Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Toplumsal Projeler ve Kültürel Çalışmalar ile Geleceği İnşa, Birlikte İlerleme ve Sürdürülebilirlik

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

17 Zilka'de 1410 / 10.06.1990
Adapazarı

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. el-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn.Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Hamden kemâ yenbagî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih nahmeduhû bi-cemîi mehâmidih.Hamden kemâ yenbagî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih nahmeduhû bi-cemîi mehâmidih. Ve's-salâtü ve's-selâmü âla seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn tâcı ruûsinâVe's-salâtü ve's-selâmü âla seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn tâcı ruûsinâ ve kurreti uyûnunâ Muhammedini'l-Mustafâ ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ'. ve kurreti uyûnunâ Muhammedini'l-Mustafâ ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ'.

Emmâ ba'd: Allahu Teâlâ hazretleri sizleri sevdiği kullardan eylesin.Emmâ ba'd:

Allahu Teâlâ hazretleri sizleri sevdiği kullardan eylesin.
Ve aranızda Efendimiz'in teşvik ettiği bu yardımlaşma, bu ikramlaşma, bu samimi, ihlâslı,Ve aranızda Efendimiz'in teşvik ettiği bu yardımlaşma, bu ikramlaşma, bu samimi, ihlâslı, karşılıklı ikazlı çalışma, sevme ve ziyaretleşme işini,karşılıklı ikazlı çalışma, sevme ve ziyaretleşme işini, dinî, hoş ve latif bir faaliyet olarak devam ettirsin, dâimî eylesin. dinî, hoş ve latif bir faaliyet olarak devam ettirsin, dâimî eylesin.

Bizim düzenli toplantıların yapılabilmesi için böyle güzel mahallere ihtiyacımız var.Bizim düzenli toplantıların yapılabilmesi için böyle güzel mahallere ihtiyacımız var. Şu, iptidaî bir mekândır. Allah'a hamd ü senâlar olsun, güzeldir de, yine de eksiklidir.Şu, iptidaî bir mekândır. Allah'a hamd ü senâlar olsun, güzeldir de, yine de eksiklidir. Çünkü bu kadar kalabalıklar için bilimsel ölçülerle düşünülmüş bir toplantı salonu değildir.Çünkü bu kadar kalabalıklar için bilimsel ölçülerle düşünülmüş bir toplantı salonu değildir. Her insan için düşünülen metreküp hava miktarı vardır, havalandırma vardır, ses izolasyonu vardır.Her insan için düşünülen metreküp hava miktarı vardır, havalandırma vardır, ses izolasyonu vardır. Sahne olması lazım, diğer hususlar olması lazım.Sahne olması lazım, diğer hususlar olması lazım. İnşaallah hedefimiz böyle toplantıları yapabilecek merkezleri kurmaktır, bir. İnşaallah hedefimiz böyle toplantıları yapabilecek merkezleri kurmaktır, bir.

İkincisi, bizim gençlerin enerjisi ile yaşlıların tecrübesini, ilmini, irfanını herhalde imtizaç ettirmemiz,İkincisi, bizim gençlerin enerjisi ile yaşlıların tecrübesini, ilmini, irfanını herhalde imtizaç ettirmemiz, mecz etmemiz, karıştırmamız ve hizmete beraber sunmamız önemli bir husustur.mecz etmemiz, karıştırmamız ve hizmete beraber sunmamız önemli bir husustur. Gençlerimiz bizden kopuk olursa yaşlıların tecrübesini kazanamaz. Gençlerimiz bizden kopuk olursa yaşlıların tecrübesini kazanamaz.

Men cerrebe'l-mücerreb hallet bihi'n-nedâme diye bir söz,Men cerrebe'l-mücerreb hallet bihi'n-nedâme diye bir söz, şiir parçası vardır Arapça'da. Yani, "Tecrübe edilmiş işi tekrar tecrübe eden, sonuç alamaz.şiir parçası vardır Arapça'da. Yani, "Tecrübe edilmiş işi tekrar tecrübe eden, sonuç alamaz. Herkes aynı şeyi tekrar ediyor, aynı noktada kalıyor. Nedametten, pişmanlıktan kurtulamaz." Herkes aynı şeyi tekrar ediyor, aynı noktada kalıyor. Nedametten, pişmanlıktan kurtulamaz."

Yaşlıların tecrübeleri, birikimleri gençlere intikal etmeli, gençler onu aşıp daha ileriye gidebilmeli.Yaşlıların tecrübeleri, birikimleri gençlere intikal etmeli, gençler onu aşıp daha ileriye gidebilmeli. Onun için gençlerle yaşlılar arasında kopukluk olmamalı, kültür farkı olmamalı.Onun için gençlerle yaşlılar arasında kopukluk olmamalı, kültür farkı olmamalı. Gençler yaşlıların kültürünü, görgüsünü kazanabilmeli, centilmenliğini alabilmeli;Gençler yaşlıların kültürünü, görgüsünü kazanabilmeli, centilmenliğini alabilmeli; yaşlılar da gençlerden enerji kazanmalı, onların yanında adeta gençleşmeli, dinçleşmeli. yaşlılar da gençlerden enerji kazanmalı, onların yanında adeta gençleşmeli, dinçleşmeli.

O bakımdan, gençlerimizi meşgul edecek, gençlerimize bir hedef olarak,O bakımdan, gençlerimizi meşgul edecek, gençlerimize bir hedef olarak, her birinize bulunduğunuz il ve ilçelerin yakın mahallerinde bir spor sahası, bir piknik sahası teklif ediyorum.her birinize bulunduğunuz il ve ilçelerin yakın mahallerinde bir spor sahası, bir piknik sahası teklif ediyorum. Dün bunu geniş bir şekilde anlatamadım. Dün bunu geniş bir şekilde anlatamadım. Havası güzel, ormanların kenarında, bir dağın yamacında, bir gölün kenarında... Havası güzel, ormanların kenarında, bir dağın yamacında, bir gölün kenarında... Şehirden biraz uzak olabilir, ulaşımın güzel olmasına dikkat edilmeli. Yolu olan bir yer olmalı.Şehirden biraz uzak olabilir, ulaşımın güzel olmasına dikkat edilmeli. Yolu olan bir yer olmalı. Şöyle formüle edebiliriz: "Kendi piknik alanını kendin yap." gibi, böyle bir şekilde söyleyebiliriz.Şöyle formüle edebiliriz: "Kendi piknik alanını kendin yap." gibi, böyle bir şekilde söyleyebiliriz. Hani "Kendin pişir, kendin ye." usûlü gibi.Hani "Kendin pişir, kendin ye." usûlü gibi. Ve gençlere de bu meseleyi "Kendi spor alanını kendin yap." gibi [bir] formülle sunabiliriz. Ve gençlere de bu meseleyi "Kendi spor alanını kendin yap." gibi [bir] formülle sunabiliriz.

Şöyle diyelim: Mesela Adapazarı'nın on kilometre uzağında, havası temiz, şehir havası kirliliğinden,Şöyle diyelim: Mesela Adapazarı'nın on kilometre uzağında, havası temiz, şehir havası kirliliğinden, gürültüsünden uzak bir yer, bir köy arazisi satın alınsa, bir tarla satın alınsa,gürültüsünden uzak bir yer, bir köy arazisi satın alınsa, bir tarla satın alınsa, muhakkak ki şehirdekinden çok daha ucuz olur. Bu 100-150 dönüm filan toplanılsa... Böyle bir arazi...muhakkak ki şehirdekinden çok daha ucuz olur. Bu 100-150 dönüm filan toplanılsa... Böyle bir arazi... Bir tarafına ağaçlandırma yapılsa, bir tarafı kadınların piknik yeri,Bir tarafına ağaçlandırma yapılsa, bir tarafı kadınların piknik yeri, istirahat yeri olarak düşünülse, öbür tarafı gençlerin spor yapma yeri olarak düşünülse;istirahat yeri olarak düşünülse, öbür tarafı gençlerin spor yapma yeri olarak düşünülse; bir tarafında da böyle toplantıların, seminerlerin, eğitimlerin yapılma yeri olarak düşünülse,bir tarafında da böyle toplantıların, seminerlerin, eğitimlerin yapılma yeri olarak düşünülse, binalar olsa, konferans salonları olsa... Bunlar portatif de olabilir. binalar olsa, konferans salonları olsa... Bunlar portatif de olabilir. Yol üzerinde, E5'ten buraya gelirken şişirme kapalı spor salonu görüyorum ben.Yol üzerinde, E5'ten buraya gelirken şişirme kapalı spor salonu görüyorum ben. Portatif de olabilir, konforlu da olabilir, ne şekilde olacaksa… Portatif de olabilir, konforlu da olabilir, ne şekilde olacaksa… Bu gibi toplantı yerlerinde zaman zaman nişan ve düğün merasimleri de yapılabilir. Gelir de getirebilir. Bu gibi toplantı yerlerinde zaman zaman nişan ve düğün merasimleri de yapılabilir. Gelir de getirebilir.

Böylece hem oranın yeşillendirilmesinde, benim Kadın ve Aile dergisinde teklif ettiğim,Böylece hem oranın yeşillendirilmesinde, benim Kadın ve Aile dergisinde teklif ettiğim, ormanları, koruları ve parkları kurma çalışması sağlanmış olacak;ormanları, koruları ve parkları kurma çalışması sağlanmış olacak; hem kültür merkezini ileriye dönük, 1900'lü yıllar değil de 2000'li yılların Adapazarı için,hem kültür merkezini ileriye dönük, 1900'lü yıllar değil de 2000'li yılların Adapazarı için, -Belki orası yine şehrin içinde kalacaktır, bilmiyorum.--Belki orası yine şehrin içinde kalacaktır, bilmiyorum.- 2000 yılında Adapazarı'nın bir kültür merkezi olabilir.2000 yılında Adapazarı'nın bir kültür merkezi olabilir. Otopark yerleri olan, yeşilliği olan, havuzları olan, kadınların rahat edebileceği, bankları, parkları,Otopark yerleri olan, yeşilliği olan, havuzları olan, kadınların rahat edebileceği, bankları, parkları, küçük kulübeleri olan, altı aylık, sekiz aylık lisan kurlarının konsantre olarak yapılabileceğiküçük kulübeleri olan, altı aylık, sekiz aylık lisan kurlarının konsantre olarak yapılabileceği veyahut yaşlı bir takım teyzelerin vesairelerin kenarda bakım evinin yapılabileceği,veyahut yaşlı bir takım teyzelerin vesairelerin kenarda bakım evinin yapılabileceği, böyle entegre bir tesis kurmak imkânı olur. böyle entegre bir tesis kurmak imkânı olur.

Böyle şehrin içinde, sıkışık yerlerde, apartmanlar birbirine bakarken, park yeri imkânı yok,Böyle şehrin içinde, sıkışık yerlerde, apartmanlar birbirine bakarken, park yeri imkânı yok, gürültü ve patırtı içinde bu gibi şeyler kolay olmadığı için, biz bunu şimdiden görürsek,gürültü ve patırtı içinde bu gibi şeyler kolay olmadığı için, biz bunu şimdiden görürsek, 2000 yılına hazırlanırsak, ileriye dönük bir çalışma olarak her il ve ilçe buna göre hazırlık yaparsa,2000 yılına hazırlanırsak, ileriye dönük bir çalışma olarak her il ve ilçe buna göre hazırlık yaparsa, sanıyorum kısa zamanda bunun faydasını göreceğiz. sanıyorum kısa zamanda bunun faydasını göreceğiz.

Benim müşahedem şu; bizim şehirlerimizde oturan insanlar kırların kıymetini henüz bilmiyorlar,Benim müşahedem şu; bizim şehirlerimizde oturan insanlar kırların kıymetini henüz bilmiyorlar, kırlarda oturan insanlar da ellerindeki nimetin kıymetini bilmiyorlar.kırlarda oturan insanlar da ellerindeki nimetin kıymetini bilmiyorlar. Köylerden şehirlere bir hücum var, bu şehirleri dejenere ediyor.Köylerden şehirlere bir hücum var, bu şehirleri dejenere ediyor. Halbuki Amerika'da ve İngiltere'de -mesela- şehirlerden kırlara doğru,Halbuki Amerika'da ve İngiltere'de -mesela- şehirlerden kırlara doğru, kırsal alana doğru zenginler mümkün olduğu kadar uzakta bulunuyorlar.kırsal alana doğru zenginler mümkün olduğu kadar uzakta bulunuyorlar. Çiftlikleri, malikâneleri uzak tarafta bulunuyor.Çiftlikleri, malikâneleri uzak tarafta bulunuyor. Atlarına biniyorlar, kendi arazilerine geziyorlar, temiz hava, böyle golf oynuyorlar vesaire…Atlarına biniyorlar, kendi arazilerine geziyorlar, temiz hava, böyle golf oynuyorlar vesaire… Filmlerde görmüşsünüzdür, Batı ülkelerine gidenler de bilirler.Filmlerde görmüşsünüzdür, Batı ülkelerine gidenler de bilirler. Halkımız bunu belki beş sene, belki on sene sonra anlayacak.Halkımız bunu belki beş sene, belki on sene sonra anlayacak. Biz önceden anlayıp da tedbirimizi alırsak, sanıyorum,Biz önceden anlayıp da tedbirimizi alırsak, sanıyorum, birçok meselemizi birbirine bağlı olarak buralarda halledebiliriz.birçok meselemizi birbirine bağlı olarak buralarda halledebiliriz. Eğer bu konuşulmadı ise lütfen not alırsınız.Eğer bu konuşulmadı ise lütfen not alırsınız. Konuşulduysa ben bir kere daha kendim söylemek suretiyle tekit etmiş oluyorum. Konuşulduysa ben bir kere daha kendim söylemek suretiyle tekit etmiş oluyorum.

İnşaallah Adapazarı'nın bir dahaki toplantısı bu tesisinde olur.İnşaallah Adapazarı'nın bir dahaki toplantısı bu tesisinde olur. Ötekisini de yazlık tesis diyelim, şöyle 100-150 dönüm arazisi olan bir yerde…Ötekisini de yazlık tesis diyelim, şöyle 100-150 dönüm arazisi olan bir yerde… Bir taraftan cumartesileri, pazarları kardeşlerimiz arabalarına atlayıp ellerinde kazmalar,Bir taraftan cumartesileri, pazarları kardeşlerimiz arabalarına atlayıp ellerinde kazmalar, kürekler, fidanlar, sonbaharda, ilkbaharda, oralarda Allah rızası için ağaç dikiyorlarkürekler, fidanlar, sonbaharda, ilkbaharda, oralarda Allah rızası için ağaç dikiyorlar ve kendileri için tesbih edecek, sadaka-i câriye olacak işler yapıyorlar.ve kendileri için tesbih edecek, sadaka-i câriye olacak işler yapıyorlar. Bir taraftan da planlı mimarların nezaretinde, bizim kültür alanlarımızBir taraftan da planlı mimarların nezaretinde, bizim kültür alanlarımız yani her türlü toplantının spor ihtiyacını karşılayacak, gençlerimizi yetiştirmemize vesile olacak,yani her türlü toplantının spor ihtiyacını karşılayacak, gençlerimizi yetiştirmemize vesile olacak, çeşitli sporları yapmamıza vesile olacak...çeşitli sporları yapmamıza vesile olacak... Şimdiye kadar herhalde Türkiye'nin herhangi bir yerinde böyle bir şey yok, ben rastlamadım.Şimdiye kadar herhalde Türkiye'nin herhangi bir yerinde böyle bir şey yok, ben rastlamadım. Bunu kendimiz yapmış oluyoruz.Bunu kendimiz yapmış oluyoruz. İlk defa biz yaparsak "Kendi spor alanını kendin yap.İlk defa biz yaparsak "Kendi spor alanını kendin yap. Kendi piknik alanını kendin yap." gibi bir [teşvikle ile] bu hususta çok masraf da yapmadan,Kendi piknik alanını kendin yap." gibi bir [teşvikle ile] bu hususta çok masraf da yapmadan, çalışmalara şimdiden girersek, sanıyorum -seneler çok çabuk geçiyor- beş sene sonraçalışmalara şimdiden girersek, sanıyorum -seneler çok çabuk geçiyor- beş sene sonra birçok ilde ve ilçede herkesin müracaat edeceği; "Aman, salonunuzu lütfen bize tahsis eder misiniz?birçok ilde ve ilçede herkesin müracaat edeceği; "Aman, salonunuzu lütfen bize tahsis eder misiniz? Bir nişanımız var da, bir konferansımız olacak da…" diyeBir nişanımız var da, bir konferansımız olacak da…" diye böyle müracaat edeceği yerler hâline gelecek şubelerimiz. böyle müracaat edeceği yerler hâline gelecek şubelerimiz.

Bu çalışmalar geniş yerleri istiyor.Bu çalışmalar geniş yerleri istiyor. Bizim çalışmalarımız ne kadar çok insana hitap ederse o kadar müessir olduğu için inşaallah faydalı olur. Bizim çalışmalarımız ne kadar çok insana hitap ederse o kadar müessir olduğu için inşaallah faydalı olur.

Ayrıca yayınlarımız çok önemli. Seha yayınlarımız, Hocamız'ın eserlerini neşretmekten başladı.Ayrıca yayınlarımız çok önemli. Seha yayınlarımız, Hocamız'ın eserlerini neşretmekten başladı. Hepimizin evinde Hocamız'ın eserleri vardır. Şöyle bir çanta hâlinde de şimdi hazırlamışlar.Hepimizin evinde Hocamız'ın eserleri vardır. Şöyle bir çanta hâlinde de şimdi hazırlamışlar. Fakat dinamik, güncel, gençliğe hitap eden, gri kesime hitap eden, Fakat dinamik, güncel, gençliğe hitap eden, gri kesime hitap eden, yani henüz İslâm'ı çok iyi anlayamamış ama üzerinde çalışılırsayani henüz İslâm'ı çok iyi anlayamamış ama üzerinde çalışılırsa inşaallah müspet sonuç alınabilecek kimselerin ıslahına ve irşadına, inşaallah müspet sonuç alınabilecek kimselerin ıslahına ve irşadına, doğru yola kazanılmasına vesile olacak yayınları, bilimsel yayınları doğru yola kazanılmasına vesile olacak yayınları, bilimsel yayınları ve diğer ihtiyacımız olan yayınları yapacak hâle gelebilirsek inşaallah onlar da iyi sonuç verir. ve diğer ihtiyacımız olan yayınları yapacak hâle gelebilirsek inşaallah onlar da iyi sonuç verir.

Önümüzdeki toplantı için sadece davet beklemeyin lütfen.Önümüzdeki toplantı için sadece davet beklemeyin lütfen. Sadece burada ayarlanmış olan programa kendimiz gelip de katılırız diye düşünmeyin. Sadece burada ayarlanmış olan programa kendimiz gelip de katılırız diye düşünmeyin. O program sadece sizin omzunuzdaymış gibi düşünerek kendiniz orijinal fikir üretin, O program sadece sizin omzunuzdaymış gibi düşünerek kendiniz orijinal fikir üretin, projeler üretin, etrafınızı dikkatle inceleyin. Teklifle gelin, yeni fikirlerle gelin, orijinal fikirlerle gelin. projeler üretin, etrafınızı dikkatle inceleyin. Teklifle gelin, yeni fikirlerle gelin, orijinal fikirlerle gelin.

Aslında bu toplantıların amaçlarının en başında, belki birinci sıradaAslında bu toplantıların amaçlarının en başında, belki birinci sırada müslümanın müslümanla karşılaştığı zaman, Allah'ın onların gönüllerine ilham ettiği yeni fikirlerdir.müslümanın müslümanla karşılaştığı zaman, Allah'ın onların gönüllerine ilham ettiği yeni fikirlerdir. En büyük amaç odur. Hadîs-i şerîfte şöyle ifade ediliyor: En büyük amaç odur. Hadîs-i şerîfte şöyle ifade ediliyor:

Ve men iltekâ mü'minâni kattu illâ efâda'llâhu ehadihimâ min sâhibihî hayrâ.Ve men iltekâ mü'minâni kattu illâ efâda'llâhu ehadihimâ min sâhibihî hayrâ. "İki müslüman bir araya gelirse Allah mutlaka birinden ötekisini istifade ettirir." "İki müslüman bir araya gelirse Allah mutlaka birinden ötekisini istifade ettirir."

"İki müslüman bir araya geldi mi mutlaka bir istifade olur." buyuruluyor. "İki müslüman bir araya geldi mi mutlaka bir istifade olur." buyuruluyor.

Onun için bu buluşmaların, bu istifadelerin sağlanmasına... Onun için bu buluşmaların, bu istifadelerin sağlanmasına...

Hani "Bârika-i hakikat müsâdeme-i efkârdan doğar." diye bir sözü hep edebiyat derslerinde duymuşuzdur.Hani "Bârika-i hakikat müsâdeme-i efkârdan doğar." diye bir sözü hep edebiyat derslerinde duymuşuzdur. Bu toplantılardan birtakım hakikat şimşekleri, ışıkları, nurları hasıl olur. Haberleşmemiz en önemli iştir.Bu toplantılardan birtakım hakikat şimşekleri, ışıkları, nurları hasıl olur. Haberleşmemiz en önemli iştir. Bu da bir haberleşme işlemidir. Bir araya geldik, toplandık, ayrıldık; bu bir haberleşme çalışmasıdır.Bu da bir haberleşme işlemidir. Bir araya geldik, toplandık, ayrıldık; bu bir haberleşme çalışmasıdır. Nasıl haberleşiyoruz? Bir araya gelmek sureti ile, konuşmak suretiyle haberleşiyoruz.Nasıl haberleşiyoruz?

Bir araya gelmek sureti ile, konuşmak suretiyle haberleşiyoruz.
Haberleşmek çok önemlidir. Haberleşmek çok önemlidir.

Yalnız kalan insanlar dejenere oluyor veya geri kalıyor veya dumura uğruyor veya statikleşiyorYalnız kalan insanlar dejenere oluyor veya geri kalıyor veya dumura uğruyor veya statikleşiyor veya küf bağlıyor veya muhitten, hayatiyetten kopuyor.veya küf bağlıyor veya muhitten, hayatiyetten kopuyor. Bunu kendi akrabalarımda, köyümde tecrübe olarak gördüm.Bunu kendi akrabalarımda, köyümde tecrübe olarak gördüm. Köyün ağası iken, hatırlı kimseleri iken kenara çekilmiş,Köyün ağası iken, hatırlı kimseleri iken kenara çekilmiş, dışarı ile irtibatını kurmamış olan insanlar en geri planda kaldılar.dışarı ile irtibatını kurmamış olan insanlar en geri planda kaldılar. Köyün hiç vasıfsız elemanı iken dışa açılan insanlar, dışla irtibatı olan insanlar,Köyün hiç vasıfsız elemanı iken dışa açılan insanlar, dışla irtibatı olan insanlar, çocukları yetişti, bir nesil sonra durumları değişti. Eski ağalar adeta köle gibi oldu.çocukları yetişti, bir nesil sonra durumları değişti. Eski ağalar adeta köle gibi oldu. Bizde ağalık ve kölelik yok; ama eski köleler adeta ağa oldu. Vasıfsızlar evsaf kazandı.Bizde ağalık ve kölelik yok; ama eski köleler adeta ağa oldu. Vasıfsızlar evsaf kazandı. Bir demircinin çocuğu doktor oldu, şehre yerleşti, büyük bir gelişme gösterdi.Bir demircinin çocuğu doktor oldu, şehre yerleşti, büyük bir gelişme gösterdi. Ağanın en büyük çocuğu okumadı, köyde köylü kasketli, yamalı pantolonlu bir insan olarak kaldı.Ağanın en büyük çocuğu okumadı, köyde köylü kasketli, yamalı pantolonlu bir insan olarak kaldı. Ayrıca çevre ile irtibatı olmadığı için de kültür bakımından çok büyük mahrumiyetlere uğradı. Ayrıca çevre ile irtibatı olmadığı için de kültür bakımından çok büyük mahrumiyetlere uğradı.

Taşra ile İstanbul arasında bile kültür bakımından büyük fark vardır.Taşra ile İstanbul arasında bile kültür bakımından büyük fark vardır. Çünkü İstanbul'da bir kültür hareketi çok daha çabuk yayılır, toplantılar çok daha fazladırÇünkü İstanbul'da bir kültür hareketi çok daha çabuk yayılır, toplantılar çok daha fazladır ve orada kültürel gelişim daha fazladır.ve orada kültürel gelişim daha fazladır. Taşrada bir insan, hele İstanbul'da yaşamışsa, taşrada bir yerde biraz vazife görmek zorundaysa,Taşrada bir insan, hele İstanbul'da yaşamışsa, taşrada bir yerde biraz vazife görmek zorundaysa, İstanbul'un havası burnunda buram buram tüter, o kültürel çalışmaları özler.İstanbul'un havası burnunda buram buram tüter, o kültürel çalışmaları özler. Çünkü orada o çalışmalar o kadar değildir. Çünkü orada o çalışmalar o kadar değildir.

İşte bu haberleşme bu bakımdan son derece önemli oluyor.İşte bu haberleşme bu bakımdan son derece önemli oluyor. Zaten biz haberleşmenin bir vasıtası olarak periyodik yayınları da çıkarmak ihtiyacını duyduk. Zaten biz haberleşmenin bir vasıtası olarak periyodik yayınları da çıkarmak ihtiyacını duyduk. Mecburuz, kendimizi yetiştirmek için.Mecburuz, kendimizi yetiştirmek için. Gelişmemiz için, kalitemizin yükselmesi için, zorlayıcı, itici bir güç olarak yayınları çıkartıyoruz.Gelişmemiz için, kalitemizin yükselmesi için, zorlayıcı, itici bir güç olarak yayınları çıkartıyoruz. İnşaallah bu haberleşmeyi sağlayacak kompüterize olmak meselesine önem verin. İnşaallah bu haberleşmeyi sağlayacak kompüterize olmak meselesine önem verin.

Ben Avustralya'dan Türkiye'ye gelişimde Singapur'dan geçerken,Ben Avustralya'dan Türkiye'ye gelişimde Singapur'dan geçerken, Singapur'u bizim çağımızdan ileride gördüm.Singapur'u bizim çağımızdan ileride gördüm. Amerika'yı da görmüştüm, Almanya'yı da çok yakından tanıyorum, çok kaldım Almanya'da.Amerika'yı da görmüştüm, Almanya'yı da çok yakından tanıyorum, çok kaldım Almanya'da. Fakat Singapur'u şaşılacak derecede onlardan daha ileri gördüm. Fakat Singapur'u şaşılacak derecede onlardan daha ileri gördüm. Çağın bütün icatlarını birden getirmiş, sermaye birden akmış. Çağın bütün icatlarını birden getirmiş, sermaye birden akmış. Ben Singapur'u yirmibirinci yüzyılda gördüm.Ben Singapur'u yirmibirinci yüzyılda gördüm. Parklarıyla, bahçeleriyle, yollarıyla, otelleriyle, haberleşmesi ile, otelin içindeki cihazlarla...Parklarıyla, bahçeleriyle, yollarıyla, otelleriyle, haberleşmesi ile, otelin içindeki cihazlarla... Otelin odalarında anahtarlar yok.Otelin odalarında anahtarlar yok. Size tren bileti gibi bir kart veriyorlar, kartı anahtar gibi sokuyorsunuz deliklerinden, kapı öyle açılıyor. Size tren bileti gibi bir kart veriyorlar, kartı anahtar gibi sokuyorsunuz deliklerinden, kapı öyle açılıyor. İçeriye giriyorsunuz, elektrik düğmesi aradım ben. Meğer o kart yine bir yere sokulacakmış.İçeriye giriyorsunuz, elektrik düğmesi aradım ben. Meğer o kart yine bir yere sokulacakmış. O sokulduğu zaman bütün elektrik cihazları çalışmaya başlıyor.O sokulduğu zaman bütün elektrik cihazları çalışmaya başlıyor. Kapıyı kilitlemek için o kartı çektiğiniz zaman, birkaç dakika sonra Kapıyı kilitlemek için o kartı çektiğiniz zaman, birkaç dakika sonra bütün elektrik cihazları kendiliğinden [kapanıyor.]bütün elektrik cihazları kendiliğinden [kapanıyor.] Böylece yangın çıkması, cihazın patlaması vesaire gibi [bir] durum yok. Her şeyi ayarlamışlar. Böylece yangın çıkması, cihazın patlaması vesaire gibi [bir] durum yok. Her şeyi ayarlamışlar.

Yirmibirinci yüzyılda belki Amerika çölleşebilir, geri kalabilir;Yirmibirinci yüzyılda belki Amerika çölleşebilir, geri kalabilir; Güneydoğu Asya medeniyetin daha büyük merkezi hâline gelebilir gibi şeyler aklıma geldi.Güneydoğu Asya medeniyetin daha büyük merkezi hâline gelebilir gibi şeyler aklıma geldi. Zaten Japonya'nın böyle birçok ülkeyi zorladığı, arkadan sürüklediği muhakkak. Zaten Japonya'nın böyle birçok ülkeyi zorladığı, arkadan sürüklediği muhakkak. Onların biraz daha ileriye gittikleri, bir Güneydoğulu, Doğulu,Onların biraz daha ileriye gittikleri, bir Güneydoğulu, Doğulu, Asyalı inadıyla galiba Amerika'yla gizli rekabetler vesaireler dolayısıyla gelişmeler gösteriyorlar. Asyalı inadıyla galiba Amerika'yla gizli rekabetler vesaireler dolayısıyla gelişmeler gösteriyorlar.

Bunu ben kendimiz için de temenni ediyorum.Bunu ben kendimiz için de temenni ediyorum. Biz de Türkiye'de, Türkiye içinde kompüterize olan bir toplum olalım. Biz de Türkiye'de, Türkiye içinde kompüterize olan bir toplum olalım. Her şeyi böyle en son bilimsel [gelişmelere] göre yapan, Her şeyi böyle en son bilimsel [gelişmelere] göre yapan, bir düğmeye bastığın zaman birçok şeyi yapan, çantası bir kompüter olan,bir düğmeye bastığın zaman birçok şeyi yapan, çantası bir kompüter olan, artık içinde birçok bilgileri kitap hâlinde taşıyıp da bir omuzu aşağı sarkan insan durumundanartık içinde birçok bilgileri kitap hâlinde taşıyıp da bir omuzu aşağı sarkan insan durumundan kurtulmamız lazım diye düşünüyorum. Çağın en son icadı neyse onu yapmalıyız.kurtulmamız lazım diye düşünüyorum. Çağın en son icadı neyse onu yapmalıyız. Fatih Sultan Mehmet'in yirminci yüzyıldaki torunları, hemşehrileri olarakFatih Sultan Mehmet'in yirminci yüzyıldaki torunları, hemşehrileri olarak veya kardeşleri olarak biz de gemileri karada mı yürüteceğiz, havan topları mı yapacağız,veya kardeşleri olarak biz de gemileri karada mı yürüteceğiz, havan topları mı yapacağız, ne yapacaksak, bizim de buluşlarımız olmalı. Biz de çağı en yakından takip etmeliyiz.ne yapacaksak, bizim de buluşlarımız olmalı. Biz de çağı en yakından takip etmeliyiz. Başkaları, bizim ne yaptığımızı böyle ağzı açık, hayretle seyretmeli. Başkaları, bizim ne yaptığımızı böyle ağzı açık, hayretle seyretmeli. Böyle olmazsa düşmana galebe çalamayız.Böyle olmazsa düşmana galebe çalamayız. Düşmanımızdan üstün olmazsak onlara müessir olma imkânımız olmaz.Düşmanımızdan üstün olmazsak onlara müessir olma imkânımız olmaz. Düşmanımızı anlamazsak İslâm'ı yaymakta hizmetimizi tam yapmamış oluruz.Düşmanımızı anlamazsak İslâm'ı yaymakta hizmetimizi tam yapmamış oluruz. Zaten müslümana her şeyin ahseni ve hüsnâsı yakışır, yani en güzel ve en mükemmeli yakışır. Zaten müslümana her şeyin ahseni ve hüsnâsı yakışır, yani en güzel ve en mükemmeli yakışır.

Onun için, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in bir hadîs-i şerîfi ile sözümü kesmek istiyorum.Onun için, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in bir hadîs-i şerîfi ile sözümü kesmek istiyorum. "Allah hangi işi yaparsa yapsın, en mükemmel tarzda yapan insana rahmetini ihsan eder,"Allah hangi işi yaparsa yapsın, en mükemmel tarzda yapan insana rahmetini ihsan eder, rahmetine gark eder." diyor Peygamber Efendimiz. rahmetine gark eder." diyor Peygamber Efendimiz.

Yaptığı şeyi en mükemmel şekilde yapacak.Yaptığı şeyi en mükemmel şekilde yapacak. Usta ise, diyelim ki elinden bir marangozluk eseri çıkacaksa, o eser marangozluk şaheseri olmalı. Usta ise, diyelim ki elinden bir marangozluk eseri çıkacaksa, o eser marangozluk şaheseri olmalı. Demirci ise demircilik şaheseri olmalı. Hangi iş ise... Hattatsa Hafız Osman gibi olmalı, birinci sınıf olmalı.Demirci ise demircilik şaheseri olmalı. Hangi iş ise... Hattatsa Hafız Osman gibi olmalı, birinci sınıf olmalı. Biz de her yaptığımız şeyi en mükemmel tarzda yapmalıyız. Biz de her yaptığımız şeyi en mükemmel tarzda yapmalıyız.

Bizde bir güzellik aşkı olmalı, mükemmellik aşkı olmalı. En güzeli kazanma hırsı olmalı, yarış olmalı.Bizde bir güzellik aşkı olmalı, mükemmellik aşkı olmalı. En güzeli kazanma hırsı olmalı, yarış olmalı. Yarışsız insan gelişemez. İnsan hatta kendi kendisiyle bile yarışmalı.Yarışsız insan gelişemez. İnsan hatta kendi kendisiyle bile yarışmalı. "Dün ben dakikada şu kadar kelime okuyordum, acaba bunu arttırabilir miyim?" diye düşünmeli."Dün ben dakikada şu kadar kelime okuyordum, acaba bunu arttırabilir miyim?" diye düşünmeli. "Geçen sene şunu yaptım, acaba bu sene daha fazlasını yapabilir miyim?" diye hesaplamalı."Geçen sene şunu yaptım, acaba bu sene daha fazlasını yapabilir miyim?" diye hesaplamalı. "Geçen sene şu kadar milyon hayır verdim, acaba bu sene onu ikiye katlayabilir miyim?" diye düşünmeli."Geçen sene şu kadar milyon hayır verdim, acaba bu sene onu ikiye katlayabilir miyim?" diye düşünmeli. Daima kendimizle yarışmalıyız. Kendimizden daha mükemmel gördüğümüz insanları örnek almalıyız.Daima kendimizle yarışmalıyız. Kendimizden daha mükemmel gördüğümüz insanları örnek almalıyız. Ahsenin, en güzelin ve ekmelin, en mükemmelin talipleri olarak çalışmalıyız. Ahsenin, en güzelin ve ekmelin, en mükemmelin talipleri olarak çalışmalıyız.

Allahu Teâlâ hazretleri üstün muvaffakiyetler ihsan eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri üstün muvaffakiyetler ihsan eylesin. Rızasına vasıl olanlardan eylesin. Sevdiği razı olduğu kulların zümresiyle haşreylesin.Rızasına vasıl olanlardan eylesin. Sevdiği razı olduğu kulların zümresiyle haşreylesin. Dünyası da âhireti de bahtiyar olan ve bir gün gelip de vâdesi yetip de Rabbine döneceği zaman sevinerek,Dünyası da âhireti de bahtiyar olan ve bir gün gelip de vâdesi yetip de Rabbine döneceği zaman sevinerek, uçarcasına, koşarcasına, bir gül bahçesine girercesine bu hayattan öbür tarafa gidenlerden eylesin.uçarcasına, koşarcasına, bir gül bahçesine girercesine bu hayattan öbür tarafa gidenlerden eylesin. Âhirette de bu dünyada yaptıklarının mükâfatını görüpÂhirette de bu dünyada yaptıklarının mükâfatını görüp Allahu Teâlâ hazretlerinin fe-ni'me ecrü'l-âmilinAllahu Teâlâ hazretlerinin fe-ni'me ecrü'l-âmilin "Dünyada salih ameller, hayırlı işler, hayrât u hasenât yapanların mükâfatları, ecirleri ne güzel!" diye,"Dünyada salih ameller, hayırlı işler, hayrât u hasenât yapanların mükâfatları, ecirleri ne güzel!" diye, gıpta ile, tahsin ile bahsettiği durumda olanlardan eylesin. gıpta ile, tahsin ile bahsettiği durumda olanlardan eylesin.

Bu dünyada Resûlullah Efendimiz'den çok asırlar sonra dünyaya geldik.Bu dünyada Resûlullah Efendimiz'den çok asırlar sonra dünyaya geldik. Ama tekkemiz olarak, büyüklerimiz Resûlullah Efendimiz'in sünnetine sarılmayı prensip edinmiş.Ama tekkemiz olarak, büyüklerimiz Resûlullah Efendimiz'in sünnetine sarılmayı prensip edinmiş. Allah mekânlarını cennet eylesin; şefaatlerine, iltifatlarına, himmetlerine nâil eylesin.Allah mekânlarını cennet eylesin; şefaatlerine, iltifatlarına, himmetlerine nâil eylesin. Sünnet-i seniyyeyi ihyâ edene şehit sevapları verileceği için,Sünnet-i seniyyeyi ihyâ edene şehit sevapları verileceği için, sünnet-i seniyye yolundayız, Efendimiz'in izinde gitmek arzusundayız. sünnet-i seniyye yolundayız, Efendimiz'in izinde gitmek arzusundayız.

Allahu Teâlâ hazretleri onun gül cemâlini rüyalarda sık sık görmeyi nasip etsin.Allahu Teâlâ hazretleri onun gül cemâlini rüyalarda sık sık görmeyi nasip etsin. Âhirette de köşkümüzü köşküne komşu eylesin. Cennetiyle cemâliyle cümlemizi müşerref eylesin. Âhirette de köşkümüzü köşküne komşu eylesin. Cennetiyle cemâliyle cümlemizi müşerref eylesin.

Bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha. Bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2