Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Ana Baba Hakları

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

4 Şevvâl 1416 / 23.02.1996
AKRA- İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh

Bayramın son günündeyiz; hem bayram, hem cuma.Bayramın son günündeyiz; hem bayram, hem cuma. Hem cuma günü olmasının bayramı var -zaten haftanın bayramı cumadır- hem de Ramazan Bayramı.Hem cuma günü olmasının bayramı var -zaten haftanın bayramı cumadır- hem de Ramazan Bayramı. Allah nice bayramlara katmerli, kat kat güzel, mutlu, mübarek günlere sizleri eriştirsin,Allah nice bayramlara katmerli, kat kat güzel, mutlu, mübarek günlere sizleri eriştirsin, dünyada, âhirette mutlu ve bahtiyar eylesin. dünyada, âhirette mutlu ve bahtiyar eylesin.

Bayram çok önemli; dinî bakımdan önemli, içtimaî bakımından yani toplumsal yönden önemli,Bayram çok önemli; dinî bakımdan önemli, içtimaî bakımından yani toplumsal yönden önemli, sevap bakımından önemli bir hadise.sevap bakımından önemli bir hadise. Müslümanların birbirleriyle davranışlarını düzenleyen,Müslümanların birbirleriyle davranışlarını düzenleyen, aralarındaki iletişimlerini kuvvetlendiren bir vesile. aralarındaki iletişimlerini kuvvetlendiren bir vesile. En önemli yönlerinden birisi bayramda müslümanların birbirleriyle bayramlaşması. En önemli yönlerinden birisi bayramda müslümanların birbirleriyle bayramlaşması.

İlk önce bir şeyi hatırlatmak istiyorum: İslâm'da müslümanın müslümanı sevmesi bir ibadettir.İlk önce bir şeyi hatırlatmak istiyorum: İslâm'da müslümanın müslümanı sevmesi bir ibadettir. Müslümanlar birbirlerine muhabbet edecekler, dost olacaklar, kardeş olacaklar. Allah kardeş etmiş; Müslümanlar birbirlerine muhabbet edecekler, dost olacaklar, kardeş olacaklar. Allah kardeş etmiş;

İnneme'l-mü'minûne ihvetün. İnneme'l-mü'minûne ihvetün.

"Müslümanlar sadece ve sadece, ancak, birbirlerinin kardeşidir." "Müslümanlar sadece ve sadece, ancak, birbirlerinin kardeşidir."

Başka bir şey değildir, başka bir sıfat yakışmaz.Başka bir şey değildir, başka bir sıfat yakışmaz. Yakışan, onları ifade edebilen sıfat, sadece birbirleriyle kardeş olmak.Yakışan, onları ifade edebilen sıfat, sadece birbirleriyle kardeş olmak. Binaenaleyh bayramda müslümanların kardeşliği tezahür edecek. Binaenaleyh bayramda müslümanların kardeşliği tezahür edecek.

İzlenimim şu oldu; enteresan…İzlenimim şu oldu; enteresan… Mesela insanlar aynı camiye devam ediyor, komşu; fakat birbirleriyle tebrikleşmiyorlar.Mesela insanlar aynı camiye devam ediyor, komşu; fakat birbirleriyle tebrikleşmiyorlar. Bayram tebriki yapmamışlar.Bayram tebriki yapmamışlar. Hâlbuki aralarında mühim bir olay yok; belki aralarında siyasî görüş farkı var, Hâlbuki aralarında mühim bir olay yok; belki aralarında siyasî görüş farkı var, birbirlerine de başka bir şey yapmış değiller ama birbirleriyle bayram tebriki yapmıyorlar.birbirlerine de başka bir şey yapmış değiller ama birbirleriyle bayram tebriki yapmıyorlar. Aynı camiye giriyor, Allah'ın divanına duruyor, fakat tebrikleşmiyor. Aynı camiye giriyor, Allah'ın divanına duruyor, fakat tebrikleşmiyor.

Enteresan bir şey, büyük bir kusur, büyük bir ayıp! Enteresan bir şey, büyük bir kusur, büyük bir ayıp!

Müslüman, bayram geldiği halde ufak tefek dünyevî meseleleri geriye bırakamıyor ve kardeşini sevemiyor.Müslüman, bayram geldiği halde ufak tefek dünyevî meseleleri geriye bırakamıyor ve kardeşini sevemiyor. Bayram vesilesi olduğu halde dargınlığı atıp barışmayı sağlayamıyor, Bayram vesilesi olduğu halde dargınlığı atıp barışmayı sağlayamıyor, bir yakınlaşma olmuyor. Tabi bu ayıp! bir yakınlaşma olmuyor. Tabi bu ayıp!

Allahu Teâlâ hazretleri bu durumda olanları cezalandırır.Allahu Teâlâ hazretleri bu durumda olanları cezalandırır. Bu duyguları sürdürmesi; dargınlık, aldırmama, tebrikleşmemek, sevmemek, selamlaşmamakBu duyguları sürdürmesi; dargınlık, aldırmama, tebrikleşmemek, sevmemek, selamlaşmamak kötü ve âhireti bakımından yanlış bir şey.kötü ve âhireti bakımından yanlış bir şey. Müslümanın müslümanı sevmesinin, kardeş olmasının çok büyük faydası var.Müslümanın müslümanı sevmesinin, kardeş olmasının çok büyük faydası var. Birçok vesilelerle onu anlatıyoruz. Müslümanlar bunlara dikkat etmeli.Birçok vesilelerle onu anlatıyoruz. Müslümanlar bunlara dikkat etmeli. Allahu Teâlâ hazretleri bizi nefsin oyunlarından, şeytanın oyunlarından korusun.Allahu Teâlâ hazretleri bizi nefsin oyunlarından, şeytanın oyunlarından korusun. Nefs insanın en büyük düşmanıdır. Nefs insanın en büyük düşmanıdır.

A'dâ adüvvüke nefsüke'lletî beyne cenbeyk. "İnsanın en büyük düşmanı nefsi." Bir de tabi; A'dâ adüvvüke nefsüke'lletî beyne cenbeyk. "İnsanın en büyük düşmanı nefsi." Bir de tabi;

İnne'ş-şeytâne leküm adüvvün mübîn. İnne'ş-şeytâne leküm adüvvün mübîn.

Şeytan da bir düşman. Şeytan; insanı kandırır, kışkırtır.Şeytan da bir düşman. Şeytan; insanı kandırır, kışkırtır. Nefs; insanı olmadık duygulara, hareketlere, davranışlara sürükleyebilir. Nefs; insanı olmadık duygulara, hareketlere, davranışlara sürükleyebilir.

Müslümanların bunları aşabilmesi lazımdı.Müslümanların bunları aşabilmesi lazımdı. Zaten Ramazan insanın kendi nefsini ıslah etmesi, kendisini aşması olayıdır.Zaten Ramazan insanın kendi nefsini ıslah etmesi, kendisini aşması olayıdır. Oruç; nefsini yenebilme, nefsine hâkim olabilme olayı idi. Maalesef bunları daha hazmedememişiz.Oruç; nefsini yenebilme, nefsine hâkim olabilme olayı idi. Maalesef bunları daha hazmedememişiz. Anlayamamış hâlâ; Ramazan geçmiş, nefsinin oyunlarına kurban gidiyor, şeytanın tuzağına düşüyor!..Anlayamamış hâlâ; Ramazan geçmiş, nefsinin oyunlarına kurban gidiyor, şeytanın tuzağına düşüyor!.. Allah saklasın. Düzelmesi lazım. Bu iyi bir şey değil, daha başka zararlara yol açabilir. Allah saklasın. Düzelmesi lazım. Bu iyi bir şey değil, daha başka zararlara yol açabilir.

İslâm'ın ana mantığı; insanların birbirlerini çok sevmesidir, müslümanın müslümanı kardeş bilmesidir.İslâm'ın ana mantığı; insanların birbirlerini çok sevmesidir, müslümanın müslümanı kardeş bilmesidir. Bu münasebetle sıralayacak olursak, insan önce anne-babasına karşı sevgi ve saygı içinde bulunacak.Bu münasebetle sıralayacak olursak, insan önce anne-babasına karşı sevgi ve saygı içinde bulunacak. Çünkü annesi ve babası sebeb-i hayâtıdır, vesîle-i hayâtıdır.Çünkü annesi ve babası sebeb-i hayâtıdır, vesîle-i hayâtıdır. Annesi küçükken ona bakmıştır; babası kazanmıştır…Annesi küçükken ona bakmıştır; babası kazanmıştır… Annesi başucunda ağlamıştır ve beşiğini sallamıştır, Annesi başucunda ağlamıştır ve beşiğini sallamıştır, hasta olduğu zamanlarda sabahlara kadar beklemiştir, emzirmiştir, temizlemiştir...hasta olduğu zamanlarda sabahlara kadar beklemiştir, emzirmiştir, temizlemiştir... Anne-babaya karşı olan duyguların güzel olması çok önemli. Anne-babaya karşı olan duyguların güzel olması çok önemli.

Bu konuyla ilgili Hz. Ali Efendimiz'in rivayet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîfi okumak istiyorum.Bu konuyla ilgili Hz. Ali Efendimiz'in rivayet etmiş olduğu bir hadîs-i şerîfi okumak istiyorum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

İyyâküm ve ukûka'l-vâlideyni fe-inne'l-cennete yûcedü rîhuhâ min mesîrati elfi âmin ve lâ yeciduİyyâküm ve ukûka'l-vâlideyni fe-inne'l-cennete yûcedü rîhuhâ min mesîrati elfi âmin ve lâ yecidu rîhuhe âkkun ve lâ kâtau rahimin.rîhuhe âkkun ve lâ kâtau rahimin. Ve lâ şeyhu zânin ve lâ cârru izârehû huyelâu inneme'l kibriyâu lillâhi azze ve celle. Ve lâ şeyhu zânin ve lâ cârru izârehû huyelâu inneme'l kibriyâu lillâhi azze ve celle.

Sadaka Resûlullâh. Sadaka Resûlullâh.

Birinci cümlesi; İyyâküm ve ukûka'l-vâlideyni. "Aman, sakın anne ve babaya âsi olmayın!Birinci cümlesi; İyyâküm ve ukûka'l-vâlideyni. "Aman, sakın anne ve babaya âsi olmayın! Anne, babayı dinlemeyen, ona karşı gelen bir evlat olmayın.Anne, babayı dinlemeyen, ona karşı gelen bir evlat olmayın. Anne babaya isyandan, âsîlikten sizi sakındırırım, böyle bir şey yapmayın!"Anne babaya isyandan, âsîlikten sizi sakındırırım, böyle bir şey yapmayın!" buyuruyor ilk önce Peygamber Efendimiz. Nasihati, tavsiyesi böyle ve cezasını bildiriyor: buyuruyor ilk önce Peygamber Efendimiz. Nasihati, tavsiyesi böyle ve cezasını bildiriyor:

Fe inne'l-cennete; "Şüphe yok ki cennet" yûcedü rîhuhâ "öyle bir yerdir ki onun kokusu duyulur",Fe inne'l-cennete; "Şüphe yok ki cennet" yûcedü rîhuhâ "öyle bir yerdir ki onun kokusu duyulur", min mesîrati elfi âmin "bin yıllık mesafeden." min mesîrati elfi âmin "bin yıllık mesafeden."

Daha cennete girmemiş, cennetin yanına yaklaşmamış olan bir insan cennetinDaha cennete girmemiş, cennetin yanına yaklaşmamış olan bir insan cennetin bin yıllık mesafe yakınına geldi mi o muazzam, şahane, eşsiz emsalsiz kokusunu duyar. bin yıllık mesafe yakınına geldi mi o muazzam, şahane, eşsiz emsalsiz kokusunu duyar. Daha bin yıllık mesafeden cennetin kokusu burnuna gelmeye başlar. Daha bin yıllık mesafeden cennetin kokusu burnuna gelmeye başlar.

Ama, ve lâ yecidu rîhuhe âkkun.Ama, ve lâ yecidu rîhuhe âkkun. "Anne-babaya âsî olan, karşı gelmiş olan, arası bozuk olan evlat cennetin kokusunu bile duyamaz ." "Anne-babaya âsî olan, karşı gelmiş olan, arası bozuk olan evlat cennetin kokusunu bile duyamaz ."

Yani cennete giremeyecek, kesin!Yani cennete giremeyecek, kesin! Cennetin yanına bin yıllık mesafe kadar bile gelemeyecek, kokusunu bile duyamayacak. Bu çok önemli.Cennetin yanına bin yıllık mesafe kadar bile gelemeyecek, kokusunu bile duyamayacak. Bu çok önemli. Allah anne-babasına âsî olan, sevgi gösteremeyen bir evladı nasıl cezalandırıyor! Allah anne-babasına âsî olan, sevgi gösteremeyen bir evladı nasıl cezalandırıyor!

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz minbere hutbe okumaya çıkarken,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz minbere hutbe okumaya çıkarken, merdivende -bir adım yukarıya çıkıp bir adım yukarıya çıkıp hutbe okuyacak-merdivende -bir adım yukarıya çıkıp bir adım yukarıya çıkıp hutbe okuyacak- her attığı adımda "âmin" dedi, "âmin" dedi, "âmin" dedi. Üç defa "âmin" dedi, her attığı adımda "âmin" dedi, "âmin" dedi, "âmin" dedi. Üç defa "âmin" dedi, sonra hutbesini okudu, insanlara hitap etti, konuşmasını yaptı. İndiği zaman sordular: sonra hutbesini okudu, insanlara hitap etti, konuşmasını yaptı. İndiği zaman sordular:

"Yâ Resûlallah, bu sefer hutbede böyle ‘âmin' dediniz. Biz anlayamadık bunu, sebebi nedir?" "Yâ Resûlallah, bu sefer hutbede böyle ‘âmin' dediniz. Biz anlayamadık bunu, sebebi nedir?"

"Evet, ‘âmin' dedim. Çünkü Cebrail aleyhisselam geldi."Evet, ‘âmin' dedim. Çünkü Cebrail aleyhisselam geldi. ‘Kim anne babasına yetiştiği halde cenneti kazanamamışsa yazıklar olsun o evlada!' dedi. ‘Kim anne babasına yetiştiği halde cenneti kazanamamışsa yazıklar olsun o evlada!' dedi. Ben de ‘âmin' dedim." Ben de ‘âmin' dedim."

Yani beddua! Cebrail aleyhisselam ilk defa böyle söylüyor, Peygamber Efendimiz de "âmin" diyor.Yani beddua! Cebrail aleyhisselam ilk defa böyle söylüyor, Peygamber Efendimiz de "âmin" diyor. Demek ki meleklerin sevmediği, Allah'ın sevmediği, Peygamber Efendimiz'in Demek ki meleklerin sevmediği, Allah'ın sevmediği, Peygamber Efendimiz'in o meleklerin bedduasına "âmin" dediği bir durum.o meleklerin bedduasına "âmin" dediği bir durum. Anne babasına yetişmiş, anne babası sağ; anne babasını sevecek, sayacakAnne babasına yetişmiş, anne babası sağ; anne babasını sevecek, sayacak ve anne babasına evlatlık vazifesini yapacaktı. ve anne babasına evlatlık vazifesini yapacaktı. Onu yapmadı ve anne babası onu cennete sokamadılar.Onu yapmadı ve anne babası onu cennete sokamadılar. Cennete girmesine sebep olacak duaları annesinin-babasının ağzından alamadı. Cennete girmesine sebep olacak duaları annesinin-babasının ağzından alamadı.

Hatta kimisi, üstelik duasını almak yerine anne babasının bedduasını alıyor: Hatta kimisi, üstelik duasını almak yerine anne babasının bedduasını alıyor:

"Ah evladım, Allah senden razı olsun, Allah seni cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin…""Ah evladım, Allah senden razı olsun, Allah seni cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin…" diye dua almak var, öyle değil; bir de "Allah seni kahretsin, müstahakkını versin,diye dua almak var, öyle değil; bir de "Allah seni kahretsin, müstahakkını versin, ne halin varsa gör!.." filan gibi, kimisi de anne-babasını üzüp bedduasını alıyor. ne halin varsa gör!.." filan gibi, kimisi de anne-babasını üzüp bedduasını alıyor.

Anne-babasına, birisine veya ikisine birden hayatta yetişmiş, sağlar, onlara hizmet imkânı var; etmemiş.Anne-babasına, birisine veya ikisine birden hayatta yetişmiş, sağlar, onlara hizmet imkânı var; etmemiş. Anne-babası ona güzel dua etmediği için cennete girememiş.Anne-babası ona güzel dua etmediği için cennete girememiş. Anne-babasının cennete sokamadığı, anne-babasının duasını alamamış bir evladaAnne-babasının cennete sokamadığı, anne-babasının duasını alamamış bir evlada "Allah cezalandırsın, burnu yerde sürtsün!" demiş Cebrail aleyhisselam, o da "âmin" demiş. "Allah cezalandırsın, burnu yerde sürtsün!" demiş Cebrail aleyhisselam, o da "âmin" demiş.

İkinci "âmin" demesi, biraz önceki hadisle aynı konuya işaret ediyor.İkinci "âmin" demesi, biraz önceki hadisle aynı konuya işaret ediyor. Ramazan ayı girdi ve çıktı, bir ay yaşandı gitti; Ramazan ayı girdi ve çıktı, bir ay yaşandı gitti; hâlâ o şahıs Allah'ın mağfiret ettiği, affettiği insanlardan olamadıysa…hâlâ o şahıs Allah'ın mağfiret ettiği, affettiği insanlardan olamadıysa… "Ramazan gelmiş geçmiş Allah'ın mağfiretini kazanamamış ise o adamın burnu yerde sürtsün!" dedi"Ramazan gelmiş geçmiş Allah'ın mağfiretini kazanamamış ise o adamın burnu yerde sürtsün!" dedi Cebrail aleyhisselam, beddua etti; ben de "âmin" dedim." diyorCebrail aleyhisselam, beddua etti; ben de "âmin" dedim." diyor Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz. O da bildirmiş iyi ki. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.

O da bildirmiş iyi ki.

Ramazan gelmiş geçmiş. Allah'ın mağfiretini kazanamamış olmak çok kötü bir şey.Ramazan gelmiş geçmiş. Allah'ın mağfiretini kazanamamış olmak çok kötü bir şey. Demek ki oruç tutmadı, namazlarını kılmadı; demek ki Ramazan ayında öteki müslümanlar Demek ki oruç tutmadı, namazlarını kılmadı; demek ki Ramazan ayında öteki müslümanlar gözyaşları içinde aşk ile şevk ile Allah'a ibadet ederken bu kim bilir nerelerde ne işlerle meşguldü?!..gözyaşları içinde aşk ile şevk ile Allah'a ibadet ederken bu kim bilir nerelerde ne işlerle meşguldü?!.. Hiç oralı olmadı, Ramazan fırsatını kaçırdı. Ramazan af olma fırsatı idi, elinde Hiç oralı olmadı, Ramazan fırsatını kaçırdı. Ramazan af olma fırsatı idi, elinde büyük bir fırsat vardı ama Allah'ın mağfiretini kazanamadı.büyük bir fırsat vardı ama Allah'ın mağfiretini kazanamadı. İşte, "onun da burnu yerde sürtsün" diyor, beddua ediyor Cebrail aleyhisselam. İşte, "onun da burnu yerde sürtsün" diyor, beddua ediyor Cebrail aleyhisselam. Yine Peygamber Efendimiz aleyhisselam da "âmin" diyor. Yine Peygamber Efendimiz aleyhisselam da "âmin" diyor.

Üçüncü "âmin" demesi; bir toplantıdayken bir vesileyle Peygamber Efendimiz'in adı geçiyor.Üçüncü "âmin" demesi; bir toplantıdayken bir vesileyle Peygamber Efendimiz'in adı geçiyor. Peygamber Efendimiz şöyle yapmış, böyle olmuş, diye anlatılan bir olay...Peygamber Efendimiz şöyle yapmış, böyle olmuş, diye anlatılan bir olay... Peygamber Efendimiz anılıyor bir toplantıda da şahıs, aleyhisselam demiyor, Peygamber Efendimiz anılıyor bir toplantıda da şahıs, aleyhisselam demiyor, Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed demiyor.Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed demiyor. Peygamber Efendimiz'e bir salât ü selâm bile getirmiyor. Hâlbuki ümmetlik edebi! Peygamber Efendimiz'e bir salât ü selâm bile getirmiyor. Hâlbuki ümmetlik edebi!

Müslümanın Resûlullah'a karşı edeplerinden birisi, adı anıldığı zaman ona salât ü selâm getirmektir.Müslümanın Resûlullah'a karşı edeplerinden birisi, adı anıldığı zaman ona salât ü selâm getirmektir. es Salâtü ves selâmu aleyke yâ resûlallah, demektir es Salâtü ves selâmu aleyke yâ resûlallah, demektir veyahut Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed demektir veya en kısacası aleyhisselam demektir. veyahut Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed demektir veya en kısacası aleyhisselam demektir.

Hz. Muhammed aleyhisselam. Hz. Muhammed aleyhisselam.

Bazı kitaplarda, bakıyorum, cimrilik yapıyorlar;Bazı kitaplarda, bakıyorum, cimrilik yapıyorlar; Hz. Muhammed geldi, gitti… Tarihî bir olayı anlatırken… Hz. Muhammed geldi, gitti… Tarihî bir olayı anlatırken…

Ne olur aleyhisselam'ı yazıversen yanına? Ne olur aleyhisselam'ı yazıversen yanına?

Sen yazınca -beni bırak- dinleyenokuyan o yazıyı da okuyacak, atlamayacak.Sen yazınca -beni bırak- dinleyenokuyan o yazıyı da okuyacak, atlamayacak. Sen yazmadığın zaman okuyan da salât ü selam getirmeden okuyor geçiyor.Sen yazmadığın zaman okuyan da salât ü selam getirmeden okuyor geçiyor. Yazılmamış şeyi söylemeden geçiyor. Yanlış bir şey oluyor. Yazılmamış şeyi söylemeden geçiyor. Yanlış bir şey oluyor.

Eski kitaplar bu hatayı yapmazlar.Eski kitaplar bu hatayı yapmazlar. Eski kitapları okuruz, mesela Arapça kitapları veya dedelerimizin kitaplarını.Eski kitapları okuruz, mesela Arapça kitapları veya dedelerimizin kitaplarını. Allah nur içinde yatırsın, ruhlarını şâd eylesin, o mübarek insanlar Resûlullah'ın adı anıldığı zamanAllah nur içinde yatırsın, ruhlarını şâd eylesin, o mübarek insanlar Resûlullah'ın adı anıldığı zaman güzel bir es-salâtü ve's-selâmu aleyke yâ Resûlallah güzel bir es-salâtü ve's-selâmu aleyke yâ Resûlallah veyahut Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed diye uzun yazarlar.veyahut Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed diye uzun yazarlar. Ondan çekinmez, sakınmaz. Çünkü bu önemli, sevaplı bir iş. Ondan çekinmez, sakınmaz. Çünkü bu önemli, sevaplı bir iş.

Çünkü Cebrail aleyhisselam "Resûlullah Hz. Muhammed Mustafa yanında anıldığı,Çünkü Cebrail aleyhisselam "Resûlullah Hz. Muhammed Mustafa yanında anıldığı, bir yerde anıldığı halde ona salât ü selâm getirmeyenin burnu yerde sürtsün!" dedi. bir yerde anıldığı halde ona salât ü selâm getirmeyenin burnu yerde sürtsün!" dedi.

Cebrail bunu niye söylüyor? Allah dedirtiyor. Cebrail bunu niye söylüyor?

Allah dedirtiyor.

"O ‘Burnu yerde sürtsün!' dedi. Ben de ‘âmin' dedim." "O ‘Burnu yerde sürtsün!' dedi. Ben de ‘âmin' dedim."

Allah salât ü selâm getiriyor Peygamber Efendimiz'e,Allah salât ü selâm getiriyor Peygamber Efendimiz'e, melekler salât ü selâm getiriyor; insanlar getirmez olur mu? melekler salât ü selâm getiriyor; insanlar getirmez olur mu?

Onu andığı zaman çok sevdiği, çok mübarek kimse anıldı diyeOnu andığı zaman çok sevdiği, çok mübarek kimse anıldı diye insanların yüreği ağzına gelecek, gözleri yaş dolacak. insanların yüreği ağzına gelecek, gözleri yaş dolacak. Resûlullah'a sevgisinin son derece yüksek olması lazım bir müslümanın.Resûlullah'a sevgisinin son derece yüksek olması lazım bir müslümanın. Çünkü oradan da mahrumiyete uğruyor; Allah'ın sevgisini kaybediyor, Cebrail'in bedduasına uğruyor.Çünkü oradan da mahrumiyete uğruyor; Allah'ın sevgisini kaybediyor, Cebrail'in bedduasına uğruyor. Hz. Peygamber'in de "âmin" dediği bir beddua. Resûlullah'ın da sevgisini kaybediyor. Hz. Peygamber'in de "âmin" dediği bir beddua. Resûlullah'ın da sevgisini kaybediyor. Gerçek müslüman bu gibi hususlarda çok dikkatli, edepli, zarif, sevap kazanmaya dikkat edici olmalı. Gerçek müslüman bu gibi hususlarda çok dikkatli, edepli, zarif, sevap kazanmaya dikkat edici olmalı.

Ramazan geçti, mağfiret olamadı.Ramazan geçti, mağfiret olamadı. Ramazanda çalışacak, çabalayacak, ibadet, taat edecek, yalvarıp yakaracak da mağfiret olunacaktı.Ramazanda çalışacak, çabalayacak, ibadet, taat edecek, yalvarıp yakaracak da mağfiret olunacaktı. Anne-babasına sağ iken yetişti; -annen küçükken ölmüş filan, demiyor-Anne-babasına sağ iken yetişti; -annen küçükken ölmüş filan, demiyor- yanında kaldılar, epeyce bulundunuz… Onların hayır duasını alamamış, cenneti kazanamamış.yanında kaldılar, epeyce bulundunuz… Onların hayır duasını alamamış, cenneti kazanamamış. Resûlullah yanında anılıyor, salât ü selâm getirilmiyor; ne biçim müslüman?!.. Tabi cezaya uğruyor. Resûlullah yanında anılıyor, salât ü selâm getirilmiyor; ne biçim müslüman?!.. Tabi cezaya uğruyor.

Hz. Ali Efendimiz söyleyince ben ayrıca bir ilgi duyuyorum.Hz. Ali Efendimiz söyleyince ben ayrıca bir ilgi duyuyorum. Hadîs-i şerîfin râvisi, rivayet edeni Hz. Ali Efendimiz radıyallahu anh. Hadîs-i şerîfin râvisi, rivayet edeni Hz. Ali Efendimiz radıyallahu anh.

Ehl-i Sünnet kitaplarına baktım da Hz. Ali Efendimiz için aleyhisselam da diyorlar;Ehl-i Sünnet kitaplarına baktım da Hz. Ali Efendimiz için aleyhisselam da diyorlar; Peygamber Efendimiz'in mübarek damadı olduğu için aleyhisselam da deniliyor.Peygamber Efendimiz'in mübarek damadı olduğu için aleyhisselam da deniliyor. Hem kerremallahu veche deniliyor hem radıyallahu anh deniliyor Hz. Ali Efendimiz'e; o rivayet etmiş.Hem kerremallahu veche deniliyor hem radıyallahu anh deniliyor Hz. Ali Efendimiz'e; o rivayet etmiş. Hz. Ali Efendimiz'i seven insanların pür-dikkat dinlemesi lazım bu hadîs-i şerîfi.Hz. Ali Efendimiz'i seven insanların pür-dikkat dinlemesi lazım bu hadîs-i şerîfi. Ayrıca bir de o rivayet etmiş diye sevgi ile saygı ile dinlemesi lazım. Ayrıca bir de o rivayet etmiş diye sevgi ile saygı ile dinlemesi lazım.

Peygamber Efendimiz "Anne-babaya âsî olmaktan sakının!" buyuruyor.Peygamber Efendimiz "Anne-babaya âsî olmaktan sakının!" buyuruyor. Çünkü cennetin kokusu bin yıllık mesafeden duyulur ama anne-babasına âsî olan,Çünkü cennetin kokusu bin yıllık mesafeden duyulur ama anne-babasına âsî olan, karşı gelen, evlatlık hizmetini yapmamış olan bir evlat cennetin etrafa yayılan o kokusunu bile duyamaz.karşı gelen, evlatlık hizmetini yapmamış olan bir evlat cennetin etrafa yayılan o kokusunu bile duyamaz. Cennetin yakınına bile gelemez, bin yıllık yakınına bile ulaşamaz, giremez.Cennetin yakınına bile gelemez, bin yıllık yakınına bile ulaşamaz, giremez. Cennete girmeyecek, kesin yani. Girmek şöyle dursun kokusunu bile duyamayacak; bu bir.Cennete girmeyecek, kesin yani. Girmek şöyle dursun kokusunu bile duyamayacak; bu bir. Anne-babaya âsî olmamak lazım, mutî olmak lazım, bunu kesin olarak anlıyoruz.Anne-babaya âsî olmamak lazım, mutî olmak lazım, bunu kesin olarak anlıyoruz. Müslümanın çok önemli vazifelerinden birisi anne ve babasına karşıdır. Müslümanın çok önemli vazifelerinden birisi anne ve babasına karşıdır.

En önemlisi, şüphesiz ki müslümanın yaratanına karşı vazifesidir.En önemlisi, şüphesiz ki müslümanın yaratanına karşı vazifesidir. Onun varlığını, birliğini tasdik etmek, şirkten uzak bir duygu ile O'na bağlanmak,Onun varlığını, birliğini tasdik etmek, şirkten uzak bir duygu ile O'na bağlanmak, inanmak, teslim olmak, O'na ibadet etmek... Birinci vazifesi, Allah'a karşı vazifesi. inanmak, teslim olmak, O'na ibadet etmek... Birinci vazifesi, Allah'a karşı vazifesi.

İkinci vazifesi, Resûlullah'a karşı vazifesi… İkinci vazifesi, Resûlullah'a karşı vazifesi…

Sonra Kur'ân-ı Kerîm'e karşı vazifesi olacak; okuyacak mânasını anlayacak, bulacak… Sonra Kur'ân-ı Kerîm'e karşı vazifesi olacak; okuyacak mânasını anlayacak, bulacak…

Müslümanın boynundaki önemli, yaptığı zaman çok sevap kazanacağı; yapmadığı zaman daMüslümanın boynundaki önemli, yaptığı zaman çok sevap kazanacağı; yapmadığı zaman da cezaya çarptırılacağı, mahrum olacağı bir vazife bu: anne-babaya itaat.cezaya çarptırılacağı, mahrum olacağı bir vazife bu: anne-babaya itaat. Onu yapmayan, âsî olan bir evlat cennetin kokusunu bile duyamaz, cennete girmez.Onu yapmayan, âsî olan bir evlat cennetin kokusunu bile duyamaz, cennete girmez. O halde böyle bir duruma düşmemek için titreyeceğiz.O halde böyle bir duruma düşmemek için titreyeceğiz. Sevgili anne babalarımıza çok güzel hizmet edeceğiz.Sevgili anne babalarımıza çok güzel hizmet edeceğiz. Her vesileyle hizmet edeceğiz, her vesileyle duasını almaya çalışacağız.Her vesileyle hizmet edeceğiz, her vesileyle duasını almaya çalışacağız. Hediye mi alırız, tatlı bir söz mü söyleriz, bir emrin var mı diye mi sorarız,Hediye mi alırız, tatlı bir söz mü söyleriz, bir emrin var mı diye mi sorarız, bir yere gitmek ister misiniz anneciğim babacığım mı deriz?..bir yere gitmek ister misiniz anneciğim babacığım mı deriz?.. Ne vesile icat edeceksek… Zekâmızı, aklımızı kullanacağız. Ne vesile icat edeceksek… Zekâmızı, aklımızı kullanacağız. Anne babalarımızın etrafında pervane gibi döneceğiz, hizmet edeceğiz. Anne babalarımızın etrafında pervane gibi döneceğiz, hizmet edeceğiz. Âlem görecek; müslümanlar anne-babalarına nasıl saygılı!Âlem görecek; müslümanlar anne-babalarına nasıl saygılı! Cümle cihanın insanları İslâm'a özenecek İslâm'daki bu güzellikleri görünce. Cümle cihanın insanları İslâm'a özenecek İslâm'daki bu güzellikleri görünce.

Ben Almanya'da, hatırlıyorum, bir arkadaşımızın komşusu vardı.Ben Almanya'da, hatırlıyorum, bir arkadaşımızın komşusu vardı. Yaşlı bir kadıncağız; evlatları bakmıyorlar. Kadıncağız evde yalnız, ihtiyar... Yaşlı bir kadıncağız; evlatları bakmıyorlar. Kadıncağız evde yalnız, ihtiyar... Hâlbuki al yanına, yaşlı hâlinde senin evinde dursun. Sabah akşam hayır… Hâlbuki al yanına, yaşlı hâlinde senin evinde dursun. Sabah akşam hayır… Bir gün kadıncağızı aldılar düşkünler evine götürüverdiler.Bir gün kadıncağızı aldılar düşkünler evine götürüverdiler. Düşkünler evine niye götürüyorsun senin kendi evin varken?! Düşkünler evine niye götürüyorsun senin kendi evin varken?!

Düşkünler evine giden kadın veya deli, kimsesi olmadığı için gider.Düşkünler evine giden kadın veya deli, kimsesi olmadığı için gider. Devlet veyahut vakıflar bakılması için öyle bir müessese yapmış oluyor… Düşkünler evine götürüverdiler.Devlet veyahut vakıflar bakılması için öyle bir müessese yapmış oluyor… Düşkünler evine götürüverdiler. Evini eşyalarını dağıtıverdiler, satıverdiler.Evini eşyalarını dağıtıverdiler, satıverdiler. Boş yere kira veremezlermiş, yok yere kendisine bakamazlarmış…Boş yere kira veremezlermiş, yok yere kendisine bakamazlarmış… Kadıncağız gitti düşkünler evine! Sevgi ve saygı yok.Kadıncağız gitti düşkünler evine! Sevgi ve saygı yok. Anne-babaya hürmet ve hizmet yok, hizmetin sevap olduğu fikri yok. Anne-babaya hürmet ve hizmet yok, hizmetin sevap olduğu fikri yok.

Atsınlar oraya, ben bakamam. Hemşireler var, bakarlar. Atsınlar oraya, ben bakamam. Hemşireler var, bakarlar.

O ihtiyarın kalp dünyası, iç dünyası ne olacak; hiç aldırmıyor.O ihtiyarın kalp dünyası, iç dünyası ne olacak; hiç aldırmıyor. Kendisinin bir gün gelip ihtiyarlayacağını hiç düşünmüyor. Kendisinin bir gün gelip ihtiyarlayacağını hiç düşünmüyor.

Hâlbuki bizim toplumumuzda dedelerin, ninelerin durumu ne güzeldir.Hâlbuki bizim toplumumuzda dedelerin, ninelerin durumu ne güzeldir. Ak sakallı dedeler, beyaz başörtülü nineler başımızın tâcıdır,Ak sakallı dedeler, beyaz başörtülü nineler başımızın tâcıdır, evlerimizde başköşededir; ne kadar severiz. Evde onların bulunması ne büyük bir berekettir.evlerimizde başköşededir; ne kadar severiz. Evde onların bulunması ne büyük bir berekettir. Onlara bakacak insan varken onlar düşkünler evine, yaşlılar evine hiç gönderilir mi?! Onlara bakacak insan varken onlar düşkünler evine, yaşlılar evine hiç gönderilir mi?!

Bu bir. Anne-babaya hürmet; sevgi, saygı ile aşk, şevk ile Allah'ın rızası içinBu bir. Anne-babaya hürmet; sevgi, saygı ile aşk, şevk ile Allah'ın rızası için anne-babanın sözlerini dinlemek, hizmet etmek, onlara karşı gelmemek, âsî olmamak, buyruğunu tutmak. anne-babanın sözlerini dinlemek, hizmet etmek, onlara karşı gelmemek, âsî olmamak, buyruğunu tutmak.

Peki, sohbet ediyoruz ya, çeşitli ihtimalleri de düşünmemiz lazım: Peki, sohbet ediyoruz ya, çeşitli ihtimalleri de düşünmemiz lazım:

"Hocam, benim bir annem-babam var; inançsız, namazsız,"Hocam, benim bir annem-babam var; inançsız, namazsız, doğru yolda değil maalesef, anneme-babama dua edelim…" diyorlar. doğru yolda değil maalesef, anneme-babama dua edelim…" diyorlar.

Böyle kimselerle karşılaşıyoruz. Böyle kimselerle karşılaşıyoruz.

Anne baba doğru yolda olmasa, müslüman olmasa; zayıf olsa, gevşek olsaAnne baba doğru yolda olmasa, müslüman olmasa; zayıf olsa, gevşek olsa veya İslâm'ı bilmeyen kimse olsa da evladına İslâm dışı emirlerde bulunsa ne olacak? veya İslâm'ı bilmeyen kimse olsa da evladına İslâm dışı emirlerde bulunsa ne olacak?

Tabi o zaman dinlenmez. Çünkü mühim olan Allah'ın emirlerini tutmaktır.Tabi o zaman dinlenmez. Çünkü mühim olan Allah'ın emirlerini tutmaktır. Sözümüzü açalım, herkesin anlayacağı bir şekle getirelim, olmuş olaylardan misaller verelim. Sözümüzü açalım, herkesin anlayacağı bir şekle getirelim, olmuş olaylardan misaller verelim.

Nasıl bir şeyi emrediyor anne baba evladına? Nasıl bir şeyi emrediyor anne baba evladına?

Mesela diyor ki; "Ben seni yetiştirdim, hadi bakalım…" Hırsız şebekesi kuruyor.Mesela diyor ki; "Ben seni yetiştirdim, hadi bakalım…" Hırsız şebekesi kuruyor. "Hadi bakalım git şu kadının çantasını çal, yankesicilik yap!" "Hadi bakalım git şu kadının çantasını çal, yankesicilik yap!"

Bir şebeke, aile boyu bir hırsızlık çetesi. Çocuk yakalanıyor, polise gidiyor. Bir şebeke, aile boyu bir hırsızlık çetesi. Çocuk yakalanıyor, polise gidiyor.

"Niye yaptın evladım?" diye polis soruyor, savcı soruyor. "Niye yaptın evladım?" diye polis soruyor, savcı soruyor.

"Annem-babam teşvik etti…" diyor. "Annem-babam teşvik etti…" diyor.

Anlaşılıyor böyle olduğu. Anne-babası hırsızlığı teklif etse, "yap" dese çocuk dinleyecek mi? Anlaşılıyor böyle olduğu. Anne-babası hırsızlığı teklif etse, "yap" dese çocuk dinleyecek mi?

Yapmamalı. Neden? Yapmamalı.

Neden?

Allah hırsızlığı kendisine yasaklamış. "Büyük günah. Böyle bir şey olmaz." diyecek. Allah hırsızlığı kendisine yasaklamış. "Büyük günah. Böyle bir şey olmaz." diyecek.

Bir başka yaşanmış misal: Bir başka yaşanmış misal:

Birisi içki sofrası kuruyormuş evindeBirisi içki sofrası kuruyormuş evinde -bizim tanıdığımız çocuk, şikâyet ediyor- çocuğunu da çağırıyormuş. "Gel bakalım. -bizim tanıdığımız çocuk, şikâyet ediyor- çocuğunu da çağırıyormuş.

"Gel bakalım.
Ben senin babanım, İslâm'da anne-babaya itaat yok mu?Ben senin babanım, İslâm'da anne-babaya itaat yok mu? Otur bakalım karşıma, al bakalım şu kadehi.Otur bakalım karşıma, al bakalım şu kadehi. Hadi bir, iki tane çek bakalım; beraber içeceğiz…" diyormuş. Olmaz. Neden? Hadi bir, iki tane çek bakalım; beraber içeceğiz…" diyormuş.

Olmaz.

Neden?

Çünkü Allah içkiyi haram kılmıştır, içilmesi yasaktır; anne-babası söylese dahi içilmez. Çünkü Allah içkiyi haram kılmıştır, içilmesi yasaktır; anne-babası söylese dahi içilmez.

Mesela "İslâm'dan çık, kâfir ol!" dese, o zaman dinlenmez. Neden? Mesela "İslâm'dan çık, kâfir ol!" dese, o zaman dinlenmez.

Neden?

Çünkü âhireti mahvoluyor. Bu gibi durumlarda dinlenmez. O zaman ne yapacak? Çünkü âhireti mahvoluyor. Bu gibi durumlarda dinlenmez.

O zaman ne yapacak?

Çocuk bütün saygısını sevgisini toplayarak anlatacak. Çocuk bütün saygısını sevgisini toplayarak anlatacak.

"Ben sizi seviyorum, gerçekten seviyorum."Ben sizi seviyorum, gerçekten seviyorum. Kulunuz köleniz olayım, ama bana Allah'ın yasakladığı bir şeyi lütfen emretmeyin.Kulunuz köleniz olayım, ama bana Allah'ın yasakladığı bir şeyi lütfen emretmeyin. Çünkü Allah'ın emrini tutarım, tutmak zorundayım; kesin bu.Çünkü Allah'ın emrini tutarım, tutmak zorundayım; kesin bu. Allah'ın emrini tuttuğum zaman da, siz üzülürsünüz.Allah'ın emrini tuttuğum zaman da, siz üzülürsünüz. Allah'ı tercih edeceğim için böyle bir şeye beni lütfen zorlamayın, mecbur bırakmayın,Allah'ı tercih edeceğim için böyle bir şeye beni lütfen zorlamayın, mecbur bırakmayın, lütfen beni böyle bir duruma getirmeyin…" demesi lazım. lütfen beni böyle bir duruma getirmeyin…" demesi lazım.

Bunu kararlı söylemesi lazım, sevgi ile söylemesi lazımBunu kararlı söylemesi lazım, sevgi ile söylemesi lazım ve "Allah böyle emrediyor." diye sebebini söylemesi lazım. ve "Allah böyle emrediyor." diye sebebini söylemesi lazım.

Bunun misalleri var. Talebelerimden annesi-babası kendisine böyle gayr-i İslâmî şeylerBunun misalleri var. Talebelerimden annesi-babası kendisine böyle gayr-i İslâmî şeyler yaptırmak istediği için yapmayan ama çok güzel sözlerle,yaptırmak istediği için yapmayan ama çok güzel sözlerle, hem sevgili hem saygılı ama çok da kesin ve kararlı bir şekilde; hem sevgili hem saygılı ama çok da kesin ve kararlı bir şekilde;

"Yapamam, çünkü ben müslümanım."Yapamam, çünkü ben müslümanım. Lütfen bana bu teklifi yapmayın!" diye çok tatlı bir şekildeLütfen bana bu teklifi yapmayın!" diye çok tatlı bir şekilde izahta bulunup annesini-babasını ıslah edenler var. izahta bulunup annesini-babasını ıslah edenler var.

Mesela üçüncü misal: Göl manzaralı bir yerde lokanta; çok güzel, bahçesi güzel…Mesela üçüncü misal:

Göl manzaralı bir yerde lokanta; çok güzel, bahçesi güzel…
Biz arabayla önünden geçerken imreniyoruz. Aman şurada otursak bir çay içsek…Biz arabayla önünden geçerken imreniyoruz. Aman şurada otursak bir çay içsek… Manzara kartpostal manzarası gibi; karşıda yemyeşil dağlar, önümüzde ayna gibi bir güzel göl.Manzara kartpostal manzarası gibi; karşıda yemyeşil dağlar, önümüzde ayna gibi bir güzel göl. Çok güzel manzaralı bir yerde, bir de pasta, çay, pide, döner, kebap, yemek, meşrubat vs. olur;Çok güzel manzaralı bir yerde, bir de pasta, çay, pide, döner, kebap, yemek, meşrubat vs. olur; insan orada tatlı bir şekilde oturur… Babası demiş ki; insan orada tatlı bir şekilde oturur… Babası demiş ki;

"Daha çok para kazanmak için içki satın alırsak, buraya içki getirip satarsak çok kâr ederiz!..""Daha çok para kazanmak için içki satın alırsak, buraya içki getirip satarsak çok kâr ederiz!.." Çocuk demiş ki; "Babacığım, olmaz. Çünkü Allah içkinin satışını da yasaklamıştır. Olmaz." Çocuk demiş ki;

"Babacığım, olmaz. Çünkü Allah içkinin satışını da yasaklamıştır. Olmaz."

"Evladım, çok para kazanacağız, iyi olacak kazancımız…" demiş. "Evladım, çok para kazanacağız, iyi olacak kazancımız…" demiş.

"Baba, eğer bu kadar kararlıysan, ‘yapacağım' diyorsan bana müsaade, burada duramam."Baba, eğer bu kadar kararlıysan, ‘yapacağım' diyorsan bana müsaade, burada duramam. Haram para ile kazanılmış bir kazanç ile yapılmış yemeği de yiyemem, doğru değil.Haram para ile kazanılmış bir kazanç ile yapılmış yemeği de yiyemem, doğru değil. Tercihini sen yap!.." demiş. Tercihini sen yap!.." demiş. "Eğer içkiyi koymakta ısrarlı isen, Allah'a ısmarladık, ben gidiyorum. "Eğer içkiyi koymakta ısrarlı isen, Allah'a ısmarladık, ben gidiyorum. Benim kalmamı istiyorsan içkiyi koyma!" demiş. Bu da güzel bir davranış, kesin davranış.Benim kalmamı istiyorsan içkiyi koyma!" demiş. Bu da güzel bir davranış, kesin davranış. insanın yeri gelince ne yapması gerektiğini iyi bilmesi lazım. insanın yeri gelince ne yapması gerektiğini iyi bilmesi lazım.

Hadîs-i şerîfin birinci bölümü, anne-babaya âsî olmamak konusuydu. Onu açıklıyorduk, misaller verdik.Hadîs-i şerîfin birinci bölümü, anne-babaya âsî olmamak konusuydu. Onu açıklıyorduk, misaller verdik. Anne-baba İslâm dışı bir şeyi emrettiği zaman ne yapılacağını söylemiş olduk. O zaman dinlenmeyecek. Anne-baba İslâm dışı bir şeyi emrettiği zaman ne yapılacağını söylemiş olduk. O zaman dinlenmeyecek.

Ve in câhedâke li-tüşrike bî mâ leyse leke bihî ilmün fe lâ tuti'hümâ. Ve in câhedâke li-tüşrike bî mâ leyse leke bihî ilmün fe lâ tuti'hümâ.

"Şirki emrettikleri zaman onlara itaat etme!" diye Kur'ân-ı Kerîm'de kesin hüküm de var zaten; bir."Şirki emrettikleri zaman onlara itaat etme!" diye Kur'ân-ı Kerîm'de kesin hüküm de var zaten; bir. Evet, anne babaya itaat edilecek ama İslâm dairesinin çizgisi içinde. Evet, anne babaya itaat edilecek ama İslâm dairesinin çizgisi içinde.

İkincisi; Peygamber Efendimiz Hz. Ali Efendimiz'in rivayet ettiği hadîs-i şerîfteİkincisi; Peygamber Efendimiz Hz. Ali Efendimiz'in rivayet ettiği hadîs-i şerîfte cennetin kokusunu bile duymayacak olan kimseleri sıralıyor. İkinci şahıs kim? cennetin kokusunu bile duymayacak olan kimseleri sıralıyor.

İkinci şahıs kim?

Ve lâ kâtiu rahîmin. "Akrabalarıyla alâkasını kesip koparmış kimse de cennetinVe lâ kâtiu rahîmin. "Akrabalarıyla alâkasını kesip koparmış kimse de cennetin bin yıllık mesafe uzağa yayılmış olan kokusunu bile duyamaz." bin yıllık mesafe uzağa yayılmış olan kokusunu bile duyamaz."

O da cennete gidemez. Kâtiu rahîm, yani akrabalık bağlarını kesmiş, koparmış.O da cennete gidemez. Kâtiu rahîm, yani akrabalık bağlarını kesmiş, koparmış. Bu kimse de cennetin kokusunu bile duymayacak. Bu kimse de cennetin kokusunu bile duymayacak.

İslâm sosyal yönü çok kuvvetli olan bir dindir. Sosyal terbiyesi çok derindir.İslâm sosyal yönü çok kuvvetli olan bir dindir. Sosyal terbiyesi çok derindir. Allahu Teâlâ hazretleri insanların birbirlerini sevmesini istiyor.Allahu Teâlâ hazretleri insanların birbirlerini sevmesini istiyor. "Birbirleriyle akrabalık bağı olmayan kimseler bile kardeş olacak." diyor."Birbirleriyle akrabalık bağı olmayan kimseler bile kardeş olacak." diyor. Birbirini sevecek, bayramlaşacak, yardımlaşacak, hizmetine koşacak, gönlünü hoş etmeye çalışacak, Birbirini sevecek, bayramlaşacak, yardımlaşacak, hizmetine koşacak, gönlünü hoş etmeye çalışacak, hâcetini reva etmeye, ihtiyacını görmeye çalışacak… hâcetini reva etmeye, ihtiyacını görmeye çalışacak…

Anne-babasına hürmet edecek, anne-babası olunca ona karşı hizmette çok daha kuvvetli…Anne-babasına hürmet edecek, anne-babası olunca ona karşı hizmette çok daha kuvvetli… Akrabalarına karşı da vazifelerini yapacak, onlarla ilgiyi kesmeyecek, küsmeyecek,Akrabalarına karşı da vazifelerini yapacak, onlarla ilgiyi kesmeyecek, küsmeyecek, darılmayacak, ilgi ve bağları kopartmayacak. Kopartırsa kâtıı rahîm olur.darılmayacak, ilgi ve bağları kopartmayacak. Kopartırsa kâtıı rahîm olur. Akrabalık bağlarını kopartmış bir kimse olur.Akrabalık bağlarını kopartmış bir kimse olur. Cennetin bin yıllık uzaktaki mesafelere kadar yayılan kokusunu bile duyamaz.Cennetin bin yıllık uzaktaki mesafelere kadar yayılan kokusunu bile duyamaz. Cennete giremez, cennetin yanına bile yaklaşamaz. O halde ne yapacağız? Cennete giremez, cennetin yanına bile yaklaşamaz.

O halde ne yapacağız?

Akrabalarımızı da gözeteceğiz. Akrabamızdan kimler var? Akrabalarımızı da gözeteceğiz.

Akrabamızdan kimler var?

Hemen, falanca var. Aman ziyaret ederim.Hemen, falanca var. Aman ziyaret ederim. Bir de falanca var; dayıdır, amcadır, teyzedir; akrabadır… Bir de falanca var; dayıdır, amcadır, teyzedir; akrabadır… Nasıl tatlı tatlı ziyaret ediyoruz, ne kadar güzel oluyor. Nasıl tatlı tatlı ziyaret ediyoruz, ne kadar güzel oluyor. Muhabbet oluyor onlarla karşılaştığımız zaman.Muhabbet oluyor onlarla karşılaştığımız zaman. Evet, akrabalık bağlarına da İslâm'ın verdiği önemi görüyoruz. Efendimiz böyle buyurmuş;Evet, akrabalık bağlarına da İslâm'ın verdiği önemi görüyoruz. Efendimiz böyle buyurmuş; "Anasına-babasına âsî evlat da akrabalık bağlarını kesip kopartan kimse de"Anasına-babasına âsî evlat da akrabalık bağlarını kesip kopartan kimse de cennetin kokusunu bile duyamaz!" cennetin kokusunu bile duyamaz!"

Ve lâ şeyhu zânin. Bir de yaşlı zinakâr bir insan; o da cennete giremez.Ve lâ şeyhu zânin. Bir de yaşlı zinakâr bir insan; o da cennete giremez. İslâm realist din, yani herkesin durumunu anlıyor. Genç bir insanın duyguları çok daha kuvvetli.İslâm realist din, yani herkesin durumunu anlıyor. Genç bir insanın duyguları çok daha kuvvetli. Yaşlı bir insan ise artık aklını başına toplamış, kendisine çeki düzen vermiş,Yaşlı bir insan ise artık aklını başına toplamış, kendisine çeki düzen vermiş, dünyayı tanımış bir insan; onun daha dengeli olması lazım. Günahı genç işlerse tabi gene günah.dünyayı tanımış bir insan; onun daha dengeli olması lazım. Günahı genç işlerse tabi gene günah. Ama bir de yaşını başını almış, duygularını kontrol edebilecek noktaya ulaşmış bir insanAma bir de yaşını başını almış, duygularını kontrol edebilecek noktaya ulaşmış bir insan hâlâ günaha devam ediyorsa… "Ne zaman ıslah olacaksın be adam!.." hâlâ günaha devam ediyorsa…

"Ne zaman ıslah olacaksın be adam!.."

O zaman çok fena oluyor, onun cezası çok daha yüksek oluyor. O zaman çok fena oluyor, onun cezası çok daha yüksek oluyor.

Demek ki; gençliği geçti, orta yaşına geldi, ihtiyarladı; hâlâ günahta...Demek ki; gençliği geçti, orta yaşına geldi, ihtiyarladı; hâlâ günahta... Hiç uslanmış değil, hâlâ devam ediyor, utanmıyor, arlanmıyor. Hiç uslanmış değil, hâlâ devam ediyor, utanmıyor, arlanmıyor. Toy, küçük seviyedeki insanlar, genç delikanlılar gibi -aklı başında olmayan,Toy, küçük seviyedeki insanlar, genç delikanlılar gibi -aklı başında olmayan, hani başında kavak yelleri esen- damarlarında kan cıvıl cıvıl dolaşan kimse gibi kazaya,hani başında kavak yelleri esen- damarlarında kan cıvıl cıvıl dolaşan kimse gibi kazaya, günaha düşüyor ve şeytana uyuyor; o da cennetin kokusunu duymayacak. Allah insanı şaşırtmasın. günaha düşüyor ve şeytana uyuyor; o da cennetin kokusunu duymayacak.

Allah insanı şaşırtmasın.

Bazen yaşlandığı halde uslanmamış insanlara rastlıyor da insan, hayret ediyor.Bazen yaşlandığı halde uslanmamış insanlara rastlıyor da insan, hayret ediyor. Allah akıl fikir versin. Bazen de bakıyorsun; namazlı niyazlı, sakallı, sarıklı, cüppeli,Allah akıl fikir versin. Bazen de bakıyorsun; namazlı niyazlı, sakallı, sarıklı, cüppeli, camide beş vakit namaza devam eden insanlar… Neyse… Çok seviyorsun; tonton, ihtiyar bir amca.camide beş vakit namaza devam eden insanlar… Neyse… Çok seviyorsun; tonton, ihtiyar bir amca. Hatıralarını anlatıyor; "Ah evladım, ben gençken şöyleydim!.." diyor.Hatıralarını anlatıyor; "Ah evladım, ben gençken şöyleydim!.." diyor. Hah, uslanmış; o da hoşuna gidiyor insanın.Hah, uslanmış; o da hoşuna gidiyor insanın. Evvelce yapmış olduğu hatayı bırakmış olması, tevbekâr olması ne kadar güzel!.. Evvelce yapmış olduğu hatayı bırakmış olması, tevbekâr olması ne kadar güzel!..

Amerika'da Cluwland'da bir camide bana bir ders verdirttiler. İngilizce bir ders oldu.Amerika'da Cluwland'da bir camide bana bir ders verdirttiler. İngilizce bir ders oldu. Camiden sonra cami halkı bizi bırakmadı; ziyafet çektiler, hizmet ettiler,Camiden sonra cami halkı bizi bırakmadı; ziyafet çektiler, hizmet ettiler, ikramlarda bulundular, güzel öğle yemeği yedik. ikramlarda bulundular, güzel öğle yemeği yedik. Orada ihtiyar bir adam, yaşlı, beli kamburlaşmış; nasıl hizmet ediyor... Pervane gibi koşturuyor.Orada ihtiyar bir adam, yaşlı, beli kamburlaşmış; nasıl hizmet ediyor... Pervane gibi koşturuyor. Sofrada oturması lazım, gençlerin hizmet etmesi lazım ama aşk ile şevk ile hizmet ediyor.Sofrada oturması lazım, gençlerin hizmet etmesi lazım ama aşk ile şevk ile hizmet ediyor. Dışarı çıktığım zaman sordular bana: Bunu tanıyor musun? Dışarı çıktığım zaman sordular bana:

Bunu tanıyor musun?

Hayır. Tabi ben burada misafirim, ilk defa geldim. Hayır. Tabi ben burada misafirim, ilk defa geldim.

"Bu eskiden bu şehrin bakiye çetesinin reisiydi! Müslüman oldu." dediler. "Bu eskiden bu şehrin bakiye çetesinin reisiydi! Müslüman oldu." dediler.

Bakın, Amerika'da müslüman oldu, böyle müslüman oldu. Nasıl hoşuma gitti, nasıl ders aldım…Bakın, Amerika'da müslüman oldu, böyle müslüman oldu. Nasıl hoşuma gitti, nasıl ders aldım… İlk zamanlar hatalı bir yoldaymış, hem müslüman olmuş; en büyük hatadan kurtulmuş,İlk zamanlar hatalı bir yoldaymış, hem müslüman olmuş; en büyük hatadan kurtulmuş, Allah'ın sevdiği çizgiye gelmiş, büyüklerin safına geçmiş…Allah'ın sevdiği çizgiye gelmiş, büyüklerin safına geçmiş… Herkese nasıl hizmet ediyor cenneti kazanacağım, Allah'ın rızasını kazanacağım, diye. Herkese nasıl hizmet ediyor cenneti kazanacağım, Allah'ın rızasını kazanacağım, diye. İbret alınacak bir şey. Tabi bundan da memnun oluyoruz. İbret alınacak bir şey. Tabi bundan da memnun oluyoruz.

Allah da -âyetlerden, hadîs-i şerîflerden biliyoruz- kulun tevbe etmesinden çok memnun olur.Allah da -âyetlerden, hadîs-i şerîflerden biliyoruz- kulun tevbe etmesinden çok memnun olur. Aman kusurlarınız varsa tevbe edin.Aman kusurlarınız varsa tevbe edin. Allah tevbe eden müslümanları sever, hatasından dönenleri sever.Allah tevbe eden müslümanları sever, hatasından dönenleri sever. Hataları, günahları bir tarafa bırakalım. Rabbimiz'e güzel kulluk edelim.Hataları, günahları bir tarafa bırakalım. Rabbimiz'e güzel kulluk edelim. Tertemiz bir kul olalım, tevbekâr kul olalım. Günahları bırakan bir insan olalım. Tertemiz bir kul olalım, tevbekâr kul olalım. Günahları bırakan bir insan olalım.

Bir şeyi daha ifade buyurmuş Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinin son kısmında; Bir şeyi daha ifade buyurmuş Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinin son kısmında;

Ve lâ cârru izârehû huyelâu. Elbisesi, eteği, paltosu -artık neyse- uzun…Ve lâ cârru izârehû huyelâu.

Elbisesi, eteği, paltosu -artık neyse- uzun…
Eski zaman kıyafetlerini göz önüne getirin; eteği arkasından yerlerde sürünüyor.Eski zaman kıyafetlerini göz önüne getirin; eteği arkasından yerlerde sürünüyor. Bu da bir çeşit kibirlenmek...Bu da bir çeşit kibirlenmek... Eteğini yerde sürükleyen insan da cennetin kokusunu duymazEteğini yerde sürükleyen insan da cennetin kokusunu duymaz ve bin yıllık mesafedeki yakınına kadar bile giremez. ve bin yıllık mesafedeki yakınına kadar bile giremez.

İnneme'l kibriyâu lillâhi azze ve celle. İnneme'l kibriyâu lillâhi azze ve celle.

Kibirden uzak olalım! İnsan bazen kibirli olabiliyor. Unvanına mağlup oluyor.Kibirden uzak olalım! İnsan bazen kibirli olabiliyor. Unvanına mağlup oluyor. "Ben profesörüm, ben şu mevkideyim, ben şu ihtisası, şu tahsili yaptım, ben falanca adamım, "Ben profesörüm, ben şu mevkideyim, ben şu ihtisası, şu tahsili yaptım, ben falanca adamım, filanca ailedenim, şöyle şerefliyim, şöyle zenginim, kıymetliyim…" diyefilanca ailedenim, şöyle şerefliyim, şöyle zenginim, kıymetliyim…" diye kendisini büyük görüyor ve kibirleniyor. Bu İslâm'da güzel bir şey değil. kendisini büyük görüyor ve kibirleniyor. Bu İslâm'da güzel bir şey değil. Mütevazı olmayı Allah seviyor. Mütevazı olmayı Allah seviyor.

Mütevazıların en mütevazısı Peygamber-i ZîşânımızMütevazıların en mütevazısı Peygamber-i Zîşânımız Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretleri idi.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretleri idi. Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Allah'ın sevgilisi olduğu halde, seyyidü'l-evvelîneSallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Allah'ın sevgilisi olduğu halde, seyyidü'l-evvelîne ve'l-âhirîn olduğu halde, bütün insanların başının tâcı olduğu,ve'l-âhirîn olduğu halde, bütün insanların başının tâcı olduğu, en yüksek rütbesinde olduğu halde çok mütevazı idi.en yüksek rütbesinde olduğu halde çok mütevazı idi. Fakirin yanına giderdi, onun yanına otururdu, onunla beraber yemek yerdi; köleye, fakire iltifat ederdi,Fakirin yanına giderdi, onun yanına otururdu, onunla beraber yemek yerdi; köleye, fakire iltifat ederdi, hiç kibir taslamazdı, kibirlilik yapmazdı ve yapılmamasını çok kesin olarak buyurmuştu.hiç kibir taslamazdı, kibirlilik yapmazdı ve yapılmamasını çok kesin olarak buyurmuştu. Bu hadîs-i şerîfte onu da görüyoruz. Bu hadîs-i şerîfte onu da görüyoruz. Allah bizi bilerek bilmeyerek düştüğümüz böyle hatalı duygular ve kötü huylardan da korusun. Allah bizi bilerek bilmeyerek düştüğümüz böyle hatalı duygular ve kötü huylardan da korusun.

İyi huy çok önemli. İnsanlar arasında kişi iyi huyla seviliyor.İyi huy çok önemli. İnsanlar arasında kişi iyi huyla seviliyor. Allah da iyi huyundan dolayı seviyor bir insanı.Allah da iyi huyundan dolayı seviyor bir insanı. Cennete girmek de iyi huydan dolayı oluyor, cehenneme düşmek de kötü huydan dolayı oluyor.Cennete girmek de iyi huydan dolayı oluyor, cehenneme düşmek de kötü huydan dolayı oluyor. İnsan namazlı niyazlı, ibadetli bir kimse olur da kötü huyundan dolayı cehenneme düşebilir. İnsan namazlı niyazlı, ibadetli bir kimse olur da kötü huyundan dolayı cehenneme düşebilir.

Allah bizi kötü huylardan kurtarsın.Allah bizi kötü huylardan kurtarsın. Ramazan; bir aylık muazzam bir eğitim, insanın nefsini yenmesi, kötü huylardan tertemiz olması,Ramazan; bir aylık muazzam bir eğitim, insanın nefsini yenmesi, kötü huylardan tertemiz olması, kurtulması için bir hamd çalışması, bir eğitim süreci, Allahu Teâlâ hazretleri bu eğitimleri alıp, kurtulması için bir hamd çalışması, bir eğitim süreci, Allahu Teâlâ hazretleri bu eğitimleri alıp, bunlardan azami istifade edip sonuca ulaşmış olanlardan eylesin. bunlardan azami istifade edip sonuca ulaşmış olanlardan eylesin.

Allahu Teâlâ hazretleri hepimizi tertemiz, ahlâklı, kâmil, iyi bir müslüman eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri hepimizi tertemiz, ahlâklı, kâmil, iyi bir müslüman eylesin. Herkesin örnek olarak gördüğü, örnek olarak gösterdiği iyi müslüman olmayı Allah cümlemize nasip eylesin.Herkesin örnek olarak gördüğü, örnek olarak gösterdiği iyi müslüman olmayı Allah cümlemize nasip eylesin. Kötü huylarımızı alsın, onlardan kurtulmayı nasip eylesin.Kötü huylarımızı alsın, onlardan kurtulmayı nasip eylesin. Sosyal kusurlarımız varsa -anne-babaya karşı, akrabaya karşı- onlardan da kurtulmayı nasip eylesin.Sosyal kusurlarımız varsa -anne-babaya karşı, akrabaya karşı- onlardan da kurtulmayı nasip eylesin. Kendisi güzel huylu, anne-babasına saygılı olan; akrabasını arayan, koruyan, gözeten,Kendisi güzel huylu, anne-babasına saygılı olan; akrabasını arayan, koruyan, gözeten, kötü işleri yapmayan, Allah yolunda yürüyen kul eylesin.kötü işleri yapmayan, Allah yolunda yürüyen kul eylesin. Rabbimiz hepimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Rabbimiz hepimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin.

Allahu Teâlâ hazretleri Cumanızı mübarek eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri Cumanızı mübarek eylesin.

Cuma günü yapılacak vazifelerden hatırlatmada bulunayım: Kabir ziyareti çok sevaptır.Cuma günü yapılacak vazifelerden hatırlatmada bulunayım: Kabir ziyareti çok sevaptır. Bir vesileyle kabir ziyareti de yapın. Varsa ziyaret edeceğiniz kimseler, kabirlerini ziyaret yapın. Bir vesileyle kabir ziyareti de yapın. Varsa ziyaret edeceğiniz kimseler, kabirlerini ziyaret yapın.

Bir sevaplı vazife de hasta ziyaretidir.Bir sevaplı vazife de hasta ziyaretidir. Biz de babamla inşaallah bugün çok büyük, mübarek bir zâtın hasta oğlunuBiz de babamla inşaallah bugün çok büyük, mübarek bir zâtın hasta oğlunu -kendisi de mübarek, babası da mübarektir- ziyaret etmeyi planladık. -kendisi de mübarek, babası da mübarektir- ziyaret etmeyi planladık. Hasta ziyareti de çok sevaptır. Bunu da yapmaya çalışın. Hasta ziyareti de çok sevaptır. Bunu da yapmaya çalışın.

Diliniz Cenâb-ı Mevlâ'nın zikriyle meşgul olsun. Gününüz aydın olsun, ömrünüz uzun olsun, mutlu olsun. Diliniz Cenâb-ı Mevlâ'nın zikriyle meşgul olsun. Gününüz aydın olsun, ömrünüz uzun olsun, mutlu olsun.

Allahu Teâlâ hazretleri cennetiyle, cemaliyle cümlemizi müşerref eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri cennetiyle, cemaliyle cümlemizi müşerref eylesin.

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2