Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Müjdeler Olsun!

Mehmed Zahid KOTKU

2 Şa'bân 1395 / 10.08.1975
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm.Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm. El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...

El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...
Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn...Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn... Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... İ’lemû eyyühe’l-ihvân...

İ’lemû eyyühe’l-ihvân...
İnne efdale’l-kitâbi kitâbu’llàh...İnne efdale’l-kitâbi kitâbu’llàh... Ve enne efdale’l-hedyi hedyü muhammedin salla’llàhu aleyhi ve sellem...Ve enne efdale’l-hedyi hedyü muhammedin salla’llàhu aleyhi ve sellem... Ve şerre’l-umûri muhdesâtühâ...Ve şerre’l-umûri muhdesâtühâ... Ve külle muhdesin bid’ah...Ve külle muhdesin bid’ah... Ve külle bid’atin dalâleh...Ve külle bid’atin dalâleh... Ve külle dalâletin fi’n-nâr...Ve külle dalâletin fi’n-nâr... Ve bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyi salla’llàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl:Ve bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyi salla’llàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl: RE. 6/3 Übâyiuküm alâ en lâ tüşrikû bi’llâhi şey’en, ...

RE. 6/3 Übâyiuküm alâ en lâ tüşrikû bi’llâhi şey’en, ...
ilâ ahiril hadis.ilâ ahiril hadis. Ders dinlemek ki va'zu nasihat de diyorlar bunlara

Ders dinlemek ki va'zu nasihat de diyorlar bunlara
Ya okumak suretiyle ya dinlemek suretiyleYa okumak suretiyle ya dinlemek suretiyle Bir mecburiyeti kat'ıyyemiz vardır.Bir mecburiyeti kat'ıyyemiz vardır. Mecburiyeti kat'ıyye!Mecburiyeti kat'ıyye! Okumadıkça veya dinlemedikçeOkumadıkça veya dinlemedikçe müslümanlığın hayatı kaim olmaz.müslümanlığın hayatı kaim olmaz. Çünkü "Eddînu finnasiha..."

Çünkü "Eddînu finnasiha..."
diye Peygamber SAS üç defa tekrarlamış:diye Peygamber SAS üç defa tekrarlamış: “Din ancak nasihatla kàimdir.”“Din ancak nasihatla kàimdir.” Şimdi günahları yazıyorum.

Şimdi günahları yazıyorum.
Yazdığım günahların sayısı, bugün itibariyleYazdığım günahların sayısı, bugün itibariyle 936 tane olmuş.936 tane olmuş. Sayıp, yazdığım günahların sayısı 936'ya vardı.Sayıp, yazdığım günahların sayısı 936'ya vardı. Daha belki 300 olacak geriye kalan.Daha belki 300 olacak geriye kalan. Bunları biz de bilmekten aciziz.Bunları biz de bilmekten aciziz. Yani dün yazdığımı bugün unutuyorum.Yani dün yazdığımı bugün unutuyorum. Ama gözümün önüne geldikçe anlıyorum ki bu da günah.Ama gözümün önüne geldikçe anlıyorum ki bu da günah. Bugünkü günahlarımdan hatırımda kalanlardan sana iki tanesini söyleyeyim.

Bugünkü günahlarımdan hatırımda kalanlardan sana iki tanesini söyleyeyim.
Şimdi burada Cenâb-ı Peygamber bize,Şimdi burada Cenâb-ı Peygamber bize, “Allah-u Teàlâ’ya şirk etmeyin!” diyor.“Allah-u Teàlâ’ya şirk etmeyin!” diyor. Arkası da var. “Şirk etmemek üzere benimle mübâyaa ediniz!” diyor.Arkası da var. “Şirk etmemek üzere benimle mübâyaa ediniz!” diyor. Mübâyaa; karşılıklı sözleşme, ahdetme,

Mübâyaa; karşılıklı sözleşme, ahdetme,
birbirlerine söz verme. Ahdetmet; Mübâyaabirbirlerine söz verme. Ahdetmet; Mübâyaa Mukàtele vezninde.Mukàtele vezninde. Kàtele; öldürmektir.Kàtele; öldürmektir. Kaf ile tin arasına bir elif gelir Kàtele olur,Kaf ile tin arasına bir elif gelir Kàtele olur, iki kimsenin arasındaki döğüşmeye denir.iki kimsenin arasındaki döğüşmeye denir. Burdaki mübâyaa da, iki kimsenin veya iki cemaatin birbirlerine söz vermeleri...Burdaki mübâyaa da, iki kimsenin veya iki cemaatin birbirlerine söz vermeleri... Ben sana söz veririm, sen de bana söz verirsin;Ben sana söz veririm, sen de bana söz verirsin; aramızda bir ahid hasıl olur.aramızda bir ahid hasıl olur. Bu ahde riayet etmek mecburiyetindeyiz.Bu ahde riayet etmek mecburiyetindeyiz. Ben sana söz verdim, tutacağım sözümü...Ben sana söz verdim, tutacağım sözümü... Sen de bana söz verdin, sen de sözünü tutacaksın.Sen de bana söz verdin, sen de sözünü tutacaksın. Şimdi Cenab-ı Peygamber diyor ki:

Şimdi Cenab-ı Peygamber diyor ki:
“—Sizinle böyle sözleşelim, söz verin bana!”
“—Sizinle böyle sözleşelim, söz verin bana!”
“—Ne için?..”
“—Ne için?..”
RE. 6/3 ... Alâ en lâ tüşrikû bihî şey’â ...

RE. 6/3 ... Alâ en lâ tüşrikû bihî şey’â ...
“Allah Celle ve A’lâ’ya hiçbir şeyi şerik koşmamak şartıyla,“Allah Celle ve A’lâ’ya hiçbir şeyi şerik koşmamak şartıyla, şirkten korkmak ve kaçmak suretiyle bana söz verin!” (buyuruyor).şirkten korkmak ve kaçmak suretiyle bana söz verin!” (buyuruyor). Şirk etmeyeceğiz biz. Şirk etmeyince kuvvet ve kudret Allah-u Teàlâ’nındır.

Şirk etmeyeceğiz biz. Şirk etmeyince kuvvet ve kudret Allah-u Teàlâ’nındır.
Bütün emirler O'nundur, bütün hareketler de O'nundur.Bütün emirler O'nundur, bütün hareketler de O'nundur. Mâlûm hristiyanlar, putlarının karşısında Allah’a eş koşuyorlar,

Mâlûm hristiyanlar, putlarının karşısında Allah’a eş koşuyorlar,
o vasıta ile Allah’a ibadet ediyoruz diyorlar.o vasıta ile Allah’a ibadet ediyoruz diyorlar. Halbuki Allah vasıta istemiyor. “Benim vasıtaya ihtiyacım yok!Halbuki Allah vasıta istemiyor. “Benim vasıtaya ihtiyacım yok! Bana dönersin, ‘Yâ Rabbi sana (ibadet) yapıyorum.’ dersin, kâfî.” diyor.Bana dönersin, ‘Yâ Rabbi sana (ibadet) yapıyorum.’ dersin, kâfî.” diyor. Öyle putun karşısına çıkmak,

Öyle putun karşısına çıkmak,
o putu taştan yap, topraktan yap, neden yaparsan yap;o putu taştan yap, topraktan yap, neden yaparsan yap; putun karşısında ibadet olmadığı gibi,putun karşısında ibadet olmadığı gibi, “Allah’ın oğlu var” demek, “Allah’ın kızı var” demek,“Allah’ın oğlu var” demek, “Allah’ın kızı var” demek, “Allah’ın evlatları var” demek kat’iyyen caiz olmayan şeylerdir ki,“Allah’ın evlatları var” demek kat’iyyen caiz olmayan şeylerdir ki, bunların hepsine şirk tabir olunur.bunların hepsine şirk tabir olunur. Şirkin sayısı da pek çoktur. En ufağı riyâkârâne hareket etmektir.

Şirkin sayısı da pek çoktur. En ufağı riyâkârâne hareket etmektir.
(Er-riyâü şirkin) “Riya da şirktir.” Daha siz verin!(Er-riyâü şirkin) “Riya da şirktir.” Daha siz verin! RE. 6/3 ... Ve lâ tüsrikù ...

RE. 6/3 ... Ve lâ tüsrikù ...
“Hırsızlık yapmayacağınıza dair söz verin bakalım!”“Hırsızlık yapmayacağınıza dair söz verin bakalım!” Müslüman olmak istiyorsan, şirki ve küfrü terkedeceksin; onu söyledi.Müslüman olmak istiyorsan, şirki ve küfrü terkedeceksin; onu söyledi. Bir de hırsızlık yapmayacağınıza dair söz verin!Bir de hırsızlık yapmayacağınıza dair söz verin! Hırsızlığın binbir çeşit şekli var.

Hırsızlığın binbir çeşit şekli var.
Alışta, verişte, konuşmada, her şeyde hırsızlık var.Alışta, verişte, konuşmada, her şeyde hırsızlık var. En büyük hırsızlık, namazı kılarken namazından çalmaktır.En büyük hırsızlık, namazı kılarken namazından çalmaktır. Namazı çalarak namazı kılmak;Namazı çalarak namazı kılmak; “—Hocaefendi, namazdan çalınır mı?..”
“—Hocaefendi, namazdan çalınır mı?..”
Rükûa ve sücûda riayet etmeyerekten,

Rükûa ve sücûda riayet etmeyerekten,
farzına vacibine riayet etmeyerekten kılınan namazlar da,farzına vacibine riayet etmeyerekten kılınan namazlar da, çalınarak kılınan namazlardır.çalınarak kılınan namazlardır. Hırsızcasına bir namaz...Hırsızcasına bir namaz... Horozun yaptığı gibi,Horozun yaptığı gibi, tavuğun yem topladığı gibitavuğun yem topladığı gibi tıkır tıkır yatıp kalkmak, değil.tıkır tıkır yatıp kalkmak, değil. Orda bir huzur ve huşû lâzım!Orda bir huzur ve huşû lâzım! Varlıkların sahibi Allah-u Teàlâ’nın divanına duruyoruz,

Varlıkların sahibi Allah-u Teàlâ’nın divanına duruyoruz,
daha başka ne istiyorsun?..daha başka ne istiyorsun?.. Bir reisicumhurun karşısına çıksan, bir valinin karşısına çıksan, tiril tiril titrersin...Bir reisicumhurun karşısına çıksan, bir valinin karşısına çıksan, tiril tiril titrersin... Varlıkların sahibinin karşısında insan nasıl titremez.Varlıkların sahibinin karşısında insan nasıl titremez. Binâen aleyh, “Hırsızlık yapmayacağınıza dair de söz verin!

Binâen aleyh, “Hırsızlık yapmayacağınıza dair de söz verin!
Onun için hırsızlık yaparsanız, elinizin kesilmesi lâzım!” demiş.Onun için hırsızlık yaparsanız, elinizin kesilmesi lâzım!” demiş. Niçin?..Niçin?.. Sizin hırsız olduğunuzu başkaları da bilsin.Sizin hırsız olduğunuzu başkaları da bilsin. Siz de bir daha elinizi başkasının malına uzatamayın!Siz de bir daha elinizi başkasının malına uzatamayın! Birisi bana dedi ki,

Birisi bana dedi ki,
kendisine bu el kesmek hoş gelmemiş de;kendisine bu el kesmek hoş gelmemiş de; “Bunun böyle elini kesmektense,“Bunun böyle elini kesmektense, onu hırsızlıktan men edecek şekilde çalıştırmak lâzım!” dedi.onu hırsızlıktan men edecek şekilde çalıştırmak lâzım!” dedi. Hırsızlık adamı, zaruretler dolayısıyla hırsızlığa gider insan aç kalır.Hırsızlık adamı, zaruretler dolayısıyla hırsızlığa gider insan aç kalır. Çoluğunu çocuğunu besleyemez, zarurette kalır.Çoluğunu çocuğunu besleyemez, zarurette kalır. Onun için, başkasının malına tecavüze cesaret eder.Onun için, başkasının malına tecavüze cesaret eder. Bir de adet edindi miydi, onun sanatı olur artık ondan sonra...Bir de adet edindi miydi, onun sanatı olur artık ondan sonra... Binâen aleyh, onu öyle bir iş sahibi yap ki, yapmasın hırsızlığı bir daha...Binâen aleyh, onu öyle bir iş sahibi yap ki, yapmasın hırsızlığı bir daha... Bu kolay bir şey değildir... İnsanın huyu …

Bu kolay bir şey değildir... İnsanın huyu …
Onun evinde mesela... Ayıptır belki söylemesi ama,Onun evinde mesela... Ayıptır belki söylemesi ama, bir padişah bir çingene kızıyla evlenmiş. Nasıl olmuşsa olmuş.bir padişah bir çingene kızıyla evlenmiş. Nasıl olmuşsa olmuş. Çingene kızı her gün sofradan bir dilim ekmek çalar,Çingene kızı her gün sofradan bir dilim ekmek çalar, götürür yatakların, yorganların arasına, sandığın bir tarafına saklar;götürür yatakların, yorganların arasına, sandığın bir tarafına saklar; kimsenin olmadığı zaman onu yermiş. O onun huyu çünkü…kimsenin olmadığı zaman onu yermiş. O onun huyu çünkü… “—Can çıkmayınca huy çıkmaz” diyorlar.
“—Can çıkmayınca huy çıkmaz” diyorlar.
Hırsızlığa alışmış bir insanın, elini kesmekten başka onu kurtarmanın çaresi yok..

Hırsızlığa alışmış bir insanın, elini kesmekten başka onu kurtarmanın çaresi yok..
Allah bilmez mi işi?.. Derdi ki;Allah bilmez mi işi?.. Derdi ki; “—Bunu çalıştırın da ekmek parasını kazansın, elini kesmeyin!”“—Bunu çalıştırın da ekmek parasını kazansın, elini kesmeyin!” Adalarda bu kadar hapishaneler var.

Adalarda bu kadar hapishaneler var.
çıkarıyoruz dışarıya, yine ertesi gün hapishaneye giriyor.çıkarıyoruz dışarıya, yine ertesi gün hapishaneye giriyor. Niçin?.. Tîneti öyle.Niçin?.. Tîneti öyle. Onun için, hırsızın elini kesmekten başka çare yok!

Onun için, hırsızın elini kesmekten başka çare yok!
Arabistan’da bu kadar zaman hükümdarlık yaptık,Arabistan’da bu kadar zaman hükümdarlık yaptık, üç yüz sene mi, dört yüz sene mi;üç yüz sene mi, dört yüz sene mi; hırsızın elini bir türlü kesemedik.hırsızın elini bir türlü kesemedik. Hacılarımızı soyarlar, icabında keserler,Hacılarımızı soyarlar, icabında keserler, parasını da alırlar, kıtır kıtır da yerlerdi helâl diyerekten.parasını da alırlar, kıtır kıtır da yerlerdi helâl diyerekten. Ama biz çekildik oradan.

Ama biz çekildik oradan.
Oraya bir şimdi Suudi denilen bir, kendilerinden bir kavim geldi.Oraya bir şimdi Suudi denilen bir, kendilerinden bir kavim geldi. Hırsızlığı yakalı mı, çat diye kolunu kesiyor.Hırsızlığı yakalı mı, çat diye kolunu kesiyor. Beş-on tanesinin kolunu kesti.Beş-on tanesinin kolunu kesti. Şimdi altınları herkesin kapısının önünde,Şimdi altınları herkesin kapısının önünde, dükkânının önünde açıkta duruyor diyorlar.dükkânının önünde açıkta duruyor diyorlar. Kimse el uzatamıyor.Kimse el uzatamıyor. Niçin?..Niçin?.. Elinin kesilmesi var, arka tarafta...Elinin kesilmesi var, arka tarafta... Tehlike var!Tehlike var! Hapse atsan olmuyor. Hapse atıyorsun, hapiste besleniyor,Hapse atsan olmuyor. Hapse atıyorsun, hapiste besleniyor, çıkınca gene yapacağını yapıyor.çıkınca gene yapacağını yapıyor. Ama eli kesildikten sonra, yapamaz. Kesik eliyle ne yapacak?..Ama eli kesildikten sonra, yapamaz. Kesik eliyle ne yapacak?.. Onun için

Onun için
sârikın elini kesmekten başka çare yok! Allah’ın emridir.sârikın elini kesmekten başka çare yok! Allah’ın emridir. O boş şey emretmez.O boş şey emretmez. RE. 6/3 ... Ve lâ teznû ...

RE. 6/3 ... Ve lâ teznû ...
“Zina da yapmayın!”“Zina da yapmayın!” Zinanın envâi çeşidi var.Zinanın envâi çeşidi var. Hazret-i Allah Celle ve A’lâ:

Hazret-i Allah Celle ve A’lâ:
“Zinâya yakın olmayın! ...” (İsrâ, 17/32) diyor.

“Zinâya yakın olmayın! ...” (İsrâ, 17/32) diyor.
Zinâya yakın olmayın.Zinâya yakın olmayın. Ve lâ takrabü’z-zinâ. Ayet-i Kerime.Ve lâ takrabü’z-zinâ. Ayet-i Kerime. “—E Bunu neden yasaklıyor, bunda ne var?”
“—E Bunu neden yasaklıyor, bunda ne var?”
Benzinin yanına ateş gelince nasıl parlıyor?

Benzinin yanına ateş gelince nasıl parlıyor?
Barutun yanında ateş nasıl parlıyor?Barutun yanında ateş nasıl parlıyor? Bunlar, iki cins bir araya geldi miydi...Bunlar, iki cins bir araya geldi miydi... Cenâb-ı Hak yaratırken ikisine de bir ilgi vermiş,Cenâb-ı Hak yaratırken ikisine de bir ilgi vermiş, alâka vermiş ki, dünyanın nizamı onunladır. alâka vermiş ki, dünyanın nizamı onunladır. O alâka olmasa, o bize varmaz, biz de onu almayız.O alâka olmasa, o bize varmaz, biz de onu almayız. Fakat bu alâkadan dolayı, o bize muhtac, biz de ona muhtacız.Fakat bu alâkadan dolayı, o bize muhtac, biz de ona muhtacız. Lâ büdde minhünne demişler, onlara ihtiyacımız var.Lâ büdde minhünne demişler, onlara ihtiyacımız var. Binâen aleyh, onların erkeklerle karşılaşmamaları için,

Binâen aleyh, onların erkeklerle karşılaşmamaları için,
(Ve lâ takrabü’z-zinâ) buyurmuş Cenâb-ı Hak.(Ve lâ takrabü’z-zinâ) buyurmuş Cenâb-ı Hak. Bundan dolayı, Cenâb-ı Peygamber’e de diyor ki:Bundan dolayı, Cenâb-ı Peygamber’e de diyor ki: Söyle o senin mü'min kullarına, bana iman edenlere.

Söyle o senin mü'min kullarına, bana iman edenlere.
Kadın ve erkek.Kadın ve erkek. İman edenlere diyor ki:İman edenlere diyor ki: Birbirlerini gördükleri vakitte gözlerini kapatsınlar!

Birbirlerini gördükleri vakitte gözlerini kapatsınlar!
Birbirleriyle yolda giderken, nerde olursa olsun, rastgeldik, karşılaştık;Birbirleriyle yolda giderken, nerde olursa olsun, rastgeldik, karşılaştık; gözlerini kapatsınlar, bakmasınlar birbirlerine...gözlerini kapatsınlar, bakmasınlar birbirlerine... Ondan dolayıdır ki, yeni devre yakın bu bizim hoca efendilerimizOndan dolayıdır ki, yeni devre yakın bu bizim hoca efendilerimiz camilerde hanımlara vaaz ederlerken,camilerde hanımlara vaaz ederlerken, hafız efendilerimiz mukàbele okurlarken,hafız efendilerimiz mukàbele okurlarken, önlerine bir perde asarlar,önlerine bir perde asarlar, birbirlerini görmemek sûretiyle perde arkasından Kur’an okur,birbirlerini görmemek sûretiyle perde arkasından Kur’an okur, perde arkasından nasihat ederek çeker giderdi.perde arkasından nasihat ederek çeker giderdi. Belki bunu birçoğunuz bilir.

Belki bunu birçoğunuz bilir.
Bilmeyenleriniz varsa, bu böyle usül idi.Bilmeyenleriniz varsa, bu böyle usül idi. Allah’ın emrine uygun idi. Allah’ın emrine uygun idi. Bu Allah’ın emrine uygunluktan dolayı bu yapılıyordu.Bu Allah’ın emrine uygunluktan dolayı bu yapılıyordu. Şimdi ise, aramızda fark kalmadı artık,

Şimdi ise, aramızda fark kalmadı artık,
o da bizden, biz de ondan diyerekten, o da bizden, biz de ondan diyerekten, serbestçe konuşuyoruz birbirimizle.serbestçe konuşuyoruz birbirimizle. Serbestçe görüşüyoruz birbirimizle...Serbestçe görüşüyoruz birbirimizle... Bu Allah’u Teàlâ’nın emrine muhalif!Bu Allah’u Teàlâ’nın emrine muhalif! “—Hocaefendi, bu devirde de olur mu bu?”
“—Hocaefendi, bu devirde de olur mu bu?”
Devirler değişmez kardeşim.

Devirler değişmez kardeşim.
Dünya, yaratıldığı günden beri hep bu dünyadır.Dünya, yaratıldığı günden beri hep bu dünyadır. Binâen aleyh, Allah-u Teàlâ’nın emrine ittibadan başka çaremiz yoktur.Binâen aleyh, Allah-u Teàlâ’nın emrine ittibadan başka çaremiz yoktur. Bugün yazdığım günahların içerisindeki günahlardan birisi,

Bugün yazdığım günahların içerisindeki günahlardan birisi,
bunu hepimizin bilmesi lâzım:bunu hepimizin bilmesi lâzım: Herhangi bir kadının, ister kocasından izin almış olsun,Herhangi bir kadının, ister kocasından izin almış olsun, ister almış olmasın, sokağa süslenerek ve kokulanarak çıkması caiz değildir.ister almış olmasın, sokağa süslenerek ve kokulanarak çıkması caiz değildir. Kocası izin verdiyse, kocası da günahkâr!Kocası izin verdiyse, kocası da günahkâr! Kocası izin verdiyse, o da süslenerek çıktıysa, kocası da günahkar karısı da günahkâr...Kocası izin verdiyse, o da süslenerek çıktıysa, kocası da günahkar karısı da günahkâr... Eğer kocasının haberi olmadan hanım kendi başına çıktıysa, Eğer kocasının haberi olmadan hanım kendi başına çıktıysa, bu sefer hanımefendi yalnız başına günahkâr...bu sefer hanımefendi yalnız başına günahkâr... Ama diyeceksin ki sen:

Ama diyeceksin ki sen:
“—Bugün nasıl olur bunun tatbiki?”
“—Bugün nasıl olur bunun tatbiki?”
Ben oraya karışmam, tatbikinin nasıl olacağına karışmam.

Ben oraya karışmam, tatbikinin nasıl olacağına karışmam.
Allah-u Teàlâ’nın emri, Rasûlüllah’ın emri,Allah-u Teàlâ’nın emri, Rasûlüllah’ın emri, İslâmiyet’in emri... İslâmiyet böyle yaşanılır.İslâmiyet’in emri... İslâmiyet böyle yaşanılır. Konyalı Vehbi Efendi var,

Konyalı Vehbi Efendi var,
meb’us idi vaktiyle.meb’us idi vaktiyle. Onun bir Kur’an tefsiri var, 15 ciltten ibaret.Onun bir Kur’an tefsiri var, 15 ciltten ibaret. Eski yazısı da var, yeni yazısı da var.Eski yazısı da var, yeni yazısı da var. Onun bir de Kur’an Ahkâmı diye bir kitabı var.Onun bir de Kur’an Ahkâmı diye bir kitabı var. Kur’an Ahkâmı olan kitabındaKur’an Ahkâmı olan kitabında kadınlarla erkeklerin halini benzetmek üzere şöyle demiş:kadınlarla erkeklerin halini benzetmek üzere şöyle demiş: “—Kar, kışın yağıyor buz gibi.
“—Kar, kışın yağıyor buz gibi.
Arkasından lodos gelir, güneş açar.Arkasından lodos gelir, güneş açar. Güneş açtığı vakitte, lodos geldiği vakitte, o kar dayanabiliyorsa durmaya...Güneş açtığı vakitte, lodos geldiği vakitte, o kar dayanabiliyorsa durmaya... Dayanabilir mi?.. Erir gider.Dayanabilir mi?.. Erir gider. O nasıl erir giderse, kadınla erkek de karşılaştığı vakitte, böyle erir giderler.”O nasıl erir giderse, kadınla erkek de karşılaştığı vakitte, böyle erir giderler.” İçeride Allah-u Teàlâ’nın yarattığı bir kuvvet var ki, bu şehvet kuvvetidir.

İçeride Allah-u Teàlâ’nın yarattığı bir kuvvet var ki, bu şehvet kuvvetidir.
O şehvet kuvveti daha doğuşta bize verilir.O şehvet kuvveti daha doğuşta bize verilir. Ki onu vermese, memeyi arayamayız.Ki onu vermese, memeyi arayamayız. Memeyi aramamız ve oradan karnımızı doyurmamızMemeyi aramamız ve oradan karnımızı doyurmamız o şehvetin eseridir ki basarız bağırmayı; ağlarken,o şehvetin eseridir ki basarız bağırmayı; ağlarken, o da sussun diyerekten memeyi verir, doyururuz karnımızı acıktıkça.o da sussun diyerekten memeyi verir, doyururuz karnımızı acıktıkça. Demek ki, bu ezelde verilmiş bir kuvvet.

Demek ki, bu ezelde verilmiş bir kuvvet.
Bu kuvvetin önüne geçmenin imkânı yok.Bu kuvvetin önüne geçmenin imkânı yok. Barutu ateşin yanına koyduğun vakitte, patlamasın dersen, mümkün mü? Mümkün değil!Barutu ateşin yanına koyduğun vakitte, patlamasın dersen, mümkün mü? Mümkün değil! Patlayıp yanacak orda... Benzin ateşi gördüğü vakitte, yanmaması mümkün mü? Değil, yanacak.Patlayıp yanacak orda... Benzin ateşi gördüğü vakitte, yanmaması mümkün mü? Değil, yanacak. Öyleyse kadınla erkek yan yana geldi miydi, yanacak.Öyleyse kadınla erkek yan yana geldi miydi, yanacak. Nasıl yanacak?.. Bilmem orasını artık. Onun için;Nasıl yanacak?.. Bilmem orasını artık. Onun için; “—Zinâya yaklaşmayın!”
“—Zinâya yaklaşmayın!”
Şimdi, buradaki kabahatimizi öğrenebildik mi bilmem:Şimdi, buradaki kabahatimizi öğrenebildik mi bilmem: Hanımlarını sokağa çıkmasına izin veren erkekler, kendileri de mes’ul...Hanımlarını sokağa çıkmasına izin veren erkekler, kendileri de mes’ul... Niçin?.. Efendim sabahleyin yahut akşamüstü, evinin ihtiyaçlarını bir erkek kendisi görüp de getiremez mi?..Niçin?.. Efendim sabahleyin yahut akşamüstü, evinin ihtiyaçlarını bir erkek kendisi görüp de getiremez mi?.. Her tarafa paraları harcıyoruz.

Her tarafa paraları harcıyoruz.
Bakkala veririz parayı, alırız bakkaldan;Bakkala veririz parayı, alırız bakkaldan; manava veririz parayı, alırız manavdan;manava veririz parayı, alırız manavdan; getiririz, evimize bırakırız.getiririz, evimize bırakırız. Kendimiz getiremeyeceksek, hamala veririz,Kendimiz getiremeyeceksek, hamala veririz, getirttiririz evimize...getirttiririz evimize... Evimizde hanımımız da onu, güzelce akşama ne lâzımsa yapar;Evimizde hanımımız da onu, güzelce akşama ne lâzımsa yapar; sokağa çıkmağa lüzum kalmaz.sokağa çıkmağa lüzum kalmaz. Çarşıdan pazardan giyilecek şeyler varsa,

Çarşıdan pazardan giyilecek şeyler varsa,
bunları da keza; evimizin tedarikini kendimiz yapmak mecburiyetindeyiz.bunları da keza; evimizin tedarikini kendimiz yapmak mecburiyetindeyiz. Yoksa hanımımız ister genç olsun, ister yaşlı olsun,Yoksa hanımımız ister genç olsun, ister yaşlı olsun, çarşıya pazara yolladığımız vakitte,çarşıya pazara yolladığımız vakitte, genç delikanlının karşısına geçip de,genç delikanlının karşısına geçip de, “Şunu vermez misin, bunu vermez misin?” deyip de,
“Şunu vermez misin, bunu vermez misin?” deyip de,
orda saatlerce çene çalması yakışır mı dersiniz karısının?orda saatlerce çene çalması yakışır mı dersiniz karısının? Ama bugün dersin ki:

Ama bugün dersin ki:
“Artık herkes meydanda... Artık lüzum mu var bunları söylemeğe?” dersen,“Artık herkes meydanda... Artık lüzum mu var bunları söylemeğe?” dersen, orası benim şeyimin haricinde... orası benim şeyimin haricinde... Müslümanlığın usûlü bu! Allah affetsin kusurlarımızı...Müslümanlığın usûlü bu! Allah affetsin kusurlarımızı... Onun için, diyor ki birçok kimse:

Onun için, diyor ki birçok kimse:
“—Hocaefendi, ben bu kadar zamandan beri sofuluk taslarım,
“—Hocaefendi, ben bu kadar zamandan beri sofuluk taslarım,
tesbih çekerim, dervişlik de yaparım ama, hiçbir şey anlamadım?”tesbih çekerim, dervişlik de yaparım ama, hiçbir şey anlamadım?” Nereden anlayacaksın bu kadar günahın altında?..Nereden anlayacaksın bu kadar günahın altında?.. Sofuluk, dervişlik, şu bu neyse... Hepsi iki hattın birleşmesiyle oluyor.Sofuluk, dervişlik, şu bu neyse... Hepsi iki hattın birleşmesiyle oluyor. İki hat birbiriyle müsâvî olmazsa, olmaz o iş...İki hat birbiriyle müsâvî olmazsa, olmaz o iş... Hem bir tarafta günah, hem bir tarafta sofuluk; o olmaz.Hem bir tarafta günah, hem bir tarafta sofuluk; o olmaz. “Bu ne perhiz?” derler o zaman. “Bu ne perhiz?” derler o zaman. Üçüncüsü:

Üçüncüsü:
RE. 6/3 ... Ve lâ taktülû evlâdeküm ...

RE. 6/3 ... Ve lâ taktülû evlâdeküm ...
“Evlatlarınızı öldürmeyin!”“Evlatlarınızı öldürmeyin!” Zaman-ı cahiliyette öldürürlermiş hani...Zaman-ı cahiliyette öldürürlermiş hani... Onların öldürmeleri, bugünkü ölümden daha hayırlıdır.

Onların öldürmeleri, bugünkü ölümden daha hayırlıdır.
Bugünkü ölümden daha hayırlıdır o günkü ölümdenBugünkü ölümden daha hayırlıdır o günkü ölümden çünkü , ölen mes’ul değil;çünkü , ölen mes’ul değil; kurtulacak, belki cennete de gidecek...kurtulacak, belki cennete de gidecek... Fakat bugün dinsiz olarak yetişmek, kâfî.Fakat bugün dinsiz olarak yetişmek, kâfî. Allah’ın dinini, bize verdiği dîn-i İslâm’ı bilmiyor,

Allah’ın dinini, bize verdiği dîn-i İslâm’ı bilmiyor,
ahkâmını bilmiyor, inanmıyor da...ahkâmını bilmiyor, inanmıyor da... Bu cismen değil de ruhen ölmüştür.Bu cismen değil de ruhen ölmüştür. Cisimlerin kıymeti yoktur. İnsan cismiyle insan değil, ruhuyla insandır.Cisimlerin kıymeti yoktur. İnsan cismiyle insan değil, ruhuyla insandır. Cisimlerimizle hayvân-ı nâtıkız, hepimize hayvan derler.Cisimlerimizle hayvân-ı nâtıkız, hepimize hayvan derler. Hayvân-ı nâtık..Hayvân-ı nâtık.. O hayvanla bizim aramızdaki fark pek cüz’îdir.O hayvanla bizim aramızdaki fark pek cüz’îdir. O başını eğerek yer, biz de elimizle, ağzımızla yeriz.O başını eğerek yer, biz de elimizle, ağzımızla yeriz. Ama beden itibariyle hepimiz bir hayvanız.

Ama beden itibariyle hepimiz bir hayvanız.
Ancak insanlık ruh ile ayrılır.Ancak insanlık ruh ile ayrılır. Eğer o ruhta iman yok ise,Eğer o ruhta iman yok ise, Allah’a inanç yok ise; onun cesedinde hiç hayır yoktur kiAllah’a inanç yok ise; onun cesedinde hiç hayır yoktur ki onun için, Akif (Rh.A):onun için, Akif (Rh.A): Ne irfandır veren ahlâka yoran yükseklik, ne vicdan;

Ne irfandır veren ahlâka yoran yükseklik, ne vicdan;
Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Allah’tan korkmayan adamda ne fazilet ararsın?..

Allah’tan korkmayan adamda ne fazilet ararsın?..
Yazdığım günahlardan sonuncusu, daha arkası var ya...

Yazdığım günahlardan sonuncusu, daha arkası var ya...
Belki bugün onu söylemek, mes’uliyeti de mûcib olur.Belki bugün onu söylemek, mes’uliyeti de mûcib olur. Çünkü seçim devri...Çünkü seçim devri... Seçim devrine taalluk ettiği için söyleyeceğim söz zararlı olur.Seçim devrine taalluk ettiği için söyleyeceğim söz zararlı olur. Onun için bunu siz isterseniz söylemeyim, seçimden sonra söyleriz inşaallah...Onun için bunu siz isterseniz söylemeyim, seçimden sonra söyleriz inşaallah... RE. 6/3 ... Ve lâ te’tû bi-bühtânin tefterûnehû beyne eydîküm ve ercüliküm ...

RE. 6/3 ... Ve lâ te’tû bi-bühtânin tefterûnehû beyne eydîküm ve ercüliküm ...
O da ayrı bir dert... İşte bunlar hep Allah korkusunun icabları.O da ayrı bir dert... İşte bunlar hep Allah korkusunun icabları. Allah’tan korkmazsan herkese iftira da edersin, yalan da söylersin, bühtan da edersin, istediğini yaparsın.Allah’tan korkmazsan herkese iftira da edersin, yalan da söylersin, bühtan da edersin, istediğini yaparsın. Fakat Allah korkusu olunca, gönlüne düşünce, insan ağzından çıkan sözü dirhemle söyler.Fakat Allah korkusu olunca, gönlüne düşünce, insan ağzından çıkan sözü dirhemle söyler. RE. 6/3 ... Ve lâ ta’sùnî fî ma’rûfin ...

RE. 6/3 ... Ve lâ ta’sùnî fî ma’rûfin ...
“Benim emrettiğim şeylerin hiçbirisine“Benim emrettiğim şeylerin hiçbirisine isyan etmeyeceğinize dair söz verin!”isyan etmeyeceğinize dair söz verin!” İslâm oluyoruz ya, Peygamberin karşısına çıktık.İslâm oluyoruz ya, Peygamberin karşısına çıktık. O da bize diyor ki: “Böylece söz verin bana!..”O da bize diyor ki: “Böylece söz verin bana!..” RE. 6/3 ... Ve lâ ta’sùnî fî ma’rûfin. ...

RE. 6/3 ... Ve lâ ta’sùnî fî ma’rûfin. ...
Namaz, oruç, zekât, hac, bütün İslâmî emirlerNamaz, oruç, zekât, hac, bütün İslâmî emirler ve bunların yanında günahlardan da kaçmak...ve bunların yanında günahlardan da kaçmak... “Bunları yapmayacağınızı yani hayırları yapacak,“Bunları yapmayacağınızı yani hayırları yapacak, şerlerden de sakınacağınıza dair söz verin!”şerlerden de sakınacağınıza dair söz verin!” RE. 6/3 ... Femen vefâ minküm feecruhû ale’llàh ...

RE. 6/3 ... Femen vefâ minküm feecruhû ale’llàh ...
“Bunu kim tatbik ederse, ecri Allah’a mahsustur.“Bunu kim tatbik ederse, ecri Allah’a mahsustur. O verecek mükâfâtını, benden bir şey istemeyin!” buyuruyor Peygamber Efendimiz. Ecri Allah’tan.O verecek mükâfâtını, benden bir şey istemeyin!” buyuruyor Peygamber Efendimiz. Ecri Allah’tan. Derken sopa yedi, hapse girdi, neyse bir ceza verildi.Derken sopa yedi, hapse girdi, neyse bir ceza verildi. RE. 6/3 ... Ve men esàbe min zâlike şey’en feuhize bihî fi’d-dünyâ ...

RE. 6/3 ... Ve men esàbe min zâlike şey’en feuhize bihî fi’d-dünyâ ...
Bir kabahat yaptı, yakalandı.Bir kabahat yaptı, yakalandı. Bu cezası;Bu cezası; RE. 6/3 ... Fehüve lehû keffâratün ...

RE. 6/3 ... Fehüve lehû keffâratün ...
Buna bir keffarettir.Buna bir keffarettir. RE. 6/3 ... Ve tuhûrun ...

RE. 6/3 ... Ve tuhûrun ...
Günahın cezasını dünyada çekmiştir, ahirette bir daha çekmeyecektir.Günahın cezasını dünyada çekmiştir, ahirette bir daha çekmeyecektir. Dünyada çektiğinden dolayı, ahirette ikinci bir cezaya uğramaz.Dünyada çektiğinden dolayı, ahirette ikinci bir cezaya uğramaz. RE. 6/3 ... Ve men seterahu’llàh ...

RE. 6/3 ... Ve men seterahu’llàh ...
Dünyada iken o kabahat saklı kaldı,Dünyada iken o kabahat saklı kaldı, gizli kaldı, meydana çıkmadı.gizli kaldı, meydana çıkmadı. RE. 6/3 ... Fezâlike ila’llàh ...

RE. 6/3 ... Fezâlike ila’llàh ...
Bu da Allah'ın emrine bağlıdır.Bu da Allah'ın emrine bağlıdır. RE. 6/3 ... İn şâe azzebehû ...

RE. 6/3 ... İn şâe azzebehû ...
İsterse azab eder,İsterse azab eder, RE. 6/3 ... ve in şâe gafera lehû ...

RE. 6/3 ... ve in şâe gafera lehû ...
isterse mağfiret eder.” O da Allah’ın bileceği iş.isterse mağfiret eder.” O da Allah’ın bileceği iş. Bunların ravileri:

Bunların ravileri:
Ahmed ibn-i Hanbel, Buhàrî, Müslim, TirmizîAhmed ibn-i Hanbel, Buhàrî, Müslim, Tirmizî ve Ebû Dâvud Ubâde ibn-i Sâmit RA’dan rivayet etmişler.ve Ebû Dâvud Ubâde ibn-i Sâmit RA’dan rivayet etmişler. RE. 7/1 Ebşirû, ...

RE. 7/1 Ebşirû, ...
Peygamber SAS... Tefşirat, mükafat, sevinç...Peygamber SAS... Tefşirat, mükafat, sevinç... RE. 7/1 ... feva’llàhi ...

RE. 7/1 ... feva’llàhi ...
Allah Celle ve A’lâ’ya ben kasem ederim, söylerim ki;Allah Celle ve A’lâ’ya ben kasem ederim, söylerim ki; RE. 7/1 ... leene min kesreti’ş-şey’i ...

RE. 7/1 ... leene min kesreti’ş-şey’i ...
Bir şeyin çokluğu, bolluğu.Bir şeyin çokluğu, bolluğu. RE. 7/1 ... ahvefü aleyküm ...

RE. 7/1 ... ahvefü aleyküm ...
Sizin için ben çok korkarım.Sizin için ben çok korkarım. Bir şeyin çokluğundan sizin için çok korkarım.Bir şeyin çokluğundan sizin için çok korkarım. RE. 7/1 ... min kılletihî; ...

RE. 7/1 ... min kılletihî; ...
Azlıktan çokluğa geçmenizden dolayı çok korkarım diyor Cenâb-ı Peygamber.Azlıktan çokluğa geçmenizden dolayı çok korkarım diyor Cenâb-ı Peygamber. Niçin?.. Yoklukta iken çaresizsin, yapamazsın.

Niçin?.. Yoklukta iken çaresizsin, yapamazsın.
Yok ya! Ne yapacaksın?Yok ya! Ne yapacaksın? Kötülüğe gidemezsin, kötü şeyleri kullanamazsın,Kötülüğe gidemezsin, kötü şeyleri kullanamazsın, israf yapamazsın. Birçok imkânsızlıklar var...israf yapamazsın. Birçok imkânsızlıklar var... İmkânsızlıklar dolayısıyla yapamazsın.İmkânsızlıklar dolayısıyla yapamazsın. Fakat imkânlar bollandığı vakitte,Fakat imkânlar bollandığı vakitte, e her evin tepesinde on tane, yirmi televizyon direği dikili...e her evin tepesinde on tane, yirmi televizyon direği dikili... Ondan sonra, ne kadar fesada müteallik şeyler varsa, imkân var çünküOndan sonra, ne kadar fesada müteallik şeyler varsa, imkân var çünkü gidilir, gelinir, her şeyler olur.gidilir, gelinir, her şeyler olur. Demek ki, imkânsızlık da bir devlet.

Demek ki, imkânsızlık da bir devlet.
Bolluktan korkarım diyor Cenâb-ı Peygamber.Bolluktan korkarım diyor Cenâb-ı Peygamber. Biz de istiyoruz ki; hep bolluk olsun, rahat edelim,Biz de istiyoruz ki; hep bolluk olsun, rahat edelim, her şey zevkimize, sefamıza uygun olsun...her şey zevkimize, sefamıza uygun olsun... Ama günahlara dalmışız, o aklımızın işi değil.Ama günahlara dalmışız, o aklımızın işi değil. Cenâb-ı Peygamber diyor ki:Cenâb-ı Peygamber diyor ki: RE. 7/1 ... ahvefü aleyküm ...RE. 7/1 ... ahvefü aleyküm ... En çok korkum..En çok korkum.. RE. 7/1 ... min kılletihî; ...RE. 7/1 ... min kılletihî; ... Azlığından...Azlığından... Yine buyuruyor ki:Yine buyuruyor ki: RE. 7/1 ... va’llàhu lâ yezâlü hâze’l-emru

RE. 7/1 ... va’llàhu lâ yezâlü hâze’l-emru
fîküm hattâ yeftehalekümfîküm hattâ yeftehaleküm arda fârise, ve’r-rûm,arda fârise, ve’r-rûm, Bu, o zamanki hale göre söyleniyor, darlık vakti.Bu, o zamanki hale göre söyleniyor, darlık vakti. Bu darlık vakti;Bu darlık vakti; “Bir vakit gelecek ki, siz Acem arzını, Rum diyarını fethedeceksiniz.
“Bir vakit gelecek ki, siz Acem arzını, Rum diyarını fethedeceksiniz.
İslâmiyet genişleyecek, Acemistan ve Rum diyarlarıİslâmiyet genişleyecek, Acemistan ve Rum diyarları elimize geçecek, İslâm’la müşerref olacaklar.”elimize geçecek, İslâm’la müşerref olacaklar.” RE. 7/1 ... ve arda himyere; ...

RE. 7/1 ... ve arda himyere; ...
Himyere dedikleri Yemen'deki arazi sizin elinize geçecek.”Himyere dedikleri Yemen'deki arazi sizin elinize geçecek.” Bir kere hep bunlar olmuştur.Bir kere hep bunlar olmuştur. Yemen, bugün buraları, her taraf müslümanlıkla müşerref oldu el-hamdü lillâh.Yemen, bugün buraları, her taraf müslümanlıkla müşerref oldu el-hamdü lillâh. RE. 7/1 ...ve hattâ tekûnû ecnâden selâseh: ...

RE. 7/1 ...ve hattâ tekûnû ecnâden selâseh: ...
Üç bölük olacaksınız. Bir bölüğünüz;Üç bölük olacaksınız. Bir bölüğünüz; RE. 7/1 ... Cünden bi’ş-şâm, ...

RE. 7/1 ... Cünden bi’ş-şâm, ...
Şam’da olacak.Şam’da olacak. RE. 7/1 ... ve cünden bi’l-ıràk, ...

RE. 7/1 ... ve cünden bi’l-ıràk, ...
Bir de Irak’ta bir ordu.Bir de Irak’ta bir ordu. RE. 7/1 ... ve cünden bi’l-yemen; ...

RE. 7/1 ... ve cünden bi’l-yemen; ...
Bir ordu da Yemen’de...Bir ordu da Yemen’de... O kadar bolluk olacak ki, genişlik olacak ki,O kadar bolluk olacak ki, genişlik olacak ki, RE. 7/1 ... hattâ yu’ta’r-racüle el-miete dînâr.

RE. 7/1 ... hattâ yu’ta’r-racüle el-miete dînâr.
Bir adama yüz tane dinar veriyor, yüz tane dinar...Bir adama yüz tane dinar veriyor, yüz tane dinar... Bir dinar bugün 55 lira..Bir dinar bugün 55 lira.. Yüz tanesi beş bin beşyüz lira veriyorlar adama,Yüz tanesi beş bin beşyüz lira veriyorlar adama, RE. 7/1 ... feyesehhatahâ.

RE. 7/1 ... feyesehhatahâ.
Adam kızıyor, ‘Bu da para mı, bu kadarcık para da verilir mi?’ diye almıyor.”Adam kızıyor, ‘Bu da para mı, bu kadarcık para da verilir mi?’ diye almıyor.” Allah affetsin kusurlarımızı...

Allah affetsin kusurlarımızı...
“Bu bolluğun gelişinden korkarım ben size;“Bu bolluğun gelişinden korkarım ben size; azlıktaki halinizden değişirsiniz, azıtırsınız.” tabirleri.azlıktaki halinizden değişirsiniz, azıtırsınız.” tabirleri. RE. 7/2 Ebşirû yâ ma’şere’l-müslimîn, ...

RE. 7/2 Ebşirû yâ ma’şere’l-müslimîn, ...
Cenâb-ı Peygamber bizi tebşir ediyor, müslüman cemaati olaraktan.Cenâb-ı Peygamber bizi tebşir ediyor, müslüman cemaati olaraktan. RE. 7/2 ... ebşirû hâzâ rabbüküm, kad feteha aleyküm bâben min ebvâbi’s-semâ, ...

RE. 7/2 ... ebşirû hâzâ rabbüküm, kad feteha aleyküm bâben min ebvâbi’s-semâ, ...
Cenâb-ı hak semâ kapılarını açmış, nazar ediyor.Cenâb-ı hak semâ kapılarını açmış, nazar ediyor. Bu bize yani hâşâ, Cenâb-ı Hak bir yerdeymiş de, kapıyı açıyormuş gibi şey vermesin (anlaşılmasın);Bu bize yani hâşâ, Cenâb-ı Hak bir yerdeymiş de, kapıyı açıyormuş gibi şey vermesin (anlaşılmasın); bunu bize başka türlü bildirmenin imkânı yok da, bu tabiri kullanmışlar.bunu bize başka türlü bildirmenin imkânı yok da, bu tabiri kullanmışlar. Yoksa Cenâb-ı Hak kapı açmağa, pencere açmağa, bakmağa ihtiyacı yok!Yoksa Cenâb-ı Hak kapı açmağa, pencere açmağa, bakmağa ihtiyacı yok! Hepimizin halini her an, her yerde görüyor.Hepimizin halini her an, her yerde görüyor. Onun için:Onun için: RE. 76/9 Efdalü’l-îmân, en ta’leme ennallàhe meake haysü mâ künte

RE. 76/9 Efdalü’l-îmân, en ta’leme ennallàhe meake haysü mâ künte
“İmanın en efdali, sen nerede olursan ol, Allah-u Teàlâ’nın seninle olduğunu bilmendir.”“İmanın en efdali, sen nerede olursan ol, Allah-u Teàlâ’nın seninle olduğunu bilmendir.” Sen nerede oluyorsun?..

Sen nerede oluyorsun?..
Dağda, bayırda, hiç kimsenin olmadığı yerde ama, Allah seninle beraber.Dağda, bayırda, hiç kimsenin olmadığı yerde ama, Allah seninle beraber. Yaptığın her hayrı da görer, her şerri de görür.Yaptığın her hayrı da görer, her şerri de görür. Elini hayra mı uzatıyorsun, şerre mi uzatıyorsun?Elini hayra mı uzatıyorsun, şerre mi uzatıyorsun? Gözün nereye bakıyor, nereye bakmıyor?..Gözün nereye bakıyor, nereye bakmıyor?.. Bunların hepsini Allah- u Teàlâ bilâ-vâsıta bilir, vasıtaya lüzüm yok. Onun için;Bunların hepsini Allah- u Teàlâ bilâ-vâsıta bilir, vasıtaya lüzüm yok. Onun için; RE. 7/2 ... kad feteha aleyküm bâben min ebvâbi’s-semâ,

RE. 7/2 ... kad feteha aleyküm bâben min ebvâbi’s-semâ,
yübâhî bi-kümü’l- melâikeh,yübâhî bi-kümü’l- melâikeh, Meleklere diyor Cenâb-ı Hak hitâb eder:Meleklere diyor Cenâb-ı Hak hitâb eder: “Ey meleklerim! Vaktiyle insanoğlunun yaratılışından nâşi, siz bana şöyle şöyle demiştiniz.
“Ey meleklerim! Vaktiyle insanoğlunun yaratılışından nâşi, siz bana şöyle şöyle demiştiniz.
Şimdi bakın benim kullarıma!Şimdi bakın benim kullarıma! Şu ibadethanelerde toplanmışlar da, nasıl benimŞu ibadethanelerde toplanmışlar da, nasıl benim Peygamberimin sözlerini dinliyorlar, hitâbını dinliyorlar!” diyerekten..Peygamberimin sözlerini dinliyorlar, hitâbını dinliyorlar!” diyerekten.. Öğünmek Cenâb-ı Hakk’a isnad edilmez...

Öğünmek Cenâb-ı Hakk’a isnad edilmez...
Bu bizim tabirimizdir, onunla mübâhat ediyor:Bu bizim tabirimizdir, onunla mübâhat ediyor: “Bakın görün! Çünkü siz meleksiniz,

“Bakın görün! Çünkü siz meleksiniz,
sizde şehvet yaratmadım,sizde şehvet yaratmadım, sizde ihtiyaç yaratmadım.sizde ihtiyaç yaratmadım. Sizin vazifeniz ibadet tâat; onun için yarattım.Sizin vazifeniz ibadet tâat; onun için yarattım. Sizi başka bir şey bilmezsiniz, aklınız da ermez.Sizi başka bir şey bilmezsiniz, aklınız da ermez. Bunlara hem şehvet verdim, hem gazab verdim,Bunlara hem şehvet verdim, hem gazab verdim, şunu da verdim, bunu da verdim; bir çok muzır sıfatları var üzerlerinde...şunu da verdim, bunu da verdim; bir çok muzır sıfatları var üzerlerinde... Onunla beraber, bak benim divanıma gelmişler bunlar!..Onunla beraber, bak benim divanıma gelmişler bunlar!.. Üzerlerinde bir de şeytan var bunların... Bir de düşmanları var cinslerinden...Üzerlerinde bir de şeytan var bunların... Bir de düşmanları var cinslerinden... Onlara karşı yine gelmişler, el bağlamışlar, karşımda, benim divanımda duruyorlar.Onlara karşı yine gelmişler, el bağlamışlar, karşımda, benim divanımda duruyorlar. Görün şunları bir kere!..Görün şunları bir kere!.. Eğer sizlerde de o şehvet olsaydı, sizler de meleklikten elbette çıkardınız.”Eğer sizlerde de o şehvet olsaydı, sizler de meleklikten elbette çıkardınız.” ... belki sevap onda...... belki sevap onda... RE. 7/2 ... yekùlü: Ünzurû ilâ ibâdî, ...

RE. 7/2 ... yekùlü: Ünzurû ilâ ibâdî, ...
Şu benim kullarıma bakın, ey meleklerim! Bakın! Bakın!Şu benim kullarıma bakın, ey meleklerim! Bakın! Bakın! RE. 7/2 ... kadav farîdaten, ve hüm yentazırûne uhrâ.

RE. 7/2 ... kadav farîdaten, ve hüm yentazırûne uhrâ.
Öğleyi kıldılar da ikindiyi bekliyorlar...Öğleyi kıldılar da ikindiyi bekliyorlar... İkindiyi kıldılar da akşamı bekliyorlar...İkindiyi kıldılar da akşamı bekliyorlar... Akşamı kıldılar da, yatsıyı da kılalım diyorlar, bekliyorlar...Akşamı kıldılar da, yatsıyı da kılalım diyorlar, bekliyorlar... ” Camide beklemek şart değil de, vakti bekliyorlar ki, “Akşam vakti gelsin de” Camide beklemek şart değil de, vakti bekliyorlar ki, “Akşam vakti gelsin de de, camiye gidelim... Yatsı olsun da, camiye gidelim...”de, camiye gidelim... Yatsı olsun da, camiye gidelim...” diye böyle intizar halindedirler.diye böyle intizar halindedirler. Allah onların arasına bizleri de kabul etsin inşaallah...

Allah onların arasına bizleri de kabul etsin inşaallah...
RE. 7/3 Ebşirû yâ eshàbe’s-suffeh

RE. 7/3 Ebşirû yâ eshàbe’s-suffeh
Ashab-ı Suffe diyerekten onları tebşir ediyor Cenâb-ı Peygamber.Ashab-ı Suffe diyerekten onları tebşir ediyor Cenâb-ı Peygamber. Ashab-ı Suffe, fukarâ-i müslimîninAshab-ı Suffe, fukarâ-i müslimînin o devirdeki talebeleri,o devirdeki talebeleri, o devrin talebeleri, o devrin askerleri...o devrin talebeleri, o devrin askerleri... Vazifeleri işte görmüşsünüzdür, bunun kadar bir mahal yoktur bu kadar da;Vazifeleri işte görmüşsünüzdür, bunun kadar bir mahal yoktur bu kadar da; Peygamberimizin türbesinin arkasında,Peygamberimizin türbesinin arkasında, bu kadarcık bir yer var; orada otururlarmış,bu kadarcık bir yer var; orada otururlarmış, orası Ashab-ı Suffe’nin yeri imiş.orası Ashab-ı Suffe’nin yeri imiş. Bu kadarcık yerde ekseriyetle yetmiş kişi bulunurmuş.Bu kadarcık yerde ekseriyetle yetmiş kişi bulunurmuş. Dört yüze kadar bulunduğu oluyor da, yetmiş kişi her zaman orda hazır bulunuyor.Dört yüze kadar bulunduğu oluyor da, yetmiş kişi her zaman orda hazır bulunuyor. Ebû Hüreyre de onların içerisinde...Ebû Hüreyre de onların içerisinde... Onlara der ki: Ey Ashàb-ı suffe

Onlara der ki: Ey Ashàb-ı suffe
Onların halinin kıytmetini onlara duyurmak için

Onların halinin kıytmetini onlara duyurmak için
Onlar fakirlikleriyle beraber, çok da yüksek insanlar.Onlar fakirlikleriyle beraber, çok da yüksek insanlar. Kıymetleri itibariyle herkesten yüksek insanlar.Kıymetleri itibariyle herkesten yüksek insanlar. O zamanın diğer müslümanlar var ya zengin müslümanlar,O zamanın diğer müslümanlar var ya zengin müslümanlar, onların da üstünde bir müslüman sıfatına sahipler.onların da üstünde bir müslüman sıfatına sahipler. RE. 7/3 ... Femen bakıye min ümmetî

RE. 7/3 ... Femen bakıye min ümmetî
ale’n-na’ti’llezi entüm aleyhi râdıyen bimâ hüve fîh ...ale’n-na’ti’llezi entüm aleyhi râdıyen bimâ hüve fîh ... Siz bugün razı olup da oturuyorsunuz şurda...Siz bugün razı olup da oturuyorsunuz şurda... bir tas çorbaya,bir tas çorbaya, veyahut bir tas süte,veyahut bir tas süte, veyahut birkaç hurmaya kanaat ederekten,veyahut birkaç hurmaya kanaat ederekten, razı olaraktan oturuyorsunuz burada işte..razı olaraktan oturuyorsunuz burada işte.. Demiyorsunuz da: ‘Bizim de işimiz var, gücümüz var, herkes gibi
Demiyorsunuz da: ‘Bizim de işimiz var, gücümüz var, herkes gibi
biz de gidelim, çalışalım, çabalayalım, rahat rahat yiyelim, içelim!’biz de gidelim, çalışalım, çabalayalım, rahat rahat yiyelim, içelim!’ demiyorsunuz da, burda benim huzurumda oturuyorsunuz.

demiyorsunuz da, burda benim huzurumda oturuyorsunuz.
Benim sözlerimi dinliyorsunuz,Benim sözlerimi dinliyorsunuz, bu dinlediklerinizi ezberleyip, başkalarına söylemeye çalışıyorsunuz.”bu dinlediklerinizi ezberleyip, başkalarına söylemeye çalışıyorsunuz.” Okumak bilmeyenleriniz de öğrenmeye çalışıyor orada.Okumak bilmeyenleriniz de öğrenmeye çalışıyor orada. Muharebe filân olacak old uğu vakitte, en öne onlar gidiyor.

Muharebe filân olacak old uğu vakitte, en öne onlar gidiyor.
Hazır çünkü...Hazır çünkü... Dışarıdaki insanlara haber verip de toplamak, bir zamana muhtaç...Dışarıdaki insanlara haber verip de toplamak, bir zamana muhtaç... Onlara haydin dedi mi, hepsi birden harbe gidiyor; hazır kuvvet...Onlara haydin dedi mi, hepsi birden harbe gidiyor; hazır kuvvet... “Sizin bu halinize razı olur da,

“Sizin bu halinize razı olur da,
kıyamete kadar gelecek ümmetimin içindekıyamete kadar gelecek ümmetimin içinde böyle sizin gibi olanlar olursa;böyle sizin gibi olanlar olursa; RE. 7/3 ... feinnehû rufekàî yevmel-kıyâmeh.

RE. 7/3 ... feinnehû rufekàî yevmel-kıyâmeh.
onlar yarın yevm-i kıyamette benim refîkim olacakonlar yarın yevm-i kıyamette benim refîkim olacak Cenâb-ı Hâk'kın, Cenâb-ı Peygamberle

Cenâb-ı Hâk'kın, Cenâb-ı Peygamberle
refîk olmak, nasıl bir devlete mazhariyettir.refîk olmak, nasıl bir devlete mazhariyettir. Ama bunu yapabilmek, her babayiğidin harcı değildir.Ama bunu yapabilmek, her babayiğidin harcı değildir. Allah bizi de affetsin de,Allah bizi de affetsin de, Peygamber’e refik olacak kullarının arasına bizleri de kabul etsin...Peygamber’e refik olacak kullarının arasına bizleri de kabul etsin... Kusurlarımız çok ama, o bağışlayıcıdır.Kusurlarımız çok ama, o bağışlayıcıdır. Râvileri:

Râvileri:
Hatîb-i Bağdâdî, Deylemî ve Ebu Abdurrahman es-Selemî fi süneni sufiyyeHatîb-i Bağdâdî, Deylemî ve Ebu Abdurrahman es-Selemî fi süneni sufiyye Abdullah ibn-i Abbas RA’dan rivayet etmişler.Abdullah ibn-i Abbas RA’dan rivayet etmişler. RE. 7/4 Ebşirû, ...

RE. 7/4 Ebşirû, ...
Diğer bir tebşir..Diğer bir tebşir.. RE. 7/4 ... e leyse teşhedûne

RE. 7/4 ... e leyse teşhedûne
en lâ ilâhe illa’llàh,en lâ ilâhe illa’llàh, ve ennî rasûlü’llàh? ...ve ennî rasûlü’llàh? ... Siz bunu demiyor musunuz?Siz bunu demiyor musunuz? Şehadet etmiyor musunuz?”Şehadet etmiyor musunuz?” Ediyoruz.Ediyoruz. Allah bir, Rasûlallah da onun Rasûlü...Allah bir, Rasûlallah da onun Rasûlü... Haa...Haa... Bunu iyi biliniz ki,Bunu iyi biliniz ki, RE. 7/4 ... Feinne hâze’l-kur’âne sebebün, ...

RE. 7/4 ... Feinne hâze’l-kur’âne sebebün, ...
şu Kur’an-ı Azîmüşşan bir sebebdir.şu Kur’an-ı Azîmüşşan bir sebebdir. RE. 7/4 ... Tarafuhû bi-yedi’llâh ...

RE. 7/4 ... Tarafuhû bi-yedi’llâh ...
Bilmem, bunu anlatmak zor.Bilmem, bunu anlatmak zor. Biz Kâbe’ye gittik. Kâbe —görüyorsunuz işte—

Biz Kâbe’ye gittik. Kâbe —görüyorsunuz işte—
6 metre yüksekliği olan bir bina yahut 10, bilmiyorum ne kadar yüksekliği var.6 metre yüksekliği olan bir bina yahut 10, bilmiyorum ne kadar yüksekliği var. Heralde 6'dan fazladır, 10 metre yüksekliğinde bir bina..Heralde 6'dan fazladır, 10 metre yüksekliğinde bir bina.. Dediler ki bize:Dediler ki bize: “—Bakın bakalım, şu Kâbe’yi ne kadar göreceksiniz?..”
“—Bakın bakalım, şu Kâbe’yi ne kadar göreceksiniz?..”
Kimisi dedi 10 metre, kimisi dedi 20 metre, kimisi dedi 15 metre...

Kimisi dedi 10 metre, kimisi dedi 20 metre, kimisi dedi 15 metre...
“—Yok, göremiyorsunuz, bunun yüksekliği ta Arş’a dayanır.” dediler.
“—Yok, göremiyorsunuz, bunun yüksekliği ta Arş’a dayanır.” dediler.
Ama biz, o mâneviyat gözümüz olmadığı için,

Ama biz, o mâneviyat gözümüz olmadığı için,
ancak şekli görebiliyoruz. Şekilde ne, ise o kadar.ancak şekli görebiliyoruz. Şekilde ne, ise o kadar. Onun yukarıya doğru uzandığından haberimiz olmuyor. Halbuki,Onun yukarıya doğru uzandığından haberimiz olmuyor. Halbuki, “—İyi bakın, gözlerinizi silin de öyle bakın! Arş’a dayanır.” dediler.
“—İyi bakın, gözlerinizi silin de öyle bakın! Arş’a dayanır.” dediler.
Şimdi elimizdeki Kur’an öyle bir Kur’an’dır ki;Şimdi elimizdeki Kur’an öyle bir Kur’an’dır ki; RE. 7/4 ... Tarafuhû bi- yedi’llâh ...

RE. 7/4 ... Tarafuhû bi- yedi’llâh ...
Bunun bir ucu Allah-u Teàlâ’nın elinde...Bunun bir ucu Allah-u Teàlâ’nın elinde... Bir ip farz ediniz, uzun bir ip.Bir ip farz ediniz, uzun bir ip. Bir ucu O’nun elinde.Bir ucu O’nun elinde. RE. 7/4 ... Ve tarafuhû bi-yediküm ...

RE. 7/4 ... Ve tarafuhû bi-yediküm ...
Diğer ucu da sizin elinizde…Diğer ucu da sizin elinizde… Şimdi, misâldir.Şimdi, misâldir. Bize anlatmak için böyle söylenmiş.Bize anlatmak için böyle söylenmiş. Bu Allah-u Teàlâ’nın kitabı,Bu Allah-u Teàlâ’nın kitabı, bize verilmiş el-hamdü lillâh...bize verilmiş el-hamdü lillâh... Biz bununla amel ettiğimiz müddetçe,Biz bununla amel ettiğimiz müddetçe, Allah-u Teàlâ bizden razı olur.Allah-u Teàlâ bizden razı olur. Ama biz ameli terk edersek,Ama biz ameli terk edersek, o Kur’an’ı bırakmış oluruz ki, sebep elimizden gider.o Kur’an’ı bırakmış oluruz ki, sebep elimizden gider. İpe tutunduğumuz vakitte,İpe tutunduğumuz vakitte, gözümüz görmese dahi, ip vasıtasıylagözümüz görmese dahi, ip vasıtasıyla gideriz gideceğimiz yere... İpin ucu nereye bağlıysa,gideriz gideceğimiz yere... İpin ucu nereye bağlıysa, oraya kadar o ipten tutunarak gideriz.oraya kadar o ipten tutunarak gideriz. İp elimizde, ipi bıraktık mı, yolu şaşırırız.İp elimizde, ipi bıraktık mı, yolu şaşırırız. Denize mi düşeceğiz, batağa mı düşeceğiz, nereye düşeceksek düşeriz; çünkü gözümüz yok...Denize mi düşeceğiz, batağa mı düşeceğiz, nereye düşeceksek düşeriz; çünkü gözümüz yok... Binâen aleyh, Kur’an-ı Azîmüşşan öyle bir iptir ki,

Binâen aleyh, Kur’an-ı Azîmüşşan öyle bir iptir ki,
bir ucu Allah-u Teàlâ’nın elinde... Celle ve A’lâ...bir ucu Allah-u Teàlâ’nın elinde... Celle ve A’lâ... “Öyleyse, Allah-u Teàlâ’nın kitabı olan Kur’an-ı Azîmüşşan’ın
“Öyleyse, Allah-u Teàlâ’nın kitabı olan Kur’an-ı Azîmüşşan’ın
emirlerine imtisâl edin!”emirlerine imtisâl edin!” Bugün yazdığım dokuz yüzü bulan günahlar,

Bugün yazdığım dokuz yüzü bulan günahlar,
o evâmîr-i ilâhînin altından çıkarılmış olan günahlardır.o evâmîr-i ilâhînin altından çıkarılmış olan günahlardır. Çünkü 6600 ayetin bin tanesi evâmire ait...Çünkü 6600 ayetin bin tanesi evâmire ait... Bin tane evâmire ait, bin tane evâmir var içinde, bin tane de nevâhi var.Bin tane evâmire ait, bin tane evâmir var içinde, bin tane de nevâhi var. Onların içinden ulemalar, bizim aklımız ermez tabii,Onların içinden ulemalar, bizim aklımız ermez tabii, Onlar işte başlatmışlar, çıkarmışlar;Onlar işte başlatmışlar, çıkarmışlar; “Bunlar günahtır, yapmayınız!” demişler;
“Bunlar günahtır, yapmayınız!” demişler;
“Bunlar da sevaptır, yapınız!” demişler.
“Bunlar da sevaptır, yapınız!” demişler.
Allah bizleri de sevapları işleyen,

Allah bizleri de sevapları işleyen,
günahlardan da kaçınan kullarından eylesin lütf u keremiyle...günahlardan da kaçınan kullarından eylesin lütf u keremiyle... Binâen aleyh,

Binâen aleyh,
RE. 7/4 ... fetemessekû bihî ...RE. 7/4 ... fetemessekû bihî ... Cenâb-ı Peygamber diyor ki:Cenâb-ı Peygamber diyor ki: Allah’ın kitabına sıkı tutunun!Allah’ın kitabına sıkı tutunun! RE. 7/4 ... feinneküm ...

RE. 7/4 ... feinneküm ...
Siz Allah-u Teàlâ’nın kitabını sıkı tuttuğunuz müddetçe,Siz Allah-u Teàlâ’nın kitabını sıkı tuttuğunuz müddetçe, RE. 7/4 ... len tadillû ...

RE. 7/4 ... len tadillû ...
dalâlete düşmezsiniz;dalâlete düşmezsiniz; RE. 7/4 ... ve len tehlikû ...

RE. 7/4 ... ve len tehlikû ...
helâke de gitmezsiniz.helâke de gitmezsiniz. RE. 7/4 ... ba’dehû ebedâ.

RE. 7/4 ... ba’dehû ebedâ.
Ebediyyen ne felâkete düşersiniz, ne de dalâlete düşersiniz,Ebediyyen ne felâkete düşersiniz, ne de dalâlete düşersiniz, o elinizde olduğu müddetçe...o elinizde olduğu müddetçe... Onun için, bugün misafirlerimiz var idi.

Onun için, bugün misafirlerimiz var idi.
Bu mezhebler hakkında ihtilaflar oluyor ya:Bu mezhebler hakkında ihtilaflar oluyor ya: İhtilâfü ümmetî rahmetün.

İhtilâfü ümmetî rahmetün.
Ümmetimin ihtilâfı rahmettir.Ümmetimin ihtilâfı rahmettir. Bu rahmetten dolayıdır ki, eski devirdeBu rahmetten dolayıdır ki, eski devirde hacı ne kadar kalabalık olursa olsun, hiç sıkıntı çekmezdi.hacı ne kadar kalabalık olursa olsun, hiç sıkıntı çekmezdi. Şimdi Harem-i Şerif mahdut bir mıntıka...

Şimdi Harem-i Şerif mahdut bir mıntıka...
Dört mezhebin cemaatini birden sokuyoruz Harem-i Şerif’in içerisine...Dört mezhebin cemaatini birden sokuyoruz Harem-i Şerif’in içerisine... Tabii dört mezhebin cemaati yer bulamıyor.Tabii dört mezhebin cemaati yer bulamıyor. Halbuki, İhtilâfu Ümmetî’ye göreHalbuki, İhtilâfu Ümmetî’ye göre eski zamanda olduğu gibi, bizim devirlerimizde olduğu gibi müslümanlar;eski zamanda olduğu gibi, bizim devirlerimizde olduğu gibi müslümanlar; meselâ, en evvel Şâfîîler kılar namazı...meselâ, en evvel Şâfîîler kılar namazı... Ezan okunur okunmaz, “Allahu ekber!” der, başlarlar o zaman.Ezan okunur okunmaz, “Allahu ekber!” der, başlarlar o zaman. Ezanı da geç okumazlar, imsak biter bitmez ezanı okurlar.Ezanı da geç okumazlar, imsak biter bitmez ezanı okurlar. Hatta onlar, imsak vaktine kadar da, ezan okununcaya kadar da yiyorlar.Hatta onlar, imsak vaktine kadar da, ezan okununcaya kadar da yiyorlar. Topu dinlemiyorlar,Topu dinlemiyorlar, çünkü; “Peygamber’in emri var, ezan okununcaya kadar yenir.” diyorlar, yiyorlar mükemmel surette...çünkü; “Peygamber’in emri var, ezan okununcaya kadar yenir.” diyorlar, yiyorlar mükemmel surette... Biz top'ta (atılınca) keseriz, onlar kesmiyorlar.Biz top'ta (atılınca) keseriz, onlar kesmiyorlar. Ezan okunur okunmaz,

Ezan okunur okunmaz,
“Allahu ekber!” deyip, kameti getirip namaza duruyorlar.“Allahu ekber!” deyip, kameti getirip namaza duruyorlar. Arada beş dakika fark ya oluyor, ya olmuyor.Arada beş dakika fark ya oluyor, ya olmuyor. Orda meselâ, farz ediniz ki yüzbin kişi...Orda meselâ, farz ediniz ki yüzbin kişi... Dörde böl yüz bini, yirmi beşbin kişi...Dörde böl yüz bini, yirmi beşbin kişi... Yirmi beş bin kişi girer içeriye,Yirmi beş bin kişi girer içeriye, rahat rahat namazını kılar, çıkar gider.rahat rahat namazını kılar, çıkar gider. Arkadan Mâlikîler gelir,

Arkadan Mâlikîler gelir,
onlar girer yirmi beşbin kişi de onlar girer.onlar girer yirmi beşbin kişi de onlar girer. onlar da kılar namazını, çıkar gider... onlar da kılar namazını, çıkar gider... Sıkışmak yok, tepişmek yok, kakışmak yok, serbest içerisi...Sıkışmak yok, tepişmek yok, kakışmak yok, serbest içerisi... Arkadan Hanbelî gelir, o da kılar gider.Arkadan Hanbelî gelir, o da kılar gider. Biz Hanefîler, İmamımızın ictihadı, “Geç kılmak efdaldir.” demiş,

Biz Hanefîler, İmamımızın ictihadı, “Geç kılmak efdaldir.” demiş,
cemaat gelsin diye, cemaatin çokluğu için.cemaat gelsin diye, cemaatin çokluğu için. Çünkü, erken vakitte gelecek cemaat az olur ezana.Çünkü, erken vakitte gelecek cemaat az olur ezana. Ama biraz gecikti miydi, cemaat çoğalır.Ama biraz gecikti miydi, cemaat çoğalır. Onun için, “Namaz geç olsun varsın, cemaat çoğalsın.” demiş,Onun için, “Namaz geç olsun varsın, cemaat çoğalsın.” demiş, cemaatin çokluğu için.cemaatin çokluğu için. En sonra da biz gideriz, bakarız içeride kimse yok...

En sonra da biz gideriz, bakarız içeride kimse yok...
Biz de güzel güzel namazımızı kılarız, çıkarız dışarıya.Biz de güzel güzel namazımızı kılarız, çıkarız dışarıya. Şimdi bu ihtilafı ümmetîyi kaldırdılar ortadan;Şimdi bu ihtilafı ümmetîyi kaldırdılar ortadan; hep beraber olsun... Hep beraber olsun, güzel ama,hep beraber olsun... Hep beraber olsun, güzel ama, bu tepişmeyi, boğuşmayı ne yapalım,bu tepişmeyi, boğuşmayı ne yapalım, ezilmeyi ne yapalım?..ezilmeyi ne yapalım?.. Ne kadar insanlar muzayakada, sıkışmada kalıyorlar, ölenler oluyor, sıkışanlarda oluyor.Ne kadar insanlar muzayakada, sıkışmada kalıyorlar, ölenler oluyor, sıkışanlarda oluyor. Dedim ki, “Bunu böyle yapacaklarına, uğraşacaklarına,

Dedim ki, “Bunu böyle yapacaklarına, uğraşacaklarına,
şu dilleri birleştirseler ya bakalım!.. Dilleri birleştirsinler..şu dilleri birleştirseler ya bakalım!.. Dilleri birleştirsinler.. Biri İngilizce konuşur, öteki Almanca konuşur, öteki Fransızca konuşur...Biri İngilizce konuşur, öteki Almanca konuşur, öteki Fransızca konuşur... Biz meselâ, İngiltere’ye gitsek, şaşırır kalırız.Biz meselâ, İngiltere’ye gitsek, şaşırır kalırız. Ama dillerimiz bir olsa, nereye gitsek rahat ederiz:Ama dillerimiz bir olsa, nereye gitsek rahat ederiz: “—Otel nerede, ekmek nerede?” diye hepimiz derdimizi güzel anlatırız.
“—Otel nerede, ekmek nerede?” diye hepimiz derdimizi güzel anlatırız.
Ama bu Allah-u Teàlâ’nın bir hikmeti…

Ama bu Allah-u Teàlâ’nın bir hikmeti…
Yâ eyyühe’n-nâsü innâ haleknâküm min zekerin ve ünsâ

Yâ eyyühe’n-nâsü innâ haleknâküm min zekerin ve ünsâ
ve cealnâküm şuùben ... (Hucurat, 49/13)ve cealnâküm şuùben ... (Hucurat, 49/13) Hep kabile kabileHep kabile kabile ... ve kabâile li-teàrafû. (Hucurat, 49/13)... ve kabâile li-teàrafû. (Hucurat, 49/13) Ne hikmet işte! Onda da Cenâb-ı Hakk’ın bir hikmeti var.Ne hikmet işte! Onda da Cenâb-ı Hakk’ın bir hikmeti var. Bunların hepsine akıl erdirmeğe, elbette beşerin tâkati yetmez.Bunların hepsine akıl erdirmeğe, elbette beşerin tâkati yetmez. Binâen aleyh, lisanları birleştirmek nasıl mümkün değilse,Binâen aleyh, lisanları birleştirmek nasıl mümkün değilse, mezhebleri birleştirmek de o kadar batıl bir şeydir. O bugün kuvveti sayesinde yaptı bugün onu ama, Allah’ın emrine muhaliftir yaptığı iş... Müslümanları müzâyakaya sokuyor.mezhebleri birleştirmek de o kadar batıl bir şeydir. O bugün kuvveti sayesinde yaptı bugün onu ama, Allah’ın emrine muhaliftir yaptığı iş... Müslümanları müzâyakaya sokuyor. Zor bir şey, zor değilde;Zor bir şey, zor değilde; O bugün kuvveti sayesinde yaptı bugün onu ama,O bugün kuvveti sayesinde yaptı bugün onu ama, Allah’ın emrine muhaliftir yaptığı iş...Allah’ın emrine muhaliftir yaptığı iş... Müslümanları müzâyakaya sokuyor.Müslümanları müzâyakaya sokuyor. Meselâ, bir Müzdelife yeri var.

Meselâ, bir Müzdelife yeri var.
Müzdelife yerinde bugün bir milyon-iki milyon hacı dönüyor,Müzdelife yerinde bugün bir milyon-iki milyon hacı dönüyor, iki dağın arası... Geniş bir mıntıka da değil öyle,iki dağın arası... Geniş bir mıntıka da değil öyle, ki insanlar dağılsın, rahat olsun. O da yok...ki insanlar dağılsın, rahat olsun. O da yok... O dar mıntıkanın içerisine sıkışıyor.O dar mıntıkanın içerisine sıkışıyor. Dört mezhebin dördü de ordan aynı saatte hareket edince,Dört mezhebin dördü de ordan aynı saatte hareket edince, bir dar mıntıkaya geliniyor ki, ordan geçmek mecburiyetinde...bir dar mıntıkaya geliniyor ki, ordan geçmek mecburiyetinde... Bir milyon insanı, ordan geçir bakalım bir anda... Mümkün oluyor mu?..Bir milyon insanı, ordan geçir bakalım bir anda... Mümkün oluyor mu?.. İkindi oluyor, hâlâ vesâit yürümüyor.İkindi oluyor, hâlâ vesâit yürümüyor. E bu dört mezhebin üzerinde olsa...

E bu dört mezhebin üzerinde olsa...
Şâfiî erkenden çekilip gidiyor.Şâfiî erkenden çekilip gidiyor. Arkasından Mâlikî çekilip gidiyor.Arkasından Mâlikî çekilip gidiyor. Arkasından Hanbelî çekilip gidiyor.Arkasından Hanbelî çekilip gidiyor. Ondan sonra kala kala biz kalıyoruz, bize de yol dar geliyor gene...Ondan sonra kala kala biz kalıyoruz, bize de yol dar geliyor gene... Niçin?.. O rahmet-i ilâhiyeden istifade edilsin diyerekten.Niçin?.. O rahmet-i ilâhiyeden istifade edilsin diyerekten. Binâen aleyh, siz Kur’an-ı Azîmüş-şân’a

Binâen aleyh, siz Kur’an-ı Azîmüş-şân’a
yapıştığınız müddetçe ki, Peygamber SAS’inyapıştığınız müddetçe ki, Peygamber SAS’in bütün emirleri Kur’an’dan ibarettir. Kendisinden hiçbir şey söylememiştir.bütün emirleri Kur’an’dan ibarettir. Kendisinden hiçbir şey söylememiştir. Ve mâ yantıku ani’l-hevâ. İn hüve illâ vahyün yûhâ. (Necm, 53/3-4)

Ve mâ yantıku ani’l-hevâ. İn hüve illâ vahyün yûhâ. (Necm, 53/3-4)
Kur’an nasıl vahiyse, Peygamber Efendimiz’inKur’an nasıl vahiyse, Peygamber Efendimiz’in sözleri de aynı vahiydir.sözleri de aynı vahiydir. Binâen aleyh, onun mezâhib hakkında olan ihtilafın...Binâen aleyh, onun mezâhib hakkında olan ihtilafın... Niçin canım?

Niçin canım?
Kanı akan adama Cenâb-ı Peygamber demiş ki,Kanı akan adama Cenâb-ı Peygamber demiş ki, “Kıl namazını!”“Kıl namazını!” O napıyor canım! Asker yaralanmış harbde (kanı akıyor). Diyor: “Kıl namazı!”O napıyor canım! Asker yaralanmış harbde (kanı akıyor). Diyor: “Kıl namazı!” Şafiî demiş ki: “Bak, kanı akarken kılınıyormuş namaz, Cenâb-ı Peygamber öyle demiş.Şafiî demiş ki: “Bak, kanı akarken kılınıyormuş namaz, Cenâb-ı Peygamber öyle demiş. Öyleyse kanın akması namazı bozmaz, abdesti bozmaz kıl namazı.” demiş.Öyleyse kanın akması namazı bozmaz, abdesti bozmaz kıl namazı.” demiş. İmam-ı Azam da demiş ki:

İmam-ı Azam da demiş ki:
“Cenâb-ı Peygamber buyurdu ki: Yedi şey abdesti bozar,“Cenâb-ı Peygamber buyurdu ki: Yedi şey abdesti bozar, onun içnde kanı da saymış.onun içnde kanı da saymış. Vücuttan kan akınca, abdest bozulur, işte bak burada da peygamberin sözü var,Vücuttan kan akınca, abdest bozulur, işte bak burada da peygamberin sözü var, kan akınca, abdest bozulur.” demiş.kan akınca, abdest bozulur.” demiş. İkisinde de rahmet var canım...

İkisinde de rahmet var canım...
Binâen aleyh, siz mezhebleri birleştirmeğe çalışmayın da,Binâen aleyh, siz mezhebleri birleştirmeğe çalışmayın da, Peygamber’in sözüne sıkı sarılın!Peygamber’in sözüne sıkı sarılın! Peygamber’in sözü Allah’ın sözüdür.Peygamber’in sözü Allah’ın sözüdür. Allah’ın kitabına iyi yapışın!Allah’ın kitabına iyi yapışın! O zaman ne dalâlete düşersiniz,O zaman ne dalâlete düşersiniz, ne de felâkete düşersiniz.ne de felâkete düşersiniz. Bugün radyo söylüyor:

Bugün radyo söylüyor:
Avrupa’da bir sıcak varmış ki,Avrupa’da bir sıcak varmış ki, sular bile kurumuş.sular bile kurumuş. Kudret-i ilâhî ile oynanılmaz!Kudret-i ilâhî ile oynanılmaz! Tabiat diyor;Tabiat diyor; tabiat değişmez,tabiat değişmez, tabiatta değişiklik olmaz,tabiatta değişiklik olmaz, aynı hadise aynı şekilde yürür.aynı hadise aynı şekilde yürür. Derece 28... 28’dir daimâ,Derece 28... 28’dir daimâ, 27’ye de inmez, 29’a da çıkmaz.27’ye de inmez, 29’a da çıkmaz. Tabiatın iktizâsıdır.

Tabiatın iktizâsıdır.
Bir iniyor, bir çıkıyorsa, tabiatın işi değil o... Onu kullanan var.Bir iniyor, bir çıkıyorsa, tabiatın işi değil o... Onu kullanan var. Kim?.. Allah...Kim?.. Allah... Bak bir tarafı soğuk, bir tarafı yanıyor hararetten,Bak bir tarafı soğuk, bir tarafı yanıyor hararetten, sular bile kurumuş çok tehlike.sular bile kurumuş çok tehlike. Mahsul de kuruyor bunun arasında.Mahsul de kuruyor bunun arasında. Onun için tehlike büyük. Azıcık ders alsınlar inşaallah.Onun için tehlike büyük. Azıcık ders alsınlar inşaallah. Tabiatın icabı demek kolay,

Tabiatın icabı demek kolay,
ama biraz mantıkına vurmak lâzım insanın ki,ama biraz mantıkına vurmak lâzım insanın ki, “Acaba tabiatın icabı mıdır bu,“Acaba tabiatın icabı mıdır bu, yoksa Allah Celle ve A’lâ’nın isteği üzerine midir?..”yoksa Allah Celle ve A’lâ’nın isteği üzerine midir?..” Yine Cenâb-ı Peygamber SAS buyuruyor:

Yine Cenâb-ı Peygamber SAS buyuruyor:
RE. 7/6 Ebşirû yâ ma’şere saàlîki’l-muhâcirine, ...

RE. 7/6 Ebşirû yâ ma’şere saàlîki’l-muhâcirine, ...
Muhâcirîn diyerekten, Mekke-i Mükerreme’den İslâm olaraktan gelmiş olan,Muhâcirîn diyerekten, Mekke-i Mükerreme’den İslâm olaraktan gelmiş olan, Mekke-i Mükerreme’den İslâm olarak hicret etmiş,Mekke-i Mükerreme’den İslâm olarak hicret etmiş, Medîne-i Münevvere'de,Medîne-i Münevvere'de, ashàb-ı suffenin olduğu yerdeashàb-ı suffenin olduğu yerde bir süte, bir hurmayabir süte, bir hurmaya bir çorbaya kanaat edip, oturup, Peygamber SAS’inbir çorbaya kanaat edip, oturup, Peygamber SAS’in emrine itaat eden, sözlerini dinleyen kimseler ki bunlara,emrine itaat eden, sözlerini dinleyen kimseler ki bunlara, Saâlikel-muhâcirîn! diyerek Cenâb-ı Peygamber müjdeliyor:Saâlikel-muhâcirîn! diyerek Cenâb-ı Peygamber müjdeliyor: “Sizi tebşir ederim!” Ne ile?..
“Sizi tebşir ederim!” Ne ile?..
RE. 7/6 ... bi’n-nûri’t- tâmmi yevme’l-kıyâmeti, ...

RE. 7/6 ... bi’n-nûri’t- tâmmi yevme’l-kıyâmeti, ...
Kıyamet gününde size öyle tam bir nur verilecek ki,Kıyamet gününde size öyle tam bir nur verilecek ki, o nur alem için bir nur olacak.o nur alem için bir nur olacak. RE. 7/6 ... tedhulûne’l-cennete ...

RE. 7/6 ... tedhulûne’l-cennete ...
Siz o nur sayesinde, cennete girersiniz,Siz o nur sayesinde, cennete girersiniz, RE. 7/6 ... kable ağniyâi’n-nâsi ...

RE. 7/6 ... kable ağniyâi’n-nâsi ...
nâsın zenginlerinden evvel,nâsın zenginlerinden evvel, RE. 7/6 ... bi-nısfi yevmin, ...

RE. 7/6 ... bi-nısfi yevmin, ...
yarım gün. Ki,yarım gün. Ki, RE. 7/6 ... ve zâlike hamsü mieti senetin.

RE. 7/6 ... ve zâlike hamsü mieti senetin.
Yarım gün; beş yüz sene, bir günü bin sene.Yarım gün; beş yüz sene, bir günü bin sene. Bugün bin senesi bir gün;Bugün bin senesi bir gün; yarım gün olunca, beş yüz sene evvel,yarım gün olunca, beş yüz sene evvel, siz zenginlerden evvel cennete gireceksiniz.siz zenginlerden evvel cennete gireceksiniz. Ey saàlîkil-muhâcirîn,Ey saàlîkil-muhâcirîn, sizi böyle bir nurla tebşir ederim!sizi böyle bir nurla tebşir ederim! Bugün sıkıntıları çekiyorsunuz amaBugün sıkıntıları çekiyorsunuz ama korkmayın, yarın saadet sizin, selâmet de sizin!”korkmayın, yarın saadet sizin, selâmet de sizin!” Ahmed ibn-i Hanbel, Ebû Dâvûd, Beyhakî

Ahmed ibn-i Hanbel, Ebû Dâvûd, Beyhakî
Delâilü’l ve Ebû Ya’lâDelâilü’l ve Ebû Ya’lâ Ebû Saîd el-Hudrî RA’dan rivayet etmişler.Ebû Saîd el-Hudrî RA’dan rivayet etmişler. Bunun altında Mehdî’ye ait bir hadis var.

Bunun altında Mehdî’ye ait bir hadis var.
Uzun bir hadistir ama, kısacık okuyayım da, gelecek derste bunu izah ederiz.Uzun bir hadistir ama, kısacık okuyayım da, gelecek derste bunu izah ederiz. RE. 7/7 (Ebşirû bi’l-mehdî, ...) Ey ümmetim, ben sizi bir Mehdi ile tebşir ederim.

RE. 7/7 (Ebşirû bi’l-mehdî, ...) Ey ümmetim, ben sizi bir Mehdi ile tebşir ederim.
Yani zamanlarınızın korkunç günleri olur.Yani zamanlarınızın korkunç günleri olur. O korkunç günlerin arkasından hayırlı bir gün gelecektir.O korkunç günlerin arkasından hayırlı bir gün gelecektir. Onunla tebşir ediyorum.Onunla tebşir ediyorum. Bu gelecek Racül:Bu gelecek Racül: RE. 7/7 ... min kureyşin ...

RE. 7/7 ... min kureyşin ...
Şimdi birçok insanlara Mehdî’dir diyor insanlar.Şimdi birçok insanlara Mehdî’dir diyor insanlar. “Filan adam Mehdî idi.” Şimdi iyi dinleyin ama,“Filan adam Mehdî idi.” Şimdi iyi dinleyin ama, Cenâb-ı Peygamber Mehdî’yi bak nasıl tarif ediyor:Cenâb-ı Peygamber Mehdî’yi bak nasıl tarif ediyor: RE. 7/7 ... racülün ...

RE. 7/7 ... racülün ...
Bir Racüldür ki;Bir Racüldür ki; RE. 7/7 ... min kureyşin ...

RE. 7/7 ... min kureyşin ...
Kureyş kabilesinden, Arap’tan olacak, Mekkeli olacak.Kureyş kabilesinden, Arap’tan olacak, Mekkeli olacak. Mekkeli, bir kureyş kabilesinin insanı...Mekkeli, bir kureyş kabilesinin insanı... RE. 7/7 ... min itretî ...

RE. 7/7 ... min itretî ...
Benim cinsimden, benim silsilemden olacak.Benim cinsimden, benim silsilemden olacak. Benim silsilemden, başka silsileden değil;Benim silsilemden, başka silsileden değil; Türk’ten, Acem’den, Kürt’ten değil...Türk’ten, Acem’den, Kürt’ten değil... İyi dinleyiniz:İyi dinleyiniz: RE. 7/7 ... yahrucü fî ihtilâfin mine’n-nâs ...

RE. 7/7 ... yahrucü fî ihtilâfin mine’n-nâs ...
Nâsın ihtilâfa düştüğü bir devirde çıkacak.Nâsın ihtilâfa düştüğü bir devirde çıkacak. RE. 7/7 ... ve zelzâletün fîhim ...

RE. 7/7 ... ve zelzâletün fîhim ...
Zelzelelerin, felâketlerin olduğu bir devirde,Zelzelelerin, felâketlerin olduğu bir devirde, tuğyanların arttığı bir devirde bu zât ortaya çıkacak.tuğyanların arttığı bir devirde bu zât ortaya çıkacak. RE. 7/7 ... feyemleü’l-arda kıstan ve adlen, ...

RE. 7/7 ... feyemleü’l-arda kıstan ve adlen, ...
(Onun) Gelmesiyle yeryüzü adalete boğulacak.(Onun) Gelmesiyle yeryüzü adalete boğulacak. Adalet; Hazret-i Ömer’in devri gibi...Adalet; Hazret-i Ömer’in devri gibi... Adalet ortalıkta, herkes rahatlık ve huzur içerisinde...Adalet ortalıkta, herkes rahatlık ve huzur içerisinde... Geldi mi böyle bir zât?.. Filân kişi Mehdî idi diyorlar, hani ya?Geldi mi böyle bir zât?.. Filân kişi Mehdî idi diyorlar, hani ya? Mehdî ise, ortalıkta adaletin olması lâzım,Mehdî ise, ortalıkta adaletin olması lâzım, ortalığın adaletle dolması lâzım! Boş şeylere inanmamak lâzım!ortalığın adaletle dolması lâzım! Boş şeylere inanmamak lâzım! “—Canım kitabında yazmış, ‘Ben Mehdîyim!’ diyerekten?”
“—Canım kitabında yazmış, ‘Ben Mehdîyim!’ diyerekten?”
Ne derse desin; Peygamberin sözü mü doğru,

Ne derse desin; Peygamberin sözü mü doğru,
insanın sözü, şunun bunun sözü mü doğru?..insanın sözü, şunun bunun sözü mü doğru?.. RE. 7/7 ... kemâ müliet zulmen ve cevran ...

RE. 7/7 ... kemâ müliet zulmen ve cevran ...
Nasıl ki bir zulme düşmüşsünüz,Nasıl ki bir zulme düşmüşsünüz, zulüm var, cevir var,zulüm var, cevir var, felâketler var; onun mukabili adalet olacak.felâketler var; onun mukabili adalet olacak. RE. 7/7 ... ve yerdà anhü ...

RE. 7/7 ... ve yerdà anhü ...
Ondan razı olacak,Ondan razı olacak, RE. 7/7 ... sâkinü’s-semâi ve sâkinü’l-ardı ...

RE. 7/7 ... sâkinü’s-semâi ve sâkinü’l-ardı ...
Gökteki melekler de ondan razı olacak,Gökteki melekler de ondan razı olacak, enbiyâlar da razı olacak;enbiyâlar da razı olacak; RE. 7/7 ... sâkinü’l-ardı ...RE. 7/7 ... sâkinü’l-ardı ... yeryüzünde yaşayanlar dayeryüzünde yaşayanlar da ‘Allah razı olsun bu zattan, kurtardı bizi bu felâketlerden,‘Allah razı olsun bu zattan, kurtardı bizi bu felâketlerden, rahata erişti bizi!’ diyecekler. Razı olacak herkes.rahata erişti bizi!’ diyecekler. Razı olacak herkes. RE. 7/7 ... ve yaksimü’l-mâle sıhâhan; ...

RE. 7/7 ... ve yaksimü’l-mâle sıhâhan; ...
Malı musahhah olarak dağıtacak.Malı musahhah olarak dağıtacak. Ashab-ı kiram sıhàh’ın ne olduğunu bilmemişler.Ashab-ı kiram sıhàh’ın ne olduğunu bilmemişler. RE. 7/7 (... kàlû: ...) Diyorlar ki: ... Ve mâ sıhâhu? ...

RE. 7/7 (... kàlû: ...) Diyorlar ki: ... Ve mâ sıhâhu? ...
‘Yâ Rasûlallah, sıhah nedir?’‘Yâ Rasûlallah, sıhah nedir?’ RE. 7/7 ... Kàle: Bi’s- seviyyeh ...

RE. 7/7 ... Kàle: Bi’s- seviyyeh ...
Adaletle taksim edecek.Adaletle taksim edecek. RE. 7/7 ... ve yemleü kulûbe ümmeti muhammedin gınen ...

RE. 7/7 ... ve yemleü kulûbe ümmeti muhammedin gınen ...
Ümmet-i Muhammed’in gönülleri zenginlikle dolacak.Ümmet-i Muhammed’in gönülleri zenginlikle dolacak. Elleri demedi,Elleri demedi, RE. 7/7 ... kulûbe ümmeti ...RE. 7/7 ... kulûbe ümmeti ... kalpler zenginlikle dolacak.kalpler zenginlikle dolacak. O Ashab-ı Suffe bir çorbaya,O Ashab-ı Suffe bir çorbaya, bir süte tenezzül ediyorlardı, bekleşiyorlardıbir süte tenezzül ediyorlardı, bekleşiyorlardı ama, kalplerindeki zenginlik hiç kimsede bulunmaz, kalpleri zengin.ama, kalplerindeki zenginlik hiç kimsede bulunmaz, kalpleri zengin. Bu zenginliği Allah-u Teàlâ o gün verecek.Bu zenginliği Allah-u Teàlâ o gün verecek. RE. 7/7 ... ve yemleü kulûbe ümmeti muhammedin gınen ...RE. 7/7 ... ve yemleü kulûbe ümmeti muhammedin gınen ... Çok ...Çok ... RE. 7/7 ... ve yesauhüm adlühû hattâ innehû

RE. 7/7 ... ve yesauhüm adlühû hattâ innehû
ye’müru münâdiyen feyünâdî ...ye’müru münâdiyen feyünâdî ... Bu Mehdî, o kadar bolluk olacak ki,Bu Mehdî, o kadar bolluk olacak ki, dellal çağırttıracak, diyecek ki:dellal çağırttıracak, diyecek ki: ‘—Yok mu haceti olan,
‘—Yok mu haceti olan,
sıkıntısı olan, paraya ihtiyacı olan,sıkıntısı olan, paraya ihtiyacı olan, mala ihtiyacı olan, eve ihtiyacı olan yok mu?.. Gelsin!’mala ihtiyacı olan, eve ihtiyacı olan yok mu?.. Gelsin!’ RE. 7/7 ... Femâ ye’tîhî ...

RE. 7/7 ... Femâ ye’tîhî ...
Herkes zengin, kimse tenezzül edip deHerkes zengin, kimse tenezzül edip de bana da şu lâzım diyen olmayacak.bana da şu lâzım diyen olmayacak. RE. 7/7 ... İllâ racülün vâhid ...

RE. 7/7 ... İllâ racülün vâhid ...
Bir adam çıkmış, gideyim demiş şu adam..Bir adam çıkmış, gideyim demiş şu adam.. RE. 7/7 ... feyes’elühû ...

RE. 7/7 ... feyes’elühû ...
‘—Ben geldim, ver bana vereceğini!’ diyor,‘—Ben geldim, ver bana vereceğini!’ diyor, RE. 7/7 ... i’te’s-sâdin ...

RE. 7/7 ... i’te’s-sâdin ...
O da diyor ki: ‘—Git hazinedâra, maliye vekiline;O da diyor ki: ‘—Git hazinedâra, maliye vekiline; ne kadar istersen versinler!’ne kadar istersen versinler!’ Ne kadar istersen, o kadar versin!Ne kadar istersen, o kadar versin! RE. 7/7 ... hattâ yü’tıyeke ...

RE. 7/7 ... hattâ yü’tıyeke ...
İstediği kadar veriyorlar...İstediği kadar veriyorlar... RE. 7/7 ... feye’tîhi, feyekùlü: Ene rasûlü’l-mehdî ileyke, li-tu’tiyenî mâlen;

RE. 7/7 ... feye’tîhi, feyekùlü: Ene rasûlü’l-mehdî ileyke, li-tu’tiyenî mâlen;
feyekùlü’hsi feyahsî, ...feyekùlü’hsi feyahsî, ... Mâliye vekili der ki: ‘—Al ne kadar alırsan al!’Mâliye vekili der ki: ‘—Al ne kadar alırsan al!’ Geliyor ben diyor ki: ‘—Ben Mehdî tarafından gönderildim,Geliyor ben diyor ki: ‘—Ben Mehdî tarafından gönderildim, sana gönderdi Mehdî,sana gönderdi Mehdî, benim isteklerimi vereceksin!’.benim isteklerimi vereceksin!’. O da diyor ki: ‘—Aç torbanı, heybeni alacağın kadar al ne istiyorsan!’.O da diyor ki: ‘—Aç torbanı, heybeni alacağın kadar al ne istiyorsan!’. Alıyor da, dolduruyor,Alıyor da, dolduruyor, RE. 7/7 ... Felâ yestatîu ...

RE. 7/7 ... Felâ yestatîu ...
fakat kaldıramıyor bu sefer.fakat kaldıramıyor bu sefer. Kaldıramıyor, bir torba altın ağır...Kaldıramıyor, bir torba altın ağır... RE. 7/7 ... feyulkî hattâ yekûne kadra mâ yestatîa ...

RE. 7/7 ... feyulkî hattâ yekûne kadra mâ yestatîa ...
Döküyor döküyor, kaldıracağı kadar,Döküyor döküyor, kaldıracağı kadar, elli okka mı kaldıracak ne kadarsa o kadarını alıyor..elli okka mı kaldıracak ne kadarsa o kadarını alıyor.. RE. 7/7 ... Feyahrucü bihî ...

RE. 7/7 ... Feyahrucü bihî ...
Paraları alıp çıkıyor.Paraları alıp çıkıyor. RE. 7/7 ... Feyendemü ...

RE. 7/7 ... Feyendemü ...
Fakat bu sefer pişmanlık başlıyor.Fakat bu sefer pişmanlık başlıyor. Pişmanlık başlıyor diyor ki:Pişmanlık başlıyor diyor ki: RE. 7/7 ... feyekùlü: Ene küntü ecşea ümmeti muhammedin ...

RE. 7/7 ... feyekùlü: Ene küntü ecşea ümmeti muhammedin ...
Bu Ümmet-i Muhammed’in içindeBu Ümmet-i Muhammed’in içinde en haris ben miydim yâ?..en haris ben miydim yâ?.. Hiç kimse gelmedi gelmedi de,Hiç kimse gelmedi gelmedi de, yalnız ben miyim bu kadar haris adam? Geldim, bu paraları aldım!yalnız ben miyim bu kadar haris adam? Geldim, bu paraları aldım! RE. 7/7 ... küllühüm du’iye ilâ hâze’l-mâli, feterekehû ...

RE. 7/7 ... küllühüm du’iye ilâ hâze’l-mâli, feterekehû ...
"Herkes çağırıldı bu mala,"Herkes çağırıldı bu mala, fakat kimse tenezzül edip de gelmedi."fakat kimse tenezzül edip de gelmedi." Ben miyim gelen diyerekten, benden başkası yok mu diyerek,Ben miyim gelen diyerekten, benden başkası yok mu diyerek, RE. 7/7 ... feyeruddü aleyh ...

RE. 7/7 ... feyeruddü aleyh ...
Götürüyor: ‘—İstemiyorum, alın paralarınızı!’ diyor.Götürüyor: ‘—İstemiyorum, alın paralarınızı!’ diyor. RE. 7/7 ... feyekùl: İnnâ lâ nukbelü şey’in a’taynâhü ...

RE. 7/7 ... feyekùl: İnnâ lâ nukbelü şey’in a’taynâhü ...
Diyor ki: ‘—Biz verdiğimizi geri almayız!Diyor ki: ‘—Biz verdiğimizi geri almayız! Biz verdik bir kere, onu bir daha geri almayız.’Biz verdik bir kere, onu bir daha geri almayız.’ RE. 7/7 ... feyelbesü fî zâlike

RE. 7/7 ... feyelbesü fî zâlike
sitten ev seb’an ev semâniyen ev tis’a sinîn ...sitten ev seb’an ev semâniyen ev tis’a sinîn ... İşte Allah’ın murad ettiği bir zamana kadarİşte Allah’ın murad ettiği bir zamana kadar bu hal böyle genişce olaraktan yaşayacak.bu hal böyle genişce olaraktan yaşayacak. RE. 7/7 ... Ve lâ hayra fi’l-hayâti ba’dehû.

RE. 7/7 ... Ve lâ hayra fi’l-hayâti ba’dehû.
Ondan sonraki hayatta artık hayır yok demiş.Ondan sonraki hayatta artık hayır yok demiş. Allah cümlemizi affetsin...

Allah cümlemizi affetsin...
Tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin...Tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin... Sevdiği ve razı olduğu kullarının arasına bizleri de kabul etsin inşallah...Sevdiği ve razı olduğu kullarının arasına bizleri de kabul etsin inşallah... Yalnız ... Pek az olur ...Yalnız ... Pek az olur ... Büyüklerin nasihatlarından on iki nasihat gördüm.

Büyüklerin nasihatlarından on iki nasihat gördüm.
Yazıverdim şuraya, kardeşlerimeYazıverdim şuraya, kardeşlerime duyurayım diyerekten.duyurayım diyerekten. Büyüklerin nasihatlarından!Büyüklerin nasihatlarından! Hepsi kitaptan alınmış,Hepsi kitaptan alınmış, hepsi çok yerinde sözler.hepsi çok yerinde sözler. İnsanlık kolay bir şey değil.İnsanlık kolay bir şey değil. Bunların tatbikatıyla, insan kemâle doğru ulaşır.Bunların tatbikatıyla, insan kemâle doğru ulaşır. Birincisi:

Birincisi:
“Halk ile muhalatayı terk et,“Halk ile muhalatayı terk et, halkın arasına çok karışma!” yani. Halkın arasına çok karışma!halkın arasına çok karışma!” yani. Halkın arasına çok karışma! Gazino, kahve ve emsâli yerlere gidip,Gazino, kahve ve emsâli yerlere gidip, toplantı yerlerinde saatlerce oturma!toplantı yerlerinde saatlerce oturma! Çok fenâ bu...

Çok fenâ bu...
Buralara alışan insanlar,Buralara alışan insanlar, evde ekmeği bile dar yiyor.evde ekmeği bile dar yiyor. Hepimizin çevremizde gördüğümüz şeyler.Hepimizin çevremizde gördüğümüz şeyler. Oradan bir daha koparıp alması da zor.Oradan bir daha koparıp alması da zor. Saatlerce orda ömrü uçuyor, gidiyor.Saatlerce orda ömrü uçuyor, gidiyor. Orda isterse oyuna alışmış olsun, isterse seyirci olsun;Orda isterse oyuna alışmış olsun, isterse seyirci olsun; hepsi aynı günahtır.hepsi aynı günahtır. Onun için halk ile ünsiyetini azalt,Onun için halk ile ünsiyetini azalt, ancak zaruret miktarı. (kadar görüş!)ancak zaruret miktarı. (kadar görüş!) İkincisi:

İkincisi:
“Nimetleri ve lezzetleri terk edip,“Nimetleri ve lezzetleri terk edip, kanaat ile muttasıf ol!”kanaat ile muttasıf ol!” Bugün gözümüz doymuyor,

Bugün gözümüz doymuyor,
karnımız da doymuyor, kendimiz de doymuyoruz.karnımız da doymuyor, kendimiz de doymuyoruz. Gelsin gelsin,Gelsin gelsin, eski zamanın bilmem neleri gibi artık,eski zamanın bilmem neleri gibi artık, yemekle, içmekle bütün hayatımız bunlarla...yemekle, içmekle bütün hayatımız bunlarla... Zannediyoruz ki yemekle, içmekledir hayat-ı dünya...Zannediyoruz ki yemekle, içmekledir hayat-ı dünya... Halbuki bu gâvurlara mahsus.Halbuki bu gâvurlara mahsus. Cenâb-ı Peygamber SAS;

Cenâb-ı Peygamber SAS;
Bir kitap göndermişler bana...Bir kitap göndermişler bana... Halep’te bir sefer giderken (hacca) bizi bir camiye götürdüler.Halep’te bir sefer giderken (hacca) bizi bir camiye götürdüler. O camide zikrullah yapıyorlarmış, biz de iştirak ettik.O camide zikrullah yapıyorlarmış, biz de iştirak ettik. Çok güzel, nûrâni bir şeyh efendiyle tanıştık orda...Çok güzel, nûrâni bir şeyh efendiyle tanıştık orda... Şimdi o şeyh efendi İzmir’e gelmiş, misafir olmuş, orda tanıdıkları varmış.Şimdi o şeyh efendi İzmir’e gelmiş, misafir olmuş, orda tanıdıkları varmış. Biz de davet ettik, “Bize de gelmez misin?” diyerek.Biz de davet ettik, “Bize de gelmez misin?” diyerek. “Gelirim!” diye söz vermiş“Gelirim!” diye söz vermiş ve buna yakın da bir kitap göndermiş bana,ve buna yakın da bir kitap göndermiş bana, Peygamber SAS’in hayatı hakkında...Peygamber SAS’in hayatı hakkında... Tabii, hepimizin birçok bildikleri varsa da, okursakTabii, hepimizin birçok bildikleri varsa da, okursak çok tatlı bir kitap inşallah... Ama ne zaman okuyabiliriz, bilmem.çok tatlı bir kitap inşallah... Ama ne zaman okuyabiliriz, bilmem. Hazret-i Ömer geldi.

Hazret-i Ömer geldi.
Cenâb-ı Peygamber bir hasırın üzerinde uzanıyor, istirahat ediyor.Cenâb-ı Peygamber bir hasırın üzerinde uzanıyor, istirahat ediyor. Hasır iz etmiş mübarek cesetlerine(vücudlarına)...Hasır iz etmiş mübarek cesetlerine(vücudlarına)... Hazret-i Ömer acıdı:Hazret-i Ömer acıdı: “—Yâ Rasûlallah! Şu gâvurların, İranlıların, Rumların
“—Yâ Rasûlallah! Şu gâvurların, İranlıların, Rumların
başkanları diyelim adamları nasıl karyolalarda, nasıl rahat odalarda yaşıyorlar.başkanları diyelim adamları nasıl karyolalarda, nasıl rahat odalarda yaşıyorlar. Sen bizim peygamberimiz iken,Sen bizim peygamberimiz iken, insanlığın nümûnesi iken, Allah’ın en sevgilisi iken,insanlığın nümûnesi iken, Allah’ın en sevgilisi iken, senin böyle hasır üzerinde, kuru yerde yatmansenin böyle hasır üzerinde, kuru yerde yatman benim içim iyi olmadı, iyi görmedim ben bu işi, hoşuma gitmedi!” diyerektenbenim içim iyi olmadı, iyi görmedim ben bu işi, hoşuma gitmedi!” diyerekten neler söylediyse söylemiş. Cenâb-ı Peygamber:neler söylediyse söylemiş. Cenâb-ı Peygamber: “—Onlar için dünya, bizim için ahiret Yâ Ömer...
“—Onlar için dünya, bizim için ahiret Yâ Ömer...
Benim dünyada gözüm yok!” demiş.Benim dünyada gözüm yok!” demiş. Kanaat insanlara huzur verir, rahat verir.

Kanaat insanlara huzur verir, rahat verir.
Kanaat olmadı mı, sabahın erkeninden çıkarsın,Kanaat olmadı mı, sabahın erkeninden çıkarsın, gecenin yarısına kadar çarşılarda, pazarlarda halk ile meşgul olursun. gecenin yarısına kadar çarşılarda, pazarlarda halk ile meşgul olursun. Ne zaman Allah diyeceksin,Ne zaman Allah diyeceksin, ne zaman iş yapacaksın?..ne zaman iş yapacaksın?.. Dün bir efendi geldi...

Dün bir efendi geldi...
İbret olarak söylüyorum.İbret olarak söylüyorum. Yetmiş iki yaşında imiş.Yetmiş iki yaşında imiş. Artık ahirete doğru hazırlanmış bir zat demektir.Artık ahirete doğru hazırlanmış bir zat demektir. Kendisinin kilit imal eden bir müessesesi olduğunu,Kendisinin kilit imal eden bir müessesesi olduğunu, bununla beraber başka şeyler de yaptığını,bununla beraber başka şeyler de yaptığını, bir çok şeylerden de mâlûmâtı olduğunu uzun boylu saydı:bir çok şeylerden de mâlûmâtı olduğunu uzun boylu saydı: Dedim ki...Dedim ki... “—On üç milyon yalnız binası yapar dedi,
“—On üç milyon yalnız binası yapar dedi,
takım tezgahım yapar dedi yani on üç milyon para, bugün satsam; tezgahımın parası yapar.takım tezgahım yapar dedi yani on üç milyon para, bugün satsam; tezgahımın parası yapar. Fakat muzdar bir durumdayım,Fakat muzdar bir durumdayım, bu kadar servetim olduğu halde muzdar bir durumdayım, faizimi ödeyemiyorum!” dedi.bu kadar servetim olduğu halde muzdar bir durumdayım, faizimi ödeyemiyorum!” dedi. “—Sen faizle mi yapıyorsunuz işi?..”
“—Sen faizle mi yapıyorsunuz işi?..”
“—Başka çarem yok...” dedi.
“—Başka çarem yok...” dedi.
“—Sıkıntıların ordan geliyor senin!” dedim. Dedim ki:
“—Sıkıntıların ordan geliyor senin!” dedim. Dedim ki:
“—Hac ettiniz mi?..”
“—Hac ettiniz mi?..”
On üç milyon servet sahibi bir adam! “—Hac ettiniz mi?..”
On üç milyon servet sahibi bir adam! “—Hac ettiniz mi?..”
“—Hayır! Namazımı da kılamıyorum.” (dedi).
“—Hayır! Namazımı da kılamıyorum.” (dedi).
“İş çok... Bu kadar amele çalışacak, onların paraları verilecek,
“İş çok... Bu kadar amele çalışacak, onların paraları verilecek,
hesapları tutulacak...hesapları tutulacak... Nerden ne alınacak, nasıl verilecek...Nerden ne alınacak, nasıl verilecek... Almak başka, satmak başka... Hep dert bunlar.Almak başka, satmak başka... Hep dert bunlar. Bu derdin içinden kurtulamıyorum da,Bu derdin içinden kurtulamıyorum da, ibadet etmeye de vakit bulamıyorum!” dedi.ibadet etmeye de vakit bulamıyorum!” dedi. Ne dersin şimdi aziz kardeş şimdi?..

Ne dersin şimdi aziz kardeş şimdi?..
Bir lokma ekmek ye, yine Allah’ın divanında dur!..Bir lokma ekmek ye, yine Allah’ın divanında dur!.. Sağan ekmek ye, tuz ekmek ye, hattâ tuzsuz da ye, ne olur?Sağan ekmek ye, tuz ekmek ye, hattâ tuzsuz da ye, ne olur? Ama Allah’a kul ol!.. Allah seni kendisine kul ol diye yaratmış.Ama Allah’a kul ol!.. Allah seni kendisine kul ol diye yaratmış. Yoksa dünya malını yığsın diye yaratmamış ki?..Yoksa dünya malını yığsın diye yaratmamış ki?.. Binâen aleyh, iktisatta ve kanaatte

Binâen aleyh, iktisatta ve kanaatte
çok büyük devlet var.çok büyük devlet var. Niçin Peygamber SAS,Niçin Peygamber SAS, kâinat onun emrine âmâde iken;kâinat onun emrine âmâde iken; değil yer, kâinat, gökler de onun emrine âmâde iken,değil yer, kâinat, gökler de onun emrine âmâde iken, bazı gün aç kalır Cenâb-ı hakk’a tazarru u niyaz eder;bazı gün aç kalır Cenâb-ı hakk’a tazarru u niyaz eder; bazı gün doyurur kanını Allah’a hamd ü senâ eder.bazı gün doyurur kanını Allah’a hamd ü senâ eder. Öyle istedi:Öyle istedi: “—Bir gün doyayım sana şükredeyim.
“—Bir gün doyayım sana şükredeyim.
Bir gün de aç kalıp, sana tazarru u niyaz edeyim!”.Bir gün de aç kalıp, sana tazarru u niyaz edeyim!”. Tok adam Allah’a yalvaramaz kolaycacık...

Tok adam Allah’a yalvaramaz kolaycacık...
Tokun yalvarması başka, açın yalvarması başka...Tokun yalvarması başka, açın yalvarması başka... Aç içten yalvarır; öteki alışmıştır, ondan yapar.Aç içten yalvarır; öteki alışmıştır, ondan yapar. Onun için Peygamber’in kanaatine dikkat et!

Onun için Peygamber’in kanaatine dikkat et!
O Peygamber iken niçin istemediO Peygamber iken niçin istemedi saltanatla yaşamasını?.. İstemedi!saltanatla yaşamasını?.. İstemedi! Ümmetine nümûne... Çünkü Allah onu öyle yaratmış.Ümmetine nümûne... Çünkü Allah onu öyle yaratmış. Bakınız aziz kardeş,

Bakınız aziz kardeş,
—birkaç defa söylemişliğim vardır——birkaç defa söylemişliğim vardır— bir gün Rasûlüllah SAS cemaatiyle bir yere gidiyorlar.bir gün Rasûlüllah SAS cemaatiyle bir yere gidiyorlar. Giderken göze çarpacak bir ev gördü.Giderken göze çarpacak bir ev gördü. Oranın evleri şöyle mahrûtî; bizim çadırlar yok mu ya, evler ondan ibaret.Oranın evleri şöyle mahrûtî; bizim çadırlar yok mu ya, evler ondan ibaret. Fakat bu daha büyükçe yapmış. Belki biraz da süslüce yapmış.Fakat bu daha büyükçe yapmış. Belki biraz da süslüce yapmış. “—Bu kimin?”dedi.
“—Bu kimin?”dedi.
“—Filânın...” dediler.“—Filânın...” dediler. O filân da, Peygamber geliyor diye yola çıkmış karşılamaya.

O filân da, Peygamber geliyor diye yola çıkmış karşılamaya.
Oraya geldi,Oraya geldi, Peygamber SAS öbür tarafa bakaraktan geçti.Peygamber SAS öbür tarafa bakaraktan geçti. Adam üzüldü.Adam üzüldü. “Benim yüzüme bakmadı, bana iltifat etmedi.” diyerekten üzüldü. Dedi ki:“Benim yüzüme bakmadı, bana iltifat etmedi.” diyerekten üzüldü. Dedi ki: “—Acaba Peygamberin bana bakmayışı,
“—Acaba Peygamberin bana bakmayışı,
bana böyle hüzün verici harekette bulunmasıbana böyle hüzün verici harekette bulunması neden ileri geldi acaba?..” (diye) sordu ashaba.neden ileri geldi acaba?..” (diye) sordu ashaba. Dediler ki:

Dediler ki:
“—Karşıdan senin evin göründü.“—Karşıdan senin evin göründü. Bize sordu; senin evin olduğunu söyledik.Bize sordu; senin evin olduğunu söyledik. ‘Böyle şatafata ne lüzum var?..‘Böyle şatafata ne lüzum var?.. Burda bu aç dururken, böyle zaruretler varken,Burda bu aç dururken, böyle zaruretler varken, sen(in) böyle saltanat içinde yaşaman revâ-yı hak mı?..”sen(in) böyle saltanat içinde yaşaman revâ-yı hak mı?..” gibi o adama iltifat etmedi.gibi o adama iltifat etmedi. Adam bundan üzülerek;

Adam bundan üzülerek;
bak şu ashab-ı kiramın haline!..bak şu ashab-ı kiramın haline!.. Kazmayı, küreği aldı, toprak ev hemen yıktı.Kazmayı, küreği aldı, toprak ev hemen yıktı. Döndüler geliyorlar. Dedi:Döndüler geliyorlar. Dedi: “—Yâhu, burda bir ev vardı, geçerken görmüştük hani,
“—Yâhu, burda bir ev vardı, geçerken görmüştük hani,
ne oldu?..”ne oldu?..” “—Yâ Rasûlallah, bize sordu da...
“—Yâ Rasûlallah, bize sordu da...
Üzülmüş sizin ona iltifat etmeyişinize... Yıktı evi!..”Üzülmüş sizin ona iltifat etmeyişinize... Yıktı evi!..” Ah duası (tam) hatırımda değil:

Ah duası (tam) hatırımda değil:
Allàhümme’rhamhü..Allàhümme’rhamhü.. “Yâ Rabbi, buna sen merhamet eyle, rahmet eyle!” diyerekten
“Yâ Rabbi, buna sen merhamet eyle, rahmet eyle!” diyerekten
güzel bir duası var Cenâb-ı Peygamberin.güzel bir duası var Cenâb-ı Peygamberin. Saltanata hiç izin vermediler.

Saltanata hiç izin vermediler.
O büyük kâşânelere hiç izin vermediler.O büyük kâşânelere hiç izin vermediler. Bizim ise bugün cennet misâli evlerimiz, Allah’a çok sükür...Bizim ise bugün cennet misâli evlerimiz, Allah’a çok sükür... Ama ona karşılık kulluğumuz yok!..Ama ona karşılık kulluğumuz yok!.. Onlar o halde iken, geceleri sabahlara kadarOnlar o halde iken, geceleri sabahlara kadar tazarru u niyaz içinde, teheccüdlerde yalvarmalarda...tazarru u niyaz içinde, teheccüdlerde yalvarmalarda... Biz bu kadar rahatlığın içerisinde fosur fosur uyuyoruz.Biz bu kadar rahatlığın içerisinde fosur fosur uyuyoruz. Hiç benzer mi halimiz onlara?.. Yetişebilir miyiz hiç onlara biz?..Hiç benzer mi halimiz onlara?.. Yetişebilir miyiz hiç onlara biz?.. Onun için kanaate riayet etmek lâzım, kanaatle yaşamak lâzım!Onun için kanaate riayet etmek lâzım, kanaatle yaşamak lâzım! Kanaat büyük bir devletttir.Kanaat büyük bir devletttir. Her şey biter, kanaat bitmez.Her şey biter, kanaat bitmez. Üçüncüsü:

Üçüncüsü:
“Beş vakit namazı“Beş vakit namazı cemaate devam et!”cemaate devam et!” Namazı kılan belki çoktur, ama cemaate devam eden azdır.

Namazı kılan belki çoktur, ama cemaate devam eden azdır.
Onun için (büyüklerimiz), beş vakit namazı cemaatle edâyı tavsiye etmişler. (sünnetlerle beraber...)Onun için (büyüklerimiz), beş vakit namazı cemaatle edâyı tavsiye etmişler. (sünnetlerle beraber...) Hattâ ve hattâ ...Hattâ ve hattâ ... sünnetlerle beraber...sünnetlerle beraber... (Hattâ ve hattâ,) düşmanla muharebe ediyorduk. Ric’at emrolundu, kaçıyoruz.

(Hattâ ve hattâ,) düşmanla muharebe ediyorduk. Ric’at emrolundu, kaçıyoruz.
Düşman da kovalıyor, süvarisi arkamızdan, peşimizden geliyor.Düşman da kovalıyor, süvarisi arkamızdan, peşimizden geliyor. Şafak söktü, sabah namazının da vakti geldi.Şafak söktü, sabah namazının da vakti geldi. E Düşman yetişirse kesecek bize, ne yapacağız?..E Düşman yetişirse kesecek bize, ne yapacağız?.. Nasıl olursa olsun, o arada bir ara fırsat bulup,

Nasıl olursa olsun, o arada bir ara fırsat bulup,
sabah namazının sünnetini kılacağız.sabah namazının sünnetini kılacağız. Ama düşman geliyormuş, Allah Kerim...Ama düşman geliyormuş, Allah Kerim... Korkudan namazı bırakmayacağız,Korkudan namazı bırakmayacağız, bu kadar riayet edeceğiz.bu kadar riayet edeceğiz. Cemaat birinci sünnettir,Cemaat birinci sünnettir, onun için cemaati terketmeye hiç gelmez.onun için cemaati terketmeye hiç gelmez. Dördüncüsü:

Dördüncüsü:
“Mâlâyâni sözleri terk et,“Mâlâyâni sözleri terk et, boş konuşma, fazla konuşma!”boş konuşma, fazla konuşma!” İbrâhim Hakkı Hazretleri’nin,

İbrâhim Hakkı Hazretleri’nin,
erzurumlu, Ma’rifetnâme’si var,erzurumlu, Ma’rifetnâme’si var, altı şeyden ibarettir:altı şeyden ibarettir: Az ye, az iç, az uyu, az konuş;Az ye, az iç, az uyu, az konuş; çok zikreyle Allah’ı, çok da düşün!..çok zikreyle Allah’ı, çok da düşün!.. E çalışmaların içerisinde, ne kadar felakettir çalışmaların içerisinde,

E çalışmaların içerisinde, ne kadar felakettir çalışmaların içerisinde,
düşünmeye meydan kalmaz.düşünmeye meydan kalmaz. Namazını haydi kılabilirsin belki,Namazını haydi kılabilirsin belki, fakat tefekkür denilen bir nimet var ya,fakat tefekkür denilen bir nimet var ya, bu, sabahlara kadar ibadetten efdaldir tefekkür...bu, sabahlara kadar ibadetten efdaldir tefekkür... Çünkü bu tefekkürle Allah-u Teàlâ’nın azametiÇünkü bu tefekkürle Allah-u Teàlâ’nın azameti gönüllerde tecellî eder de,gönüllerde tecellî eder de, bu tecellîye karşı insan vakarlanır, derlenir, toplanır, bir şeye benzer.bu tecellîye karşı insan vakarlanır, derlenir, toplanır, bir şeye benzer. Onun için hacetten fazla konuşma, ömrün gidiyor!

Onun için hacetten fazla konuşma, ömrün gidiyor!
Hacetten fazla konuşma ömrün gidiyor.Hacetten fazla konuşma ömrün gidiyor. Giden ömür... Onun farkında değiliz biz.Giden ömür... Onun farkında değiliz biz. (Beşincisi:) “Helâlinden yeyip, haramdan ve şüpheli şeylerden de kaç!”

(Beşincisi:) “Helâlinden yeyip, haramdan ve şüpheli şeylerden de kaç!”
Faizle para alacaksın da, çok kazanacaksın;Faizle para alacaksın da, çok kazanacaksın; iyi amma, kökü haram!.iyi amma, kökü haram!. (Altıncısı:) “Halkın ezasına tahammül et;(Altıncısı:) “Halkın ezasına tahammül et; zirâ tahammülsüz adam seyyid olamaz.”zirâ tahammülsüz adam seyyid olamaz.” Sabırlı olacaksın! Tahammül dediği.Sabırlı olacaksın! Tahammül dediği. Sana tokat vurdu; sen ona ekmek ver...Sana tokat vurdu; sen ona ekmek ver... Kolay şey değil. Halkın ezasına tahammül olacak.Kolay şey değil. Halkın ezasına tahammül olacak. (Yedincisi:) “Ehl ü iyâline fazla muhabbetten çekin!”

(Yedincisi:) “Ehl ü iyâline fazla muhabbetten çekin!”
Aman bizim çocuk, aman bizim hanım...Aman bizim çocuk, aman bizim hanım... Çok düşme üzerlerine!Çok düşme üzerlerine! Biz tiril tiril titreriz evlatlarımızın üzerine...Biz tiril tiril titreriz evlatlarımızın üzerine... Bu kadar fazlaya lüzum yok.Bu kadar fazlaya lüzum yok. (Sekizincisi:) “Bezl ve îsârı kendisine huy edinin!”

(Sekizincisi:) “Bezl ve îsârı kendisine huy edinin!”
Bezl, îsâr: İki şeyBezl, îsâr: İki şey Bezl, cömertlik;Bezl, cömertlik; îsâr, cömertliğin üstünde bir sıfat...îsâr, cömertliğin üstünde bir sıfat... Bezl...

Bezl...
“Bu adam muhtaç!” (derler); çıkarırsın,“Bu adam muhtaç!” (derler); çıkarırsın, ona bir şey verirsin cömertliğinle. Buna bezl derler.ona bir şey verirsin cömertliğinle. Buna bezl derler. Îsâr...Îsâr... Şimdi o da muhtaç, ben de muhtacım. Akşama bir ekmeğimiz var ama,Şimdi o da muhtaç, ben de muhtacım. Akşama bir ekmeğimiz var ama, bana da lazım, bizim çocuklara da lâzım!bana da lazım, bizim çocuklara da lâzım! Ne yapalım?.. Biz yesek ona veremeyeceğiz,Ne yapalım?.. Biz yesek ona veremeyeceğiz, Biz kendimizi bırakır, ona verirsek, buna îsâr diyorlar.Biz kendimizi bırakır, ona verirsek, buna îsâr diyorlar. diyorlar.diyorlar. Ayet-i kerime: Ve yü’sirûne alâ enfüsihim

Ayet-i kerime: Ve yü’sirûne alâ enfüsihim
velev kâne bihim hasàsah. (Haşr, 59/9)velev kâne bihim hasàsah. (Haşr, 59/9) Bunun nümûnesi Talha ... Talha RA’ın menâkıbı çok geniştir.

Bunun nümûnesi Talha ... Talha RA’ın menâkıbı çok geniştir.
Allah şefaatine nâil etsin...Allah şefaatine nâil etsin... Bizim camimizde yok ama, başka camilerdeBizim camimizde yok ama, başka camilerde (Aşere-i Mübeşşere’nin) bu on, Cennet'le müjdelenen zât'ların(Aşere-i Mübeşşere’nin) bu on, Cennet'le müjdelenen zât'ların isimleri yazılıdır. Bizim camimize yazılmamışlar.isimleri yazılıdır. Bizim camimize yazılmamışlar. Talha RA (Uhud muharebesinde) Peygamber SAS’in önüne böyle siper olmuş,

Talha RA (Uhud muharebesinde) Peygamber SAS’in önüne böyle siper olmuş,
düşman boyna ok atıyor, silah vuruyor bıçak vuruyor...düşman boyna ok atıyor, silah vuruyor bıçak vuruyor... Seksen yerinden yara almış, seksen küsür yerinden almış;Seksen yerinden yara almış, seksen küsür yerinden almış; Fedâke ebî ve ümmî yâ rasûla’llah!

Fedâke ebî ve ümmî yâ rasûla’llah!
“Bu canım sana fedâ olsun, ben senin yanından ayrılmam, korkma, siperim senin önünde...” (diye)“Bu canım sana fedâ olsun, ben senin yanından ayrılmam, korkma, siperim senin önünde...” (diye) Peygamber’in önüne geçmiş, gelen şeylere karşı hedef olmuş kendisi.Peygamber’in önüne geçmiş, gelen şeylere karşı hedef olmuş kendisi. Böyle bir bahtiyar...Böyle bir bahtiyar... Bir gün, bakınız; bir ikindi namazına

Bir gün, bakınız; bir ikindi namazına
bahçesine gitmiş de bir hurmalığı varmış.bahçesine gitmiş de bir hurmalığı varmış. Gayet güzel efendim böyle şahlanmış ağaçlar,Gayet güzel efendim böyle şahlanmış ağaçlar, yapraklanmış, dallar birbirine geçmiş, kuşlar cıvıl cıvıl içerisinde öterken,yapraklanmış, dallar birbirine geçmiş, kuşlar cıvıl cıvıl içerisinde öterken, onlara hayran hayran bakarken, ikindi namazının vaktini geçirmiş.onlara hayran hayran bakarken, ikindi namazının vaktini geçirmiş. Gelmiş bakmış ki, ikindi namazı kılınmış.Gelmiş bakmış ki, ikindi namazı kılınmış. “—Yâ Rasûlallah, bu bahçe beni bugün ikindi namazından alıkoydu.
“—Yâ Rasûlallah, bu bahçe beni bugün ikindi namazından alıkoydu.
Bunu ben vakfettim!” demiş.Bunu ben vakfettim!” demiş. Bir ikindi namazının cemaatinden kaldığından dolayı,

Bir ikindi namazının cemaatinden kaldığından dolayı,
Peygamberin arkasında o namazı kılamadığından dolayı,Peygamberin arkasında o namazı kılamadığından dolayı, bu güzel bahçesini feda etmiş.bu güzel bahçesini feda etmiş. Bir daha gidip de, beni alıkoymasın orada diyerekten...Bir daha gidip de, beni alıkoymasın orada diyerekten... Sen cemaati ne zannediyorsun aziz kardeş?..

Sen cemaati ne zannediyorsun aziz kardeş?..
Ha şimdi bu Peygamber’e misafir gelmiş.

Ha şimdi bu Peygamber’e misafir gelmiş.
Ezvâc-ı Tâhirat validelerimize sormuşlar:Ezvâc-ı Tâhirat validelerimize sormuşlar: “—Hanginiz misafire bir ikram yapabileceksiniz?”
“—Hanginiz misafire bir ikram yapabileceksiniz?”
Hiçbirisinin evinde bir şey yok. ....

Hiçbirisinin evinde bir şey yok. ....
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2