Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Yaratılışımızın Gayesi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

6 Recep 1415 / 09.12.1994
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın özel gün ve gecelerde yapmış oldukları sohbetlerde yapılacak ibadetler ve sevaplı işler konusunda dinleyicileri bilgilendiriyor. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler okuyup izah ediyor. Gecenin ihyası konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Yaratılışımızın Gayesi, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Yaratılışımızın Gayesi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

6 Recep 1415 / 09.12.1994
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın özel gün ve gecelerde yapmış oldukları sohbetlerde yapılacak ibadetler ve sevaplı işler konusunda dinleyicileri bilgilendiriyor. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler okuyup izah ediyor. Gecenin ihyası konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Yaratılışımızın Gayesi, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

el-Hamdü lillâh. el-Hamdü lillâh.el-Hamdü lillâh. el-Hamdü lillâh. el-Hamdü lillâhi'llezî halaka's-semâvâti ve'l-arda ve ceale'z-zulümâti ve'n-nûr.el-Hamdü lillâhi'llezî halaka's-semâvâti ve'l-arda ve ceale'z-zulümâti ve'n-nûr. Sümme'llezîne keferû bi-rabbihim ya'dilûn.Sümme'llezîne keferû bi-rabbihim ya'dilûn. Hüve'llezî halakaküm min tînin sümme gadâ ecelen ve ecelün müsemmen indehû sümme entüm temterûn.Hüve'llezî halakaküm min tînin sümme gadâ ecelen ve ecelün müsemmen indehû sümme entüm temterûn. Ve hüva'llâhu fi's-semâvâti ve'l-ard ya'lemü sırraküm ve cehraküm ve ya'lemü mâ teksibûn. Ve hüva'llâhu fi's-semâvâti ve'l-ard ya'lemü sırraküm ve cehraküm ve ya'lemü mâ teksibûn.

Eşhedü en lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerike lehû ve eşhedü enne seyyidenâ ve senedenâEşhedü en lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerike lehû ve eşhedü enne seyyidenâ ve senedenâ Muhammeden abdühû ve resûlühû sallallahu aleyhi ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ecmaîn. Muhammeden abdühû ve resûlühû sallallahu aleyhi ve âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ecmaîn.

Emmâ ba'd: Fe-yâ ibâdallah. Ûsîküm bi-takvallâhi ve tâatihî.Emmâ ba'd:

Fe-yâ ibâdallah. Ûsîküm bi-takvallâhi ve tâatihî.
İnna'llâhe mea'llezîne't-tekav ve'llezîne hüm muhsinûn. İnna'llâhe mea'llezîne't-tekav ve'llezîne hüm muhsinûn.

Kale'llâhu tebâreke ve teâlâ fî kitâbihi'l-kerîm: Kale'llâhu tebâreke ve teâlâ fî kitâbihi'l-kerîm:

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

Ve men câhede fe-innemâ yücâhidu li-nefsihî inna'llâhe le-ganiyyün ani'l-âlemin. Ve men câhede fe-innemâ yücâhidu li-nefsihî inna'llâhe le-ganiyyün ani'l-âlemin.

Ve kâle Teâlâ: Ve mâ halaktu'l-cinne ve'l-inse illâ li-ya'budûn. Sadaka'llâhü'l-azîm. Ve kâle Teâlâ:

Ve mâ halaktu'l-cinne ve'l-inse illâ li-ya'budûn.

Sadaka'llâhü'l-azîm.

Fe-kâle'n-nebiyyünâ sallallahu aleyhi ve sellem: et-Tâibu mine'z-zenbi ke men lâ zenbe lehû. Fe-kâle'n-nebiyyünâ sallallahu aleyhi ve sellem:

et-Tâibu mine'z-zenbi ke men lâ zenbe lehû.

Sadaka Resûlullah fîmâ kâl ev kemâ kâl. Aziz ve muhterem cemaat-i müslimîn! Sadaka Resûlullah fîmâ kâl ev kemâ kâl.

Aziz ve muhterem cemaat-i müslimîn!

Hayırlı, sevaplı, mübarek, güzel, mânevî bir mevsim olan üç aylara girmiş ve ilk haftasını yaşamış,Hayırlı, sevaplı, mübarek, güzel, mânevî bir mevsim olan üç aylara girmiş ve ilk haftasını yaşamış, idrak etmiş, geçirmiş bulunuyoruz. Önümüzde daha başka haftalar var, kandiller var.idrak etmiş, geçirmiş bulunuyoruz. Önümüzde daha başka haftalar var, kandiller var. Miraç kandili var. Berat kandili var. Ramazan içine saklanmış olan Kadir gecesi var.Miraç kandili var. Berat kandili var. Ramazan içine saklanmış olan Kadir gecesi var. Allahu Teâlâ hazretleri bu ayları istifade etmesini bilen kullarınAllahu Teâlâ hazretleri bu ayları istifade etmesini bilen kulların istifade edeceği büyük nimetlerle doldurmuştur. istifade edeceği büyük nimetlerle doldurmuştur.

Kur'ân-ı Kerîm'inde Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ hazretleri;Kur'ân-ı Kerîm'inde Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ hazretleri; Ve mâ halaktu'l-cinne ve'l-inse illâ li-ya'budûn buyuruyor. Cinleri ve insanları…Ve mâ halaktu'l-cinne ve'l-inse illâ li-ya'budûn buyuruyor. Cinleri ve insanları… İnsanlar, biz benî Âdem, Hz. Âdem'in evlatları, onlardan türeyen mahluklar olarak bildiğimiz varlıklar.İnsanlar, biz benî Âdem, Hz. Âdem'in evlatları, onlardan türeyen mahluklar olarak bildiğimiz varlıklar. Cinler de bizim gözümüzün görmediği, gözümüzden mestûr ve gizli olan ama mükellef olan varlıklar.Cinler de bizim gözümüzün görmediği, gözümüzden mestûr ve gizli olan ama mükellef olan varlıklar. Bunları ve bizleri, cinleri ve insanları Allahu Teâlâ hazretleriBunları ve bizleri, cinleri ve insanları Allahu Teâlâ hazretleri kendisine güzel kulluk etmek için yarattığını bildiriyor. kendisine güzel kulluk etmek için yarattığını bildiriyor.

Bir hadîs-i kudsîde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bildirdiğine göre: Bir hadîs-i kudsîde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bildirdiğine göre:

Yekûlu'llâhu teâlâ. "Allahu Teâlâ hazretleri buyurur ki;" Yekûlu'llâhu teâlâ. "Allahu Teâlâ hazretleri buyurur ki;"

Yebne Âdem mâ halaktüküm li-esteksire biküm min kılletin ve lâ li-este'nise biküm min vahşetinYebne Âdem mâ halaktüküm li-esteksire biküm min kılletin ve lâ li-este'nise biküm min vahşetin ve lâ li-esteîne biküm alâ emrin acestü minhü ve lâ li-cerri menfaatin ve lâ li-def'i madarratin.ve lâ li-esteîne biküm alâ emrin acestü minhü ve lâ li-cerri menfaatin ve lâ li-def'i madarratin. Bel halaktüküm li-ta'budûnî kesîran ve teşkürûnî kesîran ve tüsebbihûnî bükraten ve asîlâ. Bel halaktüküm li-ta'budûnî kesîran ve teşkürûnî kesîran ve tüsebbihûnî bükraten ve asîlâ.

Mânası şu ki: Allahu Teâlâ hazretleri bizlere hitap ediyor.Mânası şu ki: Allahu Teâlâ hazretleri bizlere hitap ediyor. "Ey Âdemoğulları! Ey insan cinsi, ey imana muhatap olan,"Ey Âdemoğulları! Ey insan cinsi, ey imana muhatap olan, iman etme kabiliyetine sahip bulunan yaratıklar! iman etme kabiliyetine sahip bulunan yaratıklar! Ben sizleri bir şeyler azdı da çok olsun diye veya yalnızım da yalnızlığımı bir şeyler yaratıpBen sizleri bir şeyler azdı da çok olsun diye veya yalnızım da yalnızlığımı bir şeyler yaratıp bir ünsiyet edecek varlık meydana gelsin diye veyahut âciz olduğum bir şey var da bir ünsiyet edecek varlık meydana gelsin diye veyahut âciz olduğum bir şey var da onu kendime yardımcı ve destek olsun diye veya bir menfaat sağlamak içinonu kendime yardımcı ve destek olsun diye veya bir menfaat sağlamak için veya bir mazarrati def etmek için yaratmış değilim." veya bir mazarrati def etmek için yaratmış değilim."

Bel halaktüküm li-ta'budûnî kesîran. "Aksine ben size bana çok ibadet edin diye yarattım."Bel halaktüküm li-ta'budûnî kesîran. "Aksine ben size bana çok ibadet edin diye yarattım." Ve teşkürûnî kesîran. "Bana çok şükredin diye yarattım."Ve teşkürûnî kesîran. "Bana çok şükredin diye yarattım." Ve tüsebbihûnî bükraten ve asîlâ. Ve tüsebbihûnî bükraten ve asîlâ. "Sabah akşam bana tesbih edesiniz, benim rubûbiyyetimi bilesiniz, "Sabah akşam bana tesbih edesiniz, benim rubûbiyyetimi bilesiniz, bana kulluğunuzu güzel kılasınız diye yarattım." bana kulluğunuzu güzel kılasınız diye yarattım."

"Size ihtiyacım yok. Ama sizden ibadet etmenizi istiyorum." buyurdu, diye naklediyor. "Size ihtiyacım yok. Ama sizden ibadet etmenizi istiyorum." buyurdu, diye naklediyor.

Allahu Teâlâ hazretleri bir şeyi murat ettiği zaman; Allahu Teâlâ hazretleri bir şeyi murat ettiği zaman;

İnnemâ emruhû izâ erâde şey'en en yekûle lehû kün fe-yekûn. İnnemâ emruhû izâ erâde şey'en en yekûle lehû kün fe-yekûn.

Kudreti öyle sonsuzdur ki bir şeyi murat ettiği zaman sadece "ol" der,Kudreti öyle sonsuzdur ki bir şeyi murat ettiği zaman sadece "ol" der, kün emriyle fe-yekûn, olmasını murat ettiği şey olur. kün emriyle fe-yekûn, olmasını murat ettiği şey olur.

Ol dedi bir kerre var oldu cihan. Olma derse mahvolur ol dem hemân. Ol dedi bir kerre var oldu cihan.

Olma derse mahvolur ol dem hemân.

Her şey kudretinin içindedir, dairesindedir. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.Her şey kudretinin içindedir, dairesindedir.

Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.
Allahu Teâlâ hazretlerinden başka güç ve kudret sahibi yoktur.Allahu Teâlâ hazretlerinden başka güç ve kudret sahibi yoktur. Bütün güç ve kuvvet Allahu Teâlâ hazretlerindendir. Allahu Teâlâ hazretleri veriyor.Bütün güç ve kuvvet Allahu Teâlâ hazretlerindendir. Allahu Teâlâ hazretleri veriyor. Ve bu tevhidin esrarıdır. Lâ ilâhe illallah'ın içindeki bâtınî mânadır.Ve bu tevhidin esrarıdır. Lâ ilâhe illallah'ın içindeki bâtınî mânadır. Lâ ilâhe illallah diyoruz, "Allah'tan başka ilah yok." diyoruz.Lâ ilâhe illallah diyoruz, "Allah'tan başka ilah yok." diyoruz. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh, gizli tevhittir.Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh, gizli tevhittir. Yani Allahu Teâlâ hazretlerinden başka da güç kuvvet sahibi yok.Yani Allahu Teâlâ hazretlerinden başka da güç kuvvet sahibi yok. O dilerse bir şey olur, O dilemezse hiçbir şey olmaz. O dilerse bir şey olur, O dilemezse hiçbir şey olmaz.

Ve okuduğum hadîs-i şerîfin devamında, Allahu Teâlâ hazretlerinin şöyle buyurduğunuVe okuduğum hadîs-i şerîfin devamında, Allahu Teâlâ hazretlerinin şöyle buyurduğunu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bize naklediyor: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bize naklediyor:

Lev enne evveleküm ve âhireküm ve hayyeküm ve meyyiteküm ve sagîreküm ve kebîrekümLev enne evveleküm ve âhireküm ve hayyeküm ve meyyiteküm ve sagîreküm ve kebîreküm ve hürreküm ve abdeküm ve inseküm ve cinneküm ictemaû alâ tâati me'zdâde zâlike fî mülkî miskâle zerretin. ve hürreküm ve abdeküm ve inseküm ve cinneküm ictemaû alâ tâati me'zdâde zâlike fî mülkî miskâle zerretin.

"Eğer sizin evveliniz âhiriniz, diriniz ölünüz, küçüğünüz büyüğünüz, hürünüz köleniz,"Eğer sizin evveliniz âhiriniz, diriniz ölünüz, küçüğünüz büyüğünüz, hürünüz köleniz, insiniz cinniniz, hepsi bana taat etmek ibadet etmekte toplansa bu benim mülkümü,insiniz cinniniz, hepsi bana taat etmek ibadet etmekte toplansa bu benim mülkümü, azametimi, saltanatımı bir zerre miktarı attırmaz." azametimi, saltanatımı bir zerre miktarı attırmaz."

Bütün bu varlıklar Allahu Teâlâ hazretlerini itaat üzere olsalar, ibadet etseler,Bütün bu varlıklar Allahu Teâlâ hazretlerini itaat üzere olsalar, ibadet etseler, bu ibadet Allahu Teâlâ hazretlerinin mülkünün, azametinin, şânının derecesine bir zerre ilave etmez. bu ibadet Allahu Teâlâ hazretlerinin mülkünün, azametinin, şânının derecesine bir zerre ilave etmez.

Buna mukabil; Buna mukabil;

Ve lev enne evveleküm ve âhirekümVe lev enne evveleküm ve âhireküm ve hayyeküm ve meyyiteküm ve sagîreküm ve kebîrekümve hayyeküm ve meyyiteküm ve sagîreküm ve kebîreküm ve hürreküm ve abdeküm ve inseküm ve cinnekümve hürreküm ve abdeküm ve inseküm ve cinneküm ictemaû alâ ma'siyeti mâ nefese zâlike min mülkî miskâle zerretin. ictemaû alâ ma'siyeti mâ nefese zâlike min mülkî miskâle zerretin.

"Bunun aksine sizin evveliniz âhiriniz, diriniz ölünüz, küçüğünüz büyüğünüz, hürünüz köleniz,"Bunun aksine sizin evveliniz âhiriniz, diriniz ölünüz, küçüğünüz büyüğünüz, hürünüz köleniz, insiniz cinniniz -bütün varlıklar yani- bana âsi olsanız, isyanda toplansanız, kâfir olsanız,insiniz cinniniz -bütün varlıklar yani- bana âsi olsanız, isyanda toplansanız, kâfir olsanız, müşrik olsanız -ki dünya halkının çoğu görüyoruz böyle- bu benim mülkümden, müşrik olsanız -ki dünya halkının çoğu görüyoruz böyle- bu benim mülkümden, saltanatımdan, azametimden, ulûhiyyetimden, rubûbiyyetimden bir zerre eksiltmez." saltanatımdan, azametimden, ulûhiyyetimden, rubûbiyyetimden bir zerre eksiltmez."

"Çünkü istemesem yaptırtmam. Müsaade etmesem kahrederim."Çünkü istemesem yaptırtmam. Müsaade etmesem kahrederim. Mühlet vermesem, imtihan dünyası olmasa hepsini mahvederim. Hiçbir şey eksiltmez." Mühlet vermesem, imtihan dünyası olmasa hepsini mahvederim. Hiçbir şey eksiltmez."

Ve men câhede fe-innemâ yucâhidü li-nefsihî. "O halde kim ne yapıyorsa kendi hayrına yapıyor." Ve men câhede fe-innemâ yucâhidü li-nefsihî. "O halde kim ne yapıyorsa kendi hayrına yapıyor."

İnsanoğlu ibadet ediyorsa kendi hayrınadır. Ne bakımdan hayrınadır? Dünyası bakımından hayrınadır.İnsanoğlu ibadet ediyorsa kendi hayrınadır. Ne bakımdan hayrınadır?

Dünyası bakımından hayrınadır.
Âhirette sevap kazanacağı için hayrınadır. Dünyada mutluluğu kazanacağı için hayrınadır. Âhirette sevap kazanacağı için hayrınadır. Dünyada mutluluğu kazanacağı için hayrınadır. Adalet olacağı için hayrınadır.Adalet olacağı için hayrınadır. Sıhhat, âfiyet, huzur, saadet olacağı için, dirlik düzenlik olacağı için hayrınadır.Sıhhat, âfiyet, huzur, saadet olacağı için, dirlik düzenlik olacağı için hayrınadır. İnsanların hayrınadır. Binâenaleyh, yaptıkları kendileri içindir. İnsanların hayrınadır. Binâenaleyh, yaptıkları kendileri içindir.

İnna'llâhe le-ganiyyün ani'n-nâsi.İnna'llâhe le-ganiyyün ani'n-nâsi. "Allahu Teâlâ hazretleri insanlardan, âlemlerden, varlıklardan,"Allahu Teâlâ hazretleri insanlardan, âlemlerden, varlıklardan, kendi yarattıklarından müstağnîdir; [onlara] ihtiyacı yoktur." kendi yarattıklarından müstağnîdir; [onlara] ihtiyacı yoktur."

Hümü'l-fukarâu ve hüve'l-ganiyyü'l-hamîd.Hümü'l-fukarâu ve hüve'l-ganiyyü'l-hamîd. "Bütün mahlukât Allahu Teâlâ hazretlerine her anda ve her şanda muhtaçtır." "Bütün mahlukât Allahu Teâlâ hazretlerine her anda ve her şanda muhtaçtır."

Herkes muhtaçtır. Her şey muhtaçtır.Herkes muhtaçtır. Her şey muhtaçtır. Yerler, gökler, dünyalar, felekler, melekler, insanlar, cinler; her şey Allahu Teâlâ hazretlerine muhtaçtır.Yerler, gökler, dünyalar, felekler, melekler, insanlar, cinler; her şey Allahu Teâlâ hazretlerine muhtaçtır. Ve biz her an O'nun lütfu sayesinde varız ve yaşıyoruz. Varlığımız O'ndan. Vücudumuz O'ndan.Ve biz her an O'nun lütfu sayesinde varız ve yaşıyoruz. Varlığımız O'ndan. Vücudumuz O'ndan. Hücrelerimiz, kanımız, iliğimiz, kemiğimiz, gıdamız, havamız, suyumuz, dünyamız, göğümüz, yerimiz;Hücrelerimiz, kanımız, iliğimiz, kemiğimiz, gıdamız, havamız, suyumuz, dünyamız, göğümüz, yerimiz; her şeyimiz O'ndan. Binâenaleyh, O'nun bize ihtiyacı yok. Biz her an O'na muhtacız.her şeyimiz O'ndan. Binâenaleyh, O'nun bize ihtiyacı yok. Biz her an O'na muhtacız. O bize yardımını, lütfunu, rahmetini kestiği zaman biz mahvoluruz, yok oluruz;O bize yardımını, lütfunu, rahmetini kestiği zaman biz mahvoluruz, yok oluruz; yok durumuna geliriz, varlığımız devam etmez. Onun için; Ye'bne Âdem! Kemâ tedînü tüdân. yok durumuna geliriz, varlığımız devam etmez. Onun için;

Ye'bne Âdem! Kemâ tedînü tüdân.

"Ey Âdemoğlu! Sen nasıl muamele edersen, nasıl kulluk edersen, nasıl hareket edersen öyle muamele görürsün." "Ey Âdemoğlu! Sen nasıl muamele edersen, nasıl kulluk edersen, nasıl hareket edersen öyle muamele görürsün."

Allahu Teâlâ hazretleri seni bu dünyaya imtihan için gönderdi.Allahu Teâlâ hazretleri seni bu dünyaya imtihan için gönderdi. Kulluğu güzel yaparsan kendine fayda gelecek. Allahu Teâlâ hazretlerinin senin kulluğuna ihtiyacı yok. Kulluğu güzel yaparsan kendine fayda gelecek. Allahu Teâlâ hazretlerinin senin kulluğuna ihtiyacı yok.

Bizim bir öğretmen Saime hanım ihvânımız vardı. -Allah cümle geçmişlerimize rahmet eylesin.-Bizim bir öğretmen Saime hanım ihvânımız vardı. -Allah cümle geçmişlerimize rahmet eylesin.- Talebesinin velisi gelmiş de, "Sen benim çocuğuma derste 'Namaz kıl.' diye söylemişsin.Talebesinin velisi gelmiş de, "Sen benim çocuğuma derste 'Namaz kıl.' diye söylemişsin. Çocuk namaz kılıyor. Gece kalkıyor, gündüz kalkıyor, sabahleyin kalkıyor. Soğuk suyla abdest alıyor.Çocuk namaz kılıyor. Gece kalkıyor, gündüz kalkıyor, sabahleyin kalkıyor. Soğuk suyla abdest alıyor. Uykusu bölünüyor. Sıhhati bozulacak. Söyle de şu namazı kılmasın.Uykusu bölünüyor. Sıhhati bozulacak. Söyle de şu namazı kılmasın. Allah'ın bu çocuğun ibadetine ihtiyacı yok." demiş. Allah'ın bu çocuğun ibadetine ihtiyacı yok." demiş.

"Beyefendi, bak kravatlısınız, temiz giyimlisiniz, bilgilisiniz;"Beyefendi, bak kravatlısınız, temiz giyimlisiniz, bilgilisiniz; sözünüzün başında üniversitede profesör olduğunuzu da söylediniz. sözünüzün başında üniversitede profesör olduğunuzu da söylediniz. Allahu Teâlâ hazretlerinin elbette o çocuğun ibadetine de ihtiyacı yok, büyüklerin ibadetine de ihtiyacı yok.Allahu Teâlâ hazretlerinin elbette o çocuğun ibadetine de ihtiyacı yok, büyüklerin ibadetine de ihtiyacı yok. İhtiyacı olan biziz." demiş. İhtiyacı olan biziz." demiş.

İbadete bizim ihtiyacımız var. Allah'ın lütfuna bizim ihtiyacımız var.İbadete bizim ihtiyacımız var. Allah'ın lütfuna bizim ihtiyacımız var. Biz kulluğu güzel yaparsak onun karşılığında Allahu Teâlâ hazretleri bize âhirette deBiz kulluğu güzel yaparsak onun karşılığında Allahu Teâlâ hazretleri bize âhirette de onu taltif edeceğini, mükâfatlandıracağını bildiriyor. onu taltif edeceğini, mükâfatlandıracağını bildiriyor.

Fe-men ya'mel miskâle zerretin hayran yerahû.Fe-men ya'mel miskâle zerretin hayran yerahû. "Zerre kadar hayır işleyen hayrının mükâfatını görecek.""Zerre kadar hayır işleyen hayrının mükâfatını görecek." Ve men ya'mel miskâle zerretin şerran yerahû.Ve men ya'mel miskâle zerretin şerran yerahû. "Zerre kadar şer işleyen de onun hesabını verecek, cezasını çekecek." "Zerre kadar şer işleyen de onun hesabını verecek, cezasını çekecek."

Hiçbir şey gizli kalmayacak.Hiçbir şey gizli kalmayacak. Kitaplar, defterler, amel defterleri açıldığı zaman müşrikler, kâfirler, mücrimler diyecekler ki; Kitaplar, defterler, amel defterleri açıldığı zaman müşrikler, kâfirler, mücrimler diyecekler ki;

"Aman Allahım!" Mâli hâze'l-kitâb! "Bu nasıl kitap?!" "Bu nasıl yazı?! Bu nasıl tespit?! Bu nasıl tescil?!" "Aman Allahım!"

Mâli hâze'l-kitâb! "Bu nasıl kitap?!"

"Bu nasıl yazı?! Bu nasıl tespit?! Bu nasıl tescil?!"

Lâ yugâdiru sagîraten ve lâ kebîraten illâ ahsâhâ.Lâ yugâdiru sagîraten ve lâ kebîraten illâ ahsâhâ. "Küçük büyük hiçbir şey bırakmamış, her şeyi bir bir yazmış!" "Küçük büyük hiçbir şey bırakmamış, her şeyi bir bir yazmış!"

Allahu Teâlâ hazretleri her şeyi bir bir yazıyor. Nasıl muamele edersen o muameleyi görürsün. Allahu Teâlâ hazretleri her şeyi bir bir yazıyor. Nasıl muamele edersen o muameleyi görürsün.

Kemâ tedînü tüdân. "Senin yaptığın muameleye göre âhirette sana muamele var." Kemâ tedînü tüdân. "Senin yaptığın muameleye göre âhirette sana muamele var."

Ve kemâ tezrau tahsüdü. "Ne ekersen ektiğinin karşılığını, ektiğini biçeceksin."Ve kemâ tezrau tahsüdü. "Ne ekersen ektiğinin karşılığını, ektiğini biçeceksin." Li-enne'd-dünyâ mezraatü'l-âhireti. "Çünkü şu dünya, âhiretin tarlasıdır." Li-enne'd-dünyâ mezraatü'l-âhireti. "Çünkü şu dünya, âhiretin tarlasıdır."

[Ama] birçok insanlar bu işten gafildir.[Ama] birçok insanlar bu işten gafildir. Bu dünyaya gelmişler; yaşayışı kendilerinin faaliyetlerinin sonucu sanıyorlarBu dünyaya gelmişler; yaşayışı kendilerinin faaliyetlerinin sonucu sanıyorlar ve yaşamlarını sürdürmek için dünya hayatının faaliyetlerine sarılıyorlar, haramlara dalıyorlar,ve yaşamlarını sürdürmek için dünya hayatının faaliyetlerine sarılıyorlar, haramlara dalıyorlar, günahları irtikap ediyorlar, sevaplardan uzak duruyorlar, görevlerini ihmal ediyorlar,günahları irtikap ediyorlar, sevaplardan uzak duruyorlar, görevlerini ihmal ediyorlar, Allah'ın "yapma" dediği suçları işliyorlar, asıl vazifelerini kaybetmiş oluyorlar. Allah'ın "yapma" dediği suçları işliyorlar, asıl vazifelerini kaybetmiş oluyorlar.

Bu dünyada kulun asıl vazifesi; Allahu Teâlâ hazretlerine güzel kulluk etmek, O'nun rızasını kazanmak. Bu dünyada kulun asıl vazifesi; Allahu Teâlâ hazretlerine güzel kulluk etmek, O'nun rızasını kazanmak.

Rızkı Allahu Teâlâ hazretleri veriyor.Rızkı Allahu Teâlâ hazretleri veriyor. Gökten yağmur vermediği zaman, sular bittiği zaman, yerler ot bitirmediği zaman insanın yapacağı bir şey yok.Gökten yağmur vermediği zaman, sular bittiği zaman, yerler ot bitirmediği zaman insanın yapacağı bir şey yok. Meyveler, mahsuller boş olduğu zaman…Meyveler, mahsuller boş olduğu zaman… Çernobil'de bir patlama oldu da Trakya'daki bütün ayçiçeği mahsullerinin çekirdekleri çürüdü, hiç mahsul vermedi.Çernobil'de bir patlama oldu da Trakya'daki bütün ayçiçeği mahsullerinin çekirdekleri çürüdü, hiç mahsul vermedi. İkinci bir defa ekim yaptılar.İkinci bir defa ekim yaptılar. Yani bir Çernobil faciası nice tohumların, ağaçların mahvolmasına, bitkilerin bitmemesine sebep oldu.Yani bir Çernobil faciası nice tohumların, ağaçların mahvolmasına, bitkilerin bitmemesine sebep oldu. Tohumların helâk olmasına, ağaçların meyve vermemesine sebep oldu.Tohumların helâk olmasına, ağaçların meyve vermemesine sebep oldu. Bir Çernobil faciası, bir küçük kahr-ı ilâhi numunesi… Bir Çernobil faciası, bir küçük kahr-ı ilâhi numunesi…

Allahu Teâlâ hazretleri kahrederse, vermezse rızkı nereden bulacaksın? Suyu yağdırmazsa, yerden çekerse?... Allahu Teâlâ hazretleri kahrederse, vermezse rızkı nereden bulacaksın? Suyu yağdırmazsa, yerden çekerse?...

150 metre derine sondaj yapıyoruz da su çıkmıyor.150 metre derine sondaj yapıyoruz da su çıkmıyor. Trakya'daki kardeşlerimiz; "Eskiden çeşmelerden şarıl şarıl sular akardı…" diyorlar.Trakya'daki kardeşlerimiz; "Eskiden çeşmelerden şarıl şarıl sular akardı…" diyorlar. 150 metre derine sondaj yapıyoruz da su orada bile yok.150 metre derine sondaj yapıyoruz da su orada bile yok. Daha aşağılarda da olmasa, su kesilse ne yapacak? Daha aşağılarda da olmasa, su kesilse ne yapacak? Allahu Teâlâ hazretleri suyu kesse, nebatı kesse ne yapacak? Allahu Teâlâ hazretleri suyu kesse, nebatı kesse ne yapacak?

Hayatımız bizden mi? Meyveler bizden mi? Gıdalar bizden mi? Her şey Allahu Teâlâ hazretlerinden. Hayatımız bizden mi? Meyveler bizden mi? Gıdalar bizden mi?

Her şey Allahu Teâlâ hazretlerinden.

Ama bizden istenen Allahu Teâlâ hazretlerine güzel kulluk etmek. Ama bizden istenen Allahu Teâlâ hazretlerine güzel kulluk etmek.

İşte bu üç aylar; Receb, Şaban, Ramazan, insanın kulluk vazifesini hatırlaması için, yola gelmesi için,İşte bu üç aylar; Receb, Şaban, Ramazan, insanın kulluk vazifesini hatırlaması için, yola gelmesi için, yörüngeye girmesi için en güzel vesiledir. Bu güzel günlerin feyzinden bereketinden istifade edin.yörüngeye girmesi için en güzel vesiledir. Bu güzel günlerin feyzinden bereketinden istifade edin. Yolunuz yanlışsa Cenâb-ı Mevlâ'nın yoluna dönün. Günahlardan tevbe edin, haramları bırakın.Yolunuz yanlışsa Cenâb-ı Mevlâ'nın yoluna dönün. Günahlardan tevbe edin, haramları bırakın. Cenâb-ı Mevlâ'nın rızası yoluna girin. Çünkü ömrün ne kadar süreceğini kimse bilmiyor. Cenâb-ı Mevlâ'nın rızası yoluna girin. Çünkü ömrün ne kadar süreceğini kimse bilmiyor. Allahu Teâlâ hazretleri biliyor. Ne kadar yaşayacağımız belli değil.Allahu Teâlâ hazretleri biliyor. Ne kadar yaşayacağımız belli değil. Belki bugün, belki yarın, belki yarından da yakın… Ölüm gelebilir. Tevbenizi yapın, yola girin. Belki bugün, belki yarın, belki yarından da yakın… Ölüm gelebilir. Tevbenizi yapın, yola girin. Cenâb-ı Hakk'ın sevdiği kul olmaya azmedin ve kul olmaya başlayın. Cenâb-ı Hakk'ın sevdiği kul olmaya azmedin ve kul olmaya başlayın.

Tabii bu işe başladıktan sonra da yapılacak nice nice güzel çalışmalar var. Nice güzel ilimler var.Tabii bu işe başladıktan sonra da yapılacak nice nice güzel çalışmalar var. Nice güzel ilimler var. Nice öğrenilecek ibadetler var. Nice öğrenilecek ibadetler var. Nice Allah'ın rızasını kazanmaya sebep olacak,Nice Allah'ın rızasını kazanmaya sebep olacak, Allah indinde mertebesini arttırmasına sebep olacak ameller, hayrât u hasenât, faziletler var... Allah indinde mertebesini arttırmasına sebep olacak ameller, hayrât u hasenât, faziletler var...

Tevbe edin. Cenâb-ı Hakk'ın yoluna gelin, girin. Bu güzel günlerin hayrından, feyzinden istifade edin.Tevbe edin. Cenâb-ı Hakk'ın yoluna gelin, girin. Bu güzel günlerin hayrından, feyzinden istifade edin. Bundan sonraki ömrünüz güzel, ayrı bir ömür olsun.Bundan sonraki ömrünüz güzel, ayrı bir ömür olsun. "Milattan önce", "milattan sonra" dedikleri gibi; "benim ıslah olmamdan önce","Milattan önce", "milattan sonra" dedikleri gibi; "benim ıslah olmamdan önce", "ıslah olduğumdan sonraki ömrüm" diye…"ıslah olduğumdan sonraki ömrüm" diye… "Eski Said", "yeni Said" diyordu Said-i Nursî, "Ben eski Said bir zamanlar şöyle yapardım…" diye."Eski Said", "yeni Said" diyordu Said-i Nursî, "Ben eski Said bir zamanlar şöyle yapardım…" diye. Yani şimdiki yeni Said onu tenkit ediyor. Onun için Cenâb-ı Hakk'a hakiki nasuh bir tevbeyle dönün.Yani şimdiki yeni Said onu tenkit ediyor. Onun için Cenâb-ı Hakk'a hakiki nasuh bir tevbeyle dönün. Cenâb-ı Hakk'a güzel kulluk edin. Cenâb-ı Hakk'a güzel kulluk edin.

Allahu Teâlâ hazretleri tevfîkini cümlenize refîk eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri tevfîkini cümlenize refîk eylesin. İki cihan saadetine nâil olacak bir yola girmenizi ve o yolda çalışmanızı nasip eylesin. İki cihan saadetine nâil olacak bir yola girmenizi ve o yolda çalışmanızı nasip eylesin.

Elâ inne ahsene'l-kelâm ve eblaga'n-nizâm. Kelâmullâhi'l-melîki'l-kadîri'l-azîzi'l-allâm.Elâ inne ahsene'l-kelâm ve eblaga'n-nizâm. Kelâmullâhi'l-melîki'l-kadîri'l-azîzi'l-allâm. Kemâ kale'llâhu tebâreke ve teâlâ fî kelâm: Ve izâ kurie'l-Kur'ânu fe'stemiû lehû ve ensitû le-alleküm turhamûn. Kemâ kale'llâhu tebâreke ve teâlâ fî kelâm: Ve izâ kurie'l-Kur'ânu fe'stemiû lehû ve ensitû le-alleküm turhamûn. Sadaka'llâhu'l-azîm. Sadaka'llâhu'l-azîm.

Ve kâle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: et-Tâibu mine'z-zenbi ke men lâ zenbe lehû.Ve kâle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: et-Tâibu mine'z-zenbi ke men lâ zenbe lehû. Estağfirullâh el-Azîm ve etûbu ileyh. Es'elu'llâhe lî ve lekümü't-tevfîk... Estağfirullâh el-Azîm ve etûbu ileyh. Es'elu'llâhe lî ve lekümü't-tevfîk...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2