Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Evvel 1446
24 Kasım 2024
İmsak
06:24
Güneş
07:54
Öğle
12:55
İkindi
15:24
Akşam
17:47
Yatsı
19:11
Detaylı Arama

Allah İçin Dostluk Edenlerin Mükâfatı (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

5 Rebîü'l-Evvel 1410 / 05.10.1989

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın 1980 sonrası sohbetlerine ek olarak başka bir uygulama daha başlatıldı. Problemi olanlar, herhangi bir konuda sıkıntısı olanlar, meselelerini yazılı olarak hocamıza gönderiyorlardı. Hocamız onları birer birer okuyor, her birisi için gerekli cevapları, açıklamaları, nasihatleri yapıyor, tavsiyelerde bulunuyordu.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamızın sohbetlerine katılanlar, katlanmış kâğıt parçalarının elden ele, kürsüye doğru taşındığını ve bir zaman sonra bunların kürsüde küçük tepecikler oluşturduklarını görmüşlerdir.
Cemaatü't-tebliğ hakkında ne dersiniz? Bunların yaptıkları doğru mudur, eğri midir?, Lâ ilâhe illallah diyen insanların | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Allah İçin Dostluk Edenlerin Mükâfatı (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

5 Rebîü'l-Evvel 1410 / 05.10.1989

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın 1980 sonrası sohbetlerine ek olarak başka bir uygulama daha başlatıldı. Problemi olanlar, herhangi bir konuda sıkıntısı olanlar, meselelerini yazılı olarak hocamıza gönderiyorlardı. Hocamız onları birer birer okuyor, her birisi için gerekli cevapları, açıklamaları, nasihatleri yapıyor, tavsiyelerde bulunuyordu.

Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamızın sohbetlerine katılanlar, katlanmış kâğıt parçalarının elden ele, kürsüye doğru taşındığını ve bir zaman sonra bunların kürsüde küçük tepecikler oluşturduklarını görmüşlerdir.
Cemaatü't-tebliğ hakkında ne dersiniz? Bunların yaptıkları doğru mudur, eğri midir?, Lâ ilâhe illallah diyen insanların | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

... o sizce fazla abartılıyor mu? Bunun cevabını verin. ... o sizce fazla abartılıyor mu? Bunun cevabını verin.

Muhterem kardeşlerim! Humeyni veyahut başka bir ülkedeki müslüman, Muhterem kardeşlerim!

Humeyni veyahut başka bir ülkedeki müslüman,
uzaktan tanıdığınız bir insan, Ziyaulhak; uzaktan tanıdığınız bir insan, Ziyaulhak; bunlar hakkında bizim bilgilerimiz neye dayanıyor? bunlar hakkında bizim bilgilerimiz neye dayanıyor?

Gazetelerin yazdığına, radyoların söylediğine dayanıyor.Gazetelerin yazdığına, radyoların söylediğine dayanıyor. Adamları yakından tanıma imkânını bulamıyoruz. Adamları yakından tanıma imkânını bulamıyoruz.

Sonra, biz onlarla doğrudan doğruya bir alış verişimiz, işimiz yoksa Sonra, biz onlarla doğrudan doğruya bir alış verişimiz, işimiz yoksa onların aleyhindeki sözler dedikodudan ibaret oluyor. onların aleyhindeki sözler dedikodudan ibaret oluyor.

Benim âcizâne kanaatim; müslümanın müslüman hakkında gıybet dedikodu yapmaması. Benim âcizâne kanaatim; müslümanın müslüman hakkında gıybet dedikodu yapmaması. Efendimiz de bunu yasaklamış. Efendimiz de bunu yasaklamış.

İş yapacak olan bir insan varsa ona bu işin incelikleri söylenir; İş yapacak olan bir insan varsa ona bu işin incelikleri söylenir; "Bak, sen falanca kimseyle iş yapmak istiyorsun, o adam hilekârdır. "Bak, sen falanca kimseyle iş yapmak istiyorsun, o adam hilekârdır. Falanca kimseyle ortaklık yaptı da onu aldattı, sermayesinin üstüne oturdu,Falanca kimseyle ortaklık yaptı da onu aldattı, sermayesinin üstüne oturdu, senetleri ödemedi..." denebilir. senetleri ödemedi..." denebilir.

Ama müslüman müslümanın aleyhinde konuşmamayı esas itibariyle prensip edinmeli.Ama müslüman müslümanın aleyhinde konuşmamayı esas itibariyle prensip edinmeli. Hiçbir müslümanın aleyhinde benim ağzımdan -gerekmiyorsa- söz çıkmayacak.Hiçbir müslümanın aleyhinde benim ağzımdan -gerekmiyorsa- söz çıkmayacak. Şahitlikte söylenir. Mesela beni mahkemeye çağırsalar; Şahitlikte söylenir. Mesela beni mahkemeye çağırsalar; "Falanca adamla filanca adamın arasında bir mesele var, ne dersin?" O zaman söylerim."Falanca adamla filanca adamın arasında bir mesele var, ne dersin?" O zaman söylerim. Ama gerekmeyen yerlerde müslümanın müslümanı çekiştirmesi, gıybet etmesi,Ama gerekmeyen yerlerde müslümanın müslümanı çekiştirmesi, gıybet etmesi, dedikodu etmesi müslüman ümmetleri birbirine düşürüyor.dedikodu etmesi müslüman ümmetleri birbirine düşürüyor. Onu sevenler oluyor, sevmeyenler oluyor; ötekisini sevenler oluyor, sevmeyenler oluyor;Onu sevenler oluyor, sevmeyenler oluyor; ötekisini sevenler oluyor, sevmeyenler oluyor; fitne fesat oluyor. fitne fesat oluyor.

Bizim şahsen kendi dergilerimizde, İslâm dergisi, Kadın Aile dergisi, Gülçocuk dergisi,Bizim şahsen kendi dergilerimizde, İslâm dergisi, Kadın Aile dergisi, Gülçocuk dergisi, İlim Sanat dergilerimizde genel prensibimiz; şahıs tenkiti yapmıyoruz.İlim Sanat dergilerimizde genel prensibimiz; şahıs tenkiti yapmıyoruz. Şahısların aleyhinde bulunmuyoruz. Şahısların aleyhinde bulunmuyoruz. Eğer kişilerde bir kusur görüyorsak, kişilerin gördüğümüz kusurlarına tedavi olacak Eğer kişilerde bir kusur görüyorsak, kişilerin gördüğümüz kusurlarına tedavi olacak Allah'ın doğru olan emrini dergilerimizde yazıyoruz.Allah'ın doğru olan emrini dergilerimizde yazıyoruz. Mesela birisi bir şeyi inkâr etmişse; "Kerâmâtü'l-evliyâ yoktur..."Mesela birisi bir şeyi inkâr etmişse; "Kerâmâtü'l-evliyâ yoktur..." Halbuki kitaplarımız kerâmâtü'l-evliyâ hakkun diye yazıyor. Halbuki kitaplarımız kerâmâtü'l-evliyâ hakkun diye yazıyor. O zaman bu hususta gidiyoruz, falanca alimle röportaj yapıyoruz, O zaman bu hususta gidiyoruz, falanca alimle röportaj yapıyoruz, filanca kimseyle konuşma yapıyoruz, o gerçeği yazıyoruz.filanca kimseyle konuşma yapıyoruz, o gerçeği yazıyoruz. Ama filanca böyle demiş, tenkit etmeden yapıyoruz, belli etmiyoruz. Ama filanca böyle demiş, tenkit etmeden yapıyoruz, belli etmiyoruz. Biz birisini tenkit ettik mi gıybet olmasın diye ismen zikretmiyoruz. Biz birisini tenkit ettik mi gıybet olmasın diye ismen zikretmiyoruz. O da bizim yazımızı okumuş olsa insafa gelsin diye tenkitimizi yumuşak yapıyoruz.O da bizim yazımızı okumuş olsa insafa gelsin diye tenkitimizi yumuşak yapıyoruz. Çünkü bir insana bağırarak çağırarak, söverek tenkit yaparsanÇünkü bir insana bağırarak çağırarak, söverek tenkit yaparsan tesiri başka türlü olur; o da inatlaşır. tesiri başka türlü olur; o da inatlaşır. Yumuşak yumuşak söylersen; "Haklısın galiba, Yumuşak yumuşak söylersen; "Haklısın galiba, ben de biraz aşırı gittim." diye kendisini düzeltebilir.ben de biraz aşırı gittim." diye kendisini düzeltebilir. Bizim dergilerimizde umumî prensibimiz; müslümanlara sataşmamaktır. Bizim dergilerimizde umumî prensibimiz; müslümanlara sataşmamaktır. Bize sataşırlar, bizim aleyhimizde broşür dağıtırlar, kendileri yazarlar çizerler; Bize sataşırlar, bizim aleyhimizde broşür dağıtırlar, kendileri yazarlar çizerler; biz güler geçeriz, hiç aleyhlerinde yazmayız. biz güler geçeriz, hiç aleyhlerinde yazmayız.

Neden? Gıybet olmasın diye. Neden?

Gıybet olmasın diye.

Evet, o edepsizle ben uğraşmasını bilirim, makale yazarım, canına okurum, rezil ederim,Evet, o edepsizle ben uğraşmasını bilirim, makale yazarım, canına okurum, rezil ederim, benim dergilerimin trajı şu kadar bin, bir şey yaparım.benim dergilerimin trajı şu kadar bin, bir şey yaparım. Ama müslümanın müslümanla uğraşmaktan önce yapacağı işler var.Ama müslümanın müslümanla uğraşmaktan önce yapacağı işler var. Kâfirler memleketlerimizi istilâ etmiş, alıp gidiyor.Kâfirler memleketlerimizi istilâ etmiş, alıp gidiyor. Şimdi ben onlarla uğraşmayı mı öne alayım, yoksa kâfirlerle uğraşmayı mı öne alayım? Şimdi ben onlarla uğraşmayı mı öne alayım, yoksa kâfirlerle uğraşmayı mı öne alayım?

Ben büyük meseleleri öne alıyorum. Ben büyük meseleleri öne alıyorum.

Mekke-i Mükerreme'de bir gazetenin yazarı olan bir kardeşimiz,Mekke-i Mükerreme'de bir gazetenin yazarı olan bir kardeşimiz, eskiden beri tanıdığım meşhur bir yazar, dedi ki; eskiden beri tanıdığım meşhur bir yazar, dedi ki;

"Hocam, sen yazılarında filancanın falancanın aleyhinde hiç fikir beyan etmiyorsun, "Hocam, sen yazılarında filancanın falancanın aleyhinde hiç fikir beyan etmiyorsun, onun da şöyle şöyle kusurları var, yazsana." onun da şöyle şöyle kusurları var, yazsana."

Ben düşünüyorum, elime kalemi aldığım zaman bir Fâtiha, üç İhlâs-ı şerîf okuyorum, Ben düşünüyorum, elime kalemi aldığım zaman bir Fâtiha, üç İhlâs-ı şerîf okuyorum, büyüklerimize bağışlıyorum;büyüklerimize bağışlıyorum; "Yâ Rabbi! Bana senin rızana uygun yazı yazdır, günah olacak yazı yazdırma." diye öyle yazıyorum. "Yâ Rabbi! Bana senin rızana uygun yazı yazdır, günah olacak yazı yazdırma." diye öyle yazıyorum. Şahıslarla ilgili münakaşalara girmiyorum.Şahıslarla ilgili münakaşalara girmiyorum. Falanca gazetede benim aleyhime röportaj yapmışlar,Falanca gazetede benim aleyhime röportaj yapmışlar, iftira etmişler, yalan yanlış şeyler; cevap vermiyorum. iftira etmişler, yalan yanlış şeyler; cevap vermiyorum.

Müslümanlık hakkında bir şey olmuşsa, bir hücum olmuşsa,Müslümanlık hakkında bir şey olmuşsa, bir hücum olmuşsa, "İslâm'da kadın hakları çiğnenmiştir." o zaman alıyorum elime kalemi; "İslâm'da kadın hakları çiğnenmiştir." o zaman alıyorum elime kalemi; "Seni edepsiz, alçak, namussuz, ilimsiz, irfansız, iz'ansız!.." diye o zaman ona yazıyorum."Seni edepsiz, alçak, namussuz, ilimsiz, irfansız, iz'ansız!.." diye o zaman ona yazıyorum. "Bak İslâm şöyle yapmadı mı, böyle yapmadı mı? "Bak İslâm şöyle yapmadı mı, böyle yapmadı mı? Kız çocukları toprağa gömülürken kız çocuklarını kurtarmadı mı?Kız çocukları toprağa gömülürken kız çocuklarını kurtarmadı mı? Avrupa'da yirminci yüzyıla kadar kadının miras hakkı yokkenAvrupa'da yirminci yüzyıla kadar kadının miras hakkı yokken İslâm kadına miras hakkı tanımadı mı?.." O zaman yazıp çiziyorum. İslâm kadına miras hakkı tanımadı mı?.." O zaman yazıp çiziyorum.

Neden? İslâm'ı savunmak olduğu için. Neden?

İslâm'ı savunmak olduğu için.

Biz de öyle yapalım. Şahıslarla uğraşmayalım. Biz de öyle yapalım. Şahıslarla uğraşmayalım. Komşularla uğraşıyoruz, parti işleriyle uğraşıyoruz, öteki ülkelerle uğraşıyoruz derkenKomşularla uğraşıyoruz, parti işleriyle uğraşıyoruz, öteki ülkelerle uğraşıyoruz derken çeşitli ekoller birbirlerine çatıyor; çeşitli ekoller birbirlerine çatıyor;

"Bu radikal müslüman, bu tasavvufa karşı müslüman, şu Nurcu kardeşimiz, "Bu radikal müslüman, bu tasavvufa karşı müslüman, şu Nurcu kardeşimiz, bu Süleymancı kardeşimiz, bu bilmem ne kardeşimiz..." bu Süleymancı kardeşimiz, bu bilmem ne kardeşimiz..."

Bunlarla uğraşmak kâfirlere fırsat veriyor. Bunlarla uğraşmak kâfirlere fırsat veriyor. Kâfirler, atı alan Üsküdar'ı geçiyor; biz birbirimizle yaka paça uğraşmış oluyoruz.Kâfirler, atı alan Üsküdar'ı geçiyor; biz birbirimizle yaka paça uğraşmış oluyoruz. Onlar bizim kardeşlerimiz, kusurları varsa ilk önce kâfirleri haklayalım, ondan sonra Onlar bizim kardeşlerimiz, kusurları varsa ilk önce kâfirleri haklayalım, ondan sonra "Senin de şu kusurun var." diye konuşalım. "Senin de şu kusurun var." diye konuşalım. Ama kâfir bize hücum edip dururken bizim birbirimizle uğraşmamız uygun olmuyor.Ama kâfir bize hücum edip dururken bizim birbirimizle uğraşmamız uygun olmuyor. Onun için biz şahıs isimleri üzerinde neşriyat yapmıyoruz. Onun için biz şahıs isimleri üzerinde neşriyat yapmıyoruz.

Mekke-i Mükerreme'de Ramazan'da bir hoca konuşuyordu,Mekke-i Mükerreme'de Ramazan'da bir hoca konuşuyordu, çok güzel ders yapıyor, fıkıh bilgisi çok kuvvetli... çok güzel ders yapıyor, fıkıh bilgisi çok kuvvetli... Harem-i Şerif'in üst katında, sabah namazından sonra işrak vaktine kadar çok güzel ders yapıyor.Harem-i Şerif'in üst katında, sabah namazından sonra işrak vaktine kadar çok güzel ders yapıyor. Ben de zevkle dinliyorum, tane tane Arapça konuşuyor.Ben de zevkle dinliyorum, tane tane Arapça konuşuyor. Sonra kendisiyle de tanıştık. Cin gibi zeki bir alim, ezberinde çok şeyler var. Sonra kendisiyle de tanıştık. Cin gibi zeki bir alim, ezberinde çok şeyler var. Kağıtlar veriyorlar. Bir tanesi kağıt verdi, dedi ki; Kağıtlar veriyorlar. Bir tanesi kağıt verdi, dedi ki;

"Cemaatü't-tebliğ hakkında ne dersiniz? Bunların yaptıkları doğru mudur, eğri midir?" "Cemaatü't-tebliğ hakkında ne dersiniz? Bunların yaptıkları doğru mudur, eğri midir?"

Bir cemaat var ya, çeşitli yerlere gidip [tebliğ] yapan... Bir cemaat var ya, çeşitli yerlere gidip [tebliğ] yapan...

Bu soruyu sorar sormaz dedi ki; Bu soruyu sorar sormaz dedi ki;

"Seni gelen soru kâğıtlarını okumaktan azlettim, makamından seni attım. "Seni gelen soru kâğıtlarını okumaktan azlettim, makamından seni attım. Şu kâğıtları okumak vazifesini senden aldım, azlettim.Şu kâğıtları okumak vazifesini senden aldım, azlettim. Sen bilmiyor musun ki ben şahıslarla ilgili, zümrelerle ilgili konuşma yapmıyorum;Sen bilmiyor musun ki ben şahıslarla ilgili, zümrelerle ilgili konuşma yapmıyorum; sadece Allah'ın rızasına uygun olan veya uygun olmayan fıkıh bakımından bir mesele varsa sadece Allah'ın rızasına uygun olan veya uygun olmayan fıkıh bakımından bir mesele varsa ona cevap veriyorum. ona cevap veriyorum. Sen benim prensibimi bilmiyor muydun?" Ona cevap vermedi. Sen benim prensibimi bilmiyor muydun?"

Ona cevap vermedi.

"Cemaatü't-tebliğ kötüdür." dese bir fitne olacak, "iyidir" dese "Cemaatü't-tebliğ kötüdür." dese bir fitne olacak, "iyidir" dese belki birtakım kusurlarını görmüştür kendisi...belki birtakım kusurlarını görmüştür kendisi... "Ben böyle sorulara cevap vermiyorum." dedi, hoşuma gitti. "Ben böyle sorulara cevap vermiyorum." dedi, hoşuma gitti.

Biz de kendi aramızda gıybet etmemeye iyi bir karar verelim. Komşumuzu gıybet etmeyelim. Biz de kendi aramızda gıybet etmemeye iyi bir karar verelim. Komşumuzu gıybet etmeyelim. Arkadaşımızı gıybet etmeyelim. Arkadaşımızı gıybet etmeyelim.

Lâ ilâhe illallah diyen insanların hesabını kim görecek? Allah görecek. Lâ ilâhe illallah diyen insanların hesabını kim görecek?

Allah görecek.

Sana şimdi şu sırada lazım mı? Değil. O halde sus, kâfirlerle uğraş. Sana şimdi şu sırada lazım mı?

Değil.

O halde sus, kâfirlerle uğraş.

İslâm'a hücum eden, müslümanları kesen, müslümanları yurtlarından çıkartan,İslâm'a hücum eden, müslümanları kesen, müslümanları yurtlarından çıkartan, mallarını alan bir sürü zalim var; önce onlarla uğraşalım. mallarını alan bir sürü zalim var; önce onlarla uğraşalım.

Benim prensibim bu. Onun için ben de şahıslarla ilgili [yorumlar] yapmıyorum. Benim prensibim bu.

Onun için ben de şahıslarla ilgili [yorumlar] yapmıyorum.
Birisi bana şahsen hücum etse kendimi müdafaa bile etmiyorum. Birisi bana şahsen hücum etse kendimi müdafaa bile etmiyorum. Benim dergilerim benim kendi müdafaanâmem mi? Yazmaya hakkım yok ki benim... Benim dergilerim benim kendi müdafaanâmem mi? Yazmaya hakkım yok ki benim... Ben orada İslâmî hakikatleri yazarım diye düşünüyorum. Ben orada İslâmî hakikatleri yazarım diye düşünüyorum.

Onun için bu konuları [açmayalım]. Bakarsın onun masum bir tarafı vardır,Onun için bu konuları [açmayalım]. Bakarsın onun masum bir tarafı vardır, Allah indinde makbul bir tarafı vardır, Allah affeder. Allah indinde makbul bir tarafı vardır, Allah affeder. Bakarsın bir kusuru vardır, Allah cezalandırır. Bakarsın bir kusuru vardır, Allah cezalandırır. Hesabı Allah'a ait. Biz herkesin hayrını isteriz. Hesabı Allah'a ait. Biz herkesin hayrını isteriz.

Allah iyilikler, hayırlar murad etsin. Allah iyilikler, hayırlar murad etsin.

Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber Efendimiz gibi sevgili bir peygamberine bile Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber Efendimiz gibi sevgili bir peygamberine bile âmâ Abdullah b. Ümmi Mektum'un sözüne biraz yüzünü buruşturdu diyeâmâ Abdullah b. Ümmi Mektum'un sözüne biraz yüzünü buruşturdu diye Abese -Abese ve tevellâ-sûresini indirdi. Abese -Abese ve tevellâ-sûresini indirdi. Allah'ın dergâhı azametli bir dergâhtır, orada edepsizlik yapanın hâlinin ne olacağı belli olmaz;Allah'ın dergâhı azametli bir dergâhtır, orada edepsizlik yapanın hâlinin ne olacağı belli olmaz; bakarsın pattadak tokadı yer, pattadak makamından aşağı düşer. bakarsın pattadak tokadı yer, pattadak makamından aşağı düşer. Onun için müslümanların müslümanlara sözüyle, kaşıyla, gözüyle bile zarar vermemesi lazım. Onun için müslümanların müslümanlara sözüyle, kaşıyla, gözüyle bile zarar vermemesi lazım.

Veylün li-külli hümezetin lümezeh... Veylün li-külli hümezetin lümezeh... "Kaşıyla gözüyle işaret eden, alay edenlere veyl olsun!" diyor Allahu Teâlâ hazretleri. "Kaşıyla gözüyle işaret eden, alay edenlere veyl olsun!" diyor Allahu Teâlâ hazretleri.

Demek müslüman müslümana kaş göz işareti bile yapmayacak. Demek müslüman müslümana kaş göz işareti bile yapmayacak. "Bak bak bak, ne söylüyor!" bile demeyecek ki o söz söylemese, "Bak bak bak, ne söylüyor!" bile demeyecek ki o söz söylemese, kaş göz işaretiyle alayda imâda bile bulunsa makbul olmuyor. kaş göz işaretiyle alayda imâda bile bulunsa makbul olmuyor.

Onun için gelin biz müslümanlar birbirlerimizi törpüleyip yıpratmayalım. Onun için gelin biz müslümanlar birbirlerimizi törpüleyip yıpratmayalım. İki tane sert şeyi birbirine sürtersen birbirini çizer.İki tane sert şeyi birbirine sürtersen birbirini çizer. Biz birbirimizle [uğraşmayalım]; uğraşacaksak kâfirlerle uğraşalım.Biz birbirimizle [uğraşmayalım]; uğraşacaksak kâfirlerle uğraşalım. Buyurun Bulgaristan, buyurun Rusya, buyurun bilmem nere, buyurun bilmem nere...Buyurun Bulgaristan, buyurun Rusya, buyurun bilmem nere, buyurun bilmem nere... İslâm'ı yaymakla uğraşalım. Bir, yapılan hücumlara cevap vermek var, menfî bir şey;İslâm'ı yaymakla uğraşalım. Bir, yapılan hücumlara cevap vermek var, menfî bir şey; bir de İslâm'ın güzelliğini doğrudan doğruya dünyanın her yerine gidip anlatmak var. bir de İslâm'ın güzelliğini doğrudan doğruya dünyanın her yerine gidip anlatmak var.

Bir, insanların iyi tarafını görmek var; bir de kötü tarafını görmek var. Bir, insanların iyi tarafını görmek var; bir de kötü tarafını görmek var. Falanca adam veya kendi çocuğun hem iyi şey yapar hem kötü şey yapar. Falanca adam veya kendi çocuğun hem iyi şey yapar hem kötü şey yapar. Sen çocuğuna ne yaparsın? Yine "çocuğum" diye seversin, kötü şeylerine rağmen. Sen çocuğuna ne yaparsın?

Yine "çocuğum" diye seversin, kötü şeylerine rağmen.

Müslüman da müslümanı kusurlarına rağmen sevmeyi öğrenecek. Müslüman da müslümanı kusurlarına rağmen sevmeyi öğrenecek. Başka çaremiz yoktur. Çünkü kusursuz insan yoktur.Başka çaremiz yoktur. Çünkü kusursuz insan yoktur. Birbirimizi sevmezsek Allah bizi sevmez. Ne buyuruyor hadîs-i şerîfte; Birbirimizi sevmezsek Allah bizi sevmez.

Ne buyuruyor hadîs-i şerîfte;

Lâ tedhulu'l-cennete hattâ tü'minu. Lâ tedhulu'l-cennete hattâ tü'minu. "İnanmadıkça cennete giremezsiniz, giremeyeceksiniz.""İnanmadıkça cennete giremezsiniz, giremeyeceksiniz." Ve lâ tü'minu hattâ tehâbbu. "Birbirinizi sevmedikçe de cennete giremezsiniz, giremeyeceksiniz." Ve lâ tü'minu hattâ tehâbbu. "Birbirinizi sevmedikçe de cennete giremezsiniz, giremeyeceksiniz."

Mü'min birbirini sevmedikçe cennete girmez. Allah kulları affeder affeder de; Mü'min birbirini sevmedikçe cennete girmez. Allah kulları affeder affeder de;

"Yâ Rabbi! Şu iki kulun da var, onları da affet!" "Yâ Rabbi! Şu iki kulun da var, onları da affet!"

"Hayır, onların birbirlerine karşı kızgınlığı vardır."Hayır, onların birbirlerine karşı kızgınlığı vardır. O birbirlerine karşı kızgınlıkları bırakıncaya kadar onları bırakın kenarda!" der O birbirlerine karşı kızgınlıkları bırakıncaya kadar onları bırakın kenarda!" der Allahu Teâlâ hazretleri. Allahu Teâlâ hazretleri.

Müslüman müslümana kin tuttuğu zaman, öteki müslümanlar affolurken Müslüman müslümana kin tuttuğu zaman, öteki müslümanlar affolurken onları Allah ayırır; hele bir kinleri geçinceye kadar dursun diye affetmez. onları Allah ayırır; hele bir kinleri geçinceye kadar dursun diye affetmez.

Onun için, müslüman müslümana kin tutmaz. Onun için, müslüman müslümana kin tutmaz. Müslüman müslümana gıybet etmez. Müslüman müslümanı tenkit etmez. Müslüman müslümana gıybet etmez. Müslüman müslümanı tenkit etmez. Müslüman yapacağı müspet işi söyler, müspet işi yapar gider. Müslüman yapacağı müspet işi söyler, müspet işi yapar gider. Sen müspet işi tutturur müspet iş yaparsan zaten menfî işlerle uğraşmaya vaktin bile kalmaz.Sen müspet işi tutturur müspet iş yaparsan zaten menfî işlerle uğraşmaya vaktin bile kalmaz. Bu prensibi edinelim. Şahısların gıybetiyle meşgul olmayalım. Bu prensibi edinelim. Şahısların gıybetiyle meşgul olmayalım.

O zümre kalkıyor bu zümreyi kötülüyor, bu zümre kalkıyor öteki zümreyi kötülüyor. O zümre kalkıyor bu zümreyi kötülüyor, bu zümre kalkıyor öteki zümreyi kötülüyor. Hatta tarikatler oluyor, tarikatler aynı tarikat oluyor, diyelim ki Nakşbendî tarikati oluyor; Hatta tarikatler oluyor, tarikatler aynı tarikat oluyor, diyelim ki Nakşbendî tarikati oluyor; Nakşbendî tarikatinin bir hocası filanca şehirde bir hocası öteki şehirde, o onun aleyhinde...Nakşbendî tarikatinin bir hocası filanca şehirde bir hocası öteki şehirde, o onun aleyhinde... Veyahut aynı şehirde, birisi bir mahallede ötekisi öteki mahallede, Veyahut aynı şehirde, birisi bir mahallede ötekisi öteki mahallede, onun dervişleri ötekisinin aleyhinde...onun dervişleri ötekisinin aleyhinde... Böyle Müslümanlık olmaz ya! Bahaeddin Nakşbend hazretleri bu işe razı gelmez! Böyle Müslümanlık olmaz ya! Bahaeddin Nakşbend hazretleri bu işe razı gelmez! İkisi de aynı tarikattense ne diye birbirlerine düşmanlık ediyorlar? İkisi de aynı tarikattense ne diye birbirlerine düşmanlık ediyorlar?

Bu düşmanlıkların sonu gelmiyor. Bıktım. Güzel bir şey değil! Bu düşmanlıkların sonu gelmiyor. Bıktım. Güzel bir şey değil!

Onun için, dostluktan bahsetmek varsa varım ama düşmanlıkları, Onun için, dostluktan bahsetmek varsa varım ama düşmanlıkları, hele müslümanlar arasındaki ihtilafları zikretmekhele müslümanlar arasındaki ihtilafları zikretmek yarayı kaşıyıp kabuğunu tekrar yırtıp yine kanatmaktır, bize o düşmez.yarayı kaşıyıp kabuğunu tekrar yırtıp yine kanatmaktır, bize o düşmez. İnsanların iyi taraflarını görüp iyi taraflarını teşvik etmek lazım. İnsanların iyi taraflarını görüp iyi taraflarını teşvik etmek lazım.

Bir çocuk hem küfretse hem namaz kılsa ne yaparsın? Bir çocuk hem küfretse hem namaz kılsa ne yaparsın?

"Aferin evladım, namaz kılıyor, hadi bakalım bundan sonra devam et, "Aferin evladım, namaz kılıyor, hadi bakalım bundan sonra devam et, al sana para pul..." dersin, çocuğun iyi tarafını teşvik edersin. al sana para pul..." dersin, çocuğun iyi tarafını teşvik edersin. "Bak böyle şeyler yapma bir daha..." dersin, daha iyi olur. "Bak böyle şeyler yapma bir daha..." dersin, daha iyi olur.

Biz de iyi taraflarını teşvik ede ede, konuşa konuşa vaktimizi geçirelim.Biz de iyi taraflarını teşvik ede ede, konuşa konuşa vaktimizi geçirelim. Eğer boş vakit kalırsa o zaman kötü tarafları tenkite geçeriz.Eğer boş vakit kalırsa o zaman kötü tarafları tenkite geçeriz. Ama zaten insanın boş vakti kalmaz;Ama zaten insanın boş vakti kalmaz; yapılacak o kadar çok iş var ki öyle başka şeye fırsat kalmıyor. yapılacak o kadar çok iş var ki öyle başka şeye fırsat kalmıyor.

Bazı müslüman siyasî liderler İslâm'a aykırı davranış ve hareketlerde bulunuyorlar.Bazı müslüman siyasî liderler İslâm'a aykırı davranış ve hareketlerde bulunuyorlar. Mesela kadınlarla tokalaşıyorlar.Mesela kadınlarla tokalaşıyorlar. Bu zâtlar bu işi kendi kafalarınca mı yoksa bir fetvaya göre mi yapıyorlar?Bu zâtlar bu işi kendi kafalarınca mı yoksa bir fetvaya göre mi yapıyorlar? Açıklama yaparsanız memnun olurum. Açıklama yaparsanız memnun olurum.

Bu soruyu bana değil, onlara sormak lazım. Bu soruyu bana değil, onlara sormak lazım.

Ama eğer şöyle sorulsaydı; "İslâm'da erkeğin kadınla tokalaşması var mıdır?" Ama eğer şöyle sorulsaydı;

"İslâm'da erkeğin kadınla tokalaşması var mıdır?"

Yoktur. İslâm'da kadının elini tutmak, kadınla tokalaşmak yoktur. Yoktur. İslâm'da kadının elini tutmak, kadınla tokalaşmak yoktur. Ancak akrabası olan büyük hanımların elini öpebilir; teyzesi olur, Ancak akrabası olan büyük hanımların elini öpebilir; teyzesi olur, halası olur, büyüklerinin elini öpebilir. halası olur, büyüklerinin elini öpebilir.

Bu hususta İslâm âleminin çeşitli yerlerinde çeşitli şaşkınlıklar var. Bu hususta İslâm âleminin çeşitli yerlerinde çeşitli şaşkınlıklar var.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz kadınların elini bey'at ederken tutmadı. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz kadınların elini bey'at ederken tutmadı. Bey'at ederken öteki erkeklerle musafaha yaptığı halde kadınların elini tutmadı.Bey'at ederken öteki erkeklerle musafaha yaptığı halde kadınların elini tutmadı. Halbuki kendisi peygamberdir, kalbi pırıl pırıldır, sâfîdir. Halbuki kendisi peygamberdir, kalbi pırıl pırıldır, sâfîdir.

Benim gördüğüm şudur ki; kadınlarla erkeklerin haremlikleri selamlıkları, Benim gördüğüm şudur ki; kadınlarla erkeklerin haremlikleri selamlıkları, birbirine elini tutmamaları vesaireleri çok uygun oluyor. birbirine elini tutmamaları vesaireleri çok uygun oluyor. Çünkü bu işi biraz gevşetip de biraz başka türlü bir şey yaptın mı çeşitli günahlar çıkıyor. Çünkü bu işi biraz gevşetip de biraz başka türlü bir şey yaptın mı çeşitli günahlar çıkıyor. Geliyor bana dert yanıyor; "Hocam, gözüm bir kere takıldı, kendimi alamıyorum..." diyor.Geliyor bana dert yanıyor; "Hocam, gözüm bir kere takıldı, kendimi alamıyorum..." diyor. Hadi al başına belayı! En iyisi görünmemesi. Hadi al başına belayı! En iyisi görünmemesi. Duyuyorum; filanca mektepten filanca kurstan bilmem neler,Duyuyorum; filanca mektepten filanca kurstan bilmem neler, işte falanca vaiz falanca hoca efendi güzel Kur'an okuyor; ona ilgi oluyor. işte falanca vaiz falanca hoca efendi güzel Kur'an okuyor; ona ilgi oluyor. En iyisi görmemeleri. Allah'ın emri neyse o uygundur. En iyisi görmemeleri. Allah'ın emri neyse o uygundur. Allah'ın emrine aykırı şeyler uygun değildir. Allah'ın emrine aykırı şeyler uygun değildir.

Onun için tokalaşmak yoktur. Selamlaşır, uzaktan konuşacaksa konuşur; Onun için tokalaşmak yoktur. Selamlaşır, uzaktan konuşacaksa konuşur; el sıkmak, tokalaşmak olmaz. el sıkmak, tokalaşmak olmaz.

Bizim eskiden bakanlık da yapmış kardeşlerimizden birisi bölge müdürüyken bir yerde, Bizim eskiden bakanlık da yapmış kardeşlerimizden birisi bölge müdürüyken bir yerde, kadınlar geliyormuş, elini uzatıyormuş, [şöyle] yapıyormuş... kadınlar geliyormuş, elini uzatıyormuş, [şöyle] yapıyormuş...

Senin prensibin var. Sana şarap ikram etse "Buyur, iç." diye, içecek misin? Senin prensibin var. Sana şarap ikram etse "Buyur, iç." diye, içecek misin?

İçmezsin. Neden? "Şarap haram" dersin. İçmezsin.

Neden?

"Şarap haram" dersin.

Bizim fakültede bazı bilgisi eksiz, biraz başka mezhepten hocalar vardı; Bizim fakültede bazı bilgisi eksiz, biraz başka mezhepten hocalar vardı; benim karşıma geçmiş, bana soruyor: benim karşıma geçmiş, bana soruyor:

"Ramazan Bayramı'nda arkadaşımın evine gittim."Ramazan Bayramı'nda arkadaşımın evine gittim. Bana likör ikram etti. İçmeyecek miyim?" diyor. Bana likör ikram etti. İçmeyecek miyim?" diyor.

"Tabii içmeyeceksin." dedim. "Haram..." "Bayramda içmeyecek miyim?" "Tabii içmeyeceksin." dedim. "Haram..."

"Bayramda içmeyecek miyim?"

"İçmeyeceksin." Haram olan şey yapılmaz. Böyle cahiller oluyor. "İçmeyeceksin."

Haram olan şey yapılmaz.

Böyle cahiller oluyor.

İslâm'da el sıkmak yoktur. O sorunun cevabı öyle. İslâm'da el sıkmak yoktur. O sorunun cevabı öyle.

Bunu kendi kafasından mı yapıyor, fetvadan mı yapıyor? Bunu kendi kafasından mı yapıyor, fetvadan mı yapıyor?

Fetvayı biraz tarif etmek lazım. Fetvayı biraz tarif etmek lazım.

Fetva, insanların kendi kafalarına göre ortaya koydukları fikirler demek değildir. Fetva, insanların kendi kafalarına göre ortaya koydukları fikirler demek değildir. Fetvanın şer'î bir delili varsa, yani şeriatten, âyetten hadisten bir mesnedi varsaFetvanın şer'î bir delili varsa, yani şeriatten, âyetten hadisten bir mesnedi varsa o konuda öyle fetva olur. Kaynak, delil göstermesi lazım. o konuda öyle fetva olur. Kaynak, delil göstermesi lazım.

Sonra, umumî bir kâide vardır: "Mevrid-i nasda içtihada mesağ yoktur." Sonra, umumî bir kâide vardır: "Mevrid-i nasda içtihada mesağ yoktur." Yani hakkında katî emir olan bir konuda içtihat yapılıp fetva verilmez. Yani hakkında katî emir olan bir konuda içtihat yapılıp fetva verilmez.

Mesela hakkında kesin emir bulunan şey nedir? Mesela hakkında kesin emir bulunan şey nedir?

Diyelim ki namazların beş vakit kılınması. Diyelim ki namazların beş vakit kılınması.

"Beş vakit olmasın da haftada bire indirsek olmaz mı? Bir fetva alalım bir yerden..." "Beş vakit olmasın da haftada bire indirsek olmaz mı? Bir fetva alalım bir yerden..."

Hiç kimse fetva veremez ki; hakkında kesin emir var, âyet var, hadis var. Hiç kimse fetva veremez ki; hakkında kesin emir var, âyet var, hadis var. Onu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Fetva hangi konuda olur? Onu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez.

Fetva hangi konuda olur?

Özel bir konuda olur, hakkında âyet hadis olmayan bir konuda olur. Özel bir konuda olur, hakkında âyet hadis olmayan bir konuda olur. O zaman alime sorulur ki; O zaman alime sorulur ki;

"Ben bu meselenin delilini bulamadım, bunun delili nedir? Neresi doğrudur?" "Ben bu meselenin delilini bulamadım, bunun delili nedir? Neresi doğrudur?"

Alim de ona göre söyler. Fetva dinde haram olan bir şeyi helal kılamaz,Alim de ona göre söyler.

Fetva dinde haram olan bir şeyi helal kılamaz,
helal olan bir şeyi de yasaklayamaz.helal olan bir şeyi de yasaklayamaz. Fetva keyfî bir müessese değildir.Fetva keyfî bir müessese değildir. Fetva zaten dinin emirlerini ortaya koymak, onu açıkça yazmak demektir. Fetva zaten dinin emirlerini ortaya koymak, onu açıkça yazmak demektir.

Onun için dinin emri neyse onu söyleyecek, başka bir şey kimse söyleyemez. Onun için dinin emri neyse onu söyleyecek, başka bir şey kimse söyleyemez.

"Ben söyledim." Sen söylediysen o zaman işkembe-yi kübradan atıp da"Ben söyledim."

Sen söylediysen o zaman işkembe-yi kübradan atıp da
söylemişsin, o da fetva olmaz. söylemişsin, o da fetva olmaz. Ona "dalalet" derler; "fetva" demezler, "atmasyon" derler. Ona "dalalet" derler; "fetva" demezler, "atmasyon" derler.

"Yeni yeni durumlar meydana geliyor, onlara karşı ne yapacağız?" "Yeni yeni durumlar meydana geliyor, onlara karşı ne yapacağız?"

Onların karşısında da İslâm'ın hükmünü bulmak için âyetlerden delil arayacaksın, Onların karşısında da İslâm'ın hükmünü bulmak için âyetlerden delil arayacaksın, hadîs-i şerîflerden delil arayacaksın, eski fukahânın kıyasını, hadîs-i şerîflerden delil arayacaksın, eski fukahânın kıyasını, ümmetin icmâını göz önünde bulunduracaksın.ümmetin icmâını göz önünde bulunduracaksın. Bu iş öyle çoluk çoluk işi değildir, herkes yapamaz. Büyük alimlerin işidir. Bu iş öyle çoluk çoluk işi değildir, herkes yapamaz. Büyük alimlerin işidir. Bu meselenin inceliklerini onlar bilirler. Bu meselenin inceliklerini onlar bilirler.

Asrın şartlarında sünnet-i seniyyeyi nasıl yaşamalıyız? Asrın şartlarında sünnet-i seniyyeyi nasıl yaşamalıyız?

Asrın şartları nedir, bilmiyorum. Ne kastettiğini anlayamadım.Asrın şartları nedir, bilmiyorum. Ne kastettiğini anlayamadım. Sünnet-i seniyyeyi öğrendi mi insan tatbik eder.Sünnet-i seniyyeyi öğrendi mi insan tatbik eder. Bir hadis kitabını aldın okudun, bir fıkıh kitabını aldın okudun, bir din kitabını aldın okudun, Bir hadis kitabını aldın okudun, bir fıkıh kitabını aldın okudun, bir din kitabını aldın okudun, bir alim doğru bir şey yazmış, onu okudun; onu uygularsın. bir alim doğru bir şey yazmış, onu okudun; onu uygularsın.

Bizim bu akşam okuduğumuz hadîs-i şerîflerden neyi kaydettiysen, aklında ne kaldıysa uygulayacaksın.Bizim bu akşam okuduğumuz hadîs-i şerîflerden neyi kaydettiysen, aklında ne kaldıysa uygulayacaksın. Bunu böyle yapmak lazım. Asrın icabı dediği... Bunu böyle yapmak lazım.

Asrın icabı dediği...
Mesela sakal bırakmamız lazım ama polislere sakal bıyık bıraktırtmıyorlar, askerlere bıraktırtmıyorlar,Mesela sakal bırakmamız lazım ama polislere sakal bıyık bıraktırtmıyorlar, askerlere bıraktırtmıyorlar, memur olanlara şunu yaptırtmıyorlar, bunu yaptırtmıyorlar... memur olanlara şunu yaptırtmıyorlar, bunu yaptırtmıyorlar... O asrın icabı değil, asrın engelleri oluyor.O asrın icabı değil, asrın engelleri oluyor. O engelleri mümkün olduğu kadar müslümanın aşması lazım.O engelleri mümkün olduğu kadar müslümanın aşması lazım. Müslümana esas tavsiye edilen, Peygamber Efendimiz'e tam uymaktır.Müslümana esas tavsiye edilen, Peygamber Efendimiz'e tam uymaktır. Uyamıyor, bir mâni çıktı; o mâniyi aşmaya çalışır, geçmeye çalışır, o mâniyi kaldırmaya çalışır. Uyamıyor, bir mâni çıktı; o mâniyi aşmaya çalışır, geçmeye çalışır, o mâniyi kaldırmaya çalışır. Başı açtırıyor; açtırtmamaya çalışacak.Başı açtırıyor; açtırtmamaya çalışacak. Allah'ın emrine, Peygamber Efendimiz'in sünnetine aykırı şey yapmamaya direnecek. Allah'ın emrine, Peygamber Efendimiz'in sünnetine aykırı şey yapmamaya direnecek.

İmam-Hatip lisesi mezunuyum. İmtihanı kaybettim.İmam-Hatip lisesi mezunuyum. İmtihanı kaybettim. Şimdi Mısır'da el-Ezher Üniversitesi'ne gitmek istiyorum. Bu işe ne dersiniz? Şimdi Mısır'da el-Ezher Üniversitesi'ne gitmek istiyorum. Bu işe ne dersiniz?

Senenin boş geçmesinden ilimle geçmesi daha hayırlıdır.Senenin boş geçmesinden ilimle geçmesi daha hayırlıdır. İlmi nerede öğrenebilecekse muntazam öğrenebileceği bir yere gitmesi prensip itibariyle uygundur. İlmi nerede öğrenebilecekse muntazam öğrenebileceği bir yere gitmesi prensip itibariyle uygundur. Mısır'a gitmiş olan başka kardeşlerimiz var. Onlarla konuştuk, tanıştık. Mısır'a gitmiş olan başka kardeşlerimiz var. Onlarla konuştuk, tanıştık. Bazılarıyla Mekke-i Mükerreme'de tanıştık, bazıları geçen hafta Sapanca'da bizim eve geldiler, Bazılarıyla Mekke-i Mükerreme'de tanıştık, bazıları geçen hafta Sapanca'da bizim eve geldiler, onlarla görüştüm. onlarla görüştüm. Kahire'de bizim 300 kadar müslüman kardeşimiz var.Kahire'de bizim 300 kadar müslüman kardeşimiz var. Bir kısmı da mâlî bakımdan sıkıntı çekiyorlarmış. Bir kısmı da mâlî bakımdan sıkıntı çekiyorlarmış. Aşağı yukarı orada iyi tahsil yapabilecek bir kimsenin Aşağı yukarı orada iyi tahsil yapabilecek bir kimsenin ayda -evli olursa- 500 bin lira kadar para sahibi olması gerekiyormuş. ayda -evli olursa- 500 bin lira kadar para sahibi olması gerekiyormuş. Bekâr olursa herhalde bunun yarısı kadar bir para lazım.Bekâr olursa herhalde bunun yarısı kadar bir para lazım. Öyle bir parayı bulabilirse gider; bulamazsa oradaki imkânlar mahduttur veya yoktur, Öyle bir parayı bulabilirse gider; bulamazsa oradaki imkânlar mahduttur veya yoktur, o zaman Türkiye'deki ilim yuvalarında ilmini öğrenmeye ilerletmeye çalışır, o zaman Türkiye'deki ilim yuvalarında ilmini öğrenmeye ilerletmeye çalışır, vaktini boş geçirmemeye çalışır.vaktini boş geçirmemeye çalışır. Kahire'de kardeşlerimiz var ve ilim öğrenilen yerler var. Kahire'de kardeşlerimiz var ve ilim öğrenilen yerler var. Mümkündür, durumu müsaitse gitsin. Sonuç olarak gitsin diyebilirim. Mümkündür, durumu müsaitse gitsin. Sonuç olarak gitsin diyebilirim.

Bende sabit diş var. Kimileri cünüplüğün çıkmaz diye fetva veriyorlar.Bende sabit diş var. Kimileri cünüplüğün çıkmaz diye fetva veriyorlar. "Söktür, seyyar yaptır." diyorlar. "Söktür, seyyar yaptır." diyorlar.

Bu sözün aslı esası yoktur. Bu mesele Diyanet İşleri'nin yetkililerine sorulmuştur, Bu sözün aslı esası yoktur. Bu mesele Diyanet İşleri'nin yetkililerine sorulmuştur, ulemâ arasında müzâkere edilmiştir. ulemâ arasında müzâkere edilmiştir. Dişi yaptırır, hiç cünüplüğe mâni olma gibi bir durum olmaz.Dişi yaptırır, hiç cünüplüğe mâni olma gibi bir durum olmaz. Peygamber Efendimiz'in zamanında diş kaplaması yapıldığına dâir rivayetler vardır,Peygamber Efendimiz'in zamanında diş kaplaması yapıldığına dâir rivayetler vardır, ağzın çürüğüne karşı altın olarak kaplandığı rivayet ediliyor. ağzın çürüğüne karşı altın olarak kaplandığı rivayet ediliyor. Altın ağızda fazla koku yapmadığı için orada kullanılması câiz oluyor.Altın ağızda fazla koku yapmadığı için orada kullanılması câiz oluyor. Çünkü öteki maddeler okside uğruyor, ağzın içinde bozuluyor, ayrıca koku yapıyorlar. Çünkü öteki maddeler okside uğruyor, ağzın içinde bozuluyor, ayrıca koku yapıyorlar. Diş kaplaması yaptırılabilir, dolgu yaptırılabilir, sabit bir diş takılabilir; bunların bir mânisi yoktur. Diş kaplaması yaptırılabilir, dolgu yaptırılabilir, sabit bir diş takılabilir; bunların bir mânisi yoktur. Yapılmış olanların sökülmesi gerekmez. Din zorluk dini değildir. Yapılmış olanların sökülmesi gerekmez. Din zorluk dini değildir. Meşakkât teysiri celp eder. Böyle bir zorlamaya lüzum yoktur. Meşakkât teysiri celp eder. Böyle bir zorlamaya lüzum yoktur. Câizdir, kullansınlar, sökmesine lüzum yoktur. Câizdir, kullansınlar, sökmesine lüzum yoktur.

11 yaşındaki kızım ilkokulu bitirdi. Bir de komşunun kızı var, aynı yerde okuyacaklar. 11 yaşındaki kızım ilkokulu bitirdi. Bir de komşunun kızı var, aynı yerde okuyacaklar. Okusunlar mı? Okusunlar mı?

Böyle bir münasip okuma imkânı varsa tesettüre riâyet ederek,Böyle bir münasip okuma imkânı varsa tesettüre riâyet ederek, Allah'ın emirlerini çiğnemeden okumaları mümkünse okusunlar.Allah'ın emirlerini çiğnemeden okumaları mümkünse okusunlar. Çünkü ilim en kıymetli çalışmadır. Biz müslümanların en hayırlı çalışması ilimdir. Çünkü ilim en kıymetli çalışmadır. Biz müslümanların en hayırlı çalışması ilimdir.

Bir alime sormuşlar: "Ertesi gün ölecek olsan bugün ne yapardın?" Bir alime sormuşlar:

"Ertesi gün ölecek olsan bugün ne yapardın?"

O büyük alimden; "Acaba en sevaplı iş nedir? Neyle meşgul olacak bakalım?" diye öğrenmek istiyorlar. O büyük alimden; "Acaba en sevaplı iş nedir? Neyle meşgul olacak bakalım?" diye öğrenmek istiyorlar.

Demişler ki; "Hocam yarın ölecek olsan neyle vakit geçirirdin?Demişler ki;

"Hocam yarın ölecek olsan neyle vakit geçirirdin?
Bir günün kaldı. Bugün perşembe, yarın cuma günü öleceksin. Ne yapacaksın?Bir günün kaldı. Bugün perşembe, yarın cuma günü öleceksin. Ne yapacaksın? Ne yapardın?" diye sormuşlar. O da demiş ki; "İlimle meşgul olurdum." Ne yapardın?" diye sormuşlar.

O da demiş ki;

"İlimle meşgul olurdum."

Çünkü ilimle meşgul olmak en sevaplı iştir. Çünkü ilimle meşgul olmak en sevaplı iştir. İnsanın ilimden bir bab öğrenmesi, Allah yolunda cihattan da önde geliyor. İnsanın ilimden bir bab öğrenmesi, Allah yolunda cihattan da önde geliyor. Çünkü din, ilimle ayakta duruyor. İlim olmayınca mahvoluyor. Çünkü din, ilimle ayakta duruyor. İlim olmayınca mahvoluyor.

Dişimizi yaptırırken abdest alsak olur mu? Dişimizi yaptırırken abdest alsak olur mu?

Cevap: Gerekmez. Böyle bir şeye ihtiyaç yok. Cevap: Gerekmez. Böyle bir şeye ihtiyaç yok. Zaten dişi yaptırırken kanıyor, abdest de gidiyor.Zaten dişi yaptırırken kanıyor, abdest de gidiyor. Abdest almış bile olsa delerken zaten kanıyor. Böyle bir mecburiyet yoktur. Abdest almış bile olsa delerken zaten kanıyor. Böyle bir mecburiyet yoktur.

Bir şahsın güzel arsasına haksız olarak el atanın durumu nedir? Bir şahsın güzel arsasına haksız olarak el atanın durumu nedir?

Arsa ister güzel olsun ister çirkin olsun, bir başkasının malına el atmak haramdır. Arsa ister güzel olsun ister çirkin olsun, bir başkasının malına el atmak haramdır.

"Kim zulmen bir başkasının arazisinden bir karış yer alırsa "Kim zulmen bir başkasının arazisinden bir karış yer alırsa cehennemden bir karış arazi almış demektir." diyor Peygamber Efendimiz. cehennemden bir karış arazi almış demektir." diyor Peygamber Efendimiz.

Hatta değil arsayı almak, bir başkasının arsasından arsa sahibinin izni olmadanHatta değil arsayı almak, bir başkasının arsasından arsa sahibinin izni olmadan o arsanın bir ucundan öbür tarafına geçilmez bile, muhterem kardeşlerim. o arsanın bir ucundan öbür tarafına geçilmez bile, muhterem kardeşlerim.

İslâm mülkiyete çok önem vermiştir. Gasbeden cehennemde ateşten bir şey almış oluyor. İslâm mülkiyete çok önem vermiştir. Gasbeden cehennemde ateşten bir şey almış oluyor.

Allah hepinizden razı olsun. Haramlardan korusun. Dinde fakih eylesin.Allah hepinizden razı olsun. Haramlardan korusun. Dinde fakih eylesin. Yolunda dâim eylesin. İki cihanda aziz olun. el-Fâtiha. Yolunda dâim eylesin. İki cihanda aziz olun.

el-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2