Namaz Vakitleri

20 Cemâziye'l-Evvel 1446
22 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:52
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Nefis ve Şeytan Mücadelesi

Mehmed Zahid KOTKU

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Hasedin Kökeni Ve Etkileri, İbadet, Nefis Ve Şeytan Üzerine Düşünceler, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Nefis ve Şeytan Mücadelesi

Mehmed Zahid KOTKU

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Hasedin Kökeni Ve Etkileri, İbadet, Nefis Ve Şeytan Üzerine Düşünceler, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn.el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.

İ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullahİ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri.ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri. Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl: Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:

el-Hasedü ye'külü'l-hasenâti kemâ te'külü'n-nâru'l-hatabe.el-Hasedü ye'külü'l-hasenâti kemâ te'külü'n-nâru'l-hatabe. "Ateş odunu nasıl yiyorsa hasetçinin de bütün amellerini hased böyle yer." "Ateş odunu nasıl yiyorsa hasetçinin de bütün amellerini hased böyle yer."

Ama o yese de yemese de onun şeysidir [huyudur,] hasedi yine yapar yapacağı yerde. Ama o yese de yemese de onun şeysidir [huyudur,] hasedi yine yapar yapacağı yerde.

İlk hasedi Âdem aleyhisselam'ı cennetten çıkarmak için şeytan yaptı.İlk hasedi Âdem aleyhisselam'ı cennetten çıkarmak için şeytan yaptı. Hasedin ilk öncüsü şeytan aleyhillânedir. Binâenaleyh haset şeytanın arkasından giden bir adam demektir. Hasedin ilk öncüsü şeytan aleyhillânedir. Binâenaleyh haset şeytanın arkasından giden bir adam demektir.

İkincisi münafıktır. Mü'mini daima incitir durur.İkincisi münafıktır. Mü'mini daima incitir durur. İncitir durur, mü'min hayatında onunla da mücadele etmek mecburiyetindedir. İncitir durur, mü'min hayatında onunla da mücadele etmek mecburiyetindedir.

Üçüncüsü kâfirun. Onun yolunda bir düşmanı vardır ki müslümanla gâvur ikiye bölünür.Üçüncüsü kâfirun. Onun yolunda bir düşmanı vardır ki müslümanla gâvur ikiye bölünür. Müslümanlar daima gavurların karşısında, gavurlar da müslümanların karşısındadır.Müslümanlar daima gavurların karşısında, gavurlar da müslümanların karşısındadır. İki zümre, hikmeti ilahidir bu. Böyle iki zümrenin birbiriyle ölünceye kadar mücadelesi devam edecek. İki zümre, hikmeti ilahidir bu. Böyle iki zümrenin birbiriyle ölünceye kadar mücadelesi devam edecek.

Mü'min kafire yenilmemek için, kafirin esaretine düşmemek içinMü'min kafire yenilmemek için, kafirin esaretine düşmemek için elinden gelen her şeyi yapmakla mükellef ve muvazzaftır. Hz. Allahu celle ve alâ hepimize âyet-i celilede; elinden gelen her şeyi yapmakla mükellef ve muvazzaftır.

Hz. Allahu celle ve alâ hepimize âyet-i celilede;

Ve eiddû lehüm me'steta'tüm min kuvvetin ve min ribâtı'l-hayli türhibûne bihî adüvvallahi ve adüvveküm. Ve eiddû lehüm me'steta'tüm min kuvvetin ve min ribâtı'l-hayli türhibûne bihî adüvvallahi ve adüvveküm.

"Siz öyle hazırlanacaksınız ki, öyle hazır olmanız lazımdır ki sizin hazırlığınızdan düşman korkacak." "Siz öyle hazırlanacaksınız ki, öyle hazır olmanız lazımdır ki sizin hazırlığınızdan düşman korkacak."

O sizin hazırlığınız düşmanı korkutacak derecede hazırlanacaksınız. "Aman çatmayalım bunlara.O sizin hazırlığınız düşmanı korkutacak derecede hazırlanacaksınız. "Aman çatmayalım bunlara. Ooo, bu kadar silahı var, bu kadar topu var, Ooo, bu kadar silahı var, bu kadar topu var, bu kadar teyyaresi var." diye korkutacak duruma gelmeniz lazım. Sizin korkmanız değil düşman korkacak.bu kadar teyyaresi var." diye korkutacak duruma gelmeniz lazım. Sizin korkmanız değil düşman korkacak. Öyle çalışacaksınız. Var mı böyle çalışmamız bugün? Öyle çalışacaksınız.

Var mı böyle çalışmamız bugün?

Mü'minlikteki seviyemizin ne derecede olduğunu güzel bir önümüzde levha. Nâçar, halimiz işte meydanda. Mü'minlikteki seviyemizin ne derecede olduğunu güzel bir önümüzde levha. Nâçar, halimiz işte meydanda.

Bununla da uğraşmak mecburiyetindeyiz.Bununla da uğraşmak mecburiyetindeyiz. E Allah esirgeye kafirin eline esir düşersek, rusyadaki, E Allah esirgeye kafirin eline esir düşersek, rusyadaki, çindeki müslümanların çektiklerini hergün görüyoruz, duyuyoruz. Bir gün iyiydi ama bugün çok fena. çindeki müslümanların çektiklerini hergün görüyoruz, duyuyoruz. Bir gün iyiydi ama bugün çok fena.

Onun için kâfir elinde kalmak fena bir bela, felaket. Üç. Onun için kâfir elinde kalmak fena bir bela, felaket. Üç.

Dördüncüsü; Ve nefsün yünâzi'uhû. "Bir de nefsi var, daima seninle münâzaa yapar." Dördüncüsü;

Ve nefsün yünâzi'uhû. "Bir de nefsi var, daima seninle münâzaa yapar."

İşte bu şehvetlerin [takrikçisidir], evvela şehvetleri tahrik eder,İşte bu şehvetlerin [takrikçisidir], evvela şehvetleri tahrik eder, şunu da yap şunu da yap şunu da yap, şöyle yaşa şöyle yaşa şöyle yaşa. şunu da yap şunu da yap şunu da yap, şöyle yaşa şöyle yaşa şöyle yaşa.

Allah hepimizin kusurumuzu affetsin. Mal bir nimettir, servet nimettir, sıhhat nimettir.Allah hepimizin kusurumuzu affetsin.

Mal bir nimettir, servet nimettir, sıhhat nimettir.
Bunları yerinde harcamazsak bunlardan mesulüz. Bunları yerinde harcamazsak bunlardan mesulüz. Mal insanı tuğyana sevk ediyorsa, sıhhat insanı tuğyana sevk ediyorsa,Mal insanı tuğyana sevk ediyorsa, sıhhat insanı tuğyana sevk ediyorsa, servet, başka bilgiler insanı tuğyana sevk ediyorsa bunlar nimet değil, nikmet dedikleri azaptır.servet, başka bilgiler insanı tuğyana sevk ediyorsa bunlar nimet değil, nikmet dedikleri azaptır. Dünyadayken o azabı Allah o paralarla bize vermiş.Dünyadayken o azabı Allah o paralarla bize vermiş. Paralar bize nimet değil bilakis bizim başımıza bela olmuştur.Paralar bize nimet değil bilakis bizim başımıza bela olmuştur. Zenginlik hem nimettir, Allah yolunda harcarsan; azaptır, Allah yolundan gayrıya harcarsan. Zenginlik hem nimettir, Allah yolunda harcarsan; azaptır, Allah yolundan gayrıya harcarsan.

Fe-emmâ men tağâ ve-âsera'l-hayâte'd-dünyâ. Fe-emmâ men tağâ ve-âsera'l-hayâte'd-dünyâ.

"Hayat-ı dünyayı tercih ediyor.""Hayat-ı dünyayı tercih ediyor." Fe-inne'l-cehîme hiye'l-me'vâ. "Karargahı, Allah affetsin, cehennem oluyor." Fe-inne'l-cehîme hiye'l-me'vâ. "Karargahı, Allah affetsin, cehennem oluyor."

Kim? Bu nefislerine arzularına uyan insanlar. Kim?

Bu nefislerine arzularına uyan insanlar.

Onun için para büyük bir nimettir.Onun için para büyük bir nimettir. Onun bir kuruşunu bile hatta 10 parasını, beş parasını bile boş yere israf câiz değildir.Onun bir kuruşunu bile hatta 10 parasını, beş parasını bile boş yere israf câiz değildir. Onu boş yere israf ettiğinden dolayı sahibi mesuldür. Onu boş yere israf ettiğinden dolayı sahibi mesuldür. Onu Allah insanların hayatını ikame için, idare için vermiştir ona.Onu Allah insanların hayatını ikame için, idare için vermiştir ona. Ekmek nasıl bizim vücudumuza [lazımsa,] onsuz yaşayamıyorsak para da böyledir. Ekmek nasıl bizim vücudumuza [lazımsa,] onsuz yaşayamıyorsak para da böyledir.

Onun için bir âyet-i celilede; Onun için bir âyet-i celilede;

Esteîzübillah, Ve-lâ tü'tü's-süfehâe emvâleküm diyor Hz Allah. Esteîzübillah,

Ve-lâ tü'tü's-süfehâe emvâleküm diyor Hz Allah.

"Sefihlere mallarınızı vermeyin." diyor. Sefihe biz mal vermiyoruz. Sefihin kendi parasıdır o."Sefihlere mallarınızı vermeyin." diyor.

Sefihe biz mal vermiyoruz. Sefihin kendi parasıdır o.
Sefihin kendi parası babasından miras olarak kalmış, milyoner bir adam.Sefihin kendi parası babasından miras olarak kalmış, milyoner bir adam. Mirasçıların mirasından milyonla para düşmüş.Mirasçıların mirasından milyonla para düşmüş. Ama herifte akıl yok, bedava buldum diyerekten paraları, har vurup harman savuruyor.Ama herifte akıl yok, bedava buldum diyerekten paraları, har vurup harman savuruyor. Bugün şurada bugün burada paraları yiyor. Bugün şurada bugün burada paraları yiyor.

Onun etrafındaki müslümanlar onu görüp derhal mahkemeye müracaat edecekler,Onun etrafındaki müslümanlar onu görüp derhal mahkemeye müracaat edecekler, "Bu adam parasını harcamayı bilmiyor, alın bunun parasını elinden." [diyecekler.] "Bu adam parasını harcamayı bilmiyor, alın bunun parasını elinden." [diyecekler.]

Bir mahkeme kararıyla kaç paraya ihtiyacı var bunun günlük,Bir mahkeme kararıyla kaç paraya ihtiyacı var bunun günlük, hakim takdir eder onu, o kadar para verilir eline. Ama söze bak, tâbire bak! hakim takdir eder onu, o kadar para verilir eline.

Ama söze bak, tâbire bak!

Emvâlüküm. "Sizin malınız." diyor. Emvâlüküm. "Sizin malınız." diyor.

Onun malını Allah, yani mal onunken o umumun malıdır. Umumun malını bu adam zayi ediyor, aklı yok.Onun malını Allah, yani mal onunken o umumun malıdır. Umumun malını bu adam zayi ediyor, aklı yok. Dağlarda, bayırlarda, zevkinde sefasında yiyip içiyor, "Para benim. Ne karışırsın sen benim parama?" diyor. Dağlarda, bayırlarda, zevkinde sefasında yiyip içiyor, "Para benim. Ne karışırsın sen benim parama?" diyor.

Halbuki diyor ki Cenâb-ı Hak, "Onun değil o, âmmenin o para.Halbuki diyor ki Cenâb-ı Hak, "Onun değil o, âmmenin o para. Âmmenin parasını bu adam ziyan ettiği için mahkemeye müracaat eder, onun elinden alırsın.Âmmenin parasını bu adam ziyan ettiği için mahkemeye müracaat eder, onun elinden alırsın. Hakim ona ne takdir ettsiye, o takdirle o adam o fenalıkları yapamayacak duruma düşer. Hakim ona ne takdir ettsiye, o takdirle o adam o fenalıkları yapamayacak duruma düşer.

Onun için mü'minin nefsi var. Ve nefsün yünâzi'uhû. "Onu daima kötü yerlere [sürükler.]" Onun için mü'minin nefsi var.

Ve nefsün yünâzi'uhû. "Onu daima kötü yerlere [sürükler.]"

Nefsin âdetidir, insanları kötü yerlere sevk etmeye en birinci vazifesi. Müslümanın da vazifesi ona uymamak. Nefsin âdetidir, insanları kötü yerlere sevk etmeye en birinci vazifesi. Müslümanın da vazifesi ona uymamak.

Elinde kitabı var. Beni bu sevk etmek istediği yer, Allah razı oluyor mu olmuyor mu? Elinde kitabı var.

Beni bu sevk etmek istediği yer, Allah razı oluyor mu olmuyor mu?

Olmuyor. Öyleyse oraya gitmeyeceksin. Ve nefsün yünâzi'uhû. Olmuyor.

Öyleyse oraya gitmeyeceksin.

Ve nefsün yünâzi'uhû.

Şimdi bakın, kendi teşbihim, siz ne dersiniz bilmem. Şimdi bakın, kendi teşbihim, siz ne dersiniz bilmem.

Allah esirgesin gavurla muharebe ettik mağlup olduk. Esir olduk. Geldi işgal etti. Allah göstermesin. Allah esirgesin gavurla muharebe ettik mağlup olduk. Esir olduk. Geldi işgal etti.

Allah göstermesin.

Ama herkes yine bir hürriyet sahibi olarak,Ama herkes yine bir hürriyet sahibi olarak, bugün mesela Avrupa memleketlerinde dünya kadar da müslüman var.bugün mesela Avrupa memleketlerinde dünya kadar da müslüman var. Avrupa memleketlerinde yani hıristiyan memleketleri Amerika'sında, İngililtere'sinde,Avrupa memleketlerinde yani hıristiyan memleketleri Amerika'sında, İngililtere'sinde, şurada burada dünya kadar müslüman var. Herkes yine Allah'a kulluğunu güzelce yapabiliyor mu orada? şurada burada dünya kadar müslüman var.

Herkes yine Allah'a kulluğunu güzelce yapabiliyor mu orada?

Bu kadar muntazam değilmiş. Yapıyor ya yine. Bu kadar muntazam değilmiş.

Yapıyor ya yine.

Allahu Teâlâ'ya bir kulluk vazifesi neyse onu elinden geldiği kadarAllahu Teâlâ'ya bir kulluk vazifesi neyse onu elinden geldiği kadar ama İngiltere'de ama Amerika'da ama Fransa'da yapmaya çalışıyor. ama İngiltere'de ama Amerika'da ama Fransa'da yapmaya çalışıyor.

Ya Allah esirgeye, insan nefsin eline düşer de bu nefs-i emmâresi altında canı giderse gürültüye? Ya Allah esirgeye, insan nefsin eline düşer de bu nefs-i emmâresi altında canı giderse gürültüye?

İşte bu, her kafirden eşed bir beladır.İşte bu, her kafirden eşed bir beladır. Çünkü o nefsin esiri olan insan, velev ki Mekke'de olsa velev ki Medine-i Münevvere'de olsa,Çünkü o nefsin esiri olan insan, velev ki Mekke'de olsa velev ki Medine-i Münevvere'de olsa, nerede olursa olsun, onu Allah'a ibadet ettirmez o nefis. Emmâredir. nerede olursa olsun, onu Allah'a ibadet ettirmez o nefis. Emmâredir.

Mekke'de ibadet eden herkes orada evliyâ mı? Orada da ibadet etmeyen ne kadar insan var kim bilir? Mekke'de ibadet eden herkes orada evliyâ mı?

Orada da ibadet etmeyen ne kadar insan var kim bilir?

Neden? Neden?

Nefsin esirleri oldukları için. Nefsin esirleri oldukları için.

Ebû Cehil de Mekkeli. Firavunlar, şeddatlar bunlar nefislerinin esiri olarak öldükleri için,Ebû Cehil de Mekkeli. Firavunlar, şeddatlar bunlar nefislerinin esiri olarak öldükleri için, kafire esaretten nefse esaret daha beterdir.kafire esaretten nefse esaret daha beterdir. Binâenaleyh nefse esir olmaktansa kafire esir olmak olarak ibadet etmek daha iyi ama. Binâenaleyh nefse esir olmaktansa kafire esir olmak olarak ibadet etmek daha iyi ama.

Ne ona esir etsin Allah bizi ne de o nefse esir etsin. Nefse itaat nedir? Ne ona esir etsin Allah bizi ne de o nefse esir etsin.

Nefse itaat nedir?

İşte en birincisi, Allah'ın emrine bakarsın imtisal etmiyor.İşte en birincisi, Allah'ın emrine bakarsın imtisal etmiyor. Ezan-ı Muhammediler güzel çıngır çıngır okunuyor. Allah bunlardan bizi mahrum etmesin. Ezan-ı Muhammediler güzel çıngır çıngır okunuyor.

Allah bunlardan bizi mahrum etmesin.

Ne büyük nimettir bu! Bunu duymayanlar da bugün çoktur dünya üzerinde.Ne büyük nimettir bu! Bunu duymayanlar da bugün çoktur dünya üzerinde. "Ah bir ezan okunsa da dinlesem!" diyen neler var fakat mahrumlar. Ne yapsınlar?!. "Ah bir ezan okunsa da dinlesem!" diyen neler var fakat mahrumlar.

Ne yapsınlar?!.

Allah bu nimeti bize vermiş, elhamdülillah şimdi bir de hoparlör çıkarmış, oo ses nereye kadar gürül gürül gidiyor.Allah bu nimeti bize vermiş, elhamdülillah şimdi bir de hoparlör çıkarmış, oo ses nereye kadar gürül gürül gidiyor. Bu insan uyanamaz da bir Allah'a ibadet etmeyi kendisine vazife edinemezse Bu insan uyanamaz da bir Allah'a ibadet etmeyi kendisine vazife edinemezse esaretin bir perdesi altına girmiştir. Ramazan'da oruç tutar herkes.esaretin bir perdesi altına girmiştir. Ramazan'da oruç tutar herkes. Onun canı kıymetlidir, orucu tutamaz. İkinci esaret perdesinin altına girmiştir.Onun canı kıymetlidir, orucu tutamaz. İkinci esaret perdesinin altına girmiştir. Zekatını veremez, parasını vermiştir Allah, ne diye vereceğim ben onu başkasına der. Zekatını veremez, parasını vermiştir Allah, ne diye vereceğim ben onu başkasına der. Üçüncüsü esaret perdesine yani kat kat böyle çemberler içerisine giriyor.Üçüncüsü esaret perdesine yani kat kat böyle çemberler içerisine giriyor. En nihayet o çemberden kurtulmanın çaresi canı feda etmek, başka türlü olmaz. En nihayet o çemberden kurtulmanın çaresi canı feda etmek, başka türlü olmaz.

Ha o Kore'de bizim askerler çemberin içine girdiler o çemberden çıkmak kolay olmadı ama.Ha o Kore'de bizim askerler çemberin içine girdiler o çemberden çıkmak kolay olmadı ama. Kimbilir ne kadar şehit verildi de bunların arkasından kurtulabildiler. Kimbilir ne kadar şehit verildi de bunların arkasından kurtulabildiler.

Binâenaleyh nefsin çemberlerinin altından çıkıp kurtulmakBinâenaleyh nefsin çemberlerinin altından çıkıp kurtulmak düşmanın çemberinin içinden kurtulmaktan daha zordur. düşmanın çemberinin içinden kurtulmaktan daha zordur. Çünkü düşmanın kılığı var karşında görüyorsun, işte topu var nesi varsa var senin de var.Çünkü düşmanın kılığı var karşında görüyorsun, işte topu var nesi varsa var senin de var. Zorlayacaksın, en nihayet şehit olursun başka. Hem şehit olursun derece alırsın en nihayet. Zorlayacaksın, en nihayet şehit olursun başka. Hem şehit olursun derece alırsın en nihayet. Esir de olsan yine hayatın elinde kalır. Ama nefsin eline düştün müydü hiçbir şey yok. Hiçbir şey yok! Esir de olsan yine hayatın elinde kalır. Ama nefsin eline düştün müydü hiçbir şey yok. Hiçbir şey yok!

Onun için Allah bu bizim dördüncü düşmanımız olan, nefsün yünâzi'uhû,Onun için Allah bu bizim dördüncü düşmanımız olan, nefsün yünâzi'uhû, o nefsin eline ne bizi ne çoluk çocuğumuzu ne başkalarını, başka müslüman kardeşlerimizi düşürmesin. o nefsin eline ne bizi ne çoluk çocuğumuzu ne başkalarını, başka müslüman kardeşlerimizi düşürmesin. Düşenleri de bir an evvel kurtarsın. Düşenleri de bir an evvel kurtarsın.

Beşincisi de; Ve şeytânun yudılluhû. "Bir de şeytan var arkamızda, gözümüz görmüyor onu." Beşincisi de;

Ve şeytânun yudılluhû. "Bir de şeytan var arkamızda, gözümüz görmüyor onu."

Gördüğümüz yok şeytanı da gördüğümüz yok.Gördüğümüz yok şeytanı da gördüğümüz yok. Gördüğümüz yok ama Allahu Teâlâ bunların mevcudiyetini bize haber veriyor. Gördüğümüz yok ama Allahu Teâlâ bunların mevcudiyetini bize haber veriyor.

İnne'ş-şeytâne le-küm adüvvün. diyor. İnne'ş-şeytâne le-küm adüvvün. diyor.

E canım sen şeytanı nerede gördün de böyle bir şeytan çıkarıyorsun bizim karşımıza.? E Allah diyor. E canım sen şeytanı nerede gördün de böyle bir şeytan çıkarıyorsun bizim karşımıza.?

E Allah diyor.

Sen Allah'ın dediğini inkâr mı edeceksin şimdi? Biz sanki her şeyi görüyor muyuz? Sen Allah'ın dediğini inkâr mı edeceksin şimdi?

Biz sanki her şeyi görüyor muyuz?

Mikropları sen görüyor musun? Mikropları sen görüyor musun?

Hiçbirimiz gördüğümüz yok mikrobu. Ama yiyip canımızı acıtıp da bizi yatağa düşürdüğü vakitte; Hiçbirimiz gördüğümüz yok mikrobu. Ama yiyip canımızı acıtıp da bizi yatağa düşürdüğü vakitte;

"Aman doktor!" diyoruz. "Filan mikrop sana musallat olmuş." diyor. "Aman doktor!" diyoruz.

"Filan mikrop sana musallat olmuş." diyor.

Bu bizi de yoldan çıkaran şeytanlar işte.Bu bizi de yoldan çıkaran şeytanlar işte. Yoldan çıktık mı, bizi çıkaranların şeytan olduğunu âhirete göçtüğümüz vakitte,Yoldan çıktık mı, bizi çıkaranların şeytan olduğunu âhirete göçtüğümüz vakitte, gözümüz faltaşı gibi açılınca anlarız o zaman işi. gözümüz faltaşı gibi açılınca anlarız o zaman işi.

Allah cümlemizi gaflet uykusundan uyandırsın daAllah cümlemizi gaflet uykusundan uyandırsın da emrine imtisal ve yasaklarından ictinab eden bahtiyar kullarının zümresine ilhak buyursun. emrine imtisal ve yasaklarından ictinab eden bahtiyar kullarının zümresine ilhak buyursun.

Sabahleyin okurken bir şey hatırımıza geldi de size de onu duyurayım. Sabahleyin okurken bir şey hatırımıza geldi de size de onu duyurayım.

Bizim bir Elhâm'ımız var ya, Elhâm'ımızın başında da bir Bismillah vardır; Bizim bir Elhâm'ımız var ya, Elhâm'ımızın başında da bir Bismillah vardır;

Bismillâhirrahmânirrahîm, Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîn... hepiniz bilirsiniz. Bismillâhirrahmânirrahîm,

Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîn... hepiniz bilirsiniz.

Bu bizim Türkistanlı Türklerin âdetlerinden bir âdet.Bu bizim Türkistanlı Türklerin âdetlerinden bir âdet. İki müslüman kardeş karşı karşıya geldi mi ellerini tutarlar; İki müslüman kardeş karşı karşıya geldi mi ellerini tutarlar;

Bismillâhirrahmânirrahîm, Bismillâhirrahmânirrahîm,

Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîne er-rahmâni'r-rahîmi m'aliki yevmi'd-dîni iyyake na'büdü ve iyyake nestaîn.Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîne er-rahmâni'r-rahîmi m'aliki yevmi'd-dîni iyyake na'büdü ve iyyake nestaîn. İhdinâ's-sırâta'l-müstakîm. Sırâta'l-lezîne enamte aleyhim ğayril mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn. Amin. İhdinâ's-sırâta'l-müstakîm. Sırâta'l-lezîne enamte aleyhim ğayril mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîn.

Amin.

Ellerini yüzlerine sürerler, öpüşürlerse öpüşürler ayrılırlar. Ellerini yüzlerine sürerler, öpüşürlerse öpüşürler ayrılırlar.

İkinci bir müslüman kardeş geldi miydi onunla da böyle. Türkistan âdeti. Bizim Türk âdeti yani bu. İkinci bir müslüman kardeş geldi miydi onunla da böyle. Türkistan âdeti. Bizim Türk âdeti yani bu.

Bunun sebebini soruyorlar; Bunun sebebini soruyorlar;

"Neden bu böyle her gelenle bir Elham okuyorsunuz bir Fâtiha okuyorsunuz? "Neden bu böyle her gelenle bir Elham okuyorsunuz bir Fâtiha okuyorsunuz?

İşte biz ellerimizi sıkarız, selamünaleyküm der ayrılırız. O kadar. O adam diyor ki; İşte biz ellerimizi sıkarız, selamünaleyküm der ayrılırız. O kadar.

O adam diyor ki;

"Bunun kökü [şudur;] Şakîk-i Belhî isminde kitaplarda meşhur olan bir evliyâ var."Bunun kökü [şudur;]

Şakîk-i Belhî isminde kitaplarda meşhur olan bir evliyâ var.
Bu zâtın ailesi içerisinde kendisini rahatsız edenler varmış da,Bu zâtın ailesi içerisinde kendisini rahatsız edenler varmış da, bu evdeki rahatsızlıktan komşular da rahatsız olmuşlar. Hocaefendiye demişler ki; bu evdeki rahatsızlıktan komşular da rahatsız olmuşlar. Hocaefendiye demişler ki;

"Hocaefendi bunları bırak gayri. Biz de rahatsız olduk sizin rahatsızlığından." Hocaefendi demiş; "Hocaefendi bunları bırak gayri. Biz de rahatsız olduk sizin rahatsızlığından."

Hocaefendi demiş;

"Ben memnunum hayatımdan, şikâyet edecek halim yok." "Ben memnunum hayatımdan, şikâyet edecek halim yok."

Komşular şikâyet etmişler, hakimin huzuruna gitmişler. Sormuş hakim hocaefendiye. Komşular şikâyet etmişler, hakimin huzuruna gitmişler.

Sormuş hakim hocaefendiye.

"Ben hayatımdan memnunum, arkadaşımdan da memnunum, şikayetim yok." demiş. "Ben hayatımdan memnunum, arkadaşımdan da memnunum, şikayetim yok." demiş.

E şikayetim yok deyince hakim de bir şey diyememiş. E şikayetim yok deyince hakim de bir şey diyememiş.

O zabıt katibi olan zât da orada dinliyor tabi. Nasılsa hocaefendiye komşu olmuş.O zabıt katibi olan zât da orada dinliyor tabi. Nasılsa hocaefendiye komşu olmuş. Bakmış ki evdeki fecaat, oooo tahammül edilecek gibi değil. Gitmiş hocaefendiye demiş ki; Bakmış ki evdeki fecaat, oooo tahammül edilecek gibi değil. Gitmiş hocaefendiye demiş ki;

"Hocaefendi! Sen 'Ben hayatımdan memnunum' diyordun"Hocaefendi! Sen 'Ben hayatımdan memnunum' diyordun ama ben bu fecaati kulaklarımla duydum ve zapt ettim bu denilen şeyleri.ama ben bu fecaati kulaklarımla duydum ve zapt ettim bu denilen şeyleri. Bu sefer ben dava yapacağım." demiş. "Bir Fâtiha okuyalım oğlum." demiş. Bu sefer ben dava yapacağım." demiş.

"Bir Fâtiha okuyalım oğlum." demiş.

Fâtiha okumuşlar, ayrılmışlar. Ertesi gün mahkemeye çağırmışlar.Fâtiha okumuşlar, ayrılmışlar.

Ertesi gün mahkemeye çağırmışlar.
Katibin cebinde hazırladığı zabıt kağıdı da okuyacak hakime, Katibin cebinde hazırladığı zabıt kağıdı da okuyacak hakime, "Böyle böyle bir fecaat var evin içersinde." diyerekten. "Böyle böyle bir fecaat var evin içersinde." diyerekten.

Bakmış ki kağıt tertemiz, hiçbir yazı yok üzerinde. Bakmış ki kağıt tertemiz, hiçbir yazı yok üzerinde.

"Ya acaba başka kağıt mı çıkardım?" diye bakmış, bu kağıt ama hiçbir yazı yok. Silinmiş hepsi. "Ya acaba başka kağıt mı çıkardım?" diye bakmış, bu kağıt ama hiçbir yazı yok. Silinmiş hepsi.

Bizim Fâtihamız böyle Fâtihadır. Bu işten çıktımı da her günahı siler atar. İçini insanın nur eder. Bizim Fâtihamız böyle Fâtihadır. Bu işten çıktımı da her günahı siler atar. İçini insanın nur eder.

Onun için âdet olunmuş Türkler arasında.Onun için âdet olunmuş Türkler arasında. Böyle kavuştular mı birer Fâtiha okuyorlar, onun günahı da siliniyor ötekinin günahı da siliniyor,Böyle kavuştular mı birer Fâtiha okuyorlar, onun günahı da siliniyor ötekinin günahı da siliniyor, tertemiz birbirlerine müşerref oluyorlar, sevişiyorlar. tertemiz birbirlerine müşerref oluyorlar, sevişiyorlar.

Allah bu güzel âdet ananeleri hepimize nasip eylesin. Allah bu güzel âdet ananeleri hepimize nasip eylesin.

Fâtiha okumak paralı olsa, birbirimize para vermek lazım gelse biraz zor işFâtiha okumak paralı olsa, birbirimize para vermek lazım gelse biraz zor iş ama Fâtiha okumak zor bir şey değil. Ne olur. Hem sevap kazanırız. ama Fâtiha okumak zor bir şey değil. Ne olur. Hem sevap kazanırız.

Bu Kur'an kursuna gelince, dünyada bugün ilim çok.Bu Kur'an kursuna gelince, dünyada bugün ilim çok. Bu ilimlerin fevkinde daha yüz bin tane müspet ilim çıksa, mesela bugün aya gitmek ilmi de çıktı. Bu ilimlerin fevkinde daha yüz bin tane müspet ilim çıksa, mesela bugün aya gitmek ilmi de çıktı. Eskiden bu yoktu. Teyyare yoktu bir şey yoktu.Eskiden bu yoktu. Teyyare yoktu bir şey yoktu. Fakat bugün teyyareler çıktı, otomobiller, her türlü fenler, bir de aya gitmek çıktı şimdi.Fakat bugün teyyareler çıktı, otomobiller, her türlü fenler, bir de aya gitmek çıktı şimdi. Daha bunun yüz bin misli fenler çıksa da kainattaki bütün yıldızları böyle dolaşabilsek, Daha bunun yüz bin misli fenler çıksa da kainattaki bütün yıldızları böyle dolaşabilsek, oradaki mahluklarla anlaşabilsek, irtibat temin edebilsek, ne olursa olsun...oradaki mahluklarla anlaşabilsek, irtibat temin edebilsek, ne olursa olsun... Bir Besmeleye mukabil olmaz bunların hepsi. Senin o bütün müspet ilimlerin bir Besmeleye muadil olmaz! Bir Besmeleye mukabil olmaz bunların hepsi.

Senin o bütün müspet ilimlerin bir Besmeleye muadil olmaz!

Onun için sen o Besmele-i Şerif'enin sahibi olan kitabına iyi sarıl, çoluğunu çocuğunu,Onun için sen o Besmele-i Şerif'enin sahibi olan kitabına iyi sarıl, çoluğunu çocuğunu, hanımını, büyüğünü küçüğünü ona iyi bağla, iyi bir müslüman evlat olarak yetiştir kihanımını, büyüğünü küçüğünü ona iyi bağla, iyi bir müslüman evlat olarak yetiştir ki sen öldükten sonra senin adının bekası onun müslüman olarak yaşayışına bağlı.sen öldükten sonra senin adının bekası onun müslüman olarak yaşayışına bağlı. O müslüman olarak yaşadığı takdirde senin defterine her gün hasenât ile dolar.O müslüman olarak yaşadığı takdirde senin defterine her gün hasenât ile dolar. Onun yaptığı bütün hasenâtlar senin defterine geçer.Onun yaptığı bütün hasenâtlar senin defterine geçer. Eğer maazallah o Müslümanlığın dışında yetişmişse Eğer maazallah o Müslümanlığın dışında yetişmişse onun yaptığı bütün günahlar da senin defterine geçer.onun yaptığı bütün günahlar da senin defterine geçer. Sen de ondan müteessir olursun, muazzeb olursun. Sen de ondan müteessir olursun, muazzeb olursun.

Allah kusurlarımızı affetsin. Tevfikatı samadaniyesine mazhar etsin.Allah kusurlarımızı affetsin. Tevfikatı samadaniyesine mazhar etsin. Emrine imtisal, nehyinden kaçınan ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'inEmrine imtisal, nehyinden kaçınan ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetlerine temessük eden kullarının arasına bizleri de kabul etsin.sünnetlerine temessük eden kullarının arasına bizleri de kabul etsin. Şefaatine de nâil, cennât-i âliyâtına dahil olan bahtiyarların arasına bizleri de ilhak buyursun. Şefaatine de nâil, cennât-i âliyâtına dahil olan bahtiyarların arasına bizleri de ilhak buyursun.

el-Fâtiha. el-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2