Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Evvel 1446
24 Kasım 2024
İmsak
06:24
Güneş
07:54
Öğle
12:55
İkindi
15:24
Akşam
17:47
Yatsı
19:11
Detaylı Arama

Faydalı Dualar (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

20 Ramazan 1405 / 09.06.1985
İskenderpaşa Camii / İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Gusül Alındıktan Sonra Abdest Alınır Mı?, İslâm'da Bıyıkları Kökten Kazımanın Hükmü Nedir? | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Faydalı Dualar (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

20 Ramazan 1405 / 09.06.1985
İskenderpaşa Camii / İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Gusül Alındıktan Sonra Abdest Alınır Mı?, İslâm'da Bıyıkları Kökten Kazımanın Hükmü Nedir? | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Guslün farzı üçtür; ağza su vermek, burna su vermek, vücudu yıkamak.Guslün farzı üçtür; ağza su vermek, burna su vermek, vücudu yıkamak. Bununla namaz kılınır mı? Bununla namaz kılınır mı?

Kılınır. Ayrıca abdest almaya lüzum kalmadan onunla namaz kılınır. Kılınır. Ayrıca abdest almaya lüzum kalmadan onunla namaz kılınır.

Hocam bu duaları yüzünden okuyabilir miyiz yoksa ezberlemek lazım mıdır? Hocam bu duaları yüzünden okuyabilir miyiz yoksa ezberlemek lazım mıdır?

Ezberlerse, gönlüne hafızasına yerleştirirse aliyyü'l-âlâ olur. Ezberlerse, gönlüne hafızasına yerleştirirse aliyyü'l-âlâ olur. Ama yüzünden okusa da kabul olur. Ama yüzünden okusa da kabul olur.

İslâm'da bıyıkları kökten kazımanın hükmü nedir? İslâm'da bıyıkları kökten kazımanın hükmü nedir?

Kâfirlere benzemek olursa haramdır. Ama Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Kâfirlere benzemek olursa haramdır. Ama Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

"Sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kısaltın." Onun için dibi, beyazı görünecek kadar kısaltırlarmış. "Sakallarınızı uzatın, bıyıklarınızı kısaltın."

Onun için dibi, beyazı görünecek kadar kısaltırlarmış.
Asıl mühim olan sakal bırakmaktır. Bıyıkların kısa olmasında mahzur yok.Asıl mühim olan sakal bırakmaktır. Bıyıkların kısa olmasında mahzur yok. Hatta tıraşlansa bile bazı mezheplere göre [cevazı] var.Hatta tıraşlansa bile bazı mezheplere göre [cevazı] var. Ama yüzü, gözü, her şeyi ötekilere benzemek tarzında yapmamak lazım. Ama yüzü, gözü, her şeyi ötekilere benzemek tarzında yapmamak lazım.

Geceleyin rahatsız olması nedeniyle yemeden içmeden yatan ancak Geceleyin rahatsız olması nedeniyle yemeden içmeden yatan ancak gecenin bir kısmında kalkıp su içen kimse ne yapacak?gecenin bir kısmında kalkıp su içen kimse ne yapacak? [Saatin] kaç olduğundan haberdar değil. [Saatin] kaç olduğundan haberdar değil.

Karanlık gece olduğu kanaatindeyse orucu oruçtur. Değilse ihtiyaten ileride bir gün kaza eder. Karanlık gece olduğu kanaatindeyse orucu oruçtur. Değilse ihtiyaten ileride bir gün kaza eder.

Hayatta üç çocuğum var, bir de üç aylıkken vefat etmiş çocuğum var. Hayatta üç çocuğum var, bir de üç aylıkken vefat etmiş çocuğum var. Akika kurbanını şimdi hepsi için kesmem lazım mı? Ölen için de kesmem lazım mı? Akika kurbanını şimdi hepsi için kesmem lazım mı? Ölen için de kesmem lazım mı?

"Vefat etmiş küçük çocuklar mahşer yerinde su dağıtacak."Vefat etmiş küçük çocuklar mahşer yerinde su dağıtacak. Akika kurbanı kesilmeyenlerin olmayacak." diye rivayet vardır. Ona da kessin. Akika kurbanı kesilmeyenlerin olmayacak." diye rivayet vardır. Ona da kessin.

Evlenmek için söz verdiğim gençlerin dinî nikahını kıydırdım; çarşıya pazara çıkabilirler mi? Evlenmek için söz verdiğim gençlerin dinî nikahını kıydırdım; çarşıya pazara çıkabilirler mi? Bununla gerdeğe girebilirler mi? Çıkabilirler. Tabii nikâh olmuş oluyor.Bununla gerdeğe girebilirler mi?

Çıkabilirler. Tabii nikâh olmuş oluyor.
Ama resmî işlemleri tamamlasın. Ama resmî işlemleri tamamlasın.

Soru: Bir kardeşimizin 1,5 milyon altını var; dükkanı kirada, kendisi de kirada oturuyor.Soru: Bir kardeşimizin 1,5 milyon altını var; dükkanı kirada, kendisi de kirada oturuyor. Zekât düşer mi? Düşer. Altının miktarı neyse o kadar zekât düşer. Zekât düşer mi?

Düşer. Altının miktarı neyse o kadar zekât düşer.

İçte giydiğimiz çamaşırların örtünmeyi sağlaması için avret yerlerini örtmesi gerekir mi İçte giydiğimiz çamaşırların örtünmeyi sağlaması için avret yerlerini örtmesi gerekir mi yoksa daha sonra onun üzerine başka elbiseler giyilerek örtünmenin yapılmasında sakınca var mı? yoksa daha sonra onun üzerine başka elbiseler giyilerek örtünmenin yapılmasında sakınca var mı?

Mühim olan; bir müslüman avret yerlerini örtecek.Mühim olan; bir müslüman avret yerlerini örtecek. Kadın, ayak bileklerinden yüzü elleri hariç her tarafını örtecek.Kadın, ayak bileklerinden yüzü elleri hariç her tarafını örtecek. Erkek de diz kapağı ile göbeği arasındaki yeri, avret-i galîzesini örtecek.Erkek de diz kapağı ile göbeği arasındaki yeri, avret-i galîzesini örtecek. Öteki tarafı da beldenin örfüne göre örtünmesi lazım geliyor. Öteki tarafı da beldenin örfüne göre örtünmesi lazım geliyor. Bunu sağladıktan sonra tek veya kat kat şeyle, neyle sağlarsa sağlasın tesettür yerini bulmuş olur.Bunu sağladıktan sonra tek veya kat kat şeyle, neyle sağlarsa sağlasın tesettür yerini bulmuş olur. Pantolonunu çıkartıyor, pijamasını giyecek,Pantolonunu çıkartıyor, pijamasını giyecek, üçgen şeklinde küçücük bir mendil parçası gibi bir donu var; üçgen şeklinde küçücük bir mendil parçası gibi bir donu var; o zaman öbür yerleri göründüğü zaman günah oluyor.o zaman öbür yerleri göründüğü zaman günah oluyor. Göstermediği zaman günah olmaz, gösterdiği zaman günah olur.Göstermediği zaman günah olmaz, gösterdiği zaman günah olur. Bu kadar basit bir şeydir. Eğer "Birisinin yanında belki soyunurum, ne olur ne olmaz..." diye Bu kadar basit bir şeydir. Eğer "Birisinin yanında belki soyunurum, ne olur ne olmaz..." diye düşünüyorsa oraları [için] de ölçülü giyinmesini tavsiye ederiz. düşünüyorsa oraları [için] de ölçülü giyinmesini tavsiye ederiz.

Caminin içinde iftar etmekte bir sakınca var mıdır? Kimileri "günah" diyorlar. Caminin içinde iftar etmekte bir sakınca var mıdır? Kimileri "günah" diyorlar.

Günahı, sevabı iyi bilmiyorlar. Camide namaza durmuş, hurma ikram ediyorsun, Günahı, sevabı iyi bilmiyorlar. Camide namaza durmuş, hurma ikram ediyorsun, su ikram ediyorsun, iftar ediyor.su ikram ediyorsun, iftar ediyor. Mahzuru yok. Yemek yese yer. Cami bir müslümanın [evidir.] Mahzuru yok. Yemek yese yer. Cami bir müslümanın [evidir.] Biz Allah'ın kullarıyız, O bizim Rabbimiz'dir; ev Allah'ın evidir, kul Allah'ın kuludur.Biz Allah'ın kullarıyız, O bizim Rabbimiz'dir; ev Allah'ın evidir, kul Allah'ın kuludur. Zamanı gelince beraberce yapıldığında mahzuru yoktur.Zamanı gelince beraberce yapıldığında mahzuru yoktur. Ama öbür tarafta şunlar ibadet ediyor, beri tarafta bunlar oturmuş keyif çatırtıyor,Ama öbür tarafta şunlar ibadet ediyor, beri tarafta bunlar oturmuş keyif çatırtıyor, kahve höpürtediyorlar... Burası kahvehane değil. Öyle olmaz. kahve höpürtediyorlar... Burası kahvehane değil. Öyle olmaz.

Hz. Ali Efendimiz, evinde biraz canı sıkılacak bir şey olmuş, camiye gitmiş, uzanmış yatmış.Hz. Ali Efendimiz, evinde biraz canı sıkılacak bir şey olmuş, camiye gitmiş, uzanmış yatmış. Câiz olmasaydı yatmazdı. Câiz olmasaydı yatmazdı.

Kapıdan girerken ihtiyaten Neveytü sünnete'l-îtikâfe lillâhi teâlâ diye girin.Kapıdan girerken ihtiyaten Neveytü sünnete'l-îtikâfe lillâhi teâlâ diye girin. İtikâfa niyet edince yatmak olur, yemek olur, konuşmak olur;İtikâfa niyet edince yatmak olur, yemek olur, konuşmak olur; çünkü orada itikâfa niyet etmiş olduğundan mahzuru kalmaz.çünkü orada itikâfa niyet etmiş olduğundan mahzuru kalmaz. Öylesi daha emniyetli. Öylesi daha emniyetli.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2