Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

İlk Mescid Mescid-i Haram ve Son Mescid Mescid-i Nebevi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN


Medine

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın sohbetlerinden özenle seçilmiş muhtelif bölümlerdir.

Konuşma Metni

Bismillahirrahmanirrahim. Bismillahirrahmanirrahim.

Elhamdülillahi rabbil-alemin hamden kesiran tayyiben mübareken fîhiElhamdülillahi rabbil-alemin hamden kesiran tayyiben mübareken fîhi kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih.kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih. Vesselatu vesselamu alâ seyyidina MuhammedinVesselatu vesselamu alâ seyyidina Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsanin ecmaine't-tayyibine't-tahirin. Emmâ ba'dü; ve âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsanin ecmaine't-tayyibine't-tahirin. Emmâ ba'dü;

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Cenâb-ı Hak Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de Mekke-i Mükerreme'ninCenâb-ı Hak Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de Mekke-i Mükerreme'nin yeryüzündeki ilk mübarek mescidin yeri olduğunu [şu] âyet-i kerimesinde beyan ediyor. yeryüzündeki ilk mübarek mescidin yeri olduğunu [şu] âyet-i kerimesinde beyan ediyor.

Bismillahirrahmanirrahim. Bismillahirrahmanirrahim.

İnne evvele beytin vudi'a linnâsi lellezî bi-bekkete mübâraken ve huden lil'âlemîn.İnne evvele beytin vudi'a linnâsi lellezî bi-bekkete mübâraken ve huden lil'âlemîn. Fîhi âyâtun beyyinâtun makâmu ibrâhîme ve men dehalehû kâne âminâ ve lillâhi 'ala'n-nâsiFîhi âyâtun beyyinâtun makâmu ibrâhîme ve men dehalehû kâne âminâ ve lillâhi 'ala'n-nâsi hiccu'l-beyti meni's-stetâ'a ileyhi sebîlâ ve men kefera fe-innallâhe ğaniyyun 'ani'l-'âlemîne. hiccu'l-beyti meni's-stetâ'a ileyhi sebîlâ ve men kefera fe-innallâhe ğaniyyun 'ani'l-'âlemîne.

Sadakallahü'l-azim. Sadakallahü'l-azim.

Bu yeryüzünün en önceki ve en mukaddes mescidi, el-Mescidü'l-Haram.Bu yeryüzünün en önceki ve en mukaddes mescidi, el-Mescidü'l-Haram. Yani haram, muhterem; içinde bazı işlerin yapılamadığı,Yani haram, muhterem; içinde bazı işlerin yapılamadığı, saygının son derece de yüksek olması gereken mıntıka manasına.saygının son derece de yüksek olması gereken mıntıka manasına. Bu mübarek bina, Kabe-i Müşerrefe tekrar tekrar peygamberler tarafından bina edilmiş.Bu mübarek bina, Kabe-i Müşerrefe tekrar tekrar peygamberler tarafından bina edilmiş. Binâenaleyh peygamberlerin bina ettiği ilk mescit o.Binâenaleyh peygamberlerin bina ettiği ilk mescit o. Peygamber Efendimiz de hadîs-i şerîfte,Peygamber Efendimiz de hadîs-i şerîfte, "Benim mescidim de peygamber mescitlerinin en sonuncusudur" buyurmuştur. "Benim mescidim de peygamber mescitlerinin en sonuncusudur" buyurmuştur.

Dün akşam ki sohbetimde o rivayeti okumuştum. Dün akşam ki sohbetimde o rivayeti okumuştum.

Kabe-i Müşerrefe'nin etrafında bir muhterem mıntıka vardır ki dışardan gelenler o mıntıkadan geçmeden,Kabe-i Müşerrefe'nin etrafında bir muhterem mıntıka vardır ki dışardan gelenler o mıntıkadan geçmeden, o hudutları geçmeden önce gereken saygı, hürmet tavırlarını ve tedarikâtını yapmak zorunda.o hudutları geçmeden önce gereken saygı, hürmet tavırlarını ve tedarikâtını yapmak zorunda. Buralara Mîkat diyoruz.Buralara Mîkat diyoruz. Umre veya hac yapacak kişinin mikattan içeriye ihramlı girmesi gerekiyorUmre veya hac yapacak kişinin mikattan içeriye ihramlı girmesi gerekiyor ve ihrama girdikten sonra, ihramlandıktan sonra da bir takım yasaklara riayet etmesi,ve ihrama girdikten sonra, ihramlandıktan sonra da bir takım yasaklara riayet etmesi, bir takım kurallara uyması gerekiyor. bir takım kurallara uyması gerekiyor.

Bu mikatın Kabe-i Müşerrefe'ye uzaklıkları muhtelif cihetlerden farklı.Bu mikatın Kabe-i Müşerrefe'ye uzaklıkları muhtelif cihetlerden farklı. En uzak nokta Medine'ye yaklaşan, Medine'ye 20 km kadar mesafede olanEn uzak nokta Medine'ye yaklaşan, Medine'ye 20 km kadar mesafede olan Ebyar-ı Ali veya Zülhuleyfe denilen mıntıka. Ebyar-ı Ali veya Zülhuleyfe denilen mıntıka. Medine'den umreye gidecek olanlar oradan ihrama girmek zorunda kalıyorlar.Medine'den umreye gidecek olanlar oradan ihrama girmek zorunda kalıyorlar. Mikat noktasını geçer geçmez girilen mıntıkaya Hill bölgesi deniliyor. İlk özel mıntıka burası.Mikat noktasını geçer geçmez girilen mıntıkaya Hill bölgesi deniliyor. İlk özel mıntıka burası. Ondan sonra daha ileriye gidilince Kabe-i Müşerrefe'nin,Ondan sonra daha ileriye gidilince Kabe-i Müşerrefe'nin, Mekke-i Mükerreme'nin etrafında bir başka hudut daha var, orasına da Harem mıntıkası,Mekke-i Mükerreme'nin etrafında bir başka hudut daha var, orasına da Harem mıntıkası, Harem-i Mekke deniliyor ve oraya mesela müşrikler giremiyorlar.Harem-i Mekke deniliyor ve oraya mesela müşrikler giremiyorlar. Müşriklerin girmesi âyet-i kerîme ile yasaklanmış. Müşriklerin girmesi âyet-i kerîme ile yasaklanmış.

Bismillahirrahmanirrahim. İnneme'l-müşrikûne necesün. "Müşrikler sadece pis, pisliktirler." Bismillahirrahmanirrahim.

İnneme'l-müşrikûne necesün. "Müşrikler sadece pis, pisliktirler."

Pis. Neces. Necasettirler müşrikler. Pis. Neces. Necasettirler müşrikler.

Fe-lâ yakrabu'l-mescide'l-harâme ba'de âmihim hâzâ.Fe-lâ yakrabu'l-mescide'l-harâme ba'de âmihim hâzâ. "Bu seneden itibaren artık müşrik iseler Mescid-i Haram'a o necis,"Bu seneden itibaren artık müşrik iseler Mescid-i Haram'a o necis, necaset mahluklar yanaşmasınlar." deniliyor. necaset mahluklar yanaşmasınlar." deniliyor.

Onun için o mıntıkaya gelmeden önce gayrimüslimler şu tarafa geçsin, diye levhalar var.Onun için o mıntıkaya gelmeden önce gayrimüslimler şu tarafa geçsin, diye levhalar var. Orada da teftiş var, durdurma var, kimlik araştırması var. Kontrol demekten kaçınıyorum.Orada da teftiş var, durdurma var, kimlik araştırması var. Kontrol demekten kaçınıyorum. Çünkü her kullandığımız yabancı kelime bir yenilgidir bizim için.Çünkü her kullandığımız yabancı kelime bir yenilgidir bizim için. Hepsini kendi kelimelerimizden seçmeye çalışmamız lazım. İşte orası asıl Harem mıntıkası oluyor. Hepsini kendi kelimelerimizden seçmeye çalışmamız lazım. İşte orası asıl Harem mıntıkası oluyor.

Mekke'ye giderken Harem mıntıkası neresi? Mekke'ye giderken Harem mıntıkası neresi?

Kur'ân-ı Kerîm rahlesi gibi şöyle bir büyük âbide yapmışlar.Kur'ân-ı Kerîm rahlesi gibi şöyle bir büyük âbide yapmışlar. Orası Cidde'den gelirken Harem'in sınırı oluyor. Başka mıntıkalardan da başka yerler var. Orası Cidde'den gelirken Harem'in sınırı oluyor. Başka mıntıkalardan da başka yerler var.

Biliyorsunuz Arafat Harem-i Mekke'nin dışı oluyor.Biliyorsunuz Arafat Harem-i Mekke'nin dışı oluyor. Yani Mekke'de olan bir insan ihrama girecekse Arafat'a gitse, ihramlansa girse olur.Yani Mekke'de olan bir insan ihrama girecekse Arafat'a gitse, ihramlansa girse olur. Çünkü bu birinci Hill mıntıkasında oturanların ihramlanma usulüÇünkü bu birinci Hill mıntıkasında oturanların ihramlanma usulü Harem mıntıkasından önce ihramlanmış olmaktır.Harem mıntıkasından önce ihramlanmış olmaktır. Mekke'dekilerin ihramlanma usulü de Harem-i Mekke'den, Hill mıntıkasına çıkıp oradan ihramlanıp girmektir. Mekke'dekilerin ihramlanma usulü de Harem-i Mekke'den, Hill mıntıkasına çıkıp oradan ihramlanıp girmektir.

Medine yolunda bu mıntıka yani Harem-i Mekke hududunda Mikat Mescidi dediğimiz mescit var.Medine yolunda bu mıntıka yani Harem-i Mekke hududunda Mikat Mescidi dediğimiz mescit var. Mikat Mescidi'ne çıkıp orada abdest alıp öyle geliyorlar.Mikat Mescidi'ne çıkıp orada abdest alıp öyle geliyorlar. Burası Medine-i Münevvere'ye 25 km filan mesafe oluyor. Burası Medine-i Münevvere'ye 25 km filan mesafe oluyor.

Bunları şu bakımdan anlatıyorum.Bunları şu bakımdan anlatıyorum. el-Medinetü harâmun ke-harâmi mekkete. buyuruyor. el-Medinetü harâmun ke-harâmi mekkete.

buyuruyor.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Câbir radıyallahu anh'ın rivayet ettiğine göre; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Câbir radıyallahu anh'ın rivayet ettiğine göre;

Medine-i Münevvere'nin de etrafı Mekke-i Mükerreme'nin Harem-i Şerif'i gibi bir kutsal mıntıkadır.Medine-i Münevvere'nin de etrafı Mekke-i Mükerreme'nin Harem-i Şerif'i gibi bir kutsal mıntıkadır. Orası da Haremdir. Mekke'nin Haremi gibidir, oraya da riayet etmek gerekiyor.. Orası da Haremdir. Mekke'nin Haremi gibidir, oraya da riayet etmek gerekiyor..

Vellezî enzele'l-kur'âne alâ Muhammedin. "Muhammed'e Kur'ân-ı Kerim'i indirene andolsun ki." Vellezî enzele'l-kur'âne alâ Muhammedin. "Muhammed'e Kur'ân-ı Kerim'i indirene andolsun ki."

Tabii indiren alemlerin Rabbi. Yani Allah'a yemin ederim ki demek. Tabii indiren alemlerin Rabbi. Yani Allah'a yemin ederim ki demek.

Alâ enkâbihâ melâiketün yahrusûnehâ mine'ş-şeytâni.Alâ enkâbihâ melâiketün yahrusûnehâ mine'ş-şeytâni. "Bu Medine-i Münevvere'nin etrafındaki kilit noktalarında melekler durur."Bu Medine-i Münevvere'nin etrafındaki kilit noktalarında melekler durur. Şeytanı buraya sokmamak için vazifelidirler. Şeytandan Medine-i Münevvere'yi korurlar." Şeytanı buraya sokmamak için vazifelidirler. Şeytandan Medine-i Münevvere'yi korurlar."

Beyhaki ve Taberani rivayet etmişler. Rafi b. Hadîc radıyallahu anh'ten rivayet edildiğine göre; Beyhaki ve Taberani rivayet etmişler. Rafi b. Hadîc radıyallahu anh'ten rivayet edildiğine göre;

el-Medinetü hayrun min Mekkete. "Medine-i Münevvere Mekke'den daha hayırlıdır." el-Medinetü hayrun min Mekkete. "Medine-i Münevvere Mekke'den daha hayırlıdır."

Çünkü şerefü'l-mekâni bi'l-mekîni. "Mekanın şerefi içindekinden dolayıdır." Çünkü şerefü'l-mekâni bi'l-mekîni. "Mekanın şerefi içindekinden dolayıdır."

Çünkü burada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz var.Çünkü burada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz var. Habibullah, hayru halkıllah, seyyidü veledi Âdem, eşrefü'l-mürselîn, rasûlü's-sakaleyn, Habibullah, hayru halkıllah, seyyidü veledi Âdem, eşrefü'l-mürselîn, rasûlü's-sakaleyn, imâmu'l-harameyn Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz var. Onun için çok hayırlıdır. imâmu'l-harameyn Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz var. Onun için çok hayırlıdır.

el-Medinetü kubbetü'l-islâm. "Medine müslümanların kubbesidir." el-Medinetü kubbetü'l-islâm. "Medine müslümanların kubbesidir."

Ama kubbe deyince bizim aklımıza gelen kubbe başka.Ama kubbe deyince bizim aklımıza gelen kubbe başka. O kelimenin o devirdeki kullanışını düşünmemiz lazım. O kelimenin o devirdeki kullanışını düşünmemiz lazım. O zaman acaba kubbeyi ne manaya kullanıyorlardı. O zaman acaba kubbeyi ne manaya kullanıyorlardı. Çünkü o zaman Süleymaniye kubbesi gibi kubbe yoktu.Çünkü o zaman Süleymaniye kubbesi gibi kubbe yoktu. Peygamber Efendimiz'in çevresinde, buralarda hiç öyle kubbeli bina yoktu. Peygamber Efendimiz'in çevresinde, buralarda hiç öyle kubbeli bina yoktu.

O zaman ne diye kullanıyor Araplar bu kelimeyi? O zaman ne diye kullanıyor Araplar bu kelimeyi?

Kubbe çadır demek, hatta gelin çadırı yani otağ demek.Kubbe çadır demek, hatta gelin çadırı yani otağ demek. Yani süslü, kıymetli, muhteşem, şerefli şanlı çadır demek.Yani süslü, kıymetli, muhteşem, şerefli şanlı çadır demek. Sıradan keçi kılından bir basit çadır, bedevi çadırı değil, gelinin düğününün yapıldığı,Sıradan keçi kılından bir basit çadır, bedevi çadırı değil, gelinin düğününün yapıldığı, gerdek olan öyle şerefli haysiyetli şanlı şaşalı çadır demek. Padişahın çadırına ne diyorlar? gerdek olan öyle şerefli haysiyetli şanlı şaşalı çadır demek.

Padişahın çadırına ne diyorlar?

Otağ-ı Hümayun diyorlar. Otağ diyorlar.Otağ-ı Hümayun diyorlar. Otağ diyorlar. Yani sıradan padişaha çadır kuruldu, içine girdi oturdu demiyorlar,Yani sıradan padişaha çadır kuruldu, içine girdi oturdu demiyorlar, Otağ-ı Hümayun yani Padişahın otağı diyorlar. Onun gibi.Otağ-ı Hümayun yani Padişahın otağı diyorlar. Onun gibi. Kubbe o manaya geliyor; "[Medine] İslam'ın şanlı şerefli izzetli süslü şaşalı yeridir." demek. Kubbe o manaya geliyor; "[Medine] İslam'ın şanlı şerefli izzetli süslü şaşalı yeridir." demek.

Hatta Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'den bir hadîs-i şerîf diyeHatta Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'den bir hadîs-i şerîf diye rivayet edilen bir şeyi duymuş olacaksınız. Buyuruluyor ki; rivayet edilen bir şeyi duymuş olacaksınız. Buyuruluyor ki;

Evliyâî tahte kıbâbî. "Benim evliyaullahım, benim sevgili kullarım, evliyam."Evliyâî tahte kıbâbî. "Benim evliyaullahım, benim sevgili kullarım, evliyam." Tahte kıbâbî. "Benim kubbelerimin altındadır." Kubbenin çoğulu kıbâb geliyor. Tahte kıbâbî. "Benim kubbelerimin altındadır."

Kubbenin çoğulu kıbâb geliyor.

"Benim evliyaullahım benim kubbelerimin altındadır." "Benim evliyaullahım benim kubbelerimin altındadır."

Şimdi bunun izahını, kelimenin ne anlam taşıdığını çok iyi bilmeyen zevkine varamaz.Şimdi bunun izahını, kelimenin ne anlam taşıdığını çok iyi bilmeyen zevkine varamaz. Yani bu sözdeki zarafeti anlamak için kubbe kelimesinin ne olduğunu bilmek lazım.Yani bu sözdeki zarafeti anlamak için kubbe kelimesinin ne olduğunu bilmek lazım. Kubbe kelimesi gelinin düğün çadırı demek. Kubbe kelimesi gelinin düğün çadırı demek. Nasıl gelin düğün çadırında o süslü o güzel o muhteşem otağda örtülü duruyorsa.Nasıl gelin düğün çadırında o süslü o güzel o muhteşem otağda örtülü duruyorsa. Herkes görmüyor, kapalı her tarafı ama süslü, ama güzel. Herkes görmüyor, kapalı her tarafı ama süslü, ama güzel.

Evliyâî tahte kıbâbî. "Benim velilerim benim kubbelerimin altındadır." Evliyâî tahte kıbâbî. "Benim velilerim benim kubbelerimin altındadır."

Yani gelinlerin saklandığı gibi öyle o süslü kubbelerin altındadır. Yani gelinlerin saklandığı gibi öyle o süslü kubbelerin altındadır.

Lâ ya'rifuhum ğayrî. "Benden başkaları bazen onu bilmezler." Lâ ya'rifuhum ğayrî. "Benden başkaları bazen onu bilmezler."

Yani çadırın içinde çünkü görünmüyor ki. Saklamış Cenâb-ı Hak.Yani çadırın içinde çünkü görünmüyor ki. Saklamış Cenâb-ı Hak. Bir de orada Cenâb-ı Hakk'ın onlara sevgisi anlaşılıyor, seziliyor. Bir de orada Cenâb-ı Hakk'ın onlara sevgisi anlaşılıyor, seziliyor. O gelin çadırında öyle durmaları Cenâb-ı Hakk'a mahsusO gelin çadırında öyle durmaları Cenâb-ı Hakk'a mahsus kullar olduğunu göstermesi bakımından çok incelikler ihtiva ediyor. İşte o kubbe! kullar olduğunu göstermesi bakımından çok incelikler ihtiva ediyor.

İşte o kubbe!

el-Medinetü. "Medine şehri." Kubbetü'l-islâm. "İslam'ın böyle şanlı şerefli otağıdır." el-Medinetü. "Medine şehri." Kubbetü'l-islâm. "İslam'ın böyle şanlı şerefli otağıdır."

Tabii bir şey daha dikkatinize çekeyim. Her şeyi tarihteki yerinde tasavvur etmek lazım.Tabii bir şey daha dikkatinize çekeyim. Her şeyi tarihteki yerinde tasavvur etmek lazım. Medine şu gördüğünüz büyüklükte, şu baktığınız kalabalıkta değildi.Medine şu gördüğünüz büyüklükte, şu baktığınız kalabalıkta değildi. Bir köy durumundaydı, küçüktü. Şöyle yukardan baktığınız zaman bir hisar içi, yani o kadar.Bir köy durumundaydı, küçüktü. Şöyle yukardan baktığınız zaman bir hisar içi, yani o kadar. Onun için o köy-ü cennet-i âsân diyor Osmanlı şairi. Cennet misali o köy diyor.Onun için o köy-ü cennet-i âsân diyor Osmanlı şairi. Cennet misali o köy diyor. Medine için köy kelimesini kullanıyor. Çok öyle anlı şanlı büyük bir şey olarak düşünmeyin. Medine için köy kelimesini kullanıyor. Çok öyle anlı şanlı büyük bir şey olarak düşünmeyin.

"Medine İslam'ın otağıdır." Ve dâru'l-îmâni. "İmanın yurdudur, yeridir, kaynağıdır Medine.""Medine İslam'ın otağıdır." Ve dâru'l-îmâni. "İmanın yurdudur, yeridir, kaynağıdır Medine." Dârun mine'l-hicreti. "Hicretten dolayı burası müslümanlara imanın yurdu olmuştur." Dârun mine'l-hicreti. "Hicretten dolayı burası müslümanlara imanın yurdu olmuştur."

Medinelilere aşk olsun! Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Mekke'de sıkıntı çekerkenMedinelilere aşk olsun! Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Mekke'de sıkıntı çekerken hacca gelen kabileleri dolaşır, "Ben Allahın Resulüyüm. Sizi İslam'a davet ediyorum. hacca gelen kabileleri dolaşır, "Ben Allahın Resulüyüm. Sizi İslam'a davet ediyorum. İslam'a girin. Allah'ın dinine yardımcı olun." diyordu. Bu davete Medineliler icabet ettiler; İslam'a girin. Allah'ın dinine yardımcı olun." diyordu. Bu davete Medineliler icabet ettiler;

"Yâ Resûlallah! Madem senin kavmin sana böyle zorluk çıkartıyor. Bize gel."Yâ Resûlallah! Madem senin kavmin sana böyle zorluk çıkartıyor. Bize gel. Biz seni başımızın tacı ederiz. Bağrımıza basarız.Biz seni başımızın tacı ederiz. Bağrımıza basarız. Kendi canımızı malımızı koruduğumuz gibi canla başla seni koruruz ya Resûlallah." dediler. Kendi canımızı malımızı koruduğumuz gibi canla başla seni koruruz ya Resûlallah." dediler.

Birinci Akabe beyatı, ikinci Akabe beyatı.Birinci Akabe beyatı, ikinci Akabe beyatı. Sözleşmeler, müslüman olmalar ve Peygamber Efendimiz'i buraya çağırdılar.Sözleşmeler, müslüman olmalar ve Peygamber Efendimiz'i buraya çağırdılar. Ne mutlu o mübarek insanlara ki en güzel işi yapmışlarNe mutlu o mübarek insanlara ki en güzel işi yapmışlar yani o zamanda yapılabilecek en güzel işi yapmışlar. Hicretten sonra burası imanın yurdu olmuştur. yani o zamanda yapılabilecek en güzel işi yapmışlar. Hicretten sonra burası imanın yurdu olmuştur.

Ve mübevveü'l halâli ve'l-harâmi. "Helalin ve haramın kaynağıdır." Ve mübevveü'l halâli ve'l-harâmi. "Helalin ve haramın kaynağıdır."

Yani dinin şeriatin ahkamı buradan doğmuş âlemi İslam'a yayılmıştır. Yani dinin şeriatin ahkamı buradan doğmuş âlemi İslam'a yayılmıştır.

Bir hadisi şerif daha var.Bir hadisi şerif daha var. Taberânî Ma'kil b. Yesar radıyallahu anh'ten, Dârekutnî Cabir radıyallhu anh'ten rivayet etmiş. Taberânî Ma'kil b. Yesar radıyallahu anh'ten, Dârekutnî Cabir radıyallhu anh'ten rivayet etmiş.

el-Medinetü mehâcirî. Baskıyı yapanlar mehâcir diye mimi üstünlü harekelemiş. el-Medinetü mehâcirî.

Baskıyı yapanlar mehâcir diye mimi üstünlü harekelemiş.

"Medine hicret yerlerimdir benim." "Medine hicret yerlerimdir benim."

Mehcer, mahalli hicret demek. Mehâcir onun çoğulu. Mekteb, mekâtib gibi. "Medine benim hicret yerlerimdir." Mehcer, mahalli hicret demek. Mehâcir onun çoğulu. Mekteb, mekâtib gibi.

"Medine benim hicret yerlerimdir."

Oraları benim hicret yerlerimdir demek.Oraları benim hicret yerlerimdir demek. Ama mimi ötre okuyup da cimide üstün okursak mühâcerî dersek,Ama mimi ötre okuyup da cimide üstün okursak mühâcerî dersek, mezid bablarda ism-i meful aynı zamanda ism-i mekandır. Mühâcerî, "Benim hicret yerimdir." demek olur. mezid bablarda ism-i meful aynı zamanda ism-i mekandır. Mühâcerî, "Benim hicret yerimdir." demek olur.

Muhâcerî. "Medine benim hicret ettiğim yerdir." Ve madcaî. "Ve benim ebedi istirahat yerimdir."Muhâcerî. "Medine benim hicret ettiğim yerdir." Ve madcaî. "Ve benim ebedi istirahat yerimdir." Mine'l-ardı. "Yeryüzünde ebedi istirahat yerimdir." Mine'l-ardı. "Yeryüzünde ebedi istirahat yerimdir." Ve hakkun alâ ümmetî. "Ve benim ümmetimin üzerine bir boyun borcudur.Ve hakkun alâ ümmetî. "Ve benim ümmetimin üzerine bir boyun borcudur. Bir haktır, bir yükümlülüktür." En yükrimu cîrânî.Bir haktır, bir yükümlülüktür." En yükrimu cîrânî. "Benim komşularıma yani Medine-i Münevvere'ye yerleşmiş olan kişilere ikram etmek vazifedir." "Benim komşularıma yani Medine-i Münevvere'ye yerleşmiş olan kişilere ikram etmek vazifedir."

Peygamber Efendimiz onları taltif buyuruyor, yani Medine'nin mücavirleri "Benim komşularım." diyor.Peygamber Efendimiz onları taltif buyuruyor, yani Medine'nin mücavirleri "Benim komşularım." diyor. Cîrân, câr kelimesinin çoğuludur. Câr komşu. Buraya yerleşenlere cârullah, "Allah'ın misafiri" derler.Cîrân, câr kelimesinin çoğuludur. Câr komşu. Buraya yerleşenlere cârullah, "Allah'ın misafiri" derler. Câr-u Resûlillah, "Resûlullah'ın komşuları." Hatta meşhur alim var, Zemahşerî.Câr-u Resûlillah, "Resûlullah'ın komşuları."

Hatta meşhur alim var, Zemahşerî.
Lakabı Cârullah. Çünkü gelmiş burada yerleşmiş.Lakabı Cârullah. Çünkü gelmiş burada yerleşmiş. Zemahşerî Türkmenistan'dan geldiği halde Hazer Denizin doğusundan buraya yerleşmiş.Zemahşerî Türkmenistan'dan geldiği halde Hazer Denizin doğusundan buraya yerleşmiş. O kadar alim ki mübarek. Araplara seslenirmiş, "Gelin size babalarınızın dilini, edebiyatını öğreteyim." diye.O kadar alim ki mübarek. Araplara seslenirmiş, "Gelin size babalarınızın dilini, edebiyatını öğreteyim." diye. Siz onların evladısınız ama gelin bakalım benden öğrenin, diye.Siz onların evladısınız ama gelin bakalım benden öğrenin, diye. Keşşaf isimli bir de tefsiri filan var. Büyük edip, alim, fazıl bir kimse. Keşşaf isimli bir de tefsiri filan var. Büyük edip, alim, fazıl bir kimse. Cârullah, Allah'ın komşusu yani burada Resûlullah'ın şehrinde oturduğu için o lakabı alıyor. Cârullah, Allah'ın komşusu yani burada Resûlullah'ın şehrinde oturduğu için o lakabı alıyor.

Câr çoğulu cîrân geliyor. Câr çoğulu cîrân geliyor.

"Benim komşularıma ikram etmek ümmet-i Muhammed'e haktır yani görevdir vazifedir." "Benim komşularıma ikram etmek ümmet-i Muhammed'e haktır yani görevdir vazifedir."

Yani mücavirlere, Medine ahalisine, ensara,Yani mücavirlere, Medine ahalisine, ensara, sonradan buraya gelip yerleşenlere saygı gösterilmesi lazım. Peygamber Efendimiz böyle istiyor. sonradan buraya gelip yerleşenlere saygı gösterilmesi lazım. Peygamber Efendimiz böyle istiyor.

Ve'c-tenibü'l-kebâire.Ve'c-tenibü'l-kebâire. "Buradakiler hadlerini bilip Müslümanlığını güzel yapıp"Buradakiler hadlerini bilip Müslümanlığını güzel yapıp kebâirden kaçındığı müddetçe hürmet edilmeleri lazım." kebâirden kaçındığı müddetçe hürmet edilmeleri lazım."

O da mutlak, kayıtsız şartsız bir hürmet ikram değil, ancak bunlar adam olurlarsa,O da mutlak, kayıtsız şartsız bir hürmet ikram değil, ancak bunlar adam olurlarsa, güzel müslüman olurlarsa, kebâirden yani büyük günahlardan kaçınırlarsa. güzel müslüman olurlarsa, kebâirden yani büyük günahlardan kaçınırlarsa.

Fe-men lem yef'al zâlike. "Kim bu hürmeti göstermezse, bunu yapmazsa."Fe-men lem yef'al zâlike. "Kim bu hürmeti göstermezse, bunu yapmazsa." Sekahullahu tînete'l-habâl. "Allah ona cehennemde habal çamurunun çamurlu suyunu içirir." Sekahullahu tînete'l-habâl. "Allah ona cehennemde habal çamurunun çamurlu suyunu içirir."

Bu nedir? Usâratü ehli'n-nâri.Bu nedir?

Usâratü ehli'n-nâri.
"Cehennem ehlinin yanmaktan yaralarından, vücutlarından vıcık vıcık çıkıp akan usareleridir bu." "Cehennem ehlinin yanmaktan yaralarından, vücutlarından vıcık vıcık çıkıp akan usareleridir bu."

"Onlara, hürmet etmeyene onu içirirler." diye bir hadîs-i şerîf var. "Onlara, hürmet etmeyene onu içirirler." diye bir hadîs-i şerîf var.

Şimdi Medine-i Münevvere'nin hakkında tabi çok rivayetler var.Şimdi Medine-i Münevvere'nin hakkında tabi çok rivayetler var. Müslümanlar bu rivayetleri biliyorlar ve onun içinMüslümanlar bu rivayetleri biliyorlar ve onun için Medine-i Münevvere'nin gönlümüzde müstesna bir yeri vardır. Medine-i Münevvere'nin gönlümüzde müstesna bir yeri vardır. Hac edenler Peygamber Efendimiz'in mübarek kabri şerifini ziyaret ederler, mescidinde namaz kılarlar. Hac edenler Peygamber Efendimiz'in mübarek kabri şerifini ziyaret ederler, mescidinde namaz kılarlar. Buranın şânını, kıymetini bilirler ve ondan istifade etmeye, tefeyyüz etmeye çalışırlar. Buranın şânını, kıymetini bilirler ve ondan istifade etmeye, tefeyyüz etmeye çalışırlar.

Burada tabii her tarafı Harem mıntıkası. Size nasıl anlatabilirim? Burada tabii her tarafı Harem mıntıkası.

Size nasıl anlatabilirim?

Medine Üniversitesi'nin arkasından sarayla aradan geçer hudut. Batıdaki dağın önünden geçer.Medine Üniversitesi'nin arkasından sarayla aradan geçer hudut. Batıdaki dağın önünden geçer. Ebyarı Ali'den şöyle dolaşır, Uhud Dağı'nı içine alıp Uhud Dağı'nın arkasından bir daire.Ebyarı Ali'den şöyle dolaşır, Uhud Dağı'nı içine alıp Uhud Dağı'nın arkasından bir daire. Medine-i Münevvere'nin haremi burasıdır.Medine-i Münevvere'nin haremi burasıdır. Medine-i Münevvere'nin içinde tabi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in kabriMedine-i Münevvere'nin içinde tabi Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in kabri en kıymetli noktasıdır, en değerli yeri orasıdır. en kıymetli noktasıdır, en değerli yeri orasıdır.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretleri hicretten sonra buraya gelincePeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretleri hicretten sonra buraya gelince ilk iş olarak Mescid-i Nebevi'yi, Peygamber mescidi denilen,ilk iş olarak Mescid-i Nebevi'yi, Peygamber mescidi denilen, Peygambere ait mescit denilen şu mescidi bina etmiştir.Peygambere ait mescit denilen şu mescidi bina etmiştir. Fakat Peygamber Efendimiz Medinelilere İslam'ı öğretmek içinFakat Peygamber Efendimiz Medinelilere İslam'ı öğretmek için ashaptan bazılarını önceden buraya göndermişti. Bütün kabileler... ashaptan bazılarını önceden buraya göndermişti. Bütün kabileler...

[Mus'ab b. Umeyr] çok zengin bir ailenin çok temiz soylu bir çocuğu. Tek bir evlat. Çok mübarek bir sahabi.[Mus'ab b. Umeyr] çok zengin bir ailenin çok temiz soylu bir çocuğu. Tek bir evlat. Çok mübarek bir sahabi. Peygamber Efendimiz onu buraya göndermiş.Peygamber Efendimiz onu buraya göndermiş. O annesinin babasının zenginliğini hiç nazarı dikkate almadan buraya gelmiş, vazife yapmıştır.O annesinin babasının zenginliğini hiç nazarı dikkate almadan buraya gelmiş, vazife yapmıştır. Buradaki ensar içinden de Esad b. Zürare radıyallhu anh böyle önde gelen isimlerdendir.Buradaki ensar içinden de Esad b. Zürare radıyallhu anh böyle önde gelen isimlerdendir. Buranın ahalisi İslam'ı bilmezken, burada iki büyük kabile vardı. Birisi Evs Kabilesi.Buranın ahalisi İslam'ı bilmezken, burada iki büyük kabile vardı. Birisi Evs Kabilesi. Birisi Hazrec Kabilesi ve burada üç meşhur yahudi yerleşim yeri vardı:Birisi Hazrec Kabilesi ve burada üç meşhur yahudi yerleşim yeri vardı: Beni Kureyza, Beni Nadir, Beni Kaynuka diye üç tane yahudi kalesi, köyü vardı. Civardaki hurmalar onlarındı. Beni Kureyza, Beni Nadir, Beni Kaynuka diye üç tane yahudi kalesi, köyü vardı. Civardaki hurmalar onlarındı.

Böyle bir karmaşık yere Peygamber Efendimiz bu zatları gönderdi.Böyle bir karmaşık yere Peygamber Efendimiz bu zatları gönderdi. Onlar Peygamber Efendimiz Medine-i Münevvere'ye gelmeden evvel topluca namaz kılarlardı. Onlar Peygamber Efendimiz Medine-i Münevvere'ye gelmeden evvel topluca namaz kılarlardı.

Nerede kılarlardı? Şimdi Peygamber Efendimiz'in mescidi olan yerde. Nerede kılarlardı?

Şimdi Peygamber Efendimiz'in mescidi olan yerde.

Yani Es'ad b. Zürare ve Mus'ab b. Umeyr radıyallhu anhümâ ve onlara yakın olan,Yani Es'ad b. Zürare ve Mus'ab b. Umeyr radıyallhu anhümâ ve onlara yakın olan, onlarla beraber ibadetlerini beraber yapan Medineli ensardanonlarla beraber ibadetlerini beraber yapan Medineli ensardan müslümanların namaz kılma yerleri gene orasıydı. müslümanların namaz kılma yerleri gene orasıydı. Orası bir meydanlık yer olduğu için develerin çöktürüldüğü bir yer imiş. Orası bir meydanlık yer olduğu için develerin çöktürüldüğü bir yer imiş. Mebreül-ibil yani develeri durdurma yeri, develeri park yeri deniliyor. Mebreül-ibil yani develeri durdurma yeri, develeri park yeri deniliyor. Develer o zamanın tırları kamyonlarıysa orası develerin park yeri. Develer o zamanın tırları kamyonlarıysa orası develerin park yeri.

O meydanlık Sehl ve Süheyl isimli iki yetimin yeriymiş.O meydanlık Sehl ve Süheyl isimli iki yetimin yeriymiş. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bir müddet orada namaz kıldıktan sonraPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bir müddet orada namaz kıldıktan sonra mescit yapılmasını emrediyor ve orada ilk iş tabii arazinin alınması oluyor. mescit yapılmasını emrediyor ve orada ilk iş tabii arazinin alınması oluyor. O gençler maşaallah, iki çocuk demişler ki; O gençler maşaallah, iki çocuk demişler ki;

"Yâ Resûlallah! Bizim hediyemiz olsun."Yâ Resûlallah! Bizim hediyemiz olsun. Tamam, veriyoruz." demişler fakat Peygamber Efendimiz parayla almayı uygun görmüşTamam, veriyoruz." demişler fakat Peygamber Efendimiz parayla almayı uygun görmüş ve parasını tayin ettikten sonra parayı öde diye parasını Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz'e söylemiş.ve parasını tayin ettikten sonra parayı öde diye parasını Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz'e söylemiş. Parasının ödenmesi Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallhu anh Efendimiz'in şeyi [hayrı]. Parasının ödenmesi Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallhu anh Efendimiz'in şeyi [hayrı]. Ebû Bekr-i Sıddîk radıyallhu anh'ın evi de, şimdi kıbleye doğru döndüğümüz zamanEbû Bekr-i Sıddîk radıyallhu anh'ın evi de, şimdi kıbleye doğru döndüğümüz zaman mescidin içindeki kubbeli kısmın en sağ tarafında. Dış avluyla o sağ taraf arasında bir kısım var.mescidin içindeki kubbeli kısmın en sağ tarafında. Dış avluyla o sağ taraf arasında bir kısım var. Orası Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz'in evi durumunda. Orası Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz'in evi durumunda.

Ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz mescidin yapılmasında bizzat çamur taşımış,Ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz mescidin yapılmasında bizzat çamur taşımış, taş taşımış ve yapılmasına kendisi de iştirak etmiştir. taş taşımış ve yapılmasına kendisi de iştirak etmiştir. Bu mübarek mescidi şerifin binasında Efendimiz'in terinin damlaları da vardır. Bu mübarek mescidi şerifin binasında Efendimiz'in terinin damlaları da vardır.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ilk yaptırdığı zaman mescidin yeri nasıldı? Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ilk yaptırdığı zaman mescidin yeri nasıldı?

Bunu söze göstermek için Allah razı olsun Nurettin kardeşimiz çok zahmetler ederek bunları getirmiş.Bunu söze göstermek için Allah razı olsun Nurettin kardeşimiz çok zahmetler ederek bunları getirmiş. Şimdi mescidin asıl tepeden bakılıştaki görünüşü şu. Şu büyük yer.Şimdi mescidin asıl tepeden bakılıştaki görünüşü şu. Şu büyük yer. Yani kuşbakışı baktığımız zaman o kuşbakışı bakışın şu U harfi şeklindeki bütün bu çevresi Yani kuşbakışı baktığımız zaman o kuşbakışı bakışın şu U harfi şeklindeki bütün bu çevresi yani şuralardan, şöyle, şöyle.yani şuralardan, şöyle, şöyle. Şuradan şuraya kadar olan şu kısım şu U harfi şeklindeki kısım Şuradan şuraya kadar olan şu kısım şu U harfi şeklindeki kısım en son imal edilen Suudi genişletmesi şurası. Bu çok büyük. en son imal edilen Suudi genişletmesi şurası. Bu çok büyük.

Biliyorsunuz buradan girdiğiniz zaman kapılardan, bilmiyorum hiç saymaya teşebbüs edeniniz oldu mu? Biliyorsunuz buradan girdiğiniz zaman kapılardan, bilmiyorum hiç saymaya teşebbüs edeniniz oldu mu?

Ben de fırsat bulamadım.Ben de fırsat bulamadım. Hiç olmazsa plan üzerinden sayayım dedim ama direkleri orman gibidir sayısını saymak bayağı zordur.Hiç olmazsa plan üzerinden sayayım dedim ama direkleri orman gibidir sayısını saymak bayağı zordur. Bir gün eline insanın kağıdı kalemi defteri alıp böyle adım adım sayayarak şey yapması lazım.Bir gün eline insanın kağıdı kalemi defteri alıp böyle adım adım sayayarak şey yapması lazım. Çok büyük bir mekan burası. Çok büyük bir mekan. Ama bu şu kısım... Çok büyük bir mekan burası. Çok büyük bir mekan.

Ama bu şu kısım...

Abdülmecit Han zamanındaki şeyini [genişletilmiş halini] gösteriyor.Abdülmecit Han zamanındaki şeyini [genişletilmiş halini] gösteriyor. Yani Suudluların bu büyük gelişmeyi yapmadıkları zamanki şeyi gösteriyor.Yani Suudluların bu büyük gelişmeyi yapmadıkları zamanki şeyi gösteriyor. Şurası da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in yeşil kubbesinin altını gösteriyor. Şurası da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in yeşil kubbesinin altını gösteriyor.

Şu büyük ama yani buradaki yeri nedir onun? Şurası, şu kısım.Şu büyük ama yani buradaki yeri nedir onun?

Şurası, şu kısım.
Şu köşedeki küçük kısım burada büyütülmüş sizin kolay görebileceğiniz şekilde. Şu köşedeki küçük kısım burada büyütülmüş sizin kolay görebileceğiniz şekilde.

Şimdi bu Mescid-i Nebevi'nin ilk bina edildiği zamanki yeri. Önce kapılarını söyleyeyim.Şimdi bu Mescid-i Nebevi'nin ilk bina edildiği zamanki yeri. Önce kapılarını söyleyeyim. Kıble bu taraf. Şuradan avludan, meydanlıktan güney tarafından girilen kapısı yani yukarıya doğru.Kıble bu taraf. Şuradan avludan, meydanlıktan güney tarafından girilen kapısı yani yukarıya doğru. Şuradaki ilk kapısının adı Bâbü's-selam'dır. Salât u selâm getirilerek girilen yer.Şuradaki ilk kapısının adı Bâbü's-selam'dır. Salât u selâm getirilerek girilen yer. erkekler orta kısımda. Buradan yürüyoruz.erkekler orta kısımda. Buradan yürüyoruz. Burası Bab-ı Abdülmecid yani padişah Abdülmecid Han'ın büyütmesindeki kısım oluyor burası.Burası Bab-ı Abdülmecid yani padişah Abdülmecid Han'ın büyütmesindeki kısım oluyor burası. Buraya girdikten sonrada bakın şurada iki tane böyle koyuca görülen yer var.Buraya girdikten sonrada bakın şurada iki tane böyle koyuca görülen yer var. Buraları üstü açık kısımlar.Buraları üstü açık kısımlar. Şimdi çok büyük muazzam şemsiyelerle [kapatılmış,]Şimdi çok büyük muazzam şemsiyelerle [kapatılmış,] şemsiye böyle açılıyor güneşi kapatıyor ama şu iki açık yer ve ondan sonraki o öndeki kapalı yer.şemsiye böyle açılıyor güneşi kapatıyor ama şu iki açık yer ve ondan sonraki o öndeki kapalı yer. Şu ikinci şeyden sonraki kapalı yer, bu işte Abdülmecid Han'ın yaptığı en büyük genişletme.Şu ikinci şeyden sonraki kapalı yer, bu işte Abdülmecid Han'ın yaptığı en büyük genişletme. O zaman olmuş olan kısım. O zaman olmuş olan kısım.

Şimdi bizim bu açık yerlerden direkli yere geldiğimiz zaman ki kısımŞimdi bizim bu açık yerlerden direkli yere geldiğimiz zaman ki kısım şuradan itibaren Abdülmecid Han'ın direkleri.şuradan itibaren Abdülmecid Han'ın direkleri. O kapalı kısmın direklerini esas alarak tarif etmek gerekirseO kapalı kısmın direklerini esas alarak tarif etmek gerekirse bizim buradan değil de şu Bab-ı Selam'dan, kıble tarafından girdiğimizi düşünelim..bizim buradan değil de şu Bab-ı Selam'dan, kıble tarafından girdiğimizi düşünelim.. Buradan itibaren... [direklerin] üstünde böyle yeşil bir yarım daire şeklinde [işaret var,]Buradan itibaren... [direklerin] üstünde böyle yeşil bir yarım daire şeklinde [işaret var,] burası Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mescidinin hududur, deniliyor.burası Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mescidinin hududur, deniliyor. Yani şöyle şöyle, şöyle bir kısım oluyor. Yani şöyle şöyle, şöyle bir kısım oluyor.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mescidinin ilk inşa edildiği zamanPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mescidinin ilk inşa edildiği zaman kıblesi bu tarafa doğruydu yani bize doğru olan kısımdaydı.kıblesi bu tarafa doğruydu yani bize doğru olan kısımdaydı. Çünkü o zaman Kudüs'e dönülüyordu ve bu mihrabın olduğu yer o kapalı kısmın başladığı yer idi. Çünkü o zaman Kudüs'e dönülüyordu ve bu mihrabın olduğu yer o kapalı kısmın başladığı yer idi. Açık kısımdan kapalı kısma giriyoruz ya. Orada böyle bir sahabe isimleri vesaire, var. Açık kısımdan kapalı kısma giriyoruz ya. Orada böyle bir sahabe isimleri vesaire, var. Ortada hadis-i şerif var; Ortada hadis-i şerif var; "Benim mescidimde kim bir namaz kılarsa başka yerde kılınmış bin namazdan daha faziletli olur." diye."Benim mescidimde kim bir namaz kılarsa başka yerde kılınmış bin namazdan daha faziletli olur." diye. O açık şemsiyeyle örtülen kısmın bitme yeri, oraya geliyoruz ya.O açık şemsiyeyle örtülen kısmın bitme yeri, oraya geliyoruz ya. Orası Peygamber Efendimiz'in mescidinin [sınırı] yani biraz içeri girdikten sonra o tarafındaydı. Orası Peygamber Efendimiz'in mescidinin [sınırı] yani biraz içeri girdikten sonra o tarafındaydı.

Peygamber Efendimiz oraya mihrap yaptırmıştı.Peygamber Efendimiz oraya mihrap yaptırmıştı. Kapı da Peygamber Efendimiz'in mihrabının olduğu yerdeydi. Kapı da Peygamber Efendimiz'in mihrabının olduğu yerdeydi.

Yani öbür tarafta şimdi bilmiyorum oraya gittiniz de hiç namaz kıldınız mı? Yani öbür tarafta şimdi bilmiyorum oraya gittiniz de hiç namaz kıldınız mı?

Çok kalabalık olduğundan, İranlılar filan çok rağbet ettiğinden oraya erkekler filan çok sokulamıyor.Çok kalabalık olduğundan, İranlılar filan çok rağbet ettiğinden oraya erkekler filan çok sokulamıyor. Hanımlar tabi hiç giremiyorlar maalesef. Hanımlar tabi hiç giremiyorlar maalesef. Ancak böyle çok büyük resimler olurda size gösterebilirsek oradan anlayabilirler. Ancak böyle çok büyük resimler olurda size gösterebilirsek oradan anlayabilirler.

O mihrabın olduğu yerden mescide giriş kapısı vardı,O mihrabın olduğu yerden mescide giriş kapısı vardı, bu tarafa olan doğru yerde de Kudüs'e doğru mihrap vardı.bu tarafa olan doğru yerde de Kudüs'e doğru mihrap vardı. Allah tarafından kıble tahvil edildiği zaman,Allah tarafından kıble tahvil edildiği zaman, "Artık bundan sonra Kabe-i Müşerrefe'ye dön ey Resûlüm." âyetleri geldiği zaman"Artık bundan sonra Kabe-i Müşerrefe'ye dön ey Resûlüm." âyetleri geldiği zaman Peygamber Efendimiz o zaman o kapı tarafını mihrap yaptı. O zaman öbür taraftaki kapıyıda ördürmüş. Peygamber Efendimiz o zaman o kapı tarafını mihrap yaptı. O zaman öbür taraftaki kapıyıda ördürmüş.

Tabi mescidin binası neydi? Tabi mescidin binası neydi?

Duvarları kerpiç, direkleri hurma gövdesi, üst tarafı da hurma dalıydı.Duvarları kerpiç, direkleri hurma gövdesi, üst tarafı da hurma dalıydı. Peygamber Efendimiz'in mescidi öyleydi. Zemini neydi, ne renk halı vardı? Peygamber Efendimiz'in mescidi öyleydi.

Zemini neydi, ne renk halı vardı?

Halı malı yoktu, kumluktu. Halı malı yoktu, kumluktu.

Aşağısı kum, üstü hurma dalı, direkleri hurma direkleri, kenarları da kerpiç.Aşağısı kum, üstü hurma dalı, direkleri hurma direkleri, kenarları da kerpiç. Peygamber Efendimiz'in mescidi böyle bir mübarek sade bir mescit idi. Peygamber Efendimiz'in mescidi böyle bir mübarek sade bir mescit idi.

Şurada bir mihrap resmi görüyorsunuz. Yanından geçenler renginden filan farkettiyse.Şurada bir mihrap resmi görüyorsunuz. Yanından geçenler renginden filan farkettiyse. Bunun gibi bir mihrapta bunun kıbleye doğru döndüğümüz zaman bu tarafında var. Bunun gibi bir mihrapta bunun kıbleye doğru döndüğümüz zaman bu tarafında var. Peygamber Efendimiz'in mihrabı orası. Burada o görülmüyor.Peygamber Efendimiz'in mihrabı orası. Burada o görülmüyor. Mescit kıbleye döndüğümüz zaman sağ tarafa doğru genişlediği içinMescit kıbleye döndüğümüz zaman sağ tarafa doğru genişlediği için Peygamber Efendimiz'in mihrabının hizasında Osmanlılar bu ikinci mihrabı yapmışlar.Peygamber Efendimiz'in mihrabının hizasında Osmanlılar bu ikinci mihrabı yapmışlar. Bu ikinci mihrap Osmanlı zamanında yapılmış bir mihraptır. Bu ikinci mihrap Osmanlı zamanında yapılmış bir mihraptır. Ön tarafa doğruda ilave yapılınca, şimdiki mihraplar yapılmıştır.Ön tarafa doğruda ilave yapılınca, şimdiki mihraplar yapılmıştır. Onlar da daha sonraki yani Babü's-selam'dan girilip de Peygamber Efendimiz'i ziyarete doğru yürünen kısımOnlar da daha sonraki yani Babü's-selam'dan girilip de Peygamber Efendimiz'i ziyarete doğru yürünen kısım eskiden Peygamber Efendimiz'in mescidinin dışıydı. eskiden Peygamber Efendimiz'in mescidinin dışıydı. O yürünen kısım da mescide katılınca bu sefer bu mihraplar arkada kalmış gibi olduğundanO yürünen kısım da mescide katılınca bu sefer bu mihraplar arkada kalmış gibi olduğundan ön tarafa mescit yapılmıştır. ön tarafa mescit yapılmıştır.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2