Namaz Vakitleri

23 Şevvâl 1445
02 Mayıs 2024
İmsak
04:14
Güneş
05:54
Öğle
13:06
İkindi
16:57
Akşam
20:09
Yatsı
21:41
Detaylı Arama

İlim ve Hilim

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

27 Muharrem 1417 / 14.06.1996
AKRA- Zonguldak

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh… es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh…

Cumanız mübarek olsun. Allahu Teâlâ hazretleriCumanız mübarek olsun. Allahu Teâlâ hazretleri sizi dünyanın ve âhiretin her türlü hayırlarına nâil, sahip ve mazhar eylesin. sizi dünyanın ve âhiretin her türlü hayırlarına nâil, sahip ve mazhar eylesin.

Bu Cuma size Ereğli'den hitap ediyorum. Çok sevinçliyim.Bu Cuma size Ereğli'den hitap ediyorum. Çok sevinçliyim. Müftü Efendi kardeşimiz Ereğli'nin özelliğini söylediler. Ereğli mukaddes diyarların vakfı imiş.Müftü Efendi kardeşimiz Ereğli'nin özelliğini söylediler. Ereğli mukaddes diyarların vakfı imiş. Oranın ihtiyaçları buralardan sağlanırmış.Oranın ihtiyaçları buralardan sağlanırmış. Burada yol üzerinde Bulgurluk diye bir köyü var. Burada yol üzerinde Bulgurluk diye bir köyü var. Burada yetişen bulgurlar oranın ahâlisine vakıf olduğu için gönderilir, hayır hasenât orada yapılırmış. Burada yetişen bulgurlar oranın ahâlisine vakıf olduğu için gönderilir, hayır hasenât orada yapılırmış.

Böyle güzel bir beldeden size Cuma konuşmasını yapıyorum. Böyle güzel bir beldeden size Cuma konuşmasını yapıyorum.

Size Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten bir hadîs-i şerîf açıklamak istiyorum.Size Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten bir hadîs-i şerîf açıklamak istiyorum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki;

İnneme'l-ilmu bi't-taallümi ve inneme'l-hilmü bi't-tehallümiİnneme'l-ilmu bi't-taallümi ve inneme'l-hilmü bi't-tehallümi ve men yebteği'l-hayra yu'tehû ve-men yetekı'ş-şerre yûkahû. ve men yebteği'l-hayra yu'tehû ve-men yetekı'ş-şerre yûkahû.

Mânası, geniş bir alanı bize gösteren mühim bir hadîs-i şerîf.Mânası, geniş bir alanı bize gösteren mühim bir hadîs-i şerîf. Burada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bize bazı gerçekleri öğretmiş oluyor. Burada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bize bazı gerçekleri öğretmiş oluyor.

Buyuruyor ki; Buyuruyor ki;

İnneme'l-ilmu bi't-taallümi. "İlim öğrenmek birden olmaz, taallüm ile olur." İnneme'l-ilmu bi't-taallümi. "İlim öğrenmek birden olmaz, taallüm ile olur."

İlmi öğrenmek için gayret sarf edip zorlanarak, çalışarak ilim öyle elde edilir.İlmi öğrenmek için gayret sarf edip zorlanarak, çalışarak ilim öyle elde edilir. Bazı bilgileri Allah bazı sevgiyi kullara kendisi mânevî yönden ihsan eder, gönlünü nurlandırır, Bazı bilgileri Allah bazı sevgiyi kullara kendisi mânevî yönden ihsan eder, gönlünü nurlandırır, gözünün perdesini kaldırır, bazı bilgileri elde eder. Ama istisnaî durumlar ayrı umumî kaide… gözünün perdesini kaldırır, bazı bilgileri elde eder. Ama istisnaî durumlar ayrı umumî kaide…

İnsan Allah'ın öyle o derecede sevgili kulu olsa ne mutlu! Başka bir şey istenmez.İnsan Allah'ın öyle o derecede sevgili kulu olsa ne mutlu! Başka bir şey istenmez. Fakat halk için sizler için bizler için umumî [olarak] gösterilen, tavsiye edilen yol, ilme çalışmaktır.Fakat halk için sizler için bizler için umumî [olarak] gösterilen, tavsiye edilen yol, ilme çalışmaktır. Zahmetini çekmeden nimetine erilmiyor. İlim öğrenmek için çalışılacak.Zahmetini çekmeden nimetine erilmiyor. İlim öğrenmek için çalışılacak. İlmin, ilim öğrenmenin çok büyük sevabı var. İlmin, ilim öğrenmenin çok büyük sevabı var.

Vaazlarımızda konuşuyoruz. Bazıları bazen bize bir kağıt gönderip; Vaazlarımızda konuşuyoruz. Bazıları bazen bize bir kağıt gönderip;

"En sevaplı iş hangisi hocam?" "Bir insan ne yaparsa çok sevap kazanır?" "En sevaplı iş hangisi hocam?"

"Bir insan ne yaparsa çok sevap kazanır?"

"En büyük sevabı nasıl alır?" diye soruyorlar. En sevaplı iş ilim öğrenmek. "En büyük sevabı nasıl alır?" diye soruyorlar.

En sevaplı iş ilim öğrenmek.

Bir ilim öğrenmek için insanın böyle çalışması esnasında hoca da çok büyük sevap kazanıyor,Bir ilim öğrenmek için insanın böyle çalışması esnasında hoca da çok büyük sevap kazanıyor, talebe de çok büyük sevap kazanıyor, hepsi cennetin yolcusu olmuş oluyorlar. talebe de çok büyük sevap kazanıyor, hepsi cennetin yolcusu olmuş oluyorlar. O bakımdan herkesin her yaştaki müslümanın imkân olduğu nispette ilimle iştigal etmesi lazım. O bakımdan herkesin her yaştaki müslümanın imkân olduğu nispette ilimle iştigal etmesi lazım.

İlmin zahmetleri var. O zahmetlerden de kaçınmaması lazım. Gözünün korkmaması lazım.İlmin zahmetleri var. O zahmetlerden de kaçınmaması lazım. Gözünün korkmaması lazım. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîflerinden biliyoruz. Çünkü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîflerinden biliyoruz.

İbadetlerin zahmeti çok oldukça zahmetin nispetinde de mükâfatı çok oluyor. İbadetlerin zahmeti çok oldukça zahmetin nispetinde de mükâfatı çok oluyor.

İbadetlerin en faziletlisi zahmeti çok olandır. Onun için müslüman azimli insandır.İbadetlerin en faziletlisi zahmeti çok olandır.

Onun için müslüman azimli insandır.
Müslümanın genel ruh yapısı böyledir. Müslümanın genel ruh yapısı böyledir. Zahmetli de, meşakkatli de, zor da olsa başka insanların gözünü ve gözüne alamayacağı,Zahmetli de, meşakkatli de, zor da olsa başka insanların gözünü ve gözüne alamayacağı, gözüne kestiremeyeceği cinsten de olsa mü'min öyle işlere seve seve koşar. gözüne kestiremeyeceği cinsten de olsa mü'min öyle işlere seve seve koşar.

Bismillahirrahmanirrahim, tevekkeltü ala'llah der, girişir. Neden? Bismillahirrahmanirrahim, tevekkeltü ala'llah der, girişir.

Neden?

Çünkü zahmeti nispetinde büyük mükâfat alacağını bilir. Çünkü zahmeti nispetinde büyük mükâfat alacağını bilir.

İlim yolu da zor bir yoldur, kolay değildir. Alim olmak herkesin başaracağı bir iş değildir.İlim yolu da zor bir yoldur, kolay değildir. Alim olmak herkesin başaracağı bir iş değildir. Herkese nasip olmuyor ama herkesin ilim öğrenmesi şarttır. İlim için çalışması şarttır. Herkese nasip olmuyor ama herkesin ilim öğrenmesi şarttır. İlim için çalışması şarttır. Herkes alim olamaz. Herkes alim olamaz. Olağanüstü bir durum, çok büyük bir nimet, çok uzun bir zahmet Olağanüstü bir durum, çok büyük bir nimet, çok uzun bir zahmet ama hiç olmazsa herkesin dininin önemli bilgilerini, ama hiç olmazsa herkesin dininin önemli bilgilerini, kendisinin Allah rızasını kazanmasına sebep olacak ana kaideleri mutlaka öğrenmesi lazım! kendisinin Allah rızasını kazanmasına sebep olacak ana kaideleri mutlaka öğrenmesi lazım!

Benim âcizâne kanaatime göre bu ana kaideleri sağlam bir şekildeBenim âcizâne kanaatime göre bu ana kaideleri sağlam bir şekilde çocuk akıl ve bâliğ olmadan önce öğretmeliyiz. Niçin? çocuk akıl ve bâliğ olmadan önce öğretmeliyiz.

Niçin?

Çünkü akıl ve bâliğ olduğu zaman artık kötü bir şey yaptığı zaman defterine günah yazılıyor,Çünkü akıl ve bâliğ olduğu zaman artık kötü bir şey yaptığı zaman defterine günah yazılıyor, iyi bir şey yaptığı zaman sevap yazılıyor. Mesuliyet çağı başlamış oluyor. iyi bir şey yaptığı zaman sevap yazılıyor. Mesuliyet çağı başlamış oluyor. Çocuk mesuliyet çağı girmeden önce sevapları günahları, haramları, Çocuk mesuliyet çağı girmeden önce sevapları günahları, haramları, helalleri bilmeli ki iyice öğrenmiş olmalı ve benimsemiş olmalı.helalleri bilmeli ki iyice öğrenmiş olmalı ve benimsemiş olmalı. "Bak bu haram olmalı ben bunu yapmam, bak şu sevaplıdır, helaldir,"Bak bu haram olmalı ben bunu yapmam, bak şu sevaplıdır, helaldir, ben bunu mutlaka zahmetli de olsa yaparım." diye yetişmesi lazım kiben bunu mutlaka zahmetli de olsa yaparım." diye yetişmesi lazım ki mesuliyet çağına girdiği zaman hazırlıklı girmiş olsun.mesuliyet çağına girdiği zaman hazırlıklı girmiş olsun. Ömrü hep sevaplar işleyerek geçsin ve Allah'ın en sevgili kulu olsun. Ömrü hep sevaplar işleyerek geçsin ve Allah'ın en sevgili kulu olsun.

Allah'ın en sevdiği kullarından birisi gençliğinden itibaren ibadete devam eden ve hiç böyle çılgınlık,Allah'ın en sevdiği kullarından birisi gençliğinden itibaren ibadete devam eden ve hiç böyle çılgınlık, şaşkınlık, delikanlılık veya avarelik, havailik yapmadan ciddi bir şekildeşaşkınlık, delikanlılık veya avarelik, havailik yapmadan ciddi bir şekilde hayatını başlayıp öyle devam ettiren insan ve böyle bir genç… hayatını başlayıp öyle devam ettiren insan ve böyle bir genç…

Ve şâbbün neşee fî ibâdeti'llahi tealâ. "Allah'a ibadet ede ede çizgisini saptırmadan,Ve şâbbün neşee fî ibâdeti'llahi tealâ. "Allah'a ibadet ede ede çizgisini saptırmadan, sırât-ı müstâkîm de dümdüz yürüyerek yetişen bir genç, Allah'ın sevgili bir kuludur." sırât-ı müstâkîm de dümdüz yürüyerek yetişen bir genç, Allah'ın sevgili bir kuludur."

Allah'ın Arş-ı Âlâ'sında gölgelenecek ve Peygamber Efendimiz'in bir hadîs-i kudsîde bildirdiğine göre; Allah'ın Arş-ı Âlâ'sında gölgelenecek ve Peygamber Efendimiz'in bir hadîs-i kudsîde bildirdiğine göre;

"Sen Ey sevgili genç! Benim nazarımda meleklerimin bazısından bile daha üstünsün diye"Sen Ey sevgili genç! Benim nazarımda meleklerimin bazısından bile daha üstünsün diye Allahu Teâlâ hazretleri ona iltifat buyuracak." Allahu Teâlâ hazretleri ona iltifat buyuracak."

Öyle olduğunu anlıyoruz. Böyle yetişen bir genç meleklerden de üstün olabiliyor.Öyle olduğunu anlıyoruz. Böyle yetişen bir genç meleklerden de üstün olabiliyor. Onun için bu zahmete değer. Onun için bu zahmete değer.

İlim öğrenmenin zahmetine, sıkıntılarına, gece uykusuz kalmaya, imtihan heyecanına değer.İlim öğrenmenin zahmetine, sıkıntılarına, gece uykusuz kalmaya, imtihan heyecanına değer. Hocalar çok muhteremdir.Hocalar çok muhteremdir. Elleri değil ayakları öpülmeli, bir harf öğretse bileElleri değil ayakları öpülmeli, bir harf öğretse bile ona sonsuz bir saygı duyarak hürmet gösterilmeli. İlim böyle… ona sonsuz bir saygı duyarak hürmet gösterilmeli.

İlim böyle…

Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfin arkasındanPeygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfin arkasından bu birinci cümleye benzeyen ikinci bir cümle buyurmuşlar; bu birinci cümleye benzeyen ikinci bir cümle buyurmuşlar;

İnneme'l-ilmu bi't-taallümi ve inneme'l-hilmü bi't-tehallümi.İnneme'l-ilmu bi't-taallümi ve inneme'l-hilmü bi't-tehallümi. "İlim sadece ve sadece öğrenmekle elde edilir."İlim sadece ve sadece öğrenmekle elde edilir. Zahmeti çekerek, çalışa çalışa, yıllar geçe geçe insan alim olur.Zahmeti çekerek, çalışa çalışa, yıllar geçe geçe insan alim olur. Ve bir de hilm de tehallüm ile elde edilir." diyor. Hilm nedir? Ve bir de hilm de tehallüm ile elde edilir." diyor.

Hilm nedir?

Hilm herkesin kızacağı bir durumda bile kendisini tutupHilm herkesin kızacağı bir durumda bile kendisini tutup kızmamak, sakin olmak, âsabına hakim olmak demek. kızmamak, sakin olmak, âsabına hakim olmak demek.

Adam mahkemeye getiriliyor, karakola düşüyor eli kelepçeli,Adam mahkemeye getiriliyor, karakola düşüyor eli kelepçeli, hakimin huzurunda veya yanında jandarma var. "Niye bunu yaptın?" diye soruluyor. hakimin huzurunda veya yanında jandarma var.

"Niye bunu yaptın?" diye soruluyor.

"Kendime hakim olamadım."Kendime hakim olamadım. Kızdım, ne yaptığımı bilemedim, kendimi kaybetmişim ondan bu suçu yaptım." diye söylüyor. Kızdım, ne yaptığımı bilemedim, kendimi kaybetmişim ondan bu suçu yaptım." diye söylüyor.

Halim selim insan nedir? Kızmayan insandır.Halim selim insan nedir?

Kızmayan insandır.
Dengesini kaybetmeyen insandır, aklının idrakinin, ışığında hareketlerini ona göre yapan insandır.Dengesini kaybetmeyen insandır, aklının idrakinin, ışığında hareketlerini ona göre yapan insandır. Sinirlenip de olmayacak işler yapmayandır. Bu bir huydur.Sinirlenip de olmayacak işler yapmayandır. Bu bir huydur. İnsanın böyle halim selim, dengeli olması, sakin olması,İnsanın böyle halim selim, dengeli olması, sakin olması, kızmadan meseleleri mütelaa etmesi kolay bir şey değil. Demek ki o da öğrenilirmiş.kızmadan meseleleri mütelaa etmesi kolay bir şey değil. Demek ki o da öğrenilirmiş. Bu hadîs-i şerîften onu anlıyoruz. Bu hadîs-i şerîften onu anlıyoruz.

Hilm de tehalllüm, halimmiş gibi, yavaş yavaş, halim olmadığı halde; bir insan sinirli, asabiHilm de tehalllüm, halimmiş gibi, yavaş yavaş, halim olmadığı halde; bir insan sinirli, asabi ama küçük küçük olaylarda halimmiş gibi davranarak yavaş yavaş, yavaş yavaş hilmi de öyle öğrenir.ama küçük küçük olaylarda halimmiş gibi davranarak yavaş yavaş, yavaş yavaş hilmi de öyle öğrenir. İlmi öğrendiği gibi hilmi de halim olmadığı halde halim gibi davrana davrana, İlmi öğrendiği gibi hilmi de halim olmadığı halde halim gibi davrana davrana, sonunda içinde hilm huyu olarak yerleşir ve halim bir insan olur. sonunda içinde hilm huyu olarak yerleşir ve halim bir insan olur.

Peygamber Efendimiz buyurmuş, bu da bizim için müjdeli bir haber.Peygamber Efendimiz buyurmuş, bu da bizim için müjdeli bir haber. Huylar kazanılabiliyor, öğrenilebiliyor ve insan yavaş yavaşHuylar kazanılabiliyor, öğrenilebiliyor ve insan yavaş yavaş bazı güzel huyları benimseyebiliyor, içine yerleştirebiliyor. Bu güzel bir şey. bazı güzel huyları benimseyebiliyor, içine yerleştirebiliyor. Bu güzel bir şey.

O bakımdan biz de bundan sonra hangi güzel huyları benimsemek istiyorsakO bakımdan biz de bundan sonra hangi güzel huyları benimsemek istiyorsak o huylara sahip olalım diye düşünüyorsak ne yapmamız lazım? o huylara sahip olalım diye düşünüyorsak ne yapmamız lazım?

Onu yavaş yavaş uygulamamız lazım.Onu yavaş yavaş uygulamamız lazım. Buradan küçük küçük, basit uygulamalarla bu işi yavaş yavaşBuradan küçük küçük, basit uygulamalarla bu işi yavaş yavaş âdet haline getirme çalışmaları yapmamız gerektiğini anlıyoruz. âdet haline getirme çalışmaları yapmamız gerektiğini anlıyoruz.

Ve men yebteği'l-hayra yü'tehû ve-men yettekı'ş-şerre yûkah.Ve men yebteği'l-hayra yü'tehû ve-men yettekı'ş-şerre yûkah. Bu cümlenin arkasından bu hadîs-i şerîfin içinde Peygamber Efendimiz'in bir müjdeli cümlesi daha var: Bu cümlenin arkasından bu hadîs-i şerîfin içinde Peygamber Efendimiz'in bir müjdeli cümlesi daha var:

"Kim hayrı elde etmek, hayrı yapmak istiyorsa bu imkan kendisine verilir. "Kim hayrı elde etmek, hayrı yapmak istiyorsa bu imkan kendisine verilir. Kim şerden korunmak istiyorsa, kötülük yapmamak istiyorsa,Kim şerden korunmak istiyorsa, kötülük yapmamak istiyorsa, şerre alet olmamak istiyorsa, düşmemek istiyorsa ondan korunur." şerre alet olmamak istiyorsa, düşmemek istiyorsa ondan korunur."

Allahu Teâlâ hazretleri duaları kabul edicidir.Allahu Teâlâ hazretleri duaları kabul edicidir. Kulun niyetine arzusuna göre onun isteğini ona ihsan eder. Kulun niyetine arzusuna göre onun isteğini ona ihsan eder.

Kul iyi bir kul olmak istiyor, hayırları yapmak istiyor, niyeti, amacı bu... Kul iyi bir kul olmak istiyor, hayırları yapmak istiyor, niyeti, amacı bu...

Bunu böyle istediği zaman Allahu Teâlâ hazretleri ona esbâbını ihsan eder, lütfeder, ikram ederBunu böyle istediği zaman Allahu Teâlâ hazretleri ona esbâbını ihsan eder, lütfeder, ikram eder ve sonunda o hayrı yapabilir, hayrı elde edebilir, amaçladığı güzel hedefe ulaşabilir.ve sonunda o hayrı yapabilir, hayrı elde edebilir, amaçladığı güzel hedefe ulaşabilir. Bu da çok güzel bir şey. Bu, Bu da çok güzel bir şey.

Bu,

Ud'ûnî estecib leküm emrinin bir teferruatı olarak karşımıza çıkıyor.Ud'ûnî estecib leküm emrinin bir teferruatı olarak karşımıza çıkıyor. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de biz kullarına lütfen ve keremin buyurmuş ki; Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de biz kullarına lütfen ve keremin buyurmuş ki;

Ud'ûnî estecib leküm. "Bana dua edin, ben sizin dualarınızı kabul ederim." Ud'ûnî estecib leküm. "Bana dua edin, ben sizin dualarınızı kabul ederim."

Allahu Teâlâ hazretleri biz dua ettiğimiz zaman duamızı kabul edecek.Allahu Teâlâ hazretleri biz dua ettiğimiz zaman duamızı kabul edecek. Kabul edeceğini vaat buyuruyor. Vaadi haktır, vaadinden hulfü yoktur. Kabul edeceğini vaat buyuruyor. Vaadi haktır, vaadinden hulfü yoktur.

Hep düşünmüşsünüzdür, düşünmüşüzdür; Hep düşünmüşsünüzdür, düşünmüşüzdür;

"Ben bazen bir şey istedim de o benim istediğimi Allah bana vermedi. Benim istediğim olmadı." "Ben bazen bir şey istedim de o benim istediğimi Allah bana vermedi. Benim istediğim olmadı."

Burada açıklanması gereken bir nokta var. Biz bir şey istiyoruz, diyoruz ki; Burada açıklanması gereken bir nokta var. Biz bir şey istiyoruz, diyoruz ki;

Doktora "Başım ağrıyor, bir aspirin ver." diyoruz.Doktora "Başım ağrıyor, bir aspirin ver." diyoruz. Doktor, "Tamam aspirin bazen baş ağrısını geçirir, ayak ağrısını geçirir,Doktor, "Tamam aspirin bazen baş ağrısını geçirir, ayak ağrısını geçirir, sen de onun için aspirini istedin." ama aynı zamanda midesinde ülser var. sen de onun için aspirini istedin." ama aynı zamanda midesinde ülser var. Midesi rahatsız, aspirin içtiği zaman midesi rahatsız olacak.Midesi rahatsız, aspirin içtiği zaman midesi rahatsız olacak. Doktor aile doktoruysa hastanın durumunu biliyorsa güler. "Sen aspirin istiyorsun.Doktor aile doktoruysa hastanın durumunu biliyorsa güler.

"Sen aspirin istiyorsun.
Ben sana aspirini verdiğim zaman aspirin başının ağrısını geçirecek ama mideni kanatacak. Ben sana aspirini verdiğim zaman aspirin başının ağrısını geçirecek ama mideni kanatacak. Mide kanamasına uğrayacaksın." der. Mide kanamasına uğrayacaksın." der.

Ona öyle bir ilaç verir ki midesine dokunmadan ağrısını geçirsin.Ona öyle bir ilaç verir ki midesine dokunmadan ağrısını geçirsin. O zaman aspirin ister, aspirin vermez de ağrısını geçirecek başka bir ilaç verir. O zaman aspirin ister, aspirin vermez de ağrısını geçirecek başka bir ilaç verir.

Allahu Teâlâ hazretleri de duaları kabul ediyor. Allahu Teâlâ hazretleri de duaları kabul ediyor.

Kul istediği zaman ısrar eder ama kul ne amaçla istiyor bu şeyi? Kul istediği zaman ısrar eder ama kul ne amaçla istiyor bu şeyi?

O amacına daha uygun şeyi vermek için bazen kulunO amacına daha uygun şeyi vermek için bazen kulun doğrudan doğruya istediğini vermez de daha âlâsını verir.doğrudan doğruya istediğini vermez de daha âlâsını verir. O da ekremü'l-ekremînliğindendir, cömertlerin cömerti olduğundandır.O da ekremü'l-ekremînliğindendir, cömertlerin cömerti olduğundandır. Lütfunden, ihsanından, ikramındandır. Onun için "Duam kabul olmadı." dememek lazım.Lütfunden, ihsanından, ikramındandır.

Onun için "Duam kabul olmadı." dememek lazım.
Allah'ın bir hikmeti var. Onu öyle vermedi de bunu böyle verdi diye anlamak lazım. Allah'ın bir hikmeti var. Onu öyle vermedi de bunu böyle verdi diye anlamak lazım. Lütfu anlamak lazım, Allah'ın iyilik ederek lütfen ve keremen onu öyle yaptığını anlamak lazım. Lütfu anlamak lazım, Allah'ın iyilik ederek lütfen ve keremen onu öyle yaptığını anlamak lazım.

Bir de şu husus var: Herkes dua ediyor.Bir de şu husus var:

Herkes dua ediyor.
Birbirine rakip insanlar da dua ediyor, birbirleriyle kavgalı insanlar da dua ediyor.Birbirine rakip insanlar da dua ediyor, birbirleriyle kavgalı insanlar da dua ediyor. Meslekleri birbirlerine zıt insanlarda dua ediyor. Bunu eskiden söylemişler hani demişler ki; Meslekleri birbirlerine zıt insanlarda dua ediyor. Bunu eskiden söylemişler hani demişler ki;

"Çömlekçi güneş ister ziraatçı da yağmur ister." "Çömlekçi güneş ister ziraatçı da yağmur ister."

"Yâ Rabbi! yağmur yağdır, şakır şakır benim ekinlerim sulansın." "Yâ Rabbi! yağmur yağdır, şakır şakır benim ekinlerim sulansın."

Ötekisi "Aman yâ Rabbi! Güneş çıksın ki benim çömleklerim kurusun." diye düşünür ve öyle dua eder. Ötekisi "Aman yâ Rabbi! Güneş çıksın ki benim çömleklerim kurusun." diye düşünür ve öyle dua eder.

O zaman ne olacak? O zaman ne olacak?

Allahu Teâlâ hazretleri nasıl murad ettiyse öyle olacak,Allahu Teâlâ hazretleri nasıl murad ettiyse öyle olacak, kulların yaptıkları duaların mükâfatlarını da Allah âhirette verecek. Âhirette; kulların yaptıkları duaların mükâfatlarını da Allah âhirette verecek. Âhirette;

"Al kulum sana şu mükâfatı veriyorum." buyurulacak deniyor. "Al kulum sana şu mükâfatı veriyorum." buyurulacak deniyor.

Kul da memnun olacak. Diyecek ki; "Keşke benim bütün dualarımın karşılığı âhirette bana verilseymiş." Kul da memnun olacak. Diyecek ki;

"Keşke benim bütün dualarımın karşılığı âhirette bana verilseymiş."

Memnun olacak âhirette. Memnun olacak âhirette.

Bu hadîs-i şerîfi Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin bir kitabındaBu hadîs-i şerîfi Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin bir kitabında şöyle bir hatıra ile beraber okumuştuk: şöyle bir hatıra ile beraber okumuştuk:

Yedek subay okulunda dersler bitmişti. Bir arkadaş yanımıza gelmişti.Yedek subay okulunda dersler bitmişti. Bir arkadaş yanımıza gelmişti. Parkesinin cebinde bir kitap var. Dedik ki; "Madem kitap var, çıkart bakalım ne kitabı?" Parkesinin cebinde bir kitap var. Dedik ki;

"Madem kitap var, çıkart bakalım ne kitabı?"

Cebinden çıkarttı, bir cep kitabı, cebe sığacak, askerlerin cepleriCebinden çıkarttı, bir cep kitabı, cebe sığacak, askerlerin cepleri o parke dediğimiz şeylerin cepleri de büyük oluyor.o parke dediğimiz şeylerin cepleri de büyük oluyor. Kitabı çıkarttı, Abdülkâdir-i Geylânî Efendimiz'in çok güzel bir eseri.Kitabı çıkarttı, Abdülkâdir-i Geylânî Efendimiz'in çok güzel bir eseri. "Peki aç bir sayfayı okuyalım." dedik. Tabii burada güzel bir şey var."Peki aç bir sayfayı okuyalım." dedik.

Tabii burada güzel bir şey var.
Askerî okuldayken, yedek subay okulundayken bile boş zamanında cebinden çıkartıpAskerî okuldayken, yedek subay okulundayken bile boş zamanında cebinden çıkartıp güzel bir kitap okumak için cebinde kitap gezdiriyor. Bu güzel bir âdet. güzel bir kitap okumak için cebinde kitap gezdiriyor. Bu güzel bir âdet.

Hepimizin böyle bir âdeti olması lazım.Hepimizin böyle bir âdeti olması lazım. Hepimizin cebinde güzel bir kitap olması lazım ki bir saniyeyi bile boş geçirmeyelim, okuyalım.Hepimizin cebinde güzel bir kitap olması lazım ki bir saniyeyi bile boş geçirmeyelim, okuyalım. Ve insan her sayfayı okudukça, her kitabı okudukça muazzam bir bilgi sahibi oluyor. Böyle âdet güzel. Ve insan her sayfayı okudukça, her kitabı okudukça muazzam bir bilgi sahibi oluyor. Böyle âdet güzel.

Orada okumuştuk ki; Orada okumuştuk ki;

"Kul âhirette defter-i âmâlini ortaya açılıp sevapları günahları tartılırken bakacak ki"Kul âhirette defter-i âmâlini ortaya açılıp sevapları günahları tartılırken bakacak ki teraziye birçok sevaplar konuluyor." Diyecek ki: teraziye birçok sevaplar konuluyor." Diyecek ki:

"Yâ Rabbi! Ben bu sevapları nereden kazandığımı bilemedim."Yâ Rabbi! Ben bu sevapları nereden kazandığımı bilemedim. Acaba ne olmuş da ben bu sevapları almışım, anlayamadım." diyecek. Acaba ne olmuş da ben bu sevapları almışım, anlayamadım." diyecek.

Ona Allah tarafından buyrulacak ki; Ona Allah tarafından buyrulacak ki;

"Ey kulum bunlar senin dünyada yaptığın duaların karşılığıdır."Ey kulum bunlar senin dünyada yaptığın duaların karşılığıdır. Senin o zaman dünyada istediğin şeyler benim kaderime aykırı olduğundan olmadı.Senin o zaman dünyada istediğin şeyler benim kaderime aykırı olduğundan olmadı. Ama onun mükâfatını şimdi sana veriyorum." Ama onun mükâfatını şimdi sana veriyorum."

Biz diyoruz ki; mesela hastamız, sevdiğimiz, büyüğümüz, çocuğumuz, evladımız, akrabamız yatıyor… Biz diyoruz ki; mesela hastamız, sevdiğimiz, büyüğümüz, çocuğumuz, evladımız, akrabamız yatıyor…

"Aman yâ Rabbi! Bu iyi olsun. Aman yâ Rabbi! Bu ölmesin." "Aman yâ Rabbi! Bu iyi olsun. Aman yâ Rabbi! Bu ölmesin."

Ölmesin ama onun ömrü, kaderi öyle. Mesela vefat edecek ve vefat ediyor. Ölmesin ama onun ömrü, kaderi öyle. Mesela vefat edecek ve vefat ediyor.

Bizim o dualarımız ne oluyor? O zaman âhirette; Bizim o dualarımız ne oluyor?

O zaman âhirette;

"Ey kulum! Sen benim Rab olduğumu bildin, duaları kabul edici olduğumu bildin,"Ey kulum! Sen benim Rab olduğumu bildin, duaları kabul edici olduğumu bildin, dünyadayken bir şeyler istedin.dünyadayken bir şeyler istedin. Evet istediğin benim kaderime aykırıydı, mukadderâtı değiştirmek istiyordun.Evet istediğin benim kaderime aykırıydı, mukadderâtı değiştirmek istiyordun. olmayacaktı, olmadı ama onun karşısındaolmayacaktı, olmadı ama onun karşısında âhirette sana bu mükâfatı veriyorum." diye âhirette sevabını alacak. âhirette sana bu mükâfatı veriyorum." diye âhirette sevabını alacak.

Demek ki Allahu Teâlâ hazretleri duaları kabul edicidirDemek ki Allahu Teâlâ hazretleri duaları kabul edicidir ve kulun niyetini de niyetine göre kendisine isteğini ihsan ediyor.ve kulun niyetini de niyetine göre kendisine isteğini ihsan ediyor. Kul hayır mı istiyor, iyilik mi istiyor, güzel şeylere mi sahip olmak istiyor.Kul hayır mı istiyor, iyilik mi istiyor, güzel şeylere mi sahip olmak istiyor. Sonunda Allah onu ona verir. Kul kötülüklerden, şerlerden korunmak mı istiyor? Sonunda Allah onu ona verir.

Kul kötülüklerden, şerlerden korunmak mı istiyor?

Korunmak istiyor tamam. Allahu Teâlâ hazretleri onun muradını ihsan eder. Kötülüklerden korur. Korunmak istiyor tamam. Allahu Teâlâ hazretleri onun muradını ihsan eder. Kötülüklerden korur.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Demek ki iyi şeyleri istemeliyiz.Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Demek ki iyi şeyleri istemeliyiz.
Allahu Teâlâ hazretleri iyilikleri ihsan ediyor. Allahu Teâlâ hazretleri iyilikleri ihsan ediyor. Niyet olarak kötü şeylerden sakınmayı dilemeliyiz, sonunda Allahu Teâlâ hazretleri onlardan bizi koruyor.Niyet olarak kötü şeylerden sakınmayı dilemeliyiz, sonunda Allahu Teâlâ hazretleri onlardan bizi koruyor. Ameller niyetlere göredir. Zaten olsa da olmasa da insan iyi bir şeyi istedi mi sevabını kazanıyor.Ameller niyetlere göredir. Zaten olsa da olmasa da insan iyi bir şeyi istedi mi sevabını kazanıyor. Kötü bir şeyden vazgeçmeyi istemek de sevap kazandırıyor. Kötü bir şeyden vazgeçmeyi istemek de sevap kazandırıyor.

Bir insan bir iyiliği yapmak isteyince yapamasa bile Allah mükâfat veriyor.Bir insan bir iyiliği yapmak isteyince yapamasa bile Allah mükâfat veriyor. Bir kötülüğü yapmaya niyet etmişken vazgeçtiği zaman da mükâfat veriyor.Bir kötülüğü yapmaya niyet etmişken vazgeçtiği zaman da mükâfat veriyor. Kötülükten dönmek de sevap, iyiliği işlemek de kat kat sevap. Kötülükten dönmek de sevap, iyiliği işlemek de kat kat sevap.

Onun için iyilikleri yapmaya niyet etmeliyiz.Onun için iyilikleri yapmaya niyet etmeliyiz. Kalbimiz temiz olmalı, niyetimiz iyi olmalı, ileriye dönükKalbimiz temiz olmalı, niyetimiz iyi olmalı, ileriye dönük planlarımız, projelerimiz, arzularımız olmalı. planlarımız, projelerimiz, arzularımız olmalı.

"İnşaallah ben şunları şunları yapmak istiyorum." diyebilmeliyiz. Zihnimizden temennilerimiz olmalı."İnşaallah ben şunları şunları yapmak istiyorum." diyebilmeliyiz. Zihnimizden temennilerimiz olmalı. Allah'tan istemeliyiz. Allah verecek. Allah'tan istemeliyiz. Allah verecek. Kötülüklerden korunmayı istemeliyiz, kötülükleri yapmamayı istemeliyiz.Kötülüklerden korunmayı istemeliyiz, kötülükleri yapmamayı istemeliyiz. Onları da nasip edecek, kötülüklerden koruyacak. Aziz ve sevgili kardeşlerim! Onları da nasip edecek, kötülüklerden koruyacak.

Aziz ve sevgili kardeşlerim!

O halde ilim öğrenmeye hepimiz gayret edelim. Yaşımız ne olursa olsun.O halde ilim öğrenmeye hepimiz gayret edelim. Yaşımız ne olursa olsun. Bunu tekrar üstünü çizerek, bastıra bastıra söylüyorum. Bunu tekrar üstünü çizerek, bastıra bastıra söylüyorum. İlmin yaşı yoktur, her yaşta insan bir şey öğrenir. Hatta yaşlı olduğu zaman bile öğrenilir.İlmin yaşı yoktur, her yaşta insan bir şey öğrenir. Hatta yaşlı olduğu zaman bile öğrenilir. Hatta bazen hiç umulmadık küçükten bile, yaşlı bir insan büyük bir şey öğrenebilir. İbret alabilir. Hatta bazen hiç umulmadık küçükten bile, yaşlı bir insan büyük bir şey öğrenebilir. İbret alabilir.

Küçükleri bırakalım; büyük evliyâullah, mübarek kullar, hayvanlardan bile ibret almışlar.Küçükleri bırakalım; büyük evliyâullah, mübarek kullar, hayvanlardan bile ibret almışlar. Hayvanların hareketlerinden, çevrelerindeki olaylardan bile kendileri ders çıkartmışlar. Hayvanların hareketlerinden, çevrelerindeki olaylardan bile kendileri ders çıkartmışlar.

Bir tanesi mesela buyuruyor ki; Bir tanesi mesela buyuruyor ki;

"Köpeğin kedinin fare deliğinin karşısında"Köpeğin kedinin fare deliğinin karşısında pür-dikkat onu bekleyişi, ona bakışı bana ibret oldu." diyor. pür-dikkat onu bekleyişi, ona bakışı bana ibret oldu." diyor.

Bu fareyi çıkacak mı, çıkmayacak mı diye bu kadar dikkatli gözlüyor.Bu fareyi çıkacak mı, çıkmayacak mı diye bu kadar dikkatli gözlüyor. "O halde ben de aynı şekilde hareket etmeliyim." diye ondan ibret aldığını beyan ediyor."O halde ben de aynı şekilde hareket etmeliyim." diye ondan ibret aldığını beyan ediyor. O halde ilmin yaşı olmadığından her yaşta bir şeyler öğrenmeye çalışmalıyız. O halde ilmin yaşı olmadığından her yaşta bir şeyler öğrenmeye çalışmalıyız.

Ben her zaman vaazlarımda da söylüyorum,Ben her zaman vaazlarımda da söylüyorum, size de belki böyle telefonla yaptığımız vaazlarda söylemişizdir. size de belki böyle telefonla yaptığımız vaazlarda söylemişizdir.

Her gün evimizdeki takvimin sayfa arkasını okusak, öğrensek senenin sonunda alim oluruz.Her gün evimizdeki takvimin sayfa arkasını okusak, öğrensek senenin sonunda alim oluruz. Müftü Efendi "Sen bizim mahallede vaizlik yap." diye bize vesika verir. İnsan bir senede alim olur.Müftü Efendi "Sen bizim mahallede vaizlik yap." diye bize vesika verir. İnsan bir senede alim olur. Çünkü bir takvimde bile hazine gibi bilgiler var. Ben sayfalarını atmaya kıyamıyorum.Çünkü bir takvimde bile hazine gibi bilgiler var. Ben sayfalarını atmaya kıyamıyorum. Her gün bir âyet öğrensek 365 âyet öğrenmiş oluruz. Her gün bir âyet öğrensek 365 âyet öğrenmiş oluruz.

Her gün bir hadîs-i şerîf bellesek bir yılda 365 hadis öğrenmiş oluruz. Her gün bir hadîs-i şerîf bellesek bir yılda 365 hadis öğrenmiş oluruz.

Halbuki günümüzü nelerle geçiriyoruz, zamanımızı nelerle harcıyoruz.Halbuki günümüzü nelerle geçiriyoruz, zamanımızı nelerle harcıyoruz. Gazetelerin hepsini deviriyoruz; şu gazete, bu gazete, arka sayfası, ön sayfası, spor sayfası… Gazetelerin hepsini deviriyoruz; şu gazete, bu gazete, arka sayfası, ön sayfası, spor sayfası…

Ben spor sayfalarının karşısındayım.Ben spor sayfalarının karşısındayım. Spor sayfasına, öyle bir sayfa olmasına itiraz ediyordum.Spor sayfasına, öyle bir sayfa olmasına itiraz ediyordum. Şimdi inadına spor sayfaları üç sayfa, dört sayfaydı beş sayfaya çıktı.Şimdi inadına spor sayfaları üç sayfa, dört sayfaydı beş sayfaya çıktı. Asıl öğretilmesi gereken bilgiler nereye konulacak diye gazete sayfalarını ben de kıskanıyorum. Asıl öğretilmesi gereken bilgiler nereye konulacak diye gazete sayfalarını ben de kıskanıyorum.

Ne yapacağız? İlme böylece gayret edeceğiz, küçük küçük de olsa, az az da olsa böylece çalışacağız.Ne yapacağız?

İlme böylece gayret edeceğiz, küçük küçük de olsa, az az da olsa böylece çalışacağız.
Bu arada da huylarımızı geliştirmeye çalışacağız.Bu arada da huylarımızı geliştirmeye çalışacağız. İyi huylarımızı geliştirmeye, kötü huyları atmaya çalışacağız İyi huylarımızı geliştirmeye, kötü huyları atmaya çalışacağız

Peygamber Efendimiz tarafından inneme'l-hilmü bi't-tehallümi denildiğine görePeygamber Efendimiz tarafından inneme'l-hilmü bi't-tehallümi denildiğine göre demek ki huylar da kazanılabiliniyormuş. O halde güzel huyları alacağız. Neden? demek ki huylar da kazanılabiliniyormuş. O halde güzel huyları alacağız.

Neden?

Çünkü insan güzel huyu sayesinde, güzel huyluluğu sayesinde sabahtan akşamlara kadarÇünkü insan güzel huyu sayesinde, güzel huyluluğu sayesinde sabahtan akşamlara kadar oruç tutan, akşamdan sabahlara kadar ibadet eden bir âbid, zahidoruç tutan, akşamdan sabahlara kadar ibadet eden bir âbid, zahid bunun sevabını güzel huyu sayesinde kazanabilir.bunun sevabını güzel huyu sayesinde kazanabilir. Bir insan da bir kötü huyu yüzünden Allah korusun, Allah'ın hışmına, gazabına uğrayabilir.Bir insan da bir kötü huyu yüzünden Allah korusun, Allah'ın hışmına, gazabına uğrayabilir. Hatta cehenneme girebilir. Çok yaygın bir misal, hadîs-i şerîften bildiğiniz bir misal; Hatta cehenneme girebilir.

Çok yaygın bir misal, hadîs-i şerîften bildiğiniz bir misal;

Kadının birisi kediye kızmış. Kim bilir ne yaptı? Kadının birisi kediye kızmış.

Kim bilir ne yaptı?

Belki yüzünü tırmaladı, elini tırmaladı, ısırdı, belki tencereyi devirdi, belki ciğeri kaptı,Belki yüzünü tırmaladı, elini tırmaladı, ısırdı, belki tencereyi devirdi, belki ciğeri kaptı, bir haylazlık yaptı, belki ortalığı pisletti… neyse.bir haylazlık yaptı, belki ortalığı pisletti… neyse. Kediyi hapsetmiş, Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Kediyi hapsetmiş, Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

"Salıvermedi ki hayvan avlanarak kendi karnını kendisi doyursun."Salıvermedi ki hayvan avlanarak kendi karnını kendisi doyursun. Yemek vermedi ki hapis olduğu yerde yeyip de hayatını devam ettirsin.Yemek vermedi ki hapis olduğu yerde yeyip de hayatını devam ettirsin. Kedi hapis olduğu yerde öldü, Allah da o merhametsiz kadını cehenneme soktu. Cehennemlik eyledi."Kedi hapis olduğu yerde öldü, Allah da o merhametsiz kadını cehenneme soktu. Cehennemlik eyledi." Bir kedi için, çok kıymetli varlık olan, aziz bir yaratık olan insan cehenneme girer mi?Bir kedi için, çok kıymetli varlık olan, aziz bir yaratık olan insan cehenneme girer mi? Kedi için cehenneme girmiyor, merhametsiz olduğu için cehenneme giriyor.Kedi için cehenneme girmiyor, merhametsiz olduğu için cehenneme giriyor. O halde demek ki kötü huylar insanı çok kötü durumlara düşürebilir. Allah'ın cezasına uğratabilir.O halde demek ki kötü huylar insanı çok kötü durumlara düşürebilir. Allah'ın cezasına uğratabilir. Cehenneme düşürebilir. Cehennemde cayır cayır yanmasına, ceza çekmesine sebep olabilir.Cehenneme düşürebilir. Cehennemde cayır cayır yanmasına, ceza çekmesine sebep olabilir. Müslüman olduğu halde huyu kötü ise ceza çekebilir. Müslüman olduğu halde huyu kötü ise ceza çekebilir.

Demek ki kötü huyları atmamız, iyi huyları almamız lazım.Demek ki kötü huyları atmamız, iyi huyları almamız lazım. İyi huy durduğu yerden insana sevap kazandıran bir sermaye gibidir.İyi huy durduğu yerden insana sevap kazandıran bir sermaye gibidir. Adamın bir sermayesi var, çok iyi çalışan bir iş yerine parasını yatırmış,Adamın bir sermayesi var, çok iyi çalışan bir iş yerine parasını yatırmış, ondan sonra altında arabası, istediği yere gidiyor, oh çok rahat ediyor. Neden? ondan sonra altında arabası, istediği yere gidiyor, oh çok rahat ediyor.

Neden?

Sermayesi, parası var, para geliyor o iş yerinden bu da keyfince yaşıyor. İşte iyi huy böyledir.Sermayesi, parası var, para geliyor o iş yerinden bu da keyfince yaşıyor. İşte iyi huy böyledir. İnsan iyi huylu oldu mu durduğu yerden sevap kazanır, durduğu yerden Allah'ın sevgili kulu olur.İnsan iyi huylu oldu mu durduğu yerden sevap kazanır, durduğu yerden Allah'ın sevgili kulu olur. O halde kötü huylarımızı atmak için çalışacağız. İyi huyları almak için çalışacağız. Bu da bir çalışma.O halde kötü huylarımızı atmak için çalışacağız. İyi huyları almak için çalışacağız. Bu da bir çalışma. İlim öğrenir gibi güzel huyları da öğreneceğiz. İlim öğrenir gibi güzel huyları da öğreneceğiz.

Evliyâullah büyüklerimiz bizlere nasihatlerinde -tarihe geçen büyük nasihatlerde- demişlerdir ki; Evliyâullah büyüklerimiz bizlere nasihatlerinde -tarihe geçen büyük nasihatlerde- demişlerdir ki;

"İlim öğrendiğin gibi takvâyı da öğren." Güzel huyları da öğren diye emretmişlerdir. "İlim öğrendiğin gibi takvâyı da öğren."

Güzel huyları da öğren diye emretmişlerdir.

O halde ilim öğrendiğiniz gibi güzel huyları da öğrenin.O halde ilim öğrendiğiniz gibi güzel huyları da öğrenin. Güzel huyların bir listesi evinizin odanızda, karşınızda bulunsun. Güzel huy nedir? Güzel huyların bir listesi evinizin odanızda, karşınızda bulunsun.

Güzel huy nedir?

Cömertliktir, merhametliliktir, adaletliliktir, geçimliliktir vs. bunları böyle sıralayın,Cömertliktir, merhametliliktir, adaletliliktir, geçimliliktir vs. bunları böyle sıralayın, karşısına da kötü huyları sıralayın. Cimrilik kötü huydur.karşısına da kötü huyları sıralayın. Cimrilik kötü huydur. Gaddarlık kötüdür, geçimsizlik kötüdür vs. bunları da sıralayın. Bunlara karşı uyanık olun.Gaddarlık kötüdür, geçimsizlik kötüdür vs. bunları da sıralayın. Bunlara karşı uyanık olun. İyilerini öğrenmeye, benimsemeye, yaşamaya, uygulamaya çalışın.İyilerini öğrenmeye, benimsemeye, yaşamaya, uygulamaya çalışın. Kötülerde de, içinizde kötü duygular varsa kurtulmaya gayret edin.Kötülerde de, içinizde kötü duygular varsa kurtulmaya gayret edin. Çünkü Allah hayrı isteyene hayrı veriyor. Şerden korunmayanı dileyeni de şerden koruyor. Çünkü Allah hayrı isteyene hayrı veriyor. Şerden korunmayanı dileyeni de şerden koruyor.

Allahu Teâlâ hazretleri sizleri melekler gibi güzel huylara sahip eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri sizleri melekler gibi güzel huylara sahip eylesin. Peygamber Efendimiz'in ahlâk-ı Muhammediyye'si ile ahlâklanmak nasip eylesin.Peygamber Efendimiz'in ahlâk-ı Muhammediyye'si ile ahlâklanmak nasip eylesin. Kur'ân-ı Kerîm'in ahlâkıyla ahlâklanmak, Allah'ın sevgili kulu olmayı nasip eylesin. Kur'ân-ı Kerîm'in ahlâkıyla ahlâklanmak, Allah'ın sevgili kulu olmayı nasip eylesin.

Hem dünyada insan güzel huylu oldu mu rahat eder hem âhirette dünyanızda mutlu olsun, mesut olsun;Hem dünyada insan güzel huylu oldu mu rahat eder hem âhirette dünyanızda mutlu olsun, mesut olsun; âhiretiniz de mutlu olsun, mesut olsun. âhiretiniz de mutlu olsun, mesut olsun.

Allahu Teâlâ hazretleri sevdiklerinizle beraber sizleri cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri sevdiklerinizle beraber sizleri cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin.

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh… es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh…

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2