Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

İnancın Doğru Olması

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

15 Cemâziye'l-Âhir 1418 / 17.10.1997
AKRA- Amerika Birleşik Devletleri

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Sizi Allahu Teâlâ hazretlerinin mübarek selamıyla Amerika'dan, Pensilvanya eyaletinin önemli,Sizi Allahu Teâlâ hazretlerinin mübarek selamıyla Amerika'dan, Pensilvanya eyaletinin önemli, büyük şehri olan Pittsburgh şehrinden, merkezden, camiye yakın bir yerden arıyorum.büyük şehri olan Pittsburgh şehrinden, merkezden, camiye yakın bir yerden arıyorum. Telefonlu vaazım buradan. Cumanız mübarek olsun.Telefonlu vaazım buradan. Cumanız mübarek olsun. Allahu Teâlâ hazretleri dünya ve âhiretin her türlü hayırlarına cümlenizi erdirsin. Allahu Teâlâ hazretleri dünya ve âhiretin her türlü hayırlarına cümlenizi erdirsin.

Az önce arkadaşlarla toplantı halindeydik, konuşma da yaptık.Az önce arkadaşlarla toplantı halindeydik, konuşma da yaptık. Amerika'da muhtelif milletlerden insanlarla karşılaşmak insana ayrı bir şevk ve heyecan veriyor.Amerika'da muhtelif milletlerden insanlarla karşılaşmak insana ayrı bir şevk ve heyecan veriyor. Muhtelif kimselerle tanıştık. Birisi "Ben Amerika'nın yerlisiyim." dedi.Muhtelif kimselerle tanıştık. Birisi "Ben Amerika'nın yerlisiyim." dedi. Ötekisi "Ben Pakistan'dan geldim." dedi. Berikisi "Ben Yemen'den geldim." Birisi "Ben Mısırlıyım." dedi.Ötekisi "Ben Pakistan'dan geldim." dedi. Berikisi "Ben Yemen'den geldim." Birisi "Ben Mısırlıyım." dedi. Her milletten kardeşleri görünce insan çok memnun oluyor.Her milletten kardeşleri görünce insan çok memnun oluyor. İslâm'ın cihanşumüllüğünü, bütün cihana yaygın,İslâm'ın cihanşumüllüğünü, bütün cihana yaygın, Allah'ın razı olduğu ne kadar güzel bir din olduğunu bir kere daha hissetmiş oluyor. Ve çok seviniyor. Allah'ın razı olduğu ne kadar güzel bir din olduğunu bir kere daha hissetmiş oluyor. Ve çok seviniyor.

Hele dünyanın çok önemli, etkili bir devleti olan Amerika Birleşik Devletleri içindeHele dünyanın çok önemli, etkili bir devleti olan Amerika Birleşik Devletleri içinde müslümanların yerleşmiş olması, camiler yapmış olması, çeşitli vazifeler, görevler,müslümanların yerleşmiş olması, camiler yapmış olması, çeşitli vazifeler, görevler, hatta Amerikan vatandaşları olarak, oturum almış kimseler olarak resmî görevler almasıhatta Amerikan vatandaşları olarak, oturum almış kimseler olarak resmî görevler alması ve Müslümanlığını yaşayarak sakalıyla, başörtüsüyle bu görevlere devam etmesive Müslümanlığını yaşayarak sakalıyla, başörtüsüyle bu görevlere devam etmesi gerçekten çok ibret verici ve önemli, dikkat çekici olaylar.gerçekten çok ibret verici ve önemli, dikkat çekici olaylar. Buradaki engin hürriyet ve inancına göre serbestçe hareket edebilmeninBuradaki engin hürriyet ve inancına göre serbestçe hareket edebilmenin dünyanın her yerinde olmasını temenni ederiz.dünyanın her yerinde olmasını temenni ederiz. Kimsenin inancından, sakalından, başörtüsünden, dininden, tarikatinden dolayıKimsenin inancından, sakalından, başörtüsünden, dininden, tarikatinden dolayı taciz edilmemesini, inancından dolayı kendisine yan bakılmamasını temenni ederiz. taciz edilmemesini, inancından dolayı kendisine yan bakılmamasını temenni ederiz.

Amerika gibi önemli, herkesin gözünü dikmiş olduğu ve hayranlık duyduğu bir ülkeden bunları söylüyorum. Amerika gibi önemli, herkesin gözünü dikmiş olduğu ve hayranlık duyduğu bir ülkeden bunları söylüyorum.

Hayatımızda uğraştığımız çeşit çeşit konular vardır. Bunların bir kısmı diğerinden daha önemlidir.Hayatımızda uğraştığımız çeşit çeşit konular vardır. Bunların bir kısmı diğerinden daha önemlidir. Ama en önemli konu hangisidir? Yani bizim hayatımızda zihnimizi işgal eden, kalbimizi, aklımızı,Ama en önemli konu hangisidir? Yani bizim hayatımızda zihnimizi işgal eden, kalbimizi, aklımızı, fikrimizi meşgul eden en önemli konu hangisidir? Din konusudur. İnanç konusudur. İman konusudur. fikrimizi meşgul eden en önemli konu hangisidir?

Din konusudur. İnanç konusudur. İman konusudur.

Niçin en önemlidir? Çünkü din, insana hem dünyada hem âhirette lazım.Niçin en önemlidir?

Çünkü din, insana hem dünyada hem âhirette lazım.
Dünyada din, insana ahlâk öğretiyor, fazilet öğretiyor.Dünyada din, insana ahlâk öğretiyor, fazilet öğretiyor. Yardımı öğretiyor, sevmeyi öğretiyor, başkalarına acımayı öğretiyor.Yardımı öğretiyor, sevmeyi öğretiyor, başkalarına acımayı öğretiyor. Düşkünü tutup kaldırmayı, yoksulu korumayı öğretiyor, zengine cömertliği öğretiyor.Düşkünü tutup kaldırmayı, yoksulu korumayı öğretiyor, zengine cömertliği öğretiyor. Kişisel, ruhî, ailevî, içtimaî sayısız faydaları var.Kişisel, ruhî, ailevî, içtimaî sayısız faydaları var. Topluma ve kişiye, insanların mutluluğuna çok çok faydaları var.Topluma ve kişiye, insanların mutluluğuna çok çok faydaları var. Onun için dünyada da önemli âhirette de önemli. En önemli konu din konusu. Onun için dünyada da önemli âhirette de önemli. En önemli konu din konusu.

Din konusunun en önemli konu olduğunu Amerika'da insan çok daha iyi hissediyor.Din konusunun en önemli konu olduğunu Amerika'da insan çok daha iyi hissediyor. Mahsustan, kast-ı mahsus ile yani bilerek, isteyerek işlek yoldan,Mahsustan, kast-ı mahsus ile yani bilerek, isteyerek işlek yoldan, kolay gidebileceğimiz yoldan hedef şehre gitmiyoruz, ara yollara sapıyoruz.kolay gidebileceğimiz yoldan hedef şehre gitmiyoruz, ara yollara sapıyoruz. Köylerden, mahallelerden, dar yollardan geçiyoruz. Amerika'yı yakından tanımaya çalışıyoruz.Köylerden, mahallelerden, dar yollardan geçiyoruz. Amerika'yı yakından tanımaya çalışıyoruz. En çok dikkatimizi çeken hususlardan birisi;En çok dikkatimizi çeken hususlardan birisi; o kadar çok ibadethâne, o kadar çok kilise var ki şaşmamak mümkün değil!o kadar çok ibadethâne, o kadar çok kilise var ki şaşmamak mümkün değil! Bir meydanın dört köşesinde dört tane kilise olabiliyor.Bir meydanın dört köşesinde dört tane kilise olabiliyor. Etrafınıza durduğunuz bir yerde şöyle bir göz attığınız zamanEtrafınıza durduğunuz bir yerde şöyle bir göz attığınız zaman birkaç tane kiliseyle mutlaka karşılaşıyorsunuz. Hem de şehrin en gösterişli binaları oluyor.birkaç tane kiliseyle mutlaka karşılaşıyorsunuz. Hem de şehrin en gösterişli binaları oluyor. En güzel, taştan yapılmış, köşe başında, temiz, pak, bahçesi çiçekli,En güzel, taştan yapılmış, köşe başında, temiz, pak, bahçesi çiçekli, çimenli, güzel binalar olduğunu görüyorsunuz.çimenli, güzel binalar olduğunu görüyorsunuz. Demek ki bu Batılıların hepsi, Almanya'da da aynı şeyi ben izlemiştim,Demek ki bu Batılıların hepsi, Almanya'da da aynı şeyi ben izlemiştim, Amerika'da da çok kesin olarak söylüyorum; dindar insanlar…Amerika'da da çok kesin olarak söylüyorum; dindar insanlar… Dinlerine bağlı, kiliselerine bağlı, din adamlarına saygılı, Dinlerine bağlı, kiliselerine bağlı, din adamlarına saygılı, başkalarının dinî inançlarına karşı da saygılı.Yani bu kesin; dindarlığı kesin. başkalarının dinî inançlarına karşı da saygılı.Yani bu kesin; dindarlığı kesin.

Ama burada bir önemli nokta var. Amerikalı da dindar Alman da dindar.Ama burada bir önemli nokta var. Amerikalı da dindar Alman da dindar. Türkiye'deki vatandaşlarımız da, biz de dindarız. Araplar da dindar.Türkiye'deki vatandaşlarımız da, biz de dindarız. Araplar da dindar. Ama dindarlığın sadece dindarlık olması bir insana yetmiyor. Dünyada yetse bile âhirette yetmiyor.Ama dindarlığın sadece dindarlık olması bir insana yetmiyor. Dünyada yetse bile âhirette yetmiyor. Mühim olan da âhiret.Mühim olan da âhiret. Yani dünyada yanlış bir inanca sahip olsa bir insan, âhirette yanlış olduğundanYani dünyada yanlış bir inanca sahip olsa bir insan, âhirette yanlış olduğundan faydasını görmeyeceği gibi, üstelik pek çok da zararını göreceğinden inancın yanlış olmaması çok önemli. faydasını görmeyeceği gibi, üstelik pek çok da zararını göreceğinden inancın yanlış olmaması çok önemli.

Burada bir otelde kalmayı arzu ettik, arkadaşlarımız bizi evlerinde misafir etmek istedikleri halde,Burada bir otelde kalmayı arzu ettik, arkadaşlarımız bizi evlerinde misafir etmek istedikleri halde, camiye bitişik bir yerde kalabileceğimiz halde üniversiteye yakın, bir büyük, meşhur,camiye bitişik bir yerde kalabileceğimiz halde üniversiteye yakın, bir büyük, meşhur, on katlı, çok değerli bir otelde kaldık.on katlı, çok değerli bir otelde kaldık. Asansöre girerken dikkatimi çekti.Asansöre girerken dikkatimi çekti. 30 kadar kilisenin, ibadethânenin adresi ve ibadet saati bir çerçeve olarak duvarın bir kenarına konulmuş.30 kadar kilisenin, ibadethânenin adresi ve ibadet saati bir çerçeve olarak duvarın bir kenarına konulmuş. Her odada İncil var, Tevrat var, yani mukaddes kitapları var.Her odada İncil var, Tevrat var, yani mukaddes kitapları var. Ve ben inceledim, bakalım bu 30 kadar ibadethâneyi, ne zaman ibadet ettiklerini yazıyorlar,Ve ben inceledim, bakalım bu 30 kadar ibadethâneyi, ne zaman ibadet ettiklerini yazıyorlar, acaba bizim müslümanları da yazmışlar mı diye.acaba bizim müslümanları da yazmışlar mı diye. Baktım hırıstiyanlar, hırıstiyanların çeşitli tarikatleri, mezhepleri, hepsi -bu şehirde olan- var. Baktım hırıstiyanlar, hırıstiyanların çeşitli tarikatleri, mezhepleri, hepsi -bu şehirde olan- var. Sonra yahudilerin toplantı, ibadet saatleri, yerleri, adresleri var. Hinduların adresleri var.Sonra yahudilerin toplantı, ibadet saatleri, yerleri, adresleri var. Hinduların adresleri var. Hepsi var. Baktım müslümanların camisi yok. İlk önce şöyle bir üzülür gibi oldum.Hepsi var. Baktım müslümanların camisi yok. İlk önce şöyle bir üzülür gibi oldum. Bu kadar büyük, meşhur, kocaman bir otelde bu kadar büyük bir levha koymuşlar, Bu kadar büyük, meşhur, kocaman bir otelde bu kadar büyük bir levha koymuşlar, hepsinin adresi var da niye müslümanların camisinin adresi ve ibadet saati yok?hepsinin adresi var da niye müslümanların camisinin adresi ve ibadet saati yok? Çünkü müslümanların ibadet saati belli. Her müslüman günde beş vakit ibadet etmek zorunda.Çünkü müslümanların ibadet saati belli. Her müslüman günde beş vakit ibadet etmek zorunda. Onun için onu oraya yazmaya lüzum yok. Saatler, takvimler bunları belirtiyor.Onun için onu oraya yazmaya lüzum yok. Saatler, takvimler bunları belirtiyor. Demek ki İslâm'ın özelliğinden kaynaklanıyormuş diye müsterih oldum. Aslında İslâm'a saygılılar. Demek ki İslâm'ın özelliğinden kaynaklanıyormuş diye müsterih oldum. Aslında İslâm'a saygılılar.

En önemli şey iman, din, inanç ama onun da en önemli tarafı, inancın doğru olması.En önemli şey iman, din, inanç ama onun da en önemli tarafı, inancın doğru olması. Bu bakımdan bugünkü Amerika'dan yaptığım konuşmamdaBu bakımdan bugünkü Amerika'dan yaptığım konuşmamda doğru inançla ilgili hadîs-i şerîfleri okumak istiyorum. Bu Amerikalılar'ın bir bayramı var.doğru inançla ilgili hadîs-i şerîfleri okumak istiyorum.

Bu Amerikalılar'ın bir bayramı var.
Ne olduğunu da pek sorup anlayamadım ama herkes evinin önüne iskelet asmış, kabak koymuş.Ne olduğunu da pek sorup anlayamadım ama herkes evinin önüne iskelet asmış, kabak koymuş. Bizim tarlalara kargalar gelmesin, konmasın diye koyduğumuz korkuluklara benzeyen,Bizim tarlalara kargalar gelmesin, konmasın diye koyduğumuz korkuluklara benzeyen, elbisenin içi doldurulmuş, sandalyeye oturulmuş, bir süpürgenin üstünde cadı uçuyor.elbisenin içi doldurulmuş, sandalyeye oturulmuş, bir süpürgenin üstünde cadı uçuyor. Harıl harıl kabak satıyorlar. Kırmızı bir kabakları var. Ben onun için anlayamadım.Harıl harıl kabak satıyorlar. Kırmızı bir kabakları var. Ben onun için anlayamadım. "Kabak bayramı" diyorum anlatmak için."Kabak bayramı" diyorum anlatmak için. Bir şey var, neymiş, kötü ruhları kovmak için kuru kafaları sopaların ucuna takıyorlar.Bir şey var, neymiş, kötü ruhları kovmak için kuru kafaları sopaların ucuna takıyorlar. Mezarlığa kadar çocukları toplamışlar, başlarında öğretmenleri, geceleyin fener alayı yapıpMezarlığa kadar çocukları toplamışlar, başlarında öğretmenleri, geceleyin fener alayı yapıp ışıklarla oraya kadar gidiyorlar, geliyorlar. Acıdım. Tabi bunları bir inançla yapıyorlar.ışıklarla oraya kadar gidiyorlar, geliyorlar. Acıdım. Tabi bunları bir inançla yapıyorlar. İnançlarını yaşıyorlar. Çoluk çocuk, ilkokul öğrencisi, ortaokul öğrencisi, liseli,İnançlarını yaşıyorlar. Çoluk çocuk, ilkokul öğrencisi, ortaokul öğrencisi, liseli, üniversiteli, herkesin evinde bu görülüyor. Amerikalı olanların hepsinin [evinde] görülüyor.üniversiteli, herkesin evinde bu görülüyor. Amerikalı olanların hepsinin [evinde] görülüyor. Ama yazık, boş, lüzumsuz... İbadetler İslâm'da hikmetli. Ama yazık, boş, lüzumsuz...

İbadetler İslâm'da hikmetli.

Hatta bir Kanadalı diplomat müslüman oluyor, soruyorlar; "Niçin müslüman oldun?" diye. Diyor ki; Hatta bir Kanadalı diplomat müslüman oluyor, soruyorlar;

"Niçin müslüman oldun?" diye. Diyor ki;

"İslâm'daki ibadetlerin hikmetli, mantıklı olduğunu gördüğüm için müslüman oldum."İslâm'daki ibadetlerin hikmetli, mantıklı olduğunu gördüğüm için müslüman oldum. Budizm'i tanıdım. Güneydoğu Asya'da bulundum. Çeşitli dinleri gördüm.Budizm'i tanıdım. Güneydoğu Asya'da bulundum. Çeşitli dinleri gördüm. Ama İslâm'ın inancının güzelliğini görünce hayran kaldım.Ama İslâm'ın inancının güzelliğini görünce hayran kaldım. İbadetlerinin hikmetli, mantıklı olduğunu görünce İslâm'ı seçtim." İbadetlerinin hikmetli, mantıklı olduğunu görünce İslâm'ı seçtim."

Mühim olan inancın doğru olması. Şimdi bu konudaki hadîs-i şerîflere başlıyorum. Mühim olan inancın doğru olması.

Şimdi bu konudaki hadîs-i şerîflere başlıyorum.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Enes radıyallahu anh'ın rivayet ettiğine görePeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Enes radıyallahu anh'ın rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuşlar: -Mübarek sözlerini de okuyalım.şöyle buyurmuşlar: -Mübarek sözlerini de okuyalım. Hadîs-i şerîflerin sözlerini, âyetlerin sözlerini okuyup ondan sonra anlatmak daha uygun.Hadîs-i şerîflerin sözlerini, âyetlerin sözlerini okuyup ondan sonra anlatmak daha uygun. Çünkü dinleyenler daha iyi anlarlar.- Çünkü dinleyenler daha iyi anlarlar.-

Lâ ilâhe illallahu temneu'l-ibâde min sehatillahi mâ lem yü'sirû safkate dünyâhüm alâ dînihimLâ ilâhe illallahu temneu'l-ibâde min sehatillahi mâ lem yü'sirû safkate dünyâhüm alâ dînihim fe-izâ âserû safkate dünyâhüm alâ dînihim sümme kâlû Lâ ilâhe illallah ve kâle'llâhu: Kezebtüm. fe-izâ âserû safkate dünyâhüm alâ dînihim sümme kâlû Lâ ilâhe illallah ve kâle'llâhu: Kezebtüm.

Bu mühim bir husus, biz müslümanları da ilgilendiriyor.Bu mühim bir husus, biz müslümanları da ilgilendiriyor. Tabi gayrimüslimleri de ilgilendirir ama lâ ilâhe illallah diyen biz müslümanlarız. Tabi gayrimüslimleri de ilgilendirir ama lâ ilâhe illallah diyen biz müslümanlarız.

"Allah'tan başka tanrı yok. Yeri göğü yaratan, âlemlerin hâlıkı, insanları yaratan, yaşatan, razzâk,"Allah'tan başka tanrı yok. Yeri göğü yaratan, âlemlerin hâlıkı, insanları yaratan, yaşatan, razzâk, kâdir-i mutlak, yaratanımız bir, O'ndan başka ilâh yok." diyoruz.kâdir-i mutlak, yaratanımız bir, O'ndan başka ilâh yok." diyoruz. Lâ ilâhe illallah sözüyle bunu ifade ediyoruz. Kelime-i tevhid diyoruz. Ve bu çok önemli bir söz… Lâ ilâhe illallah sözüyle bunu ifade ediyoruz. Kelime-i tevhid diyoruz. Ve bu çok önemli bir söz…

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; "Lâ ilâhe illallah sözü -Allah'tan başka tapılacak mâbud yoktur,Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

"Lâ ilâhe illallah sözü -Allah'tan başka tapılacak mâbud yoktur,
ancak ve sadece Allah vardır- temneu'l-ibâde min sehatillahi,ancak ve sadece Allah vardır- temneu'l-ibâde min sehatillahi, kulları Allah'ın kızgınlığına mâruz kalmaktan korur." kulları Allah'ın kızgınlığına mâruz kalmaktan korur."

Demek ki Allah lâ ilâhe illallah demeyenlere kızıyor.Demek ki Allah lâ ilâhe illallah demeyenlere kızıyor. Lâ ilâhe illallah demeyenler gazabına muhatap oluyor,Lâ ilâhe illallah demeyenler gazabına muhatap oluyor, gazabı karşısında kalıyor, Allah'ın kızgınlığını celbediyor.gazabı karşısında kalıyor, Allah'ın kızgınlığını celbediyor. Putlara tapanlar, aya güneşe tapanlar, yıldızlara tapanlar,Putlara tapanlar, aya güneşe tapanlar, yıldızlara tapanlar, daha başka şeylere tapanlar demek ki kâinatı yaratan yüce Mevlâ'nın, her şeye gücü yeten,daha başka şeylere tapanlar demek ki kâinatı yaratan yüce Mevlâ'nın, her şeye gücü yeten, "Ol!" dediği zaman istediği şeyi olduran Allahu Teâlâ hazretlerinin kızdığı bir kul oluyor."Ol!" dediği zaman istediği şeyi olduran Allahu Teâlâ hazretlerinin kızdığı bir kul oluyor. Lâ ilâhe illallah demek kulları Allah'ın kızgınlığından, kızgınlığına maruz kalmaktan korur. Lâ ilâhe illallah demek kulları Allah'ın kızgınlığından, kızgınlığına maruz kalmaktan korur.

Ne kadar korur? Ne kadar korur?

Mâ lem yü'siru safkate dünyâhüm alâ dînihim. Safka; "taraf", "yön", "cihet" demek.Mâ lem yü'siru safkate dünyâhüm alâ dînihim. Safka; "taraf", "yön", "cihet" demek. "Dünya tarafını dinleri tarafına tercih etmediği müddetçe"Dünya tarafını dinleri tarafına tercih etmediği müddetçe lâ ilâhe illallah sözü kulları Allah'ın gazabına, hışmına uğramaktan, cezaya, belaya uğramaktan korur."lâ ilâhe illallah sözü kulları Allah'ın gazabına, hışmına uğramaktan, cezaya, belaya uğramaktan korur." Fe-izâ âseru safkate dünyâhüm alâ dînihim. Fe-izâ âseru safkate dünyâhüm alâ dînihim. "Ama böyle yapmazlar da dünyalık tarafını din tarafına tercih ederlerse; menfaati, dünyalığı,"Ama böyle yapmazlar da dünyalık tarafını din tarafına tercih ederlerse; menfaati, dünyalığı, parayı, pulu, maddiyâtı, inançsızlığı tercih ederlerse." Sümme kâlû lâ ilâhe illallah. parayı, pulu, maddiyâtı, inançsızlığı tercih ederlerse." Sümme kâlû lâ ilâhe illallah. "Yaşamları böyle olur, ticaretleri, hayatları böyle olur da laf olsun diye lâ ilâhe illallah derlerse"Yaşamları böyle olur, ticaretleri, hayatları böyle olur da laf olsun diye lâ ilâhe illallah derlerse o zaman makbul olmaz." Ruddet aleyhim. "Bu söz onlara çarpılır, gerisin geri verilir, reddedilir.o zaman makbul olmaz." Ruddet aleyhim. "Bu söz onlara çarpılır, gerisin geri verilir, reddedilir. Kabul olunmaz." Kâle'llâhu: Kezebtüm.Kabul olunmaz." Kâle'llâhu: Kezebtüm. "Allahu Teâlâ hazretleri onlara; ‘Yalan söylediniz, siz yalancısınız."Allahu Teâlâ hazretleri onlara; ‘Yalan söylediniz, siz yalancısınız. Hem lâ ilâhe illallah diyorsunuz hem de Allah'ın sözünü dinlemiyorsunuz.Hem lâ ilâhe illallah diyorsunuz hem de Allah'ın sözünü dinlemiyorsunuz. Hem Allah'ın varlığını, birliğini biliyorsunuz hem Allah'a güzel kulluk etmiyorsunuz.Hem Allah'ın varlığını, birliğini biliyorsunuz hem Allah'a güzel kulluk etmiyorsunuz. Hem mü'min olduğunuzu dilinizle ifade ediyorsunuz hem de imanınızın gereği olan dininiz içinHem mü'min olduğunuzu dilinizle ifade ediyorsunuz hem de imanınızın gereği olan dininiz için çalışmayı yapmıyorsunuz da dini bir kenara atıyorsunuz, dünyaya yöneliyorsunuz.çalışmayı yapmıyorsunuz da dini bir kenara atıyorsunuz, dünyaya yöneliyorsunuz. Dünyalığı dine tercih ediyorsunuz. Onun için yalancısınız!' der." diye bildiriyor. Dünyalığı dine tercih ediyorsunuz. Onun için yalancısınız!' der." diye bildiriyor.

Evet aziz ve muhterem kardeşlerim! Evet aziz ve muhterem kardeşlerim!

Demek ki bütün müşrikler, kâfirler dünyada-âhirette çok büyük tehlikede...Demek ki bütün müşrikler, kâfirler dünyada-âhirette çok büyük tehlikede... Allah'ın gazabına uğruyorlar.Allah'ın gazabına uğruyorlar. Allah hem dünyada onları cezalara, belara uğratır hem de âhirette cehennemine sokar.Allah hem dünyada onları cezalara, belara uğratır hem de âhirette cehennemine sokar. Ama müslümanlar da, lâ ilâhe illallah diyenler de lâ ilâhe illallah'ı doğru söylemeleri lazım.Ama müslümanlar da, lâ ilâhe illallah diyenler de lâ ilâhe illallah'ı doğru söylemeleri lazım. Lâ ilâhe illallah dedikleri zaman lâ ilâhe illallah sözünün gereğini yapması lazım.Lâ ilâhe illallah dedikleri zaman lâ ilâhe illallah sözünün gereğini yapması lazım. Şu fâni dünyanın fâni lezzetlerini, eğlencelerini, menfaatlerini tercih edip deŞu fâni dünyanın fâni lezzetlerini, eğlencelerini, menfaatlerini tercih edip de dinlerinin emirlerine aykırı işler yapmamaları lazım. dinlerinin emirlerine aykırı işler yapmamaları lazım.

Bazı insanlar maalesef "Ben lâ ilâhe illallah diyorum, ben müslümanım." diyor. Bu sözü söylüyorlar.Bazı insanlar maalesef "Ben lâ ilâhe illallah diyorum, ben müslümanım." diyor. Bu sözü söylüyorlar. Hakikaten de ben onların samimi olduğunu görüyorum. Kabul ediyorum.Hakikaten de ben onların samimi olduğunu görüyorum. Kabul ediyorum. Yalancı olduğunu söylemiyorum. Bunu samimi söylüyorlar ama yaşamları lâ ilâhe illallah'a uygun olmuyor.Yalancı olduğunu söylemiyorum. Bunu samimi söylüyorlar ama yaşamları lâ ilâhe illallah'a uygun olmuyor. Allah'ın emirlerine, yasaklarına uymuyorlar.Allah'ın emirlerine, yasaklarına uymuyorlar. O zaman ben demiyorum ama Allahu Teâlâ hazretleriO zaman ben demiyorum ama Allahu Teâlâ hazretleri kezebtüm "Siz yalancısınız, yalan söylüyorsunuz!" diyor. Lâ ilâhe illallah sözlerini onlara reddediyor.kezebtüm "Siz yalancısınız, yalan söylüyorsunuz!" diyor. Lâ ilâhe illallah sözlerini onlara reddediyor. Lâ ilâhe illallah sözü kabul olmuyor. Demek ki bir müslüman lâ ilâhe illallah diyecek,Lâ ilâhe illallah sözü kabul olmuyor.

Demek ki bir müslüman lâ ilâhe illallah diyecek,
imanını kurtaracak, doğru bir dine girmiş olacak ama dünyayı tercih etmeyecek.imanını kurtaracak, doğru bir dine girmiş olacak ama dünyayı tercih etmeyecek. Dünya menfaatini, keyfini, zevkini, eğlencesini, hırsızlığını, arsızlığını, yüzsüzlüğünü tercih etmeyecek.Dünya menfaatini, keyfini, zevkini, eğlencesini, hırsızlığını, arsızlığını, yüzsüzlüğünü tercih etmeyecek. Dininin emirlerini, yasaklarını, faziletlerini, dininin kendisine gösterdiği hayat tarzını tercih edecek. Dininin emirlerini, yasaklarını, faziletlerini, dininin kendisine gösterdiği hayat tarzını tercih edecek.

Bizim dinimiz bize ne emrediyor, yani hangi hayat tarzını emrediyor? Bizim dinimiz bize ne emrediyor, yani hangi hayat tarzını emrediyor?

Temiz olmayı emrediyor. Temizlik dinin yarısı. Ne kadar güzel, ne kadar çağdaş, ne kadar çağlar üstü!Temiz olmayı emrediyor. Temizlik dinin yarısı. Ne kadar güzel, ne kadar çağdaş, ne kadar çağlar üstü! Her yönden temiz olmak; bedenen temiz olmak, kalben temiz olmak, niyet olarak temiz olmak,Her yönden temiz olmak; bedenen temiz olmak, kalben temiz olmak, niyet olarak temiz olmak, elbisesi temiz olmak, ibadet yeri temiz olmak, evi temiz olmak, evinin önü temiz olmak,elbisesi temiz olmak, ibadet yeri temiz olmak, evi temiz olmak, evinin önü temiz olmak, ticareti helal, temiz olmak...ticareti helal, temiz olmak... Temizliğin anlaşılan maddî, mânevî, mecazî, hakikî her çeşidini tavsiye ediyor.Temizliğin anlaşılan maddî, mânevî, mecazî, hakikî her çeşidini tavsiye ediyor. Ne kadar güzel! Temizlik dini İslâm… Bu bir. Ondan sonra, İslâm samimiyet dini...Ne kadar güzel! Temizlik dini İslâm… Bu bir.

Ondan sonra, İslâm samimiyet dini...
Samimiyetsizliği reddediyor. Allah'a karşı samimi olacak. Resûlullah'a karşı samimi olacak, halis olacak.Samimiyetsizliği reddediyor. Allah'a karşı samimi olacak. Resûlullah'a karşı samimi olacak, halis olacak. Kur'an'a karşı samimi olacak. Müslüman kardeşlerine karşı samimi olacak.Kur'an'a karşı samimi olacak. Müslüman kardeşlerine karşı samimi olacak. Müslümanların önderlerine karşı, alimlerine karşı samimi olacak, saygılı olacak, bağlı olacak. Başka? Müslümanların önderlerine karşı, alimlerine karşı samimi olacak, saygılı olacak, bağlı olacak. Başka?

İyiliği emrediyor. Merhameti emrediyor. Hiç kimseyi üzmemeyi, ezmemeyi emrediyor.İyiliği emrediyor. Merhameti emrediyor. Hiç kimseyi üzmemeyi, ezmemeyi emrediyor. Kurda kuşa, yani insanlardan ayrı yaratıklara da iyilik yapmayı emrediyor. Ne kadar güzel! Kurda kuşa, yani insanlardan ayrı yaratıklara da iyilik yapmayı emrediyor. Ne kadar güzel! Merhameti emrediyor, zulmü yasaklıyor. Sonra kimseyi sömürmemeyi, istismar etmemeyi,Merhameti emrediyor, zulmü yasaklıyor. Sonra kimseyi sömürmemeyi, istismar etmemeyi, kimsenin sırtından bedavadan geçinmemeyi, elinin emeği ile yaşamayı,kimsenin sırtından bedavadan geçinmemeyi, elinin emeği ile yaşamayı, kendisi temiz kazanıp başkalarına da iyilik yapmayı emrediyor. İşte din bu. kendisi temiz kazanıp başkalarına da iyilik yapmayı emrediyor.

İşte din bu.

Bunları yapmıyor adam. Ne yapıyor? Pis. Ne yapıyor? Kalbi kötü. Ne yapıyor?Bunları yapmıyor adam. Ne yapıyor? Pis. Ne yapıyor? Kalbi kötü. Ne yapıyor? İşleri kanunlara göre bile suç. Ne yapıyor? Başkasını sömürüyor, aldatıyor, yalan söylüyor, vs. vs. İşleri kanunlara göre bile suç. Ne yapıyor? Başkasını sömürüyor, aldatıyor, yalan söylüyor, vs. vs.

Neden yapıyor bunları? Dünya menfaati için. Neden yapıyor? Neden yapıyor bunları?

Dünya menfaati için.

Neden yapıyor?

Dinini bir tarafa atıp da bu fâni hayata daldığı için yapıyor. Dinini bir tarafa atıp da bu fâni hayata daldığı için yapıyor.

Bizim inançsızlardan farkımızın imanımızın olması lazım.Bizim inançsızlardan farkımızın imanımızın olması lazım. Dinimizin emirlerine göre haramlardan kendimizi çekip şöyle farklı insan olduğumuzu göstermemiz lazım.Dinimizin emirlerine göre haramlardan kendimizi çekip şöyle farklı insan olduğumuzu göstermemiz lazım. Onlar gibi yaşayıp da ondan sonra lâ ilâhe illallah demek,Onlar gibi yaşayıp da ondan sonra lâ ilâhe illallah demek, Allah tarafından kabul edilmiyor, reddediliyor. "Sen al bu sözü, başına çalınsın!Allah tarafından kabul edilmiyor, reddediliyor. "Sen al bu sözü, başına çalınsın! Senden kabul etmiyorum bu lâ ilâhe illallah sözünü. Sen yalan söyledin!" buyuruyor,Senden kabul etmiyorum bu lâ ilâhe illallah sözünü. Sen yalan söyledin!" buyuruyor, diye Peygamber Efendimiz bildiriyor. diye Peygamber Efendimiz bildiriyor.

Bu önemli bir husus. Bu önemli bir ikaz olduğu için ben sizlere bunu hatırlatmak istiyorum. Bu önemli bir husus. Bu önemli bir ikaz olduğu için ben sizlere bunu hatırlatmak istiyorum.

Özet olarak anlaşılır bir şekilde, cümlelerle söylemek gerekirse: Sakın âhireti unutmayın.Özet olarak anlaşılır bir şekilde, cümlelerle söylemek gerekirse: Sakın âhireti unutmayın. Mahkeme-i kübrâyı unutmayın. Allah'ın emirlerini unutmayın. Kur'an'ı okuyun.Mahkeme-i kübrâyı unutmayın. Allah'ın emirlerini unutmayın. Kur'an'ı okuyun. Allah'ın emirlerini emir olarak deftere yazın,Allah'ın emirlerini emir olarak deftere yazın, yasaklarını da "Bunlar da haramlar, yasaklar" diye karşı tarafına, karşı sütuna yazın.yasaklarını da "Bunlar da haramlar, yasaklar" diye karşı tarafına, karşı sütuna yazın. Emirlerini tutun, yasaklarından kaçının. Sevapları işleyin, günahları yapmayın.Emirlerini tutun, yasaklarından kaçının. Sevapları işleyin, günahları yapmayın. Allah'ın sevdiği kul olmaya çalışın. Lâ ilâhe illallah sözü o zaman insana fayda verir.Allah'ın sevdiği kul olmaya çalışın. Lâ ilâhe illallah sözü o zaman insana fayda verir. Aksi takdirde fayda vermez, Allah kabul etmez. İkaz olsun diye söylüyorum. Aksi takdirde fayda vermez, Allah kabul etmez. İkaz olsun diye söylüyorum.

Peygamber Efendimiz'in lâ ilâhe illallah'la ilgili başka bir hadîs-i şerîfini okumak istiyorum.Peygamber Efendimiz'in lâ ilâhe illallah'la ilgili başka bir hadîs-i şerîfini okumak istiyorum. İbnü'n-Neccâr rivayet etmiş. Enes radıyallahu anh'ten. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; İbnü'n-Neccâr rivayet etmiş. Enes radıyallahu anh'ten. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Lâ ilâhe illallah kelimetün azîmetün kerîmetün ale'llâhi teâlâ. Men kâlehâ muhlisan istevcebe'l -cennete.Lâ ilâhe illallah kelimetün azîmetün kerîmetün ale'llâhi teâlâ. Men kâlehâ muhlisan istevcebe'l -cennete. Fe-men kâlehâ kâziben asamet mâlehû ve demehû ve kâne masîruhû ile'n-nâri. Fe-men kâlehâ kâziben asamet mâlehû ve demehû ve kâne masîruhû ile'n-nâri.

Bu hadîs-i şerîfin mânasını da güzel sözlerini okuduktan sonra açıklayalım. Bu hadîs-i şerîfin mânasını da güzel sözlerini okuduktan sonra açıklayalım.

Lâ ilâhe illallah kelimetün azîmetün kerîmetün ale'llâhi teâlâ.Lâ ilâhe illallah kelimetün azîmetün kerîmetün ale'llâhi teâlâ. "Lâ ilâhe illallah sözü çok muazzam bir sözdür, çok ulu bir sözdür, çok yüce bir sözdür"Lâ ilâhe illallah sözü çok muazzam bir sözdür, çok ulu bir sözdür, çok yüce bir sözdür ve Allahu Teâlâ hazretlerinin nazarında çok kıymeti olan soylu, asil bir sözdür."ve Allahu Teâlâ hazretlerinin nazarında çok kıymeti olan soylu, asil bir sözdür." Men kâlehâ muhlisan. "İhlâs ile, kalbinden inanarak kim ‘Allah'tan başka ilâh yoktur.' diye Men kâlehâ muhlisan. "İhlâs ile, kalbinden inanarak kim ‘Allah'tan başka ilâh yoktur.' diye Allah'a inancını bu sözle ifade ederse." İstevcebe'l-cennete.Allah'a inancını bu sözle ifade ederse." İstevcebe'l-cennete. "Cenneti kendisine gerekli, zorunlu, vacip kılar." Yani bunu ihlâsla söyleyen cennetlik olur. "Cenneti kendisine gerekli, zorunlu, vacip kılar."

Yani bunu ihlâsla söyleyen cennetlik olur.

Fe-men kâlehâ kâziben. "Kim bu sözü aldatmaca olarak, yalan olarak söylerse…" Fe-men kâlehâ kâziben. "Kim bu sözü aldatmaca olarak, yalan olarak söylerse…"

Peygamber Efendimiz'in zamanında böyleleri de vardı. Müslümanlardan korkuyorlardı,Peygamber Efendimiz'in zamanında böyleleri de vardı. Müslümanlardan korkuyorlardı, yalandan lâ ilâhe illallah diyorlardı. Toplumun tepkisinden korkuyorlardı.yalandan lâ ilâhe illallah diyorlardı. Toplumun tepkisinden korkuyorlardı. Müslümanların karşısında aksini söylediği takdirde başına geleceklerden korkuyordu, yalandan, Müslümanların karşısında aksini söylediği takdirde başına geleceklerden korkuyordu, yalandan, inanmadığı halde, müslüman olmadığı halde, mü'min olmadığı halde söylüyordu. inanmadığı halde, müslüman olmadığı halde, mü'min olmadığı halde söylüyordu.

Peki o zaman ne olur? Asamet mâlehû ve demehû. "Bu söz, bu kelam onun malını ve kanını korur." Peki o zaman ne olur?

Asamet mâlehû ve demehû. "Bu söz, bu kelam onun malını ve kanını korur."

Yani canını korur. Malı heder olmaz, elinden alınmaz. Hayatına kastolunmaz, korunur.Yani canını korur. Malı heder olmaz, elinden alınmaz. Hayatına kastolunmaz, korunur. Müslümanların arasında müslümanların himayesinde müslümanlardan sanılır, sayılır, korunur. Müslümanların arasında müslümanların himayesinde müslümanlardan sanılır, sayılır, korunur.

Ve kâne masîruhû ile'n-nâri. "Ama âkıbeti cehenneme düşmek olur, sonucu cehenneme gider."Ve kâne masîruhû ile'n-nâri. "Ama âkıbeti cehenneme düşmek olur, sonucu cehenneme gider." Yani yalandan söylediği için kurtulmaz, cehenneme gider, cehennemde yanar. Yani yalandan söylediği için kurtulmaz, cehenneme gider, cehennemde yanar.

Bu hadîs-i şerîften anlaşıldığı üzere yalandan söylememek lazım;Bu hadîs-i şerîften anlaşıldığı üzere yalandan söylememek lazım; aşk ile, şevk ile inanarak söylemek lazım. aşk ile, şevk ile inanarak söylemek lazım.

Birinci hadîs-i şerîften anlaşıldığı üzere de lâ ilâhe illallah sözünün gereğini yapmak lazım.Birinci hadîs-i şerîften anlaşıldığı üzere de lâ ilâhe illallah sözünün gereğini yapmak lazım. Allah'a inanıyorsan Allah'ın emirlerin tut. Peygamber aleyhisselâtü vesselam'a inanıyorsanAllah'a inanıyorsan Allah'ın emirlerin tut. Peygamber aleyhisselâtü vesselam'a inanıyorsan Peygamber Efendimiz'in nasihatlerini öğren,Peygamber Efendimiz'in nasihatlerini öğren, Efendimiz'in buyruklarını, hadîs-i şerîflerini anla, anladığını uygula.Efendimiz'in buyruklarını, hadîs-i şerîflerini anla, anladığını uygula. Resûlullah'ın sünnetine uygun yaşa. Kur'an'a inanıyorsan Kur'ân-ı Kerîm oku,Resûlullah'ın sünnetine uygun yaşa. Kur'an'a inanıyorsan Kur'ân-ı Kerîm oku, Kur'ân-ı Kerîm'in içindeki emirlere kendini uydur, hayatını Kur'an'a uygun bir hayat eyle.Kur'ân-ı Kerîm'in içindeki emirlere kendini uydur, hayatını Kur'an'a uygun bir hayat eyle. İslâm fıkhına, İslâm hukukuna inanıyorsan Allah'ın emirlerini, fıkhını, ahkâmını her konuda uygula. İslâm fıkhına, İslâm hukukuna inanıyorsan Allah'ın emirlerini, fıkhını, ahkâmını her konuda uygula.

Bu ikinci hadîs-i şerîfte böylece lâ ilâhe illallah demeninBu ikinci hadîs-i şerîfte böylece lâ ilâhe illallah demenin ihlâsla olması gerektiğini Peygamber Efendimiz bize öğretmiş oluyor.ihlâsla olması gerektiğini Peygamber Efendimiz bize öğretmiş oluyor. Ve lâ ilâhe illallah sözünün de gereği var, icabı var,Ve lâ ilâhe illallah sözünün de gereği var, icabı var, Lâ ilâhe illallah diyenin yaşaması gereken bir tarz var, onları da yapması gerektiğini;Lâ ilâhe illallah diyenin yaşaması gereken bir tarz var, onları da yapması gerektiğini; dünyayı tercih etmemesi, dinini tercih etmesi gerektiğini, dünya menfaatine aldanmaması,dünyayı tercih etmemesi, dinini tercih etmesi gerektiğini, dünya menfaatine aldanmaması, dininin emirlerine sarılması gerektiğini anlıyoruz. dininin emirlerine sarılması gerektiğini anlıyoruz.

Üçüncü hadîs-i şerîf: Üçüncü hadîs-i şerîf:

Peygamber Efendimiz İbn Abbas radıyallahu anhümâ'dan bize rivayet olunduğuna göre buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz İbn Abbas radıyallahu anhümâ'dan bize rivayet olunduğuna göre buyuruyor ki;

Lâ ilâhe illallah tedfau an kâilihâ tis'aten ve tis'îne bâben mine'l-belâ'i ednâhâ el-hemmü.Lâ ilâhe illallah tedfau an kâilihâ tis'aten ve tis'îne bâben mine'l-belâ'i ednâhâ el-hemmü. "Lâ ilâhe illallah sözü, bu sözü söyleyen mü'minden 99 çeşit belayı def eder. Bela ona gelmez." "Lâ ilâhe illallah sözü, bu sözü söyleyen mü'minden 99 çeşit belayı def eder. Bela ona gelmez."

Bela gelecekken durdurur, gelmesini engeller, gelmekten kurtarır. Bela gelecekken durdurur, gelmesini engeller, gelmekten kurtarır.

Ednâhâ el-hemmü. "Bu belaların en aşağısı hemdir." Ednâhâ el-hemmü. "Bu belaların en aşağısı hemdir."

Tasadır, üzüntüdür, iç sıkıntısıdır. İnsanın kederidir, gamıdır, elemidir.Tasadır, üzüntüdür, iç sıkıntısıdır. İnsanın kederidir, gamıdır, elemidir. Lâ ilâhe illallah diyenin 99 cins belası uzaklaşır. Kelime-i tevhid onu korur.Lâ ilâhe illallah diyenin 99 cins belası uzaklaşır. Kelime-i tevhid onu korur. En aşağısı iç sıkıntısı, kaygı ve tasa. Onları bile alır gider. En aşağısı iç sıkıntısı, kaygı ve tasa. Onları bile alır gider.

Onun için ben, bazı kardeşlerim bazı ruhî rahatsızlıklarını bana anlattıkları zaman; Onun için ben, bazı kardeşlerim bazı ruhî rahatsızlıklarını bana anlattıkları zaman;

"Bak aşk ile, şevk ile lâ ilâhe illallah deyin."Bak aşk ile, şevk ile lâ ilâhe illallah deyin. Bu söz sadece mânevî bakımdan insana sevap kazandırmakla kalmaz,Bu söz sadece mânevî bakımdan insana sevap kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda maddî faydası da vardır. İlaç gibidir, ruh hastalıklarını tedavi eder. Üzüntüleri def eder.aynı zamanda maddî faydası da vardır. İlaç gibidir, ruh hastalıklarını tedavi eder. Üzüntüleri def eder. İnsanın içini nurlandırır, şenlendirir. Alnını pırıl pırıl parlatır.İnsanın içini nurlandırır, şenlendirir. Alnını pırıl pırıl parlatır. Kale gibi sağlam, şeker gibi, lokum gibi, kaymak gibi, tatlı bir insan haline getirir." diye söylüyorum. Kale gibi sağlam, şeker gibi, lokum gibi, kaymak gibi, tatlı bir insan haline getirir." diye söylüyorum.

Onun için aziz ve muhterem kardeşlerim, dindarlığımızı, lâ ilâhe illallah sözünü söyleyenOnun için aziz ve muhterem kardeşlerim, dindarlığımızı, lâ ilâhe illallah sözünü söyleyen ehl-i tevhid oluşumuzu iyi düşünelim ve iyi uygulayalım.ehl-i tevhid oluşumuzu iyi düşünelim ve iyi uygulayalım. Bir de Abdülaziz [Bekkine] hocamız rahmetullahi aleyh derslerinde söylemiş,Bir de Abdülaziz [Bekkine] hocamız rahmetullahi aleyh derslerinde söylemiş, ben de duyanlardan dinlemiştim. Kitapta -Râmûz'da- da okudum: Lâ ilâhe illallah âşikâre tevhiddir. ben de duyanlardan dinlemiştim. Kitapta -Râmûz'da- da okudum: Lâ ilâhe illallah âşikâre tevhiddir. Yani Allah var; Allah'ın şerîki, nazîri yok. Budistlerin taptığı Buda nedir? Yani Allah var; Allah'ın şerîki, nazîri yok.

Budistlerin taptığı Buda nedir?

Bir insandır. Onun heykelini yapıyorlar. Niye tapınıyorlar? Tapınmamaları lazım! Bir insandır. Onun heykelini yapıyorlar. Niye tapınıyorlar? Tapınmamaları lazım!

Bu güneş nedir? Gökteki varlıklardan bir tanesidir. Japonlar'ın güneşe tapınmaması lazım. Bu güneş nedir?

Gökteki varlıklardan bir tanesidir. Japonlar'ın güneşe tapınmaması lazım.

Haçın üstünde bir heykel var. Güya Hz. İsa'ymış!Haçın üstünde bir heykel var. Güya Hz. İsa'ymış! Buna da tapmamaları lazım çünkü o da Allah'ın mübarek bir peygamberidir.Buna da tapmamaları lazım çünkü o da Allah'ın mübarek bir peygamberidir. O yanlıştır, sonradan çıkmıştır, teslis, vesaire dogru değildir. O yanlıştır, sonradan çıkmıştır, teslis, vesaire dogru değildir.

Tamam, bu lâ ilâhe illallah anlaşılıyor. Tamam, bu lâ ilâhe illallah anlaşılıyor.

Lâ ilâhe illallah'ı Kur'ân-ı Kerîm'de açıklayan sûre hangisidir? Lâ ilâhe illallah'ı Kur'ân-ı Kerîm'de açıklayan sûre hangisidir?

İhlâs sûresi dediğimiz kul hüve'llâhü ehad sûresidir: İhlâs sûresi dediğimiz kul hüve'llâhü ehad sûresidir:

Kul hüve'llâhü ehad. "Ey resûlüm, ey mü'minler, ey imanlılar deyin ki; O'dur, O Allah'tır, bir tektir.Kul hüve'llâhü ehad. "Ey resûlüm, ey mü'minler, ey imanlılar deyin ki; O'dur, O Allah'tır, bir tektir. O'nun şerîki, nazîri yoktur." Allahu's-samed.O'nun şerîki, nazîri yoktur." Allahu's-samed. "Her mahluka ihtiyacını veren, muhtaç olduğu ihtiyaçlarını karşılayan, yaratan, yaşatan,"Her mahluka ihtiyacını veren, muhtaç olduğu ihtiyaçlarını karşılayan, yaratan, yaşatan, varlığını devam ettiren O'dur, Samed'dir." Lem yelid ve lem yûled.varlığını devam ettiren O'dur, Samed'dir." Lem yelid ve lem yûled. "Ne O'nun çocuğu olmuştur, ne de O birisinin çocuğudur. Doğmamıştır, doğurmamıştır." "Ne O'nun çocuğu olmuştur, ne de O birisinin çocuğudur. Doğmamıştır, doğurmamıştır."

Yani beşere mahsus olan bu sıfatlar; işte annesi vardır, babası vardır, evlenmişlerdir,Yani beşere mahsus olan bu sıfatlar; işte annesi vardır, babası vardır, evlenmişlerdir, nikâhlanmışlardır, çocukları olmuştur, bunlar insanlara mahsus, mahluka mahsus sıfatlardır.nikâhlanmışlardır, çocukları olmuştur, bunlar insanlara mahsus, mahluka mahsus sıfatlardır. Allahu Teâlâ hazretleri evlat edinmekten veya birisinin oğlu olmaktan münezzehtir. Allahu Teâlâ hazretleri evlat edinmekten veya birisinin oğlu olmaktan münezzehtir.

Eğer oğluysa, öyle tenasülle baba-oğul diye giderse o zaman ne olur? Eğer oğluysa, öyle tenasülle baba-oğul diye giderse o zaman ne olur?

Devam eder. Yani olmaz, mantık dışıdır. Bu açık bir tevhid: Devam eder. Yani olmaz, mantık dışıdır.

Bu açık bir tevhid:

Lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven ehad.Lem yelid ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven ehad. "Onun şerîki, nazîri, hiç O'na denk olan bir varlık da yoktur." "Onun şerîki, nazîri, hiç O'na denk olan bir varlık da yoktur."

"Yani bir Allah var, tamam inandım da, bir de O'nun karşısında..." "Yani bir Allah var, tamam inandım da, bir de O'nun karşısında..."

Karşısında filan, öyle bir şey yok! Karşı güç vesaire yok! Allahu Teâlâ hazretleri kâdir-i mutlaktır.Karşısında filan, öyle bir şey yok! Karşı güç vesaire yok! Allahu Teâlâ hazretleri kâdir-i mutlaktır. Kâinatın sahibidir. Hiçbir şey O'na denk olamaz. Her şey O'nun mahlukudur. Ne dilerse öyle yapar. Kâinatın sahibidir. Hiçbir şey O'na denk olamaz. Her şey O'nun mahlukudur. Ne dilerse öyle yapar.

Bu âşikâre görünen, bilinen ilkokul çocuğu da anlar bunu, tahsilsiz de anlar,Bu âşikâre görünen, bilinen ilkokul çocuğu da anlar bunu, tahsilsiz de anlar, tahsilli de çok derinden anlar, severek anlar. Gözyaşlarıyla okur, sever.tahsilli de çok derinden anlar, severek anlar. Gözyaşlarıyla okur, sever. Mânasının derinliğine inip zevkine varır. Mânasının derinliğine inip zevkine varır.

Ama bu âşikâre tevhidden başka bir tevhid çeşidi daha var: Lâ havle velâ kuvvette illâ billah. Ama bu âşikâre tevhidden başka bir tevhid çeşidi daha var:

Lâ havle velâ kuvvette illâ billah.

Lâ havle velâ kuvvette illâ billah da örtülü, perdenin arkasındaki tevhiddir.Lâ havle velâ kuvvette illâ billah da örtülü, perdenin arkasındaki tevhiddir. "Bütün güç ve kuvvet Allah'tadır." demek. Lâ havle. "Tahvil edici, değiştirici güç yoktur.""Bütün güç ve kuvvet Allah'tadır." demek. Lâ havle. "Tahvil edici, değiştirici güç yoktur." Velâ kuvvete. "Herhangi bir kuvvet yoktur." İllâ billah. "Hepsi Allah'ın elindedir."Velâ kuvvete. "Herhangi bir kuvvet yoktur." İllâ billah. "Hepsi Allah'ın elindedir." Başka bir varlıkta böyle bir değiştirme gücü, bir şeyi yaptırım gücü, kuvveti vesairesi yoktur.Başka bir varlıkta böyle bir değiştirme gücü, bir şeyi yaptırım gücü, kuvveti vesairesi yoktur. Her şey Allah'ın kudreti elindedir. Ne dilerse o olur. Bu da perdenin arkasındaki derin tevhiddir.Her şey Allah'ın kudreti elindedir. Ne dilerse o olur. Bu da perdenin arkasındaki derin tevhiddir. Bu da gizli tevhiddir. Demek ki lâ ilâhe illallah olarak derinlemesine öğreneceğiz. Bu da gizli tevhiddir.

Demek ki lâ ilâhe illallah olarak derinlemesine öğreneceğiz.

Tasavvuf zaten dervişi ne yapar? Tasavvuf zaten dervişi ne yapar?

Hakiki muvahhid yapar, hakiki tevhidçi yapar.Hakiki muvahhid yapar, hakiki tevhidçi yapar. Tasavvufta ilerleye ilerleye bir mürid, tevhidin mertebelerini geçe geçe, yüksele yüksele,Tasavvufta ilerleye ilerleye bir mürid, tevhidin mertebelerini geçe geçe, yüksele yüksele, derinleşe derinleşe sonunda Allahu Teâlâ hazretlerinin varlığını, birliğini çok yakından,derinleşe derinleşe sonunda Allahu Teâlâ hazretlerinin varlığını, birliğini çok yakından, âşikâre, çok güzel anlar; hakiki muvahhid olur. Burada tabi çeşit çeşit insanlar var.âşikâre, çok güzel anlar; hakiki muvahhid olur.

Burada tabi çeşit çeşit insanlar var.
Bazı yerlerde de üzücü ifadelerle karşılaşıyoruz, onları da saklayıp, söylemeyip sabretmek lazım ama...Bazı yerlerde de üzücü ifadelerle karşılaşıyoruz, onları da saklayıp, söylemeyip sabretmek lazım ama... Bazıları diyorlarmış ki bizim ecdadımıza, Osmanlılar'a; "Efendim onlar sûfî idi…" Bazıları diyorlarmış ki bizim ecdadımıza, Osmanlılar'a;

"Efendim onlar sûfî idi…"

Tenkit ediyorlarmış. Halbuki niye tenkit ediyorlar? Hakiki muvahhid onlar.Tenkit ediyorlarmış.

Halbuki niye tenkit ediyorlar?

Hakiki muvahhid onlar.
Yani tasavvuf terbiyesi sonunda tevhidin bütün inceliklerini öğrenipYani tasavvuf terbiyesi sonunda tevhidin bütün inceliklerini öğrenip en iyi muvahhid olarak onlar yaşamışlar.en iyi muvahhid olarak onlar yaşamışlar. Ne güzel de hizmetler etmişler, cihatlar etmişler, görevler yapmışlar.Ne güzel de hizmetler etmişler, cihatlar etmişler, görevler yapmışlar. Yapan yapmış, yapmayan yapmamış. Tabi iyisi de var kötüsü de var.Yapan yapmış, yapmayan yapmamış. Tabi iyisi de var kötüsü de var. Kimisi gazel yazmış, şarap içmiş, zevk etmiş, keyif yapmış, ömrünü öyle geçirmiş.Kimisi gazel yazmış, şarap içmiş, zevk etmiş, keyif yapmış, ömrünü öyle geçirmiş. Eh eden bulur; ne ekerse insan onu biçer. İyiye iyi, kötüye kötü.Eh eden bulur; ne ekerse insan onu biçer. İyiye iyi, kötüye kötü. Yani kötüyü medih de etmiyoruz, iyiye de iftira edilmesine razı gelemeyiz. Onları da savunmak vazifemiz. Yani kötüyü medih de etmiyoruz, iyiye de iftira edilmesine razı gelemeyiz. Onları da savunmak vazifemiz.

Sonuncu bir hadîs-i şerîfle konuyu tamamlamak istiyorum. Sonuncu bir hadîs-i şerîfle konuyu tamamlamak istiyorum.

Süleym b. Cabir radıyallahu anh'ten Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuş; Süleym b. Cabir radıyallahu anh'ten Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuş;

Lâ tahkiranne mine'l-ma'rûfi şey'en ve lev en tesudde min delvüke fî inâi'l-müsteskıLâ tahkiranne mine'l-ma'rûfi şey'en ve lev en tesudde min delvüke fî inâi'l-müsteskı ve en telka ehâke bi-işrin hasen. Fe-izâ edvera felâ tağtâbehû. ve en telka ehâke bi-işrin hasen. Fe-izâ edvera felâ tağtâbehû.

Peygamber Efendimiz ısrarlı bir nasihatle,Peygamber Efendimiz ısrarlı bir nasihatle, "Aman, sakın ha iyilikten herhangi bir çeşidini hor ve hakir görmeyin!" buyuruyor. "Aman, sakın ha iyilikten herhangi bir çeşidini hor ve hakir görmeyin!" buyuruyor.

Lâ tahkiranne mine'l-ma'rûfi şey'a.Lâ tahkiranne mine'l-ma'rûfi şey'a. "Mâruftan hiçbir şeyi sakın hor, hakir, küçük, önemsiz görme!" diye emir buyuruyor. "Mâruftan hiçbir şeyi sakın hor, hakir, küçük, önemsiz görme!" diye emir buyuruyor.

Ama çok ısrarlı bir emir, fiilin sonuna nun-u te'kîd-i sakîle koymuş.Ama çok ısrarlı bir emir, fiilin sonuna nun-u te'kîd-i sakîle koymuş. "Aman ha, sakın ha iyilikten hiçbir şeyi hor hakir görme!" "Aman ha, sakın ha iyilikten hiçbir şeyi hor hakir görme!"

Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına uygun her işe,Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına uygun her işe, dinin, aklın, şeriatin güzel gördüğü her bir işe "mâruf" denir. Müslümanın emr-i mâruf yapması lazım.dinin, aklın, şeriatin güzel gördüğü her bir işe "mâruf" denir. Müslümanın emr-i mâruf yapması lazım. Yani mârufun, iyi, aklın ve dinin güzel gördüğü şeyin yapılmasını tavsiye de etmesi lazım, Yani mârufun, iyi, aklın ve dinin güzel gördüğü şeyin yapılmasını tavsiye de etmesi lazım, fiilî mâruf da lazım, fiilî olarak da emrettiği o şeyi kendisinin de yapması lazım.fiilî mâruf da lazım, fiilî olarak da emrettiği o şeyi kendisinin de yapması lazım. Hem kendisi yapacak hem de başkasına yaptırmaya çalışacak, tavsiye edecek. Mâruf, iyilik demek. Hem kendisi yapacak hem de başkasına yaptırmaya çalışacak, tavsiye edecek. Mâruf, iyilik demek.

"İyilikten hiçbir şeyi aman, sakın ha hor ve hakir görme!" diyor Peygamber Efendimiz."İyilikten hiçbir şeyi aman, sakın ha hor ve hakir görme!" diyor Peygamber Efendimiz. Çünkü bazen bir iyilik dolayısıyla insan cennetlik olabilir. Misal veriyor; Çünkü bazen bir iyilik dolayısıyla insan cennetlik olabilir. Misal veriyor;

Ve lev en tesudde min delvüke fî inâi'l-müsteskı. "Senden su isteyen bir kimseye elindeki kovandanVe lev en tesudde min delvüke fî inâi'l-müsteskı. "Senden su isteyen bir kimseye elindeki kovandan ‘Al, su mu istiyorsun?' diye ona su boşaltıvermen, su döküvermen bile bir çeşit iyiliktir." ‘Al, su mu istiyorsun?' diye ona su boşaltıvermen, su döküvermen bile bir çeşit iyiliktir."

"Elini yıka, hadi ben dökeyim." veyahut, "Al, getir kovanı, benim kovamdakini sana dökeyim." diye"Elini yıka, hadi ben dökeyim." veyahut, "Al, getir kovanı, benim kovamdakini sana dökeyim." diye birazcık su vermek veya kovanın tamamını vermek. Küçük bir şey ama bunu bile hor görme.birazcık su vermek veya kovanın tamamını vermek. Küçük bir şey ama bunu bile hor görme. Belki o bunun sebebiyle "Allah razı olsun." der. Belki o bunun sebebiyle "Allah razı olsun." der. Velev bir bardak su bile olsa, "Çok şükür, elhamdülillah!" dedikten sonra sana dua eder.Velev bir bardak su bile olsa, "Çok şükür, elhamdülillah!" dedikten sonra sana dua eder. Bir mâruf, bir iyilik, bu bile belki senin sebeb-i necâtın olur. Bir mâruf, bir iyilik, bu bile belki senin sebeb-i necâtın olur.

Ve en telkâ ehâke bi-işrîn hasen. "Mü'min kardeşin ile karşılaştığın zaman onu böyle güzel,Ve en telkâ ehâke bi-işrîn hasen. "Mü'min kardeşin ile karşılaştığın zaman onu böyle güzel, tatlı gülüşle, tebessümle, güleç bir yüzle karşılamanı bile önemsiz sayma." tatlı gülüşle, tebessümle, güleç bir yüzle karşılamanı bile önemsiz sayma."

Nihayet bir gülümsemedir. Ne olacak insana, mühim bir şey değil.Nihayet bir gülümsemedir. Ne olacak insana, mühim bir şey değil. Bir gülümsedi, bir gülücük ama o bile önemsiz değil.Bir gülümsedi, bir gülücük ama o bile önemsiz değil. Ondan bile, güleç yüzle karşılamaktan bile insan bakarsın Allah'ın rızasına erer, cennetlik olabilir. Ondan bile, güleç yüzle karşılamaktan bile insan bakarsın Allah'ın rızasına erer, cennetlik olabilir.

Fe-izâ edvera felâ tağtâbehû. Fe-izâ edvera felâ tağtâbehû.

Tabi karşılaştığın bir insana gülüyorsun da yüzüne, güleç bir yüzle karşılıyorsun,Tabi karşılaştığın bir insana gülüyorsun da yüzüne, güleç bir yüzle karşılıyorsun, "Hoşgeldin." diyorsun, tatlı söz söylüyorsun. "Hoşgeldin." diyorsun, tatlı söz söylüyorsun. Peki kalkıp gittiği zaman arkasından gıybet etmemek; o da bir iyilik.Peki kalkıp gittiği zaman arkasından gıybet etmemek; o da bir iyilik. Kimisi yüzüne güler, gittiği zaman da giden adamcağızın arkasından bir sürü ileri geri laf söyler.Kimisi yüzüne güler, gittiği zaman da giden adamcağızın arkasından bir sürü ileri geri laf söyler. O gıybet oldu işte. Kötülük oldu, münker oldu, münkerâttan oldu. Halbuki mâruf nedir? O gıybet oldu işte. Kötülük oldu, münker oldu, münkerâttan oldu.

Halbuki mâruf nedir?

İyiliktir. Giden insanın arkasından konuşmamak da bir çeşit mâruftur. İyiliktir. Giden insanın arkasından konuşmamak da bir çeşit mâruftur.

Onun için mârufun, iyiliğin, örfün hiçbirisini hor ve hakir görmeyin.Onun için mârufun, iyiliğin, örfün hiçbirisini hor ve hakir görmeyin. Yolun üzerindeki bir taşı kenara koymak bile olsa, birisini sevindirecek küçük bir tavır,Yolun üzerindeki bir taşı kenara koymak bile olsa, birisini sevindirecek küçük bir tavır, bir hareket bile olsa iyilik yapmaya azmedin, gayret edin. Hayatınız iyiliklerle, güzelliklerle geçsin.bir hareket bile olsa iyilik yapmaya azmedin, gayret edin. Hayatınız iyiliklerle, güzelliklerle geçsin. İyilikleriniz, sevaplarınız biriksin. Allah'ın sevgili kulu olun.İyilikleriniz, sevaplarınız biriksin. Allah'ın sevgili kulu olun. Lâ ilâhe illallah'ın hakiki ehli, hakiki sahibi, hakiki erbabı olun. Lâ ilâhe illallah'ın hakiki ehli, hakiki sahibi, hakiki erbabı olun.

Allahu Teâlâ hazretleri sizleri sıhhatli, afiyetli, aziz ve bahtiyar eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri sizleri sıhhatli, afiyetli, aziz ve bahtiyar eylesin. Hem dünyada mutlu yaşayın hem âhirette sevdiklerinizle beraber cennetlik olun.Hem dünyada mutlu yaşayın hem âhirette sevdiklerinizle beraber cennetlik olun. Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına vâsıl olun, cemaliyle müşerref olun.Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına vâsıl olun, cemaliyle müşerref olun. Hepimiz olalım, sizler de bizler de...Hepimiz olalım, sizler de bizler de... Allahu Teâlâ hazretleri mübarek Cuma hürmetine dualarımızı kabul eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri mübarek Cuma hürmetine dualarımızı kabul eylesin. Dünya ve âhirette hepimizi aziz ve bahtiyar eylesin. Dünya ve âhirette hepimizi aziz ve bahtiyar eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi berekâtüh! Amerika'dan sevgiler, selamlar, dualar. es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi berekâtüh!

Amerika'dan sevgiler, selamlar, dualar.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2