Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Tekvîr Sûresi 1-14. Âyetleri Kıyametin İşaretleri

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Tefsir Dersleri
Gurbet Sohbetleri
5 Rebîü'l-Evvel 1419 / 29.06.1998
Brisbane/ Avustralya

İçerik

12 Olay

Kız Çocuklarına Cahiliye Uygulamaları

Hesap Defterlerinin Açılışı ve Gökyüzünün Sıyırılıp Alınışı 

Cehennemin Kızıştırılışı ve Cennetin Yakınlaştırılışı

İki Müslümanın Arasını Düzeltmek

Cennet Kokusunu Duyamayanlar

Şehadet Özlemi

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.
Tümünü Göster
İzledim/Dinledim, Hediyemi Al Hata Bildir/Öneride Bulun

Konuşma Metni

Bismillahirrahmanirrahim. Bismillahirrahmanirrahim.

el-Hamdülillahi rabbil alemin. Vesselatü vesselamü ale seyyidil evveline vel ahirin.el-Hamdülillahi rabbil alemin. Vesselatü vesselamü ale seyyidil evveline vel ahirin. Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve men tebiehu bi ihsani ecmaine tayyibine tayyirin. Emma bad Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ve men tebiehu bi ihsani ecmaine tayyibine tayyirin.

Emma bad

 Aziz ve muhterem kardeşlerim,Aziz ve muhterem kardeşlerim, Allahu Teâlâ hazretleri Tekvîr sûresinde on iki önemli olayı zikredip,Allahu Teâlâ hazretleri Tekvîr sûresinde on iki önemli olayı zikredip, işaret edip ondan sonra mühim bir hakikati dile getirmektedir. işaret edip ondan sonra mühim bir hakikati dile getirmektedir. Bu on iki mühim olayı önce sıralıyor. Şu şöyle oldu, bu böyle oldu diye. 12 olayın zikredilmesinden sonra; Bu on iki mühim olayı önce sıralıyor. Şu şöyle oldu, bu böyle oldu diye. 12 olayın zikredilmesinden sonra;

 Kişi neyi hazır edip ortaya koyduğunu, dünyada ne amel işleyip âhirete getirdiğini,Kişi neyi hazır edip ortaya koyduğunu, dünyada ne amel işleyip âhirete getirdiğini, o zaman anlayacak, bilecektir, deniliyor. o zaman anlayacak, bilecektir, deniliyor. Bu on iki mühim olay; kıyameti tasvir eden, teşkil eden kıyamet olaylarıdır. Bu on iki mühim olay; kıyameti tasvir eden, teşkil eden kıyamet olaylarıdır.

Allahu Teâlâ hazretleri müthiş bir olay olan kıyameti, muhtelif sûrelerde ve âyetlerde beyan etmiştir.Allahu Teâlâ hazretleri müthiş bir olay olan kıyameti, muhtelif sûrelerde ve âyetlerde beyan etmiştir. Bu dünya düzeni bozulacak. Bu alem hercümerc olacak. Kıyamet kopacak.Bu dünya düzeni bozulacak. Bu alem hercümerc olacak. Kıyamet kopacak. Ondan sonra âhiret hayatı başlayacak. Bu sure de onlardan birisi. Buyuruyor ki: Ondan sonra âhiret hayatı başlayacak. Bu sure de onlardan birisi. Buyuruyor ki:

Şems, güneş demek. Güneş dürüldüğü zaman. Şems, güneş demek. Güneş dürüldüğü zaman.

 Tekvîr; bir şeyi katlayıp, dolayıp koymak manasına geliyor.Tekvîr; bir şeyi katlayıp, dolayıp koymak manasına geliyor. Sarığın da, her defasında başının etrafında dolandırılmasına,Sarığın da, her defasında başının etrafında dolandırılmasına, çevrilip sarılmasına, her birisine bir kevr derler. çevrilip sarılmasına, her birisine bir kevr derler. Yani bir döndürme. Güneşin kevri yani dürülmesi nasıl olacak? Yani bir döndürme. Güneşin kevri yani dürülmesi nasıl olacak?

Güneş güneşlikten çıkacak. Dürülecek. Katlanacak. Nasıl olacağını Allah bilir.Güneş güneşlikten çıkacak. Dürülecek. Katlanacak. Nasıl olacağını Allah bilir. Artık güneşin harareti kalmayacak. Gökyüzünde o katlanmış olacak. Artık güneşin harareti kalmayacak. Gökyüzünde o katlanmış olacak.

Gökyüzünü inceleyen bilginler, gökyüzünde bazı olaylar tespit ediyorlar.Gökyüzünü inceleyen bilginler, gökyüzünde bazı olaylar tespit ediyorlar. Ve kara delikler tespit ediyorlar. Kara delik, delikleri sönmüş olan güneşler.Ve kara delikler tespit ediyorlar. Kara delik, delikleri sönmüş olan güneşler. Sönerek yoğunlaşıyor, sıkışıyor, sımsıkı oluyor.Sönerek yoğunlaşıyor, sıkışıyor, sımsıkı oluyor. Aslında hücreler, hücrelerin çekirdekleriyle moleküller,Aslında hücreler, hücrelerin çekirdekleriyle moleküller, moleküllerin çekirdekleriyle elektronların arası açık, mesafeli. moleküllerin çekirdekleriyle elektronların arası açık, mesafeli.

Elektronlar çekirdeğin çok uzağında dönüyorlar. Onlar bir atom meydana getiriyor.Elektronlar çekirdeğin çok uzağında dönüyorlar. Onlar bir atom meydana getiriyor. Ama kendi asıl kütlelerinden çok büyük bir mekanı tutuyorlar.Ama kendi asıl kütlelerinden çok büyük bir mekanı tutuyorlar. Mesela güneşin etrafında gezegenler dönüyor.Mesela güneşin etrafında gezegenler dönüyor. Hepsi ne kadar büyük bir mekan teşkil ediyor, gezegenleriyle beraber güneş sistemini aldığımız zaman,Hepsi ne kadar büyük bir mekan teşkil ediyor, gezegenleriyle beraber güneş sistemini aldığımız zaman, çok büyük bir alanda yapıyorlar bu işi. çok büyük bir alanda yapıyorlar bu işi.

Atomun içindeki çekirdeği güneş gibi düşünürsek etrafındaki elektronları daAtomun içindeki çekirdeği güneş gibi düşünürsek etrafındaki elektronları da gezegenler gibi düşünürsek geniş bir alanda yapıyorlar bu işi.gezegenler gibi düşünürsek geniş bir alanda yapıyorlar bu işi. Elektronlar çekirdeğe düştüğü zaman, o zaman o mesafe kalmıyor. Elektronlar çekirdeğe düştüğü zaman, o zaman o mesafe kalmıyor.

 Bu mesafeli atomlar birleşerek moleküller, moleküllerden çeşitli maddeler geliyor.Bu mesafeli atomlar birleşerek moleküller, moleküllerden çeşitli maddeler geliyor. Onların hepsi çöktüğü, çekirdeğe yapıştığı zaman, diyelim kiOnların hepsi çöktüğü, çekirdeğe yapıştığı zaman, diyelim ki dünyadaki bütün maddeler çöktüğü zaman, elektronlar çekirdeklerine yapıştığı zaman,dünyadaki bütün maddeler çöktüğü zaman, elektronlar çekirdeklerine yapıştığı zaman, belki toplu iğne başı kadar bir şey oluyor hepsi. O kadar kabarmış.belki toplu iğne başı kadar bir şey oluyor hepsi.

O kadar kabarmış. Kabarmış pastayı bastırdığın zaman nasıl küçülüyor? Kabarmış pastayı bastırdığın zaman nasıl küçülüyor?

Veya küçücük bir darıyı ateşe attığın zaman, patladığı zaman ne kadar büyüyor? Veya küçücük bir darıyı ateşe attığın zaman, patladığı zaman ne kadar büyüyor?

Aslında küçüktü.Aslında küçüktü. Böyle durduğu zaman çok küçük yani arada mesafe kalmayınca alan çok küçülüyor. Fakat aynı ağırlık devam ediyor. Böyle durduğu zaman çok küçük yani arada mesafe kalmayınca alan çok küçülüyor. Fakat aynı ağırlık devam ediyor.

Ağırlığı fazla olan, sönmüş güneşler -yani gezegenler- üstüne çökmüş,Ağırlığı fazla olan, sönmüş güneşler -yani gezegenler- üstüne çökmüş, yoğunlaşmış bir kütle oluşturuyorlar. Onların çekim gücü fazla oluyor.yoğunlaşmış bir kütle oluşturuyorlar. Onların çekim gücü fazla oluyor. Her maddenin çekimi, kendi kütlesiyle orantılı. Büyük madde, küçük maddeyi kendisine çeker.Her maddenin çekimi, kendi kütlesiyle orantılı. Büyük madde, küçük maddeyi kendisine çeker. Ama bu çökmüş olan, yoğunlaşmış olan kısımlar çok kuvvetli çekime sahip oluyor.Ama bu çökmüş olan, yoğunlaşmış olan kısımlar çok kuvvetli çekime sahip oluyor. Yanından bir yıldız geçerken, yıldızı kendisine çektirtiyor. Kaçırtmıyor. Yanından bir yıldız geçerken, yıldızı kendisine çektirtiyor. Kaçırtmıyor.

Belki de yıldızın yörüngesine tesir ediyor.Belki de yıldızın yörüngesine tesir ediyor. Bazen yıldız kayıp gidiyor, yanından kurtuluyorBazen yıldız kayıp gidiyor, yanından kurtuluyor ama eğer biraz daha yakından olursa mıknatısın iğneyi çektiği gibi kendisine çekiyor.ama eğer biraz daha yakından olursa mıknatısın iğneyi çektiği gibi kendisine çekiyor. O da katılıyor kendisine. Böylece sönmüş O da katılıyor kendisine.

Böylece sönmüş güneşler, teleskopla baktığın zaman gökyüzüne; kara delik gibi görünüyor, yani ışığı yok. güneşler, teleskopla baktığın zaman gökyüzüne; kara delik gibi görünüyor, yani ışığı yok. Ama bir yoğun bir şey. Etrafından geçenleri de kendisine çekebiliyor. Yani gökyüzünde bir çöküntü oluyor. Ama bir yoğun bir şey. Etrafından geçenleri de kendisine çekebiliyor. Yani gökyüzünde bir çöküntü oluyor.

Böyle bir şeyler olabilir, tahminen. Yani güneş patlamalarla öyle ışıklı. Atom patlamalarıyla.Böyle bir şeyler olabilir, tahminen. Yani güneş patlamalarla öyle ışıklı. Atom patlamalarıyla. Güneşte devamlı atom patlamaları olduğu için muazzam alevler ve muazzam hararet oluyor.Güneşte devamlı atom patlamaları olduğu için muazzam alevler ve muazzam hararet oluyor. Yani devamlı orada atom bombaları patlıyor. Her an.Yani devamlı orada atom bombaları patlıyor. Her an. Ve çıkan alevlerin yanında dünyayı kıyaslasak;Ve çıkan alevlerin yanında dünyayı kıyaslasak; güneşten çıkan bir alevin boyu buradan tavana kadarsa,güneşten çıkan bir alevin boyu buradan tavana kadarsa, Dünyanın boyu da parmak ucu kadar kalıyor o alevlerin arasında. Öyle muazzam alevler çıkıyor. Dünyanın boyu da parmak ucu kadar kalıyor o alevlerin arasında. Öyle muazzam alevler çıkıyor.

Hani çocuklar güneşin resmini yaparken ayçiçeği gibi yaparlar ya resmini, sarı sarı.Hani çocuklar güneşin resmini yaparken ayçiçeği gibi yaparlar ya resmini, sarı sarı. Etrafındaki o alevleri. O kadar muazzam uzaktaki mesafeden dünyayı ısıtıyor. Yüzümüzü ısıtıyor.Etrafındaki o alevleri. O kadar muazzam uzaktaki mesafeden dünyayı ısıtıyor. Yüzümüzü ısıtıyor. Sırtımızı ısıtıyor, yakıyor harareti. Radyoaktivitesi var.Sırtımızı ısıtıyor, yakıyor harareti. Radyoaktivitesi var. Atom olduğu için, atom patlaması olduğu için, radyoaktivitesi geliyor bize.Atom olduğu için, atom patlaması olduğu için, radyoaktivitesi geliyor bize. Fazla güneşte durduğun zaman, cilt kanseri filan yapıyor. Fazla güneşte durduğun zaman, cilt kanseri filan yapıyor.

Şimdi o çökecek. Yani ateşi sönecek, dürülecek. Yoğunlaşacak manasına olabilir güneşin.Şimdi o çökecek. Yani ateşi sönecek, dürülecek. Yoğunlaşacak manasına olabilir güneşin. Tabii güneş öyle oldu mu gezegenler..Tabii güneş öyle oldu mu gezegenler.. Niye? Muazzam bir çekimle kendisine çekecek her şeyi. Niye?

Muazzam bir çekimle kendisine çekecek her şeyi.

Kıyamet; dinsiz, imansız, zalim kâfirlerin başına kopacakmış.Kıyamet; dinsiz, imansız, zalim kâfirlerin başına kopacakmış. Kıyametin bu olaylarını, Allah mü'minlere göstermeyecek. Mü'minler kıyametten önce ölmüş olacak.Kıyametin bu olaylarını, Allah mü'minlere göstermeyecek. Mü'minler kıyametten önce ölmüş olacak. Yeryüzünde Allah diyen insan kalmayacak. Hepsi mel'un, mendebur insanlar…Yeryüzünde Allah diyen insan kalmayacak. Hepsi mel'un, mendebur insanlar… Kıyamet onların başına kopacak. Allah saklasın. Kıyamet onların başına kopacak. Allah saklasın.

Allah hem dünyada hem âhirette bizi her türlü felaket ve dehşetlerden,Allah hem dünyada hem âhirette bizi her türlü felaket ve dehşetlerden, korkulu hâllerden ve olaylardan korusun. Başımıza felaketler getirmesin.korkulu hâllerden ve olaylardan korusun. Başımıza felaketler getirmesin. Lütfuyla himaye eyleyip, vikâye eyleyipLütfuyla himaye eyleyip, vikâye eyleyip koruyup cennetine, cemaline dahil eylesin. koruyup cennetine, cemaline dahil eylesin.

Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman.Yıldızlar kararıp döküldüğü zaman. Keder bulanıklık demek. Suya mesela çamur karışır, kum karışır, bulanırsa, su kedir veya münkedir derler.Keder bulanıklık demek. Suya mesela çamur karışır, kum karışır, bulanırsa, su kedir veya münkedir derler. Bulanık su demek. Yıldızlar bulanıp döküldüğü zaman. Bulanık su demek. Yıldızlar bulanıp döküldüğü zaman.

Bu da deminki olay gibi, gökteki cisimlere bir şey oluyor. Eski hâlinden başka türlü bir hâl oluyor.Bu da deminki olay gibi, gökteki cisimlere bir şey oluyor. Eski hâlinden başka türlü bir hâl oluyor. Işık saçmamaya başlıyor. Sönüyor ve dökülüyor. Tabii nereye dökülür yıldızlar sapır sapır? Işık saçmamaya başlıyor. Sönüyor ve dökülüyor. Tabii nereye dökülür yıldızlar sapır sapır?

Daha kuvvetli olan karadeliklere doğru çekilir dökülür. Tabii diyoruz daDaha kuvvetli olan karadeliklere doğru çekilir dökülür. Tabii diyoruz da nasıl? Korkunç şeyler. Hiç de tabii şeyler değil. Gayet gayrı tabii. Son derece korkunç şeyler… nasıl? Korkunç şeyler. Hiç de tabii şeyler değil. Gayet gayrı tabii. Son derece korkunç şeyler…

Bu olaylar olurken dünyada insanlar yaşıyorlar ama dünyada da başlar olaylar. "Dağlar götürüldüğü zaman." Bu olaylar olurken dünyada insanlar yaşıyorlar ama dünyada da başlar olaylar. "Dağlar götürüldüğü zaman."

Seyretmek, seyr-ü sefer; yürümek demek. Suyyirette götürülmek demek.Seyretmek, seyr-ü sefer; yürümek demek. Suyyirette götürülmek demek. Dağlar götürülecek. Nereye götürülüyor? Yerinden götürülüyor. Kayacak.Dağlar götürülecek. Nereye götürülüyor?

Yerinden götürülüyor. Kayacak. Dağlar yerinden götürüldüğü, kaydığı, yürütüldüğü zaman. Koca dağlar,Dağlar yerinden götürüldüğü, kaydığı, yürütüldüğü zaman. Koca dağlar, büyük cisimler olduğu için, dağlar insana muhteşem görünür, sağlam görülür, kayalık görülür filan.büyük cisimler olduğu için, dağlar insana muhteşem görünür, sağlam görülür, kayalık görülür filan. Ama hepsi götürülecek. Ama hepsi götürülecek.

Artık mallara filan bakılmaz. Herkes canının derdine düşmüş olacak. Artık mallara filan bakılmaz. Herkes canının derdine düşmüş olacak.

İşar; on yılına erişmiş kıymetli deve demek. Develer cinslere, sınıflara ayırıyorlar.İşar; on yılına erişmiş kıymetli deve demek. Develer cinslere, sınıflara ayırıyorlar. Sıfatlar veriyorlar. Küçük deve bir işe yaramaz.Sıfatlar veriyorlar. Küçük deve bir işe yaramaz. Büyüyecek, başka deve doğuracak hale gelecek falan. O zaman kıymetli deve.Büyüyecek, başka deve doğuracak hale gelecek falan. O zaman kıymetli deve. Bu işar, öyle kıymetli deve demek oluyor. Yani onları Araplar sever. Bu işar, öyle kıymetli deve demek oluyor. Yani onları Araplar sever. "Bizim böyle develerimiz var." diye memnun olurlar inek buzağılayacağı zaman. "Bizim böyle develerimiz var." diye memnun olurlar inek buzağılayacağı zaman. Koyun kuzulayacağı zaman. Yani nasıl sevinir? "Bunların kuzusu olacak.Koyun kuzulayacağı zaman. Yani nasıl sevinir?

"Bunların kuzusu olacak. Bizim hayvanların sayısı artacak. Geçen sene sürümüz şu kadardı. Şimdi bu kadar filan."Bizim hayvanların sayısı artacak. Geçen sene sürümüz şu kadardı. Şimdi bu kadar filan." Ama onlar uttilet tatil edildiği zaman. Yani onlara bakan kalmadığı zaman, kendi başlarına kaldığı zaman…Ama onlar uttilet tatil edildiği zaman. Yani onlara bakan kalmadığı zaman, kendi başlarına kaldığı zaman… Çünkü insanlar kendi başının derdine düşünce, hayvanlarına mallarına bakacak hâlleri kalmayınca,Çünkü insanlar kendi başının derdine düşünce, hayvanlarına mallarına bakacak hâlleri kalmayınca, onlar da korktuklarından hepsi darmadağın dağılacaklar. Bir felaket başlayacak.onlar da korktuklarından hepsi darmadağın dağılacaklar. Bir felaket başlayacak. Hayvanlar öyle dağıldığı zaman… Hayvanlar öyle dağıldığı zaman…

Hayvanlar haşrolunduğu zaman, toplandığı zaman. Hayvanlar haşrolunduğu zaman, toplandığı zaman.

Vuhuş; yabanî hayvanlar demek. Yani işar ehil develer oluyor, kıymetli develer oluyor.Vuhuş; yabanî hayvanlar demek. Yani işar ehil develer oluyor, kıymetli develer oluyor. Vuhuş da vahşi hayvanlar oluyor. Vuhuş da vahşi hayvanlar oluyor. Onlar da kulaklarını dikip hepsi bir yere toplaşacaklar; "Ne oluyor diye."Onlar da kulaklarını dikip hepsi bir yere toplaşacaklar; "Ne oluyor diye." Korkudan nereye kaçacaklarını bilemeyip bir yere toplanacaklar. Toplandığı zaman… Kaç oldu? Korkudan nereye kaçacaklarını bilemeyip bir yere toplanacaklar. Toplandığı zaman… Kaç oldu?

 Güneş dürüldüğü zaman, yıldızlar kararıp döküldüğü zaman, dağlar yerinden götürüldüğü zaman,Güneş dürüldüğü zaman, yıldızlar kararıp döküldüğü zaman, dağlar yerinden götürüldüğü zaman, kıymetli develer salıverildiği dağıldığı zaman,kıymetli develer salıverildiği dağıldığı zaman, vahşi hayvanlar ormandaki, dağdaki, bayırdaki, korkuyla toplaştığı zaman. vahşi hayvanlar ormandaki, dağdaki, bayırdaki, korkuyla toplaştığı zaman.

Denizler fokur fokur kaynatıldığı zaman.Denizler fokur fokur kaynatıldığı zaman. Dünyanın düzeni bozulunca, dünyanın üstü deniz ve toprak,Dünyanın düzeni bozulunca, dünyanın üstü deniz ve toprak, ama aşağı doğru her 33 metrede 1 derece sıcaklık artıyor.ama aşağı doğru her 33 metrede 1 derece sıcaklık artıyor. Biliyor musunuz yerin altına gidenlerin, madencilerin nasıl ter döktüklerini Biliyor musunuz yerin altına gidenlerin, madencilerin nasıl ter döktüklerini terlediklerini. Aşağı doğru indikçe sıcaklık artıyor. Neden? terlediklerini. Aşağı doğru indikçe sıcaklık artıyor. Neden?

 Dünyanın kabuğunda yaşıyoruz biz. İçi sıcak. Sıcaklığının kesin belirtileri ne? Dünyanın kabuğunda yaşıyoruz biz. İçi sıcak. Sıcaklığının kesin belirtileri ne?

Yanardağlar.Yanardağlar. Bazen yeni bir yanardağ beliriyor. Pasifik Okyanusu'nda deniliyor. Filme alıyorlar.Bazen yeni bir yanardağ beliriyor. Pasifik Okyanusu'nda deniliyor. Filme alıyorlar. Denizin içi fokur fokur fokurduyor. Dumanlar çıkıyor. Lavlar yükseliyor. Denizin içi fokur fokur fokurduyor. Dumanlar çıkıyor. Lavlar yükseliyor. Deniz suyuyla temas ettiği zaman kuruyor. Onun üstüne başka lavlar geliyor.Deniz suyuyla temas ettiği zaman kuruyor. Onun üstüne başka lavlar geliyor. Başka lavlar. yeni bir ada oluşuyor. O ne? Toprağın altındaki erimişBaşka lavlar. yeni bir ada oluşuyor. O ne?

Toprağın altındaki erimiş sıcak çekirdek kısmının dünyanın magma tabakası denilen kısmında bir çatlak, bir delik bulup yukarı çıkması.sıcak çekirdek kısmının dünyanın magma tabakası denilen kısmında bir çatlak, bir delik bulup yukarı çıkması. Çıktığı zaman görülüyor işte, nasıl kıpkırmızı ateş. Nasıl lav, nasıl duman, nasıl hararet! Görülüyor.Çıktığı zaman görülüyor işte, nasıl kıpkırmızı ateş. Nasıl lav, nasıl duman, nasıl hararet! Görülüyor. Yerin içi öyle.Yerin içi öyle. Dünyanın düzeni bozulduğu için, içi dışına çıkmaya başlayacak. Denizler fokur fokur kaynayacak.Dünyanın düzeni bozulduğu için, içi dışına çıkmaya başlayacak. Denizler fokur fokur kaynayacak. Su soğuktur ama tabii şartlarda. O zaman fokurdamaya başlayacak. "Denizler kaynatıldığı zaman." Su soğuktur ama tabii şartlarda. O zaman fokurdamaya başlayacak. "Denizler kaynatıldığı zaman."

 Nefisler çiftleştirildiği zaman. Nefs çiftleşiyor.Nefisler çiftleştirildiği zaman. Nefs çiftleşiyor. Bundan murad, ölülerin bedenleriyle ruhları tekrar bir araya geldiği zaman. Hani haşroluyorBundan murad, ölülerin bedenleriyle ruhları tekrar bir araya geldiği zaman. Hani haşroluyor ölüler mezarından kalkacaklarölüler mezarından kalkacaklar Mahşer yerinde toplanacaklar. Mahşer yerinde toplanacaklar. İşte o. Yani çiftleştirilmek ne demek? İşte o. Yani çiftleştirilmek ne demek?

 Birbirlerinden ayrılmış olan ruh ile bedenin tekrar bir araya gelmesi demek.Birbirlerinden ayrılmış olan ruh ile bedenin tekrar bir araya gelmesi demek. Yani haşır olduğu zaman, ölüler mezarlarından kalktığı zaman, ölmüş evvelki insanlar,Yani haşır olduğu zaman, ölüler mezarlarından kalktığı zaman, ölmüş evvelki insanlar, yaşayan beriki insanlar, hepsi kalktığı zaman demek. Haşroluyor artık.yaşayan beriki insanlar, hepsi kalktığı zaman demek. Haşroluyor artık. Bu olaylar olduktan sonra haşır olayı başlıyor. Bu olaylar olduktan sonra haşır olayı başlıyor.

Diri diri toprağa gömülen kız çocuklarına mevude denilirdi.Diri diri toprağa gömülen kız çocuklarına mevude denilirdi. Mevudenin diri diri toprağa gömülen çocukların neden öyle hunharca öldürüldüğü,Mevudenin diri diri toprağa gömülen çocukların neden öyle hunharca öldürüldüğü, o işi yapanlara sorulduğu zaman. o işi yapanlara sorulduğu zaman.

"Niye öldürdün sen kızını? Niye kara toprağın altına canlı canlı gömdün. Katil herif!"Niye öldürdün sen kızını? Niye kara toprağın altına canlı canlı gömdün. Katil herif! Niye bu cinayeti işledin?" diye onun hesabı sorulduğu zaman. Niye bu cinayeti işledin?" diye onun hesabı sorulduğu zaman.

 Bu, Arapların yaptığı bir iş idi maalesef. Kız çocuğunun doğmasına çok üzülürlerdi.Bu, Arapların yaptığı bir iş idi maalesef. Kız çocuğunun doğmasına çok üzülürlerdi. Halbuki kız olmayınca erkek olur mu? Halbuki kız olmayınca erkek olur mu?

Bir zaman sonra hep sen bu şaşkınların istediği gibi hep erkek çocuk doğsa, nesiller tükenir.Bir zaman sonra hep sen bu şaşkınların istediği gibi hep erkek çocuk doğsa, nesiller tükenir. Allah'ın bir lütfu kız çocuğunun olması. Hem kız olacak, hem erkek olacak. Sen erkek istiyorsun.Allah'ın bir lütfu kız çocuğunun olması. Hem kız olacak, hem erkek olacak. Sen erkek istiyorsun. "Canım benimki erkek olsun da başkasının ki kız olursa olsun." "Canım benimki erkek olsun da başkasının ki kız olursa olsun."

Doğan çocuğu kız çocuğuysa kendisine; "Kız çocuğun oldu." denildiği zaman insanlardan kaçardı. Doğan çocuğu kız çocuğuysa kendisine; "Kız çocuğun oldu." denildiği zaman insanlardan kaçardı.

 Kendisine verilen haberin kötülüğünden utandığı için kaçacak delik arardı. İnsanlardan saklanırdı.Kendisine verilen haberin kötülüğünden utandığı için kaçacak delik arardı. İnsanlardan saklanırdı. "Eyvah kız çocuğum olmuş." diye. Böyle bir mantıkları vardı adamların. Kıza, kadına değer vermezlerdi."Eyvah kız çocuğum olmuş." diye. Böyle bir mantıkları vardı adamların. Kıza, kadına değer vermezlerdi. Ve onu diri diri toprağa gömerlerdi. Maalesef. Korkunç olay. İslâm o kadar büyük kötülükleri engelledi ki. Ve onu diri diri toprağa gömerlerdi. Maalesef. Korkunç olay. İslâm o kadar büyük kötülükleri engelledi ki.

 Sırf bu olayı engellemesi bile yani ne kadar şâyân-ı takdir bir şey. Sırf bu olayı engellemesi bile yani ne kadar şâyân-ı takdir bir şey.

Hindistan'da o inançtaki insanların kocası öldüğü zaman, karısını da yanında yakarlarmış. Âdet öyleymiş.Hindistan'da o inançtaki insanların kocası öldüğü zaman, karısını da yanında yakarlarmış. Âdet öyleymiş. Yani "Bunlar hayatta beraberdi.Yani "Bunlar hayatta beraberdi. Şimdi de beraber ölsünler." diye adam ölünce karıyı da beraber yakarlarmış yanında. Ne âdetler var! Şimdi de beraber ölsünler." diye adam ölünce karıyı da beraber yakarlarmış yanında. Ne âdetler var!

Eski Mısır'da Nil nehrinin suyu azaldığı zaman; "Nil kurban istiyor." diye en soylu ailelerin,Eski Mısır'da Nil nehrinin suyu azaldığı zaman; "Nil kurban istiyor." diye en soylu ailelerin, en temiz kızlarından bir tanesini seçer, güzelini seçerlermiş ki, memnun kalsın Nil nehri diye. en temiz kızlarından bir tanesini seçer, güzelini seçerlermiş ki, memnun kalsın Nil nehri diye. Nehre atarlarmış. Boğulurmuş. Allahu ekber! Ne biçim işler yapmış bu eski insanlar. Nehre atarlarmış. Boğulurmuş. Allahu ekber! Ne biçim işler yapmış bu eski insanlar.

 İbni Fadlan seyahatnamesinde eski Sibirya kavimlerinin nasıl bir kadını sarhoş edip de öldürdüklerini,İbni Fadlan seyahatnamesinde eski Sibirya kavimlerinin nasıl bir kadını sarhoş edip de öldürdüklerini, merasim olarak, âdet olarak anlatıyor. merasim olarak, âdet olarak anlatıyor. İnsanoğullarının akılları, mantıkları nelere razı olmuş, neler yaptırtmış onlara.İnsanoğullarının akılları, mantıkları nelere razı olmuş, neler yaptırtmış onlara. Vahiy olmasa, Allah'ın lütfu olmasa, peygamberler olmasa, kitaplar inmese ne kadar vahşilikler olacak!Vahiy olmasa, Allah'ın lütfu olmasa, peygamberler olmasa, kitaplar inmese ne kadar vahşilikler olacak! "Bu kız çocukları neden öldürüldü diye sorulduğu zaman." "Bu kız çocukları neden öldürüldü diye sorulduğu zaman."

Defterler açıldığı zaman.Defterler açıldığı zaman. Tabii kızını gömen Arap'a; "Sen niye kızını gömdün?" diye bedevîye sorulacak. Ötekiler kalacak mı? Tabii kızını gömen Arap'a; "Sen niye kızını gömdün?" diye bedevîye sorulacak. Ötekiler kalacak mı? Başka insanların da defteri açıldığı ve içindekiler muhasebe edilmeye, sorgulanmaya başlandığı zaman. Başka insanların da defteri açıldığı ve içindekiler muhasebe edilmeye, sorgulanmaya başlandığı zaman.

Sema sıyrıldığı zaman. Sıyrılıp alındığı zaman, diye tercüme etmiş.Sema sıyrıldığı zaman. Sıyrılıp alındığı zaman, diye tercüme etmiş. Ben kuşitat fiilini tanınmış bir kökten olmadığı için geniş olarak izah edemeyeceğim.Ben kuşitat fiilini tanınmış bir kökten olmadığı için geniş olarak izah edemeyeceğim. Tercümesini böyle yapmış. "Gökyüzü sıyrılıp alındığı zaman." Belki başka anlamları da olabilir.Tercümesini böyle yapmış. "Gökyüzü sıyrılıp alındığı zaman." Belki başka anlamları da olabilir. Bazen kelimelerin çeşitli anlamları oluyor. Bazen kelimelerin çeşitli anlamları oluyor.

 Cehennem iyice ateşlendiği, iyice yakılıp hararetlendirildiği zaman. Cehennem iyice ateşlendiği, iyice yakılıp hararetlendirildiği zaman.

 Sair alevli ateş demek.Sair alevli ateş demek. Su'ıret de iyice alevleri artacak şekilde, iyice ateşin çatıldığı çatır çatır çok yandığı zaman. Neden? Su'ıret de iyice alevleri artacak şekilde, iyice ateşin çatıldığı çatır çatır çok yandığı zaman. Neden?

Çünkü kâfirler içine atılacaklar; iyice ateşlendiği zaman, cehennem çatıldığı zaman, alevlendirildiği zaman. Çünkü kâfirler içine atılacaklar; iyice ateşlendiği zaman, cehennem çatıldığı zaman, alevlendirildiği zaman.

 Cennet de yaklaştırıldığı zaman. İnsanların mahşer yerinde diz çöküp başları önünde muhakeme edileceği söyleniyor.Cennet de yaklaştırıldığı zaman. İnsanların mahşer yerinde diz çöküp başları önünde muhakeme edileceği söyleniyor. Başını kaldıramayacaklar. Bakamayacaklar ama cehennem oraya getirilecek.Başını kaldıramayacaklar. Bakamayacaklar ama cehennem oraya getirilecek. Çatır çatır yanıyor. Cennet de yaklaştırılacak. Çatır çatır yanıyor. Cennet de yaklaştırılacak.

Hatta bir hadîs-i şerîfte geçiyor. Kul hesabı görülürken az bir şey daha olsaHatta bir hadîs-i şerîfte geçiyor. Kul hesabı görülürken az bir şey daha olsa cennete girecek. "Kimde hakkım var" diye aramaya başlayacak.cennete girecek. "Kimde hakkım var" diye aramaya başlayacak. Falancada. "Falancada hakkım var Yâ Rabbi. Bundan benim hakkımı alıver." diyecek.Falancada. "Falancada hakkım var Yâ Rabbi. Bundan benim hakkımı alıver." diyecek. Ötekisi de, o da hesaba çekilmiş. Az bir şey kalmış elinde. Azıcık bir sevap kalmış.Ötekisi de, o da hesaba çekilmiş. Az bir şey kalmış elinde. Azıcık bir sevap kalmış. Öteki sevaplar gitmiş. Sevaplar nereye gider? Hak sahiplerine verilir.Öteki sevaplar gitmiş. Sevaplar nereye gider?

Hak sahiplerine verilir. Bir insanın bir insanda hakkı varsa âhirette onun sevabını alır. Sevabı azalır.Bir insanın bir insanda hakkı varsa âhirette onun sevabını alır. Sevabı azalır. Hak sahiplerine vere vere, adamın sevabı azalır. O da vermiş, vermiş. Peki hiç kalmazsa sevabı? Hak sahiplerine vere vere, adamın sevabı azalır. O da vermiş, vermiş. Peki hiç kalmazsa sevabı?

 O zaman hak sahibinin günahı buna verilir. Alacağı sevap mukabili kadar günahı buna yüklenir.O zaman hak sahibinin günahı buna verilir. Alacağı sevap mukabili kadar günahı buna yüklenir. Dağlar kadar sevapla terazinin başına gelen insanlar bu hakların alınması,Dağlar kadar sevapla terazinin başına gelen insanlar bu hakların alınması, verilmesi sonunda bazen dağlar kadar günahla terazinin başında kalıp cehenneme atılabilir. verilmesi sonunda bazen dağlar kadar günahla terazinin başında kalıp cehenneme atılabilir. Asıl iflas o işte. Asıl müflis o. Azıcık bir sevabı kalmış. "Yâ Rabbi ondan benim hakkımı alıver." diyor.Asıl iflas o işte. Asıl müflis o. Azıcık bir sevabı kalmış. "Yâ Rabbi ondan benim hakkımı alıver." diyor. Çünkü kendisi kurtulacak cehennemden.Çünkü kendisi kurtulacak cehennemden. Merhamet, affetmek, bağışlamak zamanı değil. Canını kurtarmak derdinde. Merhamet, affetmek, bağışlamak zamanı değil. Canını kurtarmak derdinde.

Herkes "Kendi halim nasıl, ne olacak, nefsi, nefsi." diye kendisini düşündüğü bir zaman.Herkes "Kendi halim nasıl, ne olacak, nefsi, nefsi." diye kendisini düşündüğü bir zaman. Dostluklar filan rafa kalkmış. Hiç kimsenin gözü kimseyi görmüyor. Ana baba evladından kaçıyor.Dostluklar filan rafa kalkmış. Hiç kimsenin gözü kimseyi görmüyor. Ana baba evladından kaçıyor. Karı kocasından kaçıyor. Herkes, kardeş kardeşten kaçıyor. Öyle bir durum.Karı kocasından kaçıyor. Herkes, kardeş kardeşten kaçıyor. Öyle bir durum. Müttakîler hariç. Müttakîlerin ahbaplıkları, takvâ ehli insanların dostlukları orada da devam edecekmiş.Müttakîler hariç. Müttakîlerin ahbaplıkları, takvâ ehli insanların dostlukları orada da devam edecekmiş. -Allah bizi onlardan eylesin.- "Al yâ Rabbi ondan hakkımı.-Allah bizi onlardan eylesin.-

"Al yâ Rabbi ondan hakkımı. Versin bana hakkımı." diyecekmiş, başı eğik, diz çökmüş vaziyette.Versin bana hakkımı." diyecekmiş, başı eğik, diz çökmüş vaziyette. Başı eğik, böyle başını kaldırıp konuşmak filan yok.Başı eğik, böyle başını kaldırıp konuşmak filan yok. O sevabı alınca kendisi cehennemden kurtuluyor.O sevabı alınca kendisi cehennemden kurtuluyor. Ötekisi sevabı kalmadığı için cehenneme düşecek. Ötekisi sevabı kalmadığı için cehenneme düşecek.

Allahu Teâlâ hazretleri buyuracakmış ki; "Ey kulum! Başını kaldır bakalım."Allahu Teâlâ hazretleri buyuracakmış ki; "Ey kulum! Başını kaldır bakalım." Şöyle bir kaldıracak başını o zaman. Daha önce kaldıramıyor. Şöyle bir kaldıracak başını o zaman. Daha önce kaldıramıyor.

Diz çökmüş vaziyette. Böyle oturmak yok. Diz çökmek horluktan, hürmetten, dehşettendir.Diz çökmüş vaziyette. Böyle oturmak yok. Diz çökmek horluktan, hürmetten, dehşettendir. "Diz çöktü kaldı. ayağının dermanı kalmadı." derler. "Kaldır başını bakalım!" Bir kaldıracakmış."Diz çöktü kaldı. ayağının dermanı kalmadı." derler.

"Kaldır başını bakalım!" Bir kaldıracakmış. Cennetin köşklerini görecekmiş ki şahane köşkler. Cennetin köşklerini görecekmiş ki şahane köşkler. Cennet yaklaştırılacak. Mahşer halkının görebileceği bir yere gelecek.Cennet yaklaştırılacak. Mahşer halkının görebileceği bir yere gelecek. Cennetteki köşkleri görecekmiş ki; süt gibi pırı pırıl, nurlu mücevherlerle süslü, ışıl ışıl parlıyor filan.Cennetteki köşkleri görecekmiş ki; süt gibi pırı pırıl, nurlu mücevherlerle süslü, ışıl ışıl parlıyor filan. Unutacakmış hesapta, mahkemede olduğunu filan. Unutacakmış hesapta, mahkemede olduğunu filan.

"Bunlar kimin Yâ Rabbi? Hangi peygamberin? Hangi şehidin köşkleri bunlar Yâ Rabbi?" diyecekmiş. "Bunlar kimin Yâ Rabbi? Hangi peygamberin? Hangi şehidin köşkleri bunlar Yâ Rabbi?" diyecekmiş.

Allahu Teâlâ hazretleri de buyuracakmış ki; "Bunlar parasını ödeyenlerin.Allahu Teâlâ hazretleri de buyuracakmış ki; "Bunlar parasını ödeyenlerin. Kim öderse parasını, bu köşkler onun olacak." Kim öderse parasını, bu köşkler onun olacak."

"Bunun parasına kim takat getirebilir? Bunun bedelini kim ödeyebilir Yâ Rabbi?" "Bunun parasına kim takat getirebilir? Bunun bedelini kim ödeyebilir Yâ Rabbi?"

"Sen ödeyebilirsin." "Nasıl öderim yâ Rabbi?" "Bu köşkler kardeşlerini affedenlerin köşkleridir."Sen ödeyebilirsin."

"Nasıl öderim yâ Rabbi?"

"Bu köşkler kardeşlerini affedenlerin köşkleridir. Affedenlere verilecek köşklerdir. Sen de bu kardeşini affedersen bu köşklerden birisine sahip olabilirsin." Affedenlere verilecek köşklerdir. Sen de bu kardeşini affedersen bu köşklerden birisine sahip olabilirsin."

"Tamam yâ Rabbi, affettim." diyecekmiş."Tamam yâ Rabbi, affettim." diyecekmiş. Allah köşkleri gösterince ona, aklı başından gitti. "Affettim." diyecekmiş. Allah köşkleri gösterince ona, aklı başından gitti. "Affettim." diyecekmiş.

"Peki, hadi git köşküne." Köşküne doğru giderken Allahu Teâlâ hazretleri diyecekmiş ki;"Peki, hadi git köşküne." Köşküne doğru giderken Allahu Teâlâ hazretleri diyecekmiş ki; "Dur! Nereye gidiyorsun?" "Köşküme gidiyorum yâ Rabbi." "Dur! Nereye gidiyorsun?"

"Köşküme gidiyorum yâ Rabbi."

"Sen kardeşini affettin onun da sevabı kaldı biraz."Sen kardeşini affettin onun da sevabı kaldı biraz. O da şimdi cehenneme düşmekten kurtuldu. Tut kardeşinin elinden, hadi bakalım o da girsin cennete.O da şimdi cehenneme düşmekten kurtuldu. Tut kardeşinin elinden, hadi bakalım o da girsin cennete. Cennete beraber girin." diyecekmiş. Cennete beraber girin." diyecekmiş.

Bunu söyledikten sonra Peygamber Efendimiz, Hz. Ömer radıyallahu anhın rivayeti bu.Bunu söyledikten sonra Peygamber Efendimiz, Hz. Ömer radıyallahu anhın rivayeti bu. Diyor ki; "Ey insanlar Allah'tan korkun. Kardeşlerinizin arasını ıslah edin.Diyor ki; "Ey insanlar Allah'tan korkun. Kardeşlerinizin arasını ıslah edin. Bak Allahu Teâlâ hazretleri bile âhirette iki müslümanın dargınlığını gidermek,Bak Allahu Teâlâ hazretleri bile âhirette iki müslümanın dargınlığını gidermek, arasını düzeltmek için ne yapıyor, görün bu hadiste buyuruyor." arasını düzeltmek için ne yapıyor, görün bu hadiste buyuruyor."

Tabii Allahu Teâlâ hazretleri kul haklarını bile affettirir dilerse.Tabii Allahu Teâlâ hazretleri kul haklarını bile affettirir dilerse. Dünyada karışmıyor kul haklarına ama, "Git sahibiyle helalleş. İsterse affettirir."Dünyada karışmıyor kul haklarına ama, "Git sahibiyle helalleş. İsterse affettirir." İşte bu hadîs-i şerîf onun misali. Nasıl affettirirmiş? İşte bu hadîs-i şerîf onun misali. Nasıl affettirirmiş?

Köşkleri göstertirir, ağzının suyunu akıttırır, aklını başından aldırır.Köşkleri göstertirir, ağzının suyunu akıttırır, aklını başından aldırır. O zaman gözü bir şey görmez. Affeder.O zaman gözü bir şey görmez. Affeder. Gene adam kendisi affediyor. Kendisi affediyor ama Allah affettirtiyor.Gene adam kendisi affediyor. Kendisi affediyor ama Allah affettirtiyor. Onu da kurtarmak istediği için, kul hakkından kurtarmak istediğinden öyle oluyor. Onu da kurtarmak istediği için, kul hakkından kurtarmak istediğinden öyle oluyor.

Cennet yaklaştırıldığı zaman, yani cennet mahşer halkı baksa görecek durumda.Cennet yaklaştırıldığı zaman, yani cennet mahşer halkı baksa görecek durumda. Ama Allah "Bak." demeden bakamaz. Münafığa da ne yapacak Allahu Teâlâ hazretleri? Ama Allah "Bak." demeden bakamaz. Münafığa da ne yapacak Allahu Teâlâ hazretleri?

"Cennete bak." diyecek. "Yürü cennete." diyecek."Cennete bak." diyecek. "Yürü cennete." diyecek. Cennete doğru yürürken, "Durdurun şunu." diyecek. Duracak.Cennete doğru yürürken, "Durdurun şunu." diyecek. Duracak. "Götürün cehenneme!" "Götürün cehenneme!"

Münafık diyecek ki, riyakâr; "Yâ rabbi, keşke beni, hiç bunları göstermeden cehenneme atsaydın.Münafık diyecek ki, riyakâr; "Yâ rabbi, keşke beni, hiç bunları göstermeden cehenneme atsaydın. Şimdi yüreğim yandı. Neler kaybetmişim,Şimdi yüreğim yandı. Neler kaybetmişim, buna girecek gibiyken, döndürülünce çok fena oldum." diyecekmiş. buna girecek gibiyken, döndürülünce çok fena oldum." diyecekmiş.

Allahu Teâlâ hazretleri de ona buyuracakmış ki:Allahu Teâlâ hazretleri de ona buyuracakmış ki: "Sen de dünyadayken insanlara riyakârlık yaptın, işte böyle olmayan şeyi var gibi gösterdin."Sen de dünyadayken insanlara riyakârlık yaptın, işte böyle olmayan şeyi var gibi gösterdin. Sonra döndün. Cezan da böyle olacak." Sonra döndün. Cezan da böyle olacak."

Demek ki Allah'ın gösterdiği kimseler, "Başını kaldır." dediği kimseler görebilecek.Demek ki Allah'ın gösterdiği kimseler, "Başını kaldır." dediği kimseler görebilecek. Cennet o kadar yakına gelecek. Onun için anlatıyoruz. Cennet o kadar yakına gelecek. Onun için anlatıyoruz. Cennetin kokusu 500 yıllık uzaklıktan duyulurmuş.Cennetin kokusu 500 yıllık uzaklıktan duyulurmuş. 500 yıl yolculuk yapacaksın da cennete öyle varacaksın. Oradan güzel kokuları duyulurmuş.500 yıl yolculuk yapacaksın da cennete öyle varacaksın. Oradan güzel kokuları duyulurmuş. Bazı insanlar cennetin kokusunu bile duyamayacak. Yanına bile yanaştırılmayacak.Bazı insanlar cennetin kokusunu bile duyamayacak. Yanına bile yanaştırılmayacak. Yanaşmayacak günahından dolayı. Allah korusun cümlemizi günahlardan, cehennemden. Cennetine dahil eylesin. Yanaşmayacak günahından dolayı. Allah korusun cümlemizi günahlardan, cehennemden. Cennetine dahil eylesin.

Nefs demek kişi demek. Herkesin nefsi var. Her kişi.Nefs demek kişi demek. Herkesin nefsi var. Her kişi. "Herkes o zaman âhirete, mahşer yerinde, mahkeme-i kübrâya ne getirip,"Herkes o zaman âhirete, mahşer yerinde, mahkeme-i kübrâya ne getirip, ne mal getirip de ortaya koyduğunu, neyi hazır ettiğini, oraya neyi takdim ettiğini, o zaman hepsi bilecek." ne mal getirip de ortaya koyduğunu, neyi hazır ettiğini, oraya neyi takdim ettiğini, o zaman hepsi bilecek." Amelleri işte meydanda. Çarşı pazar meydanda. Herkes o zaman bu dünyada yaptıklarını bilecek, diyor. Amelleri işte meydanda. Çarşı pazar meydanda. Herkes o zaman bu dünyada yaptıklarını bilecek, diyor.

Yani o zaman çok pişman olacak insanlar. Herkes pişman olacak. Biz de pişman olacağız.Yani o zaman çok pişman olacak insanlar. Herkes pişman olacak. Biz de pişman olacağız. Herkes çok pişman olacak o zaman. "Ah keşke." diyecek.Herkes çok pişman olacak o zaman. "Ah keşke." diyecek. "Akletseydim, fikretseydim, azmetseydim, dikkat etseydim, gayret etseydim." diyecek hepsi. "Akletseydim, fikretseydim, azmetseydim, dikkat etseydim, gayret etseydim." diyecek hepsi.

Mü'min daha çok iyilik yapmadığına pişman olacak. Kâfir günah işlediğine, kâfirliğine pişman olacak.Mü'min daha çok iyilik yapmadığına pişman olacak. Kâfir günah işlediğine, kâfirliğine pişman olacak. Ama en büyük pişmanlığı cennete giremeyenler, cenneti kaçıranlar duyacak. Çünkü çok büyük bir mahrumiyet.Ama en büyük pişmanlığı cennete giremeyenler, cenneti kaçıranlar duyacak. Çünkü çok büyük bir mahrumiyet. İnsanın imanı kuvvetli olsa, aklı olsa cenneti kazanmak için canını da verir.İnsanın imanı kuvvetli olsa, aklı olsa cenneti kazanmak için canını da verir. Nitekim dedelerimiz verdiler. Aklı varsa "Cenneti kazanayım." diye canını da verir. Nitekim dedelerimiz verdiler. Aklı varsa "Cenneti kazanayım." diye canını da verir.

Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e birisi geldi. Dedi ki; "Yâ Resûlallah.Nitekim Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e birisi geldi. Dedi ki; "Yâ Resûlallah. Ben şimdi müslüman olsam…" Daha müslüman değil. Bahadır, babayiğit bir kimse, savaşta.Ben şimdi müslüman olsam…" Daha müslüman değil. Bahadır, babayiğit bir kimse, savaşta. "Yâ Resûlallah, ben şimdi müslüman olsam şu savaşa girsem. Şehit olsam."Yâ Resûlallah, ben şimdi müslüman olsam şu savaşa girsem. Şehit olsam. Öldürülsem savaşta. Cennete girer miyim?" Peygamber Efendimiz "Girersin." dedi.Öldürülsem savaşta. Cennete girer miyim?"

Peygamber Efendimiz "Girersin." dedi. Namazı yok, niyazı yok, orucu yok, haccı yok, mazisi yok, evveliyatı yok. Fazla bir şey yok.Namazı yok, niyazı yok, orucu yok, haccı yok, mazisi yok, evveliyatı yok. Fazla bir şey yok. O anda müslüman oluyor, hemen savaşa giriyor. O anda müslüman oluyor, hemen savaşa giriyor.

"Peki o zaman şahit ol ki ben Allah'ın varlığına, birliğine inanıyorum. Sen de Allah'ın Resûlüsün."Peki o zaman şahit ol ki ben Allah'ın varlığına, birliğine inanıyorum. Sen de Allah'ın Resûlüsün. Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Rasulühü." dedi. Mü'min oldu. Eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Rasulühü." dedi. Mü'min oldu.

Ondan sonra torbasında hurması vardı. "Şunları biraz yiyeyim de güç kazanayım, savaşta lazım olur." dedi.Ondan sonra torbasında hurması vardı. "Şunları biraz yiyeyim de güç kazanayım, savaşta lazım olur." dedi. Oturdu. hurmaları atıp ağzına, çekirdeklerini çıkarmaya başladı.Oturdu. hurmaları atıp ağzına, çekirdeklerini çıkarmaya başladı. Derken sonra "Ya şu tarafta cennet var. Cennet beni bekliyor. Derken sonra "Ya şu tarafta cennet var. Cennet beni bekliyor. Ben burada hurma yiyorum." Savurdu attı hurma torbasını. "Ne lüzum var hurma yemeye. Ben burada hurma yiyorum." Savurdu attı hurma torbasını. "Ne lüzum var hurma yemeye. Yâ Allah!" dedi, savaşa girdi. Çarpıştı, çarpıştı, kahramanca şehit oldu.Yâ Allah!" dedi, savaşa girdi. Çarpıştı, çarpıştı, kahramanca şehit oldu. Canını niye verdi? Mü'min olduğu için. İnandığı için.Canını niye verdi?

Mü'min olduğu için. İnandığı için. Biz bu olayları âyetlerden dinliyoruz.Biz bu olayları âyetlerden dinliyoruz. Dinliyoruz ama bir atılım, bir gayret, bir şevk, bir çalışma, bir canlılık olması lazım. Dinliyoruz ama bir atılım, bir gayret, bir şevk, bir çalışma, bir canlılık olması lazım.

İmanın gereği insan yerinde durmaması lazım. Çalışması lazım.İmanın gereği insan yerinde durmaması lazım. Çalışması lazım. Harıl harıl gayret etmesi lazım, uğraşması lazım. İslâm için malını, canını, her şeyini vermesi lazım.Harıl harıl gayret etmesi lazım, uğraşması lazım. İslâm için malını, canını, her şeyini vermesi lazım. Bir lokma için insan neler veriyor; bir yevmiye için, bir aylık kazanç için,Bir lokma için insan neler veriyor; bir yevmiye için, bir aylık kazanç için, neler yapıyor insan da cennet için gereken çalışmayı yapmıyor. Yapmıyoruz. neler yapıyor insan da cennet için gereken çalışmayı yapmıyor. Yapmıyoruz.

Allah bizi gaflet uykusundan uyandırsın. Nevm-i gafletten ikaz eylesin.Allah bizi gaflet uykusundan uyandırsın. Nevm-i gafletten ikaz eylesin. Gerçekleri, hakikatleri görüp, anlayıp, inanıp Allah'ın rızasına uygun hareket edenlerden,Gerçekleri, hakikatleri görüp, anlayıp, inanıp Allah'ın rızasına uygun hareket edenlerden, âmâl-i sâliha işleyenlerden, ömrünü Allah rızasına uygun, hayırlı, verimli, bereketli,âmâl-i sâliha işleyenlerden, ömrünü Allah rızasına uygun, hayırlı, verimli, bereketli, sevimli, sevaplı, ecirli geçirenlerden eylesin. sevimli, sevaplı, ecirli geçirenlerden eylesin. Her türlü haramlardan, günahlardan, canımız çekse, istesek bile uzak durmayı,Her türlü haramlardan, günahlardan, canımız çekse, istesek bile uzak durmayı, her türlü hayırlı, sevaplı işlere yorulsak da, zahmetli olsa da,her türlü hayırlı, sevaplı işlere yorulsak da, zahmetli olsa da, masraflı olsa da, koşa koşa gitmeyi nasip eylesin. masraflı olsa da, koşa koşa gitmeyi nasip eylesin.

Rızasını kazanıp son nefeste buyrun beraber diyelim.Rızasını kazanıp son nefeste buyrun beraber diyelim. "Eşhedü enla ilahe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Rasüluhu" diye diye"Eşhedü enla ilahe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Rasüluhu" diye diye mü'min-i kâmil olarak emanet olan canımızı Rabbimiz'e teslim edipmü'min-i kâmil olarak emanet olan canımızı Rabbimiz'e teslim edip âhirete mü'min olarak göçmeyi nasip eylesin. Bigayri sevk-i azabin ve itabin ve hitab.âhirete mü'min olarak göçmeyi nasip eylesin. Bigayri sevk-i azabin ve itabin ve hitab. Cennetine dahil eylesin. Cemaliyle müşerref eylesin. Habîb-i Edîb'ine komşu eylesin.Cennetine dahil eylesin. Cemaliyle müşerref eylesin. Habîb-i Edîb'ine komşu eylesin. Rıdvân-ı ekberine vasıl eylesin. Bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha. Rıdvân-ı ekberine vasıl eylesin.

Bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha.
Hicri Yeni Yıl ve Aşure
Kısa ve Öz Sohbetler
Server Yayınları
Dinle Hata Bildir/Öneride Bulun Not Ekle
Konuşma Hakkında
Server Kürsü
Detaylı Arama
Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445

03 Temmuz 2024

İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Kayıt Ol
Giriş Yap
Mehmed Zahid<br>KOTKU
Mehmed Zahid
KOTKU

Hakkında

Hadis Dersleri (MZK)

Cuma Sohbetleri (MZK)

Münebbihat Dersleri
Mahmud Es’ad<br>COŞAN
Mahmud Es’ad
COŞAN

Hakkında

MEC YÂD ve Belgeseller

Hadis Dersleri (MEC)

Cuma Sohbetleri (MEC)

Tefsir Dersleri

Tasavvuf Sohbetleri

Mübarek Gün ve Geceler

Gurbet Sohbetleri

Hac ve Umre

Aile Eğitim Kampı Konuşmaları

Anma Programları

Konferanslar

Sorular ve Cevaplar

Diğer Çeşitli Konuşmalar
Muharrem Nureddin<br>COŞAN
Muharrem Nureddin
COŞAN

Hakkında

Konuşmalar

Mübarek Gün ve Geceler

Önemli Mesajlar

Basın Bildirileri
Tüm Sohbetleri Listele
Kısa ve Öz Paylaşımlar
Tema 1
Tema 2
Açık Renk Modu
Koyu Renk Modu