Namaz Vakitleri

23 Cemâziye'l-Âhir 1446
24 Aralık 2024
İmsak
06:48
Güneş
08:20
Öğle
13:09
İkindi
15:27
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

Oruç ve Günahların Silinmesi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN


İsveç

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Geçmişte İşlenen Günahların Silindiği Durumlar , Şehadet Arzusu Olmadan Ölmek, Bir Cins Münafıklıktır, Seyahat Etmek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Oruç ve Günahların Silinmesi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN


İsveç

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Geçmişte İşlenen Günahların Silindiği Durumlar , Şehadet Arzusu Olmadan Ölmek, Bir Cins Münafıklıktır, Seyahat Etmek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

el-Hamdülillahi rabbil-alemin hamden kesiran tayyiben mübareken fîhi alâ külli hâlin ve fi külli hîn.el-Hamdülillahi rabbil-alemin hamden kesiran tayyiben mübareken fîhi alâ külli hâlin ve fi külli hîn. Vesselatu vesselamu alâ seyyidina Muhammedin Vesselatu vesselamu alâ seyyidina Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsanin ecmaine't-tayyibine't-tahirin.ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsanin ecmaine't-tayyibine't-tahirin. Emmâ ba'dü fekâle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem; Emmâ ba'dü fekâle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem;

Men sâme ramadâne îmânen vahtisâben gufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî. Men sâme ramadâne îmânen vahtisâben gufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî.

Sadaka Resulullah fi mâ kâle ev kemâ kâl. Aziz ve muhterem kardeşlerim! Sadaka Resulullah fi mâ kâle ev kemâ kâl.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'inPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in Ramazan ile ilgili hadîs-i şerîflerinden 40 tanesini okumaya başlıyoruz.Ramazan ile ilgili hadîs-i şerîflerinden 40 tanesini okumaya başlıyoruz. Bu hadîs-i şerîfi meşhur hadis âlimlerinden İbn Mâce kitabına kaydetmiş. Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz; Bu hadîs-i şerîfi meşhur hadis âlimlerinden İbn Mâce kitabına kaydetmiş. Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz;

Men sâme ramadâne. "Kim Ramazan ayını oruçlu geçirirse, oruç vazifesini, ibadetini yaparsa."Men sâme ramadâne. "Kim Ramazan ayını oruçlu geçirirse, oruç vazifesini, ibadetini yaparsa." Îmânen. "Allah'a inandığı için, mü'min olduğu, müslüman olduğu için."Îmânen. "Allah'a inandığı için, mü'min olduğu, müslüman olduğu için." Vahtisâben. "Aç kalıyor, susuz kalıyor, zahmetli ama sevabını Allah'tan beklediği içinVahtisâben. "Aç kalıyor, susuz kalıyor, zahmetli ama sevabını Allah'tan beklediği için bu işi yine imanla, sevabını Allah'tan umarak yaparsa." Ğufira lehû. "Mağfiret olunur onun."bu işi yine imanla, sevabını Allah'tan umarak yaparsa." Ğufira lehû. "Mağfiret olunur onun." Mâ tekaddeme min zenbihî. "O zamana kadar işlemiş olduğu günahlar afv ü mağfiret olunur." Mâ tekaddeme min zenbihî. "O zamana kadar işlemiş olduğu günahlar afv ü mağfiret olunur."

Demek ki bir müslüman Ramazan'ı güzel tuttuğu zaman geçmiş günahları silinecek, tertemiz olacak.Demek ki bir müslüman Ramazan'ı güzel tuttuğu zaman geçmiş günahları silinecek, tertemiz olacak. "Annesinden doğduğu gün gibi" deniliyor."Annesinden doğduğu gün gibi" deniliyor. Hani insan, bir bebek annesinden doğduğu zaman nasıl defteri âmâl-i tertemizdir, bembeyazdır.Hani insan, bir bebek annesinden doğduğu zaman nasıl defteri âmâl-i tertemizdir, bembeyazdır. Demek ki günahları, eski günahları silinince öyle tekrar tertemiz olacak.Demek ki günahları, eski günahları silinince öyle tekrar tertemiz olacak. Bu çok büyük bir fırsattır, çok büyük de bir nimettir.Bu çok büyük bir fırsattır, çok büyük de bir nimettir. Yoksa bizim bu günahlar silinmese kalsa, Yoksa bizim bu günahlar silinmese kalsa, her sene her sene birike birike eziliriz biz bu günahların altında, mahvoluruz. her sene her sene birike birike eziliriz biz bu günahların altında, mahvoluruz. Ama işte Cenâb-ı Hak böyle ramazanları vesile ediyor, günahları siliyor. Başka nelerden günahlar silinir? Ama işte Cenâb-ı Hak böyle ramazanları vesile ediyor, günahları siliyor.

Başka nelerden günahlar silinir?

Ramazan'da günahlar siliniyor.Ramazan'da günahlar siliniyor. Tamam Ramazan'ı güzel tutar, güzel ihya eder değerlendirirsek günahlar silinecek. Tamam Ramazan'ı güzel tutar, güzel ihya eder değerlendirirsek günahlar silinecek.

Başka ne zaman siliniyor [günahlar]? Başka ne zaman siliniyor [günahlar]?

İnsan hacca, umreye gittiği zaman haccı ve umreyi güzel yaparsa o zaman da günahları siliniyor. İnsan hacca, umreye gittiği zaman haccı ve umreyi güzel yaparsa o zaman da günahları siliniyor.

Tabii bu da biraz paraya, sağlığa dayanıyor.Tabii bu da biraz paraya, sağlığa dayanıyor. Herkes yapamayabilir ama elimize Allah imkan versin, imkan verdiği zaman inşaallah hac da umre de yaparız.Herkes yapamayabilir ama elimize Allah imkan versin, imkan verdiği zaman inşaallah hac da umre de yaparız. Hac ve umre yapıldığı zaman da bu hac ve umre şartlarına uygun güzel yapılırsaHac ve umre yapıldığı zaman da bu hac ve umre şartlarına uygun güzel yapılırsa o da geçmiş bütün günahları siliyor.o da geçmiş bütün günahları siliyor. Ayrıca Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; "Güzel bir haccın, mebrur yani güzel,Ayrıca Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; "Güzel bir haccın, mebrur yani güzel, müttaki bir müslüman olarak güzelce yapılmış bir haccın mükafatı cennetten başka bir şey değildir."müttaki bir müslüman olarak güzelce yapılmış bir haccın mükafatı cennetten başka bir şey değildir." Cennet nimet olarak veriliyor hacda, o da güzel bir şey. Başka neden silinir insanın günahları? Cennet nimet olarak veriliyor hacda, o da güzel bir şey.

Başka neden silinir insanın günahları?

Ateşli bir hastalığa düşüp de güzelce sabrederse;Ateşli bir hastalığa düşüp de güzelce sabrederse; "Ne yapalım Cenâb-ı Hak bunu takdir etmiş. Hastalandık işte." "Ne yapalım Cenâb-ı Hak bunu takdir etmiş. Hastalandık işte."

Nasılsın? "Çok şükür elhamdülillah." Şikayetin yok mu? Nasılsın?

"Çok şükür elhamdülillah."

Şikayetin yok mu?

"Eh biraz ateşim, ağrım var ama ne yapalım, Allah'ın takdiri. Cenâb-ı Hak Böyle yazmış."Eh biraz ateşim, ağrım var ama ne yapalım, Allah'ın takdiri. Cenâb-ı Hak Böyle yazmış. Allah kusurlarımızı günahlarımızı affetsin." filan. Hasta ama şikayetçi değil.Allah kusurlarımızı günahlarımızı affetsin." filan.

Hasta ama şikayetçi değil.
Hasta şikayetçi olmazsa, hastalığına güzel bir sabır gösterirseHasta şikayetçi olmazsa, hastalığına güzel bir sabır gösterirse o da eski günahlarının hepsinin silinmesine sebep olur. Tertemiz olur.o da eski günahlarının hepsinin silinmesine sebep olur. Tertemiz olur. Hatta kendisine deniliyor ki, "Geçmiş günahların affoldu."Hatta kendisine deniliyor ki, "Geçmiş günahların affoldu." Fe'ste'nifi'l-amel. "Yeniden defterini artık kirletmemeye dikkat et, güzelce hareket et.Fe'ste'nifi'l-amel. "Yeniden defterini artık kirletmemeye dikkat et, güzelce hareket et. Tertemiz oldu defterin." deniliyor. Başka nelerden insanın günahları silinir? Tertemiz oldu defterin." deniliyor.

Başka nelerden insanın günahları silinir?

Beş vakit namazı kıldıkça bir insan, bir önceki namazla aradaki günahları silinir.Beş vakit namazı kıldıkça bir insan, bir önceki namazla aradaki günahları silinir. Beş vakit namazı kılmaya devam eden müslümanınBeş vakit namazı kılmaya devam eden müslümanın böylece namazları boyuna temizlenmesine sebep oluyor. Onun için diyor ki Peygamber Efendimiz; böylece namazları boyuna temizlenmesine sebep oluyor. Onun için diyor ki Peygamber Efendimiz;

"Sizin birinizin evinin önünden billur gibi bir ırmak aksa..."Sizin birinizin evinin önünden billur gibi bir ırmak aksa... Tertemiz su, hiç başka yerden kirlenmemiş tatlı güzel bir su.Tertemiz su, hiç başka yerden kirlenmemiş tatlı güzel bir su. Siz de terlisiniz tozlusunuz ama günde beş defa bu ırmağın içine girseniz, yüzseniz..." Siz de terlisiniz tozlusunuz ama günde beş defa bu ırmağın içine girseniz, yüzseniz..."

Tabii Suudi Arabistan İsveç gibi soğuk değil, bir de sıcak üstelik. Tabii oranın şartlarında düşünün.Tabii Suudi Arabistan İsveç gibi soğuk değil, bir de sıcak üstelik. Tabii oranın şartlarında düşünün. Ter toz var, dışarıda da sıcak var. Evinin önünden de billur gibi bir ırmak akıyor.Ter toz var, dışarıda da sıcak var. Evinin önünden de billur gibi bir ırmak akıyor. Tertemiz suyu var, günde beş defa giriyor yıkanıyor. Tertemiz suyu var, günde beş defa giriyor yıkanıyor.

"Günde beş defa yıkanan bir insanın üzerinde hiç ter ve toz kalır mı?" diye soruyor Peygamber Efendimiz. "Günde beş defa yıkanan bir insanın üzerinde hiç ter ve toz kalır mı?" diye soruyor Peygamber Efendimiz.

Hiç kir kalır mı, ter toz kalır mı, kalmaz. Çünkü yıkanıyor.Hiç kir kalır mı, ter toz kalır mı, kalmaz. Çünkü yıkanıyor. Günde beş defa yıkıyor, koltuk altlarını yıkıyor, terleyen her tarafını, neresi terlemişse yıkıyor, pırıl pırıl oluyor.Günde beş defa yıkıyor, koltuk altlarını yıkıyor, terleyen her tarafını, neresi terlemişse yıkıyor, pırıl pırıl oluyor. Tamam. Toz toprak kalır mı, ter kokusu kalır mı, pislik kalır mı? Kalmaz. Tamam.

Toz toprak kalır mı, ter kokusu kalır mı, pislik kalır mı?

Kalmaz.

İşte namaz da böyle, kılındıkça insanın günahlarını siliyor. İşte namaz da böyle, kılındıkça insanın günahlarını siliyor.

Mümkünse erkeklerin namazlarını cemaatle kılınması lazım. Mümkünse erkeklerin namazlarını cemaatle kılınması lazım.

"Hocam ben mühendisim, dağ başındayım. Baraj yapmak için çalışıyoruz orada."Hocam ben mühendisim, dağ başındayım. Baraj yapmak için çalışıyoruz orada. Hiç kimse yok, cami de yok yakında." Hiç kimse yok, cami de yok yakında."

Haa, öyle bir yerde insan vakti gelince ezanı okusa kendisi namazı kılsa, 50 misli sevap alıyor. Elli misli! Haa, öyle bir yerde insan vakti gelince ezanı okusa kendisi namazı kılsa, 50 misli sevap alıyor. Elli misli!

Kimse yok? Kimse yok?

Kimse yok ama onun gördüğü kimseler yok, görmediği kimseler var.Kimse yok ama onun gördüğü kimseler yok, görmediği kimseler var. Dağda taşta Allah'ın cinlerden meleklerden daha nice nice mahlukları var.Dağda taşta Allah'ın cinlerden meleklerden daha nice nice mahlukları var. O ezan okuyup o namazı kıldığı zaman 50 misli sevap alıyor.O ezan okuyup o namazı kıldığı zaman 50 misli sevap alıyor. Halbuki mahalle mescidinde kılsaydı 27 misli sevap, orada daha fazla. Onun için namaz kılmak da temizliyor. Halbuki mahalle mescidinde kılsaydı 27 misli sevap, orada daha fazla. Onun için namaz kılmak da temizliyor.

Başka? Başka?

Bir insan namaz için abdest almaya kalktığı zaman elini yüzünü,Bir insan namaz için abdest almaya kalktığı zaman elini yüzünü, ayaklarına yıkadıkça dökülen sularla beraber günahları dökülür.ayaklarına yıkadıkça dökülen sularla beraber günahları dökülür. Abdest almak da günahların dökülmesine temizlenmesine sebep oluyor. Abdest almak da günahların dökülmesine temizlenmesine sebep oluyor.

Böylece bir mü'min kul günde beş defa abdest almaktan, her seferinde alıyorsa,Böylece bir mü'min kul günde beş defa abdest almaktan, her seferinde alıyorsa, beş defa namaz kılmaktan günahlarını siliyor, temizleniyor.beş defa namaz kılmaktan günahlarını siliyor, temizleniyor. Kâfir nerede, veyahut namazsız, niyazsız, ibadetsiz, gafil müslüman nerede, Kâfir nerede, veyahut namazsız, niyazsız, ibadetsiz, gafil müslüman nerede, namazlı niyazlı müslüman nerede! Çok kâr ediyor müslüman. namazlı niyazlı müslüman nerede! Çok kâr ediyor müslüman.

Ayrıca müslüman erkekler Cuma namazını kıldıkça önceki cuma ile aradaki günahlar siliniyor.Ayrıca müslüman erkekler Cuma namazını kıldıkça önceki cuma ile aradaki günahlar siliniyor. Hele hele bir müslüman Cuma günü tepeden tırnağa yıkanırsa, ona boy abdesti deniliyor ya. Hele hele bir müslüman Cuma günü tepeden tırnağa yıkanırsa, ona boy abdesti deniliyor ya. Sadece ellerini ayaklarını yüzünü yıkamak değil de hamamda güzelce yıkanırsa,Sadece ellerini ayaklarını yüzünü yıkamak değil de hamamda güzelce yıkanırsa, ona gusül abdesti deniliyor, yedi günlük günahı siliniyor, artı üç gün ilavesi ile.ona gusül abdesti deniliyor, yedi günlük günahı siliniyor, artı üç gün ilavesi ile. O zaman 10 günlük günahı silinmiş oluyor. Binâenaleyh Cuma günü camiye gusül abdesti alıp da gelmek çok iyi. O zaman 10 günlük günahı silinmiş oluyor. Binâenaleyh Cuma günü camiye gusül abdesti alıp da gelmek çok iyi.

Bir de insan Cuma günü Kehf suresini okur da camiye öyle gelirseBir de insan Cuma günü Kehf suresini okur da camiye öyle gelirse o zaman da 10 günlük günahı siliniyor. Onu da yüzünden okumalı, ezbere biliyorsa ezbere okumalı.o zaman da 10 günlük günahı siliniyor. Onu da yüzünden okumalı, ezbere biliyorsa ezbere okumalı. Uzunca bir süre ama 5-10 dakikada biter. Oradan da sevap kazanır. Uzunca bir süre ama 5-10 dakikada biter. Oradan da sevap kazanır.

Demek ki abdest almakla, namaz kılmakla, cuma kılmakla, hac ve umre yapmakla,Demek ki abdest almakla, namaz kılmakla, cuma kılmakla, hac ve umre yapmakla, Ramazan orucu tutmakla, bunları güzel yaparsa, günahları siliniyor. Ramazan orucu tutmakla, bunları güzel yaparsa, günahları siliniyor.

Başka, bunlardan daha başka bir temizlik var mı, temizlik çaresi var mı? Başka, bunlardan daha başka bir temizlik var mı, temizlik çaresi var mı?

Hepsini saydık mı acaba eksik kaldı mı? Estağfurullah dedikçe de günahlar siliniyor.Hepsini saydık mı acaba eksik kaldı mı?

Estağfurullah dedikçe de günahlar siliniyor.
Hatta bir kul işlediği günaha içinden nedamet duyunca, pişmanlık duyunca,Hatta bir kul işlediği günaha içinden nedamet duyunca, pişmanlık duyunca, "Yahu ben bu günahı ne diye işledim."Yahu ben bu günahı ne diye işledim. Niye nefsime uydum, niye şu kabahati yaptım." diye içi yanıp da pişmanlık duyduğu zamanNiye nefsime uydum, niye şu kabahati yaptım." diye içi yanıp da pişmanlık duyduğu zaman daha estağfurullah diye dili ile "Affet beni Allah'ım" diye söylemeden günahı siliniyor.daha estağfurullah diye dili ile "Affet beni Allah'ım" diye söylemeden günahı siliniyor. Pişmanlık duyar duymaz günahı siliniyor. Pişmanlık duyar duymaz günahı siliniyor.

Demek ki en kolayı, temizlenmenin en çabuk olabileni tevbe ve istiğfar etmek.Demek ki en kolayı, temizlenmenin en çabuk olabileni tevbe ve istiğfar etmek. Estağfirullah el-azim ve etûbü ileyhi. "Affet beni ya Rabbi!" demek.Estağfirullah el-azim ve etûbü ileyhi. "Affet beni ya Rabbi!" demek. Ondan sonra abdest almak, ondan sonra namazını kılmak, ondan sonra cumalara gelmek,Ondan sonra abdest almak, ondan sonra namazını kılmak, ondan sonra cumalara gelmek, ondan sonra Ramazan orucunu tutmak, ondan sonra haccetmek.ondan sonra Ramazan orucunu tutmak, ondan sonra haccetmek. Bunlardan başka hastalandığı zaman sabredip şifayı Allah'tan beklemek.Bunlardan başka hastalandığı zaman sabredip şifayı Allah'tan beklemek. Bunlar hep insanın günahlarının affedilmesine sebep olduğu için temizlenme vesilesi oluyor.Bunlar hep insanın günahlarının affedilmesine sebep olduğu için temizlenme vesilesi oluyor. Böylece mü'min kul Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna tertemiz varabiliyor.Böylece mü'min kul Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna tertemiz varabiliyor. Ötekiler yani namazsızlar, gafiller, cahiller, Allah'ın emrini tutmayanlar, oruçları tutmayanlar,Ötekiler yani namazsızlar, gafiller, cahiller, Allah'ın emrini tutmayanlar, oruçları tutmayanlar, hacca gitmeyenler, cumasızlar vesaireler o zaman bunların hepsine dahil oluyorlar.hacca gitmeyenler, cumasızlar vesaireler o zaman bunların hepsine dahil oluyorlar. Kirleri, pislikleri çirkinlikleri artıyor artıyor... Kirleri, pislikleri çirkinlikleri artıyor artıyor...

Düşünün ki bir adam bir sene hiç yıkanmamış, hiç traş olmamış,Düşünün ki bir adam bir sene hiç yıkanmamış, hiç traş olmamış, hiç üstündeki ayakkabısını, çorabını, donunu filan değiştirmemiş. İç çamaşırını üst çamaşırını… hiç üstündeki ayakkabısını, çorabını, donunu filan değiştirmemiş. İç çamaşırını üst çamaşırını…

Yakası nasıl olur, pantolonu nasıl olur, donu nasıl olur, çorabı nasıl olur? Yakası nasıl olur, pantolonu nasıl olur, donu nasıl olur, çorabı nasıl olur?

Yatmış kalkmış terlemiş, her türlü pislik, yıkanmamış. Toz toprak esmiş.Yatmış kalkmış terlemiş, her türlü pislik, yıkanmamış. Toz toprak esmiş. Yazı var kışı var, kömürü var tozu var. Ne olur bir senede? Yazı var kışı var, kömürü var tozu var.

Ne olur bir senede?

İğrenç bir mahluk olur. Yanına yanaşılmaz.İğrenç bir mahluk olur. Yanına yanaşılmaz. Bir vasıtaya binse vasıtadakiler kaçarlar öbür tarafa. O kadar pis olur. Bir vasıtaya binse vasıtadakiler kaçarlar öbür tarafa. O kadar pis olur.

Tabii manevî pislikler yani günahlardan olan pislikler maddî pisliklerden çok çok daha fenadırTabii manevî pislikler yani günahlardan olan pislikler maddî pisliklerden çok çok daha fenadır ve çok çok daha kötü kokusu vardır.ve çok çok daha kötü kokusu vardır. Çirkindir, melekler kaçarlar, Allahu Teâlâ hazretlerinin huzurunda çok çok sevimsiz bir insan durumuna gelir. Çirkindir, melekler kaçarlar, Allahu Teâlâ hazretlerinin huzurunda çok çok sevimsiz bir insan durumuna gelir.

Allah bizi imandan, İslam'dan, ibadetten, taatten, güzel ahlaktan, yolunca yürümekten,Allah bizi imandan, İslam'dan, ibadetten, taatten, güzel ahlaktan, yolunca yürümekten, sabırdan, şükürden ayırmasın. sabırdan, şükürden ayırmasın.

İkinci hadîs-i şerîf. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bu hadîsi şerîfte buyuruyor ki; İkinci hadîs-i şerîf. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bu hadîsi şerîfte buyuruyor ki;

Uğzû tağnemû ve sûmû tesihhû ve sâfiru testağnev. Uğzû tağnemû ve sûmû tesihhû ve sâfiru testağnev.

Bunu da Tirmizi rivayet etmiş, et-Terhib ve't-Terğib isimli kitapta kaydolunmuş.Bunu da Tirmizi rivayet etmiş, et-Terhib ve't-Terğib isimli kitapta kaydolunmuş. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu ikinci hadîs-i şerîfte üç şey söylüyor. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu ikinci hadîs-i şerîfte üç şey söylüyor.

Uğzû. "Gaza edin, gazilik yapın." Uğzû. "Gaza edin, gazilik yapın."

İslam için yapılan savaşlarda mücadelelerde İslam ordusuna katılın, cihad edin, gaza edin. İslam için yapılan savaşlarda mücadelelerde İslam ordusuna katılın, cihad edin, gaza edin.

Ne olur? Tağnemû. "Ganimet sahibi olursunuz, ganimetlere nail olursunuz." Ne olur?

Tağnemû. "Ganimet sahibi olursunuz, ganimetlere nail olursunuz."

Savaşa katılan iki çeşit ganimet kazanır.Savaşa katılan iki çeşit ganimet kazanır. Savaştan sağlam olarak dönerse, muzaffer olarak gazi olarakSavaştan sağlam olarak dönerse, muzaffer olarak gazi olarak paylaşılan ganimetlerden payını almış olarak döner. paylaşılan ganimetlerden payını almış olarak döner. Dönmez de şehit olursa o zaman da cennete gider. En büyük mükafa! Sorunların hepsi bitti.Dönmez de şehit olursa o zaman da cennete gider. En büyük mükafa! Sorunların hepsi bitti. İmtihansız doğrudan doğruya cennet. Ne kadar güzel! En güzeli o.İmtihansız doğrudan doğruya cennet. Ne kadar güzel! En güzeli o. Yani bunun güzelliğinin tarifi mümkün değil. Yani bunun güzelliğinin tarifi mümkün değil.

Sonra bir insan düşmanla çarpışmasına lüzum yok. İslâm ordusuna katıldı.Sonra bir insan düşmanla çarpışmasına lüzum yok. İslâm ordusuna katıldı. İslâm ordusu da dere tepe iniyor çıkıyor. Dolaşıyor ama daha düşman yok ortada.İslâm ordusu da dere tepe iniyor çıkıyor. Dolaşıyor ama daha düşman yok ortada. İndikçe çıktıkça yoruldukça sevap kazanır. Uyudukça kalktıkça sevap kazanır.İndikçe çıktıkça yoruldukça sevap kazanır. Uyudukça kalktıkça sevap kazanır. Yolda ölürse gene sevap kazanır. Gazilik o kadar önemli. Yolda ölürse gene sevap kazanır. Gazilik o kadar önemli. Onun için müslümanların gaziliği bırakmaması lazım, hepsinin içinde gaza ruhu gazilik ruhu,Onun için müslümanların gaziliği bırakmaması lazım, hepsinin içinde gaza ruhu gazilik ruhu, mücahitlik ruhu olması lazım ve nerede İslâm'a bir hücum varsamücahitlik ruhu olması lazım ve nerede İslâm'a bir hücum varsa oraya İslam mücahitlerinin koşturuvermesi lazım.oraya İslam mücahitlerinin koşturuvermesi lazım. Fakat öyle bir acayip teşkilat hakim olmuş ki dünyaya, istediğin yere gidemiyorsun.Fakat öyle bir acayip teşkilat hakim olmuş ki dünyaya, istediğin yere gidemiyorsun. İbadet edeceksin Suudi Arabistan'a gidemiyorsun. Vizeler bilmem neler vesaireler...İbadet edeceksin Suudi Arabistan'a gidemiyorsun. Vizeler bilmem neler vesaireler... Pasaportun yok, müddeti geçmiş. Yok efendim kontenjan var. Doldu, alamayız. Pasaportun yok, müddeti geçmiş. Yok efendim kontenjan var. Doldu, alamayız.

Ya param var gitmek istiyorum. Alamayız. "Ya bir dahaki seneye kadar ya ölürsem ben." Ölürsen öl. Ya param var gitmek istiyorum.

Alamayız.

"Ya bir dahaki seneye kadar ya ölürsem ben."

Ölürsen öl.

Biz bir kere Almanya'dan vize almak istiyoruz.Biz bir kere Almanya'dan vize almak istiyoruz. Bir arkadaşa verdik, yahu senin burada tanıdığın filan vardır git de şuradan vize al dedik.Bir arkadaşa verdik, yahu senin burada tanıdığın filan vardır git de şuradan vize al dedik. Çünkü bize vize vermezler.Çünkü bize vize vermezler. Ben Türkiye'de oturuyorum Türkiye'den gitmek mümkün değil, Almanya'dan vize almak istiyorum.Ben Türkiye'de oturuyorum Türkiye'den gitmek mümkün değil, Almanya'dan vize almak istiyorum. Arkadaşa aldırdık vizeyi. Ama anlatıyor bana orada. Geliyorlar vize istiyorlar.Arkadaşa aldırdık vizeyi. Ama anlatıyor bana orada. Geliyorlar vize istiyorlar. Biz biraz itibarlı olduğumuzdan aldık ama vize istiyorlar vermiyormuş istenen yer. Diyormuş ki adam, Biz biraz itibarlı olduğumuzdan aldık ama vize istiyorlar vermiyormuş istenen yer. Diyormuş ki adam,

"Yahu bu Allah'ın emri, farz. Benim gitmem lazım bu sene." Vermiyormuş. "Yahu bu Allah'ın emri, farz. Benim gitmem lazım bu sene."

Vermiyormuş.

"Ya bir dahaki seneye ölürsem gidemezsem vebali senin olur." "Ya bir dahaki seneye ölürsem gidemezsem vebali senin olur."

Vermiyormuş, ölürsen öl, diyormuş. Vebalden filan korkuğu yok. Vermiyormuş, ölürsen öl, diyormuş. Vebalden filan korkuğu yok.

Neyse onlar bize lazım değil fakat bizim hepimizin gazilik şuurunda, ruhunda olması lazım, olmamız lazım. Neyse onlar bize lazım değil fakat bizim hepimizin gazilik şuurunda, ruhunda olması lazım, olmamız lazım.

Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyuruyor ki;

"İçinde şehit olmak arzusu olmadan ölen, 'Ah bir İslami savaşa katılsam da şehit olsam' diye"İçinde şehit olmak arzusu olmadan ölen, 'Ah bir İslami savaşa katılsam da şehit olsam' diye yana yakıla yaşamayan, şehitlik arzusu olmadan yani öyle birşey istemeden yaşayıp ölen bir kimseyana yakıla yaşamayan, şehitlik arzusu olmadan yani öyle birşey istemeden yaşayıp ölen bir kimse münafıklıktan bir cins münafıklık üzerine ölmüş olur." münafıklıktan bir cins münafıklık üzerine ölmüş olur."

Demek ki müslümanın içinde arzusu hevesi olacak. Allah yolunda cenk edelim şân alalım şân Demek ki müslümanın içinde arzusu hevesi olacak.

Allah yolunda cenk edelim şân alalım şân

Kur'an'da zafer vaadediyor Hazreti Yezdân dediği gibi, zafer veya şehadet veya gazilik neyse. Kur'an'da zafer vaadediyor Hazreti Yezdân

dediği gibi, zafer veya şehadet veya gazilik neyse.

Uğzû tağnemû. "Gaza edin de maddi manevi nimetlere nail olun." Bir. Uğzû tağnemû. "Gaza edin de maddi manevi nimetlere nail olun."

Bir.

İki, bizimle ilgili kısmı burada; Ve sûmû tesihhû. "Oruç tutun, sıhhat bulun." İki, bizimle ilgili kısmı burada;

Ve sûmû tesihhû. "Oruç tutun, sıhhat bulun."

Oruç Ramazan'da var, farz. Ama Ramazan'ın dışında da oruç tutardı Peygamber Efendimiz.Oruç Ramazan'da var, farz. Ama Ramazan'ın dışında da oruç tutardı Peygamber Efendimiz. Haftada iki defa tutardı, ayda üç gün eyyami biyz oruçlarından tutardı. Başka oruçlar da var.Haftada iki defa tutardı, ayda üç gün eyyami biyz oruçlarından tutardı. Başka oruçlar da var. Oruç tuttu mu insan sağlık kazanır. Oruç tuttu mu insan sağlık kazanır. Ben şahsen size kendi halimi söyleyeyim, ben hasta bir insanım Ben şahsen size kendi halimi söyleyeyim, ben hasta bir insanım ama oruç tutunca çok rahat ediyorum, elhamdülillah. ama oruç tutunca çok rahat ediyorum, elhamdülillah.

Bizim bir tanıdık var, bir yere çağırdılar bizi, kutulardan bir sürü ilaç çıkarttı, iftarda bir sürü ilaç içti.Bizim bir tanıdık var, bir yere çağırdılar bizi, kutulardan bir sürü ilaç çıkarttı, iftarda bir sürü ilaç içti. "Hocam Pazartesi Perşembe oruçlarını tutarsam vücudu dengelemek için"Hocam Pazartesi Perşembe oruçlarını tutarsam vücudu dengelemek için bu ilaçları almaya ihtiyaç olmuyor. bu ilaçları almaya ihtiyaç olmuyor. Hele bir de eyyami biyz oruçlarını, Arabi ayların mehtaplı gecelerinde gündüzlerindeki Hele bir de eyyami biyz oruçlarını, Arabi ayların mehtaplı gecelerinde gündüzlerindeki 13, 14, 15'i üç günlük orucu da tutarsam hiç ilaç almıyorum." dedi. 13, 14, 15'i üç günlük orucu da tutarsam hiç ilaç almıyorum." dedi.

Halbuki hasta adam, yaşlı. O oruçları tuttuğum zaman bu ilaçlara ihtiyaç olmuyor hocam, dedi. Halbuki hasta adam, yaşlı. O oruçları tuttuğum zaman bu ilaçlara ihtiyaç olmuyor hocam, dedi.

Bak, "Oruç tutun sıhhat bulun"un işte misali.Bak, "Oruç tutun sıhhat bulun"un işte misali. Yani biz orucu her zaman tutabilsek Ramazan'ın dışında da fırsat buldukça sünnet olan oruçları tutabilsek... Yani biz orucu her zaman tutabilsek Ramazan'ın dışında da fırsat buldukça sünnet olan oruçları tutabilsek...

Sünnet olan oruçlar nedir? Sünnet olan oruçlar nedir?

Haftanın pazartesi perşembe günleri oruç tutmak sünnettir.Haftanın pazartesi perşembe günleri oruç tutmak sünnettir. Arabi ayların; Recep, Şaban Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Safer,Arabi ayların; Recep, Şaban Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cumadelevvel, Cumadelâhir. İşte bunlar Arap ayları.Rebiülevvel, Rebiülahir, Cumadelevvel, Cumadelâhir. İşte bunlar Arap ayları. Başında ortasında sonunda oruç tutmak sünnettir.Başında ortasında sonunda oruç tutmak sünnettir. Ortasında 13, 14, 15'inde mehtaplı gecelerinin gündüzlerinde oruç tutmak sünnettir.Ortasında 13, 14, 15'inde mehtaplı gecelerinin gündüzlerinde oruç tutmak sünnettir. Bunları tutsak, Şevval'in 6 gün orucu vardır. Zilhicce'nin oruçları vardır.Bunları tutsak, Şevval'in 6 gün orucu vardır. Zilhicce'nin oruçları vardır. Recep'te çok oruç tutardı Efendimiz. Sıhhat bulur. Demek ki insan aç kalmıyor.Recep'te çok oruç tutardı Efendimiz. Sıhhat bulur.

Demek ki insan aç kalmıyor.
Aç kaldım diye vücudu düşmüyor, sıhhat buluyor. Aksine fazla yediği zaman sağlığı bozuluyor.Aç kaldım diye vücudu düşmüyor, sıhhat buluyor. Aksine fazla yediği zaman sağlığı bozuluyor. Ben dün akşam tatlıyı biraz fazla kaçırdım.Ben dün akşam tatlıyı biraz fazla kaçırdım. Hem yatsıda rahatsız oldum hem sahurda rahatsız oldum hem de sabahleyin cayır cayır yandım.Hem yatsıda rahatsız oldum hem sahurda rahatsız oldum hem de sabahleyin cayır cayır yandım. Neredeyse böyle yakayı bağrı açıp dışarıda serin havada dolaşacağım geldi.Neredeyse böyle yakayı bağrı açıp dışarıda serin havada dolaşacağım geldi. Hararet oldu çünkü çok yedik. Çok yiyince öyle oluyor, az yiyince rahat ediyor. Hararet oldu çünkü çok yedik. Çok yiyince öyle oluyor, az yiyince rahat ediyor.

Sûmû tesihhû. "Oruç tutun sıhhat bulursunuz. Sıhhat bulun." Sûmû tesihhû. "Oruç tutun sıhhat bulursunuz. Sıhhat bulun."

Üçüncü emri; Ve sâfirû testağnev. "Sefer edin, yolculuğa çıkın, zenginleşirsiniz." Üçüncü emri;

Ve sâfirû testağnev. "Sefer edin, yolculuğa çıkın, zenginleşirsiniz."

Demek ki yolculuğun da insanı zenginleştirme özelliği var, manevi bir özelliği var Sıtkı.Demek ki yolculuğun da insanı zenginleştirme özelliği var, manevi bir özelliği var Sıtkı. Onun için sen hazırlan benimle seyahat etmeye. Başka arkadaşları da davet ediyoruz tabii.Onun için sen hazırlan benimle seyahat etmeye. Başka arkadaşları da davet ediyoruz tabii. Bak seyahat edince zenginlik oluyormuş haberiniz olsun. Bak seyahat edince zenginlik oluyormuş haberiniz olsun.

Ve üçüncü hadîsi şerif. Dört dakikamız var.Ve üçüncü hadîsi şerif. Dört dakikamız var. Böyle sıfır sıfır olunca hemen ezanı okutup namaza durmak istiyorum. Böyle sıfır sıfır olunca hemen ezanı okutup namaza durmak istiyorum.

es-Sıyâmu cünnetün ve hısnün hasînün mine'n-nâri. es-Sıyâmu cünnetün ve hısnün hasînün mine'n-nâri.

Bu hadîsi şerif de yine et-Tergib ve't-Terhib'den alınmış. Bu hadîsi şerif de yine et-Tergib ve't-Terhib'den alınmış.

et-Tergib ve't-Terhib var mı burada? Güzel bir kitaptır o. Onu okuyun.et-Tergib ve't-Terhib var mı burada?

Güzel bir kitaptır o. Onu okuyun.
Ben de bir ara Ramazan ve oruçla ilgili kısmını alayım bir göreyim. Ben de bir ara Ramazan ve oruçla ilgili kısmını alayım bir göreyim.

es-Sıyâmu cünnetün. Sıyâm ne demek? Savm ve sıyam ikisi de oruç tutmak demek. es-Sıyâmu cünnetün.

Sıyâm ne demek?

Savm ve sıyam ikisi de oruç tutmak demek.

"Oruç tutmak." Cünnetün. "Kalkandır." Kalkan ne demek? "Oruç tutmak." Cünnetün. "Kalkandır."

Kalkan ne demek?

İnsanın savaşta eline alıp da korunduğu savaş aleti. Şimdi de gene polislerin kalkanları var değil mi? İnsanın savaşta eline alıp da korunduğu savaş aleti.

Şimdi de gene polislerin kalkanları var değil mi?

Maçlara filan gidildiği zaman ellerinde kalkanlar oluyor,Maçlara filan gidildiği zaman ellerinde kalkanlar oluyor, hem de bir tarafı şeffaf oluyor, taşlara karşı filan öyle korunuyorlar. Kalkan bu. hem de bir tarafı şeffaf oluyor, taşlara karşı filan öyle korunuyorlar. Kalkan bu.

Eskiden kılıçla olan harplerde bir elinde kendisi darbeye karşı korumak içinEskiden kılıçla olan harplerde bir elinde kendisi darbeye karşı korumak için bu oluyordu bir elinde kılıç oluyordu. Oruç kalkandır yani insanı korur. Nereden korur? bu oluyordu bir elinde kılıç oluyordu.

Oruç kalkandır yani insanı korur.

Nereden korur?

Cehennemden. Cehennemin gelip insana zarar vermesinden, yutmasından,Cehennemden. Cehennemin gelip insana zarar vermesinden, yutmasından, cehennemin insanı kapmasından, içine almasından oruç insanı korur. Kalkan, siper.cehennemin insanı kapmasından, içine almasından oruç insanı korur. Kalkan, siper. Cehennemden, ateşten, cehennem azabının gelmesinden insanı korur.Cehennemden, ateşten, cehennem azabının gelmesinden insanı korur. Oruç tutan insan cehenneme girmez demek. Düz türkçesi, köylü türkçesi bunun tercümesi nedir? Oruç tutan insan cehenneme girmez demek.

Düz türkçesi, köylü türkçesi bunun tercümesi nedir?

Oruç tuttun mu cehenneme girmezsin, yanmazsın demek. Oruç tuttun mu cehenneme girmezsin, yanmazsın demek.

Ve hısnün hasînün. "Bir de çok müstahkem kaledir oruç." Çok sağlam.Ve hısnün hasînün. "Bir de çok müstahkem kaledir oruç."

Çok sağlam.
Eskiden insanlar savaşlarda düşmanla karşı karşıya geldiler mi Eskiden insanlar savaşlarda düşmanla karşı karşıya geldiler mi kalkanla silahla korunurlardı ama asıl kalelere kapanırlardı.kalkanla silahla korunurlardı ama asıl kalelere kapanırlardı. Demir kapıları kapatırlardı kalelerde, hisarlarda savunma yaparlardı. Demir kapıları kapatırlardı kalelerde, hisarlarda savunma yaparlardı. Hısnün hasînün demek, iyice müstahkem, iyice heybetli, iyice kuvvetli sağlam kale demek. Hısnün hasînün demek, iyice müstahkem, iyice heybetli, iyice kuvvetli sağlam kale demek.

Demek ki oruç hem kalkandır hem de kuvvetli sağlam müstahkem kaledir. Neye karşı? Demek ki oruç hem kalkandır hem de kuvvetli sağlam müstahkem kaledir.

Neye karşı?

Mine'n-nâri. "Cehenneme karşı." Cehennem azabından insanı korumak için. Mine'n-nâri. "Cehenneme karşı."

Cehennem azabından insanı korumak için.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Biz tabii şimdi rahat içinde yaşayan müslümanlarız.Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Biz tabii şimdi rahat içinde yaşayan müslümanlarız.
Başta ben. Elhamdülillah Allah'ın verdiği nimetlere hamd ü senalar olsun.Başta ben. Elhamdülillah Allah'ın verdiği nimetlere hamd ü senalar olsun. Hepimiz rahatız yani. Arabamız var, yiyeceğimiz var, evimiz var, her şeyimiz var elhamdülillah. Hepimiz rahatız yani. Arabamız var, yiyeceğimiz var, evimiz var, her şeyimiz var elhamdülillah.

Bir gün Peygamber Efendimiz, ashaptan birileri oturmuşlar daBir gün Peygamber Efendimiz, ashaptan birileri oturmuşlar da tebessüm ediyorlar gülüyorlar, bir de şakalaşıyorlar. Onların yanından geçerken demiş ki; tebessüm ediyorlar gülüyorlar, bir de şakalaşıyorlar. Onların yanından geçerken demiş ki;

"Ölümü çok anın." "Ölümü çok anın" diye tavsiyede bulunmuş."Ölümü çok anın."

"Ölümü çok anın" diye tavsiyede bulunmuş.
Yani insan böyle rahatken başı derde gelmeden, ömrünün sona erdiğini hissetmeden,Yani insan böyle rahatken başı derde gelmeden, ömrünün sona erdiğini hissetmeden, "Ooo yaşlandım galiba, artık bundan sonra çok yaşamayacağım. "Ooo yaşlandım galiba, artık bundan sonra çok yaşamayacağım. Hayatımın sonuna geldim galiba" filan demeden pek cehennemin kötülüğünü,Hayatımın sonuna geldim galiba" filan demeden pek cehennemin kötülüğünü, cennetin önemini anlayamaz.cennetin önemini anlayamaz. "Ben nasıl olsa çok yaşayacağım." diye düşündüğü için bunlara çok önemli eğilemez. "Ben nasıl olsa çok yaşayacağım." diye düşündüğü için bunlara çok önemli eğilemez. Aslında cehennem çok korkunç bir şey ve bizim ondan korunmak için çok tedbirler almamız lazım,Aslında cehennem çok korkunç bir şey ve bizim ondan korunmak için çok tedbirler almamız lazım, uzun uzun oturup derin derin düşünüp, "Ben nelerden cehenneme düşebilirim? uzun uzun oturup derin derin düşünüp, "Ben nelerden cehenneme düşebilirim? Cehenneme düşmekten ne yaparsam kurtulurum?Cehenneme düşmekten ne yaparsam kurtulurum? Cennet'e nasıl girebilirim?" diye uzun uzun derin derin şimdiden düşünmemiz lazım. Cennet'e nasıl girebilirim?" diye uzun uzun derin derin şimdiden düşünmemiz lazım. İhtiyarladığı zaman değil. İhtiyarladığı zaman değil.

Demin bir arkadaşı, bir Hacı efendiyi anlattılar,Demin bir arkadaşı, bir Hacı efendiyi anlattılar, hastalığı ileri dereceye gelmiş de artık konuşamıyormuş. hastalığı ileri dereceye gelmiş de artık konuşamıyormuş. Kendisini ziyarete gelenler biraz okumuşlar filan ona.Kendisini ziyarete gelenler biraz okumuşlar filan ona. Ondan sonra o da eliyle böyle işaret etmiş.Ondan sonra o da eliyle böyle işaret etmiş. Şu kadar şuraya, şu kadar camiye hayır yapın filan diye söyleyebilmiş.Şu kadar şuraya, şu kadar camiye hayır yapın filan diye söyleyebilmiş. Ondan sonra bir daha tekrar şu kadar filan demiş yardım yapın demiş. Ondan sonra bir daha tekrar şu kadar filan demiş yardım yapın demiş.

Tamam ama ömrünün sonuna geldiği zaman değil. Artık nefesi zor alıyor, konuşamıyor, o zaman değil.Tamam ama ömrünün sonuna geldiği zaman değil. Artık nefesi zor alıyor, konuşamıyor, o zaman değil. Canlıyken, gençken, fakirlikten korkuyorken, parayı, malı seviyorken hayrını yapacak insan. Canlıyken, gençken, fakirlikten korkuyorken, parayı, malı seviyorken hayrını yapacak insan.

Ve bir de Ramazan'da hayır yapmak çok sevap.Ve bir de Ramazan'da hayır yapmak çok sevap. Başka zamanda yapılan hayırlardan o hadis kitapları gelirse inşaallah oralardan da çıkartır okurum. Başka zamanda yapılan hayırlardan o hadis kitapları gelirse inşaallah oralardan da çıkartır okurum. Başka zamanlarda yapılan hayırlardan Ramazan'da yapılan hayır çok çok daha fazla,Başka zamanlarda yapılan hayırlardan Ramazan'da yapılan hayır çok çok daha fazla, kat kat daha fazla sevaplıdır. Mesela zekatını insan Şaban ayında verince bir sevap alacaktır.kat kat daha fazla sevaplıdır. Mesela zekatını insan Şaban ayında verince bir sevap alacaktır. Ramazan ayında verince 70 kat fazla, Ramazan'ı geçirip Şevval de verse az.Ramazan ayında verince 70 kat fazla, Ramazan'ı geçirip Şevval de verse az. Sevabı olacak yine ama Ramazan'da verirse kat kat fazla. Sevabı olacak yine ama Ramazan'da verirse kat kat fazla.

Onun için ben diyorum ki bugünlerde uğraşalım, didinelim inşallah bir cami yeri,Onun için ben diyorum ki bugünlerde uğraşalım, didinelim inşallah bir cami yeri, şöyle bir güzelce büyük sağlam bir şeyi almaya gayret edelim. şöyle bir güzelce büyük sağlam bir şeyi almaya gayret edelim.

Allah hayırlara muvaffak eylesin. İki cihanda cümlenizi cümlemizi aziz ve bahtiyar eylesin.Allah hayırlara muvaffak eylesin. İki cihanda cümlenizi cümlemizi aziz ve bahtiyar eylesin. Şühedâ ve salihîn zümresine ilhak eylesin. el-Fatiha. Şühedâ ve salihîn zümresine ilhak eylesin.

el-Fatiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2