Namaz Vakitleri

20 Cemâziye'l-Evvel 1446
22 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:52
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Ramazan Ayında Kıyamın Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

28 Cemâziye'l-Âhir 1421 / 26.09.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Teravih Namazı Önemi, Kim Ramazan Orucunu Tutarsa, Mekke'de Olsaydık, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Ramazan Ayında Kıyamın Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

28 Cemâziye'l-Âhir 1421 / 26.09.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Teravih Namazı Önemi, Kim Ramazan Orucunu Tutarsa, Mekke'de Olsaydık, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihîVe's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ila yevmid din. Emmâ ba'dü fe-kâle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem. ve men tebiahû bi-ihsânin ila yevmid din. Emmâ ba'dü fe-kâle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.

Ebu Hureyre radıyallahu anh kale Ebu Hureyre radıyallahu anh kale

Kâne yuraggibu fî kiyâmi ramadâne min gayri en yemurehum fîhi bi-azîmetin,Kâne yuraggibu fî kiyâmi ramadâne min gayri en yemurehum fîhi bi-azîmetin, fe-yekûlu "men kâme ramadâne îmânen ve-htisâben gufira lehû mâ tegaddeme min zenbihi." fe-yekûlu "men kâme ramadâne îmânen ve-htisâben gufira lehû mâ tegaddeme min zenbihi."

Revahü'l Buhari ve Müslimun ve ebu Davud ve Tirmizi ve Nesâi. Revahü'l Buhari ve Müslimun ve ebu Davud ve Tirmizi ve Nesâi.

Bu hadîs-i şerîf yapagelmekte olduğumuz bir ibadetinBu hadîs-i şerîf yapagelmekte olduğumuz bir ibadetin bize neler kazandırdığını öğretmesi bakımından önemli.bize neler kazandırdığını öğretmesi bakımından önemli. Büyüklerimiz, atalarımız bize güzel şeyler öğretmişler.Büyüklerimiz, atalarımız bize güzel şeyler öğretmişler. Güzel şeyleri ihtiyat etmişiz, yapıyoruz ama neler olduğunu da bilelim, kaynağını da bilelim. Güzel şeyleri ihtiyat etmişiz, yapıyoruz ama neler olduğunu da bilelim, kaynağını da bilelim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem EfendimizPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Ebu Hureyre radıyallahuanh'ın bize rivayet ettiğine göre buyurmuş ki ne yaparmış? Ebu Hureyre radıyallahuanh'ın bize rivayet ettiğine göre buyurmuş ki ne yaparmış?

Kâne Yuraggibu fî kiyâmi ramadâne. Ramazan kıyamına teşvik ederdi. Kâne Yuraggibu fî kiyâmi ramadâne.

Ramazan kıyamına teşvik ederdi.

Kıyam ne demek? Ayağa kalkmak demek. Kıyam ne demek?

Ayağa kalkmak demek.

Murad nedir ayağa kalkmaktan? Geceleyin ayağa kalkmak. Murad nedir ayağa kalkmaktan?

Geceleyin ayağa kalkmak.

Geceleyin ayağa kalkmaktan murad nedir? Gece namazı kılmak.Geceleyin ayağa kalkmaktan murad nedir?

Gece namazı kılmak.
Geceleyin namaz kılmak, bu tabirdir.Geceleyin namaz kılmak, bu tabirdir. Kelime manası olarak ayağa kalkmak gibi ama asıl amaç, anlatılmak istenen geceleyin namaz kılmak. Kelime manası olarak ayağa kalkmak gibi ama asıl amaç, anlatılmak istenen geceleyin namaz kılmak.

Ramazan'ın özel olarak gece ibadetinin adı nedir? Ramazan'ın özel olarak gece ibadetinin adı nedir?

Şu bizim kıldığımız teravih namazıdır. Niye teravih namazı denmiş? Teravih nerden geliyor? Şu bizim kıldığımız teravih namazıdır.

Niye teravih namazı denmiş?

Teravih nerden geliyor?

Rahat kökünden çıkma bir kelime. Rahat, "tervih" rahatlandırmak demek.Rahat kökünden çıkma bir kelime. Rahat, "tervih" rahatlandırmak demek. Teravih de aralarında rahatlandırmalar olan rahatlandırıla rahatlandırıla cemaat,Teravih de aralarında rahatlandırmalar olan rahatlandırıla rahatlandırıla cemaat, dinlendirile dindendirile kılınan namaz demek.dinlendirile dindendirile kılınan namaz demek. Cemaatle olma şartı yok idi ama sahabe-i kiram cemaatle kılarlardı bunu.Cemaatle olma şartı yok idi ama sahabe-i kiram cemaatle kılarlardı bunu. Hazreti Ömer radıyallahuanh'ın da kendisinin kararı var. Şu kadar kılın, şöyle yapın diye.Hazreti Ömer radıyallahuanh'ın da kendisinin kararı var. Şu kadar kılın, şöyle yapın diye. Onun da hatırası var bu teravih namazı üzerinde.Onun da hatırası var bu teravih namazı üzerinde. Peygamber Efendimiz bu geceleyin namaz çok namaz kılmayı Ramazan'da teşvik ederdi.Peygamber Efendimiz bu geceleyin namaz çok namaz kılmayı Ramazan'da teşvik ederdi. Çünkü Ramazan'da yapılan ibadetlerin sevabı çok fazla.Çünkü Ramazan'da yapılan ibadetlerin sevabı çok fazla. Nasıl yapacağız diye herkesi serbest bırakırsan belki bilemez.Nasıl yapacağız diye herkesi serbest bırakırsan belki bilemez. Ama işte herkes de teravih namazı kılınca çok çok o sevapları kazanıyor. Şimdi onu görmüş oluyoruz. Ama işte herkes de teravih namazı kılınca çok çok o sevapları kazanıyor. Şimdi onu görmüş oluyoruz.

min gayri en yemurehum fîhi bi-azîmetin. Onlara azimeti emretmeden teşvik ederdi. Ne demek? min gayri en yemurehum fîhi bi-azîmetin.

Onlara azimeti emretmeden teşvik ederdi.

Ne demek?

Mutlaka yapacaksınız ille yapacaksınız, mutlaka yapın diye size emrediyorum demeden teşvik ederdi.Mutlaka yapacaksınız ille yapacaksınız, mutlaka yapın diye size emrediyorum demeden teşvik ederdi. Kılarsanız çok iyi olur. Kılarsanız çok iyi olur. Yapabilirseniz çok iyi olur tarzında yumuşak bir teşviki var Peygamber Efendimiz'in bu ibadete. Yapabilirseniz çok iyi olur tarzında yumuşak bir teşviki var Peygamber Efendimiz'in bu ibadete.

fe-yekûlu. Sonra derdi ki Peygamber Efendimiz. Efendimiz'in sözü bu.fe-yekûlu.

Sonra derdi ki Peygamber Efendimiz. Efendimiz'in sözü bu.
Yukarısı adeti ne yapardı böyle yapardı Peygamber Efendimiz teşvik ederdi. Şuradan itibaren de sözü. Yukarısı adeti ne yapardı böyle yapardı Peygamber Efendimiz teşvik ederdi. Şuradan itibaren de sözü.

men kâme ramadâne. Kim Ramazan'da kıyam yaparsa.men kâme ramadâne.

Kim Ramazan'da kıyam yaparsa.
Kalkarsa, gece namazı yani teravih kılarsa. Geceleyin kalkıp namaz kılarsa. Kalkarsa, gece namazı yani teravih kılarsa. Geceleyin kalkıp namaz kılarsa.

Nasıl ama? îmânen. İnanarak, inanıyor, inanç sahibi. Nasıl ama?

îmânen.

İnanarak, inanıyor, inanç sahibi.

ve-htisâben. Sevabını da Allah'tan hesap ediyor.ve-htisâben.

Sevabını da Allah'tan hesap ediyor.
Biliyor ki Allah bu ibadeti sever, ben bunun mükafatını Allah'tan bekliyorum, Biliyor ki Allah bu ibadeti sever, ben bunun mükafatını Allah'tan bekliyorum, Cenab-ı Hak bana şu ecri sevapları ihsan etsin de çok sevaplara nail olayım diyeCenab-ı Hak bana şu ecri sevapları ihsan etsin de çok sevaplara nail olayım diye sırf Allah'ın rızasını düşünerek bu namazı kılıyor.sırf Allah'ın rızasını düşünerek bu namazı kılıyor. İnanarak ve sevabı da Allah'tan bekleyerek kim Ramazan'ı geceleri kalkıp namazla değerlendirirse. İnanarak ve sevabı da Allah'tan bekleyerek kim Ramazan'ı geceleri kalkıp namazla değerlendirirse.

Gündüzleri? Gündüzleri de same. Same ne demek? Oruç tuttu demek. Gündüzleri?

Gündüzleri de same.

Same ne demek?

Oruç tuttu demek.

Kame ne demek? Namaz için kalktı demek. Gündüz olalım saim, gece olalım kaim.Kame ne demek?

Namaz için kalktı demek. Gündüz olalım saim, gece olalım kaim.
Böyle bir ilahi var ama daha Sabahattin gelmediği için son şeylerini söyleyemiyorum.Böyle bir ilahi var ama daha Sabahattin gelmediği için son şeylerini söyleyemiyorum. Gündüz olalım saim. Yani oruçlu. Gece olalım kaim. Ondan sonra bir şey. Belki Bilal bilir.Gündüz olalım saim. Yani oruçlu. Gece olalım kaim. Ondan sonra bir şey. Belki Bilal bilir. Gündüz olalım saim. Gece olalım kaim. Sonraki mısraları nasıl geliyor böyle bir ilahi vardı. Gündüz olalım saim. Gece olalım kaim. Sonraki mısraları nasıl geliyor böyle bir ilahi vardı.

Hatırlıyor musun? Tamam. Neyse ben onu bulurum İnşallah. Hatırlıyor musun?

Tamam. Neyse ben onu bulurum İnşallah.

Evet kim Ramazan'da inanarak sevabını Allah'tan bekleyerek namaz kılarsa ne olurmuş? Evet kim Ramazan'da inanarak sevabını Allah'tan bekleyerek namaz kılarsa ne olurmuş?

Şimdi geliyor cevabı. gufira lehû. Ona mağfiret olunur. mâ tegaddeme min zenbihi. Şimdi geliyor cevabı.

gufira lehû.

Ona mağfiret olunur.

mâ tegaddeme min zenbihi.

Günahından, o zamana kadar işlemiş olduklarından affı mağfiret olunur. Günahları siliniyor.Günahından, o zamana kadar işlemiş olduklarından affı mağfiret olunur. Günahları siliniyor. İşte bu teravih namazı. İşte bu teravih namazı. Kim Ramazan gecelerini inanarak alacağı sevabı, mükafatı düşünerek ihya ederKim Ramazan gecelerini inanarak alacağı sevabı, mükafatı düşünerek ihya eder teravih namazı kılarsa geçmiş günahları mağfiret olunur. teravih namazı kılarsa geçmiş günahları mağfiret olunur. Onun için teravihi kardeşlerimiz kaçırmasın diye biz de nasıl olsaOnun için teravihi kardeşlerimiz kaçırmasın diye biz de nasıl olsa İsveç'te geceler uzun oluyor bu Ramazan diye teravihi çektik saat 20.00'ye aldık. İsveç'te geceler uzun oluyor bu Ramazan diye teravihi çektik saat 20.00'ye aldık.

Asıl teravih kılma vakti kaç? 16.30. 16.30 nere 20.00 nere? Asıl teravih kılma vakti kaç?

16.30. 16.30 nere 20.00 nere?

Ama arkadaşlar bu sevapları kaçırmasınlar.Ama arkadaşlar bu sevapları kaçırmasınlar. Çünkü kendi başına oldu mu işyerinden gelir ondan sonra da bu namazı kılamadan yatar.Çünkü kendi başına oldu mu işyerinden gelir ondan sonra da bu namazı kılamadan yatar. Kendisi de kılsa olur ama kılamaz. Hocayla, müezzinle beraberce tatlı tatlı oluyor. Kendisi de kılsa olur ama kılamaz. Hocayla, müezzinle beraberce tatlı tatlı oluyor. Hele arkasından çaylar, şekerler, pastalar, börekler vesaireler olunca Hele arkasından çaylar, şekerler, pastalar, börekler vesaireler olunca o zaman o cami çok daha özel bir cami oluyor. Çok daha güzel oluyor. o zaman o cami çok daha özel bir cami oluyor. Çok daha güzel oluyor.

Bu hadîs-i şerîfi hem Buhari hem Müslim hem ebu Davud hem Tirmizi hem Nesei rivayet etmiş kiBu hadîs-i şerîfi hem Buhari hem Müslim hem ebu Davud hem Tirmizi hem Nesei rivayet etmiş ki beş tane büyük hadis imamı, yani hadis ilmi dalının beş en önde gelen mübarek ismi. beş tane büyük hadis imamı, yani hadis ilmi dalının beş en önde gelen mübarek ismi. Rahmetullahi aleyhim ecmain. Allah cennette tanıştırsın buluştursun. Rahmetullahi aleyhim ecmain. Allah cennette tanıştırsın buluştursun. Bu İmam Buhari, selamün aleyküm. Bu İmam Müslim, bu Nesei, bu ebu Davud, bu Tirmizi. Bu İmam Buhari, selamün aleyküm. Bu İmam Müslim, bu Nesei, bu ebu Davud, bu Tirmizi. İnşallah hadislerini, naklettikleri hadisleri okuyoruz. Biz okudukça onlar sevap kazanıyor.İnşallah hadislerini, naklettikleri hadisleri okuyoruz.

Biz okudukça onlar sevap kazanıyor.
Bu hadisi okuduk, ben sevap kazanıyorum okudum diye, siz sevap kazanıyorsunuz dinliyorsunuz diye,Bu hadisi okuduk, ben sevap kazanıyorum okudum diye, siz sevap kazanıyorsunuz dinliyorsunuz diye, o sevap kazanıyor o kitabı yazdı diye, bu hadîs-i şerîfi rivayet eden ebu Hureyre sevap kazanıyor, nakletti diye.o sevap kazanıyor o kitabı yazdı diye, bu hadîs-i şerîfi rivayet eden ebu Hureyre sevap kazanıyor, nakletti diye. Peygamber Efendimiz'e hepsimizin sevabı yazılıyor o sebep oldu diye. Peygamber Efendimiz'e hepsimizin sevabı yazılıyor o sebep oldu diye. Peygamber Efendimiz'in ne kadar sevaplar kazandığını, her an nasıl güldür güldür sevaplar,Peygamber Efendimiz'in ne kadar sevaplar kazandığını, her an nasıl güldür güldür sevaplar, coşkulu, muazzam sevaplar geldiğini anlayın. coşkulu, muazzam sevaplar geldiğini anlayın.

An ebi Saîdini'l-Hudri radiyallahu anhu aninebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme kal. An ebi Saîdini'l-Hudri radiyallahu anhu aninebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme kal.

Men sâme ramadâne ve arafe hudûdehuMen sâme ramadâne ve arafe hudûdehu ve tehaffaza min mâ kâne yenbagî lehu en-yetehaffaza fîhi keffere mâ kablehû. ve tehaffaza min mâ kâne yenbagî lehu en-yetehaffaza fîhi keffere mâ kablehû.

Keffere demiş. Orada bir boşluk var. Keffere olunca kefferallahu olur.Keffere demiş. Orada bir boşluk var. Keffere olunca kefferallahu olur. Orası atlanmış, düşmüş gibi. Eğer o yoksa küffire diye okunur, aynı mana olur. Onu açıklayacağım. Orası atlanmış, düşmüş gibi. Eğer o yoksa küffire diye okunur, aynı mana olur. Onu açıklayacağım.

Ebu Saidin Hudri radıyallahuanh'ten rivayet edildiğine göre.Ebu Saidin Hudri radıyallahuanh'ten rivayet edildiğine göre. İbn Hibban ve Beyhaki rahmetullahialeyhima rivayet etmişler. İbn Hibban ve Beyhaki rahmetullahialeyhima rivayet etmişler. Efendimiz yine bildiğimiz bir gerçeği rivayet etmiş. Sahih hadis kitaplarından bunu naklediyoruz. Efendimiz yine bildiğimiz bir gerçeği rivayet etmiş. Sahih hadis kitaplarından bunu naklediyoruz.

Men sâme ramadâne. Kim Ramazan orucunu tutarsa. Ramazan ayını oruçla geçirirse. Men sâme ramadâne.

Kim Ramazan orucunu tutarsa. Ramazan ayını oruçla geçirirse.

Ama nasıl? Güzel tutmak diyordum ben her zaman söylerken, orucu güzel tutarsa.Ama nasıl?

Güzel tutmak diyordum ben her zaman söylerken, orucu güzel tutarsa.
Burada biraz o güzel tutmanın nasıl olacağına dair kelimeler var, tarif var. Burada biraz o güzel tutmanın nasıl olacağına dair kelimeler var, tarif var.

ve arafe hudûdehu Bu orucun sınırları nedir bilirse. Orucun hudutları. ve arafe hudûdehu

Bu orucun sınırları nedir bilirse. Orucun hudutları.

Yani oruç tutan nereye kadar tutacak orucu? Nereye kadar tutacak? Yani oruç tutan nereye kadar tutacak orucu?

Nereye kadar tutacak?

Gözüne oruç tutturacak, harama bakmayacak. Diline oruç tutturacak, günahı söylemeyecek.Gözüne oruç tutturacak, harama bakmayacak. Diline oruç tutturacak, günahı söylemeyecek. Kulağına oruç tutturacak, dinlemeyecek. Birisi gıybet ediyor falancayı. Dur diyecek, ben oruçluyum. Kulağına oruç tutturacak, dinlemeyecek. Birisi gıybet ediyor falancayı. Dur diyecek, ben oruçluyum. Ben gıybet dinleyip de günaha giremem. Kulağımı günaha sokmam diyecek. Ben gıybet dinleyip de günaha giremem. Kulağımı günaha sokmam diyecek. Elini günaha uzatmayacak. Gözüyle günaha bakmayacak. Ayağıyla günahlı yere gitmeyecek. Elini günaha uzatmayacak. Gözüyle günaha bakmayacak. Ayağıyla günahlı yere gitmeyecek. Aksi takdirde sevabı kaçar. Aksi takdirde sevabı kaçar.

Çünkü bunları yapıp da oruç tutan kimse için Peygamber Efendimiz eğer ilerde karşımıza gelirse okuyacağım.Çünkü bunları yapıp da oruç tutan kimse için Peygamber Efendimiz eğer ilerde karşımıza gelirse okuyacağım. Buyuruyor ki, Allah'ın onun aç kalmasına susuz kalmasına ihtiyacı yok.Buyuruyor ki, Allah'ın onun aç kalmasına susuz kalmasına ihtiyacı yok. Bunu yapmadıktan sonra aç kalmış susuz kalmış oluyor. Ona da Allah'ın ihtiyacı yok.Bunu yapmadıktan sonra aç kalmış susuz kalmış oluyor. Ona da Allah'ın ihtiyacı yok. Allah'ın zaten bizim ibadetlerimize ihtiyacı yok da, hiçbir sevap alamaz.Allah'ın zaten bizim ibadetlerimize ihtiyacı yok da, hiçbir sevap alamaz. Boşuna aç kalıyor susuz kalıyor demek.Boşuna aç kalıyor susuz kalıyor demek. Çünkü dilini tutmuyor, gözüne hakim olmuyor, kulağına hakim olmuyor.Çünkü dilini tutmuyor, gözüne hakim olmuyor, kulağına hakim olmuyor. Haramlardan kaçınmıyor, ahlakı güzel değil, yaptığı işler hatalı kusurlu.Haramlardan kaçınmıyor, ahlakı güzel değil, yaptığı işler hatalı kusurlu. O zaman boşuna aç ve susuz kalıyor. Onun aç ve susuz kalmasına Allah'ın ihtiyacı yok.O zaman boşuna aç ve susuz kalıyor. Onun aç ve susuz kalmasına Allah'ın ihtiyacı yok. İstemem diyor Cenab-ı Hak. Sevmedim böyle bir oruç tutuş tarzını demiş oluyor. İstemem diyor Cenab-ı Hak. Sevmedim böyle bir oruç tutuş tarzını demiş oluyor.

arafe hudûdehu. Orucun sınırlarını, yasaklarını, yapılmaması gereken şeyleri bilirse. arafe hudûdehu.

Orucun sınırlarını, yasaklarını, yapılmaması gereken şeyleri bilirse.

ve tehaffaza. Korunursa. Kendini hıfz ederse muhafaza ederse. ve tehaffaza.

Korunursa. Kendini hıfz ederse muhafaza ederse.

min mâ kâne yenbagî lehu en-yetehaffaza. min mâ kâne yenbagî lehu en-yetehaffaza.

Korunulması onun üzerine boyun borcu olan şeylerden bu orucu tutan kimse korunursa, kendisini korursa Korunulması onun üzerine boyun borcu olan şeylerden bu orucu tutan kimse korunursa, kendisini korursa

kefferallahu. Allah günahlarını örter.kefferallahu.

Allah günahlarını örter.
Keffere yukeffiru örtmek demek. Kefere kökünden geliyor. Kafir kelimesi aynı kökten geliyor.Keffere yukeffiru örtmek demek. Kefere kökünden geliyor. Kafir kelimesi aynı kökten geliyor. Örtmek manasında aslında bu. Kafire niye kafir denmiş? Hatta Fetih suresinin son ayetinde; Örtmek manasında aslında bu.

Kafire niye kafir denmiş?

Hatta Fetih suresinin son ayetinde;

Yu'cîbu'z-zürrâ'e li-yeğîze bihimü'l-küffâr. Diye de bu kelime geçiyor.Yu'cîbu'z-zürrâ'e li-yeğîze bihimü'l-küffâr.

Diye de bu kelime geçiyor.
Yani tarlaya tohumu ekip de üstünü toprakla örttüğü için ziraatçilere de o kelime kullanılıyor.Yani tarlaya tohumu ekip de üstünü toprakla örttüğü için ziraatçilere de o kelime kullanılıyor. Örttükleri için, tohumun üstünü örttüklerinden.Örttükleri için, tohumun üstünü örttüklerinden. keffere yani günahın üstünü örtmek, mağfiret etmek demek. Gafara da örtmek demek.keffere yani günahın üstünü örtmek, mağfiret etmek demek. Gafara da örtmek demek. Mesela gafara'dan miğfer kelimesini kullanıyoruz. Kafayı örtmek için takılan şapkadan daha kuvvetli. Mesela gafara'dan miğfer kelimesini kullanıyoruz. Kafayı örtmek için takılan şapkadan daha kuvvetli. Kurşun geldiği zaman sektiren şeye miğfer diyoruz. Eskiden de kullanılmış.Kurşun geldiği zaman sektiren şeye miğfer diyoruz. Eskiden de kullanılmış. Eskiden de kılıcı kafasına vurduğu zaman kafası kesilmesin diye başını koruyor.Eskiden de kılıcı kafasına vurduğu zaman kafası kesilmesin diye başını koruyor. Bir de burasından aşağıya da halkalar saç gibi sarkıyor omuzlarına.Bir de burasından aşağıya da halkalar saç gibi sarkıyor omuzlarına. Yani boynuna da gelse, boynunu hart diye kesmesin, miğfer diyoruz.Yani boynuna da gelse, boynunu hart diye kesmesin, miğfer diyoruz. O da gafara kökünden mağfiret. Ana manzara günahları örtüyor Cenab-ı Hak. O da gafara kökünden mağfiret. Ana manzara günahları örtüyor Cenab-ı Hak.

Kefferallahu mâ kablehû. Geçmiş olan günahlarını örter. Yani siler, kaybeder, göstermez, veya; Kefferallahu mâ kablehû.

Geçmiş olan günahlarını örter. Yani siler, kaybeder, göstermez, veya;

küffire mâ kablehû. Geçmiş günahlara affı mağfiret olunur manasına. küffire mâ kablehû.

Geçmiş günahlara affı mağfiret olunur manasına.

Bir insan orucu, Ramazan'ı Stockholm'de tutarsa bu sevapları alıyor. Bir insan orucu, Ramazan'ı Stockholm'de tutarsa bu sevapları alıyor.

İstanbul'da tutarsa alıyor da acaba Mekke'de tutarsak ne olur? İstanbul'da tutarsa alıyor da acaba Mekke'de tutarsak ne olur?

Mekke'de olsaydık şimdi. Mekke'de orucu tutsaydık acaba aynı oruçla kazanç ne olacaktı? Mekke'de olsaydık şimdi.

Mekke'de orucu tutsaydık acaba aynı oruçla kazanç ne olacaktı?

Bir de onu okuyalım. O da biraz meraklı bir şey. Bir de onu okuyalım. O da biraz meraklı bir şey.

An ibn Abbas radiyallahuanhuma Hazreti Abbas amcanın oğlu Abdullah. Abdullah ibni Abbas. Kimin amcası? An ibn Abbas radiyallahuanhuma Hazreti Abbas amcanın oğlu Abdullah. Abdullah ibni Abbas.

Kimin amcası?

Peygamber Efendimiz'in amcası.Peygamber Efendimiz'in amcası. Peygamber Efendimiz'in Müslüman olan sevgili amcalarından birisi bu Abbas.Peygamber Efendimiz'in Müslüman olan sevgili amcalarından birisi bu Abbas. Hamza da bir amcasıydı. Hamza da bir amcasıydı. Hazreti Ali'nin babası olan ebu Talip de amcasıydı ama o,Hazreti Ali'nin babası olan ebu Talip de amcasıydı ama o, ölümden korktu da imana geldi müşrikler korkak derler diye kelime-i şehadet getirmeden gitti.ölümden korktu da imana geldi müşrikler korkak derler diye kelime-i şehadet getirmeden gitti. Amcacağım bir kelime-i şehadet getir de sana şefaatçi olayım, şefaat etmeye hakkım olsun,Amcacağım bir kelime-i şehadet getir de sana şefaatçi olayım, şefaat etmeye hakkım olsun, müsaadem olsun dedi. O da arkamdan sonra benimle alay ederler.müsaadem olsun dedi. O da arkamdan sonra benimle alay ederler. Ölümden korktu derler diye, biliyorum yeğenim filan dediÖlümden korktu derler diye, biliyorum yeğenim filan dedi ama Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasuluhü demedi. ama Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasuluhü demedi.

O da Hazreti Ali'nin babası olan ebu Talip, o da amcası.O da Hazreti Ali'nin babası olan ebu Talip, o da amcası. Hem de küçükken baktı da Peygamber Efendimiz'e.Hem de küçükken baktı da Peygamber Efendimiz'e. Onun için Peygamber Efendimiz onun Müslüman olmasını çok istiyordu. Onun için Peygamber Efendimiz onun Müslüman olmasını çok istiyordu.

Bu Abbas'ın oğlu. Çok oğulları var bir tanesi Abdullah.Bu Abbas'ın oğlu. Çok oğulları var bir tanesi Abdullah. Genç delikanlıydı Peygamber Efendimiz'in zamanında.Genç delikanlıydı Peygamber Efendimiz'in zamanında. Bazen Peygamber Efendimiz onu bineğinin arkasına filan bindirirdi.Bazen Peygamber Efendimiz onu bineğinin arkasına filan bindirirdi. Delikanlıydı, gençti ama çok akıllı, zeki, mücahit, çok hoş bir gençti yani.Delikanlıydı, gençti ama çok akıllı, zeki, mücahit, çok hoş bir gençti yani. İnşallah siz de onu örnek alırsınız, öyle olursunuz. Çok akıllıydı, çok ciddiydi.İnşallah siz de onu örnek alırsınız, öyle olursunuz. Çok akıllıydı, çok ciddiydi. Hazreti Ömer zamanında Hazreti Ömer onu yanına alırdı baş köşeye oturturdu. Hazreti Ömer zamanında Hazreti Ömer onu yanına alırdı baş köşeye oturturdu.

Derlerdi ki bu genç çocuğu niye baş köşeye oturtuyorsun? Derlerdi ki bu genç çocuğu niye baş köşeye oturtuyorsun?

İlminden dolayı. Çok bilgiliydi, dikkatliydi. Çok şey öğrenmişti Hazreti Abdullah.İlminden dolayı. Çok bilgiliydi, dikkatliydi. Çok şey öğrenmişti Hazreti Abdullah. Dört Abdullah'tan birisi de bu. Abbas'ın oğlu Abdullah. Dört Abdullah'tan birisi de bu. Abbas'ın oğlu Abdullah. Amr ibn As'ın, Mısır Fatihi'nin oğlu Abdullah. Mesud'un oğlu Abdullah ibn Mesud.Amr ibn As'ın, Mısır Fatihi'nin oğlu Abdullah. Mesud'un oğlu Abdullah ibn Mesud. Hazreti Ömer'in oğlu Abdullah. Dört Abdullah dördü de alim, çok kıymetli kimselerdi.Hazreti Ömer'in oğlu Abdullah. Dört Abdullah dördü de alim, çok kıymetli kimselerdi. O rivayet ediyor. Allah radiyallahuanhuma, şefaatlerine erdirsin.O rivayet ediyor. Allah radiyallahuanhuma, şefaatlerine erdirsin. Cennette buluştursun hepimizi İnşallah. Cehenneme düşmeden cennete sokup. Cennette buluştursun hepimizi İnşallah. Cehenneme düşmeden cennete sokup.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz dedi ki. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz dedi ki.

Men edreke şehre ramadâne bi Mekkede fe sâmehû ve kame minhu ma teessere. Men edreke şehre ramadâne bi Mekkede fe sâmehû ve kame minhu ma teessere.

Kim Ramazan ayını Mekke'de yakalarsa. Yani Mekke'deyken Ramazan geldi.Kim Ramazan ayını Mekke'de yakalarsa. Yani Mekke'deyken Ramazan geldi. İdrak etti Ramazan ayını, erişti Ramazan'a, Mekke-i Mükerreme'de. İdrak etti Ramazan ayını, erişti Ramazan'a, Mekke-i Mükerreme'de.

Fesamehu. Ve Ramazan ayını Mekke'de oruç tutarsa. Fesamehu.

Ve Ramazan ayını Mekke'de oruç tutarsa.

Ve kame minhu. Ve gece namazları da teravihleri de orada kılarsa. Ve kame minhu.

Ve gece namazları da teravihleri de orada kılarsa.

Ma teessere. Yani Allah nasip ettiği kadar orada kılarsa bu namazları. Ma teessere.

Yani Allah nasip ettiği kadar orada kılarsa bu namazları.

Keteballahu lehu. Onun için yazar, Cenab-ı Hak. Mekke'de oruç tutup, namaz kılana yazar. Keteballahu lehu.

Onun için yazar, Cenab-ı Hak. Mekke'de oruç tutup, namaz kılana yazar.

Miete elfi şehri ramadane fi ma sivahu. Miete elfi şehri ramadane fi ma sivahu.

Başka yerde geçirmiş olacağı, geçirmiş olsaydı o Ramazan'ı,Başka yerde geçirmiş olacağı, geçirmiş olsaydı o Ramazan'ı, başka yerde geçirmiş olduğu takdirde alacağı sevabın 100 bin mislisini verir. başka yerde geçirmiş olduğu takdirde alacağı sevabın 100 bin mislisini verir.

100 bin, bu nedendir? Mekke'nin bereketindendir.100 bin, bu nedendir?

Mekke'nin bereketindendir.
Mekke'de kılınan her namazda öyle 100 bin misli sevaplıdır. Oruç da öyleymiş demek ki.Mekke'de kılınan her namazda öyle 100 bin misli sevaplıdır. Oruç da öyleymiş demek ki. Peygamber Efendimiz diyor ki benim Medine'deki mescidimde kılınan namazPeygamber Efendimiz diyor ki benim Medine'deki mescidimde kılınan namaz başka yerde kılınan namazdan bin kat sevaplıdır. Mekke'deki mescit hariç, orada 100 bin mislidir diyor.başka yerde kılınan namazdan bin kat sevaplıdır. Mekke'deki mescit hariç, orada 100 bin mislidir diyor. Namaz 100 bin misli, oruç da 100 bin misli. Allahu ekber, 100 bin Ramazan geçirmek.Namaz 100 bin misli, oruç da 100 bin misli. Allahu ekber, 100 bin Ramazan geçirmek. Yahu şu Osman'dan izin alsak da bir dahaki sene sağ olursak Mekke'ye gitsek bari. Yahu şu Osman'dan izin alsak da bir dahaki sene sağ olursak Mekke'ye gitsek bari.

İzin alırız değil mi? Başka zaman gideriz önceden, bak geldik kusura bakma filan.İzin alırız değil mi?

Başka zaman gideriz önceden, bak geldik kusura bakma filan.
Bir de vekil göndeririz. Biz önümüzdeki Ramazan İnşallah Mekke'de yapalım.Bir de vekil göndeririz. Biz önümüzdeki Ramazan İnşallah Mekke'de yapalım. Hep beraber İnşallah. 100 bin. 100 bin senede bir Ramazan oluyor. 100 bin Ramazan.Hep beraber İnşallah. 100 bin. 100 bin senede bir Ramazan oluyor. 100 bin Ramazan. 100 bin sene demek, durmam ben. Acaba yarın mı gitsem? Kaçırdık mı birazını? 100 bin sene demek, durmam ben.

Acaba yarın mı gitsem?

Kaçırdık mı birazını?

ve ketebelehu bi külli yevmin itka rakabetin. Her gün için bir köle azat etmiş sevabı verir. ve ketebelehu bi külli yevmin itka rakabetin.

Her gün için bir köle azat etmiş sevabı verir.

Köle azadı ne kadar bir miktar oluyor, bu nasıl bir şey? Köle azadı ne kadar bir miktar oluyor, bu nasıl bir şey?

Kolay bir şey değil, bir tır kamyonu alsan, bir tır kamyonu Allah yolunda versen bizim vakfa mesela. Kolay bir şey değil, bir tır kamyonu alsan, bir tır kamyonu Allah yolunda versen bizim vakfa mesela.

Kim yapmış bu babayiğitliği? Köle azat etmek yani öyle mühim bir şey.Kim yapmış bu babayiğitliği?

Köle azat etmek yani öyle mühim bir şey.
Çünkü köle sabah akşam senin karşında duruyor çalışıyor. Maaş istemiyor bir şey istemiyor.Çünkü köle sabah akşam senin karşında duruyor çalışıyor. Maaş istemiyor bir şey istemiyor. Yat orada diyorsun yatıyor. Ne verirsen onu yiyor. Yat orada diyorsun yatıyor. Ne verirsen onu yiyor. Vermezsen aç kalırsa hiç bir şey mecburiyetin yok. Bütün hizmetleri o yapıyor.Vermezsen aç kalırsa hiç bir şey mecburiyetin yok. Bütün hizmetleri o yapıyor. Sen Efendisin o köle. Bir köle azat etmek çok sevap. Sen Efendisin o köle. Bir köle azat etmek çok sevap.

Ebu Bekri Sıddık, Bilal Habeşi radıyallahuanh'ı satın aldı.Ebu Bekri Sıddık, Bilal Habeşi radıyallahuanh'ı satın aldı. Çok pahalıya satın aldı, azat etti, çok sevaplar kazandı. Çok pahalıya satın aldı, azat etti, çok sevaplar kazandı. Zaten Ebu Bekri Sıddık Efendimiz'in kazandığı sevapların ölçülmesi,Zaten Ebu Bekri Sıddık Efendimiz'in kazandığı sevapların ölçülmesi, bizim dilimizle ölçemeyiz, söyleyemeyiz, anlatamayız. Sonra; bizim dilimizle ölçemeyiz, söyleyemeyiz, anlatamayız. Sonra;

bikülli leyletin itka rakabetin. Her gece için de bir köle azadı daha, gündüz için bir azat, gece için bir azat.bikülli leyletin itka rakabetin.

Her gece için de bir köle azadı daha, gündüz için bir azat, gece için bir azat.
İki köle oluyor her gün için. 60 köle azat etmiş gibi sevap alıyor. İki köle oluyor her gün için. 60 köle azat etmiş gibi sevap alıyor.

Ve külli yevmin humelane feresin fisebilillah. Ve külli yevmin humelane feresin fisebilillah.

Her gece Allah yolunda bir at yükü kadar bir şey vermiş gibi.Her gece Allah yolunda bir at yükü kadar bir şey vermiş gibi. Atın bir tarafına bir çuval, bir tarafına bir çuval. At bayağı bir şey taşır.Atın bir tarafına bir çuval, bir tarafına bir çuval. At bayağı bir şey taşır. Bir at yükü kadar infak etmiş. Bir at yükü kadar infak etmiş.

Artık üzüm mü, pirinç mi, fasülye mi, gıdanın hangi cinsi, hurma mı? Artık üzüm mü, pirinç mi, fasülye mi, gıdanın hangi cinsi, hurma mı?

Bir at yükü kadar Allah yolunda. Belki cihada giden insanlara verilmiş sadaka kadar sevap yazılır. Bir at yükü kadar Allah yolunda. Belki cihada giden insanlara verilmiş sadaka kadar sevap yazılır.

Ve fi külli yevmin haseneten ve fi külli leyletin haseneten. Ve fi külli yevmin haseneten ve fi külli leyletin haseneten.

Her gündüz için bir hasene yazılır, her gece için bir hasene yazılır, ayrıca. İbn Mace rivayet etmiş.Her gündüz için bir hasene yazılır, her gece için bir hasene yazılır, ayrıca. İbn Mace rivayet etmiş. İnşallah önümüzdeki Ramazan'ı Mekke'de yapmayı nasip etsin. Gerçi iki yere bağlandım ben. İnşallah önümüzdeki Ramazan'ı Mekke'de yapmayı nasip etsin. Gerçi iki yere bağlandım ben. Bir, 5 yıllığına Rafet beni buraya çağırdı. Ben de olur dedim. Rafet'ten izin almamız lazım, bir.Bir, 5 yıllığına Rafet beni buraya çağırdı. Ben de olur dedim. Rafet'ten izin almamız lazım, bir. Bir de Osman'a, Norveç'ten gelen Osman, iki gün göründü burada.Bir de Osman'a, Norveç'ten gelen Osman, iki gün göründü burada. İnşallah cami alırsan biz de Ramazan'a oraya geliriz dedik. Ona bağlandık, iki. İnşallah cami alırsan biz de Ramazan'a oraya geliriz dedik. Ona bağlandık, iki.

Bakalım ne olacak halimiz? Hayırlısı olur İnşallah.Bakalım ne olacak halimiz?

Hayırlısı olur İnşallah.
Vakit gelmiş.Başka bir hadise başlarsak iş uzar. Bu kadarla bırakalım.Vakit gelmiş.Başka bir hadise başlarsak iş uzar. Bu kadarla bırakalım. İnşallah yarın sağ olursak devam edelim. El Fatiha. İnşallah yarın sağ olursak devam edelim. El Fatiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2