Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Evlatlarımızı Gayretli Yetiştirmeliyiz

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN


AVUSTRALYA

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim

el-Hamdülillahi rabbil âlemîn Vessalatü vesselamü alâ seyyidina Muhammed'inel-Hamdülillahi rabbil âlemîn Vessalatü vesselamü alâ seyyidina Muhammed'in ve alâ âlihî ve sahbihî ecmain ve men tebihu bi ihsânin ila yevmin din. Emma Ba'd ve alâ âlihî ve sahbihî ecmain ve men tebihu bi ihsânin ila yevmin din.

Emma Ba'd

Fe kâle ennebiyyü sallallahu aleyhi ve sellem Fe kâle ennebiyyü sallallahu aleyhi ve sellem

Peygamberimiz efendimiz Muhammed'i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem hazretleriPeygamberimiz efendimiz Muhammed'i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri şu okumuş olduğum hadîs-i şerîfte buyuruyor ki: şu okumuş olduğum hadîs-i şerîfte buyuruyor ki: "Dünyaya gelen, doğan her çocuk fıtrat üzere doğar.""Dünyaya gelen, doğan her çocuk fıtrat üzere doğar." Allah'ın yarattığı tabii hal üzere dünyaya gelir. Allah için onun suçu, günahı yoktur.Allah'ın yarattığı tabii hal üzere dünyaya gelir. Allah için onun suçu, günahı yoktur. Temiz, pak, masum bir yavrudur. Temiz, pak, masum bir yavrudur.

Hattâ yu'ribe anhu lisânuhû.Hattâ yu'ribe anhu lisânuhû. Kendisinin dili meramını anlatacak bir duruma gelinceye kadar böyle devam eder. Kendisinin dili meramını anlatacak bir duruma gelinceye kadar böyle devam eder.

Fe-ebevâhu yühevvidânihî.Fe-ebevâhu yühevvidânihî. Sonra onu annesi babası hangi dindeyse yahudiyse mesela, o çocukçağızı yahudileştirir.Sonra onu annesi babası hangi dindeyse yahudiyse mesela, o çocukçağızı yahudileştirir. Fıtrat-ı asliyesinden çıkartır. Doğduğu temiz halden döndürür yahudi yapar. Fıtrat-ı asliyesinden çıkartır. Doğduğu temiz halden döndürür yahudi yapar.

ev-yünessırânihî. Yahut da onu nasranî yapar. Hıristiyan yapar. Babası anası. ev-yünessırânihî. Yahut da onu nasranî yapar. Hıristiyan yapar. Babası anası.

ev-yümeccisânihî. Yahut da mecusî yapar. ev-yümeccisânihî. Yahut da mecusî yapar.

Mecusî, İran'ın ateşe tapma dinine mensup olanlar. Bir iyilik tanrısı, bir kötülük tanrısı.Mecusî, İran'ın ateşe tapma dinine mensup olanlar. Bir iyilik tanrısı, bir kötülük tanrısı. Bir Yezdan bir Ahrimen düşünmüşler. Onlar güya birbirleriyle mücadele ediyormuş.Bir Yezdan bir Ahrimen düşünmüşler. Onlar güya birbirleriyle mücadele ediyormuş. Nurla zulmetin mücadelesiymiş. Gece gündüz, ışık karanlık güneş ve ay böyle saçma bir batıl din. Nurla zulmetin mücadelesiymiş. Gece gündüz, ışık karanlık güneş ve ay böyle saçma bir batıl din.

Şimdi çocuk aslen temiz olarak doğuyor. Tertemiz doğuyor. Annesi babası onu kendisine benzetiyor.Şimdi çocuk aslen temiz olarak doğuyor. Tertemiz doğuyor. Annesi babası onu kendisine benzetiyor. Kendisi bir şeye benzese, o zaman neyse ne. Fakat annesi babası onu artık bir noktaya getiriyor.Kendisi bir şeye benzese, o zaman neyse ne. Fakat annesi babası onu artık bir noktaya getiriyor. Bu da büluğa erinceye kadar sürecek.Bu da büluğa erinceye kadar sürecek. Büluğa erdikten sonrada, aklı başına geldikten sonra da o çocuk kendisi gerçeği bulmak zorunda. Büluğa erdikten sonrada, aklı başına geldikten sonra da o çocuk kendisi gerçeği bulmak zorunda.

Herkes Allahu Teâlâ hazretlerinin hak yolunu, doğru inancı, Allah'ın varlığını birliğini kavramakla vazifelidir.Herkes Allahu Teâlâ hazretlerinin hak yolunu, doğru inancı, Allah'ın varlığını birliğini kavramakla vazifelidir. O da kendisi doğru yolu arayıp bulması lazım.O da kendisi doğru yolu arayıp bulması lazım. Ama annesi ve babası kendisini örfle adetle küçükkenden beri öyle yetiştirdiği için,Ama annesi ve babası kendisini örfle adetle küçükkenden beri öyle yetiştirdiği için, bir kere kendisinin yanlış yolda olduğun farkında olmuyor çocuk. Yolu doğru mu yanlış mı?bir kere kendisinin yanlış yolda olduğun farkında olmuyor çocuk. Yolu doğru mu yanlış mı? Bir, onun farkında olmuyor.Bir, onun farkında olmuyor. İkincisi, bir yerden kıyıdan köşeden kulağına senin yolun yanlış, doğrusu budur diye söylense.İkincisi, bir yerden kıyıdan köşeden kulağına senin yolun yanlış, doğrusu budur diye söylense. Alışmış olduğu âdetleri, yolları, yaşayışı, çevreyi bırakıp gelmesi zor oluyor. O büyük bir kahramanlık.Alışmış olduğu âdetleri, yolları, yaşayışı, çevreyi bırakıp gelmesi zor oluyor. O büyük bir kahramanlık. O zor bir iş. Onun için olduğu halde kalıyor. Yolunun yanlışlığını da biliyor. O zor bir iş. Onun için olduğu halde kalıyor. Yolunun yanlışlığını da biliyor.

Bizim kardeşimizin yanına yanaşmış birisi. Sen nesin demiş? Elhamdülillah müslümanım demiş.Bizim kardeşimizin yanına yanaşmış birisi. Sen nesin demiş? Elhamdülillah müslümanım demiş. Ondan sonra biraz dinle ilgili sorular sormuş. O kardeşimiz de ona cevap vermiş.Ondan sonra biraz dinle ilgili sorular sormuş. O kardeşimiz de ona cevap vermiş. Ama ben sana Müslümanlığı burada otobüs durağında şöyle bir merhabanın arkasından Ama ben sana Müslümanlığı burada otobüs durağında şöyle bir merhabanın arkasından tam olarak anlatamam gel bakalım benimle, demiş. Bir yere kadar gidelim, demiş. Geldi, diyor. tam olarak anlatamam gel bakalım benimle, demiş. Bir yere kadar gidelim, demiş. Geldi, diyor. Demek ki bir merak var. Demek ki güzel bir tarzda anlatabilsek, anlayabilecek. Demek ki bir merak var. Demek ki güzel bir tarzda anlatabilsek, anlayabilecek. Ama hocam bizim dilimiz kâfi gelmiyor anlatmaya, diyor. Ama hocam bizim dilimiz kâfi gelmiyor anlatmaya, diyor.

Ben ona Avustralyalı bir müslüman bulacağım, diyor. Onlar çünkü birbirlerine iki üç kelime söylüyorlar, diyor.Ben ona Avustralyalı bir müslüman bulacağım, diyor. Onlar çünkü birbirlerine iki üç kelime söylüyorlar, diyor. Birbirlerinin hallerini bildikleri için daha iyi tesir ediyorlar, diyor. Birbirlerinin hallerini bildikleri için daha iyi tesir ediyorlar, diyor.

Allahu Teâlâ hazretleri bizim elimizle, bizim dilimizle,Allahu Teâlâ hazretleri bizim elimizle, bizim dilimizle, bizim çalışmamızla bir kimseyi doğru yola çektirtirse, müslüman ederse.bizim çalışmamızla bir kimseyi doğru yola çektirtirse, müslüman ederse. Onun ömür boyu yaptığı bütün sevaplı işlerin bir kopyası da bize verilir. Namaz kılmış.Onun ömür boyu yaptığı bütün sevaplı işlerin bir kopyası da bize verilir. Namaz kılmış. Sana da o sevabın bir misli gelir. Oruç tutmuş. Sana da bir misli gelir.Sana da o sevabın bir misli gelir. Oruç tutmuş. Sana da bir misli gelir. Din bakımından en kârlı iş birisini doğru yola, Hak yola, İslâm'a çekmektir. Din bakımından en kârlı iş birisini doğru yola, Hak yola, İslâm'a çekmektir.

Sudanlı bir kardeşimiz geldi buraya geçen gün. Bir kaç defa namaz kıldı.Sudanlı bir kardeşimiz geldi buraya geçen gün. Bir kaç defa namaz kıldı. Biz yokken de bir akşam namazını kıldırmış. Sesi de güzelmiş, kıraati de hoşmuş.Biz yokken de bir akşam namazını kıldırmış. Sesi de güzelmiş, kıraati de hoşmuş. Cemaat, kardeşlerimiz beğenmişler. Cemaat, kardeşlerimiz beğenmişler. Kaç sene Mekke'de kalmış, bilmem ne kadar Medine'de kalmış. Orada okumuş.Kaç sene Mekke'de kalmış, bilmem ne kadar Medine'de kalmış. Orada okumuş. Sudan'da medresede okumuş. Hindistan'a, Pakistan'a gelmiş.Sudan'da medresede okumuş. Hindistan'a, Pakistan'a gelmiş. Orada Hanefî fıkhını senelerce okumuş.Orada Hanefî fıkhını senelerce okumuş. Arapça konuştuğu zaman ağzından tereyağ damlıyor gibi, kaymak akıyor,Arapça konuştuğu zaman ağzından tereyağ damlıyor gibi, kaymak akıyor, bal akıyormuş gibi gayet güzel konuşuyor. Kafa yapısı da güzel. bal akıyormuş gibi gayet güzel konuşuyor. Kafa yapısı da güzel.

Bizimle misafirliğe gitti bir yere. Oruçlu, kenarda duruyor.Bizimle misafirliğe gitti bir yere. Oruçlu, kenarda duruyor. "Sen sevapların hepsini alıp götürmek istiyorsun galiba." dedim. Memleketini terk etmiş."Sen sevapların hepsini alıp götürmek istiyorsun galiba." dedim. Memleketini terk etmiş. Allah'ın dinini yaymak için bir başka yere gitmiş. Mübarek üç aylarda.Allah'ın dinini yaymak için bir başka yere gitmiş. Mübarek üç aylarda. Ondan sonra oruç tutuyor, ibadet yapıyor. Çok sevap kazanıyor. Ondan sonra oruç tutuyor, ibadet yapıyor. Çok sevap kazanıyor.

Onun için Allahu Teâlâ hazretleri bize de bir gayret versin.Onun için Allahu Teâlâ hazretleri bize de bir gayret versin. İnsanların çoğu elinde bulunan nimetlerin kadrini kıymetini bilmezler. İnsanların çoğu elinde bulunan nimetlerin kadrini kıymetini bilmezler. Bu elde bulunduğu halde kıymeti bilinmeyen nimetlerden bir tanesi boş zamandır.Bu elde bulunduğu halde kıymeti bilinmeyen nimetlerden bir tanesi boş zamandır. Ferağ dediğimiz Arapça. Boş zamandır. Boş zamanın var mı? Sürü sepet.Ferağ dediğimiz Arapça. Boş zamandır.

Boş zamanın var mı? Sürü sepet.
Sabahtan akşama. Nasıl değerlendiriyorsun? Yan gelip yatıyorum, çamura batıyorum. Olmaz.Sabahtan akşama. Nasıl değerlendiriyorsun? Yan gelip yatıyorum, çamura batıyorum. Olmaz. Bir kitap oku, bir çalışma yap. Bir düzenli ol. Bir masan olsun. Bir defterin olsun. Bir fişlemen olsun.Bir kitap oku, bir çalışma yap. Bir düzenli ol. Bir masan olsun. Bir defterin olsun. Bir fişlemen olsun. Bir metodun olsun. Bir planın olsun. Bak insanlar planlarla nasıl geliştiriyorlar ülkelerini.Bir metodun olsun. Bir planın olsun. Bak insanlar planlarla nasıl geliştiriyorlar ülkelerini. Nasıl güzelleştiriyorlar. Geçenlerde bir cadde gösterdiler. Hep burada eski eski evler vardı.Nasıl güzelleştiriyorlar.

Geçenlerde bir cadde gösterdiler. Hep burada eski eski evler vardı.
Yıktılar, geniş cadde yaptılar filan. Planlı programlı. Ne su kesiliyor. Ne elektrik kesiliyor.Yıktılar, geniş cadde yaptılar filan. Planlı programlı. Ne su kesiliyor. Ne elektrik kesiliyor. Her şey muntazam. Suyun kıt olduğu bir yer olmasına rağmen her derenin ağzına bir baraj koymuşlar.Her şey muntazam. Suyun kıt olduğu bir yer olmasına rağmen her derenin ağzına bir baraj koymuşlar. Suyu biriktirip ahaliyi susuzluk çekmeden yaşattırıyorlar. Suyu biriktirip ahaliyi susuzluk çekmeden yaşattırıyorlar. Suları harcıyoruz gene yetiyor. Bizim Türkiye'mizde düşünelim, suları yetiremiyoruz.Suları harcıyoruz gene yetiyor. Bizim Türkiye'mizde düşünelim, suları yetiremiyoruz. İki gün kesilir, üç gün kesilir. Çamurlu akar. Depo dolar. Boru tıkanır. İki gün kesilir, üç gün kesilir. Çamurlu akar. Depo dolar. Boru tıkanır.

Planlı çalışmak İslâm için, İslâm'ın gelişmesi için çok önemli.Planlı çalışmak İslâm için, İslâm'ın gelişmesi için çok önemli. Eğer biz bu kafayla çalışırsak plansız çalışırsak, programsız olursak, gelişmezsek olmaz. Eğer biz bu kafayla çalışırsak plansız çalışırsak, programsız olursak, gelişmezsek olmaz. En aşağıda kalırız. Mutlaka bu çağa, bu şartlara, hasımlarımızın, rakiplerimizin,En aşağıda kalırız. Mutlaka bu çağa, bu şartlara, hasımlarımızın, rakiplerimizin, yarış yaptığımız insanların kondüsyonuna erişmemiz ve onu geçmemiz lazım. yarış yaptığımız insanların kondüsyonuna erişmemiz ve onu geçmemiz lazım.

Alem çocuklarını yahudiyse yahudi yapıyor. Hıristiyansa hıristiyan yapıyor. Mecusîyse mecusî yapıyor.Alem çocuklarını yahudiyse yahudi yapıyor. Hıristiyansa hıristiyan yapıyor. Mecusîyse mecusî yapıyor. Müslümanlar hadi bakalım. Sen de kendi çocuğunu müslüman senin gibi müslüman yetiştir.Müslümanlar hadi bakalım. Sen de kendi çocuğunu müslüman senin gibi müslüman yetiştir. Ekseriye buradan şikayet oluyor. Kendi çocuğumuz bizim yolumuza gelmiyor diye. Hasım oluyor diye. Ekseriye buradan şikayet oluyor. Kendi çocuğumuz bizim yolumuza gelmiyor diye. Hasım oluyor diye. On sekiz yaşında selahiyet elde ediyorlar. İstediğini yapıyorlar filan diye. On sekiz yaşında selahiyet elde ediyorlar. İstediğini yapıyorlar filan diye.

On sekiz yaşına kadar gönlünü çelip müslüman yetiştirebilirsen yetiştiriyorsun.On sekiz yaşına kadar gönlünü çelip müslüman yetiştirebilirsen yetiştiriyorsun. Ondan sonra çocuk bir hürriyetini kaptı mı. Gemi azıya almış at gibi. İstediği yere koşar.Ondan sonra çocuk bir hürriyetini kaptı mı. Gemi azıya almış at gibi. İstediği yere koşar. O zaman onu dizginini çeksen de azı dişine aldı mı at dizginin gemini.O zaman onu dizginini çeksen de azı dişine aldı mı at dizginin gemini. Böyle ağzını çektiği zaman yanağı acımaz. Ağzının kenarı acımadığı için koşar artık istediği tarafa.Böyle ağzını çektiği zaman yanağı acımaz. Ağzının kenarı acımadığı için koşar artık istediği tarafa. O hale geliyor. Bize de Allah evlatlatlarımızı kendisinin sevdiği kul olarak yetiştirmeyi nasip etsin.O hale geliyor.

Bize de Allah evlatlatlarımızı kendisinin sevdiği kul olarak yetiştirmeyi nasip etsin.
En önemli iş. Bizim namımızı onlar sürdürecekler. En önemli iş evladımızın bizim gibi olması. En önemli iş. Bizim namımızı onlar sürdürecekler. En önemli iş evladımızın bizim gibi olması. Bizim gibi ne kelime? Bizden iyi olması. Bizden üstün olmalı. Bizden ileri olmalı. Bizim gibi ne kelime? Bizden iyi olması. Bizden üstün olmalı. Bizden ileri olmalı. Bizden daha mükemmel olmalı. Daha mütteki olmalı. Daha çok sevap kazanan bir insan olmalı.Bizden daha mükemmel olmalı. Daha mütteki olmalı. Daha çok sevap kazanan bir insan olmalı. Rabbimiz nasip eylesin cümlemize. Rabbimiz nasip eylesin cümlemize.

İbni Mâce'den bir hadis-i şerif. "Topluca yiyin. Ayrılmayın.İbni Mâce'den bir hadis-i şerif.

"Topluca yiyin. Ayrılmayın.
Çünkü bereket cemaattedir." buyurmuş Peygamber Efendimiz. Çünkü bereket cemaattedir." buyurmuş Peygamber Efendimiz. Bir araya geldi mi cemaatin çok hayrı bereketi vardır. Bir başka hadîs-i şerîfte de. Bir araya geldi mi cemaatin çok hayrı bereketi vardır. Bir başka hadîs-i şerîfte de.

Toplanmak bir araya gelmek Allah'ın rahmetinin inmesine vesiledir. Allah'ın bir rahmetidir.Toplanmak bir araya gelmek Allah'ın rahmetinin inmesine vesiledir. Allah'ın bir rahmetidir. Ayrılık, tefrika da azaptır, felakettir, musibettir diye bildiriliyor. Ayrılık, tefrika da azaptır, felakettir, musibettir diye bildiriliyor.

Her günahı Allahu Teâlâ hazretleri dilerse dilediği kadar, kıyamete kadar cezasını vermeyi tehir eder.Her günahı Allahu Teâlâ hazretleri dilerse dilediği kadar, kıyamete kadar cezasını vermeyi tehir eder. Kişi bir günah işlemiş ama hemen cezasını vermez. Dileğine göre tehir eder. Belki tevbe edecek.Kişi bir günah işlemiş ama hemen cezasını vermez. Dileğine göre tehir eder. Belki tevbe edecek. Bir fırsat veriyor tevbe etmesi için. Böyle bir zaman sonra. Bir fırsat veriyor tevbe etmesi için. Böyle bir zaman sonra. Birden başına taş yağmaz yani günahı işleyen kimsenin. Ama bir günah var bundan müstesna.Birden başına taş yağmaz yani günahı işleyen kimsenin. Ama bir günah var bundan müstesna. Anne babaya asi gelmek, onlara karşı çıkmak. Ukûka'l-vâlideyni. Anne babaya diklenmek, karşı gelmek. Anne babaya asi gelmek, onlara karşı çıkmak.

Ukûka'l-vâlideyni. Anne babaya diklenmek, karşı gelmek.

Fe-inne'llahe yü'accilühû li-sâbihî fî'l-hayâti kable'l-memâti.Fe-inne'llahe yü'accilühû li-sâbihî fî'l-hayâti kable'l-memâti. Allah bunun cezasını ölmeden evvel o kimseye tattırır.Allah bunun cezasını ölmeden evvel o kimseye tattırır. Anasına babasına asi olan kimseye onun cezasını daha hayattında tattırır. Âhirete bırakmaz.Anasına babasına asi olan kimseye onun cezasını daha hayattında tattırır. Âhirete bırakmaz. Anne babaya karşı gelmenin cezası büyüktür. Çok büyüktür. Anne babaya karşı gelmenin cezası büyüktür. Çok büyüktür.

Allahu Teâlâ hazretleri sağsa annelerimize babalarımıza olanca hürmeti göstermeyi nasip etsin.Allahu Teâlâ hazretleri sağsa annelerimize babalarımıza olanca hürmeti göstermeyi nasip etsin. Biz babalara da evlat sahiplerine de evlatlarının mutî, sevgili, saygılı, kendisine hizmet eden,Biz babalara da evlat sahiplerine de evlatlarının mutî, sevgili, saygılı, kendisine hizmet eden, kendisini memnun eden evlatlara sahip olmayı nasip eylesin. kendisini memnun eden evlatlara sahip olmayı nasip eylesin.

İbni Ömer radiyallahu anhumadan rivayet edilmiş ki Peygamber Efendimiz ona şöyle buyurmuş. İbni Ömer radiyallahu anhumadan rivayet edilmiş ki Peygamber Efendimiz ona şöyle buyurmuş.

Kün fi'd-dünyâ ke-enneke ğarîbün.Kün fi'd-dünyâ ke-enneke ğarîbün. Sen bu dünyada yaşarken sanki bir yolcuymuşsun, diyâr-ı gurbetteymişsin de,Sen bu dünyada yaşarken sanki bir yolcuymuşsun, diyâr-ı gurbetteymişsin de, asıl vatanından ayrı kalmışsın da, oraya varacak bir yolcuymuşsun gibi,asıl vatanından ayrı kalmışsın da, oraya varacak bir yolcuymuşsun gibi, garip gibi diyâr-ı gurbet ehli gibi say kendini.garip gibi diyâr-ı gurbet ehli gibi say kendini. Burası senin asıl yerin değil. Buradan kalkıp öbür tarafa gideceksin. Asıl oranın özlemini çek. Burası senin asıl yerin değil. Buradan kalkıp öbür tarafa gideceksin. Asıl oranın özlemini çek.

Ev-'âbiru sebilin. Yahut bir yerden bir yere giden yolcu gibi say kendini.Ev-'âbiru sebilin. Yahut bir yerden bir yere giden yolcu gibi say kendini. Böyle buyurmuş Peygamber Efendimiz. Devamında İbni Ömer bu hadisi rivayet ettikten sonra şöyle dermiş: Böyle buyurmuş Peygamber Efendimiz. Devamında İbni Ömer bu hadisi rivayet ettikten sonra şöyle dermiş:

İzâ emseyte fe- lâ tenteziri's-sabâha. Akşama girdin mi sabahı gözleme. Sabaha çıkacağını umma.İzâ emseyte fe- lâ tenteziri's-sabâha. Akşama girdin mi sabahı gözleme. Sabaha çıkacağını umma. Belki o gece öleceksin. Sabaha hiç hevesleme. Belki o gece öleceksin. Sabaha hiç hevesleme.

İzâ asbahte fe-lâ tenteziri'l-mesâe. "Sabaha çıktın mı da akşama ulaşırım." diye düşünme.İzâ asbahte fe-lâ tenteziri'l-mesâe. "Sabaha çıktın mı da akşama ulaşırım." diye düşünme. "Bugün ölürüm." diye düşün. Ve-huz min sıhhatike li-maradike.Sıhhatinden hastalığın için fırsat, ganimet al."Bugün ölürüm." diye düşün.

Ve-huz min sıhhatike li-maradike.Sıhhatinden hastalığın için fırsat, ganimet al.
Yani sıhhatliyken ibadet et. Hastalığına hazırlan.Yani sıhhatliyken ibadet et. Hastalığına hazırlan. Ve sıhhatli olduğun zaman bir gün gelip hasta olacağını düşün. O zamanları boşa geçirme. Ve sıhhatli olduğun zaman bir gün gelip hasta olacağını düşün. O zamanları boşa geçirme.

Ve-min hayâtike li-mevtike.Ve-min hayâtike li-mevtike. Ve yaşamından da şu sürdüğün hayattan da ölümün için ölümden sonrası için tedbirini çıkart, fırsatını al.Ve yaşamından da şu sürdüğün hayattan da ölümün için ölümden sonrası için tedbirini çıkart, fırsatını al. Ve yapman gereken şeyleri yap. Ve yapman gereken şeyleri yap.

Bu hadîs-i şerîfe bakılırsa tabi müslümanın hiç bu dünyaya şöyle sevgi nazarıyla bakmamasıBu hadîs-i şerîfe bakılırsa tabi müslümanın hiç bu dünyaya şöyle sevgi nazarıyla bakmaması daima ciddi boynu bükük ahireti düşünmesi. Harıl harıl ölümden sonrası için hazırlanması, çalışması gerekiyor.daima ciddi boynu bükük ahireti düşünmesi. Harıl harıl ölümden sonrası için hazırlanması, çalışması gerekiyor. Bize son derece yabancı bir hâlet-i rûhiye. Biz de hiç o havada değiliz.Bize son derece yabancı bir hâlet-i rûhiye. Biz de hiç o havada değiliz. Gezmede, tozmada, piknikte, eğlencedeyiz. Allahu Teâlâ hazretleri edepli kul eylesin.Gezmede, tozmada, piknikte, eğlencedeyiz.

Allahu Teâlâ hazretleri edepli kul eylesin.
Cahil, gafil, bön, anlayışsız, edepsiz olmaktan cümlemizi korusun. Öylelerden de korusun.Cahil, gafil, bön, anlayışsız, edepsiz olmaktan cümlemizi korusun. Öylelerden de korusun. Ârif kimselerle dost eylesin. Cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Ârif kimselerle dost eylesin. Cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin.

Fâtiha-ı Şerîfe, meal besmele. Fâtiha-ı Şerîfe, meal besmele.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2