Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Evvel 1446
24 Kasım 2024
İmsak
06:24
Güneş
07:54
Öğle
12:55
İkindi
15:24
Akşam
17:47
Yatsı
19:11
Detaylı Arama

Yatarken Allah’ı Zikretmek (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

20 Safer 1406 / 03.11.1985

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Mesbuk'un Hükümleri, İş Yerinde İşverenim Namaza İzin Vermiyor, Ne Yapmam Lazım?, Kuzenle Evlenmekte Problem Var Mı?, Güneş Enerjisiyle | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Yatarken Allah’ı Zikretmek (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

20 Safer 1406 / 03.11.1985

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Mesbuk'un Hükümleri, İş Yerinde İşverenim Namaza İzin Vermiyor, Ne Yapmam Lazım?, Kuzenle Evlenmekte Problem Var Mı?, Güneş Enerjisiyle | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Soru: Öğle namazının cemaatle kılındığı esnada üçüncü rekâtta yetişirsek diğer rekâtları nasıl kılarız?Soru: Öğle namazının cemaatle kılındığı esnada üçüncü rekâtta yetişirsek diğer rekâtları nasıl kılarız? Cemaat sevabına nâil olur muyuz? Cevap: Cemaat sevabına nâil olur.Cemaat sevabına nâil olur muyuz?

Cevap: Cemaat sevabına nâil olur.
Çünkü iştirak etti, o sevaba nâil olur. Hatta yetişmek niyetiyle evden çıksa yetişemese bile nâil olur.Çünkü iştirak etti, o sevaba nâil olur. Hatta yetişmek niyetiyle evden çıksa yetişemese bile nâil olur. Allah niyete göre sevap veriyor. O ona niyet edince o sevabı verir. Allah niyete göre sevap veriyor. O ona niyet edince o sevabı verir.

Üçüncü rekâtta yetişen bir insan kalktıktan sonra Sübhâneke'yi, Fâtiha'yı,Üçüncü rekâtta yetişen bir insan kalktıktan sonra Sübhâneke'yi, Fâtiha'yı, sûreyi okuyacak, bir rekâtı kılacak, oturacak. sûreyi okuyacak, bir rekâtı kılacak, oturacak. Çünkü imama yetiştiğiyle beraber kendisinin kıldığı iki rekât etti.Çünkü imama yetiştiğiyle beraber kendisinin kıldığı iki rekât etti. İki rekâtta oturmak gerektiğinden orada oturacak. İki rekâtta oturmak gerektiğinden orada oturacak. Ondan sonra kalkacak, kalktığı rekâtta Fâtiha'dan sonra yine bir sûre veya bir miktar âyet okuyacak.Ondan sonra kalkacak, kalktığı rekâtta Fâtiha'dan sonra yine bir sûre veya bir miktar âyet okuyacak. Çünkü bir kendisi kıldığı rekâtta okunmuştu, imamla kıldığında ilave âyet, sûre yoktu.Çünkü bir kendisi kıldığı rekâtta okunmuştu, imamla kıldığında ilave âyet, sûre yoktu. Bir de şimdi okuyacak ki iki olsun. İki rekâtı sûreli, âyetli olmuş olsun.Bir de şimdi okuyacak ki iki olsun. İki rekâtı sûreli, âyetli olmuş olsun. Orada indikten sonra oturmadan kalkacak.Orada indikten sonra oturmadan kalkacak. Üçüncü rekâtta sadece Fâtiha okuyup ondan sonra namazını tamamlayacak. Bunun cevabı böylece. Üçüncü rekâtta sadece Fâtiha okuyup ondan sonra namazını tamamlayacak. Bunun cevabı böylece.

Soru: Sayın hocam, bazı kardeşlerim iş yerinde namaz kılamıyor. İşveren müsaade etmiyor.Soru: Sayın hocam, bazı kardeşlerim iş yerinde namaz kılamıyor. İşveren müsaade etmiyor. Ne yapmamız lazım? Ne yapmamız lazım?

Cevap: Öğle namazını öğle molasında yemeğin arasında kılsın.Cevap: Öğle namazını öğle molasında yemeğin arasında kılsın. İkindi namazını da, abdesti hazır bulunsun, iki-üç dakikada biten bir şeydir, farzlayıversin. İkindi namazını da, abdesti hazır bulunsun, iki-üç dakikada biten bir şeydir, farzlayıversin.

İnne's-salâte kânet ale'l-mü'mimîne kitâben mevkûtâ. İnne's-salâte kânet ale'l-mü'mimîne kitâben mevkûtâ.

Namaz belirli zamanlarda yapması gereken bir ibadettir. Onu kaçırmamaya gayret etsin. Namaz belirli zamanlarda yapması gereken bir ibadettir. Onu kaçırmamaya gayret etsin.

Allah cümlenize hayırlı kimselerle çalışmalar, ortaklıklar, işler nasip eylesin. Allah cümlenize hayırlı kimselerle çalışmalar, ortaklıklar, işler nasip eylesin.

Soru: Annem dayımın kızıyla evlenmem için beni zorluyor.Soru: Annem dayımın kızıyla evlenmem için beni zorluyor. Bunu kabul etmememde dînen bir engel var mıdır. Dînen akrabayla evliliğin hükmü nedir? Bunu kabul etmememde dînen bir engel var mıdır. Dînen akrabayla evliliğin hükmü nedir?

Cevap: Dayı kızıyla evlenilebilir. Muharremâttan, nikâhı haram olanlardan değildir.Cevap: Dayı kızıyla evlenilebilir. Muharremâttan, nikâhı haram olanlardan değildir. Dayı kızıyla evlenilebilir.Dayı kızıyla evlenilebilir. Evlenmek iki tarafın arzusuyla olan bir şeydir. İstemediği takdirde evlenmemek hakkı vardır.Evlenmek iki tarafın arzusuyla olan bir şeydir. İstemediği takdirde evlenmemek hakkı vardır. Kimse o hakkı engelleyemez. Usûlüne uygun sebebini söylesin. Kimse o hakkı engelleyemez. Usûlüne uygun sebebini söylesin. Kibarca arzusunu yerine getirmeye çalışsın. Kimse kimseyi zorlayamaz. Kibarca arzusunu yerine getirmeye çalışsın. Kimse kimseyi zorlayamaz.

Soru: Hocam şeytan beni kandırıyor, hep parmaklarımı çıtlatıyorum.Soru: Hocam şeytan beni kandırıyor, hep parmaklarımı çıtlatıyorum. Bir türlü bu hatayı bırakamıyorum. Dua buyurur musunuz? Bir türlü bu hatayı bırakamıyorum. Dua buyurur musunuz?

Cevap: Allah kötü huylardan, kötü alışkanlıklardan cümlemizi kurtarsın.Cevap: Allah kötü huylardan, kötü alışkanlıklardan cümlemizi kurtarsın. Eline 99'luk bir tesbih alsın. Devamlı abdestli gezsin. Eline 99'luk bir tesbih alsın. Devamlı abdestli gezsin. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrrahmânirrahîm desin. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrrahmânirrahîm desin.

Soru: Güneş enerjisiyle ısınan suyu kullanmakta bir mahzur var mıdır? Cevap: Yoktur, kullanılabilir. Soru: Güneş enerjisiyle ısınan suyu kullanmakta bir mahzur var mıdır?

Cevap: Yoktur, kullanılabilir.

Soru: Adanan nezir hayırlı fakat nezir edilip edilmediği şüpheliyse ne yapmak lazım? Soru: Adanan nezir hayırlı fakat nezir edilip edilmediği şüpheliyse ne yapmak lazım?

Cevap: Gâlip zannına göre hareket etsin. İhtiyaten nezirini ifâ eder.Cevap: Gâlip zannına göre hareket etsin. İhtiyaten nezirini ifâ eder. Zann-ı gâlibi "nezretmemiştim" tarzındaysa, kanaati daha fazla Zann-ı gâlibi "nezretmemiştim" tarzındaysa, kanaati daha fazla o tarafa meylediyorsa o zaman yapmayabilir. o tarafa meylediyorsa o zaman yapmayabilir.

Soru: Fotoğrafçılık yoluyla geçim sağlamanın dinimizce sakıncası var mıdır? Cevap: Yoktur.Soru: Fotoğrafçılık yoluyla geçim sağlamanın dinimizce sakıncası var mıdır?

Cevap: Yoktur.
Fotoğrafçılık bir meslektir, mahzuru yok. Yasak resimler çekmemek şartıyla...Fotoğrafçılık bir meslektir, mahzuru yok. Yasak resimler çekmemek şartıyla... Bir meslek olarak [mahzuru] yoktur. Soru: Haram para ile yapılan camide namaz kılınır mı? Bir meslek olarak [mahzuru] yoktur.

Soru: Haram para ile yapılan camide namaz kılınır mı?

Cevap: Eğer tamamen haramla bina edildiğine tereddütsüz bir bilgi varsa,Cevap: Eğer tamamen haramla bina edildiğine tereddütsüz bir bilgi varsa, Kur'ân-ı Kerîm'de bu hususta mâlum, Mescid-i Dırar meselesi var. Kur'ân-ı Kerîm'de bu hususta mâlum, Mescid-i Dırar meselesi var.

Lâ tekum fîhi ebeden le-mescidün üssise ale't-takvâ min evveli yevmin ehakku en tekûme fîhi. Lâ tekum fîhi ebeden le-mescidün üssise ale't-takvâ min evveli yevmin ehakku en tekûme fîhi.

Öbür mescit için âyetin başında Allahu Teâlâ hazretleri; lâ tekum fîhi ebedâ buyuruyor. Öbür mescit için âyetin başında Allahu Teâlâ hazretleri; lâ tekum fîhi ebedâ buyuruyor.

Münafıklar Müslümanlığı bölmek için bir mescit bina etmişler.Münafıklar Müslümanlığı bölmek için bir mescit bina etmişler. Peygamber Efendimiz'i; "Gel burada namaz kıl." diye çağırmışlar. Halbuki orada bir mescit var zaten.Peygamber Efendimiz'i; "Gel burada namaz kıl." diye çağırmışlar. Halbuki orada bir mescit var zaten. Ona Mescid-i Dırar deniliyor.Ona Mescid-i Dırar deniliyor. Yani bir madarrat çıkarmak için, karşısını zarara uğratmak için o niyetle münafıkların kurduğu [mescit].Yani bir madarrat çıkarmak için, karşısını zarara uğratmak için o niyetle münafıkların kurduğu [mescit]. Ona âyet indi. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyurdu ki; Ona âyet indi. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyurdu ki;

"Orada namaz kılma. Binası takvâ üzere kurulmuş olan mescit, içinde"Orada namaz kılma. Binası takvâ üzere kurulmuş olan mescit, içinde namaz kılmaya daha evlâdır, uygun olan yerdir." namaz kılmaya daha evlâdır, uygun olan yerdir."

Demek ki insan takvâ ile kurulmuş yeri bulmaya gayret etsin.Demek ki insan takvâ ile kurulmuş yeri bulmaya gayret etsin. Ama esas itibariyle camilerin kimler tarafından nasıl yapıldığı karma oluyor,Ama esas itibariyle camilerin kimler tarafından nasıl yapıldığı karma oluyor, bilinmeyen şey de olabilir, namaz kılabilir. Yüzde yüz haramla olduğu bilinirse o zaman kılmaz. bilinmeyen şey de olabilir, namaz kılabilir. Yüzde yüz haramla olduğu bilinirse o zaman kılmaz.

Soru: Akvaryum hakkında ne dersiniz? Evde kullanılabilir mi? Sûrete girer mi? Soru: Akvaryum hakkında ne dersiniz? Evde kullanılabilir mi? Sûrete girer mi?

Cevap: Sûrete girmez, canlı bir şeydir.Cevap: Sûrete girmez, canlı bir şeydir. Tabii o balıklar orada yaşıyorlar; sen onun yaşamasına bakıyorsun, besliyorsun. Bir mahzuru yoktur. Tabii o balıklar orada yaşıyorlar; sen onun yaşamasına bakıyorsun, besliyorsun. Bir mahzuru yoktur.

Soru: Bir yerde cemaatle namaz kılmaya başlanırken geç kalması korkusuylaSoru: Bir yerde cemaatle namaz kılmaya başlanırken geç kalması korkusuyla tek başına namaza durulmasının hükmü nedir? tek başına namaza durulmasının hükmü nedir?

Cevap: Mesela imam uzun okuduğu için derse geç kalınıyor. O onun için bir mazeret olur.Cevap: Mesela imam uzun okuduğu için derse geç kalınıyor. O onun için bir mazeret olur. Esas olan cemaatle namaz kılmaktır.Esas olan cemaatle namaz kılmaktır. Fakat kendisi derse geç kaldığından, mazeret olduğundan kendisi ayrı mazeretine binâen kılmış oluyor. Fakat kendisi derse geç kaldığından, mazeret olduğundan kendisi ayrı mazeretine binâen kılmış oluyor.

Soru: Hocam kadınların doğumdan sonra 40 gün evden dışarı çıkmamalarıSoru: Hocam kadınların doğumdan sonra 40 gün evden dışarı çıkmamaları yani "kırklanması" diye bir şey söylüyorlar. Bu bid'at midir? yani "kırklanması" diye bir şey söylüyorlar. Bu bid'at midir?

Cevap: Böyle bir mecburiyet yoktur, çıkabilir. Bir mahzur yoktur.Cevap: Böyle bir mecburiyet yoktur, çıkabilir. Bir mahzur yoktur. Daha ziyade sıhhî bir tedbir olduğunu sanıyorum. Kadın doğumda büyük bir sarsıntı geçiriyor.Daha ziyade sıhhî bir tedbir olduğunu sanıyorum. Kadın doğumda büyük bir sarsıntı geçiriyor. Vücudu hakikaten ihtimama muhtaçtır, kolay bir şey değildir. O bakımdan, korunması bâbında oluyor bu. Vücudu hakikaten ihtimama muhtaçtır, kolay bir şey değildir. O bakımdan, korunması bâbında oluyor bu.

Allah cümlenizden razı olsun. el-Fâtiha. Allah cümlenizden razı olsun.

el-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2