Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Evvel 1446
23 Kasım 2024
İmsak
06:23
Güneş
07:53
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Muhammed Sûresi 31-36. Âyetleri İmtihanlar ve Mücadeleler

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

27 Muharrem 1419 / 23.05.1998
Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.
Cihat Zor Bir İmtihan Ama Çok Önemli Bir Şey, İmtihanı Nasıl Kazanacağız, İhlası Nasıl Elde Edeceğiz?, Müslüman Olarak Tökezlemeden | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Muhammed Sûresi 31-36. Âyetleri İmtihanlar ve Mücadeleler

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

27 Muharrem 1419 / 23.05.1998
Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.
Cihat Zor Bir İmtihan Ama Çok Önemli Bir Şey, İmtihanı Nasıl Kazanacağız, İhlası Nasıl Elde Edeceğiz?, Müslüman Olarak Tökezlemeden | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbi'l-'âlemîn.el-Hamdülillahi rabbi'l-'âlemîn. Ve's-salâtu ve's-selâmu 'alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l- âhirîn ve eşrefi'l-mürselînVe's-salâtu ve's-selâmu 'alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l- âhirîn ve eşrefi'l-mürselîn ve imâmü'l-müttekîn ve senedi'l-âşıkîn. ve imâmü'l-müttekîn ve senedi'l-âşıkîn. ve şefî'il müznibîn Muhammedini'l- Mustafâ ve 'alâ âlihi ve sahbihive şefî'il müznibîn Muhammedini'l- Mustafâ ve 'alâ âlihi ve sahbihi ve men-tebi'ahu bi-ihsânin ecma'îne't-tayyibîn e't-tâhirîn. Emmâ ba'd; ve men-tebi'ahu bi-ihsânin ecma'îne't-tayyibîn e't-tâhirîn.

Emmâ ba'd;

Aziz ve muhterem kardeşlerim; Aziz ve muhterem kardeşlerim;

Allahu Teâlâ hazretleri Kurân-ı Kerîm'inde Fetih Suresi'nden evvel gelenAllahu Teâlâ hazretleri Kurân-ı Kerîm'inde Fetih Suresi'nden evvel gelen bir önceki Muhammed sûresi'nin 31. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki; bir önceki Muhammed sûresi'nin 31. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki;

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

Ve le neblüvenneküm. Biz sizleri mutlaka ve mutlaka imtihanlardan geçireceğiz, geçiririz.Ve le neblüvenneküm. Biz sizleri mutlaka ve mutlaka imtihanlardan geçireceğiz, geçiririz. Mutlaka bazı belaları sizin başınıza musallat ederiz, bazı zor işleri sizin üstünüze sevk ederiz,Mutlaka bazı belaları sizin başınıza musallat ederiz, bazı zor işleri sizin üstünüze sevk ederiz, davranışlarınıza bakarız, durumunuzu teftiş ederiz, sizi imtihan ederiz.davranışlarınıza bakarız, durumunuzu teftiş ederiz, sizi imtihan ederiz. Mutlaka yaparız ve yapacağız bu işleri. Mutlaka manası nereden çıkıyor? Mutlaka yaparız ve yapacağız bu işleri.

Mutlaka manası nereden çıkıyor?

Ve le neblüvenneküm. Nun harfi şeddeli oldu mu buna nûn-u te'kit derler.Ve le neblüvenneküm. Nun harfi şeddeli oldu mu buna nûn-u te'kit derler. O işin mutlaka, tekitli olarak, muhakkak olacağını gösteriyor.O işin mutlaka, tekitli olarak, muhakkak olacağını gösteriyor. Yani Allahu Teâlâ hazretleri mü'min kullarını seviyor. Muhakkak. Lâ ilâhe illallah diyen...Yani Allahu Teâlâ hazretleri mü'min kullarını seviyor. Muhakkak. Lâ ilâhe illallah diyen... Allah mü'minlerin velisidir, dostudur. Ne mutlu velisi Allah olanlara. Elhamdülillah.Allah mü'minlerin velisidir, dostudur. Ne mutlu velisi Allah olanlara. Elhamdülillah. Ama sevdim diye imtihansız bırakmıyor. Sevdim, tamam; geçsinler, gitsinler.Ama sevdim diye imtihansız bırakmıyor. Sevdim, tamam; geçsinler, gitsinler. Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok. İmtihan ediyor, imtihanı seviyor.Öyle bir şey yok. Öyle yağma yok. İmtihan ediyor, imtihanı seviyor. Mutlaka imtihan edeceğini birçok âyet-i kerîmelerde bildiriyor. Mutlaka imtihan edeceğini birçok âyet-i kerîmelerde bildiriyor.

Bir başka âyet-i kerîmede buyuruyor ki; Bir başka âyet-i kerîmede buyuruyor ki;

E hasibe'n-nâsu. İnsanlar öyle mi sanıyorlar? E hasibe'n-nâsu. İnsanlar öyle mi sanıyorlar?

En yekûlû âmennâ. Biz iman ettik, dedikten sonra, ve hüm lâ yüftenûn.En yekûlû âmennâ. Biz iman ettik, dedikten sonra, ve hüm lâ yüftenûn. Fitnelere, belalara, musibetlere, imtihanlara uğramayacaklarını mı hesap ediyorlar?Fitnelere, belalara, musibetlere, imtihanlara uğramayacaklarını mı hesap ediyorlar? Öyle şey olur mu? Hepsi yanlış bir hesap. Mutlaka, mutlaka hesaplara çekeceğiz.Öyle şey olur mu? Hepsi yanlış bir hesap. Mutlaka, mutlaka hesaplara çekeceğiz. Mutlaka imtihanlardan geçireceğiz, buyuruyor. Kesin.Mutlaka imtihanlardan geçireceğiz, buyuruyor. Kesin. Bir âyet-i kerîmede değil birçok âyet-i kerîmede böyle bildiriliyor. Bir âyet-i kerîmede değil birçok âyet-i kerîmede böyle bildiriliyor.

Hattâ na'leme'l-mücâhidîne min-küm ve's-sâbirîne.Hattâ na'leme'l-mücâhidîne min-küm ve's-sâbirîne. Ta ki sizlerden hanginiz mücahit, Allah yolunda var gücüyle çalışıyor, ceddediyorTa ki sizlerden hanginiz mücahit, Allah yolunda var gücüyle çalışıyor, ceddediyor ve sabrediyor o belli olsun, o bilinsin, onu bilelim. ve sabrediyor o belli olsun, o bilinsin, onu bilelim.

Ve neblüve ahbâraküm. bunların halleri,Ve neblüve ahbâraküm. bunların halleri, ne olacak ortaya çıksın diye imtihan ederiz. Allahu Teâlâ hazretleri olmuşu ve olacağı bilir. ne olacak ortaya çıksın diye imtihan ederiz.

Allahu Teâlâ hazretleri olmuşu ve olacağı bilir.
100 yıl sonra ne olacak bilir, yarın ne olacak bilir.100 yıl sonra ne olacak bilir, yarın ne olacak bilir. Saniye saniye herkesin mazisini, hâlini, istikbalini bilir. Kainatın her zerresini bilir. Saniye saniye herkesin mazisini, hâlini, istikbalini bilir. Kainatın her zerresini bilir. Hiçbir şey onun bilgisinin, ilminin haricinde değildir.Hiçbir şey onun bilgisinin, ilminin haricinde değildir. Allahu Teâlâ hazretleri şu koca kainatı, ayları, yıldızları, melekleri, burçları ile her şeyini bilir. Allahu Teâlâ hazretleri şu koca kainatı, ayları, yıldızları, melekleri, burçları ile her şeyini bilir.

Yapılanların hepsi kayda geçiyor. Hepsi kayıtlı, belli.Yapılanların hepsi kayda geçiyor. Hepsi kayıtlı, belli. Geçmiş, belli olmayan, gözden kaçan bir şey söz konusu değil. Her şeyi bilen.Geçmiş, belli olmayan, gözden kaçan bir şey söz konusu değil. Her şeyi bilen. "Her şeyi bilen Allahu Teâlâ hazretleri.""Her şeyi bilen Allahu Teâlâ hazretleri." Biliyor da diyor ki Hattâ na'leme'l-mücâhidîne min-küm ve's-sâbirîne.Biliyor da diyor ki Hattâ na'leme'l-mücâhidîne min-küm ve's-sâbirîne. "Sizin hanginiz mücahit, hanginiz sabırlı bilelim." "Sizin hanginiz mücahit, hanginiz sabırlı bilelim."

Ve neblüve ahbâraküm. Ve sizin haberlerinizi bilelim diye sizi imtihandan geçiririz.Ve neblüve ahbâraküm. Ve sizin haberlerinizi bilelim diye sizi imtihandan geçiririz. Bir de bu "bilelim", zaten biliyor. Zaten biliyor da herkes bilsin diye. Suçlu kendisi de bilsin. Bir de bu "bilelim", zaten biliyor. Zaten biliyor da herkes bilsin diye. Suçlu kendisi de bilsin.

Kulum nedir senin durumun? "Suçluyum yâ Rabbi! Boynum kıldan ince."Kulum nedir senin durumun? "Suçluyum yâ Rabbi! Boynum kıldan ince." Suçlu suçunu itiraf ve ikrar durumuna gelsin, iş ortaya çıksın diye imtihan ediyor. Suçlu suçunu itiraf ve ikrar durumuna gelsin, iş ortaya çıksın diye imtihan ediyor.

Bizim yanımızdan ayrılmayan talebelerimizden birileri vardı, hanımın hizmetinde, vesairede.Bizim yanımızdan ayrılmayan talebelerimizden birileri vardı, hanımın hizmetinde, vesairede. Çocuğu oldu, bir hafta sonra öldü. Kız çıldırdı çocuğu öldü diye.Çocuğu oldu, bir hafta sonra öldü. Kız çıldırdı çocuğu öldü diye. Ne laflar! Burada söyleyemem.Ne laflar! Burada söyleyemem. Tüylerim diken diken oldu. Tabii bebek sevimliydi, tatlıydı... Tüylerim diken diken oldu. Tabii bebek sevimliydi, tatlıydı...

Ben de anam öldüğü zaman ağladım. Saatlerce ağladım. Ağladım ama kadere itiraz tarzında değil.Ben de anam öldüğü zaman ağladım. Saatlerce ağladım. Ağladım ama kadere itiraz tarzında değil. Tatlı şeyden ayrılmak zor oluyor.Tatlı şeyden ayrılmak zor oluyor. "Sen bilirsin yâ Rabbi, hüküm senin yâ Rabbi, sabır ver yâ Rabbi, ecir ver yâ Rabbi!" filan der bir insan."Sen bilirsin yâ Rabbi, hüküm senin yâ Rabbi, sabır ver yâ Rabbi, ecir ver yâ Rabbi!" filan der bir insan. Küstah, dili de pabuç gibi uzatıp aleyhte konuşmak... Kaybetti. İmtihanı kayboldu, imtihandan gitti. Küstah, dili de pabuç gibi uzatıp aleyhte konuşmak... Kaybetti. İmtihanı kayboldu, imtihandan gitti.

Cihat kolay bir şey değil muhterem kardeşlerim.Cihat kolay bir şey değil muhterem kardeşlerim. Cihat sadece savaş değil ama hiçbir şekli kolay değil. Yani düşmanla mücadele.Cihat sadece savaş değil ama hiçbir şekli kolay değil. Yani düşmanla mücadele. Cihadın içinde size karşı cenk eden insanın Cihadın içinde size karşı cenk eden insanın yaptıklarına karşılık sizin de karşı koymanız fikri var. Cenk etmek değil cihad etmek. yaptıklarına karşılık sizin de karşı koymanız fikri var. Cenk etmek değil cihad etmek.

Cenk etmekle cihat etmenin farkı ne? Cenk etmekle cihat etmenin farkı ne?

Cenk etmek insanın kendi kendine bir işi yapmak için uğraşması. Cihat etmek ne demek?Cenk etmek insanın kendi kendine bir işi yapmak için uğraşması. Cihat etmek ne demek? Karşı tarafın uğraşmasına karşı koyup uğraşması. Cihat cehitleşme demek. İslâm için cehitleşme var. Karşı tarafın uğraşmasına karşı koyup uğraşması. Cihat cehitleşme demek. İslâm için cehitleşme var.

Allah mü'minlere görevler vermiş.Allah mü'minlere görevler vermiş. Mü'minler çalışıyor, ihlaslılar çalışıyor, imanlılar, âhirete imanı tam olanlar çalışıyor. Mü'minler çalışıyor, ihlaslılar çalışıyor, imanlılar, âhirete imanı tam olanlar çalışıyor. Bir de din düşmanları yaratmış. Onlar da müslümanları asmaya, kesmeye çalışıyor, kıtır kıtır kesiyor.Bir de din düşmanları yaratmış. Onlar da müslümanları asmaya, kesmeye çalışıyor, kıtır kıtır kesiyor. Hamile kadını öldürüyor, karnından süngüsünün ucuyla bebeği çıkartıyor, kaldırıyor, gösteriyor; Hamile kadını öldürüyor, karnından süngüsünün ucuyla bebeği çıkartıyor, kaldırıyor, gösteriyor; bak bunu öldürdüm, söktüm, çocuğunu öldürdüm... bak bunu öldürdüm, söktüm, çocuğunu öldürdüm... Topluca hepsini öldürüyor, , toplu mezara koyuyor. Din düşmanı, insafsız, gaddar...Topluca hepsini öldürüyor, , toplu mezara koyuyor. Din düşmanı, insafsız, gaddar... Allah şeytanı yaratmış, kâfirler var, şeytan var, iman var, küfür var; imtihan dünyası...Allah şeytanı yaratmış, kâfirler var, şeytan var, iman var, küfür var; imtihan dünyası... İnsanın başına birçok şey geliyor. Rahat etmiyor insan. Niye şu dünyada rahat yok diyorlar?İnsanın başına birçok şey geliyor. Rahat etmiyor insan. Niye şu dünyada rahat yok diyorlar? Başına bir imtihan geldiği için. Başına bir imtihan geldiği için.

İmtihan bazen zevkten, safadan, zenginlikten gelir; bazen fakr u zarûretten, cevr ü cefâdan, hastalıktan gelir.İmtihan bazen zevkten, safadan, zenginlikten gelir; bazen fakr u zarûretten, cevr ü cefâdan, hastalıktan gelir. İmtihanın nasıl geleceği belli olmaz.İmtihanın nasıl geleceği belli olmaz. Bir adam çok zengin olmuş, harcıyor, har vurup harman savuruyor. Bir adam çok zengin olmuş, harcıyor, har vurup harman savuruyor. Çocuğunun sünneti için, eğlenmek için İspanya'nın bir otelinin bütün bir bölümünü tutuyor.Çocuğunun sünneti için, eğlenmek için İspanya'nın bir otelinin bütün bir bölümünü tutuyor. Asansörünü tahsis ediyor. Bir gece gelecek, orada şarkı söyleyecek insan için - otuz bin,Asansörünü tahsis ediyor. Bir gece gelecek, orada şarkı söyleyecek insan için - otuz bin, para veriyor, kadın şarkı söyleyip gidecek diye. Kimisi böyle yapıyor. para veriyor, kadın şarkı söyleyip gidecek diye. Kimisi böyle yapıyor.

Bu, zenginlikteki imtihanını kaybediyor. Çünkü parasını isyana harcıyor, farkında değil.Bu, zenginlikteki imtihanını kaybediyor. Çünkü parasını isyana harcıyor, farkında değil. Gülerek oynayarak bu işi yapmaya devam ediyor, keyifli de.Gülerek oynayarak bu işi yapmaya devam ediyor, keyifli de. Bir daha yapmak da istiyor canı; "Yaptıktan sonra bir daha yapsam bu işi çok tatlı." filan diye.Bir daha yapmak da istiyor canı; "Yaptıktan sonra bir daha yapsam bu işi çok tatlı." filan diye. En tehlikeli imtihan bu. Neden? İnsan memnun da ondan. Nefsi beğeniyor.En tehlikeli imtihan bu.

Neden?

İnsan memnun da ondan. Nefsi beğeniyor.
Bu imtihan zor, bundan vazgeçmek kolay değil.Bu imtihan zor, bundan vazgeçmek kolay değil. Bunun fena olduğunu, zararlı olduğunu anlamak zor olduğundan imtihanın en tehlikelisi bu. Bunun fena olduğunu, zararlı olduğunu anlamak zor olduğundan imtihanın en tehlikelisi bu.

Fakirlik imtihanı, hastalık imtihanı biraz daha iyi ve biraz daha kolay.Fakirlik imtihanı, hastalık imtihanı biraz daha iyi ve biraz daha kolay. Çünkü insan fakir oldu mu elini Allah'a açar, kaldırır:Çünkü insan fakir oldu mu elini Allah'a açar, kaldırır: "Yâ Yabbim! Çoluk çocuk açlıktan kıvranıyor. Ne olur rızık ver, nimet ver, benim işimi rast getir.""Yâ Yabbim! Çoluk çocuk açlıktan kıvranıyor. Ne olur rızık ver, nimet ver, benim işimi rast getir." Nereye müracaat edecek? Allah'a yalvarır. Nereye müracaat edecek? Allah'a yalvarır.

Hasta olur; amansız bir hastalık; "Aman yâ Rabbi! Ne olur himmet!"Hasta olur; amansız bir hastalık; "Aman yâ Rabbi! Ne olur himmet!" Ben üniversite profesörlerinin, felsefecilerin, modern insanların çocuğu olmuyor diye Ben üniversite profesörlerinin, felsefecilerin, modern insanların çocuğu olmuyor diye muskacı muskacı dolaştıklarını hatırlıyorum. Muskacı muska yazacak da çocuğu olacak diye.muskacı muskacı dolaştıklarını hatırlıyorum. Muskacı muska yazacak da çocuğu olacak diye. Ne yapsın? Medet, bir çare arıyorlar.Ne yapsın? Medet, bir çare arıyorlar. Muskayı bilmiyorlar; muska doğru mudur yanlış mıdır, iyi midir kötü müdür...Muskayı bilmiyorlar; muska doğru mudur yanlış mıdır, iyi midir kötü müdür... Veyahut hocalara gidiyor, "Dua edin." diyor. Bunlar iyi. Ne de olsa Allah'ı hatırlatıyor.Veyahut hocalara gidiyor, "Dua edin." diyor.

Bunlar iyi. Ne de olsa Allah'ı hatırlatıyor.
Nispeten bu imtihanları insan kolay geçer, Allah'ı hatırlar. Ama zenginlik fena. Çünkü zor.Nispeten bu imtihanları insan kolay geçer, Allah'ı hatırlar. Ama zenginlik fena. Çünkü zor. Çünkü orada isyanın keyfi içinde, her şey tıkırında olduğundan Allah hatırına gelmez. Çünkü orada isyanın keyfi içinde, her şey tıkırında olduğundan Allah hatırına gelmez.

İnsanoğlu kendisini mustağnî gördü mü, zengin gördü mü, ihtiyaçsız gördü mü,İnsanoğlu kendisini mustağnî gördü mü, zengin gördü mü, ihtiyaçsız gördü mü, parası pulu, geliri çok oldu mu tuğyan eder. İnne'l-insâne. "Muhakkak ki insan", le-yetğâ. Mutlaka "tuğyan eder." parası pulu, geliri çok oldu mu tuğyan eder. İnne'l-insâne. "Muhakkak ki insan", le-yetğâ. Mutlaka "tuğyan eder."

Tuğyan etmek ne demek? İsyan demek, kaçmak demek, kabarmak demek. Tuğyan etmek ne demek?

İsyan demek, kaçmak demek, kabarmak demek.

Lemma tağâ el-mâ'u. Su tuğyan ettiği, kabardığı zaman.Lemma tağâ el-mâ'u. Su tuğyan ettiği, kabardığı zaman. Tufanı anlatırken, hamelnâküm fi'l-câriye. Gemiye sizi, mü'minleri bindirdik, ötekilerini helak ettik. Tufanı anlatırken, hamelnâküm fi'l-câriye. Gemiye sizi, mü'minleri bindirdik, ötekilerini helak ettik.

İnsanoğlu zenginledi mi isyanla kabarır. Kabarık kabarık yürür. Hindi gibi kabarır.İnsanoğlu zenginledi mi isyanla kabarır. Kabarık kabarık yürür. Hindi gibi kabarır. Normal hindi nasıldır? Sekiz kilo, on kilodur filan. Ama kabardığı zaman korkarsın.Normal hindi nasıldır? Sekiz kilo, on kilodur filan. Ama kabardığı zaman korkarsın. İnsanın üstüne bir yürüdüğü zaman çocuklar "Anne!" diye geriye kaçar. Kocaman görünür.İnsanın üstüne bir yürüdüğü zaman çocuklar "Anne!" diye geriye kaçar. Kocaman görünür. Böyle kabarıyor. Neden? İşte kabarmasından hindi gibi kabarmak diyoruz. Böyle kabarıyor. Neden? İşte kabarmasından hindi gibi kabarmak diyoruz.

Allahu Teâlâ hazretlerinin yolunda cihat etmek kolay değil.Allahu Teâlâ hazretlerinin yolunda cihat etmek kolay değil. Oturduğu yerden baklava börek yerken, sıcaktayken, rahattayken, güneşteyken, keyifteyken,Oturduğu yerden baklava börek yerken, sıcaktayken, rahattayken, güneşteyken, keyifteyken, cihadın edebiyatını yapmak kolaydır da ayağına diken battı mı insanın, dişi ağrıdı mı,cihadın edebiyatını yapmak kolaydır da ayağına diken battı mı insanın, dişi ağrıdı mı, feleğini şaşırdı mı cihada devam etmek zordur. Çok zordur.feleğini şaşırdı mı cihada devam etmek zordur. Çok zordur. Hem efelik var, kabarma var hem de korkuyoruz. "Yâ Rabbi! Bizi imtihan etme." diyoruz.Hem efelik var, kabarma var hem de korkuyoruz. "Yâ Rabbi! Bizi imtihan etme." diyoruz. Biz öyle zorlu imtihanlara gelemeyiz. Biz öyle zorlu imtihanlara gelemeyiz.

Çünkü bakıyorum, bir gün bir hasta oldum mu kaşlarım çatılıyor, alnım kırışıyor.Çünkü bakıyorum, bir gün bir hasta oldum mu kaşlarım çatılıyor, alnım kırışıyor. Etrafa üzüntü saçıyorum.Etrafa üzüntü saçıyorum. "Aman hocam, sen kaşını çatma da ne yaparsan yap." diyor bizim Balkan kardeşimiz, kulakları çınlasın."Aman hocam, sen kaşını çatma da ne yaparsan yap." diyor bizim Balkan kardeşimiz, kulakları çınlasın. "Hocam döv bizi ama kaşını çatma. Kaşını çattın mı çok fena oluyor." diyor."Hocam döv bizi ama kaşını çatma. Kaşını çattın mı çok fena oluyor." diyor. Zaten yaradılıştan çatık kaşlarım, böyle duruşumla bir ciddi durdum mu korkuyor millet. Zaten yaradılıştan çatık kaşlarım, böyle duruşumla bir ciddi durdum mu korkuyor millet. Gülmem lazım ki korkmasın. "Sen kaşlarını çatma da döv ama kaşını çatınca çok fena oluyoruz biz." diyor.Gülmem lazım ki korkmasın. "Sen kaşlarını çatma da döv ama kaşını çatınca çok fena oluyoruz biz." diyor. Bizim Balkan tatlı dilli söylüyor. Bizim Balkan tatlı dilli söylüyor.

Benim rahmetli anneannem de öyle der: "Esad ben sana ne yaptım?"Benim rahmetli anneannem de öyle der: "Esad ben sana ne yaptım?" Bir şey yapmadın anneanneciğim, nineciğim. "Nine" derdik biz. Bir şey yapmadın anneanneciğim, nineciğim. "Nine" derdik biz. "O zaman niye böyle kaşlarını çatıyorsun?" Yaratılıştan. "O zaman niye böyle kaşlarını çatıyorsun?" Yaratılıştan.

Benim kaşlarımın da tabii hâli gözümün tam üstünde, arada çok kısa bir mesafe var.Benim kaşlarımın da tabii hâli gözümün tam üstünde, arada çok kısa bir mesafe var. "Vay bana hocam kızdı sandım." Kızmadım."Vay bana hocam kızdı sandım." Kızmadım. Veya kendim bir şey düşündüğüm zaman "Özür dileriz, sizi kızdıracak bir şey mi yaptık." filan diyorlar.Veya kendim bir şey düşündüğüm zaman "Özür dileriz, sizi kızdıracak bir şey mi yaptık." filan diyorlar. Ama insanın küçücük bir üzüntüsünden keyfi kaçıyor. Ama insanın küçücük bir üzüntüsünden keyfi kaçıyor. Öğleden sonra uyku uyursam akşamki konuşmayı daha iyi yapıyorum.Öğleden sonra uyku uyursam akşamki konuşmayı daha iyi yapıyorum. Dinlenmiş bir vücut keyfinden fıkırdıyor,Dinlenmiş bir vücut keyfinden fıkırdıyor, o zaman kolay konuşuyorum. Dağa tırmanıyorsun, düşman arkadan kovalıyor. o zaman kolay konuşuyorum.

Dağa tırmanıyorsun, düşman arkadan kovalıyor.
Silahın bitmiş, ölüm korkusu var. Ayağına taşlar batmış, orası kanamış, orayı bağlamışsın... Silahın bitmiş, ölüm korkusu var. Ayağına taşlar batmış, orası kanamış, orayı bağlamışsın... o zaman da Allah'a ihlasla bağlılığı aynı devam ettirebilecek miyiz? Korkuyoruz. o zaman da Allah'a ihlasla bağlılığı aynı devam ettirebilecek miyiz? Korkuyoruz. Allah imtihan etmesin. Zorlu şeyleri yapabilir miyiz, yapamaz mıyız? Allah imtihan etmesin. Zorlu şeyleri yapabilir miyiz, yapamaz mıyız?

Bir keresinde bir ameliyat oldum. Bayılttılar tabi ameliyatta. Ameliyattan ayıldım.Bir keresinde bir ameliyat oldum. Bayılttılar tabi ameliyatta. Ameliyattan ayıldım. Ay, aman! bir boru var. Burnumdan sokmuşlar boruyu, genizden geçirmişler mideye. Tamam, bir.Ay, aman! bir boru var. Burnumdan sokmuşlar boruyu, genizden geçirmişler mideye. Tamam, bir. Ameliyat olunan yerden kanlar irinler dışarıya aksın diye, iki.Ameliyat olunan yerden kanlar irinler dışarıya aksın diye, iki. İdrar yoluna bir sonda vurmuşlar, idrar kendiliğinden çıksın diye.İdrar yoluna bir sonda vurmuşlar, idrar kendiliğinden çıksın diye. Öyle bir şey yok. Çünkü boru var içeride. Ama nasıl?Öyle bir şey yok. Çünkü boru var içeride.

Ama nasıl?
Sanki böyle patlayacakmış, o kadar sıkıştırmış idrarını gibi geliyor. Dayanılır bir şey değil. Sanki böyle patlayacakmış, o kadar sıkıştırmış idrarını gibi geliyor. Dayanılır bir şey değil. Bir boru orada, bir boru burada, bir boru burada. Bir de kolumda boru var. Bir boru orada, bir boru burada, bir boru burada. Bir de kolumda boru var. Yemek yiyemiyoruz, serum takmışlar. Kolumu kıpırdatamıyorum, acıyor. Nefes alamıyorsun.Yemek yiyemiyoruz, serum takmışlar. Kolumu kıpırdatamıyorum, acıyor. Nefes alamıyorsun. Nefes alamayınca insan ter döküyor.Nefes alamayınca insan ter döküyor. Dedim ki herhalde insanın ahir ömründe, öleceği zaman, böyle mi olacak, ne olacak... Dedim ki herhalde insanın ahir ömründe, öleceği zaman, böyle mi olacak, ne olacak...

Öyle ya, belli mi olur. Derler ki; "Es'ad Hoca ameliyat oldu, ameliyattan kalkamamış.Öyle ya, belli mi olur. Derler ki; "Es'ad Hoca ameliyat oldu, ameliyattan kalkamamış. İnna lillahi ve inna ileyhi râci'ûn. Onu tanırız, cenazesine hadi bakalım."İnna lillahi ve inna ileyhi râci'ûn. Onu tanırız, cenazesine hadi bakalım." Ahbâb-ı yârân ve ihvân gelirlerdi. Allahuekber dört tekbirli namazımızı kılıp toprağın altına gömerler.Ahbâb-ı yârân ve ihvân gelirlerdi. Allahuekber dört tekbirli namazımızı kılıp toprağın altına gömerler. Nefes alamıyor insan.Nefes alamıyor insan. Şakaklardan ter boşanıyor.Şakaklardan ter boşanıyor. Nefesi yetmediği için ne yapmak gerekiyor?Nefesi yetmediği için ne yapmak gerekiyor? Sık nefes alarak oksijen ihtiyacını karşılamak gerekiyor. Zor. Sık nefes alarak oksijen ihtiyacını karşılamak gerekiyor. Zor.

Sıhhatli iken Müslümanlık kolay da dertliyken Eyüp aleyhisselam gibi Müslümanlık kolay değil.Sıhhatli iken Müslümanlık kolay da dertliyken Eyüp aleyhisselam gibi Müslümanlık kolay değil. Sabır kolay değil, cihat kolay değil. Sabredecek bir durum oldu mu kolay değil.Sabır kolay değil, cihat kolay değil. Sabredecek bir durum oldu mu kolay değil. Dişi ağrıdığı zaman bile kolay değil.Dişi ağrıdığı zaman bile kolay değil. Bazen yaralanıyor bazı herifler, yarasına dayanamadığı için intihar ediyor.Bazen yaralanıyor bazı herifler, yarasına dayanamadığı için intihar ediyor. Öyleleri var. İslâm tarihinde okuduğumuz... Öyleleri var. İslâm tarihinde okuduğumuz...

Mesela birisine bakmışlar savaşta döne döne çarpışıyor, yıldırım gibi oradan oraya koşturuyor.Mesela birisine bakmışlar savaşta döne döne çarpışıyor, yıldırım gibi oradan oraya koşturuyor. Düşmana vuruyor, kırıyor. Demişler ki;"Yâ Resûlallah! Ne güzel cihat ediyor şu adam!Düşmana vuruyor, kırıyor. Demişler ki;"Yâ Resûlallah! Ne güzel cihat ediyor şu adam! Bak yâ Resûlallah, ne güzel çarpışıyor, ne sağlam müslüman, ne iyi müslüman, ne tam mücahit..."Bak yâ Resûlallah, ne güzel çarpışıyor, ne sağlam müslüman, ne iyi müslüman, ne tam mücahit..." Oysa cehennemlikmiş. Duraklamışlar hepsi. Birbirlerine bakmışlar, bir şey de diyememişler.Oysa cehennemlikmiş. Duraklamışlar hepsi. Birbirlerine bakmışlar, bir şey de diyememişler. Çünkü Resûlullah söylemiş. Adam cihad ediyor, kâfirlerle savaş oluyor. Cihatta ölürse insan şehit olur.Çünkü Resûlullah söylemiş. Adam cihad ediyor, kâfirlerle savaş oluyor. Cihatta ölürse insan şehit olur. "Şu cehennemliktir." demiş. Şaşırmışlar. Biraz sonra haber gelmiş."Şu cehennemliktir." demiş. Şaşırmışlar. Biraz sonra haber gelmiş. O çarpışan insan yaralandı, acısına dayanamadı,O çarpışan insan yaralandı, acısına dayanamadı, Millet bir yerine bir şey olduğu zaman "Vay anam! Vay babam!" diye bağırıyor ya. Millet bir yerine bir şey olduğu zaman "Vay anam! Vay babam!" diye bağırıyor ya.

Bizim arkadaşlardan birisi Bosna'ya cihada gitmiş. "Düşürdüm, kılıcımı bir çektim, vurdum Sırp'ı.Bizim arkadaşlardan birisi Bosna'ya cihada gitmiş. "Düşürdüm, kılıcımı bir çektim, vurdum Sırp'ı. Nasıl böğürüyor danalar gibi." diyor. Sesini duyuyorum buradan. Yaralandı mı bağırıyor insan. Nasıl böğürüyor danalar gibi." diyor. Sesini duyuyorum buradan. Yaralandı mı bağırıyor insan. Acıyor, hem de çok acıyor.Acıyor, hem de çok acıyor. Kolunun bir tarafı gidiyor, bacağına saplanıyor, karnına saplanıyor, kan şırıl şırıl akıyor. Kolunun bir tarafı gidiyor, bacağına saplanıyor, karnına saplanıyor, kan şırıl şırıl akıyor. Biz anlayamayız. Tok, açın halinden anlamaz. Biz anlayamayız. Tok, açın halinden anlamaz.

Çok acı duyunca kılıcının kabzasını yere dayamış, sivri ucunu karnına dayanmış.Çok acı duyunca kılıcının kabzasını yere dayamış, sivri ucunu karnına dayanmış. Kılıcın üstüne kendisini yaslanmış, abanmış, öldürmüş kendini. İntihar eden nedir? Cehennemliktir. Kılıcın üstüne kendisini yaslanmış, abanmış, öldürmüş kendini. İntihar eden nedir? Cehennemliktir. Peygamber Efendimiz ne demişti? Peygamber Efendimiz ne demişti? "Cehennemliktir." demişti."Cehennemliktir." demişti. Onun âkibetini Allah gösterdiği için, öyle şimdi cihad ediyorOnun âkibetini Allah gösterdiği için, öyle şimdi cihad ediyor ama sonra cehennemlik olacak, diye onu gördüğünden öyle demiş. ama sonra cehennemlik olacak, diye onu gördüğünden öyle demiş.

Onun için ben korkuyorum.Onun için ben korkuyorum. Bir insanın Allah yolunda böyle gayretli olması vesaire filan, hatta savaşta çarpışması bile Bir insanın Allah yolunda böyle gayretli olması vesaire filan, hatta savaşta çarpışması bile tam tatmin edici değil, bakalım sonu ne olacak? En son nefes ne olacak? En son nefes önemli.tam tatmin edici değil, bakalım sonu ne olacak? En son nefes ne olacak? En son nefes önemli. Yani imtihanın son durumu ne olacak? Allah yardımcımız olsun. Yani imtihanın son durumu ne olacak? Allah yardımcımız olsun.

Yâ Rabbi! Allahümme inna. Bize yardım et. 'Alâ edâ'i şükrüke.Yâ Rabbi! Allahümme inna. Bize yardım et. 'Alâ edâ'i şükrüke. Senin nimetlerinin şükrünü eda etmekte bize yardım et yâ Rabbi!Senin nimetlerinin şükrünü eda etmekte bize yardım et yâ Rabbi! Ve zikrike.Seni zikretmekte. Ve hüsni 'ibadetike. Sana kulluğu, ibadeti güzel yapmakta bize yardım et.Ve zikrike.Seni zikretmekte. Ve hüsni 'ibadetike. Sana kulluğu, ibadeti güzel yapmakta bize yardım et. Yardım ederse güzelce yaparsın. Geceleyin kalkarsın.Yardım ederse güzelce yaparsın.

Geceleyin kalkarsın.
Keyifli keyifli abdest alırsın. Seccadeye geçersin, namaz kılarsın. Gönlün mutmain olur. Keyifli keyifli abdest alırsın. Seccadeye geçersin, namaz kılarsın. Gönlün mutmain olur. "Oh! İyi bir şey yaptım." dersin."Oh! İyi bir şey yaptım." dersin. "Allah da geceleyin ibadet edenlere çok sevap veriyor, kim bilir ne kadar sevap almışımdır."Allah da geceleyin ibadet edenlere çok sevap veriyor, kim bilir ne kadar sevap almışımdır. Altınlar, gümüşler, mücevherler, hazineler, sevaplar kazanmışımdır."Altınlar, gümüşler, mücevherler, hazineler, sevaplar kazanmışımdır." Oh! Sıcacık oda, seccadenin üstünde tatlı tatlı gözyaşı dökersin.Oh! Sıcacık oda, seccadenin üstünde tatlı tatlı gözyaşı dökersin. Bir taraftan da "Ne iyi ibadet ettim yahu! Var mı benim gibisi?" diye de içinden bir his gelir.Bir taraftan da "Ne iyi ibadet ettim yahu! Var mı benim gibisi?" diye de içinden bir his gelir. İnsan ibadetine mağrur oluyor, ibadetini bir şey sanıyor filan, keyfi tıkırında.İnsan ibadetine mağrur oluyor, ibadetini bir şey sanıyor filan, keyfi tıkırında. Allah imtihan ediyor. Allah imtihan ediyor.

Davranışı keyfi tıkırında iken nasıl olacak, zenginken nasıl olacak, fakirken nasıl olacak,Davranışı keyfi tıkırında iken nasıl olacak, zenginken nasıl olacak, fakirken nasıl olacak, yorgunken nasıl olacak bakalım, diye her yönden imtihan ediyor. Kâfir gönderiyor.yorgunken nasıl olacak bakalım, diye her yönden imtihan ediyor. Kâfir gönderiyor. Tam para kazanmıştım, ev bark sahibi olmuştum, otomobilim de vardı, keyif yapacaktım,Tam para kazanmıştım, ev bark sahibi olmuştum, otomobilim de vardı, keyif yapacaktım, şimdi çıktı cihat. Ben bunları bırakıp cihada gidemem. Hanım da çocuk da var üstelik.şimdi çıktı cihat. Ben bunları bırakıp cihada gidemem. Hanım da çocuk da var üstelik. Nasıl gideyim şimdi? Hay Allah! Nasıl gideyim şimdi? Hay Allah!

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'an'ı Kerîm'de yazıyor.Allahu Teâlâ hazretleri Kur'an'ı Kerîm'de yazıyor. Yâ Rabbi bizim üstümüze cihadı ne diye, yazdın ya!Yâ Rabbi bizim üstümüze cihadı ne diye, yazdın ya! "Cihat hoşunuza gitmediği halde size, boynunuza, vazife olarak yazıldı." Hoşa gitmiyor tabi. Kolay değil. "Cihat hoşunuza gitmediği halde size, boynunuza, vazife olarak yazıldı." Hoşa gitmiyor tabi. Kolay değil.

Fakir bir insan cihat eder. Neden? Kaybedecek bir şeyi yok. Zaten kulübesinde ızdırap içinde kıvranıyor.Fakir bir insan cihat eder. Neden? Kaybedecek bir şeyi yok. Zaten kulübesinde ızdırap içinde kıvranıyor. Öleyim de kurtulayım, diye düşünüyor. İntihar etse günah diye düşünüyor, bari gideyim cihat edeyim.Öleyim de kurtulayım, diye düşünüyor. İntihar etse günah diye düşünüyor, bari gideyim cihat edeyim. O hesapları filan yutmaz. O hesapları filan yutmaz. Allahu Teâlâ hazretleri kullarının tam hesabının, ihlasının nasıl olduğunu anlamak için tam imtihan eder. Allahu Teâlâ hazretleri kullarının tam hesabının, ihlasının nasıl olduğunu anlamak için tam imtihan eder.

Bir imtihanı nasıl kazanacağız müslüman kardeşlerim, ihlâsı nasıl elde edeceğiz?Bir imtihanı nasıl kazanacağız müslüman kardeşlerim, ihlâsı nasıl elde edeceğiz? Âşıkâne Yunus gibi nasıl olacağız? Ne diyor?Âşıkâne Yunus gibi nasıl olacağız? Ne diyor? "Beni öldürseler, yaksalar, küllerimi savursalar yine Allah der" Küllerim bile Allah der, diyor."Beni öldürseler, yaksalar, küllerimi savursalar yine Allah der" Küllerim bile Allah der, diyor. Her cevr ü cefâya razı. Hoştur bana senden gelen Ya hil'at u yahut kefen. Her cevr ü cefâya razı.

Hoştur bana senden gelen

Ya hil'at u yahut kefen.

Allah'tan gelen her şey hoşmuş. Allah'tan gelen her şey hoşmuş. Şair öyle diyor. Süslü kaftan gelse, padişahın hediyesi kaftan gelse, hil'at.Şair öyle diyor. Süslü kaftan gelse, padişahın hediyesi kaftan gelse, hil'at. "Giy bunu, saraydan gönderdiler. Giy hadi." Samur kürklü padişah göndermiş."Giy bunu, saraydan gönderdiler. Giy hadi." Samur kürklü padişah göndermiş. Padişahın olması da tatlı şey. Kürk de güzel, artık tamam.Padişahın olması da tatlı şey. Kürk de güzel, artık tamam. Bayramda bunu giydim mi herkes ağzının suyu akarak bakar bu kaftana.Bayramda bunu giydim mi herkes ağzının suyu akarak bakar bu kaftana. Hoştur bana senden gelen... İyi, senden gelen hoştur. Ya hil'at u yahut kefen. Hoştur bana senden gelen... İyi, senden gelen hoştur. Ya hil'at u yahut kefen.

Bir de kefen gelse ne yapacaksın? Hadi bakalım yarın yolculuk var. Nereye?Bir de kefen gelse ne yapacaksın? Hadi bakalım yarın yolculuk var. Nereye? Jakarta'ya mı Singapur'a mı? Nereye? Âhirete. Al, kefenini al, yallah hadi bakalım.Jakarta'ya mı Singapur'a mı? Nereye? Âhirete. Al, kefenini al, yallah hadi bakalım. Kefeni alıp cihada öyle gidermiş bizim dedelerimiz. Kefeni nerede saklar cihada giden bir insan?Kefeni alıp cihada öyle gidermiş bizim dedelerimiz. Kefeni nerede saklar cihada giden bir insan? Başına sarık diye sarmış, dolandırmış dolandırmış, bunu kefenim yaparlar, diye.Başına sarık diye sarmış, dolandırmış dolandırmış, bunu kefenim yaparlar, diye. Yâ Allah! Giderlermiş. Öleceğini bilerek gidiyor, dönüşü yok. Ön safta çarpışıyor. Yâ Allah! Giderlermiş. Öleceğini bilerek gidiyor, dönüşü yok. Ön safta çarpışıyor.

Benim rahmetli akrabalarım, dedelerim, köyden davulla zurnayla cihada gönderilirkenBenim rahmetli akrabalarım, dedelerim, köyden davulla zurnayla cihada gönderilirken musafaha ettikleri insanlara;musafaha ettikleri insanlara; "Bugün bu musafaha ettiğiniz etler yarın al kanlara boyanacak, hakkınızı helal edin." diye gitmişler."Bugün bu musafaha ettiğiniz etler yarın al kanlara boyanacak, hakkınızı helal edin." diye gitmişler. Kolay değil. Kefen gelmesi kolay değil. Hil'at gelmesi güzel de kefen gelmesi kolay değil. Kolay değil. Kefen gelmesi kolay değil. Hil'at gelmesi güzel de kefen gelmesi kolay değil.

Onun için hiç büyük konuşmamak lazım. Daima Allah'tan yardım istemek lazım.Onun için hiç büyük konuşmamak lazım. Daima Allah'tan yardım istemek lazım. "Aman yâ Rabbi benim acizliğimi biliyorsun."Aman yâ Rabbi benim acizliğimi biliyorsun. Bana ibadetleri kolay yapmayı nasip eyle." filan diye yalvarmak, yakarmak lazım. Bana ibadetleri kolay yapmayı nasip eyle." filan diye yalvarmak, yakarmak lazım.

Sabır da istenmez Allah'tan. "Yâ Rabbi sabır ver!" ne demek? Bela ver de ona sabredeyim, demek.Sabır da istenmez Allah'tan. "Yâ Rabbi sabır ver!" ne demek? Bela ver de ona sabredeyim, demek. "Yâ Rabbi iyilikler ver hoşluklar ver." "Yâ Rabbi iyilikler ver hoşluklar ver."

Rabbena âtina fi'd-dünyâ haseneten. Burada da iyilik ver yâ Rabbi, dünyada da. Rabbena âtina fi'd-dünyâ haseneten. Burada da iyilik ver yâ Rabbi, dünyada da.

Ve fi'l- âhireti haseneten ve kınâ 'azâbe'n-nâr.Ve fi'l- âhireti haseneten ve kınâ 'azâbe'n-nâr. Cehennem azabından koru. Cehennem azabından koru.

Ama bela gelmişse, hastalık gelmişse, ağrıyorsa, sızlıyorsa, sıkıntı varsa o zaman sabır istenir.Ama bela gelmişse, hastalık gelmişse, ağrıyorsa, sızlıyorsa, sıkıntı varsa o zaman sabır istenir. "Yâ Rabbi! Aman tuğyan etmeyeyim! "Yâ Rabbi! Aman tuğyan etmeyeyim! Kabarıp, ağzımı bozup, kafayı bozup edepsizlik yapmayayım yâ Rabbi, bana sabır ver." Kabarıp, ağzımı bozup, kafayı bozup edepsizlik yapmayayım yâ Rabbi, bana sabır ver." Tamam, o zaman istenir.Tamam, o zaman istenir. Durup dururken sabır istenir mi? Allah bir bela verir sabredemezsin sonra.Durup dururken sabır istenir mi? Allah bir bela verir sabredemezsin sonra. Sabır, bir belanın karşılığında insanın bir şeyi acıyorsa, maddeten veya mânen sıkıntısı varken sabır olur.Sabır, bir belanın karşılığında insanın bir şeyi acıyorsa, maddeten veya mânen sıkıntısı varken sabır olur. İşte böyle muhterem kardeşlerim. Mücahitler kimlermiş? İşte böyle muhterem kardeşlerim.

Mücahitler kimlermiş?

Hakiki mücahitler, mangalda kül bırakmayanlar belli olsun;Hakiki mücahitler, mangalda kül bırakmayanlar belli olsun; sabredenlerle sabırsızlar, üzüntülü, acılı olay başına musallat edildiği zaman sabredenlerle sabırsızlar, üzüntülü, acılı olay başına musallat edildiği zaman kaderin cilvesi olarak ağzını açıp gözünü yumup ağzına geleni veryansın edenler belli olsun diye, kaderin cilvesi olarak ağzını açıp gözünü yumup ağzına geleni veryansın edenler belli olsun diye, senin haberlerin belli olsun, ve neblüve ahbâraküm. Haberlerinizi imtihan edelim diye.senin haberlerin belli olsun, ve neblüve ahbâraküm. Haberlerinizi imtihan edelim diye. Mutlaka sizin de başınıza böyle musibetler sararız, imtihan ederiz. Mutlaka sizin de başınıza böyle musibetler sararız, imtihan ederiz.

Müslüman, her şeyin Allah'tan bir imtihan olduğunu bilecek. Müslüman, her şeyin Allah'tan bir imtihan olduğunu bilecek.

Birisini çok methetmişler. Çok iyi adam bu, çok derviş adam, çok arif adam, kamil adam, güzel huylu adam.Birisini çok methetmişler. Çok iyi adam bu, çok derviş adam, çok arif adam, kamil adam, güzel huylu adam. Kabadayılardan bir tanesi gitmiş, bir tane patlatmış ensesine. Kabadayılardan bir tanesi gitmiş, bir tane patlatmış ensesine. Adam söyle dönmüş, "Ne bakıyorsun?" demiş kabadayı.Adam söyle dönmüş, "Ne bakıyorsun?" demiş kabadayı. "Allah'ın takdiri, işte geldim ensene bir tane vurdum." demiş."Allah'ın takdiri, işte geldim ensene bir tane vurdum." demiş. "Tamam tamam, Allah'ın takdiri de başıma hangi belayı musallat etmiş ona bakıyorum." demiş. "Tamam tamam, Allah'ın takdiri de başıma hangi belayı musallat etmiş ona bakıyorum." demiş.

Allah birisini musallat ediyor.Allah birisini musallat ediyor. En büyük belalar büyük zâtlara, peygamberlere gelmiş, evliyâullaha gelmiş; sabretmişler, kazanmışlar. En büyük belalar büyük zâtlara, peygamberlere gelmiş, evliyâullaha gelmiş; sabretmişler, kazanmışlar. Sabredip derece kazanmışlar. Sabredip derece kazanmışlar. Bir insanın meşakkatteki derecesi, rütbesi, nimetteki derecesinden daha hızlıBir insanın meşakkatteki derecesi, rütbesi, nimetteki derecesinden daha hızlı ve daha büyük olarak gelişir daha artar, sıkıntıda.ve daha büyük olarak gelişir daha artar, sıkıntıda. Rahatta derecesi artma. Rahatta derecesi artma.

Süleyman aleyhisselam hükümdar peygamberdi.Süleyman aleyhisselam hükümdar peygamberdi. Cennete öteki peygamberlerden daha geç gelecekmiş.Cennete öteki peygamberlerden daha geç gelecekmiş. Çünkü keyif çattı, rahat etti gibilerden.Çünkü keyif çattı, rahat etti gibilerden. Geçmiş peygamberlerin içinde öyle peygamberler varmış ki bitler musallat olmuş, öldürmüş.Geçmiş peygamberlerin içinde öyle peygamberler varmış ki bitler musallat olmuş, öldürmüş. Bitlerin yemesiyle... Ne sıkıntı çekenler olmuş. Bitlerin yemesiyle... Ne sıkıntı çekenler olmuş.

Kâfir olanlar Allah'a inanmadılar, Kur'an'a inanmadılar, peygamberlere inanmadılar.Kâfir olanlar Allah'a inanmadılar, Kur'an'a inanmadılar, peygamberlere inanmadılar. Ve saddû 'an sebîlillahi. Allah'ın yolundan saptılar.Ve saddû 'an sebîlillahi. Allah'ın yolundan saptılar. Allah'ın sırât-ı müstakîmini bıraktılar, eğri yola saptılar. Allah'ın sırât-ı müstakîmini bıraktılar, eğri yola saptılar. Ve şâkkû'r-rasûle min- ba'di ma tebeyyene lehümü'l-hüdâ.Ve şâkkû'r-rasûle min- ba'di ma tebeyyene lehümü'l-hüdâ. Hidayet yolu kendilerinin gözlerine göründükten sonra, doğru yol bu,Hidayet yolu kendilerinin gözlerine göründükten sonra, doğru yol bu, hak yol bu diye kendilerine göründükten sonra Resûlullah ile çekişme yapanlar, mücadele edenler,hak yol bu diye kendilerine göründükten sonra Resûlullah ile çekişme yapanlar, mücadele edenler, Resûlullah'a meşakkat verenler, üzenler, itiraz edenler, karşı çıkanlar.Resûlullah'a meşakkat verenler, üzenler, itiraz edenler, karşı çıkanlar. Len yedurûllahe şey'en. Bunlar Allah'a, Allah'ın dinine, İslâm'ın gelişmesine bir zarar veremeyecekler. Len yedurûllahe şey'en. Bunlar Allah'a, Allah'ın dinine, İslâm'ın gelişmesine bir zarar veremeyecekler.

Medine'nin, Mekke'nin müşrikleri, yahudileri, hristiyanları, kâfir olanlar,Medine'nin, Mekke'nin müşrikleri, yahudileri, hristiyanları, kâfir olanlar, Allah'ın yolundan sapanlar ve hidayet yolu gözlerine iyice âşikâr, belli olduktan,Allah'ın yolundan sapanlar ve hidayet yolu gözlerine iyice âşikâr, belli olduktan, sonra Resûlullah'a yine meşakkat veren, Resûlullah'a karşı çıkan, aleyhte çalışanlar,sonra Resûlullah'a yine meşakkat veren, Resûlullah'a karşı çıkan, aleyhte çalışanlar, len yedurûllahe şey'en. Allah'ın yoluna, dinine zarar veremeyecek.len yedurûllahe şey'en. Allah'ın yoluna, dinine zarar veremeyecek. ve seyuhbitu a'mâlehüm. Allah onların salih amellerini heba edecek, silecek, kabul etmeyecek. ve seyuhbitu a'mâlehüm. Allah onların salih amellerini heba edecek, silecek, kabul etmeyecek.

Onlar salih amel işler miydi? İşlerdi. Bazıları koyun keser, fukaraya dağıtırdı.Onlar salih amel işler miydi? İşlerdi. Bazıları koyun keser, fukaraya dağıtırdı. Bazen misafir ağırlarlardı.Bazen misafir ağırlarlardı. Bu çeşit insanların yaptığı iyilikler var ama hepsi heba olacak, hapsolacak, silinecek, kaybedecek Allah.Bu çeşit insanların yaptığı iyilikler var ama hepsi heba olacak, hapsolacak, silinecek, kaybedecek Allah. Çünkü kâfir, çünkü doğru yoldan sapmış, çünkü Resûlullah'a tâbi değil karşı, Resûlullah'la mücadele ediyor. Çünkü kâfir, çünkü doğru yoldan sapmış, çünkü Resûlullah'a tâbi değil karşı, Resûlullah'la mücadele ediyor.

Yâ eyyühellezine âmenû. Ey iman edenler! Ey mü'minler!Yâ eyyühellezine âmenû. Ey iman edenler! Ey mü'minler! Ey Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden 'abduhu ve resûlühü diyenler,Ey Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden 'abduhu ve resûlühü diyenler, Resûlullah'a tabi olanlar. Resûlullah'a tabi olanlar.

Etî'ullahe ve etî'u'r-resûl. Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Öteki herifler gibi olup da, Etî'ullahe ve etî'u'r-resûl. Allah'a ve Resûlüne itaat edin. Öteki herifler gibi olup da,

Ve lâ tübtilû a'mâleküm. Amellerinizi iptal etmeyin.Ve lâ tübtilû a'mâleküm. Amellerinizi iptal etmeyin. Amellerinizi heba etmeyin. Allah'a ve Resûlullah'a itaat edin. Allah'a itaat nasıl olur? Amellerinizi heba etmeyin. Allah'a ve Resûlullah'a itaat edin.

Allah'a itaat nasıl olur?

Peygamber Efendimiz'in zamanında Peygamber Efendimiz'in hizmetine girmekle olur, bitti. Peygamber Efendimiz'in zamanında Peygamber Efendimiz'in hizmetine girmekle olur, bitti.

Çünkü Allah'ın emirlerini Peygamber Efendimiz biliyor. Onun emrine girmekle olur.Çünkü Allah'ın emirlerini Peygamber Efendimiz biliyor. Onun emrine girmekle olur. "Geldim ya Resûlallah, beyat ettim sana yâ Resûlallah, emrindeyim." demekle olur."Geldim ya Resûlallah, beyat ettim sana yâ Resûlallah, emrindeyim." demekle olur. Resûlullah'a itaat etmeyen, bağlanmayan, beyat etmeyenResûlullah'a itaat etmeyen, bağlanmayan, beyat etmeyen ve Resûlullah bir şey söylediği zaman başka kafada, başka havada olanları belirliyor.ve Resûlullah bir şey söylediği zaman başka kafada, başka havada olanları belirliyor. Onların imanları yok. Onların imanları yok.

Allah ve Resûlu erkek, kadın bir mü'mine bir şeyi hükmettiği zamanAllah ve Resûlu erkek, kadın bir mü'mine bir şeyi hükmettiği zaman o emri dinlemeyip başka bir yolu seçmek, ihtiyâr, başka seçenekleri seçme hakkı yoktur.o emri dinlemeyip başka bir yolu seçmek, ihtiyâr, başka seçenekleri seçme hakkı yoktur. Allah ne demişse, Rasûlullah ona neyi bildirmişse onu yapması lazım, tam itaat. Allah ne demişse, Rasûlullah ona neyi bildirmişse onu yapması lazım, tam itaat.

Resûlullah âhirete irtihal eyledi.Resûlullah âhirete irtihal eyledi. Şimdi biz ne yapacağız? Bizim Allah'a itaatimiz nasıl olur? Resûlullah'a itaatimiz nasıl olur?Şimdi biz ne yapacağız? Bizim Allah'a itaatimiz nasıl olur? Resûlullah'a itaatimiz nasıl olur? Bizim Allah'a itaatimiz Kurân-ı Kerîm'in ahkâmına uymakla olur, Resûlullah'ın sünnetine sarılmakla olur.Bizim Allah'a itaatimiz Kurân-ı Kerîm'in ahkâmına uymakla olur, Resûlullah'ın sünnetine sarılmakla olur. Bizim Allah ve Resûl'üne itaattimiz budur. Bizim Allah ve Resûl'üne itaattimiz budur.

Tekkede hocalarımızın, şeyhlerimizin hadis kitabı okutması bunun içindir.Tekkede hocalarımızın, şeyhlerimizin hadis kitabı okutması bunun içindir. Onun için hayır yapıyoruz. Resûlullah'a itaat olsun diye. Onun için Kur'an'ı ezberliyoruz.Onun için hayır yapıyoruz. Resûlullah'a itaat olsun diye. Onun için Kur'an'ı ezberliyoruz. Onun için Kur'an okuyoruz, cüz okuyoruz.Onun için Kur'an okuyoruz, cüz okuyoruz. Onun için Kurân-ı Kerîm'in ayetlerini inceliyoruz, anlatıyoruz, söylüyoruz, dinliyoruz. Onun için Kurân-ı Kerîm'in ayetlerini inceliyoruz, anlatıyoruz, söylüyoruz, dinliyoruz.

Bir insan Kur'an-ı Kerim'e aykırı iş yapıyorsa hapı yuttu.Bir insan Kur'an-ı Kerim'e aykırı iş yapıyorsa hapı yuttu. Peygamber Efendimiz'in sünnetine aykırı iş yapıyorsa hapı yuttu. Peygamber Efendimiz'in sünnetine aykırı iş yapıyorsa hapı yuttu. Öyle kendisini müslüman sanması, falanca mevkii, falanca makam, filanca şöhret... Öyle kendisini müslüman sanması, falanca mevkii, falanca makam, filanca şöhret... Er yarın hak divanında belli olur. Kimin sözü bu? Yunus'un. Ne güzel söylemiş.Er yarın hak divanında belli olur. Kimin sözü bu? Yunus'un. Ne güzel söylemiş. Bir laf söylüyor oturtuyor. Bir laf söylüyor oturtuyor.

Ortada er diye, adam diye - er demek adam demek - hindi gibi kabarıp dolaşıyor.Ortada er diye, adam diye - er demek adam demek - hindi gibi kabarıp dolaşıyor. Adam mı bu? Adam değil. Vallahi değil. Neden? Kur'an'a uyması yok, Resûlullah a tâbi olması yok.Adam mı bu? Adam değil. Vallahi değil. Neden? Kur'an'a uyması yok, Resûlullah a tâbi olması yok. Ama bak, adam gibi geziniyor. Etrafında bir sürü insan var, herkes sözünü dinliyor.Ama bak, adam gibi geziniyor. Etrafında bir sürü insan var, herkes sözünü dinliyor. Geldiği yer de kalabalık; şu kadar otomobille karşılıyorlar, uğurluyorlar,Geldiği yer de kalabalık; şu kadar otomobille karşılıyorlar, uğurluyorlar, alkışlar bilmem neler bilmem neler...alkışlar bilmem neler bilmem neler... Gazeteler onun hakkında haberler yazıyorlar... Er yarın hak divanında belli olur.Gazeteler onun hakkında haberler yazıyorlar... Er yarın hak divanında belli olur. Yunus bildirmiş. bırak kabarmayı. Boşver palavrayı, kes palavrayı.Yunus bildirmiş. bırak kabarmayı. Boşver palavrayı, kes palavrayı. Yarın bu adam Allah'ın huzurunda ne muamele görecek? Makbul mü? Değil.Yarın bu adam Allah'ın huzurunda ne muamele görecek? Makbul mü? Değil. O zaman kes. Buradaki alkışların kıymeti yok. O zaman kes. Buradaki alkışların kıymeti yok.

Hiç şüphe yok ki kâfir olanlar, Allah'ın yolundan sapanlar, kâfirler iken,Hiç şüphe yok ki kâfir olanlar, Allah'ın yolundan sapanlar, kâfirler iken, imana gelmemişken ölenlere Allah mağfiret etmeyecek. Bitti. imana gelmemişken ölenlere Allah mağfiret etmeyecek. Bitti.

Nasıl Resûlullah'a muhalefet ettiniz?Nasıl Resûlullah'a muhalefet ettiniz? Nasıl karşı çıktınız o Resûlallah'a?Nasıl karşı çıktınız o Resûlallah'a? O günün sıcaklığında, olayların içinde, menfaat hesaplarından, keyif hesaplarından, nefsaniyetten,O günün sıcaklığında, olayların içinde, menfaat hesaplarından, keyif hesaplarından, nefsaniyetten, şeytana aldanmaktan Resûllah'a muhalefet ettiler, karşı çıktılar.şeytana aldanmaktan Resûllah'a muhalefet ettiler, karşı çıktılar. Hatta İslâm ordusunda çarpışanlardan bazıları Mekke'nin fethinden sonra Hatta İslâm ordusunda çarpışanlardan bazıları Mekke'nin fethinden sonra ganimetlerin dağıtılmasını beğenmediler de; "Bu Allah'ın razı olmayacağı bir taksimattır.ganimetlerin dağıtılmasını beğenmediler de; "Bu Allah'ın razı olmayacağı bir taksimattır. Adalet et ey Muhammed!" dediler. Allahu ekber. Peygamber Efendimiz çok üzüldü.Adalet et ey Muhammed!" dediler.

Allahu ekber. Peygamber Efendimiz çok üzüldü.
Adaleti sen mi öğreteceksin. Allah'ın Resûlü, her şeyi vahiyle yapan... Adaleti sen mi öğreteceksin. Allah'ın Resûlü, her şeyi vahiyle yapan...

"Allah'ın emrine göre hareket eden ben mi adalet etmeyeceğim." dedi. Sonra gitti."Allah'ın emrine göre hareket eden ben mi adalet etmeyeceğim." dedi. Sonra gitti. Musa aleyhisselam'a onun kavmi daha da ezâ cefâ etmişlerdi. Sabretmiş, ben de sabredeyim, dedi. Musa aleyhisselam'a onun kavmi daha da ezâ cefâ etmişlerdi. Sabretmiş, ben de sabredeyim, dedi.

Fe-in u'tû min-ha radû. Ganimetler, sadakalar, zekatlar ortaya geldiği zaman verilirse memnun olurlardı. Fe-in u'tû min-ha radû. Ganimetler, sadakalar, zekatlar ortaya geldiği zaman verilirse memnun olurlardı.

Ve in-lem ya'tû min-ha. O sefer onlara verilmediği zaman Ve in-lem ya'tû min-ha. O sefer onlara verilmediği zaman

İzâ hüm yeshatûn. O zaman da Resûlullah'a kızıyorlardı. Allah'ın Resûl'üne kızılır mı ey şaşkın!İzâ hüm yeshatûn. O zaman da Resûlullah'a kızıyorlardı. Allah'ın Resûl'üne kızılır mı ey şaşkın! Geçen sefer verdi sana, bu sefer vermiyor. Her sefer sana mı verecek?Geçen sefer verdi sana, bu sefer vermiyor. Her sefer sana mı verecek? Bir sürü fakir var mesela. Hikmeti var. Bu sefer sana vermedi sabret. Kızıyorlar. Bir sürü fakir var mesela. Hikmeti var. Bu sefer sana vermedi sabret. Kızıyorlar.

Muhterem kardeşlerim insanoğlunun tabiatını anlamak bakımından bilelim bunları.Muhterem kardeşlerim insanoğlunun tabiatını anlamak bakımından bilelim bunları. Peygamber Efendimiz minbere çıktı, hutbe okuyordu.Peygamber Efendimiz minbere çıktı, hutbe okuyordu. develerin geldiği duyuldu. Kervan geldi. Nereden belli olur kervan?develerin geldiği duyuldu. Kervan geldi. Nereden belli olur kervan? Develerin cıngıltısından. Deve geliyor. Çanının sesinden yürüyüşü belli olur.Develerin cıngıltısından. Deve geliyor. Çanının sesinden yürüyüşü belli olur. Bir sürü yük olunca kervan geldiği anlaşılır.Bir sürü yük olunca kervan geldiği anlaşılır. Zaten de bekleniyordu; Şam'dan bir kervan gelecek filan. Mallar geldi. Yeni mallar, kumaşlar.Zaten de bekleniyordu; Şam'dan bir kervan gelecek filan. Mallar geldi. Yeni mallar, kumaşlar. "Bizim hanım hangi kumaşı isterse." Nimetler, buğday, vesaire... "Bizim hanım hangi kumaşı isterse." Nimetler, buğday, vesaire...

Resûlullah Efendimiz hutbe okuyor ama ya bitiverirse, dışarda olanlar alırsa.Resûlullah Efendimiz hutbe okuyor ama ya bitiverirse, dışarda olanlar alırsa. Arka taraftan birer ikişer, birer ikişer mescidi terk edip kervana gittiler. İki sebepten gittiler.Arka taraftan birer ikişer, birer ikişer mescidi terk edip kervana gittiler. İki sebepten gittiler. Bir, alışverişte karlı alışveriş yapalım. İyi mallar seçilmeden alışveriş yapalım.Bir, alışverişte karlı alışveriş yapalım. İyi mallar seçilmeden alışveriş yapalım. Hemen paramızın yettiği kadar alalım, sonra daha karlı satarız filan gibi ticari sebeplerle.Hemen paramızın yettiği kadar alalım, sonra daha karlı satarız filan gibi ticari sebeplerle. Bir ticaret yüzünden, gitti, terk etti bazıları. Bir kısmı da; paramız yok ama bir görelim neler var.Bir ticaret yüzünden, gitti, terk etti bazıları. Bir kısmı da; paramız yok ama bir görelim neler var. Kervan gelmiş, şimdi çuvallar açılacak, mallar ortaya çıkacak. Ne mallar gelmiş?Kervan gelmiş, şimdi çuvallar açılacak, mallar ortaya çıkacak. Ne mallar gelmiş? Bakması bile güzel. Kimisi de eğlence için gittiler. Bakması bile güzel. Kimisi de eğlence için gittiler.

Cuma Sûresi'nin son ayetinde: Ve izâ ra'ev ticâraten ev lehven.Cuma Sûresi'nin son ayetinde:

Ve izâ ra'ev ticâraten ev lehven.
Bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman, gördüler diye.Bir ticaret veya bir eğlence gördükleri zaman, gördüler diye. İnfaddû ileyhâ. Darmadağın gittiler oraya. Tesbihin taneleri koptu mu yere düştü mü ne olur?İnfaddû ileyhâ. Darmadağın gittiler oraya. Tesbihin taneleri koptu mu yere düştü mü ne olur? Taneleri koptu mu hepsini toplamak zor olur. İnfaddû, böyle dağılıp gitmek demek.Taneleri koptu mu hepsini toplamak zor olur. İnfaddû, böyle dağılıp gitmek demek. Tespih tanesi gibi, çil yavrusu gibi dağılmak derler ya. Çil bir çeşit kuştur.Tespih tanesi gibi, çil yavrusu gibi dağılmak derler ya. Çil bir çeşit kuştur. Kalktı mı hepsi bir tarafa gider, avcı hangisini vuracak. Çil yavrusu gibi dağıldılar. Kalktı mı hepsi bir tarafa gider, avcı hangisini vuracak. Çil yavrusu gibi dağıldılar.

İnsan edebi eksik oldu mu, tasavvufî dediğimiz din edebi eksik oldu mu kötü şeyler yapar, çok hatalar yapar.İnsan edebi eksik oldu mu, tasavvufî dediğimiz din edebi eksik oldu mu kötü şeyler yapar, çok hatalar yapar. Büyüklerimiz edep öğretmeye çalışmış.Büyüklerimiz edep öğretmeye çalışmış. "Evladım bir topluluğa girdiğin zaman esselamü eleyküm ve rahmetullah de. "Evladım bir topluluğa girdiğin zaman esselamü eleyküm ve rahmetullah de. Evladım birisi kalktı mı onun yerine oturulmaz." Evladım birisi kalktı mı onun yerine oturulmaz."

"Ayıp mı? Niye oturulmasın?" "Kalkan adamın yerine oturulmaz.""Ayıp mı? Niye oturulmasın?" "Kalkan adamın yerine oturulmaz." Gitti adam şurdan bir şey almaya. Hemen birisi gelmiş, oturmuş onun yerine. Hay Allah.Gitti adam şurdan bir şey almaya. Hemen birisi gelmiş, oturmuş onun yerine. Hay Allah. Bazı değişik kuşlar oluyormuş kendisi yuva yapmıyormuş, gidiyormuş, Bazı değişik kuşlar oluyormuş kendisi yuva yapmıyormuş, gidiyormuş, bir başka kuşun yuvasına orada oturuyor. Yuvanın asıl sahibi geliyor. bir başka kuşun yuvasına orada oturuyor. Yuvanın asıl sahibi geliyor. Bir başkası yuvada oturuyor, orada yumurta yumurtluyor.Bir başkası yuvada oturuyor, orada yumurta yumurtluyor. Böyle beleşçi geçinen kuşlar varmış, kitaplarda yazıyor. Her şeyin bir âdâbı var.Böyle beleşçi geçinen kuşlar varmış, kitaplarda yazıyor. Her şeyin bir âdâbı var. Olur mu öyle şey! Sen de bir yuva yap. Ne oluyorsun yani. Olur mu öyle şey! Sen de bir yuva yap. Ne oluyorsun yani.

"Yemekte önünden yiyeceksin, suyu üç yudumda içeceksin." Suyu alıyor; bir bardak su ver, [hop,]"Yemekte önünden yiyeceksin, suyu üç yudumda içeceksin." Suyu alıyor; bir bardak su ver, [hop,] bir tane daha ver, bir tane daha ver... Ne oluyorsun, su bu böyle içilmez.bir tane daha ver, bir tane daha ver... Ne oluyorsun, su bu böyle içilmez. Su içmenin âdâbı bu değil. Bismillâhirrahmânirrahîm diyeceksin. Yavaş yavaş içeceksin. Su içmenin âdâbı bu değil. Bismillâhirrahmânirrahîm diyeceksin. Yavaş yavaş içeceksin. Cam bardağın içine hohlanmaz. Bu âdâba aykırı.Cam bardağın içine hohlanmaz. Bu âdâba aykırı. Su böyle içilmez değil mi!Su böyle içilmez değil mi! Her şeyin bir âdâbı var, onun söylenmesi lazım. İnsanlar neler yapmışlar, neler yapmışlar.Her şeyin bir âdâbı var, onun söylenmesi lazım. İnsanlar neler yapmışlar, neler yapmışlar. Biz de insanız biz de yapabiliriz. Daha ayıklayamıyoruz. Biz de insanız biz de yapabiliriz. Daha ayıklayamıyoruz.

Çünkü kendi hayatımda dikkat ediyorum.Çünkü kendi hayatımda dikkat ediyorum. Bugün Allah'a çok güzel kulluk edeyim, diyorum en çok hatayı o gün yapıyorumBugün Allah'a çok güzel kulluk edeyim, diyorum en çok hatayı o gün yapıyorum Gayret ettikçe hatayı daha çok yapıyorum. Allah yardım etmezse olmaz. Allah yardım edecek.Gayret ettikçe hatayı daha çok yapıyorum. Allah yardım etmezse olmaz. Allah yardım edecek. Ya birini kırıyorsun, ya hanıma bir ağır söz söylüyorsun,Ya birini kırıyorsun, ya hanıma bir ağır söz söylüyorsun, ya bir arkadaşı üzüyorsun, hatalı bir şey yapıyorsun... Bir şeyler oluyor yani.ya bir arkadaşı üzüyorsun, hatalı bir şey yapıyorsun... Bir şeyler oluyor yani. Daima Allah'a dua edeceğiz.Daima Allah'a dua edeceğiz. "Yâ Rabbi eğer yardım etmezsen ben kulluğumu güzel yapamam, yardım et." diyeceksin. "Yâ Rabbi eğer yardım etmezsen ben kulluğumu güzel yapamam, yardım et." diyeceksin.

Çünkü şeytan çok güzel kandırıyor insanı. Gayet güzel kandırıyor. Çok usta.Çünkü şeytan çok güzel kandırıyor insanı. Gayet güzel kandırıyor. Çok usta. Çünkü yaşlı ya! Âdem atamızın zamanından beri. Zaten Peygamber Efendimiz söylüyor:Çünkü yaşlı ya! Âdem atamızın zamanından beri. Zaten Peygamber Efendimiz söylüyor: "İnsanoğlunun kurdu şeytandır." Aç kurtlar var ya koyunları parçalayan. Mü'minler ne gibidir? Kuzu gibidir."İnsanoğlunun kurdu şeytandır." Aç kurtlar var ya koyunları parçalayan. Mü'minler ne gibidir? Kuzu gibidir. Şeytan? Kurt gibidir. Kurt kuzuyu ne yapar? Yakaladı mı parçalar, yer.Şeytan? Kurt gibidir. Kurt kuzuyu ne yapar? Yakaladı mı parçalar, yer. Şeytan da yakaladı mı insanın canına okuyor. İz kâle li'l- insâni'kfur. Şeytan diyor ki kâfir ol.Şeytan da yakaladı mı insanın canına okuyor.

İz kâle li'l- insâni'kfur. Şeytan diyor ki kâfir ol.
Haşr sûresinde bildiriyor. "Kâfir ol, kâfir ol, boşver, inanma. Bunların aslı, esası yok." filan.Haşr sûresinde bildiriyor. "Kâfir ol, kâfir ol, boşver, inanma. Bunların aslı, esası yok." filan. Kâfir ediyor mu insanı? Kâfir ediyor mu insanı?

Fe-lemma kefera.Fe-lemma kefera. O da şeytana aldanıp kâfir oldu mu, imanı bırakıp kâfir oldu mu... O zaman ne der?O da şeytana aldanıp kâfir oldu mu, imanı bırakıp kâfir oldu mu... O zaman ne der? Kale inni berî'ün min-ke. Benim seninle bir işim yok, ben senden uzağım ben senden de beriyim.Kale inni berî'ün min-ke. Benim seninle bir işim yok, ben senden uzağım ben senden de beriyim. Sen aldatmadın mı beni? İnni berî'ün min-ke. Ben senden beriyim.Sen aldatmadın mı beni? İnni berî'ün min-ke. Ben senden beriyim. İnni ehafullahe rabbe'l-'âlemîn. Ben sadece alemlerin Rabbinden korkarım. İnni ehafullahe rabbe'l-'âlemîn. Ben sadece alemlerin Rabbinden korkarım.

Yalancı, sahtekâr. Kâfir ettikten sonra ne diyor?Yalancı, sahtekâr. Kâfir ettikten sonra ne diyor? Benim seninle hiçbir alakam yok, sen kendin yaptın. Kabahat senin, ben yapmadım.Benim seninle hiçbir alakam yok, sen kendin yaptın. Kabahat senin, ben yapmadım. Ben Allah'tan korkarım. Yalan. Ben Allah'tan korkarım. Yalan.

Şeytan bazen şeytan olarak insanları aldatır, bazen dışarıdan bir başkasının içine girerekŞeytan bazen şeytan olarak insanları aldatır, bazen dışarıdan bir başkasının içine girerek onu senin yanına getirir, öyle aldatır. İnsanların da şeytanları vardır. onu senin yanına getirir, öyle aldatır. İnsanların da şeytanları vardır.

İnsanların da şeytanlaşmışları vardır. Adeta bir şeytan. Baksan şeytanın ta kendisi. İnsanların da şeytanlaşmışları vardır. Adeta bir şeytan. Baksan şeytanın ta kendisi.

Allah korusun, kolay değil.Allah korusun, kolay değil. Müslüman olarak dosdoğru yolda tökezlemeden yürümek,Müslüman olarak dosdoğru yolda tökezlemeden yürümek, ipin üstünde cambazın düşmeden yürümesi gibi kolay değildir, zor.ipin üstünde cambazın düşmeden yürümesi gibi kolay değildir, zor. Çok dikkat etmek lazım, çok okumak, çok dinlemek lazım. Allah'a çok sığınmak lazım. Çok dikkat etmek lazım, çok okumak, çok dinlemek lazım. Allah'a çok sığınmak lazım.

Herkes gevşek, herkes sineye çekiyor.Herkes gevşek, herkes sineye çekiyor. Tokatı sineye çekiyor, adaleti sineye çekiyor, İslâm'ı, dışlanmayı sineye çekiyor,Tokatı sineye çekiyor, adaleti sineye çekiyor, İslâm'ı, dışlanmayı sineye çekiyor, Kur'an'a laf söylemeyi sineye çekiyor. Başka ümmetlere bakıyorsun, başkaları böyle yapmıyor.Kur'an'a laf söylemeyi sineye çekiyor. Başka ümmetlere bakıyorsun, başkaları böyle yapmıyor. Müslümanlar İslâm'ı bilmedikleri için. Bu âyeti okumuyorlar mı ne? Fe la tehinû. Gevşemeyin.Müslümanlar İslâm'ı bilmedikleri için. Bu âyeti okumuyorlar mı ne? Fe la tehinû. Gevşemeyin. Ve entümü'l- a'levne. Siz daha üstünken. Siz daha âlâ, üstünken demek.Ve entümü'l- a'levne. Siz daha üstünken. Siz daha âlâ, üstünken demek. Bu âyet-i kerîmeden anladığıma göre. İnneme'l-hayâtü'd-dünyâ la'ibun ve lehvün.Bu âyet-i kerîmeden anladığıma göre.

İnneme'l-hayâtü'd-dünyâ la'ibun ve lehvün.
Hiç bir şüphe yok ki dünya hayatı sadece oyundur ve eğlencedir. La'ib. Oyun demek.Hiç bir şüphe yok ki dünya hayatı sadece oyundur ve eğlencedir. La'ib. Oyun demek. La'ibun. Oyundu. Ve lehvün. Eğlence. Bu dünya hayatı başka şey değildir. Boş bir oyundur, eğlencedir. La'ibun. Oyundu. Ve lehvün. Eğlence. Bu dünya hayatı başka şey değildir. Boş bir oyundur, eğlencedir.

Ve in-tü'minû. Eğer siz iman ederseniz Ve in-tü'minû. Eğer siz iman ederseniz

Ve tettekû. Takva ehli olur, sakınır, Allah'a asi olmaktan, cehennemlik işler yapmaktan,Ve tettekû. Takva ehli olur, sakınır, Allah'a asi olmaktan, cehennemlik işler yapmaktan, cenneti elden kaçırmaktan sakınırsanız, Yü'tiküm, ücûraküm. Allah sizin mükafatlarınızı verir. cenneti elden kaçırmaktan sakınırsanız,

Yü'tiküm, ücûraküm. Allah sizin mükafatlarınızı verir.

Ve la yes'elüküm emvâleküm. Mallarınızı tamamen sizin elinizden almaz, sizi mahrum bırakmaz. Ve la yes'elüküm emvâleküm. Mallarınızı tamamen sizin elinizden almaz, sizi mahrum bırakmaz.

Men yertedte miküm 'an dinihi.Men yertedte miküm 'an dinihi. Kim dininden dönerse... Dönerse dönsün, Allah'ın ihtiyacı yok ki. Dönsün, isteyen Ebu Cehil'in peşinden gitsin. Kim dininden dönerse... Dönerse dönsün, Allah'ın ihtiyacı yok ki. Dönsün, isteyen Ebu Cehil'in peşinden gitsin.

Fe-sevfe ye'tillahi bi-kavmin.Fe-sevfe ye'tillahi bi-kavmin. Allah ileride öyle bir kavim getirecek ki – ama yakın bir gelecekte – Müslümanlara öyle bir kavim ki; Allah ileride öyle bir kavim getirecek ki – ama yakın bir gelecekte – Müslümanlara öyle bir kavim ki; yühibbuküm ve yühibbûnehu. Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever. yühibbuküm ve yühibbûnehu. Allah onları sever, onlar da Allah'ı sever.

'Ezilletin 'ale'l-mü'minîne 'e'izzetin 'ale'l-kâfirîn.'Ezilletin 'ale'l-mü'minîne 'e'izzetin 'ale'l-kâfirîn. Kafirlere karşı hiddetli, asaletli, heybetli, hiç yüz vermez, boyun eğmez, dalkavukluk yapmaz. Kafirlere karşı hiddetli, asaletli, heybetli, hiç yüz vermez, boyun eğmez, dalkavukluk yapmaz.

Yücâhidûne fi-sebîlillahi. Allah yolunda cihat edenler, Yücâhidûne fi-sebîlillahi. Allah yolunda cihat edenler,

Ve la yehafûne levme lâ'imin. Kınayanın kınamasından asla korkmazlar. Allah yolunda yürürler.Ve la yehafûne levme lâ'imin. Kınayanın kınamasından asla korkmazlar. Allah yolunda yürürler. Bunları methediyor, böyle bir kavim geleceğini bildiriyor. Bunları methediyor, böyle bir kavim geleceğini bildiriyor.

İslâm, Hz. Ömer zamanında yayıldı. Sonra müslüman olarak bazı kavimler katıldılar. İslâm, Hz. Ömer zamanında yayıldı. Sonra müslüman olarak bazı kavimler katıldılar. Onlar en büyük cihadı yaptı, en güzel hizmetleri yaptı.Onlar en büyük cihadı yaptı, en güzel hizmetleri yaptı. Mesela Türkler Orta Asya'da müslüman oldu, en büyük tefsir kitaplarını onlar yazdı,Mesela Türkler Orta Asya'da müslüman oldu, en büyük tefsir kitaplarını onlar yazdı, en büyük hadis kitaplarını onlar yazdı, en büyük hukuk kitaplarını onlar yazdı, en güzel cihadı onlar yaptı.en büyük hadis kitaplarını onlar yazdı, en büyük hukuk kitaplarını onlar yazdı, en güzel cihadı onlar yaptı. Hatta Abbasîler onları ordularına aldılar. Hatta Abbasîler onları ordularına aldılar.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi sevdiği kul eylesin, bir.Allahu Teâlâ hazretleri bizi sevdiği kul eylesin, bir. İçimize de Allah sevgisini yerleştirsin; biz de Allah'ı seven kulları olalım.İçimize de Allah sevgisini yerleştirsin; biz de Allah'ı seven kulları olalım. Allah yolunda cihad eden, gayreti elden bırakmayan, gevşemeyen kullardan olalım.Allah yolunda cihad eden, gayreti elden bırakmayan, gevşemeyen kullardan olalım. Başımıza sıkıntı gelse de sabredip, sebat edip Allah yolunda hizmete devam edelim.Başımıza sıkıntı gelse de sabredip, sebat edip Allah yolunda hizmete devam edelim. Zevk, sefa olursa o zaman da hamd edelim, şükredelim. Sevdiği kulu olarak yaşayalım. Zevk, sefa olursa o zaman da hamd edelim, şükredelim. Sevdiği kulu olarak yaşayalım.

Rabbimiz bize kendisinin nimetlerine şükretmekte, kendisini zikretmekte,Rabbimiz bize kendisinin nimetlerine şükretmekte, kendisini zikretmekte, kendisine güzel ibadet etmekte tevfîkini refîk eylesin, yardım eylesin. İyi müslüman olalım.kendisine güzel ibadet etmekte tevfîkini refîk eylesin, yardım eylesin. İyi müslüman olalım. Huzuruna sevdiği kul olarak varalım. Rızasına erelim.Huzuruna sevdiği kul olarak varalım. Rızasına erelim. Cemalini görelim. Habîb-i edîbine firdevs-i âlâ'da komşu olalım. Cemalini görelim. Habîb-i edîbine firdevs-i âlâ'da komşu olalım.

Bi-hürmet-i ismihi'l-a'zâm ve bi-hürme-i esmâ'ihi'l-hüsnâBi-hürmet-i ismihi'l-a'zâm ve bi-hürme-i esmâ'ihi'l-hüsnâ ve bi-hürmeti'l-habib-i Muhammedini'l- Mustafâ ve bi-hürmet-i esrâr-ı sûreti'l-fâtiha... ve bi-hürmeti'l-habib-i Muhammedini'l- Mustafâ ve bi-hürmet-i esrâr-ı sûreti'l-fâtiha...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2