Namaz Vakitleri

14 Ramazan 1446
14 March 2025
İmsak
05:46
Güneş
07:11
Öğle
13:18
İkindi
16:37
Akşam
19:16
Yatsı
20:35
Detaylı Arama

Nefs-i Emmâre

Mehmed Zahid KOTKU

3 Rebîü'l-Âhir 1399 / 02.03.1979
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Nefs-i Emmâre

Mehmed Zahid KOTKU

3 Rebîü'l-Âhir 1399 / 02.03.1979
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Esselâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtühû!Esselâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtühû! Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm.

Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm.
El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...

El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...
Ve’l-àkibetü li’l-müttakîn...Ve’l-àkibetü li’l-müttakîn... Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâVe’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... Sözlerimiz hep nefse taallûk ediyor.

Sözlerimiz hep nefse taallûk ediyor.
İnsanlarda bu nefsin adına emmâre diyorlar.İnsanlarda bu nefsin adına emmâre diyorlar. Bu nefs-i emmâre insanda oldukça,Bu nefs-i emmâre insanda oldukça, insanlık mertebesine ayak basmasına imkân yok...insanlık mertebesine ayak basmasına imkân yok... Nefs-i emmâre ölmedikçeNefs-i emmâre ölmedikçe ve nefs-i emmârenin elinden kurtulmadıkça,ve nefs-i emmârenin elinden kurtulmadıkça, insanlık mertebelerine ayak basmaya imkân yok...insanlık mertebelerine ayak basmaya imkân yok... Çünkü bu kâfirlerin, şeytanların, münafıkların yoludur,Çünkü bu kâfirlerin, şeytanların, münafıkların yoludur, nefs-i emmâre yolu, onların yoludur.nefs-i emmâre yolu, onların yoludur. Onların yolundan ayrılmadıkça,Onların yolundan ayrılmadıkça, insanın insanlığı tezâhür etmez.insanın insanlığı tezâhür etmez. Bugün hocaefendi sarhoşluktan bahsetti, içkiden bahsetti.

Bugün hocaefendi sarhoşluktan bahsetti, içkiden bahsetti.
Bize düşen, şu kadar şey lâzım ki:Bize düşen, şu kadar şey lâzım ki: Biz kimiz? Mahlûkuz...Biz kimiz? Mahlûkuz... Bizi yaratan kim? Allah...Bizi yaratan kim? Allah... Yaratan Allah, biz de mahlûkuz.Yaratan Allah, biz de mahlûkuz. Bizim aklımızla, bizi yaratanın aklı bir olur mu;Bizim aklımızla, bizi yaratanın aklı bir olur mu; ne dersiniz?ne dersiniz? O diyor ki:O diyor ki: “—İçmeyin!”

“—İçmeyin!”
Biz diyoruz ki: “—İçeceğiz...”
Biz diyoruz ki: “—İçeceğiz...”
Bu ne kadar budalalık dersem, ayıplamayın beni...

Bu ne kadar budalalık dersem, ayıplamayın beni...
Biri Hàlik, biri mahlûk...Biri Hàlik, biri mahlûk... Biri Allah, diğeri kul...Biri Allah, diğeri kul... Kul, kendinin istediğini istiyor,Kul, kendinin istediğini istiyor, Hàlikının istediğini istemiyor.Hàlikının istediğini istemiyor. Başka söz söylemeye lüzum yok!Başka söz söylemeye lüzum yok! Hatta içkiyi içmek değil,

Hatta içkiyi içmek değil,
içkiyi evinde bulundurmak bile caiz değil!içkiyi evinde bulundurmak bile caiz değil! İçmiyoruz ama evimizde bulunsun; caiz değil.İçmiyoruz ama evimizde bulunsun; caiz değil. Ne kadar mühim bir iş, vazife...Ne kadar mühim bir iş, vazife... Diğer günahlar da hep buna benzer.Diğer günahlar da hep buna benzer. Şimdi biz, günahların başı küfürdür dedik.

Şimdi biz, günahların başı küfürdür dedik.
Arkasından zinâyı zikrettik.Arkasından zinâyı zikrettik. Küfürle zina yan yana geliyor.Küfürle zina yan yana geliyor. Küfür, arkasından zina...Küfür, arkasından zina... Ne yapıyor zina?Ne yapıyor zina? İnsanı küfre kadar götürüyor.İnsanı küfre kadar götürüyor. O zinakârlara bakın;O zinakârlara bakın; gâvurlardan farkları var mıdır, yok mudur?gâvurlardan farkları var mıdır, yok mudur? Çok nadir.Çok nadir. Binâen aleyh, Allah-u Teàlâ’nın yasaklarındanBinâen aleyh, Allah-u Teàlâ’nın yasaklarından muhakkak surette, insanların kendisinimuhakkak surette, insanların kendisini kurtarmaya çalışması farz-ı ayındır.kurtarmaya çalışması farz-ı ayındır. Farz-ı ayın; başka şey değil...Farz-ı ayın; başka şey değil... Onun için, iki yol göstermişler:

Onun için, iki yol göstermişler:
Birisi, nefisleriyle mücâhede yolu.Birisi, nefisleriyle mücâhede yolu. Bugün bunu yapacak babayiğit yok!Bugün bunu yapacak babayiğit yok! Nefisleriyle mücâhede edebilecek bir babayiğidi bulmak,Nefisleriyle mücâhede edebilecek bir babayiğidi bulmak, çok müşkil...çok müşkil... Olsa bile nefsi ile mücâhede eden insan,Olsa bile nefsi ile mücâhede eden insan, nefsini öldürmüş değildir;nefsini öldürmüş değildir; yalnız, nefsine hàkimdir.yalnız, nefsine hàkimdir. O mağlub olan nefis,O mağlub olan nefis, yine ayaklanmak için her an fırsat araryine ayaklanmak için her an fırsat arar ve bir fırsatta yine seni yere düşürür.ve bir fırsatta yine seni yere düşürür. Güvenç hiç yok kendisine...Güvenç hiç yok kendisine... Daima ihtiyatlı ve hazırlıklı olmak lâzım!Daima ihtiyatlı ve hazırlıklı olmak lâzım! İkincisi de, Allah-u Teàlâ’nın zikrine kuvvet vererekten,

İkincisi de, Allah-u Teàlâ’nın zikrine kuvvet vererekten,
gökten inme tayyareler nasıl zabtediyorlar memleketleri;gökten inme tayyareler nasıl zabtediyorlar memleketleri; o surette ruhun nefsi esir alması lâzım, demişler.o surette ruhun nefsi esir alması lâzım, demişler. Nefis mahkûm oluyor, esir oluyor ruha...Nefis mahkûm oluyor, esir oluyor ruha... Bu da muvakkattir.Bu da muvakkattir. Bu da tam değildir;Bu da tam değildir; çünkü zikrullahlara kendilerini daimî surette verecekçünkü zikrullahlara kendilerini daimî surette verecek bahtiyarlar yine pek azdır.bahtiyarlar yine pek azdır. Çok uzun mücadeleler ve çok büyük zikirlere mahsustur.Çok uzun mücadeleler ve çok büyük zikirlere mahsustur. O zikirleri yapacak babayiğit bugün yine yoktur.O zikirleri yapacak babayiğit bugün yine yoktur. O zikirler de çok zordur.O zikirler de çok zordur. Öyle 300-500 zikirlerle zikir olmaz.Öyle 300-500 zikirlerle zikir olmaz. Onun için, bugün verilen dersler

Onun için, bugün verilen dersler
yahut devam edilen dersler; eh bir yola giriş...yahut devam edilen dersler; eh bir yola giriş... Çünkü insan görüyor ki,Çünkü insan görüyor ki, çok seneler böyle zikrullahla uğraşmış insanlar,çok seneler böyle zikrullahla uğraşmış insanlar, bakıyorsunuz ki son devirlerindebakıyorsunuz ki son devirlerinde yine aldanmış ve nefsinin eline düşmüş,yine aldanmış ve nefsinin eline düşmüş, şeytanlara maskara olmuş durumda oluyorlar.şeytanlara maskara olmuş durumda oluyorlar. Binâen aleyh, kul her an Allah-u Teàlâ’ya yapışıp:

Binâen aleyh, kul her an Allah-u Teàlâ’ya yapışıp:
“—Aman yâ Rabbî, beni bana bırakma!

“—Aman yâ Rabbî, beni bana bırakma!
Bıraktığın dakikada ben helâk olurum.” diye yalvarmalı...Bıraktığın dakikada ben helâk olurum.” diye yalvarmalı... Onun için en mühim iş,

Onun için en mühim iş,
bizim Allah-u Teàlâ’ya son derece ilticamızla beraber;bizim Allah-u Teàlâ’ya son derece ilticamızla beraber; emirlerine sımsıkı yapışabilmek için Allah’ı bilmemiz lâzım.emirlerine sımsıkı yapışabilmek için Allah’ı bilmemiz lâzım. Allah diyoruz; kim bu Allah yahu?Allah diyoruz; kim bu Allah yahu? Bu varlığın sahibi...Bu varlığın sahibi... Göklere bak, etrafa bak, bütün varlıklara bak,Göklere bak, etrafa bak, bütün varlıklara bak, bu varlıkları icad eden Allah’tır Allah!bu varlıkları icad eden Allah’tır Allah! Başka kimse değil...Başka kimse değil... Binâen aleyh, bazısı tabiattır der;

Binâen aleyh, bazısı tabiattır der;
Allah’a aklı ermediği için tabiat diyor.Allah’a aklı ermediği için tabiat diyor. Eğer imanı olsa biraz Allah’tır diyecek.Eğer imanı olsa biraz Allah’tır diyecek. Allah diyemediği için, tabiattır deyip geçiyor.Allah diyemediği için, tabiattır deyip geçiyor. Tabiatta can var mı, hayat var mı?Tabiatta can var mı, hayat var mı? Tabiatın kuvveti var mı, kudreti var mı?

Tabiatın kuvveti var mı, kudreti var mı?
Bilgisi var mı? Nesi var tabiatın yani?Bilgisi var mı? Nesi var tabiatın yani? Onların hepsini yaradan, bilgi sahibi, varlık sahibi Allah ki:

Onların hepsini yaradan, bilgi sahibi, varlık sahibi Allah ki:
“—Ben sizin içinizi de bilirim, dışınızı da bilirim!

“—Ben sizin içinizi de bilirim, dışınızı da bilirim!
Yaptığınızı da bilirim, yapacağınızı da bilirim!” diyor.Yaptığınızı da bilirim, yapacağınızı da bilirim!” diyor. Allah öyle Allah!

Allah öyle Allah!
Bu varlığın sahibi...Bu varlığın sahibi... Bize bu hayatı vermiş, muvakkat bir devir için vermiştir.Bize bu hayatı vermiş, muvakkat bir devir için vermiştir. Buradan daha a’lâ bir aleme geçeceğiz ki,Buradan daha a’lâ bir aleme geçeceğiz ki, o alemin adı ahiret alemidir.o alemin adı ahiret alemidir. Bu dünya imtihan dünyasıdır; dar-ül-imtihandır burası...Bu dünya imtihan dünyasıdır; dar-ül-imtihandır burası... Nasıl mekteplerde çocuklar, derslerini bilemezlerseNasıl mekteplerde çocuklar, derslerini bilemezlerse perişan oluyorlar; geçemiyorlar sınıflarını...perişan oluyorlar; geçemiyorlar sınıflarını... Bu dünyada, imtihanı atlatamayan insanların da,Bu dünyada, imtihanı atlatamayan insanların da, ahiretleri perişanlıktır.ahiretleri perişanlıktır. Onun için, biz müslümanların —el-hamdü lillâh—

Onun için, biz müslümanların —el-hamdü lillâh—
bütün gayesi, Allah-u Teàlâ’nın rızasını kazanabilmektir.bütün gayesi, Allah-u Teàlâ’nın rızasını kazanabilmektir. Onun için nefis mertebelerinde —hangisi olursa olsun—Onun için nefis mertebelerinde —hangisi olursa olsun— gaye Allah olmalı, Allah’ın rızası olmalıdır.gaye Allah olmalı, Allah’ın rızası olmalıdır. Atacağımız adımlarda, yapacağımız işlerin hepsinde,Atacağımız adımlarda, yapacağımız işlerin hepsinde, Allah’ın rızasını aramalıyız.Allah’ın rızasını aramalıyız. Bunu Allah yasak etmiş mi? ..Bunu Allah yasak etmiş mi? .. Kâinat benim olsa kıymeti yok...Kâinat benim olsa kıymeti yok... Kâinatı bana veriyorlar altınlarıyla,Kâinatı bana veriyorlar altınlarıyla, zümrütleriyle, neleri varsa; kıymeti yok...zümrütleriyle, neleri varsa; kıymeti yok... Maksat, Allah’ın rızası lâzım.Maksat, Allah’ın rızası lâzım. Allah’ın razı olsun kuru ekmeğe de razı olur insan.Allah’ın razı olsun kuru ekmeğe de razı olur insan. Kuru ekmek yiyeyim ama Allah benden razı olsun...Kuru ekmek yiyeyim ama Allah benden razı olsun... Niçin? Allah benden razı oldu mu, dünyam da mes’ud,Niçin? Allah benden razı oldu mu, dünyam da mes’ud, ahiretim de mes’ud.ahiretim de mes’ud. Onun için, bu zinanın arkasından lûtîliği,

Onun için, bu zinanın arkasından lûtîliği,
lûtîliğin arkasından da sarhoşluğulûtîliğin arkasından da sarhoşluğu zikretmiş günah kitaplarımızda...zikretmiş günah kitaplarımızda... Sarhoşluğun çok fena olduğunu hocaefendi izah etti.

Sarhoşluğun çok fena olduğunu hocaefendi izah etti.
Ben de size bir tanesini söyleyeyim:Ben de size bir tanesini söyleyeyim: Sarhoşluğu iktiza ettiren çok şeyler var.

Sarhoşluğu iktiza ettiren çok şeyler var.
Meselâ, arpa suyundan yaparlar,Meselâ, arpa suyundan yaparlar, buğdaydan yaparlar, hurmadan yaparlar,buğdaydan yaparlar, hurmadan yaparlar, incirden yaparlar, çeşitli şeylerden yaparlar.incirden yaparlar, çeşitli şeylerden yaparlar. Her birinin adına ad koymuşlar çeşit çeşit...Her birinin adına ad koymuşlar çeşit çeşit... Ne olursa olsun.Ne olursa olsun. Allah insana bir akıl vermiştir.

Allah insana bir akıl vermiştir.
İnsan bu aklıyla mümtazdır.İnsan bu aklıyla mümtazdır. Bu akıl elinden gittiği vakit,Bu akıl elinden gittiği vakit, tımarhanedeki delilerden farkı olmaz.tımarhanedeki delilerden farkı olmaz. Onun için, sarhoşlara dikkat ediniz,Onun için, sarhoşlara dikkat ediniz, sarhoş olduktan sonra ağızlarındansarhoş olduktan sonra ağızlarından çıkan kelimelerde intizam yoktur.çıkan kelimelerde intizam yoktur. Ne söylediklerini de iyi bilmezler.Ne söylediklerini de iyi bilmezler. Onun için Şafiî Hazretleri zannedersem,

Onun için Şafiî Hazretleri zannedersem,
kadınını boşadığı vakitkadınını boşadığı vakit sarhoş olanın sözüne itibar etmemiş.sarhoş olanın sözüne itibar etmemiş. Bizim imamımız itibar etmiş, o etmemiş;Bizim imamımız itibar etmiş, o etmemiş; “—Ağzından çıkanı bilmiyor zavallı.” demiş.

“—Ağzından çıkanı bilmiyor zavallı.” demiş.
Onun için, sözümüze dikkat edelim.

Onun için, sözümüze dikkat edelim.
Allah bizi affetsin, mağfiret etsin...Allah bizi affetsin, mağfiret etsin... İyi insan, iyi kul olaraktan,İyi insan, iyi kul olaraktan, Hak bizden razı olaraktan yaşayıp,Hak bizden razı olaraktan yaşayıp, ahirete göçen kulları arasına, cümlemizi kabul etsin...ahirete göçen kulları arasına, cümlemizi kabul etsin... Rakıyı içmek haram olduğu gibi,

Rakıyı içmek haram olduğu gibi,
içenlerin sofrasında oturmak da aynı günahtır...içenlerin sofrasında oturmak da aynı günahtır... İçenlerin meclislerinde oturmak, aynı günahtır...İçenlerin meclislerinde oturmak, aynı günahtır... Evinde bulundurmak, içmese dahi aynı günahtır.Evinde bulundurmak, içmese dahi aynı günahtır. Bir hikâye anlatayım:

Bir hikâye anlatayım:
Bir adam varmış vaktiyle,

Bir adam varmış vaktiyle,
Mûsa AS devrinde...Mûsa AS devrinde... Çok sofuymuş.Çok sofuymuş. İnsanların arasından çıkmış,İnsanların arasından çıkmış, bir dağa bir kulübecik yapmış.bir dağa bir kulübecik yapmış. O kulübecikte Allah ile meşgul,O kulübecikte Allah ile meşgul, Şeytan aleyhi’l-la’nenin hilesi çok;Şeytan aleyhi’l-la’nenin hilesi çok; gelmiş bu adama misafir olarak...gelmiş bu adama misafir olarak... O veliye de her gün Hak’tan bir sofra gelirmiş.O veliye de her gün Hak’tan bir sofra gelirmiş. Misafire demiş ki:Misafire demiş ki: “—Buyurun!”

“—Buyurun!”
Misafiri şeytan ama tabii adam bilmiyor şeytan olduğunu. Demiş:

Misafiri şeytan ama tabii adam bilmiyor şeytan olduğunu. Demiş:
“—Ben, yemeden içmeden uzak kaldım.”

“—Ben, yemeden içmeden uzak kaldım.”
“—Nasıl olur? İnsan yemeden içmeden yaşar mı?” demiş.

“—Nasıl olur? İnsan yemeden içmeden yaşar mı?” demiş.
“—Evet, yaşar.” demiş. “Ben bir günah işledim,

“—Evet, yaşar.” demiş. “Ben bir günah işledim,
sonra da tevbe ettim;sonra da tevbe ettim; Allah da benden yemeyi içmeyi aldı artık,Allah da benden yemeyi içmeyi aldı artık, ihtiyacım yok dışarıya çıkmaya, ihtiyaç görmeğe...” demiş.ihtiyacım yok dışarıya çıkmaya, ihtiyaç görmeğe...” demiş. “—Yâhu bunu bana da öğret de, ben de yapayım da,

“—Yâhu bunu bana da öğret de, ben de yapayım da,
bu yeme içmeden kurtulayım!bu yeme içmeden kurtulayım! Dert bu; meşguliyet, masraf...”Dert bu; meşguliyet, masraf...” “—E, yap bir günah sen de, tevbe edersin!

“—E, yap bir günah sen de, tevbe edersin!
Üç günah var:Üç günah var: Birisi zina, birisi adam öldürmek, birisi de içki...” demiş.Birisi zina, birisi adam öldürmek, birisi de içki...” demiş. “—Zinayı yapamam!” demiş.

“—Zinayı yapamam!” demiş.
“Adam öldürmek; onu da yapamam!” demiş.“Adam öldürmek; onu da yapamam!” demiş. “İçki; onu da yapamam ama biraz düşüneyim!” demiş.“İçki; onu da yapamam ama biraz düşüneyim!” demiş. “Tevbesi onun kolay olur, ötekilere benzemez.“Tevbesi onun kolay olur, ötekilere benzemez. İçeyim!” demiş.İçeyim!” demiş. İçkiyi içince, sarhoş olmuş tabiatıyla...

İçkiyi içince, sarhoş olmuş tabiatıyla...
O sarhoşluğu esnasında, şeytan o devrinO sarhoşluğu esnasında, şeytan o devrin kralının/padişahının kızına oyun etmiş, hasta etmiş.kralının/padişahının kızına oyun etmiş, hasta etmiş. Şeytanın oyunları var ya, çok...Şeytanın oyunları var ya, çok... Bunu kim tedavi eder diye düşünmüşler:Bunu kim tedavi eder diye düşünmüşler: “—Filan yerde bir alim var;

“—Filan yerde bir alim var;
ona götürür okutursanız, bu iyi olur.” demişler.ona götürür okutursanız, bu iyi olur.” demişler. Çaresi kalmamış hükümdarın, tabii;

Çaresi kalmamış hükümdarın, tabii;
Götürelim demiş.Götürelim demiş. Göndermişler, o alimin yanına...Göndermişler, o alimin yanına... Sarhoş ya, güzel kızı görünce dayanamamış;Sarhoş ya, güzel kızı görünce dayanamamış; zina günahını da işlemiş.zina günahını da işlemiş. Zina günahını da işleyince,Zina günahını da işleyince, biraz sonra ayılma devrinde aklı başına gelmiş:biraz sonra ayılma devrinde aklı başına gelmiş: “—Ooo, ben ne yaptım?

“—Ooo, ben ne yaptım?
Şimdi padişah beni asar.Şimdi padişah beni asar. Kızına ben onun, böyle tecavüz ettim, olur mu bu iş?Kızına ben onun, böyle tecavüz ettim, olur mu bu iş? Ne yapayım? Öldürmekten başka çare yok!” demiş.Ne yapayım? Öldürmekten başka çare yok!” demiş. Öldürmüş, gömmüş bir yere...

Öldürmüş, gömmüş bir yere...
Padişah kızını istiyor; görmedim diyor, bilmiyorum diyor.

Padişah kızını istiyor; görmedim diyor, bilmiyorum diyor.
Şeytan var tabi arada, filan yeri arayın, orda kızınız diyor.Şeytan var tabi arada, filan yeri arayın, orda kızınız diyor. Bakıyorlar, öldürülmüş, gömülmüş...Bakıyorlar, öldürülmüş, gömülmüş... Adamı asmağa götürüyorlar...Adamı asmağa götürüyorlar... O alimi, dağa çekilmiş ibadetle meşgul alimiO alimi, dağa çekilmiş ibadetle meşgul alimi asmağa götürüyorlar, asacaklar.asmağa götürüyorlar, asacaklar. Şeytan diyor ki:Şeytan diyor ki: “—Gördün ya, senin başına bu oyunları getiren benim!

“—Gördün ya, senin başına bu oyunları getiren benim!
Şimdi bana boynunu bük, bana iman et,Şimdi bana boynunu bük, bana iman et, seni kurtarayım oradan!” diyorseni kurtarayım oradan!” diyor ve imansız da gidiyor herif...ve imansız da gidiyor herif... Yani içki bu kadar zararlı bir şey...

Yani içki bu kadar zararlı bir şey...
Ben onları yapamam dedi amaBen onları yapamam dedi ama üçünü de yaptırdı işte insana...üçünü de yaptırdı işte insana... Onun için, Allah hepimizi affetsin de...Onun için, Allah hepimizi affetsin de... Böyle hikâyeleri de çok, misalleri de çok...Böyle hikâyeleri de çok, misalleri de çok... Bu kötü, hepsi kötü yani,

Bu kötü, hepsi kötü yani,
bakın 125 tane kebâir günah yazdım;bakın 125 tane kebâir günah yazdım; 550 tane de küçük günahlar var ki,550 tane de küçük günahlar var ki, o küçük günahlar da büyüyor.o küçük günahlar da büyüyor. Nasıl ufak bir fidan büyüyor,Nasıl ufak bir fidan büyüyor, onlar da öyle büyüyorlar.onlar da öyle büyüyorlar. Onun için,

Onun için,
Allah hepimizi affetsin...Allah hepimizi affetsin... Tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin...Tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin... Daha küçüklükten günahları öğrenmek,

Daha küçüklükten günahları öğrenmek,
Allah’ı tanımak ve Allah’tan korkmak lâzım!Allah’ı tanımak ve Allah’tan korkmak lâzım! Allah’ın bir ismi de Kahhar’dır.Allah’ın bir ismi de Kahhar’dır. Kahhar, kahredici demek.Kahhar, kahredici demek. Kızdı mı, insanı öyle kahreder ki, hiç anlamaz.Kızdı mı, insanı öyle kahreder ki, hiç anlamaz. Memleketleri de kahreder, altını üstüne getirir.Memleketleri de kahreder, altını üstüne getirir. Nasıl ki, Lût kavmini yerin dibine geçirdi;Nasıl ki, Lût kavmini yerin dibine geçirdi; hep bunlar Kur’an’dan bize tecrübe...hep bunlar Kur’an’dan bize tecrübe... Onun için, onlara nasıl yaptıysa, bize de öyle yapar.

Onun için, onlara nasıl yaptıysa, bize de öyle yapar.
Binâen aleyh, sakınmak ve korunmak lâzımdır.Binâen aleyh, sakınmak ve korunmak lâzımdır. Herkes yapıyor diye, bizim de yapmamız olmaz.Herkes yapıyor diye, bizim de yapmamız olmaz. Sonra, günahkârları ve içkicileri

Sonra, günahkârları ve içkicileri
bizim başımıza seçmek de öylece günahtır.bizim başımıza seçmek de öylece günahtır. Her seçen günahın içerisine girer.Her seçen günahın içerisine girer. Çünkü o senin dört sene idarecin;Çünkü o senin dört sene idarecin; sen sarhoşu seçtiğin takdirde,sen sarhoşu seçtiğin takdirde, onun veballeri senin sırtında olacaktır.onun veballeri senin sırtında olacaktır. Allah cümlemizi affetsin...Allah cümlemizi affetsin... Her şey de böyle.Her şey de böyle. Evinde saklamak günah olduğu gibi,Evinde saklamak günah olduğu gibi, sofrasında oturmak günah olduğu gibi;sofrasında oturmak günah olduğu gibi; başına geçirenler de öylece günahkârdır.başına geçirenler de öylece günahkârdır. Allah cümlemizi affetsin...

Allah cümlemizi affetsin...
Tevfîkàt-ı samedâniyyesine rast getirsin...Tevfîkàt-ı samedâniyyesine rast getirsin... Bu hususta çok çeşitli yazılar da vardır.Bu hususta çok çeşitli yazılar da vardır. Kızlarını sarhoşlara verenler,Kızlarını sarhoşlara verenler, sarhoşların kızlarını alanlar diyerekten,sarhoşların kızlarını alanlar diyerekten, birçok şeyler de yazmışlar; söylemeğe de lüzum yok...birçok şeyler de yazmışlar; söylemeğe de lüzum yok... Allah affetsin deAllah affetsin de cümlemizi tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin.cümlemizi tevfîkàt-ı samedâniyyesine mazhar etsin. Sübhàne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb...

Sübhàne rabbiye’l-aliyyi’l-a’le’l-vehhâb...
El-hamdü li’llâhi hakka hamdihî,

El-hamdü li’llâhi hakka hamdihî,
ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ hayri halkihîve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ hayri halkihî muhammedin ve âlihi ve sahbihî ecmaîn...muhammedin ve âlihi ve sahbihî ecmaîn... Lâ ilâhe illa’llàhu’l-halîmül-kerîm...

Lâ ilâhe illa’llàhu’l-halîmül-kerîm...
Sübhàna’llàhi rabbi’l-arşi’l-azîm...Sübhàna’llàhi rabbi’l-arşi’l-azîm... El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn... Nes’elüke mûcibati rahmetike…

Nes’elüke mûcibati rahmetike…
Ve azâimi mağfiretike...Ve azâimi mağfiretike... Ve’lganîmete min külli birrin...Ve’lganîmete min külli birrin... Ve’s-selâmete min külli ismin...Ve’s-selâmete min külli ismin... Lâ teda’ lenâ zenben illâ gafarte...Lâ teda’ lenâ zenben illâ gafarte... Ve lâ hemmen illâ ferracte...Ve lâ hemmen illâ ferracte... Ve lâ hàceten min havâici’ddünyâ hiye leke ridan,Ve lâ hàceten min havâici’ddünyâ hiye leke ridan, illâ kadaytehâ yâ erhame’r-râhimîn...illâ kadaytehâ yâ erhame’r-râhimîn... Yâ erhame’r-râhimîn...Yâ erhame’r-râhimîn... Yâ erhame’r-râhimîn...Yâ erhame’r-râhimîn... Bir şey kalmıştı, sarhoşluğun bilinmesiyle ilgili.

Bir şey kalmıştı, sarhoşluğun bilinmesiyle ilgili.
İki çeşit sarhoş var:İki çeşit sarhoş var: Birisi içki içmek suretiyle sarhoş olur;Birisi içki içmek suretiyle sarhoş olur; birisi de dünyaya teslim olmuş,birisi de dünyaya teslim olmuş, dünyayı benimsemek suretiyle,dünyayı benimsemek suretiyle, dünya benim olsun diye çalışanların sarhoşluğudur ki,dünya benim olsun diye çalışanların sarhoşluğudur ki, bu sarhoşluk öteki sarhoşluktan daha beterdir derler.bu sarhoşluk öteki sarhoşluktan daha beterdir derler. El-fâtiha!

El-fâtiha!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2