Namaz Vakitleri
İstanbul
30 Muharrem 1447
25 July 2025
İmsak
03:58
Güneş
05:47
Öğle
13:16
İkindi
17:11
Akşam
20:34
Yatsı
22:14
Detaylı Arama

Ölüm, Hayat ve Ahiret Bilinci

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Ölüm, Hayat ve Ahiret Bilinci

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Euzubillahimineşşeytanirracim.Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim.

Elhamdülillahi Rabbi’l alemin vel akibeti lil müttekin,


Elhamdülillahi Rabbi’l alemin vel akibeti lil müttekin,
es-selatu ve’s-selamu ala seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain.es-selatu ve’s-selamu ala seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain. İ’lemu eyyühe’l ihvan enne efdalel kitabu kitabullahİ’lemu eyyühe’l ihvan enne efdalel kitabu kitabullah ve enne efdale’l hedyi hedyü Muhammedin sallalahu aleyhi ve sellemve enne efdale’l hedyi hedyü Muhammedin sallalahu aleyhi ve sellem ve şerra’l umuri muhtesatuha ve külle muhtesatin bi’dahve şerra’l umuri muhtesatuha ve külle muhtesatin bi’dah ve külle bi’datin dalaleh ve külle dalaletin fi’n-nar,ve külle bi’datin dalaleh ve külle dalaletin fi’n-nar, ve bi’s-senidi’l-muttasılive bi’s-senidi’l-muttasıli ile’n-nebiyyi sallalahu aleyhi ve selleme ennehu kal:ile’n-nebiyyi sallalahu aleyhi ve selleme ennehu kal:

Lev ta'lemûne ma entüm mülakûne ekeltüm taamen


Lev ta'lemûne ma entüm mülakûne ekeltüm taamen
alâ şehvetin ebede ila ahiril hadis.alâ şehvetin ebede ila ahiril hadis. Bu hadis-i şerif’i cuma günkü dersimizde okumuşsak daBu hadis-i şerif’i cuma günkü dersimizde okumuşsak da lüzumuna binaen bugünkü kardeşlerime de yine arz etmeyi münasip gördüm.lüzumuna binaen bugünkü kardeşlerime de yine arz etmeyi münasip gördüm. Cenabı Hak hayat ile mematı beraber yaratmıştır.Cenabı Hak hayat ile mematı beraber yaratmıştır. Hayat gelir, arkasında memat onu kovalar,Hayat gelir, arkasında memat onu kovalar, hani hayatın arkasından ölüm onu kovalayıcıdır.hani hayatın arkasından ölüm onu kovalayıcıdır. Ölümsüz bir hayat yoktur bu alemdeÖlümsüz bir hayat yoktur bu alemde ölümsüz bir hayat yoktur, buradaki hayat daölümsüz bir hayat yoktur, buradaki hayat da ölümden sonraki ikinci ahiret hayatına hazırlık yeridir.ölümden sonraki ikinci ahiret hayatına hazırlık yeridir. Burası ölümden sonraki ikinci ahiret hayatına hazırlık yeridir.Burası ölümden sonraki ikinci ahiret hayatına hazırlık yeridir.

Binaenaleyh burada hazırlığını yapmadan giden insan için, buyuruyor ki,


Binaenaleyh burada hazırlığını yapmadan giden insan için, buyuruyor ki,
lev ta'lemune ma entüm mülakune ba’de’l-mevtlev ta'lemune ma entüm mülakune ba’de’l-mevt eğer siz öldükten sonra ölümden sonraeğer siz öldükten sonra ölümden sonra başa geleceklerinizi bir bilmiş olsanız,başa geleceklerinizi bir bilmiş olsanız, başlarınıza geleceğini bir bilmiş olsanızbaşlarınıza geleceğini bir bilmiş olsanız ma ekeltüm taamün ala şehvetin ebeda,ma ekeltüm taamün ala şehvetin ebeda, katiyen şöyle elinizi ekmeğe uzatıp da yemek istemezdiniz,katiyen şöyle elinizi ekmeğe uzatıp da yemek istemezdiniz, tatlı bir şey yemek yine istemezdiniz, içinizden gelmezdi.tatlı bir şey yemek yine istemezdiniz, içinizden gelmezdi. Nasıl bazı insanlar rahatsız olur,Nasıl bazı insanlar rahatsız olur, bir gerek korkudan dolayı, gerek başka hüzünlerden dolayıbir gerek korkudan dolayı, gerek başka hüzünlerden dolayı ekmek gözünün önünde, elinin altında fakat bir türlü yemeğe eli uzanmaz.ekmek gözünün önünde, elinin altında fakat bir türlü yemeğe eli uzanmaz. Aklı da yerinde değildir ama yemeğe eli uzanmaz,Aklı da yerinde değildir ama yemeğe eli uzanmaz, iştah gelmez çünkü hüznü var kederi variştah gelmez çünkü hüznü var kederi var o hüzünden kederinden dolayı yemek istemez amao hüzünden kederinden dolayı yemek istemez ama eğer size de biraz taakkul olsa düşünce olsaeğer size de biraz taakkul olsa düşünce olsa ölümden sonra başa geleceklerinizi bilsenizölümden sonra başa geleceklerinizi bilseniz katiyen elinizi uzatıp da böyle bir yemek yiyemezsiniz,katiyen elinizi uzatıp da böyle bir yemek yiyemezsiniz, daha vela şeribtüm şeraben alâ şehvetin ebedadaha vela şeribtüm şeraben alâ şehvetin ebeda katiyen bir içecek şey de içmezdiniz.katiyen bir içecek şey de içmezdiniz. Ne kadar tatlı bir şerbet olursa olsun,Ne kadar tatlı bir şerbet olursa olsun, zemzem de olsa yine istemezdiniz böyle, niçin?zemzem de olsa yine istemezdiniz böyle, niçin?

O korku sizi istila etmiştir,


O korku sizi istila etmiştir,
o korkunun şiddetinin dehşetinin altındao korkunun şiddetinin dehşetinin altında canınız artık ne ekmek görür, ne yemek görür, ne su görür.canınız artık ne ekmek görür, ne yemek görür, ne su görür. Hatta vela dehaltüm beyten testazillûne bihi,Hatta vela dehaltüm beyten testazillûne bihi, altlarında barınacağınız evlere bile girmek istemez canınız,altlarında barınacağınız evlere bile girmek istemez canınız, altında barınacağınız evlere bile girmek istemez canınız.altında barınacağınız evlere bile girmek istemez canınız. Ve le merartum ile’s-suudat,Ve le merartum ile’s-suudat, bu korkunun şiddetinden dehşetindenbu korkunun şiddetinden dehşetinden kendinize de sahip olamaz, bir nefes alabilmek içinkendinize de sahip olamaz, bir nefes alabilmek için böyle kır yerlere, sahralara, boşluk yerlere kaçardınız,böyle kır yerlere, sahralara, boşluk yerlere kaçardınız, feryadı figan ile giderdiniz deferyadı figan ile giderdiniz de bir nefes alabilir miyiz diyerekten ümidiylebir nefes alabilir miyiz diyerekten ümidiyle ama orada da sizi o hüzün keder bırakmaz,ama orada da sizi o hüzün keder bırakmaz, teleddemûne sudûraküm göğüslerinizi döver dururdunuz böyleteleddemûne sudûraküm göğüslerinizi döver dururdunuz böyle hani mecnunlar gibi kendilerini kaybetmişhani mecnunlar gibi kendilerini kaybetmiş saralı hastalar gibi kendinizi döverdiniz.saralı hastalar gibi kendinizi döverdiniz.

Ben nasıl adamım ki Allah Celle ve Alâ bu mülkü bizim için yaratmış,


Ben nasıl adamım ki Allah Celle ve Alâ bu mülkü bizim için yaratmış,
beni de bunlar içinde yaratmış,beni de bunlar içinde yaratmış, akıl ve zeka denilen nimetlerle de perverde kılmış,akıl ve zeka denilen nimetlerle de perverde kılmış, iman-ı İslamiyet gibi büyük bir devleti de vermiş,iman-ı İslamiyet gibi büyük bir devleti de vermiş, ahir zaman peygamberi gibi Muhammed Mustafaahir zaman peygamberi gibi Muhammed Mustafa sallalahu aleyhi ve selleme ümmet etmiş,sallalahu aleyhi ve selleme ümmet etmiş, Kur’an’ını da bize vermiş ben ona kul olamamışım,Kur’an’ını da bize vermiş ben ona kul olamamışım, ona da ümmet olamamışımona da ümmet olamamışım nasıl adamım diyerekten pat pat kendini dövernasıl adamım diyerekten pat pat kendini döver ama o şuur kendisinde yerleştiyse,ama o şuur kendisinde yerleştiyse, o kuvveti kutsiye kendisine geldiyseo kuvveti kutsiye kendisine geldiyse ve tebkune alâ enfüsikümve tebkune alâ enfüsiküm başlarsın hüngür hüngür ağlamaya.başlarsın hüngür hüngür ağlamaya. Nasıl anası babası ahirete göçen insanlar ağlıyorNasıl anası babası ahirete göçen insanlar ağlıyor yahut akrabasından birisi giden insan ağlıyor,yahut akrabasından birisi giden insan ağlıyor, o hiç kalır onun yanında çok ağlarsınız,o hiç kalır onun yanında çok ağlarsınız, eğer şu ölümün ne olduğunu bir bilebilseniz yani.eğer şu ölümün ne olduğunu bir bilebilseniz yani.

İşte Allah rahmet eylesin deyip gidiyoruz,


İşte Allah rahmet eylesin deyip gidiyoruz,
ama can vermiş çok da güzel can verdi derizama can vermiş çok da güzel can verdi deriz çok güzel, iyi ama bakalım onun arkası ne gelecek?çok güzel, iyi ama bakalım onun arkası ne gelecek? Buraya doğru hiçbir düşüncemiz yok.Buraya doğru hiçbir düşüncemiz yok. Allah kusurlarımızı affetsin.Allah kusurlarımızı affetsin.

Onun için bizim büyüklerimiz bizlere bazı dersler telkin ederlerken


Onun için bizim büyüklerimiz bizlere bazı dersler telkin ederlerken
bu derslerin başlangıcı olarak ilk ders olaraktanbu derslerin başlangıcı olarak ilk ders olaraktan ölümü veriyorlar, ölümü iyi düşün diyorlar,ölümü veriyorlar, ölümü iyi düşün diyorlar, ölüm düşüncesini tarif ediyorlar, Azrail gelip de nasıl can alıyor,ölüm düşüncesini tarif ediyorlar, Azrail gelip de nasıl can alıyor, o can alındıktan sonra neler oluyor,o can alındıktan sonra neler oluyor, eh görüyoruz işte gassal geliyor yıkıyoreh görüyoruz işte gassal geliyor yıkıyor tabuta koyuyorlar omuzlarımıza alıp işte namazını kılıptabuta koyuyorlar omuzlarımıza alıp işte namazını kılıp deliğe sokuyoruz vesselam acaba bu mudur iş?deliğe sokuyoruz vesselam acaba bu mudur iş? Bu buysa eh fakat böyle olmadığı içinBu buysa eh fakat böyle olmadığı için eğer bilseniz diyor Cenabı peygambereğer bilseniz diyor Cenabı peygamber ölümden sonra başa gelecekleri bir bilseniz,ölümden sonra başa gelecekleri bir bilseniz, ne ekmek istersiniz ne su istersiniz ne de ev bark istersiniz,ne ekmek istersiniz ne su istersiniz ne de ev bark istersiniz, kendinizden geçer ağlar ağlarkendinizden geçer ağlar ağlar Cenabı Hakka yalvarır, tadarru eder, niyaz edersiniz.Cenabı Hakka yalvarır, tadarru eder, niyaz edersiniz.

Bu Âdem aleyhisselamın ağladığı, Davud aleyhisselamın ağladığı,


Bu Âdem aleyhisselamın ağladığı, Davud aleyhisselamın ağladığı,
Nuh aleyhisselamın ağladıkları da siz de öyle onlar gibi başlardınızNuh aleyhisselamın ağladıkları da siz de öyle onlar gibi başlardınız sularınızı gözlerinizden akıtmaya.sularınızı gözlerinizden akıtmaya. Eğer siz Allahu Teala HazretleriniEğer siz Allahu Teala Hazretlerini hak marifet ile hakkı ile bir bilmiş olsanız,hak marifet ile hakkı ile bir bilmiş olsanız, sizin bilmiş olmanız ki Allahu Teala’nın verdiği bir ilim gelir insanasizin bilmiş olmanız ki Allahu Teala’nın verdiği bir ilim gelir insana o ilim ki o korkunun arkasından gelir o ilim,o ilim ki o korkunun arkasından gelir o ilim, korku ve sevgi olmayınca o ilim gelmez,korku ve sevgi olmayınca o ilim gelmez, korkarsın korktuğunu da seversin, niçin korkuyorsun?korkarsın korktuğunu da seversin, niçin korkuyorsun?

Sevgilim bana darılır diye korkuyorsun,


Sevgilim bana darılır diye korkuyorsun,
sevgilini gücendirmemek için korkuyorsun.sevgilini gücendirmemek için korkuyorsun. Bu korkudan dolayı Allahu teala ona bir ilim verir kiBu korkudan dolayı Allahu teala ona bir ilim verir ki o ilmin içerisinde cehil olmaz,o ilmin içerisinde cehil olmaz, o ilim mektep medrese de istemez,o ilim mektep medrese de istemez, mektep medresenin istemediği bir ilim verir ki Allahu teala onamektep medresenin istemediği bir ilim verir ki Allahu teala ona onun içerisinde bir daha cehalet bulunmaz.onun içerisinde bir daha cehalet bulunmaz.

Ve lev areftümüllâhe Hakk-ı marifeti


Ve lev areftümüllâhe Hakk-ı marifeti
orada size bir hakkı marifetihi ilahiye eğer hasıl olacak olursaorada size bir hakkı marifetihi ilahiye eğer hasıl olacak olursa lezalet liduaikümü’l-ciballezalet liduaikümü’l-cibal o koca dağlar sizin duanızla yerlerinden oynar kaybolur gider.o koca dağlar sizin duanızla yerlerinden oynar kaybolur gider. Siz çok büyük bir insansınız,Siz çok büyük bir insansınız, Cenabı hak bizi yeryüzüne halk etmiş,Cenabı hak bizi yeryüzüne halk etmiş, salıvermiş ama en şerefli bir mahluksalıvermiş ama en şerefli bir mahluk en güzel bir mahluk.en güzel bir mahluk.

Ve lekad kerremna beni Âdeme diyerekten de


Ve lekad kerremna beni Âdeme diyerekten de
bütün mahlûkatına övünmüştür Cenabı Hak bizimle.bütün mahlûkatına övünmüştür Cenabı Hak bizimle. Biz böyle büyük bir insan ikenBiz böyle büyük bir insan iken ve duamızın sebebiyle dağlar yerlerinden oynayacak haldeykenve duamızın sebebiyle dağlar yerlerinden oynayacak haldeyken bak bugün halimiz.bak bugün halimiz. Bugünkü halimize bak da dağlar yerinden değil,Bugünkü halimize bak da dağlar yerinden değil, dağlar tepemize göçecek hale gelmiş.dağlar tepemize göçecek hale gelmiş.

Onun için Yahudilerin bir namazı vardır,


Onun için Yahudilerin bir namazı vardır,
Yahudi namazlarından Yahudi yanağını böyle kor yere,Yahudi namazlarından Yahudi yanağını böyle kor yere, tepesine bakar, sebebi vaktiyle Allah’a isyan ettiklerinden dolayıtepesine bakar, sebebi vaktiyle Allah’a isyan ettiklerinden dolayı tepelerinden dağ devrilecek olmuş da,tepelerinden dağ devrilecek olmuş da, korkularından yere eğilmişler acaba tepemize ne zaman düşecek diyekorkularından yere eğilmişler acaba tepemize ne zaman düşecek diye korkularından öyle bakmışlar yukarıya.korkularından öyle bakmışlar yukarıya. Elhamdülillah ki Allahu Celle ve Alâ bizeElhamdülillah ki Allahu Celle ve Alâ bize İslamiyet gibi güzel bir nimet vermiş deİslamiyet gibi güzel bir nimet vermiş de güzel güzel namazımızı Allah’ın rızası için kılıyoruz elhamdülillahgüzel güzel namazımızı Allah’ın rızası için kılıyoruz elhamdülillah ve bundan da Cenabı Hak bizi ayırmasın.ve bundan da Cenabı Hak bizi ayırmasın. Bu geçen ki dersimizden bir nebzecik idi tekrarladıkBu geçen ki dersimizden bir nebzecik idi tekrarladık şimdi bugün diyor ki:şimdi bugün diyor ki:

Lev sîle li’bni Âdeme vâdiyâni min mâlin


Lev sîle li’bni Âdeme vâdiyâni min mâlin
letemennâ ileyhimâ sâlisen ve lâ yuşbiu’bne Âdemeletemennâ ileyhimâ sâlisen ve lâ yuşbiu’bne Âdeme ille’t-türâbu ve yetûbullâhu alâ men tâbe.ille’t-türâbu ve yetûbullâhu alâ men tâbe. Bu insanoğlu ufacık bir gözü vardır amaBu insanoğlu ufacık bir gözü vardır ama ne o gözü doyar, ne ufacık karnı vardır ne de o karnı doyar,ne o gözü doyar, ne ufacık karnı vardır ne de o karnı doyar, onun için diyor ki, İbni Adem için iki tane dere,onun için diyor ki, İbni Adem için iki tane dere, vadiyan iki vadi iki dere ki,vadiyan iki vadi iki dere ki, min malin dolu altınıyla gümüşüyle neleriyle dolu olsamin malin dolu altınıyla gümüşüyle neleriyle dolu olsa bu gözü niye doymaz letemenna ileyhimabu gözü niye doymaz letemenna ileyhima salisen bir üçüncü derem daha olsa dersalisen bir üçüncü derem daha olsa der iki dere altını var bir üçüncüsü daha olsun der,iki dere altını var bir üçüncüsü daha olsun der, bu iki yeter bana demez, bir üçüncüsünü ister.bu iki yeter bana demez, bir üçüncüsünü ister.

Vela yüşbiu ibni Ademe ille’t- türab.


Vela yüşbiu ibni Ademe ille’t- türab.
Ademoğlunun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz,Ademoğlunun gözünü topraktan başka bir şey doyurmaz, en nihayet kefene sarılır, tabuta konur,en nihayet kefene sarılır, tabuta konur, gideceği yere gider, üzerine toprakları örterler,gideceği yere gider, üzerine toprakları örterler, o zaman gözü de doyar, karnı da doyaro zaman gözü de doyar, karnı da doyar ama o hale düşmemek lazım tabi,ama o hale düşmemek lazım tabi, onun için Cenabı Peygamber’in bir duasını yazdım, diyor ki:onun için Cenabı Peygamber’in bir duasını yazdım, diyor ki:

Allahümme’cal rızka ali Muhammedin


Allahümme’cal rızka ali Muhammedin
ku’ta bir rivayette kifasa.ku’ta bir rivayette kifasa. Yarab sen Muhammed sallalahu aleyhi ve selleminYarab sen Muhammed sallalahu aleyhi ve sellemin ve âlinin rızkını günlük ver,ve âlinin rızkını günlük ver, yeter miktarı ver, günlük yeter miktarı var,yeter miktarı ver, günlük yeter miktarı var, aç kalıp tadarru şey yapmasın bunalmasın,aç kalıp tadarru şey yapmasın bunalmasın, çok olup da azmasın.çok olup da azmasın. Çok olup da azmasın, az olup da bunalmasın.Çok olup da azmasın, az olup da bunalmasın. Her gün yeter miktar olan rızkını ihsan et, dua da bu.Her gün yeter miktar olan rızkını ihsan et, dua da bu. Şimdi bunu eşelemişler, neden bu kadar dediŞimdi bunu eşelemişler, neden bu kadar dedi bak bugün her şey parayla oluyor,bak bugün her şey parayla oluyor, bu paralar çok olursa daha iyi olmaz mıydı?bu paralar çok olursa daha iyi olmaz mıydı? İşte biz de dünyanın hükümdarı oluverirdik,İşte biz de dünyanın hükümdarı oluverirdik, herkes bizim emrimize amade olur bakalımherkes bizim emrimize amade olur bakalım Türkler ne diyecekler diyerektenTürkler ne diyecekler diyerekten el pençe karşımızda divan dururlardıel pençe karşımızda divan dururlardı ama bu dünyanın arkası olması iyiydi amaama bu dünyanın arkası olması iyiydi ama dünyanın arkası var, arkası var, ölüm geliyor,dünyanın arkası var, arkası var, ölüm geliyor, ikinci bir aleme bizi götürüyor.ikinci bir aleme bizi götürüyor. İkinci âlemde ya saadet var, ya şekavet var.İkinci âlemde ya saadet var, ya şekavet var. Saadet olursa bu dünyadaki imanını iktizasıyla amel ettiysenSaadet olursa bu dünyadaki imanını iktizasıyla amel ettiysen orada saadete kavuşursun,orada saadete kavuşursun, yok bu dünyada paraların peşinde koşarakyok bu dünyada paraların peşinde koşarak imanı İslamiyet’in dışında yaşadıysanimanı İslamiyet’in dışında yaşadıysan vay halimize ondan sonra da.vay halimize ondan sonra da. Onun için Cenabı Peygamber güzel bize bir ders veriyor,Onun için Cenabı Peygamber güzel bize bir ders veriyor, Ya Rab, ali Muhammedin rızkını çok miktar ver,Ya Rab, ali Muhammedin rızkını çok miktar ver, daim ver, niçin?daim ver, niçin?

Çok olursa inne’l-insane leyetğa er’raehu’stağna.


Çok olursa inne’l-insane leyetğa er’raehu’stağna.
İkra suresinde, cibilliyeti insaniye bak dedi ki iki vadi olsaİkra suresinde, cibilliyeti insaniye bak dedi ki iki vadi olsa doymaz göz bir üçüncüsünü ister, istese iyi,doymaz göz bir üçüncüsünü ister, istese iyi, üç değil beşte olsun onda olsun ama tuğyan etmemek şartıyla.üç değil beşte olsun onda olsun ama tuğyan etmemek şartıyla. Malda bir kabahat yok, mal maddeden ibaret bir şeydir,Malda bir kabahat yok, mal maddeden ibaret bir şeydir, ya madendir ya kağıttır, onun ne kabahatı olacak.ya madendir ya kağıttır, onun ne kabahatı olacak. Onu kullanandadır kabahat, onu kullananOnu kullanandadır kabahat, onu kullanan eğer Allah yolunda kullanıyorsa ne mutlu ona,eğer Allah yolunda kullanıyorsa ne mutlu ona, elini de öperiz, ayağını da öperiz,elini de öperiz, ayağını da öperiz, yok onu makam-ı iftihardanyok onu makam-ı iftihardan böbürlenmek suretiyle Müslümanların üzerinde insanların üzerinde böbürlenerekböbürlenmek suretiyle Müslümanların üzerinde insanların üzerinde böbürlenerek isyanlara vesair günah yerlerine harcıyorsa,isyanlara vesair günah yerlerine harcıyorsa, ne yazık o paralara o zaman kine yazık o paralara o zaman ki ekseriyetle de insanları mesela bazı içlerinde iyileri olsa daekseriyetle de insanları mesela bazı içlerinde iyileri olsa da ekseriyete tabidir insanlar, ekseriyeti kötülüğe doğru sevk eder,ekseriyete tabidir insanlar, ekseriyeti kötülüğe doğru sevk eder, fenalığa doğru sevk eder.fenalığa doğru sevk eder.

Bugünkü dünyanın hadiselerine dikkat ederseniz


Bugünkü dünyanın hadiselerine dikkat ederseniz
bugünkü hadiselerin çoğu varlığın verdiği felaketlerdir.bugünkü hadiselerin çoğu varlığın verdiği felaketlerdir. Varlıkların belasıdır bu bugünkü hareketler.Varlıkların belasıdır bu bugünkü hareketler. Doymuyor göz, doymayıncaDoymuyor göz, doymayınca daha işte daha çoğunu istemek suretiyle isyan ediyor.daha işte daha çoğunu istemek suretiyle isyan ediyor. Onun için aklı olanlar dünyaya dünya için değil deOnun için aklı olanlar dünyaya dünya için değil de dünyaya ahiret için çalışır.dünyaya ahiret için çalışır. İmamı Gazali’nin çok güzel sözü vardır, der ki,İmamı Gazali’nin çok güzel sözü vardır, der ki, “Dünyaya dünyaya olan ihtiyacın nispetinde çalış,“Dünyaya dünyaya olan ihtiyacın nispetinde çalış, ahirete de ahirete olan ihtiyacın nispetinde çalış.”ahirete de ahirete olan ihtiyacın nispetinde çalış.” Dünyaya ne kadar çalışsak ihtiyacımız muvakkattir.Dünyaya ne kadar çalışsak ihtiyacımız muvakkattir. Ahiret de ebedidir, ebedi aleme olan gayretAhiret de ebedidir, ebedi aleme olan gayret elbette sonu meydanda olan dünyaya rağbetten evla ve aladır.elbette sonu meydanda olan dünyaya rağbetten evla ve aladır. Onun için bu da onun mütemmimi olarak kılınır ki.Onun için bu da onun mütemmimi olarak kılınır ki.

Lev alimallâhu enne zekâte’l-ağniyâi lâ tekfî’l-fukarâe


Lev alimallâhu enne zekâte’l-ağniyâi lâ tekfî’l-fukarâe
le-ahrece lehüm min gayri zekâtihimle-ahrece lehüm min gayri zekâtihim mâ yekûtühüm ve iza cae’l-fukaraemâ yekûtühüm ve iza cae’l-fukarae fe bi’zulmi ağniyai lehüm.fe bi’zulmi ağniyai lehüm.

Pek açık.


Pek açık.
Buyuruyor ki Cenabı PeygamberBuyuruyor ki Cenabı Peygamber lev alimallahu enne’z-zekate’l-ağniyai tabi bu olmaz,lev alimallahu enne’z-zekate’l-ağniyai tabi bu olmaz, Allah’ın bilmemesi mümkün değil, Allah her şeyi biliyor,Allah’ın bilmemesi mümkün değil, Allah her şeyi biliyor, biliyor ama Allahu Teâlâ bilse ki bu kırkta bir zekatbiliyor ama Allahu Teâlâ bilse ki bu kırkta bir zekat bu memleketin fukarasına yetişmez.bu memleketin fukarasına yetişmez. Kırkta iki yapardı, kırkta dört yapardı,Kırkta iki yapardı, kırkta dört yapardı, yarısını yapardı, yarısını vereceksiniz, derdi.yarısını yapardı, yarısını vereceksiniz, derdi. Fakat biliyor ki kırkta bir zengin malının kırkta birini verirseFakat biliyor ki kırkta bir zengin malının kırkta birini verirse bu memleketin fukarası rahat eder, bunu biliyor Allahu Teâlâ.bu memleketin fukarası rahat eder, bunu biliyor Allahu Teâlâ. Bildiği için bunu verdi, yetmeyecek olsaBildiği için bunu verdi, yetmeyecek olsa daha çok artırırdı, kırk, seksen verin derdi,daha çok artırırdı, kırk, seksen verin derdi, şey kırkta iki verin derdi, dört verin derdi, sekiz verin derdi, çok derdi.şey kırkta iki verin derdi, dört verin derdi, sekiz verin derdi, çok derdi. Ha onun için leahrace lehum min gayri zekatihim ma yekûtühüm,Ha onun için leahrace lehum min gayri zekatihim ma yekûtühüm, onları doyuracak şeyi emrederdi zenginlereonları doyuracak şeyi emrederdi zenginlere verin diyerekten ama biliyor ki kırkta bir yeter.verin diyerekten ama biliyor ki kırkta bir yeter. Eğer kırkta biri zenginler, fukaralara vermiş olsalarEğer kırkta biri zenginler, fukaralara vermiş olsalar fukara kalmaz memlekette, aç kalmaz memlekette.fukara kalmaz memlekette, aç kalmaz memlekette.

Dün bir Amerika’daki kardeşlerimizden birisi geldi,


Dün bir Amerika’daki kardeşlerimizden birisi geldi,
hangi memleketti unuttum, bir memleket söyledi.hangi memleketti unuttum, bir memleket söyledi. Çok zengin dedi.Çok zengin dedi. Şöyle müreffeh hayatları vardır, böyle yaşarlarŞöyle müreffeh hayatları vardır, böyle yaşarlar böyle yaşarlar en aşağı maaşı olanınböyle yaşarlar en aşağı maaşı olanın varidatı yirmi bin liradır dedi aylığı.varidatı yirmi bin liradır dedi aylığı. Ooo nereden yaparlar bunu yahu dedi, hükümet verir dedi,Ooo nereden yaparlar bunu yahu dedi, hükümet verir dedi, ya çalışıyordur, çalıştığının karşılığını alıyordur,ya çalışıyordur, çalıştığının karşılığını alıyordur, ya müteakittir, tekavütlüğü karşılığı alıyordurya müteakittir, tekavütlüğü karşılığı alıyordur veyahut hastadır çalışamıyordur devlet ona verir bakar,veyahut hastadır çalışamıyordur devlet ona verir bakar, o kadar hiç fukarası olmayan bir memleket.o kadar hiç fukarası olmayan bir memleket. Allah Ya Rabbi, gavur memleketinde böyle fukarası olmayanAllah Ya Rabbi, gavur memleketinde böyle fukarası olmayan hükümeti onu düşünüyor müreffeh bir hayat yaşıyor,hükümeti onu düşünüyor müreffeh bir hayat yaşıyor, sıkıntı yok hiç kimsede, orada Bolşevik olur mu hiç,sıkıntı yok hiç kimsede, orada Bolşevik olur mu hiç, herkes rahatta, herkesin evi var,herkes rahatta, herkesin evi var, herkesin malı var, herkes karnını güzel doyurabiliyor, çok iyi.herkesin malı var, herkes karnını güzel doyurabiliyor, çok iyi. Burada getirseler uçaktan indirseler burayaBurada getirseler uçaktan indirseler buraya komünistliği kimse kabul etmez.komünistliği kimse kabul etmez.

Feiza cae’l-fukara, şimdi mademki bir memlekette fukaralık var,


Feiza cae’l-fukara, şimdi mademki bir memlekette fukaralık var,
fukara var öyleyse fe bi’zulmi’l-ağniyai lehum.fukara var öyleyse fe bi’zulmi’l-ağniyai lehum. Bu ancak zenginlerin zulmünden ileri gelir,Bu ancak zenginlerin zulmünden ileri gelir, zengin malına kıyamıyor, veremiyor fukaraya hakkınızengin malına kıyamıyor, veremiyor fukaraya hakkını ve bundan dolayı fukarada aç kalıyor.ve bundan dolayı fukarada aç kalıyor. Bin dört yüz sene evvel Resulu Ekrem sallalahu aleyhi ve sellemBin dört yüz sene evvel Resulu Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem bunu buyurmuş, bugünkü zenginlerin kulağı çınlasın,bunu buyurmuş, bugünkü zenginlerin kulağı çınlasın, devlet elinden parayı zor koparıyor zatendevlet elinden parayı zor koparıyor zaten nereden kalacak da fukaraya verecek.nereden kalacak da fukaraya verecek. Devlet vergisini alırken, eğer memurları olmasa,Devlet vergisini alırken, eğer memurları olmasa, müfettişleri olmasa bir şey vermezler,müfettişleri olmasa bir şey vermezler, memurları müfettişleri sayesinde mecbur kılıyor,memurları müfettişleri sayesinde mecbur kılıyor, onun üzerine götürüp veriyorlar.onun üzerine götürüp veriyorlar. Fukaranın nesi var? Sarılamaz ki.Fukaranın nesi var? Sarılamaz ki. Sende benim bu kadar hakkım var diyerekten sarılamaz.Sende benim bu kadar hakkım var diyerekten sarılamaz. Sarılamayınca onun da hiç umuruna gelmez,Sarılamayınca onun da hiç umuruna gelmez, yaşadığı yaşar otomobilinde yaşar, sarayında yaşar, köşkünde yaşar,yaşadığı yaşar otomobilinde yaşar, sarayında yaşar, köşkünde yaşar, yazlığında yaşar, kışlığında yaşar hiç düşünmez kiyazlığında yaşar, kışlığında yaşar hiç düşünmez ki bu memleketin fukarası evladı da benim kardeşimdir,bu memleketin fukarası evladı da benim kardeşimdir, ben de onların imdadına yetişmek üzereben de onların imdadına yetişmek üzere şu kadar ben onlara yardım edeyim,şu kadar ben onlara yardım edeyim, bir cemiyetin elinden tutayım diye aklından bile geçirmez.bir cemiyetin elinden tutayım diye aklından bile geçirmez. Giderse birisi hadi şuradan der, onu daGiderse birisi hadi şuradan der, onu da usul yollu kovar oradan yani açık tabiriyle.usul yollu kovar oradan yani açık tabiriyle.

Onun için memlekette türeyen fukaralar


Onun için memlekette türeyen fukaralar
hep bu zenginlerin zulmünün neticesi olduğunuhep bu zenginlerin zulmünün neticesi olduğunu tekfi zekatitihim,tekfi zekatitihim, zekatlarını vermediklerinin cezası olaraktan.zekatlarını vermediklerinin cezası olaraktan. Ama onlara sorarsak itiraz ederler,Ama onlara sorarsak itiraz ederler, ben bu kadar veriyorum, şu kadar ediyorum,ben bu kadar veriyorum, şu kadar ediyorum, şu kadar fukaram var, bu kadar fukaram varşu kadar fukaram var, bu kadar fukaram var bunlar hepsi laftan ibaret.bunlar hepsi laftan ibaret. Çünkü hadise meydanda.Çünkü hadise meydanda. Bu fukara bu alemde dururken kimi aç,Bu fukara bu alemde dururken kimi aç, kimi çıplak, evsiz barksız, çocuk sokaklarda sefil,kimi çıplak, evsiz barksız, çocuk sokaklarda sefil, köprü altlarında sefil, şurada sefil, burada sefil,köprü altlarında sefil, şurada sefil, burada sefil, sonra bunları görecek ne göz var ne kulak var.sonra bunları görecek ne göz var ne kulak var. Allah cümlemizi affetsin,Allah cümlemizi affetsin, tevfikatı samadaniyesine mazhar etsin.tevfikatı samadaniyesine mazhar etsin.

Onun için Cenabı Peygamber’in bir duası vardı,


Onun için Cenabı Peygamber’in bir duası vardı,
Allahümme’ftah mesamie kulubina zikrikeAllahümme’ftah mesamie kulubina zikrike mesame kulubi zikrike.mesame kulubi zikrike. Ya Rab benim gönlümün kulağını aç ki,Ya Rab benim gönlümün kulağını aç ki, senin zikrini yapabileyim.senin zikrini yapabileyim. Gönül esastır insanda, bu beden ariyettir.Gönül esastır insanda, bu beden ariyettir. Gönle bu beden çürür gönle bir şey gelmezGönle bu beden çürür gönle bir şey gelmez gönle bir zarar gelmez, gönle halel gelmez,gönle bir zarar gelmez, gönle halel gelmez, gönül bakidir hayatı ile alakası yoktur.gönül bakidir hayatı ile alakası yoktur. O şu kadar yaşar bu kadar yaşar ne kadar yaşarsa yaşasınO şu kadar yaşar bu kadar yaşar ne kadar yaşarsa yaşasın ama gönlü o ebediyet aleminin malıdır o,ama gönlü o ebediyet aleminin malıdır o, bu alemin malı değildir gönül, ebediyet aleminin malıdır,bu alemin malı değildir gönül, ebediyet aleminin malıdır, binaenaleyh buranın isyanları günahları kabahatleribinaenaleyh buranın isyanları günahları kabahatleri onun etrafını sarar,onun etrafını sarar, bulutlarıyla dumanlarıyla afetleriylebulutlarıyla dumanlarıyla afetleriyle o siyahlığın kapalı çerçevenin içerisinde sıkışık kalır.o siyahlığın kapalı çerçevenin içerisinde sıkışık kalır.

Onun için Cenabı Peygamber diyor ki:


Onun için Cenabı Peygamber diyor ki:
“Ya Rab, Sen benim gönlümün kulağını aç da“Ya Rab, Sen benim gönlümün kulağını aç da gözünü aç demiyor, duyuyor musun kulağını aç diyor.gözünü aç demiyor, duyuyor musun kulağını aç diyor. Çünkü biliyorsunuz ki gözü olmayan adamlarÇünkü biliyorsunuz ki gözü olmayan adamlar çok iş görürler.çok iş görürler. Hafızlarımız var birçok gözü görmüyor,Hafızlarımız var birçok gözü görmüyor, ama hafız olabiliyor, içini bilebiliyor,ama hafız olabiliyor, içini bilebiliyor, işte yapabiliyor, çeşitli işler varişte yapabiliyor, çeşitli işler var ama kör sağırın elinden hiçbir şey gelmez,ama kör sağırın elinden hiçbir şey gelmez, sağır sağırdır odun gibi adamdır.sağır sağırdır odun gibi adamdır. Onun için gönlümün kulağını aç, sağır olmayayım,Onun için gönlümün kulağını aç, sağır olmayayım, Sen’den gelecek varidatı İlahiyi alıp etrafıma yayabileyim.Sen’den gelecek varidatı İlahiyi alıp etrafıma yayabileyim.

Binaenaleyh Cenabı Hakk’ın kıyamete kadar


Binaenaleyh Cenabı Hakk’ın kıyamete kadar
peygamberin vekili olan büyük kimseler vardır.peygamberin vekili olan büyük kimseler vardır. Onlarda Cenabı Hakk’tan gelen varidatı alırlar,Onlarda Cenabı Hakk’tan gelen varidatı alırlar, etrafındaki insanlara imkânları nispetindeetrafındaki insanlara imkânları nispetinde yaymaya çalışırlar, o gönül gözü kulaklarınyaymaya çalışırlar, o gönül gözü kulakların açıklığı dolayısıyladır, şimdi bak:açıklığı dolayısıyladır, şimdi bak:

Lev alimeti’l-behaimü insanı bırak,


Lev alimeti’l-behaimü insanı bırak,
eğer hayvanlarda bilmiş olsalar hayvanat işte,eğer hayvanlarda bilmiş olsalar hayvanat işte, biz bir şunlara bir kıymet vermeyiz keser keser yeriz,biz bir şunlara bir kıymet vermeyiz keser keser yeriz, lev alimeti’l-behaimü mine’l-mevt,lev alimeti’l-behaimü mine’l-mevt, eğer hayvanat ölümden haberi olsaeğer hayvanat ölümden haberi olsa ölümü bilseler ma alime benu Âdem,ölümü bilseler ma alime benu Âdem,
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2