Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Evvel 1446
23 Kasım 2024
İmsak
06:23
Güneş
07:53
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Nefs-i Emmârenin Huyları

Mehmed Zahid KOTKU

5 Rebîü'l-Evvel 1399 / 02.02.1979
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Nefs-i Emmârenin Huyları

Mehmed Zahid KOTKU

5 Rebîü'l-Evvel 1399 / 02.02.1979
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtüh!..Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtüh!.. El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn... Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn...Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn... Ve’s-salâtü ve’sselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...Ve’s-salâtü ve’sselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...

Muhterem kardeşler!..


Muhterem kardeşler!..
Söz söylemesi kolaydır.Söz söylemesi kolaydır. Dinlemesi de kolaydır.Dinlemesi de kolaydır. Yazması da kolaydır.Yazması da kolaydır. Anlatması da kolaydır.Anlatması da kolaydır. Fakat söylenen sözü tatbik, asıl hüner orada...Fakat söylenen sözü tatbik, asıl hüner orada... Söyleneni, yahut öğrendiğini, bildiğiniSöyleneni, yahut öğrendiğini, bildiğini tatbik edebilmektir hüner!..tatbik edebilmektir hüner!.. Bunları tatbik edemedikten sonra,Bunları tatbik edemedikten sonra, çok bilmenin, çok söylemenin ne kıymeti olur?çok bilmenin, çok söylemenin ne kıymeti olur? Bugün hoca efendinin hutbesi hoşuma gitti.Bugün hoca efendinin hutbesi hoşuma gitti. Güzel ama, hangimizin kulağına girdiğini bilmem...Güzel ama, hangimizin kulağına girdiğini bilmem... Bir kulağımızdan girdi, bir kulağımızdan çıktı.Bir kulağımızdan girdi, bir kulağımızdan çıktı. Bugün müslüman olduğumuzu iddia ederiz de,Bugün müslüman olduğumuzu iddia ederiz de, müslümanın kitabını okuyan kaç kişi bulursunuz?müslümanın kitabını okuyan kaç kişi bulursunuz? Geçenki dersimizde Ebû Hüreyre’nin nakli,Geçenki dersimizde Ebû Hüreyre’nin nakli, beni düşündürdü.beni düşündürdü.

İttekı’l-mehàrim tekün a’bede’n-nâs ... nâsın, insanların en àbidi sen olursun.”


İttekı’l-mehàrim tekün a’bede’n-nâs ... nâsın, insanların en àbidi sen olursun.”
Haramlardan kaçındığın müddet ve tedbirdeHaramlardan kaçındığın müddet ve tedbirde nâsın, insanların en àbidi sen olursun.”nâsın, insanların en àbidi sen olursun.”

Öyle geceleri sabahlara kadar uyumamazlık,


Öyle geceleri sabahlara kadar uyumamazlık,
gündüzleri bütün gün oruç tutup riyazetler çekmek değil.gündüzleri bütün gün oruç tutup riyazetler çekmek değil. Allah’ın haramlarından kaçın,Allah’ın haramlarından kaçın, oldun en àbid insan...oldun en àbid insan...

... Ve’rda bimâ kasema’llàhu lek, tekün ağne’nnâs ...


... Ve’rda bimâ kasema’llàhu lek, tekün ağne’nnâs ...
“Allah’ın taksimine razı ol,“Allah’ın taksimine razı ol, insanların en zengini sen olursun!” insanların en zengini sen olursun!” Daha ne istiyorsun?Daha ne istiyorsun?

Bugün buna karşılık,


Bugün buna karşılık,
SAS’in yine Ebû Hüreyre’den naklen:SAS’in yine Ebû Hüreyre’den naklen:

RE. 175/12 İyyâküm ve’z-zan ...


RE. 175/12 İyyâküm ve’z-zan ...
“Ey mü’minler, siz zandan sakının!”“Ey mü’minler, siz zandan sakının!” Zan... Hani sû-i zan derler bir zan var ya;Zan... Hani sû-i zan derler bir zan var ya; şu şöyledir, bu böyledir diyerekten bir zannımız vardır.şu şöyledir, bu böyledir diyerekten bir zannımız vardır. Bundan sakının!Bundan sakının! İşte çeşitli şeyler deriz, lehte, aleyhte.İşte çeşitli şeyler deriz, lehte, aleyhte. Ama muhakkak bildiğimiz değil de,Ama muhakkak bildiğimiz değil de, sezdiğimize göre... Hâlbuki;sezdiğimize göre... Hâlbuki; ... Feinne’z-zanne ekzebü’lhadîs ...... Feinne’z-zanne ekzebü’lhadîs ... “Zan ile söylenen sözlerin çoğu yalandır.“Zan ile söylenen sözlerin çoğu yalandır. Öyleyse, ... Ve lâ tehassesû ...Öyleyse, ... Ve lâ tehassesû ... “İnsanların içini araştırmaya çalışmayın!” “İnsanların içini araştırmaya çalışmayın!” Hangi bakımdan olursa olsun.Hangi bakımdan olursa olsun. ... Ve lâ tecessesû ... “Casusluk da yapmayın!”... Ve lâ tecessesû ... “Casusluk da yapmayın!” Casusluk devlete ait, onun vazifesi.Casusluk devlete ait, onun vazifesi. Memlekete gireni çıkanı o kontrol edecek,Memlekete gireni çıkanı o kontrol edecek, nasıl adamdır diyerekten.nasıl adamdır diyerekten. Fakat sana bana vazife değil.Fakat sana bana vazife değil. ...... Bu adam nasıl adamdır diye tecessüs etmek, bizim için doğru değil.Bu adam nasıl adamdır diye tecessüs etmek, bizim için doğru değil. ... Ve lâ tenâfesû ...... Ve lâ tenâfesû ... “Nefsaniyet de yapmayın! Benlikcilik taslamayın!“Nefsaniyet de yapmayın! Benlikcilik taslamayın! Her şeyi ben bilirim diyerekten, her şeyin üstüne çıkmayın!Her şeyi ben bilirim diyerekten, her şeyin üstüne çıkmayın!

... Ve lâ tehâsedû ... Ama hased de hiç yapmayın!


... Ve lâ tehâsedû ... Ama hased de hiç yapmayın!
Hasedi hele hiç yapmayın!”Hasedi hele hiç yapmayın!”
“—Onun var da benim niçin olmasın?” deme!

“—Onun var da benim niçin olmasın?” deme!


Bak ne dedi SAS: Va’rda bimâ kasema’llàhu lek, tekün ağne’nnâs ...


Bak ne dedi SAS: Va’rda bimâ kasema’llàhu lek, tekün ağne’nnâs ...
“Allah’ın taksimine razı ol! ‘N’apalım Allah bu kadar verdi.“Allah’ın taksimine razı ol! ‘N’apalım Allah bu kadar verdi. Çalıştım çalıştım ama taksim bu kadar...’ de; insanların en zengini olursun.”Çalıştım çalıştım ama taksim bu kadar...’ de; insanların en zengini olursun.” Geçen gün Ebû Zerr’in rivayetinde,Geçen gün Ebû Zerr’in rivayetinde, SAS: “Kendinden aşağısına bak, yukarısına bakma!” dedi.SAS: “Kendinden aşağısına bak, yukarısına bakma!” dedi. Yukarısına bakarsan, bocalarsın.Yukarısına bakarsan, bocalarsın. Aşağısına bakarsan;
“—Eh yâ Rabbî, çok şükür el-hamdü lillâh!” dersin.
Aşağısına bakarsan;
“—Eh yâ Rabbî, çok şükür el-hamdü lillâh!” dersin.


Binâen aleyh, Ve lâ tenâfesû ve lâ tehâsedû ve lâ tebâgadù ...


Binâen aleyh, Ve lâ tenâfesû ve lâ tehâsedû ve lâ tebâgadù ...
“Sakın birbirinize buğz etmeyin!“Sakın birbirinize buğz etmeyin! Küsmeyin, darılmayın!Küsmeyin, darılmayın! ... Ve lâ tedâberû ... Birbirinize arka da çevirmeyin!”... Ve lâ tedâberû ... Birbirinize arka da çevirmeyin!” E Allah yardımcımız olsun...E Allah yardımcımız olsun... Bu Millet-i İslâmiyye’ye bak, birleşebiliyor mu hiç?Bu Millet-i İslâmiyye’ye bak, birleşebiliyor mu hiç?

Peygamber ne diyor, bak bizim halimize!


Peygamber ne diyor, bak bizim halimize!
O diyor ben filâncıyım, bu diyor ben filancıyım...O diyor ben filâncıyım, bu diyor ben filancıyım... Benim ki kutubdur diyor, benimki kutbü’laktabdır diyor.Benim ki kutubdur diyor, benimki kutbü’laktabdır diyor. Şu diyor, bu diyor...Şu diyor, bu diyor... Bölük bölük olmuş.Bölük bölük olmuş. Kimsenin kimseye itimadının olmadığı bir hal.Kimsenin kimseye itimadının olmadığı bir hal.

... Ve kûnû ibâda’llàh, ihvânen ...


... Ve kûnû ibâda’llàh, ihvânen ...
...... İnneme’l-mü’minûne ihveh.İnneme’l-mü’minûne ihveh. Müminler kardeş! Nasıl kardeş?Müminler kardeş! Nasıl kardeş? Haseben kardeş değilse de, mânen kardeştirler.Haseben kardeş değilse de, mânen kardeştirler. Mânen kardeşlik, haseb-neseb itibariyle olan kardeşliktenMânen kardeşlik, haseb-neseb itibariyle olan kardeşlikten daha âlâ ve daha üstündür.daha âlâ ve daha üstündür. Onun için;Onun için;
“—Siz bu mânevî kardeşliği temin edin,

“—Siz bu mânevî kardeşliği temin edin,
öyle kardeşçesine yaşayın!öyle kardeşçesine yaşayın! Birbirinizin aleyhinde bulunmayın!Birbirinizin aleyhinde bulunmayın! Birbirlerinize karşı kötülük düşünmeyin,Birbirlerinize karşı kötülük düşünmeyin, fenalık yapmayın, buğz etmeyin, hasetlik etmeyin,fenalık yapmayın, buğz etmeyin, hasetlik etmeyin, küsmeyin, darılmayın!küsmeyin, darılmayın! Hep birbirinizin iyiliğini isteyin!” buyruluyor.Hep birbirinizin iyiliğini isteyin!” buyruluyor.

El-müslimü ehu’l-müslim ...


El-müslimü ehu’l-müslim ...
“Müslüman müslümanın kardeşidir.”“Müslüman müslümanın kardeşidir.” Bitti... Bunu hâlâ öğrenmiş değiliz. 1400 sene oluyor,Bitti... Bunu hâlâ öğrenmiş değiliz. 1400 sene oluyor, müslümanın kardeş olduğunu öğrenebilmiş değiliz.müslümanın kardeş olduğunu öğrenebilmiş değiliz. Çünkü müslümanlıktan nasibimiz o kadarcık.Çünkü müslümanlıktan nasibimiz o kadarcık. Müslümanlıktan nasibimiz tam olsa,Müslümanlıktan nasibimiz tam olsa, birbirimize tam sarılırız. bırakmaz. Kendisi onun yardımına koşar. Hatta, onun günaha dalmasına da razı olmaz. Günaha gidiyorsa, onu günahtan da kurtarmağa çalışır.birbirimize tam sarılırız. bırakmaz. Kendisi onun yardımına koşar. Hatta, onun günaha dalmasına da razı olmaz. Günaha gidiyorsa, onu günahtan da kurtarmağa çalışır. Herkes birbirini kardeş diye bağrına basar.Herkes birbirini kardeş diye bağrına basar. Nasıl kardeşler kucaklaşır sarılırlar;Nasıl kardeşler kucaklaşır sarılırlar; müslümanlığımız tam olsa, kardeşliğimiz de öyle olur.müslümanlığımız tam olsa, kardeşliğimiz de öyle olur. El-müslimü ehu’l-müslimEl-müslimü ehu’l-müslim lâ yazlimuhû ...lâ yazlimuhû ... “Müslüman, müslüman kardeşine kat’iyyen zulmetmez.”“Müslüman, müslüman kardeşine kat’iyyen zulmetmez.” Zulm olunmasına da razı olmaz.Zulm olunmasına da razı olmaz. Zulmetmez, zulm olunmasına da razı olmaz.Zulmetmez, zulm olunmasına da razı olmaz. Burada o inlerken, müslüman öbür tarafta rahat rahat ekmek yiyemez.Burada o inlerken, müslüman öbür tarafta rahat rahat ekmek yiyemez. ... Ve lâ yahzülühû ... “Onu terk de edemez.”... Ve lâ yahzülühû ... “Onu terk de edemez.” Zalimlerin zulmüne terk edemez,Zalimlerin zulmüne terk edemez, onu yardımsız da bırakmaz. onu yardımsız da bırakmaz. Müslüman, müslüman kardeşine yardımı bırakmaz.Müslüman, müslüman kardeşine yardımı bırakmaz. Kendisi onun yardımına koşar.Kendisi onun yardımına koşar. Hatta, onun günaha dalmasına da razı olmaz.Hatta, onun günaha dalmasına da razı olmaz. Günaha gidiyorsa, onu günahtan da kurtarmağa çalışır.Günaha gidiyorsa, onu günahtan da kurtarmağa çalışır.

... Ve lâ yahkiruhû ...


... Ve lâ yahkiruhû ...
“Hiç bir surette de tahkir edemez ama...”“Hiç bir surette de tahkir edemez ama...”
“—Zenginim, bilginim, yüksek adamım.

“—Zenginim, bilginim, yüksek adamım.
Niçin tahkir etmeyecekmişim?Niçin tahkir etmeyecekmişim? İstediğim gibi her şeyi de söylerim!”İstediğim gibi her şeyi de söylerim!”

Müslümanlıktan nasibin yoksa, söylersin o zaman.


Müslümanlıktan nasibin yoksa, söylersin o zaman.
Müslümanlıktan nasibin varsa, “Bu benden küçük, ben bunu ezeyim,Müslümanlıktan nasibin varsa, “Bu benden küçük, ben bunu ezeyim, hakaret edeyim, şöyle acı söyleyeyim...” diyemezsin. Olmaz öyle şey!hakaret edeyim, şöyle acı söyleyeyim...” diyemezsin. Olmaz öyle şey!

Müslüman şuurlu insan.


Müslüman şuurlu insan.
O da benim kardeşim diyerekten, Allah’ın kuluna öyle sarılır,O da benim kardeşim diyerekten, Allah’ın kuluna öyle sarılır, onu da Allah yarattı der.onu da Allah yarattı der. Biz müslümanız. Eh nasibimiz neyse...Biz müslümanız. Eh nasibimiz neyse... İslâmiyet’ten biraz nasibi varsa, tahkir etmez.İslâmiyet’ten biraz nasibi varsa, tahkir etmez.

Et-takvâ hâhünâ! SAS bunu üç defa tekrar edip,


Et-takvâ hâhünâ! SAS bunu üç defa tekrar edip,
mübarek elleriyle göğüslerini gösterdiler.”mübarek elleriyle göğüslerini gösterdiler.” “Allah korkusu buradadır! “Allah korkusu buradadır! Lafta değil, çenede değil, işte değil; gönüldedir Allah korkusu...Lafta değil, çenede değil, işte değil; gönüldedir Allah korkusu... Allah korkusu gönle girmedikten sonra, sözlerin hepsi boştur.Allah korkusu gönle girmedikten sonra, sözlerin hepsi boştur.

Onun için. bak şimdi ne diyor SAS Efendimiz:


Onun için. bak şimdi ne diyor SAS Efendimiz:


Bi-hasebi’mriin mine’ş-şerri en yahkıra ehàhü’l-müslime.


Bi-hasebi’mriin mine’ş-şerri en yahkıra ehàhü’l-müslime.
“Şerden o adama yeter ki,“Şerden o adama yeter ki, müslim kardeşini tahkir etsin!müslim kardeşini tahkir etsin! Müslüman bir kardeşini tahkir etmek, hakir görmekMüslüman bir kardeşini tahkir etmek, hakir görmek şer olarak ona kifayet eder, yeter ona.”şer olarak ona kifayet eder, yeter ona.”

Küllü müslimün ale’l-müslimi haramün demühû, ve mâlühû ve ırzuhû.


Küllü müslimün ale’l-müslimi haramün demühû, ve mâlühû ve ırzuhû.
“Her müslümanın müslümanlar üzerine kanı da, canı da, malı da, ırzı da haramdır.” “Her müslümanın müslümanlar üzerine kanı da, canı da, malı da, ırzı da haramdır.”

Şimdi bunlar hepsi laf...


Şimdi bunlar hepsi laf...
Bunların hepsini bilmiyor değiliz, hepimiz biliyoruz bunu.Bunların hepsini bilmiyor değiliz, hepimiz biliyoruz bunu. Her gün de dinliyoruz. Her gün de işitiyoruz.Her gün de dinliyoruz. Her gün de işitiyoruz. Fakat bunlar olduğu gibi, olduğu yerde kalıyor.Fakat bunlar olduğu gibi, olduğu yerde kalıyor.

Şimdi, Allah yeri yedi kat yaratmış.


Şimdi, Allah yeri yedi kat yaratmış.
Gökler yedi, yerler yedi,Gökler yedi, yerler yedi, bizim nefislerimiz de yedi mertebe üzerinedir.bizim nefislerimiz de yedi mertebe üzerinedir. Bu, birinci nefis denen emmâre nefistir ki,Bu, birinci nefis denen emmâre nefistir ki, insanı cehenneme sürükleyen gâvurların,insanı cehenneme sürükleyen gâvurların, şeytanların nefisleridir.şeytanların nefisleridir. Münafıkların, fasıkların nefisleridir nefs-i emmâre...Münafıkların, fasıkların nefisleridir nefs-i emmâre... Bu emmâre nefsin içinde olanlar;Bu emmâre nefsin içinde olanlar; yürüdükçe, çabaladıkça bataklığa batan insanlardır.yürüdükçe, çabaladıkça bataklığa batan insanlardır. Çabaladıkça batar, kurtulmanın imkânı yoktur.Çabaladıkça batar, kurtulmanın imkânı yoktur. Kànun-u ilâhidir;Kànun-u ilâhidir; çocuk nasıl tedrici bir surette yetişiyorsa,çocuk nasıl tedrici bir surette yetişiyorsa, insanlar da tedrici bir surette yetişmek mecburiyetindedir.insanlar da tedrici bir surette yetişmek mecburiyetindedir. Bu ilk kademedeki insanların nefsine, nefs-i emmâre diyorlar.Bu ilk kademedeki insanların nefsine, nefs-i emmâre diyorlar. On iki tane huyu var:On iki tane huyu var: 1. Şirk: Allah’a şerik koşmak.1. Şirk: Allah’a şerik koşmak. 2. Allah’a küfretmek,2. Allah’a küfretmek, küfürbazlık, kâfirlik daha açıkçası.küfürbazlık, kâfirlik daha açıkçası. 3. Cehâlet. Cehalete mânâ vermişler, demişler ki:3. Cehâlet. Cehalete mânâ vermişler, demişler ki: “Okumak yazmak bilmeyen adamın adı değil cahillik;“Okumak yazmak bilmeyen adamın adı değil cahillik; Allah’ını tanımayan adamın adıdır.Allah’ını tanımayan adamın adıdır. Allah’ın kitabına ve Rasûlü’nün yolunaAllah’ın kitabına ve Rasûlü’nün yoluna uymayan adamın adıdır cahillik.” demişler;uymayan adamın adıdır cahillik.” demişler; ne güzel bir söz.ne güzel bir söz. 4. Gaflet.4. Gaflet. 5. Günahlara dalmak. Büyük günahlar5. Günahlara dalmak. Büyük günahlar 125 tane diyorlar, ufaklarıyla beraber125 tane diyorlar, ufaklarıyla beraber 500’ü buluyor.500’ü buluyor. Bu günahları bilmek,Bu günahları bilmek, okumak ister ki, nelerdir bu günahlar?okumak ister ki, nelerdir bu günahlar? Kısa kısa da olsa, hiç olmazsa öğrenmek lâzım!Kısa kısa da olsa, hiç olmazsa öğrenmek lâzım! 6. Kibir. Kibir yok mu hani, insanın büyüklenmesi.6. Kibir. Kibir yok mu hani, insanın büyüklenmesi.

Lâ yedhulü’l-cenneh, men kâne fî kalbihî miskàle zerretin min kibrin ...


Lâ yedhulü’l-cenneh, men kâne fî kalbihî miskàle zerretin min kibrin ...
Kibirden en ufak bir parça kendisinde olan insan,Kibirden en ufak bir parça kendisinde olan insan, cennete doğruca giremeyecek!cennete doğruca giremeyecek! Cezasını çekecek, öyle... Onun için, kibir büyük fenalık.Cezasını çekecek, öyle... Onun için, kibir büyük fenalık. 7. Hased. İşte bu okuduğum hadisin içinde geçti ki,7. Hased. İşte bu okuduğum hadisin içinde geçti ki, ... ve lâ tehàsedû ... “Hased etmeyin!” diyor Cenâb-ı Peygamber.... ve lâ tehàsedû ... “Hased etmeyin!” diyor Cenâb-ı Peygamber. Neden?Neden?

El-hasedü ye’külü’l-hasenâti,


El-hasedü ye’külü’l-hasenâti,
kemâ te’külü’nnâru’l-hatab.kemâ te’külü’nnâru’l-hatab. “Hased o kadar fena bir şeydir ki,“Hased o kadar fena bir şeydir ki, kazandığımız sevapları, ateşin odunu yediği gibi yer, bitirir.”kazandığımız sevapları, ateşin odunu yediği gibi yer, bitirir.” Bizim haberimiz bile olmaz.Bizim haberimiz bile olmaz. Güzel ahlâkların insanda toplanabilmesi için,Güzel ahlâkların insanda toplanabilmesi için, bu gibi kötü ahlâklardan sıyrılmak mecburiyetindeyiz.bu gibi kötü ahlâklardan sıyrılmak mecburiyetindeyiz. Bu gibi kötü ahlâklardan sıyrılmak için...Bu gibi kötü ahlâklardan sıyrılmak için... Karnımız ağrıyınca doktora gidiyoruz:Karnımız ağrıyınca doktora gidiyoruz:
“—Doktor bey, aman karnım ağrıyor, başım ağrıyor, dişim ağrıyor...”

“—Doktor bey, aman karnım ağrıyor, başım ağrıyor, dişim ağrıyor...”

“—Eh senin hastanede yatman lâzım evlâdım!”

“—Eh senin hastanede yatman lâzım evlâdım!”

“—Yok, benim işim çok, yatamam ki!”

“—Yok, benim işim çok, yatamam ki!”

“—Eh yatamazsan, ben sana bir reçete vereyim de, ona göre hareket et!

“—Eh yatamazsan, ben sana bir reçete vereyim de, ona göre hareket et!
Şunları ye, şunları yeme!Şunları ye, şunları yeme! Şöyle yap, böyle yap!”Şöyle yap, böyle yap!”
“—Ooo, işim var, onlarla da meşgul olamam...”

“—Ooo, işim var, onlarla da meşgul olamam...”

“—Eh öyleyse, mukadderatına bırak kendini. Ne olursan ol!”

“—Eh öyleyse, mukadderatına bırak kendini. Ne olursan ol!”


Şimdi bizim de halimiz böyle.


Şimdi bizim de halimiz böyle.
Bu kötü huyları biz bırakamayız kolaycacık.Bu kötü huyları biz bırakamayız kolaycacık. Bir kere, insanın alıştığı bir yetişme tarzı var ya, çocuklarımızda görüyoruz.Bir kere, insanın alıştığı bir yetişme tarzı var ya, çocuklarımızda görüyoruz. Bu çocukların yetiştiği tarzdan ikinci bir şekle dönmeleri,Bu çocukların yetiştiği tarzdan ikinci bir şekle dönmeleri, hep terbiyelere mütevakkıf...hep terbiyelere mütevakkıf... Büyüklerin terbiyeleri altında ilaçlarla mı,Büyüklerin terbiyeleri altında ilaçlarla mı, usullerle mi olur, nasıl olacaksa artık.usullerle mi olur, nasıl olacaksa artık.

Hayvanları yapıyorlar ya...


Hayvanları yapıyorlar ya...
Kuşu terbiye ediyor, köpeği terbiye ediyor,Kuşu terbiye ediyor, köpeği terbiye ediyor, ayıyı terbiye ediyor, aslanı terbiye ediyor.ayıyı terbiye ediyor, aslanı terbiye ediyor. Geliyorlar, burada gösteriyorlar bizlere, nasıl terbiye ettiklerini...Geliyorlar, burada gösteriyorlar bizlere, nasıl terbiye ettiklerini...

Binâen aleyh insan ekmelü’l-mahlûkat,


Binâen aleyh insan ekmelü’l-mahlûkat,
eşrefü’lmahlûkat...eşrefü’lmahlûkat... Bu güzel Peygamber’in ümmeti,Bu güzel Peygamber’in ümmeti, güzel Allah’ın da kulu...güzel Allah’ın da kulu...

Geçen gün serserinin biri diyeceğim, affedin kusurumu:


Geçen gün serserinin biri diyeceğim, affedin kusurumu:

“—Şu Allah’ın resmini çizin de, ben göreyim!” demiş.

“—Şu Allah’ın resmini çizin de, ben göreyim!” demiş.


Hâşâ! Çocuklar ufacık sabî yavru...


Hâşâ! Çocuklar ufacık sabî yavru...
Biz onları mektebe veriyoruz, okusunlar da insanlık öğrensinler diye.Biz onları mektebe veriyoruz, okusunlar da insanlık öğrensinler diye. O da diyor ki,O da diyor ki,
“—Allah’ın resmini çizin de, gösterin bana!”

“—Allah’ın resmini çizin de, gösterin bana!”


Canım, çocuk Allah’ın resmini ne bilsin. Öyle şey mi olur?


Canım, çocuk Allah’ın resmini ne bilsin. Öyle şey mi olur?
Bir vakitler de şeker dağıtıyorlardı.Bir vakitler de şeker dağıtıyorlardı. Orada mekteplerde, zaman zaman çeşitli şeylerle çocukların fikrini bozarlarsa,Orada mekteplerde, zaman zaman çeşitli şeylerle çocukların fikrini bozarlarsa, o çocuk Allah’ını bilmezse, Allah’a itaat etmezse,o çocuk Allah’ını bilmezse, Allah’a itaat etmezse, Peygamber’i bilmezse, ne olur hali?Peygamber’i bilmezse, ne olur hali? Her şey olur. Ondan sonra uğraş da uğraş...Her şey olur. Ondan sonra uğraş da uğraş... Memlekette rahat huzur yok, emniyet yok, şu yok, bu yok...Memlekette rahat huzur yok, emniyet yok, şu yok, bu yok...

Onun için, bunlardan kurtulmak için, mutlaka nefs-i emmâreden kurtulmak lazım!


Onun için, bunlardan kurtulmak için, mutlaka nefs-i emmâreden kurtulmak lazım!
Nasıl kurtulacağız? Nasıl kurtulacaksan kurtulacaksın. Çalışacaksın...Nasıl kurtulacağız? Nasıl kurtulacaksan kurtulacaksın. Çalışacaksın...

Hiç olmazsa levvâmeye geçersen; levvâme, asî müslümanların nefsidir.


Hiç olmazsa levvâmeye geçersen; levvâme, asî müslümanların nefsidir.
Burada kalmak da lâyık değildir hiç bir müslümana...Burada kalmak da lâyık değildir hiç bir müslümana... Ya? Hiç olmazsa, mülheme devresi olan üçüncü nefsin devresine atlayacak.Ya? Hiç olmazsa, mülheme devresi olan üçüncü nefsin devresine atlayacak. Orası da alimlerin devresi…Orası da alimlerin devresi…

Onu da hoş görmemişler, orada da olmaz demişler.


Onu da hoş görmemişler, orada da olmaz demişler.
Alim biliyor ama, ameli yok...Alim biliyor ama, ameli yok... Bu sefer de ilmin var ama amelin olmazsa, o da olmadı.Bu sefer de ilmin var ama amelin olmazsa, o da olmadı. Dörde atla, mutmainne’ye geç.Dörde atla, mutmainne’ye geç. Orada rahat edersin, huzur bulursun...Orada rahat edersin, huzur bulursun...

Onu da makbul görmemişler.


Onu da makbul görmemişler.
Onu da atla demişler. Nereye? Nefs-i razıyye’ye, merzıyye’ye geç deOnu da atla demişler. Nereye? Nefs-i razıyye’ye, merzıyye’ye geç de insan olarak, melek olarak yaşa, melek olarak git!insan olarak, melek olarak yaşa, melek olarak git!

Allah hepimizi affetsin...


Allah hepimizi affetsin...
Bu meleklerin sıfatlarından bize de ihsan buyursun...Bu meleklerin sıfatlarından bize de ihsan buyursun...

Peygamber SAS diyor ki:


Peygamber SAS diyor ki:
Ben üç şeyden çok korkarım; başka şeyden korkmam ümmetimden…Ben üç şeyden çok korkarım; başka şeyden korkmam ümmetimden… Hepsini diyemeyeceğim ama, birisi:Hepsini diyemeyeceğim ama, birisi:

Nimetlere kavuşur insanlar...


Nimetlere kavuşur insanlar...
Bugün el-hamdü lillâh, çok büyük nimetler var sırtımızda...Bugün el-hamdü lillâh, çok büyük nimetler var sırtımızda... Bugün Londra’dan bir arkadaş geldi de,Bugün Londra’dan bir arkadaş geldi de, “Şu kadarcık ekmek elli lira!” diyor.“Şu kadarcık ekmek elli lira!” diyor. “Bir kiraz aldık, yüz elli lira...” diyor.“Bir kiraz aldık, yüz elli lira...” diyor. “Bir su istiyorsun, su da vermiyorlar.“Bir su istiyorsun, su da vermiyorlar. Bilmem ne içeceksin.” diyor.Bilmem ne içeceksin.” diyor.

Hayat, el-hamdü lillâh memletimizde hem bol,


Hayat, el-hamdü lillâh memletimizde hem bol,
hem ucuz...hem ucuz... Bu nimetleri Allah bize vermiş de,Bu nimetleri Allah bize vermiş de, bunların şükrünü istemez mi dersiniz.bunların şükrünü istemez mi dersiniz. Bu Allah’a kulluk etmek, ona boyun bükmek,Bu Allah’a kulluk etmek, ona boyun bükmek, teslim olmak; yasaklarından korkup kaçmak,teslim olmak; yasaklarından korkup kaçmak, müslümanın şanından değil midir?müslümanın şanından değil midir?

Zengin olacaksın da ne olacak kardeşim?


Zengin olacaksın da ne olacak kardeşim?
Bütün dünya senin olsa ne olacak?Bütün dünya senin olsa ne olacak? Şah ne oldu? Şah dünyanın mülk sahibiydi.Şah ne oldu? Şah dünyanın mülk sahibiydi.

Dünyanın parasını alıyordu her gün.


Dünyanın parasını alıyordu her gün.
Bak bugün oturacak yer bulamıyor, yeryüzünde...Bak bugün oturacak yer bulamıyor, yeryüzünde...

Şaha da kalmadı bu dünya!


Şaha da kalmadı bu dünya!
Kimseye kalmamış.Kimseye kalmamış. Bizim de götüreceğimiz bir kefen…Bizim de götüreceğimiz bir kefen… O da olsa da olur, olmasa da olur. Şehidler kefene mi sarıldı?O da olsa da olur, olmasa da olur. Şehidler kefene mi sarıldı?

Allah hepimizi affetsin...


Allah hepimizi affetsin...
Tevfikat-ı sübhàniyyesine eriştirsin...Tevfikat-ı sübhàniyyesine eriştirsin... Sevdiği ve razı olduğu kullarının arasında,Sevdiği ve razı olduğu kullarının arasında, ahirete güzelce gitmek nasib ve müyesser eylesin...ahirete güzelce gitmek nasib ve müyesser eylesin...

Allàhümme innâ nes’elüke tamâme’n-ni’meh...


Allàhümme innâ nes’elüke tamâme’n-ni’meh...
Ve devâme’l- àfiyeh... Ve hüsne’l-hàtimeh...Ve devâme’l- àfiyeh... Ve hüsne’l-hàtimeh...

Yâ Rabbi, biz àciz kullarız.


Yâ Rabbi, biz àciz kullarız.
Elimizi açtık, senin rahmetini umarız yâ Rabbi! Bizi affet, mağfiret et...Elimizi açtık, senin rahmetini umarız yâ Rabbi! Bizi affet, mağfiret et... Bize insan olacak kabiliyeti de ihsan eyle yâ Rabbi...Bize insan olacak kabiliyeti de ihsan eyle yâ Rabbi... İnsan olarak yaşayıp, birbirlerimize can u yürekten sarılıp,İnsan olarak yaşayıp, birbirlerimize can u yürekten sarılıp, kardeş muamelesi yapan kullarından et yâ Rabbi!kardeş muamelesi yapan kullarından et yâ Rabbi!

Allàhümme innâ nes’elüke’l-afve ve’l-àfiyeh...


Allàhümme innâ nes’elüke’l-afve ve’l-àfiyeh...
Fi’d-dîni ve’ddünyâ ve’l-àhireh...Fi’d-dîni ve’ddünyâ ve’l-àhireh... Teveffenâ müslimîn... Ve elhiknâ bi’s-sàlihîn...Teveffenâ müslimîn... Ve elhiknâ bi’s-sàlihîn...

Sübhàne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yesıfûn...


Sübhàne rabbike rabbi’l-izzeti ammâ yesıfûn...
Ve selâmün ale’l-mürselîn...Ve selâmün ale’l-mürselîn... Ve’l-hamdü li’llàhi rabbi’l-àlemîne tekabbel minnâVe’l-hamdü li’llàhi rabbi’l-àlemîne tekabbel minnâ bihürmeti’l-fâtiha!bihürmeti’l-fâtiha! Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàh!Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàh!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2