacı vardır. İyidir amma

İyidir amma
günahları ne yapacaksın?günahları ne yapacaksın? Karşına anadan doğma soyunmuş gelmiş.

Karşına anadan doğma soyunmuş gelmiş.
Ona bakmamak için gözüne perde mi bağlayacaksın?Ona bakmamak için gözüne perde mi bağlayacaksın? Yapabilecek misin?Yapabilecek misin? Hamamlarımız da öyle, her yer de öyle…Hamamlarımız da öyle, her yer de öyle… Allah kusurlarımızı affetsin…Allah kusurlarımızı affetsin… Onun için,

Onun için,
asıl ibadet taat yapmak kolay.asıl ibadet taat yapmak kolay. Asıl günahlardan korunmak lazımAsıl günahlardan korunmak lazım Çünük ibadet taatÇünük ibadet taat tıpkı bala,tıpkı bala, yağa,yağa, kaymağa,kaymağa, eteete ve sairve sair kuvvetli gıdalara benzer.kuvvetli gıdalara benzer. Bunları ne kadar yersen ye.Bunları ne kadar yersen ye. Fakat arkasındanFakat arkasından ufacık bir zehir atsan,ufacık bir zehir atsan, hiç kıymeti olmaz yediklerinin.hiç kıymeti olmaz yediklerinin. Olur mu?Olur mu? Ufacık bir zehir at,Ufacık bir zehir at, yuvarlanır gider insan.yuvarlanır gider insan. Canım bu kadar bal yedirdim ben sana,Canım bu kadar bal yedirdim ben sana, kaymak yedirdim, et yedirdimkaymak yedirdim, et yedirdim Ne oldu sana?Ne oldu sana? Ne yapalım, zehir bu.Ne yapalım, zehir bu. Taatlar, bal kaymak gibidir;Taatlar, bal kaymak gibidir; ma’siyetler de zehir gibidir.ma’siyetler de zehir gibidir. İnsanın nasıl, ufak değil mi canım?

İnsanın nasıl, ufak değil mi canım?
Ufacık bir kibrit,Ufacık bir kibrit, ufacık bir kıvılcımufacık bir kıvılcım koca binayı yakıyor gidiyor.koca binayı yakıyor gidiyor. Duymadın mı sen?Duymadın mı sen? Bak buralar eskidenBak buralar eskiden koca kocakoca koca kaşanelerle doluydu.kaşanelerle doluydu. Fakat bir yangın hepsiniFakat bir yangın hepsini sildi, süpürdü, götürdü buraların.sildi, süpürdü, götürdü buraların. Bunlar yeni binalar.Bunlar yeni binalar. Yarın da akıbetlerinin ne olacağınıYarın da akıbetlerinin ne olacağını Yine kimse bilmez.Yine kimse bilmez. Bunlara güvenmeye de gelmez.Bunlara güvenmeye de gelmez. Binâen aleyh ma’siyetBinâen aleyh ma’siyet zehirdir zehir.zehirdir zehir. Ufağı, büyüğü hepsi içinde..Ufağı, büyüğü hepsi içinde.. Onun için ma’siyettenOnun için ma’siyetten son derece sakınmak lazım.son derece sakınmak lazım. Ma’siyetin en büyüğü,Ma’siyetin en büyüğü, nefsini boş yere zayi etmek.nefsini boş yere zayi etmek. Ma’siyetin en büyüğü,Ma’siyetin en büyüğü, nefsini boş yere zayi etmek.nefsini boş yere zayi etmek. Dün bir arkadaş geldi.

Dün bir arkadaş geldi.
İşte, kendisinin şeysinden bahsediyor.İşte, kendisinin şeysinden bahsediyor. Derken dedi ki:Derken dedi ki: “—Benim kusurlarım ne acaba Hocaefendi?

“—Benim kusurlarım ne acaba Hocaefendi?
Söylesen iyi olur.Söylesen iyi olur. Çok rica ederim,Çok rica ederim, ne gibi kusurlarım varsane gibi kusurlarım varsa söyle desöyle de ben de bileyim!” dedi.ben de bileyim!” dedi. Ben de sordum:

Ben de sordum:
“—Sabahleyin camiye gidebiliyor musun?” dedim.

“—Sabahleyin camiye gidebiliyor musun?” dedim.
“—Ah sorma mahallemizde cami de yok dedi.

“—Ah sorma mahallemizde cami de yok dedi.
Mahalemizde cami de yok. Yaşlı bir adam.Mahalemizde cami de yok. Yaşlı bir adam. “Uzakta var, ona da gidemem!” dedi.“Uzakta var, ona da gidemem!” dedi. “—E dedim niye gittin oraya?”

“—E dedim niye gittin oraya?”
Orası şatafatlı,

Orası şatafatlı,
güzel bir yer. güzel bir yer. E Allah’ın rızası nerede,E Allah’ın rızası nerede, sen nerede?sen nerede? Caminin sesini,

Caminin sesini,
ezanın sesiniezanın sesini duyamayan bir yerdeduyamayan bir yerde şeytanlar dolar yâhu.şeytanlar dolar yâhu. Şeytanların dolduğu yereŞeytanların dolduğu yere neden senneden sen heves edip de koşuyorsun?heves edip de koşuyorsun? Namazsızların bulunduğu yere.Namazsızların bulunduğu yere. Bir caminin kenarına gel.

Bir caminin kenarına gel.
Ezan-ı Muhammedî’yiEzan-ı Muhammedî’yi beş defa dinle.beş defa dinle. Çocukların da dinlesin ne olur.Çocukların da dinlesin ne olur. Çocukların da dinlesin,Çocukların da dinlesin, sen de dinle.sen de dinle. Her gün o dinlene dinleneHer gün o dinlene dinlene elbette kulaklaraelbette kulaklara bir tesir yapacaktır.bir tesir yapacaktır. Allah-u Teàlâ’nın rahmeti de nazil olur.Allah-u Teàlâ’nın rahmeti de nazil olur. Camiler cennet gibidir yahu.Camiler cennet gibidir yahu. Cennetin eşidir camiler yani.Cennetin eşidir camiler yani. Şimdi aşağıda gelecekŞimdi aşağıda gelecek mescidlerin kıymeti hakkında sözler.mescidlerin kıymeti hakkında sözler. Onun içinOnun için camilerden uzak kalmak kadarcamilerden uzak kalmak kadar büyük gaflet yoktur.büyük gaflet yoktur. Senin paran ne kadar çok olursa olsun.

Senin paran ne kadar çok olursa olsun.
Onlar bitecek.Onlar bitecek. Şerefin ne kadar büyük olursa olsunŞerefin ne kadar büyük olursa olsun o da bitecek.o da bitecek. Efendim saadetin, selametinEfendim saadetin, selametin ne kadar büyük olursa olsun,ne kadar büyük olursa olsun, o da bitecek.o da bitecek. En nihayet bir canınEn nihayet bir canın bitecek.bitecek. Asıl sana baki olacakAsıl sana baki olacak a’mal-i salihandır.a’mal-i salihandır. Sen a’mal-i salihadan kaç,Sen a’mal-i salihadan kaç, ondan sonra,ondan sonra, “Ben terakki edemiyorum,“Ben terakki edemiyorum, nedir benim halim?” diye sor.nedir benim halim?” diye sor. El-muhrimu

El-muhrimu
izâ lem yecid el-izâre,izâ lem yecid el-izâre, felyelbis es-seravîle.felyelbis es-seravîle. Malum ya herkes

Malum ya herkes
bir durumda değildir.bir durumda değildir. Hacca niyet etmişHacca niyet etmiş zavallı gitmiştir.zavallı gitmiştir. FakatFakat peştemalpeştemal tabir ediyoruz biz,tabir ediyoruz biz, belden aşağı kullanılanbelden aşağı kullanılan bir örtü.bir örtü. Nasıl olsa olur daNasıl olsa olur da beyazı makbuldür.beyazı makbuldür. Bir de omuza örtülenBir de omuza örtülen iki örtüden ibarettir.iki örtüden ibarettir. Fakat bu adamınFakat bu adamın bu peştemali almayabu peştemali almaya bu havluyu alamayabu havluyu alamaya parası yok.parası yok. Fakir adam.Fakir adam. Sen deme kiSen deme ki burada bulunur mu diyerekten.burada bulunur mu diyerekten. Dünyada neler var.Dünyada neler var. Ekmek de bulamayan insanlar var.Ekmek de bulamayan insanlar var. O da gitmiş.O da gitmiş. E ne yapsın şimdi, hacı olmasın mı?

E ne yapsın şimdi, hacı olmasın mı?
İşte onun donu,İşte onun donu, onun ayağında giydiği don,onun ayağında giydiği don, o şey yerine kaimdir.o şey yerine kaimdir. peştamal yerine kaim olur.peştamal yerine kaim olur. O da onunla çıksın.O da onunla çıksın. ... ve izâ lem yecid en-na’leyni ...

... ve izâ lem yecid en-na’leyni ...
Oraya gidince bir de ayaklarımızdanOraya gidince bir de ayaklarımızdan ayakkabılarımızı çıkarıyorlar.ayakkabılarımızı çıkarıyorlar. tabii çorabımız, ayakkabımız çıkıyor.tabii çorabımız, ayakkabımız çıkıyor. Oranın kendine mahsusOranın kendine mahsus takmalı birtakmalı bir ayakkabıları var çeşit çeşit.ayakkabıları var çeşit çeşit. Ne kadar acıdır kiNe kadar acıdır ki onlar da bizeonlar da bize Çin yolluyor ya Japon yolluyor.Çin yolluyor ya Japon yolluyor. Onu bile yapacak halimiz yok.Onu bile yapacak halimiz yok. Allah yardımcımız olsun.Allah yardımcımız olsun. İki tasmayı birbirine ekleyipİki tasmayı birbirine ekleyip ayağımıza giyecekayağımıza giyecek bir takunyayı beceremiyoruz.bir takunyayı beceremiyoruz. Ya Çin'den gelecek,Ya Çin'den gelecek, ya Japondan gelecekya Japondan gelecek biz de onu giyeceğiz,biz de onu giyeceğiz, hacı olacağız.hacı olacağız. Paramızı Çin'e yolluyoruz,Paramızı Çin'e yolluyoruz, paramızı Japon'a yolluyoruz,paramızı Japon'a yolluyoruz, sonra saadet bekliyoruz.sonra saadet bekliyoruz. Allah yardımcımız olsun.Allah yardımcımız olsun. ... Ve izâ lem yecid en-na’leyni ...

... Ve izâ lem yecid en-na’leyni ...
Ayakkabı bulamadı.Ayakkabı bulamadı. Fakat ayağında tabi mestleri var.Fakat ayağında tabi mestleri var. ... felyelbes el-huffeyni.... felyelbes el-huffeyni. Onların yerine mestini giysin,Onların yerine mestini giysin, hacca gitsin.hacca gitsin. Senenin birisinde

Senenin birisinde
biri hacca gitmiş.biri hacca gitmiş. Ankara'lı bir arkadaşımız var,Ankara'lı bir arkadaşımız var, çok yaşlı.çok yaşlı. Onu da arkadaşlarımızdan birisiOnu da arkadaşlarımızdan birisi meccânen aldı yanınameccânen aldı yanına seni de ben hacıya götüreyim diyerektenseni de ben hacıya götüreyim diyerekten götürdü.götürdü. Fakat adamcağız,Fakat adamcağız, bakıyorum ki ayağında mest var.bakıyorum ki ayağında mest var. Herkesin ayağında gelip giydikleri ayakkabı var.Herkesin ayağında gelip giydikleri ayakkabı var. O adamın ayağındaO adamın ayağında mest var fakatmest var fakat götüren adam alim.götüren adam alim. Alim.Alim. Ben de diyemedim kiBen de diyemedim ki sen niçin bu mesti çıkarmıyorsun,sen niçin bu mesti çıkarmıyorsun, ayağına o şeylerdenayağına o şeylerden giymiyorsun diyemedim.giymiyorsun diyemedim. Demek ki bu hadis-i şerif

Demek ki bu hadis-i şerif
Tirmizi Hazretleri’nindir,Tirmizi Hazretleri’nindir, bununla amel ederektenbununla amel ederekten mestiyle onamestiyle ona cevaz vermiş bu zat.cevaz vermiş bu zat. "Sen de böyle hacı olursun" demiş,"Sen de böyle hacı olursun" demiş, O da olmuş.O da olmuş. YaniYani dinimizdedinimizde zorluk yok ve’s-selam.zorluk yok ve’s-selam. Şimdi gel.Şimdi gel. RE. 233/7 El-muhteliàtü

RE. 233/7 El-muhteliàtü
ve’l-münteziàtüve’l-münteziàtü hünne’l-münâfikàt.hünne’l-münâfikàt. Ravâhu Abdür-rezzak an Eşas.Ravâhu Abdür-rezzak an Eşas. Fıkıh meselesi.

Fıkıh meselesi.
RE. 233/7 El-muhteliàtü ...RE. 233/7 El-muhteliàtü ... Tabii evleniyor insanlar;Tabii evleniyor insanlar; ya birbirlerinden memnun oluyorlar,ya birbirlerinden memnun oluyorlar, ya olmuyorlar.ya olmuyorlar. ŞimdiŞimdi tabii kadınıntabii kadının ipi erkeğin elindedir.ipi erkeğin elindedir. İsterse boşar,İsterse boşar, isterse boşamaz.isterse boşamaz. De mi?De mi? İsterse boşar, memnunsa?İsterse boşar, memnunsa? Boşamaz.Boşamaz. Memnun değilse boşar, boşar başka.Memnun değilse boşar, boşar başka. FakatFakat adam memnun,adam memnun, kadın memnun değil.kadın memnun değil. Kadın memnun değil,Kadın memnun değil, ayrılmak istiyor.ayrılmak istiyor. Boşa diyor.Boşa diyor. "Nasıl boşayayım Ben seni?""Nasıl boşayayım Ben seni?" Ama diyorAma diyor "sana şu kadar para vereyim,"sana şu kadar para vereyim, şöyle bir ev vereyim,şöyle bir ev vereyim, şöyle bir mal vereyim,"şöyle bir mal vereyim," kandırıyor adamı.kandırıyor adamı. "Bunları verirsem boşar mısın beni?""Bunları verirsem boşar mısın beni?" “—E boşanalım o zaman!” diyor.

“—E boşanalım o zaman!” diyor.
Eh bu paranın mukabilindeEh bu paranın mukabilinde boşanmayaboşanmaya muhteliat diyorlar.muhteliat diyorlar. muhtelamuhtela Tali' yaniTali' yani Ayrılma.Ayrılma. AyrılmayıAyrılmayı şarta bağlıyor.şarta bağlıyor. Kadının tarafındanKadının tarafından böyle bir teklif yapılıyor.böyle bir teklif yapılıyor. Bu teklifi deBu teklifi de erkek kabul ediyor,erkek kabul ediyor, mal alıyor,mal alıyor, kadını boşuyor, bırakıyor.kadını boşuyor, bırakıyor. FakatFakat Peygamber Efendimiz SAV diyor ki

Peygamber Efendimiz SAV diyor ki
"hünne’l-münâfikàt""hünne’l-münâfikàt" “—Bunu isteyen, yapan kadınlar

“—Bunu isteyen, yapan kadınlar
münafık kadınlardır.”münafık kadınlardır.” Yani imanlı kadın bunu yapmaz.Yani imanlı kadın bunu yapmaz. Takdirine razı olur.Takdirine razı olur. Erkeğine lazım olanErkeğine lazım olan saygıyı, hürmeti yapar.saygıyı, hürmeti yapar. Bu boşanmak içinBu boşanmak için erkeğine itaat etmiyor.erkeğine itaat etmiyor. Kavgalar, gürültüler çıkarıyor.Kavgalar, gürültüler çıkarıyor. Efendim,Efendim, rahatsızlıklar yapıyor.rahatsızlıklar yapıyor. Erkeği mecbur etti,Erkeği mecbur etti, boşanmaya.boşanmaya. Erkek de boşamıyor tabii.Erkek de boşamıyor tabii. Bu sefer mecbur oluyor.Bu sefer mecbur oluyor. "Sana bu kadar para vereyim de,"Sana bu kadar para vereyim de, ben, mal vereyim deben, mal vereyim de de beni boşa" diyor.de beni boşa" diyor. O zaman boşuyor.O zaman boşuyor. Ama bunları yapmakAma bunları yapmak münafıklık,münafıklık, ameli münafık.ameli münafık. İtikadî değil deİtikadî değil de amelî münafıklık…amelî münafıklık… Nifak ameli ediyorlar.Nifak ameli ediyorlar. RE. 233/8 El-müdebberü

RE. 233/8 El-müdebberü
lâ yübâu, ve lâ yûhebü,lâ yübâu, ve lâ yûhebü, ve hüve hurrün mine’s-sülüs.ve hüve hurrün mine’s-sülüs. Müdebber

Müdebber
onun şimdi bugünonun şimdi bugün şekli yok ortada.şekli yok ortada. Adı var kendi yok.Adı var kendi yok. Onun için onunOnun için onun lafını uzatmaya lüzum yok!lafını uzatmaya lüzum yok! RE. 233/9 El-medînetü

RE. 233/9 El-medînetü
Şimdi gelmiş Medine-i MünevvereyeŞimdi gelmiş Medine-i Münevvereye RE. 233/9 El-medînetü

RE. 233/9 El-medînetü
taybetün,taybetün, ve leyse şu’bünve leyse şu’bün min şuàbihâ,min şuàbihâ, illâ aleyhi melekünillâ aleyhi melekün şâhirun seyfehû,şâhirun seyfehû, lâ yedhulühe’l-lâ yedhulühe’l- deccâlü ebeden.deccâlü ebeden. Orası Peygamber SAV’in

Orası Peygamber SAV’in
yattığıyattığı bir belde-i tayyibedir.bir belde-i tayyibedir. O belde- i tayyibeyiO belde- i tayyibeyi Cenâb-ı HakCenâb-ı Hak bak nasıl muhafaza ediyor.bak nasıl muhafaza ediyor. Onun içinOnun için Medine-i MünevvereMedine-i Münevvere beldelerin en güzeli.beldelerin en güzeli. Memleketlerin en güzelidir.Memleketlerin en güzelidir. Yerlerin en güzelidir.Yerlerin en güzelidir. İmam-ı Malik'e göreİmam-ı Malik'e göre en güzel belde,en güzel belde, belde-ibelde-i Medine-i Münevvere’dir.Medine-i Münevvere’dir. Fakat cumhur ülemanınFakat cumhur ülemanın ittifakında,ittifakında, Mekke-i Mükerreme,Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere’den efdaldir.Medine-i Münevvere’den efdaldir. Yalnız Medine-i Münevvere’deYalnız Medine-i Münevvere’de ResûlullahResûlullah SAV’inSAV’in cesed-i mübareklerinicesed-i mübareklerini ihtiva eden Buk'a...ihtiva eden Buk'a... arştan da aladır.arştan da aladır. Bu Buk-a yı şerifeBu Buk-a yı şerife arştan da aladır.arştan da aladır. Onun emsali yok.Onun emsali yok. Allah cümlemizeAllah cümlemize orasını ziyaret etmek,orasını ziyaret etmek, o mübarek Resûlullah’ao mübarek Resûlullah’a selamlar arz etmek suretiyleselamlar arz etmek suretiyle şerefyab etsin...şerefyab etsin... Buyurun, ruhuna

Buyurun, ruhuna
beraber bir salât u selâm okuyalım:beraber bir salât u selâm okuyalım: Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke yâ rasûla’llah.

Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke yâ rasûla’llah.
Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke yâ habiba’llah.

Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke yâ habiba’llah.
Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke yâ halila’llah.

Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke yâ halila’llah.
Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke

Es-salâtu ve’s-selâmü aleyke
yâ seyyide’l evvelîne vel-ahirîn.yâ seyyide’l evvelîne vel-ahirîn. Salavâtullâhi ve selâmü aleyk.Salavâtullâhi ve selâmü aleyk. Demek ki Medine

Demek ki Medine
tayyibtayyib bir memleket olmakla beraber,bir memleket olmakla beraber, onun sokaklarındanonun sokaklarından hiçbir sokak yok;hiçbir sokak yok; sokaklarından,sokaklarından, dağlarından,dağlarından, şu şihsblarından, yollarından yanişu şihsblarından, yollarından yani hiçbir yollar yoktur kihiçbir yollar yoktur ki RE. 233/9 ... illâ aleyhi melekün ...

RE. 233/9 ... illâ aleyhi melekün ...
O yolun üzerinde bir melik vardır.O yolun üzerinde bir melik vardır. RE. 233/9 ... şâhirun seyfehû ...RE. 233/9 ... şâhirun seyfehû ... Kılıncını çekmiş böyle,Kılıncını çekmiş böyle, duruyor burada.duruyor burada. RE. 233/9 ... lâ yedhulühe’l-deccâlü ...

RE. 233/9 ... lâ yedhulühe’l-deccâlü ...
ifade okumuşlar.ifade okumuşlar. Fakat üstad "lâ yedhulühâ" diye okumuş.Fakat üstad "lâ yedhulühâ" diye okumuş. RE. 233/9 ... Lâ yedhulühe’l deccâlü ebeden.RE. 233/9 ... Lâ yedhulühe’l deccâlü ebeden. Ebedâ kelimesi var;

Ebedâ kelimesi var;
hiçbir zaman orayahiçbir zaman oraya DeccalDeccal giremeyecek.giremeyecek. YaniYani fitne-i ve fesatfitne-i ve fesat oraya giremeyecektir.oraya giremeyecektir. Girdi miydi,Girdi miydi, kıyamet kopmuş demektir.kıyamet kopmuş demektir. İkinci bir hadis:

İkinci bir hadis:
RE. 233/10 El-medînetü

RE. 233/10 El-medînetü
harâmunharâmun keharâmi mekkete ...keharâmi mekkete ... Mekke’nin bir hududu vardır,

Mekke’nin bir hududu vardır,
oradanoradan ot koparılmaz,ot koparılmaz, avlanılmaz,avlanılmaz, buraya layık gelenburaya layık gelen hürmeti yapmak lazım.hürmeti yapmak lazım. Cidde’den geçilirkenCidde’den geçilirken bilmem kaç kilometreden sonrabilmem kaç kilometreden sonra iki tane sütun gelir.iki tane sütun gelir. O sütunlar:O sütunlar: “—Buradan ötesi

“—Buradan ötesi
Harem bölgedir.” deniliyorHarem bölgedir.” deniliyor Artık oradan öteye,

Artık oradan öteye,
şeysiz,şeysiz, e ihramsız girilmez,e ihramsız girilmez, efendim,efendim, av avlanılmaz,av avlanılmaz, ağacı kesilmez,ağacı kesilmez, kavga gürültü yapılmaz.kavga gürültü yapılmaz. O orada gayetO orada gayet terbiyeli,terbiyeli, edepli,edepli, huşû ile gitmek lazım.huşû ile gitmek lazım. Ama ne yazık!

Ama ne yazık!
Şimdi bizimŞimdi bizim Efes denilen yer,Efes denilen yer, dede “Hz. İsa’nın yeridir.”“Hz. İsa’nın yeridir.” diyerektendiyerekten oraya papazlaroraya papazlar gelmişler, oturmuşlar.gelmişler, oturmuşlar. Çok uzak yerlere levhalar asmışlar:Çok uzak yerlere levhalar asmışlar: “—Dikkat ediniz,

“—Dikkat ediniz,
Hz. İsa’nın doğum yerine geliyorsunuz.Hz. İsa’nın doğum yerine geliyorsunuz. Sigara içmeyiniz,Sigara içmeyiniz, kavga etmeyiniz,kavga etmeyiniz, gürültü etmeyiniz,gürültü etmeyiniz, huzurla geliniz.”huzurla geliniz.” diyerekttendiyerektten Çeşitli levhalarla,Çeşitli levhalarla, gelenleri ikaz sadadındagelenleri ikaz sadadında böyle levhalar koymuşlar da,böyle levhalar koymuşlar da, Biz

Biz
Kâbe-i Şerîf’e de gireriz,Kâbe-i Şerîf’e de gireriz, Medine-i Münevvere’ye de gireriz,Medine-i Münevvere’ye de gireriz, fakatfakat kendimizden daha haberimiz yok.kendimizden daha haberimiz yok. Nereye geldiğimizi,Nereye geldiğimizi, nerede olduğumuzu bilmeyiz.nerede olduğumuzu bilmeyiz. Kavgada ederiz,Kavgada ederiz, kötü de söyleriz.kötü de söyleriz. Dövüşürüz de icabında,Dövüşürüz de icabında, beş kuruşbeş kuruş sen fazla aldın diyerekten.sen fazla aldın diyerekten. Neler olur.Neler olur. Allah muhafaza etsin…

Allah muhafaza etsin…
RE. 233/10 ... ve’llezî enzele’l-kur’âne

RE. 233/10 ... ve’llezî enzele’l-kur’âne
alâ enkàbihâalâ enkàbihâ enzele’l-kur’âne alâ muhammed.enzele’l-kur’âne alâ muhammed. Medine-i Münevvere,

Medine-i Münevvere,
Mekke-i Mükerreme gibidir.Mekke-i Mükerreme gibidir. Çünkü orada MuhammedÇünkü orada Muhammed SallallahuSallallahu Sallallahu Aleyhi ve Sellem'eSallallahu Aleyhi ve Sellem'e Kur’an-ı Azîmü’ş-şân nâzil olmuştur.Kur’an-ı Azîmü’ş-şân nâzil olmuştur. Bunun hakkında da

Bunun hakkında da
çok acı bir şeyçok acı bir şey dinledim.dinledim. Allah affetsin,

Allah affetsin,
hepimizi affetsin.hepimizi affetsin. Söylemeye dilim varmaz,Söylemeye dilim varmaz, söyleyemem.söyleyemem. Onun için,

Onun için,
ilmi olmayan insanilmi olmayan insan bugün yanmıştır yani.bugün yanmıştır yani. Yanmış, cehenneme girmiş demektir.Yanmış, cehenneme girmiş demektir. İlmi, dînî ilimdenİlmi, dînî ilimden haberi olmayan insan,haberi olmayan insan, kendini bugünkendini bugün cehenneme hazırlamışcehenneme hazırlamış ve atmıştır yani.ve atmıştır yani. Niçin?

Niçin?
Çok münafıklarÇok münafıklar Rasûlüllah’ın zamanında da vardı,Rasûlüllah’ın zamanında da vardı, bugün daha fazlası ile var.bugün daha fazlası ile var. Onlar dinimizin aleyhindeOnlar dinimizin aleyhinde envai çeşitenvai çeşit fitnelerifitneleri ilka edeler,ilka edeler, söylemekten sakınmazlar,söylemekten sakınmazlar, çekinmezler,çekinmezler, söylerler.söylerler. Eğer ilmin yoksaEğer ilmin yoksa aldanırsın onlara,aldanırsın onlara, vah vah dersin,vah vah dersin, yazık benim ömrüme,yazık benim ömrüme, boşuna geçirmişim vaktimi dersin.boşuna geçirmişim vaktimi dersin. İlmin olursaİlmin olursa mukabele dersin;mukabele dersin; “—Sen ne yapıyorsun efendi,

“—Sen ne yapıyorsun efendi,
deli misin?” dersin.deli misin?” dersin. Dün

Dün
akşam dinlediğim bir hikaye,akşam dinlediğim bir hikaye, hoşuma gitti de sizlere de nakledeyim.hoşuma gitti de sizlere de nakledeyim. Akılsız diyeceğim artık.Akılsız diyeceğim artık. Akılsızın birisi gelmişAkılsızın birisi gelmiş demiş ki:demiş ki: “—Amcalar"

“—Amcalar"
"—Buyur " demiş.

"—Buyur " demiş.
"—Size ben bir şey söyleyeceğim.”

"—Size ben bir şey söyleyeceğim.”
“—Söyle, buyur.”

“—Söyle, buyur.”
“—Siz şu camiyi görüyor musunuz?”

“—Siz şu camiyi görüyor musunuz?”
“—Görüyoruz.”

“—Görüyoruz.”
“—Minareyi de görüyor musunuz?”

“—Minareyi de görüyor musunuz?”
“—Görüyoruz.”

“—Görüyoruz.”
“—Şadırvanı da da görüyor musunuz?”

“—Şadırvanı da da görüyor musunuz?”
“—Görüyoruz.”

“—Görüyoruz.”
“—Neden?

“—Neden?
Var da görüyorsunuz."Var da görüyorsunuz." İsmini gene söylemeİsmini gene söyleme dilim varmayacak.dilim varmayacak. "Ya Onu görüyor musunuz?” demiş."Ya Onu görüyor musunuz?” demiş. Bütün köylüler

Bütün köylüler
susa kalmış.susa kalmış. Bir ihtiyar zat çıkmış demiş,Bir ihtiyar zat çıkmış demiş, efendim müsaade edersen ben söyleyeyim.efendim müsaade edersen ben söyleyeyim. Buyur, söyle.Buyur, söyle. Demiş: “—Bu adam delidir yahu!”

Demiş: “—Bu adam delidir yahu!”
“—Görüyor musunuz bu damı,

“—Görüyor musunuz bu damı,
boyu posu filan da yerinde?”boyu posu filan da yerinde?” “—Görüyoruz.”

“—Görüyoruz.”
“—Ama delidir!” demiş.

“—Ama delidir!” demiş.
“—Neden?” demişler.

“—Neden?” demişler.
“—Aklı mı yok!

“—Aklı mı yok!
Görüyor musunuz bunun aklını?”Görüyor musunuz bunun aklını?” “—Görmüyoruz!” demişler.

“—Görmüyoruz!” demişler.
“—Eh aklını görmüyorsanız,

“—Eh aklını görmüyorsanız,
deli demektir bu!”deli demektir bu!” Deli.Deli. Başka türlü olur mu deli?Başka türlü olur mu deli? Akıllı adam böyle şey der mi?Akıllı adam böyle şey der mi? Akılken görmediğin şeyleri bugün.Akılken görmediğin şeyleri bugün. İlim var memlekette.

İlim var memlekette.
İlim diyor kiİlim diyor ki görmegörme bir hat üzerindedir;bir hat üzerindedir; o hattın aşağısını da göremezsin,o hattın aşağısını da göremezsin, yukarısını da göremezsin.yukarısını da göremezsin. Bunu bildiğin halde, nasıl diyorsun senBunu bildiğin halde, nasıl diyorsun sen görmediğime inanmam diye?görmediğime inanmam diye? Sen bu mikroskop yokken

Sen bu mikroskop yokken
mikrobu görüyor muydun?mikrobu görüyor muydun? Pekâlâ görmüyordun.Pekâlâ görmüyordun. Nasıl, niçin inanıyordun ona?Nasıl, niçin inanıyordun ona? Bugün telefonla olsun,

Bugün telefonla olsun,
bizim kulağımıza gelen seslerbizim kulağımıza gelen sesler Görünüyor mu? Görünmüyor .Görünüyor mu? Görünmüyor . Ama ses,

Ama ses,
bu makine vasıtasıylabu makine vasıtasıyla kulağımıza gelincekulağımıza gelince ses anlıyoruz.ses anlıyoruz. Kaldırınca ses kesiliyor.Kaldırınca ses kesiliyor. Yok telefonumuzda ses.Yok telefonumuzda ses. Açıyorsun ses çıkıyor ortaya.Açıyorsun ses çıkıyor ortaya. Demek ki o ses mevcut.Demek ki o ses mevcut. Fakat onu duyacakFakat onu duyacak kulak yok bizde.kulak yok bizde. O makine vasıta oluyor,O makine vasıta oluyor, o sesi bize duyuruyor.o sesi bize duyuruyor. Gözlere de gözlükler takılıyor,Gözlere de gözlükler takılıyor, Görülmeyen şeyler görülüyor.Görülmeyen şeyler görülüyor. Demek ki insanın görme haddini

Demek ki insanın görme haddini
Cenâb-ı HakCenâb-ı Hak hudutlamış.hudutlamış. Bu huduttan aşağısını göremiyorsun,Bu huduttan aşağısını göremiyorsun, yukarısını da göremiyorsun.yukarısını da göremiyorsun. Yok mu?Yok mu? Var amaVar ama Allah sana vermemişAllah sana vermemiş bu görme kabiliyetini.bu görme kabiliyetini. Nasıl inkar ediyorsunNasıl inkar ediyorsun sen şimdi bunu?sen şimdi bunu? Hem ilim sahibiyim diyorsun,

Hem ilim sahibiyim diyorsun,
ilmim var diyorsun,ilmim var diyorsun, hem de Allah'ın verdiğihem de Allah'ın verdiği ilmi inkar ediyorsunilmi inkar ediyorsun herkesin gözü önünde.herkesin gözü önünde. Allah'ın kudretiniAllah'ın kudretini ... insan ayıptır diye söyleyecek.... insan ayıptır diye söyleyecek. Ey beh be adam!

Ey beh be adam!
bu kadar eseriylebu kadar eseriyle kainatı donatmış,kainatı donatmış, bu kuvvetinbu kuvvetin sahibi olan Allah'ısahibi olan Allah'ı göremeyen göz,göremeyen göz, elbetteelbette hayvanın gözünden daha aşağıdır.hayvanın gözünden daha aşağıdır. Bu varlığı görüyorsun yahu.Bu varlığı görüyorsun yahu. Şu âsâra bak.Şu âsâra bak. Bunların hepsi;Bunların hepsi; Allah'aAllah'a “—Benden Allah’a git!” diyor

“—Benden Allah’a git!” diyor
“—Beni yaradan Allah’tır,

“—Beni yaradan Allah’tır,
bir Allah’tır!” diyor.bir Allah’tır!” diyor. Medine-i Münevvere'de

Medine-i Münevvere'de
bu Kur’an-ı Azimü’ş-şân nâzil oldu ki,bu Kur’an-ı Azimü’ş-şân nâzil oldu ki, insanlarıinsanları cehaletten kurtaran,cehaletten kurtaran, insanları cehaletten kurtarıpinsanları cehaletten kurtarıp saadete eriştiren bu Kur’ansaadete eriştiren bu Kur’an Medine-i Münevvere’de nâzil olmuşturMedine-i Münevvere’de nâzil olmuştur RE. 233/10 ... alâ enkàbihâ melâiketen

RE. 233/10 ... alâ enkàbihâ melâiketen
yahrusûnehâ mine’ş-şeytàni,yahrusûnehâ mine’ş-şeytàni, mine’ş-şeytàni.mine’ş-şeytàni. Şeytanlardan,

Şeytanlardan,
onu muhafaza edenonu muhafaza eden meleklermelekler onların yolu üzerinedir.onların yolu üzerinedir. İçeriye girmelerine,İçeriye girmelerine, mani olurlar.mani olurlar. RE. 233/11 El-medînetü hayrun min mekkete.

RE. 233/11 El-medînetü hayrun min mekkete.
Buyuruyor.Buyuruyor. Taberânî ve Beyhakî,Taberânî ve Beyhakî, Râfî ibn-i HadîcRâfî ibn-i Hadîc RA’danRA’dan Medine-i Münevvere'ninMedine-i Münevvere'nin Mekke-i Mükerreme'denMekke-i Mükerreme'den efdal olduğunu,efdal olduğunu, hayırlı olduğunu beyan buyurmuş.hayırlı olduğunu beyan buyurmuş. İmam Mâlik de bununlaİmam Mâlik de bununla şey yaparaktan,şey yaparaktan, Medine-i Münevvere’nin hayrınaMedine-i Münevvere’nin hayrına hüküm vermiş.hüküm vermiş. RE. 233/12 El-medînetü kubbetü’l-islâmi,

RE. 233/12 El-medînetü kubbetü’l-islâmi,
ve dâru’l-îmâni ...ve dâru’l-îmâni ... Medine-i Münevvere

Medine-i Münevvere
İslâmiyet’iİslâmiyet’i toplayan bir belde-i tâhiredir,toplayan bir belde-i tâhiredir, ve imanın dave imanın da merkezidir yani.merkezidir yani. RE. 233/12 ... Ve ardu’l-hicreti ...RE. 233/12 ... Ve ardu’l-hicreti ... Peygamber SAV’ in dePeygamber SAV’ in de hicret ettiği bir yerdir.hicret ettiği bir yerdir. RE. 233/12 ... Ve mübevveü’l-halâli ve’l-harâmi.RE. 233/12 ... Ve mübevveü’l-halâli ve’l-harâmi. Helal haramHelal haram hep burada beyan olmuştur.”hep burada beyan olmuştur.” El-hamdü lillah!

El-hamdü lillah!
...... RE. 233/13 El-medînetü muhâcerî ...

RE. 233/13 El-medînetü muhâcerî ...
Medine-i Münevvere,Medine-i Münevvere, Peygamber SAV' inPeygamber SAV' in hicret ettiğihicret ettiği belde-i tayyibedir.belde-i tayyibedir. RE. 233/13 ... ve madcaî ...RE. 233/13 ... ve madcaî ... Benim yattığımBenim yattığım yer de orasıdır.yer de orasıdır. RE. 233/13 ...mine’l-ardi,RE. 233/13 ...mine’l-ardi, ve hakkun alâ ümmetî ...ve hakkun alâ ümmetî ... Ümmetime borçtur.Ümmetime borçtur. RE. 233/13 ... en yükrimû cîrânî ...RE. 233/13 ... en yükrimû cîrânî ... Benim dostlarıma,Benim dostlarıma, benim etrafımda bulunanbenim etrafımda bulunan memleket halkınamemleket halkına ikram etmekikram etmek ümmetimin hakkıdır,ümmetimin hakkıdır, borcudur ümmetime.borcudur ümmetime. Ümmetime borcudur.Ümmetime borcudur. Bu zat da memleketiBu zat da memleketi gitmiş oraya beldeyi,gitmiş oraya beldeyi, ihtiyarmış,ihtiyarmış, ben orada oturacağım diyeben orada oturacağım diye hicret etmiş oraya.hicret etmiş oraya. Şimdi de gelmiş,Şimdi de gelmiş, burada da paralarınıburada da paralarını çalmışlar zavallının.çalmışlar zavallının. Bugün de camimize gelmiş de,Bugün de camimize gelmiş de, bir yardım olur mu acaba?bir yardım olur mu acaba? Cemaatimizin deCemaatimizin de bana bir yol parası,bana bir yol parası, temin ederler mi diyerek.temin ederler mi diyerek. RE. 233/13 ... ve hakkun alâ ümmetî en yükrimû cîrânî ...RE. 233/13 ... ve hakkun alâ ümmetî en yükrimû cîrânî ... KomşularımaKomşularıma ikram etmekikram etmek ümmetime hakkıdır.ümmetime hakkıdır. RE. 233/13 ... me’ctenebû el-kebâira ...

RE. 233/13 ... me’ctenebû el-kebâira ...
Fakat benim komşularımFakat benim komşularım günah-ı kebairdengünah-ı kebairden sakındıkları müddetçe.sakındıkları müddetçe. Eğer günah-ı kebairi işliyorlarsaEğer günah-ı kebairi işliyorlarsa o zaman tabiatıyla onlarao zaman tabiatıyla onlara lazım olan yardım yapmasınlar.lazım olan yardım yapmasınlar. RE. 233/13 "femen lem yef’al zâlike"

RE. 233/13 "femen lem yef’al zâlike"
Kim ki benim komşularımaKim ki benim komşularıma layık olan ikramı yapmazsa,layık olan ikramı yapmazsa, bu çok acı efendim.bu çok acı efendim. Şimdi hacca gidiyoruz biz,

Şimdi hacca gidiyoruz biz,
o zavallılar bize ikram ediyorlar,o zavallılar bize ikram ediyorlar, ev veriyorlar,ev veriyorlar, işteişte bize delillik ediyorlar,bize delillik ediyorlar, yer gösteriyorlar.yer gösteriyorlar. Bilmediğimiz yerleri öğretiyorlar.Bilmediğimiz yerleri öğretiyorlar. Sonra,Sonra, mukabilinde onlara bir hediye veriyoruz.mukabilinde onlara bir hediye veriyoruz. "Soruyorlar bizi" diyerekten,"Soruyorlar bizi" diyerekten, aldılar paralarımızı,aldılar paralarımızı, çok aldılar diyerekten.çok aldılar diyerekten. Çeşitli artıkÇeşitli artık kendini bilmezlerinkendini bilmezlerin sözlerinisözlerini söylemeye de lüzum yok.söylemeye de lüzum yok. Orada bizim ikram

Orada bizim ikram
onların hizmetlerineonların hizmetlerine mukabil değil de,mukabil değil de, onlara hiç hizmetonlara hiç hizmet etmeselerdi bileetmeselerdi bile ikram borcu.ikram borcu. Onlar Belde-i Tayyibe’de Rasûlüllah’ınOnlar Belde-i Tayyibe’de Rasûlüllah’ın hamîleri, hafızları, uhafızları.hamîleri, hafızları, uhafızları. Cenab-ı HakCenab-ı Hak onları seçmiş,onları seçmiş, buraya koymuş.buraya koymuş. OnlarınOnların işleri güçleri hacılar.işleri güçleri hacılar. Zenginleri var işlerinde başka.Zenginleri var işlerinde başka. Fakat ekseriyetleFakat ekseriyetle hacılardan geçinirler onlar.hacılardan geçinirler onlar. Onun için onlara vereceğimiz

Onun için onlara vereceğimiz
5-10 kuruşu çok görmemek5-10 kuruşu çok görmemek ve onlardan halallık almak,ve onlardan halallık almak, af istemek,af istemek, efendim, hoş görün demek,efendim, hoş görün demek, çok veremedik,çok veremedik, yapamadık diyerektenyapamadık diyerekten özürler dilemek,özürler dilemek, vazifemizkenvazifemizken kavga, gürültü yapmak,kavga, gürültü yapmak, çok para istiyorsunuz diye dövüşmekçok para istiyorsunuz diye dövüşmek hiç de câiz değil.hiç de câiz değil. Ben şimdi gördüm,

Ben şimdi gördüm,
o pasaportlarımıza işteo pasaportlarımıza işte bir mühür basıyor onlar.bir mühür basıyor onlar. “Artık bunların işi bitti gidin.” diyerekten.“Artık bunların işi bitti gidin.” diyerekten. O pasaport başınaO pasaport başına 5 lira 10 lira bir para istiyor.5 lira 10 lira bir para istiyor. “—Vay ne hakkınaymış

“—Vay ne hakkınaymış
sen bu parayı bizden istiyormuşsun,sen bu parayı bizden istiyormuşsun, bu kanunu yokmuş,bu kanunu yokmuş, bir şeyi yokmuş!” diyebir şeyi yokmuş!” diye dövüş edenleri de gördüm yani.dövüş edenleri de gördüm yani. Canım 5 lira 10 lira nedir bu,

Canım 5 lira 10 lira nedir bu,
çok para mıdır?çok para mıdır? RE. 233/13 ... femen lem yef’al ...

RE. 233/13 ... femen lem yef’al ...
Kim bunu yapmazda

Kim bunu yapmazda
aksi olaraktan böyleaksi olaraktan böyle hürmetsizlik,hürmetsizlik, saygısızlık gösterirse,saygısızlık gösterirse, RE. 233/13 ... sekàhullàhu

RE. 233/13 ... sekàhullàhu
min tîneti’l-habâl ...min tîneti’l-habâl ... Cenab-ı Hak

Cenab-ı Hak
kıyamet gündekıyamet günde bu habâl denilen,bu habâl denilen, şeyi ile onları sulayacak.şeyi ile onları sulayacak. Demişler ki,Demişler ki, tînetü’l-habâl nedir? ya Resulallah?tînetü’l-habâl nedir? ya Resulallah? RE. 233/13 Usârâtü

RE. 233/13 Usârâtü
ehli’n-nâri.ehli’n-nâri. Cehennem ehlininCehennem ehlinin irinleriirinleri Onlarla sulanırsınız, siz buna layıksınız.Onlarla sulanırsınız, siz buna layıksınız. Siz buna layıksınız,Siz buna layıksınız, “—Siz benim komşularıma

“—Siz benim komşularıma
hürmetkâr davranmadınız,hürmetkâr davranmadınız, saygı göstermediniz.saygı göstermediniz. Onların incittiniz,Onların incittiniz, size de bugün bu lâyık diyecekler.size de bugün bu lâyık diyecekler. Allah affetsin.Allah affetsin. RE. 233/14 El-mer’etü avretün,RE. 233/14 El-mer’etü avretün, ve innehâ izâ haraceti’steşrafehe’ş-şeytànü,ve innehâ izâ haraceti’steşrafehe’ş-şeytànü, ve innehâ akrabü mâ tekûnü ila’llàhi,ve innehâ akrabü mâ tekûnü ila’llàhi, ve hiye fî ka’ri beytihâ.ve hiye fî ka’ri beytihâ. Taberânî ve İbn-i Hibbân, an ibn-i Mes’ud.

Taberânî ve İbn-i Hibbân, an ibn-i Mes’ud.
Geçenlerde kardeşler

Geçenlerde kardeşler
toplamışlar da,toplamışlar da, bizim hanımların mantosunabizim hanımların mantosuna nasıl şekil verelim diyerekten birnasıl şekil verelim diyerekten bir toplantı yapmışlar.toplantı yapmışlar. Terzi bulmuşlar,Terzi bulmuşlar, kumaş bulmuşlar.kumaş bulmuşlar. İşteİşte konfeksiyon mı diyorlarkonfeksiyon mı diyorlar ne diyorlar onun adına…ne diyorlar onun adına… İşte moda:İşte moda: “—Çeşitli modeller yapacağız,

“—Çeşitli modeller yapacağız,
hanımlarımızı bunlarlahanımlarımızı bunlarla dışarı çıkarken,dışarı çıkarken, bunları giydirip çıkarmakbunları giydirip çıkarmak cemiyete bugüncemiyete bugün daha uygun!”daha uygun!” diyerekten bir şeylerle geldiler.diyerekten bir şeylerle geldiler. Çok güzeller!

Çok güzeller!
Tabi,Tabi, zamanın icabına görezamanın icabına göre hanımın örtülmesinehanımın örtülmesine layık kisveyi bulmak da vazife.layık kisveyi bulmak da vazife. FakatFakat şu Cenâb-ı Peygamberinşu Cenâb-ı Peygamberin buyruğu nasıl?buyruğu nasıl? Tek tek okuyayım:Tek tek okuyayım: RE. 233/14 El-mer’etü ... mer’e

RE. 233/14 El-mer’etü ... mer’e
Mer’e, kadının adı.Mer’e, kadının adı. Kadındır, kadın.Kadındır, kadın. RE. 233/14 ... avretün ...RE. 233/14 ... avretün ... Baştan aşağıBaştan aşağı avrettir,avrettir, nâ-mahremdir.nâ-mahremdir. RE. 233/14 ... ve innehâ ...

RE. 233/14 ... ve innehâ ...
Bu kadın,Bu kadın, RE. 233/14 ... izâ haracet ...RE. 233/14 ... izâ haracet ... Evinden dışarıya çıktığı vakitte,

Evinden dışarıya çıktığı vakitte,
istersen demirden kafesin içine sok,istersen demirden kafesin içine sok, istersen çarşafın içine sok,istersen çarşafın içine sok, istersen mantonun içerisine sok,istersen mantonun içerisine sok, istersen önüne peçe de koy,istersen önüne peçe de koy, nereye koyarsan koy.nereye koyarsan koy. Bunun vücudu yok mu?Bunun vücudu yok mu? saklayamazsın ya vücudunu.saklayamazsın ya vücudunu. Ne içerisine sokarsan sok.Ne içerisine sokarsan sok. RE. 233/14 ... i'steşrafehe’ş-şeytànü ...RE. 233/14 ... i'steşrafehe’ş-şeytànü ... Bu şeytan tabirine de dikkat edin.

Bu şeytan tabirine de dikkat edin.
RE. 233/14 ... i’steşrafehe’ş-şeytànü,"RE. 233/14 ... i’steşrafehe’ş-şeytànü," Şeytan buradaki şeytan değil,Şeytan buradaki şeytan değil, insan şeytanı.insan şeytanı. Ya bak bak bak!Ya bak bak bak! İnsanın şeytanına daİnsanın şeytanına da Cenab-ı peygamberCenab-ı peygamber şeytan adıyla;şeytan adıyla; RE. 233/14 ... i’steşrafehe’ş-şeytanü ...RE. 233/14 ... i’steşrafehe’ş-şeytanü ... Şeytan gibi olan insanŞeytan gibi olan insan onu görünceonu görünce şehveti kalkar,şehveti kalkar, kabarır,kabarır, fenalık yolları açılır,fenalık yolları açılır, şunlar olur bunlar olur.”şunlar olur bunlar olur.” RE. 233/14 ... i’steşrafehe’ş-şeytanü ...RE. 233/14 ... i’steşrafehe’ş-şeytanü ... ...... Gözünü diker bakar.Gözünü diker bakar. İki gözünün dikilişi kâfidir,

İki gözünün dikilişi kâfidir,
başka bir şey istemez.başka bir şey istemez. Mıknatıstır gözler.Mıknatıstır gözler. Sen her tarafını kapatsan,Sen her tarafını kapatsan, gözünü kapayamazsın,gözünü kapayamazsın, gözü açık kalacak,gözü açık kalacak, görecek çünkü etrafını.görecek çünkü etrafını. Tek gözü,

Tek gözü,
tek gözü de kafi.tek gözü de kafi. GözüyleGözüyle iki göz birbirine baktı mıydıiki göz birbirine baktı mıydı gözlerin verdiğigözlerin verdiği elektrik,elektrik, gözlerin verdiği şehvet,gözlerin verdiği şehvet, gözlerin verdiğigözlerin verdiği yazısız mektup,yazısız mektup, gözlerin verdiğigözlerin verdiği o aşkı muhabbeto aşkı muhabbet aradan akar gider.aradan akar gider. Ne telefona benzer,Ne telefona benzer, ne telgrafa benzer,ne telgrafa benzer, ne telsize benzer,ne telsize benzer, ne başka bir şeye benzer.ne başka bir şeye benzer. O Allahu Teâlâ’nınO Allahu Teâlâ’nın verdiği kuvvet.verdiği kuvvet. İki tarafa akar gider.İki tarafa akar gider. Çıktı mı evden?

Çıktı mı evden?
Tamam.Tamam. O bakışlarO bakışlar kâfidir onun için.kâfidir onun için. Onun için Cenâb-ı Hak

Onun için Cenâb-ı Hak
Kur’ân-ı Azimüşşan’daKur’ân-ı Azimüşşan’da Hangi surededir?Hangi surededir? Syurey-i Nur'da olsa gerek.Syurey-i Nur'da olsa gerek. "Yeğuddù min ebsàrihim" (Nur, 24/30)

"Yeğuddù min ebsàrihim" (Nur, 24/30)
Erkeğe diyor, "yum gözlerini!"

Erkeğe diyor, "yum gözlerini!"
Baktın mı dayanamazsın.Baktın mı dayanamazsın. Şey var,Şey var, ateş var,ateş var, ateşe karşıateşe karşı elini sürdün mü yakacak.elini sürdün mü yakacak. Ateş nasıl elini yakarsa,Ateş nasıl elini yakarsa, onu bu bakış da seni yakacak.onu bu bakış da seni yakacak. Ona uyarakOna uyarak yanmamak için görmemek lazım.yanmamak için görmemek lazım. Ateşi nasıl tuttuğun vakitte yakıyorsa,Ateşi nasıl tuttuğun vakitte yakıyorsa, baktığın vakitte sen yanacaksın.baktığın vakitte sen yanacaksın. Ona aşk diyorlar,

Ona aşk diyorlar,
aşkın da ateşin başka.aşkın da ateşin başka. Çeşitli hadiseler oluyor,Çeşitli hadiseler oluyor, görüyoruz dünyada.görüyoruz dünyada. RE. 233/14 ... ve innehâ akrabü

RE. 233/14 ... ve innehâ akrabü
mâ tekûnü ila’llàhi,mâ tekûnü ila’llàhi, ve hiye fî ka’rive hiye fî ka’ri beytihâ.beytihâ. Kadının Allah-u Teàlâ’yaKadının Allah-u Teàlâ’ya en yakın olduğu bir yer,en yakın olduğu bir yer, evinin en karanlık köşesi…evinin en karanlık köşesi… Evinde kimseyleEvinde kimseyle şeysi yok, ünsiyeti yok.şeysi yok, ünsiyeti yok. Orada Allah’a namaz kılar.Orada Allah’a namaz kılar. Şimdi bizim kadınlarŞimdi bizim kadınlar namaz kılacağız diyenamaz kılacağız diye Fatih’e giderler,Fatih’e giderler, Eyüp’e giderler,Eyüp’e giderler, şuraya giderler.şuraya giderler. “Camide imamın arkasında namaz kılmak“Camide imamın arkasında namaz kılmak efdaldir!” derler.efdaldir!” derler. Peygamber SAV’in arkasında

Peygamber SAV’in arkasında
namaz kılmak içinnamaz kılmak için hatunlar, o günün hatunları,hatunlar, o günün hatunları, Evliyalar yani,Evliyalar yani, evliyâ hanımlarevliyâ hanımlar dediler ki;dediler ki; “—Yâ Rasûlallah! Müsaade et,

“—Yâ Rasûlallah! Müsaade et,
biz de gelelimbiz de gelelim senin arkandan namaz kılalım.” dediler.senin arkandan namaz kılalım.” dediler. “—Yok, mahallenizdeki

“—Yok, mahallenizdeki
cami bir,cami bir, ondan daha âlâsıondan daha âlâsı evinizin içi.” dedi.evinizin içi.” dedi. Ondan daha âlâsı

Ondan daha âlâsı
evinizin içi.” dedi.evinizin içi.” dedi. Bugün bizim hanımlar

Bugün bizim hanımlar
diyorlar ki:diyorlar ki: “—Hacca da gideceğiz

“—Hacca da gideceğiz
ya Hocaefendiya Hocaefendi niçin bize engel oluyorsun,niçin bize engel oluyorsun, mâni oluyorsun?”mâni oluyorsun?” “—Kadınlığı bırak,

“—Kadınlığı bırak,
nereye istersen git!”nereye istersen git!” Kadın iken çıkabiliyor musun,Kadın iken çıkabiliyor musun, çıkabilir misin? Çıkamazsın.çıkabilir misin? Çıkamazsın. Sen de o

Sen de o
kuvveti, kudretikuvveti, kudreti veren Allahveren Allah seni hanım yapmış.seni hanım yapmış. Sen onun kıymeti deSen onun kıymeti de çok yüksektir yani.çok yüksektir yani. Onlar bugünün şeysiyleOnlar bugünün şeysiyle tabiriyle çok uzuntabiriyle çok uzun dersleri var.dersleri var. Fakat onlarınFakat onların kıymetlerinikıymetlerini biz bugün zayi etmişiz;biz bugün zayi etmişiz; fabrikaya gönderiyoruz,fabrikaya gönderiyoruz, çalıştırıyoruz,çalıştırıyoruz, işyerlerine gönderiyoruz,işyerlerine gönderiyoruz, çalıştırıyoruz,çalıştırıyoruz, memuru yapıyoruz,memuru yapıyoruz, çalıştırıyoruz.çalıştırıyoruz. Bunların hakkını.Bunların hakkını. biz çiğniyoruz.biz çiğniyoruz. Bunların hakkını çiğneyenBunların hakkını çiğneyen biz erkekleriz.biz erkekleriz. Binâen aleyh onların hakkındanBinâen aleyh onların hakkından mes’ulmes’ul ana baba ve kocaları.ana baba ve kocaları. Çünkü

Çünkü
onların himayesionların himayesi bizim üzerimize borçtur.bizim üzerimize borçtur. Bunu yapmıyoruz.Bunu yapmıyoruz. “—Bir para getirsin bize.

“—Bir para getirsin bize.
Zaman geçim darlığı var.Zaman geçim darlığı var. Böyle 3-5 kuruş ile olmuyor bu iş.Böyle 3-5 kuruş ile olmuyor bu iş. Bu da gitsin.”Bu da gitsin.” Kızım! Kızım da gitsin.Kızım! Kızım da gitsin. Hanım! Hanım da gitsin.Hanım! Hanım da gitsin. Eh, paralar gelsin,

Eh, paralar gelsin,
ama âhiret gidecekmişama âhiret gidecekmiş kimin umurunda?kimin umurunda? Cahilliğin ta kendisi…Cahilliğin ta kendisi… Burada kalsın da

Burada kalsın da
arkasını gelecek dersimizde okuruz inşaallah.arkasını gelecek dersimizde okuruz inşaallah. Cenâb-ı Hak

Cenâb-ı Hak
hepimizi affetsin.hepimizi affetsin. Tevfikat-ıTevfikat-ı samedâniyyesine mazhar etsin…samedâniyyesine mazhar etsin… Allah-u Tealâ’nınAllah-u Tealâ’nın istediği gibi bir kul,istediği gibi bir kul, Peygamber SAV’inPeygamber SAV’in istediği gibi bir ümmet olabilmekistediği gibi bir ümmet olabilmek devlet ü şerefinidevlet ü şerefini Cenab-ı PeygamberCenab-ı Peygamber Cenab-ı AllahCenab-ı Allah cümlemize nasib-i müyesser etsin…cümlemize nasib-i müyesser etsin…
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2