Namaz Vakitleri

23 Cemâziye'l-Âhir 1446
24 Aralık 2024
İmsak
06:48
Güneş
08:20
Öğle
13:09
İkindi
15:27
Akşam
17:47
Yatsı
19:14
Detaylı Arama

İbadette Şuurun Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

1 Muharrem 1417 / 19.05.1996
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Cehennem Ehlinin Vücudunun Büyüklüğü, İbadette Şuurun Önemi, İki Farklı Namaz, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

İbadette Şuurun Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

1 Muharrem 1417 / 19.05.1996
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Cehennem Ehlinin Vücudunun Büyüklüğü, İbadette Şuurun Önemi, İki Farklı Namaz, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismilâhirrahmânirrahîm. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismilâhirrahmânirrahîm.

Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîn. Hamden kesîran tayyiben mübâreken fih.Elhamdülillahi rabbi'l-âlemîn. Hamden kesîran tayyiben mübâreken fih. Âlâ külli hâlin ve fi-külli hîn. Hamden yüvafî ni'amehû ve yükâfî mezîdeh.Âlâ külli hâlin ve fi-külli hîn. Hamden yüvafî ni'amehû ve yükâfî mezîdeh. Hamden kemâ yenbegî li-celâli vechihî veli azîmi sultânih. Hamden kemâ yenbegî li-celâli vechihî veli azîmi sultânih. Hamden lâ âhire li-kâilihî illâ rıdâ.Hamden lâ âhire li-kâilihî illâ rıdâ. es-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî es-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî ve men tebi'âhu bi-ihsânin ecmaîne't-tayyibîne't-tâhirîn. ve men tebi'âhu bi-ihsânin ecmaîne't-tayyibîne't-tâhirîn.

Emmâ ba'd: Fa'lemû eyyühe'l-ihvân fe inne efdale'l-kitâbi kitâbullahEmmâ ba'd:

Fa'lemû eyyühe'l-ihvân fe inne efdale'l-kitâbi kitâbullah
ve efdale'l-hedyi hedyu seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem.ve efdale'l-hedyi hedyu seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem. Ve şerre'l-umûri muhdesâtuhâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâlehVe şerre'l-umûri muhdesâtuhâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr.ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr. Ve bi's-senedi'l-muttasılı ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl: Ve bi's-senedi'l-muttasılı ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:

İnne'r-racüle min ehli'n-nâri le ya'zumu li'n-nâri hattâ yekûne'd-dırsu min adrâsihî ke Uhudin. İnne'r-racüle min ehli'n-nâri le ya'zumu li'n-nâri hattâ yekûne'd-dırsu min adrâsihî ke Uhudin.

Sadaka resûlullâh fîmâ kâl ev kemâ kâl. Sadaka resûlullâh fîmâ kâl ev kemâ kâl.

Aziz, sevgili, mübarek ve kıymetli kardeşlerim, muhterem cemaat-i müslimîn! Aziz, sevgili, mübarek ve kıymetli kardeşlerim, muhterem cemaat-i müslimîn!

Allah cümlenizden razı olsun. Allah cümlenizden razı olsun.
Ahir ömrünüze kadar hepinize hayırlı ömürler ihsan eylesin.Ahir ömrünüze kadar hepinize hayırlı ömürler ihsan eylesin. Ömürlerinizi â'mâl-i sâlihâ ile hayrât u hasenât ile değerlendirmeyi nasip eylesin.Ömürlerinizi â'mâl-i sâlihâ ile hayrât u hasenât ile değerlendirmeyi nasip eylesin. Daima Cenâb-ı Mevlâ'nın rızasına uygun işler yapıp rızası yolunda yaşamayı nasip eylesin. Daima Cenâb-ı Mevlâ'nın rızasına uygun işler yapıp rızası yolunda yaşamayı nasip eylesin. Sıhhat afiyet üzere, saadet ve selamet üzere eylesin. Sıhhat afiyet üzere, saadet ve selamet üzere eylesin. Kimsenin önünde hor, zelil, mağlup ve mahcup düşürmesin. Nusreti ile teyit ve takviye eylesin.Kimsenin önünde hor, zelil, mağlup ve mahcup düşürmesin. Nusreti ile teyit ve takviye eylesin. Hüsn-ü hatimeler nasip eylesin. Cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin.Hüsn-ü hatimeler nasip eylesin. Cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. Peygamber Efendimiz'e komşu eylesin. Peygamber Efendimiz'e komşu eylesin.

Güzel bir günde bulunuyoruz.Güzel bir günde bulunuyoruz. Yepyeni bir sene, iyi bir fırsat. İnsan; "Yeni bir seneye bundan sonra hiç günahlara bulaşmadan,Yepyeni bir sene, iyi bir fırsat. İnsan; "Yeni bir seneye bundan sonra hiç günahlara bulaşmadan, Rabbimin rızasına uygun bir şekilde gireyim, bu seneyi ve bundan sonraki ömrümü öyle yaşayayım…"Rabbimin rızasına uygun bir şekilde gireyim, bu seneyi ve bundan sonraki ömrümü öyle yaşayayım…" diye de niyet ederse tam iyi bir başlangıç [olur]. diye de niyet ederse tam iyi bir başlangıç [olur].

Bizler için de bütün Ümmet-i Muhammed hakkında da hayırlı olsun.Bizler için de bütün Ümmet-i Muhammed hakkında da hayırlı olsun. Sıkıntıdaki kardeşlerimiz sıkıntılardan kurtulsun. Esir kardeşlerimiz esaretten halas olsunlar.Sıkıntıdaki kardeşlerimiz sıkıntılardan kurtulsun. Esir kardeşlerimiz esaretten halas olsunlar. Hapis kardeşlerimiz hapisten çıksınlar.Hapis kardeşlerimiz hapisten çıksınlar. Mazlum ve mağdur kardeşlerimiz zulümden, gadirden kurtulsunlar.Mazlum ve mağdur kardeşlerimiz zulümden, gadirden kurtulsunlar. Mücahit kardeşlerimiz kâfirleri yensinler, mansur, müeyyed, muzaffer ve galip olsunlar.Mücahit kardeşlerimiz kâfirleri yensinler, mansur, müeyyed, muzaffer ve galip olsunlar. Allah; din düşmanlarının, kâfirlerin, katillerin, zalimlerin canlarını mallarını,Allah; din düşmanlarının, kâfirlerin, katillerin, zalimlerin canlarını mallarını, karılarını, diyarlarını, evlatlarını müslümanlara ganimet ihsan eylesin. karılarını, diyarlarını, evlatlarını müslümanlara ganimet ihsan eylesin. Onlardan Azîz-i züntikâm ismiyle intikam alsın. Mü'minlere rahmeylesin. Onlardan Azîz-i züntikâm ismiyle intikam alsın. Mü'minlere rahmeylesin.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek hadîs-i şerîflerindenPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek hadîs-i şerîflerinden bir mânevî demet toplayıp dinleyip okuyup istifade edipbir mânevî demet toplayıp dinleyip okuyup istifade edip taallüm eyleyip tefeyyüz eyleyip Rabbimiz'in rızasını kazanalım diye şu camiye gelmiş bulunuyoruz.taallüm eyleyip tefeyyüz eyleyip Rabbimiz'in rızasını kazanalım diye şu camiye gelmiş bulunuyoruz. Allah gönüllerimizin muradlarına cümlemizi erdirsin. Allah gönüllerimizin muradlarına cümlemizi erdirsin. Peygamber Efendimiz'in şefaatine mazhar etsin. Peygamber Efendimiz'in şefaatine mazhar etsin.

Hadîs-i şerîfleri okumaya geçmeden önceHadîs-i şerîfleri okumaya geçmeden önce Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ruhu içinPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ruhu için ve âl'inin, ashabının, etbâının, ahbabının; cümle sâdât-ı meşâyih-i turuk-u aliyyemizin ruhlarının,ve âl'inin, ashabının, etbâının, ahbabının; cümle sâdât-ı meşâyih-i turuk-u aliyyemizin ruhlarının, hasseten Ebû Bekr-i Sıddîk ve Aliyy-i Murtazâ'dan müteselsilen şeyhimize kadar, hasseten Ebû Bekr-i Sıddîk ve Aliyy-i Murtazâ'dan müteselsilen şeyhimize kadar, Hocamız Muhammed Zâhid-i Bursevî'ye kadar dünyanın muhtelif yerlerinden gelmiş geçmişHocamız Muhammed Zâhid-i Bursevî'ye kadar dünyanın muhtelif yerlerinden gelmiş geçmiş yaşamış vazife görmüş evliyâullah büyüklerimizin sâdâtımızın, meşayihimizin,yaşamış vazife görmüş evliyâullah büyüklerimizin sâdâtımızın, meşayihimizin, mürşid-i kâmillerimizin, salihlerin ruhlarına hediye olsun diye;mürşid-i kâmillerimizin, salihlerin ruhlarına hediye olsun diye; hasseten şu beldede bu beldeyi fethetmek için gelen orduların en şereflilerinden birisi içinde hasseten şu beldede bu beldeyi fethetmek için gelen orduların en şereflilerinden birisi içinde gelip de vefat etmiş olan beldemizin medâr-ı iftihârıgelip de vefat etmiş olan beldemizin medâr-ı iftihârı Hâlid b. Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî hazretleri Efendimiz'in ruhu için;Hâlid b. Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensârî hazretleri Efendimiz'in ruhu için; ve sâir sahâbe-i kirâm ki şu beldede 27 kadar olduğu söyleniyor, onların ruhları için;ve sâir sahâbe-i kirâm ki şu beldede 27 kadar olduğu söyleniyor, onların ruhları için; bu beldeyi fetheden ve böylece Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîftekibu beldeyi fetheden ve böylece Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfteki müjdesini kazanan Fatih Sultan Muhammed Han hazretlerinin ruhu içinmüjdesini kazanan Fatih Sultan Muhammed Han hazretlerinin ruhu için ve ordusunun mensubu mübarek mücahitlerin ruhları için;ve ordusunun mensubu mübarek mücahitlerin ruhları için; bütün İslâm diyarlarını fetheden tarih boyunca cihad edip bütün İslâm diyarlarını fetheden tarih boyunca cihad edip Ümmet-i Muhammed'e fayda sağlayan bütün fatihlerin, şehitlerin, gazilerin, mücahitlerin ruhları için;Ümmet-i Muhammed'e fayda sağlayan bütün fatihlerin, şehitlerin, gazilerin, mücahitlerin ruhları için; şu camiyi yaptıran mübarek vezir İskender Paşa'nın ruhu içinşu camiyi yaptıran mübarek vezir İskender Paşa'nın ruhu için ve bu camiyi zaman zaman tamir etmiş, genişletmiş, yenilemiş, hizmette tutmuş olanve bu camiyi zaman zaman tamir etmiş, genişletmiş, yenilemiş, hizmette tutmuş olan veya bu işlere yardımcı olmuş olan kimselerin cümlesinin kendilerinin ve geçmişlerinin ruhları için;veya bu işlere yardımcı olmuş olan kimselerin cümlesinin kendilerinin ve geçmişlerinin ruhları için; uzaktan yakından şu mübarek bahar gününde kırları, bayırları, eğlenceleri, keyifleri bırakıp da uzaktan yakından şu mübarek bahar gününde kırları, bayırları, eğlenceleri, keyifleri bırakıp da hadis dinlemeye gelmiş olan siz kardeşlerimizinhadis dinlemeye gelmiş olan siz kardeşlerimizin bütün âhirete göçmüş olan geçmişlerinin ruhları için;bütün âhirete göçmüş olan geçmişlerinin ruhları için; sizin de ve bizim de saadet ve selamete ermemiz, iki cihanda aziz ve bahtiyar olmamız için;sizin de ve bizim de saadet ve selamete ermemiz, iki cihanda aziz ve bahtiyar olmamız için; Rabbimiz'in sevdiği kul olup da iki cihanda mutluluğa nail olmamız içinRabbimiz'in sevdiği kul olup da iki cihanda mutluluğa nail olmamız için bir Fâtiha, on bir İhlâs-ı Şerif okuyup hediye edelim. bir Fâtiha, on bir İhlâs-ı Şerif okuyup hediye edelim.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Râmuzü'l-ehâdîs kitabımızın 99. sayfasınınPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Râmuzü'l-ehâdîs kitabımızın 99. sayfasının dördüncü hadîs-i şerîfi olan demin mübarek Arapça metnini okumuş olduğumuz hadîs-i şerîftedördüncü hadîs-i şerîfi olan demin mübarek Arapça metnini okumuş olduğumuz hadîs-i şerîfte cehennem ehli hakkında bize bilgi veriyor: cehennem ehli hakkında bize bilgi veriyor:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz cehennemlikler hakkında diyor ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz cehennemlikler hakkında diyor ki;

İnne'r-racüle min ehli'n-nâr.İnne'r-racüle min ehli'n-nâr. "Cehennem ehlinden olan, cehennemi hak etmiş, cehenneme atılmış olan bir adam..." "Cehennem ehlinden olan, cehennemi hak etmiş, cehenneme atılmış olan bir adam..."

İnsan niye cehenneme atılır? İnsan niye cehenneme atılır?

Kâfir olduğu için cehenneme atılır.Kâfir olduğu için cehenneme atılır. İmansız olduğu için, kâfir olduğu için cehenneme atılacak. Bütün kâfirler cehennemde! İmansız olduğu için, kâfir olduğu için cehenneme atılacak. Bütün kâfirler cehennemde!

Cehennem bu kadar insanı alır mı? Cehennem bu kadar insanı alır mı?

Kur'ân-ı Kerîm'den biliyoruz, olacak hadiseyi Allah bize bildiriyor:Kur'ân-ı Kerîm'den biliyoruz, olacak hadiseyi Allah bize bildiriyor: Bütün hesaplar bittikten sonra Allahu Teâlâ hazretlerinin huzurunda durulduğu zaman Bütün hesaplar bittikten sonra Allahu Teâlâ hazretlerinin huzurunda durulduğu zaman Allahu Teâlâ hazretleri buyuracakmış ki; Allahu Teâlâ hazretleri buyuracakmış ki;

Heli'mtele'ti. "Doldun mu ya cehennem?" Heli'mtele'ti. "Doldun mu ya cehennem?"

Cehennem de Allahu Teâlâ hazretlerine diyecekmiş ki; Cehennem de Allahu Teâlâ hazretlerine diyecekmiş ki;

Hel min mezîd. "Var mı daha yâ Rabbi? Daha fazlası var mı?" Hel min mezîd. "Var mı daha yâ Rabbi? Daha fazlası var mı?"

Hepsini, bütün mahlûkatı alır.Hepsini, bütün mahlûkatı alır. Hesaba maruz olan insi, cinni hepsini alacak kadar cehennemde yer var.Hesaba maruz olan insi, cinni hepsini alacak kadar cehennemde yer var. Cennette de hepsini alacak kadar yer var.Cennette de hepsini alacak kadar yer var. Hepsi cenneti hak ederlerse Allah'ın rızasını kazanırlarsa cennete giderler.Hepsi cenneti hak ederlerse Allah'ın rızasını kazanırlarsa cennete giderler. Hepsi Allah'a âsi olurlar da kâfir olursa cehenneme atılır, hepsi de cehenneme girer.Hepsi Allah'a âsi olurlar da kâfir olursa cehenneme atılır, hepsi de cehenneme girer. Bir de cehennem He lim tele'ti sorusuna cevaben der ki; Bir de cehennem He lim tele'ti sorusuna cevaben der ki;

Hel min mezîd. "Var mı daha yâ Rabbi? Gönder, daha varsa, hepsini alırım!" Hel min mezîd. "Var mı daha yâ Rabbi? Gönder, daha varsa, hepsini alırım!"

Alevleriyle taşkın taşkın etrafa saldırır.Alevleriyle taşkın taşkın etrafa saldırır. Zebaniler -cehennemin meleklerine zebani deniliyor- vazifeliler, cehennemi zincirlerle zor zapt ederler.Zebaniler -cehennemin meleklerine zebani deniliyor- vazifeliler, cehennemi zincirlerle zor zapt ederler. o zincirler nasılsa o melekler nasıl melekse o cehennem nasıl korkunç bir şeyse.o zincirler nasılsa o melekler nasıl melekse o cehennem nasıl korkunç bir şeyse. Sağa sola saldırarak, alevleriyle uzanmak isterken Sağa sola saldırarak, alevleriyle uzanmak isterken Allahu Teâlâ hazretleri o zaman ağzına kadem-i kerîmini koyar, deniliyor.Allahu Teâlâ hazretleri o zaman ağzına kadem-i kerîmini koyar, deniliyor. O da esrarengiz bir ifade! O zaman Hakdu hakdu hakdu…O da esrarengiz bir ifade! O zaman Hakdu hakdu hakdu… "Tamam tamam, kâfi kâfi…" diyerek haddini bilir ve hizaya gelir, diye bildiriliyor. "Tamam tamam, kâfi kâfi…" diyerek haddini bilir ve hizaya gelir, diye bildiriliyor. Ama korkunç bir şeyler olduğu kelimelerden dahi seziliyor. Ama korkunç bir şeyler olduğu kelimelerden dahi seziliyor.

Kâfir cehenneme girer ve cehennemde ebedî kalır.Kâfir cehenneme girer ve cehennemde ebedî kalır. Bazı kâfirler doğrudan doğruya kâfirdir, dobra dobra kâfirdir. Bazı kâfirler doğrudan doğruya kâfirdir, dobra dobra kâfirdir.

"Ben kâfirim, var mı bir diyeceğin?" "Ben kâfirim, var mı bir diyeceğin?"

Tamam, cehenneme kadar yolun var. Kâfire güzel dua da edilmez. Tamam, cehenneme kadar yolun var. Kâfire güzel dua da edilmez.

Ne denilir? "Cehenneme kadar yolun var!" Ne denilir?

"Cehenneme kadar yolun var!"

İlâ cehenneme zümerâ. "Doğrudan doğruya cehenneme!" İlâ cehenneme zümerâ. "Doğrudan doğruya cehenneme!"

Bazı kâfirler var; müslüman görünür, kâfirdir. Neden? Bazı kâfirler var; müslüman görünür, kâfirdir.

Neden?

Müslümandan korkar veya müslüman toplumu içinde işi vardır, yaşamak zorundadır. Müslümandan korkar veya müslüman toplumu içinde işi vardır, yaşamak zorundadır.

O zaman ne yapacak? Müslüman gibi görünecek. Allah, "gibi görünme"ye aldırmaz.O zaman ne yapacak?

Müslüman gibi görünecek. Allah, "gibi görünme"ye aldırmaz.
Allah indinde "gibi görünme"nin bir mükâfatı yok.Allah indinde "gibi görünme"nin bir mükâfatı yok. Gibi görünmek; müslüman gibi görünmek, hacı gibi, namaz kılıyor gibi görünmek…Gibi görünmek; müslüman gibi görünmek, hacı gibi, namaz kılıyor gibi görünmek… Öyle yağma yok! Onların hiç kıymeti yok. Allah nereye bakar? Öyle yağma yok! Onların hiç kıymeti yok.

Allah nereye bakar?

İnsanın gönlüne bakar; kafasına, aklına, fikrine, niyetine bakar.İnsanın gönlüne bakar; kafasına, aklına, fikrine, niyetine bakar. Kişi sevabı, ikabı, cezayı, sonucu ona göre alır, müstahak olur.Kişi sevabı, ikabı, cezayı, sonucu ona göre alır, müstahak olur. İçi kâfir, dışı müslüman kıyafetli. İçi kâfir, dışı müslüman kıyafetli. Rusya'dan gelmiş, Türkiye'de casusluk yapacak; cübbe sarık giymiş, eline tespih almış... Rusya'dan gelmiş, Türkiye'de casusluk yapacak; cübbe sarık giymiş, eline tespih almış...

Ne olur? Kâfir yine kâfirdir! Ne olur?

Kâfir yine kâfirdir!

"Kırk yıllık Yani, olur mu Kâni?" Olmaz. Aksi [de olmaz.] "Kırk yıllık Yani, olur mu Kâni?"

Olmaz. Aksi [de olmaz.]

Müslümanları aldatmak için dışı müslüman gibi görünen ama içi kâfir olana ona da münafık derler. Müslümanları aldatmak için dışı müslüman gibi görünen ama içi kâfir olana ona da münafık derler.

Münafıklar ne olacak? Münafıklar ne olacak? Münafıklar da; İnne'l-münâfıkîne fî'd-derki'l-esfeli mine'n-nâr.Münafıklar da;

İnne'l-münâfıkîne fî'd-derki'l-esfeli mine'n-nâr.
"Cehennemin en aşağı tabakalarına inecekler!" Neden? "Cehennemin en aşağı tabakalarına inecekler!"

Neden?

Dobra dobra bile kâfir olamadı da münafık kâfir olduğundan,Dobra dobra bile kâfir olamadı da münafık kâfir olduğundan, ikiyüzlü aldatmacalı olduğundan cehennemin en aşağı tabakasında. Çünkü daha beter! ikiyüzlü aldatmacalı olduğundan cehennemin en aşağı tabakasında. Çünkü daha beter!

"Hocam, eyvah! O zaman deniliyor ki mesela yalan söylemek münafıklık alametiymiş."Hocam, eyvah! O zaman deniliyor ki mesela yalan söylemek münafıklık alametiymiş. Sabah namazına, yatsı namazına camiye cemaate gelememek münafıklık alametiymiş.Sabah namazına, yatsı namazına camiye cemaate gelememek münafıklık alametiymiş. Vaat ettiği zaman vaadini tutamamak, yerine getirememek münafıklık alametiymiş.Vaat ettiği zaman vaadini tutamamak, yerine getirememek münafıklık alametiymiş. Kendisine emanet olunduğu zaman emaneti suiistimal eden, emanete hıyanet eden münafık imiş… Kendisine emanet olunduğu zaman emaneti suiistimal eden, emanete hıyanet eden münafık imiş… Eyvah!" Tabi, münafıklık kötü bir şey, iyi bir şey değil.Eyvah!"

Tabi, münafıklık kötü bir şey, iyi bir şey değil.
"Bunların bir sıfatı bulunursa demek ki münafıklıktan bir parça var!"Bunların bir sıfatı bulunursa demek ki münafıklıktan bir parça var! Hepsi birden bulunursa halis münafıktır!" diyor. Münafıklıktan kurtulmak lazım.Hepsi birden bulunursa halis münafıktır!" diyor. Münafıklıktan kurtulmak lazım. Kurtulmaya canla başla çırpınmak lazım. Oyuncak değil, sonu felaket olacak diye, kurtulmak lazım! Kurtulmaya canla başla çırpınmak lazım. Oyuncak değil, sonu felaket olacak diye, kurtulmak lazım!

Ama münafıklık iki çeşittir. Ama münafıklık iki çeşittir.

1.Amelde münafıklık. 1.Amelde münafıklık.

2.İtikatta münafıklık. 2.İtikatta münafıklık.

İtikadında münafıklık olan, kalbi kâfir olup da dışı başka olan cehenneme gider.İtikadında münafıklık olan, kalbi kâfir olup da dışı başka olan cehenneme gider. Amelinde bozukluk olan tevbe ederse vaziyeti düzeltirse cehennemden kurtulabilir. Amelinde bozukluk olan tevbe ederse vaziyeti düzeltirse cehennemden kurtulabilir.

Demek ki kâfirler cehenneme gidecek hem de ebedî! Demek ki kâfirler cehenneme gidecek hem de ebedî!

Hüm fîhâ hâlidûn. "Çıkmamacasına cehennemde yanacaklar!" Hüm fîhâ hâlidûn. "Çıkmamacasına cehennemde yanacaklar!"

Başka? Bir de günahkâr müslümanlar; zalim, fasık, hırsız, kumarcı, içkici vs. müslüman.Başka?

Bir de günahkâr müslümanlar; zalim, fasık, hırsız, kumarcı, içkici vs. müslüman.
Hakikaten müslüman, belli ama kendisini günahlardan da kurtaramıyor.Hakikaten müslüman, belli ama kendisini günahlardan da kurtaramıyor. Onlar da cehenneme girecek, cezası kadar yanacak, cezasını çektikten sonra cehennemden çıkacaklar. Onlar da cehenneme girecek, cezası kadar yanacak, cezasını çektikten sonra cehennemden çıkacaklar.

Demek ki aslında kalbinde imanı olan cehennemden çıkacak cennete varacak amaDemek ki aslında kalbinde imanı olan cehennemden çıkacak cennete varacak ama Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki;Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki; "Ey benim ümmetim, ashabım, ey beni dinleyen mübarek mü'minler! Sakın ha!"Ey benim ümmetim, ashabım, ey beni dinleyen mübarek mü'minler! Sakın ha! Cehenneme düşmemeye gayret edin!Cehenneme düşmemeye gayret edin! Mü'min; nasıl olsa çıkacakmış, demeyin, hafife almayın, işi ciddi tutun.Mü'min; nasıl olsa çıkacakmış, demeyin, hafife almayın, işi ciddi tutun. Sakın ha, cehenneme düşmeyin!"Sakın ha, cehenneme düşmeyin!" Çünkü cehenneme bir giren çok yanacak. Çıkış kolay değil, çabuk değil! Çünkü cehenneme bir giren çok yanacak. Çıkış kolay değil, çabuk değil!

Ne kadar yanacak? Ahkâben. Ahkâben ne demek? Ömürler boyu!Ne kadar yanacak?

Ahkâben.

Ahkâben ne demek?

Ömürler boyu!
Seksen küsur seneye bir hukub derler. Ahkâben, seksen küsur senelerce yanacak! Seksen küsur seneye bir hukub derler. Ahkâben, seksen küsur senelerce yanacak!

En aşağı üç tanesi bir araya gelirse ahkâb, iki tane olsa hukubeyni denir.En aşağı üç tanesi bir araya gelirse ahkâb, iki tane olsa hukubeyni denir. Ahkâben, 3 kere olsa aşağı yukarı 250 sene eder. En aşağı 250 sene yanacak.Ahkâben, 3 kere olsa aşağı yukarı 250 sene eder. En aşağı 250 sene yanacak. Hesap daha bitmedi. 250 sene yanacak ama bu seneler senin bildiğin dünyanın seneleri değil.Hesap daha bitmedi. 250 sene yanacak ama bu seneler senin bildiğin dünyanın seneleri değil. Âhiretin senesi dünyanın senesinden farklı olacak. Âyet-i kerîmede bildiriliyor ki; Âhiretin senesi dünyanın senesinden farklı olacak. Âyet-i kerîmede bildiriliyor ki;

Ve inne yevmen inde rabbike ke-elfi senetin mimmâ teuddûn. Ve inne yevmen inde rabbike ke-elfi senetin mimmâ teuddûn. "Rabbinin indinde bir gün, sizin hesap yapıp takvim tuttuğunuz hesaplamalara göre"Rabbinin indinde bir gün, sizin hesap yapıp takvim tuttuğunuz hesaplamalara göre olan zamana göre bin yıl gibidir!" Yevmen ke-elfi seneh. "Bir gün, bin yıl gibidir!" olan zamana göre bin yıl gibidir!"

Yevmen ke-elfi seneh. "Bir gün, bin yıl gibidir!"

Bir günü bin yıl gibi! O zaman ne oluyor? Bir günü bin yıl gibi!

O zaman ne oluyor?

250 sene kaç gün eder? 250 seneyi kamerî senenin günleriyle, 354 günle çarpacağız.250 sene kaç gün eder? 250 seneyi kamerî senenin günleriyle, 354 günle çarpacağız. 350 misli 250 kaç ediyorsa onu hesaplarsınız. Onu bulduktan sonra da onu binle çarpacaksınız! 350 misli 250 kaç ediyorsa onu hesaplarsınız. Onu bulduktan sonra da onu binle çarpacaksınız!

Bir de bini eklediğiniz zaman ne olur? Bir de bini eklediğiniz zaman ne olur?

O zaman bir insanın cehennemde en az yanacağı zamanı öğrenmiş olursunuz.O zaman bir insanın cehennemde en az yanacağı zamanı öğrenmiş olursunuz. Başınızdan takkeniz sarığınız havaya bir giderBaşınızdan takkeniz sarığınız havaya bir gider bir düşer, yüzünüz kıpkırmızı olur, ne yapacağınızı şaşırırsınız. bir düşer, yüzünüz kıpkırmızı olur, ne yapacağınızı şaşırırsınız.

354 ile 250'yi çarptığın zaman ne kadar ediyor, bir de onu binle çarpığın zaman ne kadar ediyor? 354 ile 250'yi çarptığın zaman ne kadar ediyor, bir de onu binle çarpığın zaman ne kadar ediyor?

354 bini 250 ile çarpış oluyorsun, milyonlarca sene eder! 354 bini 250 ile çarpış oluyorsun, milyonlarca sene eder!

Onun için bir müslümanın münafıklık etmemek, fâsıklık fâcirlik yapmamak,Onun için bir müslümanın münafıklık etmemek, fâsıklık fâcirlik yapmamak, cehenneme girmemek hedefini alması lazım. Aman ben cehenneme düşmeyeyim.cehenneme girmemek hedefini alması lazım. Aman ben cehenneme düşmeyeyim. Aman ben cehenneme hiç girmeyeyim.Aman ben cehenneme hiç girmeyeyim. Aman ben zerre kadar cehenneme maruz, ateşe maruz kalmayayım… diyeAman ben zerre kadar cehenneme maruz, ateşe maruz kalmayayım… diye hayatını ona göre tanzim etmesi lazım. 91 milyon 250 bin yıl! 91 milyon sene yanacak.hayatını ona göre tanzim etmesi lazım.

91 milyon 250 bin yıl!

91 milyon sene yanacak.
Müslüman olup da, en hafif olarak cehennemde kalıp çıkacak olan o kadar milyon sene yanacak. Müslüman olup da, en hafif olarak cehennemde kalıp çıkacak olan o kadar milyon sene yanacak.

Senin ömrün ne kadar? Kırk beş yıl. En [hafifi] 91 milyon sene yanacak. Senin ömrün ne kadar?

Kırk beş yıl.

En [hafifi] 91 milyon sene yanacak.

O zaman insan ne yapar? O zaman insan ne yapar?

O zaman insan cehenneme düşmemek için haramlardan günahlardan çok iyi sakınır. O zaman insan cehenneme düşmemek için haramlardan günahlardan çok iyi sakınır.

Çok iyi sakınmak, çekinmek, korunmak; bunun adı ne? Çok iyi sakınmak, çekinmek, korunmak; bunun adı ne?

Takvâ. Muttakî kul olmak, takvâ ehli insan olmak. Takvâ. Muttakî kul olmak, takvâ ehli insan olmak.

Allah; takvâ ehli olanları, takvâ ehli kulları seviyor.Allah; takvâ ehli olanları, takvâ ehli kulları seviyor. Cehennemden, azaptan korkuyorlar, azaba girmemek düşmemek için çok dikkatli davranıyorlar.Cehennemden, azaptan korkuyorlar, azaba girmemek düşmemek için çok dikkatli davranıyorlar. Oturuşuna dikkat ediyor, sözüne, kazancına, yediği lokmanın helal olmasına dikkat ediyor.Oturuşuna dikkat ediyor, sözüne, kazancına, yediği lokmanın helal olmasına dikkat ediyor. Sabrediyor, tahammül ediyor, yalvarıyor, yakarıyor;Sabrediyor, tahammül ediyor, yalvarıyor, yakarıyor; hacca, umreye gidiyor, ibadet ediyor, zikir yapıyor, tespih çekiyor... hacca, umreye gidiyor, ibadet ediyor, zikir yapıyor, tespih çekiyor...

Niye bu işlere bu kadar düşüyor? Takvâ ehli. Korkuyor; "Ya akıbetim kötü olursa,Niye bu işlere bu kadar düşüyor?

Takvâ ehli. Korkuyor; "Ya akıbetim kötü olursa,
ya cehenneme Mevlâm beni atarsa, ya benim yaptığım kusurları affetmezse, ya beni cezaya çarparsa…ya cehenneme Mevlâm beni atarsa, ya benim yaptığım kusurları affetmezse, ya beni cezaya çarparsa… Acaba affedecek mi affetmeyecek mi?" diye korkuyor. Bu korkmayı Allah bize tavsiye ediyor.Acaba affedecek mi affetmeyecek mi?" diye korkuyor. Bu korkmayı Allah bize tavsiye ediyor. Hatırlayabileceğiniz, ezberinizde olan çok âyet-i kerîmeler var. Hatırlayabileceğiniz, ezberinizde olan çok âyet-i kerîmeler var.

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

Yâ eyyühellezîne âmenu't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin.Yâ eyyühellezîne âmenu't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin. "Ey iman edenler! Allah'tan sakının, korkun ve insan âhirete ne hazırladığına baksın!" "Ey iman edenler! Allah'tan sakının, korkun ve insan âhirete ne hazırladığına baksın!"

Buradan âhirete ne gönderiyor, sevap mı gönderiyor günah mı gönderiyor? Buradan âhirete ne gönderiyor, sevap mı gönderiyor günah mı gönderiyor?

Vettekullâh. İnnallâhe habîrun bimâ ta' melûn. "Allah'tan korkun, sakının!Vettekullâh. İnnallâhe habîrun bimâ ta' melûn. "Allah'tan korkun, sakının! Allah her yaptığınızı biliyor!" Allah her yaptığınızı biliyor!"

Yâ eyyühellezîne âmenu't-tekullâhe hakka tukâtihî.Yâ eyyühellezîne âmenu't-tekullâhe hakka tukâtihî. "Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece hakkıyla korkun!" "Ey iman edenler! Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öylece hakkıyla korkun!"

İşin şakası yok; ciddi korkun, rol yapmıyorsunuz,İşin şakası yok; ciddi korkun, rol yapmıyorsunuz, tiyatro değil, oyun değil, rüya, masal değil; sonunda ceza var, cehennem var!tiyatro değil, oyun değil, rüya, masal değil; sonunda ceza var, cehennem var! En aşağısı 91 milyon sene yanmak olan bir azap var. En aşağısı 91 milyon sene yanmak olan bir azap var.

İnsan ne yapacak? İşin şakası olmadığından o zaman hakka tukâtihî, hakkıyla korkacak. İnsan ne yapacak?

İşin şakası olmadığından o zaman hakka tukâtihî, hakkıyla korkacak.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! O bakımdan, sağlam yol takvâ yoludur.Aziz ve muhterem kardeşlerim!

O bakımdan, sağlam yol takvâ yoludur.
Sahâbe-i kirâm çok ağlarlardı.Sahâbe-i kirâm çok ağlarlardı. O kadar ağlarlardı ki gözlerinden akan yaşlar yanaklarında -iz bırakır mı- iz bırakmış. O kadar ağlarlardı ki gözlerinden akan yaşlar yanaklarında -iz bırakır mı- iz bırakmış. Hz. Ömer radıyallahu anh'ın gözyaşları yanaklarında iz bırakmış.Hz. Ömer radıyallahu anh'ın gözyaşları yanaklarında iz bırakmış. Ebû Bekr-i Sıddîk çok ağlayan bir insanmış.Ebû Bekr-i Sıddîk çok ağlayan bir insanmış. Peygamber Efendimiz çok ağlayan bir insandı. Peygamberler çok ağlayan insanlardı.Peygamber Efendimiz çok ağlayan bir insandı. Peygamberler çok ağlayan insanlardı. Yakub aleyhisselam ağlaya ağlaya gözlerine perde düşmedi mi? Gözleri görmez olmadı mı? Çok ağladı. Yakub aleyhisselam ağlaya ağlaya gözlerine perde düşmedi mi? Gözleri görmez olmadı mı? Çok ağladı.

Neden ağlıyorlar? İnsan iki sebepten ağlar: Neden ağlıyorlar?

İnsan iki sebepten ağlar:
Bir Allah korkusundan ağlar bir de aşkından muhabbetinden ağlar,Bir Allah korkusundan ağlar bir de aşkından muhabbetinden ağlar, Allah'ı sevdiğinden; sevgiden ağlar, korkudan ağlar. Allah'ı sevdiğinden; sevgiden ağlar, korkudan ağlar.

Ağlamak güzel bir şeydir. Ağlamak güzel bir kalbin işaretidir, alametidir.Ağlamak güzel bir şeydir. Ağlamak güzel bir kalbin işaretidir, alametidir. Bunun kalbi güzel, bunun kalbi temiz, bunun hisleri doğru, bu samimi bir müslüman... Onu gösterir.Bunun kalbi güzel, bunun kalbi temiz, bunun hisleri doğru, bu samimi bir müslüman... Onu gösterir. Onun için Allah korkusundan ağlayan göze cehennem ateşi değmeyecek, o cehennemde yanmayacak! Onun için Allah korkusundan ağlayan göze cehennem ateşi değmeyecek, o cehennemde yanmayacak!

Bizim ne yapmamız lazım? Allah'tan korkup ağlamamız lazım. Bizim ne yapmamız lazım?

Allah'tan korkup ağlamamız lazım.

"Hocam zorla olmuyor." Zaten zorla, ite kaka olmaz."Hocam zorla olmuyor."

Zaten zorla, ite kaka olmaz.
Babası dövüyor, tokadı şamarı şaplatıyor şaplatıyor; çocuk namaz kılıyor.Babası dövüyor, tokadı şamarı şaplatıyor şaplatıyor; çocuk namaz kılıyor. Olmaz, babası olmadığı zaman kılmaz. Kendinden gelecek, içinden gelecek.Olmaz, babası olmadığı zaman kılmaz. Kendinden gelecek, içinden gelecek. Kafayı ellerinin arasına alacak, kara kara düşünecek: Kafayı ellerinin arasına alacak, kara kara düşünecek:

Âhiret var mı? Var. Hesap var mı? Var. Her şey aynen tespit ediliyor mu? Ediliyor.Âhiret var mı?

Var.

Hesap var mı?

Var.

Her şey aynen tespit ediliyor mu?

Ediliyor.
Allah'ı aldatmak mümkün değil.Allah'ı aldatmak mümkün değil. Melekleri yanıltmak, kayıtları yanlış yapmak, kayıtları yok etmek mümkün değil. Melekleri yanıltmak, kayıtları yanlış yapmak, kayıtları yok etmek mümkün değil.

O halde nasıl olacak? İyi kul olacak. O halde nasıl olacak?

İyi kul olacak.

En yüksek kullar, en çok dikkat eden, en ağlayan, en gözü yaşlı insanlarmış.En yüksek kullar, en çok dikkat eden, en ağlayan, en gözü yaşlı insanlarmış. Onların hayatlarını okuyun. Ve düşünün, düşünün... Onların hayatlarını okuyun. Ve düşünün, düşünün...

İnsan düşünmeyince çok şeyler yapıyor. Aldırmıyor.İnsan düşünmeyince çok şeyler yapıyor. Aldırmıyor. Hayatınızı düşünün, yaptıklarınızı, cehenneme düşmemek için neler yapmak gerekiyorsa onları düşünün…Hayatınızı düşünün, yaptıklarınızı, cehenneme düşmemek için neler yapmak gerekiyorsa onları düşünün… Netice itibariyle cehenneme düşmeyin! Netice itibariyle cehenneme düşmeyin!

Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfte "Şaşarım. İnsan cehennemi bilir nasıl de günah işler.Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîfte "Şaşarım. İnsan cehennemi bilir nasıl de günah işler. Bir insan, cennetteki mükâfatları bilir de nasıl uyur;Bir insan, cennetteki mükâfatları bilir de nasıl uyur; nasıl cennetteki mükâfatları kazanmak için çalışma arzusu ile yanıp tutuşmaz!" diyor. nasıl cennetteki mükâfatları kazanmak için çalışma arzusu ile yanıp tutuşmaz!" diyor.

Tabi bunlar iman zaafıdır, bilgi zaafıdır. İmanı yok veya imanı var; "Elhamdülillah müslümanım.Tabi bunlar iman zaafıdır, bilgi zaafıdır. İmanı yok veya imanı var; "Elhamdülillah müslümanım. Annem çok müslümandı dedem hocaymış.Annem çok müslümandı dedem hocaymış. Ben de müslümanım elhamdülillah…" diyor ama bilgi yok!Ben de müslümanım elhamdülillah…" diyor ama bilgi yok! Ya bilgisizliktendir ya da imansızlıktandır.Ya bilgisizliktendir ya da imansızlıktandır. Bilgisi olmayınca bu gibi âyetleri, hadisleri insan duymadığından, el-câhilu cesûrun;Bilgisi olmayınca bu gibi âyetleri, hadisleri insan duymadığından, el-câhilu cesûrun; cahil cesaretli olduğundan günahları işler. Ama camiye gelirse camide hoca âyetleri okursa... cahil cesaretli olduğundan günahları işler.

Ama camiye gelirse camide hoca âyetleri okursa...

"Bizim caminin hocası çok iyi bir hoca." "Bizim caminin hocası çok iyi bir hoca."

"Ne yapıyor?" "Her namazdan evvel bir âyet okuyor, bir hadis okuyor." "Ne yapıyor?"

"Her namazdan evvel bir âyet okuyor, bir hadis okuyor."

Tamam, o cemaat o camiye gele gide, âyetleri hadisleri dinleye dinleye kalbi yumuşar,Tamam, o cemaat o camiye gele gide, âyetleri hadisleri dinleye dinleye kalbi yumuşar, aklına bilgiler doldukça, "Demek böyleymiş." diye aklına bilgiler doldukça, "Demek böyleymiş." diye kendini toparlar, sonunda iyi bir insan hâline gelir. kendini toparlar, sonunda iyi bir insan hâline gelir.

Ya da yoğun bir şekilde bu işin içine girer, "Ben İslâm'ı tam öğreneceğim" diyeYa da yoğun bir şekilde bu işin içine girer, "Ben İslâm'ı tam öğreneceğim" diye kimisi küçükten öğrenir, elinin altında çantası, kâğıdı, kalemi ile hocadan hocaya gider,kimisi küçükten öğrenir, elinin altında çantası, kâğıdı, kalemi ile hocadan hocaya gider, "Ben Allah rızası için dinimi öğreneceğim, hafız olacağım, hoca olacağım." diye"Ben Allah rızası için dinimi öğreneceğim, hafız olacağım, hoca olacağım." diye çalışır çalışır çalışır, iyi bir bilgili insan olur.çalışır çalışır çalışır, iyi bir bilgili insan olur. Bilgisini de tatbik eden bir insan olur, ilmiyle amil bir hoca olur.Bilgisini de tatbik eden bir insan olur, ilmiyle amil bir hoca olur. Yaşayan; konuştuğunu, inandığını hayatında uygulayan bir müslüman olur.Yaşayan; konuştuğunu, inandığını hayatında uygulayan bir müslüman olur. O zaman tamam. Cahil, bilmediği için bilmiyor, cesur oluyor ve günahları işliyor. İşte bir bilgi: O zaman tamam. Cahil, bilmediği için bilmiyor, cesur oluyor ve günahları işliyor.

İşte bir bilgi:

İnne'r-racüle min ehli'n-nâr le yuazzamu li'n-nâr.Cehennem ehlinden bir adamİnne'r-racüle min ehli'n-nâr le yuazzamu li'n-nâr.Cehennem ehlinden bir adam ateşte azap görsün diye adam cehennem ateşi için büyütülür, muazzamlaştırılır!" ateşte azap görsün diye adam cehennem ateşi için büyütülür, muazzamlaştırılır!"

Neden? Li'n-nâr. "Cehennem ateşi için!" Neden?

Li'n-nâr. "Cehennem ateşi için!"

Allah saklasın; kibritin ateşi parmağını yakarsaAllah saklasın; kibritin ateşi parmağını yakarsa veyahut tencerenin sapını sıcakken tuttu, insanın avucu yanıyor. veyahut tencerenin sapını sıcakken tuttu, insanın avucu yanıyor. Üstünden aşağı çaydanlık devrilirse karnından bacağına kadar yeri yanıyor.Üstünden aşağı çaydanlık devrilirse karnından bacağına kadar yeri yanıyor. Kendisi kaynar kazana düşerse her tarafı yanıyor. Yanma yeri büyüdükçe azabı artar. Kendisi kaynar kazana düşerse her tarafı yanıyor. Yanma yeri büyüdükçe azabı artar.

Öyle mi? Öyle! Onun için de Allah, cehennem ateşi için kâfirin,Öyle mi? Öyle! Onun için de Allah, cehennem ateşi için kâfirin, cehennemlik olan adamın vücudunu muazzamlaştırır büyütür. cehennemlik olan adamın vücudunu muazzamlaştırır büyütür. Neden? Büyüklüğü nispetinde azabı çok çekecek de ondan.Neden? Büyüklüğü nispetinde azabı çok çekecek de ondan. Ne kadar büyür? Misal nasıl? Ne kadar büyür? Misal nasıl?

Hattâ yekûne'd-dırsu min adrâsihî ke Uhudin.Hattâ yekûne'd-dırsu min adrâsihî ke Uhudin. "Öyle ki ağzındaki dişlerden bir tek dişi Uhud dağı kadar olur!" "Öyle ki ağzındaki dişlerden bir tek dişi Uhud dağı kadar olur!"

Uhud dağı Medine-i Münevvere'nin kuzeydoğusunda,Uhud dağı Medine-i Münevvere'nin kuzeydoğusunda, her tarafı düzlük, düz bir mıntıkanın ortasında yekpare, çok büyük bir dağdır.her tarafı düzlük, düz bir mıntıkanın ortasında yekpare, çok büyük bir dağdır. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz;

Uhudu cebelün yuhibbunâ ve nuhubbihüm.Uhudu cebelün yuhibbunâ ve nuhubbihüm. "Uhud öyle bir dağdır ki o bizi sever biz onu severiz." buyurmuş. "Uhud öyle bir dağdır ki o bizi sever biz onu severiz." buyurmuş. Peygamber Efendimiz'in sevdiği bir dağmış. Ben de çok seviyorum. Peygamber Efendimiz'in sevdiği bir dağmış. Ben de çok seviyorum. Haşmetli, heybetli bir görünüşü var.Haşmetli, heybetli bir görünüşü var. Dönüp baktığın zaman gözünü kaplıyor, kocaman bir dağ Uhud dağı. Dönüp baktığın zaman gözünü kaplıyor, kocaman bir dağ Uhud dağı.

Uhud dağı herkesin gözü önünde. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;Uhud dağı herkesin gözü önünde. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; "Cehennemlik bir adamın vücudu cehennemde büyütülür büyütülür, muazzamlaştırılır..." "Cehennemlik bir adamın vücudu cehennemde büyütülür büyütülür, muazzamlaştırılır..."

Demek ki cehennemde çok yer varmış. Yer sıkıntısı yok! Demek ki cehennemde çok yer varmış. Yer sıkıntısı yok!

Cehennemde bir adamın vücudu öyle büyütülür ki bir dişi Uhud dağı kadar olur.Cehennemde bir adamın vücudu öyle büyütülür ki bir dişi Uhud dağı kadar olur. Ağzında kaç tane dişi kalmışsa otuz iki tane dişi otuz iki Uhud dağı kadar olur.Ağzında kaç tane dişi kalmışsa otuz iki tane dişi otuz iki Uhud dağı kadar olur. Dişlere göre vücudun büyüklüğü ne kadarsa o vücut o kadar büyür; Dişlere göre vücudun büyüklüğü ne kadarsa o vücut o kadar büyür; o kadar yerden azaba maruz olur, o kadar yerden ıstırabı çeker, o kadar yerden acı duyar. o kadar yerden azaba maruz olur, o kadar yerden ıstırabı çeker, o kadar yerden acı duyar.

Neden? Allah azaplandırmak istiyor da ondan.Neden?

Allah azaplandırmak istiyor da ondan.
Kat kat cezalandırmak murad ettiği için büyütür, cehennem ehlini büyütür.Kat kat cezalandırmak murad ettiği için büyütür, cehennem ehlini büyütür. Küçücük olsa ateş onu cürmü kadar yakacak. Büyük olunca muazzam birşey. Küçücük olsa ateş onu cürmü kadar yakacak. Büyük olunca muazzam birşey.

"Hocam, adam ölür?.." Ölmeyecek! Kur'ân-ı Kerîm'de Allah bildiriyor ki ölmeyecek! "Hocam, adam ölür?.."

Ölmeyecek! Kur'ân-ı Kerîm'de Allah bildiriyor ki ölmeyecek!

Lâ yukdâ aleyhim fe yemûtû. Öyle yağma yok, ölmeyecek! Lâ yukdâ aleyhim fe yemûtû.

Öyle yağma yok, ölmeyecek!

Ve lâ yuhaffefu anhüm min azâbihâ. "Azabı da kuvvetli!" "Yandı, kömür olur?..." Ve lâ yuhaffefu anhüm min azâbihâ. "Azabı da kuvvetli!"

"Yandı, kömür olur?..."

Küllemâ nadicet cülûdühüm beddelnâhüm cülûden ğayrahâ li-yezûku'l-azâbe.Küllemâ nadicet cülûdühüm beddelnâhüm cülûden ğayrahâ li-yezûku'l-azâbe. "Azabı çeksinler diye derileri yanıp katran gibi kapkara fışkırıp kömür olduktan sonra,"Azabı çeksinler diye derileri yanıp katran gibi kapkara fışkırıp kömür olduktan sonra, biz onun derisini tekrar yenilettiririz, yanınca yeni deri veririz;biz onun derisini tekrar yenilettiririz, yanınca yeni deri veririz; yeniden yanar, yeni deri veriniz yeniden yanar!" yeniden yanar, yeni deri veriniz yeniden yanar!"

Allah azabı tekrar tekrar tattıracak.Allah azabı tekrar tekrar tattıracak. Azabı çekmeye başlayacak; "Of anam! Yandım, eyvah!.."Azabı çekmeye başlayacak; "Of anam! Yandım, eyvah!.." derisi yanmaya başlayacak, feryad u figân, çığlıklar içinde derisi yandı yandı… Bitti mi? derisi yanmaya başlayacak, feryad u figân, çığlıklar içinde derisi yandı yandı…

Bitti mi?

Bitince çığlığın kesilmesi lazım. Hayır, Allah derisini yenileyecek yeniden yanacak. Bitince çığlığın kesilmesi lazım. Hayır, Allah derisini yenileyecek yeniden yanacak.

Neden? Li-yezûku'l-azâb. "Azabı tatsınlar diye!" Neden?

Li-yezûku'l-azâb. "Azabı tatsınlar diye!"

Allahu Teâlâ hazretlerinin mücrimlerden intikamı böyle olacak. Allahu Teâlâ hazretlerinin mücrimlerden intikamı böyle olacak.

Vallâhu azîzun Züntikâm. Allah'ın intikam sıfatı da var. Allah intikam sahibidir, intikam alır: Vallâhu azîzun Züntikâm.

Allah'ın intikam sıfatı da var. Allah intikam sahibidir, intikam alır:

İnnâ mine'l-mücrimîne müntekimûn.İnnâ mine'l-mücrimîne müntekimûn. "Ben azîmüşşân, âhirette mücrimlerden intikam alacağım!" diyor. "Ben azîmüşşân, âhirette mücrimlerden intikam alacağım!" diyor.

Allah'ın intikamı da lalettayin bir intikam gibi olmaz; akılların almayacağı gibi olur,Allah'ın intikamı da lalettayin bir intikam gibi olmaz; akılların almayacağı gibi olur, akılların almayacağı kadar büyük olur. Allahu Teâlâ cümlemizi cehennemden azad eylesin. akılların almayacağı kadar büyük olur. Allahu Teâlâ cümlemizi cehennemden azad eylesin.

Peygamber Efendimiz müjdeliyor buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz müjdeliyor buyuruyor ki;

"Allahu Teâlâ hazretleri, insanlar arefe gününde Arafat'a çıktığı zaman"Allahu Teâlâ hazretleri, insanlar arefe gününde Arafat'a çıktığı zaman cehennemi hak etmiş olan şu kadar insanı affeder." cehennemi hak etmiş olan şu kadar insanı affeder."

Küllühüm kad istevcebu'n-nâr.Küllühüm kad istevcebu'n-nâr. "Cehenneme girmeyi hak etmiş olan şu kadar insanı cehennemden azad eder." "Cehenneme girmeyi hak etmiş olan şu kadar insanı cehennemden azad eder."

Nice nice insanlar azad oluyor. Nice nice insanlar azad oluyor.

Demek ki cehennemden kurtulmak için ilk toptan çare, benim size söyleyebileceğim ilk çare;Demek ki cehennemden kurtulmak için ilk toptan çare, benim size söyleyebileceğim ilk çare; estağfirullah deyip günahı bırakmaktır. "Tevbe yâ Rabbi! Estağfirullah yâ Rabbi!" estağfirullah deyip günahı bırakmaktır. "Tevbe yâ Rabbi! Estağfirullah yâ Rabbi!"

Bugün, yeni bir senenin ilk günüdür, tevbe edelim: Estağfirullah el-azîm ve etûbu ileyh. Bugün, yeni bir senenin ilk günüdür, tevbe edelim:

Estağfirullah el-azîm ve etûbu ileyh.

"Yâ Rabbi! Bilerek bilmeyerek, anlayarak anlamayarak, cahillikle cesaretle,"Yâ Rabbi! Bilerek bilmeyerek, anlayarak anlamayarak, cahillikle cesaretle, küstahlıkla, aptallıkla, şaşkınlıkla yaptığım, işlediğim bütün hatalarıma, günahlarıma,küstahlıkla, aptallıkla, şaşkınlıkla yaptığım, işlediğim bütün hatalarıma, günahlarıma, suçlarıma pişman oldum, tevbe ettim yâ Rabbi! Bir daha işlemeyeceğim.suçlarıma pişman oldum, tevbe ettim yâ Rabbi! Bir daha işlemeyeceğim. Yeni bir yıl başladı, bundan sonra senin iyi kulun olacağım.Yeni bir yıl başladı, bundan sonra senin iyi kulun olacağım. Ne haram yiyeceğim ne günah işleyeceğim; sen nasıl istiyorsan öyle kul olacağım yâ Rabbi!Ne haram yiyeceğim ne günah işleyeceğim; sen nasıl istiyorsan öyle kul olacağım yâ Rabbi! Senin yoluna gireceğim, senin kulun olacağım, sana kulluk edeceğim.Senin yoluna gireceğim, senin kulun olacağım, sana kulluk edeceğim. Paraya kulluk etmeyeceğim, mevkie makama, partiye kulluk etmeyeceğim;Paraya kulluk etmeyeceğim, mevkie makama, partiye kulluk etmeyeceğim; ata, ite, puta tapmayacağım; sana kulluk edeceğim!ata, ite, puta tapmayacağım; sana kulluk edeceğim! Paraya tapmayacağım, kadına tapmayacağım, kullara, şöhrete tapmayacağım;Paraya tapmayacağım, kadına tapmayacağım, kullara, şöhrete tapmayacağım; sana ibadet edeceğim yâ Rabbi! Bundan sonra söz veriyorum, senin kulun olacağım!" dememiz lazım. sana ibadet edeceğim yâ Rabbi! Bundan sonra söz veriyorum, senin kulun olacağım!" dememiz lazım.

İlk çare nedir? Tevbe! Allah tevbe edenleri sever. Bu güzel bir şey. İlk çare nedir?

Tevbe! Allah tevbe edenleri sever. Bu güzel bir şey.

"Hocam, bu suç işlemiş, Allah bunu sever mi?" "Hocam, bu suç işlemiş, Allah bunu sever mi?"

Tevbe ettiği için sever. Suçluydu, suçundan döndü. Güzel, meziyettir.Tevbe ettiği için sever. Suçluydu, suçundan döndü. Güzel, meziyettir. Hatasını anlayıp kusurundan dönmek büyük fazilet ve büyük meziyettir. Herkes dönemez.Hatasını anlayıp kusurundan dönmek büyük fazilet ve büyük meziyettir. Herkes dönemez. Yapma dersin, yine yapar. Yapma dersin, yapar. Dersin, yapar.Yapma dersin, yine yapar. Yapma dersin, yapar. Dersin, yapar. Kötülüğünü görür, zararını çeker, yine yapar,Kötülüğünü görür, zararını çeker, yine yapar, sıhhatine aykırı olduğunu bilir, hastaneye düşer; yine yapar! sıhhatine aykırı olduğunu bilir, hastaneye düşer; yine yapar!

Geçen gün gazetede vardı. Bir artist, manken; boylu boyunca yere uzanmış.Geçen gün gazetede vardı. Bir artist, manken; boylu boyunca yere uzanmış. Morfin, eroin müptelasıymış, ölmüş. "Ben bundan ölürüm" diye kendisi de söylemiş. Morfin, eroin müptelasıymış, ölmüş. "Ben bundan ölürüm" diye kendisi de söylemiş. Tamam, ölürsün, bak nasıl da biliyorsun? Şeytan gibi biliyor ama ayrılamıyor. Herkes de biliyor. Tamam, ölürsün, bak nasıl da biliyorsun? Şeytan gibi biliyor ama ayrılamıyor. Herkes de biliyor.

Polisler neden uyuşturucu kaçakçılarını takip ediyor?Polisler neden uyuşturucu kaçakçılarını takip ediyor? Bir uyuşturucu kaçakçısı kaç insanı mahvediyor?! Bir uyuşturucu kaçakçısı kaç insanı mahvediyor?!

Görsün işte, bir tanesi o. Uzanmış olan bir insan, uyuşturucudan öldü. Görsün işte, bir tanesi o. Uzanmış olan bir insan, uyuşturucudan öldü.

Bir afyon kaçakçısı kaç kişiyi öldürüyor?.. Bir afyon kaçakçısı kaç kişiyi öldürüyor?..

"Bu afyonları satarsa bu esrar kaçakçılığını yaparsa şu kadar para kazanacak,"Bu afyonları satarsa bu esrar kaçakçılığını yaparsa şu kadar para kazanacak, şöyle olacak böyle olacak…" Bak cehennem var, görüyor musun? Cehennem var.şöyle olacak böyle olacak…"

Bak cehennem var, görüyor musun? Cehennem var.
Cehennemde senin hiç duymadığın, duymadığın için de korkmadığın, ürpermediğin türlü türlü azaplar var.Cehennemde senin hiç duymadığın, duymadığın için de korkmadığın, ürpermediğin türlü türlü azaplar var. Bir gece sana Allah cehennemden bir sahne gösterse feleğini şaşırırsın, yorganı yastığı parçalarsın. Bir gece sana Allah cehennemden bir sahne gösterse feleğini şaşırırsın, yorganı yastığı parçalarsın. Senin dünyadan haberin yok, âhiretten haberin yok, onun için yapıyorsun! Senin dünyadan haberin yok, âhiretten haberin yok, onun için yapıyorsun!

Biz müslümanlar niye kimseye bize haksızlık yaptığı hâlde pek saldırmıyoruz, neden sabır çok oluyor? Biz müslümanlar niye kimseye bize haksızlık yaptığı hâlde pek saldırmıyoruz, neden sabır çok oluyor?

Allah'tan korkuyoruz. Bıçak kemiğe dayanmadıkça suçluluk kesin olarak belli olmadıkça sabrediyoruz. Allah'tan korkuyoruz. Bıçak kemiğe dayanmadıkça suçluluk kesin olarak belli olmadıkça sabrediyoruz.

Kıbrıs'ta köyleri imha etmeye başlamadılar mı? Kıbrıs'ta köyleri imha etmeye başlamadılar mı? Küçük çocukları kesip kesip de banyo küvetine üst üste yığmaya başlamadılar mı?.. Başladılar.Küçük çocukları kesip kesip de banyo küvetine üst üste yığmaya başlamadılar mı?..

Başladılar.
Şimdi hak ettiler! Hadi bakalım, tut bakalım Mehmetçiğin önünü!Şimdi hak ettiler! Hadi bakalım, tut bakalım Mehmetçiğin önünü! Şimdi tut bakalım hadi! Şimdi tutamazsın! Neden? Şimdi tut bakalım hadi! Şimdi tutamazsın!

Neden?

Mü'min, yaptığı işin Allah'ın rızasına uygun olduğunu bir bilsin; korku yok, tereddüt yok!Mü'min, yaptığı işin Allah'ın rızasına uygun olduğunu bir bilsin; korku yok, tereddüt yok! Allah sevecek, zararı yok, bir bilsin; kimse tutamaz!Allah sevecek, zararı yok, bir bilsin; kimse tutamaz! Ne Amerika tutar ne Rusya tutar, ne AB tutar ne ABD tutar, ne başkası tutar... Ne Amerika tutar ne Rusya tutar, ne AB tutar ne ABD tutar, ne başkası tutar...

Biz ne yapıyoruz? Biz ne yapıyoruz?

Islah olurlar, yine sabredelim, anlatalım, belki düzelirler, belki tevbe ederler... Islah olurlar, yine sabredelim, anlatalım, belki düzelirler, belki tevbe ederler...

Yoksa biz anarşi bilmez miyiz? Daniskasını biliriz. Yoksa biz anarşi bilmez miyiz?

Daniskasını biliriz.

Bizim aklımız yok mu, biz aptal mıyız? Biz bu tahsilleri görmedik mi? Hepsini biliriz. Bizim aklımız yok mu, biz aptal mıyız? Biz bu tahsilleri görmedik mi?

Hepsini biliriz.

PKK kadar anarşi yapmasını bilmez miyiz? Ermeniler kadar yapmasını bilmez miyiz? PKK kadar anarşi yapmasını bilmez miyiz? Ermeniler kadar yapmasını bilmez miyiz?

Dünyayı birbirine katarız.Dünyayı birbirine katarız. Ama diyoruz ki; "Şu adamı vuracağım ama yanında bir kişi daha yaralanırsa yazık!" diyoruz.Ama diyoruz ki; "Şu adamı vuracağım ama yanında bir kişi daha yaralanırsa yazık!" diyoruz. Bin bir türlü hesap yapıyoruz filan. Neden? Allah'tan korkuyoruz. Bin bir türlü hesap yapıyoruz filan.

Neden?

Allah'tan korkuyoruz.

Allah korkusu insanı günahlardan, haksızlıklardan alıkoyar; insaflı vicdanlı bir kimse olur.Allah korkusu insanı günahlardan, haksızlıklardan alıkoyar; insaflı vicdanlı bir kimse olur. Ama iş aşikâr olarak belli oldu mu; tamam, bu haksız bu haklı; o zaman kimse tutamaz! Ama iş aşikâr olarak belli oldu mu; tamam, bu haksız bu haklı; o zaman kimse tutamaz!

Adam Afganistan'dan kalkıyor, Bosna'da ölümün içine savaşa gidiyor.Adam Afganistan'dan kalkıyor, Bosna'da ölümün içine savaşa gidiyor. Türkiye'den kalkıyor, Çeçenistan'a savaşa gidiyor. "Bırak hocam, müsaade et, gideceğim." diyor.Türkiye'den kalkıyor, Çeçenistan'a savaşa gidiyor. "Bırak hocam, müsaade et, gideceğim." diyor. Soruyorsun; "Anan baban var mı? Çoluk çocuğun var mı?.." Soruyorsun; "Anan baban var mı? Çoluk çocuğun var mı?.." Çünkü Peygamber Efendimiz sormuş, her şeyin bir usulü var, âdabı var.Çünkü Peygamber Efendimiz sormuş, her şeyin bir usulü var, âdabı var. Ama ölmekten korkmuyor, korkmaz. Müslüman, ölmekten korkmaz! Ama ölmekten korkmuyor, korkmaz. Müslüman, ölmekten korkmaz!

Müslümanın ana vasfı: Bir, dünyayı sevmemesi; iki, ölümden korkmaması. Müslümanın ana vasfı: Bir, dünyayı sevmemesi; iki, ölümden korkmaması.

Bütün hatanın başı dünyayı sevmektir.Bütün hatanın başı dünyayı sevmektir. Para, mevki, makam, eğlence, plaj, gazino, çalgı, türkü, fors vs…Para, mevki, makam, eğlence, plaj, gazino, çalgı, türkü, fors vs… Bütün hataların başı hubb-u dünyâ, dünya sevgisidir. Bütün hataların başı hubb-u dünyâ, dünya sevgisidir.

Kâfirler karşısında hezimetin, vazifeyi yapmamanın sebebi nedir? Kâfirler karşısında hezimetin, vazifeyi yapmamanın sebebi nedir?

Kerâhiyetü'l-mevt, ölümden korkmak! İnsan ölümden korktu mu hiçbir şey yapamaz.Kerâhiyetü'l-mevt, ölümden korkmak!

İnsan ölümden korktu mu hiçbir şey yapamaz.
Bir insan ölümden korktu mu gitti. Müslüman; ölümden korkmaz, dünyaya da metelik vermez.Bir insan ölümden korktu mu gitti. Müslüman; ölümden korkmaz, dünyaya da metelik vermez. Ölmeye gayret eder. "Allah'ın izniyle şöyle bir münasip savaş olsa, cihat olsa da bir çarpışsam daÖlmeye gayret eder. "Allah'ın izniyle şöyle bir münasip savaş olsa, cihat olsa da bir çarpışsam da vurulup tertemiz alnımdan uzansam yatsam…" diye rüyasına girer, "Ben şehit olacağım." der. vurulup tertemiz alnımdan uzansam yatsam…" diye rüyasına girer, "Ben şehit olacağım." der.

Avrupalıların, hakiki müslümanlardan ödleri patlar.Avrupalıların, hakiki müslümanlardan ödleri patlar. Onun için bütün mendeburlukları, domuzlukları, şeytanlıkları müslümanı imanından ayırmak üzerinedir.Onun için bütün mendeburlukları, domuzlukları, şeytanlıkları müslümanı imanından ayırmak üzerinedir. Müslüman, müslüman olmasın! Aman radikal İslâm, hakiki İslâm yerleşmesin, aman gelişmesin… Niye? Müslüman, müslüman olmasın! Aman radikal İslâm, hakiki İslâm yerleşmesin, aman gelişmesin…

Niye?

Müslümanlar ele avuca sığmaz da ondan.Müslümanlar ele avuca sığmaz da ondan. Çürük oldu mu ele de avuca da sığar, çuvala da, depoya da girer, istif de kabul eder,Çürük oldu mu ele de avuca da sığar, çuvala da, depoya da girer, istif de kabul eder, odun gibi yakabilirsin de; her şeyi yapar! Ölümden korktu mu her şey olur! odun gibi yakabilirsin de; her şeyi yapar! Ölümden korktu mu her şey olur! Ölümden korkmadı mı kimse tutamaz. Ne tutuyor? Ölümden korkmadı mı kimse tutamaz.

Ne tutuyor?

Takvâsı, Allah korkusu tutuyor. Allah'tan korkuyor, hesabı biliyor, ona göre hareket ediyor. Takvâsı, Allah korkusu tutuyor. Allah'tan korkuyor, hesabı biliyor, ona göre hareket ediyor.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi cehennemden azad etsin.Allahu Teâlâ hazretleri bizi cehennemden azad etsin. Cehennemi hak etmişsek bile tevbe-i nasuh ile tevbe etmek nasip etsin.Cehennemi hak etmişsek bile tevbe-i nasuh ile tevbe etmek nasip etsin. Mübarek yeni kamerî senenin başında bizim içimize günahları bırakma arzusu versin, gözyaşları içindeMübarek yeni kamerî senenin başında bizim içimize günahları bırakma arzusu versin, gözyaşları içinde aşk ile şevk ile tevbe edip bundan sonra iyi kul olarak yaşamaya muvaffak eylesin.aşk ile şevk ile tevbe edip bundan sonra iyi kul olarak yaşamaya muvaffak eylesin. Cenneti, rızasını kazanacak a'mâl-i sâlihâ, hayrât u hasenât yapmayı nasip etsin.Cenneti, rızasını kazanacak a'mâl-i sâlihâ, hayrât u hasenât yapmayı nasip etsin. Paralarımız dinimizin yoluna feda olsun, helal olsun. Müslümanlar, fakirler için hayır yapalım,Paralarımız dinimizin yoluna feda olsun, helal olsun. Müslümanlar, fakirler için hayır yapalım, İslâm'ın gelişmesi için, tanıtılması için canımız feda olsun.İslâm'ın gelişmesi için, tanıtılması için canımız feda olsun. Allahu Teâlâ hazretleri bizi has müslüman olarak yaşayıp şehit olarak âhirete göçenlerden eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri bizi has müslüman olarak yaşayıp şehit olarak âhirete göçenlerden eylesin.

İnne'r-racüle yesûmu ve yüsallî ve yahuccü ve ye'temiru fe izâ kâne yevmü'l-kıyâmeti û'tıye bi-kadri aklihî. İnne'r-racüle yesûmu ve yüsallî ve yahuccü ve ye'temiru fe izâ kâne yevmü'l-kıyâmeti û'tıye bi-kadri aklihî.

Racül, "adam" demek. Ricâl, "adamlar" demek. Racül, "adam" demek. Ricâl, "adamlar" demek.

"Cehennem ehlinden bir adamın dişlerinden bir dişi Uhud dağı kadar büyük oluyor." diyor."Cehennem ehlinden bir adamın dişlerinden bir dişi Uhud dağı kadar büyük oluyor." diyor. Peki, cehennemlik bir kadının dişi böyle olmayacak mı? Peki, cehennemlik bir kadının dişi böyle olmayacak mı?

Onunki de öyle olacak. Buradaki "adam" sözünden maksat, "kişi" demek.Onunki de öyle olacak. Buradaki "adam" sözünden maksat, "kişi" demek. Kadın da olsa erkek de olsa hünsâ-i müşkil de olsaKadın da olsa erkek de olsa hünsâ-i müşkil de olsa yine vaziyet değişmez, cehennemde azabı öyle çekecekler. yine vaziyet değişmez, cehennemde azabı öyle çekecekler.

Tam kâfirse tam azap! Mü'min olup da günahkârsa günahı kadar azap.Tam kâfirse tam azap! Mü'min olup da günahkârsa günahı kadar azap. Ama bunun asgarî azabı, azap miktarı, en aşağı yananı 91 milyon 250 bin sene! Ama bunun asgarî azabı, azap miktarı, en aşağı yananı 91 milyon 250 bin sene!

40 yaşının ne kadar uzun zamanda geçtiğini düşün, bin senenin ne kadar uzun olduğunu,40 yaşının ne kadar uzun zamanda geçtiğini düşün, bin senenin ne kadar uzun olduğunu, milyon senenin ne kadar büyük olduğunu düşün; 91 milyon sene cehennemde cayır cayır yanmayı düşün! milyon senenin ne kadar büyük olduğunu düşün; 91 milyon sene cehennemde cayır cayır yanmayı düşün!

İnne'r-racüle. Peygamber Efendimiz yine "adam" diyor, ama maksat "insan, herkes" demek.İnne'r-racüle. Peygamber Efendimiz yine "adam" diyor, ama maksat "insan, herkes" demek. Adamı öne alıyor. Biz kadınlardan pek bahsetmeyiz, adap, İslâm adabı öyledir. Adamı öne alıyor. Biz kadınlardan pek bahsetmeyiz, adap, İslâm adabı öyledir.

Neden? Hanımlar mahrem olduğundan, konuşmasını bile pek almayız.Neden?

Hanımlar mahrem olduğundan, konuşmasını bile pek almayız.
"Hanımının ismi ne?" filan dersen, adam; "Sana ne, benim hanımımın isminden sana ne?" der. "Hanımının ismi ne?" filan dersen, adam; "Sana ne, benim hanımımın isminden sana ne?" der.

"Hanım nasıl?" "Sana ne ya! Allah Allah, nasılsa nasıl?"Hanım nasıl?"

"Sana ne ya! Allah Allah, nasılsa nasıl?
Sen beni sor, karşında ben varım, ben senin arkadaşınım!.." Sen beni sor, karşında ben varım, ben senin arkadaşınım!.."

Bir evin kapısını çaldığımız zaman yan dönmek lazım veya arkamızı dönmek lazım. Neden? Bir evin kapısını çaldığımız zaman yan dönmek lazım veya arkamızı dönmek lazım.

Neden?

Âdab, hanım çıkabilir.Âdab, hanım çıkabilir. Hanım çıkarsa, "Bacım, ben falanca kimseyi arıyorum, arkadaşıyım. Evde mi?" Yüzünü görmez. Hanım çıkarsa, "Bacım, ben falanca kimseyi arıyorum, arkadaşıyım. Evde mi?" Yüzünü görmez. Zaten o kapalı çıkar ama belki ihtiyatsızlık eder diye yüzüne bile bakmayız. Zaten o kapalı çıkar ama belki ihtiyatsızlık eder diye yüzüne bile bakmayız.

Bir kadınla konuşurken, sokakta yürürken başımız önde durur. Bir kadınla konuşurken, sokakta yürürken başımız önde durur.

Nakşî adabı nedir? Nazar ber kadem. Gözü pabucunun ucuna bakacak!" Nakşî adabı nedir?

Nazar ber kadem. Gözü pabucunun ucuna bakacak!"

"Ama utangaç adam ha, kız gibi adam…" Müslüman kız gibi olur; merttir, erkektir ama kız gibi! "Ama utangaç adam ha, kız gibi adam…"

Müslüman kız gibi olur; merttir, erkektir ama kız gibi!

Neden? Çünkü takvâ ehli, cehennemden korkuyor. Yoksa her tarafa bakarsa günaha girecek, bakmaz. Neden?

Çünkü takvâ ehli, cehennemden korkuyor. Yoksa her tarafa bakarsa günaha girecek, bakmaz.

Onun için kadınların adını pek anmayız. Hatta bizde çok ince edepler vardır.Onun için kadınların adını pek anmayız. Hatta bizde çok ince edepler vardır. Ayşe, Fatma filan demeyiz. "Hanım!" diye hitap ederiz. Hanım da ya "Efendi!" der,Ayşe, Fatma filan demeyiz. "Hanım!" diye hitap ederiz. Hanım da ya "Efendi!" der, ya da bizim köyün âdeti; "Hu" der. "Huu! Yâ hû!" İsim söylemek yok! ya da bizim köyün âdeti; "Hu" der. "Huu! Yâ hû!" İsim söylemek yok!

Niye? Edep. Bunlar, kültürün zarafetini gösteren ince ince şeylerdir. Niye?

Edep. Bunlar, kültürün zarafetini gösteren ince ince şeylerdir.

Bu devirde kadın, kocasına ne yapıyor: "Ahmet, mutfaktan servis [tabağını] getir." Bu devirde kadın, kocasına ne yapıyor:

"Ahmet, mutfaktan servis [tabağını] getir."

Bu Ahmet kim?! Senden üç yaş büyük kocan!Bu Ahmet kim?! Senden üç yaş büyük kocan! Koca, çok kıymetli, rütbesi yüksek.Koca, çok kıymetli, rütbesi yüksek. Askerliği beraber mi yaptın? Belki beraber yaptı, bilmeyiz ama olmaz!Askerliği beraber mi yaptın? Belki beraber yaptı, bilmeyiz ama olmaz! Bizde âdab öyle gelmemiş. Komşuluk âdabı, karılık kocalık âdabı… Her şey güzel! Bizde âdab öyle gelmemiş. Komşuluk âdabı, karılık kocalık âdabı… Her şey güzel!

Osmanlı'nın sünneti nasıl yaptığını minyatürle gördüm, sünnetçi bir örtünün altında yapıyor.Osmanlı'nın sünneti nasıl yaptığını minyatürle gördüm, sünnetçi bir örtünün altında yapıyor. Göstermiyor. Minyatürde gördüm: Sünnetçi başını örtmüş, etrafta kimse bir şey görmüyor, kapalı; Göstermiyor. Minyatürde gördüm: Sünnetçi başını örtmüş, etrafta kimse bir şey görmüyor, kapalı; sünneti öyle yapıyor. Osmanlı'nın âdâbı öyle. Başka minyatürler gördüm.sünneti öyle yapıyor. Osmanlı'nın âdâbı öyle. Başka minyatürler gördüm. Bizim dedelerimiz çok enteresan insanlar... Bizim dedelerimiz çok enteresan insanlar...

Bizim dedelerimiz, ninelerimiz mesela namaz kıldığı şalvarına bir defa yellenmemiş.Bizim dedelerimiz, ninelerimiz mesela namaz kıldığı şalvarına bir defa yellenmemiş. Bir defa bile yellenmemiş. Ne olacak? Hayır!Bir defa bile yellenmemiş.

Ne olacak?

Hayır!
Namaz şalvarı ayrı, iş şalvarı ayrı. Bunların hepsi edeptir.Namaz şalvarı ayrı, iş şalvarı ayrı. Bunların hepsi edeptir. Bizde büyüklerin çamaşırları bebelerin çamaşırıyla beraber yıkanmaz.Bizde büyüklerin çamaşırları bebelerin çamaşırıyla beraber yıkanmaz. Büyüklerin çamaşırı ayrı yıkanır, bebelerin çişlidir filan diye Büyüklerin çamaşırı ayrı yıkanır, bebelerin çişlidir filan diye -açıkça [ifade ediyorum], dobra dobra, kusura bakmayın--açıkça [ifade ediyorum], dobra dobra, kusura bakmayın- bebeklerin pantolonu gömleği çişlidir filan diye onu ayrı yıkarlar. Ama yıkanıyor? bebeklerin pantolonu gömleği çişlidir filan diye onu ayrı yıkarlar.

Ama yıkanıyor?

Olsun, ayrı yıkanır. Bu kadar titizdir. Olsun, ayrı yıkanır. Bu kadar titizdir.

Bir tavuğu kestikleri zaman; getir tavuğu, ver bıçağı, Bismillâhi Allahu ekber... Böyle kesmezler.Bir tavuğu kestikleri zaman; getir tavuğu, ver bıçağı, Bismillâhi Allahu ekber... Böyle kesmezler. Bir tavuğun kesilmesine karar verildiyse gıdası belli olsun diye 10-15 gün tavuk bir yerde hapsedilir.Bir tavuğun kesilmesine karar verildiyse gıdası belli olsun diye 10-15 gün tavuk bir yerde hapsedilir. Bizim kültürümüz bu! Bu nedir? İslâm kültürü, takvâ kültürü! Biz öyleyiz. Bizim kültürümüz bu!

Bu nedir?

İslâm kültürü, takvâ kültürü! Biz öyleyiz.

Onun için Peygamber Efendimiz de diyor ki;Onun için Peygamber Efendimiz de diyor ki; İnne'r-racüle yesûmu ve yüsallî. "Bir kişi, herhangi bir kadın veya erkek,İnne'r-racüle yesûmu ve yüsallî. "Bir kişi, herhangi bir kadın veya erkek, oruç da tutar namaz da kılar..." oruç da tutar namaz da kılar..."

Yesûmu, "oruç tutmak" demek. Savm, siyâm; "oruç". Yesûmu, "oruç tutmak" demek. Savm, siyâm; "oruç".

Yesûmu ve yusallî ve yahuccü ve ye'temiru. "Oruç tutar, namaz kılar.Yesûmu ve yusallî ve yahuccü ve ye'temiru. "Oruç tutar, namaz kılar. Hac da yapar umre de yapar. Hacca da gider."Hac da yapar umre de yapar. Hacca da gider." Fe izâ kâne yevmü'l-kıyâmeh.Fe izâ kâne yevmü'l-kıyâmeh. "Kıyamet günü olduğu zaman, insanlar hesaba çekileceği zaman verilir." "Kıyamet günü olduğu zaman, insanlar hesaba çekileceği zaman verilir."

Ne verilir? U'tiye. "Namazının orucunun haccının umresinin ibadetinin karşılığı verilir.Ne verilir?

U'tiye. "Namazının orucunun haccının umresinin ibadetinin karşılığı verilir.
Bi-kadri aklihî. Aklına göre verilir." Bi-kadri aklihî. Aklına göre verilir."

Bi-kadri aklihî, burada "namazı kılıştaki şuuruna göre" demek.Bi-kadri aklihî, burada "namazı kılıştaki şuuruna göre" demek. Kendisini o namaza ne kadar verdi, oruçluyken ne kadar akıllıca oruç tuttu,Kendisini o namaza ne kadar verdi, oruçluyken ne kadar akıllıca oruç tuttu, haccı yaparken ne kadar akıllıca haccetti... haccı yaparken ne kadar akıllıca haccetti...

Karısı bizim ihvandan, kocası başka tekkeden, çocuğunun birisi şu tekkeden,Karısı bizim ihvandan, kocası başka tekkeden, çocuğunun birisi şu tekkeden, birkaç tanesi bizim tekkeden; haccetmişler. Adam sabredememiş, kavga etmişler, etrafı üzmüşler.birkaç tanesi bizim tekkeden; haccetmişler. Adam sabredememiş, kavga etmişler, etrafı üzmüşler. Bizim İSPA şirketinin yöneticileri bana geldi, şikâyetlerdi: "Hocam, çok üzüldük, üzgünüz." Bizim İSPA şirketinin yöneticileri bana geldi, şikâyetlerdi: "Hocam, çok üzüldük, üzgünüz."

Helalleşmişler ama helalleşmeler iş bitirmez.Helalleşmişler ama helalleşmeler iş bitirmez. Hacdan gelmiş, gelirken artık günler geçtikten sonra helalleşmiş ama o da bitmiyor.Hacdan gelmiş, gelirken artık günler geçtikten sonra helalleşmiş ama o da bitmiyor. Bir de gıybetler etmişler, dedikodular yapmışlar.Bir de gıybetler etmişler, dedikodular yapmışlar. Gıybet ettiği kimsenin hakkı geçti, o da belli değil! Gıybet ettiği kimsenin hakkı geçti, o da belli değil!

Bir de hesaba itiraz etmişler: "Bizim paramızı geri ver!" Bir de hesaba itiraz etmişler: "Bizim paramızı geri ver!"

Şu kadara pazarlık yapılmadı mı? Şu kadarı neyle yapıldı? Niye şimdi parayı geri istiyorsun?.. Şu kadara pazarlık yapılmadı mı? Şu kadarı neyle yapıldı? Niye şimdi parayı geri istiyorsun?..

İş bittikten sonra; "Parayı geriye ver bakalım!" İş bittikten sonra; "Parayı geriye ver bakalım!"

O kadar "ver" demişler ki illallah demiş, çıkartmış vermiş. O kadar "ver" demişler ki illallah demiş, çıkartmış vermiş.

Başkasının parasıyla hac yapılır mı?Başkasının parasıyla hac yapılır mı? Başkasının parasından; "Ver Ali yüz, ver bin, ver iki yüz… Parayı topladım." Başkasının parasından; "Ver Ali yüz, ver bin, ver iki yüz… Parayı topladım."

Bununla hac olur mu? Olmaz. Bununla hac olur mu?

Olmaz.

Veyahut hacca gittin; "Sen ver benim paramı, sen ver benim paramı, sen ver benim paramı...Veyahut hacca gittin; "Sen ver benim paramı, sen ver benim paramı, sen ver benim paramı... Tamam, beleşten geçindik, hac yaptık, para harcamadık…" Para cebinde, böyle hac olur mu? Tamam, beleşten geçindik, hac yaptık, para harcamadık…"

Para cebinde, böyle hac olur mu?

Olmaz. Peygamber Efendimiz hacılığın takvâ üzere olmasını tavsiye ediyor. Olmaz.

Peygamber Efendimiz hacılığın takvâ üzere olmasını tavsiye ediyor.

Ne olacak? İt'âmu taâm. "Ziyafet çekecek, kesenin ağzını açacak, harcayacak." Ne olacak?

İt'âmu taâm. "Ziyafet çekecek, kesenin ağzını açacak, harcayacak."

Pazarlıktan ayrı -parayı geri istemek şöyle dursun- kesenin ağzını açacak.Pazarlıktan ayrı -parayı geri istemek şöyle dursun- kesenin ağzını açacak. Bazıları artan parasını bile dönüş yaparken oraya dağıtırlarmış. Neden? Bazıları artan parasını bile dönüş yaparken oraya dağıtırlarmış.

Neden?

Ben bu parayı burada harcayacağım diye hesaplamıştım, hepsini harcayamadım, biraz arttı;Ben bu parayı burada harcayacağım diye hesaplamıştım, hepsini harcayamadım, biraz arttı; niyetim bunu harcamaktı. Onu geri getirmezlermiş, dağıtırlarmış. niyetim bunu harcamaktı. Onu geri getirmezlermiş, dağıtırlarmış.

Kendisini hac yaptı sanıyor, belki haccı kabul değil! Neden? Kendisini hac yaptı sanıyor, belki haccı kabul değil!

Neden?

İnsan başkasının razı olmadığı parasıyla hac yaparsa haccı hac olmaz, tamam olmaz ki kabul olsun.İnsan başkasının razı olmadığı parasıyla hac yaparsa haccı hac olmaz, tamam olmaz ki kabul olsun. Umresi tamam olmaz ki…Umresi tamam olmaz ki… Arkadaşlarını üzmeyecek, kavga etmeyecek, kimsenin hakkını üstüne geçirmeyecek.Arkadaşlarını üzmeyecek, kavga etmeyecek, kimsenin hakkını üstüne geçirmeyecek. Ziyafet çekecek, selam verecek, sofra açacak.Ziyafet çekecek, selam verecek, sofra açacak. İbadet edecek, kimseyi itmeyecek, üzmeyecek, ezmeyecek, günah işlemeyecek. Hac öyle kabul olur. İbadet edecek, kimseyi itmeyecek, üzmeyecek, ezmeyecek, günah işlemeyecek. Hac öyle kabul olur.

Ben erkeğim, güçlüyüm, gücüm yeter.Ben erkeğim, güçlüyüm, gücüm yeter. Her tavaf edişimde Hacer-i Esved'i öpebilirim, kalabalık da olsa öpebilirim ama yanaşmıyorum.Her tavaf edişimde Hacer-i Esved'i öpebilirim, kalabalık da olsa öpebilirim ama yanaşmıyorum. Hacca gittim geldim, Hacer-i Esved'i öpmeden geldim. Hacca gittim geldim, Hacer-i Esved'i öpmeden geldim.

Kimisi soruyormuş; hacı hanım Türkiye'ye gelmiş:Kimisi soruyormuş; hacı hanım Türkiye'ye gelmiş: "Hoş geldin. Nasılsın? Hacer-i Esved'i öptün mü?" [Hayır.]" "Hoş geldin. Nasılsın? Hacer-i Esved'i öptün mü?"

[Hayır.]"

Tüh! Hay Allah, öpmedin mi?.." "Öpmedim." "Senin haccın olmadı." Tüh! Hay Allah, öpmedin mi?.."

"Öpmedim."

"Senin haccın olmadı."

Fesubhanallah. Hacer-i Esved'i öpmekle haccın bir ilgisi yok.Fesubhanallah. Hacer-i Esved'i öpmekle haccın bir ilgisi yok. Uzaktan işaret etmekle, istilam deniliyor, Bismillahi Allahu ekber, ... Hacer-i Esved kalabalık.Uzaktan işaret etmekle, istilam deniliyor, Bismillahi Allahu ekber, ... Hacer-i Esved kalabalık. O da öpmek yerine geçiyor. Kadınlar birbirlerine soruyorlarmış: "Hacer-i Esved'i sen öptün mü?" O da öpmek yerine geçiyor. Kadınlar birbirlerine soruyorlarmış:

"Hacer-i Esved'i sen öptün mü?"

"Öpmedim." "Tüh! Sen hac etmedin!" "Öpmedim."

"Tüh! Sen hac etmedin!"

Bunun aslı yok! Böyle bir şey yok! Onun için yeni giden hacılar ne yapıyor?Bunun aslı yok! Böyle bir şey yok! Onun için yeni giden hacılar ne yapıyor? Erkekler üst üste binmişler, deve katarı gibiErkekler üst üste binmişler, deve katarı gibi birbirlerini ıh ıh ite ite Hacer-i Esved'e doğru yaklaşıyorlar.birbirlerini ıh ıh ite ite Hacer-i Esved'e doğru yaklaşıyorlar. Sen tavaf yapıyorsun, uzaktan görüyorsun; İslâm ordusunun düşman hududuna yaklaştığı gibiSen tavaf yapıyorsun, uzaktan görüyorsun; İslâm ordusunun düşman hududuna yaklaştığı gibi insanlar birbirinin üstünde Kâbe'nin yüksek yerine çıkmışlar adım adım, ite ite gidiyorlar. insanlar birbirinin üstünde Kâbe'nin yüksek yerine çıkmışlar adım adım, ite ite gidiyorlar.

Fesubhanallah! Tövbe tövbe tövbe, estağfirullah! Aralarında kadınlar da var. Fesubhanallah! Tövbe tövbe tövbe, estağfirullah! Aralarında kadınlar da var.

"Kız senin burada ne işin var?" "Hacer-i Esved'i öpeceğim." "Kız senin burada ne işin var?"

"Hacer-i Esved'i öpeceğim."

Hacer-i Esved'i öpmeye giriyor; saç bir tarafa örtü bir tarafa, göğüs bir tarafa kalça bir tarafa;Hacer-i Esved'i öpmeye giriyor; saç bir tarafa örtü bir tarafa, göğüs bir tarafa kalça bir tarafa; çıkıyor nefes nefese; terler akıyor, saçlarını görüyorum, koca karı mı, genç karı mı,çıkıyor nefes nefese; terler akıyor, saçlarını görüyorum, koca karı mı, genç karı mı, cadaloz mu, saçları kırlaşmış mı, kara mı, sarı mı, hepsi belli, hepsi çıkmış ortaya!.. cadaloz mu, saçları kırlaşmış mı, kara mı, sarı mı, hepsi belli, hepsi çıkmış ortaya!..

"Elhamdülillah, Hacer-i Esved'i öptüm…" "Elhamdülillah, Hacer-i Esved'i öptüm…"

İyi halt ettin, iyi olmayan bir halt ettin! Öyle şey olur mu? İyi halt ettin, iyi olmayan bir halt ettin! Öyle şey olur mu?

Sen kadınsın, sen kadınlığını bilsene! Ne işin var erkeklerle yan yana, alt alta, üst üste, sıkışık;Sen kadınsın, sen kadınlığını bilsene! Ne işin var erkeklerle yan yana, alt alta, üst üste, sıkışık; erkeğin erkekle bile doğru olmayan bir şekliyle sen orada Hacer-i Esved'i öptün. erkeğin erkekle bile doğru olmayan bir şekliyle sen orada Hacer-i Esved'i öptün. Bu Hacer-i Esved boşsa öpülür, münasipse öpülür. Bu Hacer-i Esved boşsa öpülür, münasipse öpülür.

Haccı ne oldu? Allah kabul etsin, Allah ıslah etsin. Haccı ne oldu?

Allah kabul etsin, Allah ıslah etsin.

Birçok şeyler var. Konu komşuyla kavga, grup arkadaşlarıyla çekişme, firmayla kavga gürültü...Birçok şeyler var. Konu komşuyla kavga, grup arkadaşlarıyla çekişme, firmayla kavga gürültü... Hatta haram işler, kendisinin olmayan şeyi almak vs. Bir yere pabucunu koyuyorsun.Hatta haram işler, kendisinin olmayan şeyi almak vs. Bir yere pabucunu koyuyorsun. "Hocam, pabucumu bulamadım." diyor. Pabucun nasıldı? "Hocam, pabucumu bulamadım." diyor.

Pabucun nasıldı?

"İyiydi, altı köseliydi, üstü bilmem neydi, yakışıklı bir pabuçtu. Bitti, gitti." Neden? "İyiydi, altı köseliydi, üstü bilmem neydi, yakışıklı bir pabuçtu. Bitti, gitti."


Neden?

Oraya haccın kalabalığından istifade etmek içinOraya haccın kalabalığından istifade etmek için çalmak çırpmak, hacıları soymak için gelen hırsızlar var.çalmak çırpmak, hacıları soymak için gelen hırsızlar var. Mısır'dan, Pakistan'dan hırsız geliyor, Türkiye'den gidiyor, dilenci.Mısır'dan, Pakistan'dan hırsız geliyor, Türkiye'den gidiyor, dilenci. Profesyonel, dilenciler odasından sertifikası var. Sertifikalı dilenci gidiyor. Profesyonel, dilenciler odasından sertifikası var. Sertifikalı dilenci gidiyor.

Sertifikalı dilenci nasıl olur? Profesyonel, bu işi çok iyi bilir.Sertifikalı dilenci nasıl olur?

Profesyonel, bu işi çok iyi bilir.
Gidersin, ciğerciden ufak bir dalak ciğer alırsın, sararsın. Üstüne de bir dalak sararsın. Gidersin, ciğerciden ufak bir dalak ciğer alırsın, sararsın. Üstüne de bir dalak sararsın. Dalağın bütün kırmızılığı çıkar. Ondan sonra da boynuna bağlarsın: "İşte elim, kaza yaptı."Dalağın bütün kırmızılığı çıkar. Ondan sonra da boynuna bağlarsın: "İşte elim, kaza yaptı." Elin kaza yapsa üste böyle kan çıkar mı? Kırk defa onu değiştirirler.Elin kaza yapsa üste böyle kan çıkar mı? Kırk defa onu değiştirirler. O dalağın, karaciğerin kanı. Kendisinin kanı değil. O dalağın, karaciğerin kanı. Kendisinin kanı değil.

Bizim arkadaşlardan bir tanesi; Bu, burada halkı aldatıyor diye demiş ki: Bizim arkadaşlardan bir tanesi;

Bu, burada halkı aldatıyor diye demiş ki:

Bu; sahte, sakat. Bu; sahte, sakat.

İsterse hakiki sakat olsun, onlar da profesyonel. Onların reisleri, çete başkanı diyor ki; İsterse hakiki sakat olsun, onlar da profesyonel. Onların reisleri, çete başkanı diyor ki;

"Sen şuraya otur. Tamam, yerin iyi. Sen de onun üç metre gerisine git."Sen şuraya otur. Tamam, yerin iyi. Sen de onun üç metre gerisine git. Tamam, biraz sağa, biraz sola... Sen daha arkaya…" Tamam, biraz sağa, biraz sola... Sen daha arkaya…"

Hepsini konuşlandırıyor. "Konuşlandırmak" yeni Türkçe'dir, bilmeyenler için izah edeyim;Hepsini konuşlandırıyor. "Konuşlandırmak" yeni Türkçe'dir, bilmeyenler için izah edeyim; yerleştiriyor, yerine yerleştiriyor, hepsini konuşlandırıyor. yerleştiriyor, yerine yerleştiriyor, hepsini konuşlandırıyor.

Öyle konuşlandırıyor ki hacılar Harem-i Şerîf'e gelirkenÖyle konuşlandırıyor ki hacılar Harem-i Şerîf'e gelirken nereden geçecekse ille bir dilencinin yanından geçecek.nereden geçecekse ille bir dilencinin yanından geçecek. Onun da kolu dönmüş, bacağı ensesinden geçmiş, karmakarışık...Onun da kolu dönmüş, bacağı ensesinden geçmiş, karmakarışık... Dünyanın neresinde böyle adam varsa herhalde parayla transfer ediyorlar, onları konuşlandırıyor.Dünyanın neresinde böyle adam varsa herhalde parayla transfer ediyorlar, onları konuşlandırıyor. Mümkün değil; sen onların arasından para vermeden hayır vermeden girip çıkamıyorsun, veriyorsun.Mümkün değil; sen onların arasından para vermeden hayır vermeden girip çıkamıyorsun, veriyorsun. O da, tamam; bir hacıyı kandırsa bir riyal alsa; on hacıyı kandırsa on riyal eder,O da, tamam; bir hacıyı kandırsa bir riyal alsa; on hacıyı kandırsa on riyal eder, yüz hacıyı kandırsa yüz riyal eder, bir hac mevsiminde şu kadar bin riyal…yüz hacıyı kandırsa yüz riyal eder, bir hac mevsiminde şu kadar bin riyal… Serveti cebine koyuyor, ondan sonra geri dönüyor. Serveti cebine koyuyor, ondan sonra geri dönüyor.

Hakiki sakatsa, yüzde yüz hakiki sakatsa o zaman komutanları alıyor, reisleri, çete başkanları alıyor.Hakiki sakatsa, yüzde yüz hakiki sakatsa o zaman komutanları alıyor, reisleri, çete başkanları alıyor. O çetenin orada o dilenciliği yapması için ilgilileri de onları da görmek lazım.O çetenin orada o dilenciliği yapması için ilgilileri de onları da görmek lazım. Onlara da paraları biraz tosluyorlar. Toslamak, külhanbeyice "vermek" demek. Onlara da paraları biraz tosluyorlar. Toslamak, külhanbeyice "vermek" demek.

Böyle bilmediğiniz kelimeler olursa bana söyleyin, ben açıklayayım. Böyle bilmediğiniz kelimeler olursa bana söyleyin, ben açıklayayım.

Polis müdürü, falanca filanca dilenci çetesi, mafya başkanı,Polis müdürü, falanca filanca dilenci çetesi, mafya başkanı, sonra muavini, sonra sekreteri, ondan sonra bilmem nesi… herkes paraları alıyor. sonra muavini, sonra sekreteri, ondan sonra bilmem nesi… herkes paraları alıyor.

Hacılar da; "Oh, elhamdülillah, ben de hayır hasenât yaptım, nice fakirlere para verdim…" sanıyor.Hacılar da; "Oh, elhamdülillah, ben de hayır hasenât yaptım, nice fakirlere para verdim…" sanıyor. Fakirin eline gitmedi ki... Onlar fakir filan değil. Hepsi senden benden zengin. Fakirin eline gitmedi ki... Onlar fakir filan değil. Hepsi senden benden zengin. Senin benim gibi kaç tanesini cebinden çıkartır. Hakiki fakiri bulmak lazım. Senin benim gibi kaç tanesini cebinden çıkartır. Hakiki fakiri bulmak lazım.

Onun haccı hac mı? Değil. Ötekisinin, kusurlunun haccı hac mı? Değil. Onun haccı hac mı?

Değil.

Ötekisinin, kusurlunun haccı hac mı?

Değil.

Veyahut tamam, hac ama aklı kadar hac! Aklı ne kadarsa...Veyahut tamam, hac ama aklı kadar hac! Aklı ne kadarsa... Kimisinin kuş kadar aklı var, kimisinin hamam böceği kadar, kimisinin sivrisinek kadar aklı var.Kimisinin kuş kadar aklı var, kimisinin hamam böceği kadar, kimisinin sivrisinek kadar aklı var. Sivrisinek bayağı akıllı, sivrisineği küçümsemeyelim, o çok akıllı bir mahlûk.Sivrisinek bayağı akıllı, sivrisineği küçümsemeyelim, o çok akıllı bir mahlûk. Kimisinin fil kadar aklı var, fil çok akıllı değil! Kimisinin fil kadar aklı var, fil çok akıllı değil!

Bir insan oruç tutar, namaz kılar, hac eder, umre yapar ama kıyamet günü mükâfat verileceği zamanBir insan oruç tutar, namaz kılar, hac eder, umre yapar ama kıyamet günü mükâfat verileceği zaman o ibadeti yapıştaki şuuru, aklı kadar kendisine sevap verilir. Motamot değil. o ibadeti yapıştaki şuuru, aklı kadar kendisine sevap verilir. Motamot değil.

"Sen İskender Paşa'da namaz kıldın mı? Tamam, bir torba sen al."Sen İskender Paşa'da namaz kıldın mı? Tamam, bir torba sen al. Sen de İskender Paşa'da namaz kıldın mı? Sana da bir torba..." Sen de İskender Paşa'da namaz kıldın mı? Sana da bir torba..."

Öyle yağma yok! Bu ne kadar? Namazı kılarken şuuru ne kadar, fikri, niyeti ne; ona göre veriyor.Öyle yağma yok! Bu ne kadar? Namazı kılarken şuuru ne kadar, fikri, niyeti ne; ona göre veriyor. Filanca adam ârif, kâmil, müeddep, temiz, pak; ötekisi o şuurda değil, farklı. Filanca adam ârif, kâmil, müeddep, temiz, pak; ötekisi o şuurda değil, farklı. Akıl nispetine göre değişecek! Akıl nispetine göre değişecek!

İnne'r-racüle le yentaluka ile'l-mescidi fe yüsallî ve salâtühû lâ ta'dilü 'ındellâhi cenâha ba'ûdatinİnne'r-racüle le yentaluka ile'l-mescidi fe yüsallî ve salâtühû lâ ta'dilü 'ındellâhi cenâha ba'ûdatin ve inne'r-racüle leye'ti'l-mescide fe yüsallî ve salâtühû ta'dilü cebele Uhudinve inne'r-racüle leye'ti'l-mescide fe yüsallî ve salâtühû ta'dilü cebele Uhudin izâ kâne ahsenehümâ aklen. Kîle ve keyfe yekûnü ahsenehümâ aklen.izâ kâne ahsenehümâ aklen. Kîle ve keyfe yekûnü ahsenehümâ aklen. Kâle evra'ahümâ an mehârimillâhi ve ahrasuhümâ 'alâ esbâbi'l-hayrKâle evra'ahümâ an mehârimillâhi ve ahrasuhümâ 'alâ esbâbi'l-hayr ve in kâne dûnehumâ fi'l-'ameli ve't-tetavvu'. ve in kâne dûnehumâ fi'l-'ameli ve't-tetavvu'.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

İnne'r-racüle le yentalukâ ile'l-mescidi feyüsallî ve salâtühû lâ ta'dilü indellâhi cenâha ba'ûdat,.İnne'r-racüle le yentalukâ ile'l-mescidi feyüsallî ve salâtühû lâ ta'dilü indellâhi cenâha ba'ûdat,. "Bir müslüman adam veya kadın, mescide gider ve namaz da kılar."Bir müslüman adam veya kadın, mescide gider ve namaz da kılar. Ama kıldığı namaz Allah indinde sivrisineğin kanadı kadar tutmaz,Ama kıldığı namaz Allah indinde sivrisineğin kanadı kadar tutmaz, sivrisineğin kanadı kadar bir kıymet ifade etmez!" sivrisineğin kanadı kadar bir kıymet ifade etmez!"

Sivrisinek küçüktür, kanadı da inceciktir; çarşıya pazara çıkarsan kimse satın almaz:Sivrisinek küçüktür, kanadı da inceciktir; çarşıya pazara çıkarsan kimse satın almaz: "Eksik olsun, zaten bütün yaz şikâyetçiyim sivrisinekten. Kanadı bana lazım değil!" der."Eksik olsun, zaten bütün yaz şikâyetçiyim sivrisinekten. Kanadı bana lazım değil!" der. Adam namaz kılar da sivrisineğin kanadı kadar bile etmez.Adam namaz kılar da sivrisineğin kanadı kadar bile etmez. Peygamber Efendimiz; "Camide geldi namaz kıldı ama kıldığı namaz sivrisineğin kanadı kadar bile etmez!" diyor.Peygamber Efendimiz; "Camide geldi namaz kıldı ama kıldığı namaz sivrisineğin kanadı kadar bile etmez!" diyor. Uçtu gitti, sivrisinek kanadı kadar etmez! Uçtu gitti, sivrisinek kanadı kadar etmez!

Ve inne'r-racüle leye'ti ile'l-mescide fe yüsallî ve salâtühû ta'dilü cebele Uhudin.Ve inne'r-racüle leye'ti ile'l-mescide fe yüsallî ve salâtühû ta'dilü cebele Uhudin. "Yine başka bir müslüman kadın veya erkek de mescide gelir, o da namaz kılar."Yine başka bir müslüman kadın veya erkek de mescide gelir, o da namaz kılar. Onun namazı da Uhud dağına denk olur." Onun namazı da Uhud dağına denk olur."

Uhud dağı Medine'deki mübarek büyük, Peygamber Efendimiz'in sevdiği dağ.Uhud dağı Medine'deki mübarek büyük, Peygamber Efendimiz'in sevdiği dağ. O da o kadar kıymetli olur. O da o kadar kıymetli olur.

İzâ kâne ahsenehümâ aklâ. "İkincisi, akılca daha iyi ise, sevabı Uhud dağı kadar olur.İzâ kâne ahsenehümâ aklâ. "İkincisi, akılca daha iyi ise, sevabı Uhud dağı kadar olur. Birincisinin aklı azsa, sevabı sivrisinek kanadı kadar olur." Birincisinin aklı azsa, sevabı sivrisinek kanadı kadar olur." Yâ Resûlallah, kîle ve keyfe yekûnü ahsenehümâ aklen. "Denildi ki; Yâ Resûlallah, kîle ve keyfe yekûnü ahsenehümâ aklen. "Denildi ki; 'Akılca daha iyi olması nasıl mümkün olur?'Akılca daha iyi olması nasıl mümkün olur? Biz iki insanız.Biz iki insanız. Benim akılca, sevabı çok kazanmak için nasıl olmam lazım?'" Benim akılca, sevabı çok kazanmak için nasıl olmam lazım?'"

Kâle evra'ahüma an mehârimillâh.Kâle evra'ahüma an mehârimillâh. "Allah'ın haramlarından sakınmakta daha üstün ise, daha verâ sahibi ise!" "Allah'ın haramlarından sakınmakta daha üstün ise, daha verâ sahibi ise!"

Camiye gelirken günaha, harama bakmadın mı;Camiye gelirken günaha, harama bakmadın mı; camide ezanı beklerken avluda gıybet yapmadın mı, kötü söz söylemedin mi;camide ezanı beklerken avluda gıybet yapmadın mı, kötü söz söylemedin mi; camiye girdiğin zaman, aman kimseyi üzmeyeyim, ezmeyeyim, hakkını çiğnemeyeyim, dedin mi?camiye girdiğin zaman, aman kimseyi üzmeyeyim, ezmeyeyim, hakkını çiğnemeyeyim, dedin mi? İnsanın camiye gelinceye kadar dışında, camiye geldikten sonra da içinde çeşitli davranışları var;İnsanın camiye gelinceye kadar dışında, camiye geldikten sonra da içinde çeşitli davranışları var; oralarda Allah'ın haram kıldığı sevmediği istemediği şeyleri yapmaktanoralarda Allah'ın haram kıldığı sevmediği istemediği şeyleri yapmaktan en çok sakınanıysa akılca üstündür. en çok sakınanıysa akılca üstündür.

Camide haram iş olabilir mi? Olur. Gıybet olursa haram olur.Camide haram iş olabilir mi?

Olur. Gıybet olursa haram olur.
Kalp kırıcılık olursa, itip kakma olursa haram olur.Kalp kırıcılık olursa, itip kakma olursa haram olur. Mesela münakaşa, Türkiye'de pek olmuyor.Mesela münakaşa, Türkiye'de pek olmuyor. Hacda, umrede yer kavgası her gün, her namazda olur.Hacda, umrede yer kavgası her gün, her namazda olur. Sen orayı boş görürsün, oturmak istersin, adam da seni oturtmamak ister.Sen orayı boş görürsün, oturmak istersin, adam da seni oturtmamak ister. Karadeniz yelkenlisi gibi bacaklarını bağdaş kurup açar,Karadeniz yelkenlisi gibi bacaklarını bağdaş kurup açar, sen de dersin ki; "Biraz toparlan da ben de şu senin yanına oturayım, yer sıkışıklığı var."sen de dersin ki; "Biraz toparlan da ben de şu senin yanına oturayım, yer sıkışıklığı var." Der ki; "Mescitte başka yer mi yok? Git başka yere!.." O da ona der ki; "Orası babanın yeri mi?.." Der ki; "Mescitte başka yer mi yok? Git başka yere!.." O da ona der ki; "Orası babanın yeri mi?.."

Hadi, neresiydi bu? Mescid-i Nebevî'ydi.Hadi, neresiydi bu?

Mescid-i Nebevî'ydi.
Al sana bir münakaşa, sevaplar gider. Cuma günü, başka gün böyle olur. Al sana bir münakaşa, sevaplar gider. Cuma günü, başka gün böyle olur.

Burada da bazen olur. Buralarda da olur. İmamın arkasında kavga çok olur.Burada da bazen olur. Buralarda da olur. İmamın arkasında kavga çok olur. İmamın [tam] arkası sevabın çok olduğu yer olduğundanİmamın [tam] arkası sevabın çok olduğu yer olduğundan bunu bilen açıkgözler imamın arkasını elde etmek isterler.bunu bilen açıkgözler imamın arkasını elde etmek isterler. İmanın arkasını elde etmek için de hafif omuz vurmalar filan olur.İmanın arkasını elde etmek için de hafif omuz vurmalar filan olur. Kardak çatışmaları gibi hafif itmeler kakmalar, çatışmalar itişmeler olur.Kardak çatışmaları gibi hafif itmeler kakmalar, çatışmalar itişmeler olur. Bazısı darılır üzülür, içinden buğz eder. Böyle şeyler olur.Bazısı darılır üzülür, içinden buğz eder. Böyle şeyler olur. Tabi başka şeyler de olabilir. Niyeti dolayısıyla! Tabi başka şeyler de olabilir. Niyeti dolayısıyla!

Allah'ın haramlarından en çok sakınanı akılca daha üstün demektir. Allah'ın haramlarından en çok sakınanı akılca daha üstün demektir.

Ve ahrasehümâ alâ esbâbi'l-hayr. "Hayır çeşitlerine en çok gayreti olan akılca daha üstündür!" Ve ahrasehümâ alâ esbâbi'l-hayr. "Hayır çeşitlerine en çok gayreti olan akılca daha üstündür!"

"Aman şöyle yapayım da sevabım daha çok olsun. Aman şunu da yapayım da sevabım daha çok olsun."Aman şöyle yapayım da sevabım daha çok olsun. Aman şunu da yapayım da sevabım daha çok olsun. Bir kardeşin gönlünü yapayım…" Hemen kokusunu çıkartıyor, "Buyurun." ona veriyor ona veriyor…Bir kardeşin gönlünü yapayım…" Hemen kokusunu çıkartıyor, "Buyurun." ona veriyor ona veriyor… Allah razı olsun. Küçük bir sevap ama olsun, koku veriyor, sevap kazanıyor vs. Allah razı olsun. Küçük bir sevap ama olsun, koku veriyor, sevap kazanıyor vs.

Ahrasehümâ alâ esbâbi'l-hayr. "Hayır çeşitlerine daha hırslı!" Ahrasehümâ alâ esbâbi'l-hayr. "Hayır çeşitlerine daha hırslı!"

Bakıyor, kardeşinin takkesi yok, cebinden takke çıkartıyor, "Al kardeşim, tak." diyor.Bakıyor, kardeşinin takkesi yok, cebinden takke çıkartıyor, "Al kardeşim, tak." diyor. O da takkeli namaz kılıyor.O da takkeli namaz kılıyor. Veyahut sonra sonunda iade ederken, "Benim sana hediyem olsun." diyor.Veyahut sonra sonunda iade ederken, "Benim sana hediyem olsun." diyor. Veya tespihini çıkartıyor, "Buyur, senin tespihin yanında yok galiba." diyor. Veya tespihini çıkartıyor, "Buyur, senin tespihin yanında yok galiba." diyor.

Hayır çeşitlerine daha çok gayretli olan, Hayır çeşitlerine daha çok gayretli olan, günah çeşitlerinden kaçmakta daha dikkatli olan akılca daha üstün demek. günah çeşitlerinden kaçmakta daha dikkatli olan akılca daha üstün demek.

"Aa! Demek böyle."Aa! Demek böyle. Ben de diploması daha yüksek olan üniversiteyi, liseyi bitirenler üstün sanıyordum…" Ben de diploması daha yüksek olan üniversiteyi, liseyi bitirenler üstün sanıyordum…"

Hayır, öyle değil! İslâm'da bilgi çuvallığı kıymet ifade etmiyor.Hayır, öyle değil! İslâm'da bilgi çuvallığı kıymet ifade etmiyor. Bilgisini nasıl kullandığı önemli oluyor! Günahlardan kaçıyor mu? Kaçıyor. Kıymetli.Bilgisini nasıl kullandığı önemli oluyor! Günahlardan kaçıyor mu? Kaçıyor. Kıymetli. Hayırları yapmaya gayretli mi? Koşturuyor mu? Koşturuyor. Tamam, bu akıllı. Hayırları yapmaya gayretli mi? Koşturuyor mu? Koşturuyor. Tamam, bu akıllı.

"Efendim bu şahıs üç tane fakülte bitirdi, hepsini yüksek derecelerle bitirdi. Süper bir adam. "Efendim bu şahıs üç tane fakülte bitirdi, hepsini yüksek derecelerle bitirdi. Süper bir adam. Amerika'da ihtisas yaptı, filanca yerde doktora yaptı, filanca yerden madalya aldı,Amerika'da ihtisas yaptı, filanca yerde doktora yaptı, filanca yerden madalya aldı, filanca yerden şahadetname kazandı. Duvarlarda şahadetnameleri, diplomaları filan var… filanca yerden şahadetname kazandı. Duvarlarda şahadetnameleri, diplomaları filan var… Ama namaz kılmaz!" Bu adam akıllı mı? Değil. Aklı olsaydı kendisini cehennemden korurdu! Ama namaz kılmaz!"

Bu adam akıllı mı?

Değil. Aklı olsaydı kendisini cehennemden korurdu!

Namaz kılmıyor, aklı yok; Allah'a itaat etmiyor, aklı yok;Namaz kılmıyor, aklı yok; Allah'a itaat etmiyor, aklı yok; iyi müslüman değil, aklı yok veya haram yiyor, aklı yok;iyi müslüman değil, aklı yok veya haram yiyor, aklı yok; haramlardan, günahlardan kaçınmıyor, aklı yok... haramlardan, günahlardan kaçınmıyor, aklı yok...

"Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir; affeder." "Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir; affeder."

Çokları da böyle söylüyor: "Hocam tamam ama Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir; affeder." Çokları da böyle söylüyor:

"Hocam tamam ama Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir; affeder."

Allah'ın Gafûrluğunu Rahîmliğini insanları günaha teşvik etmede kullanma! Allah'ın Gafûrluğunu Rahîmliğini insanları günaha teşvik etmede kullanma!

Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir ama camide gelip ağlayıpAllah Gafûr'dur, Rahîm'dir ama camide gelip ağlayıp ibadetini tâatini yapıp yolunca yürüyene gafûrdur, rahîmdir. ibadetini tâatini yapıp yolunca yürüyene gafûrdur, rahîmdir. Bile bile suç işleyene cezasını da verir. Azîzü'n-züntikâm'dır. Cezası da vardır.Bile bile suç işleyene cezasını da verir. Azîzü'n-züntikâm'dır. Cezası da vardır. Allah'ın güzel sıfatlarını millete anlatıp anlatıp da günaha teşvik etme! Allah'ın güzel sıfatlarını millete anlatıp anlatıp da günaha teşvik etme!

"Yap yap yap..." Ne olacak? "Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir, affeder." "Yap yap yap..."

Ne olacak?

"Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir, affeder."

Plaja git, faizi ye, günahı işle, çalgıyı dinle, çal, oyna, zıpla, gez, dolaş… Ne olacak? Plaja git, faizi ye, günahı işle, çalgıyı dinle, çal, oyna, zıpla, gez, dolaş…

Ne olacak?

"Allah affeder…" Allah niye affeder, ne zaman affeder, hangi suçları affediyor, hangisini affetmiyor?.."Allah affeder…"

Allah niye affeder, ne zaman affeder, hangi suçları affediyor, hangisini affetmiyor?..
Onları iyi bilmek lazım. Akıl budur. Muhterem kardeşlerim! Onları iyi bilmek lazım. Akıl budur.

Muhterem kardeşlerim!

Akıl; insanı Allah'ın rızasını kazanmaya götüren,Akıl; insanı Allah'ın rızasını kazanmaya götüren, cehennemde cayır cayır yanmaktan kurtaran, basirettir.cehennemde cayır cayır yanmaktan kurtaran, basirettir. Onu gösteremediği zaman bilgi çokluğu, diploma çokluğu, rütbe, makam çokluğu para etmez.Onu gösteremediği zaman bilgi çokluğu, diploma çokluğu, rütbe, makam çokluğu para etmez. Hiç kimsede para etmez. Zenginlik de para etmez, mevki makam da para etmez, hiçbir şey para etmez.Hiç kimsede para etmez. Zenginlik de para etmez, mevki makam da para etmez, hiçbir şey para etmez. Kişinin günahlardan sakınması lazım. Tarif gayet güzel;Kişinin günahlardan sakınması lazım. Tarif gayet güzel; Evra'ahüma an mehârimillâh ve ahrasehümâ alâ esbâbi'l-hayr. "Allah'ın haramlarından en çok sakınanEvra'ahüma an mehârimillâh ve ahrasehümâ alâ esbâbi'l-hayr. "Allah'ın haramlarından en çok sakınan ve hayır çeşitlerini yapmaya da en gayretli olan! Akıllı bu işte! ve hayır çeşitlerini yapmaya da en gayretli olan! Akıllı bu işte!

Akıllı insan kimmiş? Akıllı insan kimmiş?

Haramlardan en çok sakınan, hayır işleri yapmaya da en çok gayretli olan!Haramlardan en çok sakınan, hayır işleri yapmaya da en çok gayretli olan! Buna göre aklımızı ayarlayalım; işimizi buna göre tanzim edelim, hayatımızı buna göre düzenleyelim. Buna göre aklımızı ayarlayalım; işimizi buna göre tanzim edelim, hayatımızı buna göre düzenleyelim. Allah'ın yolu budur. Cennete gitmenin yolu, cehennemden kurtulmanın çaresi budur.Allah'ın yolu budur. Cennete gitmenin yolu, cehennemden kurtulmanın çaresi budur. Yoksa insan cehenneme düşer. Cehenneme düştü mü de çok cezalara uğrar. Yoksa insan cehenneme düşer. Cehenneme düştü mü de çok cezalara uğrar.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi cehennemden kurtulanlardan cennete girenlerden eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri bizi cehennemden kurtulanlardan cennete girenlerden eylesin. Cennet içre Peygamber Efendimiz'e komşu eylesin. Cemâliyle müşerref eylesin.Cennet içre Peygamber Efendimiz'e komşu eylesin. Cemâliyle müşerref eylesin. İki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin. Ümmet-i Muhammed'e umumî olarak rahmeylesin. İki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin. Ümmet-i Muhammed'e umumî olarak rahmeylesin.

Fâtiha-i Şerîfe mea'l-Besmele. Fâtiha-i Şerîfe mea'l-Besmele.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2