Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

İlahi Mesajlar ve Kur’an’a Tabi Olmak

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

9 Ramazan 1418 / 08.01.1998

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın sohbetlerinden özenle seçilmiş muhtelif bölümlerdir.

Konuşma Metni

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Allahu Teâlâ hazretleri insanoğullarını bu cihana gönderdiği zamandan beri, Allahu Teâlâ hazretleri insanoğullarını bu cihana gönderdiği zamandan beri, Hz. Âdem atamız zamanından beri, insanlar yeryüzünde yaşamaya başladığı zamandan beri Hz. Âdem atamız zamanından beri, insanlar yeryüzünde yaşamaya başladığı zamandan beri onlara doğru yolu gösteren mübarek elçiler, peygamberler göndermiştir.onlara doğru yolu gösteren mübarek elçiler, peygamberler göndermiştir. İlk insan, Ebû'l-beşer, dedemiz Âdem aleyhisselam aynı zamanda Allah'ın ilk insan peygamberidir.İlk insan, Ebû'l-beşer, dedemiz Âdem aleyhisselam aynı zamanda Allah'ın ilk insan peygamberidir. Ondan sonra her yerde, her zaman Allah peygamber göndermiştir. Ondan sonra her yerde, her zaman Allah peygamber göndermiştir.

Ve in min ümmetin illâ halâ fîhâ nezîr.Ve in min ümmetin illâ halâ fîhâ nezîr. "Hiçbir ümmet yoktur ki oraya peygamber gönderilmiş olmasın." Her yere gönderilmiştir."Hiçbir ümmet yoktur ki oraya peygamber gönderilmiş olmasın." Her yere gönderilmiştir. Ama biz bunların hepsini bilmiyoruz. Nerede insan varsa oraya peygamber gönderilmiştir. Ama biz bunların hepsini bilmiyoruz. Nerede insan varsa oraya peygamber gönderilmiştir. Mutlaka Allah'ın emrini tebliğ edecek peygamberler gönderilmiştir. Mutlaka Allah'ın emrini tebliğ edecek peygamberler gönderilmiştir.

Fakat ilk insan Âdem atamız aleyhisselâm'dan beri insanlar hep kendilerine doğru olan şeyler Fakat ilk insan Âdem atamız aleyhisselâm'dan beri insanlar hep kendilerine doğru olan şeyler söylendiği ve gösterildiği halde daima zırvalıyorlar, şaşırıyorlar, sapıtıyorlar, maalesef.söylendiği ve gösterildiği halde daima zırvalıyorlar, şaşırıyorlar, sapıtıyorlar, maalesef. Nereden çıkıyor bu Allah'tan gayri varlıklara tapınmak? Nereden çıkıyor bu Allah'tan gayri varlıklara tapınmak?

İlk peygamberden beri Allah'ın varlığını birliğini söyleyen insanlar mevcut olduğu halde nereden çıkıyor bu puta tapmak?İlk peygamberden beri Allah'ın varlığını birliğini söyleyen insanlar mevcut olduğu halde nereden çıkıyor bu puta tapmak? Nuh aleyhisselam nasihat etmiş.Nuh aleyhisselam nasihat etmiş. Ondan sonra Musa aleyhisselam Firavun'un kavmine söylüyor, nasihat ediyor. Ondan sonra Musa aleyhisselam Firavun'un kavmine söylüyor, nasihat ediyor. Firavun'un ailesinden mü'min insanlar çıkıyor. Kendi hanımı imana geliyor.Firavun'un ailesinden mü'min insanlar çıkıyor. Kendi hanımı imana geliyor. Gelen geliyor; fakat şaşıran şaşırana, dökülen dökülene... İnsanlar şaşırıyorlar.Gelen geliyor; fakat şaşıran şaşırana, dökülen dökülene... İnsanlar şaşırıyorlar. Kendilerine hak peygamber gönderilmiş olan mü'min kavimler bile zamanla bozulabiliyor.Kendilerine hak peygamber gönderilmiş olan mü'min kavimler bile zamanla bozulabiliyor. Mesela Musa aleyhisselâm'ın gönderildiği kavim yahudi kavmi. Mesela Musa aleyhisselâm'ın gönderildiği kavim yahudi kavmi. Musa aleyhisselam Allah'ın mübarek ulu'l-azm peygamberlerinden bir peygamber,Musa aleyhisselam Allah'ın mübarek ulu'l-azm peygamberlerinden bir peygamber, aleyhi's-salâtu ve's-selam. Alâ nebiyyinâ ve aleyhi's-salâtu ve's-selam. aleyhi's-salâtu ve's-selam. Alâ nebiyyinâ ve aleyhi's-salâtu ve's-selam. İsa aleyhisselam Allah'ın sevgili kulu, mübarek bir peygamberi.İsa aleyhisselam Allah'ın sevgili kulu, mübarek bir peygamberi. Annesi Meryem validemiz Allah'ın evliyâ, cennetlik bir hanım kulu, kerâmete mazhar bir mübarek kulu.Annesi Meryem validemiz Allah'ın evliyâ, cennetlik bir hanım kulu, kerâmete mazhar bir mübarek kulu. Allahu Teâlâ hazretleri Musa aleyhisselâm'a Tevrat'ı indirmiş, Allahu Teâlâ hazretleri Musa aleyhisselâm'a Tevrat'ı indirmiş, İsa aleyhisselâm'a İncil'i indirmiş. Bunlar, yanlarında yazılı mübarek kitap olan kavimler.İsa aleyhisselâm'a İncil'i indirmiş. Bunlar, yanlarında yazılı mübarek kitap olan kavimler. Bunlara Müslümanlıkta ehli kitab deniliyor. Ellerinde kitapları var.Bunlara Müslümanlıkta ehli kitab deniliyor. Ellerinde kitapları var. Kitapları olunca doğru yolda yürümeleri daha gerekli. Bunların doğru yolda yürümeleri lazım. Kitapları olunca doğru yolda yürümeleri daha gerekli. Bunların doğru yolda yürümeleri lazım.

Neden? Ellerinde kitapları var. Allah'ın emirleri orada yazıyor. Neden?

Ellerinde kitapları var. Allah'ın emirleri orada yazıyor.

Onları dinlemeleri lazım, doğru yolda yürümeleri lazım.Onları dinlemeleri lazım, doğru yolda yürümeleri lazım. Ehli kitab ötekiler gibi değil, ötekilerden daha iyi. Fakat onlar da şaşırmışlar, sapıtmışlar.Ehli kitab ötekiler gibi değil, ötekilerden daha iyi. Fakat onlar da şaşırmışlar, sapıtmışlar. Hatta Musa aleyhisselâm'ın kavmi kendisinin zamanında şaşırmış.Hatta Musa aleyhisselâm'ın kavmi kendisinin zamanında şaşırmış. Puta tapan bir kavmin yanından geçerken Musa aleyhisselâm'a diyorlar ki; Puta tapan bir kavmin yanından geçerken Musa aleyhisselâm'a diyorlar ki;

Yâ Mûsâ ic'al lenâ ilâhen kemâ lehüm âlihetün. "Bak bu geçtiğimiz kavmin bir sürü putları var. Yâ Mûsâ ic'al lenâ ilâhen kemâ lehüm âlihetün. "Bak bu geçtiğimiz kavmin bir sürü putları var. Bunlar bunlara tapınıyor..." Bunlar bunlara tapınıyor..."

Çeşit çeşit, renk renk, boy boy putları var... Süper market gibi... Çeşit çeşit, renk renk, boy boy putları var... Süper market gibi...

"Onların putları olduğu gibi sen de bize bir put yap." diyorlar. Kime? Musa aleyhisselâm'a. "Onların putları olduğu gibi sen de bize bir put yap." diyorlar.

Kime?

Musa aleyhisselâm'a.

Yâ Mûsâ. "Ey peygamberimiz Musa!" İc'al lenâ ilâhen. "Sen de bize bir tanrı yap."Yâ Mûsâ. "Ey peygamberimiz Musa!" İc'al lenâ ilâhen. "Sen de bize bir tanrı yap." Kemâ lehüm âlihetün. "Bak şu kavmin bir sürü putları var ya, işte onlar gibi sen de bize bir tane yap." Kemâ lehüm âlihetün. "Bak şu kavmin bir sürü putları var ya, işte onlar gibi sen de bize bir tane yap."

Musa aleyhisselam diyor ki; "Delirdiniz mi siz?!" Musa aleyhisselam diyor ki;

"Delirdiniz mi siz?!"

Allah Allah... Peygamber hayattayken peygambere tekliflerine bak! Orada şaşırıyorlar. Allah Allah... Peygamber hayattayken peygambere tekliflerine bak! Orada şaşırıyorlar.

Tur dağına çıkıyor, Sâmiri buzağıdan heykel yapıyor. Mücevherâtlarını topluyor. Veriyorlar da...Tur dağına çıkıyor, Sâmiri buzağıdan heykel yapıyor. Mücevherâtlarını topluyor. Veriyorlar da... "Ver bakalım bilezikleri, ver bakalım altınları..." Hepsini veriyorlar."Ver bakalım bilezikleri, ver bakalım altınları..." Hepsini veriyorlar. Bir buzağı heykeli dikecek kadar altın birikiyor.Bir buzağı heykeli dikecek kadar altın birikiyor. Amma altın varmış yanlarında! Bir buzağı yapacak kadar altın!Amma altın varmış yanlarında! Bir buzağı yapacak kadar altın! Demek ki Mısır'dan, Firavun'dan kaçarken neleri varsa, mücevherâtları yanlarına almışlar; Demek ki Mısır'dan, Firavun'dan kaçarken neleri varsa, mücevherâtları yanlarına almışlar; epeyce altınları varmış demek ki... Bir buzağı yapıyorlar. epeyce altınları varmış demek ki... Bir buzağı yapıyorlar.

Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki; Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki;

"Siz benden sırât-ı mustakîmi isteyin." Şöyle isteyin: "Siz benden sırât-ı mustakîmi isteyin."

Şöyle isteyin:

İhdine's-sırâta'l-mustakîm. "Yâ Rabbi! Bizi doğru yola götür.İhdine's-sırâta'l-mustakîm. "Yâ Rabbi! Bizi doğru yola götür. Bize doğru yolu öğret. Bizi doğru yolda yürüt. Biz doğru insanlar olalım. Bize doğru yolu öğret. Bizi doğru yolda yürüt. Biz doğru insanlar olalım. Dosdoğru yolda, cadde-i kübra-yı İslâm'da yürüyelim." Allah "Böyle dua edin." diyor. Dosdoğru yolda, cadde-i kübra-yı İslâm'da yürüyelim."

Allah "Böyle dua edin." diyor.

Sırâta'llezîne en'amte aleyhim. "Kendilerine sevip de mükâfatlar verdiğimiz,Sırâta'llezîne en'amte aleyhim. "Kendilerine sevip de mükâfatlar verdiğimiz, makamlar mertebeler verdiğimiz, nimetler ihsanlar bahşettiğimiz makamlar mertebeler verdiğimiz, nimetler ihsanlar bahşettiğimiz kulların yolunu isteyin ey mü'minler!kulların yolunu isteyin ey mü'minler! Evliyâmın, enbiyâmın yolunu isteyin ey mü'minler! Bu yolu isteyin. Şu yolları istemeyin:" Evliyâmın, enbiyâmın yolunu isteyin ey mü'minler! Bu yolu isteyin. Şu yolları istemeyin:"

Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve le'ddâllîn.Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve le'ddâllîn. "'Kendisine Allah'ın gazap ettiği kavmin yoluna götürme bizi yâ Rabbi!' deyin,"'Kendisine Allah'ın gazap ettiği kavmin yoluna götürme bizi yâ Rabbi!' deyin, 'Şaşırmışların, sapıtmışların yoluna bizi götürme yâ Rabbi!' deyin." 'Şaşırmışların, sapıtmışların yoluna bizi götürme yâ Rabbi!' deyin."

Peygamber Efendimiz'e sordular, dediler ki; Peygamber Efendimiz'e sordular, dediler ki;

"Yâ Resûlallah, bu kendilerine Allah'ın gazap ettiği kavim, mağdûbi aleyhim kimdir?" "Yâ Resûlallah, bu kendilerine Allah'ın gazap ettiği kavim, mağdûbi aleyhim kimdir?"

"Musa aleyhisselâm'ın kavmi, yahudiler." Neden? "Musa aleyhisselâm'ın kavmi, yahudiler."

Neden?

Onlara hak peygamber gönderildiği, hak kitap indirildiği halde çok şaşırdılar da ondan.Onlara hak peygamber gönderildiği, hak kitap indirildiği halde çok şaşırdılar da ondan. Gazab-ı ilâhîye uğradılar. Çeşitli suçları var.Gazab-ı ilâhîye uğradılar. Çeşitli suçları var. "Bize put yap." dedikleri için suçlular. "Bize put yap." dedikleri için suçlular. Buzağıdan tapınmak için öküz heykeli yaptıkları için suçlular. Buzağıdan tapınmak için öküz heykeli yaptıkları için suçlular. Musa aleyhisselam; "Gelin şuraya, benimle beraber cihat edin, şu kâfirleri yenelim." dediği zaman; Musa aleyhisselam; "Gelin şuraya, benimle beraber cihat edin, şu kâfirleri yenelim." dediği zaman; "Gelmeyiz, savaşmayız." dedikleri için suçlular."Gelmeyiz, savaşmayız." dedikleri için suçlular. Allah'ın gazabını çekecek bir sürü kabahatler işledikleri için suçlular.Allah'ın gazabını çekecek bir sürü kabahatler işledikleri için suçlular. Böylece ehli kitap oldukları halde, kendilerine kitap indirilmiş bir toplum olduğu haldeBöylece ehli kitap oldukları halde, kendilerine kitap indirilmiş bir toplum olduğu halde gazab-ı ilâhîye uğramış, lânetlik, mel'un, mendebur bir kavim oldular. gazab-ı ilâhîye uğramış, lânetlik, mel'un, mendebur bir kavim oldular.

Ötekiler de, hıristiyanlar da dâllîn; dalâlete düşmüş insanlar. Ötekiler de, hıristiyanlar da dâllîn; dalâlete düşmüş insanlar. Kendilerine İsâ aleyhisselam peygamber gönderildi, kitap İncil indirildi;Kendilerine İsâ aleyhisselam peygamber gönderildi, kitap İncil indirildi; ama yine dalâlete düştüler, sapıttılar. Onların sapıtmaları nereden oldu? ama yine dalâlete düştüler, sapıttılar.

Onların sapıtmaları nereden oldu?

Hz. İsa'ya, hâşâ sümme hâşâ, "Allah'ın oğlu" dediler. Hz. İsa'ya, hâşâ sümme hâşâ, "Allah'ın oğlu" dediler. Oradan zıpırlaştılar, şaşırdılar; sapıtmaları oradan. Oradan zıpırlaştılar, şaşırdılar; sapıtmaları oradan. Hz. İsa'ya, Allah'ın kuluna, Allah'ın peygamberine tanrılı Hz. İsa'ya, Allah'ın kuluna, Allah'ın peygamberine tanrılı k isnat ettiler, iftira ettiler ve Hz. İsa'ya tapınmaya başladılar. k isnat ettiler, iftira ettiler ve Hz. İsa'ya tapınmaya başladılar.

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de bildiriyor ki;Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de bildiriyor ki; Allahu Teâlâ hazretleri mahşer günü İsa aleyhisselâm'a soracak: Allahu Teâlâ hazretleri mahşer günü İsa aleyhisselâm'a soracak:

E ente kulte li'n-nâsi. "İnsanlara sen mi söyledin ya İsa?"E ente kulte li'n-nâsi. "İnsanlara sen mi söyledin ya İsa?" İttehızûnî ve ümmiye ilâheyni min dûnillah. İttehızûnî ve ümmiye ilâheyni min dûnillah. "'Allah'ı, yaratanı, âlemlerin Rabbini, Meryem'i de İsa'yı da Musa'yı da yaratan Mevlâ'yı,"'Allah'ı, yaratanı, âlemlerin Rabbini, Meryem'i de İsa'yı da Musa'yı da yaratan Mevlâ'yı, Rabbü'l-âlemîn'i bırakın da bana tapının.' diye yâ İsa, sen mi söyledin bu insanlara?Rabbü'l-âlemîn'i bırakın da bana tapının.' diye yâ İsa, sen mi söyledin bu insanlara? 'Haç yapın, put yapın, karşısına geçin, Meryem'e, İsa'ya tapının.' diye sen mi söyledin yâ İsa?" 'Haç yapın, put yapın, karşısına geçin, Meryem'e, İsa'ya tapının.' diye sen mi söyledin yâ İsa?"

Allahu Teâlâ hazretleri İsa aleyhisselâm'a böyle soracak. Allahu Teâlâ hazretleri İsa aleyhisselâm'a böyle soracak. Her şeyi biliyor; ama bazı şeyleri Allahu Teâlâ hazretleri nükteli anlatıyor,Her şeyi biliyor; ama bazı şeyleri Allahu Teâlâ hazretleri nükteli anlatıyor, nükteli bildiriyor Kur'ân-ı Kerîm'de. "Sen mi söyledin yâ İsa?" Onun söylemediğini biliyor. nükteli bildiriyor Kur'ân-ı Kerîm'de. "Sen mi söyledin yâ İsa?" Onun söylemediğini biliyor.

Neden soracağını bildiriyor? Hıristiyanlar uyansın diye. Akılları başlarına gelsin diye. Neden soracağını bildiriyor?

Hıristiyanlar uyansın diye. Akılları başlarına gelsin diye.

"Yâ İsa, sen mi söyledin?" "Hayır yâ Rabbi! Söyler miyim? Söylemem! Söylemedim de!" "Yâ İsa, sen mi söyledin?"

"Hayır yâ Rabbi! Söyler miyim? Söylemem! Söylemedim de!"

İn küntü kultühû fekad alimtehû. İn küntü kultühû fekad alimtehû. "Eğer söyledimse sen bilirdin ki; söylemedim yâ Rabbi! Söyler miyim?" "Eğer söyledimse sen bilirdin ki; söylemedim yâ Rabbi! Söyler miyim?"

Mâ kultü lehüm illâ mâ emertenî bihî.Mâ kultü lehüm illâ mâ emertenî bihî. "Ben onlara sen neyi emretmişsen, bana ne emrettinsen onları naklettim, onları söyledim." "Ben onlara sen neyi emretmişsen, bana ne emrettinsen onları naklettim, onları söyledim." Eni'büdu'llâhe Rabbî ve Rabbeküm.Eni'büdu'llâhe Rabbî ve Rabbeküm. "'Benim de sizin de yaradanınız, Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin.' dedim,"'Benim de sizin de yaradanınız, Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin.' dedim, 'Bana ibadet edin.' demedim." diye cevap verecek. 'Bana ibadet edin.' demedim." diye cevap verecek.

Bunu niye âyet-i kerîmede, Kur'ân-ı Kerîm'de Allah celle celâlühûBunu niye âyet-i kerîmede, Kur'ân-ı Kerîm'de Allah celle celâlühû "Böyle soracağım, o da böyle cevap verecek." diye bildiriyor? "Böyle soracağım, o da böyle cevap verecek." diye bildiriyor?

Hıristiyanlar uyansınlar diye. Hz. İsa böyle demedi. Hıristiyanlar uyansınlar diye. Hz. İsa böyle demedi. Hz. İsa bu sözden memnun değil, razı değil; Allah bu sözden memnun değil, razı değil.Hz. İsa bu sözden memnun değil, razı değil; Allah bu sözden memnun değil, razı değil. Bu sözü söylemek sapıklıktır, raydan çıkmaktır, yoldan çıkmaktır, uçuruma düşmektir. Bu sözü söylemek sapıklıktır, raydan çıkmaktır, yoldan çıkmaktır, uçuruma düşmektir. Hz. İsa böyle söylemedi. "Allah'a tapının, Allah'a kulluk edin, Allah'a ibadet edin." dedi.Hz. İsa böyle söylemedi. "Allah'a tapının, Allah'a kulluk edin, Allah'a ibadet edin." dedi. "Beni ve anamı tanrı edinin." demedi. "Ben kulum." dedi. "Beni ve anamı tanrı edinin." demedi. "Ben kulum." dedi.

Kâle innî abdullah. Ne dedi? "Ben abdullahım." dedi. Kâle innî abdullah.

Ne dedi?

"Ben abdullahım." dedi.

Âtâniye'l-kitâbe. "Bana Allah İncil'i verdi." Ve cealenî nebiyyen. "Beni peygamber yaptı." dedi. Âtâniye'l-kitâbe. "Bana Allah İncil'i verdi." Ve cealenî nebiyyen. "Beni peygamber yaptı." dedi.

Ama "Ben kulum." dedi, "Ben Allah'ın oğluyum." demedi. Ama "Ben kulum." dedi, "Ben Allah'ın oğluyum." demedi.

Lekad kefere'llezîne kâlû inna'llâhe hüve'l-mesîhu'bnu Meryem.Lekad kefere'llezîne kâlû inna'llâhe hüve'l-mesîhu'bnu Meryem. "'Meryem'in oğlu İsa Mesih Allah'ın ta kendisidir, Allah'tır.' diyenler kesinlikle kâfir oldular!""'Meryem'in oğlu İsa Mesih Allah'ın ta kendisidir, Allah'tır.' diyenler kesinlikle kâfir oldular!" Allahu Teâlâ hazretleri böyle bildiriyor. Allahu Teâlâ hazretleri böyle bildiriyor.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Bunları niçin anlatıyorum? Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Bunları niçin anlatıyorum?

Maksadım birilerini ayıplamak değil.Maksadım birilerini ayıplamak değil. Muhakkak ki yanlış yolda yürüyenlere de yanlış yolda yürüdüklerini söylemek gerekiyor.Muhakkak ki yanlış yolda yürüyenlere de yanlış yolda yürüdüklerini söylemek gerekiyor. Bu da bir vazife. Bu benim de vazifem, başka alimlerin de vazifesi, sizin de vazifeniz. Bu da bir vazife. Bu benim de vazifem, başka alimlerin de vazifesi, sizin de vazifeniz. "Olmaz böyle şey!" diye yanlışı söylemek vazifemiz. Ama ben onun için söylemiyorum."Olmaz böyle şey!" diye yanlışı söylemek vazifemiz. Ama ben onun için söylemiyorum. Çünkü karşımda hıristiyanlar yok ki.Çünkü karşımda hıristiyanlar yok ki. Onları ikaz etmek için söylemiyorum. Niçin söylüyorum? Onları ikaz etmek için söylemiyorum. Niçin söylüyorum?

İnsan ehli kitab olabiliyor, bir peygambere bağlı bir ümmetin ferdi olabiliyor daİnsan ehli kitab olabiliyor, bir peygambere bağlı bir ümmetin ferdi olabiliyor da sonradan Allah'ın gazabına uğrayan mel'un bir zümrenin mensubu durumuna düşebiliyor, sonradan Allah'ın gazabına uğrayan mel'un bir zümrenin mensubu durumuna düşebiliyor, sapıtmış bir zümrenin mensubu durumuna düşebiliyor. Bundan ne çıkar? sapıtmış bir zümrenin mensubu durumuna düşebiliyor.

Bundan ne çıkar?

Akıllı insan etrafındaki olaylardan ibret alır, ders alır, kıssadan hisse çıkartır, kendisini düzeltir. Akıllı insan etrafındaki olaylardan ibret alır, ders alır, kıssadan hisse çıkartır, kendisini düzeltir.

Biz neden korkacağız? Biz neden korkacağız?

"Ben müslümanım. Ben Hz. Muhammed'in -aleyhi's-salâtu ve's-selam- ümmetindenim."Ben müslümanım. Ben Hz. Muhammed'in -aleyhi's-salâtu ve's-selam- ümmetindenim. Ben Kur'ân-ı Kerîm'in ehliyim, Kur'ân-ı Kerîm'e bağlı bir mü'minim." diyoruz.Ben Kur'ân-ı Kerîm'in ehliyim, Kur'ân-ı Kerîm'e bağlı bir mü'minim." diyoruz. Ama dikkat edelim; hatalı iş yapıp da eski ümmetler gibi,Ama dikkat edelim; hatalı iş yapıp da eski ümmetler gibi, Allah'ın emrettiği istikametten başka yerlere sapıp da, -sırât-ı müstakîm doğru yol-Allah'ın emrettiği istikametten başka yerlere sapıp da, -sırât-ı müstakîm doğru yol- başka yollara sapıp da biz de Allah'ın gazabına uğramayalım, sapıtmayalım.başka yollara sapıp da biz de Allah'ın gazabına uğramayalım, sapıtmayalım. Onlardan ibret alıp dikkat edelim, kendimizi toparlayalım. Sapıtmamanın yolu nedir? Onlardan ibret alıp dikkat edelim, kendimizi toparlayalım.

Sapıtmamanın yolu nedir?

Kur'ân-ı Kerîm'i okumak, öğrenmek, bellemektir.Kur'ân-ı Kerîm'i okumak, öğrenmek, bellemektir. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm aynen Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'eÇünkü Kur'ân-ı Kerîm aynen Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e inmiş hâliyle korunmuş bir tek kitap! Hiçbir peygamberin kitabı korunmuş gelmiş değil,inmiş hâliyle korunmuş bir tek kitap! Hiçbir peygamberin kitabı korunmuş gelmiş değil, ta o zamandan yazıya geçirilmiş, sapasağlam muhafaza edilmiş değil.ta o zamandan yazıya geçirilmiş, sapasağlam muhafaza edilmiş değil. Kur'ân-ı Kerîm aynen korunmuş, bir harfi bile değişmeden. Neden? Kur'ân-ı Kerîm aynen korunmuş, bir harfi bile değişmeden.

Neden?

Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri bildiriyor ki; Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri bildiriyor ki;

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

İnnâ nahnu nezzelne'z-zikre. "Bir zikir olan Kur'ân-ı Kerîm'i biz indirdik." İnnâ nahnu nezzelne'z-zikre. "Bir zikir olan Kur'ân-ı Kerîm'i biz indirdik." Ve innâ lehû le-hâfizûn. "Kıyamete kadar da onu biz muhafaza edeceğiz, koruyacağız."Ve innâ lehû le-hâfizûn. "Kıyamete kadar da onu biz muhafaza edeceğiz, koruyacağız." dediğinden, korumak Allah'ın taahhüdü altında olduğundan, dediğinden, korumak Allah'ın taahhüdü altında olduğundan, Allah'ın himayesinde olduğundan Kur'ân-ı Kerîm değişmemiş. Allah'ın himayesinde olduğundan Kur'ân-ı Kerîm değişmemiş.

Alıyoruz, Hz. Ali Efendimiz'in yazdığı Kur'ân-ı Kerîm, elimizde; ne mutlu, elhamdülillah...Alıyoruz, Hz. Ali Efendimiz'in yazdığı Kur'ân-ı Kerîm, elimizde; ne mutlu, elhamdülillah... Hz. Ali Efendimiz'in eliyle yazdığı, altına imzasını attığı Kur'ân-ı Kerîm bugün elimizde. Hz. Ali Efendimiz'in eliyle yazdığı, altına imzasını attığı Kur'ân-ı Kerîm bugün elimizde.

Hz. Ali kim? Peygamber Efendimiz'in damadı, yeğeni. Başka? Hz. Ali kim?

Peygamber Efendimiz'in damadı, yeğeni.

Başka?

Hem damadı, hem yeğeni, hem de Medine'deki kardeşlikte kardeşliği... Hem damadı, hem yeğeni, hem de Medine'deki kardeşlikte kardeşliği...

Tebük tarafına sefere çıkarken Hz. Ali Efendimiz'i Medine'ye vali bıraktı, vekil bıraktı. Tebük tarafına sefere çıkarken Hz. Ali Efendimiz'i Medine'ye vali bıraktı, vekil bıraktı. Hz. Ali Efendimiz de; "Beni kadınlarla, çocuklarla mı bırakıyorsun yâ Resûlallah?Hz. Ali Efendimiz de; "Beni kadınlarla, çocuklarla mı bırakıyorsun yâ Resûlallah? Cihattan beni mahrum mu edeceksin? Niye beni böyle geride bıraktın?" deyince;Cihattan beni mahrum mu edeceksin? Niye beni böyle geride bıraktın?" deyince; "Sen Harun aleyhisselâm'ın Musa aleyhisselâm'ın yanında olduğu gibi,"Sen Harun aleyhisselâm'ın Musa aleyhisselâm'ın yanında olduğu gibi, onun yüklendiği görev gibi [bir görevdesin.] Hani Musa aleyhisselam Tur dağına gittiği zamanonun yüklendiği görev gibi [bir görevdesin.] Hani Musa aleyhisselam Tur dağına gittiği zaman kavminin başına Harun aleyhisselâm'ı bırakmıştı. Öyle bir durumda [olmayı] istememez misin?kavminin başına Harun aleyhisselâm'ı bırakmıştı. Öyle bir durumda [olmayı] istememez misin? Musa'nın yanında Harun gibi, benim yanımda o pozisyonda, o durumda olmayı istemez misin? Musa'nın yanında Harun gibi, benim yanımda o pozisyonda, o durumda olmayı istemez misin? Ama benden sonra peygamber yok." dedi, onu da açıkladı. Ama benden sonra peygamber yok." dedi, onu da açıkladı. "Sen peygamber değilsin ama böyle istemez misin?" dedi. "Sen peygamber değilsin ama böyle istemez misin?" dedi. Hz. Ali Peygamberimiz'in kardeşliği, nasıl oldu? Hz. Ali Peygamberimiz'in kardeşliği, nasıl oldu?

Peygamber Efendimiz Mekke'den gelen muhacirlerle Medine'nin ensarını, yerlisini bir bir kardeş yaptı.Peygamber Efendimiz Mekke'den gelen muhacirlerle Medine'nin ensarını, yerlisini bir bir kardeş yaptı. İki iki, tamam. Hz. Ali Efendimiz açıkta kaldı. Biraz da mahzun oldu, kızardı, bozardı. İki iki, tamam. Hz. Ali Efendimiz açıkta kaldı. Biraz da mahzun oldu, kızardı, bozardı. Tek kalınca yutkundu. Peygamber Efendimiz de dedi ki;Tek kalınca yutkundu. Peygamber Efendimiz de dedi ki; "Senin kardeşin benim. Sen benim kardeşimsin." Peygamber Efendimiz'le kardeşliği var. "Senin kardeşin benim. Sen benim kardeşimsin." Peygamber Efendimiz'le kardeşliği var.

Daha evvel Ebû Talib çok çocuklu olduğu için, Daha evvel Ebû Talib çok çocuklu olduğu için, "Gidelim, şunun çocuklarını alalım da yükü hafiflesin, geçimi kolaylaşsın." diye "Gidelim, şunun çocuklarını alalım da yükü hafiflesin, geçimi kolaylaşsın." diye küçük yaşta Hz. Ali'yi Peygamber Efendimiz yanına almıştı, evlat edinmişti.küçük yaşta Hz. Ali'yi Peygamber Efendimiz yanına almıştı, evlat edinmişti. İslâm'da evlat edinmek yoktur. Evlat edindi diye tam evlâdı gibi olmaz.İslâm'da evlat edinmek yoktur. Evlat edindi diye tam evlâdı gibi olmaz. Ama yanına almış, evlat edinmişti. Oğlu gibi, ama oğul değil...Ama yanına almış, evlat edinmişti. Oğlu gibi, ama oğul değil... Öyle yanına almakla İslâm'da oğlu olmuyor, nüfusa geçirmekle filan olmaz.Öyle yanına almakla İslâm'da oğlu olmuyor, nüfusa geçirmekle filan olmaz. Oğul edinmişti, ilk müslümanlardan. Kızı ile evlendirdi, damat oldu. Oğul edinmişti, ilk müslümanlardan. Kızı ile evlendirdi, damat oldu. Medine'de kendisine kardeş etti. Onun yazdığı Kur'ân-ı Kerîm elimizde, imzalı. Medine'de kendisine kardeş etti.

Onun yazdığı Kur'ân-ı Kerîm elimizde, imzalı.

Hz. Osman'ın okurken şehit edildiği, üstüne Hz. Osman'ın kanının damladığı Kur'ân-ı Kerîm elimizde. Hz. Osman'ın okurken şehit edildiği, üstüne Hz. Osman'ın kanının damladığı Kur'ân-ı Kerîm elimizde.

Hz. Osman kim yahu? Hz. Osman Peygamber Efendimiz'in damatlarından biri. Hz. Osman kim yahu?

Hz. Osman Peygamber Efendimiz'in damatlarından biri.
Rukayye isimli kızını verdi. Vefat edince Ümmü Külsûm isimli kızını verdi.Rukayye isimli kızını verdi. Vefat edince Ümmü Külsûm isimli kızını verdi. Arapça'da g harfi yok, ince g yok; k var. Ümmü Gülsüm değil, Ümmü Külsûm.Arapça'da g harfi yok, ince g yok; k var. Ümmü Gülsüm değil, Ümmü Külsûm. Ölünce birisi ikincisini verdi.Ölünce birisi ikincisini verdi. Böylece Peygamber Efendimiz'e iki kızından dolayı peşpeşe iki defa damatlık Böylece Peygamber Efendimiz'e iki kızından dolayı peşpeşe iki defa damatlık şerefi kazandı Hz. Osman, iki defa Resûlullah'ın nurlarına, kızlarına sahip oldu.şerefi kazandı Hz. Osman, iki defa Resûlullah'ın nurlarına, kızlarına sahip oldu. Onun için zinnûreyn [denilmişti.] Nûreyn, "iki nur" demek. Zî, "sahip" demek. Owner. Onun için zinnûreyn [denilmişti.] Nûreyn, "iki nur" demek. Zî, "sahip" demek. Owner. Zinnûreyn. Hz. Osman iki nurun sahibi oldu. Onun okuduğu Kur'ân-ı Kerîm elimizde.Zinnûreyn. Hz. Osman iki nurun sahibi oldu.

Onun okuduğu Kur'ân-ı Kerîm elimizde.
Damadı, ilk müslümanlardan, Aşere-i Mübeşşere'den, cennetle müjdelenmiş kimselerden...Damadı, ilk müslümanlardan, Aşere-i Mübeşşere'den, cennetle müjdelenmiş kimselerden... Hz. Ali'nin yazdığı kitap da var, Hz. Osman'ın okuduğu kitap da var,Hz. Ali'nin yazdığı kitap da var, Hz. Osman'ın okuduğu kitap da var, üzerine kanı damlamış kitap var müzelerimizde. Elhamdülillah yâ Rabbi, ne güzel...üzerine kanı damlamış kitap var müzelerimizde. Elhamdülillah yâ Rabbi, ne güzel... Aynen korunmuş, oralardan alınıyor. Bakın şimdi Kur'ân-ı Kerîm baskılarına, harfleri bile önemlidir.Aynen korunmuş, oralardan alınıyor.

Bakın şimdi Kur'ân-ı Kerîm baskılarına, harfleri bile önemlidir.
Harfleri bile korunmuştur. Yazılışı başka türlüdür, okunuşu başka türlüdür.Harfleri bile korunmuştur. Yazılışı başka türlüdür, okunuşu başka türlüdür. Çünkü öyle yazılmış, hiç değiştirilmemiştir, harfi değişmemiştir. Çünkü öyle yazılmış, hiç değiştirilmemiştir, harfi değişmemiştir.

Demek ki sırât-ı mustakîmde yürümenin çaresi neymiş, muhterem kardeşlerim? Demek ki sırât-ı mustakîmde yürümenin çaresi neymiş, muhterem kardeşlerim?

Bu bozulmamış, tahrifâta uğramamış, yaprakları koparılmamış, kaybolmamış,Bu bozulmamış, tahrifâta uğramamış, yaprakları koparılmamış, kaybolmamış, unutulmamış, aynen korunmuş olan Allah'ın kelâmı, Allah'ın kitabı, Allah'ın hitabı,unutulmamış, aynen korunmuş olan Allah'ın kelâmı, Allah'ın kitabı, Allah'ın hitabı, Allah'ın bize gönderdiği emirlerin olduğu kitabı çok iyi öğrenmemiz lazım. Allah'ın bize gönderdiği emirlerin olduğu kitabı çok iyi öğrenmemiz lazım.

Maalesef, üzülerek söylüyorum ki müslümanlar bu hususta şuurlu değil.Maalesef, üzülerek söylüyorum ki müslümanlar bu hususta şuurlu değil. Kur'ân-ı Kerîm'in kıymetini bilmiyor. Kur'ân-ı Kerîm'in ne kadar muhteşem bir yâdigâr olduğunu, Kur'ân-ı Kerîm'in kıymetini bilmiyor. Kur'ân-ı Kerîm'in ne kadar muhteşem bir yâdigâr olduğunu, ne kadar kıymetli bir emanet olduğunu, ne kadar kıymetli bir cevher olduğunu,ne kadar kıymetli bir emanet olduğunu, ne kadar kıymetli bir cevher olduğunu, dinimiz bakımından ne kadar büyük bir ehemmiyet taşıdığını bilmiyor dinimiz bakımından ne kadar büyük bir ehemmiyet taşıdığını bilmiyor ve Kur'ân-ı Kerîm'i lâyıkıyla öğrenmiyor, öğrenmemiş. Okumasını öğrenmemiş, okumasını bilmiyor.ve Kur'ân-ı Kerîm'i lâyıkıyla öğrenmiyor, öğrenmemiş. Okumasını öğrenmemiş, okumasını bilmiyor. Dilini öğrenmemiş, bilmiyor. Ne demek, bilmiyor. Hafızlar da bilmiyor. Dilini öğrenmemiş, bilmiyor. Ne demek, bilmiyor. Hafızlar da bilmiyor. Hafız ezberlemiş; Arapçası yok, bilmiyor. Kur'ân-ı Kerîm'i bilmiyor. Hocalar da bilmiyor. Olmaz!Hafız ezberlemiş; Arapçası yok, bilmiyor. Kur'ân-ı Kerîm'i bilmiyor. Hocalar da bilmiyor.

Olmaz!
Olmaz be kardeşim! Allah sana kitap göndermiş, hitap etmiş, muhatap kabul etmiş;Olmaz be kardeşim!

Allah sana kitap göndermiş, hitap etmiş, muhatap kabul etmiş;
Allah'ın kitabını bilmiyoruz. Hepimizin durumu öyle. Olmaz! Ezberleyene ne mutlu!Allah'ın kitabını bilmiyoruz. Hepimizin durumu öyle.

Olmaz!

Ezberleyene ne mutlu!
Allah'ın kelâmını ezberlemiş; ne mutlu!Allah'ın kelâmını ezberlemiş; ne mutlu! Ahkâmını bilerek, mânasını bilerek Kur'ân-ı Kerîm'e sahip olanlara ne mutlu!Ahkâmını bilerek, mânasını bilerek Kur'ân-ı Kerîm'e sahip olanlara ne mutlu! Hem mânasını -âyet ne demek- biliyor, hem okuması ezberinde; ne mutlu! Hem mânasını -âyet ne demek- biliyor, hem okuması ezberinde; ne mutlu!

Neler okuyoruz... Gazete okuyoruz, mecmua okuyoruz, kitap okuyoruz, dergi okuyoruz,Neler okuyoruz... Gazete okuyoruz, mecmua okuyoruz, kitap okuyoruz, dergi okuyoruz, resimli roman okuyoruz, televizyon seyrediyoruz, nelerle vaktimizi geçiriyoruz... resimli roman okuyoruz, televizyon seyrediyoruz, nelerle vaktimizi geçiriyoruz... Allah'ın kelâmını tam öğrenmiyoruz! "Biz öğrenemedik...Allah'ın kelâmını tam öğrenmiyoruz!

"Biz öğrenemedik...
Bu kafayla da, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, çok da öğrenecek gibi bir kafa da kalmadı..."Bu kafayla da, perşembenin gelişi çarşambadan bellidir, çok da öğrenecek gibi bir kafa da kalmadı..." diyorsanız, çocuklarınızı Kur'an'ın ehli olarak yetiştirin. Çocuklarınıza önce Kur'an'ı öğretin. diyorsanız, çocuklarınızı Kur'an'ın ehli olarak yetiştirin. Çocuklarınıza önce Kur'an'ı öğretin. Çocuklarınıza önce Resûlullah'ı sevdirin. Resûlullah'ı sevsin, Kur'ân-ı Kerîm'i sevsin.Çocuklarınıza önce Resûlullah'ı sevdirin. Resûlullah'ı sevsin, Kur'ân-ı Kerîm'i sevsin. Kur'ân-ı Kerîm'i okudukça mükâfata verin, para verin, dolar verin, hediye alın;Kur'ân-ı Kerîm'i okudukça mükâfata verin, para verin, dolar verin, hediye alın; okudukça alın, gezmeye götürün, bisiklet alın, otomobil alın... okudukça alın, gezmeye götürün, bisiklet alın, otomobil alın...

Ben bütün torunlarıma vaat ettim; "Hafız olun, araba alacağım." Ben bütün torunlarıma vaat ettim;

"Hafız olun, araba alacağım."

Torunlardan birisi soruyor; "Dede, ne marka alacaksın?" Torunlardan birisi soruyor;

"Dede, ne marka alacaksın?"

"Mercedes alacağım. BMW alacağım. Hangisini istiyorsan onu alacağım." "Kaç model?" "Mercedes alacağım. BMW alacağım. Hangisini istiyorsan onu alacağım."

"Kaç model?"

Kurnaz zamâne çocukları... Hem marka soruyor, hem model soruyor. "Tamam, alacağım. Kurnaz zamâne çocukları... Hem marka soruyor, hem model soruyor.

"Tamam, alacağım.
Ezberle, alacağım." Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri bilinsin diye indirildi. Ezberle, alacağım."

Kur'ân-ı Kerîm'in âyetleri bilinsin diye indirildi.

20 rekâtta en aşağı 20 tane âyet okundu. Farz var; farzda da üç-beş âyet okundu. 20 rekâtta en aşağı 20 tane âyet okundu. Farz var; farzda da üç-beş âyet okundu. Vitir vâcib var, ondada üç-beş âyet okundu. Bu akşam 30-40 âyet okuduk. Vitir vâcib var, ondada üç-beş âyet okundu. Bu akşam 30-40 âyet okuduk.

Kaç tanesini anladık? Kaç tanesinden ürperdik? Kaç tanesinden titredik? Kaç tanesini anladık? Kaç tanesinden ürperdik? Kaç tanesinden titredik? Kaç tanesinden gözümüz yaşardı? Kaç tanesinden imanımız kuvvetlendi? Kaç tanesinden gözümüz yaşardı? Kaç tanesinden imanımız kuvvetlendi?

Millet rekâtları sayıyor; "14 oldu, 15 oldu, 17 oldu, bitmesine üç tane kaldı..." Olmaz! Millet rekâtları sayıyor; "14 oldu, 15 oldu, 17 oldu, bitmesine üç tane kaldı..."

Olmaz!

Kur'ân-ı Kerîm'in sevgisini Allah içimize versin. Bu Allah'ın kelâmı, Allah'ın ipi bu. Kur'ân-ı Kerîm'in sevgisini Allah içimize versin. Bu Allah'ın kelâmı, Allah'ın ipi bu. Uçuruma düşmüş, kuyuya düşmüş insanı kuyudan, uçurumdan, felaketten kurtaracakUçuruma düşmüş, kuyuya düşmüş insanı kuyudan, uçurumdan, felaketten kurtaracak Allah'ın ipi bu Kur'ân-ı Kerîm.Allah'ın ipi bu Kur'ân-ı Kerîm. Bunu öğrenip her şeyimizi Kur'an'a göre yapmayı Allah bize nasip etsin. Bunu öğrenip her şeyimizi Kur'an'a göre yapmayı Allah bize nasip etsin.

"Kur'ân-ı Kerîm'i anlamak kolay değil." Kur'ân-ı Kerîm'in açıklamasını okumak lazım. "Kur'ân-ı Kerîm'i anlamak kolay değil."

Kur'ân-ı Kerîm'in açıklamasını okumak lazım.

Kur'ân-ı Kerîm'in en büyük açıklayıcısı kim? Peygamber Efendimiz. Kur'ân-ı Kerîm'in en büyük açıklayıcısı kim?

Peygamber Efendimiz.

Peygamber Efendimiz 23 senede Kur'ân-ı Kerîm'i sindire sindire, hazmettire hazmettire öğretti.Peygamber Efendimiz 23 senede Kur'ân-ı Kerîm'i sindire sindire, hazmettire hazmettire öğretti. Kur'ân-ı Kerîm'i 23'e bölerseniz, bir senede de 23'te birinin nasıl üzerinde durulduğunu düşünürseniz... Kur'ân-ı Kerîm'i 23'e bölerseniz, bir senede de 23'te birinin nasıl üzerinde durulduğunu düşünürseniz...

İyi tamam, size de 25 sene müddet. İyi tamam, size de 25 sene müddet.

Size 25 sene müddet verdim. Bir seneye 24 sayfa düşüyor.Size 25 sene müddet verdim. Bir seneye 24 sayfa düşüyor. Bir seneye 24 sayfa düşerse bir aya iki sayfa düşüyor.Bir seneye 24 sayfa düşerse bir aya iki sayfa düşüyor. İnsaf edin, bir ayda iki sayfa öğrenmeyecek misiniz, ezberlemeyecek misiniz? İnsaf edin, bir ayda iki sayfa öğrenmeyecek misiniz, ezberlemeyecek misiniz?

Bir ayda iki sayfa ne demek? 15 âyet demek. İki günde bir âyet öğrenmeyecek misiniz? Bir ayda iki sayfa ne demek?

15 âyet demek.

İki günde bir âyet öğrenmeyecek misiniz?

İnsan azmetse, sevse, düşünse, karar verse öğrenir. İki günde bir âyet... İnsan azmetse, sevse, düşünse, karar verse öğrenir. İki günde bir âyet...

Ben diyorum ki; iki günde bir âyet az. Günde bir âyet okursanız müddet 12 seneye iniyor.Ben diyorum ki; iki günde bir âyet az. Günde bir âyet okursanız müddet 12 seneye iniyor. Günde iki âyet okursanız 6-7 yıla iniyor. Okuyunuşunuza göre... Günde iki âyet okursanız 6-7 yıla iniyor. Okuyunuşunuza göre...

Kur'ân-ı Kerîm'i güzel öğrenelim. Çocuklarımıza öğretelim, ezberlettirelim, hafız yetiştirelim.Kur'ân-ı Kerîm'i güzel öğrenelim. Çocuklarımıza öğretelim, ezberlettirelim, hafız yetiştirelim. Resûlullah'ı öğretelim. Çünkü Resûlullah, Peygamber Efendimiz Kur'ân-ı Kerîm'in müfessiri,Resûlullah'ı öğretelim. Çünkü Resûlullah, Peygamber Efendimiz Kur'ân-ı Kerîm'in müfessiri, Kur'ân-ı Kerîm'in açıklaması Resûlullah'ın sözleri.Kur'ân-ı Kerîm'in açıklaması Resûlullah'ın sözleri. Resûlullah Efendimiz boşuna mı konuştu; Kur'ân-ı Kerîm'i açıkladı. Gelin karar verelim:Resûlullah Efendimiz boşuna mı konuştu; Kur'ân-ı Kerîm'i açıkladı.

Gelin karar verelim:
Ayda iki sayfa, 15 günde bir sayfa. 15 günde bir sayfayı öğrenelim, iyice ezberleyelim,Ayda iki sayfa, 15 günde bir sayfa. 15 günde bir sayfayı öğrenelim, iyice ezberleyelim, tekrar edelim, sayfa sayfa bu işi bitirelim. Hepimiz Allah'ın kelâmını iyice öğrenelim. tekrar edelim, sayfa sayfa bu işi bitirelim. Hepimiz Allah'ın kelâmını iyice öğrenelim.

Sahabe-i kirâmın hepsi yıldız gibiydi, mürşid-i kâmildi; hepsi gittiği yerde İslâm'ı öğrettiler.Sahabe-i kirâmın hepsi yıldız gibiydi, mürşid-i kâmildi; hepsi gittiği yerde İslâm'ı öğrettiler. Hepimiz Kur'ân-ı Kerîm'in ehli olalım, hâdimleri olalım, Allah'ın rızasını kazanalım. Hepimiz Kur'ân-ı Kerîm'in ehli olalım, hâdimleri olalım, Allah'ın rızasını kazanalım.

Allah bizi cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin. Kur'ân-ı Kerîm'in şefaatine erdirsin.Allah bizi cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin. Kur'ân-ı Kerîm'in şefaatine erdirsin. Peygamber Efendimiz'in şefaatine erdirsin.Peygamber Efendimiz'in şefaatine erdirsin. Kur'ân-ı Kerîm'in, Peygamber Efendimiz'in şefaati ile azaba uğramadan cennete girmeyi nasip eylesin. Kur'ân-ı Kerîm'in, Peygamber Efendimiz'in şefaati ile azaba uğramadan cennete girmeyi nasip eylesin.

el-Fâtiha. el-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2