Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Cemaatin Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

18 Şevvâl 1416 / 08.03.1996
AKRA

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekatüh Cumanız mübarek olsun. es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekatüh

Cumanız mübarek olsun.

Size görevinizi hatırlatan müjdeli bir hadîs-i şerîfle başlamak istiyorum.Size görevinizi hatırlatan müjdeli bir hadîs-i şerîfle başlamak istiyorum. Hz. Âişe-i Sıddîka validemizden Deylemî rivayet eylemiş.Hz. Âişe-i Sıddîka validemizden Deylemî rivayet eylemiş. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;.

Men serrehu en yelkiyallâhe ğaden râdiyen fe'l-yüksere's-salate aleyye. Men serrehu en yelkiyallâhe ğaden râdiyen fe'l-yüksere's-salate aleyye.

"Kim yarın -kıyamet koptuğu zaman, bu dünya bittiği, âhiret hayatı başladığı zaman-"Kim yarın -kıyamet koptuğu zaman, bu dünya bittiği, âhiret hayatı başladığı zaman- Aziz ve Celil olan Allahu Teâlâ hazretlerine razı olur bir vaziyette kavuşmak,Aziz ve Celil olan Allahu Teâlâ hazretlerine razı olur bir vaziyette kavuşmak, onun huzuruna razı bir vaziyette gitmek isterse bana salât ü selâmı çok eylesin." onun huzuruna razı bir vaziyette gitmek isterse bana salât ü selâmı çok eylesin."

Burada razı olan kim? Burada razı olan kim?

Kul. Allah'a, razı olduğu halde gitmek isterse -Allah'ın kendisine verdiği nimetleri,Kul. Allah'a, razı olduğu halde gitmek isterse -Allah'ın kendisine verdiği nimetleri, ikramları görünce razı olacak- böyle bir vaziyette Allah'a kavuşmak isterseikramları görünce razı olacak- böyle bir vaziyette Allah'a kavuşmak isterse Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok etsin, mânasına gelebilir.Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok etsin, mânasına gelebilir. Aynı şekilde Allah kendisinden razı olduğu bir şekildeAynı şekilde Allah kendisinden razı olduğu bir şekilde Allah'a kavuşmak isteyen… mânasına da gelebilir. İkisi de güzel. Allah'a kavuşmak isteyen… mânasına da gelebilir. İkisi de güzel.

Allah kuluna çok nimetler, mükâfatlar veriyor; kul hoşnut ve razı oluyor,Allah kuluna çok nimetler, mükâfatlar veriyor; kul hoşnut ve razı oluyor, vaziyetten son derece hoşlanıyor, böyle bir vaziyette Rabbine kavuşmak içinvaziyetten son derece hoşlanıyor, böyle bir vaziyette Rabbine kavuşmak için Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok getirmesi lazım. Bu çok güzel!Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok getirmesi lazım. Bu çok güzel! Allah kendisinden razı olduğu bir şekilde Allah'a kavuşmak isterseAllah kendisinden razı olduğu bir şekilde Allah'a kavuşmak isterse Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok etsin, diye alırsak bu mâna da çıkabilirPeygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok etsin, diye alırsak bu mâna da çıkabilir bu Arapça cümleden; ikisi de mümkün. bu Arapça cümleden; ikisi de mümkün. Râziyen; yâ Allah kendisinden razı ya kendisi Allah'tan razı, mânasına gelebilir. İkisi de güzel. Râziyen; yâ Allah kendisinden razı ya kendisi Allah'tan razı, mânasına gelebilir. İkisi de güzel.

Hz. Âişe validemizin bize müjdelediği bu güzel hadîs-i şerîfin yorumuna geçelim. Hz. Âişe validemizin bize müjdelediği bu güzel hadîs-i şerîfin yorumuna geçelim.

Biz de Allah'a; O bizden razı vaziyette yahut biz O'nun verdiği nimetlerden, mükâfatlardan,Biz de Allah'a; O bizden razı vaziyette yahut biz O'nun verdiği nimetlerden, mükâfatlardan, âhiretteki lütfundan razı vaziyette kavuşmak istiyorsakâhiretteki lütfundan razı vaziyette kavuşmak istiyorsak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e çok salât ü selâm eyleyelim. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e çok salât ü selâm eyleyelim.

Cuma günü salât ü selâmı daha çok etmek hakkında Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfleri var.Cuma günü salât ü selâmı daha çok etmek hakkında Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfleri var. Zaten her zaman salât ü selâm getirmek Allah'ın bizeZaten her zaman salât ü selâm getirmek Allah'ın bize Kur'ân-ı Kerîm'de âyet-i kerîmeyle emrettiği bir emir.Kur'ân-ı Kerîm'de âyet-i kerîmeyle emrettiği bir emir. Ama özellikle cuma günleri Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok getirmek gerektiği dinî bir emir. Ama özellikle cuma günleri Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı çok getirmek gerektiği dinî bir emir.

O bakımdan salât ü selâmı çok edin; elinizde tesbih, dilinizde salât ü selâm.O bakımdan salât ü selâmı çok edin; elinizde tesbih, dilinizde salât ü selâm. Peygamber Efendimiz'e sevginizi, saygınızı, bağlılığınızı ifade eden, Peygamber Efendimiz'e sevginizi, saygınızı, bağlılığınızı ifade eden, onun da size şefaat etmesini sağlayacak olan salât ü selâmı çok eyleyin diye size dünyada, onun da size şefaat etmesini sağlayacak olan salât ü selâmı çok eyleyin diye size dünyada, âhirette fayda sağlayacak müjdeli bir konuyu hatırlatmakla başlamış oldum.âhirette fayda sağlayacak müjdeli bir konuyu hatırlatmakla başlamış oldum. Zaten bir insanın Peygamber Efendimiz'in anıldığı bir yerde, adının geçtiği yerdeZaten bir insanın Peygamber Efendimiz'in anıldığı bir yerde, adının geçtiği yerde ona salât ü selâm getirmesi lazım, getirmezse burnu yerde sürter. Dünyada, âhirette durumu iyi olmaz. ona salât ü selâm getirmesi lazım, getirmezse burnu yerde sürter. Dünyada, âhirette durumu iyi olmaz.

Peygamber Efendimiz'i bütün müslümanların kendisinden, ana-babasından,Peygamber Efendimiz'i bütün müslümanların kendisinden, ana-babasından, evlatlarından, bütün insanlardan daha çok sevmesi gerekiyor. evlatlarından, bütün insanlardan daha çok sevmesi gerekiyor. Çünkü gerçekten güzeller güzeli, zaten âşık olunacak, sevilecek bir insan.Çünkü gerçekten güzeller güzeli, zaten âşık olunacak, sevilecek bir insan. Ama ayrıca bu güzelliğin ötesinde bir gerçek var ki;Ama ayrıca bu güzelliğin ötesinde bir gerçek var ki; İslâm dininin bütün inceliklerini Resûlullah'tan öğreniyoruz.İslâm dininin bütün inceliklerini Resûlullah'tan öğreniyoruz. Kur'ân-ı Kerîm Resûlullah'a inmiş ve Kur'ân-ı Kerîm'i en iyi anlayabilen, en derinden yaşayanKur'ân-ı Kerîm Resûlullah'a inmiş ve Kur'ân-ı Kerîm'i en iyi anlayabilen, en derinden yaşayan ve en güzel uygulayan Peygamber Efendimiz. Ve o bakımdan Peygamber Efendimiz'i sevmek,ve en güzel uygulayan Peygamber Efendimiz. Ve o bakımdan Peygamber Efendimiz'i sevmek, tanımak, onun hadislerini okumak, sünnetlerine âşinâ olmak, onun yolunda yürümektanımak, onun hadislerini okumak, sünnetlerine âşinâ olmak, onun yolunda yürümek Allah'ın sevgili bir kulu, mükemmel, olgun, kâmil bir insan olmak için,Allah'ın sevgili bir kulu, mükemmel, olgun, kâmil bir insan olmak için, çok iyi bir kul olmak için vazgeçilmez bir yol.çok iyi bir kul olmak için vazgeçilmez bir yol. Vazgeçilmez, ikincisi olmayan tek yol olduğu içinVazgeçilmez, ikincisi olmayan tek yol olduğu için müslümanlarda Peygamber Efendimiz'e sevgi saygının çok derin olması lazım. müslümanlarda Peygamber Efendimiz'e sevgi saygının çok derin olması lazım.

Çocuklarımızı da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e sevgi duygusu ile yetiştirecekÇocuklarımızı da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e sevgi duygusu ile yetiştirecek her türlü tedbiri [almamız], eğitimi yapmamız, sağlamamız gerekiyor.her türlü tedbiri [almamız], eğitimi yapmamız, sağlamamız gerekiyor. Çocuk Peygamber Efendimiz'i tanıyacak, sevecek, çok sevecek, çok candan sevecekÇocuk Peygamber Efendimiz'i tanıyacak, sevecek, çok sevecek, çok candan sevecek Peygamber Efendimiz'in sünnetine bağlanacak; birinci hadîs-i şerîf bu. Peygamber Efendimiz'in sünnetine bağlanacak; birinci hadîs-i şerîf bu.

Cuma gününde salât ü selâmı çok edelim.Cuma gününde salât ü selâmı çok edelim. Her zaman çok salât ü selâm getirelim diye hatırlattığım bir konu. Her zaman çok salât ü selâm getirelim diye hatırlattığım bir konu.

Size nakletmek istediğim müjdeli hadîs-i şerîflerinden ikincisiSize nakletmek istediğim müjdeli hadîs-i şerîflerinden ikincisi Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ tarafından rivayet edilmiş, Taberanî'de var.Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ tarafından rivayet edilmiş, Taberanî'de var. Peygamber Efendimiz'in müjdesi şöyle: Peygamber Efendimiz'in müjdesi şöyle:

Men selleme ala işrîne raculen mine'l-müslimîne fî yevme cemâaten ev ferâdî sümme mâte Men selleme ala işrîne raculen mine'l-müslimîne fî yevme cemâaten ev ferâdî sümme mâte fî yevme zâlike vecebet lehu'l-cennete ve fî leyletihi misle zâlike. fî yevme zâlike vecebet lehu'l-cennete ve fî leyletihi misle zâlike.

Bu çok güzel, müjdeli bir şey. Çok hoşuma gitti.Bu çok güzel, müjdeli bir şey. Çok hoşuma gitti. Ben kendi kendime bir karar verdim,Ben kendi kendime bir karar verdim, herhalde siz de aynı kararı verirsiniz hadîs-i şerîfin mânasını dinledikten sonra. herhalde siz de aynı kararı verirsiniz hadîs-i şerîfin mânasını dinledikten sonra.

Peygamber Efendimiz, Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ'nınPeygamber Efendimiz, Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ'nın rivayet ettiği bu hadîs-i şerîflerinde buyuruyorlar ki; rivayet ettiği bu hadîs-i şerîflerinde buyuruyorlar ki;

"Kim 20 kişiye, -20 adama diyor ama bu adam da olur hanım da olur, büyük de olur küçük de olur,"Kim 20 kişiye, -20 adama diyor ama bu adam da olur hanım da olur, büyük de olur küçük de olur, 20 kişiye veyahut 20 adama diyelim biz hadîs-i şerîfin tam anlamını vermek için-20 kişiye veyahut 20 adama diyelim biz hadîs-i şerîfin tam anlamını vermek için- müslümanlardan 20 adama bir günde selam verirse; müslümanlardan 20 adama bir günde selam verirse;

Cemâaten ev ferâdî sümme mâte; "O 20 adam isterse bir arada olsunCemâaten ev ferâdî sümme mâte; "O 20 adam isterse bir arada olsun -siz de onlara selam veriyorsunuz- veya tek tek olsun…" 1, 2, 3, 4, 5… 20 tamamlarsınız rakamı… -siz de onlara selam veriyorsunuz- veya tek tek olsun…"

1, 2, 3, 4, 5… 20 tamamlarsınız rakamı…

Sümme mâte fî yevme zâlike; İnsanın bir eceli var, vadesi yetti diyoruz.Sümme mâte fî yevme zâlike; İnsanın bir eceli var, vadesi yetti diyoruz. "20 adama selam vermiş bu güzel işi yapmış olarak o gün vefat ederse" vecebet lehu'l-cennete;"20 adama selam vermiş bu güzel işi yapmış olarak o gün vefat ederse" vecebet lehu'l-cennete; "Cennet ona vacip olur. Mutlaka cennete girer." "Cennet ona vacip olur. Mutlaka cennete girer." Ve fî leyletihî misle zâlike; "Bir gecede 20 kişiye selam verirse aynı şekilde aynı mükâfata erer." Ve fî leyletihî misle zâlike; "Bir gecede 20 kişiye selam verirse aynı şekilde aynı mükâfata erer."

Şimdi ben çok iyi anlıyorum; hadisi rivayet eden Abdullah b. Ömer radıyallahu anh'ınŞimdi ben çok iyi anlıyorum; hadisi rivayet eden Abdullah b. Ömer radıyallahu anh'ın çok önceden bir menkıbesini dinlemiştim. Bir arkadaşına buyurmuş ki; çok önceden bir menkıbesini dinlemiştim. Bir arkadaşına buyurmuş ki;

"Gel seninle çarşıya pazara gidelim!.." "Gel seninle çarşıya pazara gidelim!.."

"Ey Ömer'in oğlu! Ben senin halini, huyunu bilirim. Nasıl bir insan olduğunu tanıyorum."Ey Ömer'in oğlu! Ben senin halini, huyunu bilirim. Nasıl bir insan olduğunu tanıyorum. Sen çarşıyı pazarı pek sevmezsin.Sen çarşıyı pazarı pek sevmezsin. Çarşıda hileli tartılar, ölçmeler olur, yalan yere yeminler olur, aldatmacalar olabilir;Çarşıda hileli tartılar, ölçmeler olur, yalan yere yeminler olur, aldatmacalar olabilir; dinî bakımdan güzel olmayan şeyler olabilir. Şeytan oralarda çok dolaşır. dinî bakımdan güzel olmayan şeyler olabilir. Şeytan oralarda çok dolaşır. Onun için sen çarşıyı pazarı pek sevmezsin ama niçin çarşıya pazara gitmek istiyorsun?" diye sormuş. Onun için sen çarşıyı pazarı pek sevmezsin ama niçin çarşıya pazara gitmek istiyorsun?" diye sormuş.

Merak etmiş yani bu iştiyakı. Neden? Sevmediği bir yer olduğu halde.Merak etmiş yani bu iştiyakı. Neden? Sevmediği bir yer olduğu halde. Niye çarşıya gitmek istiyor? O da demiş ki; Niye çarşıya gitmek istiyor? O da demiş ki;

"Orada insan çoktur; selam verir, sevap kazanırız." buyurmuş. "Orada insan çoktur; selam verir, sevap kazanırız." buyurmuş.

Şimdi bu rivayet ettiği hadiste de biraz daha önümüz aydınlanıyor.Şimdi bu rivayet ettiği hadiste de biraz daha önümüz aydınlanıyor. Demek ki 20 kişiyi tamamladı mı bir insan… Tabi bu sokakta olmayabilir.Demek ki 20 kişiyi tamamladı mı bir insan… Tabi bu sokakta olmayabilir. Medine'nin o zamanki nüfusunu düşünelim.Medine'nin o zamanki nüfusunu düşünelim. İnsanlar o zaman belki şimdiki gibi izdihamlı kalabalık değil, sokaklarda çok yürümüyorlarİnsanlar o zaman belki şimdiki gibi izdihamlı kalabalık değil, sokaklarda çok yürümüyorlar ama çarşı pazarda o insanları bulmak mümkün. ama çarşı pazarda o insanları bulmak mümkün. Demek ki 20 rakamını yakalamayı düşünüyor, çarşıya pazara gidiyor.Demek ki 20 rakamını yakalamayı düşünüyor, çarşıya pazara gidiyor. Tabi selama bu kadar mükâfat verilmesi belki biraz dikkatinizi çekmiştir, garipsemişsinizdir. Tabi selama bu kadar mükâfat verilmesi belki biraz dikkatinizi çekmiştir, garipsemişsinizdir.

Neden? Neden?

Selam tanışmayı, tanışma muhabbet etmeyi, dost olmayı, dost olmak da güzelce, dostça,Selam tanışmayı, tanışma muhabbet etmeyi, dost olmayı, dost olmak da güzelce, dostça, güzel işler yapmayı sağlıyor ya kademe kademe; onun için selam güzel bir başlangıç, güzel bir kapı.güzel işler yapmayı sağlıyor ya kademe kademe; onun için selam güzel bir başlangıç, güzel bir kapı. Bir yolun başlangıcı, yolun sonu çok güzel bir noktaya gidiyor. Onun için mükâfatı, sevabı çok fazla.Bir yolun başlangıcı, yolun sonu çok güzel bir noktaya gidiyor. Onun için mükâfatı, sevabı çok fazla. Onun için biz bu selama müslümanlar olarak çok değer veririz. Onun için biz bu selama müslümanlar olarak çok değer veririz.

Tanımadığımız insana da selam veririz biz. Ben Almanya'ya gittiğim zaman Almanlarda daTanımadığımız insana da selam veririz biz. Ben Almanya'ya gittiğim zaman Almanlarda da -belki Türkler'den etkilenmedir, bilmiyorum- gördüm. -belki Türkler'den etkilenmedir, bilmiyorum- gördüm. Apartmanda merdivenlerden iniyoruz, tanımadığım bir Alman bana selam veriyor. "Bu yabancı." demiyor.Apartmanda merdivenlerden iniyoruz, tanımadığım bir Alman bana selam veriyor. "Bu yabancı." demiyor. Giyinişimizden, kuşamımızdan, dış görünüşümüzden belli.Giyinişimizden, kuşamımızdan, dış görünüşümüzden belli. Onlara da din adamları belki "selamlaşın" diye tembihlemişler.Onlara da din adamları belki "selamlaşın" diye tembihlemişler. Herkes yolda, tanımadığı kimseye bile selam veriyor. Bu bizim dinimizde İslâm'da çok önemli bir şey. Herkes yolda, tanımadığı kimseye bile selam veriyor. Bu bizim dinimizde İslâm'da çok önemli bir şey.

Peygamber Efendimiz "Tanıdığınız, tanımadığınız kim olursa olsun selam verin." diyor.Peygamber Efendimiz "Tanıdığınız, tanımadığınız kim olursa olsun selam verin." diyor. Tabi selam bir dua. Çok derin bir dua. İnsan bir selam verdiği zaman sadece bir merhaba demiş olmuyor.Tabi selam bir dua. Çok derin bir dua. İnsan bir selam verdiği zaman sadece bir merhaba demiş olmuyor. Selam sözünün derin mânası âhirete kadar gidiyor.Selam sözünün derin mânası âhirete kadar gidiyor. O insanın cennetlik olmasını, cennet nimetlerine ermesini istiyoruz, o mânaya da geliyor. O insanın cennetlik olmasını, cennet nimetlerine ermesini istiyoruz, o mânaya da geliyor. Dârusselâm olan Selam diyarı, yurdu olan cennete girmesini de, Allah'ın selametliğine ermesini de,Dârusselâm olan Selam diyarı, yurdu olan cennete girmesini de, Allah'ın selametliğine ermesini de, Allah'ın selamına mazhar olmasını da temenni etmiş oluyoruz.Allah'ın selamına mazhar olmasını da temenni etmiş oluyoruz. Aslında biz bir insana "Selam olsun sana!" dediğimiz zaman çok derin bir mânası var.Aslında biz bir insana "Selam olsun sana!" dediğimiz zaman çok derin bir mânası var. Başka kelimelerle bu mânayı sağlamak mümkün değil.Başka kelimelerle bu mânayı sağlamak mümkün değil. Bu hadîs-i şerîf; müjdeli, çok güzel bir hadîs-i şerîf. Bu hadîs-i şerîf; müjdeli, çok güzel bir hadîs-i şerîf.

Bunu okuyunca ben de "Bu hadîs-i şerîfi uygulayayım." diye kendi kendime karar verdim.Bunu okuyunca ben de "Bu hadîs-i şerîfi uygulayayım." diye kendi kendime karar verdim. 20 kişiyi nasıl tamamlayabilirim, diye kalabalıklara gitmem lazım.20 kişiyi nasıl tamamlayabilirim, diye kalabalıklara gitmem lazım. Bütün herkese selam vermem lazım ki dostluk, muhabbet, ahbaplık, kardeşlik,Bütün herkese selam vermem lazım ki dostluk, muhabbet, ahbaplık, kardeşlik, sevgi, saygı böylece toplumda yayılmış olur, tabi ki çok güzel bir âdet. sevgi, saygı böylece toplumda yayılmış olur, tabi ki çok güzel bir âdet.

Gelelim bundan sonraki hadîs-i şerîfe… Gelelim bundan sonraki hadîs-i şerîfe…

Yine müjdeli bir hadîs-i şerîf okumak istiyorum size, kısa.Yine müjdeli bir hadîs-i şerîf okumak istiyorum size, kısa. Arkasından bir de tehditli bir hadîs-i şerîf okuyacağım biraz dengelensin diye. Arkasından bir de tehditli bir hadîs-i şerîf okuyacağım biraz dengelensin diye.

Yine Taberânî'nin rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz buyurmuş ki;. Yine Taberânî'nin rivayet ettiğine göre Peygamber Efendimiz buyurmuş ki;.

Men semia'l-müezzine fe-kâle misle mâ yekûlü felehû misle ecrihî. Men semia'l-müezzine fe-kâle misle mâ yekûlü felehû misle ecrihî.

"Kim ezan okuyan müezzini duyarsa -hani Allahu Ekber diye başlıyor minareden, camiden ezan okuyor-"Kim ezan okuyan müezzini duyarsa -hani Allahu Ekber diye başlıyor minareden, camiden ezan okuyor- ve onun dediği sözleri söylerse, tekrar ederseve onun dediği sözleri söylerse, tekrar ederse onun sevabı gibi sevap kazanır." diye Peygamber Efendimiz müjdelemiş. onun sevabı gibi sevap kazanır." diye Peygamber Efendimiz müjdelemiş.

Müezzin ezanı okurken müslümanlıkta âdab nedir, İslâm ahlâkı nedir? Müezzin ezanı okurken müslümanlıkta âdab nedir, İslâm ahlâkı nedir?

Bir kere, ezanı saygı ile dinleyecek.Bir kere, ezanı saygı ile dinleyecek. İşini bırakacak, konuşmasını, sohbetini bırakacak, ezanı güzel bir şekilde saygı ile dinleyecek; bu bir. İşini bırakacak, konuşmasını, sohbetini bırakacak, ezanı güzel bir şekilde saygı ile dinleyecek; bu bir.

İkincisi; ezanın sözlerini tekrar edecek. Müezzin Allahu Ekber deyince, o da Allahu Ekber diyecek.İkincisi; ezanın sözlerini tekrar edecek. Müezzin Allahu Ekber deyince, o da Allahu Ekber diyecek. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh deyince söyleyecek vs. Eşhedü en lâ ilâhe illallâh deyince söyleyecek vs.

Hayye ale's-selâh, hayye ale'l-felah'larda Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyi'l-azîm deniyor.Hayye ale's-selâh, hayye ale'l-felah'larda Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyi'l-azîm deniyor. "Haydi namaza gel, haydi felaha gel!" mânasına gelen sözler söylendiği zaman deniliyor ki; "Haydi namaza gel, haydi felaha gel!" mânasına gelen sözler söylendiği zaman deniliyor ki; "Güç, kuvvet Allah'ın verdiği bir şeydir. Allah nasip ederse olur!" "Güç, kuvvet Allah'ın verdiği bir şeydir. Allah nasip ederse olur!"

"Allah nasip ederse, inşaallah namaza geleceğim, Allah nasip ederse kurtuluşa ereceğim." demiş oluyor."Allah nasip ederse, inşaallah namaza geleceğim, Allah nasip ederse kurtuluşa ereceğim." demiş oluyor. Orada bu sözler söyleniyor. Ama genel olarak müezzinin sözleri tekrar ediliyor. Orada bu sözler söyleniyor. Ama genel olarak müezzinin sözleri tekrar ediliyor.

Peki, Müezzinin sözlerini tekrar eden kimseye bu sevaplar veriliyor da acaba müezzinin sevabı ne kadar? Peki, Müezzinin sözlerini tekrar eden kimseye bu sevaplar veriliyor da acaba müezzinin sevabı ne kadar?

Müezzinin sevabı çok fazla. Hz. Ömer radıyallahu anh demiş ki;Müezzinin sevabı çok fazla. Hz. Ömer radıyallahu anh demiş ki; "Eğer Emîrü'l-mü'minîn olmasaydım, halife olmasaydım müezzin olurdum!" "Eğer Emîrü'l-mü'minîn olmasaydım, halife olmasaydım müezzin olurdum!"

En şerefli hizmet müezzinlik. Neden? En şerefli hizmet müezzinlik.

Neden?

İnsanları Allah'ın ibadetine çağırıyorsunuz.İnsanları Allah'ın ibadetine çağırıyorsunuz. Hele bu Allah rızası için olursa, fî sebîlillâh olursa, Hele bu Allah rızası için olursa, fî sebîlillâh olursa, hasbeten lillâh olursa tabi sevabı daha da yüksek oluyor.hasbeten lillâh olursa tabi sevabı daha da yüksek oluyor. Çünkü dünya karşılığı almıyor, âhiret sevabı bekliyor.Çünkü dünya karşılığı almıyor, âhiret sevabı bekliyor. Müezzinin sesinin eriştiği yere kadar bütün mahlûklar ona dua ediyorlarMüezzinin sesinin eriştiği yere kadar bütün mahlûklar ona dua ediyorlar ve müezzinin günahları afv u mağfiret oluyor. ve müezzinin günahları afv u mağfiret oluyor.

Uzun seneler, uzun yıllar buna devam ederse çok çok mükâfatlar alıyor.Uzun seneler, uzun yıllar buna devam ederse çok çok mükâfatlar alıyor. Demek ki âhirette müezzinlerin makamı yüksek olacak,Demek ki âhirette müezzinlerin makamı yüksek olacak, mahşer yerinde de kıymetleri fazla olacak, özel durumda olacaklar.mahşer yerinde de kıymetleri fazla olacak, özel durumda olacaklar. Ezanı tekrar edenler de müezzinin sevabı gibi sevap alacaklar.Ezanı tekrar edenler de müezzinin sevabı gibi sevap alacaklar. O halde ezanı dinleyelim, tekrar edelim,O halde ezanı dinleyelim, tekrar edelim, ezandaki mânayı gönlümüzden tasdik edelim, takip edelim. Bu da sevap kazanmak için müjdeli bir şey. ezandaki mânayı gönlümüzden tasdik edelim, takip edelim. Bu da sevap kazanmak için müjdeli bir şey.

Şimdi gelelim tehditli olan hadîs-i şerîfe. Şimdi gelelim tehditli olan hadîs-i şerîfe.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yine Taberânî'ninPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yine Taberânî'nin İbn Abbas radıyallahu anhümâ'dan rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf var. İbn Abbas radıyallahu anhümâ'dan rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf var.

Men semia'n-nidâe fe-lem ye'tihî fe-lâ salâte lehû illâ min uzrin. Men semia'n-nidâe fe-lem ye'tihî fe-lâ salâte lehû illâ min uzrin.

Bir insan ezanı duydu, müezzinin nidasını, seslenmesini duydu... Bir insan ezanı duydu, müezzinin nidasını, seslenmesini duydu...

"Kim ezanı duymuşsa", fe-lem ye'tihî; "camiye de gelmemişse","Kim ezanı duymuşsa", fe-lem ye'tihî; "camiye de gelmemişse", ezanı duydu, yine de camiye gelmedi, fe-lâ salâte lehû; "onun namazı yok!" ezanı duydu, yine de camiye gelmedi, fe-lâ salâte lehû; "onun namazı yok!"

Evinde kıldı namazı?!.. Evinde kıldı namazı?!..

"Kabul olmaz." demek. "Namazı yoktur." diyor. İllâ min uzrin; "Ancak mazereti varsa…" "Kabul olmaz." demek. "Namazı yoktur." diyor. İllâ min uzrin; "Ancak mazereti varsa…"

Hani hastadır, kötürümdür, yolda bir tehlike vardır, çok soğuktur, çamurdur, sel vardır…Hani hastadır, kötürümdür, yolda bir tehlike vardır, çok soğuktur, çamurdur, sel vardır… Bir mazereti varsa müstesna ama mazereti yoksa Hayye ale's-selâh; Bir mazereti varsa müstesna ama mazereti yoksa Hayye ale's-selâh; "Haydi namaza gel!" sözüne icabet edecek, davetine gidecek. Allah'ın daveti."Haydi namaza gel!" sözüne icabet edecek, davetine gidecek. Allah'ın daveti. Müezzin sesleniyor ama daveti yapan Allah. Cami de Allah'ın evi.Müezzin sesleniyor ama daveti yapan Allah. Cami de Allah'ın evi. Allah'ın evine Allahu Teâlâ hazretleri davet ediyor.Allah'ın evine Allahu Teâlâ hazretleri davet ediyor. Zaten müslümanın o kadar güzel pozisyonu var ki şu dünya hayatında... Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruluyor ki; Zaten müslümanın o kadar güzel pozisyonu var ki şu dünya hayatında... Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruluyor ki;

Vallâhu yed'û ilâ dâri's-selâm. "Dârusselâm olan cennetine Allah sizi çağırıyor, davet ediyor."Vallâhu yed'û ilâ dâri's-selâm. "Dârusselâm olan cennetine Allah sizi çağırıyor, davet ediyor." Biz hepimiz cennete davetli insanlarız ve Allah tarafından davet ediliyoruz.Biz hepimiz cennete davetli insanlarız ve Allah tarafından davet ediliyoruz. Ne kadar güzel bir pozisyon, ne kadar şerefli, güzel bir durum! Çok güzel bir durum bu. Ne kadar güzel bir pozisyon, ne kadar şerefli, güzel bir durum! Çok güzel bir durum bu. Hayatımız için, hayatımız boyunca geçerli olan bir davet. Allah biz insanları cennete çağırıyor.Hayatımız için, hayatımız boyunca geçerli olan bir davet. Allah biz insanları cennete çağırıyor. Davete icabet eden cennete gidecek. "Yok, ben gelmem." diyen cehenneme gidecek.Davete icabet eden cennete gidecek. "Yok, ben gelmem." diyen cehenneme gidecek. Allah çağırıyor cennete ama "Gelmem." diyen tabi cehenneme gidecek. Kim "Gelmem." diyor? Allah çağırıyor cennete ama "Gelmem." diyen tabi cehenneme gidecek.

Kim "Gelmem." diyor?

Allah'a âsi olan "Gelmem." demiş oluyor. Allah'a âsi olan "Gelmem." demiş oluyor.

İkinci davet de her namazda minarelerden okunan ezan…İkinci davet de her namazda minarelerden okunan ezan… Bu ezanın o kadar büyük şerefi, o kadar büyük kıymeti, o kadar büyük faydası var ki!..Bu ezanın o kadar büyük şerefi, o kadar büyük kıymeti, o kadar büyük faydası var ki!.. Bir kere ezanın okunduğu yerde şeytan duramıyor. Ezanın sesinin duyulmadığı yere kadar gidiyor. Bir kere ezanın okunduğu yerde şeytan duramıyor. Ezanın sesinin duyulmadığı yere kadar gidiyor. Bir yerde beş tane ev varsa ve orada ezan okunmuyor, kamet getirilmiyor,Bir yerde beş tane ev varsa ve orada ezan okunmuyor, kamet getirilmiyor, cemaatle namaz kılınmıyorsa şeytan oraya hâkimiyetini kuruyor,cemaatle namaz kılınmıyorsa şeytan oraya hâkimiyetini kuruyor, oradaki insanları rütbe altına alıyor, esir ediyor. oradaki insanları rütbe altına alıyor, esir ediyor. Şeytanın esaretine, hükmü altına düşmüş olan insan da iyilikleri sevse, istese bile yapamıyor. Şeytanın esaretine, hükmü altına düşmüş olan insan da iyilikleri sevse, istese bile yapamıyor. Canı istiyor, kalkamıyor. Canı istiyor, yapamıyor. Canı istiyor, başaramıyor... Neden? Canı istiyor, kalkamıyor. Canı istiyor, yapamıyor. Canı istiyor, başaramıyor...

Neden?

Şeytanın esiri durumuna düştü.Şeytanın esiri durumuna düştü. Ezan böyle önemli bir şey, şeytandan kurtarıyor insanı ve çok sevaplar kazandırıyor. Ezan böyle önemli bir şey, şeytandan kurtarıyor insanı ve çok sevaplar kazandırıyor. Bir de ezanın davet mânası var. Kuru bir sözden, kuru bir ilandan ibaret değil. Bir de ezanın davet mânası var. Kuru bir sözden, kuru bir ilandan ibaret değil.

"Allah en büyüktür. Ben şahadet ederim ki Allah'tan gayrı ilâh yoktur;"Allah en büyüktür. Ben şahadet ederim ki Allah'tan gayrı ilâh yoktur; Muhammed, şahadet ederim ki onun Resûlü'dür!.." demek, sadece bir ilan değil. Muhammed, şahadet ederim ki onun Resûlü'dür!.." demek, sadece bir ilan değil.

Sonra bir de Hayye ale's-selâh var, hayye ale'l-felâh var.Sonra bir de Hayye ale's-selâh var, hayye ale'l-felâh var. "Gelin bakalım, hadi Allah'ın da huzuruna gelin, namaza gelin, namazı kılın." denmiş oluyor."Gelin bakalım, hadi Allah'ın da huzuruna gelin, namaza gelin, namazı kılın." denmiş oluyor. Bu davete icabet etmek lazım, lebbeyk demek lazım. Lebbeyk ne demek? Bu davete icabet etmek lazım, lebbeyk demek lazım.

Lebbeyk ne demek?

"Kat kat emrindeyim, geliyorum." demek. Hacca giderken hacılar Lebbeyk Allahümme lebbeyk!.. diyorlar."Kat kat emrindeyim, geliyorum." demek. Hacca giderken hacılar Lebbeyk Allahümme lebbeyk!.. diyorlar. "Sen bize emretmişsin, hacca davet etmişsin; geliyorum yâ Rabbi,"Sen bize emretmişsin, hacca davet etmişsin; geliyorum yâ Rabbi, emrini tutuyorum [ey] Rabbim, lebbeyk!.." diyerek gidiyoruz.emrini tutuyorum [ey] Rabbim, lebbeyk!.." diyerek gidiyoruz. Ezan duyulduğu zaman da lebbeyk yâ Rabbi, demek lazım.Ezan duyulduğu zaman da lebbeyk yâ Rabbi, demek lazım. "Davet ettin, geliyorum." demek lazım ve gitmek lazım. Gitmek güzel!"Davet ettin, geliyorum." demek lazım ve gitmek lazım.

Gitmek güzel!
Sözüm bir bakıma tehditli oldu ama bir bakıma müjdeli gene. Gitmek güzel ama gitmemek tehlikeli! Sözüm bir bakıma tehditli oldu ama bir bakıma müjdeli gene. Gitmek güzel ama gitmemek tehlikeli!

"Canım ben evde namaz kılıyorum…" "Canım ben evde namaz kılıyorum…"

Biliyoruz, kılıyorsun ama tembellik ediyorsun. Allah'ın davetini kabul etmedin, Allah'ın evine gitmedin.Biliyoruz, kılıyorsun ama tembellik ediyorsun. Allah'ın davetini kabul etmedin, Allah'ın evine gitmedin. Allah'ın evine gitseydin attığın her adımda derecen bir derece yükselecekti, derecen artacaktı.Allah'ın evine gitseydin attığın her adımda derecen bir derece yükselecekti, derecen artacaktı. Bir günahın af olacaktı, sana bir hasene yazılacaktı. Her adımında böyle mükâfat kazanacaktın.Bir günahın af olacaktı, sana bir hasene yazılacaktı. Her adımında böyle mükâfat kazanacaktın. Camiye gidince de Allah camiye gelenlere mükâfat dağıtacaktı, o mükâfatları alacaktın. Camiye gidince de Allah camiye gelenlere mükâfat dağıtacaktı, o mükâfatları alacaktın. Senin namazın kusurlu bile olsa öteki iyi insanların Senin namazın kusurlu bile olsa öteki iyi insanların iyiliği dolayısıyla sevaplarından sen de hisse alacaktın.iyiliği dolayısıyla sevaplarından sen de hisse alacaktın. Senin namazın da grup namazı olduğu için, cemaat namazı olduğu için beraber kabul olacaktı. Senin namazın da grup namazı olduğu için, cemaat namazı olduğu için beraber kabul olacaktı.

Evde Allah, senin namazını kusurlu olduğu için belki kabul etmeyecekken orada cemaate uyduğun içinEvde Allah, senin namazını kusurlu olduğu için belki kabul etmeyecekken orada cemaate uyduğun için o arada seninki de kabul oluyor, namazın kabul olması garantide oluyor. o arada seninki de kabul oluyor, namazın kabul olması garantide oluyor.

Acaba Allahu Teâlâ hazretleri niye namazı bize bu kadar emretmiş,Acaba Allahu Teâlâ hazretleri niye namazı bize bu kadar emretmiş, niye cemaati Peygamber Efendimiz bu kadar kuvvetle tavsiye buyurmuş? niye cemaati Peygamber Efendimiz bu kadar kuvvetle tavsiye buyurmuş?

Çünkü namaz insanı günde beş defa kendi kendini kontrole, vicdan muhasebesine sevk ediyor.Çünkü namaz insanı günde beş defa kendi kendini kontrole, vicdan muhasebesine sevk ediyor. Kötülüklerden çekiyor, kötülükleri engelliyor; iyi insan olmaya yöneltiyor. Allah kuluna hatırlatıyor.Kötülüklerden çekiyor, kötülükleri engelliyor; iyi insan olmaya yöneltiyor. Allah kuluna hatırlatıyor. Allah'ın huzurunda onunla buluşturuyor, mülâkat nasip ediyor… Allah'ın huzurunda onunla buluşturuyor, mülâkat nasip ediyor…

Allah'la buluşmuş insan da bu beş buluşmanın arasındaki zamanlarda daAllah'la buluşmuş insan da bu beş buluşmanın arasındaki zamanlarda da Allah'a iyi kulluk eder, iyi insan olur; bu faydası var.Allah'a iyi kulluk eder, iyi insan olur; bu faydası var. Cemaate gelince, insan öteki müslümanlarla da görüşüyor, sevişiyor,Cemaate gelince, insan öteki müslümanlarla da görüşüyor, sevişiyor, dostluk ediyor, muhabbeti ziyade oluyor, selamlaşıyor, selamlaşmaktan sevap kazanıyor.dostluk ediyor, muhabbeti ziyade oluyor, selamlaşıyor, selamlaşmaktan sevap kazanıyor. Düşünün camiye gelen bir insan es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh dediği zaman…Düşünün camiye gelen bir insan es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh dediği zaman… Caminin avlusunda kaç kişi var? Caminin avlusunda kaç kişi var?

Camiye gelen 20 kişiye selam verme sevabını kazanmış oluyor. Ne kadar güzel!Camiye gelen 20 kişiye selam verme sevabını kazanmış oluyor. Ne kadar güzel! Onun için camilere gelmemiz lazım. Camiler hepimizin toplantı yerlerimizdir.Onun için camilere gelmemiz lazım. Camiler hepimizin toplantı yerlerimizdir. Müslümanlık ne kadar güzel bir din ki müslümanların toplantı yerleri var;Müslümanlık ne kadar güzel bir din ki müslümanların toplantı yerleri var; günde beş defa müslümanlar camilerde toplanıyorlar. günde beş defa müslümanlar camilerde toplanıyorlar.

Gayet güzel; yerler halı döşeli, kubbeli, nakışlı, süslü, levhalı mübarek; kötü şeylerin yapılmadığı,Gayet güzel; yerler halı döşeli, kubbeli, nakışlı, süslü, levhalı mübarek; kötü şeylerin yapılmadığı, gürültünün patırtının olmadığı ruhanî yerler.gürültünün patırtının olmadığı ruhanî yerler. Ne kadar güzel toplantı yerleri nasip etmiş Allahu Teâlâ hazretleri. Ne kadar güzel toplantı yerleri nasip etmiş Allahu Teâlâ hazretleri.

Adam camiye gelmiyor! Evimde kılarım… Olmaz!Adam camiye gelmiyor!

Evimde kılarım…

Olmaz!
Dinin düşündüğü büyük amaçlar var. Hedeflediği büyük hedefler var. Dinin düşündüğü büyük amaçlar var. Hedeflediği büyük hedefler var. O hedeflerin hâsıl olması için camiye geleceksin, namazı kılacaksın;O hedeflerin hâsıl olması için camiye geleceksin, namazı kılacaksın; toplum kuvvetli, muhabbetli bir toplum olacak. toplum kuvvetli, muhabbetli bir toplum olacak.

"Filanca hastaymış, hadi ona yardım edelim, filanca fakirmiş, hadi ona yardım edelim,"Filanca hastaymış, hadi ona yardım edelim, filanca fakirmiş, hadi ona yardım edelim, filancanın çocuğu yetim kaldı, hadi onu okutalım, filanca kız, hadi evlendiriverelim…" filancanın çocuğu yetim kaldı, hadi onu okutalım, filanca kız, hadi evlendiriverelim…"

Bir arada olunca insan, tek kişinin yapamadığı nice hayırlı işleri yapabiliyor. Bir arada olunca insan, tek kişinin yapamadığı nice hayırlı işleri yapabiliyor.

O bakımından bu hadîs-i şerîfler bizler için, sizler için çok önemli oluyor sevgili kardeşlerim.O bakımından bu hadîs-i şerîfler bizler için, sizler için çok önemli oluyor sevgili kardeşlerim. Bu konuyu tamamlayan bir hadîs-i şerîf daha okuyayım sözümü, sohbetimi tamamlayayım.Bu konuyu tamamlayan bir hadîs-i şerîf daha okuyayım sözümü, sohbetimi tamamlayayım. Yine Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ'dan bir hadîs-i şerîf, Deylemî rivayet etmiş; Yine Abdullah b. Ömer radıyallahu anhümâ'dan bir hadîs-i şerîf, Deylemî rivayet etmiş;

Men serrehu en yeskune buhbûhate'l-cenneti fe'l-yelzemi'l-cemâate Men serrehu en yeskune buhbûhate'l-cenneti fe'l-yelzemi'l-cemâate fe-inne'ş-şeytâne mea'l-vâhid ve hüve mine'l-isneyni eb'ad. fe-inne'ş-şeytâne mea'l-vâhid ve hüve mine'l-isneyni eb'ad.

Bu deminki sözümü tamamlayan bir konu ama biraz daha geniş anlamı var, onu söyleyeceğim: Bu deminki sözümü tamamlayan bir konu ama biraz daha geniş anlamı var, onu söyleyeceğim:

"Kim Cennetin ortasında mekân tutup oraya yerleşmek isterse"Kim Cennetin ortasında mekân tutup oraya yerleşmek isterse -kenarında köşesinde değil de tam ortasında yerleşmek isterse, (sakin olmak, mesken tutmak)--kenarında köşesinde değil de tam ortasında yerleşmek isterse, (sakin olmak, mesken tutmak)- cemaate sarılsın, cemaate devam etsin, cemaati terk etmesin, cemaate mülazım olsun!" cemaate sarılsın, cemaate devam etsin, cemaati terk etmesin, cemaate mülazım olsun!"

Yani topluluktan kopmasın.Yani topluluktan kopmasın. Buradaki cemaat; hem caminin cemaatine devam etmek hem de İslâm topluluğundan kopupBuradaki cemaat; hem caminin cemaatine devam etmek hem de İslâm topluluğundan kopup uzakta boşta kalmamak, cemiyetten de uzak kalmamak mânasına.uzakta boşta kalmamak, cemiyetten de uzak kalmamak mânasına. Ve buyuruyor ki Peygamber Efendimiz bunun izahı olarak; Ve buyuruyor ki Peygamber Efendimiz bunun izahı olarak;

Fe-inne; "Çünkü", eş-şeytâne mea'l-vâhid; "şeytan tek kişiyle[dir], onun yanındadır; [onunla] uğraşır. Fe-inne; "Çünkü", eş-şeytâne mea'l-vâhid; "şeytan tek kişiyle[dir], onun yanındadır; [onunla] uğraşır.

"Sen bunu yalnız yakaladın." diye; hani kurdun bir zavallı kuzuyu çoban köpeksiz,"Sen bunu yalnız yakaladın." diye; hani kurdun bir zavallı kuzuyu çoban köpeksiz, bekçisiz yakaladığı gibi... Bir kişiyle beraberdir şeytan. bekçisiz yakaladığı gibi... Bir kişiyle beraberdir şeytan.

Şeytan bir insanla beraber oldu mu o tecrübesi ile dünya kurulduğu zamandan beriŞeytan bir insanla beraber oldu mu o tecrübesi ile dünya kurulduğu zamandan beri çalışmalardan elde ettiği tecrübe ve imkânlarıyla o insana ne oyunlar eder!..çalışmalardan elde ettiği tecrübe ve imkânlarıyla o insana ne oyunlar eder!.. Şeytan ne kadar zararlara sokar, ne kadar günahlara karıştırabilir!.. Şeytan ne kadar zararlara sokar, ne kadar günahlara karıştırabilir!..

O bakımdan şeytan bir kişi iledir. Ve hüve mine'l-isneyni eb'ad; "İki kişiden daha uzak durur." O bakımdan şeytan bir kişi iledir.

Ve hüve mine'l-isneyni eb'ad; "İki kişiden daha uzak durur."

Üç kişi olursa daha uzak durur, üç kişiye söz geçiremez.Üç kişi olursa daha uzak durur, üç kişiye söz geçiremez. Onun için ikiden daha uzaktır ama en aşağı üç kişi olmak lazım. Üçten de daha fazla sayıda olmak lazım.Onun için ikiden daha uzaktır ama en aşağı üç kişi olmak lazım. Üçten de daha fazla sayıda olmak lazım. Toplulukta olmak lazım. Topluluktan kopmamak lazım. Cemaatten ayrılmamak lazım.Toplulukta olmak lazım. Topluluktan kopmamak lazım. Cemaatten ayrılmamak lazım. Bu da İslâm'ın topluluğa verdiği değeri gösteriyor.Bu da İslâm'ın topluluğa verdiği değeri gösteriyor. Hakikaten insanlar toplu halde yaşamaktan çok büyük avantajlar sağlamışlardır, tarihler boyunca.Hakikaten insanlar toplu halde yaşamaktan çok büyük avantajlar sağlamışlardır, tarihler boyunca. İnsanoğlu, insan nefsi başka yaratıkların yanında beraber yaşamaktan medeniyetler kurmuştur,İnsanoğlu, insan nefsi başka yaratıkların yanında beraber yaşamaktan medeniyetler kurmuştur, şehirler kurmuştur ve şehirlerde rahat, huzur içinde yaşamaktadır. şehirler kurmuştur ve şehirlerde rahat, huzur içinde yaşamaktadır. Dağda olsa, aç kurtlar iner, saldırır. Yabancı yırtıcı, parçalayıcı hayvanlar gelir; Dağda olsa, aç kurtlar iner, saldırır. Yabancı yırtıcı, parçalayıcı hayvanlar gelir; -şimdiki zamanı düşünelim- elektriği yok, fırın, kasap, bakkal yok… Her şeyi kendisi sağlayacak.-şimdiki zamanı düşünelim- elektriği yok, fırın, kasap, bakkal yok… Her şeyi kendisi sağlayacak. Tek başına uzakta yaşayan, yalnız, zor bir durumdadır.Tek başına uzakta yaşayan, yalnız, zor bir durumdadır. Ama topluluğun içinde bir sosyal iş bölümü oluyor, herkes bir iş kuruyorAma topluluğun içinde bir sosyal iş bölümü oluyor, herkes bir iş kuruyor ve insanlar mutlu ve rahat, emniyet içinde yaşıyorlar. Topluluk çok güzel bir şey.ve insanlar mutlu ve rahat, emniyet içinde yaşıyorlar. Topluluk çok güzel bir şey. Eğitim de, sevaplı işler de toplulukla oluyor. Eğitim de, sevaplı işler de toplulukla oluyor.

Onun için Abdullah b. Abbas radıyallahu anhümâ'nın rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf var.Onun için Abdullah b. Abbas radıyallahu anhümâ'nın rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf var. Tirmizî ve Ebû Dâvud -rahmetulllahi aleyhimâ- rivayet etmişler: "Kim badiyede oturursa…" Tirmizî ve Ebû Dâvud -rahmetulllahi aleyhimâ- rivayet etmişler:

"Kim badiyede oturursa…"

Badiye; Araplar'ın çöl dediğimiz kısmı, yani şehir olmayan yerde. Kim orada oturursa… Ne yapar? Badiye; Araplar'ın çöl dediğimiz kısmı, yani şehir olmayan yerde. Kim orada oturursa… Ne yapar?

"Duyguları sönükleşir, kurur ve gaflete düşer!" diye bildiriyor Peygamber Efendimiz. "Duyguları sönükleşir, kurur ve gaflete düşer!" diye bildiriyor Peygamber Efendimiz.

Onun için zaman zaman bazı işler dolayısıyla, dinlenmek için ufak bir vesileyle böyle bir yere gidebilirOnun için zaman zaman bazı işler dolayısıyla, dinlenmek için ufak bir vesileyle böyle bir yere gidebilir ama bunu bir genel yaşam tarzı olarak almak İslâm'da yoktur.ama bunu bir genel yaşam tarzı olarak almak İslâm'da yoktur. İslâm'da cemiyeti terk edip de dağ başlarında, mağaralarda yaşamak gibi bir şey yoktur.İslâm'da cemiyeti terk edip de dağ başlarında, mağaralarda yaşamak gibi bir şey yoktur. Onun için kardeşlerim, cemaate bağlı olalım. Topluluğun içindeki yerimizin kıymetini bilelim. Onun için kardeşlerim, cemaate bağlı olalım. Topluluğun içindeki yerimizin kıymetini bilelim. Topluluğa faydalı çalışmalar yapalım, camiye devam edelim,Topluluğa faydalı çalışmalar yapalım, camiye devam edelim, iyi güzel şeyleri birlikte yapmaya gayret edelim. iyi güzel şeyleri birlikte yapmaya gayret edelim.

Allahu Teâlâ hazretlerinin böyle lütufları çoktur,Allahu Teâlâ hazretlerinin böyle lütufları çoktur, ben de hepsini bir konuşmada söyleyebilecek durumda değilim.ben de hepsini bir konuşmada söyleyebilecek durumda değilim. Ama bugün söylediğim hadîs-i şerîflerden epeyce güzel şeyler çıkar, epeyce sevaplar kazanabilirsiniz.Ama bugün söylediğim hadîs-i şerîflerden epeyce güzel şeyler çıkar, epeyce sevaplar kazanabilirsiniz. Dilerim ki Allah sizi çok çok sevaplara mazhar eylesin, çok büyük mükâfatlara erdirsin.Dilerim ki Allah sizi çok çok sevaplara mazhar eylesin, çok büyük mükâfatlara erdirsin. Hem bu dünyada mutlu, gönlünüzce şen ve esen -ama Allah'ın yolunda şen ve esen- olarak yaşayınHem bu dünyada mutlu, gönlünüzce şen ve esen -ama Allah'ın yolunda şen ve esen- olarak yaşayın hem de âhirette Allahu Teâlâ hazretleri sizi sevdiği, razı olduğu kulları arasına alsın.hem de âhirette Allahu Teâlâ hazretleri sizi sevdiği, razı olduğu kulları arasına alsın. Cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin, çoluk-çocuğunuzla,Cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin, çoluk-çocuğunuzla, büyüklerinizle, akrabalarınızla, dostlarınızla sevdiklerinizle beraber.büyüklerinizle, akrabalarınızla, dostlarınızla sevdiklerinizle beraber. es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekatüh es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekatüh

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2