Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Evvel 1446
23 Kasım 2024
İmsak
06:23
Güneş
07:53
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Mü’minin Şaşılacak Halleri

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

27 Recep 1418 / 28.11.1997
AKRA- Mekke

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Mü’minin İşine Şaşılır, Mü’minin Hastalığa Sabretmesi, Mü’min Her Şeyden Sevap Alır, Hayatın En | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Mü’minin Şaşılacak Halleri

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

27 Recep 1418 / 28.11.1997
AKRA- Mekke

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Mü’minin İşine Şaşılır, Mü’minin Hastalığa Sabretmesi, Mü’min Her Şeyden Sevap Alır, Hayatın En | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Size Mekke-i Mükerreme'den hitap ediyorum. Mina'ya yakın bir yerdeyiz, binamız var;Size Mekke-i Mükerreme'den hitap ediyorum. Mina'ya yakın bir yerdeyiz, binamız var; hacı kardeşlerimizi orada ağırlamıştık birkaç senedir; oradan size telefon ediyorum.hacı kardeşlerimizi orada ağırlamıştık birkaç senedir; oradan size telefon ediyorum. Cumanız mübarek olsun. Allah hepinizden razı olsun. Cumanız mübarek olsun. Allah hepinizden razı olsun.

Receb ayının güzel günleri sona ermek üzere... Receb çok önemli bir aydı, tevbe ayıydı.Receb ayının güzel günleri sona ermek üzere... Receb çok önemli bir aydı, tevbe ayıydı. Mirac kandiliyle sonuna doğru yaklaştık. Önümüzdeki ay Şaban ayı; Mirac kandiliyle sonuna doğru yaklaştık. Önümüzdeki ay Şaban ayı; yine kulların gayretinin devam etmesi, ibadete aşkının şevkinin artması, bağlılığının çoğalması lazım. yine kulların gayretinin devam etmesi, ibadete aşkının şevkinin artması, bağlılığının çoğalması lazım.

Şaban ayının ortasında da Beraat kandili var, o da çok önemli. Şaban ayının ortasında da Beraat kandili var, o da çok önemli.

Allahu Teâla hazretleri günümüzün kadrini kıymetini; aylarımızın, gecelerimizin, günlerimizin,Allahu Teâla hazretleri günümüzün kadrini kıymetini; aylarımızın, gecelerimizin, günlerimizin, zamanımızın kıymetini bilmeyi nasip eylesin. Allah iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin. zamanımızın kıymetini bilmeyi nasip eylesin. Allah iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin.

Elhamdülillâhi alâ ni'meti'l-İslâm. Elhamdülillâhi alâ ni'meti'l-imân.Elhamdülillâhi alâ ni'meti'l-İslâm. Elhamdülillâhi alâ ni'meti'l-imân. Elhamdülillâhi alâ hidâyeti'r-Rahmân... Elhamdülillâhi alâ hidâyeti'r-Rahmân...

Allah'a hamd u senâlar olsun, mü'min olmak, müslüman olmak çok büyük bir nimet.Allah'a hamd u senâlar olsun, mü'min olmak, müslüman olmak çok büyük bir nimet. Bu güzel gecelerden, gündüzlerden istifade de ancak mü'minlere...Bu güzel gecelerden, gündüzlerden istifade de ancak mü'minlere... Buradaki sevaplar, ikramlar, bu günlerdeki, gecelerdeki faziletlerBuradaki sevaplar, ikramlar, bu günlerdeki, gecelerdeki faziletler ve Allahu Teâla hazretlerinin mükâfatları hep mü'minler için olacak. ve Allahu Teâla hazretlerinin mükâfatları hep mü'minler için olacak. Ne kadar güzel bir şey... Ne kadar güzel bir şey...

Mü'min, imanı dolayısıyla uçsuz bucaksız nimetlere açılıyor.Mü'min, imanı dolayısıyla uçsuz bucaksız nimetlere açılıyor. Uçsuz bucaksız nimetleri almaya istihkak kesbediyor, hak kazanıyor. Uçsuz bucaksız nimetleri almaya istihkak kesbediyor, hak kazanıyor.

Ahmed b. Hanbel, imam, Hanbelî mezhebinin önderi, aynı zamanda hadis alimi,Ahmed b. Hanbel, imam, Hanbelî mezhebinin önderi, aynı zamanda hadis alimi, hadîs-i şerîf nakletmiş. Buyurmuş ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; hadîs-i şerîf nakletmiş. Buyurmuş ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz;

Aceben li-emri'l-mü'mini inne emrehû küllehû hayrun ve leyse zâke li-ehadin illâ li'l-mü'miniAceben li-emri'l-mü'mini inne emrehû küllehû hayrun ve leyse zâke li-ehadin illâ li'l-mü'mini in esâbethu serrâu şekere fe-kâne hayran lehû ve in esâbethu darrâu sabara fe-kâne hayran lehû. in esâbethu serrâu şekere fe-kâne hayran lehû ve in esâbethu darrâu sabara fe-kâne hayran lehû.

Mü'minin hayatında, iman getirdikten, mü'min olarak yaşadıktan sonra,Mü'minin hayatında, iman getirdikten, mü'min olarak yaşadıktan sonra, başına gelen her olay onun kazanç elde etmesine, kâr sağlamasına sebep oluyor; başına gelen her olay onun kazanç elde etmesine, kâr sağlamasına sebep oluyor; her şey onun için hayırlı oluyor. Mesela felakete uğrasa da, üzücü şeylere uğrasa da hayırlı oluyor.her şey onun için hayırlı oluyor. Mesela felakete uğrasa da, üzücü şeylere uğrasa da hayırlı oluyor. Sevinçli şeylere mazhar olsa da sevindirici şeyler olduğu için hayırlı oluyor. Sevinçli şeylere mazhar olsa da sevindirici şeyler olduğu için hayırlı oluyor.

Bu hadîs-i şerîfte Efendimiz buyuruyor ki; Bu hadîs-i şerîfte Efendimiz buyuruyor ki;

Aceben li-emri'l-mü'mini. "Mü'min kulun, iman ehli, inanmış kulun işi ne kadar şaşılacak,Aceben li-emri'l-mü'mini. "Mü'min kulun, iman ehli, inanmış kulun işi ne kadar şaşılacak, taaccüp edilecek, şâyân-ı hayret, şâyân-ı taaccüptür ki." İnne emrehû küllehû hayrun. taaccüp edilecek, şâyân-ı hayret, şâyân-ı taaccüptür ki." İnne emrehû küllehû hayrun. "Onun her işi hayırdır." Mü'minin her işi hayırdır. Ve leyse zâke li-ehadin illâ li'l-mü'mini."Onun her işi hayırdır." Mü'minin her işi hayırdır. Ve leyse zâke li-ehadin illâ li'l-mü'mini. "Ve bu, her işinin hayır olması ancak mü'mine ait bir mazhariyettir;"Ve bu, her işinin hayır olması ancak mü'mine ait bir mazhariyettir; başka, mü'min olmayan insanlardan böyle bir safaya, böyle bir ikrama mazhar olan kul yoktur." başka, mü'min olmayan insanlardan böyle bir safaya, böyle bir ikrama mazhar olan kul yoktur."

Her işinin hayır olması sadece mü'minler içindir,Her işinin hayır olması sadece mü'minler içindir, sadece mü'mine mahsus bir mazhariyettir, bir imtiyazdır, güzelliktir. sadece mü'mine mahsus bir mazhariyettir, bir imtiyazdır, güzelliktir.

Ne mutlu mü'min olanlara... Allah bizi iman ile yaşamaya muvaffak eylesin.Ne mutlu mü'min olanlara... Allah bizi iman ile yaşamaya muvaffak eylesin. İmân-ı kâmil sahibi eylesin. Son nefeste iman ile göçmeye de muvaffak eylesin.İmân-ı kâmil sahibi eylesin. Son nefeste iman ile göçmeye de muvaffak eylesin. İmanımızı, iman cevherimizi elden kaçırmamayı, çaldırmamayı nasip eylesin.İmanımızı, iman cevherimizi elden kaçırmamayı, çaldırmamayı nasip eylesin. Çünkü her cevherin, her kıymetli şeyin hırsızı olduğu gibi iman cevherine de musallat olan hırsızlar var.Çünkü her cevherin, her kıymetli şeyin hırsızı olduğu gibi iman cevherine de musallat olan hırsızlar var. En baştaki hırsız, şeytan; iman hırsızı. En baştaki hırsız, şeytan; iman hırsızı. Gelir insanın aklına, gönlüne fıs fıs vesvese verir, ondan sonra da onun imanını elinden alır. Gelir insanın aklına, gönlüne fıs fıs vesvese verir, ondan sonra da onun imanını elinden alır.

İz kâle li'l-insâni'kfur. "Kâfir ol." der. İz kâle li'l-insâni'kfur. "Kâfir ol." der.

"Kâfir ol." deyince insan hemen "Kâfir olayım." demez de"Kâfir ol." deyince insan hemen "Kâfir olayım." demez de şeytanın kendisine allayıp pullayıp yutturduğu şeylere inanır, ondan sonra kâfir olur. şeytanın kendisine allayıp pullayıp yutturduğu şeylere inanır, ondan sonra kâfir olur.

"Bak, şu şöyle değil mi?" der. "Bak, şu şöyle değil mi?" der.

"Haa öyle galiba, tamam tamam, öyle olmalı." der. "Haa öyle galiba, tamam tamam, öyle olmalı." der.

Bakarsın, imandan çıkar, kâfir olur.Bakarsın, imandan çıkar, kâfir olur. Şeytan "Kâfir ol." der, kâfir olması için vesvese verir, o da kâfir olur. Şeytan "Kâfir ol." der, kâfir olması için vesvese verir, o da kâfir olur.

Birçok kimse maalesef imanın kıymetini bilmiyor.Birçok kimse maalesef imanın kıymetini bilmiyor. Kâfir olduğu zaman da şeytan kenara çekilir; hem kıs kıs içinden güler hem de der ki; Kâfir olduğu zaman da şeytan kenara çekilir; hem kıs kıs içinden güler hem de der ki;

İnnî berîun minke innî ehâfullâhe rabbe'l-âlemîn. "Ben senden uzağım, seninle hiç ilişkim yok;İnnî berîun minke innî ehâfullâhe rabbe'l-âlemîn. "Ben senden uzağım, seninle hiç ilişkim yok; bak mesuliyet sana ait, ben âlemlerin Rabbi'nden korkarım." bak mesuliyet sana ait, ben âlemlerin Rabbi'nden korkarım."

Yalancı, aldattıktan sonra bir de insanlara bu lafı söyler. Yalancı, aldattıktan sonra bir de insanlara bu lafı söyler.

Şeytan imanın hırsızıdır; alıp kaçmaya çalışır, insanı imansız bırakmaya çalışır. Şeytan imanın hırsızıdır; alıp kaçmaya çalışır, insanı imansız bırakmaya çalışır.

Şeytanlar iki çeşit. Bir, cinlerden şeytanlar var; görünmeyen ve bizi aldatmaya çalışan mahlûk. Şeytanlar iki çeşit. Bir, cinlerden şeytanlar var; görünmeyen ve bizi aldatmaya çalışan mahlûk.

İnne'ş-şeytâne leküm adüvvün fettehızûhu adüvvâ. Şeytan âşikâr bir düşman.İnne'ş-şeytâne leküm adüvvün fettehızûhu adüvvâ. Şeytan âşikâr bir düşman. Biz de onun düşman olduğunu bilmek ve uyanık olmak zorundayız. Biz de onun düşman olduğunu bilmek ve uyanık olmak zorundayız.

Bir de şeyâtînü'l-ins, "insanların şeytanları" var. Bir de şeyâtînü'l-ins, "insanların şeytanları" var.

Şeytanın iyice emrine girmiş, şeytanlaşmış, tamamen şeytan tarafında çalışan,Şeytanın iyice emrine girmiş, şeytanlaşmış, tamamen şeytan tarafında çalışan, şeytanın yaptığı işi insanlar arasında insan olarak icra eden kâfir, şeytanlaşmış, hain insanlar var. şeytanın yaptığı işi insanlar arasında insan olarak icra eden kâfir, şeytanlaşmış, hain insanlar var.

Onlar da imanın hırsızıdır. Onlar da insanın karşısına çıkarlar, mantık, akıl, felsefe yönünden,Onlar da imanın hırsızıdır. Onlar da insanın karşısına çıkarlar, mantık, akıl, felsefe yönünden, lafazanlıkla, şaşırtıcı suallerle insanın aklını, fikrini karıştırırlar;lafazanlıkla, şaşırtıcı suallerle insanın aklını, fikrini karıştırırlar; imanını tezelzüle, zelzeleye, sarsıntıya uğratırlar,imanını tezelzüle, zelzeleye, sarsıntıya uğratırlar, çatırdatırlar, çatlatırlar, patlatırlar. Ondan sonra da iman cevherini alır, kaçar giderler. çatırdatırlar, çatlatırlar, patlatırlar. Ondan sonra da iman cevherini alır, kaçar giderler.

Yani şeytanlaşmış insanlar da var. O halde ne yapmalıyız? Yani şeytanlaşmış insanlar da var.


O halde ne yapmalıyız?

Kendimizi ve imanımızı hem şeytandan korumalıyız hem de insan suretine girmiş,Kendimizi ve imanımızı hem şeytandan korumalıyız hem de insan suretine girmiş, şeytanlaşmış insanlardan kendimizi korumaya çok dikkat etmeliyiz. şeytanlaşmış insanlardan kendimizi korumaya çok dikkat etmeliyiz.

Mü'min olmak çok büyük bir nimet.Mü'min olmak çok büyük bir nimet. "Mü'minin her işi de hayırdır." dedikten sonra izah ediyor Peygamber Efendimiz: "Mü'minin her işi de hayırdır." dedikten sonra izah ediyor Peygamber Efendimiz:

Hayır olması ne? Hayır olması ne?

İn esâbethu serrâu şekere fe-kâne hayran lehû.İn esâbethu serrâu şekere fe-kâne hayran lehû. "Eğer kendisine sevindirici olaylar nasip olursa, gelirse şükreder." "Eğer kendisine sevindirici olaylar nasip olursa, gelirse şükreder."

"Yâ Rabbi, çok şükür, bana şunu nasip ettin, bunu nasip ettin..."Yâ Rabbi, çok şükür, bana şunu nasip ettin, bunu nasip ettin... Hayırlı evlat verdin, temiz kazanç verdin. Ev nasip ettin, kendi evime girdim, kiracılıktan kurtuldum.Hayırlı evlat verdin, temiz kazanç verdin. Ev nasip ettin, kendi evime girdim, kiracılıktan kurtuldum. Dükkân nasip ettin, güzel çalışan, temiz kazanç sağlayan işim var. Dükkân nasip ettin, güzel çalışan, temiz kazanç sağlayan işim var. Evladım büyüdü, elhamdülillah imtihanlarını kazandı, elhamdülillah meslek sahibi oldu..." Evladım büyüdü, elhamdülillah imtihanlarını kazandı, elhamdülillah meslek sahibi oldu..."

İyi şey olunca şükreder, şükredince hayır olur.İyi şey olunca şükreder, şükredince hayır olur. Çünkü müslüman şükretti mi hem nimet artar hem sevap kazanır. Çünkü müslüman şükretti mi hem nimet artar hem sevap kazanır.

Ve in esâbethu darrâu sabara fe-kâne hayran lehû.Ve in esâbethu darrâu sabara fe-kâne hayran lehû. "Eğer zarar, mazarrat, üzücü bir şey isabet ederse kendisine..." "Eğer zarar, mazarrat, üzücü bir şey isabet ederse kendisine..."

Eyvah, arabası kaza yaptı... Eyvah, mahsulü heder oldu...Eyvah, arabası kaza yaptı... Eyvah, mahsulü heder oldu... Eyvah, çocuğu hastalandı... Eyvah, ticaretinde bir sarsıntı oldu... Eyvah, çocuğu hastalandı... Eyvah, ticaretinde bir sarsıntı oldu...

Tabi mü'min kula bunlar da gelebilir. Peygamberlere böyle üzücü olayların en şiddetlileri gelmiş.Tabi mü'min kula bunlar da gelebilir. Peygamberlere böyle üzücü olayların en şiddetlileri gelmiş. İnsan üzücü olay geldi diye sarsılmamalı, Allah'ın imtihanı olduğunu bilmeli.İnsan üzücü olay geldi diye sarsılmamalı, Allah'ın imtihanı olduğunu bilmeli. Ayrılık, Allah'ın imtihanı; hastalık, Allah'ın imtihanı; her şey Allah'ın imtihanı.Ayrılık, Allah'ın imtihanı; hastalık, Allah'ın imtihanı; her şey Allah'ın imtihanı. O zaman da sabretmesi lazım. Sabredince hayır sahibi olur, hayra mazhar olur, sevaba nâil olur. O zaman da sabretmesi lazım. Sabredince hayır sahibi olur, hayra mazhar olur, sevaba nâil olur.

Hatta Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; acibtü diye başlamış. Hatta Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; acibtü diye başlamış.

Acibtü li'l-mü'mini ve cezaıhî mine's-sakamiAcibtü li'l-mü'mini ve cezaıhî mine's-sakami ve lev ya'lemu mâ fi's-sakami ehabbe en yekûne sakîmen hattâ yelkallâhu azze ve celle. ve lev ya'lemu mâ fi's-sakami ehabbe en yekûne sakîmen hattâ yelkallâhu azze ve celle.

Bu hadîs-i şerîfi İbn Mes'ûd radıyallahu anh rivayet eylemiş.Bu hadîs-i şerîfi İbn Mes'ûd radıyallahu anh rivayet eylemiş. Bu da hastalar için bir büyük tesellidir. Bu da hastalar için bir büyük tesellidir.

Hasta kardeşlerimize cuma günü hasta ziyareti yapın, bu hadîs-i şerîfi not edin, nakledin. Hasta kardeşlerimize cuma günü hasta ziyareti yapın, bu hadîs-i şerîfi not edin, nakledin.

Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz; Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz;

"Şaşarım şu mü'mine ve hastalıktan sakınmasına, korkmasına, telaşına..." "Şaşarım şu mü'mine ve hastalıktan sakınmasına, korkmasına, telaşına..."

Niye şaşıyor? Niye şaşıyor?

"Eğer insan hastalıktan dolayı neler neler kazandığını,"Eğer insan hastalıktan dolayı neler neler kazandığını, mânevî bakımdan, sabrından dolayı nasıl mükâfat aldığını bilseydi ölünceye kadar,mânevî bakımdan, sabrından dolayı nasıl mükâfat aldığını bilseydi ölünceye kadar, Allah'a kavuşuncaya kadar, Aziz ve Celil olan Allah'a mülâki oluncaya kadar hasta olmayı temenni ederdi." Allah'a kavuşuncaya kadar, Aziz ve Celil olan Allah'a mülâki oluncaya kadar hasta olmayı temenni ederdi."

"Hastalıkta sevap var, mükâfat var, günahlar affoluyor, derece artıyor diye"Hastalıkta sevap var, mükâfat var, günahlar affoluyor, derece artıyor diye hasta olmayı temenni bile ederdi." diyor Peygamber Efendimiz. hasta olmayı temenni bile ederdi." diyor Peygamber Efendimiz.

Demek ki ne yapacağız? Demek ki ne yapacağız?

Hayatta başımıza mü'min olarak iyi olaylar gelir; "Elhamdülillah Allah lütfetti, ikram etti." deriz.Hayatta başımıza mü'min olarak iyi olaylar gelir; "Elhamdülillah Allah lütfetti, ikram etti." deriz. Kötü olaylar da gelebilir, "Kötü olay müslümanın başına gelmez." diye bir kaide yok. Kötü olaylar da gelebilir, "Kötü olay müslümanın başına gelmez." diye bir kaide yok.

Bazıları sanır ki insan mü'min olduktan sonra artık hiç başına sıkıntı, bela gelmeyecek. Hayır! Bazıları sanır ki insan mü'min olduktan sonra artık hiç başına sıkıntı, bela gelmeyecek.

Hayır!

Dâr-ı dünya imtihan yeri olduğu için insan mü'min de olsa, imanlı,Dâr-ı dünya imtihan yeri olduğu için insan mü'min de olsa, imanlı, ihlâslı Allah'ın sevgili kulu da olsa başına üzücü olaylar gelir. ihlâslı Allah'ın sevgili kulu da olsa başına üzücü olaylar gelir. Hatta sevgili kul olma derecesi yükseldikçe belalar, imtihanlar daha zorlu olur. Hatta sevgili kul olma derecesi yükseldikçe belalar, imtihanlar daha zorlu olur.

En şiddetli imtihanlar, belalar, sıkıntılar peygamberlere gelir.En şiddetli imtihanlar, belalar, sıkıntılar peygamberlere gelir. İnsanın bunu bilmesi ve ondan dolayı hastalığın karşısında isyan etmemesi lazım;İnsanın bunu bilmesi ve ondan dolayı hastalığın karşısında isyan etmemesi lazım; üzüntünün karşısında şaşırmaması, belanın karşısında feveran etmemesi lazım;üzüntünün karşısında şaşırmaması, belanın karşısında feveran etmemesi lazım; sakin olması, sabırlı olması, imtihan olduğunu bilmesi lazım.sakin olması, sabırlı olması, imtihan olduğunu bilmesi lazım. O zaman çok büyük mükâfatlara mazhar olur. O zaman çok büyük mükâfatlara mazhar olur.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki;

İnne'l-müslime yu'ceru fî külli şey'in. "Mü'min her şeyden mükâfat alır.İnne'l-müslime yu'ceru fî külli şey'in. "Mü'min her şeyden mükâfat alır. " Hattâ fi'l-lukmati yerfeuhâ ilâ fîhi. "Hatta kendi ağzına -buradaki fî ‘ağız' demek," Hattâ fi'l-lukmati yerfeuhâ ilâ fîhi. "Hatta kendi ağzına -buradaki fî ‘ağız' demek, fîhi kendi ağzına- kaldırdığı, sofradan alıp da ağzına götürdüğü lokmadan bile ecir alır." diyor. fîhi kendi ağzına- kaldırdığı, sofradan alıp da ağzına götürdüğü lokmadan bile ecir alır." diyor.

Bakın bu mü'min, müslüman; başkası için değil! Bakın bu mü'min, müslüman; başkası için değil!

Yemeğe oturuyor, tabağından bir kaşık yemek alıyor ağzına veya eliyle, çatalla bir lokma alıyor,Yemeğe oturuyor, tabağından bir kaşık yemek alıyor ağzına veya eliyle, çatalla bir lokma alıyor, ağzına götürüyor; ondan bile ecir alır. Çocuğunun ağzına tutuyor veyahut hanımına ikram ediyor; ağzına götürüyor; ondan bile ecir alır. Çocuğunun ağzına tutuyor veyahut hanımına ikram ediyor; ondan bile ecir alır. Ticaret yapmaya dışarıya çıkar, alışverişe çıkar, dükkânına gider,ondan bile ecir alır. Ticaret yapmaya dışarıya çıkar, alışverişe çıkar, dükkânına gider, "Allah rızası için kazanayım da kimseye muhtaç olmadan kazanç sağlayayım da"Allah rızası için kazanayım da kimseye muhtaç olmadan kazanç sağlayayım da çoluk çocuğuma bakayım." diye, oradan ecir alır. çoluk çocuğuma bakayım." diye, oradan ecir alır. "Uyuyayım da geceleyin kalkıp teheccüd namazı kılayım, erken yatayım, boş vakit geçirmeyeyim." der,"Uyuyayım da geceleyin kalkıp teheccüd namazı kılayım, erken yatayım, boş vakit geçirmeyeyim." der, uyur, uykusundan ecir alır. Süt alır, Peygamber Efendimiz sütü severdi, süt içeyim, sünnettir.uyur, uykusundan ecir alır. Süt alır, Peygamber Efendimiz sütü severdi, süt içeyim, sünnettir. Bismillâhirrahmânirrahîm. diyerek süt içer, sevap alır. Yani müslüman her şeyden ecir alır. Bismillâhirrahmânirrahîm. diyerek süt içer, sevap alır. Yani müslüman her şeyden ecir alır.

O halde insan bu sıfatı elde tutmalı.O halde insan bu sıfatı elde tutmalı. Yani mü'minlik ve Müslümanlık vasfı insanın eline geçti mi,Yani mü'minlik ve Müslümanlık vasfı insanın eline geçti mi, sanki kâinatta geçerli bir berat almış oluyor. O zaman her şeyi güzel oluyor, her işi güzel oluyor. sanki kâinatta geçerli bir berat almış oluyor. O zaman her şeyi güzel oluyor, her işi güzel oluyor. Mü'min olduğu zaman başına gelen her olaydan dolayı mükâfat alıyor ve daima kâr ediyor. Mü'min olduğu zaman başına gelen her olaydan dolayı mükâfat alıyor ve daima kâr ediyor.

"Hayatımızın en mühim işi nedir?" diye kendi kendimize sorduğumuz zaman hemen ne cevabı vereceğiz? "Hayatımızın en mühim işi nedir?" diye kendi kendimize sorduğumuz zaman hemen ne cevabı vereceğiz?

En mühim iş, mü'min olmaktır. En mühim iş, mü'min olmaktır.

En mühim iş, Allah'ın müslüman kulu olmaktır. En mühim iş, Allah'ın müslüman kulu olmaktır.

Ticaret, ziraat, iş, güç, tahsil, hayatın diğer faaliyetleri; bunların hepsi sonra gelir.Ticaret, ziraat, iş, güç, tahsil, hayatın diğer faaliyetleri; bunların hepsi sonra gelir. Önce mü'min olacak, insan bu beratı eline alacak. Önce mü'min olacak, insan bu beratı eline alacak. Mü'min olup o mü'minlik beratını eline aldığı, kalbine imanı yerleştirdiği zaman her işi hayır oluyor,Mü'min olup o mü'minlik beratını eline aldığı, kalbine imanı yerleştirdiği zaman her işi hayır oluyor, her faaliyeti kâr oluyor, her şeyden sevap kazanıyor, derecesi yükseliyor. her faaliyeti kâr oluyor, her şeyden sevap kazanıyor, derecesi yükseliyor.

Onun için siz de kendi kendinize sorun;Onun için siz de kendi kendinize sorun; geleneksel olarak müslümansınız ama geleneksel Müslümanlığı şuurlu Müslümanlık haline yükseltmek lazım. geleneksel olarak müslümansınız ama geleneksel Müslümanlığı şuurlu Müslümanlık haline yükseltmek lazım.

"Ben müslümanım elhamdülillah. Anam babam beni müslüman yetiştirdi. Türkiye'de doğdum."Ben müslümanım elhamdülillah. Anam babam beni müslüman yetiştirdi. Türkiye'de doğdum. Annem babam müslümandı. Dedem hacıydı. Ben de müslümanım." Annem babam müslümandı. Dedem hacıydı. Ben de müslümanım."

İyi ama sen eğer Almanya'da veya Brezilya'da doğsaydın bile müslüman olmakla mükellef idin.İyi ama sen eğer Almanya'da veya Brezilya'da doğsaydın bile müslüman olmakla mükellef idin. Aklını kullanacaktın, iyi müslüman olacaktın. Yani senin ananın, babanın Müslümanlığından ayrı Aklını kullanacaktın, iyi müslüman olacaktın. Yani senin ananın, babanın Müslümanlığından ayrı senin kendi sorumluluğun var. Sen kendin müslüman olmalısın. senin kendi sorumluluğun var. Sen kendin müslüman olmalısın.

Bu nasıl olacak? Bu nasıl olacak?

Şuurlanmakla olacak. O halde İslâm'ı yeniden şuurlu bir şekilde, aşk ile, şevk ile öğrenmek lazım.Şuurlanmakla olacak. O halde İslâm'ı yeniden şuurlu bir şekilde, aşk ile, şevk ile öğrenmek lazım. Yeniden incelemeye almak lazım. Yeniden incelemeye almak lazım. "Ben Müslümanlığımı kuvvetlendireyim." diye insanın "Ben Müslümanlığımı kuvvetlendireyim." diye insanın kendi İslâmını canlı, şuurlu Müslümanlık haline getirmeye çalışması lazım.kendi İslâmını canlı, şuurlu Müslümanlık haline getirmeye çalışması lazım. Bu, 40 yaşında da, 60 yaşında da, 70 yaşında da olur, emekli olduğu zaman da olur; her zaman olur.Bu, 40 yaşında da, 60 yaşında da, 70 yaşında da olur, emekli olduğu zaman da olur; her zaman olur. Hemen olmalı. Su sözü duyan insanHemen olmalı. Su sözü duyan insan hemen İslâmlığını, Müslümanlığını canlı Müslümanlık haline getirmeye çalışmalı. hemen İslâmlığını, Müslümanlığını canlı Müslümanlık haline getirmeye çalışmalı.

Yani ölü Müslümanlık, salon Müslümanlığı, geleneksel Müslümanlık, şuursuz Müslümanlık,Yani ölü Müslümanlık, salon Müslümanlığı, geleneksel Müslümanlık, şuursuz Müslümanlık, yaptığı ibadetlerin hikmetini bilmeden yapmak, zevkine varmadan yapmak gibi bir durumdanyaptığı ibadetlerin hikmetini bilmeden yapmak, zevkine varmadan yapmak gibi bir durumdan hemen kurtulmak lazım. Dinin aslını, esasını, özünü öğrenmek lazım. hemen kurtulmak lazım. Dinin aslını, esasını, özünü öğrenmek lazım. Aslı esası, özü Allah'ın varlığı ve birliğine inanmaktır. Aslı esası, özü Allah'ın varlığı ve birliğine inanmaktır.

Büyüklerimiz çok güzel anlatmışlar, çok güzel özetlemişler;Büyüklerimiz çok güzel anlatmışlar, çok güzel özetlemişler; hemen güzelce anlayıp onu kavramak lazım.hemen güzelce anlayıp onu kavramak lazım. Ama o özetlemenin evvelinde -o kıymetli özeti ciltlerle kitaplar, tonlarla bilgilerden çıkartmışlar- Ama o özetlemenin evvelinde -o kıymetli özeti ciltlerle kitaplar, tonlarla bilgilerden çıkartmışlar- insan önce Allah'a inanacak. Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah; insan önce Allah'a inanacak. Lâ ilâhe illallah Muhammeden Resûlullah; Peygamber Efendimiz'in Allah'ın peygamberi olduğunu kabul edecek. Peygamber Efendimiz'in Allah'ın peygamberi olduğunu kabul edecek.

Böylece ne olmuş oluyor? Böylece ne olmuş oluyor?

Kur'ân-ı Kerîm'e bağlanmış oluyor. Çünkü Allah peygamberine Kur'an'ı indirdi.Kur'ân-ı Kerîm'e bağlanmış oluyor. Çünkü Allah peygamberine Kur'an'ı indirdi. Kur'ân-ı Kerîm'i okumaya başlayacak. Kur'ân-ı Kerîm ile ilgili bilgisini genişletmeye başlayacak. Kur'ân-ı Kerîm'i okumaya başlayacak. Kur'ân-ı Kerîm ile ilgili bilgisini genişletmeye başlayacak. Bu, Allah'ın kelâmıymış, vahyi imiş, Peygamber Efendimiz'e vahyetmiş. Nasıl vahyetmiş, Bu, Allah'ın kelâmıymış, vahyi imiş, Peygamber Efendimiz'e vahyetmiş. Nasıl vahyetmiş, ne zaman vahyetmiş, âyet hangi olaylar üzerine niçin inmiş, bunu anlayacak. ne zaman vahyetmiş, âyet hangi olaylar üzerine niçin inmiş, bunu anlayacak. Sebeb-i nüzûlü ile, âyetin hikmeti ile ahkâmını anlamaya çalışacak. "Allah'ın emri" diyecek,Sebeb-i nüzûlü ile, âyetin hikmeti ile ahkâmını anlamaya çalışacak. "Allah'ın emri" diyecek, "Ben Rabbim'in emrini öğreneceğim, şuurlu müslüman olacağım, her yaptığım işi "Ben Rabbim'in emrini öğreneceğim, şuurlu müslüman olacağım, her yaptığım işi aslına dayalı olarak, şuurlu olarak yapağım." diyecek. Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenecek. aslına dayalı olarak, şuurlu olarak yapağım." diyecek. Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenecek.

Böylece ne oldu? Böylece ne oldu?

Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusulihî. Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusulihî.

Tabi meleklerine iman da… Zaten Peygamber Efendimiz'e Kur'ân-ı Kerîm'i Cebrail aleyhisselam getirdi.Tabi meleklerine iman da… Zaten Peygamber Efendimiz'e Kur'ân-ı Kerîm'i Cebrail aleyhisselam getirdi. Çeşitli şekillerde vahiyler geldi. Kur'an'a ve Peygamber Efendimiz'e inandıktan sonra, Çeşitli şekillerde vahiyler geldi. Kur'an'a ve Peygamber Efendimiz'e inandıktan sonra, onu okumaya başladıktan sonra, âmentü billâhi tamam, ve melâiketihî tamam, ve kütübihî tamam,onu okumaya başladıktan sonra, âmentü billâhi tamam, ve melâiketihî tamam, ve kütübihî tamam, ve rusulihî tamam. En mühim nokta, bunların hepsi tamam olduktan sonra; ve'l-yevmi'l-âhiri âhiret günü. ve rusulihî tamam. En mühim nokta, bunların hepsi tamam olduktan sonra; ve'l-yevmi'l-âhiri âhiret günü.

Bu niye en mühim? Bu niye en mühim?

Çünkü bu olmuş bir şey değil, ileride olacak bir şey. İşte bu, tam imanı gerektiren bir şey. Çünkü bu olmuş bir şey değil, ileride olacak bir şey. İşte bu, tam imanı gerektiren bir şey.

Ellezîne yü'minûne bi'l-ğaybi. Ellezîne yü'minûne bi'l-ğaybi.

Bakara sûresinin başında, "Elif-lâm-mîm..." diye okuduğumuz bölümde: ellezîne yü'minûne bi'l-ğaybiBakara sûresinin başında, "Elif-lâm-mîm..." diye okuduğumuz bölümde: ellezîne yü'minûne bi'l-ğaybi gayba inanıyoruz, istikbalde olacak şeye de inanıyoruz. gayba inanıyoruz, istikbalde olacak şeye de inanıyoruz.

Ama neden? Ama neden?

Eskiden olmuş şeylerin gerçekliğini sapasağlam bildikten sonra;Eskiden olmuş şeylerin gerçekliğini sapasağlam bildikten sonra; "O Muhbir-i Sâdık, Resûl-ü Ekrem'in söyledikleri haktır."O Muhbir-i Sâdık, Resûl-ü Ekrem'in söyledikleri haktır. Bu Kitâb-ı Kerîm, Kur'ân-ı Azîm'in söyledikleri haktır.Bu Kitâb-ı Kerîm, Kur'ân-ı Azîm'in söyledikleri haktır. Allah'ın va'di haktır. Âhiret de muhakkak olacaktır." diye ona da inanacağız. Allah'ın va'di haktır. Âhiret de muhakkak olacaktır." diye ona da inanacağız.

Şimdi bazıları aziz ve sevgili kardeşlerim, bütün bu söylediğimiz şeylerde yan çiziyorlar,Şimdi bazıları aziz ve sevgili kardeşlerim, bütün bu söylediğimiz şeylerde yan çiziyorlar, yamuk söz söylüyorlar. İmanları tamam olmuyor, imanları zedeleniyor. yamuk söz söylüyorlar. İmanları tamam olmuyor, imanları zedeleniyor. Mesela Yahudilik'ten gelme bir söz var: Mesela Yahudilik'ten gelme bir söz var:

"Cennet de cehennem de bu dünyada…" "Cennet de cehennem de bu dünyada…"

Aman dikkat et! Cehennem var, cennet var; el-cennetü hakkun ve'n-nâru hakkun.Aman dikkat et! Cehennem var, cennet var; el-cennetü hakkun ve'n-nâru hakkun. Âhirette insanlar ebediyen cennete girecek, kâfirler de ebediyen cehennemde yanacak. Âhirette insanlar ebediyen cennete girecek, kâfirler de ebediyen cehennemde yanacak. "Bu dünyada" deyince iş karışıyor, inanç yanlış oluyor."Bu dünyada" deyince iş karışıyor, inanç yanlış oluyor. Millet –kâfirler, ehl-i küfür- öldükten sonra toprak olacak sanıyor, âhireti inkâr ediyor.Millet –kâfirler, ehl-i küfür- öldükten sonra toprak olacak sanıyor, âhireti inkâr ediyor. el-Küfrü milletün vâhidetün. el-Küfrü milletün vâhidetün.

Biz onlara benzemeye çalışmayalım. Gayba inanacağız. Mecburuz. İleride olacak bir şey.Biz onlara benzemeye çalışmayalım. Gayba inanacağız. Mecburuz. İleride olacak bir şey. Bunun şimdiden incelenmesi mümkün değil ama kuvvetle inanıyoruz.Bunun şimdiden incelenmesi mümkün değil ama kuvvetle inanıyoruz. Ve bi'l-yevmi'l-âhiri, âhiret gününe de inanacağız. Ve bi'l-yevmi'l-âhiri, âhiret gününe de inanacağız.

Âhiret inancı, İslâm'ın en önemli inancıdır. İnsanı insan yapan, duygularına hâkim kılan,Âhiret inancı, İslâm'ın en önemli inancıdır. İnsanı insan yapan, duygularına hâkim kılan, ahlâklı yapan, ibadet ettiren, âhirete hazırlatan, cehennemden korunmaya çalıştıran âhiret inancıdır.ahlâklı yapan, ibadet ettiren, âhirete hazırlatan, cehennemden korunmaya çalıştıran âhiret inancıdır. O âhiret inancı herhangi bir şekilde silinir, yok edilir, tahrip edilirse;O âhiret inancı herhangi bir şekilde silinir, yok edilir, tahrip edilirse; "Yok canım, âhiret de bu dünyadaymış, cennet de cehennem de bu dünyadaymış.""Yok canım, âhiret de bu dünyadaymış, cennet de cehennem de bu dünyadaymış." denilirse bu kâfirlik olur. Küfür olur bu!denilirse bu kâfirlik olur. Küfür olur bu! Âhireti inkar etmek, cenneti cehennemi inkar etmek küfür olur. Yani iman tamam olmaz. Âhireti inkar etmek, cenneti cehennemi inkar etmek küfür olur. Yani iman tamam olmaz.

Bir de kader, kader-i ilâhî; hayrihî ve şerrihî mine'llâhi teâlâ.Bir de kader, kader-i ilâhî; hayrihî ve şerrihî mine'llâhi teâlâ. Hayır ve şer, hepsi Allah'tan geliyor. Onun için hastalığa da "eyvallah" diyeceğiz, karşılayacağız,Hayır ve şer, hepsi Allah'tan geliyor. Onun için hastalığa da "eyvallah" diyeceğiz, karşılayacağız, sabredeceğiz; nimeti de hoş karşılayacağız, şükredeceğiz. Her şeyin Allah'ın imtihanı olduğunu bileceğiz.sabredeceğiz; nimeti de hoş karşılayacağız, şükredeceğiz. Her şeyin Allah'ın imtihanı olduğunu bileceğiz. Bileceğiz ki zenginlik olduğu zaman görevler var. O imtihan...Bileceğiz ki zenginlik olduğu zaman görevler var. O imtihan... Hatta o imtihan belki fakirlikten daha zorlu imtihan... Hatta o imtihan belki fakirlikten daha zorlu imtihan...

Çünkü ben şimdi düşünüyorum aziz ve sevgili kardeşlerim;Çünkü ben şimdi düşünüyorum aziz ve sevgili kardeşlerim; Suudi Arabistan zengin bir petrol ülkesi. Zengin bir petrol ülkesi, buraya umre yapmaya geldik.Suudi Arabistan zengin bir petrol ülkesi. Zengin bir petrol ülkesi, buraya umre yapmaya geldik. Tamam ama Suudi Arabistan'ın çevresine bakalım; aşağısında Yemen var, daha aşağısında Somali var, Tamam ama Suudi Arabistan'ın çevresine bakalım; aşağısında Yemen var, daha aşağısında Somali var, biraz ötesinde Afrika var, Afrika'nın fakir ülkeleri var. Şimdi bu fakir ülkelerdeki çeşitli sıkıntılar, biraz ötesinde Afrika var, Afrika'nın fakir ülkeleri var. Şimdi bu fakir ülkelerdeki çeşitli sıkıntılar, çeşitli açlıklar, kıtlıklar, hepsi zengin müslümanlara vebal yüklüyor. çeşitli açlıklar, kıtlıklar, hepsi zengin müslümanlara vebal yüklüyor.

Zengin müslüman, kazancının fazlasıyla fakir müslüman kardeşlerinin imdadına yetişecek.Zengin müslüman, kazancının fazlasıyla fakir müslüman kardeşlerinin imdadına yetişecek. Açları doyuracak, çıplakları giydirecek, kalkınmamış ülkeleri kalkındıracak, yatırım yapacak,Açları doyuracak, çıplakları giydirecek, kalkınmamış ülkeleri kalkındıracak, yatırım yapacak, çalışma yapacak, okul açacak, insan yetiştirecek.çalışma yapacak, okul açacak, insan yetiştirecek. Bunların hepsi zenginlere, yani elinde imkân olanlara düşüyor; Bunların hepsi zenginlere, yani elinde imkân olanlara düşüyor; zengin mü'minlere, imkân, varlık sahibi olanlara sorumluluk düşüyor. zengin mü'minlere, imkân, varlık sahibi olanlara sorumluluk düşüyor.

Halbuki insanlar maalesef ne yapıyorlar? Halbuki insanlar maalesef ne yapıyorlar?

Parayı buldular mı paranın hepsini kendisine ayırıyorlar.Parayı buldular mı paranın hepsini kendisine ayırıyorlar. "Biraz da müslüman kardeşimin burada hakkı var." demiyor. "Biraz da müslüman kardeşimin burada hakkı var." demiyor.

Ve fî emvâlihim hakkun li's-sâili ve'l-mahrûm âyet-i kerîmesini; yani kendi malındaVe fî emvâlihim hakkun li's-sâili ve'l-mahrûm âyet-i kerîmesini; yani kendi malında fakirin hissesi olduğunu, zekâtını vermesi, hayrını hasenâtını yapması gerektiğinifakirin hissesi olduğunu, zekâtını vermesi, hayrını hasenâtını yapması gerektiğini düşünmeyince o zaman hatalı olmuş oluyor.düşünmeyince o zaman hatalı olmuş oluyor. Allahu Teâla hazretleri bizi böyle hatalı hareket etmekten korusun. Allahu Teâla hazretleri bizi böyle hatalı hareket etmekten korusun.

Bu nasıl olacak? Bu nasıl olacak?

Allah'a inandıktan, Resûlullah'a bağlandıktan sonra Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz,Allah'a inandıktan, Resûlullah'a bağlandıktan sonra Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz, öğrendiğimizi uygulayacağız.öğrendiğimizi uygulayacağız. Resûlullah Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini okuyacağız. Okuduklarımızı uygulayacağız. Resûlullah Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini okuyacağız. Okuduklarımızı uygulayacağız.

Ben diyar diyar gezen bir kardeşinizim. Evliya Çelebi gibi dolaşıyorum, diyar diyar geziyorum.Ben diyar diyar gezen bir kardeşinizim. Evliya Çelebi gibi dolaşıyorum, diyar diyar geziyorum. Her yerde çok sevdiğim insanlarla karşılaşıyorum. Tanıştığım zaman sevdiğim, Her yerde çok sevdiğim insanlarla karşılaşıyorum. Tanıştığım zaman sevdiğim, karşılıklı muhabbet ettiğimiz, dost olduğumuz insanlarla karşılaşıyorum. karşılıklı muhabbet ettiğimiz, dost olduğumuz insanlarla karşılaşıyorum. Somali'den, Sudan'dan, Cezayir'den, Malezya'dan dostlarım var. Somali'den, Sudan'dan, Cezayir'den, Malezya'dan dostlarım var.

Bu dostluk nereden geliyor? Nasıl zevklerimiz, şahsiyetlerimiz, huylarımız uyuşuyor, barışıyor;Bu dostluk nereden geliyor? Nasıl zevklerimiz, şahsiyetlerimiz, huylarımız uyuşuyor, barışıyor; birbirimizle ahbap, arkadaş oluyoruz? birbirimizle ahbap, arkadaş oluyoruz?

Hadîs-i şerîflerden dolayı. İslâm'ı bildiğimizden dolayı. Hadîs-i şerîflerden dolayı. İslâm'ı bildiğimizden dolayı.

İnsan İslâm'ı bilince, hadîs-i şerîfleri uygulayınca,İnsan İslâm'ı bilince, hadîs-i şerîfleri uygulayınca, tek, aynı iman medeniyetinin ferdi olduğu için, her yerde kendisi gibi olanları görüyor, seviyor.tek, aynı iman medeniyetinin ferdi olduğu için, her yerde kendisi gibi olanları görüyor, seviyor. Hemcinsi olduğu için, kendisi gibi olduğundan; zevkleri, hareketleri birbirlerine benzediğindenHemcinsi olduğu için, kendisi gibi olduğundan; zevkleri, hareketleri birbirlerine benzediğinden insan seviyor. O bakımdan imanın çok büyük bir nimet olduğunu hiç unutmayalım. insan seviyor. O bakımdan imanın çok büyük bir nimet olduğunu hiç unutmayalım.

Bu mübarek üç ayların birincisi tevbe ayıydı. Tevbe edecektik. Oruç tutacaktık.Bu mübarek üç ayların birincisi tevbe ayıydı. Tevbe edecektik. Oruç tutacaktık. Nefsimizi tepeleyecek, ıslah edecektik, şımartmayacaktık. Şımarmış olan nefsi yola getirecektik,Nefsimizi tepeleyecek, ıslah edecektik, şımartmayacaktık. Şımarmış olan nefsi yola getirecektik, hizaya sokacaktık. Hani komutanın talimsiz askeri hizaya getirdiği gibi; hizaya sokacaktık. Hani komutanın talimsiz askeri hizaya getirdiği gibi; "Hazır ol!", "Selam dur!" dediği gibi selam tutacaktık karşımızda,"Hazır ol!", "Selam dur!" dediği gibi selam tutacaktık karşımızda, nefsimize azgınlık, taşkınlık yaptırmayacaktık. nefsimize azgınlık, taşkınlık yaptırmayacaktık.

Receb ayı tevbe ayıydı. Şaban ayı tevbenin devam ettirilmesi ayı.Receb ayı tevbe ayıydı. Şaban ayı tevbenin devam ettirilmesi ayı. Ondan sonra beratlar verilecek Şaban'ın 15'inde... İnsan saîd mi şakî mi,Ondan sonra beratlar verilecek Şaban'ın 15'inde... İnsan saîd mi şakî mi, iyi mi kötü mü, cennetlik mi cehennemlik mi, önündeki yılda başına neler gelecek, neler olacak, iyi mi kötü mü, cennetlik mi cehennemlik mi, önündeki yılda başına neler gelecek, neler olacak, onların kaydı yapılacak. Ona hazırlanmak lazım. Sonra Ramazan geliyor, on bir ayın sultanı.onların kaydı yapılacak. Ona hazırlanmak lazım. Sonra Ramazan geliyor, on bir ayın sultanı. Ona da hazırlık yapmak lazım. Günden güne iyileşip, günden güne kâmil insan olupOna da hazırlık yapmak lazım. Günden güne iyileşip, günden güne kâmil insan olup Ramazan'a pırıl pırıl nuraniyetle girmek lazım. Eski kafayı bırakmak lazım. Ramazan'a pırıl pırıl nuraniyetle girmek lazım. Eski kafayı bırakmak lazım.

Şimdi ben burada Harem-i Şerif'te oturuyorum.Şimdi ben burada Harem-i Şerif'te oturuyorum. Müezzin mahfilinin altı bizim Türkler'in çok geldiği, oturduğu bir yer. Oturuyorum. Müezzin mahfilinin altı bizim Türkler'in çok geldiği, oturduğu bir yer. Oturuyorum. Şöyle dikkat ediyorum; çeşitli kardeşler Bursa'dan, Ankara'dan, Yozgat'tan, Adana'dan,Şöyle dikkat ediyorum; çeşitli kardeşler Bursa'dan, Ankara'dan, Yozgat'tan, Adana'dan, Şark'tan Garp'tan Türkler gelmişler. İyi, temiz, hacı kardeşler, umreci kardeşler, iyi insanlar... Şark'tan Garp'tan Türkler gelmişler. İyi, temiz, hacı kardeşler, umreci kardeşler, iyi insanlar... Dikkat ediyorum, sohbet ediyorlar, gülüşüyorlar, şakalaşıyorlar...Dikkat ediyorum, sohbet ediyorlar, gülüşüyorlar, şakalaşıyorlar... Latifeci, yani mizahı seven, şakacı bir milletiz. Latifeci, yani mizahı seven, şakacı bir milletiz. Şaka yapıyorlar ama bazıları da makama uygun olmuyor. Burası Beytullah'ın karşısı, Mescid-i Haram.Şaka yapıyorlar ama bazıları da makama uygun olmuyor. Burası Beytullah'ın karşısı, Mescid-i Haram. Burada insanın yaptığı güzel şeylerin mükâfatı yüz bin misli fazla olduğu gibi,Burada insanın yaptığı güzel şeylerin mükâfatı yüz bin misli fazla olduğu gibi, işlediği günahların da cezası yüz bin misli fazladır. Edebe çok riayet etmek lazım.işlediği günahların da cezası yüz bin misli fazladır. Edebe çok riayet etmek lazım. Sultanın huzuruna giren, saraya giren insan gibi dikkatli olmak lazım. Alışkanlıkları bırakmak lazım. Sultanın huzuruna giren, saraya giren insan gibi dikkatli olmak lazım. Alışkanlıkları bırakmak lazım.

Ama insanlar alışkanlıklarını kolay kolay bırakamıyorlar. Ama insanlar alışkanlıklarını kolay kolay bırakamıyorlar.

Siz de kendinizi yoklayın: Siz de kendinizi yoklayın:

Geleneksel müslüman mısınız yoksa şuurlu müslüman mısınız?Geleneksel müslüman mısınız yoksa şuurlu müslüman mısınız? Bilgili müslüman mısınız yoksa cahil müslüman mısınız?Bilgili müslüman mısınız yoksa cahil müslüman mısınız? İslâm ile ilgili bilgileriniz kulaktan dolma mı yoksa hadîs-i şerîften, Kur'ân-ı Kerîm'den alma mı? İslâm ile ilgili bilgileriniz kulaktan dolma mı yoksa hadîs-i şerîften, Kur'ân-ı Kerîm'den alma mı? Sağlam kaynaklardan mı öğrendiniz yoksa hurafelerle mi vakit geçiriyorsunuz? Sağlam kaynaklardan mı öğrendiniz yoksa hurafelerle mi vakit geçiriyorsunuz?

"Baykuş öterse şöyle olur, tavşan geçerse böyle olur, kedi mırıldarsa böyle olur...""Baykuş öterse şöyle olur, tavşan geçerse böyle olur, kedi mırıldarsa böyle olur..." Bu gibi şeylerin dinle aslı, ilgisi, esası yok. Bu esassız şeyleri esaslı şeylerden ayırmanın yolu; ilim. Bu gibi şeylerin dinle aslı, ilgisi, esası yok. Bu esassız şeyleri esaslı şeylerden ayırmanın yolu; ilim. İlim öğrenmek lazım. Okumak lazım. İlim öğrenmek lazım. Okumak lazım. Bu da bir karar değişikliğiyle oluyor. İçinizde bir karar değişikliği olacak: Bu da bir karar değişikliğiyle oluyor. İçinizde bir karar değişikliği olacak:

"Ben bundan sonra Allah'ın sevgili kulu olacağım! Sevgili kulu olmak için Kur'an'ı öğreneceğim!"Ben bundan sonra Allah'ın sevgili kulu olacağım! Sevgili kulu olmak için Kur'an'ı öğreneceğim! Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini öğreneceğim!" Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini öğreneceğim!"

"Hangisini öğreneyim, hangi hadis kitabını okuyayım?" "Hangisini öğreneyim, hangi hadis kitabını okuyayım?"

Her zaman söylüyorum; kimse tereddüt etmesin,Her zaman söylüyorum; kimse tereddüt etmesin, resmî veya gayri resmî hiçbir itiraz olmasın diye açıkça söylüyorum: resmî veya gayri resmî hiçbir itiraz olmasın diye açıkça söylüyorum: Buyurun, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın neşretmiş olduğu hadis kitaplarını okuyun! Buyurun, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın neşretmiş olduğu hadis kitaplarını okuyun! Bak ne kadar güzel, Diyanet İşleri Başkanlığı neşretmiş... Riyâzü's-sâlihîn'i okuyun, bitirin.Bak ne kadar güzel, Diyanet İşleri Başkanlığı neşretmiş... Riyâzü's-sâlihîn'i okuyun, bitirin. Tekrar okuyun, tekrar okuyun, tekrar okuyun... Çünkü bunları ezberleyeceksiniz... Tekrar okuyun, tekrar okuyun, tekrar okuyun... Çünkü bunları ezberleyeceksiniz... Roman değil bu, hikâye değil... Bir defa okunup kenara atılacak kitap değil; hadis kitabı...Roman değil bu, hikâye değil... Bir defa okunup kenara atılacak kitap değil; hadis kitabı... Her kelimesi üzerinde durmanız lazım. Her kelimesi üzerinde durmanız lazım.

Kur'ân-ı Kerîm'in mealini, tefsirleri öğrenin.Kur'ân-ı Kerîm'in mealini, tefsirleri öğrenin. Elmalılı Tefsiri var, rahmetli Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır efendinin yazdığı... Elmalılı Tefsiri var, rahmetli Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır efendinin yazdığı... Ömer Nasuhi Hocaefendi'nin var. Gençlerin yazdıkları güzel tefsirler var, terceme tefsirler var.Ömer Nasuhi Hocaefendi'nin var. Gençlerin yazdıkları güzel tefsirler var, terceme tefsirler var. Onları okuyacaksınız. Küçüğünden başlarsınız; en ciddi, en küçüğünden... Onları okuyacaksınız. Küçüğünden başlarsınız; en ciddi, en küçüğünden... Ama tereddüdünüz varsa -çünkü akıllar karıştırılıyor, her şey itiraz konusu oluyor-Ama tereddüdünüz varsa -çünkü akıllar karıştırılıyor, her şey itiraz konusu oluyor- en sağlam kaynak olarak Diyanet'in neşriyatını okuyun. en sağlam kaynak olarak Diyanet'in neşriyatını okuyun.

Diyanet'in çıkartmış olduğu hadis kitaplarını, tefsir kitaplarını okuyun.Diyanet'in çıkartmış olduğu hadis kitaplarını, tefsir kitaplarını okuyun. Göreceksiniz ki geleneksel Müslümanlık'tan, sizin veya halkın zihnindeki Müslümanlık'tanGöreceksiniz ki geleneksel Müslümanlık'tan, sizin veya halkın zihnindeki Müslümanlık'tan daha başka olabiliyor hakiki Müslümanlık.daha başka olabiliyor hakiki Müslümanlık. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz başka şeyler tavsiye etmiş olabiliyor.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz başka şeyler tavsiye etmiş olabiliyor. Bunları iyice öğrenmek lazım. Öğrendiğini de uygulamak lazım. Bunları iyice öğrenmek lazım. Öğrendiğini de uygulamak lazım.

İş Allah'ın sevgili kulu olabilmek, Allah'ın rızasını kazanabilmek...İş Allah'ın sevgili kulu olabilmek, Allah'ın rızasını kazanabilmek... Yoksa bu dünyadaki başarı çok önemli değil. Yoksa bu dünyadaki başarı çok önemli değil. Bu dünyada zengin olmuş nice insan var ki cehenneme kütük olacak, cehennemde cayır cayır yanacak. Bu dünyada zengin olmuş nice insan var ki cehenneme kütük olacak, cehennemde cayır cayır yanacak. Firavunlar var; ne kadar malları, mülkleri, saltanatları vardı. Nemrutlar var. Karunlar var...Firavunlar var; ne kadar malları, mülkleri, saltanatları vardı. Nemrutlar var. Karunlar var... Ne kadar malı vardı Karun'un, dillere destan ama cehennemde cayır cayır yanacak. Ne kadar malı vardı Karun'un, dillere destan ama cehennemde cayır cayır yanacak.

Dünyada da pek fayda etmedi malları... Onun için en mühim şeyinDünyada da pek fayda etmedi malları... Onun için en mühim şeyin Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu bileceksiniz ve daima Allah rızası için hareket edeceksiniz. Allah'ın rızasını kazanmak olduğunu bileceksiniz ve daima Allah rızası için hareket edeceksiniz.

Birisi bir şey söyledi; hesabı yaparken nasıl yapacaksınız? Birisi bir şey söyledi; hesabı yaparken nasıl yapacaksınız?

"Ben bunun cevabını verirken, Allah'ın rızasını ne söylersem kazanabilirim?" diye düşünüp,"Ben bunun cevabını verirken, Allah'ın rızasını ne söylersem kazanabilirim?" diye düşünüp, dosdoğru söyleyip öyle yapacaksınız. Yoksa "Şöyle söylersem şöyle olur, böyle söylersem böyle olur, dosdoğru söyleyip öyle yapacaksınız. Yoksa "Şöyle söylersem şöyle olur, böyle söylersem böyle olur, Ali darılır, Veli darılır, filanca kızar, oy kaybederim vs. vs..." mevki makam hesabı, para pul hesabı,Ali darılır, Veli darılır, filanca kızar, oy kaybederim vs. vs..." mevki makam hesabı, para pul hesabı, kâr zarar hesabı öyle yapılmaz. Müslümanın hesabı birdir: Allah'ın rızasını kazanmak,kâr zarar hesabı öyle yapılmaz. Müslümanın hesabı birdir: Allah'ın rızasını kazanmak, âhirette kendisini sorumluluk altına düşürmeyecek şekilde hareket etmek. âhirette kendisini sorumluluk altına düşürmeyecek şekilde hareket etmek.

Sonuncu bir hadîs-i şerîfle bitirmek istiyorum. Sonuncu bir hadîs-i şerîfle bitirmek istiyorum.

Abdullah b. Mes'ûd radıyallahu anh rivayet etmiş. Peygamber Efendimiz buyurmuş ki; Abdullah b. Mes'ûd radıyallahu anh rivayet etmiş. Peygamber Efendimiz buyurmuş ki;

Acibtü li-tâlibi'd-dünyâ ve'l-mevtu yatlubuhû ve acibtü li-ğafilin ve leyse bi-mağfûlin anhuAcibtü li-tâlibi'd-dünyâ ve'l-mevtu yatlubuhû ve acibtü li-ğafilin ve leyse bi-mağfûlin anhu ve acibtü li-dâhikin mil'e fîhi velâ yedri erudiye anhu em suhit. ve acibtü li-dâhikin mil'e fîhi velâ yedri erudiye anhu em suhit.

Bu hadîs-i şerîftekiler, bunlar çok tüyler ürpertici birtakım cümleler...Bu hadîs-i şerîftekiler, bunlar çok tüyler ürpertici birtakım cümleler... Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Acibtü. "Şaşarım, taaccüp ederim, şaştım kaldım.Acibtü. "Şaşarım, taaccüp ederim, şaştım kaldım. " Li-tâlibi'd-dünyâ. "Dünyalık peşinde koşan, âhireti hiç düşünmeyen," Li-tâlibi'd-dünyâ. "Dünyalık peşinde koşan, âhireti hiç düşünmeyen, hep dünya hayatının keyifleri, kârlarıyla uğraşan insana şaşarım." Ve'l-mevtu yatlubuhû.hep dünya hayatının keyifleri, kârlarıyla uğraşan insana şaşarım." Ve'l-mevtu yatlubuhû. "O dünya peşinde, dünyayı talep ediyor ama ölüm de onun peşinde. Onun da arkasında ölüm var." "O dünya peşinde, dünyayı talep ediyor ama ölüm de onun peşinde. Onun da arkasında ölüm var."

Hani bir küçük balık önündeki balığı avlamak için arkasından kovalıyor,Hani bir küçük balık önündeki balığı avlamak için arkasından kovalıyor, ağzını açmış o küçük balığı yutacak ama bilmiyor ki arkasında kocaman bir balık onu kovalıyor,ağzını açmış o küçük balığı yutacak ama bilmiyor ki arkasında kocaman bir balık onu kovalıyor, o onu yutacak. Arkasındaki büyük balığın farkında değil, o onu yutacak. Arkasındaki büyük balığın farkında değil, önündeki küçük balığı kovalamanın heyecanındanönündeki küçük balığı kovalamanın heyecanından arkasındaki daha büyük balıktan gelen tehlikeden haberdar değil. arkasındaki daha büyük balıktan gelen tehlikeden haberdar değil.

"Şaşarım o kimseye ki dünyayı talep ediyor, halbuki ölüm de onun peşinde."Şaşarım o kimseye ki dünyayı talep ediyor, halbuki ölüm de onun peşinde. Ölüm de onu talep ediyor, ölüm de onun arkasında..." diyor Peygamber Efendimiz. Ölüm de onu talep ediyor, ölüm de onun arkasında..." diyor Peygamber Efendimiz.

"Dünya" ne demek? "Dünya" ne demek?

Bu hayat demek. Sırf yaşadığımız bu hayatı düşünen insan cahildir, gafildir.Bu hayat demek. Sırf yaşadığımız bu hayatı düşünen insan cahildir, gafildir. "Ben sırf bu hayatımdaki 60-70 yılımı düşünürsem çok yanlış hareket etmiş olurum." diyecek insan. "Ben sırf bu hayatımdaki 60-70 yılımı düşünürsem çok yanlış hareket etmiş olurum." diyecek insan. Âhiret hayatı sonsuz olduğu için âhiretini düşünecek. Sırf dünya hesabı şaşırtıcı olur. Âhiret hayatı sonsuz olduğu için âhiretini düşünecek. Sırf dünya hesabı şaşırtıcı olur. Menfaat sağlamaya çalışır insan, âhiret hesabını düşünmeyince harama, günaha sapabilir. Menfaat sağlamaya çalışır insan, âhiret hesabını düşünmeyince harama, günaha sapabilir. "Para pul sahibi olacağım, mevki makam sahibi olacağım..." derken âhiretini mahveder. "Para pul sahibi olacağım, mevki makam sahibi olacağım..." derken âhiretini mahveder.

Acibtü li-tâlibi'd-dünyâ ve'l-mevtu yatlubuhû. "Ölüm kendisini yakalamak için koşturup dururkenAcibtü li-tâlibi'd-dünyâ ve'l-mevtu yatlubuhû. "Ölüm kendisini yakalamak için koşturup dururken dünya peşinde koşturana şaşarım." diyor Peygamber Efendimiz. dünya peşinde koşturana şaşarım." diyor Peygamber Efendimiz.

Ne yapacağız? Ne yapacağız?

Ölümü unutmayacağız, ölüme hazırlanacağız. Ölümü unutmayacağız, ölüme hazırlanacağız.

Ve acibtü li-ğafilin ve leyse bi-mağfûlin anhu. "Şu gafil insanın aklına şaşarım kiVe acibtü li-ğafilin ve leyse bi-mağfûlin anhu. "Şu gafil insanın aklına şaşarım ki Allah kendisinden habersiz değil, onun her yaptığını görüyor. Allah kendisinden habersiz değil, onun her yaptığını görüyor. Kendisinden gafil olunmayan gafile şaşarım." Kendisinden gafil olunmayan gafile şaşarım."

Herkes bilecek ki Allah bizim her yaptığımızı görüyor, her sözümüzü biliyor,Herkes bilecek ki Allah bizim her yaptığımızı görüyor, her sözümüzü biliyor, her hesabımızı biliyor, her kulisimizi biliyor, meclis koridorlarında, devlet dairelerinde, her hesabımızı biliyor, her kulisimizi biliyor, meclis koridorlarında, devlet dairelerinde, siyaset meydanlarında, şehir klüplerinde, meyhanelerde, kumarhanelerdesiyaset meydanlarında, şehir klüplerinde, meyhanelerde, kumarhanelerde konuşmaların hepsini Allah biliyor. Bunların hepsinin bir hesabı var. Ey gafil! Sen ne sanıyorsun?konuşmaların hepsini Allah biliyor. Bunların hepsinin bir hesabı var. Ey gafil! Sen ne sanıyorsun? Allah seni görmüyor mu, bunun hesabını sormayacak mı sanıyorsun?Allah seni görmüyor mu, bunun hesabını sormayacak mı sanıyorsun? Ey gafil! Sen gafilsin ama senden Allah gafil değil; senin her yaptığını takip ediyor.Ey gafil! Sen gafilsin ama senden Allah gafil değil; senin her yaptığını takip ediyor. "Şaşarım o gafile ki kendisinden gafil durumda değil Allah, biliyor." diye Efendimiz bunu ihtar ediyor. "Şaşarım o gafile ki kendisinden gafil durumda değil Allah, biliyor." diye Efendimiz bunu ihtar ediyor. Çok önemli... Herkes titreyecek ve ürperecek,Çok önemli... Herkes titreyecek ve ürperecek, Allah'ın kendisini gördüğünü, duyduğunu ve kendisini hesaba çekeceğini düşünecek. Allah'ın kendisini gördüğünü, duyduğunu ve kendisini hesaba çekeceğini düşünecek.

Ve acibtü li-dâhikin mil'e fîhi velâ yedri erudiye anhu em suhit. Ve acibtü li-dâhikin mil'e fîhi velâ yedri erudiye anhu em suhit.

"Şaşarım ağzı dola dola gülen insana ki Allah kendisinden razı mı"Şaşarım ağzı dola dola gülen insana ki Allah kendisinden razı mı yoksa Allah kendisine kızıyor mu, bilmiyor. Kalkmış, ağzını aça aça kahkahalarla gülüyor.yoksa Allah kendisine kızıyor mu, bilmiyor. Kalkmış, ağzını aça aça kahkahalarla gülüyor. " diyor Peygamber Efendimiz. "Ona şaşarım." diyor. " diyor Peygamber Efendimiz. "Ona şaşarım." diyor.

Gülme gülme, ağla gönül... Gülme gülme, ağla gönül...

"Bizim gülünecek halimiz mi var? Benim halim Allah'ın rızasına çok mu uygun?"Bizim gülünecek halimiz mi var? Benim halim Allah'ın rızasına çok mu uygun? Ömrümü çok mu güzel geçirdim sanki? Dini çok mu iyi öğrendim? Sevaplı işleri tam mı yaptım? Ömrümü çok mu güzel geçirdim sanki? Dini çok mu iyi öğrendim? Sevaplı işleri tam mı yaptım? Hayatım pırıl pırıl mı? Yaptığım işler doğru mu?" diye herkes düşünecek. Hayatım pırıl pırıl mı? Yaptığım işler doğru mu?" diye herkes düşünecek.

Bize haberler, gazeteler, makaleler geliyor, okuyoruz. Yarısından fazlası yalan! Arkadaş soruyor; Bize haberler, gazeteler, makaleler geliyor, okuyoruz. Yarısından fazlası yalan! Arkadaş soruyor;

"Doğru mu yanlış mı bunlar?" "Doğru mu yanlış mı bunlar?"

Yalan. Oturmuşlar masa başında, yalan uydurmuşlar, gazeteye yalan basmışlar.Yalan. Oturmuşlar masa başında, yalan uydurmuşlar, gazeteye yalan basmışlar. Yalanla doldurulmuş şeyler. Yalanla doldurulmuş şeyler.

Allah buna razı gelir mi? Gelmez. Allah buna razı gelir mi?


Gelmez.

Peki, adam Allah'a inanmıyor, dine inanmıyor, bu işine devam ediyor, ne olacak? Peki, adam Allah'a inanmıyor, dine inanmıyor, bu işine devam ediyor, ne olacak?

Bir gün elbet belasını bulur, cezasını çeker. Bir gün elbet belasını bulur, cezasını çeker.

Zalimlere bir gün dedirir kudret-i Mevlâ, Tallâhi lekad âserakellâhu aleynâ. Zalimlere bir gün dedirir kudret-i Mevlâ,


Tallâhi lekad âserakellâhu aleynâ.

Bir gün zalimi pişman eder.Bir gün zalimi pişman eder. "Yanlış yaptım ben, hay Allah..." diye kendi hatasını anlayan duruma getirir. "Yanlış yaptım ben, hay Allah..." diye kendi hatasını anlayan duruma getirir.

Onun için aziz ve sevgili kardeşlerim, bu üç aylar işte geldi derken,Onun için aziz ve sevgili kardeşlerim, bu üç aylar işte geldi derken, Regaib kandili, Receb-i şerîf, haram ayların Receb-ü'l-ferd'i derken, bak Receb ayı bitiverdi. Regaib kandili, Receb-i şerîf, haram ayların Receb-ü'l-ferd'i derken, bak Receb ayı bitiverdi. Ömür de böyle biter. Şaban ayı geliyor, gafletten uyanmak lazım. Ömür de böyle biter. Şaban ayı geliyor, gafletten uyanmak lazım. Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girmek lazım. Cenâb-ı Mevlâ'nın rızasını kazanmak lazım. Mü'min olmak lazım.Cenâb-ı Hakk'ın yoluna girmek lazım. Cenâb-ı Mevlâ'nın rızasını kazanmak lazım. Mü'min olmak lazım. Mü'minlik beratını eline almak lazım ki her türlü hayır mü'mine oluyor, o hayırlardan istifade etsin.Mü'minlik beratını eline almak lazım ki her türlü hayır mü'mine oluyor, o hayırlardan istifade etsin. Mü'min olmayınca hiçbir hayra sahip olamaz; hem dünyası hem âhireti mahvolur. Mü'min olmayınca hiçbir hayra sahip olamaz; hem dünyası hem âhireti mahvolur.

Allah celle celâlüh herkesi nevm ü gafletten uyandırsın.Allah celle celâlüh herkesi nevm ü gafletten uyandırsın. Biz işin gerçeğini anlamış has müslümanlara da Biz işin gerçeğini anlamış has müslümanlara da İslâm'ı daha güzel anlatma, çalışma, teşkilatlanma nasip etsin. İslâm'ı daha güzel anlatma, çalışma, teşkilatlanma nasip etsin.

Radyo çalışmaları, televizyon çalışmaları, eğitim çalışmaları, öğretim çalışmaları, hepsi olacak.Radyo çalışmaları, televizyon çalışmaları, eğitim çalışmaları, öğretim çalışmaları, hepsi olacak. Toplumun yararına her türlü çalışmaya kardeşlerimizin koşması lazım.Toplumun yararına her türlü çalışmaya kardeşlerimizin koşması lazım. Evinde durmak er kişinin işi değildir. Hatta hatun kişinin bile işi değildir. Evinde durmak er kişinin işi değildir. Hatta hatun kişinin bile işi değildir. Bu devirde evde durmak zamanı değildir. Hatun kişi de çocuğun eğitimine koşacak,Bu devirde evde durmak zamanı değildir. Hatun kişi de çocuğun eğitimine koşacak, kadınlar arası toplumsal çalışmalara katılacak, hayırlı işleri yapmaya çalışacak. kadınlar arası toplumsal çalışmalara katılacak, hayırlı işleri yapmaya çalışacak. Çünkü her şey çalışarak elde ediliyor. Çünkü her şey çalışarak elde ediliyor.

Kur'ân-ı Kerîm'de de kural böyle: Kur'ân-ı Kerîm'de de kural böyle:

Ve en leyse li'l-insâni illâ ma se'â ve enne sa'yehû sevfe yurâ. Ve en leyse li'l-insâni illâ ma se'â ve enne sa'yehû sevfe yurâ.

Ne çalışırsa, neye gayret ederse onun karşılığını göreceği için herkesin çalışması lazım. Ne çalışırsa, neye gayret ederse onun karşılığını göreceği için herkesin çalışması lazım.

Müslümanın herkesten çok çalışması lazım çünkü dünya üzerinde 1,5 milyar müslüman var,Müslümanın herkesten çok çalışması lazım çünkü dünya üzerinde 1,5 milyar müslüman var, çoğu gafil. Önce gafilleri uyandıracağız.çoğu gafil. Önce gafilleri uyandıracağız. Ondan sonra da 5,5 milyardan 1,5 milyar düşersek, 4 milyar da gayrimüslim var. Ondan sonra da 5,5 milyardan 1,5 milyar düşersek, 4 milyar da gayrimüslim var. Onları da adam etmemiz lazım. Cihana İslâm'ı anlatmamız lazım. Onları da adam etmemiz lazım. Cihana İslâm'ı anlatmamız lazım.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hâl-i hayatındaykenPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hâl-i hayatındayken Mısır'a, İran'a, Bizans'a, Bahreyn'e, Habeşistan'a tebliğini ulaştırdı.Mısır'a, İran'a, Bizans'a, Bahreyn'e, Habeşistan'a tebliğini ulaştırdı. Mektup gönderdi, elçi gönderdi, onları İslâm'a davet etti.Mektup gönderdi, elçi gönderdi, onları İslâm'a davet etti. O zamanın imkânlarıyla ulaştırılması gereken her yere Peygamber Efendimiz tebliğini ulaştırdı, O zamanın imkânlarıyla ulaştırılması gereken her yere Peygamber Efendimiz tebliğini ulaştırdı, sahâbe-i kirâm da ondan sonra nice kıtalara yayıldılar. sahâbe-i kirâm da ondan sonra nice kıtalara yayıldılar. Atlas Okyanusu'na dayandılar, Orta Asya'ya vardılar, Hint Okyanusu'nu geçtiler,Atlas Okyanusu'na dayandılar, Orta Asya'ya vardılar, Hint Okyanusu'nu geçtiler, kâfirlerin diyarlarının sınırlarına geldiler. kâfirlerin diyarlarının sınırlarına geldiler. Onun için biz de, 4 milyar gayrimüslim var adam edilecek, onları adam etmeye çalışacağız.Onun için biz de, 4 milyar gayrimüslim var adam edilecek, onları adam etmeye çalışacağız. 1,5 milyarı, müslümanları da Allah ıslah eylesin, uyanıklık versin. 1,5 milyarı, müslümanları da Allah ıslah eylesin, uyanıklık versin. Gafiller, cahiller çok; onlara da gerçekleri anlatacağız. Gafiller, cahiller çok; onlara da gerçekleri anlatacağız.

Dev müesseseler kurmalıyız. Bütün uluslararası şirketler bizim olmalı.Dev müesseseler kurmalıyız. Bütün uluslararası şirketler bizim olmalı. Bütün uluslararası iletişim araçları bizim olmalı. Çünkü hayrı söyleyeceğiz.Bütün uluslararası iletişim araçları bizim olmalı. Çünkü hayrı söyleyeceğiz. Çünkü insanlara hayrı getireceğiz.Çünkü insanlara hayrı getireceğiz. Harp ve darp, zulüm ve işkence değil; sulh ve sükun, insanlık ve kardeşlik getireceğiz. Harp ve darp, zulüm ve işkence değil; sulh ve sükun, insanlık ve kardeşlik getireceğiz.

Allahu Teâla hazretleri her türlü hayırlara cümlemizi muvaffak eylesin. Cumanız mübarek olsun. Allahu Teâla hazretleri her türlü hayırlara cümlemizi muvaffak eylesin. Cumanız mübarek olsun.

Receb ayınız hayırlı geçmiş olsun. Şaban ayınız mübarek olsun.Receb ayınız hayırlı geçmiş olsun. Şaban ayınız mübarek olsun. Allahu Teâlâ hazretleri sıhhat afiyetle Ramazan'a ulaştırsın.Allahu Teâlâ hazretleri sıhhat afiyetle Ramazan'a ulaştırsın. Maddî ve mânevî yönden kârlı olup bayram etmeye müstahak eylesin.Maddî ve mânevî yönden kârlı olup bayram etmeye müstahak eylesin. Hem dünyada hem âhirette bayramlara erdirsin. Cennetiyle, cemaliyle cümlenizi müşerref eylesin. Hem dünyada hem âhirette bayramlara erdirsin. Cennetiyle, cemaliyle cümlenizi müşerref eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh... es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2