Namaz Vakitleri

13 Zilka'de 1445
21 Mayıs 2024
İmsak
03:45
Güneş
05:35
Öğle
13:06
İkindi
17:02
Akşam
20:27
Yatsı
22:08
Detaylı Arama

Ramazan Ayı, Oruç ve Faziletleri

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Şa'bân 1418 / 25.12.1997
Toowoomba / Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbimiz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde veya yurt dışında gerçekleştirilen Aile Eğitim Kamplarındaki konuşmalarından oluşmaktadır.

Konuşma Metni

Toowoomba isimli bir yerdeyiz.Toowoomba isimli bir yerdeyiz. Buradaki kardeşlerimiz üniversitenin kenarında, aile eğitim çalışması için güzel bir yer tutmuşlar.Buradaki kardeşlerimiz üniversitenin kenarında, aile eğitim çalışması için güzel bir yer tutmuşlar. Yeni yapılmış evler, herkese müstakil üç dört odalı bir yer vererekYeni yapılmış evler, herkese müstakil üç dört odalı bir yer vererek burada eğitim çalışmasına devam ediyoruz. Günler çok güzel geçiyor. burada eğitim çalışmasına devam ediyoruz. Günler çok güzel geçiyor. Çevre güzel, arkadaşlar güzel, çalışmalar güzel… Çevre güzel, arkadaşlar güzel, çalışmalar güzel… Cemaatle namazlar kılınıyor, çeşitli konuşmalar yapılıyor. Cemaatle namazlar kılınıyor, çeşitli konuşmalar yapılıyor. Bu sabah da kardeşler arasında kura çekilerek muhacirlerle ensarın kardeş olduğu gibi ikişer ikişerBu sabah da kardeşler arasında kura çekilerek muhacirlerle ensarın kardeş olduğu gibi ikişer ikişer kardeşleme çalışması da yapıldı. Günlerimiz gayet güzel geçiyor. kardeşleme çalışması da yapıldı. Günlerimiz gayet güzel geçiyor.

Tabi biz burada yazdayız; -Türkiye'deki kardeşlerimiz- siz orada kıştasınız.Tabi biz burada yazdayız; -Türkiye'deki kardeşlerimiz- siz orada kıştasınız. Biz burada sıcakta karpuz, üzüm yiyoruz; orada siz artık soğuktan ne yapıyorsanız.Biz burada sıcakta karpuz, üzüm yiyoruz; orada siz artık soğuktan ne yapıyorsanız. Arada farklar var; biz sizden sekiz saat öndeyiz,Arada farklar var; biz sizden sekiz saat öndeyiz, siz bizden sekiz saat sonra bizim yaşadığımız zamanı, namaz vakitlerini filan karşılayacaksınız. siz bizden sekiz saat sonra bizim yaşadığımız zamanı, namaz vakitlerini filan karşılayacaksınız.

Bu bilgilerden sonra Cuma konuşmama başlıyorum. Bu cuma konuşmamın konusu;Bu bilgilerden sonra Cuma konuşmama başlıyorum. Bu cuma konuşmamın konusu; Ramazan'la ilgili olacak.Ramazan'la ilgili olacak. Biliyorsunuz oruç, İslâm'ın temel ibadetlerinden, çok önemli ibadetlerinden birisidir.Biliyorsunuz oruç, İslâm'ın temel ibadetlerinden, çok önemli ibadetlerinden birisidir. Ramazan ayında tutulur. Çünkü bu hususta âyet-i kerîme var. Ramazan ayında tutulur. Çünkü bu hususta âyet-i kerîme var.

Bakara sûresinin 183-184 ve 185. âyet-i kerîmeleriBakara sûresinin 183-184 ve 185. âyet-i kerîmeleri Ramazan orucunu farz kılan ve nasıl tutulacağını bildiren âyet-i kerîmelerdir.Ramazan orucunu farz kılan ve nasıl tutulacağını bildiren âyet-i kerîmelerdir. Besmeleyi çekerek teberrüken mübarek kelimelerini okuyalım: Besmeleyi çekerek teberrüken mübarek kelimelerini okuyalım:

Bismillahirrahmânirrahîm. Bismillahirrahmânirrahîm.

Yâ eyyühe'llezîne âmenû kütibe aleykümü's-siyâmu kemâ kütibe ale'llezîne min kabliküm leallekum tettekûn. Yâ eyyühe'llezîne âmenû kütibe aleykümü's-siyâmu kemâ kütibe ale'llezîne min kabliküm leallekum tettekûn.

Bu 183. âyet. Eyyâmen ma'dûdât diye başlayan 184. âyet. Bu 183. âyet.

Eyyâmen ma'dûdât diye başlayan 184. âyet.

Şehrü Ramadâne'llezî ünzile fîhi'l-Kur'an diye başlayan da 185. âyet. Üç âyet peş peşe. Şehrü Ramadâne'llezî ünzile fîhi'l-Kur'an diye başlayan da 185. âyet.

Üç âyet peş peşe.

Ramazan günü ve Ramazan orucuyla ilgili Bakara sûresinin âyet-i kerîmeleri ininceRamazan günü ve Ramazan orucuyla ilgili Bakara sûresinin âyet-i kerîmeleri inince Ramazan orucu müslümanlara farz olmuş oldu. Kısaca mealini aktaralım.Ramazan orucu müslümanlara farz olmuş oldu.

Kısaca mealini aktaralım.
Arapça bilmeyen kardeşlerimize bu mübarek Ramazan'da Arapça öğrenmeye başlamalarını,Arapça bilmeyen kardeşlerimize bu mübarek Ramazan'da Arapça öğrenmeye başlamalarını, besmeleyi çekip mübarek ümmühât-ı mü'minîn olan validelerimizinbesmeleyi çekip mübarek ümmühât-ı mü'minîn olan validelerimizin lisanı olduğu için bir bakıma ana lisanımız sayılacak olanlisanı olduğu için bir bakıma ana lisanımız sayılacak olan Arapçayı güzel Türkçemizin yanında ikinci bir ana dil olarak öğrenmeleriniArapçayı güzel Türkçemizin yanında ikinci bir ana dil olarak öğrenmelerini tavsiye ederek âyet-i kerîmeyi okuyorum: tavsiye ederek âyet-i kerîmeyi okuyorum:

Yâ eyyühe'llezîne âmenû. "Ey iman edenler!" Kütibe aleykümü's-siyâm. "Oruç sizin üzerinize yazıldı." Yâ eyyühe'llezîne âmenû. "Ey iman edenler!" Kütibe aleykümü's-siyâm. "Oruç sizin üzerinize yazıldı."

Farz olarak yazıldı, farz kılındı, siz bundan sonra oruç tutacaksınız. Farz olarak yazıldı, farz kılındı, siz bundan sonra oruç tutacaksınız.

Ke mâ kütibe ale'llezîne min kabliküm. Ke mâ kütibe ale'llezîne min kabliküm. "Allahu Teâlâ hazretleri gönderdiği peygamberlerle sizden önceki milletlere de, ümmetlere de"Allahu Teâlâ hazretleri gönderdiği peygamberlerle sizden önceki milletlere de, ümmetlere de oruç tutmalarını emretmişti." Oruç; ilk defa size emredilmiş bir ibadet değil.oruç tutmalarını emretmişti."

Oruç; ilk defa size emredilmiş bir ibadet değil.
Eski milletlerin de bildiği, eski milletlerin de tuttuğu bir ibadet. Eski milletlerin de bildiği, eski milletlerin de tuttuğu bir ibadet.

"Eskilere, sizden öncekilere farz kılınmış olduğu gibi size de oruç farz kılındı." "Eskilere, sizden öncekilere farz kılınmış olduğu gibi size de oruç farz kılındı."

Le allekum tettekûn. "Ta ki umulur ki korunur, sakınır, takvâ ehli olursunuz, takvâya ulaşırsınız" Le allekum tettekûn. "Ta ki umulur ki korunur, sakınır, takvâ ehli olursunuz, takvâya ulaşırsınız"

Takvâlı bir tavır takınarak Allah'ın emirlerini tutarsınız, böylece de güzel sonuçlara ulaşırsınız. Takvâlı bir tavır takınarak Allah'ın emirlerini tutarsınız, böylece de güzel sonuçlara ulaşırsınız.

Eyyâmen ma'dûdât ikinci âyet-i kerîmenin başı. "Belirli günlerde, sayılı günlerde..." Eyyâmen ma'dûdât ikinci âyet-i kerîmenin başı.

"Belirli günlerde, sayılı günlerde..."

Bu sayılı günler, Ramazan'ın günleridir. Ramazan'ın başından sonuna kadar,Bu sayılı günler, Ramazan'ın günleridir.

Ramazan'ın başından sonuna kadar,
belirli şartlara sahip olan; sıhhatli, mukim müslümanlar, seferde olmayanlar, belirli şartlara sahip olan; sıhhatli, mukim müslümanlar, seferde olmayanlar, hasta olmayanlar oruç tutmak yükümlülüğü ile yükümlü oluyorlar.hasta olmayanlar oruç tutmak yükümlülüğü ile yükümlü oluyorlar. Onların oruç tutmaları boyunlarına borç oluyor. Onların oruç tutmaları boyunlarına borç oluyor.

Ramazan ayı bizim bugün kullandığımız miladi takvimdeki aylar gibi değildir.Ramazan ayı bizim bugün kullandığımız miladi takvimdeki aylar gibi değildir. "Arabî aylar" dediğimiz aylar, kamerî aylardır. "Arabî aylar" dediğimiz aylar, kamerî aylardır. Ayın, kamerin durumuna göre tespit edilen bir sistem, bir usuldür. Ayın, kamerin durumuna göre tespit edilen bir sistem, bir usuldür.

"Güneşin battığı yerde yeni hilal göründüğü zaman ertesi gün yeni bir ayın birinci günü" demektir."Güneşin battığı yerde yeni hilal göründüğü zaman ertesi gün yeni bir ayın birinci günü" demektir. Hilale bakarak yeni ayın girdiği anlaşılır. Bu; dağdaki çobanın da, köydeki köylünün de,Hilale bakarak yeni ayın girdiği anlaşılır. Bu; dağdaki çobanın da, köydeki köylünün de, şehirdeki müderrisin alimin de kolayca gözlemleyebileceği bir husustur. şehirdeki müderrisin alimin de kolayca gözlemleyebileceği bir husustur.

Bu hususta Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki; Bu hususta Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

Sûmû li ru'yetihî ve aftirû li ru'yetihi fe in ğumme aleyküm fe-ekmilü'l-iddete Şa'bâne selâsîne yevmâ. Sûmû li ru'yetihî ve aftirû li ru'yetihi fe in ğumme aleyküm fe-ekmilü'l-iddete Şa'bâne selâsîne yevmâ.

Revâhü'ş-şeyhân. "İki şeyh rivayet etti." demek. Revâhü'ş-şeyhân. "İki şeyh rivayet etti." demek.

Buhârî ve Müslim gibi ilm-i hadîste şeyhlik makamına, çok yüksek mertebeye, üstadlık makamına Buhârî ve Müslim gibi ilm-i hadîste şeyhlik makamına, çok yüksek mertebeye, üstadlık makamına ulaşmış iki büyük alimin hadis kitapları içinde, sahihlerinde mevcut olan bir hadîs-i şerîf bu. ulaşmış iki büyük alimin hadis kitapları içinde, sahihlerinde mevcut olan bir hadîs-i şerîf bu.

Sûmû li ru'yetihî. Buradaki hi zamiri kamere gidiyor.Sûmû li ru'yetihî. Buradaki hi zamiri kamere gidiyor. "Kameri gördüğünüz zaman ertesi gün oruç tutun." Güneş battığı zaman ufku gözleyin; "Kameri gördüğünüz zaman ertesi gün oruç tutun."

Güneş battığı zaman ufku gözleyin;
yeni ayı, incecik ayı görünce artık ertesi gün oruç tutun. yeni ayı, incecik ayı görünce artık ertesi gün oruç tutun.

Akşam gördünüz; geceleyin hazırlıklarınızı yaparsınız, oruç tutarsınız. Akşam gördünüz; geceleyin hazırlıklarınızı yaparsınız, oruç tutarsınız.

Ve aftirû li ru'yetihi. Aradan günler geçtikten sonra artık dolunay oldu, bir ay geçti,Ve aftirû li ru'yetihi.

Aradan günler geçtikten sonra artık dolunay oldu, bir ay geçti,
son günlerine geldiniz, kamer artık görünmez oldu; yine ufku gözleyeceksiniz.son günlerine geldiniz, kamer artık görünmez oldu; yine ufku gözleyeceksiniz. Görünmediği günlerden sonra; "Dur bakalım, ne zaman görünecek?" diyeGörünmediği günlerden sonra; "Dur bakalım, ne zaman görünecek?" diye ufka bakıp yeni hilali gördüğünüz zaman da; ve aftiru li ru'yetihi. ufka bakıp yeni hilali gördüğünüz zaman da;

ve aftiru li ru'yetihi.
"Ramazan ayını bırakın, Ramazan bitmiştir, bayram ayı, Şevval ayı gelmiştir."Ramazan ayını bırakın, Ramazan bitmiştir, bayram ayı, Şevval ayı gelmiştir. O zaman da oruç tutmayı bırakın." Aftiru demek, "Bırakın, artık oruç tutmayın." demek. O zaman da oruç tutmayı bırakın."

Aftiru demek, "Bırakın, artık oruç tutmayın." demek.

Güneş battığı zaman ufka dönecek; "Ortalıkta hilal var mı?" diye bakacak, müslüman. Güneş battığı zaman ufka dönecek; "Ortalıkta hilal var mı?" diye bakacak, müslüman.

Fe in ğumme aleyküm. "Eğer gökyüzü bulutlu olursa…" Fe in ğumme aleyküm. "Eğer gökyüzü bulutlu olursa…"

Hilali gözetlememize mâni olacak şekilde bulutlanmış ve kapanmış olursa o zaman ne yapacağız? Hilali gözetlememize mâni olacak şekilde bulutlanmış ve kapanmış olursa o zaman ne yapacağız?

Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfinde onu da beyan etmiş: Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfinde onu da beyan etmiş:

Fe ekmilü'l-iddete Şa'bâne selâsîne yevmâ.Fe ekmilü'l-iddete Şa'bâne selâsîne yevmâ. "O zaman Şaban ayını, -yirmi dokuz gün ise bile- otuz güne tamamlayın" "O zaman Şaban ayını, -yirmi dokuz gün ise bile- otuz güne tamamlayın"

"Otuz gündür." deyin. Göremediğinize göre Şabanı otuza tamamlayarak;"Otuz gündür." deyin. Göremediğinize göre Şabanı otuza tamamlayarak; "'Ondan sonraki gün Ramazan'dır.' diye Ramazan'a başlayın." buyuruyor. "'Ondan sonraki gün Ramazan'dır.' diye Ramazan'a başlayın." buyuruyor.

Görüyorsunuz, gayet sade, gayet kolay, gayet tatlı, gayet anlaşılabilir. Görüyorsunuz, gayet sade, gayet kolay, gayet tatlı, gayet anlaşılabilir. Gayet kolaylıkla uygulanabilir bir usul ile Ramazan'ın gelişi anlaşılabilir.Gayet kolaylıkla uygulanabilir bir usul ile Ramazan'ın gelişi anlaşılabilir. Dağın başında da olsa, çadırda da olsa, yolda da olsa, ummanda da, deryada da olsa,Dağın başında da olsa, çadırda da olsa, yolda da olsa, ummanda da, deryada da olsa, şehirden uzakta da olsa insanlar bu şekilde hilale bakarak Ramazan'ın geldiğini anlayabilirler. şehirden uzakta da olsa insanlar bu şekilde hilale bakarak Ramazan'ın geldiğini anlayabilirler.

Yeni hilal nerede, ne zaman görünür? Yeni hilal nerede, ne zaman görünür?

Yeni hilal Batı'da görünür. Güneşin battığı yerlerin civarında, biraz yukarılarında görünür yeni. Yeni hilal Batı'da görünür. Güneşin battığı yerlerin civarında, biraz yukarılarında görünür yeni.

Neden "Yeni hilal Batı'da görünür." diye sizi uyarıyoruz, ikaz ediyoruz? Neden "Yeni hilal Batı'da görünür." diye sizi uyarıyoruz, ikaz ediyoruz?

Çünkü hilal her gün biraz daha kalınlaşır, daha belirginleşir ve her günÇünkü hilal her gün biraz daha kalınlaşır, daha belirginleşir ve her gün ilk gördüğünüz zamandan kırk sekiz-kırk dokuz dakika gecikerek çıkar. Büyür, yarım ay olur.ilk gördüğünüz zamandan kırk sekiz-kırk dokuz dakika gecikerek çıkar. Büyür, yarım ay olur. Daha büyür; on dört gün geçince dolunay olur. Daha büyür; on dört gün geçince dolunay olur. Ayın on dördü olduğu zamandan sonra daha geç doğarak küçülmeye başlar.Ayın on dördü olduğu zamandan sonra daha geç doğarak küçülmeye başlar. Yine yarım olur ama bu sefer öbür tarafı, karanlık olan tarafı görünür.Yine yarım olur ama bu sefer öbür tarafı, karanlık olan tarafı görünür. Ondan sonra daha da incelmeye başlar. Bu sefer "köhne hilal" derler. Ondan sonra daha da incelmeye başlar. Bu sefer "köhne hilal" derler. Köhne Farsçada "eski" demek. Eski hilal. Eski hilal ne zaman görünür? Köhne Farsçada "eski" demek. Eski hilal.

Eski hilal ne zaman görünür?

Sabahleyin camiye giderken, seher vaktinden sonra görünür. Sabahleyin camiye giderken, seher vaktinden sonra görünür.

Demek ki hilal gökyüzünde iki defa görünebilir. İnsan hilali iki defa görebilir. Demek ki hilal gökyüzünde iki defa görünebilir. İnsan hilali iki defa görebilir. Bir; kamerî ayın başlangıcında güneş battığı zaman Batı'da… Bir; kamerî ayın başlangıcında güneş battığı zaman Batı'da…

Bir defa kamerî ayın sonunda sabah namazında camiye giderken gökyüzünde görünen hilali; bunları bilmek lazım. Bir defa kamerî ayın sonunda sabah namazında camiye giderken gökyüzünde görünen hilali; bunları bilmek lazım. "Ben hilali gördüm." diye Ramazan'ı başlatmakta kullanmamak lazım. Çünkü o küçülen aydır. "Ben hilali gördüm." diye Ramazan'ı başlatmakta kullanmamak lazım. Çünkü o küçülen aydır. Dolunay, yarım ay olmuştur. Yarım ay gittikçe incelmektedir, küçülmektedir.Dolunay, yarım ay olmuştur. Yarım ay gittikçe incelmektedir, küçülmektedir. Sonunda ince bir hilal olacaktır. Sonra da görünmeyecektir. Sonunda ince bir hilal olacaktır. Sonra da görünmeyecektir.

Artık sabahleyin görünmemeye başladığı zaman o günlerin akşamlarında Batı'ya bakmak lazım. Artık sabahleyin görünmemeye başladığı zaman o günlerin akşamlarında Batı'ya bakmak lazım. Güneşin battığı yere bakılıp görülebilir. Usul budur. Güneşin battığı yere bakılıp görülebilir. Usul budur.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, hesabın kitabın olmadığı yerlerde dahiPeygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, hesabın kitabın olmadığı yerlerde dahi herkesin uygulayabileceği bir zamanı tespit usûlü emretmiş, tavsiye buyurmuştur. herkesin uygulayabileceği bir zamanı tespit usûlü emretmiş, tavsiye buyurmuştur.

Demek ki bakıp hilalin görünmesinden sonra orucu tutmak lazım. Demek ki bakıp hilalin görünmesinden sonra orucu tutmak lazım. Görünmezse Ramazan'dan bir önceki ay olan Şaban'ı otuz gün saymak lazım.Görünmezse Ramazan'dan bir önceki ay olan Şaban'ı otuz gün saymak lazım. Çünkü arap ayları ya yirmi dokuz gündür ya otuz gündür, buçuklu değildir. Çünkü arap ayları ya yirmi dokuz gündür ya otuz gündür, buçuklu değildir.

Aslında bir Arabî ay yirmi dokuz gün, on iki saattir ama on iki saat bazen ekleniyorAslında bir Arabî ay yirmi dokuz gün, on iki saattir ama on iki saat bazen ekleniyor bazen çıkıyor derken bazı aylar yirmi dokuz günde kalıyor, bazı aylar otuz gün oluyor.bazen çıkıyor derken bazı aylar yirmi dokuz günde kalıyor, bazı aylar otuz gün oluyor. Hiç otuz bir olmaz, şubat gibi 28 de olmaz. Bizim bu otuz bir günlük aylar gibi de otuz bir gün olmaz. Hiç otuz bir olmaz, şubat gibi 28 de olmaz. Bizim bu otuz bir günlük aylar gibi de otuz bir gün olmaz.

Kamerî ayların durumu bu. Şimdi bunların hesaplarını bilginler yapıyorlar. Kamerî ayların durumu bu. Şimdi bunların hesaplarını bilginler yapıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda hesapların yapıldığı, kamerin durumunun gözlendiği bölümler var,Diyanet İşleri Başkanlığı'nda hesapların yapıldığı, kamerin durumunun gözlendiği bölümler var, görevli insanlar var. Bunlar bu işleri gayet iyi biliyorlar.görevli insanlar var. Bunlar bu işleri gayet iyi biliyorlar. Ölçüyorlar biçiyorlar, rakamları bizlere söylüyorlar. Ölçüyorlar biçiyorlar, rakamları bizlere söylüyorlar. Biz de ona göre artık gözlem yapmasak bile; "Tamam, ilgililer bunu görmüştür." Biz de ona göre artık gözlem yapmasak bile; "Tamam, ilgililer bunu görmüştür." Diyerek Ramazan'a başlıyoruz. Ramazan'a başlamak nasıl oluyor? Ertesi gün oruç tutulacak. Diyerek Ramazan'a başlıyoruz.

Ramazan'a başlamak nasıl oluyor?

Ertesi gün oruç tutulacak.

Ertesi gün oruç tutulmadan evvel ne oluyor? Ertesi gün oruç tutulmadan evvel ne oluyor?

Bir önceki gece yatsı namazından sonra teravih namazı kılınıyor. Bir önceki gece yatsı namazından sonra teravih namazı kılınıyor. Geceleyin de oruç için yemek yemeye kalkılıyor. Geceleyin de oruç için yemek yemeye kalkılıyor. Seher vaktinde yenilen yemeğe Araplar "sahur" derler. Sahur, yemeğin adıdır.Seher vaktinde yenilen yemeğe Araplar "sahur" derler. Sahur, yemeğin adıdır. Vaktin adı "seher." Seher vaktinde yenilen yemeğin adı da "sahur." Vaktin adı "seher." Seher vaktinde yenilen yemeğin adı da "sahur."

Niçin böyle oluyor? Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki; Niçin böyle oluyor?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki;

Size mübarek bir ay geliyor. Size mübarek bir ay geliyor.

Etâküm şehrü Ramadân. "Size Ramazan ayı geldi." Şehrün mübârekün. "Mübarek bir ay."Etâküm şehrü Ramadân. "Size Ramazan ayı geldi." Şehrün mübârekün. "Mübarek bir ay." Farada'llâhu aleyküm sıyâmehû. "Bu ayın gündüzlerinde oruç tutmayı Allah size farz kıldı." Farada'llâhu aleyküm sıyâmehû. "Bu ayın gündüzlerinde oruç tutmayı Allah size farz kıldı."

Ve oruç tutmak farz kılındığı gibi geceleri de faziletli namaz olan teravihi kılarak Ve oruç tutmak farz kılındığı gibi geceleri de faziletli namaz olan teravihi kılarak ihya etmeyi Peygamber Efendimiz sünnet eylemiş oluyor. ihya etmeyi Peygamber Efendimiz sünnet eylemiş oluyor.

Onun için bunlar bu şekilde yapılarak Ramazan'a başlanıyor. Onun için bunlar bu şekilde yapılarak Ramazan'a başlanıyor.

Ramazan'ın özellikleri nelerdir? Ramazan'ın özellikleri nelerdir?

"On bir ayın sultanı" diyoruz, davullarla mahyalarla, ışıklarla karşılıyoruz. "On bir ayın sultanı" diyoruz, davullarla mahyalarla, ışıklarla karşılıyoruz. Âlem-i İslâm'a büyük bir sevinç yayılıyor, herkes memnun, herkes heyecanlı. Âlem-i İslâm'a büyük bir sevinç yayılıyor, herkes memnun, herkes heyecanlı.

Ramazan'ın güzellikleri, özellikleri nedir; hadîs-i şerîflerden onu biraz hatırlatalım: Ramazan'ın güzellikleri, özellikleri nedir; hadîs-i şerîflerden onu biraz hatırlatalım:

Şehrü bereketin. "Bereket ayıdır." diye buyurmuş Peygamber Efendimiz hadîs-i şerifinde. Şehrü bereketin. "Bereket ayıdır." diye buyurmuş Peygamber Efendimiz hadîs-i şerifinde.

Bereket yağar, bereket fışkırır. Sonra? Bereket yağar, bereket fışkırır.

Sonra?

Fîhi hayrün yugaşyikümu'llâhu. "Allah sizi hayırla kaplar." Fîhi hayrün yugaşyikümu'llâhu. "Allah sizi hayırla kaplar."

Müslümanların, Ümmet-i Muhammed'in üzerine hayr yayılır. Müslümanların, Ümmet-i Muhammed'in üzerine hayr yayılır. Allahu Teâlâ hazretleri hayra mazhar eder, müslümanların her tarafını hayırla kaplar. Allahu Teâlâ hazretleri hayra mazhar eder, müslümanların her tarafını hayırla kaplar.

Ve yünzilü'r-rahmete. "Ve rahmetini indirir." Ve yünzilü'r-rahmete. "Ve rahmetini indirir."

Allahu Teâlâ hazretleri bu ayda kullarına lütfunu, rahmetini bahşediyor. Sonra? Allahu Teâlâ hazretleri bu ayda kullarına lütfunu, rahmetini bahşediyor.

Sonra?

Ve yuhattu fîhi hatâya.Ve yuhattu fîhi hatâya. "Ramazan ayında suçluların, günahlıların, mücrim kulların -tevbe ederlerse- hatalarını affeder." "Ramazan ayında suçluların, günahlıların, mücrim kulların -tevbe ederlerse- hatalarını affeder."

Tevbe ettikleri takdirde reddedilmez, affolunur.Tevbe ettikleri takdirde reddedilmez, affolunur. Tabi tevbe etmezse, günahlara devam ederse kendi bilir. Tabi tevbe etmezse, günahlara devam ederse kendi bilir. O kendinin suçudur, kendinin hatasıdır. Tevbe etmeyene bir şey yok. O kendinin suçudur, kendinin hatasıdır. Tevbe etmeyene bir şey yok. "Ağlamayana süt yok, meme yok." dedikleri gibi. Tevbe etmeyene bir şey yok."Ağlamayana süt yok, meme yok." dedikleri gibi. Tevbe etmeyene bir şey yok. Onun günahları, hataları affolunmaz. Herkesin toptan silinmiyor;Onun günahları, hataları affolunmaz.

Herkesin toptan silinmiyor;
Ramazan'ın kadr ü kıymetini bilip Ramazan'ı ihya edenlerin, geceleri namaz kılanların, ağlayıp Ramazan'ın kadr ü kıymetini bilip Ramazan'ı ihya edenlerin, geceleri namaz kılanların, ağlayıp yalvarıp yakaranların, gündüzleri oruç tutanların günahları affolunuyor. yalvarıp yakaranların, gündüzleri oruç tutanların günahları affolunuyor.

Ve yestecîbü fihi'd-duâ. "Allah, bu Ramazan gününde duaları kabul eder." Ve yestecîbü fihi'd-duâ. "Allah, bu Ramazan gününde duaları kabul eder."

Kul dua eder de kulun duasının kabulü, Allah'ın bileceği bir şeydir. Kul dua eder de kulun duasının kabulü, Allah'ın bileceği bir şeydir. Ya kabul eder ya kabul etmez. Kulun kusurundan dolayı,Ya kabul eder ya kabul etmez. Kulun kusurundan dolayı, bir takım sebeplerden dolayı duasının kabul olmama durumları vardır. bir takım sebeplerden dolayı duasının kabul olmama durumları vardır.

Mesela yediği haram, giydiği haram… Mesela yediği haram, giydiği haram…

"Allah onun duasını nasıl kabul etsin?" diyor Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfte. "Allah onun duasını nasıl kabul etsin?" diyor Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfte.

"Yâ Rabbi! Yâ Rabbi!" diyor ama yediği haram, giydiği haram. "Yâ Rabbi! Yâ Rabbi!" diyor ama yediği haram, giydiği haram.

Demek ki haram yiyip, haram giydiği zaman harama bulaştığı zaman duası kabul olmuyor. Demek ki haram yiyip, haram giydiği zaman harama bulaştığı zaman duası kabul olmuyor.

Sonra bazı insanların işlediği suçlardan dolayı kırk sabah namazı duası kabul olmaz.Sonra bazı insanların işlediği suçlardan dolayı kırk sabah namazı duası kabul olmaz. Suç işlemiştir, günah işlemiştir, harama bulaşmıştır; o zaman duası bağışlanmaz. Suç işlemiştir, günah işlemiştir, harama bulaşmıştır; o zaman duası bağışlanmaz.

Ama "Ramazan'da Allah duaları kabul eder." buyuruyor. Ama "Ramazan'da Allah duaları kabul eder." buyuruyor.

Demek ki bir müsamaha başlıyor. Günahkar kulların günahlarını bağışlıyor, dualarını kabul ediyor. Demek ki bir müsamaha başlıyor. Günahkar kulların günahlarını bağışlıyor, dualarını kabul ediyor.

Sonra duaların kabul olunmasından başka Allahu Teâlâ hazretleri Sonra duaların kabul olunmasından başka Allahu Teâlâ hazretleri kullarının ibadete düşkünlüğünden, gayretinden, salâhından, güzel hallerinden memnun oluyor. kullarının ibadete düşkünlüğünden, gayretinden, salâhından, güzel hallerinden memnun oluyor. Ve meleklerine bu ibadet eden mü'minleri methediyor, gösteriyor. Ve meleklerine bu ibadet eden mü'minleri methediyor, gösteriyor.

Ve yübâki zikrün melâiketehû. "Meleklerine sizinle iftihar eder." diyor Peygamber Efendimiz. Ve yübâki zikrün melâiketehû. "Meleklerine sizinle iftihar eder." diyor Peygamber Efendimiz.

Demek ki böyle güzel şeyler var. Bir başka hadîs-i şerîften de şu özelliklerini ekleyebiliriz: Demek ki böyle güzel şeyler var.

Bir başka hadîs-i şerîften de şu özelliklerini ekleyebiliriz:

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Tüftehu fîhi ebvâbü's-semâ.Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Tüftehu fîhi ebvâbü's-semâ.
"-Ramazan'da- semanın kapıları açılır." Kapılar teftiş içindir. "-Ramazan'da- semanın kapıları açılır."

Kapılar teftiş içindir.
Gerekmeyenleri geçirmemek içindir Eğer kul suçlu, günahkar, riyakâr, kendini beğenmiş, kibirli,Gerekmeyenleri geçirmemek içindir Eğer kul suçlu, günahkar, riyakâr, kendini beğenmiş, kibirli, hataları olan bir kimse ise ibadet yapsa bilehataları olan bir kimse ise ibadet yapsa bile gökteki kapıdaki melek, o kulun o ibadetini öteki tarafa geçirmez. gökteki kapıdaki melek, o kulun o ibadetini öteki tarafa geçirmez.

Çünkü Allah; "Kibirlilerin ibadetlerini öteki tarafa geçirme,Çünkü Allah; "Kibirlilerin ibadetlerini öteki tarafa geçirme, riyakârların ibadetini üst tarafa bırakma!" diye emretmiştir. Onun için geçirmezler.riyakârların ibadetini üst tarafa bırakma!" diye emretmiştir. Onun için geçirmezler. Ama Ramazan'da artık engelleme olmuyor. Semanın kapıları açılıyor;Ama Ramazan'da artık engelleme olmuyor. Semanın kapıları açılıyor; dualar, ibadetler engelsiz Allahu Teâlâ hazretlerine ulaşıyor. Bu da güzel bir şey. Sonra? dualar, ibadetler engelsiz Allahu Teâlâ hazretlerine ulaşıyor. Bu da güzel bir şey.

Sonra?

Ve tuğlaku fîhi ebvâbü'l-cahîm. "-Ramazan'da- cehennemin kapıları da kapatılır." Ve tuğlaku fîhi ebvâbü'l-cahîm. "-Ramazan'da- cehennemin kapıları da kapatılır."

Bu da bir güzel durum. İnsanın günahkâr olarak cehenneme gitme ihtimali, Bu da bir güzel durum. İnsanın günahkâr olarak cehenneme gitme ihtimali, cehenneme düşmesi de Ramazan günü olmuyor.cehenneme düşmesi de Ramazan günü olmuyor. "Gitmesin" diye cehennemin kapıları müslümana kapatılıyor. "Gitmesin" diye cehennemin kapıları müslümana kapatılıyor.

Ve tuvallu fîhi meredetü'ş-şeyâtin. Evet, bir özelliği de nedir? Ve tuvallu fîhi meredetü'ş-şeyâtin.

Evet, bir özelliği de nedir?

Ramazan ayı içinde azılı, iri, reis, koca şeytanların elleri ayakları, boyunları zincirlere vurulur.Ramazan ayı içinde azılı, iri, reis, koca şeytanların elleri ayakları, boyunları zincirlere vurulur. Hareketleri engellenir. İnsanları aldatma, kandırma, saptırma, azdırma işlemlerini yapamazlar. Hareketleri engellenir. İnsanları aldatma, kandırma, saptırma, azdırma işlemlerini yapamazlar.

Onun için bakarsınız, Ramazan'da başka zaman hata işleyen kullarda bile düzelme görürsünüz.Onun için bakarsınız, Ramazan'da başka zaman hata işleyen kullarda bile düzelme görürsünüz. Gülersiniz, tebessüm edersiniz, memnun olursunuz. Çünkü şeytanlar bağlanmışlar. Gülersiniz, tebessüm edersiniz, memnun olursunuz. Çünkü şeytanlar bağlanmışlar. Onları saptıramıyorlar. Onun için hak yola gelebiliyor. Ramazan'ın bir özelliği daha vardır.Onları saptıramıyorlar. Onun için hak yola gelebiliyor.

Ramazan'ın bir özelliği daha vardır.
Pek çok güzelliği arasından birisidir bu. İçinde bir Kadir Gecesi vardır. Ama hangi günü belli değil. Pek çok güzelliği arasından birisidir bu. İçinde bir Kadir Gecesi vardır. Ama hangi günü belli değil. Saklanmış olan bir mükâfât, saklanmış olan bir gece. Ramazan'ın hangi gecesi? Saklanmış olan bir mükâfât, saklanmış olan bir gece.

Ramazan'ın hangi gecesi?

Belki her yıl aynı gecede de olmayabilir. Yıldan yıla değişebilir. Gizli bir güzel gece var.Belki her yıl aynı gecede de olmayabilir. Yıldan yıla değişebilir. Gizli bir güzel gece var. Kim o geceye isabet ederse; Leyletü'l-kadri hayrun min elfi şehr. Kim o geceye isabet ederse;

Leyletü'l-kadri hayrun min elfi şehr.

bin aydan daha hayırlı bir geceyi yakalamış olur. Ramazan, içinde Kadir Gecesi olan bir aydır.bin aydan daha hayırlı bir geceyi yakalamış olur.

Ramazan, içinde Kadir Gecesi olan bir aydır.
Bin aydan daha hayırlı bir gece bulunduran bir ay olmasıyla da çok büyük kıymet kazanıyor. Bin aydan daha hayırlı bir gece bulunduran bir ay olmasıyla da çok büyük kıymet kazanıyor.

Kul neresinde arayıp bulacak, bulamaya çalışacak? Kul neresinde arayıp bulacak, bulamaya çalışacak?

Ramazan'ın son on gününde olma ihtimali yüksek.Ramazan'ın son on gününde olma ihtimali yüksek. Ramazan'ın son on gününde itikafa girecek, ibadet edecek;Ramazan'ın son on gününde itikafa girecek, ibadet edecek; o geceyi yakalamaya ve ihya etmeye azmedecek.o geceyi yakalamaya ve ihya etmeye azmedecek. Siz de şimdiden; "İnşaallah ben de yakalarım." diye azmedin. Siz de şimdiden; "İnşaallah ben de yakalarım." diye azmedin.

Bu hususta Ebû Hüreyre radıayllahu anh'in rivayet ettiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve selem buyurmuş ki; Bu hususta Ebû Hüreyre radıayllahu anh'in rivayet ettiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve selem buyurmuş ki;

Men kâme Ramadâne îmânen ve'htisâben ğufire lehû mâ tekaddeme min zenbihî. Men kâme Ramadâne îmânen ve'htisâben ğufire lehû mâ tekaddeme min zenbihî. "Kim Ramazan ayında Allah'a inanarak, sevabını Allah'tan umarak, ümitli ümitli bekleyerek, "Kim Ramazan ayında Allah'a inanarak, sevabını Allah'tan umarak, ümitli ümitli bekleyerek, Allah rızası için Ramazan orucunu tutarsa o zamana kadarki geçmiş günahları afv u mağfiret olunur." Allah rızası için Ramazan orucunu tutarsa o zamana kadarki geçmiş günahları afv u mağfiret olunur."

Ramazan, afv u mağfiret ettirici bir aydır. Yine Peygamberimiz hadîs-i şerifine devam buyuruyor: Ramazan, afv u mağfiret ettirici bir aydır. Yine Peygamberimiz hadîs-i şerifine devam buyuruyor:

Ve men kâme leylete'l-kadri îmânen ve'htisâben ğufire lehû ma takaddeme min zenbihî.Ve men kâme leylete'l-kadri îmânen ve'htisâben ğufire lehû ma takaddeme min zenbihî. "Kadir Gecesi'ne isabet edip Kadir Gecesi'ni de imanlı olarak, sevabını Allah'tan bekleyerek "Kadir Gecesi'ne isabet edip Kadir Gecesi'ni de imanlı olarak, sevabını Allah'tan bekleyerek ibadetle geçirirse…" Kâme, "namaza kalkmak" demek. ibadetle geçirirse…"

Kâme, "namaza kalkmak" demek.

"Namaza kalkar, namaz kılar, geceyi geçirirse o zaman geçmiş günahları affolunur." demek. "Namaza kalkar, namaz kılar, geceyi geçirirse o zaman geçmiş günahları affolunur." demek.

Ramazan'ın her akşamı teravih namazı kılıyoruz. O, geceyi bir ihyadır. Ramazan'ın her akşamı teravih namazı kılıyoruz. O, geceyi bir ihyadır. Günümüzde Teravih namazını sekiz rekât kılanlar da var.Günümüzde Teravih namazını sekiz rekât kılanlar da var. Ancak yirmi rekât kılmak sünneti devam ettiriliyor. Ancak yirmi rekât kılmak sünneti devam ettiriliyor. Hafızlar tatlı tatlı, güzel güzel Kur'ân-ı Kerîm ezberlerini tazelemiş oluyorlar.Hafızlar tatlı tatlı, güzel güzel Kur'ân-ı Kerîm ezberlerini tazelemiş oluyorlar. O bakımdan her gece biraz ihya edilmiş oluyor. O bakımdan her gece biraz ihya edilmiş oluyor.

Tabi Kadir Gecesi biraz daha fazla çalışmak uygun olur.Tabi Kadir Gecesi biraz daha fazla çalışmak uygun olur. Onu yakalamak için de Ramazan'ın son on günü ilgili müftülüklerden izin alınarakOnu yakalamak için de Ramazan'ın son on günü ilgili müftülüklerden izin alınarak mahallenin camisine gider, geceleri de orada yatarak itikâf edersekmahallenin camisine gider, geceleri de orada yatarak itikâf edersek -Peygamber Efendimiz'in sünnetidir- o zaman Kadir Gecesi'ni de güzelce yakalar.-Peygamber Efendimiz'in sünnetidir- o zaman Kadir Gecesi'ni de güzelce yakalar. Ramazan ayının en büyük ibadeti. Ramazan ayının en büyük ibadeti.

Diğer ibadetlerden ayrı olarak en bariz, güzel ibadeti; gündüzleri oruç tutulmasıdır. Diğer ibadetlerden ayrı olarak en bariz, güzel ibadeti; gündüzleri oruç tutulmasıdır. Oruç çok kıymetli bir ibadettir. İnsanın imkânı olduğu halde helal olan yeme içme gibiOruç çok kıymetli bir ibadettir. İnsanın imkânı olduğu halde helal olan yeme içme gibi eşiyle ilişki gibi şeyler oruç dolayısıyla engelleniyor, yapılmıyor.eşiyle ilişki gibi şeyler oruç dolayısıyla engelleniyor, yapılmıyor. Kişi kendisi isteye isteye bunları yapmıyor. İradesiyle kendisini engelliyor. Kişi kendisi isteye isteye bunları yapmıyor. İradesiyle kendisini engelliyor.

İnsanın kendi iradesiyle arzu ettiği, sevdiği, ihtiyacı olan şeyleri yapmaması… Bu da çok güzel bir eğitim.İnsanın kendi iradesiyle arzu ettiği, sevdiği, ihtiyacı olan şeyleri yapmaması… Bu da çok güzel bir eğitim. Yemek bir ihtiyaçtır, su bir ihtiyaçtır. Bir müddet geçti de insan acıktı mı yemek ister. Yemek bir ihtiyaçtır, su bir ihtiyaçtır. Bir müddet geçti de insan acıktı mı yemek ister. Çok su içmeyip zaman geçti mi su ister. Diğer ihtiyaçları da öyledir. Çok su içmeyip zaman geçti mi su ister. Diğer ihtiyaçları da öyledir.

Ama bunları Allah rızası için terk ediyor. Allah rızası için terk etmek bir gayret. Ama bunları Allah rızası için terk ediyor. Allah rızası için terk etmek bir gayret. İradesinin idmanı olmuş oluyor. Onun için Allahu Teâlâ hazretleri, kendi rızasını düşünerek;İradesinin idmanı olmuş oluyor.

Onun için Allahu Teâlâ hazretleri, kendi rızasını düşünerek;
"Rabbim emretti." diye oruç tutanlara çok büyük mükâfât veriyor."Rabbim emretti." diye oruç tutanlara çok büyük mükâfât veriyor. Oruç ibadetine başka ibadetlerden fazla mükâfât veriyor. Oruç ibadetine başka ibadetlerden fazla mükâfât veriyor.

Bu hususta yine revâhü'ş-şeyhân yazmış, müellifimiz.Bu hususta yine revâhü'ş-şeyhân yazmış, müellifimiz. Buhârî ve Müslim'in rivayet etmiş oldukları bir hadîs-i şerîf.Buhârî ve Müslim'in rivayet etmiş oldukları bir hadîs-i şerîf. Parça parça okuyup parça parça terceme edelim: Parça parça okuyup parça parça terceme edelim:

Külle amelin li âdeme yudâafü el-hasenetü bi-aşri emsâlihâ ilâ seb'a mieti dı'fin.Külle amelin li âdeme yudâafü el-hasenetü bi-aşri emsâlihâ ilâ seb'a mieti dı'fin. "İnsanoğlunun, âdemoğlunun, biz insanların yapmış olduğu ibadetler karşılığı tam olarak, "İnsanoğlunun, âdemoğlunun, biz insanların yapmış olduğu ibadetler karşılığı tam olarak, terazisi terazisine, gramı gramına aynı olarak mükâfâtlandırılmaz; terazisi terazisine, gramı gramına aynı olarak mükâfâtlandırılmaz; kat kat fazla ecri verilerek mükâfâtlandırılır." kat kat fazla ecri verilerek mükâfâtlandırılır."

Bu güzel. Allah, yapılan bir iyiliği on misli yapılmış gibi büyük mükâfâtla karşılar.Bu güzel. Allah, yapılan bir iyiliği on misli yapılmış gibi büyük mükâfâtla karşılar. Veyahut yetmiş olur, yedi yüz olur… Aradaki rakamlar da olabilir.Veyahut yetmiş olur, yedi yüz olur… Aradaki rakamlar da olabilir. Yaptığı iyiliği birebir değil; bire on, bire yetmiş, bire yedi yüz mükâfâtlandırır. Yaptığı iyiliği birebir değil; bire on, bire yetmiş, bire yedi yüz mükâfâtlandırır.

Yalnız burada Peygamberimiz diyor ki; Kala'llâhu Teâlâ. "Allahu Teâlâ hazretleri buyurdu ki."Yalnız burada Peygamberimiz diyor ki;

Kala'llâhu Teâlâ. "Allahu Teâlâ hazretleri buyurdu ki."
İlle's-savm. "Yalnız bu hesaptan oruç müstesna..."İlle's-savm. "Yalnız bu hesaptan oruç müstesna..." İnnehû lî ve ene ecri bihî. "Oruç benim içindir, onun mükâfâtını da ben vereceğim." İnnehû lî ve ene ecri bihî. "Oruç benim içindir, onun mükâfâtını da ben vereceğim."

"'Bire on değil, bire yetmiş değil, bire yedi yüz değil; benim bileceğim daha fazla miktarda; "'Bire on değil, bire yetmiş değil, bire yedi yüz değil; benim bileceğim daha fazla miktarda; onun mükâfâtını ben vereceğim.' buyurdu Allahu Teâlâ hazretleri." diye onun mükâfâtını ben vereceğim.' buyurdu Allahu Teâlâ hazretleri." diye Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinde müjdeliyor. Allahu Teâlâ hazretleri ne der? Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinde müjdeliyor.

Allahu Teâlâ hazretleri ne der?

Yedau şehvetehû ve taâmehû ve şerâbehû min eclih. "Ben onu çok mükâfâtlandıracağım. Yedau şehvetehû ve taâmehû ve şerâbehû min eclih. "Ben onu çok mükâfâtlandıracağım. Çünkü bu kulum şehvetini, yeme içme isteğini benim hatırım için terk ediyor." Çünkü bu kulum şehvetini, yeme içme isteğini benim hatırım için terk ediyor."

"Allah yedi yüzden fazla verecek, çok daha fazla verecek." demek oluyor. "Allah yedi yüzden fazla verecek, çok daha fazla verecek." demek oluyor.

Ne mutlu! Allah güzel güzel oruçlar tutmayı nasip etsin. Ne mutlu! Allah güzel güzel oruçlar tutmayı nasip etsin.

Sonra Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem orucu methetmeye devam etmiş. Sonra Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem orucu methetmeye devam etmiş. Sohbetimizin sonuna kadar bu hadîs-i şerîfi tamamlayacağız. Sohbetimizin sonuna kadar bu hadîs-i şerîfi tamamlayacağız.

Li's-sâimi ferhatân. "Oruçlu için iki sevinç, ferahlık zamanı vardır." Li's-sâimi ferhatân. "Oruçlu için iki sevinç, ferahlık zamanı vardır."

Birisi; Ferhatün inde fıtrihi. "İftar ettiği zaman." Akşamleyin oruç bittiği zaman. Birisi;

Ferhatün inde fıtrihi. "İftar ettiği zaman."

Akşamleyin oruç bittiği zaman.

"Oh oruç bitti, ver bakalım suyu, ver bakalım çorbayı, yemekleri…" Artık orucu açıyor."Oh oruç bitti, ver bakalım suyu, ver bakalım çorbayı, yemekleri…"

Artık orucu açıyor.
O zaman yemek yerken tabi bir neşe olur, bir keyif olur. O zamanki ferahlık, neşe, keyif; bu bir. O zaman yemek yerken tabi bir neşe olur, bir keyif olur. O zamanki ferahlık, neşe, keyif; bu bir.

Ve ferhatün inde likâi Rabbihî. "Orucun âhirette bir ferahlığı vardır." Ve ferhatün inde likâi Rabbihî. "Orucun âhirette bir ferahlığı vardır."

İkincisi de mânevî ferahlık. Âhirette kul Rabbine mülâkî olduğu zaman, İkincisi de mânevî ferahlık. Âhirette kul Rabbine mülâkî olduğu zaman, Rabbine kavuştuğu zaman orada da bir ferahlık olacak. Rabbine kavuştuğu zaman orada da bir ferahlık olacak.

Çünkü; "Ey kulum, sen oruçluydun, dünyada oruç tutmuştun." diye Çünkü; "Ey kulum, sen oruçluydun, dünyada oruç tutmuştun." diye Allah orucundan dolayı onu sevindirecek. Büyük mükâfâtlar vereceği içinAllah orucundan dolayı onu sevindirecek. Büyük mükâfâtlar vereceği için Rabbine kavuştuğu zaman da oruçlu büyük bir sevinç duyacak. Rabbine kavuştuğu zaman da oruçlu büyük bir sevinç duyacak.

Allah, bizi Rabbimiz'e kavuştuğumuz zamanda oruç dolayısıyla ve diğer sebeplerle Allah, bizi Rabbimiz'e kavuştuğumuz zamanda oruç dolayısıyla ve diğer sebeplerle sevinen kullarından eylesin. Sonra biliyorsunuz insan aç kaldı mı ağzı kokar.sevinen kullarından eylesin.

Sonra biliyorsunuz insan aç kaldı mı ağzı kokar.
Dişlerini fırçalasa da, misvaklasa da, çalkalasa da, ağzı temiz olsa da aç kaldı mı ağzı kokar.Dişlerini fırçalasa da, misvaklasa da, çalkalasa da, ağzı temiz olsa da aç kaldı mı ağzı kokar. Ağız kokusuna Arapçada haluf derler. Hı harfi ile haluf; "ağzı kokusu" demek. Ağız kokusuna Arapçada haluf derler. Hı harfi ile haluf; "ağzı kokusu" demek.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Ve'l-halûfü fe-lisâimi atyebü inda'llâhi rîhi'l-misk.Ve'l-halûfü fe-lisâimi atyebü inda'llâhi rîhi'l-misk. "Allah indinde oruç tutanın o oruç tutmaktan dolayı olan ağız kokusu,"Allah indinde oruç tutanın o oruç tutmaktan dolayı olan ağız kokusu, misk kokusundan bile daha tatlı, daha güzel, daha hoştur." Allah daha çok sever.misk kokusundan bile daha tatlı, daha güzel, daha hoştur."

Allah daha çok sever.
Çünkü o koku, oruçtan dolayı oluyor. Tabi yemek yese, ağzını çalkalasa olmayacak.Çünkü o koku, oruçtan dolayı oluyor. Tabi yemek yese, ağzını çalkalasa olmayacak. Biliyorsunuz misvak tutunmak, misvaklanmak oruçlu için öğleye kadar caizdir; Biliyorsunuz misvak tutunmak, misvaklanmak oruçlu için öğleye kadar caizdir; öğleden sonra mekruhtur. Misvak da kullanamadığından tabi biraz ağzı kokacak. öğleden sonra mekruhtur. Misvak da kullanamadığından tabi biraz ağzı kokacak.

İşte o koku, Allah indinde makbuldür. Allah seviyor. Misk kokusundan daha çok seviyor. İşte o koku, Allah indinde makbuldür. Allah seviyor. Misk kokusundan daha çok seviyor.

Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerifine devamla şöyle buyurmuş: Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerifine devamla şöyle buyurmuş:

Ve's-sıyâmü cünnetün. "Oruç bir koruyucudur, kalkandır." Ve's-sıyâmü cünnetün. "Oruç bir koruyucudur, kalkandır."

Savaşan insanlar; "Ok gelmesin, mızrak gelmesin, kılıç darbesi tesir etmesin." diye Savaşan insanlar; "Ok gelmesin, mızrak gelmesin, kılıç darbesi tesir etmesin." diye bir eline kalkan alıyor, böyle savaşıyor ya kendisini savunuyor, hücumu def ediyor.bir eline kalkan alıyor, böyle savaşıyor ya kendisini savunuyor, hücumu def ediyor. Sağ eliyle de kılıcını sallıyor, düşmanıyla savaşıyor. Kalkana Araplar cünneh derler. Sağ eliyle de kılıcını sallıyor, düşmanıyla savaşıyor. Kalkana Araplar cünneh derler.

es-Sıyâmü cünnetün. Kalkan oluşu nereden kaynaklanıyor? es-Sıyâmü cünnetün.

Kalkan oluşu nereden kaynaklanıyor?

Oruç olan insan günahlardan daha kolay korunuyor. Oruç olan insan günahlardan daha kolay korunuyor. Oruçlu oldu mu nefsi azgınlaşamıyor, söz geçiremiyor, zayıflıyor. Oruçlu oldu mu nefsi azgınlaşamıyor, söz geçiremiyor, zayıflıyor. O zaman insanın günahlara meyli olmuyor, günah işlemiyor. Böylece bir kalkan oluyor.O zaman insanın günahlara meyli olmuyor, günah işlemiyor. Böylece bir kalkan oluyor. Oruçlu insan günahlara doğru gitmek istese bile oruç onu engeller.Oruçlu insan günahlara doğru gitmek istese bile oruç onu engeller. Bir de mânevî bakımdan âhirette cehenneme düşmeyecek,Bir de mânevî bakımdan âhirette cehenneme düşmeyecek, cehenneme gideceği vakit korunmuş olacak. cehenneme gideceği vakit korunmuş olacak.

"Böylece cehennem ateşine karşı da kalkan olmuş oluyor." mânasına da olabilir. "Böylece cehennem ateşine karşı da kalkan olmuş oluyor." mânasına da olabilir.

Ve izâ kâne yevmü's-savmi ehadiküm felâ yerfüs ve lâ yesha.Ve izâ kâne yevmü's-savmi ehadiküm felâ yerfüs ve lâ yesha. "Sizden biriniz oruçlu olduğunuz zaman küfürlü, ağır, kırıcı, çirkin bir söz söylemesin." "Sizden biriniz oruçlu olduğunuz zaman küfürlü, ağır, kırıcı, çirkin bir söz söylemesin."

Oruçluyken kendisine hakim olsun. Hattâ fe in sâbbehû ehadün kâtelehû.Oruçluyken kendisine hakim olsun.

Hattâ fe in sâbbehû ehadün kâtelehû.
"Birisi kalkıp ona ağır, çirkin bir söz söylediği, hakaret ettiği zaman veya"Birisi kalkıp ona ağır, çirkin bir söz söylediği, hakaret ettiği zaman veya itişmeye, çekişmeye, savaşmaya çalıştığı zaman bile." Fe'l yekul. "Desin ki." itişmeye, çekişmeye, savaşmaya çalıştığı zaman bile." Fe'l yekul. "Desin ki." İnnî ene sâimün. "Ben oruçlu bir kimseyim, oruç tutuyorum; sana uymam, İnnî ene sâimün. "Ben oruçlu bir kimseyim, oruç tutuyorum; sana uymam, sana karşılık vermem." desin diye Peygamber Efendimiz tavsiye buyurmuş. sana karşılık vermem." desin diye Peygamber Efendimiz tavsiye buyurmuş.

Aziz ve sevgili kardeşlerim! Geçtiğimiz senelerde size oruçla ilgili konuşmalar yapmıştık. Aziz ve sevgili kardeşlerim!

Geçtiğimiz senelerde size oruçla ilgili konuşmalar yapmıştık.
O konuşmalardan belki bizi dinleyen kardeşlerimizin hatırında kalmıştır.O konuşmalardan belki bizi dinleyen kardeşlerimizin hatırında kalmıştır. Oruç tutmanın âdâbı vardır, usûlü vardır. O âdâba riayet etmek gerekiyor.Oruç tutmanın âdâbı vardır, usûlü vardır. O âdâba riayet etmek gerekiyor. Onlara riayet etmediği takdirde insan orucun sevabını kazanamayabilir. Onlara riayet etmediği takdirde insan orucun sevabını kazanamayabilir.

Oruç tutmak sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret değildir.Oruç tutmak sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret değildir. Bunu Ramazan'ın başında, daha Ramazan gelmeden kardeşlerimize hatırlatmamız çok önemli oluyor.Bunu Ramazan'ın başında, daha Ramazan gelmeden kardeşlerimize hatırlatmamız çok önemli oluyor. Oruç tutan insan yalan söylemeyecek, oruç tutan insan harama bakmayacak,Oruç tutan insan yalan söylemeyecek, oruç tutan insan harama bakmayacak, oruç tutan insan günah şeyleri dinlemeyecek, oruç tutan insan günahlı yerlere varmayacak, oruç tutan insan günah şeyleri dinlemeyecek, oruç tutan insan günahlı yerlere varmayacak, oruç tutan insan günaha elini uzatmayacak, gıybet etmeyecek, dedikodu yapmayacak… oruç tutan insan günaha elini uzatmayacak, gıybet etmeyecek, dedikodu yapmayacak…

Ne demek? Bütün âzâlarına oruç tutturacak.Ne demek?

Bütün âzâlarına oruç tutturacak.
Gözünü, kulağını, dilini, elini, ayağını, her âzâsını günahlardan koruyacak, Gözünü, kulağını, dilini, elini, ayağını, her âzâsını günahlardan koruyacak, uzak tutmaya dikkat edecek. uzak tutmaya dikkat edecek.

Çünkü aslında insanın yemek yemesi, su içmesi helal bir şeydir. Çünkü aslında insanın yemek yemesi, su içmesi helal bir şeydir. Oruçlu olduğu zaman helal olduğu halde su içmeyi, yemek yemeyi bırakıyor da Oruçlu olduğu zaman helal olduğu halde su içmeyi, yemek yemeyi bırakıyor da zaten helal olmayan günahları niye bırakmasın? Elbette helal olanı bile yapmayan oruçlu, zaten helal olmayan günahları niye bırakmasın? Elbette helal olanı bile yapmayan oruçlu, daha öncelikle haram olanı haydi haydi yapmaz, onlardan uzak durmaya daha dikkat eder. daha öncelikle haram olanı haydi haydi yapmaz, onlardan uzak durmaya daha dikkat eder.

Dikkat etmiyor. Oruçlu ama küfrediyor, oruçlu ama harama bakıyor, Dikkat etmiyor. Oruçlu ama küfrediyor, oruçlu ama harama bakıyor, oruçlu ama diliyle onu bunu incitiyor, oruçlu ama elini harama uzatıyor, oruçlu ama diliyle onu bunu incitiyor, oruçlu ama elini harama uzatıyor, oruçlu ama ayağıyla günah yerlere varıyor, sinemaydı vesaireydi, günah yeriydi… oruçlu ama ayağıyla günah yerlere varıyor, sinemaydı vesaireydi, günah yeriydi…

O zaman ne olur? Orucunun sevabı gider. Orucunun sevabını alamaz.O zaman ne olur?

Orucunun sevabı gider. Orucunun sevabını alamaz.
Tam oruç tutmamış oluyor. Oruç her şeye tam riayet edilerek tutulmalıdır. Tam oruç tutmamış oluyor. Oruç her şeye tam riayet edilerek tutulmalıdır.

Peygamber Efendimiz oruçlu insana sahur yapmayı tavsiye ediyor. Peygamber Efendimiz oruçlu insana sahur yapmayı tavsiye ediyor. Birazcık su içerek, bir hurma yiyerek bile olsa sahura kalkmak lazım. Sahura kalkmak sünnettir. Birazcık su içerek, bir hurma yiyerek bile olsa sahura kalkmak lazım. Sahura kalkmak sünnettir. Sahur yemeği yemek berekettir. Sahur yemeği yemek berekettir.

Onun için; "Ben akşamdan birazcık bir şeyler atıştırırım, sahura kalkmayacağım." demeyin.Onun için; "Ben akşamdan birazcık bir şeyler atıştırırım, sahura kalkmayacağım." demeyin. Zaten kış geceleri uzun olduğundan sahur da mübarek bir seher vakti.Zaten kış geceleri uzun olduğundan sahur da mübarek bir seher vakti. Sahura kalkmayı tavsiye ederim. Sahura kalkın ve hazır kalkmışken sahurda abdest alın. Sahura kalkmayı tavsiye ederim. Sahura kalkın ve hazır kalkmışken sahurda abdest alın.

Seher vaktinde ne yapılır? Teheccüd namazı kılın. Tesbihi alın elinize, tevbe edin, istiğfar edin. Seher vaktinde ne yapılır?

Teheccüd namazı kılın. Tesbihi alın elinize, tevbe edin, istiğfar edin.
Çünkü seher vaktinde tevbe ve istiğfar etmek çok sevaptır. Kur'an okuyun. Çünkü seher vaktinde tevbe ve istiğfar etmek çok sevaptır. Kur'an okuyun. Böylece o sevapları da kazanın. Ramazan aynı zamanda nedir? Böylece o sevapları da kazanın.

Ramazan aynı zamanda nedir?

Kur'ân-ı Kerîm ayıdır. Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyacaksınız, hatim indireceksiniz,Kur'ân-ı Kerîm ayıdır. Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyacaksınız, hatim indireceksiniz, mukabele okuyan hafızlara devam edeceksiniz.mukabele okuyan hafızlara devam edeceksiniz. Güzel güzel okuyan hafız efendilerden güzel kıraati öğrenirsiniz.Güzel güzel okuyan hafız efendilerden güzel kıraati öğrenirsiniz. Böylece Kur'ân-ı Kerîm'i de, eğitim çalışmalarınızı da çok önemseyin. Ezberlerinizi kuvvetlendirin.Böylece Kur'ân-ı Kerîm'i de, eğitim çalışmalarınızı da çok önemseyin. Ezberlerinizi kuvvetlendirin. Unuttuklarınızı hatırlayın, ezberlememiş olduğunuz yerleri ezberleyin, ezberinizi artırın.Unuttuklarınızı hatırlayın, ezberlememiş olduğunuz yerleri ezberleyin, ezberinizi artırın. Kur'ân-ı Kerîm'le ilgili gayretleriniz de Ramazan'da artsın. Kur'ân-ı Kerîm'le ilgili gayretleriniz de Ramazan'da artsın.

Kesenizin ağzını açın; hayır hasenâtı çok yapın. Kesenizin ağzını açın; hayır hasenâtı çok yapın. Fakirlere sadakalarınızı, zekâtlarınızı Ramazan ayında verirseniz Fakirlere sadakalarınızı, zekâtlarınızı Ramazan ayında verirseniz mükâfâtı diğer aylarda verdiklerinizden] kat kat fazla olur. mükâfâtı diğer aylarda verdiklerinizden] kat kat fazla olur. Ayrıca eşe dosta da ikram etmeyi unutmayın.Ayrıca eşe dosta da ikram etmeyi unutmayın. Eşi dostu iftara davet edin. Onlardan da sevap kazanın. Eşi dostu iftara davet edin. Onlardan da sevap kazanın.

Böylece bu Ramazan ayının feyzinden, bereketindenBöylece bu Ramazan ayının feyzinden, bereketinden azamî derecede istifade etmeye var gücünüzle gayret edin. azamî derecede istifade etmeye var gücünüzle gayret edin.

Çünkü Peygamber Efendimiz diyor ki; Ramazan gelip geçtiği halde Ramazan'ın feyzinden,Çünkü Peygamber Efendimiz diyor ki;

Ramazan gelip geçtiği halde Ramazan'ın feyzinden,
bereketinden yararlanamamış, beceriksiz, gafil, tembel, cahil yahut günahkâr insanlar gerçekten şakîdir.bereketinden yararlanamamış, beceriksiz, gafil, tembel, cahil yahut günahkâr insanlar gerçekten şakîdir. Gerçekten büyük bir mahrumiyete uğramıştır. Bu da bir çeşit mahrumiyettir, bir cezadır. Gerçekten büyük bir mahrumiyete uğramıştır. Bu da bir çeşit mahrumiyettir, bir cezadır.

"Yazıklar olsun Ramazan geçtiği halde hâlini düzeltemeyenlere, "Yazıklar olsun Ramazan geçtiği halde hâlini düzeltemeyenlere, Ramazan'ın feyzinden, bereketinden istifade edemeyenlere!" diye,Ramazan'ın feyzinden, bereketinden istifade edemeyenlere!" diye, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz teessüf buyuruyor. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz teessüf buyuruyor.

Allahu Teâlâ hazretleri Ramazanımız'ı güzel geçirmeyi cümlemize nasip etsin. Allahu Teâlâ hazretleri Ramazanımız'ı güzel geçirmeyi cümlemize nasip etsin. Sıhhat, âfiyet, huzur, saadet, devlet ve nimetle nice nice yıllar güzel Ramazanlara ulaşmanızı,Sıhhat, âfiyet, huzur, saadet, devlet ve nimetle nice nice yıllar güzel Ramazanlara ulaşmanızı, makbul ibadetler yapmanızı, bayramlara erişmenizi, sıhhat âfiyet kesp etmenizi nasip eylersin. makbul ibadetler yapmanızı, bayramlara erişmenizi, sıhhat âfiyet kesp etmenizi nasip eylersin.

Çünkü oruç bir taraftan mânevî sevap kazandırır bir taraftan da sıhhatlendirir. Çünkü oruç bir taraftan mânevî sevap kazandırır bir taraftan da sıhhatlendirir.

Hem maddeten hem manen, hem dünyevî bakımdan hem uhrevî bakımdan, Hem maddeten hem manen, hem dünyevî bakımdan hem uhrevî bakımdan, hem bedenî bakımdan hem ruhî bakımdan azamî derecede kârlı ve istifadeli olmanızı temenni ederiz. hem bedenî bakımdan hem ruhî bakımdan azamî derecede kârlı ve istifadeli olmanızı temenni ederiz.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizden razı olsun. Hepinizi cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizden razı olsun. Hepinizi cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2