Namaz Vakitleri

26 Cemâziye'l-Âhir 1446
27 Aralık 2024
İmsak
06:49
Güneş
08:21
Öğle
13:10
İkindi
15:29
Akşam
17:49
Yatsı
19:16
Detaylı Arama

Ramazan Ayı Özellikleri ve Yapılacaklar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

2 Ramazan 1410 / 29.03.1990
Yeni Camii/ Denizli

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Peygamber Efendimizin s.a.s. Üç Aylardaki Halleri, Ramazan’da Yapılan Bir Farzın Sevabı, Ramazan’da Yöneticilerin, Patronların | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Ramazan Ayı Özellikleri ve Yapılacaklar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

2 Ramazan 1410 / 29.03.1990
Yeni Camii/ Denizli

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Peygamber Efendimizin s.a.s. Üç Aylardaki Halleri, Ramazan’da Yapılan Bir Farzın Sevabı, Ramazan’da Yöneticilerin, Patronların | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzübillahimineşşeytanirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm Eûzübillahimineşşeytanirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm

el-Hamdülillahi rabbi'l-âlemîn alâ külli hâlin ve fî külli hîn.el-Hamdülillahi rabbi'l-âlemîn alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîne şefî'il-müznibîne muhammedini'l-mustafâVessalâtü vesselâmü alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîne şefî'il-müznibîne muhammedini'l-mustafâ ve âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ. Emmâ ba'dü: ve âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ. Emmâ ba'dü:

Aziz ve sevgili müslüman kardeşlerim, sevgili dinleyicilerim! Aziz ve sevgili müslüman kardeşlerim, sevgili dinleyicilerim!

Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizden razı olsun.Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizden razı olsun. Bu güzel hayırlı, feyizli ayın rahmetlerinden, nimetlerinden,Bu güzel hayırlı, feyizli ayın rahmetlerinden, nimetlerinden, Allahu Teâlâ hazretlerinin iyi kullarına sunduğu ikramlarından istifade etmeyiAllahu Teâlâ hazretlerinin iyi kullarına sunduğu ikramlarından istifade etmeyi Mevlâ cümlenize nasip ve müyesser eylesin. Aziz ve muhterem kardeşlerim! Mevlâ cümlenize nasip ve müyesser eylesin.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Biliyorsunuz, Selmân-ı Fârisî radıyallahu anh, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in çok sevdiği bir sahabi.Biliyorsunuz, Selmân-ı Fârisî radıyallahu anh, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in çok sevdiği bir sahabi. Selmânu minnâ ehle'l-beyti. Selmânu minnâ ehle'l-beyti. Ehli beytten saymış Selman radıyallahu anh'ı; "Bizdendir, ehl-i beytimizdendir." buyurmuş.Ehli beytten saymış Selman radıyallahu anh'ı; "Bizdendir, ehl-i beytimizdendir." buyurmuş. Selman radıyallahu anh diyor ki; Selman radıyallahu anh diyor ki;

Hatabenâ Resûllullah sallallahu aleyhi ve sellem fi-âhiri yevmin min şâbâne.Hatabenâ Resûllullah sallallahu aleyhi ve sellem fi-âhiri yevmin min şâbâne. "Şaban'ın son gününde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bize hutbe îrâd eyledi." "Şaban'ın son gününde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bize hutbe îrâd eyledi."

Yani çıktı minbere, bizlere bir konuşma yaptı diyor ve şöyle buyurduğunu naklediyor: Yani çıktı minbere, bizlere bir konuşma yaptı diyor ve şöyle buyurduğunu naklediyor:

Yâ eyyühe'n-nâs. "Ey insanlar!"Yâ eyyühe'n-nâs. "Ey insanlar!" Kad ezalleküm şehrun azîmün şehrun mübârekün şehrun fîhi leyletün hayrun min elfi şehrin. Kad ezalleküm şehrun azîmün şehrun mübârekün şehrun fîhi leyletün hayrun min elfi şehrin. "Size bir büyük, azametli, muazzam ayın gölgesi geldi. Sizi gölgeledi, gölgesi üzerinize düştü." "Size bir büyük, azametli, muazzam ayın gölgesi geldi. Sizi gölgeledi, gölgesi üzerinize düştü."

Çünkü Şaban'ın son gününde, henüz daha Ramazan [girmemiş,] yarın girecek, onun için öyle buyurmuş.Çünkü Şaban'ın son gününde, henüz daha Ramazan [girmemiş,] yarın girecek, onun için öyle buyurmuş. Gölgesi düştü, yani kendisi geliyor mânasına. Gölgesi düştü, yani kendisi geliyor mânasına.

Şehrun mübârekün. "Mübarek bir ay." Şehrun fîhi leyletün hayrun min elfi şehrin.Şehrun mübârekün. "Mübarek bir ay." Şehrun fîhi leyletün hayrun min elfi şehrin. "Öyle bir ay ki içinde bin aydan daha hayırlı bir gecenin olduğu ay." "Öyle bir ay ki içinde bin aydan daha hayırlı bir gecenin olduğu ay."

Bin aydan daha hayırlı gece biliyorsunuz; Kadir Gecesi'dir.Bin aydan daha hayırlı gece biliyorsunuz; Kadir Gecesi'dir. O Kadir Gecesi, Ramazan'ın içine konulmuş ve biraz da saklanmıştır.O Kadir Gecesi, Ramazan'ın içine konulmuş ve biraz da saklanmıştır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz;

"Kadir Gecesi'ni Ramazan'ın son on gününde arayın." buyurmuş. "Tek günlerde arayın." buyurmuş. "Kadir Gecesi'ni Ramazan'ın son on gününde arayın." buyurmuş.

"Tek günlerde arayın." buyurmuş.

Ama bütün bunlar biraz tabii müphem şeyler.Ama bütün bunlar biraz tabii müphem şeyler. Çünkü bazen Ramazan'ın başlangıcında bir gün kayması olabiliyor.Çünkü bazen Ramazan'ın başlangıcında bir gün kayması olabiliyor. Onun için Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Onun için Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Ramazan'ın son on gününde eve bile gitmez, camide ibadetle meşgul olur, Ramazan'ın son on gününde eve bile gitmez, camide ibadetle meşgul olur, o Ramazan'ın o mübarek Kadir Gecesi'ni yakalayıp ondan istifade etmek için...o Ramazan'ın o mübarek Kadir Gecesi'ni yakalayıp ondan istifade etmek için... Bizim de tabii o sünnet-i seniyyeye uygun hareket etmemiz icap ediyor. Bizim de tabii o sünnet-i seniyyeye uygun hareket etmemiz icap ediyor.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Biliyorsunuz, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem EfendimizAziz ve muhterem kardeşlerim!

Biliyorsunuz, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz
Allah'ın Resûlü, habîbi, yani en sevgili kulu. Seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn.Allah'ın Resûlü, habîbi, yani en sevgili kulu. Seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn. "Bütün insanların, geçmişlerin ve geleceklerin en asaletlisi, en soylusu ve server-i enbiyâ." "Bütün insanların, geçmişlerin ve geleceklerin en asaletlisi, en soylusu ve server-i enbiyâ." Bütün peygamberlerin de en mertebesi yüksek olanı, Makâm-ı Mahmûd'un sahibi.Bütün peygamberlerin de en mertebesi yüksek olanı, Makâm-ı Mahmûd'un sahibi. Her hali güzel; bütün ömrü güzel, her saniyesi güzel, her huyu güzel, her sözü güzel, her hadisi güzel... Her hali güzel; bütün ömrü güzel, her saniyesi güzel, her huyu güzel, her sözü güzel, her hadisi güzel...

Fakat Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz üç aylar geldiği zamanFakat Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz üç aylar geldiği zaman kendisini daha fazla bir ibadete verirdi..kendisini daha fazla bir ibadete verirdi.. Zaten her ânı ibadet olduğu halde güzel ibadet âlemine kendisini daha da daldırırdı.Zaten her ânı ibadet olduğu halde güzel ibadet âlemine kendisini daha da daldırırdı. Tabii bu bizim için bir önemli bir müşehadedir, bizler için ibrettir. Tabii bu bizim için bir önemli bir müşehadedir, bizler için ibrettir.

Şaban ayı geldiği zaman Peygamber Efendimiz Şaban ayında bütün diğer aylardan daha fazla oruç tutardı. Şaban ayı geldiği zaman Peygamber Efendimiz Şaban ayında bütün diğer aylardan daha fazla oruç tutardı.

Biliyorsunuz [Receb ayı] , Ramazan'dan iki ay önceki ay, [başında] Regâib Kandili var.Biliyorsunuz [Receb ayı] , Ramazan'dan iki ay önceki ay, [başında] Regâib Kandili var. Regâib Kandili ile müslümanlar mübarek bir ayın geldiğini anlıyorlar, farketmiş oluyorlar.Regâib Kandili ile müslümanlar mübarek bir ayın geldiğini anlıyorlar, farketmiş oluyorlar. Allah'ın büyük ikramlarına mazhar olunuyor o gecede. Allah'ın büyük ikramlarına mazhar olunuyor o gecede. Receb ayının 27'sinde Mirâc'a çıkmış Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.Receb ayının 27'sinde Mirâc'a çıkmış Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz. Mirac gibi başka hiçbir beşere hâl-i hayatında nasip olmamış olan, Mirac gibi başka hiçbir beşere hâl-i hayatında nasip olmamış olan, Allahu Teâlâ hazretlerinin divanına kabul olmak, aşikâre Allahu Teâlâ hazretlerini görmek nimeti,Allahu Teâlâ hazretlerinin divanına kabul olmak, aşikâre Allahu Teâlâ hazretlerini görmek nimeti, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e Receb ayında nasip olmuş. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e Receb ayında nasip olmuş.

Ondan sonra Peygamber Efendimiz tabii Şaban ayında [da] ibadetlerini, oruçlarını devam ettirirdi. Ondan sonra Peygamber Efendimiz tabii Şaban ayında [da] ibadetlerini, oruçlarını devam ettirirdi.

Biliyorsunuz, Şaban'ın ortasında da Berâet Gecesi var, Berat Kandili var.Biliyorsunuz, Şaban'ın ortasında da Berâet Gecesi var, Berat Kandili var. Onu da yaşadık, geçtik ve Ramazan ayına geldik ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Onu da yaşadık, geçtik ve Ramazan ayına geldik ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz işte Şaban ayının sonunda Ramazan ayını anlatırken Selman radıyallahu anh'ınişte Şaban ayının sonunda Ramazan ayını anlatırken Selman radıyallahu anh'ın bize rivayet ettiği hadîs-i şerîfi okuyorum: bize rivayet ettiği hadîs-i şerîfi okuyorum:

Böyle ilk önce ayın mübarek bir ay olduğunu, çok muazzam, çok hürmetli,Böyle ilk önce ayın mübarek bir ay olduğunu, çok muazzam, çok hürmetli, çok ulu bir ay olduğunu mübarek sözleriyle beyan ediyorlar. çok ulu bir ay olduğunu mübarek sözleriyle beyan ediyorlar.

İlk bize söyledikleri; "İçinde bin aydan daha önemli bir gecenin saklı olduğu ay." denmesi.İlk bize söyledikleri; "İçinde bin aydan daha önemli bir gecenin saklı olduğu ay." denmesi. Tabii bu bizim için önemlidir.Tabii bu bizim için önemlidir. Kadir Gecesi Ramazan'ın içinde saklı olduğu için biz bütün geceleri Kadir Gecesi bilerek geçirmeliyiz. Kadir Gecesi Ramazan'ın içinde saklı olduğu için biz bütün geceleri Kadir Gecesi bilerek geçirmeliyiz.

Zaten büyüklerimizin nasihati bize nedir? Zaten büyüklerimizin nasihati bize nedir?

Halkımızın arasında atasözüdür; "Her geceni Kadir, her karşılaştığın, gördüğün insanı Hızır bil." demişler.Halkımızın arasında atasözüdür; "Her geceni Kadir, her karşılaştığın, gördüğün insanı Hızır bil." demişler. Hani fakirdir, hırpani kılıklıdır, yoksul görünüşlüdür, saçı sakalı birbirine karışmıştır... diye Hani fakirdir, hırpani kılıklıdır, yoksul görünüşlüdür, saçı sakalı birbirine karışmıştır... diye karşındaki insanı hor görme, belki Hızır aleyhisselam'dır;karşındaki insanı hor görme, belki Hızır aleyhisselam'dır; geceni gafil geçirme, belki Kadir Gecesi'dir, diye, her gecesini Kadir Gecesi gibi bilip geceni gafil geçirme, belki Kadir Gecesi'dir, diye, her gecesini Kadir Gecesi gibi bilip ihyâ etmeyi tavsiye etmiş büyüklerimiz. ihyâ etmeyi tavsiye etmiş büyüklerimiz.

[Bu hadîs-i şerîfte] Efendimiz'in Ramazan'ı anlatırken ilk işaret ettiği nokta bu: Kadir Gecesi. [Bu hadîs-i şerîfte] Efendimiz'in Ramazan'ı anlatırken ilk işaret ettiği nokta bu: Kadir Gecesi.

O halde biz de Kadir Gecesi'ni zihnimizde en önemli mesele olarak tutalım. Şimdiden niyet ediyoruz ki; O halde biz de Kadir Gecesi'ni zihnimizde en önemli mesele olarak tutalım. Şimdiden niyet ediyoruz ki;

"Allah nasip eder de Ramazan'ın son aşrı ahîrine, en son on gününe sıhhat afiyetle ulaşırsak,"Allah nasip eder de Ramazan'ın son aşrı ahîrine, en son on gününe sıhhat afiyetle ulaşırsak, inşaallah ben de Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in yaptığı gibi itikâfa çekileceğim.inşaallah ben de Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in yaptığı gibi itikâfa çekileceğim. Camiye gideceğim, gece de camide yatacağım kalkacağım.Camiye gideceğim, gece de camide yatacağım kalkacağım. İlmihal kitaplarını okurum, itikâfın âdâbını öğrenirim. Sünnet-i müekkeke'dir.İlmihal kitaplarını okurum, itikâfın âdâbını öğrenirim. Sünnet-i müekkeke'dir. Bir beldede, bir köyde hiç kimse bu itikâfı yapmazsa herkes sorumlu oluyor.Bir beldede, bir köyde hiç kimse bu itikâfı yapmazsa herkes sorumlu oluyor. Binâenaleyh ben bunu bu ay yapacağım." deyip o Kadir Gecesi'ni yakalamayı bir kere azmedelim, isteyelim. Binâenaleyh ben bunu bu ay yapacağım." deyip o Kadir Gecesi'ni yakalamayı bir kere azmedelim, isteyelim.

Çünkü Allahu Teâlâ hazretlerinin bir vaadi var.Çünkü Allahu Teâlâ hazretlerinin bir vaadi var. Allahu Teâlâ hazretleri kullara: "Ne isterseniz isteyin, istediğinizi vereceğim." buyuruyor.Allahu Teâlâ hazretleri kullara: "Ne isterseniz isteyin, istediğinizi vereceğim." buyuruyor. Peygamber Efendimiz nakleylemiş; "Cenneti isteyene cenneti vereceğim." buyuruyor.Peygamber Efendimiz nakleylemiş; "Cenneti isteyene cenneti vereceğim." buyuruyor. Binâenaleyh istemek lazım. Yani insanın içinden, kuvvetli bir tarzda istemesi, niyet etmesi lazım. Binâenaleyh istemek lazım. Yani insanın içinden, kuvvetli bir tarzda istemesi, niyet etmesi lazım.

Hatta biliyorsunuz, hadîs-i şerîflerde geçiyor.Hatta biliyorsunuz, hadîs-i şerîflerde geçiyor. Bir insan şehitliği de isteyecek; "Yâ Rabbi! Senin yolunda şehit olayım, canımı da vereyim." diyecek. Bir insan şehitliği de isteyecek; "Yâ Rabbi! Senin yolunda şehit olayım, canımı da vereyim." diyecek. "Kalbinde şehit olma arzusu olmadan ölen bir insan da münafıklıktan bir çeşit üzerine ölmüş olur." deniliyor. "Kalbinde şehit olma arzusu olmadan ölen bir insan da münafıklıktan bir çeşit üzerine ölmüş olur." deniliyor.

Canını vermeyi isteyecek ama belki savaş olmaz, belki şehit olmaz; belki sıcak yatağında, döşeğinde ölür? Canını vermeyi isteyecek ama belki savaş olmaz, belki şehit olmaz; belki sıcak yatağında, döşeğinde ölür?

E, olsun. "Cân-ı gönülden şehit olmayı isteyen bir insan sıcak yatağında,E, olsun.

"Cân-ı gönülden şehit olmayı isteyen bir insan sıcak yatağında,
rahat bir şekilde ölse bile Allah onu şehitlerin mertebesine ulaştırır." buyuruyor rahat bir şekilde ölse bile Allah onu şehitlerin mertebesine ulaştırır." buyuruyor hadîs-i şerîflerde Peygamber Efendimiz. Demek ki niyet önemli. O halde biz de bir kere; hadîs-i şerîflerde Peygamber Efendimiz.

Demek ki niyet önemli. O halde biz de bir kere;

"Yâ Rabbi! İnşallah bu sene Kadir Gecesi'ni yakalamaya gayret edeceğim."Yâ Rabbi! İnşallah bu sene Kadir Gecesi'ni yakalamaya gayret edeceğim. Ramazan'ın son on gününde itikâfa gireceğim." diyelim. Ramazan'ın son on gününde itikâfa gireceğim." diyelim.

Biz önceden hatırlatıyoruz ya sizlere bazı şeyleri.Biz önceden hatırlatıyoruz ya sizlere bazı şeyleri. İkaz ediyoruz, hatırlatıyoruz kardeşlerimiz kaçırmasınlar diye. Üç ayları da önceden ikaz ettik.İkaz ediyoruz, hatırlatıyoruz kardeşlerimiz kaçırmasınlar diye. Üç ayları da önceden ikaz ettik. Üç ayların başından; "Aman! Şâbân'a, Ramazan'a dikkat!" diye söylemiştik. Biz de şimdiden söylüyoruz. Üç ayların başından; "Aman! Şâbân'a, Ramazan'a dikkat!" diye söylemiştik. Biz de şimdiden söylüyoruz.

Bir şey daha söyleyeyim.Bir şey daha söyleyeyim. Biliyor musunuz, [tamam] Kurban Bayramı'nda kurban kesiyoruz. Biliyor musunuz, [tamam] Kurban Bayramı'nda kurban kesiyoruz. Zengin olanlar gidiyorlar, kıvrım kıvrım boynuzlu, Zengin olanlar gidiyorlar, kıvrım kıvrım boynuzlu, sürmeli gözlü, şöyle güzel bir koç seçip kurban etmeye çalışıyor. Allah kabul etsin. sürmeli gözlü, şöyle güzel bir koç seçip kurban etmeye çalışıyor.

Allah kabul etsin.

Kurban gelince kurban da keseceğiz inşaallah diyelim. Ona da önceden niyet edelim.Kurban gelince kurban da keseceğiz inşaallah diyelim. Ona da önceden niyet edelim. Güzel şeylere önceden niyet etmek âdetimiz olsun. Güzel şeylere önceden niyet etmek âdetimiz olsun.

Ama Ramazan Bayramı'nda kurban kesmek...Ama Ramazan Bayramı'nda kurban kesmek... Kurban Bayramı'nda kurbanı herkes kesiyor tamam, o vacibKurban Bayramı'nda kurbanı herkes kesiyor tamam, o vacib ama Ramazan Bayramı'nda [da] kurban kesmek... Bunu da şimdiden hatırlatıyorum.ama Ramazan Bayramı'nda [da] kurban kesmek... Bunu da şimdiden hatırlatıyorum. Bakın Ramazan'ın daha ikisindeyiz. Bakın Ramazan'ın daha ikisindeyiz.

Ramazan Bayram'ında kurban kesmek de çok sevaptır, 700 misli sevabı var.Ramazan Bayram'ında kurban kesmek de çok sevaptır, 700 misli sevabı var. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde 700 misli sevaplı dört şeyi saymış: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde 700 misli sevaplı dört şeyi saymış:

"Bir; insanın Allah yolunda harcamaları 700 mislidir."Bir; insanın Allah yolunda harcamaları 700 mislidir. İki; insanın annesine babasına iyilik olsun diye yaptığı harcamaları;İki; insanın annesine babasına iyilik olsun diye yaptığı harcamaları; yiyimine giyimine, kirasına harcamalar 700 mislidir." yiyimine giyimine, kirasına harcamalar 700 mislidir."

Allah yoluna; cihada, hacca, umreye 700 misli, bir. Anne ve babaya harcamalar 700 misli, iki. Allah yoluna; cihada, hacca, umreye 700 misli, bir. Anne ve babaya harcamalar 700 misli, iki.

Sonra? "Ailesine harcamalar 700 misli." Bu da ne kadar güzel!Sonra?

"Ailesine harcamalar 700 misli."

Bu da ne kadar güzel!
İslâm aile muhabbetine ne kadar önem veriyor!İslâm aile muhabbetine ne kadar önem veriyor! İnsan filesini dolduracak; "Çoluk çocuğum, kuzucuklarım yesin içsinler." diyeİnsan filesini dolduracak; "Çoluk çocuğum, kuzucuklarım yesin içsinler." diye evine götürecek, evde bir tatlılık olacak.evine götürecek, evde bir tatlılık olacak. Çocukların gözü doyacak; komşunun elmasına el uzatmayacaklar, başkasının elindekine göz dikmeyecekler.Çocukların gözü doyacak; komşunun elmasına el uzatmayacaklar, başkasının elindekine göz dikmeyecekler. Evde herşey var, gözleri tok olacak. Evde herşey var, gözleri tok olacak.

Demek ki eve de harcama 700 misli. Demek ki eve de harcama 700 misli.

Allah yoluna harcama 700 misli, anne babaya harcama 700 misli,Allah yoluna harcama 700 misli, anne babaya harcama 700 misli, eve, çoluk çocuğuna harcama 700 misli sevaplı. Dördüncüsü neydi o hadîs-i şerîfte? eve, çoluk çocuğuna harcama 700 misli sevaplı.

Dördüncüsü neydi o hadîs-i şerîfte?

Dördüncüsü de, "Ramazan Bayramı'nda bir kurban kesmek." Neden? Dördüncüsü de, "Ramazan Bayramı'nda bir kurban kesmek."

Neden?

Ramazan Bayramı'nda bayram günüdür. Kurbanı kestiniz mi siz ne olur? Evde bir bereket olur. Ramazan Bayramı'nda bayram günüdür.

Kurbanı kestiniz mi siz ne olur?

Evde bir bereket olur.

Sadece Türkiye'yi düşünmeyin, sadece bu zamanı düşünmeyin.Sadece Türkiye'yi düşünmeyin, sadece bu zamanı düşünmeyin. İslâm bütün çağlar ve zamanlar için olan bir din. İslâm bütün çağlar ve zamanlar için olan bir din. Yani çölü düşünün, köyü düşünün, kasabın olmadığı yeri düşünün,Yani çölü düşünün, köyü düşünün, kasabın olmadığı yeri düşünün, süpermarketin olmadığı yeri düşünün, muhtelif pozisyonları düşünün... Evde bir kurban kesilmişse ne olur? süpermarketin olmadığı yeri düşünün, muhtelif pozisyonları düşünün...

Evde bir kurban kesilmişse ne olur?

Bereket olur, muhabbet olur, şenlik olur.Bereket olur, muhabbet olur, şenlik olur. Misafirler daha rahat ağırlanır; "Buyrun, oturun, yiyin; yemeğe kalın." denir vesaire. Misafirler daha rahat ağırlanır; "Buyrun, oturun, yiyin; yemeğe kalın." denir vesaire.

Demek ki bunu da hatırlatmış oluyoruz. Bu konuşmamızda ileriye dönük iki şey hatırlattık: Demek ki bunu da hatırlatmış oluyoruz.

Bu konuşmamızda ileriye dönük iki şey hatırlattık:

Ramazan'ın son on gününde aman itikâfa girin!Ramazan'ın son on gününde aman itikâfa girin! Şu Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfindeki ilk nokta olarak bastıra bastıra söylediği Şu Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfindeki ilk nokta olarak bastıra bastıra söylediği Kadir Gecesi'ni yakalamak nasip olsun cümlemize, cümlenize. Son on günü itikâfa girin.Kadir Gecesi'ni yakalamak nasip olsun cümlemize, cümlenize. Son on günü itikâfa girin. Sonra, bayram günü de Allah'ın izniyle, Allah size bir zenginlik vermişse, Sonra, bayram günü de Allah'ın izniyle, Allah size bir zenginlik vermişse, bir güzel koç, bir güzel kurban kesin. Oradan da 700 misli sevap alın. bir güzel koç, bir güzel kurban kesin. Oradan da 700 misli sevap alın.

Başımızın tacı o sahabe-i celîl Selman radıyallahu anh EfendimizBaşımızın tacı o sahabe-i celîl Selman radıyallahu anh Efendimiz Peygamber Efendimiz'in sözlerinden ne rivayet etmiş, dönelim ona; Peygamber Efendimiz'in sözlerinden ne rivayet etmiş, dönelim ona;

"Peygamber Efendimiz bize Şaban'ın son gününde hutbe îrâd etti, çıktı hutbeye şu sözleri söyledi." diyor."Peygamber Efendimiz bize Şaban'ın son gününde hutbe îrâd etti, çıktı hutbeye şu sözleri söyledi." diyor. İlk önce Ramazan'ın muazzam, ulu, azametli bir ay olduğunu söylemiş, bir. İlk önce Ramazan'ın muazzam, ulu, azametli bir ay olduğunu söylemiş, bir. Mübarek bir ay olduğunu söylemiş, iki. İçinde Kadir Gecesi olan bir ay olduğunu söylemiş, üç. Mübarek bir ay olduğunu söylemiş, iki. İçinde Kadir Gecesi olan bir ay olduğunu söylemiş, üç. Bunlar önemli. Devam edelim; Ce'alellahu siyâmehû farîdaten ve kıyâme leylihî tatavvu'an.Bunlar önemli.

Devam edelim;

Ce'alellahu siyâmehû farîdaten ve kıyâme leylihî tatavvu'an.
Bir cümle daha. "Allah bu Ramazan ayının içinde gündüzleri oruç tutmayı farîza kılmıştır, farz kılmıştır." Bir cümle daha. "Allah bu Ramazan ayının içinde gündüzleri oruç tutmayı farîza kılmıştır, farz kılmıştır." Tamam. Ve kıyâme leylihî [tatavvu'an]. "Geceleyin de kalkıp namaz kılmayı da tatavvû kılmıştır." Tamam. Ve kıyâme leylihî [tatavvu'an]. "Geceleyin de kalkıp namaz kılmayı da tatavvû kılmıştır."

Tatavvû ne demek? "Sevap kazanmak için farz olmadığı halde yapılan güzel ibadetler" demek. Tatavvû ne demek?

"Sevap kazanmak için farz olmadığı halde yapılan güzel ibadetler" demek.

Biz ne yapıyoruz? Orucu tutuyoruz da tatavvû olan gece namaz kılmayı yapıyor muyuz? Biz ne yapıyoruz?

Orucu tutuyoruz da tatavvû olan gece namaz kılmayı yapıyor muyuz?

Yapıyoruz, yaptık. Yaparak geldik buraya. Ne yaptık? Yatsı namazının arkasından teravih namazı kıldık.Yapıyoruz, yaptık. Yaparak geldik buraya.

Ne yaptık?

Yatsı namazının arkasından teravih namazı kıldık.
İşte o gecenin tatavvû olarak kılınmış bir namazıdır, başka zamanlarda yok.İşte o gecenin tatavvû olarak kılınmış bir namazıdır, başka zamanlarda yok. Ramazan'da Efendimiz'in sünneti olarak teravih namazını nasıl aşk ile şevk ile kılıyoruz.Ramazan'da Efendimiz'in sünneti olarak teravih namazını nasıl aşk ile şevk ile kılıyoruz. Elhamdülillah Yenicami'de biz içerde yer bulamadık. Sünneti avluda kıldık da sonradan içeriye girdik. Elhamdülillah Yenicami'de biz içerde yer bulamadık. Sünneti avluda kıldık da sonradan içeriye girdik. O bakımdan Denizlili kardeşlerimi de tebrik ediyorum. Allah razı olsun. O bakımdan Denizlili kardeşlerimi de tebrik ediyorum.

Allah razı olsun.

Camilerin insanlara yetmemesi, cemaatin sokağa taşması İslâm'ın bereketini gösteriyor.Camilerin insanlara yetmemesi, cemaatin sokağa taşması İslâm'ın bereketini gösteriyor. Elhamdülillah gençlerin, pırılpırıl yeni nesillerin İslâm'ın güzelliğini anladığını ve onu yaşadığını, Elhamdülillah gençlerin, pırılpırıl yeni nesillerin İslâm'ın güzelliğini anladığını ve onu yaşadığını, sevdiğini, benimsediğini gösteriyor. Tebrik ederiz ve devamını dileriz. Ziyadeleşmesini dileriz. sevdiğini, benimsediğini gösteriyor.

Tebrik ederiz ve devamını dileriz. Ziyadeleşmesini dileriz.

Evet, [bir cümle daha;] Men takarrabe fihi bi-hasletin mine'l-hayri ev eddâ farîdatenEvet, [bir cümle daha;]

Men takarrabe fihi bi-hasletin mine'l-hayri ev eddâ farîdaten
kâne kemen eddâ seb'îne farîdaten fîmâ sivâhü.kâne kemen eddâ seb'îne farîdaten fîmâ sivâhü. "Kim bu ay içinde, Ramazan ayı içinde hayırdan herhangi bir çeşidiyle,"Kim bu ay içinde, Ramazan ayı içinde hayırdan herhangi bir çeşidiyle, bir çeşit bir hayırla bir hayır yaparsa,Allah'a bir yakınlık sağlayacak bir güzel jest, bir ibadet,bir çeşit bir hayırla bir hayır yaparsa,Allah'a bir yakınlık sağlayacak bir güzel jest, bir ibadet, bir hayır yaparsa, yahut da üzerine fariza olan bir şeyi bu Ramazan ayı içinde yaparsa..." bir hayır yaparsa, yahut da üzerine fariza olan bir şeyi bu Ramazan ayı içinde yaparsa..."

Mesela zekât. Biliyorsunuz zekâtın ille şu ayda olacak diye mecburiyeti yokturMesela zekât. Biliyorsunuz zekâtın ille şu ayda olacak diye mecburiyeti yoktur ama Ramazan ayında yaparsa, mesela o bir fariza, Ramazan ayında zekatını öderse... Ne olur? ama Ramazan ayında yaparsa, mesela o bir fariza, Ramazan ayında zekatını öderse...

Ne olur?

"Yani bir hayır yaparsa veya bir farizayı Ramazan ayına denk getirip yaparsa..." "Yani bir hayır yaparsa veya bir farizayı Ramazan ayına denk getirip yaparsa..."

Şimdi mesela Ramazan ayında umreye giderse bir insan ne olur? Şimdi mesela Ramazan ayında umreye giderse bir insan ne olur?

Çok sevap olur. Öteki aylardan daha fazla sevap olur. Burada ne buyuruyor? Çok sevap olur. Öteki aylardan daha fazla sevap olur.

Burada ne buyuruyor?

"Kim hayırlardan bir hayır yapar"Kim hayırlardan bir hayır yapar ya da bir farizayı Ramazan ayı içine denk getirirse." buyuruyor Peygamber Efendimiz. ya da bir farizayı Ramazan ayı içine denk getirirse." buyuruyor Peygamber Efendimiz. Kâne kemen eddâ seb'îne farîdaten fîmâ sivâhü. Kâne kemen eddâ seb'îne farîdaten fîmâ sivâhü. "Bu ayın dışında yapmış olduğu 70 fariza eda etmiş gibi olur." "Bu ayın dışında yapmış olduğu 70 fariza eda etmiş gibi olur."

Yani bunun dışında 70 fariza eda etmiş olsa, bu ayda bir fariza eda etmiş olsa, ikisi birbirine denk oluyor.Yani bunun dışında 70 fariza eda etmiş olsa, bu ayda bir fariza eda etmiş olsa, ikisi birbirine denk oluyor. Bu da bu ayın bereketindendir. Bu da bu ayın bereketindendir.

Tabii ben [bu uzun] hadîs-i şerîfi takip ettiğim için Ramazan ile ilgili giriş mahiyetindeTabii ben [bu uzun] hadîs-i şerîfi takip ettiğim için Ramazan ile ilgili giriş mahiyetinde başka hadîs-i şerîfleri söylemedim. [Diğer başka hadîs-i şerîflerde de bildirildiğine göre;] başka hadîs-i şerîfleri söylemedim. [Diğer başka hadîs-i şerîflerde de bildirildiğine göre;]

Allahu Teâlâ hazretleri Ramazan ayına cenneti, gökleri, yeri, mânevî atmosferi hazırlıyor.Allahu Teâlâ hazretleri Ramazan ayına cenneti, gökleri, yeri, mânevî atmosferi hazırlıyor. Cennetin kapıları açılıyor, gökyüzü bezeniyor. Cennetin kapıları açılıyor, gökyüzü bezeniyor. Cennetin kapıları mü'minlere açılıyor, cehennemin kapıları kapanıyorCennetin kapıları mü'minlere açılıyor, cehennemin kapıları kapanıyor ve Cebrail aleyhisselam'a Allahu Teâlâ hazretleri emrediyor:ve Cebrail aleyhisselam'a Allahu Teâlâ hazretleri emrediyor: "Git, şeytanların azılılarını, başkanlarını zincirlere bağla, denizlere at!" buyuruyor. "Git, şeytanların azılılarını, başkanlarını zincirlere bağla, denizlere at!" buyuruyor. Hadîs-i şerîf var bu konuda.Hadîs-i şerîf var bu konuda. Yani şeytanların gücü, takati kırılıyor, elleri ayakları bağlanıyor, insanları azdırma faaliyetleri azalıyor.Yani şeytanların gücü, takati kırılıyor, elleri ayakları bağlanıyor, insanları azdırma faaliyetleri azalıyor. Bu da [güzel] bir şeydir, yani kötülüğün yapılması Allah tarafından azaltılıyor,Bu da [güzel] bir şeydir, yani kötülüğün yapılması Allah tarafından azaltılıyor, şeytanların çalışma imkanları zincirlere bağlanmak suretiyle daraltılmış oluyor. Bu da güzel bir şey! şeytanların çalışma imkanları zincirlere bağlanmak suretiyle daraltılmış oluyor. Bu da güzel bir şey! Göğün bezenmesi, cennetin süslenmesi, cennet kapılarının açılması... Bunların hepsi güzel şeyler. Göğün bezenmesi, cennetin süslenmesi, cennet kapılarının açılması... Bunların hepsi güzel şeyler.

Bu ay önemli olduğu için oluyor ve bu ayın içinde insan bir hayır yaparsa, bir fariza yaparsa daBu ay önemli olduğu için oluyor ve bu ayın içinde insan bir hayır yaparsa, bir fariza yaparsa da başka zaman yaptığından 70 kat fazla oluyor. Yani ne demek? başka zaman yaptığından 70 kat fazla oluyor.

Yani ne demek?

"Koşturun koşturabildiğiniz kadar hayır yapmaya!" demek. "Koşturun koşturabildiğiniz kadar hayır yapmaya!" demek.

Yani insanın ağzı tatlanıyor ve azmi artıyor hayırlar yapmaya değil mi? Yani insanın ağzı tatlanıyor ve azmi artıyor hayırlar yapmaya değil mi?

Ve hüve şehrü's-sabri. "Bu Ramazan, sabır ayıdır." Ve hüve şehrü's-sabri. "Bu Ramazan, sabır ayıdır."

Evet, Ramazan'da Allahu Teâlâ hazretleri bize,Evet, Ramazan'da Allahu Teâlâ hazretleri bize, bizim için helal olan bazı şeyleri yapmayın diye sabır emretmiş; bizim için helal olan bazı şeyleri yapmayın diye sabır emretmiş;

"Su içmeyin!", "Yemek yemeyin!", "Şunu yapmayın, bunu yapmayın!.." "Su içmeyin!", "Yemek yemeyin!", "Şunu yapmayın, bunu yapmayın!.."

Başüstüne diyoruz, yapmıyoruz. Susasak da yapmıyoruz, [su içmiyoruz.]Başüstüne diyoruz, yapmıyoruz. Susasak da yapmıyoruz, [su içmiyoruz.] Gerçi şimdi kışın, bu ara kışa geldi Ramazan.Gerçi şimdi kışın, bu ara kışa geldi Ramazan. Oruç zamanı kısa, kolay tutuyoruz ama yaza geldiği zamanlar da var.Oruç zamanı kısa, kolay tutuyoruz ama yaza geldiği zamanlar da var. Uzun saatler, böyle hem de harman zamanı, buğdayları biçipUzun saatler, böyle hem de harman zamanı, buğdayları biçip harman yaparken de dedelerimiz oruçları tutmuşlar yine.harman yaparken de dedelerimiz oruçları tutmuşlar yine. Ağızları kurusa [da] dudakları çatlasa da sabretmişler. Sabır ayı... Ağızları kurusa [da] dudakları çatlasa da sabretmişler. Sabır ayı...

Bir de dünya biliyorsunuz yuvarlak. Allah nasip etti, kardeşlerimiz bizi Avustralya'ya çağırdı.Bir de dünya biliyorsunuz yuvarlak. Allah nasip etti, kardeşlerimiz bizi Avustralya'ya çağırdı. Bir ay önce oradaydık, Avustralya'da yaz.Bir ay önce oradaydık, Avustralya'da yaz. Burada kış Avustralya'da yaz, burada siz orucu kısa tutuyorsunuz çünkü kış gündüzleri kısadırBurada kış Avustralya'da yaz, burada siz orucu kısa tutuyorsunuz çünkü kış gündüzleri kısadır ama Avustralya'da kardeşlerimiz uzun tutuyorlar. Çünkü yaz gündüzleri uzun, orada uzun oruç tutuyorlar. ama Avustralya'da kardeşlerimiz uzun tutuyorlar. Çünkü yaz gündüzleri uzun, orada uzun oruç tutuyorlar. Dünyanın her yeri farklı olabiliyor. Dünyanın her yeri farklı olabiliyor.

Evet, neticede az da çok da olsa sabahtan itibaren bir sabır idmanı, egzersizi yapıyoruz.Evet, neticede az da çok da olsa sabahtan itibaren bir sabır idmanı, egzersizi yapıyoruz. Sabredebilirsek ne mutlu!Sabredebilirsek ne mutlu! Sabrediyoruz; su içmiyoruz, yemek yemiyoruz da ben[im] 'sabredebilirsek' dediğim şu;Sabrediyoruz; su içmiyoruz, yemek yemiyoruz da ben[im] 'sabredebilirsek' dediğim şu; [oruç tutarken] kızmamak da var. [oruç tutarken] kızmamak da var. Yani çocuğuna kızmayacaksın, hanımına kızmayacaksın, komşuna kızmayacaksın,Yani çocuğuna kızmayacaksın, hanımına kızmayacaksın, komşuna kızmayacaksın, yumuşak olacaksın, halim selim olacaksın... yumuşak olacaksın, halim selim olacaksın... Başka şeylere de sabredeceksin; Başka şeylere de sabredeceksin; harama bakmayacaksın, dilini tutacaksın, gözünü çevireceksin filan. Sabır. Tamam. harama bakmayacaksın, dilini tutacaksın, gözünü çevireceksin filan. Sabır. Tamam.

"Sabır." Ve's-sabru sevâbühü'l-cennete. "Sabrın sevabı, mukabili, karşılığı da cennettir." "Sabır." Ve's-sabru sevâbühü'l-cennete. "Sabrın sevabı, mukabili, karşılığı da cennettir."

Sabır önemli bir şey. Sabır önemli bir şey.

Yani insan biraz zorlanıyor sabretmek için;Yani insan biraz zorlanıyor sabretmek için; dişini sıkıyor, zorlanıyor, kızarıyor filan ama sabrettiği zaman nedir? dişini sıkıyor, zorlanıyor, kızarıyor filan ama sabrettiği zaman nedir?

Ve's-sabru sevâbühü'l-cennete. "Sabrın sevabı da cennet oluyor." Ve's-sabru sevâbühü'l-cennete. "Sabrın sevabı da cennet oluyor."

O bakımdan Peygamber Efendimiz bu cümlesiyle, iyi sabrederseniz,O bakımdan Peygamber Efendimiz bu cümlesiyle, iyi sabrederseniz, orucu iyi tutarsanız cenneti hatırlatıyor, cenneti vaad etmiş oluyor. orucu iyi tutarsanız cenneti hatırlatıyor, cenneti vaad etmiş oluyor.

Sonra [daha nedir bu ay?] Sonra [daha nedir bu ay?]

Ve şehru'l-muvâsâti ve şehrun yezdâdü fîhi fî rızkı'l-mü'mini. "Bu ay şehr-u muvâsât [ayıdır]." Ve şehru'l-muvâsâti ve şehrun yezdâdü fîhi fî rızkı'l-mü'mini. "Bu ay şehr-u muvâsât [ayıdır]."

Muvâsât demek; birisine malî bakımdan, aynî bakımdan eşya,Muvâsât demek; birisine malî bakımdan, aynî bakımdan eşya, yiyecek içecek vesaire bakımından yardım etme ayı diyor. Evet, ne yapacağız? yiyecek içecek vesaire bakımından yardım etme ayı diyor.

Evet, ne yapacağız?

Muhterem kardeşlerim! Ayıracağız üç beş milyon lira, gireceğiz çarşıya, pazara;Muhterem kardeşlerim!

Ayıracağız üç beş milyon lira, gireceğiz çarşıya, pazara;
yarım kilo peynir, üç kilo pirinç, beş kilo patates, şu kadar soğan, bu kadar bilmem ne...yarım kilo peynir, üç kilo pirinç, beş kilo patates, şu kadar soğan, bu kadar bilmem ne... kutuya doldurtacağız. Götüreceğiz mahallemizden, köyümüzden tanıdığımız bir fakirin hanesine,kutuya doldurtacağız. Götüreceğiz mahallemizden, köyümüzden tanıdığımız bir fakirin hanesine, tık tık kapısını vuracağız; "Buyur bunları ye!" diyeceğiz. İşte bu ne oldu? tık tık kapısını vuracağız; "Buyur bunları ye!" diyeceğiz.

İşte bu ne oldu?

Malî bir destek oldu ona.Malî bir destek oldu ona. Yani mâlen, nakit ve yiyecek içecek olarak, aynî olarak ona bir yardım etmiş olduk. Yani mâlen, nakit ve yiyecek içecek olarak, aynî olarak ona bir yardım etmiş olduk.

İşte Ramazan böyle yardımlaşma ayıdır.İşte Ramazan böyle yardımlaşma ayıdır. Mü'min mü'mini gözetecek, yoksulları sevindirecek, gönlünü alacak.Mü'min mü'mini gözetecek, yoksulları sevindirecek, gönlünü alacak. Onların da biraz nimet içinde rahatlamasını sağlayacak. Onların da biraz nimet içinde rahatlamasını sağlayacak.

Sonra? Ve şehrun yezdâdü fîhi fî rızkı'l-mü'mini. "Bu ayda Allah mü'minin rızkını arttırıyor." Sonra?

Ve şehrun yezdâdü fîhi fî rızkı'l-mü'mini. "Bu ayda Allah mü'minin rızkını arttırıyor."

Hakikaten kendi kendinize, kendi hanenizdeki umumi grafiği bir çizin bakalım;Hakikaten kendi kendinize, kendi hanenizdeki umumi grafiği bir çizin bakalım; 11 ayın böyle yeme-içme, sofra grafiğini, bir de 12. ay Ramazan'ın durumunu.11 ayın böyle yeme-içme, sofra grafiğini, bir de 12. ay Ramazan'ın durumunu. Ramazan'da grafik değişiyor derhal. Neden? İşte Efendimiz'in bildirdiği bu hikmetten dolayı. Ramazan'da grafik değişiyor derhal.

Neden?

İşte Efendimiz'in bildirdiği bu hikmetten dolayı.

Mü'minin rızkı Ramazan'da arttırılıyor. Sofra? Sofrada çeşit çeşit rızıklar tabii... Mü'minin rızkı Ramazan'da arttırılıyor.

Sofra?

Sofrada çeşit çeşit rızıklar tabii...

Hocamız, cennet mekân Mehmed Zahid Efendi, güzel bir söz söylerdi mütebessim gül çehresiyle. Derdi ki; Hocamız, cennet mekân Mehmed Zahid Efendi, güzel bir söz söylerdi mütebessim gül çehresiyle. Derdi ki;

"Rızık, insanın boğazından geçendir, yoksa kasasında duran değil." "Rızık, insanın boğazından geçendir, yoksa kasasında duran değil."

Hani peyniri kavonuz içine koysan, dışını yalasan, reçelin dışını yalasan bir şey yok.Hani peyniri kavonuz içine koysan, dışını yalasan, reçelin dışını yalasan bir şey yok. Rızık, insanın boğazından geçendir. Rızık, insanın boğazından geçendir. Binâenaleyh Ramazan'da bal gibi işte görüyoruz, çeşit çeşit nimetler sofranın üstünde, Binâenaleyh Ramazan'da bal gibi işte görüyoruz, çeşit çeşit nimetler sofranın üstünde, saymak istesek parmaklarımız yetmiyor. saymak istesek parmaklarımız yetmiyor. El parmaklarımız biter, ayak parmaklarımız biter, bir sürü nimetler... İşte nedir? El parmaklarımız biter, ayak parmaklarımız biter, bir sürü nimetler...

İşte nedir?

"Mü'minin rızkı arttırılıyor." diyor Peygamber Efendimiz, bu onun tezahürüdür. "Mü'minin rızkı arttırılıyor." diyor Peygamber Efendimiz, bu onun tezahürüdür.

Sadaka Resûlullah. "Resûlullah doğru buyurmuş." Sadaka Resûlullah. "Resûlullah doğru buyurmuş."

Fe-men fattara fîhi sâimen kâne mağfiraten li-zunûbihî.Fe-men fattara fîhi sâimen kâne mağfiraten li-zunûbihî. "Kim bu ayda bir oruçluyu iftar ettirir, yani akşamleyin yemek yedirtirse"Kim bu ayda bir oruçluyu iftar ettirir, yani akşamleyin yemek yedirtirse kendi günahlarının mağfiret edilmesine sebep olur bu." O halde bir de bu tarafı var işin. kendi günahlarının mağfiret edilmesine sebep olur bu."

O halde bir de bu tarafı var işin.

Ne yapacağız? Soframız açık olacak; "Buyrun, bizde iftar edelim." diyeceğiz, insanlara yemek yedireceğiz... Ne yapacağız?

Soframız açık olacak; "Buyrun, bizde iftar edelim." diyeceğiz, insanlara yemek yedireceğiz...

Ve utika rakabetühû mine'n-nâri.Ve utika rakabetühû mine'n-nâri. Evet, "Böyle yemek yediren kimsenin boynu da cehennemden âzat olurmuş." Evet, "Böyle yemek yediren kimsenin boynu da cehennemden âzat olurmuş." Ve kâne lehû mislü ecrihî. "İftar ettirdiği kimsenin orucu ne sevaplıysa, yani o ne sevap kazandıysa,Ve kâne lehû mislü ecrihî. "İftar ettirdiği kimsenin orucu ne sevaplıysa, yani o ne sevap kazandıysa, o iftar ikramını yaptığı kimsenin ecrinin bir misli de iftar ettirene verilir."o iftar ikramını yaptığı kimsenin ecrinin bir misli de iftar ettirene verilir." Min ğayri en yunkasa min ecrihî şey'ün. Min ğayri en yunkasa min ecrihî şey'ün. "O oruçlu misafirin sevabından hiçbir şey eksilmeden "O oruçlu misafirin sevabından hiçbir şey eksilmeden ev sahibine de onun ecrinin bir misli verilir." diyor Peygamber Efendimiz. ev sahibine de onun ecrinin bir misli verilir." diyor Peygamber Efendimiz.

Bu da işte çok önemli. Yani evimize iftara oruçluları çağırmak ve onlara yemek yedirmek önemli.Bu da işte çok önemli. Yani evimize iftara oruçluları çağırmak ve onlara yemek yedirmek önemli. Çünkü onların ecrinin bir mislini alıyoruz. Çünkü onların ecrinin bir mislini alıyoruz.

Sevgili kardeşlerim! Şimdi sıkı durun, hadîs-i şerîfin devamında bir müjde daha geliyor; Sevgili kardeşlerim!

Şimdi sıkı durun, hadîs-i şerîfin devamında bir müjde daha geliyor;

Kalû leyse küllünâ yecidü mâ yüftiru's-sâime. Kalû leyse küllünâ yecidü mâ yüftiru's-sâime.

Tabii sahâbe-i kirâm çok sıkıntılar çektiler o zamanda. Demişler ki; Tabii sahâbe-i kirâm çok sıkıntılar çektiler o zamanda. Demişler ki;

"Hepimiz oruçluya iftar ettirecek, sofra kuracak durumda değiliz." "Hepimiz oruçluya iftar ettirecek, sofra kuracak durumda değiliz."

"Böyle yiyeceğimiz içeceğimiz yok ki evde nasıl iftar ettirebilirim?"Böyle yiyeceğimiz içeceğimiz yok ki evde nasıl iftar ettirebilirim? Bu durumda olmayanlar ne olacak?" diye sormuşlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e.Bu durumda olmayanlar ne olacak?" diye sormuşlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki;

Kâle yu'tıllahü hâze's-sevâbe li-men eftara sâimen alâ temretin ev şurbete mâin ev mezekate lebenin. Kâle yu'tıllahü hâze's-sevâbe li-men eftara sâimen alâ temretin ev şurbete mâin ev mezekate lebenin.

Yani bir oruçluyu sofranıza çağıracaksınız, ziyafet çekeceksiniz, yedirip içireceksiniz. Tamam. Yani bir oruçluyu sofranıza çağıracaksınız, ziyafet çekeceksiniz, yedirip içireceksiniz. Tamam.

"Bu sevabı Allahu Teâlâ hazretleri bir oruçluya bir hurma ikram edene"Bu sevabı Allahu Teâlâ hazretleri bir oruçluya bir hurma ikram edene veyahut bir içim su verene veyahut şöyle birazcık sağılmış bir süt,veyahut bir içim su verene veyahut şöyle birazcık sağılmış bir süt, -o zaman develeri var koyunları var ya hani- sağılmış bir sütten-o zaman develeri var koyunları var ya hani- sağılmış bir sütten bir içim süt verene de Allah bu sevabı verir." bir içim süt verene de Allah bu sevabı verir."

Yani o kadar zengin olmasa bile oruçluya böyle bir şey verdiğin zaman;Yani o kadar zengin olmasa bile oruçluya böyle bir şey verdiğin zaman; bir içim su, birazcık süt veyahut bir tanecik hurma bile olsa o sevabı veriyor. bir içim su, birazcık süt veyahut bir tanecik hurma bile olsa o sevabı veriyor. Onun için az demeden iftar ettirmeye koşturmak lazım.Onun için az demeden iftar ettirmeye koşturmak lazım. Hatta yanında insan biraz sarılı hurma filan bulundursa galiba kârlı olur.Hatta yanında insan biraz sarılı hurma filan bulundursa galiba kârlı olur. Camide namaz kılarken veya yolda giderken bazen insan yetişemiyor;Camide namaz kılarken veya yolda giderken bazen insan yetişemiyor; trafik oluyor, kalabalık oluyor, bir yere gidiyorsunuz.Yanınızda bulunsun, ikram edersiniz. trafik oluyor, kalabalık oluyor, bir yere gidiyorsunuz.Yanınızda bulunsun, ikram edersiniz.

Biz geçen akşam yoldaydık. İzmir'e gireceğiz, iftar vakti geldi. Henüz daha eve ulaşmamışız.Biz geçen akşam yoldaydık. İzmir'e gireceğiz, iftar vakti geldi. Henüz daha eve ulaşmamışız. Ben bizimkilere ev halkına dedim ki; "Haydi bakalım çıkartın, bize birşeyler ikram edin,Ben bizimkilere ev halkına dedim ki; "Haydi bakalım çıkartın, bize birşeyler ikram edin, sevapları kazanın." dedim. Onlar da arkadan biraz bir şeyler verdiler, yedik.sevapları kazanın." dedim. Onlar da arkadan biraz bir şeyler verdiler, yedik. Herhalde bu vaade göre, bu hadîs-i şerîfteki vaade göreHerhalde bu vaade göre, bu hadîs-i şerîfteki vaade göre bizim sevabımızdan bir şey eksilmeden onlar da sevap almış oldular. bizim sevabımızdan bir şey eksilmeden onlar da sevap almış oldular.

Ve hüve şehrun evveluhû rahmetün ve vasatuhû mağfiretün ve âhiruhû itkun mine'n-nâri. Ve hüve şehrun evveluhû rahmetün ve vasatuhû mağfiretün ve âhiruhû itkun mine'n-nâri.

Evet, bu Ramazan için Peygamber Efendimiz buyurmuş ki; "Bu öyle bir aydır ki bu ayın evveli rahmettir." Evet, bu Ramazan için Peygamber Efendimiz buyurmuş ki; "Bu öyle bir aydır ki bu ayın evveli rahmettir."

Yani insan rahmete giriyor. Şimdi biz Allah'ın rahmeti içinde yüzüyoruz elhamdülillah. Yani insan rahmete giriyor. Şimdi biz Allah'ın rahmeti içinde yüzüyoruz elhamdülillah.

Ve vasatuhû mağfiretün. "Ortası, kulun günahlarının mağfiret olunmasıdır." Ve vasatuhû mağfiretün. "Ortası, kulun günahlarının mağfiret olunmasıdır."

Suçluyuz, günahkârız, yüzümüz kara, mazimiz karanlık, eksiğimiz kusurumuz çokturSuçluyuz, günahkârız, yüzümüz kara, mazimiz karanlık, eksiğimiz kusurumuz çoktur ama işte ayın ortasında, oruç tuta tuta tuta... Allah günahları mağfiret ediyor. ama işte ayın ortasında, oruç tuta tuta tuta... Allah günahları mağfiret ediyor.

Ve âhiruhû itkun mine'n-nâri. "Ramazan'ın sonu da cehennemden azatlıktır." Ve âhiruhû itkun mine'n-nâri. "Ramazan'ın sonu da cehennemden azatlıktır."

"Haydi ey kulum! Sen Ramazan'ı tuttun. Ben seni affeyledim, mağfiret eyledim."Haydi ey kulum! Sen Ramazan'ı tuttun. Ben seni affeyledim, mağfiret eyledim. Cehenneme de atmayacağım.Cehenneme de atmayacağım. Haydi bakalım âzat oldun!" diyecek Allahu Teâlâ hazretleri Ramazan'ı güzel tutanlara. Haydi bakalım âzat oldun!" diyecek Allahu Teâlâ hazretleri Ramazan'ı güzel tutanlara.

Allah bizi cehennemden âzat ettiği bu bahtiyarlardan eylesin. Allah bizi cehennemden âzat ettiği bu bahtiyarlardan eylesin.

Fe-men haffefe an memlûkihî fîhi ğaferallahu lehû ve a'takahû mine'n-nâri. Fe-men haffefe an memlûkihî fîhi ğaferallahu lehû ve a'takahû mine'n-nâri.

Biliyorsunuz harplerde eskiden esirler filan alınıyordu.Biliyorsunuz harplerde eskiden esirler filan alınıyordu. Köle oluyordu, onlar çalıştırılıyordu, yani o [zaman] köleler vardı. Peygamber Efendimiz diyor ki; Köle oluyordu, onlar çalıştırılıyordu, yani o [zaman] köleler vardı. Peygamber Efendimiz diyor ki;

"Kim kölesine bu ayda biraz işi hafif buyurursa, çok iş yüklemezse." "Kim kölesine bu ayda biraz işi hafif buyurursa, çok iş yüklemezse."

Tabii kölesi de müslüman oluyordu, kölelerin bir kısmı müslüman oluyordu.Tabii kölesi de müslüman oluyordu, kölelerin bir kısmı müslüman oluyordu. Müslüman ama köle köledir yine, çalışacak. Müslüman ama köle köledir yine, çalışacak.

"Kölesine kim işi hafif buyurursa, hafifletirse Allah onu, yani kölenin efendisini mağfiret eder.""Kölesine kim işi hafif buyurursa, hafifletirse Allah onu, yani kölenin efendisini mağfiret eder." Ve a'takahû mine'n-nâri. "Onu cehennemden âzat eder." Ve a'takahû mine'n-nâri. "Onu cehennemden âzat eder."

Festeksirû fîhi min erba'i hisâlin.Festeksirû fîhi min erba'i hisâlin. "Bu Ramazan ayında dört işi çok yapın" buyuruyor Peygamber Efendimiz. Dört iş; "Bu Ramazan ayında dört işi çok yapın" buyuruyor Peygamber Efendimiz. Dört iş;

Hasletâni yurdûne bihâ rabbeküm.Hasletâni yurdûne bihâ rabbeküm. "Bu dört işin iki tanesi ile Rabbinizin rızasını kazanacaksınız, Rabbinizi sizden razı edebileceksiniz.""Bu dört işin iki tanesi ile Rabbinizin rızasını kazanacaksınız, Rabbinizi sizden razı edebileceksiniz." Ve hasletâni lâ ğınâ leküm anhümâ. Ve hasletâni lâ ğınâ leküm anhümâ. "Öteki iki tane iş de sizin vazgeçemeyeceğiniz, mecbur olduğunuz, muhtaç olduğunuz,"Öteki iki tane iş de sizin vazgeçemeyeceğiniz, mecbur olduğunuz, muhtaç olduğunuz, elde etmek zorunda olduğunuz şeylerdir." Dört şeyi çok yapın diyor. Neymiş onlar? elde etmek zorunda olduğunuz şeylerdir."

Dört şeyi çok yapın diyor.

Neymiş onlar?

Fe-emme'l-hasletâni'lletâni turdûne bihimâ rabbeküm. Fe-emme'l-hasletâni'lletâni turdûne bihimâ rabbeküm.

Rabbinizi razı edeceğiniz, Rabbinizin rızasına ereceğiniz iki iş nedir? Rabbinizi razı edeceğiniz, Rabbinizin rızasına ereceğiniz iki iş nedir?

Fe-şehâdetü en lâ ilâhe illallah. "Eşhedü en lâ ilâhe illallah" demektir." Fe-şehâdetü en lâ ilâhe illallah. "Eşhedü en lâ ilâhe illallah" demektir."

Bu çok önemli bir söz: "Ben şahidim, şahitlik ederim; bilirim, bildiririm kiBu çok önemli bir söz: "Ben şahidim, şahitlik ederim; bilirim, bildiririm ki Allahu Teâlâ hazretlerinin şerîki, nazîri yoktur, tektir."Allahu Teâlâ hazretlerinin şerîki, nazîri yoktur, tektir." Ve testağfirûnehû. "İkincisi de istiğfar etmek." Demek ki bu Ramazan ayında ne yapacağız? Ve testağfirûnehû. "İkincisi de istiğfar etmek."

Demek ki bu Ramazan ayında ne yapacağız?

Lâ ilâhe illallah'ı, eşhedü en lâ ilâhe illallah'ı çok söyleyeceğiz, bir.Lâ ilâhe illallah'ı, eşhedü en lâ ilâhe illallah'ı çok söyleyeceğiz, bir. Ve estağfirullah'ı çok söyleyeceğiz. Estağfirullah el-azîm ve etûbu ileyh de diyebilirsiniz. Ve estağfirullah'ı çok söyleyeceğiz. Estağfirullah el-azîm ve etûbu ileyh de diyebilirsiniz.

Görüyorsunuz Ramazan [çok değerli bir ay...]Görüyorsunuz Ramazan [çok değerli bir ay...] Ben eskiden mecmualarda yazıyordum, bir başlıkta hatırlıyorum; "Ramazan tasavvuf ayıdır." demiştim. Ben eskiden mecmualarda yazıyordum, bir başlıkta hatırlıyorum; "Ramazan tasavvuf ayıdır." demiştim. Nasıl Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz tasavvufu emrediyor, görüyorsunuz:Nasıl Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz tasavvufu emrediyor, görüyorsunuz: Ramazan'da çok lâ ilâhe illallah diyeceksiniz ve estağfirullah diyeceksiniz. Ramazan'da çok lâ ilâhe illallah diyeceksiniz ve estağfirullah diyeceksiniz.

"Bununla Rabbinizi razı edersiniz." diyor. "Bununla Rabbinizi razı edersiniz." diyor.

Bakın! Rabbimiz ne kadar lütufkar ki biz lâ ilâhe illallah diyoruz O razı oluyor.Bakın! Rabbimiz ne kadar lütufkar ki biz lâ ilâhe illallah diyoruz O razı oluyor. Biz estağfirullah, "Beni affet yâ Rabbi!" diyoruz, estağfirullah diyoruz Rabbimiz razı oluyor. Biz estağfirullah, "Beni affet yâ Rabbi!" diyoruz, estağfirullah diyoruz Rabbimiz razı oluyor.

Ne kadar, ne kadar güzel bir dinimiz var elhamdülillah! Ne kadar, ne kadar güzel bir dinimiz var elhamdülillah!

Muhterem kardeşlerim! Bu iki tanesini çok söyleyin; biraz sıkı, sağlam derviş olun. Muhterem kardeşlerim!

Bu iki tanesini çok söyleyin; biraz sıkı, sağlam derviş olun.

Ve emme'l-letâni lâ ğınâ lekum anhümâ.Ve emme'l-letâni lâ ğınâ lekum anhümâ. "Kendisinden müstağni kalamayacağınız öteki iki iş." Dört işin öteki iki tanesi:"Kendisinden müstağni kalamayacağınız öteki iki iş." Dört işin öteki iki tanesi: Fe-tes'elûna'llâhe'l-cennete ve tete'âvezûne bihî mine'n-nâri. Fe-tes'elûna'llâhe'l-cennete ve tete'âvezûne bihî mine'n-nâri. "Allah'tan cennetini istemenizdir ve cehennemden Allah'a sığınmanızdır." "Allah'tan cennetini istemenizdir ve cehennemden Allah'a sığınmanızdır."

Tamam, bunu da yaparız; "Yâ Rabbi! Bizi cennetine dahil eyle.Tamam, bunu da yaparız; "Yâ Rabbi! Bizi cennetine dahil eyle. Yâ Rabbi! Bizi cehenneminden âzat eyle." diye de çok diyeceğiz. Yâ Rabbi! Bizi cehenneminden âzat eyle." diye de çok diyeceğiz.

Ve men eşbe'a fîhi sâimen. "Kim bu Ramazan'da bir oruçluyu doyurursa." diye devam etmiş Peygamber Efendimiz. Ve men eşbe'a fîhi sâimen. "Kim bu Ramazan'da bir oruçluyu doyurursa." diye devam etmiş Peygamber Efendimiz.

"Kim bir oruçluyu doyurursa." Sakâhullahu Teâlâ min havdî şurbeten lâ yezmau ba'dehû ebeden. "Kim bir oruçluyu doyurursa." Sakâhullahu Teâlâ min havdî şurbeten lâ yezmau ba'dehû ebeden.

"Kim bir sâimi doyurursa, Allah benim havz-ı kevserimden"Kim bir sâimi doyurursa, Allah benim havz-ı kevserimden o kimseye öyle bir havz-ı kevser şarabı, kevser şerbeti ikram eder ki."o kimseye öyle bir havz-ı kevser şarabı, kevser şerbeti ikram eder ki." Lâ yezmau ba'dehû ebeden.Lâ yezmau ba'dehû ebeden. "İçer, öyle kanar öyle doyar öyle memnun olur ki "İçer, öyle kanar öyle doyar öyle memnun olur ki hiçbir daha susuzluk çekmeyecek güzel bir şeye nâil olur." diye Peygamber Efendimiz böyle havz-ı kevserden,hiçbir daha susuzluk çekmeyecek güzel bir şeye nâil olur." diye Peygamber Efendimiz böyle havz-ı kevserden, Allahu Teâlâ hazretlerinin oruçluya ikram eden kimseye kevser şerbeti, Allahu Teâlâ hazretlerinin oruçluya ikram eden kimseye kevser şerbeti, kevser şarabı ikram edeceğini de bildirmiş oldu bu güzel hadîs-i şerîfte. kevser şarabı ikram edeceğini de bildirmiş oldu bu güzel hadîs-i şerîfte.

Böylece biz de [bu hadîs-i şerîfi] sizlere tamamlamış olduk.Böylece biz de [bu hadîs-i şerîfi] sizlere tamamlamış olduk. Ama not aldıysanız epeyce kıymetli bilgiler bu hadîs-i şerîfte size ulaştı. Ben de tekrarlamış oldum. Ama not aldıysanız epeyce kıymetli bilgiler bu hadîs-i şerîfte size ulaştı. Ben de tekrarlamış oldum. Tekrar başından şöyle bir göz gezdirelim; Tekrar başından şöyle bir göz gezdirelim;

Bu hadîs-i şerîfe göre gözümüzü dört açacağız, Kadir Gecesi'ni kaçırmamaya çalışacağız.Bu hadîs-i şerîfe göre gözümüzü dört açacağız, Kadir Gecesi'ni kaçırmamaya çalışacağız. Bunun için Ramazan'ın son on gününde itikâf. Bunun için Ramazan'ın son on gününde itikâf. Ramazan Bayramı'nda, paramız pulumuz varsa, bir kurban kesmek.Ramazan Bayramı'nda, paramız pulumuz varsa, bir kurban kesmek. Sonra, bu ayın sabır ayı olduğunu bildiğimiz için sabredeceğizSonra, bu ayın sabır ayı olduğunu bildiğimiz için sabredeceğiz ve sabrın mukabilinin cennet olduğunu bileceğiz. ve sabrın mukabilinin cennet olduğunu bileceğiz.

Bu ayda bir insan hayır yaparsa veya başka aylarda yapabileceği bir hayrı bu ayda yaparsaBu ayda bir insan hayır yaparsa veya başka aylarda yapabileceği bir hayrı bu ayda yaparsa 70 misli sevap aldığını unutmayacağız. Onun için bu ayda hayırlara çok koşacağız. 70 misli sevap aldığını unutmayacağız. Onun için bu ayda hayırlara çok koşacağız. Rızık artıyor bu ayda, ona da elhamdülillah, hamd edeceğiz. Rızık artıyor bu ayda, ona da elhamdülillah, hamd edeceğiz. Bu ay biraz malî bakımdan fakirleri destekleme ayı olduğundan mali desteğimizi de [yapacağız.]Bu ay biraz malî bakımdan fakirleri destekleme ayı olduğundan mali desteğimizi de [yapacağız.] Malî derken hem para desteği nakit olarak hem de aynî eşya, Malî derken hem para desteği nakit olarak hem de aynî eşya, yiyecek-giyecek olarak da desteğimizi yapacağız bu ayda.yiyecek-giyecek olarak da desteğimizi yapacağız bu ayda. Herkes bir bayram edecek, yani Ramazan'ın içinde bir rahatlayacak. Herkes bir bayram edecek, yani Ramazan'ın içinde bir rahatlayacak. Kim oruçluya iftar ettirirse günahları mağfiret oluyor, cehennemden âzat oluyor,Kim oruçluya iftar ettirirse günahları mağfiret oluyor, cehennemden âzat oluyor, o iftar ettirdiği oruçlunun sevabının mislini alıyor. Onun için ne yapacağız? o iftar ettirdiği oruçlunun sevabının mislini alıyor.

Onun için ne yapacağız?

Akşamları soframızı açacağız.Akşamları soframızı açacağız. Misafir davet etmeye ve bazı kimselere, oruçlulara iftar ziyafeti vermeye gayret edeceğiz.Misafir davet etmeye ve bazı kimselere, oruçlulara iftar ziyafeti vermeye gayret edeceğiz. Eğer imkanımız yoksa bile bir içim su, bir hurma veya birazcık bir süt filan gibi bir şey de ikram edilse,Eğer imkanımız yoksa bile bir içim su, bir hurma veya birazcık bir süt filan gibi bir şey de ikram edilse, oruç açılmaya vesile olsa o da o sevabı almaya sebep olacak. oruç açılmaya vesile olsa o da o sevabı almaya sebep olacak.

Bu ayda lâ ilâhe illallah demeyi çok yapacağız, estağfirullah demeyi çok yapacağız.Bu ayda lâ ilâhe illallah demeyi çok yapacağız, estağfirullah demeyi çok yapacağız. Cenneti çok isteyeceğiz Allah'tan, cehennemden Allah'a sığınmaya fazla düşkünlük göstereceğiz, Cenneti çok isteyeceğiz Allah'tan, cehennemden Allah'a sığınmaya fazla düşkünlük göstereceğiz, fazla yalvarıp yakaracağız; "Affet bizi. Sokma bizi cehenneme yâ Rabbi! Bizi cehennemden âzat et!" diyeceğiz. fazla yalvarıp yakaracağız; "Affet bizi. Sokma bizi cehenneme yâ Rabbi! Bizi cehennemden âzat et!" diyeceğiz.

Allahu Teâlâ hazretleri bu hadîs-i şerîfte Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in müjdelediği,Allahu Teâlâ hazretleri bu hadîs-i şerîfte Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in müjdelediği, bildirdiği bütün bu güzelliklere cümlemizi erdirsin.bildirdiği bütün bu güzelliklere cümlemizi erdirsin. Nice nice nice nice mübarek Ramazanlara Allah'ın sevdiği kullar olarak ulaşmayı,Nice nice nice nice mübarek Ramazanlara Allah'ın sevdiği kullar olarak ulaşmayı, Allah'ın sevdiği şekilde bu ayları ihyâ eyleyip, yaşayıp, ibadetle süsleyip;Allah'ın sevdiği şekilde bu ayları ihyâ eyleyip, yaşayıp, ibadetle süsleyip; bu ayların feyizlerinden, bereketinden, sevaplarından, nimetlerinden,bu ayların feyizlerinden, bereketinden, sevaplarından, nimetlerinden, ilahî ikramlarından istifade etmeyi cümlemize Allah nasip eylesin. ilahî ikramlarından istifade etmeyi cümlemize Allah nasip eylesin.

Ömrümüzü rızasına uygun geçirip sevdiği kullar olmaya ulaşıp, kalbimiz nurlanıp,Ömrümüzü rızasına uygun geçirip sevdiği kullar olmaya ulaşıp, kalbimiz nurlanıp, içimiz aşkullah muhabbetullahla dolup ömrümüzü Allah'ın rızasına uygun geçirmemizi Allah cümlenize nasip eylesin. içimiz aşkullah muhabbetullahla dolup ömrümüzü Allah'ın rızasına uygun geçirmemizi Allah cümlenize nasip eylesin. Hüsn-ü hâtimeler ile bu dünyadan veda edip âhirete göçmeyi, huzuruna sevdiği razı olduğu yüzü ak, Hüsn-ü hâtimeler ile bu dünyadan veda edip âhirete göçmeyi, huzuruna sevdiği razı olduğu yüzü ak, anlı açık, nurlu kullar olarak varmayı nasip eylesin.anlı açık, nurlu kullar olarak varmayı nasip eylesin. Rabbimiz cennetiyle, cemaliyle cümlenizi cümlemizi müşerref eylesin.Rabbimiz cennetiyle, cemaliyle cümlenizi cümlemizi müşerref eylesin. Peygamber-i zîşanımıza, habîb-i edîbi Muhammed-i Mustafâ'sına komşu eylesin. Peygamber-i zîşanımıza, habîb-i edîbi Muhammed-i Mustafâ'sına komşu eylesin. O havz-ı kevserinden de doya doya nûş etmeyi Rabbimiz cümlemize nasip eylesin. O havz-ı kevserinden de doya doya nûş etmeyi Rabbimiz cümlemize nasip eylesin.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtühü. Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtühü.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2