Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Hakikati Söylemek

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın sohbetlerinden özenle seçilmiş muhtelif bölümlerdir.
Ne Olursa Olsun Hakkı Söylemek, Herkes Hakkı Söylemeli, Bir Kişi Söylerse O Da Yanar, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Hakikati Söylemek

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın sohbetlerinden özenle seçilmiş muhtelif bölümlerdir.
Ne Olursa Olsun Hakkı Söylemek, Herkes Hakkı Söylemeli, Bir Kişi Söylerse O Da Yanar, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.

el-Hamdülillahi Rabbil âlemin. Vesselatu vesselamu ala seyyidi'l evveline vel ahirin.el-Hamdülillahi Rabbil âlemin. Vesselatu vesselamu ala seyyidi'l evveline vel ahirin. Muhammedini'l Mustafâ ve âlihi ve sahbihi ve men tebihu bi ihsanin ila yevmid-din. Muhammedini'l Mustafâ ve âlihi ve sahbihi ve men tebihu bi ihsanin ila yevmid-din.

Emma ba'dü Fe'lemû eyyühel-ihvân fe İnne efdalel hadisi kitâbullàh Ve efdalel-hedyi hedyü seyyidinaEmma ba'dü
Fe'lemû eyyühel-ihvân fe İnne efdalel hadisi kitâbullàh Ve efdalel-hedyi hedyü seyyidina
muhammedin sallallàhu aleyhi ve alihi sellem Ve şerrel-umûri muhdesâtühâ Ve külle muhdesetin bid'ahmuhammedin sallallàhu aleyhi ve alihi sellem Ve şerrel-umûri muhdesâtühâ Ve külle muhdesetin bid'ah Ve külle bid'atin dalâleh külle dalâletin Ve sahibeha fin-nâr Ve bis-senedil-muttasıliVe külle bid'atin dalâleh külle dalâletin Ve sahibeha fin-nâr Ve bis-senedil-muttasıli ilen-nebiyyi sallallàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl. ilen-nebiyyi sallallàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl.

Fe-azzeznâ bi-sâlisin. Gönderilen vazifeli tebliğcileri üçüncüyle takviye eyledik.Fe-azzeznâ bi-sâlisin. Gönderilen vazifeli tebliğcileri üçüncüyle takviye eyledik. Onlar, biz Allah'ın size gönderdiği vazifeli insanlarız. Onlar, biz Allah'ın size gönderdiği vazifeli insanlarız.

Din budur, iman budur diye anlattığı halde ahali kabul etmiyorDin budur, iman budur diye anlattığı halde ahali kabul etmiyor ve ters bir tutum içine giriyorlar. Ve sonunda öldürme noktasına geliyorlar bu şahısları. ve ters bir tutum içine giriyorlar. Ve sonunda öldürme noktasına geliyorlar bu şahısları.

Şehrin öbür ucundan koşarak birisi geliyor: -Hâbîb-ün Neccar- Şehrin öbür ucundan koşarak birisi geliyor: -Hâbîb-ün Neccar-

Toplum galeyana gelmiş, bu üç kişinin aleyhinde, onları öldürecekler.Toplum galeyana gelmiş, bu üç kişinin aleyhinde, onları öldürecekler. Manzaranın teferruatını düşünelim, gözümüzün önüne getirmeye çalışalım. Hışımlı bir kalabalık var.Manzaranın teferruatını düşünelim, gözümüzün önüne getirmeye çalışalım. Hışımlı bir kalabalık var. Diyor ki: Diyor ki:

"Ey kavmim, yapmayın. Etmeyin. Bunlar doğru sözlü insanlar. Bunlara tâbi olun." diyor."Ey kavmim, yapmayın. Etmeyin. Bunlar doğru sözlü insanlar. Bunlara tâbi olun." diyor. Bunu nasihat ediyor. Onu da öldürüyorlar. Yani zor bir durum diye susmuyor.Bunu nasihat ediyor. Onu da öldürüyorlar. Yani zor bir durum diye susmuyor. Onu da şehit ediyorlar ama ne buyuruyor Cenâb-ı Hak: Onu da şehit ediyorlar ama ne buyuruyor Cenâb-ı Hak:

Ey kulum, ben seni sevdim. Sen vazifeni güzel yaptın. Buyur cennete, diyecek Allah. Ey kulum, ben seni sevdim. Sen vazifeni güzel yaptın. Buyur cennete, diyecek Allah. Davet etmiş, "Buyur gir cennete." demiş olduğunu Yasin sûresindeDavet etmiş, "Buyur gir cennete." demiş olduğunu Yasin sûresinde okuyoruz ama bu kıssadan çıkartılacak hisseyi hiç düşünmemişiz. okuyoruz ama bu kıssadan çıkartılacak hisseyi hiç düşünmemişiz.

Ne hocalar! Hiç olmazsa benim çevremde yaşadığım zaman gördüğüm insanları diyeyim. Ne hocalar! Hiç olmazsa benim çevremde yaşadığım zaman gördüğüm insanları diyeyim.

Ne olursa olsun hakkı söylemem gerekir, dememişler. İlahiyat fakültesinden mezun Ne olursa olsun hakkı söylemem gerekir, dememişler. İlahiyat fakültesinden mezun ilahiyatçı ve doçent olmuş, profesör olmuş. Üniversite rektörü olmuş. ilahiyatçı ve doçent olmuş, profesör olmuş. Üniversite rektörü olmuş.

Çıkıyor, üniversitesinin açılış dersinde "İslâm'da tesettür yoktur." diyebiliyor.Çıkıyor, üniversitesinin açılış dersinde "İslâm'da tesettür yoktur." diyebiliyor. Koca bir kalabalıktan ses yok! Komutanlar var, vali var, reisicumhur var, seçkin davetliler var diye yağ çekiyorKoca bir kalabalıktan ses yok! Komutanlar var, vali var, reisicumhur var, seçkin davetliler var diye yağ çekiyor Dinin ahkâmını değiştiriyor. Dinin ahkâmını değiştiriyor.

Hiçbir müslümanın beğenmeyeceği bir söz söylüyor. İslâm'da tesettür yoktur. Hiçbir müslümanın beğenmeyeceği bir söz söylüyor. İslâm'da tesettür yoktur.

Bir metre bez için bu kadar mücadele yapılır mı, diyor. Yapmayın diyor, öylelerine uymayın, diyor bir de.Bir metre bez için bu kadar mücadele yapılır mı, diyor. Yapmayın diyor, öylelerine uymayın, diyor bir de. Yanlışı tavsiye ediyor. Hakkı tavsiye etmiyor, bâtılı tavsiye ediyor. Yanlışı tavsiye ediyor. Hakkı tavsiye etmiyor, bâtılı tavsiye ediyor.

Onu da yapmıyor, tık yok. Onu da yapmıyor, tık yok.

Bu iş değildir. Erkeksen rejimin beğenmediği hakları müdafaa et, bakalım.Bu iş değildir. Erkeksen rejimin beğenmediği hakları müdafaa et, bakalım. Dümen suyundan gitmek kolaydır. Ama hadi bakalım, bilim adamı isen, erkeksen,Dümen suyundan gitmek kolaydır. Ama hadi bakalım, bilim adamı isen, erkeksen, mertsen çiğnenen gerçekleri söyle bakalım. Fazilet mücadelesi yap. Kenedy'nin bir kitabı vardı.mertsen çiğnenen gerçekleri söyle bakalım. Fazilet mücadelesi yap. Kenedy'nin bir kitabı vardı. Fazilet Mücadelesi diye. O diyor ki: "Herkesin akıp gittiği, kabul ettiği bir yanlış yapılırken Fazilet Mücadelesi diye. O diyor ki:


"Herkesin akıp gittiği, kabul ettiği bir yanlış yapılırken
faziletli bir siyasetçi onun karşısına çıkar; yanlış yapıyorsun diyebilir. faziletli bir siyasetçi onun karşısına çıkar; yanlış yapıyorsun diyebilir. Her türlü tehlikeyi göze alarak, siyasi istikbalininHer türlü tehlikeyi göze alarak, siyasi istikbalinin mahvolmasına sebep olacağı kanaatinde olsa bile doğruyu söyler." mahvolmasına sebep olacağı kanaatinde olsa bile doğruyu söyler."

Fazilet Mücadelesi isimli kitabın özeti budur. Faziletli siyasetçilik böyle yapılır, diyor.Fazilet Mücadelesi isimli kitabın özeti budur. Faziletli siyasetçilik böyle yapılır, diyor. Bir sürü yanlış iş yapılıyor, milletvekilleri susuyor. Bir sürü yanlış iş yapılıyor, milletvekilleri susuyor.

Yâsîn sûresini anlamamış müslüman, neden? Yâsîn sûresini anlamamış müslüman, neden?

Yâsîn sûresinin ikinci sayfasındaki anlatılandan gereken dersi çıkartmamış. Yâsîn sûresinin ikinci sayfasındaki anlatılandan gereken dersi çıkartmamış.

Hiç Yâsîn suresini anlatırken bunu söyleyen oldu mu size şu vakte kadar, şu saate kadar? Hiç Yâsîn suresini anlatırken bunu söyleyen oldu mu size şu vakte kadar, şu saate kadar?

Yâsin sûresi Ne olursa olsun Hakk'ı söyleyeceksiniz diyen oldu mu size? Yâsin sûresi

Ne olursa olsun Hakk'ı söyleyeceksiniz diyen oldu mu size?

Herkes idare-i kelâm ediyor ve susuyor. Halbuki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki: Herkes idare-i kelâm ediyor ve susuyor.

Halbuki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki:

"Hakkı söyleyecek yerde susan, dilsiz şeytandır." Dilsiz şeytan, insan değil, şeytandır, diyor."Hakkı söyleyecek yerde susan, dilsiz şeytandır." Dilsiz şeytan, insan değil, şeytandır, diyor. İnsan değil diyor ama yağcı takımı çıktığı zaman televizyona, radyoya;İnsan değil diyor ama yağcı takımı çıktığı zaman televizyona, radyoya; yazdığı zaman gazetede, mecmuada İslâm müsamaha dinidir. Neye müsamaha edeceğim? yazdığı zaman gazetede, mecmuada İslâm müsamaha dinidir.

Neye müsamaha edeceğim?

İçkiye, zinaya, kumara, İslâm dışı bütün olaylara müsamaha edeceksin. "Gık" demeyeceksin.İçkiye, zinaya, kumara, İslâm dışı bütün olaylara müsamaha edeceksin. "Gık" demeyeceksin. Ses çıkartmayacaksın. İslâm buymuş! Yalan ve yanlış. Vallahi de billahi de öyle değil.Ses çıkartmayacaksın. İslâm buymuş! Yalan ve yanlış.

Vallahi de billahi de öyle değil.
İslâm bâtılla mücadeledir. İslâm cihattır. İslâm; emr-i mâruf nehy-i anil münkerdir.İslâm bâtılla mücadeledir. İslâm cihattır. İslâm; emr-i mâruf nehy-i anil münkerdir. İyiliği yapmak ve yaptırmaktır. Ve kötülüğü engellemektir. Müslüman gözünün önünde kötülüğü yaptırtmaz, engeller. İyiliği yapmak ve yaptırmaktır. Ve kötülüğü engellemektir. Müslüman gözünün önünde kötülüğü yaptırtmaz, engeller.

Engellemek vazifesi vardır.Engellemek vazifesi vardır. Öyle değil mi? Emr-i mârufu ve nehy-i münkeri anlatan var mı? Öyle değil mi?

Emr-i mârufu ve nehy-i münkeri anlatan var mı?

Oturdum 30 Ağustos'a, konuya uygun âyetlerden, hadislerden bir konuşma hazırladım.Oturdum 30 Ağustos'a, konuya uygun âyetlerden, hadislerden bir konuşma hazırladım. Dedim ben gidiyorum yola, sen bunu metinden okut.Dedim ben gidiyorum yola, sen bunu metinden okut. Benim vaktim yok, bekleyemem. Çünkü seyahatim aksar, dedim. Verdim metni. Benim vaktim yok, bekleyemem. Çünkü seyahatim aksar, dedim. Verdim metni.

Yola çıktım. Yolda da radyoyu açtım, konuşmamı dinledim.Yola çıktım. Yolda da radyoyu açtım, konuşmamı dinledim. Yüzde doksanını kesmişler konuşmamın.Yüzde doksanını kesmişler konuşmamın. Kestikleri âyetler.Kestikleri âyetler. Ankara radyosunun dini yayınlar bölümü, âyetleri okuyamıyor.Ankara radyosunun dini yayınlar bölümü, âyetleri okuyamıyor. Ayet, cihat ile ilgili ayetleri okuyamıyor. Ayet, cihat ile ilgili ayetleri okuyamıyor.

Niye okuyamıyorsun? Niye okuyamıyorsun?

Okunmuyor. Öyle bir şey olmaz. 28 Mayıs'ta dedim. Askerler de bizim gibi insandır.Okunmuyor. Öyle bir şey olmaz. 28 Mayıs'ta dedim. Askerler de bizim gibi insandır. Onların bizden daha fazla, daha üstün bir söz hakkı yoktur demokraside, dedim. Söyledim ve yazdım.Onların bizden daha fazla, daha üstün bir söz hakkı yoktur demokraside, dedim. Söyledim ve yazdım. Olmaz böyle şey, dedim. Bunlar anti demokratik, dedim. Olmaz böyle şey, dedim. Bunlar anti demokratik, dedim.

28 Şubat’ta, karargâha kimse bir şey demedi. Herkes susuyordu, vallahi. Herkes susunca söyleyen insan da yanar.28 Şubat’ta, karargâha kimse bir şey demedi. Herkes susuyordu, vallahi. Herkes susunca söyleyen insan da yanar. Çünkü bir kişi olur, bir kişi yanar. Olmaz, herkesin söylemesi lazım. Çünkü bir kişi olur, bir kişi yanar. Olmaz, herkesin söylemesi lazım. Herkes söylediği zaman bakar ki kalabalık kızgın, yapamaz. Herkes söylediği zaman bakar ki kalabalık kızgın, yapamaz.

Ama bir kişiyi tepelerler allem ederler, kallem ederler. Benimle doğru düzgün uğraşamayınca, bir şey bulamayıncaAma bir kişiyi tepelerler allem ederler, kallem ederler. Benimle doğru düzgün uğraşamayınca, bir şey bulamayınca vakfımı dört senedir teftiş altında tutuyorlar. Teftiş, teftiş, teftiş... vakfımı dört senedir teftiş altında tutuyorlar. Teftiş, teftiş, teftiş... Birisi bitti, daha yeni gitti; öteki müfettiş. İşte hiçbir şey yok. Birisi bitti, daha yeni gitti; öteki müfettiş. İşte hiçbir şey yok.

Hadi bir tane daha, hadi bir tane daha. Olmadı. Başbakanlık'tan özel müfettiş. Hadi bir tane daha, hadi bir tane daha. Olmadı. Başbakanlık'tan özel müfettiş.

Ne diye benim vakfıma gönderiyorsun? Benim vakfımın eti ne budu ne.Ne diye benim vakfıma gönderiyorsun?


Benim vakfımın eti ne budu ne.
Sâfî deri, bir deri, bir kemik. Benim vakfımda ne var? Sâfî deri, bir deri, bir kemik. Benim vakfımda ne var?

Benim vakfım da ne arıyorsun sen? Kaç tane okul açmışım.Benim vakfım da ne arıyorsun sen?


Kaç tane okul açmışım.
Benim zelzelede yaptığım yardımı, dost düşman gazeteler hepsi manşet yapmış.Benim zelzelede yaptığım yardımı, dost düşman gazeteler hepsi manşet yapmış. Devletin yapamadığı yardımı yapmışım ben, zelzeledeki insanlara. Madalya vermen lazım bana.Devletin yapamadığı yardımı yapmışım ben, zelzeledeki insanlara. Madalya vermen lazım bana. Ne teftiş yapıyorsun. Ne demek istiyorsun? "Ben Türkiye'de hayrı yaptırmam." mı demek istiyorsun? Ne teftiş yapıyorsun. Ne demek istiyorsun?

"Ben Türkiye'de hayrı yaptırmam." mı demek istiyorsun?

Öyle şey olmaz, çıkıp falanca adamla ilgili methiyeler düzmek; şakşakçılıktır, dalkavukluktur.Öyle şey olmaz, çıkıp falanca adamla ilgili methiyeler düzmek; şakşakçılıktır, dalkavukluktur. Yardakçılıktır. İslâm'ın hiç sevmediği bir şey.Yardakçılıktır. İslâm'ın hiç sevmediği bir şey. Ben Mimarlık ve Mühendislik Özel Yüksekokulu'nda ders veriyorum. Türk Dili ve Kültürü dersi. Ben Mimarlık ve Mühendislik Özel Yüksekokulu'nda ders veriyorum. Türk Dili ve Kültürü dersi.

Hem üniversitede hocaydım hem de Yüksek Mimarlık ve Mühendislik Okulu'nda akşam derslerim var da ders veriyordum.Hem üniversitede hocaydım hem de Yüksek Mimarlık ve Mühendislik Okulu'nda akşam derslerim var da ders veriyordum. Ve azılı solcuların olduğu bir yüksekokuldu. Böyle militan kızları, fedaileri ile beraber çıkarlardı iki taraflı. Ve azılı solcuların olduğu bir yüksekokuldu. Böyle militan kızları, fedaileri ile beraber çıkarlardı iki taraflı.

Onlardan sonra bir kısmı olaylarda öldüler. Mühendislik Okulu Ankara'da, hocaydım, ders verdim.Onlardan sonra bir kısmı olaylarda öldüler. Mühendislik Okulu Ankara'da, hocaydım, ders verdim. Türk dilini ve kültürünü anlatıp, öğrencileri harekete geçirip,Türk dilini ve kültürünü anlatıp, öğrencileri harekete geçirip, faziletli insanlar olmaya heveslendirmek amacım. faziletli insanlar olmaya heveslendirmek amacım.

Benim dersimin amacı Türk dilini sevdirmek ve bir aşk, şevk aşılamak. Benim dersimin amacı Türk dilini sevdirmek ve bir aşk, şevk aşılamak.

Ben Osmanlılar'ın son devirlerinden, gerileme sebeplerimizden, ilerlememiz için neler olacağından vesaireden,Ben Osmanlılar'ın son devirlerinden, gerileme sebeplerimizden, ilerlememiz için neler olacağından vesaireden, vesaireden bahsettim. Dersler boyunca bahsettim.vesaireden bahsettim. Dersler boyunca bahsettim. Günümüze kadar anlattım, dilimin döndüğünce, aklımın erdiğince. Günümüze kadar anlattım, dilimin döndüğünce, aklımın erdiğince.

Kitapları karıştırarak özetlediğim, bulduğum şeylerden anlattım, anlattım.Kitapları karıştırarak özetlediğim, bulduğum şeylerden anlattım, anlattım. Bir gün dersten çıktım, bir şubeden. Bir öğrenci geldi, zaten gece bölümüne gidiyorum. Bir gün dersten çıktım, bir şubeden. Bir öğrenci geldi, zaten gece bölümüne gidiyorum. Yaşça benden yaşlı öğrencilerim de var. Filanca yerde müdür muavini,Yaşça benden yaşlı öğrencilerim de var. Filanca yerde müdür muavini, mühendis olayım diye Mühendislik Okulu'nun gece bölümüne geliyor.mühendis olayım diye Mühendislik Okulu'nun gece bölümüne geliyor. Yüzbaşı, geceleyin mühendis oluyor. Yüzbaşı, geceleyin mühendis oluyor.

Emekli albay geliyor yani. Saçı dökülmüş, saçına ak düşmüş insanlar falan da geliyor.Emekli albay geliyor yani. Saçı dökülmüş, saçına ak düşmüş insanlar falan da geliyor. Öğrencim benim. Oturuyorlar karşımda. Bir tanesi geldi. "Hocam bir şey sormak istiyorum." Sor, dedim.Öğrencim benim. Oturuyorlar karşımda. Bir tanesi geldi. "Hocam bir şey sormak istiyorum." Sor, dedim. Kâğıtlarımı, dosyamı topluyorum kürsüde. Ders bitti, buyurun çıkabilirsiniz, dedim. Kâğıtlarımı, dosyamı topluyorum kürsüde.

Ders bitti, buyurun çıkabilirsiniz, dedim.
Kâğıtlarımı topluyorum, bir şey sormak istiyorum hocam, dedi.Kâğıtlarımı topluyorum, bir şey sormak istiyorum hocam, dedi. Şöyle bir de cebinden çakmağı sigarayı falan çıkardı. "Sigara içebilir miyim?" Şöyle bir de cebinden çakmağı sigarayı falan çıkardı.

"Sigara içebilir miyim?"

Benden sigara için fetva almaya çalışma, dedim. Ben sigaraya karşıyım, içme, dedim.Benden sigara için fetva almaya çalışma, dedim. Ben sigaraya karşıyım, içme, dedim. Ama teneffüstür. Kendi keyfin istiyorsa zararlı olduğunu bil.Ama teneffüstür. Kendi keyfin istiyorsa zararlı olduğunu bil. Yani içersen karışmam ama ben sigara iç demem sana, dedim. Yani içersen karışmam ama ben sigara iç demem sana, dedim.

Tabii, peki hocam deyip içmemesi lazım ama yaktı sigarasını. Şöyle bir derin nefes çekti.Tabii, peki hocam deyip içmemesi lazım ama yaktı sigarasını. Şöyle bir derin nefes çekti. Serinkanlı biri, çocuk değil yani yetişkin. "Hocam dedi bu kadar dersi dinledik, haftalardır.Serinkanlı biri, çocuk değil yani yetişkin.


"Hocam dedi bu kadar dersi dinledik, haftalardır.
İyi, güzel; teşekkür ederim. Çok güzel noktalara temas ediyorsunuz ama bir şeye dikkat ettim. İyi, güzel; teşekkür ederim. Çok güzel noktalara temas ediyorsunuz ama bir şeye dikkat ettim. Bütün dersleriniz boyunca Mustafa Kemal'den bir defa bahsetmediniz." dedi.Bütün dersleriniz boyunca Mustafa Kemal'den bir defa bahsetmediniz." dedi. Hiç bahsi geçmedi, dedim. Bir daha çekti, gözüme bakıyor, sıkıştırdım bu hocayı. Hiç bahsi geçmedi, dedim. Bir daha çekti, gözüme bakıyor, sıkıştırdım bu hocayı. Şimdi bakalım versin cevabı, gibilerinden. Şimdi bakalım versin cevabı, gibilerinden.

"Onun hakkında çok söz dinlediniz şimdiye kadar. Ben sizin duymadıklarınızı, size anlatmak istedim."Onun hakkında çok söz dinlediniz şimdiye kadar. Ben sizin duymadıklarınızı, size anlatmak istedim. Bildiklerinizi tekrar değil, bilmediklerinizi öğretmek istedim." dedim. Sustu, kaldı; ne diyecek. Bildiklerinizi tekrar değil, bilmediklerinizi öğretmek istedim." dedim. Sustu, kaldı; ne diyecek.

O biliyor benim ne demek istediğimi. Ben de onun ne demek istediğini biliyorum. O biliyor benim ne demek istediğimi. Ben de onun ne demek istediğini biliyorum.

Doğruyu söylemeyen doğruyu söylemiyorsa; Kuli'l-hayra. Hayrı söyler. Doğruyu söylemeyen doğruyu söylemiyorsa;

Kuli'l-hayra. Hayrı söyler.

Ve illâ fesküt. Susar ama yanlışı söylemez, diyor. Susar, cevap vermez. Hiç olmazsa cevap vermez.Ve illâ fesküt. Susar ama yanlışı söylemez, diyor. Susar, cevap vermez. Hiç olmazsa cevap vermez. Banka reklamı yapar mı bir müslüman? Yapmaz. Domuz satışı yapar mı? Yapmaz mesela.Banka reklamı yapar mı bir müslüman?


Yapmaz. Domuz satışı yapar mı? Yapmaz mesela.
Kendisine uygun olanı yapar, uygun olmayanı yapmaz. Onun için ben onu dinlemiyorum, dinlemedim. Kendisine uygun olanı yapar, uygun olmayanı yapmaz. Onun için ben onu dinlemiyorum, dinlemedim.

Geçenlerde yazdı Stockholm'de. Bir kitap yazılmaya başlamış, basılıyormuş.Geçenlerde yazdı Stockholm'de. Bir kitap yazılmaya başlamış, basılıyormuş. Kıyamet kopacakmış kitap basılınca. Çok şeyleri değiştiriyormuş. Asırlar boyu bütün alimler yanılıyormuş.Kıyamet kopacakmış kitap basılınca. Çok şeyleri değiştiriyormuş. Asırlar boyu bütün alimler yanılıyormuş. Bu her şeyi anlatacakmış. Böyle bir iddia. "Her şeyi ben bilirim." Bu her şeyi anlatacakmış. Böyle bir iddia.

"Her şeyi ben bilirim."

İsmail böyle derse bir insan ne yaparsın sen? Teskin edici bir iğne yaparsın.İsmail böyle derse bir insan ne yaparsın sen?

Teskin edici bir iğne yaparsın.
Ondan sonra tımarhaneye götürürsün. Bu tabii bir söz değildir.Ondan sonra tımarhaneye götürürsün. Bu tabii bir söz değildir. Her şeyi ben biliyorum diye Einstein [Aynştayn] bile demez. Demez yani.Her şeyi ben biliyorum diye Einstein [Aynştayn] bile demez.

Demez yani.
İlim erbabı herkes bilir ki herkes yanılmış, ben doğruyu biliyorum, demez. İlim erbabı herkes bilir ki herkes yanılmış, ben doğruyu biliyorum, demez.

"Benim görüşüm." de "Bilim adamı olarak falanca konuda benim görüşüm." de."Benim görüşüm." de "Bilim adamı olarak falanca konuda benim görüşüm." de. "Her şeyi ben biliyorum, herkes yanılmış." "Her şeyi ben biliyorum, herkes yanılmış."

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2