Namaz Vakitleri

20 Cemâziye'l-Evvel 1446
22 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:52
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Takvâ ve Nefis Mücadelesi

Mehmed Zahid KOTKU

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Takvânın üç kısmı var, Cihat nedir?, Evlenirken kız almaya dikkat edin, gayret edin, Kur'an'ı kendinize imam edinin, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Takvâ ve Nefis Mücadelesi

Mehmed Zahid KOTKU

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Takvânın üç kısmı var, Cihat nedir?, Evlenirken kız almaya dikkat edin, gayret edin, Kur'an'ı kendinize imam edinin, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn.el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.

İ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullahİ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri.ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri. Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve sellem. ennehû kâl; Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve sellem. ennehû kâl;

Aleyke bi-takvâllâhi fe-innehâ cimâ'u külli hayrin... buyuruyor.Aleyke bi-takvâllâhi fe-innehâ cimâ'u külli hayrin... buyuruyor. Takvâ ibadetlerin hem başı, hem kökü, hem esasıdır.Takvâ ibadetlerin hem başı, hem kökü, hem esasıdır. Takvâ olmayınca hiçbir şey bir şeye benzemez, yani tatsız tuzsuz bir şeydir.Takvâ olmayınca hiçbir şey bir şeye benzemez, yani tatsız tuzsuz bir şeydir. Namaz kılar insan, oruç tutar, ibadât ü taatler yapar, hayr u hasenâtlar yapar ama takvâsı yok.Namaz kılar insan, oruç tutar, ibadât ü taatler yapar, hayr u hasenâtlar yapar ama takvâsı yok. Bu takvâ olmayınca hani tuzsuz yağsız yenmez bir yemek [gibidir]. Bu takvâ olmayınca hani tuzsuz yağsız yenmez bir yemek [gibidir].

Takvânın üç kısmı var; bir kısmı küfürden kurtulmak için kelime-i şehadeti getirmek.Takvânın üç kısmı var; bir kısmı küfürden kurtulmak için kelime-i şehadeti getirmek. Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah diyerektenLâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah diyerekten daire-i İslâm'dan içeriye girmek birinci şart, birincisi bu. daire-i İslâm'dan içeriye girmek birinci şart, birincisi bu.

Müslüman için de [takvâ] günahlardan, günahı mucip her şeyden son derece sakınmak.Müslüman için de [takvâ] günahlardan, günahı mucip her şeyden son derece sakınmak. Günahtan ve günahı mucip olan neler varsa, günah kitaplarını okumalı,Günahtan ve günahı mucip olan neler varsa, günah kitaplarını okumalı, günah nelerdir onları öğrenmeli, ki büyük vazifedir.günah nelerdir onları öğrenmeli, ki büyük vazifedir. Ufak büyük 70 tane kadar, 120 tane kadar sayarlar, bunları bellemek her müslümana vazifedir. Ufak büyük 70 tane kadar, 120 tane kadar sayarlar, bunları bellemek her müslümana vazifedir.

Binâenaleyh günahlardan korkmadıkça takvâ sahibi olmaz, korkacak ve kaçacak,Binâenaleyh günahlardan korkmadıkça takvâ sahibi olmaz, korkacak ve kaçacak, yani işlemeyecek günahı. Günahı işlemekten kaçınmadıkça takvâya sahip olamaz. yani işlemeyecek günahı. Günahı işlemekten kaçınmadıkça takvâya sahip olamaz. Takvâ sahibi olmak için günahlardan kurtulmak lazım. Takvâ sahibi olmak için günahlardan kurtulmak lazım.

Birinci günah namaz kılmamaktır, en birinci günah namaz kılmamaktır,Birinci günah namaz kılmamaktır, en birinci günah namaz kılmamaktır, namaz kılmayan insan takvâ sahibi olamaz.namaz kılmayan insan takvâ sahibi olamaz. Evvela namaz kılacak, sonra kıldığı namazın abdestinde, taharetinde,Evvela namaz kılacak, sonra kıldığı namazın abdestinde, taharetinde, itikatında doğru olacak, fakat bunlar ayrı mesele. itikatında doğru olacak, fakat bunlar ayrı mesele.

Bir takvâ daha vardır ki ince takvâ, insanın kendisini gafletten kurtarması,Bir takvâ daha vardır ki ince takvâ, insanın kendisini gafletten kurtarması, gaflete düşmemesi, gaflet sahibi olmaması.gaflete düşmemesi, gaflet sahibi olmaması. Daima huzurda, âgahlık, Cenâb-ı Hakk'ın divanındaymış gibi kendi mütenebbi bir şekildeDaima huzurda, âgahlık, Cenâb-ı Hakk'ın divanındaymış gibi kendi mütenebbi bir şekilde hukûk-u insaniye, ahlâkiye, hukuk-u ilâhiye hepsine râic.hukûk-u insaniye, ahlâkiye, hukuk-u ilâhiye hepsine râic. Cenâb-ı Hakk'ın haklarına, beşerin hakkına, hayvanların hakkına,Cenâb-ı Hakk'ın haklarına, beşerin hakkına, hayvanların hakkına, bütün mahlukatın haklarına riayet etmek suretiyle takvâda gafleti bırakmak. bütün mahlukatın haklarına riayet etmek suretiyle takvâda gafleti bırakmak.

Gafleti bırakmak kolay bir şey değildir. Günahlardan kaçmak kolaydır, gafleti terk etmek zordur.Gafleti bırakmak kolay bir şey değildir. Günahlardan kaçmak kolaydır, gafleti terk etmek zordur. Gafleti terk etmek için kendisini insan muhakkak bir kenara çekmesi,Gafleti terk etmek için kendisini insan muhakkak bir kenara çekmesi, beşerin cemiyetin içerisinden ayrılması, kendisini riyazete çekmesi şarttır.beşerin cemiyetin içerisinden ayrılması, kendisini riyazete çekmesi şarttır. Bu riyazete kendisini çekmedikçe gafletten kendini kurtaramaz. Bu riyazete kendisini çekmedikçe gafletten kendini kurtaramaz.

"Çünkü bu takvâya mülazemet ettiğiniz takdirde.""Çünkü bu takvâya mülazemet ettiğiniz takdirde." Cimâ'u külli hayrin. "Bütün hayırları toplamış olursunuz." Cimâ'u külli hayrin. "Bütün hayırları toplamış olursunuz."

Bütün hayırlar, ne kadar hayır varsa hepsi bu takvânın içinde demektir.Bütün hayırlar, ne kadar hayır varsa hepsi bu takvânın içinde demektir. Takvâya sahip oldun mu hepsine sahipsin, takvâya sahip olamadın mı bir şeye sahip değilsin o zaman. Takvâya sahip oldun mu hepsine sahipsin, takvâya sahip olamadın mı bir şeye sahip değilsin o zaman.

Onun için; Ve men yettekillâhe yec'al lehû mahracen ve yerzukhü min haysü lâ yahtesib. Onun için;

Ve men yettekillâhe yec'al lehû mahracen ve yerzukhü min haysü lâ yahtesib.

"O zaman Allahu Teâlâ sana ummadığın yerden rızıklar da verir, rızık için sıkıntı da çekmezsin." Niçin? "O zaman Allahu Teâlâ sana ummadığın yerden rızıklar da verir, rızık için sıkıntı da çekmezsin."

Niçin?

Allahu Teâlâ esbâbını halk eder.Allahu Teâlâ esbâbını halk eder. Seni kuşu beslediği gibi beslemez ama esbâbını halkeder, kolaylıkla rızkını kazanırsın. Seni kuşu beslediği gibi beslemez ama esbâbını halkeder, kolaylıkla rızkını kazanırsın.

Binâenaleyh takvâyı insan kendinin en büyük vazifesi saymalı, takvâyı ele geçirmelidir. Binâenaleyh takvâyı insan kendinin en büyük vazifesi saymalı, takvâyı ele geçirmelidir.

Takvâyı ele geçirdik, [ondan sonra] ikinci vazife; Ve aleyke bi'l-cihâdi. "Cihada da devam et ama." Takvâyı ele geçirdik, [ondan sonra] ikinci vazife;

Ve aleyke bi'l-cihâdi. "Cihada da devam et ama."

Cihat dövüşmek, mücahede, daima muharebelere gitmek.Cihat dövüşmek, mücahede, daima muharebelere gitmek. O eski zamandanmış tabi, muharebeler sık sık oluyormuş, herkes muharebeye gidiyormuş.O eski zamandanmış tabi, muharebeler sık sık oluyormuş, herkes muharebeye gidiyormuş. Muharebeye gitmek için teşvik. Muharebeye gitmek için teşvik.

Şimdi ise muharebeye filan yok, işte 40 yılda bir. Ama daima muharebeye hazır olmak, o da cihad. Şimdi ise muharebeye filan yok, işte 40 yılda bir. Ama daima muharebeye hazır olmak, o da cihad.

Şimdi bak 450 bin belki daha fazla bir asker besliyoruz. Niye besliyoruz bu kadar askeri? Şimdi bak 450 bin belki daha fazla bir asker besliyoruz.

Niye besliyoruz bu kadar askeri?

Bunu beslemekte bir şey var tabi.Bunu beslemekte bir şey var tabi. Çünkü düşman geldiği vakitte biz toplanıp edinceye kadar olur biter iş. Çünkü düşman geldiği vakitte biz toplanıp edinceye kadar olur biter iş. Olur biter iş, onun için askeri hazır bulunduruyor ki böyle bir şey olursa hemen karşılasın. Olur biter iş, onun için askeri hazır bulunduruyor ki böyle bir şey olursa hemen karşılasın. Binâenaleyh insan cihada hazır olacak. Binâenaleyh insan cihada hazır olacak.

O düşman cihadı ayrı bir iş, asıl cihad nefsi ile mücahede, nefsinin arzularına tâbi olmamak. O düşman cihadı ayrı bir iş, asıl cihad nefsi ile mücahede, nefsinin arzularına tâbi olmamak.

Ne dedi mirac gecesinde Azrail aleyhisselam? "Yâ Resûlallah, tehlikeler nelerdir?" diye sordu. Ne dedi mirac gecesinde Azrail aleyhisselam?

"Yâ Resûlallah, tehlikeler nelerdir?" diye sordu.

Soruşundan murat, bize tehlikeleri öğretmek. Şuhhun mutâ'. "Sıkı bir cimrilik." buyurdu. Soruşundan murat, bize tehlikeleri öğretmek.

Şuhhun mutâ'. "Sıkı bir cimrilik." buyurdu.

Hayr u hasenâta gitmiyor, verse de devede kulak, ehemmiyeti yok, cimrilik. Hayr u hasenâta gitmiyor, verse de devede kulak, ehemmiyeti yok, cimrilik.

İkincisi, nefs-i hevâsına uymak. Nefsim ne istiyor, canım ne istiyor onu yapıyorum.İkincisi, nefs-i hevâsına uymak.

Nefsim ne istiyor, canım ne istiyor onu yapıyorum.
Bu nefsinin, canının istediğini yapmak, nefs-i hevâya uymak oluyor ki, bu da tehlikeye götürür insanı.Bu nefsinin, canının istediğini yapmak, nefs-i hevâya uymak oluyor ki, bu da tehlikeye götürür insanı. Çünkü insan hem iktisatla memur; iktisat edeceksin, yarınki tehlike günü için hazır olacaksın. Çünkü insan hem iktisatla memur; iktisat edeceksin, yarınki tehlike günü için hazır olacaksın.

Bugün eline geçene yer, eline geçeni har vurur harman savurursan tehlike gününde ne yapacaksın? Bugün eline geçene yer, eline geçeni har vurur harman savurursan tehlike gününde ne yapacaksın?

Onun için hem iktisada alış, hem çoluğu çocuğunu da iktisada alıştır aynı zamanda da hazır ol.Onun için hem iktisada alış, hem çoluğu çocuğunu da iktisada alıştır aynı zamanda da hazır ol. Hazır ol, daima hazır ol! Hazır ol, daima hazır ol!

Cihat denilen şey, mesela şu karşındaki düşmanla dövüşmek kolaydır,Cihat denilen şey, mesela şu karşındaki düşmanla dövüşmek kolaydır, görüyoruz herifi atarız tüfenki ona, saklanırız o atarken de. İşte durdurma imkanları olur.görüyoruz herifi atarız tüfenki ona, saklanırız o atarken de. İşte durdurma imkanları olur. Fakat nefsin ne kendisini görüyoruz, ne şeytanın kendisini görüyoruz, ne hedefimiz var.Fakat nefsin ne kendisini görüyoruz, ne şeytanın kendisini görüyoruz, ne hedefimiz var. Bundan dolayı onun belası çok daha büyük, göremediğimiz bir düşman.Bundan dolayı onun belası çok daha büyük, göremediğimiz bir düşman. Göremediğimiz düşmanla uğraşmak, gördüğümüz düşmanla uğraşmaktan daha zor tabi. Göremediğimiz düşmanla uğraşmak, gördüğümüz düşmanla uğraşmaktan daha zor tabi.

Binâenaleyh nefisle mücadele, mücahede daha zor olur.Binâenaleyh nefisle mücadele, mücahede daha zor olur. Onun için nefisle mücahedenin yolu kitab-ı ilahîyeye bakacaksın,Onun için nefisle mücahedenin yolu kitab-ı ilahîyeye bakacaksın, Allah celle ve alâ neleri dediyse yapacaksın, yapma dediklerini yapmayacaksın.Allah celle ve alâ neleri dediyse yapacaksın, yapma dediklerini yapmayacaksın. Resûlullah neleri yap dediyse yapacaksın, yapma dediklerini yapmayacaksın,Resûlullah neleri yap dediyse yapacaksın, yapma dediklerini yapmayacaksın, ancak bu suretle nefsin elinden yakayı kurtarabilirsin.ancak bu suretle nefsin elinden yakayı kurtarabilirsin. Yoksa Allah ne dedi, Peygamber ne dedi, onlara ehemmiyet vermiyorsanYoksa Allah ne dedi, Peygamber ne dedi, onlara ehemmiyet vermiyorsan o zaman nefsin elinden yakayı kurtaramazsın. o zaman nefsin elinden yakayı kurtaramazsın.

Binâenaleyh cihada sen her zaman hazır ol, nefsinle mücahede et, nefsine eman verme yani.Binâenaleyh cihada sen her zaman hazır ol, nefsinle mücahede et, nefsine eman verme yani. Hiçbir an nefsine eman verme!Hiçbir an nefsine eman verme! Binâenaleyh cihat denilen şey düşmanla dövüş, işte 50 sene geçmiş mesela yunanlarla dövüşeli.Binâenaleyh cihat denilen şey düşmanla dövüş, işte 50 sene geçmiş mesela yunanlarla dövüşeli. Elli seneden beri birşey yok memlekette elhamdülillah rahatız.Elli seneden beri birşey yok memlekette elhamdülillah rahatız. Bir daha ne kadar zaman böyle rahat edeceğiz [bilmiyoruz], fakat nefisle mücadelede nefis her an. Bir daha ne kadar zaman böyle rahat edeceğiz [bilmiyoruz], fakat nefisle mücadelede nefis her an. Eğer riyazet yapsan da, şunu da yapsan, hani pusuya gizlenen aslan gibi ölmez nefis çünkü.Eğer riyazet yapsan da, şunu da yapsan, hani pusuya gizlenen aslan gibi ölmez nefis çünkü. Düşmanı öldürürsün kolay, silahı attım mıydı vurdun muydu ölür,Düşmanı öldürürsün kolay, silahı attım mıydı vurdun muydu ölür, bombayı attım mıydı ölür fakat nefis ölmez.bombayı attım mıydı ölür fakat nefis ölmez. Sen ölmedikçe nefsin ölmesine imkan yok, nefis daima hayattadır sıkıyı görünce pusar yalnız.Sen ölmedikçe nefsin ölmesine imkan yok, nefis daima hayattadır sıkıyı görünce pusar yalnız. Sıkıyı görünce pusar ama fırsat gözetlerler, fırsatı buldu mu tepene biner.Sıkıyı görünce pusar ama fırsat gözetlerler, fırsatı buldu mu tepene biner. Onun için nefisle mücadele ve mücahede daha zor.Onun için nefisle mücadele ve mücahede daha zor. Onun için daima işte bu Peygamber efendimizin tavsiyelerine riayet edeceğiz. Cihat nedir? Onun için daima işte bu Peygamber efendimizin tavsiyelerine riayet edeceğiz.

Cihat nedir?

Fe-innehû rahbâniyyetü'l-müslimîne. Bütün müslümanların ruhbanlıkları." Fe-innehû rahbâniyyetü'l-müslimîne. Bütün müslümanların ruhbanlıkları."

Ruhbanlar yani rahipler, eski zamanda papazlar böyle dağlara çekilirlermiş,Ruhbanlar yani rahipler, eski zamanda papazlar böyle dağlara çekilirlermiş, cemaatten ayrılırlarmış, işte orada kendilerine göre ibadetleriyle meşgul olurlarmış.cemaatten ayrılırlarmış, işte orada kendilerine göre ibadetleriyle meşgul olurlarmış. Bunlara eski zamanın [insanları] ruhban diyorlar, hâlâ da vardır belki.Bunlara eski zamanın [insanları] ruhban diyorlar, hâlâ da vardır belki. Manastırlar vardır böyle boş yerlerde oralarda bunlar toplanırlar, Manastırlar vardır böyle boş yerlerde oralarda bunlar toplanırlar, orada kendi ibadetleriyle meşgul olurlar, halkın işine karışmazlar. Müslümanlıkta bu yok. orada kendi ibadetleriyle meşgul olurlar, halkın işine karışmazlar. Müslümanlıkta bu yok.

Resûlü Ekrem diyor ki;Resûlü Ekrem diyor ki; "Müslümanlıkta böyle papazların yaptığı gibi yapmak yok, müslümanların ruhbanlığı cihattır." "Müslümanlıkta böyle papazların yaptığı gibi yapmak yok, müslümanların ruhbanlığı cihattır."

Daima cihada; nefsinle, düşmanla daima cihada hazır olacak. Bu da kâfi değil! Daima cihada; nefsinle, düşmanla daima cihada hazır olacak.

Bu da kâfi değil!

Ve aleyke bi-zikrillâhi. "Aynı zamanda da Allahu Teâlâ'nın zikrine devam edecek." Ve aleyke bi-zikrillâhi. "Aynı zamanda da Allahu Teâlâ'nın zikrine devam edecek."

Nedir Allahu Teâlâ'nın zikri? Allah.., lâ ilâhe illallah.., hû, hay, kayyum...Nedir Allahu Teâlâ'nın zikri?

Allah.., lâ ilâhe illallah.., hû, hay, kayyum...
99 esmâ var ya, hangisi ile olursa olsun, onların birisiyle Allahu Teâlâ'yı zikrediyorsun. 99 esmâ var ya, hangisi ile olursa olsun, onların birisiyle Allahu Teâlâ'yı zikrediyorsun.

Lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illallah... Lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illallah...

Hiç olmazsa her müslümana günde 100 kere lâ ilâhe illallah demeyiHiç olmazsa her müslümana günde 100 kere lâ ilâhe illallah demeyi Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem hazretleri tavsiye buyuruyor. Onun tavsiyesi.Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem hazretleri tavsiye buyuruyor. Onun tavsiyesi. En aşağı 100 kere lâ ilâhe illallah sabahleyin de, 100 kere de akşam üzeri de. En aşağı 100 kere lâ ilâhe illallah sabahleyin de, 100 kere de akşam üzeri de. Çünkü ğudüvven ve aşiyyâ emirleri sabah ve akşama kadar. Çünkü ğudüvven ve aşiyyâ emirleri sabah ve akşama kadar. Bükraten ve esîlâ, sabah ve akşam, ikindiden evvel ikindiden sonra, Bükraten ve esîlâ, sabah ve akşam, ikindiden evvel ikindiden sonra, sabah namazından evvel ve sonra ibadetlere teşvik vardır böyle.sabah namazından evvel ve sonra ibadetlere teşvik vardır böyle. Çünkü efdal zamanlardır, melekler o zamanlarda değişirler, nöbet alırlar. Çünkü efdal zamanlardır, melekler o zamanlarda değişirler, nöbet alırlar.

Her gün bizim üzerimizde iki sınıf melek var, bir sınıf melek geceden vazife alırlarHer gün bizim üzerimizde iki sınıf melek var, bir sınıf melek geceden vazife alırlar ikindiden sonra vazife alır, tâ sabah namazına kadar bunlar bizim hareketlerimizi tespit eder,ikindiden sonra vazife alır, tâ sabah namazına kadar bunlar bizim hareketlerimizi tespit eder, iyiliklerimizi de kötülüklerimizi de yazar dururlar. Sabah namazından sonra gündüzcü meleklere devrederler.iyiliklerimizi de kötülüklerimizi de yazar dururlar. Sabah namazından sonra gündüzcü meleklere devrederler. Gündüzcü melek de tâ ikindi zamanına kadar vazifeleri bizi kontrol etmek,Gündüzcü melek de tâ ikindi zamanına kadar vazifeleri bizi kontrol etmek, bizi kontrol etmek daima nasıl hareketimiz hemen kopya yaparlar. İstinsah diyoruz. bizi kontrol etmek daima nasıl hareketimiz hemen kopya yaparlar. İstinsah diyoruz.

Mâ nensah min âyetin. İstinsah, kopya edip onu buraya almak, bir nevi fotoğraf.Mâ nensah min âyetin.

İstinsah, kopya edip onu buraya almak, bir nevi fotoğraf.
Yani bizim her harekâtımızı böyle kopya ederler alırlar saklarlar. Nasıl? Yani bizim her harekâtımızı böyle kopya ederler alırlar saklarlar.

Nasıl?

İşte şu teyplerin alıp sakladığı gibi. Binâenaleyh, ve aleyke bi-zikrillâhi. İşte şu teyplerin alıp sakladığı gibi.

Binâenaleyh, ve aleyke bi-zikrillâhi.
Sen Allahu Teâlâ'nın zikrine devam et ki, cihattaki muvaffakiyetin [de daim olsun.] Sen Allahu Teâlâ'nın zikrine devam et ki, cihattaki muvaffakiyetin [de daim olsun.] Cihatta düşmana atacak bir şey lazım; top, mermi, gülle, bomba, neyse... bir atacak lazım. Cihatta düşmana atacak bir şey lazım; top, mermi, gülle, bomba, neyse... bir atacak lazım.

E düşmana burada, göremediğin o düşmana ne atacaksın? E düşmana burada, göremediğin o düşmana ne atacaksın?

Göremediğin o düşmana top para etmez, bomba para etmez, güllelerin hiçbirisi para etmez,Göremediğin o düşmana top para etmez, bomba para etmez, güllelerin hiçbirisi para etmez, istediğin kadar yağmur gibi kurşun yağdır para etmez. istediğin kadar yağmur gibi kurşun yağdır para etmez. Çünkü o başka bir şey, vücutlu bir şey değil, vücudu yok onun. Çünkü o başka bir şey, vücutlu bir şey değil, vücudu yok onun. Binâenaleyh ona atacağımız mermi Allahu Teâlâ'nın zikridir. Binâenaleyh ona atacağımız mermi Allahu Teâlâ'nın zikridir. Zikirle ne kadar meşgul isek o bizden o kadar korkar.Zikirle ne kadar meşgul isek o bizden o kadar korkar. Çünkü kuvvetli devletten nasıl kuvvetsizler korkuyorsa, kuvvetli devletlerden kuvvetsiz olan korkar.Çünkü kuvvetli devletten nasıl kuvvetsizler korkuyorsa, kuvvetli devletlerden kuvvetsiz olan korkar. Binâenaleyh şeytan olsun nefis olsun, o da Allahu Teâlâ'nın zikriyle kuvvetlenmiş iman sahiplerinden korkar. Binâenaleyh şeytan olsun nefis olsun, o da Allahu Teâlâ'nın zikriyle kuvvetlenmiş iman sahiplerinden korkar.

Ve aleyke bi-zikrillâhi, Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem'in emridir.Ve aleyke bi-zikrillâhi, Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem'in emridir. Bu emir Allahu Teâlâ'nın emrinden alınmıştır ki Allahu Teâlâ'nın emir vesilesiyle; Bu emir Allahu Teâlâ'nın emrinden alınmıştır ki Allahu Teâlâ'nın emir vesilesiyle;

Yâ eyyühellezîne âmenû'zkürûllâhe zikran kesîren. Yâ eyyühellezîne âmenû'zkürûllâhe zikran kesîren.

O emrediyor, Cenâb-ı Peygamber de ayrıca emrediyor. Zikrullaha devam edin, ayrılmayın zikrullahtan. O emrediyor, Cenâb-ı Peygamber de ayrıca emrediyor. Zikrullaha devam edin, ayrılmayın zikrullahtan.

Derviş mi olalım? Hayır hayır, Allah bize derviş olalım demiyor, Allah'ın zikrini bırakmayın diyor. Derviş mi olalım?

Hayır hayır, Allah bize derviş olalım demiyor, Allah'ın zikrini bırakmayın diyor.

Sen bunun adına dervişliği neden sokuyorsun? Dervişlik filan değil bu. Sen bunun adına dervişliği neden sokuyorsun?

Dervişlik filan değil bu.

Allahu Teâlâ'nın zikrine devam et, müslüman değil misin? Allahu Teâlâ'nın zikrine devam et, müslüman değil misin?

Kur'an'ı okumak, Allah demek müslümanın vazifesi. Bunun dervişlikle alakası yok, yanlış anlamamalı. Kur'an'ı okumak, Allah demek müslümanın vazifesi. Bunun dervişlikle alakası yok, yanlış anlamamalı.

Ve aleyke bi-zikrillâhi. Çünkü düşmana atacağınız merminin en kuvvetlisi zikrullahtır.Ve aleyke bi-zikrillâhi. Çünkü düşmana atacağınız merminin en kuvvetlisi zikrullahtır. O yoksa yandın, o varsa yaşadın. O yoksa yandın, o varsa yaşadın.

Bu da kafi gelmedi; Ve tilâveti kitâbillâhi.Bu da kafi gelmedi;

Ve tilâveti kitâbillâhi.
"Zikrullah ile beraber Allahu Teâlâ'nın kitabı olan Kur'ân'ı Azîmüşşân'ı da tilavet, okumak." "Zikrullah ile beraber Allahu Teâlâ'nın kitabı olan Kur'ân'ı Azîmüşşân'ı da tilavet, okumak."

Ben okumasını bilmiyorum. Ben okumasını bilmiyorum.

Kulhüvallah'ı bilmiyor musun, Elham'ı bilmiyor musun,Kulhüvallah'ı bilmiyor musun, Elham'ı bilmiyor musun, Kul eûzüleri bilmiyor musun, Ayete'l-kürsî'yi bilmiyor musun? Kul eûzüleri bilmiyor musun, Ayete'l-kürsî'yi bilmiyor musun?

Herhalde bunları çocukluk devirlerinde öğrenmişizdir.Herhalde bunları çocukluk devirlerinde öğrenmişizdir. Bu öğrendiklerimizi tekrarlamak suretiyle, onlar da Kur'an'dandır. Kur'an'ın hepsini okuyabilirsen ne mutlu!Bu öğrendiklerimizi tekrarlamak suretiyle, onlar da Kur'an'dandır. Kur'an'ın hepsini okuyabilirsen ne mutlu! Ama okuyamadığın takdirde bildiğin sûreleri tekrar etmek suretiyle bu fazilete de nail olursun. Ama okuyamadığın takdirde bildiğin sûreleri tekrar etmek suretiyle bu fazilete de nail olursun.

Bazı bizim koca karılarımız vardır gelirler; Biz Kur'an'ı hatmettik hocaefendi. Nasıl yaptınız yahu? Bazı bizim koca karılarımız vardır gelirler;

Biz Kur'an'ı hatmettik hocaefendi.

Nasıl yaptınız yahu?

"İşte her satırına bir Kulhüvallah okuduk." diyor. "İşte her satırına bir Kulhüvallah okuduk." diyor.

Açıyor yaprağı, her satıra bir Kulhüvallah okuyor.Açıyor yaprağı, her satıra bir Kulhüvallah okuyor. Demek ki her sayfada 15 satır var, 15 Kulhüvallah okuyor; Demek ki her sayfada 15 satır var, 15 Kulhüvallah okuyor; 600 sayfada 9000 tane Kulhüvallah okumuş oluyor. 600 sayfada 9000 tane Kulhüvallah okumuş oluyor.

Binâenaleyh, ve tilâveti kitâbillâhi. Allahu Teâlâ'nın kitabını okumaktan ârî kalmamak lazım.Binâenaleyh, ve tilâveti kitâbillâhi. Allahu Teâlâ'nın kitabını okumaktan ârî kalmamak lazım. Bunun için kitab-ı ilahîyi bellemek lazım. Bellemeyen insan nasıl okusun yahu? Bunun için kitab-ı ilahîyi bellemek lazım.

Bellemeyen insan nasıl okusun yahu?

E biz Kulhüvallah ile işi idare ederiz. Kafi değil ama.E biz Kulhüvallah ile işi idare ederiz.

Kafi değil ama.
Onu cahil köylü derse, eh belki mazurdur deriz, fakat bu memlekette, münevver bir memlekette,Onu cahil köylü derse, eh belki mazurdur deriz, fakat bu memlekette, münevver bir memlekette, her şeyin bol olduğu, mevcut olduğu bir memlekette Kur'an'ı bellememek,her şeyin bol olduğu, mevcut olduğu bir memlekette Kur'an'ı bellememek, en büyük hata ve kusurdur. Demek ki alakan yok senin Allah ile. Niçin öğrenmiyorsun bunu? en büyük hata ve kusurdur. Demek ki alakan yok senin Allah ile.

Niçin öğrenmiyorsun bunu?

Fransızcayı biliyorsun, İngilizceyi biliyorsun, Almancayı biliyorsun,Fransızcayı biliyorsun, İngilizceyi biliyorsun, Almancayı biliyorsun, daha birçok diller biliyorsun, birçok kitapları da okumuşsun bunları biliyorsun da,daha birçok diller biliyorsun, birçok kitapları da okumuşsun bunları biliyorsun da, kitâb-ı ilahîyen ki senin dininin başlıca esasıdır. Sonra kitabullah dediğin Allahu Teâlâ'nın kitabıdır yani.kitâb-ı ilahîyen ki senin dininin başlıca esasıdır. Sonra kitabullah dediğin Allahu Teâlâ'nın kitabıdır yani. Bir Fransız bir eser yazar, birisi başka bir eser yazar; Bir Fransız bir eser yazar, birisi başka bir eser yazar; okursun onu, bir kere okursun, bir daha okursun anlarsın bırakırsın kitabı, okursun onu, bir kere okursun, bir daha okursun anlarsın bırakırsın kitabı, "Ben bu kitabı biliyorum." dersin."Ben bu kitabı biliyorum." dersin. Fakat Kur'an öyle bir kitaptır ki doğduğumuz günden beri her gün Elham'ı okuyoruz, Fakat Kur'an öyle bir kitaptır ki doğduğumuz günden beri her gün Elham'ı okuyoruz, 40 rekâtta 40 defa okuyoruz yine ne bıkılır, ne tükenir, ne tadına da doyulur. 40 rekâtta 40 defa okuyoruz yine ne bıkılır, ne tükenir, ne tadına da doyulur.

Okur musun günde 40 defa bir kitabı? Var mı öyle bir kitap günde 40 defa okunur? Yok.Okur musun günde 40 defa bir kitabı?

Var mı öyle bir kitap günde 40 defa okunur?

Yok.
Ama kitabullaha gelince, vallah seve seve okuruz, bayıla bayıla okuruz,Ama kitabullaha gelince, vallah seve seve okuruz, bayıla bayıla okuruz, gündüz de okuruz, gece de okuruz, her zaman... Bu mucize-i ilahîdir işte! Niçin? gündüz de okuruz, gece de okuruz, her zaman... Bu mucize-i ilahîdir işte!

Niçin?

Fe-innehû nûrun leke. "Bu kitabullah sana bir nur, nurdur." Fe-innehû nûrun leke. "Bu kitabullah sana bir nur, nurdur."

Nur istemez misin sen? Nur demek, ışık demektir. Şimdi ışık olmasa gece vakti kim kimi görür? Nur istemez misin sen?

Nur demek, ışık demektir.

Şimdi ışık olmasa gece vakti kim kimi görür?

Karanlık odanın içerisine girsek toplansak ne sen beni görürsün ne ben seni görürüm,Karanlık odanın içerisine girsek toplansak ne sen beni görürsün ne ben seni görürüm, he hiçbirimiz birbirimizi göremeyiz. Niçin? Işık yok. he hiçbirimiz birbirimizi göremeyiz.

Niçin?

Işık yok.

Binâenaleyh gönüllerin de parlaması, açılması o ışığa bağlı.Binâenaleyh gönüllerin de parlaması, açılması o ışığa bağlı. Hani gönül gözü diyoruz ya, gönül gözü o nur olmayınca göremez.Hani gönül gözü diyoruz ya, gönül gözü o nur olmayınca göremez. Bu ışık olmayınca bu göz nasıl görmüyorsa, gönülde de nur olmayınca o da göremez. Bu ışık olmayınca bu göz nasıl görmüyorsa, gönülde de nur olmayınca o da göremez.

Binâenaleyh; Kitâbillâhi fe-innehû nûrun leke. "O sana nurdur." Binâenaleyh;

Kitâbillâhi fe-innehû nûrun leke. "O sana nurdur."

Nerede? Fi'l-ardi. "Yeryüzünde senin için nurdur." Nerede?

Fi'l-ardi. "Yeryüzünde senin için nurdur."

Binâenaleyh bu önünde senin için ışığın olduktan sonra gece gündüz bir boyuna gidersin, ışığın var çünkü. Binâenaleyh bu önünde senin için ışığın olduktan sonra gece gündüz bir boyuna gidersin, ışığın var çünkü.

Ve zikrün leke fi's-semâi. "Aynı zamanda da semada da seni anarlar." Ve zikrün leke fi's-semâi. "Aynı zamanda da semada da seni anarlar."

Semadaki melekler seni anarlar; "Filan yerdeki insan ne güzel insan!Semadaki melekler seni anarlar; "Filan yerdeki insan ne güzel insan! Allahu Teâlâ'nın zikriyle meşgul, kitabı ile meşgul, Kur'an'ı ile meşgul." diye seni anarlar,Allahu Teâlâ'nın zikriyle meşgul, kitabı ile meşgul, Kur'an'ı ile meşgul." diye seni anarlar, birbirlerine seni zikreder dururlar. Bu da kâfi değil. birbirlerine seni zikreder dururlar.

Bu da kâfi değil.
Mesela şimdi takvâ sahibi olduk, cihad ediyoruz, zikrullah yapıyoruz, Kur'an da okuyoruz, kâfi değil. Mesela şimdi takvâ sahibi olduk, cihad ediyoruz, zikrullah yapıyoruz, Kur'an da okuyoruz, kâfi değil.

Ve ahzin lisâneke. "Dilini de tutacaksın." Dilini tutmadıkça muvaffak olamazsın. Ve ahzin lisâneke. "Dilini de tutacaksın."

Dilini tutmadıkça muvaffak olamazsın.
Çünkü silahı atarken bir çok şart var; ucundakine, ortasındakine bakacaksın, Çünkü silahı atarken bir çok şart var; ucundakine, ortasındakine bakacaksın, tam hedefi bulursan, tetiği çekersen isabet eder, yok bunlara bakmadantam hedefi bulursan, tetiği çekersen isabet eder, yok bunlara bakmadan böyle körü körüne atarsan bir şeye benzemez. Binâenaleyh dilini tutmadıkça da olmuyor. Niçin? böyle körü körüne atarsan bir şeye benzemez. Binâenaleyh dilini tutmadıkça da olmuyor.

Niçin?

Boş sözlerden, boş laflardan dili tutacaksın. Bu, bu kimsenin içinde nurun kaynadığına işarettir.Boş sözlerden, boş laflardan dili tutacaksın. Bu, bu kimsenin içinde nurun kaynadığına işarettir. Dilini bir adam tutabiliyor mu, demek ki onun içerisinde bir nur var,Dilini bir adam tutabiliyor mu, demek ki onun içerisinde bir nur var, o adamda bir izan var, kendisinin huzûr-u ilahîde olduğunu biliyor. o adamda bir izan var, kendisinin huzûr-u ilahîde olduğunu biliyor.

Şimdi bizim burada bir büyüğümüz gelse, faraza reisicumhur buraya gelse hepimiz susarız;Şimdi bizim burada bir büyüğümüz gelse, faraza reisicumhur buraya gelse hepimiz susarız; bakalım ne olacak diye ben de susarım, siz de susarsınız, o kalkar konuşur, boynumuzu büker dinleriz burada. bakalım ne olacak diye ben de susarım, siz de susarsınız, o kalkar konuşur, boynumuzu büker dinleriz burada.

Niçin? Büyüğümüz geldi. Niçin?

Büyüğümüz geldi.

Ya büyüklerin büyüğü Allah celle ve alâ diyor ki ben sizinleyim.Ya büyüklerin büyüğü Allah celle ve alâ diyor ki ben sizinleyim. Ben sizinleyim, size sizden daha yakınım diyor, Ben sizinleyim, size sizden daha yakınım diyor,

Ve nahnu akrebu ileyhi min habli'l-verîd. Ve nahnu akrebu ileyhi min habli'l-verîd.

Verîd bu. "Bu şah damarından sana daha yakınım." diyor Allah.Verîd bu. "Bu şah damarından sana daha yakınım." diyor Allah. Bu yakınlık, Allahu Teâlâ'nın kul arasında mesafe yok yani. Bu yakınlık, Allahu Teâlâ'nın kul arasında mesafe yok yani. Seninle benim aramda yine bir mesafe var ama Allah kuluna o kadar yakın ki, Seninle benim aramda yine bir mesafe var ama Allah kuluna o kadar yakın ki, "Şah damarından daha yakınım." diyor. "Şah damarından daha yakınım." diyor.

Binâenaleyh sen daima Allahu Teâlâ'nın huzurunda olduğunu unutma,Binâenaleyh sen daima Allahu Teâlâ'nın huzurunda olduğunu unutma, unutsan O seni unutmuyor, O'nun huzurundasın. unutsan O seni unutmuyor, O'nun huzurundasın.

Binâenaleyh nasıl konuşacaksın fazla lafı, nasıl konuşursun boş lafları? Binâenaleyh nasıl konuşacaksın fazla lafı, nasıl konuşursun boş lafları?

Demek ne kadar gaflet içerisinde olduğunu sözünden anlar insanın. Demek ne kadar gaflet içerisinde olduğunu sözünden anlar insanın.

Onun için rahmetli bizim hocamız derdi ki,Onun için rahmetli bizim hocamız derdi ki, "Adamı, daha ağzını açarken anlarız ne mal olduğunu." derdi."Adamı, daha ağzını açarken anlarız ne mal olduğunu." derdi. "Yahu nasıl anlar acaba adamın ne mal olduğu?" diye aklımız ermezdi. "Yahu nasıl anlar acaba adamın ne mal olduğu?" diye aklımız ermezdi.

Demek ki insanın ağzından boş laflar çıkıyorsa bu boş adam, boş adam.Demek ki insanın ağzından boş laflar çıkıyorsa bu boş adam, boş adam. Eğer konuşurken hayra delalet eden sözler konuşuyorsa ne mutlu ona!Eğer konuşurken hayra delalet eden sözler konuşuyorsa ne mutlu ona! Onun için illâ min hayrin diyor. Bir süre sükut etse. Öyle put gibi duracak değiliz ya, taş gibi değil de; Onun için illâ min hayrin diyor. Bir süre sükut etse. Öyle put gibi duracak değiliz ya, taş gibi değil de;

"Ancak hayır varsa söyleyeceğimiz sözde, ne mutlu sana! Hayrını söyle." "Ancak hayır varsa söyleyeceğimiz sözde, ne mutlu sana! Hayrını söyle."

Bu hayrı söylerken de sert söyleme ha! Sert konuşma ha! Sertlik iyi değil.Bu hayrı söylerken de sert söyleme ha! Sert konuşma ha! Sertlik iyi değil. Sertin zararı, "Keskin sirke küpüne zarar." derler. Sertlik kendine zarardır. Sertin zararı, "Keskin sirke küpüne zarar." derler. Sertlik kendine zarardır.

Ne olacak zarar olursa? Alemin düşer, merteben düşer, haktan gafil olursun! Ne olacak zarar olursa?

Alemin düşer, merteben düşer, haktan gafil olursun!

Tatlı konuş, güzel konuş, şeker gibi ol. Tatlı konuş, güzel konuş, şeker gibi ol.

Fe-inne bi-zâlike tağlibu'ş-şeytâne. "İşte bu zaman sen şeytana galebe çalarsın." Fe-inne bi-zâlike tağlibu'ş-şeytâne. "İşte bu zaman sen şeytana galebe çalarsın."

Göremiyordun ya, göremediğimiz bu şeytana galebe takvâ, cihat,Göremiyordun ya, göremediğimiz bu şeytana galebe takvâ, cihat, zikrullah ve kitabullahı tilavet, bir de dili muhafaza.zikrullah ve kitabullahı tilavet, bir de dili muhafaza. Kötü söz çıkarma, fena söz çıkarma, yalan söz çıkarma, yalan şahitlik yapma, Kötü söz çıkarma, fena söz çıkarma, yalan söz çıkarma, yalan şahitlik yapma, hep iyi şeyler konuş ki ancak bu suretle sen şeytanına galip olabilirsin dedihep iyi şeyler konuş ki ancak bu suretle sen şeytanına galip olabilirsin dedi iki cihanın serveri Resûlü Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem. iki cihanın serveri Resûlü Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem.

O gün miraca çıktı, şimdi önümüzdeki bir hafta sonra da beraatımız verilecek elimize.O gün miraca çıktı, şimdi önümüzdeki bir hafta sonra da beraatımız verilecek elimize. Bu beraatın hazırlığı, bu beraatın eline hazırlığı için bunlara riayet şart. Bu beraatın hazırlığı, bu beraatın eline hazırlığı için bunlara riayet şart. Bunları, bu dersi insan ne kadar çok tekrar etse hatta bunu ezberlese de olur. Bunları, bu dersi insan ne kadar çok tekrar etse hatta bunu ezberlese de olur.

Aleyke bi-takvâllâhi fe-innehâ cimâ'u külli hayrin ve aleyke bi'l-cihâdi fe-innehu rehbâniyyetü'l-müslimîneAleyke bi-takvâllâhi fe-innehâ cimâ'u külli hayrin ve aleyke bi'l-cihâdi fe-innehu rehbâniyyetü'l-müslimîne ve aleyke bi-zikrillâhi ve tilâveti kitâbillâhi fe-innehu nûrun leke fi'l-ardi ve aleyke bi-zikrillâhi ve tilâveti kitâbillâhi fe-innehu nûrun leke fi'l-ardi ve zikrün leke fi's-semâi ve ahzin lisâneke illâ min hayrin fe-inne bi-zâlike tağlibu'ş-şeytâne. ve zikrün leke fi's-semâi ve ahzin lisâneke illâ min hayrin fe-inne bi-zâlike tağlibu'ş-şeytâne.

Ravileri, Ebû Yâlâ, Hatîb, Ukeylî, İbn Adülberr, Tahâvî, Kuşeyrî,Ravileri, Ebû Yâlâ, Hatîb, Ukeylî, İbn Adülberr, Tahâvî, Kuşeyrî, İbn Huzeym Ebû Saîd radıyallahu teâlâ anh'ten. İbn Huzeym Ebû Saîd radıyallahu teâlâ anh'ten.

Allah cümlemizi affetsin, tevfikatı samadaniyesine mazhar etsin. Allah cümlemizi affetsin, tevfikatı samadaniyesine mazhar etsin.

Bu mübarek aylara kimler kavuşamadı, geçen seneden kimler vardı da burada bugün yok.Bu mübarek aylara kimler kavuşamadı, geçen seneden kimler vardı da burada bugün yok. Gelecek senenin bu gününe de kimler kavuşacak onu da Allah bilir.Gelecek senenin bu gününe de kimler kavuşacak onu da Allah bilir. Binâenaleyh hepimiz muvakkat bir hayata sahibiz.Binâenaleyh hepimiz muvakkat bir hayata sahibiz. Bu muvakkat hayatı böyle boşu boşuna ifna etmek delilikten başka bir şey değildir. Bu muvakkat hayatı böyle boşu boşuna ifna etmek delilikten başka bir şey değildir.

İnsan elinde kıymetli bir cevher olursa, o cevheri elinden attığı vakitte ona ne dersiniz? İnsan elinde kıymetli bir cevher olursa, o cevheri elinden attığı vakitte ona ne dersiniz?

Delidir, şu cevheri zayi ediyor. E biz acaba hayattan daha büyük bir cevher var mıdır? Delidir, şu cevheri zayi ediyor.

E biz acaba hayattan daha büyük bir cevher var mıdır?

En büyük cevher, insandaki hayattır, her bir nefes bir hayattır.En büyük cevher, insandaki hayattır, her bir nefes bir hayattır. Her bir nefes olan hayatımızı boşa ziyan edip de böyle zevk sefa yerlerinde onu mahvetmek, Her bir nefes olan hayatımızı boşa ziyan edip de böyle zevk sefa yerlerinde onu mahvetmek, ibadetsiz taatsiz geçirmek kadar delilik olmaz. En büyük delilik odur. ibadetsiz taatsiz geçirmek kadar delilik olmaz. En büyük delilik odur.

Şimdi Cenâb-ı Peygamber yine [buyuruyor.]Şimdi Cenâb-ı Peygamber yine [buyuruyor.] Bu kitabın özelliği, [alfabetik olarak] Efendimizin söylediği mübarek sözleri toplamıştır. Bu kitabın özelliği, [alfabetik olarak] Efendimizin söylediği mübarek sözleri toplamıştır.

Ayın harflerinin ikincisinde; Ayın harflerinin ikincisinde;

Aleyküm bi'l-ebkâri. "Evlenirken kız almaya dikkat edin, gayret edin."Aleyküm bi'l-ebkâri. "Evlenirken kız almaya dikkat edin, gayret edin." Fe-innehünne a'zebü efvâhen ve enteku erhâmen ve erdâ bi'l-yesîri.Fe-innehünne a'zebü efvâhen ve enteku erhâmen ve erdâ bi'l-yesîri. "Bu kız almaktaki maksat bu başka koca görmediği için senin getirdiğine razı olur,"Bu kız almaktaki maksat bu başka koca görmediği için senin getirdiğine razı olur, rahmi de temizdir, onun çoluğu çocuğu da iyi olur, ağzı da düzgündür." rahmi de temizdir, onun çoluğu çocuğu da iyi olur, ağzı da düzgündür."

Bunun için öyle kötü şeylerde onlarda pek vukua gelmez, yani dullara benzemez.Bunun için öyle kötü şeylerde onlarda pek vukua gelmez, yani dullara benzemez. Dullar, dullar da icabında [iyidirler.] Efendimiz sallalahu aleyhi ve sellem'in ilk hatunu dul idi.Dullar, dullar da icabında [iyidirler.] Efendimiz sallalahu aleyhi ve sellem'in ilk hatunu dul idi. Hazreti Hatice validemiz dul idi ama o Cenâb-ı Peygamberdir.Hazreti Hatice validemiz dul idi ama o Cenâb-ı Peygamberdir. Sünnet-i seniyyede bu da vardır, bunu da yapmak âlâdır Sünnet-i seniyyede bu da vardır, bunu da yapmak âlâdır ama ekseriyette kızlara şey yapmak daha âlâ olduğunu beyan buyurmuşlar burada. ama ekseriyette kızlara şey yapmak daha âlâ olduğunu beyan buyurmuşlar burada.

Şimdi yine bakınız, Cenâb-ı Peygamber yine [buyuruyor]; Şimdi yine bakınız, Cenâb-ı Peygamber yine [buyuruyor];

Aleyküm bi'l-Kur'ân. Aleyküm hepimize hitap.Aleyküm bi'l-Kur'ân.

Aleyküm hepimize hitap.
Aleyküm! Esselamu aleyküm diyoruz ya, selam sizin üzerinize olsun. Aleyküm! Esselamu aleyküm diyoruz ya, selam sizin üzerinize olsun.

Şimdikin de; Aleyküm bi'l-Kur'âni. "Ey Ümmet-i Muhammed! Ne kadar varsa.Şimdikin de;

Aleyküm bi'l-Kur'âni. "Ey Ümmet-i Muhammed! Ne kadar varsa.
Siz Kur'an okumaya mülâzemet edin, devam edin." Siz Kur'an okumaya mülâzemet edin, devam edin."

Kur'an okuyunuz, öğreniniz.Kur'an okuyunuz, öğreniniz. Okumak için öğrenmek lazım, öğrenin, öğrendikten sonra da bırakmayın onu.Okumak için öğrenmek lazım, öğrenin, öğrendikten sonra da bırakmayın onu. "Ben öğrendim, hafız oldum." diye kenara çekilme! Her gün onu yine okuyacaksın."Ben öğrendim, hafız oldum." diye kenara çekilme! Her gün onu yine okuyacaksın. Haddine göre günde bir sayfa, bir cüz, iki cüz.Haddine göre günde bir sayfa, bir cüz, iki cüz. Mesela bir hafızın lâ ekal [en az günde] beş cüz okumasını şart koymuşlar.Mesela bir hafızın lâ ekal [en az günde] beş cüz okumasını şart koymuşlar. Bir hafız her gün beş cüz okuyaraktan altı günde bir hatim yapacak. Bir hafız her gün beş cüz okuyaraktan altı günde bir hatim yapacak. Bunu yapmazsa, hafız Kur'an'ın hakkına hürmet etmemiş, riayet etmemiş sayılır. Bunu yapmazsa, hafız Kur'an'ın hakkına hürmet etmemiş, riayet etmemiş sayılır. E bize göre de bir cüz, yarım cüz, iki cüz okuyabiliriz. E bize göre de bir cüz, yarım cüz, iki cüz okuyabiliriz. Sabahta okuruz, akşamda yatmadan evvel okuruz. Sabahta okuruz, akşamda yatmadan evvel okuruz. Yasin'i, Tebâreke'yi, Amme'yi, mesela Sûre-i Fethi de her gün okumak lazım.Yasin'i, Tebâreke'yi, Amme'yi, mesela Sûre-i Fethi de her gün okumak lazım. Yasin'i sabahleyin bırakma, öğlede Sûre-i Fethi sakın bırakma; Yasin'i sabahleyin bırakma, öğlede Sûre-i Fethi sakın bırakma;

İnnâ fetahnâ leke fethan mübînen. İnnâ fetahnâ leke fethan mübînen.

İkindi de Amme'yi bırakma, akşamda Tebareke'yi, İzâ Vaka'a'yı bırakma.İkindi de Amme'yi bırakma, akşamda Tebareke'yi, İzâ Vaka'a'yı bırakma. Bunlar insanların mezara girdikten sonra ışıklarıdırlar. Ona göre hazırlanın. Bunlar insanların mezara girdikten sonra ışıklarıdırlar. Ona göre hazırlanın.

Şimdi Cenâb-ı Peygamber diyor ki; Aleyküm bi'l-Kur'âni. "Kur'ân-ı Azîmüşşân okumaya devam edin." Şimdi Cenâb-ı Peygamber diyor ki;

Aleyküm bi'l-Kur'âni. "Kur'ân-ı Azîmüşşân okumaya devam edin."

Aleyküm, "devam edin" demek. Fe'ttehizûhü imâmen. "Aynı zamanda da Kur'an'ı kendinize imam edin." Aleyküm, "devam edin" demek.

Fe'ttehizûhü imâmen. "Aynı zamanda da Kur'an'ı kendinize imam edin."

"Kur'an'ı kendinize imam edinin" ne demek? Kur'an'ın gösterdiği yolda gidin demek. İmam ne diyor? "Kur'an'ı kendinize imam edinin" ne demek?

Kur'an'ın gösterdiği yolda gidin demek.

İmam ne diyor?

Allahuekber diyor, hepimiz Allahuekber diyoruz, Allahuekber deyip eğiliyor hepsimiz eğiliyoruz. Niçin? Allahuekber diyor, hepimiz Allahuekber diyoruz, Allahuekber deyip eğiliyor hepsimiz eğiliyoruz.

Niçin?

İmam eğildi biz de eğiliyoruz. Binâenaleyh Kur'an ne diyorsa, imam ne diyorsa nasıl yapıyorsan,İmam eğildi biz de eğiliyoruz.

Binâenaleyh Kur'an ne diyorsa, imam ne diyorsa nasıl yapıyorsan,
Kur'an da ne diyorsa onu yapmak imam [edinmektir onu.] Kur'an da ne diyorsa onu yapmak imam [edinmektir onu.] Kur'an senin imamın, onun dediğine uymak lazım. Ve kâiden. "Önünde senin çekicin o." Kur'an senin imamın, onun dediğine uymak lazım.

Ve kâiden. "Önünde senin çekicin o."

Seni çeken, götüren Kur'an'ındır. Ona dikkat et ki; Seni çeken, götüren Kur'an'ındır. Ona dikkat et ki;

Fe-innehû kelâmu rabbi'l-âlemîne. "Çünkü Kur'an Rabbü'l-âlemîn'in kelamı." Fe-innehû kelâmu rabbi'l-âlemîne. "Çünkü Kur'an Rabbü'l-âlemîn'in kelamı."

Daha bunun ötesi yok yani, bunun ötesi yok!Daha bunun ötesi yok yani, bunun ötesi yok! Kur'an Kelamullah, Rabbü'l-âlemîn Allahu Teâlâ'nın sözü, yani kelamı.Kur'an Kelamullah, Rabbü'l-âlemîn Allahu Teâlâ'nın sözü, yani kelamı. Söz demek ona hatadır da, Kelâmu Rabbi'l-âlemîn. O'nun bize konuştuğu, verdiği sözler; Söz demek ona hatadır da, Kelâmu Rabbi'l-âlemîn. O'nun bize konuştuğu, verdiği sözler;

Ellezî hüve minhü. "Kur'an ondan bize gelmiştir." Ve ileyhi yeûdu. "Ve yine ona gider." Ellezî hüve minhü. "Kur'an ondan bize gelmiştir." Ve ileyhi yeûdu. "Ve yine ona gider."

Allah cümlemizi affetsin. Kur'an hakkında çok hadisler var, çok hadisler var.Allah cümlemizi affetsin.

Kur'an hakkında çok hadisler var, çok hadisler var.
Şimdi hepsini sıralamak hatırımıza gelmez. Şimdi hepsini sıralamak hatırımıza gelmez.

Binâenaleyh bize düşen Kur'ân'ı Azîmüşşân'ın emirlerine imtisal, yasaklarından içtinap.Binâenaleyh bize düşen Kur'ân'ı Azîmüşşân'ın emirlerine imtisal, yasaklarından içtinap. Saadet ve selamet bunun altındadır, yoksa lafın, adın selamet, kaç para eder, Saadet ve selamet bunun altındadır, yoksa lafın, adın selamet, kaç para eder, Kur'an'a uymadıktan sonra lafların kıymeti yok. Kur'an'a uymadıktan sonra lafların kıymeti yok.

Hazreti Ali Efendimiz'den rivayet olunmuş. Hazreti Ali Efendimiz'den rivayet olunmuş.

Ben de bugün mahsus giydim beyazı. Aleyküm bi'l-beyâdi. "Siz beyaz elbiseler giyinin." Ben de bugün mahsus giydim beyazı.

Aleyküm bi'l-beyâdi. "Siz beyaz elbiseler giyinin."

Filvâki Arabistan için, sıcak memlekette beyaz güneşi pek geçirmez, siyah pek geçirir.Filvâki Arabistan için, sıcak memlekette beyaz güneşi pek geçirmez, siyah pek geçirir. Kabe'nin içerisinde o kara taşlar var, kara taşların üzerine bastın mı adamı cayır cayır yakıyor, siyah. Kabe'nin içerisinde o kara taşlar var, kara taşların üzerine bastın mı adamı cayır cayır yakıyor, siyah. Beyaz taşlar yakmıyor, beyaz güneşi o kadar almıyor fakat karalar çok çekiyor güneşiBeyaz taşlar yakmıyor, beyaz güneşi o kadar almıyor fakat karalar çok çekiyor güneşi ve fazla kızıyor ve geç soğuyor.ve fazla kızıyor ve geç soğuyor. Beyaz taşlar çabuk soğuyor, siyah taşlar güneş kaybolmuş fakat hâlâ o sıcaklığını muhafaza ediyor. Beyaz taşlar çabuk soğuyor, siyah taşlar güneş kaybolmuş fakat hâlâ o sıcaklığını muhafaza ediyor.

Şimdi binâenaleyh Cenâb-ı Peygamber; Aleyküm bi'l-beyâdi mine's-siyâbi.Şimdi binâenaleyh Cenâb-ı Peygamber;

Aleyküm bi'l-beyâdi mine's-siyâbi.
"Siz esvablardan beyaz esvabları ihtiyar edin." Fel-yelbeshâ ehyâüküm. "Siz esvablardan beyaz esvabları ihtiyar edin." Fel-yelbeshâ ehyâüküm. "Sizin dirileriniz, hayatta olanlarınız bu beyaz evsafları giysin.""Sizin dirileriniz, hayatta olanlarınız bu beyaz evsafları giysin." Ve keffinû fîhâ mevtâküm."Ölülerinize de beyaz evsaflarla kefenleyin." Ve keffinû fîhâ mevtâküm."Ölülerinize de beyaz evsaflarla kefenleyin."

Onun için elhamdülillah ölülere onu hiç ihmal eden yok, hep beyaz kefen sararız ölülereOnun için elhamdülillah ölülere onu hiç ihmal eden yok, hep beyaz kefen sararız ölülere ama diriler bunu bazı yaz gününde hiç olmazsa bu beyaz elbiseye ihtimam yapmamız lazım.ama diriler bunu bazı yaz gününde hiç olmazsa bu beyaz elbiseye ihtimam yapmamız lazım. Beyaz şalvarını, pantolonunu beyazdan yaparsa daha iyi olur. Fakat onların da muhafazası zor.Beyaz şalvarını, pantolonunu beyazdan yaparsa daha iyi olur. Fakat onların da muhafazası zor. Şimdi bu otomobillere binilirken de otomobillerin kapılarında filan yağlar bulaşıveriyor,Şimdi bu otomobillere binilirken de otomobillerin kapılarında filan yağlar bulaşıveriyor, beyaz çok çabuk kirleniyor. beyaz çok çabuk kirleniyor. Siyahlarda o kadar belli olmaz ama onlar tabi benzinler var, şu yıkayıcılar var,Siyahlarda o kadar belli olmaz ama onlar tabi benzinler var, şu yıkayıcılar var, yine yıkayıncaya kadar temziliği kolay. yine yıkayıncaya kadar temziliği kolay.

Fe-innehâ. "Bu beyaz." Min hayri siyâbiküm. "Sizin evsaplarınızın en hayırlısıdır." buyurulmuş. Fe-innehâ. "Bu beyaz." Min hayri siyâbiküm. "Sizin evsaplarınızın en hayırlısıdır." buyurulmuş.

Gömleklerimizde tabi beyaz oluyor ama diğerlerinin de böyle olması lazım. Gömleklerimizde tabi beyaz oluyor ama diğerlerinin de böyle olması lazım.

Ravileri Ahmed b. Hanbel, Neseî, Taberânî, Hâkim, Beyhakî, Ziyâ el-Makdisî hazretleriRavileri Ahmed b. Hanbel, Neseî, Taberânî, Hâkim, Beyhakî, Ziyâ el-Makdisî hazretleri Semüra radıyallahu anh'ten rivayet etmiştir. Semüra radıyallahu anh'ten rivayet etmiştir.

Yine buyuruluyor ki; Aleyküm bi's-sıdki. "Siz doğruluğa devam edin, doğruluğa mülazemet ediniz,Yine buyuruluyor ki;

Aleyküm bi's-sıdki. "Siz doğruluğa devam edin, doğruluğa mülazemet ediniz,
doğruluktan ayrılmayınız, sözünüz daima doğru olsun." doğruluktan ayrılmayınız, sözünüz daima doğru olsun." Fe-innehû bâbun min ebvâbi'l-cenneti. "Çünkü doğruluk sizin cennet kapılarınızdan bir kapıdır." diyor. Fe-innehû bâbun min ebvâbi'l-cenneti. "Çünkü doğruluk sizin cennet kapılarınızdan bir kapıdır." diyor.

Bâb kapı; min ebvabi'l-cenneh. "Cennet kapılarından bir kapıdır doğruluk." Bâb kapı; min ebvabi'l-cenneh. "Cennet kapılarından bir kapıdır doğruluk."

Doğru konuşursan, doğruluğu kendine hedef edersen,Doğru konuşursan, doğruluğu kendine hedef edersen, doğru yaşarsan bu cennet kapısından içeri kolayca girersin. Ama doğruluğu insan hedef etmeli.doğru yaşarsan bu cennet kapısından içeri kolayca girersin. Ama doğruluğu insan hedef etmeli. Yalnız sözün doğruluğuyla değil bütün harekatı dosdoğru olmalı insanın.Yalnız sözün doğruluğuyla değil bütün harekatı dosdoğru olmalı insanın. İçin ne ise dışında öyle olmalı dosdoğru. Lillâhi'l-Fâtiha. İçin ne ise dışında öyle olmalı dosdoğru.

Lillâhi'l-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2