Namaz Vakitleri

20 Cemâziye'l-Evvel 1446
22 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:52
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Peygamber Efendimizin Seçkin Özellikleri: Ümmetine Verilen Özel Haklar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Peygamber Efendimizin Seçkin Özellikleri: Ümmetine Verilen Özel Haklar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi.Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi. Alâ külli hâlin ve fî külli hîn.Alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve’s-salâtu ve’sselâmu alâ seyyidina MuhammedinVe’s-salâtu ve’sselâmu alâ seyyidina Muhammedin ve âlâ âlihî ve sahbihî ecmâinve âlâ âlihî ve sahbihî ecmâin ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn.ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn. Fadlü’l-‘âlimi ‘ale’l’âbidi seb’îne deraceten.

Fadlü’l-‘âlimi ‘ale’l’âbidi seb’îne deraceten.
Beyne külli deraceteyni hadru’l-ferasiBeyne külli deraceteyni hadru’l-ferasi es-serî’i’l-mudmari miete ‘âmin fe-zâlikees-serî’i’l-mudmari miete ‘âmin fe-zâlike inne’ş-şeytâne yedeu’l-bidate li’n-nâsiinne’ş-şeytâne yedeu’l-bidate li’n-nâsi f-yubsiruhe’l-âlimü fe-yenhâ’anhâ ve’lâbidü mukbilunf-yubsiruhe’l-âlimü fe-yenhâ’anhâ ve’lâbidü mukbilun alâ ibâdetihî lâ yeteveccehü lehâ ve lâ ya’rifuhâ.alâ ibâdetihî lâ yeteveccehü lehâ ve lâ ya’rifuhâ. Âlimin diyor Peygamber sallallahu aleyhi vessellem.

Âlimin diyor Peygamber sallallahu aleyhi vessellem.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göreEbû Hüreyre radıyallahu anh’ın rivayet ettiğine göre âbid üzerine üstünlüğü 70 derecedir.âbid üzerine üstünlüğü 70 derecedir. Âlim ne demek?

Âlim ne demek?
Dini bilgileri bilen, bilgili, fakih insan demek.

Dini bilgileri bilen, bilgili, fakih insan demek.
Âbid ne demek?

Âbid ne demek?
Yatıp kalkıp boyuna ibadet eden, ibadete düşkün Müslüman kul demek.

Yatıp kalkıp boyuna ibadet eden, ibadete düşkün Müslüman kul demek.
Tabi ibadet etmek güzel.Tabi ibadet etmek güzel. Namaz kılmak, ibadet etmek,Namaz kılmak, ibadet etmek, her birisine ne kadar sevap alıyor amaher birisine ne kadar sevap alıyor ama dinini bilen âlimin o âbid üzerine üstünlüğü 70 derece.dinini bilen âlimin o âbid üzerine üstünlüğü 70 derece. Beyne külli deraceteyni.

Beyne külli deraceteyni.
Bu 70 derecenin her birisinin, ikisi arası,Bu 70 derecenin her birisinin, ikisi arası, süratli bir atın hızlı hızlı koşmasıylasüratli bir atın hızlı hızlı koşmasıyla 100 yıllık yol.100 yıllık yol. Dıgıdık dıgıdık dıgıdık dıgıdık 100 yıl.Dıgıdık dıgıdık dıgıdık dıgıdık 100 yıl. Bir gün değil, 365 gün değil, 100 yıllık yol, her iki derecenin arası.Bir gün değil, 365 gün değil, 100 yıllık yol, her iki derecenin arası. Âlim o kadar üstün.Âlim o kadar üstün. Neden?

Neden?
Çünkü diyor Peygamber Efendimiz.

Çünkü diyor Peygamber Efendimiz.
Fezâlike inne’ş-şeytâne yede’u’l-bid’ate li’nnâsi.Fezâlike inne’ş-şeytâne yede’u’l-bid’ate li’nnâsi. Şeytan insanlara bir bid’at sokuşturur.Şeytan insanlara bir bid’at sokuşturur. Müslümanların arasına, dinde olmayan bir şey sokuşturur, yutturur.Müslümanların arasına, dinde olmayan bir şey sokuşturur, yutturur. Sünnete uygun değil.Sünnete uygun değil. Bid’at, bir şeyi, Allah’ın sevmediği bir şeyiBid’at, bir şeyi, Allah’ın sevmediği bir şeyi sokuşturur Müslümanların arasına.sokuşturur Müslümanların arasına. Millette onu dinin aslı sanarak, esası sanarak,Millette onu dinin aslı sanarak, esası sanarak, yalan yanlış şeyi yapacak yani.yalan yanlış şeyi yapacak yani. Din böyle böyle bid’at’lar gire gire bozulacak.Din böyle böyle bid’at’lar gire gire bozulacak. F-yubsiruhe’l-‘âlimü.

F-yubsiruhe’l-‘âlimü.
Âlim bunu görür, yoo böyle şey olmaz,Âlim bunu görür, yoo böyle şey olmaz, bu sünnete aykırı, böyle bir şey yok, bu yanlış,bu sünnete aykırı, böyle bir şey yok, bu yanlış, böyle bir iş yapılmıyor der.böyle bir iş yapılmıyor der. Fe-yenhâ’anhâ.

Fe-yenhâ’anhâ.
İnsanları bunun yapmaktan men eder.İnsanları bunun yapmaktan men eder. Yapmayın aman ha, bu doğru bir şey değil,Yapmayın aman ha, bu doğru bir şey değil, kim çıkarttı bu âdeti, olmaz böyle bir şey der.kim çıkarttı bu âdeti, olmaz böyle bir şey der. Yaptırtmaz dini kurtarır.Yaptırtmaz dini kurtarır. Bid’at’i işletmez, dini kurtarır, dini karışıklığa uğramaktan,Bid’at’i işletmez, dini kurtarır, dini karışıklığa uğramaktan, bozulmaktan kurtarır.bozulmaktan kurtarır. Ve’l’âbidü mukbilun ‘alâ ibâdetihî.

Ve’l’âbidü mukbilun ‘alâ ibâdetihî.
Öbür taraftaki âbid ise,Öbür taraftaki âbid ise, namazındadır, ibadetine yönelmiştir.namazındadır, ibadetine yönelmiştir. Yatar kalkar namaz kılar.Yatar kalkar namaz kılar. Lâ yeteveccehü lehâ.

Lâ yeteveccehü lehâ.
Bu bid’at’i görmez, yönelmez o bid’at’ın düzeltilmesine.Bu bid’at’i görmez, yönelmez o bid’at’ın düzeltilmesine. Ve lâ ya’rifuhâ.

Ve lâ ya’rifuhâ.
Onun bid’at olduğunu da, cahil olduğundan, âlim olmadığındanOnun bid’at olduğunu da, cahil olduğundan, âlim olmadığından keşfedemez, anlayamaz.keşfedemez, anlayamaz. Böylece bid’at’lar yayıla çoğala din çığırından çıkar.Böylece bid’at’lar yayıla çoğala din çığırından çıkar. İşte İranlılar, işte Türkler, işte bilmem Kafkasya,İşte İranlılar, işte Türkler, işte bilmem Kafkasya, işte bilmem Çeçenistan, Dağıstan.işte bilmem Çeçenistan, Dağıstan. Cenaze namazı kılmayı bilmiyorlarmış.Cenaze namazı kılmayı bilmiyorlarmış. O kadar unutmuşlar, şaşırmışlar.O kadar unutmuşlar, şaşırmışlar. İşte bir sürü bid’at’lar.İşte bir sürü bid’at’lar. Beş vakit camiye gelen bir komşunun kızının düğünü vardı.Beş vakit camiye gelen bir komşunun kızının düğünü vardı. Hocam dedi, bizim evin önünde, karşı komşumuz, Türkiye’de.Hocam dedi, bizim evin önünde, karşı komşumuz, Türkiye’de. Karşı komşumuz, beş vakit namaza muntazam gelen, ciddi bir adam.Karşı komşumuz, beş vakit namaza muntazam gelen, ciddi bir adam. Akıllı uslu ciddi bir adam.Akıllı uslu ciddi bir adam. Kızı evlenecek.Kızı evlenecek. Bizim evin karşısında.Bizim evin karşısında. Bize diyor ki; Hocam bu akşam lütfen diyorBize diyor ki; Hocam bu akşam lütfen diyor evinizde durmayın, gidin evinizden diyor.evinizde durmayın, gidin evinizden diyor. Lan benim eve ne karışıyorsun sen?Lan benim eve ne karışıyorsun sen? Der başkası değil mi?Der başkası değil mi? Ben kendi evimde duracağım der.

Ben kendi evimde duracağım der.
Bende şaşırdım.Bende şaşırdım. Evinde durma hocam diyor bu akşam diyor.Evinde durma hocam diyor bu akşam diyor. Git bir yerlere diyor. Niye dedim?Git bir yerlere diyor. Niye dedim? Hocam dedi, bağrım yanık dedi, sorma dedi.Hocam dedi, bağrım yanık dedi, sorma dedi. Bizim kız evlenecek.Bizim kız evlenecek. Burada senin yüreğin dayanamaz dedi.Burada senin yüreğin dayanamaz dedi. Görürsün, üzülürsün, git bir yerlere, bu geceGörürsün, üzülürsün, git bir yerlere, bu gece geç vakte kadar misafirlikte bulun, öyle gel dedi.geç vakte kadar misafirlikte bulun, öyle gel dedi. Bizde öyle yaptık.Bizde öyle yaptık. Adamcağız üzgün.Adamcağız üzgün. Bir benim ailede bunun yanlış olduğunu bilen.Bir benim ailede bunun yanlış olduğunu bilen. Döndük geldik daha hızları geçmemiş, düğün yapanların.Döndük geldik daha hızları geçmemiş, düğün yapanların. Saat birde geldik, gecikerek geldik eve.Saat birde geldik, gecikerek geldik eve. Bu Adapazarı civarında oluyor yani bu iş.Bu Adapazarı civarında oluyor yani bu iş. Eve geldik, hâlâ sokağı işgal etmişler,Eve geldik, hâlâ sokağı işgal etmişler, iki tarafını kesmişler, düğün yapıyorlar orada.iki tarafını kesmişler, düğün yapıyorlar orada. Kız erkek kol kola girmişler,Kız erkek kol kola girmişler, hoppada zıppada, hoppada zıppada, hoppada zıppada, halay mı kalay mıhoppada zıppada, hoppada zıppada, hoppada zıppada, halay mı kalay mı neyin nesidir, bir şeyler yapıyorlar.neyin nesidir, bir şeyler yapıyorlar. Kız erkek, el ele, kol kola.Kız erkek, el ele, kol kola. Aaa tövbe tövbe.Aaa tövbe tövbe. Bizde düğün oldu mu, erkeklerin tarafı başka taraftaBizde düğün oldu mu, erkeklerin tarafı başka tarafta başka bir evde olurdu düğünü.başka bir evde olurdu düğünü. Düğünün kadınlar kısmı başka yerde olurdu,Düğünün kadınlar kısmı başka yerde olurdu, kadınlar kısmına erkek sineklerin uçmasına bile müsaade etmezlerdi.kadınlar kısmına erkek sineklerin uçmasına bile müsaade etmezlerdi. Grav grav grav tabancalar patlar yani alimallahGrav grav grav tabancalar patlar yani alimallah o kadar yani sıkıydı.o kadar yani sıkıydı. Aa bu ne hal dedim ben ertesi gün?Aa bu ne hal dedim ben ertesi gün? Bunlarda Çerkez mi bilmem ne mi.Bunlarda Çerkez mi bilmem ne mi. Kafkasyalı bir yani dindar bir şey o Kafkasya bölgesi.Kafkasyalı bir yani dindar bir şey o Kafkasya bölgesi. Valla hocam dedi, işte dedi bizde âdet böyledir dedi.Valla hocam dedi, işte dedi bizde âdet böyledir dedi. Kaçma göçme böyleKaçma göçme böyle bizim anladığımız dini manada yoktur dedi.bizim anladığımız dini manada yoktur dedi. Neden?

Neden?
Bozulmuş bid’at’ler girmiş.

Bozulmuş bid’at’ler girmiş.
Yani bölgenin, yörenin, kavmin töresiniYani bölgenin, yörenin, kavmin töresini ama dine aykırı.ama dine aykırı. Kadın örtülü olacak, erkeğin yanına çıkmayacak.Kadın örtülü olacak, erkeğin yanına çıkmayacak. Peygamber Efendimizin hanımlarına bile Allahu Teâlâ hazretleri,Peygamber Efendimizin hanımlarına bile Allahu Teâlâ hazretleri, Peygamber Efendimizin hanımlarına bile diyorum.Peygamber Efendimizin hanımlarına bile diyorum. Çünkü Peygamber Efendimizin hanımları Müslümanların analarıdır.Çünkü Peygamber Efendimizin hanımları Müslümanların analarıdır. Analarından Müslümanlar bir şey isteyecekleri zaman, yaniAnalarından Müslümanlar bir şey isteyecekleri zaman, yani Peygamber Efendimizin hanımlarından bir şey isteyecekleri,Peygamber Efendimizin hanımlarından bir şey isteyecekleri, bir şey soracakları zaman diyor ki;bir şey soracakları zaman diyor ki; Fes'elû hünne min verâi hicâb.

Fes'elû hünne min verâi hicâb.
Perdenin arkasından isteyin.Perdenin arkasından isteyin. Çıkmayacak yani karşı karşıya gelmeyecek.Çıkmayacak yani karşı karşıya gelmeyecek. Hâlbuki o onun annesi makamında.Hâlbuki o onun annesi makamında. Peygamber Efendimizin hanımı, valide hanım gibi yani.Peygamber Efendimizin hanımı, valide hanım gibi yani. Amma dinimiz böyle emrediyor.Amma dinimiz böyle emrediyor. Peygamber Efendimiz sahabesi ile rıdvanullahi aleyhi ecmâin

Peygamber Efendimiz sahabesi ile rıdvanullahi aleyhi ecmâin
sallallahu aleyhi vessellem Efendimiz,sallallahu aleyhi vessellem Efendimiz, kızı Fatımatüz Zehra’nın evine doğru gidiyor.kızı Fatımatüz Zehra’nın evine doğru gidiyor. Sesleniyor kızım, yanımda ashabımdan misafirler de var,Sesleniyor kızım, yanımda ashabımdan misafirler de var, sizin eve misafir geliyoruz, perdenin arkasına geç diyor.sizin eve misafir geliyoruz, perdenin arkasına geç diyor. Bak düşün ki Peygamber Efendimiz kendi kızının evine kendisi gidiyor,Bak düşün ki Peygamber Efendimiz kendi kızının evine kendisi gidiyor, baba ve Peygamber olarak, yanındaki ashap,baba ve Peygamber olarak, yanındaki ashap, gökteki yıldızlar gibi kıymetli insanlar.gökteki yıldızlar gibi kıymetli insanlar. Ona rağmen diyor ki; kızım Fâtıma perdenin arkasına.Ona rağmen diyor ki; kızım Fâtıma perdenin arkasına. İslam böyle.İslam böyle. Bunlarda sokağa çıkmışlar,Bunlarda sokağa çıkmışlar, kız erkek kol kola girmişler,kız erkek kol kola girmişler, halka ve zincir olmuşlar.halka ve zincir olmuşlar. Hoppada hoppada hoppada hoppada, hoplaya zıplaya oyun oynuyorlar.Hoppada hoppada hoppada hoppada, hoplaya zıplaya oyun oynuyorlar. Saat bire kadar hızlarını alamamışlar, tepinmeleri bitmemiş,Saat bire kadar hızlarını alamamışlar, tepinmeleri bitmemiş, ben gördüm üzüldüm.ben gördüm üzüldüm. Hakikaten adam haklıymış.Hakikaten adam haklıymış. Evvelden beri akşamdan seyretseydim kim bilir neler görecektim?Evvelden beri akşamdan seyretseydim kim bilir neler görecektim? Sokağı kapatmışlar.Sokağı kapatmışlar. Görmemek mümkün değil, duymamak mümkün değil.Görmemek mümkün değil, duymamak mümkün değil. Bid’at geldi mi din gider.Bid’at geldi mi din gider. Sünnet olacak.Sünnet olacak. Sünnet-i seniyyeye uygun yaşayacak,Sünnet-i seniyyeye uygun yaşayacak, hadîse uygun yaşayacak Müslümanlar.hadîse uygun yaşayacak Müslümanlar. Kur’an Müslümanı olacak.Kur’an Müslümanı olacak. Sünneti seniyye Müslümanı olacak.Sünneti seniyye Müslümanı olacak. Öyle uyduruk kaydırık Müslümanlık.Öyle uyduruk kaydırık Müslümanlık. Boşnak Müslümanlığı, Türk Müslümanlığı, Çerkez Müslümanlığı,Boşnak Müslümanlığı, Türk Müslümanlığı, Çerkez Müslümanlığı, İran Müslümanlığı.İran Müslümanlığı. Öyle şey yok.Öyle şey yok. Malezya Müslümanlığı, Endonezya Müslümanlığı.Malezya Müslümanlığı, Endonezya Müslümanlığı. Heytt. Öyle şey yok.Heytt. Öyle şey yok. Bir tek Müslümanlık var.Bir tek Müslümanlık var. Peygamber Efendimizin sünnetine uygun Müslümanlık.Peygamber Efendimizin sünnetine uygun Müslümanlık. Camide niye kapanıyorsun kız?

Camide niye kapanıyorsun kız?
Gel bakalım Malezyalı.

Gel bakalım Malezyalı.
Gel bakayım.Gel bakayım. Camide niye kapanıyorsun?Camide niye kapanıyorsun? E Allah emretti de ondan kapanıyorum.

E Allah emretti de ondan kapanıyorum.
Peki, niye dışarıda açıyorsun?

Peki, niye dışarıda açıyorsun?
Camide seni yemezler, saldırmazlar, sarkıntılık etmezler.Camide seni yemezler, saldırmazlar, sarkıntılık etmezler. Cami orası.Cami orası. Camide örtünüyorsun da niye dışarı çıkınca açınıyorsun?Camide örtünüyorsun da niye dışarı çıkınca açınıyorsun? O zaman bakarlar.

O zaman bakarlar.
Açınınca günaha girersin.Açınınca günaha girersin. Bid’at.Bid’at. Yanlış yanlış kıyafetler.Yanlış yanlış kıyafetler. Blue jean pantolonlar daracık.Blue jean pantolonlar daracık. Ben şalvar giyiyorum.Ben şalvar giyiyorum. Bol kıyafet güzel oluyor.Bol kıyafet güzel oluyor. Daracık kıyafetle, sıktırıyorlar bacaklarını,Daracık kıyafetle, sıktırıyorlar bacaklarını, alimallah kan geçmez yani.alimallah kan geçmez yani. Burayı böyle sıkarsan ne olur?Burayı böyle sıkarsan ne olur? Adamın boğazını sıkarsan, nefes alamaz,Adamın boğazını sıkarsan, nefes alamaz, nefes geçmez, öyle giyiniyorlar.nefes geçmez, öyle giyiniyorlar. Nasıl olacak?

Nasıl olacak?
Kur’an’a uygun.

Kur’an’a uygun.
Efendimizin sünnetine uygun Müslümanlık olacak.Efendimizin sünnetine uygun Müslümanlık olacak. Öyle çeşit yok.Öyle çeşit yok. Tertemiz bir has, halîs, Allah’ın sevdiği Müslümanlık var.Tertemiz bir has, halîs, Allah’ın sevdiği Müslümanlık var. Mesut Yılmaz diyor ki;

Mesut Yılmaz diyor ki;
Türk Müslümanlığı daha iyi.Türk Müslümanlığı daha iyi. Türk Müslümanlığı deyince artık oTürk Müslümanlığı deyince artık o Arap Müslümanlığını softalık olarak görüyor.Arap Müslümanlığını softalık olarak görüyor. Peçelilik, sakallılık, haremlik, selamlık.Peçelilik, sakallılık, haremlik, selamlık. Türk Müslümanlığı, yani Cem evlerindeTürk Müslümanlığı, yani Cem evlerinde kadın erkek beraber ayin yapıyorlar.kadın erkek beraber ayin yapıyorlar. Saz çalıyorlar, namaz kılmıyorlar.Saz çalıyorlar, namaz kılmıyorlar. Camiye gitmiyorlar.Camiye gitmiyorlar. Eee tam onun yaşamına uygun.Eee tam onun yaşamına uygun. Onu beğeniyor.Onu beğeniyor. Ama mühim olan Allah hangisini beğeniyor?

Ama mühim olan Allah hangisini beğeniyor?
Peygamber Efendimiz nasıl öğretmiş?

Peygamber Efendimiz nasıl öğretmiş?
Nasıl olmak lazım?

Nasıl olmak lazım?
O önemli.O önemli. İşte âlim onu anlattığı için kıymetli oluyor.İşte âlim onu anlattığı için kıymetli oluyor. Âbid onun farkına varmadığı için çok gerilerde kalıyor.Âbid onun farkına varmadığı için çok gerilerde kalıyor. Ama şimdi dokuz köyden kovuyorlar doğruyu söyleyeni.Ama şimdi dokuz köyden kovuyorlar doğruyu söyleyeni. Kıyamet kopartıyorlar.Kıyamet kopartıyorlar. Bombardıman ateşine tabi tutuyorlar.Bombardıman ateşine tabi tutuyorlar. Kökten dinci Müslüman.Kökten dinci Müslüman. Ne olacak?Ne olacak? Daldan aşılı Müslüman mı olacak?

Daldan aşılı Müslüman mı olacak?
Kökten dinci olmayacakta.

Kökten dinci olmayacakta.
Yandan çarklı Müslüman mı olacak?Yandan çarklı Müslüman mı olacak? Yarım Müslüman mı olacak?

Yarım Müslüman mı olacak?
Sulandırılmış Müslüman mı olacak?

Sulandırılmış Müslüman mı olacak?
E elbette kökten olacak.

E elbette kökten olacak.
Tam Müslüman ol demiyor muyuz?

Tam Müslüman ol demiyor muyuz?
Olmak istemiyor muyuz?

Olmak istemiyor muyuz?
Yok, tam Müslüman olma.

Yok, tam Müslüman olma.
Ne olayım?

Ne olayım?
Çeyrek Müslüman, onda bir Müslüman, yüzde bir Müslüman,

Çeyrek Müslüman, onda bir Müslüman, yüzde bir Müslüman,
binde üç Müslüman, binde bir Müslüman.binde üç Müslüman, binde bir Müslüman. Öyle şey mi olur?

Öyle şey mi olur?
İkinci hadîsi şerîf.

İkinci hadîsi şerîf.
Fuddiltü ‘ale’l-enbiyâi bi-hamsin.

Fuddiltü ‘ale’l-enbiyâi bi-hamsin.
Bu’istü ile’n-nâsi kâffetenBu’istü ile’n-nâsi kâffeten ve zehhartü şefâ’atî li-ümmetîve zehhartü şefâ’atî li-ümmetî ve nusirtü bi’r-ru’bi şehranve nusirtü bi’r-ru’bi şehran emâmî ve şehran halfîemâmî ve şehran halfî ve cu’ilet li-ye’l-‘ardu mesciden ve tahûranve cu’ilet li-ye’l-‘ardu mesciden ve tahûran ve uhullet liye’l-ğanâimü ve lem yuhallü kabliî.ve uhullet liye’l-ğanâimü ve lem yuhallü kabliî. Taberânî rivayet etmiş bu hadîs-i şerîfi.

Taberânî rivayet etmiş bu hadîs-i şerîfi.
Peygamber Efendimiz diyor ki;

Peygamber Efendimiz diyor ki;
Fuddiltü ‘ale’l-enbiyâi bi-hamsin.Fuddiltü ‘ale’l-enbiyâi bi-hamsin. Başka Peygamberlerden Allah beniBaşka Peygamberlerden Allah beni beş vasıfla mümtaz ve üstün kıldı.beş vasıfla mümtaz ve üstün kıldı. Onlara beş yönden daha üstün kılındım.Onlara beş yönden daha üstün kılındım. Tafdil olundum.Tafdil olundum. Daha faziletli eyledi Allah beni.Daha faziletli eyledi Allah beni. Nedir?

Nedir?
Bu’istü ile’n-nâsi kâffeten.

Bu’istü ile’n-nâsi kâffeten.
Ben bütün insanlara Peygamber gönderildim.Ben bütün insanlara Peygamber gönderildim. Kâffeten.

Kâffeten.
Tüm dünyada kaç kıta varsa,Tüm dünyada kaç kıta varsa, ne kadar insan varsa hepsine Peygamber gönderildim.ne kadar insan varsa hepsine Peygamber gönderildim. Eee ötekiler?Eee ötekiler? Kimisi Ben-i İsrail’e gönderildi, kimisi oraya gönderildi,

Kimisi Ben-i İsrail’e gönderildi, kimisi oraya gönderildi,
kimisi şu şehre, kimisi bu bölgeye.kimisi şu şehre, kimisi bu bölgeye. Çünkü o zaman ulaşım ve iletişim imkânları onu gerektiriyordu.Çünkü o zaman ulaşım ve iletişim imkânları onu gerektiriyordu. Daha fazla vazife yapabilmesi zor oluyordu demek ki,Daha fazla vazife yapabilmesi zor oluyordu demek ki, ama Peygamber Efendimize tüm insanlara Peygamberlik görevi verilmiş.ama Peygamber Efendimize tüm insanlara Peygamberlik görevi verilmiş. Hatta Peygamber Efendimiz Resûlu sakaleyn’dir.Hatta Peygamber Efendimiz Resûlu sakaleyn’dir. Hem insanların peygamberidir hem de cinlerin.Hem insanların peygamberidir hem de cinlerin. Cinlere görünmez varlıklara da Peygamber kılındı.Cinlere görünmez varlıklara da Peygamber kılındı. Sakaleyn ins ve cin demek.Sakaleyn ins ve cin demek. İnse cinne Peygamber kılındı Peygamber Efendimiz.İnse cinne Peygamber kılındı Peygamber Efendimiz. O bakımdan üstün bir.O bakımdan üstün bir. İki.

İki.
Ve zehhartü şefâ’atî li-ümmetî.Ve zehhartü şefâ’atî li-ümmetî. Şefaatimi ümmetim için elde tuttum.Şefaatimi ümmetim için elde tuttum. Ahirette şefaat edeceğim ümmetime.Ahirette şefaat edeceğim ümmetime. Başkalarına bu kadar geniş bir şefaat hakkı verilmiş değil.Başkalarına bu kadar geniş bir şefaat hakkı verilmiş değil. Peygamber Efendimiz şefaat edecek,Peygamber Efendimiz şefaat edecek, şefaat edecek, şefaat edecek,şefaat edecek, şefaat edecek, ümmeti kurtulacak, kurtulacak, kurtulacak.ümmeti kurtulacak, kurtulacak, kurtulacak. “Şefâ’atî li-ehlil kemairi bil ümmetî”.“Şefâ’atî li-ehlil kemairi bil ümmetî”. Ümmetin günahkârlarına, kusurlularına, ama mümin,Ümmetin günahkârlarına, kusurlularına, ama mümin, hatası eksiği kusuru var, bizim gibi pür hata, pür günah.hatası eksiği kusuru var, bizim gibi pür hata, pür günah. Şefaat edecek, affedecek.Şefaat edecek, affedecek. Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber Efendimizin

Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber Efendimizin
şefaatine erenlerden eylesin.şefaatine erenlerden eylesin. Başkasına bu imkân yok.Başkasına bu imkân yok. Resûlullah Efendimizin şefaatleri çok.Resûlullah Efendimizin şefaatleri çok. Haa duyarsınız o zaman sımsıkı durun,Haa duyarsınız o zaman sımsıkı durun, uyanık olun, sakın ha gerilemeyin.uyanık olun, sakın ha gerilemeyin. Şefaati inkâr eden herifler türemiş.Şefaati inkâr eden herifler türemiş. Üniversitede ilahiyatlarda bilmem nelerde eli kalem tutan,Üniversitede ilahiyatlarda bilmem nelerde eli kalem tutan, dili laf yapan, bıdır bıdır dıbır dıbır bla bla.dili laf yapan, bıdır bıdır dıbır dıbır bla bla. Bla blamıydı Seyhan.Bla blamıydı Seyhan. Bla bla vesaire.Bla bla vesaire. Bla bla bir sürü şeyler söyleyen insanlar var.Bla bla bir sürü şeyler söyleyen insanlar var. Bak şefaati var Peygamber Efendimizin.Bak şefaati var Peygamber Efendimizin. Şefaati inkâr eden bir kavim var,

Şefaati inkâr eden bir kavim var,
onlara tabi olan Türkiye’de de bir takımonlara tabi olan Türkiye’de de bir takım beyinleri bir 13 şey olmuş insanlar var.beyinleri bir 13 şey olmuş insanlar var. Peygamber Efendimizin şefaati var.Peygamber Efendimizin şefaati var. Ben şefaatimi şeye sakladım, elimde tuttum, şefaat edeceğim.Ben şefaatimi şeye sakladım, elimde tuttum, şefaat edeceğim. Ümmetim, ümmetim diyecek.Ümmetim, ümmetim diyecek. Allahu Teâlâ hazretlerine niyaz edecek.Allahu Teâlâ hazretlerine niyaz edecek. Ümmetini kurtaracak.Ümmetini kurtaracak. Mevlitte bir beyit var.Mevlitte bir beyit var. Çok hoşuma gidiyor.Çok hoşuma gidiyor. Okunan yerlerinden değil.Okunan yerlerinden değil. Mevlidin bazı kısımlarını seçme kısımlarını okuyor mevlithanlar.Mevlidin bazı kısımlarını seçme kısımlarını okuyor mevlithanlar. Baştan sona her tarafını okumuyorlar.Baştan sona her tarafını okumuyorlar. Atlanılan kısımlarda,Atlanılan kısımlarda, Peygamber Efendimizin çocukluğunu anlatan bir bölüm var.Peygamber Efendimizin çocukluğunu anlatan bir bölüm var. Doğum bölümünden sonra, viladet bahrinden sonra.Doğum bölümünden sonra, viladet bahrinden sonra. Orada Peygamber Efendimizin daha beşikteyken konuştuğuOrada Peygamber Efendimizin daha beşikteyken konuştuğu ve ümmetim ümmetim dediği naklediliyor.ve ümmetim ümmetim dediği naklediliyor. Şimdi Süleyman Çelebi bu rivayeti kitaplardan öğrendi ya,

Şimdi Süleyman Çelebi bu rivayeti kitaplardan öğrendi ya,
âlim adam ya mübarek, cennetlik.âlim adam ya mübarek, cennetlik. Allah şefaatine erdirsin.Allah şefaatine erdirsin. Diyor ki;

Diyor ki;
Ol beşikte diler idi ümmetim.

Ol beşikte diler idi ümmetim.
O Peygamber beşikteyken, Allah’tan ümmetini diliyordu.O Peygamber beşikteyken, Allah’tan ümmetini diliyordu. Affet Ya Rabbi! Ümmetimi diye.Affet Ya Rabbi! Ümmetimi diye. Ol beşikte daha küçükken,Ol beşikte daha küçükken, beşikteyken daha Peygamber olmadanbeşikteyken daha Peygamber olmadan ümmetimi affet Ya Rabbi! Diyordu.ümmetimi affet Ya Rabbi! Diyordu. Ol beşikte diler idi ümmetim.

Ol beşikte diler idi ümmetim.
Sen kocaldın terkedersin sünnetin.

Sen kocaldın terkedersin sünnetin.
Sen ihtiyarladın gittin sünnetini terk ediyorsun ha.

Sen ihtiyarladın gittin sünnetini terk ediyorsun ha.
O beşikteyken seni düşünüyor, sen ihtiyarladın,O beşikteyken seni düşünüyor, sen ihtiyarladın, koca herif oldun, kazık gibi, yalı kazığı gibikoca herif oldun, kazık gibi, yalı kazığı gibi sünnetini hala terk ediyorsun ha diyor.sünnetini hala terk ediyorsun ha diyor. Çok hoşuma gidiyor.Çok hoşuma gidiyor. Çok güzel yakalamış.Çok güzel yakalamış. Böyle edebî bir beyit yani.Böyle edebî bir beyit yani. Ezberlenecek bir şey, güzel bir şey.Ezberlenecek bir şey, güzel bir şey. Evet, Peygamber Efendimiz şefaatini alıkoymuş, elinde tutmuş,

Evet, Peygamber Efendimiz şefaatini alıkoymuş, elinde tutmuş,
şefaat edecek ümmetine.şefaat edecek ümmetine. Çok şefaatleri var.Çok şefaatleri var. Hem bir yerde değil.Hem bir yerde değil. Mahşerde çok şefaatleri var.Mahşerde çok şefaatleri var. Sıra sıra zamanı geldikçe, zamanı geldikçe şefaatler edecek.Sıra sıra zamanı geldikçe, zamanı geldikçe şefaatler edecek. Mesela millet bunalacak mahşer yerinde, ter içinde beklemekten.

Mesela millet bunalacak mahşer yerinde, ter içinde beklemekten.
Yahu şu mahkeme-i kübra kurulsa daYahu şu mahkeme-i kübra kurulsa da ehli cennet cennete gitse demeye başlayacaklar.ehli cennet cennete gitse demeye başlayacaklar. Çok bunalacaklar.Çok bunalacaklar. Kimse gık diyemeyecek.Kimse gık diyemeyecek. Herkes gelecek yalvaracaklar Peygamberlere.Herkes gelecek yalvaracaklar Peygamberlere. Yalvaracaklar yalvaracaklar.Yalvaracaklar yalvaracaklar. Hepsi diyecek ki bugün ben bunu söyleyemem.Hepsi diyecek ki bugün ben bunu söyleyemem. Bugünden korkuyorum diyecek.Bugünden korkuyorum diyecek. Peygamber Efendimize gelecek ahali.Peygamber Efendimize gelecek ahali. Ya Muhammed! Şefaat eyle de,Ya Muhammed! Şefaat eyle de, şu hesap görülsün de, ehli cennet burada daha sıkışmasınşu hesap görülsün de, ehli cennet burada daha sıkışmasın cennete gitsinler diye.cennete gitsinler diye. Mahşer halkının mahkeme-i kübradaMahşer halkının mahkeme-i kübrada hesabının görülmesinin başlaması için.hesabının görülmesinin başlaması için. Çünkü binlerce yıl dizüstü bekleyecekler.Çünkü binlerce yıl dizüstü bekleyecekler. Cenâb-ı Hakk’ın divanında binlerce yıl dizüstü bekleyecekler.Cenâb-ı Hakk’ın divanında binlerce yıl dizüstü bekleyecekler. Diz çöküp.Diz çöküp. Vetera külle ümmetin casiyeten.Vetera külle ümmetin casiyeten. Bütün ümmetleri nasıl görürsünüz?Bütün ümmetleri nasıl görürsünüz? Diz çökmüş görürsün.

Diz çökmüş görürsün.
Casiye ne demek?

Casiye ne demek?
Diz çöker vaziyette.

Diz çöker vaziyette.
Öyle hürmet ifade eden bir şekil.Öyle hürmet ifade eden bir şekil. Ayakta böyle kasılarak durmak değil.Ayakta böyle kasılarak durmak değil. Diz çökmüş yalvarma vaziyetinde yani.Diz çökmüş yalvarma vaziyetinde yani. Peygamber Efendimiz ileri varacakPeygamber Efendimiz ileri varacak arş-ı rahmanın önünde secde eyleyecek.arş-ı rahmanın önünde secde eyleyecek. Cenâb-ı Hakk’tan hesabın görülmesini isteyecek.Cenâb-ı Hakk’tan hesabın görülmesini isteyecek. Bir şefaat bu.Bir şefaat bu. Daha başka, daha başka, daha başka, en sonunda daDaha başka, daha başka, daha başka, en sonunda da cehenneme hak etmiş ümmetinden şefaat edecek kurtaracak.cehenneme hak etmiş ümmetinden şefaat edecek kurtaracak. Bu benim ümmetim Ya Rabbi!Bu benim ümmetim Ya Rabbi! Şöyleydi, böyleydi diye affolacak.Şöyleydi, böyleydi diye affolacak. Peygamber Efendimiz şefaat edecek.

Peygamber Efendimiz şefaat edecek.
Âlimler şefaat edecek.Âlimler şefaat edecek. Şehitler şefaat edecek.Şehitler şefaat edecek. Ondan sonrada adam suçlu götürülüyor.Ondan sonrada adam suçlu götürülüyor. Götürülürken orada cennetliklerden birisine bakacak tanıyacak;Götürülürken orada cennetliklerden birisine bakacak tanıyacak; Ya filanca diyecek bana şefaat et.Ya filanca diyecek bana şefaat et. Niye?

Niye?
Beni tanımadın mı?

Beni tanımadın mı?
Tanımadım.

Tanımadım.
Yahu diyecek hani dünyadayken bir kere sen çok susamıştın da,Yahu diyecek hani dünyadayken bir kere sen çok susamıştın da, bizim evin önünden geçiyordun,bizim evin önünden geçiyordun, bizim bahçenin önünden geçiyordun da,bizim bahçenin önünden geçiyordun da, su istedin de, bende sana bir su verdim,su istedin de, bende sana bir su verdim, içtin de, sende Allah razı olsun dedin ya, işte ben oyum.içtin de, sende Allah razı olsun dedin ya, işte ben oyum. Ya öylemi!

Ya öylemi!
O da; Ya Rabbi! Diyecek.

O da; Ya Rabbi! Diyecek.
Bu bana dünyada iken su vermiş bu.Bu bana dünyada iken su vermiş bu. Bunu affediver diyecek.Bunu affediver diyecek. Çünkü artık kurtarmış cenneti.Çünkü artık kurtarmış cenneti. Allah ona su verdi diye onu da kurtaracak.Allah ona su verdi diye onu da kurtaracak. Böyle şeyler olacak yani.Böyle şeyler olacak yani. Böyle işler var.Böyle işler var. Allahu Teâlâ hazretleri bizi azaba, kahra, gazaba uğramadan,

Allahu Teâlâ hazretleri bizi azaba, kahra, gazaba uğramadan,
doğrudan doğruya cennete girenlerden eylesin.doğrudan doğruya cennete girenlerden eylesin. Efendimize komşu eylesin.Efendimize komşu eylesin. İkinci sıfatı bu.İkinci sıfatı bu. Bütün insanlara, cinlere Peygamber gönderildi bir.

Bütün insanlara, cinlere Peygamber gönderildi bir.
Şefaati elinde, şefaat edecek, şefaat şeyi var,Şefaati elinde, şefaat edecek, şefaat şeyi var, selahiyeti verilmiş kendisine.selahiyeti verilmiş kendisine. Peygamber Efendimiz şefaat edicidir.Peygamber Efendimiz şefaat edicidir. Yani şefi'-ül müznibin.Yani şefi'-ül müznibin. Günahkârların şefaatçisidir.Günahkârların şefaatçisidir. Birde eşşefiül müşeffahtır.

Birde eşşefiül müşeffahtır.
Müşeffah ne demek?

Müşeffah ne demek?
Senin şefaatin makbul, et bakalım,

Senin şefaatin makbul, et bakalım,
ne söylersen kabul edeceğim denilen kimse.ne söylersen kabul edeceğim denilen kimse. Şimdi birisine gidersin de,Şimdi birisine gidersin de, bakana gidersin veya müdüre gidersin.bakana gidersin veya müdüre gidersin. Dersin ki; ya müdür bey ya, işte ben şu arkadaşı tanıyorum,Dersin ki; ya müdür bey ya, işte ben şu arkadaşı tanıyorum, şunun işini görüver filan.şunun işini görüver filan. O da sen bakanın yanındaO da sen bakanın yanında tanınmış bir kimse değilsen yapamam çık git der.tanınmış bir kimse değilsen yapamam çık git der. Hapı yuttun.Hapı yuttun. Yani şey yapmıyor, tanımıyor seni.Yani şey yapmıyor, tanımıyor seni. Hatırın yeterli değil yani.Hatırın yeterli değil yani. Peygamber Efendimiz hatırı yeterli şefaatçi.Peygamber Efendimiz hatırı yeterli şefaatçi. Allah’ın sevgili Peygamberi, habîbullah.Allah’ın sevgili Peygamberi, habîbullah. Onun için önemli.Onun için önemli. Şefî el- müşeffah,Şefî el- müşeffah, şefî ve şefaati makbul şefaatçi.şefî ve şefaati makbul şefaatçi. Şefaatine itibar olunan şefaatçi.Şefaatine itibar olunan şefaatçi. Sonra.

Sonra.
Nusirtü bi’r-ru’bi şehranNusirtü bi’r-ru’bi şehran emâmî ve şehran halfî.emâmî ve şehran halfî. Bir ay mesafe önüme,Bir ay mesafe önüme, bir ay mesafe arkama kadarbir ay mesafe arkama kadar bir aylık mesafedeki düşmana,bir aylık mesafedeki düşmana, Allah benim korkumu kalbine düşürür, ciğerini yakar.Allah benim korkumu kalbine düşürür, ciğerini yakar. Öyle düşmanıma korku düşürmekle Cenabı Hakk’ınÖyle düşmanıma korku düşürmekle Cenabı Hakk’ın yardımına mazhar olundu.yardımına mazhar olundu. Daha yanına varmadan Peygamber Efendimiz,Daha yanına varmadan Peygamber Efendimiz, herifin yüreği ağzına gelir.herifin yüreği ağzına gelir. Bir ay mesafedeki.Bir ay mesafedeki. Neden?Neden? Peygamber Efendimize Allah öyle bir

Peygamber Efendimize Allah öyle bir
meziyet ve selahiyet vermişte onun için.meziyet ve selahiyet vermişte onun için. Korkusu yüreğini hoplatıyor bir ay ötedeki düşmanı.Korkusu yüreğini hoplatıyor bir ay ötedeki düşmanı. Heybetli.Heybetli. Sonra.

Sonra.
Ve cu’ilet li-ye’l-‘ardu mesciden ve tahûran.

Ve cu’ilet li-ye’l-‘ardu mesciden ve tahûran.
Yeryüzünün her tarafı banaYeryüzünün her tarafı bana namaz kılınacak bir yer olarak,namaz kılınacak bir yer olarak, mescid olarak olabilir diye musahhar kılındımescid olarak olabilir diye musahhar kılındı ve temizleyici malzeme olaraktave temizleyici malzeme olarakta kabul olundu toprak, yeryüzü benim için.kabul olundu toprak, yeryüzü benim için. Çünkü biz toprakla temizleme diye bir şey var.Çünkü biz toprakla temizleme diye bir şey var. Birde toprakla teyemmüm abdesti alıyoruz.Birde toprakla teyemmüm abdesti alıyoruz. İki darp bir niyet, yüzüne ve ellerine sürmek, oldu abdestli gusüllü.İki darp bir niyet, yüzüne ve ellerine sürmek, oldu abdestli gusüllü. Suyu olmayan yerde teyemmüm.Suyu olmayan yerde teyemmüm. Neyle toprakla?Neyle toprakla? Toprak veya toprak cinsinden bir şey.

Toprak veya toprak cinsinden bir şey.
Tuğlaya da vursan olur, toprağa da vursan olur, kumada vursan olur.Tuğlaya da vursan olur, toprağa da vursan olur, kumada vursan olur. Hasta yatağında kıpırdayamıyor,Hasta yatağında kıpırdayamıyor, kan revan içinde, sargılar içinde, bilmem ne.kan revan içinde, sargılar içinde, bilmem ne. Nereden kalkacakta abdest alacak.Nereden kalkacakta abdest alacak. Alamaz.Alamaz. Teyemmüm yapacak mazereti var.Teyemmüm yapacak mazereti var. Tamam.Tamam. Önüne iki tane tuğla getirirsin veyahut biraz kum getirirsin,Önüne iki tane tuğla getirirsin veyahut biraz kum getirirsin, kuma elini vurur, şöyle çırpar, bir yüzüne şey yapar.kuma elini vurur, şöyle çırpar, bir yüzüne şey yapar. Bir daha vurur ellerini mesh eder..Bir daha vurur ellerini mesh eder.. Oldu abdestli.Oldu abdestli. Kıl namazı.Kıl namazı. Kılar.Kılar. Allah toprağı temizleyici kıldı ve mescid kıldı.Allah toprağı temizleyici kıldı ve mescid kıldı. Bizde işte gidiyoruz Avustralya da.Bizde işte gidiyoruz Avustralya da. Ondan sonra namaz vakti geldi miOndan sonra namaz vakti geldi mi çekiyoruz arabaları kenara, kıbleyi tayin ediyoruz,çekiyoruz arabaları kenara, kıbleyi tayin ediyoruz, ezanı okuyoruz, namazı kılıyoruz.ezanı okuyoruz, namazı kılıyoruz. Çatılı, bahçeli, salonlu, sandalyeli, masalı, mâbed arıyor muyuz?Çatılı, bahçeli, salonlu, sandalyeli, masalı, mâbed arıyor muyuz? Yoo, toprağın neresinde olsa namazı kılarız.

Yoo, toprağın neresinde olsa namazı kılarız.
Büyük bir nimet.Büyük bir nimet. Yeryüzü bizim mescidimiz.Yeryüzü bizim mescidimiz. Mescid kılındı Peygamber Efendimize ve temizleyici kılındı.Mescid kılındı Peygamber Efendimize ve temizleyici kılındı. Sonra.

Sonra.
Ve uhullet liye’l-ğanâimü ve lem yuhallü kabliî.

Ve uhullet liye’l-ğanâimü ve lem yuhallü kabliî.
Benden önceki Peygamberlerde harpte alınan

Benden önceki Peygamberlerde harpte alınan
ganimetler helal değildi, alamazlardı, kullanamazlardı.ganimetler helal değildi, alamazlardı, kullanamazlardı. Bana ganimet helal eyledi Allah, helal kılındı.Bana ganimet helal eyledi Allah, helal kılındı. Kaç oldu şimdi?

Kaç oldu şimdi?
Bütün insanlara Peygamber kılındı bir.

Bütün insanlara Peygamber kılındı bir.
Şefaat hakkı var iki.Şefaat hakkı var iki. Korku salıyor Allah düşmanların yüreğine üç.Korku salıyor Allah düşmanların yüreğine üç. Yeryüzü ona mescid ve temizlenme malzemesi kılındı dört.Yeryüzü ona mescid ve temizlenme malzemesi kılındı dört. Ve ganimetlerde helal kılındı bizim ümmete.Ve ganimetlerde helal kılındı bizim ümmete. Harp ederiz.Harp ederiz. Düşmanın parası, pulu, malı, mülkü, kızı, karısı, kendisi,Düşmanın parası, pulu, malı, mülkü, kızı, karısı, kendisi, esir olur, alırız, şey yaparız.esir olur, alırız, şey yaparız. Müslüman olsaydı.Müslüman olsaydı. Çarpışmasaydı.Çarpışmasaydı. Söz dinleseydi.Söz dinleseydi. Allah’a kul olsaydı.Allah’a kul olsaydı. Savaştık mı ganimet, ganimet de helal.Savaştık mı ganimet, ganimet de helal. Gaziler arasında değiştirilir.Gaziler arasında değiştirilir. İkinci Viyana’yı kuşatmaya gitti Müslümanlar.

İkinci Viyana’yı kuşatmaya gitti Müslümanlar.
Kırım’dan da 40 bin kişilik Kırım ordusu geldi.Kırım’dan da 40 bin kişilik Kırım ordusu geldi. Dıgıdık dıgıdık Romanya üzerinden 40 bin kişi.Dıgıdık dıgıdık Romanya üzerinden 40 bin kişi. Osmanlı ordusu geldi.Osmanlı ordusu geldi. Belgrad’dan şeyler geldi filan.Belgrad’dan şeyler geldi filan. Viyana muhasara edildi.Viyana muhasara edildi. Kahlenberg tepesi üzerineKahlenberg tepesi üzerine Paşaçadırını kurdu.Paşaçadırını kurdu. Viyana böyle halı gibi ayağının altında.Viyana böyle halı gibi ayağının altında. Böyle fethedilecek.Böyle fethedilecek. Hangi akıllı, nereden, ne oldu da, niye söylediyse.Hangi akıllı, nereden, ne oldu da, niye söylediyse. Dedi ki; sadrazam veya başkomutan vezir,

Dedi ki; sadrazam veya başkomutan vezir,
savaşı idare eden kim olmuş, şu anda ben hatırlayamıyorum.savaşı idare eden kim olmuş, şu anda ben hatırlayamıyorum. Dedi ki; Şehir alındığı zamanDedi ki; Şehir alındığı zaman yağmalanmayacak, ganimet alınmayacak.yağmalanmayacak, ganimet alınmayacak. Öyle şey yok.Öyle şey yok. Savaşıldığı zaman ganimet alınır.Savaşıldığı zaman ganimet alınır. Ganimetin yüzde 80’i, beşte dördü yaniGanimetin yüzde 80’i, beşte dördü yani gaziler arasında taksim edilir.gaziler arasında taksim edilir. Artık onlar aldıkları ganimetlerle yurtlarına öyle dönerler.Artık onlar aldıkları ganimetlerle yurtlarına öyle dönerler. Milyoner, milyarder olarak dönerler.Milyoner, milyarder olarak dönerler. Yüzde 20’si yani beşte biri pencü yeki, pencik diyorlar.Yüzde 20’si yani beşte biri pencü yeki, pencik diyorlar. Yani humusu devlete ganimet olarak kalır.Yani humusu devlete ganimet olarak kalır. Sadrazam diyorum hep neyse,Sadrazam diyorum hep neyse, başkomutan olmaz böyle, şey dedi, darılttı şeyi,başkomutan olmaz böyle, şey dedi, darılttı şeyi, Kırım ordusu yaa böylemi dedi bilmem neKırım ordusu yaa böylemi dedi bilmem ne yürüdü geri gitti 40 bin kişi.yürüdü geri gitti 40 bin kişi. Az değil.Az değil. Ordu da 40 bin silahlı atlı çevik, kuvvet gidiverdi.Ordu da 40 bin silahlı atlı çevik, kuvvet gidiverdi. Düşman bu vaziyeti görünce kuvvetli hazırlanmış zaten.Düşman bu vaziyeti görünce kuvvetli hazırlanmış zaten. Saldırdı maldırdı ikinci Viyana bozgunu Osmanlı ordusu geri çekildi.Saldırdı maldırdı ikinci Viyana bozgunu Osmanlı ordusu geri çekildi. Yoksa Viyana’nın evlerinin,Yoksa Viyana’nın evlerinin, mahallerinin, sokaklarının görüldüğü tepeyemahallerinin, sokaklarının görüldüğü tepeye Kahlenberg tepesine otağı kurmuştu Paşa.Kahlenberg tepesine otağı kurmuştu Paşa. Alınacaktı evet deseydi.Alınacaktı evet deseydi. İşte artık kader.İşte artık kader. Allah’ın emrinin, dinin ahkâmının bilinmemesi.Allah’ın emrinin, dinin ahkâmının bilinmemesi. Va’lemû ennemâ ğanimtüm min şey’in feenne lillâhi humusehî.

Va’lemû ennemâ ğanimtüm min şey’in feenne lillâhi humusehî.
Âyet-i kerîme var.Âyet-i kerîme var. O âyet-i kerîmeyi bilmezsen, dinin ahkâmına uymazsan

O âyet-i kerîmeyi bilmezsen, dinin ahkâmına uymazsan
yanlış hareket edersen, Allah o zamanyanlış hareket edersen, Allah o zaman emrinin tutulmamasını sevmez.emrinin tutulmamasını sevmez. Şimdi o Kahlenberg tepesine biz gittik.Şimdi o Kahlenberg tepesine biz gittik. Oraya tam otağın olduğu yere ne yapmışlar Avusturyalılar?Oraya tam otağın olduğu yere ne yapmışlar Avusturyalılar? Bir Kilise yapmışlar.Bir Kilise yapmışlar. Kilisenin içine de duvarlarının içine resimler yapmışlar.Kilisenin içine de duvarlarının içine resimler yapmışlar. Atlılar gelmiş, böyle bir meydana,Atlılar gelmiş, böyle bir meydana, Osmanlı askerleri yerlerde, Türk bayrağı veyahut OsmanlıOsmanlı askerleri yerlerde, Türk bayrağı veyahut Osmanlı üç hilalli bayrağı yerlerde.üç hilalli bayrağı yerlerde. Lâ ilâhe illallah bayrağı yerlerde,Lâ ilâhe illallah bayrağı yerlerde, haç yukarda.haç yukarda. Öyle resim yapmış.Öyle resim yapmış. Papaz geldi yanımıza resmi gösteriyor bize,Papaz geldi yanımıza resmi gösteriyor bize, hi hi hi bak resme filan diye gösteriyor.hi hi hi bak resme filan diye gösteriyor. Tabi insan üzülüyor.Tabi insan üzülüyor. Yani belki güzel bir idareyle sulhen bile alınırdı.Yani belki güzel bir idareyle sulhen bile alınırdı. Yani bizim gözümüz dünya malı değildir.Yani bizim gözümüz dünya malı değildir. Yeter ki siz imana gelin filan diyeYeter ki siz imana gelin filan diye güzel şeylerle neler olurdu.güzel şeylerle neler olurdu. Ama tarihteki okudukça insan yüreği parçalanıyor.Ama tarihteki okudukça insan yüreği parçalanıyor. Yanlışlıklar, yanlışlıklar, sonra ne hale gelmiş, nereye dönmüş işler.Yanlışlıklar, yanlışlıklar, sonra ne hale gelmiş, nereye dönmüş işler. Allah bizi kendisinin dininin ahkâmına tam uyanlardan eylesin.

Allah bizi kendisinin dininin ahkâmına tam uyanlardan eylesin.
Ahkâm-ı ilahiyeyi çiğnemekten bizi,Ahkâm-ı ilahiyeyi çiğnemekten bizi, şeytana uymaktan, nefse uymaktan, dünyaya kapılmaktan,şeytana uymaktan, nefse uymaktan, dünyaya kapılmaktan, yanlış hesaplar yapmaktan korusun.yanlış hesaplar yapmaktan korusun. İyi Müslüman olarak yaşayalım.İyi Müslüman olarak yaşayalım. Huzuruna sevdiği razı olduğu kul olarak varalım.Huzuruna sevdiği razı olduğu kul olarak varalım. İyi Müslüman olana Allah, yani kökten dinci,İyi Müslüman olana Allah, yani kökten dinci, tam Müslüman olana Allah yardım eder.tam Müslüman olana Allah yardım eder. Her yerde, her zaman yardım eder.Her yerde, her zaman yardım eder. Ummadığı yerde yardım eder.Ummadığı yerde yardım eder. Tevekkül edeni korur, kurtarır.Tevekkül edeni korur, kurtarır. Allah bizi sevdiği, koruduğu, kurtardığı, yardım ettiği,Allah bizi sevdiği, koruduğu, kurtardığı, yardım ettiği, muvaffak ettiği, muzaffer ettiği, galip ettiği,muvaffak ettiği, muzaffer ettiği, galip ettiği, me’sûd ettiği kullarından eylesin.me’sûd ettiği kullarından eylesin. El Fâtiha.

El Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2