Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Helâlinden Kazanıp Başkalarına Harcamak

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Zilka'de 1416 / 05.04.1996
AKRA- Ankara

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh. es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi Peygamber Efendimiz'in şefaatine, sevgisine nâil eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi Peygamber Efendimiz'in şefaatine, sevgisine nâil eylesin. Cennette cümlemizi komşu eylesin. Onun yanında mekân sahibi olmaya, onu görmeye muvaffak eylesin.Cennette cümlemizi komşu eylesin. Onun yanında mekân sahibi olmaya, onu görmeye muvaffak eylesin. O lütufları cümlemize ihsan eylesin. O lütufları cümlemize ihsan eylesin.

Ebû Said el-Hudrî hazretlerinden rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîfle başlamak istiyorum.Ebû Said el-Hudrî hazretlerinden rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîfle başlamak istiyorum. Müslümanların farzlarından, yapmaları gereken ibadetlerinden birisi de zekâttır. Müslümanların farzlarından, yapmaları gereken ibadetlerinden birisi de zekâttır. Zekât; "keskin ze" harfiyle yazılır. Arapça'da üç tane "ze" var; birisi "peltek ze", birisi "keskin ze",Zekât; "keskin ze" harfiyle yazılır. Arapça'da üç tane "ze" var; birisi "peltek ze", birisi "keskin ze", birisi "zı". Zekât "keskin ze" ile yazılır. Çünkü öteki "ze" ile olan kelimelerden mâna farkı var.birisi "zı". Zekât "keskin ze" ile yazılır. Çünkü öteki "ze" ile olan kelimelerden mâna farkı var. Karışmasın diye bunu izah etmek gerekiyor. Karışmasın diye bunu izah etmek gerekiyor.

Malın zekâtı, malın temizlenmesine vesile oluyor, onu tertemiz yapıyor. Zekât, malın içindeki,Malın zekâtı, malın temizlenmesine vesile oluyor, onu tertemiz yapıyor. Zekât, malın içindeki, fukarânın mânevî bakımdan Allah tarafından emredilmiş olan payıdır.fukarânın mânevî bakımdan Allah tarafından emredilmiş olan payıdır. Bir maldan zekât verildiği zaman o mal temiz oluyor, verilmediği zaman o mal temiz olmuyor. Bir maldan zekât verildiği zaman o mal temiz oluyor, verilmediği zaman o mal temiz olmuyor. Çünkü fukarânın içinde hakkı kalmış oluyor ve tam, temiz bir kazanç olmuyor. Çünkü fukarânın içinde hakkı kalmış oluyor ve tam, temiz bir kazanç olmuyor.

Zekât vermek için de belli miktarda mala sahip olmak lazım. Her zekâtın nisabı veriliyor.Zekât vermek için de belli miktarda mala sahip olmak lazım. Her zekâtın nisabı veriliyor. Asgarî mal varlığı ne ise, kişi ona sahip ise ondan sonra zekât verebilir. Asgarî mal varlığı ne ise, kişi ona sahip ise ondan sonra zekât verebilir. Fakat bu hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz başka bir noktadanFakat bu hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz başka bir noktadan zekât kelimesini kullanarak bize bir nasihatte bulunuyor. zekât kelimesini kullanarak bize bir nasihatte bulunuyor.

Pek çok kaynak var; Hakîm Müstedrek'inde, İbn Hibban ve diğer kaynaklar nakletmişler.Pek çok kaynak var; Hakîm Müstedrek'inde, İbn Hibban ve diğer kaynaklar nakletmişler. Muhterem İbn Abdullah, İbn Huzeyfe rivayet etmiş. Muhterem İbn Abdullah, İbn Huzeyfe rivayet etmiş.

Eyyümâ racülin kesebe mâlen min halâlin fe et'ame nefsehû ev kesâhâ fe-men dûnehû minEyyümâ racülin kesebe mâlen min halâlin fe et'ame nefsehû ev kesâhâ fe-men dûnehû min halkıllâhi fe-innehû lehû zekâtün ve eyyumâ racülin müslimin lem yekün lehû ındehû sadakatünhalkıllâhi fe-innehû lehû zekâtün ve eyyumâ racülin müslimin lem yekün lehû ındehû sadakatün fe'lyekûl fî duâihî: Allâhümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlike ve salli ale'l-mü'minînefe'lyekûl fî duâihî: Allâhümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlike ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimati, fe-innehâ lehû zekâtün. ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimati, fe-innehâ lehû zekâtün.

Sadaka Resûlullah. Sadaka Resûlullah.

Eyyümâ racülin. "Herhangi bir adam ki..." Kesebe mâlen. "Mal elde etti, kazandı, kesbetti.Eyyümâ racülin. "Herhangi bir adam ki..." Kesebe mâlen. "Mal elde etti, kazandı, kesbetti. " Min halâlin. "Helalden." Fe-et‘ama nefsehû ev kesâhâ. "Kendisi bu kazandığı mal, para, kazanç," Min halâlin. "Helalden." Fe-et‘ama nefsehû ev kesâhâ. "Kendisi bu kazandığı mal, para, kazanç, kesb ile kendisine bir gıda verdi; yedi, içti." Kesâhâ. "Ve bu kazandığı kazançla giyindi.kesb ile kendisine bir gıda verdi; yedi, içti." Kesâhâ. "Ve bu kazandığı kazançla giyindi. " Yemek yedi ve üstünü giydi." Fe-men dûnehû. "Kendisinden başka." Min halkıllâh." Yemek yedi ve üstünü giydi." Fe-men dûnehû. "Kendisinden başka." Min halkıllâh. "Allah'ın mahlukâtından başka mahluklara da yedirdi, giydirdi." Sırf kendisi değil, çoluk çocuk,"Allah'ın mahlukâtından başka mahluklara da yedirdi, giydirdi." Sırf kendisi değil, çoluk çocuk, fukarâ, tanıdık tanımadık kimselere de bu kazandığı kazancından yedirdi, giydirdi.fukarâ, tanıdık tanımadık kimselere de bu kazandığı kazancından yedirdi, giydirdi. Fe-innehû lehû zekâtün. "Bunlar onun için zekâttır." Fe-innehû lehû zekâtün. "Bunlar onun için zekâttır."

Tabi farz olan zekâttır. O verilmediği zaman mal pis kalıyor, verildiği zaman temizleniyor. Tabi farz olan zekâttır. O verilmediği zaman mal pis kalıyor, verildiği zaman temizleniyor.

İşte o kazanç para olursa, zekâtın ölçüsü kırkta bir...İşte o kazanç para olursa, zekâtın ölçüsü kırkta bir... Kırk tane koyunu olursa kırk koyundan bir tanesi... Kırk tane koyunu olursa kırk koyundan bir tanesi...

Herhangi bir adam helal yol ile çalışmış. Allah'ın razı olduğu, helal bir şekil ile ticaret, sanat,Herhangi bir adam helal yol ile çalışmış. Allah'ın razı olduğu, helal bir şekil ile ticaret, sanat, ziraat yapmış; helal yol... Ya da bir çuval çalmış, şu kadar milyon lira, büyük bir vurgun…ziraat yapmış; helal yol... Ya da bir çuval çalmış, şu kadar milyon lira, büyük bir vurgun… Tabi sonunda yakalanmış. Böyle şeyler olabiliyor. Hırsızlık, -küçük olsun, büyük olsun fark etmez-Tabi sonunda yakalanmış. Böyle şeyler olabiliyor. Hırsızlık, -küçük olsun, büyük olsun fark etmez- rızası olmadan başkasının malını almak haram. Böyle bir kazançla bir hayır da olmaz. rızası olmadan başkasının malını almak haram. Böyle bir kazançla bir hayır da olmaz.

Hani Köroğlu'ndan bahsederler. Zenginleri basar, soyar, fakirlere verirmiş. Öyle hayır olmaz.Hani Köroğlu'ndan bahsederler. Zenginleri basar, soyar, fakirlere verirmiş. Öyle hayır olmaz. Çünkü netice itibariyle zengini basmak da, meşru yoldan zengin olmuşsa onun parasınıÇünkü netice itibariyle zengini basmak da, meşru yoldan zengin olmuşsa onun parasını silah zoruyla almak da yok. "Fakire veriyorum!" demek mazeret olmuyor. silah zoruyla almak da yok. "Fakire veriyorum!" demek mazeret olmuyor.

Haram kazançlardan birisi nedir? Haram kazançlardan birisi nedir?

Mesela zihnimizi çalştıralım, hafızamızı yoklayalım, bulmaya çalışalım. Mesela zihnimizi çalştıralım, hafızamızı yoklayalım, bulmaya çalışalım.

Rüşvet haramdır! Rüşvet; bir memurun para karşılığında birisini kayırarak işini yapması,Rüşvet haramdır! Rüşvet; bir memurun para karşılığında birisini kayırarak işini yapması, ve bedavadan, bir şeye hakkı olmadan oradan bir pay alması, cebine para sokması... Bu haramdır. ve bedavadan, bir şeye hakkı olmadan oradan bir pay alması, cebine para sokması... Bu haramdır.

Bazen ticaret de haram olur. Adam ticarette dururken bir dakikalık işlemlerden dolayı ticareti haram olabilir.Bazen ticaret de haram olur. Adam ticarette dururken bir dakikalık işlemlerden dolayı ticareti haram olabilir. Ticarette faiz haramdır, yemin doğru değildir, haksız beyan doğru değildir, Ticarette faiz haramdır, yemin doğru değildir, haksız beyan doğru değildir, ticareti Cuma ezanı okunduğu sırada yapınca o kazancı haramlaşır; Cuma vaktinde kapatması lazım.ticareti Cuma ezanı okunduğu sırada yapınca o kazancı haramlaşır; Cuma vaktinde kapatması lazım. Âyet-i kerîmede buyruluyor ki ; Âyet-i kerîmede buyruluyor ki ;

Dükkânı, malı, satışı helal ve İslâmî iken Cuma vaktinde kazancı haramlaşıverir.Dükkânı, malı, satışı helal ve İslâmî iken Cuma vaktinde kazancı haramlaşıverir. Çünkü o vakitte camiye gelip vaazı, hutbeyi dinlemesi lazımdı.Çünkü o vakitte camiye gelip vaazı, hutbeyi dinlemesi lazımdı. İşte bu gibi şekillerle olursa makbul olmuyor. İşte bu gibi şekillerle olursa makbul olmuyor.

Nasıl olacak? Nasıl olacak?

Helal yolla olacak. Helal yolla olacak.

Helal kazanç nedir? Helal kazanç nedir?

Ziraattir; kendi tarlasına ekip mahsulü satmaktır. Sanattır; kendi eliyle bir iş üretipZiraattir; kendi tarlasına ekip mahsulü satmaktır. Sanattır; kendi eliyle bir iş üretip ortaya bir eser koyup onu satıp kazanmaktır. Ameleliktir; emeğiyle bir müslimin işini yapmak, yevmiyesiniortaya bir eser koyup onu satıp kazanmaktır. Ameleliktir; emeğiyle bir müslimin işini yapmak, yevmiyesini gündeliğini, haftalığını, aylığını almaktır. Tezgâhtarlıktır, ticarettir, ihracattır,gündeliğini, haftalığını, aylığını almaktır. Tezgâhtarlıktır, ticarettir, ihracattır, ithalattır, cihattır... Bunlar helal. ithalattır, cihattır... Bunlar helal.

Racül; adam demek, erkek kişi demek ama kadın da ticaret yapabilir, kazanç sağlayabilir.Racül; adam demek, erkek kişi demek ama kadın da ticaret yapabilir, kazanç sağlayabilir. Çünkü biliyoruz ki Peygamberimiz'in ilk zevcesi mübarek Hz. Hatice anamız da ticaret yapmıştı,Çünkü biliyoruz ki Peygamberimiz'in ilk zevcesi mübarek Hz. Hatice anamız da ticaret yapmıştı, yaptırmıştı. Kervan tertiplemişti, kervana sahip idi. İslâm'da kadın ticaret yapabilir.yaptırmıştı. Kervan tertiplemişti, kervana sahip idi. İslâm'da kadın ticaret yapabilir. Bunun mahzuru, mânisi yok. Hele bazı hanımlar güzel yerler ayarlayabiliyorlar,Bunun mahzuru, mânisi yok. Hele bazı hanımlar güzel yerler ayarlayabiliyorlar, hanımlar arası ticaret yapıyorlar, hanımlara pazarlıyorlar. O zaman daha gönül huzuru içinde oluyor. hanımlar arası ticaret yapıyorlar, hanımlara pazarlıyorlar. O zaman daha gönül huzuru içinde oluyor.

Burada "adam" dedi ama genel olarak söylemek, "kişi" demek gerekir. Kadın erkek hepsi için...Burada "adam" dedi ama genel olarak söylemek, "kişi" demek gerekir. Kadın erkek hepsi için... Bu hüküm doğaldır, doğrudur. Bu hüküm doğaldır, doğrudur.

Herhangi bir kişi helalden bir kazanç kazandı mı "mal" diyor. Mal; burada kazanç mânasına,Herhangi bir kişi helalden bir kazanç kazandı mı "mal" diyor. Mal; burada kazanç mânasına, her çeşit yaptığı hayırlar sonrasında elde ettiği şeyler. Mesela bazen birisi bir iş yapar da o işiher çeşit yaptığı hayırlar sonrasında elde ettiği şeyler. Mesela bazen birisi bir iş yapar da o işi yaptıran kimse ona "Benim param yok; al sana şu euroyu, doları veriyorum." derse, bu da olur. yaptıran kimse ona "Benim param yok; al sana şu euroyu, doları veriyorum." derse, bu da olur.

Kazancı ne ise bundan kendisi de yiyip giyinirse, başkalarını da -Kazancı ne ise bundan kendisi de yiyip giyinirse, başkalarını da - Allah'ın yarattıklarından çevresinde nasibi olan kimse- yedirip giydirirse... Akrabası olabilir,Allah'ın yarattıklarından çevresinde nasibi olan kimse- yedirip giydirirse... Akrabası olabilir, evinin içinde barındırdığı ya da hiç tanımadığı kimseler olur, fakir öğrenciler, öksüzler olur filan… evinin içinde barındırdığı ya da hiç tanımadığı kimseler olur, fakir öğrenciler, öksüzler olur filan…

Bunları giydirirse ne olur? Bunları giydirirse ne olur?

Bu onun için zekât olur. Malının temizlenmesi oluyor. Farz olan zekâtı verdiği zaman kazandığı sevap gibiBu onun için zekât olur. Malının temizlenmesi oluyor. Farz olan zekâtı verdiği zaman kazandığı sevap gibi bir sevap kazanıyor. İsterse kendisi zekât verme durumuna kadar yükselmemiş bir sevap kazanıyor. İsterse kendisi zekât verme durumuna kadar yükselmemiş bir fukarâcık müslüman da olsa… Bir amele, çalışmış, azıcık bir parası var,bir fukarâcık müslüman da olsa… Bir amele, çalışmış, azıcık bir parası var, daha zekât verecek durumda değil ama sofraya birisini çağırmış, yedirmiş.daha zekât verecek durumda değil ama sofraya birisini çağırmış, yedirmiş. O da onun bir bakıma zekâtı oluyor. Zekât burada geniş mânasıyla kullanılmış. Sevap kazanmasınaO da onun bir bakıma zekâtı oluyor. Zekât burada geniş mânasıyla kullanılmış. Sevap kazanmasına vesile olacak bir şey oluyor. Sadaka da böyle... Bazen parayla olur, bazen başka şekillerle olur. vesile olacak bir şey oluyor. Sadaka da böyle... Bazen parayla olur, bazen başka şekillerle olur.

Peygamber Efendimiz onu da söylemiş, arkasından; Peygamber Efendimiz onu da söylemiş, arkasından;

Eyyümâ racülin müslimin. "Herhangi bir müslüman adam ki…" Eyyümâ racülin müslimin. "Herhangi bir müslüman adam ki…"

Peki, müslüman olmazsa hayr u hasenâtı ne olacak? Peki, müslüman olmazsa hayr u hasenâtı ne olacak?

İngiltere'de, Amerika'da oranın ahalisi lions clup, "lions klübü" veya rötary klübü kuruyorlar.İngiltere'de, Amerika'da oranın ahalisi lions clup, "lions klübü" veya rötary klübü kuruyorlar. Hayır cemiyetleri kuruyor ve hayır yapıyorlar. Hakikaten park, bahçe yapıyorlar, birtakım aktiviteler,Hayır cemiyetleri kuruyor ve hayır yapıyorlar. Hakikaten park, bahçe yapıyorlar, birtakım aktiviteler, hayır faaliyetleri gösteriyorlar. Bunların hiç birisi onun âhirette cennete girmesine sebep olmayacak,hayır faaliyetleri gösteriyorlar. Bunların hiç birisi onun âhirette cennete girmesine sebep olmayacak, o cins bir fayda sağlayamayacak. o cins bir fayda sağlayamayacak.

Çünkü Allah'ın kullarından ilk istediği kendisinin varlığını, birliğini tanıması,Çünkü Allah'ın kullarından ilk istediği kendisinin varlığını, birliğini tanıması, anlaması, bulması, bilmesi... Allah'ı bilmeyen ve bulamayan, Allah'a doğru inanmayan ve O'nun razı olduğuanlaması, bulması, bilmesi... Allah'ı bilmeyen ve bulamayan, Allah'a doğru inanmayan ve O'nun razı olduğu dinle kulluk etmeyen kimsenin ameli hebâen mensûrâ'dır, boşadır. Çünkü temel yoktur. dinle kulluk etmeyen kimsenin ameli hebâen mensûrâ'dır, boşadır. Çünkü temel yoktur.

Bataklık üzerinde adam kamyonlarla tuğlaları getirmiş, ev yapmak istiyor. Olmaz, batar gider. Bataklık..Bataklık üzerinde adam kamyonlarla tuğlaları getirmiş, ev yapmak istiyor. Olmaz, batar gider. Bataklık.. Temeli yapılmadan olmaz. Bataklıkta ve temelsiz ev olamadığı gibi…Temeli yapılmadan olmaz. Bataklıkta ve temelsiz ev olamadığı gibi… Hatta çürük temelli ev bile olamıyor. Yapıyorsun, biraz sonra duvarları çatlıyor, yıkılıyor.Hatta çürük temelli ev bile olamıyor. Yapıyorsun, biraz sonra duvarları çatlıyor, yıkılıyor. Çürük yere ev yapıyorlar, bir yer sarsıntısı oluyor, duvarları ve tavanı çöküp kaza oluyor,Çürük yere ev yapıyorlar, bir yer sarsıntısı oluyor, duvarları ve tavanı çöküp kaza oluyor, hayat kayboluyor, mal gidiyor filan... İşte onun gibi. hayat kayboluyor, mal gidiyor filan... İşte onun gibi.

Onun için Efendimiz buyurmuş ki; eyyümâ racülin müslimin. Müslüman olacak, İslâm dinine girmiş olacak. Onun için Efendimiz buyurmuş ki; eyyümâ racülin müslimin. Müslüman olacak, İslâm dinine girmiş olacak.

Ve razîtü lekümü'l-İslâma dînen. "Ben sizin için din olarak Müslümanlığı kabul ettim.Ve razîtü lekümü'l-İslâma dînen. "Ben sizin için din olarak Müslümanlığı kabul ettim. Ona razıyım." diye beyan buyuruluyor. Ona razıyım." diye beyan buyuruluyor.

Neden? Neden?

Öbür dinler bozulduğu için Allahu Teâlâ hazretleri tazelemiş ve göndermiş oluyor.Öbür dinler bozulduğu için Allahu Teâlâ hazretleri tazelemiş ve göndermiş oluyor. Hz. Âdem'in dini hak dindir, biz Hz. Âdem'i seviyoruz. İbrahim aleyhisselam'ın dini hak dindir,Hz. Âdem'in dini hak dindir, biz Hz. Âdem'i seviyoruz. İbrahim aleyhisselam'ın dini hak dindir, biz İbrahim aleyhisselam'ı seviyoruz. Musa aleyhisselam hak din sahibiydi, biz İbrahim aleyhisselam'ı seviyoruz. Musa aleyhisselam hak din sahibiydi, biz Musa aleyhisselam'ın dinini seviyoruz. İsa aleyhisselam'ı ve dinini seviyoruz… Ama bozmuşlar,biz Musa aleyhisselam'ın dinini seviyoruz. İsa aleyhisselam'ı ve dinini seviyoruz… Ama bozmuşlar, dinlerini doğru koruyamamışlar. Onun için Allahu Teâlâ hazretleri en son peygamberi göndererekdinlerini doğru koruyamamışlar. Onun için Allahu Teâlâ hazretleri en son peygamberi göndererek mesajını tazelemiş. Dinler tarihi bakımından da inceliyoruz, inançları göz önüne koyuyoruz,mesajını tazelemiş. Dinler tarihi bakımından da inceliyoruz, inançları göz önüne koyuyoruz, mukayesesini yapıyoruz. Böyle, gerçek bu! mukayesesini yapıyoruz. Böyle, gerçek bu!

Geçtiğimiz asırda Hindistan'da, Hindistan'ı hıristiyanlaştırmak isteyen misyonerlerleGeçtiğimiz asırda Hindistan'da, Hindistan'ı hıristiyanlaştırmak isteyen misyonerlerle oradaki müslümanlar münazara yapmışlar. oradaki müslümanlar münazara yapmışlar.

"Madem siz bizi Hıristiyanlığa çağırıyorsunuz, halkı da toplayalım, bir kalabalığın huzurunda"Madem siz bizi Hıristiyanlığa çağırıyorsunuz, halkı da toplayalım, bir kalabalığın huzurunda dinin ana konularını karşılıklı konuşalım." -Buna münazara yapmak deniliyor.-dinin ana konularını karşılıklı konuşalım." -Buna münazara yapmak deniliyor.- "Halk da hakem olsun, bizi dinlesin.Bakalım hangimizin konuşmasını doğru bulacaklar?" diye anlaşmışlar. "Halk da hakem olsun, bizi dinlesin.Bakalım hangimizin konuşmasını doğru bulacaklar?" diye anlaşmışlar.

Misyoner papazlar gelmişler, üniversite bitirmiş, doktora yapmış bilgili insanlar…Misyoner papazlar gelmişler, üniversite bitirmiş, doktora yapmış bilgili insanlar… Bizim Hindistan'daki müslümanlardan da bir heyet teşkil etmiş. Bizim Hindistan'daki müslümanlardan da bir heyet teşkil etmiş.

Hangi konuları konuşacaklar? Hangi konuları konuşacaklar?

Bir; Allah inancı, tanrı inancı konusunu konuşacaklar. İki; peygamberlik inancıBir; Allah inancı, tanrı inancı konusunu konuşacaklar. İki; peygamberlik inancı konusunu konuşacaklar. Üç; Allah'ın gönderdiği kitaplar konusunu görüşecekler. Dört, beş, altı, yedi… konusunu konuşacaklar. Üç; Allah'ın gönderdiği kitaplar konusunu görüşecekler. Dört, beş, altı, yedi…

Konuları münazaraya başlamışlar. Bir, tanrı inancı... Tanrı nedir, tanrı nasıldır?Konuları münazaraya başlamışlar. Bir, tanrı inancı... Tanrı nedir, tanrı nasıldır? Allahu Teâlâ hazretlerinin evsafı, sıfatları, niceliği ne türlüdür, nasıl inanmak lazım?Allahu Teâlâ hazretlerinin evsafı, sıfatları, niceliği ne türlüdür, nasıl inanmak lazım? Çarmıha gerilmiş, boynu yere düşmüş… Tanrı bir ceset mi, put mu, bir heykel mi?!.. Tanrı nedir? Çarmıha gerilmiş, boynu yere düşmüş… Tanrı bir ceset mi, put mu, bir heykel mi?!.. Tanrı nedir?

Kalkmışlar konuşmuşlar... Çok derin ve çok büyük bir konu ama böyle bir konuşmayı herkesin yapması lazım.Kalkmışlar konuşmuşlar... Çok derin ve çok büyük bir konu ama böyle bir konuşmayı herkesin yapması lazım. Böyle bir konu üzerinde yirminci yüzyılda gerçekçi olarak, aklını mantığını ortaya koyarak herkesinBöyle bir konu üzerinde yirminci yüzyılda gerçekçi olarak, aklını mantığını ortaya koyarak herkesin -papazların da Papa'nın da- düşünmesi ve konuşması lazım...-papazların da Papa'nın da- düşünmesi ve konuşması lazım... Herkesin düşünmesi lazım! Herkesin düşünmesi lazım!

Tanrı yani yaratan, âlemlerin Rabbi... Kitaplarda masallarda okuyoruz; "Kainatın ulu mimarı" diyorlarmış.Tanrı yani yaratan, âlemlerin Rabbi... Kitaplarda masallarda okuyoruz; "Kainatın ulu mimarı" diyorlarmış. Evet, bu kâinat imar edilmiş bir muhteşem evren, bir muazzam bina. Bu binanın bir mimarı,Evet, bu kâinat imar edilmiş bir muhteşem evren, bir muazzam bina. Bu binanın bir mimarı, yaratanı ve bu mükemmelliği ona vereni var. Bu mübarek zât, transandantal, aşkın, yüce varlık,yaratanı ve bu mükemmelliği ona vereni var. Bu mübarek zât, transandantal, aşkın, yüce varlık, nasıl bir varlıktır? Bunun evsafını müzakere etmişler, taraflar konuşmuş, deliller ortaya konmuş. nasıl bir varlıktır? Bunun evsafını müzakere etmişler, taraflar konuşmuş, deliller ortaya konmuş.

Müslümanlar kesin, yüzde yüz güzel şeyler söylemişler ve kazanmışlar. Ötekiler kendi inançlarınınMüslümanlar kesin, yüzde yüz güzel şeyler söylemişler ve kazanmışlar. Ötekiler kendi inançlarının gereğini söyleyince; "Savunulacak bir şey yok! Puta tapılmaz, haça tapılmaz, gereğini söyleyince; "Savunulacak bir şey yok! Puta tapılmaz, haça tapılmaz, Hz. İsa'ya tapılmaz! Hz. İsa'dan önceki insanlar; İbrahim aleyhisselam kime tapınıyordu.Hz. İsa'ya tapılmaz! Hz. İsa'dan önceki insanlar; İbrahim aleyhisselam kime tapınıyordu. O zaman daha Hz. İsa yoktu!.." O zaman daha Hz. İsa yoktu!.."

Mâ kâne İbrâhîmü yehûdiyyen ve lâ nasrâniyyen.Mâ kâne İbrâhîmü yehûdiyyen ve lâ nasrâniyyen. Ve lâkin kâne hanîfen müslimen. "İbrahim aleyhisselam yahudi de değildi, nasrânî de değildi. Ve lâkin kâne hanîfen müslimen. "İbrahim aleyhisselam yahudi de değildi, nasrânî de değildi. Hakka bağlı, hakka temayüllü müslim kişiydi." Hakka bağlı, hakka temayüllü müslim kişiydi."

Tabi iddialarının hepsi bozuk, boş, çürük; tutmamış, orada yenilmişler. Öteki maddeye geçmişler,Tabi iddialarının hepsi bozuk, boş, çürük; tutmamış, orada yenilmişler. Öteki maddeye geçmişler, orada yenilmişler. Üçüncü maddeye geçmişler, orada yenilmişler. Öteki maddelere devam edememişler,orada yenilmişler. Üçüncü maddeye geçmişler, orada yenilmişler. Öteki maddelere devam edememişler, münazarayı terk etmişler. Hatta onların başkanları demişler ki; münazarayı terk etmişler. Hatta onların başkanları demişler ki;

"Bundan sonra müslümanlarla genel mânada herkesin huzurunda münazara filan yapmayın!.." "Bundan sonra müslümanlarla genel mânada herkesin huzurunda münazara filan yapmayın!.."

Neden? Neden?

Kaçıyorlar. Gerçekler ortaya çıkıyor, söyleniyor ve gerçeği herkes anlayıpKaçıyorlar. Gerçekler ortaya çıkıyor, söyleniyor ve gerçeği herkes anlayıp "Bu doğru, bu yanlış!" diyebiliyor. Ama müslümanlar bu işin peşini bırakmamışlar,"Bu doğru, bu yanlış!" diyebiliyor. Ama müslümanlar bu işin peşini bırakmamışlar, o konuda bir kitap yazmışlar. Münazarada konuşulanları bir kitap haline getirmişler. o konuda bir kitap yazmışlar. Münazarada konuşulanları bir kitap haline getirmişler. Bu kitap İzhâr-ı Hak diye Türkiye'de çevrildi, Sönmez Yayınları'nın ilk kitaplarındandır. Bu kitap İzhâr-ı Hak diye Türkiye'de çevrildi, Sönmez Yayınları'nın ilk kitaplarındandır.

Sönmez Yayınları'nı müslüman kardeşlerimiz İslâmî yayın yapalım diye dualarla,Sönmez Yayınları'nı müslüman kardeşlerimiz İslâmî yayın yapalım diye dualarla, güzel niyetlerle kurmuşlardı. Onun için ilk önce böyle bir eseri ortaya koydular.güzel niyetlerle kurmuşlardı. Onun için ilk önce böyle bir eseri ortaya koydular. Bu eseri herkesin okumasını tavsiye ederim. Okumadıysanız alın, dikkatli bir şekilde okuyun.Bu eseri herkesin okumasını tavsiye ederim. Okumadıysanız alın, dikkatli bir şekilde okuyun. Kütüphanede yoksa tedarik eyleyin.Kütüphanede yoksa tedarik eyleyin. Çünkü lazım... Hatta bu kitapları gayrimüslimler de okusunlar. Çünkü lazım... Hatta bu kitapları gayrimüslimler de okusunlar.

Bu kitabı münazaranın nasıl cereyan ettiğini bildiren Rahmetullah İndî Efendi kaleme almış.Bu kitabı münazaranın nasıl cereyan ettiğini bildiren Rahmetullah İndî Efendi kaleme almış. Daha başka kendisi hıristiyan olup, Hıristiyanlıkta doktora yapıp, papalığa yükselip,Daha başka kendisi hıristiyan olup, Hıristiyanlıkta doktora yapıp, papalığa yükselip, Hıristiyanlığı iyice öğrendikten sonra Müslümanlığın doğru olduğunu anlayıp müslüman olan ve bu konudaHıristiyanlığı iyice öğrendikten sonra Müslümanlığın doğru olduğunu anlayıp müslüman olan ve bu konuda kitap yazan kimseler de var. Onları da okusunlar çünkü gerçeğin bulunması lazım... kitap yazan kimseler de var. Onları da okusunlar çünkü gerçeğin bulunması lazım...

Boş ve yanlış inançlarla insanların dünyasını, âhiretini mahvetmemesi lazım.Boş ve yanlış inançlarla insanların dünyasını, âhiretini mahvetmemesi lazım. Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri kendisinin inancı konusundaki abuk sabuk yanlışlıkları hiç affetmiyor.Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri kendisinin inancı konusundaki abuk sabuk yanlışlıkları hiç affetmiyor. Kur'ân-ı Kerîm'de her suçu affedebileceğini beyan ediyor. İnsanın hatasını, günahını bağışlayabilir Kur'ân-ı Kerîm'de her suçu affedebileceğini beyan ediyor. İnsanın hatasını, günahını bağışlayabilir ama şirki, küfrü asla affetmiyor. O bakımından artık yirminci yüzyılda mutlaka çözümlenmesi gerekiyor. ama şirki, küfrü asla affetmiyor. O bakımından artık yirminci yüzyılda mutlaka çözümlenmesi gerekiyor.

Ben kardeşinizin de profesörlük çalışmalarım arasında; Türkiye'ye matbaayı getirmiş olanBen kardeşinizin de profesörlük çalışmalarım arasında; Türkiye'ye matbaayı getirmiş olan İbrahim-i Müteferrika var, çok meşhur bir kimse, matbaacılığı Türkiye'ye getirdiği için herkes tanıyor.İbrahim-i Müteferrika var, çok meşhur bir kimse, matbaacılığı Türkiye'ye getirdiği için herkes tanıyor. Ben de o zâtı çok seviyorum, çok aydın bir kimseymiş. Eskiden papazmış. Romanya'da Kuluş Ben de o zâtı çok seviyorum, çok aydın bir kimseymiş. Eskiden papazmış. Romanya'da Kuluş veya şimdi Kolojvar denilen kasabadaveya şimdi Kolojvar denilen kasabada ve papaz olarak yetiştiğini bulduğum el yazması kitabında kendisi söylüyor. ve papaz olarak yetiştiğini bulduğum el yazması kitabında kendisi söylüyor.

Sonra İslâmi konuları inceleyerek ve kilisenin veya manastırın kütüphanesindeki gizli,Sonra İslâmi konuları inceleyerek ve kilisenin veya manastırın kütüphanesindeki gizli, özel bölmedeki herkese gösterilmeyen kitapları okuyarak İslâm'ın hak din olduğunu anladığını,özel bölmedeki herkese gösterilmeyen kitapları okuyarak İslâm'ın hak din olduğunu anladığını, onun için İslâm diyarına gelerek müslüman olduğunu kendi kitabında bildiriyor. Hani esir olarakonun için İslâm diyarına gelerek müslüman olduğunu kendi kitabında bildiriyor. Hani esir olarak satın alınması gibi bir şey yok! Bunlar onun hayatını yazan bir başka papazın uydurmaları...satın alınması gibi bir şey yok! Bunlar onun hayatını yazan bir başka papazın uydurmaları... O, müslüman oluyor ve niçin müslüman olduğunu yazıyor. O, müslüman oluyor ve niçin müslüman olduğunu yazıyor.

İbrahim-i Müteferrika'nın Risâle-i İslâmiyye'si bizim Seha Yayınları arasından çıktı.İbrahim-i Müteferrika'nın Risâle-i İslâmiyye'si bizim Seha Yayınları arasından çıktı. Ben onun başında müslüman olmuş yahudileri, papazları, devrin alimlerini anlatan birtakımBen onun başında müslüman olmuş yahudileri, papazları, devrin alimlerini anlatan birtakım faydalı eserleri yazmıştım. O kitabı da mütalaa buyurursanız, okursanız bu konularda faydalı eserleri yazmıştım. O kitabı da mütalaa buyurursanız, okursanız bu konularda önemli bilgileri elde etmiş olursunuz. Bunlar tatlı, güzel ve önemli bilgiler.önemli bilgileri elde etmiş olursunuz. Bunlar tatlı, güzel ve önemli bilgiler. Âyet-i kerîmelerdeki hakikatleri işleyen gayrimüslimlere de faydalı olacak kitaplar. Temenni ederim ki Âyet-i kerîmelerdeki hakikatleri işleyen gayrimüslimlere de faydalı olacak kitaplar. Temenni ederim ki Amerikalılar da Avrupalılar da, hıristiyanlar da yahudiler de okusun; gerçeği bulsunlar, Amerikalılar da Avrupalılar da, hıristiyanlar da yahudiler de okusun; gerçeği bulsunlar, Allah'a güzel kulluk etsinler, Allah'ı doğru tanısınlar. Allah'a güzel kulluk etsinler, Allah'ı doğru tanısınlar.

Allah bilgisi, inancı sağlam olsun, sapık ve bozuk olmasın. Allah dinine gelsinler.Allah bilgisi, inancı sağlam olsun, sapık ve bozuk olmasın. Allah dinine gelsinler. O zaman kavga da olmayacak; sulh ve sükûn olacak. Din çekişmelerinden dolayı döndürülen çeşitli oyunlar,O zaman kavga da olmayacak; sulh ve sükûn olacak. Din çekişmelerinden dolayı döndürülen çeşitli oyunlar, dolaplar, entrika olmayacak. Çıkartılan fitneler sönecek. Bosna Hersek'te sulh olacak,dolaplar, entrika olmayacak. Çıkartılan fitneler sönecek. Bosna Hersek'te sulh olacak, Ruslar'ın yaptıkları zulümler bitecek, İsrailliler'in Orta Doğu'da yaptıkları zulümler bitecek. Ruslar'ın yaptıkları zulümler bitecek, İsrailliler'in Orta Doğu'da yaptıkları zulümler bitecek.

Neden? Neden?

Birçoklarını yanlış inançtan, din düşmanlığından yapıyorlar.Birçoklarını yanlış inançtan, din düşmanlığından yapıyorlar. Onun için bunların bilinmesi lazım geliyor. Onun için bunların bilinmesi lazım geliyor.

Peygamber Efendimiz buyurdu ki; Peygamber Efendimiz buyurdu ki;

Eyyümâ racülin müslimin. "Herhangi bir müslüman kişi, müslüman kişi..." Lem yekün lehû sadakatün.Eyyümâ racülin müslimin. "Herhangi bir müslüman kişi, müslüman kişi..." Lem yekün lehû sadakatün. "Sadakası olmayan müslüman kişi…" "Sadakası olmayan müslüman kişi…"

Yani fakir, zavallı, sadaka verecek durumu yok. Nerden sadaka versin, veremiyor. Böyle bir müslüman kişi... Yani fakir, zavallı, sadaka verecek durumu yok. Nerden sadaka versin, veremiyor. Böyle bir müslüman kişi...

Peygamber Efendimiz neden "müslüman" diyor? Peygamber Efendimiz neden "müslüman" diyor?

Müslüman olmazsa ibadetleri hebadır, boştur, gayri makbuldür. Hiçbir işe yaramayacaktır.Müslüman olmazsa ibadetleri hebadır, boştur, gayri makbuldür. Hiçbir işe yaramayacaktır. Ancak müslüman olduğu takdirde ibadetler kabul olur, insan cennete girer. Ancak müslüman olduğu takdirde ibadetler kabul olur, insan cennete girer.

Peygamber Efendimiz yeminle birlikte; "Dünyada iyilik de yapmış olsa müslüman olmayanınPeygamber Efendimiz yeminle birlikte; "Dünyada iyilik de yapmış olsa müslüman olmayanın cennete girmesi mümkün değildir. Vallahi mümkün değildir!" diye hadîs-i şerîflerinde bildiriyor. cennete girmesi mümkün değildir. Vallahi mümkün değildir!" diye hadîs-i şerîflerinde bildiriyor.

Hani çok sorulan sorular vardır; "Edison elektriği bulmuş, her yerde elektrik kullanılıyor,Hani çok sorulan sorular vardır; "Edison elektriği bulmuş, her yerde elektrik kullanılıyor, ortalık aydınlanıyor... Cennete girecek mi?" ortalık aydınlanıyor... Cennete girecek mi?"

Müslüman değilse giremez! Müslüman olmayanın cennete girmeyeceğini Peygamber Efendimiz yeminle söylüyor.Müslüman değilse giremez! Müslüman olmayanın cennete girmeyeceğini Peygamber Efendimiz yeminle söylüyor. O bakımdan hadiste "müslüman bir adam" deniliyor. Peygamber Efendimiz öyle buyurmuş;O bakımdan hadiste "müslüman bir adam" deniliyor. Peygamber Efendimiz öyle buyurmuş; önemli bir kelime, önemli bir eklenti. önemli bir kelime, önemli bir eklenti.

Herhangi bir müslüman kişi ki sadakası yok. Çünkü sadaka verecek parası yok. Şimdi bu ne yapsın? Herhangi bir müslüman kişi ki sadakası yok. Çünkü sadaka verecek parası yok. Şimdi bu ne yapsın?

Fe'l-yekûl fî duâihî. "Duasında şöyle söylesin..." Fe'l-yekûl fî duâihî. "Duasında şöyle söylesin..."

Efendimiz tavsiye ediyor. Ezberleyin, kaleminiz varsa yazıverin, hafızanız kuvvetliyseEfendimiz tavsiye ediyor. Ezberleyin, kaleminiz varsa yazıverin, hafızanız kuvvetliyse hafızanıza nakşedin, hatırınızda tutun, zor değil. hafızanıza nakşedin, hatırınızda tutun, zor değil.

Allahümme salli alâ Muhammedin abdüke ve resûlike ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâtiAllahümme salli alâ Muhammedin abdüke ve resûlike ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât. ve'l-müslimîne ve'l-müslimât.

"Böyle desin. Salât ü selâmı, bu sözleri söylesin." "Böyle desin. Salât ü selâmı, bu sözleri söylesin."

Fe-innehâ lehû zekâtün. "Çünkü böyle demesi onun için zekâttır. Bu da zekâttır." Fe-innehâ lehû zekâtün. "Çünkü böyle demesi onun için zekâttır. Bu da zekâttır."

Adam fakir; zekâta müsait değil, zekât nisabına malik değil, zekât vermeye mecbur değil.Adam fakir; zekâta müsait değil, zekât nisabına malik değil, zekât vermeye mecbur değil. Zaten mecbur olsa bile verecek anaparası yok ki zekâtı versin. Böyle bir fukarâcık, Zaten mecbur olsa bile verecek anaparası yok ki zekâtı versin. Böyle bir fukarâcık, fukarâ bir müslüman duasında, Allahümme salli alâ Muhammedin abdüke ve resûlikefukarâ bir müslüman duasında, Allahümme salli alâ Muhammedin abdüke ve resûlike ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât derse bu da onun için zekâttır,ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât derse bu da onun için zekâttır, sadakadır, hayırdır, sevap kaynağıdır. Peygamber Efendimiz böyle buyurmuş. sadakadır, hayırdır, sevap kaynağıdır. Peygamber Efendimiz böyle buyurmuş. Birçok kıymetli, ciddi İslâmî hadis kaynaklarında bunu rivayet etmişler. Birçok kıymetli, ciddi İslâmî hadis kaynaklarında bunu rivayet etmişler.

Allahümme. "Ey Allahım!" Salli alâ Muhammedin abdüke ve resûlike. "Senin Resûlün ve kulun olanAllahümme. "Ey Allahım!" Salli alâ Muhammedin abdüke ve resûlike. "Senin Resûlün ve kulun olan Muhammed'e salât eyle." Ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât. Muhammed'e salât eyle." Ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât. "Müslüman beyefendilere, müslüman hanımefendilere ve mü'min beyefendilere,"Müslüman beyefendilere, müslüman hanımefendilere ve mü'min beyefendilere, mü'min hanımefendilere de salât eyle yâ Rabbi." mü'min hanımefendilere de salât eyle yâ Rabbi."

Böyle derse bu da zekâttır.Böyle derse bu da zekâttır. O fukarâcık müslüman, parası olmadığı halde zekât vermiş gibi sevap kazanacak. O fukarâcık müslüman, parası olmadığı halde zekât vermiş gibi sevap kazanacak.

"Yâ Rabbi! Kulun ve Resûlün olan Muhammed'e salât eyle. Mü'minîne mü'minâta,"Yâ Rabbi! Kulun ve Resûlün olan Muhammed'e salât eyle. Mü'minîne mü'minâta, müslimîne müslimâta salât eyle." müslimîne müslimâta salât eyle."

"Salât eylemek" ne demek? "Salât eylemek" ne demek?

Salât eylemek, Allah'ın salât eylemesi; rahmetine mazhar eyleyip lütfeylemesi,Salât eylemek, Allah'ın salât eylemesi; rahmetine mazhar eyleyip lütfeylemesi, söylenen kimselere büyük lütufta bulunması demek. söylenen kimselere büyük lütufta bulunması demek.

Resûlü'ne salât ü selâmı ne demektir? Resûlü'ne salât ü selâmı ne demektir?

O dua üzerine Resûlü'ne büyük lütuflarda, ikramlarda bulunacak. Zaten bulunmuş,O dua üzerine Resûlü'ne büyük lütuflarda, ikramlarda bulunacak. Zaten bulunmuş, zaten rahmetine gark etmiş, Makâm-ı Mahmûd'a çıkarmış, en yüce kulu eylemiş, zaten rahmetine gark etmiş, Makâm-ı Mahmûd'a çıkarmış, en yüce kulu eylemiş, peygamberlerin serveri eylemiş, mahlûkâtın eşrefi eylemiş, zaten vereceğini vermiş…peygamberlerin serveri eylemiş, mahlûkâtın eşrefi eylemiş, zaten vereceğini vermiş… Olsun ama Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm ettikçe Allah yeni ikramlarla ikram ediyor,Olsun ama Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm ettikçe Allah yeni ikramlarla ikram ediyor, yeni lütuflarda bulunuyor. yeni lütuflarda bulunuyor.

Mü'min bundan sevap kazanıyor, Peygamber Efendimiz de derecesi üzerine derece,Mü'min bundan sevap kazanıyor, Peygamber Efendimiz de derecesi üzerine derece, lütuf üzerine lütfa mazhar olmuş oluyor.lütuf üzerine lütfa mazhar olmuş oluyor. Yani Allah'ın salât etmesi; bir kimseye lütf u ihsanda, ikramda bulunması, lütfetmesi demektir. Yani Allah'ın salât etmesi; bir kimseye lütf u ihsanda, ikramda bulunması, lütfetmesi demektir.

Demek ki kul Peygamber Efendimiz'e böyle bir temennide bulununca;Demek ki kul Peygamber Efendimiz'e böyle bir temennide bulununca; "Yâ Rabbi! Kulun ve Resûlün Muhammed'e lütfeyle, ihsan eyle; mü'min erkek ve kadınlara,"Yâ Rabbi! Kulun ve Resûlün Muhammed'e lütfeyle, ihsan eyle; mü'min erkek ve kadınlara, müslüman erkek ve kadınlara lütfeyle. Ne hayır vereceksen sen bilirsin, âlâsını, evlâsını,müslüman erkek ve kadınlara lütfeyle. Ne hayır vereceksen sen bilirsin, âlâsını, evlâsını, ahsenini ihsan eyle…" diye güzel temennide bulununca bu onun için zekât oluyor ahsenini ihsan eyle…" diye güzel temennide bulununca bu onun için zekât oluyor ve büyük sevap kazanmaya vesile oluyor. ve büyük sevap kazanmaya vesile oluyor.

Sevgili kardeşlerim, Peygamber Efendimiz'e niye dua ediyoruz? Sevgili kardeşlerim, Peygamber Efendimiz'e niye dua ediyoruz?

Zaten her şeyi var. Allah zaten her türlü makamı vermiş. Bir kere bu sorunun ilk cevabıZaten her şeyi var. Allah zaten her türlü makamı vermiş. Bir kere bu sorunun ilk cevabı Kur'ân-ı Kerîm'de... Allah, Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm getirmeyi bize emrediyor: Kur'ân-ı Kerîm'de... Allah, Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm getirmeyi bize emrediyor:

İnnallâhe ve melâiketehû yüsallûne ale'n-nebiyy,İnnallâhe ve melâiketehû yüsallûne ale'n-nebiyy, yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ. yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslîmâ.

diye emir var. Onun için salât ü selâm getireceğiz.diye emir var. Onun için salât ü selâm getireceğiz. Farz oluyor, emir oluyor; Resûlullah'a salât ü selâm getireceğiz. Adı her anıldığı zamanFarz oluyor, emir oluyor; Resûlullah'a salât ü selâm getireceğiz. Adı her anıldığı zaman aleyhisselam veya Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed diyeceğiz. Bir salât ü selâm çeşidiylealeyhisselam veya Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed diyeceğiz. Bir salât ü selâm çeşidiyle ona salât ü selâm getireceğiz. Kur'an'ın, Allah'ın emri olduğundan bu bir vazife... ona salât ü selâm getireceğiz. Kur'an'ın, Allah'ın emri olduğundan bu bir vazife...

Acaba Rabbimiz Allahu Teâlâ hazretleri niye bize Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı emreylemiş? Acaba Rabbimiz Allahu Teâlâ hazretleri niye bize Peygamber Efendimiz'e salât ü selâmı emreylemiş?

Her salât ü selâmın karşılığı vardır. Birisine, es-selâmu aleyküm dersen o da aleyküm selam der.Her salât ü selâmın karşılığı vardır. Birisine, es-selâmu aleyküm dersen o da aleyküm selam der. Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm edince kabrinden o da salât ü selâm ediyor.Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm edince kabrinden o da salât ü selâm ediyor. Mânevî hayatıyla hayy olduğu, canlı olduğu için o da bize kabrinde salât ü selâm ediyor.Mânevî hayatıyla hayy olduğu, canlı olduğu için o da bize kabrinde salât ü selâm ediyor. Biz Peygamber Efendimiz'in duasına mazhar oluyor, muazzam bir kazanç sağlıyorBiz Peygamber Efendimiz'in duasına mazhar oluyor, muazzam bir kazanç sağlıyor ve çok büyük lütuflara eriyoruz. ve çok büyük lütuflara eriyoruz.

Sonra biz salât ü selâm getirince Resûlullah bizi seviyor; falanca kul bana salât ü selâm getirdi diyeSonra biz salât ü selâm getirince Resûlullah bizi seviyor; falanca kul bana salât ü selâm getirdi diye ismimizle biliyor. Çünkü melekler bildiriyorlar. Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinde buyurmuş; ismimizle biliyor. Çünkü melekler bildiriyorlar. Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfinde buyurmuş;

"Sizden biriniz bana salât ü selâm getirince melekler onu bana sunarlar."Sizden biriniz bana salât ü selâm getirince melekler onu bana sunarlar. Ben de o salât ü selâm getireni ismiyle, baba adıyla, memleketiyle bilirim, tanırım." Ben de o salât ü selâm getireni ismiyle, baba adıyla, memleketiyle bilirim, tanırım."

Resûlullah'la tanışmamız meydana geliyor, Resûlullah'ın duasına mazhar oluyoruz.Resûlullah'la tanışmamız meydana geliyor, Resûlullah'ın duasına mazhar oluyoruz. Resûlullah Efendimiz'in bildiği bir kimse oluyoruz. Resûlullah Efendimiz rüyamıza teşrif buyuruyor,Resûlullah Efendimiz'in bildiği bir kimse oluyoruz. Resûlullah Efendimiz rüyamıza teşrif buyuruyor, iltifat buyuruyor. Resûlullah Efendimiz'le mânevî bakımdan doğrudan doğruya bir alaka meydana geliyor. iltifat buyuruyor. Resûlullah Efendimiz'le mânevî bakımdan doğrudan doğruya bir alaka meydana geliyor.

Dinimizin temelinde Resûlullah Efendimiz'i bilmek, ona saygı göstermek, bağlanmak var.Dinimizin temelinde Resûlullah Efendimiz'i bilmek, ona saygı göstermek, bağlanmak var. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh var. Kur'ân-ı KerîmEşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh var. Kur'ân-ı Kerîm ve Kur'ân-ı Kerîm'in açıklaması olan Peygamber Efendimiz'in hayatı, sözleri, sünnet-i seniyyesi var.ve Kur'ân-ı Kerîm'in açıklaması olan Peygamber Efendimiz'in hayatı, sözleri, sünnet-i seniyyesi var. Dinimizin her şeyi Peygamber Efendimiz'e bağlı.Dinimizin her şeyi Peygamber Efendimiz'e bağlı. Onun için bir müslümanın Peygamber Efendimiz'i çok iyi bilmesi lazım. Onun için bir müslümanın Peygamber Efendimiz'i çok iyi bilmesi lazım.

Yirminci yüzyılda Türkiye ve dünyadaki müslüman kardeşlerimizin bazılarının en büyük eksikliği bu;Yirminci yüzyılda Türkiye ve dünyadaki müslüman kardeşlerimizin bazılarının en büyük eksikliği bu; Peygamber Efendimiz'i tanımamışlar, okumamışlar. Başka şeyleri okumuşlar, Avrupa'ya, Amerika'ya gitmişlerPeygamber Efendimiz'i tanımamışlar, okumamışlar. Başka şeyleri okumuşlar, Avrupa'ya, Amerika'ya gitmişler ihtisas yapmışlar, yüksek mevkilere çıkmışlar ama Peygamber Efendimiz'i okumamışlar. ihtisas yapmışlar, yüksek mevkilere çıkmışlar ama Peygamber Efendimiz'i okumamışlar. Okuma yazma öğrenmişler, liseyi bitirmişler, üniversiteyi bitirmişler;Okuma yazma öğrenmişler, liseyi bitirmişler, üniversiteyi bitirmişler; her şeyi okumuşlar ama Peygamber Efendimiz'i bilmiyorlar... her şeyi okumuşlar ama Peygamber Efendimiz'i bilmiyorlar...

Olmaz! Olmaz!

Peygamber Efendimiz, anahtar kişi. Peygamber Efendimiz, anahtar kişi.

Neyin anahtarı? Neyin anahtarı?

Dünya ve âhiret saadetinin anahtarı... Bu oyuncak değil, önemli bir şey.Dünya ve âhiret saadetinin anahtarı... Bu oyuncak değil, önemli bir şey. Bir müslümanın Resûlullah'ın nesini bilmesi lazım?Bir müslümanın Resûlullah'ın nesini bilmesi lazım? Hayatını, hayatının nasıl geçtiğini, peygamberliğini ortaya nasıl koyduğunu,Hayatını, hayatının nasıl geçtiğini, peygamberliğini ortaya nasıl koyduğunu, insanları doğru yola çekmek için nasıl uğraştığını bilecek. insanları doğru yola çekmek için nasıl uğraştığını bilecek.

Bugün milyonlarca, milyarlarca insan Peygamber Efendimiz'e bağlı.Bugün milyonlarca, milyarlarca insan Peygamber Efendimiz'e bağlı. Dünyada en büyük iman hareketini meydana getirmiş insan Peygamber-i Zîşân'ımız... Dünyada en büyük iman hareketini meydana getirmiş insan Peygamber-i Zîşân'ımız... En büyük insan. Onun kadar büyük hayır yapmış bir insan yok.En büyük insan. Onun kadar büyük hayır yapmış bir insan yok. Bu kadar büyük bir şahsiyet. Bu kadar büyük bir şahsiyet.

Kahramanları, devlet büyüklerini, sanat adamlarını, edebiyatçıları, şairleri tanıyoruz.Kahramanları, devlet büyüklerini, sanat adamlarını, edebiyatçıları, şairleri tanıyoruz. Kendi ülkemizdekileri, yabancı ülkelerdekileri tanıyoruz. Onların eserlerini Rus edebiyatından,Kendi ülkemizdekileri, yabancı ülkelerdekileri tanıyoruz. Onların eserlerini Rus edebiyatından, İngiliz edebiyatından, Amerikan edebiyatından, Fransız edebiyatından tercüme ediyoruz.İngiliz edebiyatından, Amerikan edebiyatından, Fransız edebiyatından tercüme ediyoruz. Finlandiya'dan, İsveç'ten hatta bazen Afrika'dan,Finlandiya'dan, İsveç'ten hatta bazen Afrika'dan, Güney Amerika'dan herkesi tanıyoruz da dünya ve âhiret mutluluğunun kaynağı, menbaı, sebebi,Güney Amerika'dan herkesi tanıyoruz da dünya ve âhiret mutluluğunun kaynağı, menbaı, sebebi, Allah'ın en sevgili kulu ve dünyada en büyük değişimi, inkılabı; iman inkılabını yapmış olan,Allah'ın en sevgili kulu ve dünyada en büyük değişimi, inkılabı; iman inkılabını yapmış olan, her yönden, kahramanlar kahramanı, âlimler âlimi,her yönden, kahramanlar kahramanı, âlimler âlimi, her şeyin en üstününe sahip olan bir insanı tanımamak çok büyük bir eksiklik,her şeyin en üstününe sahip olan bir insanı tanımamak çok büyük bir eksiklik, çok yanlış bir şey!.. çok yanlış bir şey!..

Her şeyden önce onun hayatını tanıyacağız; bu bir. Bir de 23 yıllık peygamberliği boyuncaHer şeyden önce onun hayatını tanıyacağız; bu bir. Bir de 23 yıllık peygamberliği boyunca Kur'an'ı bize öğretmiş, anlatmış, velhasıl müslüman olmamız gerektiğini öğretmiş, anlatmış…Kur'an'ı bize öğretmiş, anlatmış, velhasıl müslüman olmamız gerektiğini öğretmiş, anlatmış… Onları bilmemiz lazım. Hadîs-i şerîflerini bilmemiz lazım. Onları bilmemiz lazım. Hadîs-i şerîflerini bilmemiz lazım.

Bir müslüman şimdi onu da bilmiyor. Bir müslüman şimdi onu da bilmiyor.

"Kur'ân-ı Kerîm var elimde." "Kur'ân-ı Kerîm var elimde."

İyi ama Kur'ân-ı Kerîm 600 küsur sayfalık ana kitap. Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerinin izahları çok önemli.İyi ama Kur'ân-ı Kerîm 600 küsur sayfalık ana kitap. Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerinin izahları çok önemli. Yani bir âyeti okuyorsunuz; "Acaba bunun anlamı ne? Burada ne kastediliyor?" diyeYani bir âyeti okuyorsunuz; "Acaba bunun anlamı ne? Burada ne kastediliyor?" diye Kur'ân-ı Kerîm'i iyi tanımak için Resûlullah'ı tanımaya mecburuz. Kur'ân-ı Kerîm'i iyi tanımak için Resûlullah'ı tanımaya mecburuz.

"Kim Resûlullah'ın sünnetini, hadisini küçümserse Kur'an'ı küçümsemiş olur."Kim Resûlullah'ın sünnetini, hadisini küçümserse Kur'an'ı küçümsemiş olur. Kim Kur'ân-ı Kerîm'i küçümser, önemsemezse dünyası, âhireti hüsrana gark olur!" diye hadîs-i şerîf var.Kim Kur'ân-ı Kerîm'i küçümser, önemsemezse dünyası, âhireti hüsrana gark olur!" diye hadîs-i şerîf var. Kur'an'ı bilmek için Peygamber Efendimiz'i bilmesi her müslüman için bir borç oluyor. Kur'an'ı bilmek için Peygamber Efendimiz'i bilmesi her müslüman için bir borç oluyor. O bakımından Peygamber Efendimiz'in hem hayatını bileceğiz, hem de hadîs-i şerîflerini... O bakımından Peygamber Efendimiz'in hem hayatını bileceğiz, hem de hadîs-i şerîflerini...

İslâm alimleri hadîs-i şerîflerini o kadar güzel toplamışlar ki gece gündüz onlara dua etmemiz lazım.İslâm alimleri hadîs-i şerîflerini o kadar güzel toplamışlar ki gece gündüz onlara dua etmemiz lazım. Kelime kelime, çok büyük bir ciddiyetle tespit etmişler, çok güzel irdelemişler ve incelemişler,Kelime kelime, çok büyük bir ciddiyetle tespit etmişler, çok güzel irdelemişler ve incelemişler, tahkikini yapmışlar, ayıklamışlar. Hadis alimleri hadislerin sağlam olarak rivayet edilmesine,tahkikini yapmışlar, ayıklamışlar. Hadis alimleri hadislerin sağlam olarak rivayet edilmesine, çürüklerinin sokulmamasına, ayıklanmasına çok dikkat etmişler.çürüklerinin sokulmamasına, ayıklanmasına çok dikkat etmişler. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfleri konusunda ortaya çok güzel metotlar koymuşlar. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfleri konusunda ortaya çok güzel metotlar koymuşlar.

İnsan bunları bildiği zaman çok güzel müslüman oluyor. Ârif, zarif, edib, kibar, çok hoş, çok tatlıİnsan bunları bildiği zaman çok güzel müslüman oluyor. Ârif, zarif, edib, kibar, çok hoş, çok tatlı bir insan oluyor. "En iyi müslüman kim?" diye anket yaptığımız zaman onlar, hatıra gelen ilk isimler;bir insan oluyor. "En iyi müslüman kim?" diye anket yaptığımız zaman onlar, hatıra gelen ilk isimler; Kuran'ı, hadîs-i şerîfleri en iyi bilen insanlar... Onun için çok önemli. Kuran'ı, hadîs-i şerîfleri en iyi bilen insanlar... Onun için çok önemli.

Dinimizin temeli Peygamber Efendimiz'i sevmek, ona bağlanmak olduğu için salât ü selâmDinimizin temeli Peygamber Efendimiz'i sevmek, ona bağlanmak olduğu için salât ü selâm o noktaya bizi götürüyor. Bir kere mânevî bakımdan bizi Peygamber Efendimiz'le tanıştırıyor, o noktaya bizi götürüyor. Bir kere mânevî bakımdan bizi Peygamber Efendimiz'le tanıştırıyor, bizi Peygamber Efendimiz'in duasına mazhar ediyor. Peygamber Efendimiz'in sevdiği, tanıdığıbizi Peygamber Efendimiz'in duasına mazhar ediyor. Peygamber Efendimiz'in sevdiği, tanıdığı bir kimse haline getiriyor. O zaman mânevî ilişki başlıyor. İnsan rüyasındabir kimse haline getiriyor. O zaman mânevî ilişki başlıyor. İnsan rüyasında Resûlullah Efendimiz'i görüyor, iltifatına mazhar oluyor. Ne kadar güzel!.. O bakımdanResûlullah Efendimiz'i görüyor, iltifatına mazhar oluyor. Ne kadar güzel!.. O bakımdan Allahu Teâlâ hazretleri salât ü selâm getirmemizi emreylemiş.Allahu Teâlâ hazretleri salât ü selâm getirmemizi emreylemiş. Hele Cuma günlerinde salât ü selâm getirmek daha da önemlidir. Hele Cuma günlerinde salât ü selâm getirmek daha da önemlidir.

Peygamber Efendimiz kendisine ait iki önemli sıfatı zikrederek salât ü selâmınPeygamber Efendimiz kendisine ait iki önemli sıfatı zikrederek salât ü selâmın sözlerini bize beyan buyurmuş; sözlerini bize beyan buyurmuş;

Allahümme salli alâ Muhammedin. "Muhammed'e salât eyle yâ Rabbi, lütfeyle yâ Rabbi.Allahümme salli alâ Muhammedin. "Muhammed'e salât eyle yâ Rabbi, lütfeyle yâ Rabbi. " Ama abdike ve resûlike. "Senin kulun ve Resûlün olan..." " Ama abdike ve resûlike. "Senin kulun ve Resûlün olan..."

Peygamber Efendimiz nasıl bir kimsedir? Peygamber Efendimiz nasıl bir kimsedir?

Bir kere kuldur. Bir kere kuldur.

Bu hıristiyanlara karşı söylenmiş bir söz. Onlar kul olan Hz. İsa'yı tanrılaştırdılar,Bu hıristiyanlara karşı söylenmiş bir söz. Onlar kul olan Hz. İsa'yı tanrılaştırdılar, yanlış bir iş yaptılar. Bu yanlışa düşülmesin diye Peygamber Efendimizyanlış bir iş yaptılar. Bu yanlışa düşülmesin diye Peygamber Efendimiz kendi isminin arkasından abdike dedirtiyor. Böyle denmesini tavsiye buyuruyor. kendi isminin arkasından abdike dedirtiyor. Böyle denmesini tavsiye buyuruyor.

Peygamber Efendimiz kimdir? Peygamber Efendimiz kimdir?

Bir kuldur. Kullarından bir kuldur. Bu çok önemli! Seninle benim gibi bir beniâdemdir. Onun için eli,Bir kuldur. Kullarından bir kuldur. Bu çok önemli! Seninle benim gibi bir beniâdemdir. Onun için eli, ayağı, gözü, sakalı vardır. Ailesi, eşleri, çocukları vardır. Borçlandığı, aç kaldığı, oruç tuttuğu, ayağı, gözü, sakalı vardır. Ailesi, eşleri, çocukları vardır. Borçlandığı, aç kaldığı, oruç tuttuğu, hayır yaptığı, para kazandığı, ticaret yaptığı, parasını hayra sarf ettiği vardır. Hayatta bir insanın hayır yaptığı, para kazandığı, ticaret yaptığı, parasını hayra sarf ettiği vardır. Hayatta bir insanın karşılaşabileceği her çeşit faaliyeti yapmış ama Allah'ın rızasına uygun yapmış. Bize numune olmuş.karşılaşabileceği her çeşit faaliyeti yapmış ama Allah'ın rızasına uygun yapmış. Bize numune olmuş. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, "Biz o durumda olursak ne yapalım?" Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, "Biz o durumda olursak ne yapalım?" diyebileceğimiz elle tutulur, müşahhas, somut bir tarz teşkil ediyor. Kul, yani tanrı değil.diyebileceğimiz elle tutulur, müşahhas, somut bir tarz teşkil ediyor. Kul, yani tanrı değil. Tanrılaştırmak, tapınmak yanlış. Kul!.. "Benim kul olduğumu herkes bilsin!" diye abdike dedirtiyor. Tanrılaştırmak, tapınmak yanlış. Kul!.. "Benim kul olduğumu herkes bilsin!" diye abdike dedirtiyor.

Salli alâ Muhammedin abdike. Salli alâ Muhammedin abdike.

Bu çok önemli bir husus! Çünkü bir kavim mübarek insanları mübarektir diye tanrılaştırırsa kâfir olur.Bu çok önemli bir husus! Çünkü bir kavim mübarek insanları mübarektir diye tanrılaştırırsa kâfir olur. Eski kavimler böyle şeyleri yapmışlar.Eski kavimler böyle şeyleri yapmışlar. Kendilerine gelen mübarek insanları, insan olmaktan çıkartıp tanrılaştırmışlar, kafir olmuşlar.Kendilerine gelen mübarek insanları, insan olmaktan çıkartıp tanrılaştırmışlar, kafir olmuşlar. Japonlar da imparatorlarına, "Tanrı'nın oğlu" diyorlar, o da kâfirliktir.Japonlar da imparatorlarına, "Tanrı'nın oğlu" diyorlar, o da kâfirliktir. O da bir kul işte; yaşıyor, büyüyor, tahsil yapıyor, üniversiteye gidiyor, ölüyor. O da bir kul işte; yaşıyor, büyüyor, tahsil yapıyor, üniversiteye gidiyor, ölüyor.

Niye tanrılaştırıyorsunuz, niye Allah'ın oğlu diyorsunuz!.. Niye tanrılaştırıyorsunuz, niye Allah'ın oğlu diyorsunuz!..

Üstün bir kul... Üstün bir kul...

Olabilir. Bazı insanlar üstün oluyor; yarışlarda birinci oluyor, kazanıyor. Olağanüstü güzellikleri,Olabilir. Bazı insanlar üstün oluyor; yarışlarda birinci oluyor, kazanıyor. Olağanüstü güzellikleri, meziyetleri, kabiliyetleri oluyor. Ama insan! İnsan olduğunu unutmamak lazım. meziyetleri, kabiliyetleri oluyor. Ama insan! İnsan olduğunu unutmamak lazım.

"Allah birdir, şerîki, benzeri yoktur!" "Allah birdir, şerîki, benzeri yoktur!"

İslâm bunu çok iyi öğretiyor. Eski kavimlerin hatalarına işaret buyuruyor, bu hatanınİslâm bunu çok iyi öğretiyor. Eski kavimlerin hatalarına işaret buyuruyor, bu hatanın yapılmamasını buyuruyor. Hintliler hata etmişler, Japonlar hata etmekteler, hıristiyanlar yapılmamasını buyuruyor. Hintliler hata etmişler, Japonlar hata etmekteler, hıristiyanlar Hz. İsa'ya tanrı dedikleri için hata ediyorlar. Hz. İsa'ya tanrı dedikleri için hata ediyorlar.

Lekad keferâllezîne kâlû innallâhe hüve'l-mesihü'bnü Meryem. "Meryem'in oğluLekad keferâllezîne kâlû innallâhe hüve'l-mesihü'bnü Meryem. "Meryem'in oğlu Hz. İsa tanrıdır diyenler kâfir oldu!" diye Kur'ân-ı Kerîm bildiriyor. Hz. İsa tanrıdır diyenler kâfir oldu!" diye Kur'ân-ı Kerîm bildiriyor.

O halde; "Yâ Rabbi! Kulun olan Muhammed'e salât ü selâm eyle, lütfu ihsan eyle." Biz müslümanlarO halde; "Yâ Rabbi! Kulun olan Muhammed'e salât ü selâm eyle, lütfu ihsan eyle." Biz müslümanlar bu hataya düşmeyelim diye Peygamber Efendimiz çok üzerinde durmuş. Kendisinin bir kul olduğunu, bu hataya düşmeyelim diye Peygamber Efendimiz çok üzerinde durmuş. Kendisinin bir kul olduğunu, "Ben de bir kulum, sizin gibi yer içerim, uyurum, uyanırım." diye hadîs-i şerîflerinde bildirmiş. "Ben de bir kulum, sizin gibi yer içerim, uyurum, uyanırım." diye hadîs-i şerîflerinde bildirmiş.

Peygamber Efendimiz'in çok mantıklı açıklamaları var.Peygamber Efendimiz'in çok mantıklı açıklamaları var. Mesela oğlu vefat ettiği zaman güneş tutulmuş. Demişler; Mesela oğlu vefat ettiği zaman güneş tutulmuş. Demişler;

"Bak, Peygamber'in oğlu vefat ettiği için güneş tutuluyor."Bak, Peygamber'in oğlu vefat ettiği için güneş tutuluyor. Peygamber Efendimiz'in oğlunun vefatına yas tutuyor." Peygamber Efendimiz'in oğlunun vefatına yas tutuyor."

Hemen minbere çıkmış, hutbe okumuş; bir konuşma yapmış. Demiş ki; Hemen minbere çıkmış, hutbe okumuş; bir konuşma yapmış. Demiş ki;

"Ey insanlar! Bu ay ve güneş Allah'ın yeryüzünde yarattığı mahlûklardır, gök cisimleridir."Ey insanlar! Bu ay ve güneş Allah'ın yeryüzünde yarattığı mahlûklardır, gök cisimleridir. Allah'ın yarattığı yaratıklardır. Bunların tutulması bir insanın ölümü ile ilgili değildir.Allah'ın yarattığı yaratıklardır. Bunların tutulması bir insanın ölümü ile ilgili değildir. Benim oğlumun vefatıyla da ilgili değildir!" Benim oğlumun vefatıyla da ilgili değildir!"

Mantıklı şeyi hemen söylüyor. Peygamber Efendimiz, yanlış inanca düşmesinler, yanlış yorumlarMantıklı şeyi hemen söylüyor. Peygamber Efendimiz, yanlış inanca düşmesinler, yanlış yorumlar yapmasınlar diye bildiriyor. İslâm'ın bu güzelliğini görmek ve anlamak lazım. yapmasınlar diye bildiriyor. İslâm'ın bu güzelliğini görmek ve anlamak lazım. Kendisine abdike dedirtiyor. Kendisine abdike dedirtiyor.

Ya rabbi Muhammed'e salatü selâm eyle! Ya rabbi Muhammed'e salatü selâm eyle!

Senin kulun; bir. Senin kulun; bir.

İkincisi; resûlike. Bu da çok önemli; abdike ve resûlike. İkincisi; resûlike. Bu da çok önemli; abdike ve resûlike.

Resûl ne demek? Resûl ne demek?

Allah tarafından insanlara gönderilmiş görevli bir kimse, Allah'ın elçisi...Allah tarafından insanlara gönderilmiş görevli bir kimse, Allah'ın elçisi... Bazıları bunu da kabul etmiyor. Sanıyor ki "resûl" olan bir kimse kalkmış kendiBazıları bunu da kabul etmiyor. Sanıyor ki "resûl" olan bir kimse kalkmış kendi kendine bir şeyler söylüyor. Olur mu? Bunu inkâr eden insan kâfir olur. Allah o kulları seçiyor,kendine bir şeyler söylüyor. Olur mu? Bunu inkâr eden insan kâfir olur. Allah o kulları seçiyor, o kullara vahyediyor, o kullar vasıtası ile insanlara emirlerini bildiriyor.o kullara vahyediyor, o kullar vasıtası ile insanlara emirlerini bildiriyor. O bakımdan resûl olma noktasını da çok çok iyi bastırmak, bilmek, inanmak ve söylemek lazım.O bakımdan resûl olma noktasını da çok çok iyi bastırmak, bilmek, inanmak ve söylemek lazım. Bu konuda güya, "Psikoloji biliyorum, birtakım felsefî yorumlar yapıyorum..." diye yanlış yorumlar yapıyorlar.Bu konuda güya, "Psikoloji biliyorum, birtakım felsefî yorumlar yapıyorum..." diye yanlış yorumlar yapıyorlar. Allah'ın elçisi olduğunu, Allah'tan vahiy alarak söylediğini,Allah'ın elçisi olduğunu, Allah'tan vahiy alarak söylediğini, söylediği sözlerinin kendi sözü olmadığını bilmek lazım. İnsan kabul etmezse kâfir olur. söylediği sözlerinin kendi sözü olmadığını bilmek lazım. İnsan kabul etmezse kâfir olur.

"Şairin ilhamı gibi içinden geldiği ilhamları söylemiş!.." "Şairin ilhamı gibi içinden geldiği ilhamları söylemiş!.."

Hayır! Şairin ilhamı kendi gönlünden doğan bir ilhamdır amaHayır! Şairin ilhamı kendi gönlünden doğan bir ilhamdır ama Peygamber Efendimiz'in sözü, Allah'ın kelamı. Çünkü buyuruluyor ki Peygamber Efendimiz'in sözü, Allah'ın kelamı. Çünkü buyuruluyor ki

Vemâ yentiku ani'l-hevâ. İn hüve illâ vahyun yûhâ. Vemâ yentiku ani'l-hevâ. İn hüve illâ vahyun yûhâ.

Zaten Peygamber Efendimiz'e vahiy geldiği zaman durumu çok değişirdi.Zaten Peygamber Efendimiz'e vahiy geldiği zaman durumu çok değişirdi. Vahiy gelmesi çok olağanüstü bir olaydı. Mesela, devenin üzerinde giderkenVahiy gelmesi çok olağanüstü bir olaydı. Mesela, devenin üzerinde giderken Peygamber Efendimiz'e vahiy gelirse devenin ayakları titrerdi. Deve dayanamaz,Peygamber Efendimiz'e vahiy gelirse devenin ayakları titrerdi. Deve dayanamaz, yere çökmek zorunda kalırdı. Demek Peygamber Efendimiz'e uzaydan bir şey yani vahiy ile beraberyere çökmek zorunda kalırdı. Demek Peygamber Efendimiz'e uzaydan bir şey yani vahiy ile beraber bir başka hâl geliyor. O meleğin gelmesi üzerine Peygamber Efendimiz öyle bir yoğunlaşıyor, bir başka hâl geliyor. O meleğin gelmesi üzerine Peygamber Efendimiz öyle bir yoğunlaşıyor, ağırlaşıyor ki o vahyi alırken deve artık ayakta duramıyor, dizi titriyor ve yere çöküyor. ağırlaşıyor ki o vahyi alırken deve artık ayakta duramıyor, dizi titriyor ve yere çöküyor.

Vahyi, bir insanın içinden birtakım duyguların belirmesi, ilham gelmesi gibi düşünmek insanıVahyi, bir insanın içinden birtakım duyguların belirmesi, ilham gelmesi gibi düşünmek insanı küfre götürür. Peygamber Efendimiz'in peygamberliği ilâhî bir hitaba mazhar olmasıdır.küfre götürür. Peygamber Efendimiz'in peygamberliği ilâhî bir hitaba mazhar olmasıdır. Kendi dışından kendisine vahiy gelmesiyledir. Onu belirtmek için de, abdüke ve resûlüke diyor. Kendi dışından kendisine vahiy gelmesiyledir. Onu belirtmek için de, abdüke ve resûlüke diyor. Yani "Allah'ın resûlü." Allah'ın resûlü olduğunu insan Kur'ân-ı Kerîm okuduğu zaman daha iyi anlar.Yani "Allah'ın resûlü." Allah'ın resûlü olduğunu insan Kur'ân-ı Kerîm okuduğu zaman daha iyi anlar. Çünkü bazen Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri Resûlullah'a nasihatte bulunuyor ve "Şöyle yapma,Çünkü bazen Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri Resûlullah'a nasihatte bulunuyor ve "Şöyle yapma, şu yaptığın yanlıştır!" diye yanlış yaptığı bir hususu açıklıyor. şu yaptığın yanlıştır!" diye yanlış yaptığı bir hususu açıklıyor.

Mesela Abese sûresi... Fukarânın birisi tam da Peygamber Efendimiz birtakım önemli kişilerle konuşmaMesela Abese sûresi... Fukarânın birisi tam da Peygamber Efendimiz birtakım önemli kişilerle konuşma yaparken Resûlullah'a gelip çok sorular sormaya kalkışmış. Peygamberimiz ona cevap vermiyor, yaparken Resûlullah'a gelip çok sorular sormaya kalkışmış. Peygamberimiz ona cevap vermiyor, çünkü ötekilerle konuşmakta. çünkü ötekilerle konuşmakta.

Konuşma âdâbı bakımından soru soranın beklemesi ve Efendimiz ötekilerleKonuşma âdâbı bakımından soru soranın beklemesi ve Efendimiz ötekilerle konuştuktan sonra sorusunu sorması lazım ama o da aşkından, şevkinden, kalbindeki samimiyetten,konuştuktan sonra sorusunu sorması lazım ama o da aşkından, şevkinden, kalbindeki samimiyetten, sevgiden, "Yâ Resûlullah…" diye yanaşıp sorular soruyor. İki gözü âmâ... Bir soruyor, bir daha soruyor,sevgiden, "Yâ Resûlullah…" diye yanaşıp sorular soruyor. İki gözü âmâ... Bir soruyor, bir daha soruyor, bir daha soruyor; Efendimiz cevap vermiyor. Yüzünü döndürüyor ve kırıştırıyor.bir daha soruyor; Efendimiz cevap vermiyor. Yüzünü döndürüyor ve kırıştırıyor. Onun üzerine Abese sûresi iniyor; Onun üzerine Abese sûresi iniyor;

"Yüzünü kırıştırma, ötekilerde hayır yok! Bu âmâ samimi, bunun niyeti daha iyi!.." "Yüzünü kırıştırma, ötekilerde hayır yok! Bu âmâ samimi, bunun niyeti daha iyi!.."

Yani kendisi ikaz edilmiş oluyor. Yani kendisi ikaz edilmiş oluyor.

Bu, vahyin kendisinin dışında bir olay olduğunu ve bazen kendisinin yanlışını düzelttiğini gösteriyor.Bu, vahyin kendisinin dışında bir olay olduğunu ve bazen kendisinin yanlışını düzelttiğini gösteriyor. İşte bunun gibi binlerce misal ve olay var. Allah'ın abdi ve resûlüdür. İşte bunun gibi binlerce misal ve olay var. Allah'ın abdi ve resûlüdür.

"Yâ Rabbi! Senin kulun ve resûlün olan"Yâ Rabbi! Senin kulun ve resûlün olan Muhammed'e salât ü selâm eyle, lütf u ihsan eyle." diye dua edecek; bir. Muhammed'e salât ü selâm eyle, lütf u ihsan eyle." diye dua edecek; bir.

Peygamber Efendimiz burada bıraktırmıyor. Bir de; Peygamber Efendimiz burada bıraktırmıyor. Bir de;

Ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minât ve'l-müslimîne ve'l-müslimât.Ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minât ve'l-müslimîne ve'l-müslimât. "Onlara da salât ü selâm eyle yâ Rabbi, lütf u ihsan eyle yâ Rabbi!" "Onlara da salât ü selâm eyle yâ Rabbi, lütf u ihsan eyle yâ Rabbi!"

Yani biz nasıl insan olacağız? Yani biz nasıl insan olacağız?

Bütün mü'minleri seven insan olacağız. Mü'min Allah'a, Peygamber Efendimiz'in tarif ettiğiBütün mü'minleri seven insan olacağız. Mü'min Allah'a, Peygamber Efendimiz'in tarif ettiği bir çerçeve içinde doğru inanan… Dünyada inanan insan çok; din sahibi olan herkes inanıyor.bir çerçeve içinde doğru inanan… Dünyada inanan insan çok; din sahibi olan herkes inanıyor. Hatta dinsiz olan insanlar da bir şeylere inanıyor. Bu inanç, bir şeye inanma; seremoni değil...Hatta dinsiz olan insanlar da bir şeylere inanıyor. Bu inanç, bir şeye inanma; seremoni değil... Resûlullah'ın getirdiği bilgilere yani Kur'ân-ı Kerîm ile, vahiy ile gelen doğru inanca iman...Resûlullah'ın getirdiği bilgilere yani Kur'ân-ı Kerîm ile, vahiy ile gelen doğru inanca iman... İşte o şekilde inanmış mü'minler ve müslümanlar... İşte o şekilde inanmış mü'minler ve müslümanlar...

İman nedir? İman nedir?

İnanmak. İnanmak.

İslâm nedir? İslâm nedir?

Teslim olmak. Yani insan hem Allah'a, Allah'ın vahyine, emirlerine, gönderilen bilgilerine inanıyor,Teslim olmak. Yani insan hem Allah'a, Allah'ın vahyine, emirlerine, gönderilen bilgilerine inanıyor, hem de onlara teslim olup onları yapacağını söylüyor. "Tamam, ben sana teslim oldum yâ Rabbi!hem de onlara teslim olup onları yapacağını söylüyor. "Tamam, ben sana teslim oldum yâ Rabbi! Ne istersen yapacağım." diyor. İnanmak var, inandıktan sonra inandıklarına göre yaşamak,Ne istersen yapacağım." diyor. İnanmak var, inandıktan sonra inandıklarına göre yaşamak, Allah'a tam teslim olup O'na bağlanıp O'nun sözünü dinleyen bir insan haline gelmek var. Allah'a tam teslim olup O'na bağlanıp O'nun sözünü dinleyen bir insan haline gelmek var.

Hangisi daha önce gelir? Hangisi daha önce gelir?

İlk olarak Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû diyecekİlk olarak Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû diyecek ve imanını muhafaza edecek. Edecek ama önce teslim olacak yani İslâm olacak. ve imanını muhafaza edecek. Edecek ama önce teslim olacak yani İslâm olacak.

"Yâ Rabbi! Ben senin emirlerini kabul ediyorum." "Yâ Rabbi! Ben senin emirlerini kabul ediyorum."

İlk baştakine icmalî iman deniliyor.İlk baştakine icmalî iman deniliyor. Yani Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû demek,Yani Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû demek, özet iman. Önceden söylüyor. Ondan sonra tam bir teslimiyetle Allah'a teslim oluyor.özet iman. Önceden söylüyor. Ondan sonra tam bir teslimiyetle Allah'a teslim oluyor. Allah'ın ahkâmına uyacak, şeriatin buyruklarını her yönünden tutacak bir insan haline geliyor.Allah'ın ahkâmına uyacak, şeriatin buyruklarını her yönünden tutacak bir insan haline geliyor. Bunları yapa yapa olgunlaşıyor, bir mü'min-i kâmil oluyor. Bunları yapa yapa olgunlaşıyor, bir mü'min-i kâmil oluyor.

İşte Peygamber Efendimiz; erkek olsun, kadın olsun bütün mü'minlere ve müslümanlara dua etmeyiİşte Peygamber Efendimiz; erkek olsun, kadın olsun bütün mü'minlere ve müslümanlara dua etmeyi Allah'ın onlara da lütf u ihsanda bulunmasını istemeyi öğretiyor. Bu da İslâm kardeşliği;Allah'ın onlara da lütf u ihsanda bulunmasını istemeyi öğretiyor. Bu da İslâm kardeşliği; bütün mü'minleri, müslümanları sevmek, onların hepsine iyilik istemek...bütün mü'minleri, müslümanları sevmek, onların hepsine iyilik istemek... İslâm'ın ne kadar güzel, ne kadar sevgi dolu olduğunu gösteriyor. İslâm'ın ne kadar güzel, ne kadar sevgi dolu olduğunu gösteriyor.

"Peki hocam, sevgi dolu diyorsun ama müslümanlar müslümanları seviyor da kâfirleri sevmiyor?!.." "Peki hocam, sevgi dolu diyorsun ama müslümanlar müslümanları seviyor da kâfirleri sevmiyor?!.."

Gayet normal... Sen katili sever misin? Hırsızı, rüşvetçiyi sever misin?Gayet normal... Sen katili sever misin? Hırsızı, rüşvetçiyi sever misin? Kötü insanı, zalimi, haksız iş yapanı seviyor musun? Kötü insanı, zalimi, haksız iş yapanı seviyor musun?

Gayet normal. Aksi anormal olurdu. Kötüyü de sevmek anormal olurdu. Biz mü'min olanları seviyor,Gayet normal. Aksi anormal olurdu. Kötüyü de sevmek anormal olurdu. Biz mü'min olanları seviyor, kötülere de acıyoruz. Kötülerin doğru yola girmesine gayret ediyoruz. Onlara karşı duygularımız da iyikötülere de acıyoruz. Kötülerin doğru yola girmesine gayret ediyoruz. Onlara karşı duygularımız da iyi ama onların kötülüğünü tasdik etmek ve "Kötülük üzere kalsınlar, ne yaparlarsa yapsınlar." demek değil.ama onların kötülüğünü tasdik etmek ve "Kötülük üzere kalsınlar, ne yaparlarsa yapsınlar." demek değil. Kötülükle bizim mücadelemiz var. Kötülüğü o mânada kaldırmamız gerekiyor. Kötülükle bizim mücadelemiz var. Kötülüğü o mânada kaldırmamız gerekiyor.

Tabii, müslüman kardeşlerimizi seviyor, kâfirleri sevmiyoruz.Tabii, müslüman kardeşlerimizi seviyor, kâfirleri sevmiyoruz. Kâfirlerin imana gelmesine çalışıyoruz. Elbette öyle bir fark olacak. Kâfirlerin imana gelmesine çalışıyoruz. Elbette öyle bir fark olacak.

Malı mülkü olmayan bir insan sadaka verecekse, bu insanın ne ile vermesi lazımmış: Malı mülkü olmayan bir insan sadaka verecekse, bu insanın ne ile vermesi lazımmış:

Allahümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlike ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâtiAllahümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlike ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât diyecekmiş. Peygamber Efendimiz bunu tavsiye ediyor.ve'l-müslimîne ve'l-müslimât diyecekmiş. Peygamber Efendimiz bunu tavsiye ediyor. Bu da onun için sadakadır, diyor. Bu da onun için sadakadır, diyor.

Demek ki insanın, İslâm'a göre zengin olmasa da, parası, pulu olmasa,Demek ki insanın, İslâm'a göre zengin olmasa da, parası, pulu olmasa, fukarâcık olsa da sadaka vermiş gibi, zekât vermiş gibi sevap kazanma kapıları var.fukarâcık olsa da sadaka vermiş gibi, zekât vermiş gibi sevap kazanma kapıları var. Bu hadîs-i şerîfte onları öğrendik. Bu hadîs-i şerîfte onları öğrendik.

"Herhangi bir müslüman ki helalden bir kazanç kazandı. Kazancıyla kendisi giyindi, yedi,"Herhangi bir müslüman ki helalden bir kazanç kazandı. Kazancıyla kendisi giyindi, yedi, içti ve hayr u hasenât ile Allah'ın yarattıklarından kime nasipse onlara da yedirdi, içirdi,içti ve hayr u hasenât ile Allah'ın yarattıklarından kime nasipse onlara da yedirdi, içirdi, onları da giydirdi, kuşattı. Bu onun için zekâttır. İsterse zekât verecek nisaba malik olmamış olsun,onları da giydirdi, kuşattı. Bu onun için zekâttır. İsterse zekât verecek nisaba malik olmamış olsun, isterse az bir şey olsun, isterse fakir bir kimse olsun." isterse az bir şey olsun, isterse fakir bir kimse olsun."

Sadaka vermeye gücü yetmeyen bir insan; parası pulu yok... Hurması yok ki bir hurma versin.Sadaka vermeye gücü yetmeyen bir insan; parası pulu yok... Hurması yok ki bir hurma versin. Hiçbir şey yapamıyor.Hiçbir şey yapamıyor. Peygamber Efendimiz, "O zaman Allahümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlikePeygamber Efendimiz, "O zaman Allahümme salli alâ Muhammedin abdike ve resûlike ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât desin.ve salli ale'l-mü'minîne ve'l-mü'minâti ve'l-müslimîne ve'l-müslimât desin. Bu da onun için zekâttır." diye buyuruyor. Bu da onun için zekâttır." diye buyuruyor.

Yani zekâtın malı temizlediği gibi içini dışını temizliyor, bu da temiz bir kimse oluyor. Yani zekâtın malı temizlediği gibi içini dışını temizliyor, bu da temiz bir kimse oluyor.

Demek ki yedireceğiz, içireceğiz, helalden kazanıp sevap kazanacağız. Paramız, pulumuz olmasa dahiDemek ki yedireceğiz, içireceğiz, helalden kazanıp sevap kazanacağız. Paramız, pulumuz olmasa dahi Peygamber Efendimiz'e ve mü'min, müslüman kardeşlerimize salât ü selâm edeceğiz,Peygamber Efendimiz'e ve mü'min, müslüman kardeşlerimize salât ü selâm edeceğiz, onların hayrını isteyeceğiz. Oradan da sevaplar kazanacağız. onların hayrını isteyeceğiz. Oradan da sevaplar kazanacağız.

Allah bizi kendisinin sevdiği, razı olduğu güzel işleri yapmaya, ömrümüzü güzel bir şekildeAllah bizi kendisinin sevdiği, razı olduğu güzel işleri yapmaya, ömrümüzü güzel bir şekilde geçirmeye muvaffak eylesin. Çok sevaplar kazanmayı, o sevapların mükâfatına ermeyi nasip etsin.geçirmeye muvaffak eylesin. Çok sevaplar kazanmayı, o sevapların mükâfatına ermeyi nasip etsin. Hem dünyada hem âhirette bahtiyar eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizi, cümlemizi âhiretteHem dünyada hem âhirette bahtiyar eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizi, cümlemizi âhirette Peygamber Efendimiz'e komşu eyleyip cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin.Peygamber Efendimiz'e komşu eyleyip cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Lütfuna, ihsanına mazhar eylesin. Rıdvan-ı ekberine nâil eylesin. Lütfuna, ihsanına mazhar eylesin. Rıdvan-ı ekberine nâil eylesin.

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh. es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2