Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Bizim İşimiz Güzel Kulluk Yapmaktır

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

22 Ramazan 1421 / 18.12.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın sohbetlerinden özenle seçilmiş muhtelif bölümlerdir.
Ama Allah'ın Rızasını Kazanacağım Diye Bir Yere Giden Yok, Tasavvufta Dikkat Çok Önemli, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Bizim İşimiz Güzel Kulluk Yapmaktır

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

22 Ramazan 1421 / 18.12.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın sohbetlerinden özenle seçilmiş muhtelif bölümlerdir.
Ama Allah'ın Rızasını Kazanacağım Diye Bir Yere Giden Yok, Tasavvufta Dikkat Çok Önemli, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

"Ya Allah, niyet ettim yemek yemeye, kuvvet olsun ibadete taate." "Ya Allah, niyet ettim yemek yemeye, kuvvet olsun ibadete taate."

Bu da anacığımın lafıydı. İnsan neden yemek yiyor? Bu da anacığımın lafıydı.

İnsan neden yemek yiyor?

İbadete taate güç kazanmak için. Her şeyin sebebi var, anlamı var. İbadete taate güç kazanmak için. Her şeyin sebebi var, anlamı var.

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.

Kur'ân-ı Kerîm'de Rabbimiz buyuruyor ki; Kur'ân-ı Kerîm'de Rabbimiz buyuruyor ki;

Bismillâhirrahmânirrahîm. Ve mâ halaktü'l-cinne ve'l-inse illâ li ya'büdûn. Bismillâhirrahmânirrahîm.

Ve mâ halaktü'l-cinne ve'l-inse illâ li ya'büdûn.
"İnsanları ve cinleri başka bir şey için değil ancak ve sadece "İnsanları ve cinleri başka bir şey için değil ancak ve sadece 'Bize kulluk etsinler.' diye yarattık." 'Bize kulluk etsinler.' diye yarattık."

"İbadet etsinler." diye yarattık. Yaratılışın ana hikmeti, yaratılanların Yaradan'a kulluk yapması."İbadet etsinler." diye yarattık. Yaratılışın ana hikmeti, yaratılanların Yaradan'a kulluk yapması. Cinlerin ve insanların asıl vazifesi, Cenâb-ı Hakk'a kulluk etmek. Cinlerin ve insanların asıl vazifesi, Cenâb-ı Hakk'a kulluk etmek.

Ben nasıl güzel kulluk yapabilirim? Ne yaparsam güzel kulluk yapmış olurum? Ben nasıl güzel kulluk yapabilirim? Ne yaparsam güzel kulluk yapmış olurum? Ne yaparsam Rabbimiz hoşlanmaz, memnun olmaz, hoşnut olmaz? İşi bu olması lazım. Ne yaparsam Rabbimiz hoşlanmaz, memnun olmaz, hoşnut olmaz? İşi bu olması lazım.

Hatta iş güç bile... Hayatta en büyük faaliyetimiz,Hatta iş güç bile... Hayatta en büyük faaliyetimiz, haftanın kaç günü işe gidiyoruz ama o bile gaye değil.haftanın kaç günü işe gidiyoruz ama o bile gaye değil. O da vasıta... Yemek ibadete kuvvet bulmak için vasıta, çalışmak da ibadetleri yapabilmek için,O da vasıta... Yemek ibadete kuvvet bulmak için vasıta, çalışmak da ibadetleri yapabilmek için, hayırları yapabilmek için, kimseye muhtaç olmamak için bir vasıta. hayırları yapabilmek için, kimseye muhtaç olmamak için bir vasıta. Kimseye muhtaç olmayacak, herkese yardımcı olacak. Yâr olacak da bâr olmayacak.Kimseye muhtaç olmayacak, herkese yardımcı olacak. Yâr olacak da bâr olmayacak. Bâr, "yük" demek. Tasavvuf yâr olup bâr olmamaktır. Bâr, "yük" demek.

Tasavvuf yâr olup bâr olmamaktır.

Gül-i gülzâr olup hâr olmamaktır. Gül-i gülzâr olup hâr olmamaktır.

Gül bahçesinin gülü gibi olacak, dikeni gibi olmayacak.Gül bahçesinin gülü gibi olacak, dikeni gibi olmayacak. Yâr olacak, bâr olmayacak. Bâr, "yük.Yâr olacak, bâr olmayacak. Bâr, "yük. " Kimseden bir şey istemeyecek, kendi işini kendisi görecek. " Kimseden bir şey istemeyecek, kendi işini kendisi görecek.

"Atâullah İskenderî" diye Şazelî tarikatinin bir mübarek siması var; "Atâullah İskenderî" diye Şazelî tarikatinin bir mübarek siması var; el-Hikemü'l-Atâiyye isimli eseri var. el-Hikemü'l-Atâiyye isimli eseri var.

Orada bir hikmette diyor ki; Orada bir hikmette diyor ki;

"Cenâb-ı Hakk'ın sana teminat verdiği konuda cehd edip durman, "Cenâb-ı Hakk'ın sana teminat verdiği konuda cehd edip durman, say edip, gayret edip durman." say edip, gayret edip durman." Ve taksîrüke ammen tulibe minke.Ve taksîrüke ammen tulibe minke. "Ama buna mukabil Cenâb-ı Hakk'ın asıl senden talep ettiği şeyde "Ama buna mukabil Cenâb-ı Hakk'ın asıl senden talep ettiği şeyde kusurlu davranman, eksik davranman." kusurlu davranman, eksik davranman." Delîlün. "Gösterir ki delildir ki." "Senin basiretin kapalı, basiretsizsin." Delîlün. "Gösterir ki delildir ki." "Senin basiretin kapalı, basiretsizsin."

Bu onu gösterir. "Sana teminatı verilmiş olan şeye gayret edip duruyorsun." Bu onu gösterir.

"Sana teminatı verilmiş olan şeye gayret edip duruyorsun."

Nedir o? Rızk. Cenâb-ı Hak, rızkın teminatını vermiş. Nedir o?

Rızk. Cenâb-ı Hak, rızkın teminatını vermiş.
"Verecek doyuracak, ihsan edecek." Diye."Verecek doyuracak, ihsan edecek." Diye. İnsanoğlu; "Kazanacağım, kazanacağım." diye teminatı verilmişe koşturuyor.İnsanoğlu; "Kazanacağım, kazanacağım." diye teminatı verilmişe koşturuyor. Allah onu istemiyor; "Ben vereceğim." diyor. Allah onu istemiyor; "Ben vereceğim." diyor. Fakat insan; "Vereceğim." dediğine koşturuyor. Fakat insan; "Vereceğim." dediğine koşturuyor.

"Senden istenenden de geri kalman, eksik kusurlu olman..." "Senden istenenden de geri kalman, eksik kusurlu olman..."

Senden istenen ne? Senden istenen ne?

Kulluk. Kullukta geri duruyor. Kulluk. Kullukta geri duruyor. Allah, "Yahu, ben vereceğim." diyor, ona koşturuyorsun.Allah, "Yahu, ben vereceğim." diyor, ona koşturuyorsun. "Yahu, şunu yap." diyor, istediğini yapmıyorsun. "Yahu, şunu yap." diyor, istediğini yapmıyorsun. Basiretin kapalı! "Bu, basiretinin kapalı olduğunu gösterir." diyor.Basiretin kapalı! "Bu, basiretinin kapalı olduğunu gösterir." diyor. Kitapta çok ârifane hikmetler var. Hani biz de, insanoğlu daKitapta çok ârifane hikmetler var.

Hani biz de, insanoğlu da
kendimiz kendimizi yaşatıyoruz sanıyoruz. kendimiz kendimizi yaşatıyoruz sanıyoruz. Sanki her şeyimizi kendimiz yapıyormuşuz, sağlıyormuşuz gibi...Sanki her şeyimizi kendimiz yapıyormuşuz, sağlıyormuşuz gibi... Aslında her şey bedavadan geliyor, yağmur yukarıdan bedavadan iniyor.Aslında her şey bedavadan geliyor, yağmur yukarıdan bedavadan iniyor. Ot yerden bedavadan çıkıyor. Meyveler, sebzeler bitiyor,Ot yerden bedavadan çıkıyor. Meyveler, sebzeler bitiyor, yağmur bulutlar onu suluyor, güneş büyütüyor, toprak besliyor,yağmur bulutlar onu suluyor, güneş büyütüyor, toprak besliyor, Allah meyveleri olduruyor, bedava yiyoruz. Kendi varlığımız da kendimizden değil.Allah meyveleri olduruyor, bedava yiyoruz. Kendi varlığımız da kendimizden değil. Cenâb-ı Hak yaratmış, biz yaratıldığımızın farkında değiliz, küçüktük büyüdük, Cenâb-ı Hak yaratmış, biz yaratıldığımızın farkında değiliz, küçüktük büyüdük, şu anda kendimizi birazcık biliyoruz. şu anda kendimizi birazcık biliyoruz.

Sanıyoruz ki çalışmazsak öleceğiz veyahut sanıyoruz ki ibadet yaparsak aç kalacağız.Sanıyoruz ki çalışmazsak öleceğiz veyahut sanıyoruz ki ibadet yaparsak aç kalacağız. Halbuki öyle değil! Asıl olan ibadet etmek, takvâ sahibi olmak.Halbuki öyle değil! Asıl olan ibadet etmek, takvâ sahibi olmak. Yanlışlıklarımız var, yanlış yönlendirmelerimiz var, kendimizi yanlış yöne sevk etmişiz.Yanlışlıklarımız var, yanlış yönlendirmelerimiz var, kendimizi yanlış yöne sevk etmişiz. Hiç kimse; "Ben şu güzel kulluğu nasıl yaparım?Hiç kimse; "Ben şu güzel kulluğu nasıl yaparım? Cenâb-ı Hakk'a nasıl güzel kul olurum?" diye onun tasasına düşüp de onu araştırıp sormuyor.Cenâb-ı Hakk'a nasıl güzel kul olurum?" diye onun tasasına düşüp de onu araştırıp sormuyor. Herkes; "Parayı nereden kazanırım? Nereden daha çok para kazanırım?" diyor. Herkes; "Parayı nereden kazanırım? Nereden daha çok para kazanırım?" diyor.

Avustralyalara, Sibiryalara gidiyor; "Para kazanacağım." diye her yere gidiyor. Avustralyalara, Sibiryalara gidiyor; "Para kazanacağım." diye her yere gidiyor. Ama "Allah'ın rızasını kazanacağım." diye bir yere giden yok. Ama "Allah'ın rızasını kazanacağım." diye bir yere giden yok.

Onu bir bardaktan fazla içmemek lazım.Onu bir bardaktan fazla içmemek lazım. Bu halis kekik, bir bardaktan fazla içildiği zaman tansiyonu çok düşürür, Bu halis kekik, bir bardaktan fazla içildiği zaman tansiyonu çok düşürür, bu sefer insanın başı döner.bu sefer insanın başı döner. Senin öyle bir şey oldu mu? Bir bardak yeterli. Fazla içmek doğru olmayabilir. Senin öyle bir şey oldu mu? Bir bardak yeterli. Fazla içmek doğru olmayabilir. Sadece bir bardak. Kandaki, damardaki yağları eritiyor. Sadece bir bardak. Kandaki, damardaki yağları eritiyor. Tansiyonun normalin altında olması iyidir de bu da tansiyonu düşürür.Tansiyonun normalin altında olması iyidir de bu da tansiyonu düşürür. Daha da düşürür. Bunu da bilmek lazım. Her şey ölçekli, aşırı değil, tabiî. Daha da düşürür. Bunu da bilmek lazım. Her şey ölçekli, aşırı değil, tabiî. İki aşırı ucun ortasında dengeli. İfrat, "aşırı gitmek" demek.İki aşırı ucun ortasında dengeli.

İfrat, "aşırı gitmek" demek.
Tefrit de "az yapmak" demek. Ne çoğa doğru aşırı gitmek lazım ne de aza doğru. Tefrit de "az yapmak" demek. Ne çoğa doğru aşırı gitmek lazım ne de aza doğru.

Yâ Rabbi! Çok şükür, elhamdülillah. Bugün ekmekler bir değişikmiş; Yâ Rabbi! Çok şükür, elhamdülillah. Bugün ekmekler bir değişikmiş; tarçınlı, zencefilli vesaireli.tarçınlı, zencefilli vesaireli. 1971'de Almanya'ya geldiğim zaman, çoluk çocukla beraber geldik, ekmek alacağız; 1971'de Almanya'ya geldiğim zaman, çoluk çocukla beraber geldik, ekmek alacağız; "Fırın nerede?" dedim. "Burada fırın yok." dediler. "Fırın nerede?" dedim. "Burada fırın yok." dediler.

Ekmeği nereden alacağız? "Pastanelerden alacaksın." dediler. Ekmeği nereden alacağız?

"Pastanelerden alacaksın." dediler.
Bir garibime gitti. Ben ekmeği bir cins biliyordum, Bir garibime gitti. Ben ekmeği bir cins biliyordum, insan eksik yetiştiği zaman dünyayı daracık görüyor. insan eksik yetiştiği zaman dünyayı daracık görüyor. Bizim zamanımızda fırınlarda bir çeşit ekmek vardı,Bizim zamanımızda fırınlarda bir çeşit ekmek vardı, sonradan ikinci bir beyaz ekmek çıktı, ona "francala" dediler. sonradan ikinci bir beyaz ekmek çıktı, ona "francala" dediler. Bir taneyle yaşayıp dururken francala da çıktı, onu da tanıdık, o kadar; Bir taneyle yaşayıp dururken francala da çıktı, onu da tanıdık, o kadar; iki tane biliyorduk. iki tane biliyorduk.

Buraya bir geldik ki şaşırdım ben, garipsedim. Buraya bir geldik ki şaşırdım ben, garipsedim. Bir kere pastanede satılmasını garipsedim. İkincisi de ne kadar çeşitlerini çıkarmışlar. Bir kere pastanede satılmasını garipsedim. İkincisi de ne kadar çeşitlerini çıkarmışlar. Hayret, ama tabi çok güzel. Mesela "Bunun içinde yulaf var." diyorsunuz. Hayret, ama tabi çok güzel. Mesela "Bunun içinde yulaf var." diyorsunuz. Yulaf unu çocuklara çok faydalı, çok kıymetli. Yulaf unu çocuklara çok faydalı, çok kıymetli.

"Türkiye'de de fukara ekmeğe dayanıp gıdalanıyor, besleniyor." diye yönetmeliklere; "Türkiye'de de fukara ekmeğe dayanıp gıdalanıyor, besleniyor." diye yönetmeliklere; "Ekmeğin içine şunları, şunları, şunları koyacaksın." diye maddeler koymuşlar. "Ekmeğin içine şunları, şunları, şunları koyacaksın." diye maddeler koymuşlar.

Fırıncılar ekmeğin içine sadece buğday unu koymuyor. Fırıncılar ekmeğin içine sadece buğday unu koymuyor. O yönetmeliğe göre kendilerine emredilen maddeleri de koyuyor.O yönetmeliğe göre kendilerine emredilen maddeleri de koyuyor. Bizim ekmeğimiz de böylece besleyici oluyor.Bizim ekmeğimiz de böylece besleyici oluyor. Bizim ekmeğe dayalı gıdamızdan midemiz ve bağırsaklarımız sağlam oluyormuş. Bizim ekmeğe dayalı gıdamızdan midemiz ve bağırsaklarımız sağlam oluyormuş. Avrupalılarda mide bağırsak kanseri çok oluyormuş,Avrupalılarda mide bağırsak kanseri çok oluyormuş, bizde az oluyormuş; ekmeğe dayalı olmamızdan... bizde az oluyormuş; ekmeğe dayalı olmamızdan...

Ben dün akşam su da az içtim, yemekten ekmekle gıdamızı alıp öyle kalktım.Ben dün akşam su da az içtim, yemekten ekmekle gıdamızı alıp öyle kalktım. Çok iyi, çok rahat ettim elhamdülillah. Ama "Yatarken suya ihtiyacım olur.Çok iyi, çok rahat ettim elhamdülillah. Ama "Yatarken suya ihtiyacım olur. Çünkü su içmedim." dedim, bir iki bardak sıcak su aldım. Çünkü su içmedim." dedim, bir iki bardak sıcak su aldım. Onu da öyle birden almamak lazım.Onu da öyle birden almamak lazım. Şöyle bir çay bardağı ile yarım saat, bir saat arayla almak lazım.Şöyle bir çay bardağı ile yarım saat, bir saat arayla almak lazım. Birden su almak iyi olmuyor bana.Birden su almak iyi olmuyor bana. Vücudun suya ihtiyacı varsa bile böyle peş peşe çok çok su içmek,Vücudun suya ihtiyacı varsa bile böyle peş peşe çok çok su içmek, belki de bazısına iyi geliyodur da bana iyi gelmedi. belki de bazısına iyi geliyodur da bana iyi gelmedi.

Dikkat çok önemli, tasavvufta da dikkat çok önemli.Dikkat çok önemli, tasavvufta da dikkat çok önemli. İnsanın keskin dikkati olması lazım, dalgın olmaması lazım.İnsanın keskin dikkati olması lazım, dalgın olmaması lazım. Her an şuurlu olması lazım. Çünkü düşman karşında, senin gafletini bekliyor. Her an şuurlu olması lazım. Çünkü düşman karşında, senin gafletini bekliyor. "Bir gaflet gösterse de şunu yere çalsam." diye, şeytan bekliyor. "Bir gaflet gösterse de şunu yere çalsam." diye, şeytan bekliyor. Biraz da dualı kekik içelim. Bir dua edelim.Biraz da dualı kekik içelim. Bir dua edelim. Hocamız (Mehmed Zahid Kotku) bu duayı çok yapardı. Hocamız (Mehmed Zahid Kotku) bu duayı çok yapardı.

Bi hürmeti ismike'l-âzam, ve nebiyyike'l-ekrem, Bi hürmeti ismike'l-âzam, ve nebiyyike'l-ekrem, ve şehr-i Ramadân ve bi hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha.. ve şehr-i Ramadân ve bi hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha..

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2