Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Yaradılış Hikmeti, Ahiret İnancı, Allah'a Sığınma

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

5 Recep 1414 / 18.12.1993

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın sohbetlerinden özenle seçilmiş muhtelif bölümlerdir.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillâhirabbilâlemin

Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillâhirabbilâlemin

es-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyidinâ evvelîne ve'l-âhirîn vees-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyidinâ evvelîne ve'l-âhirîn ve Muhammedin ve âlâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Muhammedin ve âlâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ bad:

Sübhânallâhi rabbi'l-arşi'l-azîm.
Emmâ bad:

Sübhânallâhi rabbi'l-arşi'l-azîm.
"Arş-ı Azîm'in sahibi Allahu Teâlâ hazretlerini her türlü noksandan tenzih ederim."

"Arş-ı Azîm'in sahibi Allahu Teâlâ hazretlerini her türlü noksandan tenzih ederim."

Sübhânallâhi. "Allah'ı tenzih ediyorum."Sübhânallâhi. "Allah'ı tenzih ediyorum." Rabbi'l-arşi'l-azîm. "Arş-ı Azîm'in sahibi olan Allah'ı tenzih ederim." demek

Rabbi'l-arşi'l-azîm. "Arş-ı Azîm'in sahibi olan Allah'ı tenzih ederim." demek

Tenzih etmek demek; "Allahu Teâlâ hazretlerinin eksikliği,Tenzih etmek demek; "Allahu Teâlâ hazretlerinin eksikliği, noksanı, kusuru, yeteneksizliği, yetersizliği yoktur.noksanı, kusuru, yeteneksizliği, yetersizliği yoktur. Her şeyi en güzeldir, en mükemmeldir." demek.

Her şeyi en güzeldir, en mükemmeldir." demek.

Sübhânallah sözü bir sözdür ve sevabı da çok büyüktür.Sübhânallah sözü bir sözdür ve sevabı da çok büyüktür. Onun için Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; Onun için Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; "Bu söz yeri, göğü doldurur. Sevabı yeri, göğü doldurur."

"Bu söz yeri, göğü doldurur. Sevabı yeri, göğü doldurur."

Bir de kul Allah'ı düşünüyor ve her şeyinin en mükemmel olduğunu, tam olduğunu,Bir de kul Allah'ı düşünüyor ve her şeyinin en mükemmel olduğunu, tam olduğunu, hiçbir eksiğinin olmadığını, o hayranlığı ifade ediyor. hiçbir eksiğinin olmadığını, o hayranlığı ifade ediyor. Sübhânallah; hayranlık ifade eden bir sözdür: Sübhânallah; hayranlık ifade eden bir sözdür: "Sübhânallah ne güzel çiçek, Sübhânallah ne güzel manzara, Sübhânallah ne güzel koku…" "Sübhânallah ne güzel çiçek, Sübhânallah ne güzel manzara, Sübhânallah ne güzel koku…" Hayranlıktan bahseden bir sözdür.

Hayranlıktan bahseden bir sözdür.

Allahu Teâlâ hazretlerinin büyüklüğünü ve mükemmelliğini, her şeyde kâmil ve tam olduğunu bilmesi;Allahu Teâlâ hazretlerinin büyüklüğünü ve mükemmelliğini, her şeyde kâmil ve tam olduğunu bilmesi; Allah'ı bilme konusunda yüksek bir seviye olduğundanAllah'ı bilme konusunda yüksek bir seviye olduğundan onun için Sübhânallah diyerek tesbih etmenin sevabı çoktur.onun için Sübhânallah diyerek tesbih etmenin sevabı çoktur. Onun için namaza Sübhâneke ile başlıyoruz.Onun için namaza Sübhâneke ile başlıyoruz. Rükûda Sübhânallah diyoruz, secdede Sübhânallah diyoruz.Rükûda Sübhânallah diyoruz, secdede Sübhânallah diyoruz. Bunlar hem ayakta hem eğildiğimiz zaman hem secdeye vardığımız zamanBunlar hem ayakta hem eğildiğimiz zaman hem secdeye vardığımız zaman Allah'ı her bakımdan, her şeyinin en güzel olduğunu düşünüp önünde öyle eğilmiş oluyorsun.Allah'ı her bakımdan, her şeyinin en güzel olduğunu düşünüp önünde öyle eğilmiş oluyorsun. Öyle tesbih etmiş oluyorum. Bunlar müthiş duygulardır, çok kıymetli duygulardır,Öyle tesbih etmiş oluyorum. Bunlar müthiş duygulardır, çok kıymetli duygulardır, o bakımdan sevabı da fazladır.o bakımdan sevabı da fazladır. Efendimiz, bunu söylemiş oluyor.

Efendimiz, bunu söylemiş oluyor.

er-Rahmânu ale'l-arşi'stevâ. "Allahu Teâlâ hazretleri arş üzerine istiva eyledi."

er-Rahmânu ale'l-arşi'stevâ. "Allahu Teâlâ hazretleri arş üzerine istiva eyledi."

İstivanın mânası; "oraya yerleşti" demek.

İstivanın mânası; "oraya yerleşti" demek.

Arş; Araplar kendi arasında kullandıkları zaman taht demek, koltuk ve taht mânasına geliyor.

Arş; Araplar kendi arasında kullandıkları zaman taht demek, koltuk ve taht mânasına geliyor.

Allahu Teâlâ hazretleri Arş-ı Âlâ'ya yerleşti ama mekândan münezzehtir.Allahu Teâlâ hazretleri Arş-ı Âlâ'ya yerleşti ama mekândan münezzehtir. Allahu Teâlâ hazretleri her yerde hazır ve nazırdır. Allahu Teâlâ hazretleri her yerde hazır ve nazırdır. Fakat makamı, Arş-ı Âlâ'dır.Fakat makamı, Arş-ı Âlâ'dır. İşte Arş-ı Âlâ'da olan Allah'ı her türlü noksandan tenzih ederim, demek oluyor.

İşte Arş-ı Âlâ'da olan Allah'ı her türlü noksandan tenzih ederim, demek oluyor.

Âyete'l-kürsî'den biliyoruz ki;

Âyete'l-kürsî'den biliyoruz ki;

Lehû mâ fi's-semâvâti ve mâ fi'l-ardi.Lehû mâ fi's-semâvâti ve mâ fi'l-ardi. "Allahu Teâlâ'nın kürsüsü; semâvâtı ve arzı kuşatır."

"Allahu Teâlâ'nın kürsüsü; semâvâtı ve arzı kuşatır."

Kürsü ne demek?

Kürsü de masa gibi bir şey demek.
Kürsü ne demek?

Kürsü de masa gibi bir şey demek.
Allahu Teâlâ hazretlerinin kürsüsü de makamına ait bir şey.Allahu Teâlâ hazretlerinin kürsüsü de makamına ait bir şey. Yerleri, gökleri kuşatan büyüklüktedir. Yerleri, gökleri kuşatan büyüklüktedir. O kadar kuşatıyor ki yerle gök kürsünün yanında çok küçük bir şey kalıyor.O kadar kuşatıyor ki yerle gök kürsünün yanında çok küçük bir şey kalıyor. Bu fezalardan, bu yerden, gökten hepsinden daha büyük.

Bu fezalardan, bu yerden, gökten hepsinden daha büyük.

Allahu Teâlâ hazretlerinin kürsüsü; gökleri ve yeri kuşatmış olan kürsüsü,Allahu Teâlâ hazretlerinin kürsüsü; gökleri ve yeri kuşatmış olan kürsüsü, Arş-ı Âzam'ın yanında bir küçük tane gibi kalır. Arş-ı Âzam'ın yanında bir küçük tane gibi kalır. Demek ki Allahu Teâlâ hazretlerinin arşı; bu yedi kat semâvâtı veDemek ki Allahu Teâlâ hazretlerinin arşı; bu yedi kat semâvâtı ve yeri kuşatan kürsüsü ne kadar büyükse o küçücük bir tane gibi kalır.

yeri kuşatan kürsüsü ne kadar büyükse o küçücük bir tane gibi kalır.

O zaman Allahu Teâlâ hazretleri o Arş-ı Âlâ'da istiva eylemiş.O zaman Allahu Teâlâ hazretleri o Arş-ı Âlâ'da istiva eylemiş. Mekândan münezzeh olarak orada istiva eylemiş oluyor.Mekândan münezzeh olarak orada istiva eylemiş oluyor. O kelimeyi kullanmamız, istiva etmek demek; belli bir yere yayılmak gibi bir mânası var.O kelimeyi kullanmamız, istiva etmek demek; belli bir yere yayılmak gibi bir mânası var. İşte bu Arş-ı Âlâ böyle bir büyük bir şey.

Ne diyelim?

İşte bu Arş-ı Âlâ böyle bir büyük bir şey.

Ne diyelim?

Bir şey diyemeyiz; ama benzetme yapmak da doğru değil.Bir şey diyemeyiz; ama benzetme yapmak da doğru değil. Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri hiçbir şeye benzemez.Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri hiçbir şeye benzemez. Tabii O'nun arşını da yeryüzünde bir şeye benzetemeyiz. Kürsüsünü de benzetemeyiz. Tabii O'nun arşını da yeryüzünde bir şeye benzetemeyiz. Kürsüsünü de benzetemeyiz. Yalnız bir tek şey akılda kalıyor ki çok muazzam bir şey! Yalnız bir tek şey akılda kalıyor ki çok muazzam bir şey! Onun için Arş-ı Âzam denmiş, Arş-ı Âlâ denmiş.Onun için Arş-ı Âzam denmiş, Arş-ı Âlâ denmiş. Yüce, muazzam Arş-ı Âlâ'sının sahibi olan Allah'ı her türlü noksandan tenzih eylemiş oluyor.

Yüce, muazzam Arş-ı Âlâ'sının sahibi olan Allah'ı her türlü noksandan tenzih eylemiş oluyor.

Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn; "Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun.Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn; "Âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. Hamd ederim veya hamd Allah'a mahsustur." demiş oluyor.

Hamd ederim veya hamd Allah'a mahsustur." demiş oluyor.

Hamd Türkçe bir kelime değil. Onun da bilinmesi lazım. Hamd, "övülmek, övgü" demek.Hamd Türkçe bir kelime değil. Onun da bilinmesi lazım. Hamd, "övülmek, övgü" demek. Bütün övülen, sevilenin, beğenilenin hepsinin şerefi Allah'a ait. Çünkü Allah yaratmıştır. Bütün övülen, sevilenin, beğenilenin hepsinin şerefi Allah'a ait. Çünkü Allah yaratmıştır. Bütün beğendiğimiz şeylerin hepsinin Yaradan'ı Allah olduğundan her şey O'na gider.Bütün beğendiğimiz şeylerin hepsinin Yaradan'ı Allah olduğundan her şey O'na gider. Bütün hamdlar O'na gider.

Elhamdülillâhi. "Hamd Allah'adır, Allah'ındır."

Bütün hamdlar O'na gider.

Elhamdülillâhi. "Hamd Allah'adır, Allah'ındır."

Rabbi'l-âlemîn. "Âlemlerin Rabbi."

Rabbi'l-âlemîn. "Âlemlerin Rabbi."

Arap dili bilenler için bütün olarak burada uzun izahlar yapılmıştır.Arap dili bilenler için bütün olarak burada uzun izahlar yapılmıştır. Mesela âlem diyoruz, âlemîn diye çoğulu yapılıyor.

Mesela âlem diyoruz, âlemîn diye çoğulu yapılıyor.

Akıl sahibi, ruh sahibi insanlar içindir bu. Memur dersin, memurîn dersin.Akıl sahibi, ruh sahibi insanlar içindir bu. Memur dersin, memurîn dersin. Muallim dersin, muallimîn dersin. Âlem diyorsun, âlemîn diye çoğul yapılıyor.Muallim dersin, muallimîn dersin. Âlem diyorsun, âlemîn diye çoğul yapılıyor. Sanki ruh sahibi, canlı bir şeyin çoğulu gibi; burada şuna işaret olabilir.Sanki ruh sahibi, canlı bir şeyin çoğulu gibi; burada şuna işaret olabilir. Allahu âlem. Çok çeşitli mânaları vardır.

Allahu âlem. Çok çeşitli mânaları vardır.

Bir tefsir kitabını okumaya kalkarsınız ilk başta mesela Elmalı'nınBir tefsir kitabını okumaya kalkarsınız ilk başta mesela Elmalı'nın Fâtiha-i Şerîf'inde Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn sayfalarını bitiremedim.Fâtiha-i Şerîf'inde Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn sayfalarını bitiremedim. Yaz Allah yaz, yazılmış yazılmış yazılmış. Bitmiyor sayfalar. O kadar derin mânaları var. Yaz Allah yaz, yazılmış yazılmış yazılmış. Bitmiyor sayfalar. O kadar derin mânaları var. Çok geniş, fevkalade derin, uzun oluyor.

Çok geniş, fevkalade derin, uzun oluyor.

Canlı bir varlığın yaratılması!

Bir varlık ki hiçbir şeyi yoktu.
Canlı bir varlığın yaratılması!

Bir varlık ki hiçbir şeyi yoktu.
Allah onu yaratmış kurmuş, meydana getirmiş; kendi kendine bir şeyler yapıyor. Allah onu yaratmış kurmuş, meydana getirmiş; kendi kendine bir şeyler yapıyor. Ne kadar güzel! Biz bir makine olduğu zaman seviniyoruz; makineyi biz kullanıyoruz.Ne kadar güzel! Biz bir makine olduğu zaman seviniyoruz; makineyi biz kullanıyoruz. Ama Allahu Teâlâ hazretleri öyle şeyler yaratıyor ki kendi kendine bir şeyler yapıyor.

Ama Allahu Teâlâ hazretleri öyle şeyler yaratıyor ki kendi kendine bir şeyler yapıyor.

Hele ki insanoğlu mesela aklı da var. İcatlar yapıyor, ortaya bir şeyler koyuyor.Hele ki insanoğlu mesela aklı da var. İcatlar yapıyor, ortaya bir şeyler koyuyor. Konuşmalar, edebiyatlar, şiirler, kasideler, tezhipler… çok muazzam şeyler yapıyor.Konuşmalar, edebiyatlar, şiirler, kasideler, tezhipler… çok muazzam şeyler yapıyor. Malzemesi azottu, sudur bilmem nedir…Malzemesi azottu, sudur bilmem nedir… Hidrojen, oksijen, karbon, kömür…Hidrojen, oksijen, karbon, kömür… Kömürü karıştırmış, demiri karıştırılmış; şöyle böyle, bu karışımdan harika bir yaratık ortaya çıkmış.Kömürü karıştırmış, demiri karıştırılmış; şöyle böyle, bu karışımdan harika bir yaratık ortaya çıkmış. Bir taşın beğenilmesi; yoktan onun yaratılması da bir şey; ama Bir taşın beğenilmesi; yoktan onun yaratılması da bir şey; ama Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn akıl, ruh sahibi bu kadar Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn akıl, ruh sahibi bu kadar mükemmel yaratıkların yaratılması için çok muazzam bir düzen lazım.

mükemmel yaratıkların yaratılması için çok muazzam bir düzen lazım.

Küçücük bir şey bile, yaratmak demeyelim de, icat etmek için, bulunması için,Küçücük bir şey bile, yaratmak demeyelim de, icat etmek için, bulunması için, herhangi bir küçük şey için çok zahmet çekmesi gerekiyor.herhangi bir küçük şey için çok zahmet çekmesi gerekiyor. Marconi; radyo dalgalarını bulmuş.Marconi; radyo dalgalarını bulmuş. Madam Curie ve kocası radyoaktiviteyi bulmuş, falanca filanca aşıyı bulmuş. Madam Curie ve kocası radyoaktiviteyi bulmuş, falanca filanca aşıyı bulmuş. Filanca kuduz aşısını yapmış… Adamları göklere çıkartıyorlar, heykellerini yapıyorlar.Filanca kuduz aşısını yapmış… Adamları göklere çıkartıyorlar, heykellerini yapıyorlar. Einstein [Aynştayn]; İzafiyet teorisini bulmuş falan. Bunlar ne ki, bunlar küçücük bir şey!

Einstein [Aynştayn]; İzafiyet teorisini bulmuş falan. Bunlar ne ki, bunlar küçücük bir şey!

Bunların hepsinin kompoze eden şu kâinatın mükemmel hâliyle yaratmış Allahu Teâlâ hazretleri.Bunların hepsinin kompoze eden şu kâinatın mükemmel hâliyle yaratmış Allahu Teâlâ hazretleri. Yaratmış da ruh sahibi, şuur sahibi, derin ufuklu mahlûkları yaratma O'nun büyüklüğünü gösteriyor.Yaratmış da ruh sahibi, şuur sahibi, derin ufuklu mahlûkları yaratma O'nun büyüklüğünü gösteriyor. Allahu Teâlâ hazretlerinin kudretini bizim daha rahatlıkla idrak etmemizi sağlayan bir şey olduğu için Allahu Teâlâ hazretlerinin kudretini bizim daha rahatlıkla idrak etmemizi sağlayan bir şey olduğu için Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn.

Bak, Allah her şeyi yaratmış.

Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn.

Bak, Allah her şeyi yaratmış.

Cemadâti var, nebatât var, hayvanât var;  ama bir de zevi’l Ukûl , akıl fikir sahibi yaratıklar yaratmışCemadâti var, nebatât var, hayvanât var;  ama bir de zevi’l Ukûl , akıl fikir sahibi yaratıklar yaratmış Bir maymun küçük bir şey yaptı mı şaklabanlık yaptı mı keyifle alkışlıyor.Bir maymun küçük bir şey yaptı mı şaklabanlık yaptı mı keyifle alkışlıyor. Aslan çemberden geçti mi "Âferin ya, aslana bak." diyoruz.Aslan çemberden geçti mi "Âferin ya, aslana bak." diyoruz. Veyahut havuzda balıkları terbiye ediyorlar. Veyahut havuzda balıkları terbiye ediyorlar. Yunus balığı zıplıyor, hopluyor; burnunun ucunda topu tutuyor falan diye Yunus balığı zıplıyor, hopluyor; burnunun ucunda topu tutuyor falan diye "Âferin, bunları becerdi." diyoruz. Ama öteki şey çok daha büyük!

"Âferin, bunları becerdi." diyoruz. Ama öteki şey çok daha büyük!

Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn onun için bir bakıma aklın önemini gösteren,Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn onun için bir bakıma aklın önemini gösteren, akıllı, şuurlu varlıkları yaratmanın ne kadar büyük bir yaratma olduğuna dikkat çeken bir cümle bildirir.

akıllı, şuurlu varlıkları yaratmanın ne kadar büyük bir yaratma olduğuna dikkat çeken bir cümle bildirir.

Mesela orada Elhamdülillâhi rabbi'l-alâmim deseydi alâmim; âlemler fezalar,Mesela orada Elhamdülillâhi rabbi'l-alâmim deseydi alâmim; âlemler fezalar, bildiğimiz bilmediğimiz, görünen görünmeyen âlemler onun gibi; ama âlemîn diyor. bildiğimiz bilmediğimiz, görünen görünmeyen âlemler onun gibi; ama âlemîn diyor. Orada biraz daha derin bir anlamlar görülüyor.

Orada biraz daha derin bir anlamlar görülüyor.

Bir de özellikle izah etmemiz gereken Rab kelimesi var.Bir de özellikle izah etmemiz gereken Rab kelimesi var. Rab, tabii birebir aynısı kelime bulmak mümkün değil de benzeri olacak. Rab, tabii birebir aynısı kelime bulmak mümkün değil de benzeri olacak. Birkaç mânaya geliyor. Mesela "sahip" mânasına geliyor.Birkaç mânaya geliyor. Mesela "sahip" mânasına geliyor. Rabbü'l-beyt; "evin sahibi, sahip" mânasına geliyor.Rabbü'l-beyt; "evin sahibi, sahip" mânasına geliyor. Rabbü'l-mâl deniliyor, "mal sahibi" anlamına geliyor. Rabbi'l-âlemîn: Âlemlerin sahibi.Rabbü'l-mâl deniliyor, "mal sahibi" anlamına geliyor. Rabbi'l-âlemîn: Âlemlerin sahibi. Tabii, sahibi olunca farklı oluyor.Tabii, sahibi olunca farklı oluyor. Bir insan bir evde kirada olunca başka, sahibi olunca farklı oluyor.

Bir insan bir evde kirada olunca başka, sahibi olunca farklı oluyor.

Rab; bir de ribâ kelimesinden geliyor;Rab; bir de ribâ kelimesinden geliyor; artırmak, büyütmek, geliştirmek mânasındadır.artırmak, büyütmek, geliştirmek mânasındadır. Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn; asıl, şuur sahibi mükemmel Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn; asıl, şuur sahibi mükemmel yaratıkları alıp geliştirip meydana getiren Allah,yaratıkları alıp geliştirip meydana getiren Allah, Rab!

İnsan neydi?

Bir küçük tohumdu, kocaman insan oluyor.
Rab!

İnsan neydi?

Bir küçük tohumdu, kocaman insan oluyor.
Küçücük bir tohum idi, büyük bir ağaç oldu.Küçücük bir tohum idi, büyük bir ağaç oldu. Küçücük bir şeyin o mükemmel hâle gelmesi, büyük bir şeyin geliştirmesi ile oluyor. Küçücük bir şeyin o mükemmel hâle gelmesi, büyük bir şeyin geliştirmesi ile oluyor. Bizim Rabbimiz bizi böyle yoktan var ettiği gibi, Bizim Rabbimiz bizi böyle yoktan var ettiği gibi, derece derece de basitlikten en yüksek varlık hâline getirmiş oluyor.

derece derece de basitlikten en yüksek varlık hâline getirmiş oluyor.

Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn cümlesiElhamdülillâhi rabbi'l-âlemîn cümlesi onun için tefsir kitaplarında 60 sayfa, 100 sayfa, 200 sayfa, 300 sayfadır. onun için tefsir kitaplarında 60 sayfa, 100 sayfa, 200 sayfa, 300 sayfadır. İnsanın morali bozuluyor. Fâtiha'nın tefsirini okuyamıyor, İnsanın morali bozuluyor. Fâtiha'nın tefsirini okuyamıyor, besmelenin içinden çıkamadan sayfayı kapatıyor.

besmelenin içinden çıkamadan sayfayı kapatıyor.

Bilmiyorum siz de aynı duyguları hissettiniz mi? Oku oku bitmiyor.Bilmiyorum siz de aynı duyguları hissettiniz mi? Oku oku bitmiyor. Zaman da mahdut, insanın da o kadar zamanı yok. Eskiden insanların zamanları bolmuş. Zaman da mahdut, insanın da o kadar zamanı yok. Eskiden insanların zamanları bolmuş. kış geceleri uzunmuş , kandilin altında okurlarmış sabaha kadar. kış geceleri uzunmuş , kandilin altında okurlarmış sabaha kadar.  Şimdi Kırk tarafta kırk tane bezimiz var. Kırk yere gidip geliyoruz. Bütün insanlar öyle!

Şimdi Kırk tarafta kırk tane bezimiz var. Kırk yere gidip geliyoruz. Bütün insanlar öyle!

Bir memur bir yerden çıkıyor, bu göreve ek görevi var, öbür tarafa gidiyor.Bir memur bir yerden çıkıyor, bu göreve ek görevi var, öbür tarafa gidiyor. Oradan öbür tarafa gidiyor, akşam bilmem ne yapıyor falan derken;Oradan öbür tarafa gidiyor, akşam bilmem ne yapıyor falan derken; bir cami hocası olsa bir çocukları okutacak. bir cami hocası olsa bir çocukları okutacak. Kadınlara vaaz verilecek, evin ihtiyaçlarını alacak da akşam kendisi istirahat edecekKadınlara vaaz verilecek, evin ihtiyaçlarını alacak da akşam kendisi istirahat edecek ve bir hutbe hazırlayacak, bir-iki bir şey okuyacak. Vakit olmuyor. Tabii, zorlanıyor.

ve bir hutbe hazırlayacak, bir-iki bir şey okuyacak. Vakit olmuyor. Tabii, zorlanıyor.

Onun için bu cümleler şuurlu söylendiği zaman çok muazzam cümleler!Onun için bu cümleler şuurlu söylendiği zaman çok muazzam cümleler! Birisi lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illallah dediğim, insanı cennete sokan söz!Birisi lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illallah dediğim, insanı cennete sokan söz! Sen lâ ilâhe illallah'ı anlayarak şuurlu söylediğin zaman; Sen lâ ilâhe illallah'ı anlayarak şuurlu söylediğin zaman; "Yâ Rabbi! Ben biliyorum ki dünyadaki abuk sabuk insanlar birçok şeylere tapıyorlar. "Yâ Rabbi! Ben biliyorum ki dünyadaki abuk sabuk insanlar birçok şeylere tapıyorlar. Kimisini altından yapıyorlar, tapıyorlar.Kimisini altından yapıyorlar, tapıyorlar. Kimisini bronzdan yapıyorlar, birtakım şekiller bilmem neler yapıp tapınıyorlar. Kimisini bronzdan yapıyorlar, birtakım şekiller bilmem neler yapıp tapınıyorlar. Öyle abuk sabuk şeylerin aslı esası yok. Sen varsın yâ Rabbi!Öyle abuk sabuk şeylerin aslı esası yok. Sen varsın yâ Rabbi! Ben senin varlığını sevdim, anladım geriye kalanın bir hükmü yoktur!.." diyeBen senin varlığını sevdim, anladım geriye kalanın bir hükmü yoktur!.." diye fevkalade mühim bir söz söylemiş oluyor insan.fevkalade mühim bir söz söylemiş oluyor insan. Lâ ilâhe illallah dediği zaman çok önemli bir söz söylemiş oluyor.Lâ ilâhe illallah dediği zaman çok önemli bir söz söylemiş oluyor. Buyurulmuştur ki; "Cennetin duhuliyeti, lâ ilâhe illallah demek."

Buyurulmuştur ki; "Cennetin duhuliyeti, lâ ilâhe illallah demek."

Lâ ilâhe illallah diyen cennete girebiliyor.Lâ ilâhe illallah diyen cennete girebiliyor. Başkası giremiyor. Çünkü dangalak, anlayamamış.Başkası giremiyor. Çünkü dangalak, anlayamamış. İnsan olmuş. Allah akıl göndermiş, onu anlayamamışsa Allah ona cenneti nasip etmiyor. İnsan olmuş. Allah akıl göndermiş, onu anlayamamışsa Allah ona cenneti nasip etmiyor. Yaratan'ını anlayamamış.

Ben, bir adama her gün postacı ile hediye gönderiyorum. Adam bakıyor.
Yaratan'ını anlayamamış.

Ben, bir adama her gün postacı ile hediye gönderiyorum. Adam bakıyor.
O altın güzel, ertesi gün bakıyor, gümüş.O altın güzel, ertesi gün bakıyor, gümüş. Ertesi gün bakıyor, güzel bir çanta. Fermuarlı vs. Ertesi gün bir bakıyor, bir güzel ayakkabı… Her gün hediye geliyor.

Ertesi gün bakıyor, güzel bir çanta. Fermuarlı vs. Ertesi gün bir bakıyor, bir güzel ayakkabı… Her gün hediye geliyor.

Dangalak, "Bunu kim gönderdi?" diye sormuyor.Dangalak, "Bunu kim gönderdi?" diye sormuyor. Benimle karşılaştığı zaman farkında değil daha;Benimle karşılaştığı zaman farkında değil daha; İnsan silkeler atar yani, o kadar iyilik yaptığım adam anlamıyor diye

İnsan silkeler atar yani, o kadar iyilik yaptığım adam anlamıyor diye

Âlemlerin Rabbi de şu insanlara her gün sayılamayacak kadar, milyonlarca, milyarlarca nimet veriyor.Âlemlerin Rabbi de şu insanlara her gün sayılamayacak kadar, milyonlarca, milyarlarca nimet veriyor. Bu dangalak insanoğlu gidiyor; kendisinin eliyle yonttuğu putun karşısında; Bu dangalak insanoğlu gidiyor; kendisinin eliyle yonttuğu putun karşısında; "Hadi bana bir şey ver. Hadi benden bir şey al. Hadi beni koru!.." diyor.

"Hadi bana bir şey ver. Hadi benden bir şey al. Hadi beni koru!.." diyor.

Dangalak! Sen bunu az önce yaptın; bu taştı. Sen bunu kestin, şekil verdin.Dangalak! Sen bunu az önce yaptın; bu taştı. Sen bunu kestin, şekil verdin. Bu yontulduğu zaman katı bir taş idi. Ağzı yok, yüzü yok. Bu yontulduğu zaman katı bir taş idi. Ağzı yok, yüzü yok. Gidip duruyorsun. Bundan bir şey istenir mi

Gidip duruyorsun. Bundan bir şey istenir mi

"Ay, Güneş, yıldız" diyor, bir şeye tapıyor. Hâlâ tapıyor. Akıl almaz işlere tapıyor."Ay, Güneş, yıldız" diyor, bir şeye tapıyor. Hâlâ tapıyor. Akıl almaz işlere tapıyor. Öküze tapıyor. Hintliler; 700 milyon dangalak, Allah düşmanı; Allah'ı bırakmış, öküze tapıyor. Öküze tapıyor. Hintliler; 700 milyon dangalak, Allah düşmanı; Allah'ı bırakmış, öküze tapıyor. Bu boynuzlu hayvanı biz pirzola yapıyoruz, kebap yapıyoruz, köfte yapıyoruz.

Bu boynuzlu hayvanı biz pirzola yapıyoruz, kebap yapıyoruz, köfte yapıyoruz.

Peki, niye öküze tapıyorsun da deveye tapmıyorsun?

Peki, niye öküze tapıyorsun da deveye tapmıyorsun?

Dangalaklığın büyüklüğüne bak!

Japonlar güneşe tapıyor!
Dangalaklığın büyüklüğüne bak!

Japonlar güneşe tapıyor!
Niye ona tapıyorsun da şuna tapmıyorsun? Arkadaki daha büyük. Niye ona tapıyorsun da şuna tapmıyorsun? Arkadaki daha büyük. Hacim olarak daha büyüğünün daha büyüğü var. Saçma sapan şey!

Hacim olarak daha büyüğünün daha büyüğü var. Saçma sapan şey!

Birisi aya tapmş, birisi güneşe tapmış! Mâzîde olsa ilkel insanların tapmasına biraz tahammül gösterebilir insan.Birisi aya tapmş, birisi güneşe tapmış! Mâzîde olsa ilkel insanların tapmasına biraz tahammül gösterebilir insan. İlim yok, matematik yok, fizik yok, kimya yok, astronomi yok… İnsanlar hiçbir şeyi bilmiyor.İlim yok, matematik yok, fizik yok, kimya yok, astronomi yok… İnsanlar hiçbir şeyi bilmiyor. Ama yirminci yüzyılda Japonlar ilimde ileri, Amerika ilimde ileri, Avrupa ilimde ileri;Ama yirminci yüzyılda Japonlar ilimde ileri, Amerika ilimde ileri, Avrupa ilimde ileri; Hepsinin dini bozuk! Dini akıllı olan bir adam yok.

Hepsinin dini bozuk! Dini akıllı olan bir adam yok.

Şimdi Amerikalılar, Avrupalılar Hz. İsa'ya tapıyor.Şimdi Amerikalılar, Avrupalılar Hz. İsa'ya tapıyor. Hz. İsa'nın cenazesine tapıyor tapıyor; o kadar sinir olunacak bir şey ki !

Hz. İsa'nın cenazesine tapıyor tapıyor; o kadar sinir olunacak bir şey ki !

Hz. İsa'dan önceki insanlar kime tapacaklar?Hz. İsa'dan önceki insanlar kime tapacaklar? Hz İsa milatta doğmuş, milattan önceki insanların dini ne olacak? Cevap veremez.

Hz İsa milatta doğmuş, milattan önceki insanların dini ne olacak? Cevap veremez.

Jesus save yazmışlar. Kurtarmaz, bunların hiçbirini kurtarmaz.Jesus save yazmışlar. Kurtarmaz, bunların hiçbirini kurtarmaz. Çünkü Allah düşmanına dönüp bakmaz bile! Allah'ı sevmeyen insana peygamber şefaatçi olur mu? Çünkü Allah düşmanına dönüp bakmaz bile! Allah'ı sevmeyen insana peygamber şefaatçi olur mu? Öyle şey olur mu? Sen doğru bir inanç içinde değilsin ki!

Öyle şey olur mu? Sen doğru bir inanç içinde değilsin ki!

Koca Amerika sapık. Burada bilimde elektronik cihaz yapıyorlar.Koca Amerika sapık. Burada bilimde elektronik cihaz yapıyorlar. Oraya, fezaya adam gönderiyorlar… Yahu şunu izah edemiyor:

Oraya, fezaya adam gönderiyorlar… Yahu şunu izah edemiyor:

Hz. İsa'dan önceki insanların hâli ne olacak?Hz. İsa'dan önceki insanların hâli ne olacak? Hadi Hz. İsa'dan sonrakiler tamam, senin dediğin gibi bir şey; ondan öncekiler ne olacak?Hadi Hz. İsa'dan sonrakiler tamam, senin dediğin gibi bir şey; ondan öncekiler ne olacak? Mantıksız! "Efendim, sonra gelmiş de bilmem ne.Mantıksız! "Efendim, sonra gelmiş de bilmem ne. Cehenneme girmiş, yukarı çıkmış da…"Cehenneme girmiş, yukarı çıkmış da…" Her şeyi mantıksız, vaftiz suyu mantıksız…Her şeyi mantıksız, vaftiz suyu mantıksız… Her şeyi tatsız tuzsuz mantıksız!

Her şeyi tatsız tuzsuz mantıksız!

Çinliler, Japonlar bâtıl yolda, Hintliler bâtıl yolda!

Çinliler, Japonlar bâtıl yolda, Hintliler bâtıl yolda!

Yahudileri biz incelemiyoruz pek

Yahudileri biz incelemiyoruz pek

Bizim Amerika'da Yaşar Bey diye arkadaşımız vardı.Bizim Amerika'da Yaşar Bey diye arkadaşımız vardı. Mühendisti, bulunduğu şehirde bir münâzara tertipledi.Mühendisti, bulunduğu şehirde bir münâzara tertipledi. Müslümanların cami hocasını çağırmış, Mısırlı bir hoca, alim. Müslümanların cami hocasını çağırmış, Mısırlı bir hoca, alim. Hristiyanların piskoposunu çağırmış, bilmem hangi katedralin yüksek papazı, piskoposunu çağırmış.Hristiyanların piskoposunu çağırmış, bilmem hangi katedralin yüksek papazı, piskoposunu çağırmış. Yahudilerin de hahambaşını çağırmış: "Böyle bir münâzara var, gelir misiniz?" Onlar da kabul etmişler. Yahudilerin de hahambaşını çağırmış: "Böyle bir münâzara var, gelir misiniz?" Onlar da kabul etmişler. Tıklım tıklım dolmuş salon, muazzam! İzdiham var, kalabalık.Tıklım tıklım dolmuş salon, muazzam! İzdiham var, kalabalık. İlk önce kura çekilmiş. Nasıl olduysa hahambaşı konuşmuş.

İlk önce kura çekilmiş. Nasıl olduysa hahambaşı konuşmuş.

"Hadi methet bakalım inancını. Nasıl inancın? Anlat."Hadi methet bakalım inancını. Nasıl inancın? Anlat. Biz üç dini de dinleyeceğiz. Anlat bakalım Yahudilik nedir?"

Biz üç dini de dinleyeceğiz. Anlat bakalım Yahudilik nedir?"

Anlatmış, âhiret inancı yok. Bak, ben Yahudiliği bilmiyorum. Âhiret inancı yok.

Anlatmış, âhiret inancı yok. Bak, ben Yahudiliği bilmiyorum. Âhiret inancı yok.

Ve'l-ba'sü ba'de'l-mevt hakkun.

Âhiret inancı yok.
Ve'l-ba'sü ba'de'l-mevt hakkun.

Âhiret inancı yok.
Hz. Musa böyle şey söyler mi, Hz. İbrahim böyle şey söyler mi? Âhiret inancı yok. Tabii bu konuşmuş inmiş.

Hz. Musa böyle şey söyler mi, Hz. İbrahim böyle şey söyler mi? Âhiret inancı yok. Tabii bu konuşmuş inmiş.

Müslüman çıkmış. Onların kutsal kitaplarının baş tarafı Ahd-i Atik, Tevrat. İkinci kısmı İncil.

Müslüman çıkmış. Onların kutsal kitaplarının baş tarafı Ahd-i Atik, Tevrat. İkinci kısmı İncil.

İkisi bir arada, aynı kitabı okuyorlar. Ayrıca Yahudiler başka kitaplar da okuyorlar. Kendilerine mahsus.

İkisi bir arada, aynı kitabı okuyorlar. Ayrıca Yahudiler başka kitaplar da okuyorlar. Kendilerine mahsus.

Onları da okuyorum ben. İncil'i okumuyorum, aklıma başka bir şey gelmesin diye.Onları da okuyorum ben. İncil'i okumuyorum, aklıma başka bir şey gelmesin diye. hadîs-i şerîflerim varken zihnimi başka bilgilerle ne diye yükleyeyim doldurayım. istemiyorum hadîs-i şerîflerim varken zihnimi başka bilgilerle ne diye yükleyeyim doldurayım. istemiyorum İstesem belki hoca olarak belki incelemem gerekebilir ama incelememeyi uygun görüyorum. Hiç incelemiyorum.

İstesem belki hoca olarak belki incelemem gerekebilir ama incelememeyi uygun görüyorum. Hiç incelemiyorum.

Mistisizm!

Hint mistisizmi varmış, hıristiyan mistisizmi varmış, yahudi mistisizmi varmış; tasavvuf…

Mistisizm!

Hint mistisizmi varmış, hıristiyan mistisizmi varmış, yahudi mistisizmi varmış; tasavvuf…

Hiç incelemiyorum. Benim Kur'ân-ı Kerîm'den, hadîs-i şerîflerden öğrendiğimHiç incelemiyorum. Benim Kur'ân-ı Kerîm'den, hadîs-i şerîflerden öğrendiğim tasavvuf inancıma başka bir şey karışmasıntasavvuf inancıma başka bir şey karışmasın Olmaya ki oradan bir cümle hafızamda kalır, dilime gelir. Ne diye öyle bir şey yapayım ki? Olmaya ki oradan bir cümle hafızamda kalır, dilime gelir. Ne diye öyle bir şey yapayım ki? Onlarla ilgilenmiyorum. Âyet, hadis, kendi öz kaynağım. Onlarla ilgilenmiyorum. Âyet, hadis, kendi öz kaynağım. Onun için incelemedim; ama böyle duyduğum zaman hayret ettim:

Onun için incelemedim; ama böyle duyduğum zaman hayret ettim:

"Âhiret inancı yok!"

Fesubhanallah! Biz Ehl-i kitap diyoruz.
"Âhiret inancı yok!"

Fesubhanallah! Biz Ehl-i kitap diyoruz.
Yahudidir, Ehl-i kitaptır, kitap indirilmiş kavimdir diye adamlara pâye vermişiz..Ama âhiret inancı yok.

Yahudidir, Ehl-i kitaptır, kitap indirilmiş kavimdir diye adamlara pâye vermişiz..Ama âhiret inancı yok.

İkinci olarak piskopos çıkmış, demiş ki;

İkinci olarak piskopos çıkmış, demiş ki;

"Sayın hahambaşı bu sözü nasıl söyler? İşte beraberce okuduğumuz Tevrat, İncil."Sayın hahambaşı bu sözü nasıl söyler? İşte beraberce okuduğumuz Tevrat, İncil. Onun filanca sayfasında şu yok mu, filanca sayfasında şu yok mu?.."

Onun filanca sayfasında şu yok mu, filanca sayfasında şu yok mu?.."

Tarif etmiş. Elinde okuduğu kitaba göre âhiret inancının varlığını gösteren delilleri sıralamış.Tarif etmiş. Elinde okuduğu kitaba göre âhiret inancının varlığını gösteren delilleri sıralamış. Yahudiler âhirete inanmadıktan sonra;

Yahudiler âhirete inanmadıktan sonra;

Ve'l-ba'sü ba'de'l-mevt hakkun kısmına inanmadıktan sonra o da kâfir olur.

Ve'l-ba'sü ba'de'l-mevt hakkun kısmına inanmadıktan sonra o da kâfir olur.

Lekad kefera'l-lezîne kâlû innallâhe hüve'l-mesîhu'bnü meryeme.

Lekad kefera'l-lezîne kâlû innallâhe hüve'l-mesîhu'bnü meryeme.

"Hz. İsa'ya 'Allah'ın oğlu, Tanrı' diyen o da kâfir oluyor."

"Hz. İsa'ya 'Allah'ın oğlu, Tanrı' diyen o da kâfir oluyor."

Lekad kefera'l-lezîne kâlû innallâhe sâlisü selâsetin.

Lekad kefera'l-lezîne kâlû innallâhe sâlisü selâsetin.

Allah üçten biridir diyen, ekânim-i selâseye, Trinitye inanan, üçlemeye inanan da kâfir oluyor.Allah üçten biridir diyen, ekânim-i selâseye, Trinitye inanan, üçlemeye inanan da kâfir oluyor. Kur'ân-ı Kerîm bildiriyor. Dünyanın çarkı bâtılda, hakikaten bâtılda, dünyanın çarkı hakikaten bâtılda. Kur'ân-ı Kerîm bildiriyor. Dünyanın çarkı bâtılda, hakikaten bâtılda, dünyanın çarkı hakikaten bâtılda. Öküze tapıyor, güneşe tapıyor falan. Orta Asya'daki Moğollar falan onların da dinleri bir acayip. Öküze tapıyor, güneşe tapıyor falan. Orta Asya'daki Moğollar falan onların da dinleri bir acayip. Onları da televizyonda gördüm. Onlar da farklı şeylere tapıyorlar.Onları da televizyonda gördüm. Onlar da farklı şeylere tapıyorlar. Putlara, ruhlara, bir şeylere falan tapıyorlar. Putlara, ruhlara, bir şeylere falan tapıyorlar. Hindistan'da daha başka şeyler de var. Farklı şeyler de var.

Hindistan'da daha başka şeyler de var. Farklı şeyler de var.

Binâenaleyh lâ ilâhe illallah fevkalade önemli!Binâenaleyh lâ ilâhe illallah fevkalade önemli! Sübhânallah sözü de Allah'ın kudretini gösteren bir cümle olarak son derece önemli!Sübhânallah sözü de Allah'ın kudretini gösteren bir cümle olarak son derece önemli! Elhamdülillah sözü de her türlü övgününElhamdülillah sözü de her türlü övgünün ve Allah'ın bize yapmış olduğu her türlü ikramın, tefekkürün ihtivası olduğu için çok önemli!

ve Allah'ın bize yapmış olduğu her türlü ikramın, tefekkürün ihtivası olduğu için çok önemli!

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; mahzun olduğu zaman, üzüldüğü zaman bu cümleyi söylermiş.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem; mahzun olduğu zaman, üzüldüğü zaman bu cümleyi söylermiş.

Demek ki hem rahatlatıyor hem de kendisinin Allah'a olan bağlılığını hatırlaması suretiyleDemek ki hem rahatlatıyor hem de kendisinin Allah'a olan bağlılığını hatırlaması suretiyle tahammül gücü, sabır gücü geliyor.tahammül gücü, sabır gücü geliyor. Allah; şerîki, nazîri yok. Her türlü noksandan münezzeh. Allah; şerîki, nazîri yok. Her türlü noksandan münezzeh. Her türlü hamd O'nun. Her türlü nimet O'ndan. Eh, bunda böyle yaptıysa vardır bir hikmeti diyeHer türlü hamd O'nun. Her türlü nimet O'ndan. Eh, bunda böyle yaptıysa vardır bir hikmeti diye insan tabii bunları tekrar ettikten sonra kavî bir müslüman olarak sağlam durur. insan tabii bunları tekrar ettikten sonra kavî bir müslüman olarak sağlam durur. Onun için büyüklerimiz demişler ki;

Men âmene bi'l-kaderi emine mine'l-kederi.
Onun için büyüklerimiz demişler ki;

Men âmene bi'l-kaderi emine mine'l-kederi.
"Kadere inanan kederden kurtulur."

"Kadere inanan kederden kurtulur."

Elem duymaz. Çünkü; "Madem kaderde bu var. Ne yapalım?" der, rahat ve huzur içinde olur.Elem duymaz. Çünkü; "Madem kaderde bu var. Ne yapalım?" der, rahat ve huzur içinde olur. Keder duymaz. Hakikaten bizim büyüklerimiz, Keder duymaz. Hakikaten bizim büyüklerimiz, evliyâullah, erenlerden, mutasavvıflardan büyüklerimiz diyorlar ki;

evliyâullah, erenlerden, mutasavvıflardan büyüklerimiz diyorlar ki;

Mevlâ görelim n'eyler

N'eylerse güzel eyler

Mevlâ görelim n'eyler

N'eylerse güzel eyler

Hoştur bana senden gelen

Ya goncagül yahut diken

Hoştur bana senden gelen

Ya goncagül yahut diken

Allah ne yazmışsa hepsi hoştur, diyor.Allah ne yazmışsa hepsi hoştur, diyor. O iman, insanı her türlü elemlerin karşısında gayet sağlam bir şekilde tutuyor.O iman, insanı her türlü elemlerin karşısında gayet sağlam bir şekilde tutuyor. Onun için müslümanı hiçbir şey yıkamıyor, sağlam müslümanın dünyada hiçbir şey sırtını yere getiremiyor.

Onun için müslümanı hiçbir şey yıkamıyor, sağlam müslümanın dünyada hiçbir şey sırtını yere getiremiyor.

Kâne izâ harace min beytihi kâle bismillâhi tevekkeltü alellâhi allâhümme innâKâne izâ harace min beytihi kâle bismillâhi tevekkeltü alellâhi allâhümme innâ neûzü bi-ke min nezille ev nadılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ.

neûzü bi-ke min nezille ev nadılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ.

Ümmü Seleme radıyallahu anhümâ'dan bize rivayet ettiğine göreÜmmü Seleme radıyallahu anhümâ'dan bize rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz evinden dışarı çıktığı zaman şöyle söylerdi:

Peygamber Efendimiz evinden dışarı çıktığı zaman şöyle söylerdi:

Bismillahi tevekkeltü alallah. "Yâ Rabbi! Dışarıya senin adınla çıkıyorum."

Bismillahi tevekkeltü alallah. "Yâ Rabbi! Dışarıya senin adınla çıkıyorum."

Bismillah. Besmeleyle ayağını atıyor.

Bismillah. Besmeleyle ayağını atıyor.

Tevekkeltü alallah. "Allah'a tevekkül ettim.Tevekkeltü alallah. "Allah'a tevekkül ettim. Allah'ı vekil edindim. Allah'a dayandım." diyor. Sonra;

Allah'ı vekil edindim. Allah'a dayandım." diyor. Sonra;

Allâhümme innâ neûzü bi-ke. "Yâ Rabbi! Bizler sana sığınırız."

Nereden?

Allâhümme innâ neûzü bi-ke. "Yâ Rabbi! Bizler sana sığınırız."

Nereden?

Min nezille. "Ayağımızın kaymasından sana sığınırız."

Min nezille. "Ayağımızın kaymasından sana sığınırız."

"Ayağın kayması" mecazî bir sözdür. Doğru yoldan kayıp da yanlış bir yere gitmesinden!"Ayağın kayması" mecazî bir sözdür. Doğru yoldan kayıp da yanlış bir yere gitmesinden! Hani doğru yoldan ayağımızın kayıp da bir yanlış yola gitmesinden sana sığınırız.Hani doğru yoldan ayağımızın kayıp da bir yanlış yola gitmesinden sana sığınırız. Biz bir yola çıktık. Dışarıya, evimizden dışarıya çıktık. Biz bir yola çıktık. Dışarıya, evimizden dışarıya çıktık. Senin rızana aykırı bir şey yapmaktan sana sığınırız, demiş oluyor.Senin rızana aykırı bir şey yapmaktan sana sığınırız, demiş oluyor. Ayağımızın kaymasından sana sığınırız.

Ev nadılle. "Dalâlete düşmekten sana sığınırız."

Ayağımızın kaymasından sana sığınırız.

Ev nadılle. "Dalâlete düşmekten sana sığınırız."

Dalalet; "yolu sapıtmak" demek.

Ayağımızın kaymasından ve sapıtmaktan sana sığınırız, diyor.
Dalalet; "yolu sapıtmak" demek.

Ayağımızın kaymasından ve sapıtmaktan sana sığınırız, diyor.
Bir insan ormanda giderken yolunu kaybetse patikada bilmem ne de kaybolsa dalalet demek ki,Bir insan ormanda giderken yolunu kaybetse patikada bilmem ne de kaybolsa dalalet demek ki, yolunu kaybetse çıkamazsa dalalet, sapıtma demek. yolunu kaybetse çıkamazsa dalalet, sapıtma demek. Tabii hak yolda giderken de istikametini ne yapacağını bilemese o da dalalettir.

Tabii hak yolda giderken de istikametini ne yapacağını bilemese o da dalalettir.

Onun için "Ayağımızın doğru yoldan kaymasından daOnun için "Ayağımızın doğru yoldan kaymasından da dalalete düşmekten de sapıtmaktan da sana sığınırız yâ Rabbi!" derdi.

dalalete düşmekten de sapıtmaktan da sana sığınırız yâ Rabbi!" derdi.

Ev nazlime. "Birisine farkına varmadan zulmetmekten de sana sığınırız."

Ev nazlime. "Birisine farkına varmadan zulmetmekten de sana sığınırız."

Kimseye bir zararımız olmasın. Kimse bizden bir elem, keder görmesin.Kimseye bir zararımız olmasın. Kimse bizden bir elem, keder görmesin. Bizden zulüm görmesin, kimseye zulmetmeyelim.

Bizden zulüm görmesin, kimseye zulmetmeyelim.

Ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ. "Bizi zulme çekme yâ Rabbi! Zulmetmekten sana sığınırım." derdi.Ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ. "Bizi zulme çekme yâ Rabbi! Zulmetmekten sana sığınırım." derdi. Cahillik yapmaktan, cahilce bir şey yapmaktan bazı kendini bilmez,Cahillik yapmaktan, cahilce bir şey yapmaktan bazı kendini bilmez, haddini bilmez insanların gelip yakışıksız bir muamele yapmasından da sana sığınırım. haddini bilmez insanların gelip yakışıksız bir muamele yapmasından da sana sığınırım. Bize karşı cahillik yapılmasından, bizim de cahillik yapmamızdan da sana sığınırım." diye Bize karşı cahillik yapılmasından, bizim de cahillik yapmamızdan da sana sığınırım." diye çok şeylerden Allah'a sığınırız.

çok şeylerden Allah'a sığınırız.

İmam Tirmizî, hadîs-i şerîfi nakletmiş. Bir daha hatırlayalım. Diyor ki;

İmam Tirmizî, hadîs-i şerîfi nakletmiş. Bir daha hatırlayalım. Diyor ki;

Bismillah tevekkeltü alallah.

Besmele ile başlıyor. Allah'a tevekkül ettiğini bildiriyor, Allah'a sığınıyor.

Bismillah tevekkeltü alallah.

Besmele ile başlıyor. Allah'a tevekkül ettiğini bildiriyor, Allah'a sığınıyor.

1.Ayak kaymasından.

2.Sapıtmaktan.

3.Birisine zulmetmekten.

1.Ayak kaymasından.

2.Sapıtmaktan.

3.Birisine zulmetmekten.

4.Birisinden zulüm görmekten.

5.Birisine karşı kötü bir hareket yapmaktan.

4.Birisinden zulüm görmekten.

5.Birisine karşı kötü bir hareket yapmaktan.

6.Birisinin kendisine yakışıksız, uygun olmayan bir iş yapmasından Allah'a sığınıyor.

6.Birisinin kendisine yakışıksız, uygun olmayan bir iş yapmasından Allah'a sığınıyor.

Hakikaten dışarıya çıktığımız zaman bunlardan korunsak; dosdoğru yolda yürüyeceğiz, sapıtmayacağız,Hakikaten dışarıya çıktığımız zaman bunlardan korunsak; dosdoğru yolda yürüyeceğiz, sapıtmayacağız, kimseye bir haksızlık yapmayacağız. Kimseye bir zulüm yapmayacağız.kimseye bir haksızlık yapmayacağız. Kimseye bir zulüm yapmayacağız. Kötü bir muamele yapıp karıştırmayacağız. Kimseyi üzecek bir şey yapmayacağız.Kötü bir muamele yapıp karıştırmayacağız. Kimseyi üzecek bir şey yapmayacağız. Bir insan başka ne ister. Bunlar gayet güzel, bunları ezberleyelim.Bir insan başka ne ister. Bunlar gayet güzel, bunları ezberleyelim. İnşaallah biz de yola çıktığımız zaman söyleyelim.

Hatırlayabilecek miyiz?

İnşaallah biz de yola çıktığımız zaman söyleyelim.

Hatırlayabilecek miyiz?

Bismillâhi tevekkeltü alellâhi allâhümme innâ neûzü bi-keBismillâhi tevekkeltü alellâhi allâhümme innâ neûzü bi-ke min nezille ev nadılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ.

Dalalete düşmekten, zulme düşmekten, zulme uğramaktan, cahillik etmekten
min nezille ev nadılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ.

Dalalete düşmekten, zulme düşmekten, zulme uğramaktan, cahillik etmekten
Allah'a sığınırmış Efendimiz.

Allah'a sığınırmış Efendimiz.

Bismillâhi tevekkeltü alellâhi allâhümme innâ neûzü bi-ke min nezilleBismillâhi tevekkeltü alellâhi allâhümme innâ neûzü bi-ke min nezille ev nadılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ.

ev nadılle ev nazlime ev nuzleme ev nechele ev yüchele aleynâ.

Peygamber Efendimiz bayram günü camiye çıktığı zaman, bayram namazı kıldırmaya gittiği zaman;Peygamber Efendimiz bayram günü camiye çıktığı zaman, bayram namazı kıldırmaya gittiği zaman; bir yoldan gittiyse döndüğünde o yoldan gelmezdi, başka yoldan dönerdi.bir yoldan gittiyse döndüğünde o yoldan gelmezdi, başka yoldan dönerdi. Gittiği yoldan değil başka bir yoldan dönerdi, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.

Gittiği yoldan değil başka bir yoldan dönerdi, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.

Bu, bayramda da böyle uygun olur. Camiye, hayırlı bir yere gittiği zaman da böyle yapmak iyi olur.Bu, bayramda da böyle uygun olur. Camiye, hayırlı bir yere gittiği zaman da böyle yapmak iyi olur. Çünkü insana melekler şahitlik edecek. Omuzundaki amellerini yazan melekler şahitlik edecek.Çünkü insana melekler şahitlik edecek. Omuzundaki amellerini yazan melekler şahitlik edecek. Âzâlar şahitlik edecek: "Yâ Rabbi! Evet, tamam. Bu oruç tuttu. Âzâlar şahitlik edecek: "Yâ Rabbi! Evet, tamam. Bu oruç tuttu. Yâ Rabbi! Evet, tamam. Bu Kur'an okudu. Yâ Rabbi! Tamam. Yâ Rabbi! Evet, tamam. Bu Kur'an okudu. Yâ Rabbi! Tamam. Bu zekâtını verdi." diye şahitlik edecek. "Yâ Rabbi! Tamam. Bu hacca gitti.Bu zekâtını verdi." diye şahitlik edecek. "Yâ Rabbi! Tamam. Bu hacca gitti. Safa ile Merve arasında sa'y etti, tavaf etti…" ayaklar şahitlik edecek.Safa ile Merve arasında sa'y etti, tavaf etti…" ayaklar şahitlik edecek. Melekler şahitlik edecek, âzâları şahitlik edecek. Çevresi şahitlik edecek, mekânlar şahitlik edecek. Melekler şahitlik edecek, âzâları şahitlik edecek. Çevresi şahitlik edecek, mekânlar şahitlik edecek. Cami diyecek ki; "Evet, bana geldi." Yol diyecek ki; "Evet benden geçti."

Cami diyecek ki; "Evet, bana geldi." Yol diyecek ki; "Evet benden geçti."

Allah hepsini konuşturacak. Hatta deniliyor ki bir müslümanın birisi bir dağın başındaAllah hepsini konuşturacak. Hatta deniliyor ki bir müslümanın birisi bir dağın başında Allah'a bir ibadet etse öteki dağlara iftihar eder.Allah'a bir ibadet etse öteki dağlara iftihar eder. Benim üzerimde Allah'ın mübarek bir kulu Allah'a ibadet etti ya, ne kadar güzel. Benim üzerimde Allah'ın mübarek bir kulu Allah'a ibadet etti ya, ne kadar güzel. Sizin üzerinizde var mı böyle Allah'a ibadet eden biri? Bu, öbür dağlara iftihar edecek!

Sizin üzerinizde var mı böyle Allah'a ibadet eden biri? Bu, öbür dağlara iftihar edecek!

Peygamber Efendimiz'in bir başka hadîs-i şerîfinde buyuruluyor ki;

Peygamber Efendimiz'in bir başka hadîs-i şerîfinde buyuruluyor ki;

"Bir kul hakikaten yaptığı günaha pişman olur da tevbe ve istiğfar ederse,"Bir kul hakikaten yaptığı günaha pişman olur da tevbe ve istiğfar ederse, pişman olduğu zaman Allah tevbesini kabul ettiği zaman Allah meleklere günahı unutturur. pişman olduğu zaman Allah tevbesini kabul ettiği zaman Allah meleklere günahı unutturur. Vücudunun âzâlarına unutturur. Yerin arazisine de unutturur."

Vücudunun âzâlarına unutturur. Yerin arazisine de unutturur."

Allahu Teâlâ yarım silmiyor. Günahı sildi mi iz bırakmayacak şekilde siliyor!Allahu Teâlâ yarım silmiyor. Günahı sildi mi iz bırakmayacak şekilde siliyor! Âzâlarına, meleklerine unutturuyor. Mekânda, zamanda iz kalmayacak şekilde sildiriyor.

Âzâlarına, meleklerine unutturuyor. Mekânda, zamanda iz kalmayacak şekilde sildiriyor.

Rabbimiz bizi günahlardan pâk eylesin. Hayırlara muvaffak eylesin.

Rabbimiz bizi günahlardan pâk eylesin. Hayırlara muvaffak eylesin.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2