Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Sünnet-i Seniyye ve Bid'atlerin Önlenmesi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

1 Cemâziye'l-Evvel 1421 / 01.08.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm

el-Hamdülillâhirabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh alâ külli hâlin ve fî küllihîn.el-Hamdülillâhirabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh alâ külli hâlin ve fî küllihîn. es-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyîdinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. es-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyîdinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd: Fe kâle ResûlullâhEmmâ ba'd:

Fe kâle Resûlullâh
sallallahu aleyhi ve sellem: sallallahu aleyhi ve sellem:

Men eddâ ilâ ümmeti hadîsen li-tukâme bihî sünnetün ev tüsleme bihî bid'atün fe hüve fi'l-cenneti. Men eddâ ilâ ümmeti hadîsen li-tukâme bihî sünnetün ev tüsleme bihî bid'atün fe hüve fi'l-cenneti.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz İbn Abbas radıyallahu anhümâ'nınPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz İbn Abbas radıyallahu anhümâ'nın rivayet ettiği hadîs-i şerîfte şöyle buyuruyor: rivayet ettiği hadîs-i şerîfte şöyle buyuruyor:

Men eddâ ilâ ümmeti hadîsen li-tukâme bihî sünnetün ev tüsleme bihî bid'atün fe hüve fi'l-cenneti.Men eddâ ilâ ümmeti hadîsen li-tukâme bihî sünnetün ev tüsleme bihî bid'atün fe hüve fi'l-cenneti. "Kim ümmetime benim bir hadisimi naklederse ulaştırırsa haber olarak hadisi götürür, öğretir, söylerse; "Kim ümmetime benim bir hadisimi naklederse ulaştırırsa haber olarak hadisi götürür, öğretir, söylerse; böylece bir sünnet öğrenilip uygulansın diye yahut bir bid'atın önü kesilsin diyeböylece bir sünnet öğrenilip uygulansın diye yahut bir bid'atın önü kesilsin diye ümmetime bir hadis naklederse bildirirse o cennettedir, o cennetlik olacaktır!" ümmetime bir hadis naklederse bildirirse o cennettedir, o cennetlik olacaktır!"

Demek ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini,Demek ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini, sünnet-i seniyyeyi; herkes öğrensin, Efendimiz'in yolunda yürüsün diye nakletmeye gayret etmeliyiz.sünnet-i seniyyeyi; herkes öğrensin, Efendimiz'in yolunda yürüsün diye nakletmeye gayret etmeliyiz. Yahut bid'atlar engellensin, bid'atlar sünnetlerin yerini tutmasın,Yahut bid'atlar engellensin, bid'atlar sünnetlerin yerini tutmasın, insanlar sünnetlere uyacak yerde yanlış şeylere uymasınlar diye bid'atların önünü kesmek içininsanlar sünnetlere uyacak yerde yanlış şeylere uymasınlar diye bid'atların önünü kesmek için bir hadis öğretilse bu çok güzel bir niyettir. bir hadis öğretilse bu çok güzel bir niyettir. Dini tam, ana kaynağına uygun, dosdoğru uygulama arzusunun bir sonucudur.Dini tam, ana kaynağına uygun, dosdoğru uygulama arzusunun bir sonucudur. Din böylece zaten bozulmadan durur. Din böylece zaten bozulmadan durur.

Aksi takdirde herkes kendi bildiğini okursa herkes bir iki şey ilave ederse iş çığırından çıkar.Aksi takdirde herkes kendi bildiğini okursa herkes bir iki şey ilave ederse iş çığırından çıkar. Her millete göre, her yöreye, her devre göre çeşit çeşit ilavelerle işin kamburu çıkarHer millete göre, her yöreye, her devre göre çeşit çeşit ilavelerle işin kamburu çıkar ve sonuçta acayip şaşılacak, üzülecek uygulamalarla karşı karşıya geliriz. ve sonuçta acayip şaşılacak, üzülecek uygulamalarla karşı karşıya geliriz.

Bugün hakikaten gerek Anadolumuz'da, Doğu Anadolu'ya gittiğimiz zaman kan davası var,Bugün hakikaten gerek Anadolumuz'da, Doğu Anadolu'ya gittiğimiz zaman kan davası var, kız başlık parası var vs. Gerek Balkanlar'a geçtiğin zaman Yunanistan'da,kız başlık parası var vs. Gerek Balkanlar'a geçtiğin zaman Yunanistan'da, Bulgaristan'da, Arnavutluk'ta, Yugoslavya'da; "Bu ne biçim Müslümanlık?!.." diye Bulgaristan'da, Arnavutluk'ta, Yugoslavya'da; "Bu ne biçim Müslümanlık?!.." diye şaşıracağımız acayip hâller var.şaşıracağımız acayip hâller var. Gerek Arap ülkelerine, Mısır'a, Tunus'a, Cezayir'e gittiğimiz zaman garip şeyler ile karşılaşıyoruz;Gerek Arap ülkelerine, Mısır'a, Tunus'a, Cezayir'e gittiğimiz zaman garip şeyler ile karşılaşıyoruz; "Bu ne biçim Müslümanlık?!.." diye şaşırıyoruz. "Bu ne biçim Müslümanlık?!.." diye şaşırıyoruz.

"Bu ne biçim Müslümanlık?!.." diye şaşırdığımız şeylerin hepsi Efendimiz'in sünnetine uymamaktan,"Bu ne biçim Müslümanlık?!.." diye şaşırdığımız şeylerin hepsi Efendimiz'in sünnetine uymamaktan, sünnetinin öğrenilmemesinden, öğretilmemesinden kaynaklanıyor!sünnetinin öğrenilmemesinden, öğretilmemesinden kaynaklanıyor! Müslümanların sünnete uygun olarak yaşamalarını sağlayan ana çizgi, ana kaynak,Müslümanların sünnete uygun olarak yaşamalarını sağlayan ana çizgi, ana kaynak, ana gösterge Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfleridir. ana gösterge Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfleridir.

Kütüphanemizde çok güzel kitaplar basılmış bulunuyor, hepimizin kütüphanesinde vardır.Kütüphanemizde çok güzel kitaplar basılmış bulunuyor, hepimizin kütüphanesinde vardır. Hiç olmazsa Riyâzü's-sâlihîn'i -açıklamasıyla da basılmış- baştan sona bir okumalıyız ki Hiç olmazsa Riyâzü's-sâlihîn'i -açıklamasıyla da basılmış- baştan sona bir okumalıyız ki Efendimiz'in İslâm'ı öğretmesi nasıldı, tavsiyeleri nelerdi, nelerden uyarmış,Efendimiz'in İslâm'ı öğretmesi nasıldı, tavsiyeleri nelerdi, nelerden uyarmış, ümmetini sakındırmaya çalışmıştı; o anlaşılsın! ümmetini sakındırmaya çalışmıştı; o anlaşılsın!

Men ahlese'l-ibâdete lillâhi erbaîne yevmen zaharat yenâbîu'l-hikmeti min kalbihî alâ lisânihî. Men ahlese'l-ibâdete lillâhi erbaîne yevmen zaharat yenâbîu'l-hikmeti min kalbihî alâ lisânihî.

Bu rivayette buyuruluyor ki; Bu rivayette buyuruluyor ki;

Men ahlese'l-ibâdete lillâhi erbaîne yevmen zaharat yenâbîu'l-hikmeti min kalbihî alâ lisânihî.Men ahlese'l-ibâdete lillâhi erbaîne yevmen zaharat yenâbîu'l-hikmeti min kalbihî alâ lisânihî. "Kim sırf Allah rızası için niyetine başka hiçbir katık katıştırmadan ilave yapmadan halis muhlis bir niyetle"Kim sırf Allah rızası için niyetine başka hiçbir katık katıştırmadan ilave yapmadan halis muhlis bir niyetle kırk gün ibadet yapmayı başarırsa Allah'a kırk gün halis muhlis ibadet yapmayı başarırsa kırk gün ibadet yapmayı başarırsa Allah'a kırk gün halis muhlis ibadet yapmayı başarırsa kalbinden, gönlünden diline hikmet pınarları fışkırır, ortaya çıkar.kalbinden, gönlünden diline hikmet pınarları fışkırır, ortaya çıkar. Kalbinden diline şırıl şırıl pınarlar akar!" Kalbinden diline şırıl şırıl pınarlar akar!"

Niyetine hiçbir başka şey karıştırmadan sırf Allah'ın rızasını kazanmak için kırk gün bunu yapmayı başarırsa! Niyetine hiçbir başka şey karıştırmadan sırf Allah'ın rızasını kazanmak için kırk gün bunu yapmayı başarırsa!

Ama ne pınarı, su pınarı mı? Hayır, hikmet pınarı! Hikmet ne demek? Ama ne pınarı, su pınarı mı?

Hayır, hikmet pınarı!

Hikmet ne demek?

Her şeyin akla ve dine uygun olarak sapasağlam yapılmasına hikmet denir. Her şeyin akla ve dine uygun olarak sapasağlam yapılmasına hikmet denir.

Hikmetli söz: Akla ve şeriata uygun söz.Hikmetli söz: Akla ve şeriata uygun söz. Hikmetli hareket: Akla ve şeriata uygun hareket.Hikmetli hareket: Akla ve şeriata uygun hareket. Hikmet sahibi bir adam: Akıllı, şeriata uygun hareket eden bir adam… Hikmet sahibi bir adam: Akıllı, şeriata uygun hareket eden bir adam…

"Hocam akıllı olsa da şeriata uygun hareket etmese…" O akıl değildir!"Hocam akıllı olsa da şeriata uygun hareket etmese…"

O akıl değildir!
Çünkü kendisinin âhiretini kurtarmayan bir akıl, akıl sayılmaz. Çünkü kendisinin âhiretini kurtarmayan bir akıl, akıl sayılmaz.

"Bir insan çok akıllı ama İslâm'a yanaşmıyor…" "Bir insan çok akıllı ama İslâm'a yanaşmıyor…"

İslâm'a yanaşmayan bir insanın aklı akıl değildir!İslâm'a yanaşmayan bir insanın aklı akıl değildir! Çok büyük bir eksiklik vardır çünkü ebedî saadeti kaçırdığının bile farkında değil!Çok büyük bir eksiklik vardır çünkü ebedî saadeti kaçırdığının bile farkında değil! Onun endişesini bile hissetmiyor! Hâlbuki asıl önemli olan ebedî saadettir.Onun endişesini bile hissetmiyor! Hâlbuki asıl önemli olan ebedî saadettir. O ebedî saadeti kazanmak için asıl ihlâslı, mübarek insanlar; hayatlarını feda bile etmişlerdir.O ebedî saadeti kazanmak için asıl ihlâslı, mübarek insanlar; hayatlarını feda bile etmişlerdir. Şehit bile olmuşlardır, harbe bile gitmişlerdir. Malını, canını bile Allah yolunda vermişlerdir… Şehit bile olmuşlardır, harbe bile gitmişlerdir. Malını, canını bile Allah yolunda vermişlerdir…

Bu işleri neden yapmışlardır? İmanlarından yapmışlardır! Bu işleri neden yapmışlardır?

İmanlarından yapmışlardır!

Neye inandıkları için? Âhirete inandıkları için! Neden? Neye inandıkları için?

Âhirete inandıkları için!

Neden?

Âhiret saadeti çok daha önemli olduğundan, âhiret ebedî olduğundan!Âhiret saadeti çok daha önemli olduğundan, âhiret ebedî olduğundan! Dünya fâni olduğundan, âhiretin yanında dünya sıfır bile olmadığından,Dünya fâni olduğundan, âhiretin yanında dünya sıfır bile olmadığından, ancak sıfırla ifade edilebilecek bir kıymette olduğundan onlar âhireti tercih etmişlerdir. ancak sıfırla ifade edilebilecek bir kıymette olduğundan onlar âhireti tercih etmişlerdir.

Peygamber Efendimiz de âhireti tercih etmiştir.Peygamber Efendimiz de âhireti tercih etmiştir. Eğer isteseydi Peygamber Efendimiz'in önündeki arkasındaki sağındaki solundaki dağlar altın olurdu.Eğer isteseydi Peygamber Efendimiz'in önündeki arkasındaki sağındaki solundaki dağlar altın olurdu. Cebrail aleyhisselam Peygamber Efendimiz'e bu haberi getirdi: Cebrail aleyhisselam Peygamber Efendimiz'e bu haberi getirdi: "Allahu Teâlâ dilersen sana Uhud Dağı'nı altın yapacak!" diye bildirdi."Allahu Teâlâ dilersen sana Uhud Dağı'nı altın yapacak!" diye bildirdi. Hükümdar bir Peygamber olabilirdi; Süleyman aleyhisselam gibi hem hükümdar, saltanatlı, devletli,Hükümdar bir Peygamber olabilirdi; Süleyman aleyhisselam gibi hem hükümdar, saltanatlı, devletli, şevketli, izzetli hem peygamber olabilirdi. Ama Efendimiz âhireti tercih etmiştir. şevketli, izzetli hem peygamber olabilirdi. Ama Efendimiz âhireti tercih etmiştir.

"Bir gün iftar edeyim, şükredeyim; bir gün oruç tutayım sabredeyim;"Bir gün iftar edeyim, şükredeyim; bir gün oruç tutayım sabredeyim; Rabbim'in rızasını kazanayım!" diye düşünmüştür. Rabbim'in rızasını kazanayım!" diye düşünmüştür. Dünya malı kendisine geldiği zaman biriktirmemiş, dağıtmıştır. Bunun en bariz misâli: Dünya malı kendisine geldiği zaman biriktirmemiş, dağıtmıştır.

Bunun en bariz misâli:

Resûlullah Efendimiz'in yattığı yatağın çok sert olduğunu gördüler.Resûlullah Efendimiz'in yattığı yatağın çok sert olduğunu gördüler. Çünkü hurma yapraklarıyla, liftleriyle dolu meşin bir yataktı. Sert bir yataktı. Çünkü hurma yapraklarıyla, liftleriyle dolu meşin bir yataktı. Sert bir yataktı. Bir hanım çok güzel -galiba yünden- bir yatak yaptı, Peygamber Efendimiz'e gönderdi. Bir hanım çok güzel -galiba yünden- bir yatak yaptı, Peygamber Efendimiz'e gönderdi.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz o gece o yatakta yattı ve çok rahat uyudu.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz o gece o yatakta yattı ve çok rahat uyudu. O kadar rahat uyudu ki tatlı tatlı, yumuşacık, sıcacık… Teheccüde kalkamadı! O kadar rahat uyudu ki tatlı tatlı, yumuşacık, sıcacık… Teheccüde kalkamadı! Hâlbuki Peygamber Efendimiz teheccüde kalkardı. Teheccüde kalkamadı. Hâlbuki Peygamber Efendimiz teheccüde kalkardı. Teheccüde kalkamadı.

Ertesi gün dedi ki; "Bu yatağı buradan alın götürün çünkü bu yatak beni teheccüd namazına kaldırtmadı,Ertesi gün dedi ki;

"Bu yatağı buradan alın götürün çünkü bu yatak beni teheccüd namazına kaldırtmadı,
rehavet verdi, çok rahat uyudum. Onun için teheccüde kalkamadım. Bu yatağı kaldırın!" Aldırdı, gönderdi. rehavet verdi, çok rahat uyudum. Onun için teheccüde kalkamadım. Bu yatağı kaldırın!"

Aldırdı, gönderdi.

Demek ki eline geçmediğinden değil, geçtiği hâlde âhireti tercih ettiğinden dağıtıyor, veriyor.Demek ki eline geçmediğinden değil, geçtiği hâlde âhireti tercih ettiğinden dağıtıyor, veriyor. Kendisi lükse, konfora yönelmiyor. Kendisi lükse, konfora yönelmiyor.

Kendisi dünyaya rağbet etmemiş! Kendisi dünyaya rağbet etmemiş!

Burada mü'min insanla inançsız insanın, maddî insanla maneviyatçı insanın farkı ortaya çıkıyor! Burada mü'min insanla inançsız insanın, maddî insanla maneviyatçı insanın farkı ortaya çıkıyor!

Maddiyatçı insan bugünkü hayatını düşünüyor. Dünyasını düşünüyor, dünyası için çalışıyor.Maddiyatçı insan bugünkü hayatını düşünüyor. Dünyasını düşünüyor, dünyası için çalışıyor. Ya Epikür gibi, Epikürcü bir felsefe ile zevk peşinde; Ya Epikür gibi, Epikürcü bir felsefe ile zevk peşinde; "Hayatta mühim olan zevk almaktı, zevklerin her çeşidini almalıyım!" diye koşuyor ya da egoizm peşinde;"Hayatta mühim olan zevk almaktı, zevklerin her çeşidini almalıyım!" diye koşuyor ya da egoizm peşinde; "Ben öldükten sonra hiçbir şeyin kıymeti yok. Mühim olan benim yaşamamdır. "Ben öldükten sonra hiçbir şeyin kıymeti yok. Mühim olan benim yaşamamdır. Benim yaşamam için isterse herkes ölsün!" diye bencillik yapıyor. Benim yaşamam için isterse herkes ölsün!" diye bencillik yapıyor. Ya da daha başka yanlış bir fikirle hareket ediyor. Ya da daha başka yanlış bir fikirle hareket ediyor.

Ama müslümanlar hiç öyle hareket etmemişlerdir.Ama müslümanlar hiç öyle hareket etmemişlerdir. Sahâbe-i kirâm, tabiin, eimme-i dîn ve müctehidîn ve mücâhidîn böyle hareket etmemişlerdir. Sahâbe-i kirâm, tabiin, eimme-i dîn ve müctehidîn ve mücâhidîn böyle hareket etmemişlerdir. Âhireti kazanmaya yönelik hareket etmişlerdir, dünyaya önem vermemişlerdir. Âhireti kazanmaya yönelik hareket etmişlerdir, dünyaya önem vermemişlerdir.

Allahu Teâlâ hazretleri kırk gün ihlâsla ibadet edebilenin, ona muvaffak olanın,Allahu Teâlâ hazretleri kırk gün ihlâsla ibadet edebilenin, ona muvaffak olanın, başarı kazanabilenin gönlünü açıyor. Gönlünden hikmet pınarları coşuyor, taşıyor, şırıl şırıl akıyor. başarı kazanabilenin gönlünü açıyor. Gönlünden hikmet pınarları coşuyor, taşıyor, şırıl şırıl akıyor.

Gönülden çıkan şeyler nereden akar? Gönülden çıkan şeyler nereden akar?

İnsanın dilinden, lisanından, konuşmasından belli olur.İnsanın dilinden, lisanından, konuşmasından belli olur. Gönülden konuşan, kalpten konuşan bir insan Yunus Emre gibi olur, Mevlânâ gibi olur.Gönülden konuşan, kalpten konuşan bir insan Yunus Emre gibi olur, Mevlânâ gibi olur. Her sözü hikmet olur, bal olur, kaymak olur. Yağ ile bal eder bir sözü ortalığı, çünkü hikmet sahibidir.Her sözü hikmet olur, bal olur, kaymak olur. Yağ ile bal eder bir sözü ortalığı, çünkü hikmet sahibidir. Ama oduncu ama ümmî ama köylü; fakat kırk gün ihlâslı ibadet etti miAma oduncu ama ümmî ama köylü; fakat kırk gün ihlâslı ibadet etti mi Cenâb-ı Hak onu hikmetli, âşık-ı sâdık insan bir insan hâline getirir. Cenâb-ı Hak onu hikmetli, âşık-ı sâdık insan bir insan hâline getirir.

Men ahye'l-leyâliye'l-erbaa vecebet lehü'l-cennetü leylete'l-Ârûbeti ve leylete arafeteMen ahye'l-leyâliye'l-erbaa vecebet lehü'l-cennetü leylete'l-Ârûbeti ve leylete arafete ve leylete'n-nahri ve leylete'l-fıtri. ve leylete'n-nahri ve leylete'l-fıtri.

Muaz radıyallahu anh'ten İbnü'n-Neccâr ve İbn Asâkir rahmetullahi aleyhimâ rivayet etmişler.Muaz radıyallahu anh'ten İbnü'n-Neccâr ve İbn Asâkir rahmetullahi aleyhimâ rivayet etmişler. Peygamber Efendimiz bildiriyor ki; Peygamber Efendimiz bildiriyor ki;

Men ahye'l-leyâliye'l-erbaa vecebet lehü'l-cennetü.Men ahye'l-leyâliye'l-erbaa vecebet lehü'l-cennetü. "Kim şu dört geceyi ibadetle uyanık geçirip ihyâ edebilirse; ibadetle, zikirle, Kur'an'la, "Kim şu dört geceyi ibadetle uyanık geçirip ihyâ edebilirse; ibadetle, zikirle, Kur'an'la, Allah'ın sevdiği güzel meşguliyetlerle bu dört gecede ibadet ve taat ederseAllah'ın sevdiği güzel meşguliyetlerle bu dört gecede ibadet ve taat ederse bu dört geceyi geçirirse cennet ona vacib olur, o insan mutlaka cennete gider!" bu dört geceyi geçirirse cennet ona vacib olur, o insan mutlaka cennete gider!"

Bu geceler nelermiş? Leylete'l-Ârûbeti. Ârube-i terviye gecesi diye kaydetmiş, açıklamışlar. Bu geceler nelermiş?

Leylete'l-Ârûbeti. Ârube-i terviye gecesi diye kaydetmiş, açıklamışlar.

Zilhiccenin sekizinci gecesi. Arafat'a çıkıştan iki önceki gece, yani Mina'ya geldikleri gece. Zilhiccenin sekizinci gecesi. Arafat'a çıkıştan iki önceki gece, yani Mina'ya geldikleri gece.

Ve leylete arafete. "Ve Arafat gecesi." O da Arafat'ta akşamladıkları gece.Ve leylete arafete. "Ve Arafat gecesi."

O da Arafat'ta akşamladıkları gece.
Vakfeye durup akşama kadar orada duruluyor. Vakfeye durup akşama kadar orada duruluyor. İşte o gece Arafat'tan iniyorlar, Müzdelife'ye gelip yerleşiyorlar. İşte o gece Arafat'tan iniyorlar, Müzdelife'ye gelip yerleşiyorlar.

Ve leylete'n-nahri. "Kurban gecesi, kurban kestikleri günün akşamı." Ve leylete'n-nahri. "Kurban gecesi, kurban kestikleri günün akşamı."

Kurban kestikleri gün, Mina'daki gün. Ve leylete'l-fıtri. "Ramazan bayramı gecesi." Kurban kestikleri gün, Mina'daki gün.

Ve leylete'l-fıtri. "Ramazan bayramı gecesi."

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; "Bu dört geceyi ihyâ edene cennet vacib olur." diyePeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; "Bu dört geceyi ihyâ edene cennet vacib olur." diye bu hadîs-i şerîfinde müjdelemiş. bu hadîs-i şerîfinde müjdelemiş.

Ramazan'da son on günde itikâfa girmek Efendimiz'in sünneti.Ramazan'da son on günde itikâfa girmek Efendimiz'in sünneti. İtikâfa girenler, ertesi gün bayram olacağı zaman çıkıyor. İtikâfa girenler, ertesi gün bayram olacağı zaman çıkıyor. Ertesi gün bayram olacağı gün, artık iftarı evlerinde yapıyorlar. Ertesi gün bayram olacağı gün, artık iftarı evlerinde yapıyorlar. İşleri bitiyor, itikâf bitiyor ama o gece çok sevaplı bir gece.İşleri bitiyor, itikâf bitiyor ama o gece çok sevaplı bir gece. İşte o geceyi de zikirle ibadetle geçirebilirse!.. İşte o geceyi de zikirle ibadetle geçirebilirse!.. Camide 9-10 gün itikâf etti ama bir de o geceyi de ihyâ edebilirseCamide 9-10 gün itikâf etti ama bir de o geceyi de ihyâ edebilirse çok güzel bir [geceyi] yakalamış olacak. Ondan sonra hacıların hac yapacakları zaman geliyor. çok güzel bir [geceyi] yakalamış olacak. Ondan sonra hacıların hac yapacakları zaman geliyor.

Zilhicce ayı! Hacılar hacca gittiği zaman, Zilhicce ayının sekizinde, dokuzunda, onunda;Zilhicce ayı! Hacılar hacca gittiği zaman, Zilhicce ayının sekizinde, dokuzunda, onunda; bu üç gününün gecelerini ibadetle ihyâ ederse cenneti kazanacaklar. bu üç gününün gecelerini ibadetle ihyâ ederse cenneti kazanacaklar.

Allahu Teâlâ hazretleri rahmetine ermeğe çeşitli vesileler lütfeylemiş, bahşeylemiş.Allahu Teâlâ hazretleri rahmetine ermeğe çeşitli vesileler lütfeylemiş, bahşeylemiş. O vesileleri anlayıp yakalayıp o vesilelerden fırsatlardan istifade edip rızasını kazanmayı,O vesileleri anlayıp yakalayıp o vesilelerden fırsatlardan istifade edip rızasını kazanmayı, cennetine nâil olmayı, girmeyi; cemâliyle müşerref olmayı cümlemize nasip eylesin. el-Fâtiha! cennetine nâil olmayı, girmeyi; cemâliyle müşerref olmayı cümlemize nasip eylesin.

el-Fâtiha!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2