Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Allah’a Dayanmak

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Muharrem 1418 / 23.05.1997
AKRA- Essen/ Almanya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!.. es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!..

Size Kopenhag'dan cuma konuşması yapıyorum. Size Kopenhag'dan cuma konuşması yapıyorum.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerinin bir kaç hadîs-i şerîfini,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerinin bir kaç hadîs-i şerîfini, o gül bahçesinden bir demet size sunacağım, inşaallah... Birinci hadîs-i şerîf,o gül bahçesinden bir demet size sunacağım, inşaallah...

Birinci hadîs-i şerîf,
münafıkların yaptıkları gıybetlere karşı mü'minlerin takınması gereken durumla ilgili… münafıkların yaptıkları gıybetlere karşı mü'minlerin takınması gereken durumla ilgili…

Hadîs-i şerîfin metnini okuyorum; Hadîs-i şerîfin metnini okuyorum;

Men hamâ mü'minen min münâfikın yağtâbü bihî beasa'llâhu melekenMen hamâ mü'minen min münâfikın yağtâbü bihî beasa'llâhu meleken yahmî lahmehû yevme'l-kıyâmeti min nâri cehenneme ve men remâ müslimen bi-şeyinyahmî lahmehû yevme'l-kıyâmeti min nâri cehenneme ve men remâ müslimen bi-şeyin yürîdü şeynehû bi-hî habesehu'llâhu alâ cisri cehenneme hattâ yehruce mimmâ kâle. yürîdü şeynehû bi-hî habesehu'llâhu alâ cisri cehenneme hattâ yehruce mimmâ kâle.

Ahmed b. Hanbel, Ebu Dâvud, Taberânî, çok sevdiğim Abdullah b. MübarekAhmed b. Hanbel, Ebu Dâvud, Taberânî, çok sevdiğim Abdullah b. Mübarek ve İbn Ebi'd-Dünyâ gibi kaynakların yazdığı bir hadîs-i şerîf. ve İbn Ebi'd-Dünyâ gibi kaynakların yazdığı bir hadîs-i şerîf.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

Men hamâ mü'minen min münafıkîn yağtâbü bihî. "Gıybet eden bir münafığa karşıMen hamâ mü'minen min münafıkîn yağtâbü bihî. "Gıybet eden bir münafığa karşı bir mü'mini himaye eden, koruyan, müdafaa eden bir müslümana Allah, kıyâmet gününde onun vücudunu,bir mü'mini himaye eden, koruyan, müdafaa eden bir müslümana Allah, kıyâmet gününde onun vücudunu, etini cehennem ateşinin zararından himaye eden, koruyan bir melek yaratır,etini cehennem ateşinin zararından himaye eden, koruyan bir melek yaratır, vazifelendirir, o da onu korur." "Kim bir müslümana onu kötülemek maksadıyla ayıplayacak,vazifelendirir, o da onu korur."

"Kim bir müslümana onu kötülemek maksadıyla ayıplayacak,
karalayacak bir şeyi, yanlış, doğru olmayan bir sıfatı iftira olarak atarsakaralayacak bir şeyi, yanlış, doğru olmayan bir sıfatı iftira olarak atarsa Allah onu söylediklerini geri alıncaya, söylediklerinden vazgeçinceye kadar, cehennemin köprüsü üzerinde hapseder, durdurur." Allah onu söylediklerini geri alıncaya, söylediklerinden vazgeçinceye kadar, cehennemin köprüsü üzerinde hapseder, durdurur."

Aziz ve muhterem kardeşlerim! İnsanlar arasında dargınlıklara, düşmanlıklara sebep olan,Aziz ve muhterem kardeşlerim!

İnsanlar arasında dargınlıklara, düşmanlıklara sebep olan,
toplumun huzurunu bozan hastalıklardan birisi de gıybet hastalığıdır. toplumun huzurunu bozan hastalıklardan birisi de gıybet hastalığıdır.

Gıybet; bir müslümanın, bir insanın olmadığı yerde, onun gıyabında, aleyhine bir şeyler söylemektir.Gıybet; bir müslümanın, bir insanın olmadığı yerde, onun gıyabında, aleyhine bir şeyler söylemektir. Doğru bile olsa onun aleyhinde konuşmaması lazım gelirken, kusurunu söylemek ve onu gıybet etmek.Doğru bile olsa onun aleyhinde konuşmaması lazım gelirken, kusurunu söylemek ve onu gıybet etmek. Bu günahtır. Bunu yapmamak lazım! Kimsenin arkasından konuşmamak lazım!.. Bu günahtır. Bunu yapmamak lazım! Kimsenin arkasından konuşmamak lazım!..

Söyleyecekse ilk önce gidip ona söylemeli; "Bak kardeşim, senin şöyle bir kusurunu gördüm,Söyleyecekse ilk önce gidip ona söylemeli; "Bak kardeşim, senin şöyle bir kusurunu gördüm, mümkünse bunu düzelt! Bu hatalı, şu âyete aykırı, bu hadise aykırı bunu yapma!" demeli,mümkünse bunu düzelt! Bu hatalı, şu âyete aykırı, bu hadise aykırı bunu yapma!" demeli, ikisi arasında kalmalı... Onun olmadığı yerde arkasından çekiştirmek çok ayıp, bunu yapmamak lazım!.. ikisi arasında kalmalı... Onun olmadığı yerde arkasından çekiştirmek çok ayıp, bunu yapmamak lazım!..

Birisi böyle yaptığı zaman, öteki mü'minin, hakkında konuşulan mü'mini savunması lazım!Birisi böyle yaptığı zaman, öteki mü'minin, hakkında konuşulan mü'mini savunması lazım! O söylenen kusur o arkadaşta olsa bile onu savunması, himaye etmesi, gıybeti engellemesi lazım!.. O söylenen kusur o arkadaşta olsa bile onu savunması, himaye etmesi, gıybeti engellemesi lazım!..

"Kim bir müslümanı bir münafığın gıybetine karşı korursa, himaye ederse Allah da onun"Kim bir müslümanı bir münafığın gıybetine karşı korursa, himaye ederse Allah da onun cehennem ateşine mâruz kalmasından, vücudunun ateşte yanmasından korumak için,cehennem ateşine mâruz kalmasından, vücudunun ateşte yanmasından korumak için, ona bir melek görevlendirecek." Demek ki bir kere gıybet etmemeliyiz,ona bir melek görevlendirecek."

Demek ki bir kere gıybet etmemeliyiz,
dilimize sahip olmalıyız, bir müslümanın aleyhine konuşmamalıyız. dilimize sahip olmalıyız, bir müslümanın aleyhine konuşmamalıyız.

Ben bugüne kadar İsveç'teydim. İsveç'teyken duydum ki buradaki güya müslüman, mütedeyyin,Ben bugüne kadar İsveç'teydim. İsveç'teyken duydum ki buradaki güya müslüman, mütedeyyin, cami cemaatinden kimseler, benim hakkımda öyle yalan yanlış sözler söylemişler kicami cemaatinden kimseler, benim hakkımda öyle yalan yanlış sözler söylemişler ki aslı esası yok, mümkün değil, çok büyük yalan, çok büyük iftira!.. aslı esası yok, mümkün değil, çok büyük yalan, çok büyük iftira!..

Demek ki ilk önce böyle kusurları, günahları, iftirayı, yalanı söylememek lazım! Demek ki ilk önce böyle kusurları, günahları, iftirayı, yalanı söylememek lazım!

İkincisi böyle bir yalan, iftira, böyle bir söz söylenildiği zaman,İkincisi böyle bir yalan, iftira, böyle bir söz söylenildiği zaman, hemen karalanmak istenen kimseyi korumak lazım ve karalamak isteyen kimseyi de susturmak lazım!..hemen karalanmak istenen kimseyi korumak lazım ve karalamak isteyen kimseyi de susturmak lazım!.. Bunun maddî mânevî, dünyevî uhrevî faydaları çok... Toplum bir zarara uğramayacak,Bunun maddî mânevî, dünyevî uhrevî faydaları çok... Toplum bir zarara uğramayacak, kişi de âhirette böyle güzel davranışının, toplumu huzursuzluğa sevkedecek bir şeyi egellemeninkişi de âhirette böyle güzel davranışının, toplumu huzursuzluğa sevkedecek bir şeyi egellemenin mükâfatını alacak. "Aksine, bir müslümanı karalamak için, gözden düşürmek için bir iftira atarsa,mükâfatını alacak.

"Aksine, bir müslümanı karalamak için, gözden düşürmek için bir iftira atarsa,
müslüman bile olsa cennete giremeyecek, cehennemin köprüsü olan sıratta durdurulacakmüslüman bile olsa cennete giremeyecek, cehennemin köprüsü olan sıratta durdurulacak ve o sözünden dönünceye kadar orada hapsedilecek." diye bildiriliyor. ve o sözünden dönünceye kadar orada hapsedilecek." diye bildiriliyor.

Allahu Teâlâ hazretleri mü'minler arasındaki muhabbeti arttırsın... Müslümanlar, mü'minler kardeştir,Allahu Teâlâ hazretleri mü'minler arasındaki muhabbeti arttırsın... Müslümanlar, mü'minler kardeştir, bütün insanlar kardeştir. Müslüman, bütün insanların iyiliğini ister. Hatta mü'min olmayanın bilebütün insanlar kardeştir. Müslüman, bütün insanların iyiliğini ister. Hatta mü'min olmayanın bile dalâletten, günahtan, küfürden, inançsızlıktan, şirkten kurtulmasını,dalâletten, günahtan, küfürden, inançsızlıktan, şirkten kurtulmasını, doğru yola gelmesini ister de onun için çalışır.doğru yola gelmesini ister de onun için çalışır. Bir müslüman bu kadar iyi niyetlidir, herkese karşı çok iyi niyeti vardır.Bir müslüman bu kadar iyi niyetlidir, herkese karşı çok iyi niyeti vardır. Onun için kötülük kaynaklarını kapatması lazım,Onun için kötülük kaynaklarını kapatması lazım, toplumun birliğini beraberliğini bozacak her şeyden kaçınması lazım... toplumun birliğini beraberliğini bozacak her şeyden kaçınması lazım...

Birinci hadîs-i şerîfi tamamlamadan önce de bir şey söyleyeyim; Birinci hadîs-i şerîfi tamamlamadan önce de bir şey söyleyeyim;

Şeytan, insanının günahları işlemesi için o günahları zevkli ve tatlı gösterir. Şeytan, insanının günahları işlemesi için o günahları zevkli ve tatlı gösterir. Seve seve, tatlı tatlı, güle oynaya yapmasını sağlamak için onları süsler, allar, pullar,Seve seve, tatlı tatlı, güle oynaya yapmasını sağlamak için onları süsler, allar, pullar, tatlılaştırır, seve seve yaptırır. Onun için insanlara dedikodu tatlı gelir,tatlılaştırır, seve seve yaptırır. Onun için insanlara dedikodu tatlı gelir, kapı eşiğinde veyahut toplantılarda birilerini çekiştirmek, hatta gazete sütunlarında,kapı eşiğinde veyahut toplantılarda birilerini çekiştirmek, hatta gazete sütunlarında, yayın programlarında "sosyete dedikodusu" deniliyor ve program konusu yapılıyor.yayın programlarında "sosyete dedikodusu" deniliyor ve program konusu yapılıyor. "Filanca artist şöyle yapmış, falanca geceyi şöyle geçirmiş" vesaire... "Filanca artist şöyle yapmış, falanca geceyi şöyle geçirmiş" vesaire...

Halbuki İslâm böyle şeyleri uygun görmüyor.Halbuki İslâm böyle şeyleri uygun görmüyor. İnsanın böyle şeylerden zevk alması şeytanın bir oyunudur.İnsanın böyle şeylerden zevk alması şeytanın bir oyunudur. Günah olan zevkli olsa bile mü'min eline, diline sahip olacak, günah olan şeyi yapmayacak,Günah olan zevkli olsa bile mü'min eline, diline sahip olacak, günah olan şeyi yapmayacak, yanlış işe kaymayacak, kendisini tutacak... İkinci hadîs-i şerîfe geçiyorum: yanlış işe kaymayacak, kendisini tutacak...

İkinci hadîs-i şerîfe geçiyorum:

Men hâfellâhe ehâfellâhu minhu külle şey'inMen hâfellâhe ehâfellâhu minhu külle şey'in ve men lem yehafillâhe ehafehullahu [hâfe] min külli şey' ve men lem yehafillâhe ehafehullahu [hâfe] min külli şey'

Abdullah b. Ömer ve diğer râvilerden rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîf. İlâhî bir kanunu bildiriyor.Abdullah b. Ömer ve diğer râvilerden rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîf. İlâhî bir kanunu bildiriyor. Allahu Teâlâ hazretlerinin kullara nasıl davrandığını, nasıl muamele ettiğini gösterenAllahu Teâlâ hazretlerinin kullara nasıl davrandığını, nasıl muamele ettiğini gösteren bir hadîs-i şerîf. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz diyor ki; bir hadîs-i şerîf.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz diyor ki;

Men hâfellâh "Kim Allah'tan korkarsa" ehâfellâhu minhu külle şey'in "Allah her şeyi ondan korkutur,Men hâfellâh "Kim Allah'tan korkarsa" ehâfellâhu minhu külle şey'in "Allah her şeyi ondan korkutur, herkes ondan çekinir, ona hürmet eder, saygı duyar, onun heybeti başkalarının kalbine, aklına çöker." herkes ondan çekinir, ona hürmet eder, saygı duyar, onun heybeti başkalarının kalbine, aklına çöker."

Mesela bir kimse Peygamber Efendimiz'i görünce tir tir titrerdi,Mesela bir kimse Peygamber Efendimiz'i görünce tir tir titrerdi, bir ay uzaklıktaki mesafadeki düşmanın yüreği hoplardı.bir ay uzaklıktaki mesafadeki düşmanın yüreği hoplardı. Allahu Teâlâ hazretleri öyle bir heybet vermişti.Allahu Teâlâ hazretleri öyle bir heybet vermişti. Halbuki sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz insanların en güzeliydi, en nurlusuydu, en tatlısıydı, en merhametlisiydi. Halbuki sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz insanların en güzeliydi, en nurlusuydu, en tatlısıydı, en merhametlisiydi. Ama Allah'tan çok korktuğu için Allah da herkesi ondan korkutuyor, herkes ona karşı saygı duyuyordu. Ama Allah'tan çok korktuğu için Allah da herkesi ondan korkutuyor, herkes ona karşı saygı duyuyordu.

Bir mü'min Allah'tan niye korkar? Allah güzel olduğuna göre, her şeyi güzel olduğuna göre,Bir mü'min Allah'tan niye korkar?

Allah güzel olduğuna göre, her şeyi güzel olduğuna göre,
"Lütfu, kahrı güzel, neylerse güzel eyler." dediğimize göre, insan Allah'tan niçin korkar? "Lütfu, kahrı güzel, neylerse güzel eyler." dediğimize göre, insan Allah'tan niçin korkar?

Allah'ın rızasına aykırı bir iş yapıp rızasını kaybetmekten, kahrına uğramaktan,Allah'ın rızasına aykırı bir iş yapıp rızasını kaybetmekten, kahrına uğramaktan, lütfundan mahrum kalmaktan, rahmetinden uzak düşmekten korkar. Bu korku normal ve tabii... lütfundan mahrum kalmaktan, rahmetinden uzak düşmekten korkar. Bu korku normal ve tabii...

Allah korkusu her türlü hayrın kaynağıdır, dürüst hareket etmenin esası, kaynağıdır.Allah korkusu her türlü hayrın kaynağıdır, dürüst hareket etmenin esası, kaynağıdır. Bir insan Allah'tan korktu mu doğru söyler, yanlış söylemez.Bir insan Allah'tan korktu mu doğru söyler, yanlış söylemez. Allah'tan korktuğu için, hesaba çekileceğini bildiği için günah işlemekten, yalan söylemekten,Allah'tan korktuğu için, hesaba çekileceğini bildiği için günah işlemekten, yalan söylemekten, hakkı söylememekten, Kur'an'ın ve sünnetin emirlerine]aykırı iş yapmaktan kaçınır.hakkı söylememekten, Kur'an'ın ve sünnetin emirlerine]aykırı iş yapmaktan kaçınır. Allah korkusu onun için hikmetin kaynağıdır, başıdır.Allah korkusu onun için hikmetin kaynağıdır, başıdır. İnsan Allah'tan korkarsa her sözü ölçülü, bilge, hakîm, mütefekkir, feylesof bir insan olur.İnsan Allah'tan korkarsa her sözü ölçülü, bilge, hakîm, mütefekkir, feylesof bir insan olur. Onun için Allah korkusu insanın yüreğinde yer etmeli! Seven insan aynı zamanda korkan insandır;Onun için Allah korkusu insanın yüreğinde yer etmeli! Seven insan aynı zamanda korkan insandır; sevgilisinin, sevdiğinin lütfundan mahrum kalmaya, dîdarından uzak kalmaya korkar. sevgilisinin, sevdiğinin lütfundan mahrum kalmaya, dîdarından uzak kalmaya korkar.

Bir insan Allah'tan korktu mu Allah ona heybet veriyor. Neden? Bir insan Allah'tan korktu mu Allah ona heybet veriyor.

Neden?

Adam dürüst, paraya aldanmıyor, hakkı söylüyor, hiç kimseden korkmuyor, hapisten,Adam dürüst, paraya aldanmıyor, hakkı söylüyor, hiç kimseden korkmuyor, hapisten, idamdan, cezadan korkmuyor, yalnız Allah'tan korkuyor; onun için her şeyi doğru düzgün söylüyor.idamdan, cezadan korkmuyor, yalnız Allah'tan korkuyor; onun için her şeyi doğru düzgün söylüyor. O zaman kötü insanlar ondan korkar. "Allah Allah! Bu dürüst adam, sağı solu belli olmaz,O zaman kötü insanlar ondan korkar. "Allah Allah! Bu dürüst adam, sağı solu belli olmaz, neme lazım, biz bunun karşısında ayağımızı denk alalım, ciddi olalım, dikkatli olalım,neme lazım, biz bunun karşısında ayağımızı denk alalım, ciddi olalım, dikkatli olalım, hata yapmamaya gayret edelim!" filan derler. Bu, Allah'ın ilâhî bir kanunu.hata yapmamaya gayret edelim!" filan derler.

Bu, Allah'ın ilâhî bir kanunu.
Sadece insanlar üzerinde değil, başka mahluklar üzerinde de Allah, O'nun korkusunu yerleştirir. Sadece insanlar üzerinde değil, başka mahluklar üzerinde de Allah, O'nun korkusunu yerleştirir.

İlginç bir hadîs-i şerîf daha önceki yıllarda konuşmamda anlatmıştım.İlginç bir hadîs-i şerîf daha önceki yıllarda konuşmamda anlatmıştım. Abdullah b. Ömer'in bir çöl aslanının üzerine cesaretle nasıl yürüdüğünü, aslanı kulağından tutup,Abdullah b. Ömer'in bir çöl aslanının üzerine cesaretle nasıl yürüdüğünü, aslanı kulağından tutup, yoldan nasıl çekip, kışalayıp, dehleyip yolu serbest hale getirdiğini anlatmıştım. yoldan nasıl çekip, kışalayıp, dehleyip yolu serbest hale getirdiğini anlatmıştım.

Medine'de herkes dışarı çıkmaktan korkuyormuş. Hz. Ömer'in oğlu Abdullah radıyallahu anhuma sormuş; Medine'de herkes dışarı çıkmaktan korkuyormuş. Hz. Ömer'in oğlu Abdullah radıyallahu anhuma sormuş;

"Ne bekleşiyorsunuz burada?" Demişler ki; "Medine'den ayrılacağız, kabilemize,"Ne bekleşiyorsunuz burada?"

Demişler ki;

"Medine'den ayrılacağız, kabilemize,
yerimize, yurdumuza gideceğiz ama baksana ilerde bir yırtıcı çöl hayvanı aslan, gözle görünüyor,yerimize, yurdumuza gideceğiz ama baksana ilerde bir yırtıcı çöl hayvanı aslan, gözle görünüyor, saldırır diye gidemiyoruz." Onun üzerine Abdullah b. Ömer onun yanına kadar yürümüş,saldırır diye gidemiyoruz."

Onun üzerine Abdullah b. Ömer onun yanına kadar yürümüş,
aslan ona bir şey yapmıyor... Kulağından tutmuş, sürüklemiş, kışalamış.aslan ona bir şey yapmıyor... Kulağından tutmuş, sürüklemiş, kışalamış. Ondan sonra da insanların yanına gelmiş, demiş ki; "Buyurun, yolu serbest hale getirdim, geçin!Ondan sonra da insanların yanına gelmiş, demiş ki;

"Buyurun, yolu serbest hale getirdim, geçin!
Sadaka resûlullâh Resûlullah ne kadar hikmetli, ne kadar doğru buyurmuş.Sadaka resûlullâh Resûlullah ne kadar hikmetli, ne kadar doğru buyurmuş. Ondan duymuştum ki; ‘Bir insan Allah'tan korkarsa, her şey ondan korkar.' demişlerdi." Ondan duymuştum ki; ‘Bir insan Allah'tan korkarsa, her şey ondan korkar.' demişlerdi."

Ama Allah'tan korkmazsa... Şimdi bu hadîs-i şerîfin devamına geçiyor; Ama Allah'tan korkmazsa... Şimdi bu hadîs-i şerîfin devamına geçiyor;

Ve men lem yehâfillâhe. "Kim Allah'tan korkmazsa..." Allah'tan korkmayan ne yapar? Ve men lem yehâfillâhe. "Kim Allah'tan korkmazsa..."

Allah'tan korkmayan ne yapar?

Günah işler, Allah'ı düşünmez, cezayı düşünmez, âhireti düşünmez, mahkeme-i kübrâyı düşünmez.Günah işler, Allah'ı düşünmez, cezayı düşünmez, âhireti düşünmez, mahkeme-i kübrâyı düşünmez. Dünya menfaati için, keyfi için, zevki için, nefsi için, şeytana uyduğu için,Dünya menfaati için, keyfi için, zevki için, nefsi için, şeytana uyduğu için, kötü, zararlı şeyler yapar. O zaman, ehâfehullâhu min külli şey'inkötü, zararlı şeyler yapar. O zaman, ehâfehullâhu min külli şey'in "Allah onu her şeyden korkan, korkak, ürkek bir insan haline getirir, endişeli olur." "Allah onu her şeyden korkan, korkak, ürkek bir insan haline getirir, endişeli olur."

Adam sağında, solunda, arkasında, "pat" diye bir ses gelse hemen döner: Adam sağında, solunda, arkasında, "pat" diye bir ses gelse hemen döner:

"Eyvah beni vuracaklar mı, eyvah bir şey olacak mı?.." "Eyvah beni vuracaklar mı, eyvah bir şey olacak mı?.."

Biliyoruz, çete reisleri de böyle heyecandan şeker hastası olurlarmış, gerilimlere düşerlermiş. Biliyoruz, çete reisleri de böyle heyecandan şeker hastası olurlarmış, gerilimlere düşerlermiş.

Neden? "Her an bir hücuma uğrayabilirim!" diye her şeyden korkuyor.Neden?

"Her an bir hücuma uğrayabilirim!" diye her şeyden korkuyor.
Ama Allah'tan korktu mu; her şey ondan korkuyor, o kimseden korkmuyor, sırf Allah'tan korkuyor.Ama Allah'tan korktu mu; her şey ondan korkuyor, o kimseden korkmuyor, sırf Allah'tan korkuyor. Allah'tan korkmadı mı; bu sefer her şeyden korkan, ürken, endişe eden bir kimse haline gelir.Allah'tan korkmadı mı; bu sefer her şeyden korkan, ürken, endişe eden bir kimse haline gelir. Bu da hayatı zehir eder. Hayat biraz serazat yaşamak içindir, gönlünce, keyfince, muradıncaBu da hayatı zehir eder. Hayat biraz serazat yaşamak içindir, gönlünce, keyfince, muradınca yaşamak içindir. Her an korkular içinde olan bir insanın hayatı zehir olur. yaşamak içindir. Her an korkular içinde olan bir insanın hayatı zehir olur.

Mesela deniliyor ki; "Bir insanın unutması da bir nimettir." Mesela deniliyor ki;

"Bir insanın unutması da bir nimettir."

Çünkü insan unuttuğu için her an cehennemi hatırlamıyor,Çünkü insan unuttuğu için her an cehennemi hatırlamıyor, âhiret azaplarını hatırına getirmediği için rahat uyuyor.âhiret azaplarını hatırına getirmediği için rahat uyuyor. Eğer insanoğlu âhirette ne kadar büyük bir hesaba çekileceğini;Eğer insanoğlu âhirette ne kadar büyük bir hesaba çekileceğini; cezalı, günahkâr insanlar için ne kadar büyük azaplar hazırlanmış olduğunu bilseydi,cezalı, günahkâr insanlar için ne kadar büyük azaplar hazırlanmış olduğunu bilseydi, ağzının tadı kalmazdı. Kendisine cehennemden bir sahne rüyasında gösterilse, aklını oynatır,ağzının tadı kalmazdı. Kendisine cehennemden bir sahne rüyasında gösterilse, aklını oynatır, artık bir daha hayatta yüzü gülmez; veyahut cennetteki bir nimeti görse,artık bir daha hayatta yüzü gülmez; veyahut cennetteki bir nimeti görse, dünyaya metelik vermez, hep onu ister. Devamlı korku da insanı hasta eder,dünyaya metelik vermez, hep onu ister. Devamlı korku da insanı hasta eder, doktorların söylediği bir husus; hayattan hiç bir tat almaz, hiç bir şey yapmaz. doktorların söylediği bir husus; hayattan hiç bir tat almaz, hiç bir şey yapmaz.

Demek ki hayatta hepimizin iyi müslüman olarak sadece Allah'ın rızasını düşünmesi lazım,Demek ki hayatta hepimizin iyi müslüman olarak sadece Allah'ın rızasını düşünmesi lazım, sadece Allah'tan korkması lazım, Allah'tan gayriden korkmaması lazım!.. sadece Allah'tan korkması lazım, Allah'tan gayriden korkmaması lazım!..

Bizim Abdülaziz Hocamız rahmetullahi aleyh, Hocamız Mehmed Zahid Efendi kaddesallahu sırrahu'l-aziz'inBizim Abdülaziz Hocamız rahmetullahi aleyh, Hocamız Mehmed Zahid Efendi kaddesallahu sırrahu'l-aziz'in arkadaşı ve ondan önceki selefi; mübarek, dermiş ki; "Biz Allah'tan korkmayanlardan korkarız;arkadaşı ve ondan önceki selefi; mübarek, dermiş ki;

"Biz Allah'tan korkmayanlardan korkarız;
insan Allah'tan korkmadı mı, onun âkıbeti fena olur da onun için üzülürüz.insan Allah'tan korkmadı mı, onun âkıbeti fena olur da onun için üzülürüz. Ölecek gidecek, fena durumlara düşecek, yazık olacak ona diye korkarız." dermiş. Ölecek gidecek, fena durumlara düşecek, yazık olacak ona diye korkarız." dermiş.

Onun için bizim, Allah korkusunu zihnimize yerleştirmemiz lazım! Allah'ı bildi mi insan,Onun için bizim, Allah korkusunu zihnimize yerleştirmemiz lazım! Allah'ı bildi mi insan, hem Allah'ı sever hem de Allah'tan korkar. Sever, çünkü her türlü güzelliği yaratan Allah...hem Allah'ı sever hem de Allah'tan korkar. Sever, çünkü her türlü güzelliği yaratan Allah... Yerleri, gökleri, çayırları, çimenleri, çiçekleri, meyveleri, nimetleri,Yerleri, gökleri, çayırları, çimenleri, çiçekleri, meyveleri, nimetleri, hikmetleri, ibretleri yaratan Allah... Her şeyi güzel olduğu için müslüman Allah'ı sever.hikmetleri, ibretleri yaratan Allah... Her şeyi güzel olduğu için müslüman Allah'ı sever. İyi bir mutasavvıf, iyi bir sûfî, ârif bir kimse her şeye baktığı zaman zevkten zevke,İyi bir mutasavvıf, iyi bir sûfî, ârif bir kimse her şeye baktığı zaman zevkten zevke, halden hâle geçer, çok memnun olur. Her şeyde bir ibret görür,halden hâle geçer, çok memnun olur. Her şeyde bir ibret görür, bir güzellik görür, her şeyde Allah'ın güzelliğini temaşa eder. bir güzellik görür, her şeyde Allah'ın güzelliğini temaşa eder.

Bir korku tarafı olacak bir de; "Allah'ın bu güzel lütuflarından mahrum olurum;Bir korku tarafı olacak bir de; "Allah'ın bu güzel lütuflarından mahrum olurum; Allah'a âsi olursam, Rabbim bana itâb ederse, sorgu sual ederse,Allah'a âsi olursam, Rabbim bana itâb ederse, sorgu sual ederse, ‘Ey kulum, ben sana bu kadar nimeti verdiğim halde niye böyle yaptın?' diye sorarsa,‘Ey kulum, ben sana bu kadar nimeti verdiğim halde niye böyle yaptın?' diye sorarsa, mahcup olurum." diye korkar. Korkuyu içimize yerleştirmeliyiz. Allah'tan korkarak, Allah'ı severek,mahcup olurum." diye korkar.

Korkuyu içimize yerleştirmeliyiz. Allah'tan korkarak, Allah'ı severek,
sevgiyle karışık bir korku, tatlı bir korku ile yaşamalıyız, yalnız Allah'tan korkmalıyız. sevgiyle karışık bir korku, tatlı bir korku ile yaşamalıyız, yalnız Allah'tan korkmalıyız.

Onun için hakkı söylemekten geri durmamalıyız. Maddî menfaat hesabı yapıp da,Onun için hakkı söylemekten geri durmamalıyız. Maddî menfaat hesabı yapıp da, hilâf-ı hakîkat sözler söylememeliyiz. Bazısı bir işi sağlamak için veya kendisini kurtarmak içinhilâf-ı hakîkat sözler söylememeliyiz. Bazısı bir işi sağlamak için veya kendisini kurtarmak için bazı şeyler söylüyor, yanlış söylüyor veya doğruyu söylemiyor, kıvırttırıyor, lafı yuvarlıyorbazı şeyler söylüyor, yanlış söylüyor veya doğruyu söylemiyor, kıvırttırıyor, lafı yuvarlıyor veyahut iyi insanlara kötü diyor, kötü insanlara eyvallah ediyor veya dalkavukluk ediyor,veyahut iyi insanlara kötü diyor, kötü insanlara eyvallah ediyor veya dalkavukluk ediyor, baş eğiyor... Bunların hiç birisi doğru değil. Allah bunların hepsinin hesabını sorar.baş eğiyor... Bunların hiç birisi doğru değil. Allah bunların hepsinin hesabını sorar. Kim yanlış iş yaparsa, Allah o yanlış iş yapana yanlış yaptığı işi sorar. Kim yanlış iş yaparsa, Allah o yanlış iş yapana yanlış yaptığı işi sorar.

Onun için insanın yanlış iş yapmamaya çok dikkat etmesi lazım, ayağını denk alması lazım,Onun için insanın yanlış iş yapmamaya çok dikkat etmesi lazım, ayağını denk alması lazım, sözünü söylemesi lazım!.. Hele bir insan herkesin ağzına baktığı alim bir kimse isesözünü söylemesi lazım!.. Hele bir insan herkesin ağzına baktığı alim bir kimse ise "Hoca" diye tanınmışsa o insanın ağzından yanlış söz hiç çıkmamalı,"Hoca" diye tanınmışsa o insanın ağzından yanlış söz hiç çıkmamalı, hilâf-ı hakîkat, Kur'an'a, âyete aykırı söz çıkmamalı!.. Bir münafığın medhi çıkmamalı,hilâf-ı hakîkat, Kur'an'a, âyete aykırı söz çıkmamalı!.. Bir münafığın medhi çıkmamalı, bir kâfire dalkavukluk çıkmamalı!.. O kimse bir mü'minin hakkını savunmalı!.. bir kâfire dalkavukluk çıkmamalı!.. O kimse bir mü'minin hakkını savunmalı!..

Müslümana gıybet edildiği zaman ne yapmak gerektiğini,Müslümana gıybet edildiği zaman ne yapmak gerektiğini, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz söylüyor. O kimse müslümandan yana tavrını koyacak!.. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz söylüyor. O kimse müslümandan yana tavrını koyacak!..

"Ben böyle yaparsam işlerim aksar, şirketlerim bozulur..." "Ben böyle yaparsam işlerim aksar, şirketlerim bozulur..."

Böyle saçma hesap olmaz! Bu Allah'ın sevmediği bir hesaptır, yanlış bir hesaptır,Böyle saçma hesap olmaz! Bu Allah'ın sevmediği bir hesaptır, yanlış bir hesaptır, sonu ters tarafa çıkar. Mü'min Allah'tan korkacak, hakkı söyleyecek!.. sonu ters tarafa çıkar. Mü'min Allah'tan korkacak, hakkı söyleyecek!..

Bizim büyüklerimiz, yanlış bir iş yapan kimseye; Sen Allah'tan korkmaz mısın?..Bizim büyüklerimiz, yanlış bir iş yapan kimseye;

Sen Allah'tan korkmaz mısın?..
Yarın rûz-ı mahşerde hesap var, mahkeme-i kübrâda Allah'ın huzurunda ne söyleyeceksin?Yarın rûz-ı mahşerde hesap var, mahkeme-i kübrâda Allah'ın huzurunda ne söyleyeceksin? Allah'tan korkmuyor musun?.." derlerdi. Hitap edecekleri zaman; "Bre, Allah'tan korkmaz, halktan utanmaz!" derlerdi. Allah'tan korkmuyor musun?.." derlerdi.

Hitap edecekleri zaman;

"Bre, Allah'tan korkmaz, halktan utanmaz!" derlerdi.

Çünkü halk da hakkı anlar, halk âriftir; belki çok tahsilli değildir ama mü'minin ferasetiyle anlar.Çünkü halk da hakkı anlar, halk âriftir; belki çok tahsilli değildir ama mü'minin ferasetiyle anlar. Onun için "Allah'tan korkmuyor musun, halktan utanmıyor musun?" derlerdi. Onun için "Allah'tan korkmuyor musun, halktan utanmıyor musun?" derlerdi.

Onun için aziz ve muhterem kardeşlerim, Allah'a yalvaralım;Onun için aziz ve muhterem kardeşlerim,

Allah'a yalvaralım;
kimde kötü huy varsa, o kötü huyları izale etsin. Hayat imtihanlarla doludur, insanın karşısınakimde kötü huy varsa, o kötü huyları izale etsin. Hayat imtihanlarla doludur, insanın karşısına çeşitli durumlar gelir, o durumlarda her şey olabilir. Peygamber Efendimiz diyor ki; çeşitli durumlar gelir, o durumlarda her şey olabilir. Peygamber Efendimiz diyor ki;

"Mü'min kusur işleyebilir, hata işleyebilir, yanlış söz söyleyebilir, yanlış hareket edebilir,"Mü'min kusur işleyebilir, hata işleyebilir, yanlış söz söyleyebilir, yanlış hareket edebilir, ama mü'min daima doğru söyler." Hz. Bilâl-i Habeşî radıyallahu anh'a; ama mü'min daima doğru söyler."

Hz. Bilâl-i Habeşî radıyallahu anh'a;

"Dininden dön! ‘Allah bir' deme, İslâm'ı bırak, şirke dön, küfre dön!.." diye tazyik ediyorlardı. "Dininden dön! ‘Allah bir' deme, İslâm'ı bırak, şirke dön, küfre dön!.." diye tazyik ediyorlardı.

Adamacağız köle, maddî imkanı yok, zayıf bir kimse...Adamacağız köle, maddî imkanı yok, zayıf bir kimse... Ayrıca Habeşistan kökenli, Mekke'ye oradan gelmiş, garip bir kimse, baskı yapıyorlar.Ayrıca Habeşistan kökenli, Mekke'ye oradan gelmiş, garip bir kimse, baskı yapıyorlar. O da bu işkenceye rağmen daima ne diyordu; O da bu işkenceye rağmen daima ne diyordu;

"Ehad... Ehad... Ehad... Allah bir tektir, bir tektir, bir tektir!" "Ehad... Ehad... Ehad... Allah bir tektir, bir tektir, bir tektir!"

Hakkı söylemekten dönmek, hakkın gayrı söz söylemek mü'mine yakışmaz; hakkı söyleyecek! Hakkı söylemekten dönmek, hakkın gayrı söz söylemek mü'mine yakışmaz; hakkı söyleyecek!

"Ben korkuyorum..." Korksan da hakkı söyleyeceksin!"Ben korkuyorum..."

Korksan da hakkı söyleyeceksin!
Çünkü herkes senin ağzına bakıyor, onun için hakkı söyleyeceksin!.. Çünkü herkes senin ağzına bakıyor, onun için hakkı söyleyeceksin!..

Hakkı söylemezse, o zaman Allah'tan korkmuyor.Hakkı söylemezse, o zaman Allah'tan korkmuyor. Allah'tan korkmadığı zaman da Allah onu her türlü tehlikeye mâruz bıraktırır,Allah'tan korkmadığı zaman da Allah onu her türlü tehlikeye mâruz bıraktırır, her türlü tehlikeden korkar. Gecesi gündüzü vehimle, korkuyla, titremekle, dalavereyle geçer.her türlü tehlikeden korkar. Gecesi gündüzü vehimle, korkuyla, titremekle, dalavereyle geçer. Böyle şey olmaz. Allahu Teâlâ hazretleri herkese güzel huylar versin...Böyle şey olmaz.

Allahu Teâlâ hazretleri herkese güzel huylar versin...
Kötü huyları olanları da kötü huylardan temizlesin... Üçüncü bir hadîs-i şerîfi eklemek istiyorum; Kötü huyları olanları da kötü huylardan temizlesin...

Üçüncü bir hadîs-i şerîfi eklemek istiyorum;

Men harace yetlubü bâben mine'l-ilmi liyerudde bihî bâtılen min hakkınMen harace yetlubü bâben mine'l-ilmi liyerudde bihî bâtılen min hakkın ev dalâleten min hüden kâne keibâdeti müteabbidin erbaîne âmen. ev dalâleten min hüden kâne keibâdeti müteabbidin erbaîne âmen.

İbn Mes'ud radıyallahu anhuma'dan rivayet edilmiş, müjdeli bir hadîs-i şerîf...İbn Mes'ud radıyallahu anhuma'dan rivayet edilmiş, müjdeli bir hadîs-i şerîf... Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki; Men harace. "Kim ki çıkar..." Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

Men harace. "Kim ki çıkar..."

Nereden çıkacak? "Bir insan kabilesinden, yurdundan, yerinden, evinden barkından çıktı..." Nereden çıkacak?

"Bir insan kabilesinden, yurdundan, yerinden, evinden barkından çıktı..."

Niçin? Yetlubü bâben mine'l-ilm "İlimden bir bölüm öğrenmek isteğiyle, bir şey öğreneyim..." Niçin?

Yetlubü bâben mine'l-ilm "İlimden bir bölüm öğrenmek isteğiyle, bir şey öğreneyim..."

İnsanlar bütün ilimleri öğrenemez. İlimler sonsuzdur, insanın aklı da yetmez, ömrü de yetmez.İnsanlar bütün ilimleri öğrenemez. İlimler sonsuzdur, insanın aklı da yetmez, ömrü de yetmez. Ama bir bölümü öğrenebilir, herkes bir konuda mütehassıs oluyor. Ama bir bölümü öğrenebilir, herkes bir konuda mütehassıs oluyor.

Hatta bazen insan, bir mesleğin bir parçasını öğrenmek için uzun seyahatler yapıyor.Hatta bazen insan, bir mesleğin bir parçasını öğrenmek için uzun seyahatler yapıyor. Adamın fabrikası var, fabrikasında bir sıkıntısı var, bir sorunu var...Adamın fabrikası var, fabrikasında bir sıkıntısı var, bir sorunu var... O sorunu çözmek için, bir şeyi anlamak için kalkıyor, Almanya'daki bir fuara geliyor.O sorunu çözmek için, bir şeyi anlamak için kalkıyor, Almanya'daki bir fuara geliyor. Orada kendi cinsinden, kendi fabrikasının yaptığı işi yapan bir iş yerine gidiyor.Orada kendi cinsinden, kendi fabrikasının yaptığı işi yapan bir iş yerine gidiyor. Orayı inceliyor, görüyor, çözüyor, memleketine geliyor, fabrikasını güzel çalıştırıyor. Orayı inceliyor, görüyor, çözüyor, memleketine geliyor, fabrikasını güzel çalıştırıyor.

"İlimden bir bölüm öğrenmek için bir insan yerinden, yurdundan çıkarsa..." "İlimden bir bölüm öğrenmek için bir insan yerinden, yurdundan çıkarsa..."

Tabii ilimler çeşitli, ben fabrika misalini verdim, ama asıl o önemli değil, Peygamber Efendimiz; Tabii ilimler çeşitli, ben fabrika misalini verdim, ama asıl o önemli değil, Peygamber Efendimiz;

Li-yerudde bihî bâtılen min hakkı. "Bu öğrendiği ilimle bir batılı reddedip, batıl olduğunu anlatıp,Li-yerudde bihî bâtılen min hakkı. "Bu öğrendiği ilimle bir batılı reddedip, batıl olduğunu anlatıp, hakkı ortaya çıkarmak, hakkın üzerine çökmüş yanlışlığı kaldırmak, hakkı ızhar etmek,hakkı ortaya çıkarmak, hakkın üzerine çökmüş yanlışlığı kaldırmak, hakkı ızhar etmek, bâtılı def etmek için ilim öğrenirse..." Başka?. bâtılı def etmek için ilim öğrenirse..."

Başka?.

Ev dalâleten min hüden. "Bir sapıklığı ortadan kaldırmak için, hidayeti öğretmek için..." Ev dalâleten min hüden. "Bir sapıklığı ortadan kaldırmak için, hidayeti öğretmek için..."

Hidayet ne? Doğru yol "Hidayetin önüne çıkmış olan, hidayetin tanınmasını, bilinmesini,Hidayet ne?

Doğru yol

"Hidayetin önüne çıkmış olan, hidayetin tanınmasını, bilinmesini,
doğru yolun bilinmesini, tanınmasını engelleyen bir dalâleti, bir sapıklığı anlatıp,doğru yolun bilinmesini, tanınmasını engelleyen bir dalâleti, bir sapıklığı anlatıp, ‘Bakın bu sapıklıktır, yanlışlıktır, sapkınlıktır, saplantıdır, gayr-i ilmîdir, yalandır, yanlıştır.' diye‘Bakın bu sapıklıktır, yanlışlıktır, sapkınlıktır, saplantıdır, gayr-i ilmîdir, yalandır, yanlıştır.' diye doğru yolu göstermek, yanlışlığı anlatmak için, ilimden bir bölüm öğrenmeye niyet ederek,doğru yolu göstermek, yanlışlığı anlatmak için, ilimden bir bölüm öğrenmeye niyet ederek, insan yerinden, yurdundan, evinden, barkından çıkarsa..." insan yerinden, yurdundan, evinden, barkından çıkarsa..."

Bu çıkışını iyi niyetle yapıyor, gurbete gidiyor, bir şeyler öğrenecek, dine yardımcı olacak,Bu çıkışını iyi niyetle yapıyor, gurbete gidiyor, bir şeyler öğrenecek, dine yardımcı olacak, hidayetin, doğru yolun açıklanmasını sağlayacak, hakkın, gerçeğin öğrenilmesini sağlayacak,hidayetin, doğru yolun açıklanmasını sağlayacak, hakkın, gerçeğin öğrenilmesini sağlayacak, batılın reddedilmesini, dalâletin ortadan kalkmasını sağlayacak... batılın reddedilmesini, dalâletin ortadan kalkmasını sağlayacak...

O zaman, kâne ke-ibâdeti müteabbidin erbaîne âmen. "40 yıl yana yakına,O zaman, kâne ke-ibâdeti müteabbidin erbaîne âmen. "40 yıl yana yakına, aşk ile şevk ile göz yaşıyla ibadet eden bir âbidin ibadeti kadar bu insan sevap alır." aşk ile şevk ile göz yaşıyla ibadet eden bir âbidin ibadeti kadar bu insan sevap alır."

Demek ki bu hadîs-i şerîfte ilmin de ana gayeleri,Demek ki bu hadîs-i şerîfte ilmin de ana gayeleri, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz tarafından bize işaret buyurulmuş oluyor.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz tarafından bize işaret buyurulmuş oluyor. İnsan ilmi fiyaka satmak için, kendisine alkış toplamak için, mevki sağlamak için,İnsan ilmi fiyaka satmak için, kendisine alkış toplamak için, mevki sağlamak için, dünya menfaati sağlamak için öğrenmez. İlim niçin öğrenilir? dünya menfaati sağlamak için öğrenmez.

İlim niçin öğrenilir?

Batılı reddetmek, dalâleti ortadan kaldırmak, sapıklığı engellemek,Batılı reddetmek, dalâleti ortadan kaldırmak, sapıklığı engellemek, gerçeği anlatmak için öğrenilir. Tabii insan gerçeği öğrenirse, hakkı öğrenirse,gerçeği anlatmak için öğrenilir.

Tabii insan gerçeği öğrenirse, hakkı öğrenirse,
hidayeti, hak yolu, doğru yolu öğrenirse, bu öğrendiğini anlatacak! hidayeti, hak yolu, doğru yolu öğrenirse, bu öğrendiğini anlatacak!

"Bu doğrudur, bu yanlıştır! Allah'ın rızası şuradadır, gazabı şöyle yaparsan gelir."Bu doğrudur, bu yanlıştır! Allah'ın rızası şuradadır, gazabı şöyle yaparsan gelir. Şöyle yaparsan Allah sever; böyle yaparsan kahreder, mahveder.Şöyle yaparsan Allah sever; böyle yaparsan kahreder, mahveder. Allah'ın sevdiği kullar şunlardır; mü'min kullardır, doğru kullardır, âbid kullardır,Allah'ın sevdiği kullar şunlardır; mü'min kullardır, doğru kullardır, âbid kullardır, merhametli kullardır, başkasının hakkını yemeyen kullardır...merhametli kullardır, başkasının hakkını yemeyen kullardır... Allah'ın sevmediği kullar da; zalim kullardır, kâfir kullardır, müşrik kullardır,Allah'ın sevmediği kullar da; zalim kullardır, kâfir kullardır, müşrik kullardır, hak yiyen kullardır, zulmeden, ezen, insanları zarara uğratan, ezâ, cefâ verenhak yiyen kullardır, zulmeden, ezen, insanları zarara uğratan, ezâ, cefâ veren insanlardır..." diye bunları anlatacak. Bir alim bunları anlatacak ki,insanlardır..." diye bunları anlatacak. Bir alim bunları anlatacak ki, toplum düze çıksın, gerçeği bulsun, mutluluğa ulaşsın. toplum düze çıksın, gerçeği bulsun, mutluluğa ulaşsın.

Şimdi eski çağın büyük düşünürleri, feylesof, hakîm, bilge, çok derin aklı, fikri olan insanları...Şimdi eski çağın büyük düşünürleri, feylesof, hakîm, bilge, çok derin aklı, fikri olan insanları... Mesela Eflatun diyoruz, Aristo diyoruz, kitaplarda medhi yapılıyor... Bir insanınMesela Eflatun diyoruz, Aristo diyoruz, kitaplarda medhi yapılıyor... Bir insanın Allah indinde hakiki kıymeti imanıyladır; imanlıysa kıymetlidir, imansızsa kıymeti yoktur. Allah indinde hakiki kıymeti imanıyladır; imanlıysa kıymetlidir, imansızsa kıymeti yoktur.

Bu alimler eski devirde, "Devlet nasıl idare edilmeli, devleti kim idare edecek?" diye düşünmüşler.Bu alimler eski devirde, "Devlet nasıl idare edilmeli, devleti kim idare edecek?" diye düşünmüşler. Toplum var, toplumun yönetilmesi lazım, teşkilat, idare lazım, idarenin de başına birisinin,Toplum var, toplumun yönetilmesi lazım, teşkilat, idare lazım, idarenin de başına birisinin, birilerinin geçmesi lazım!.. Bu idare nasıl olacak; oligarşi mi olacak, monarşi mi olacak;birilerinin geçmesi lazım!..

Bu idare nasıl olacak; oligarşi mi olacak, monarşi mi olacak;
bir zümre mi hakim olacak, tek bir kişi mi hakim olacak, asker mi hakim olacak,halk mı hakim olacak,bir zümre mi hakim olacak, tek bir kişi mi hakim olacak, asker mi hakim olacak,halk mı hakim olacak, asiller mi hakim olacak, ruhban mı hakim olacak?.. Tarih boyunca bunların hepsi olmuş, bitmiş. asiller mi hakim olacak, ruhban mı hakim olacak?.. Tarih boyunca bunların hepsi olmuş, bitmiş.

O eski feylesoflar ne demişler; "Alimler hakim olsun!" demişler. Neden? O eski feylesoflar ne demişler;

"Alimler hakim olsun!" demişler.

Neden?

Alim, her şeyin doğrusunu bilip doğruyu gösterir.Alim, her şeyin doğrusunu bilip doğruyu gösterir. Ama alim olmazsa, öteki cahil iyi niyetli olsa bile zalim olur.Ama alim olmazsa, öteki cahil iyi niyetli olsa bile zalim olur. Çünkü yanlış iş yapar, haksızlık yapar.Budala, aptal insanlar gibi kaş yapayım derken göz çıkartır,Çünkü yanlış iş yapar, haksızlık yapar.Budala, aptal insanlar gibi kaş yapayım derken göz çıkartır, kaşığıyla verirken sapıyla da gözünü çıkartır.kaşığıyla verirken sapıyla da gözünü çıkartır. Hürmet edeyim diye geri geri giderken, mangalı devirir, köşkü yakar.Hürmet edeyim diye geri geri giderken, mangalı devirir, köşkü yakar. İnsan aptal, budala ve bilgisiz oldu mu çok zarar verir. Onun için bazıları demişler ki; İnsan aptal, budala ve bilgisiz oldu mu çok zarar verir. Onun için bazıları demişler ki;

"Aptal dostum olacağına akıllı düşmanım olsun!" Devleti kim yönetecek? "Aptal dostum olacağına akıllı düşmanım olsun!"

Devleti kim yönetecek?

Akıllı insan yönetecek, bilen insan, mesleğinde mahir olan insan yönetecek. İlim yeter mi? Akıllı insan yönetecek, bilen insan, mesleğinde mahir olan insan yönetecek.

İlim yeter mi?

O eski feylesofların alim dediği, aynı zamanda ahlâklı insan demek.O eski feylesofların alim dediği, aynı zamanda ahlâklı insan demek. Bilgece hareket edecek, faziletli hareket edecek, erdemli hareket edecek...Bilgece hareket edecek, faziletli hareket edecek, erdemli hareket edecek... Hem bilgili olacak hem de bilgisine uygun, hareketleri hayranlık uyandıracak şekilde, güzel olacak,Hem bilgili olacak hem de bilgisine uygun, hareketleri hayranlık uyandıracak şekilde, güzel olacak, yerli yerince olacak, hakîmâne olacak, bilgece olacak; o zaman kıymeti var.yerli yerince olacak, hakîmâne olacak, bilgece olacak; o zaman kıymeti var. Yoksa bir insan bilgin ama dinsiz, imansız bir bilgin, deli, bir toplumu mahvetmek içinYoksa bir insan bilgin ama dinsiz, imansız bir bilgin, deli, bir toplumu mahvetmek için bütün o bilgisini kullanıyor, kıymeti yok... Bunu topluma insanlığa hizmet etmek,bütün o bilgisini kullanıyor, kıymeti yok... Bunu topluma insanlığa hizmet etmek, herkesin hayır duasını almak, herkesi mutlu etmek, herkese iyilik yapmak için yapacak;herkesin hayır duasını almak, herkesi mutlu etmek, herkese iyilik yapmak için yapacak; o zaman iyi olur. İşte, bak, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ne kadar güzel teşvikte bulunuyor; o zaman iyi olur.

İşte, bak, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ne kadar güzel teşvikte bulunuyor;

"Kim ilimden bir bölüm öğrenmek için evinden çıkarsa..." "Kim ilimden bir bölüm öğrenmek için evinden çıkarsa..."

Bu öğrenmekteki maksadı da, hakkı ortaya çıkarmak, batılı reddetmek, bu yanlıştır demek,Bu öğrenmekteki maksadı da, hakkı ortaya çıkarmak, batılı reddetmek, bu yanlıştır demek, hidayet yolunu, doğru yolu, hak yolu göstermek, yanlışlık yolundan çevirmek için olursa... hidayet yolunu, doğru yolu, hak yolu göstermek, yanlışlık yolundan çevirmek için olursa...

Peki öğrendi, ne olacak? Öğrendiğini söyleyecek, öğrendiğine göre söz söyleyecek.Peki öğrendi, ne olacak?

Öğrendiğini söyleyecek, öğrendiğine göre söz söyleyecek.
Alim aktif olacak; canlı, çalışkan, faal olacak, pısırık olmayacak!.. Alim aktif olacak; canlı, çalışkan, faal olacak, pısırık olmayacak!..

"Efendim, falanca alim; dağ başında bir köşk edinmiş,"Efendim, falanca alim; dağ başında bir köşk edinmiş, Ege'nin, Akdeniz'in güzel bir kasabasında bir yazlık almış, orada yaşıyor." Ege'nin, Akdeniz'in güzel bir kasabasında bir yazlık almış, orada yaşıyor."

Bana ne onun ilminden, kendisine yarıyor. Orada keyfine bakıyor, ilimiyle topluma faydalı olmuyor.Bana ne onun ilminden, kendisine yarıyor. Orada keyfine bakıyor, ilimiyle topluma faydalı olmuyor. Öğrenecek, öğrendiğini toplumun istifadesine sunacak ve anlatacak; Öğrenecek, öğrendiğini toplumun istifadesine sunacak ve anlatacak;

"Bakın siz böyle yapıyorsunuz ama bu yanlıştır!" diyecek. "Bakın siz böyle yapıyorsunuz ama bu yanlıştır!" diyecek.

Her kafadan bir ses çıkıyor. Şimdi diyâr-ı gurbette olduğumuz için uluslar arası yayınlardan,Her kafadan bir ses çıkıyor. Şimdi diyâr-ı gurbette olduğumuz için uluslar arası yayınlardan, televizyonlardan takip ediyoruz. Mühim haberler de bize faksla geliyor,televizyonlardan takip ediyoruz. Mühim haberler de bize faksla geliyor, Türkiye'nin durumunu takip ediyoruz. Her kafadan bir ses çıkıyor. Olmaz! Türkiye'nin durumunu takip ediyoruz. Her kafadan bir ses çıkıyor.

Olmaz!

Her kafa, kafa değildir. Alimler konuşsun, cahiller sussun! Erbabı, mütehassısı konuşsun;Her kafa, kafa değildir. Alimler konuşsun, cahiller sussun! Erbabı, mütehassısı konuşsun; mütehassıs olmayan sussun! Kötü niyetli sussun, iyi niyetli olan konuşsun!..mütehassıs olmayan sussun! Kötü niyetli sussun, iyi niyetli olan konuşsun!.. Kötü niyetli, tescilli olan insan konuşmasın!.. Kötü niyetli, tescilli olan insan konuşmasın!..

Adam sabıkalı, anarşist, geçmiş devirlerde memleketi yıkmaya çalışmış, şimdi gelmiş bir yere;Adam sabıkalı, anarşist, geçmiş devirlerde memleketi yıkmaya çalışmış, şimdi gelmiş bir yere; o yerde atıyor, tutuyor, ahkâm kesiyor, konuşuyor...o yerde atıyor, tutuyor, ahkâm kesiyor, konuşuyor... Sen sus, sen anarşistsin, mâzin karanlık, çirkin; sen bu memleketi yıkmaya çalışmışsın,Sen sus, sen anarşistsin, mâzin karanlık, çirkin; sen bu memleketi yıkmaya çalışmışsın, sen bu devlete millete zararlı olmuşsun, sen sus!..sen bu devlete millete zararlı olmuşsun, sen sus!.. Şu konuşsun; çünkü bu adam dürüst, hakkikaten saygın bir alim!.. Böyle olması lazım! Şu konuşsun; çünkü bu adam dürüst, hakkikaten saygın bir alim!..

Böyle olması lazım!

Alim konuşacak, hakkı söyleyecek, bâtılı reddetecek, hidayet yolunu gösterecek,Alim konuşacak, hakkı söyleyecek, bâtılı reddetecek, hidayet yolunu gösterecek, dalâlet yolundan çevirecek... Yanlış yola girmişse, geri dönecek! dalâlet yolundan çevirecek... Yanlış yola girmişse, geri dönecek!

Avustralya'da görüyorduk, kocaman, kırımızı levha yazıyorlar: Avustralya'da görüyorduk, kocaman, kırımızı levha yazıyorlar:

Wrong way go back! "Aman girdiğin bu yol yanlış yoldur, geriye dön hemen!" diye,Wrong way go back! "Aman girdiğin bu yol yanlış yoldur, geriye dön hemen!" diye, kıpkırmızı bir levha dikiyorlar. Eğer yanlış bir yola girmişse bir vasıta; dönsün diyekıpkırmızı bir levha dikiyorlar.

Eğer yanlış bir yola girmişse bir vasıta; dönsün diye
girişi olmayan yollara sadece girilmez levhası koymuyorlar, kocaman harflerle yazıyor:girişi olmayan yollara sadece girilmez levhası koymuyorlar, kocaman harflerle yazıyor: "Burası yanlış yoldur, şaşırıp, fark etmeyip buraya girmişsen, hemen geri dön!" diye bir de yazı koyuyorlar. "Burası yanlış yoldur, şaşırıp, fark etmeyip buraya girmişsen, hemen geri dön!" diye bir de yazı koyuyorlar.

Alim bunu söyleyecek: Wrong way, go back diyecek; "Senin bu yolun yanlış diyecek." Alim bunu söyleyecek: Wrong way, go back diyecek; "Senin bu yolun yanlış diyecek."

Türkiye Amerika'dan idare edilmiyor ki Türkiye'de alimler var,Türkiye Amerika'dan idare edilmiyor ki Türkiye'de alimler var, Türkiye'yi seven, düşünen insanlar var; onların sözü dinlenecek... Türkiye'yi seven, düşünen insanlar var; onların sözü dinlenecek...

Allahu Teâlâ hazretleri hepimizi alim eylesin, alimleri seven eylesin, ilim yolunda eylesin...Allahu Teâlâ hazretleri hepimizi alim eylesin, alimleri seven eylesin, ilim yolunda eylesin... Her yaptığı iş ilme, irfana, akla, mantığa uygun olan insanlar olmayı herkese nasip eylesin... Her yaptığı iş ilme, irfana, akla, mantığa uygun olan insanlar olmayı herkese nasip eylesin...

Bir de İbn Abbas radıyallahu anh'ten bir hadîs-i şerîf daha okuyup onunla bitirmek istiyorum.Bir de İbn Abbas radıyallahu anh'ten bir hadîs-i şerîf daha okuyup onunla bitirmek istiyorum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz -Allah şefaatine cümlemizi erdirsin- tatlı tatlı buyurmuşlar ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz -Allah şefaatine cümlemizi erdirsin- tatlı tatlı buyurmuşlar ki;

Men serrehû en yekûne ekva'n-nâsi fe'lyetevekkel alellâhi azze ve celle. Men serrehû en yekûne ekva'n-nâsi fe'lyetevekkel alellâhi azze ve celle.

Peygamber Efendimiz diyor ki; "İnsanların en kuvvetlisi olmayı kim istiyorsa..." Peygamber Efendimiz diyor ki;

"İnsanların en kuvvetlisi olmayı kim istiyorsa..."

Ben istiyorum, siz de istiyorsunuz en kuvvetli olsam diye...Ben istiyorum, siz de istiyorsunuz en kuvvetli olsam diye... Zayıf olmayı kimse istemez, zayıfı ezerler, kuvvetli olmak iyidir. Zayıf olmayı kimse istemez, zayıfı ezerler, kuvvetli olmak iyidir.

"İnsanlardan en kuvvetli olmayı kim istiyorsa, aziz ve celîl olan Allah'a tevekkül etsin!" "İnsanlardan en kuvvetli olmayı kim istiyorsa, aziz ve celîl olan Allah'a tevekkül etsin!"

Allah'a tevekkül ne demek? Allah'a dayanmak, işini Allah'a ısmarlamak, Allah'tan korkmak,Allah'a tevekkül ne demek?

Allah'a dayanmak, işini Allah'a ısmarlamak, Allah'tan korkmak,
Allah'a dayanıp hakkı söylemekten çekinmemek... Böyle insan en kuvvetli olur. Neden? Allah'a dayanıp hakkı söylemekten çekinmemek... Böyle insan en kuvvetli olur.

Neden?

Allahu Teâlâ hazretleri kendisine tevekkül edenleri korur, kuvvetlendirir ve başarıya ulaştırır. Allahu Teâlâ hazretleri kendisine tevekkül edenleri korur, kuvvetlendirir ve başarıya ulaştırır.

Düzce'de bir otomobil fabrikası açılıyor. Bir işadamı diyor ki; Düzce'de bir otomobil fabrikası açılıyor. Bir işadamı diyor ki;

"İşte biz hayata atıldık, şöyle dedik, böyle dedik, bizim karşımızdaki şahıs da sordu;"İşte biz hayata atıldık, şöyle dedik, böyle dedik, bizim karşımızdaki şahıs da sordu; ‘Sizin arkanızda kim var? Şu işe atılıyorsan ama arkanda kim var?' dedi. ‘Allah var!' dedim." diyor. ‘Sizin arkanızda kim var? Şu işe atılıyorsan ama arkanda kim var?' dedi. ‘Allah var!' dedim." diyor.

Ondan sonra da diyor ki; "Başkasına dayananlar -büyük zenginlerin isimlerini sayıyor-Ondan sonra da diyor ki;

"Başkasına dayananlar -büyük zenginlerin isimlerini sayıyor-
şuna, buna dayananlar; hepsi işlerinde başarılı olamadılar ama Allah bizi başarıya ulaştırdı.şuna, buna dayananlar; hepsi işlerinde başarılı olamadılar ama Allah bizi başarıya ulaştırdı. Allah'a dayandık." diyor. Televizyonda onu seyrederken hoşuma gitti.Allah'a dayandık." diyor.

Televizyonda onu seyrederken hoşuma gitti.
Tabii fabrika da hayırlı olsun ama o açılış da güzeldi. Hem reisicumhurun, hem başbakanın,Tabii fabrika da hayırlı olsun ama o açılış da güzeldi. Hem reisicumhurun, hem başbakanın, hem başbakan yardımcısının hem bakanların karşısında o konuşma da güzel bir şey oldu... hem başbakan yardımcısının hem bakanların karşısında o konuşma da güzel bir şey oldu...

İnsan Allah'a dayanırsa en kuvvetli olur. Tevekkül ederse, Allah ona yardım eder.İnsan Allah'a dayanırsa en kuvvetli olur. Tevekkül ederse, Allah ona yardım eder. Mühim olan Allah'a dayanmaktır. Allah'a dayanan başarıdan başarıya koşar. Mühim olan Allah'a dayanmaktır. Allah'a dayanan başarıdan başarıya koşar.

Allah hepimize yardım eylesin... es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!.. Allah hepimize yardım eylesin...

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!..

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2