Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Evvel 1446
23 Kasım 2024
İmsak
06:23
Güneş
07:53
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

İslâm’ın Anlatılması ve Yayılması

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Rebîü'l-Âhir 1418 / 29.08.1997
AKRA- Lestır/ İngiltere

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Cehennem Ehli ve Cennet Ehli, Tebliğ ve İrşad Çalışmaları, Devir Devr-i Muhammedî, Ecel ve Tùl-i Emel, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

İslâm’ın Anlatılması ve Yayılması

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Rebîü'l-Âhir 1418 / 29.08.1997
AKRA- Lestır/ İngiltere

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Cehennem Ehli ve Cennet Ehli, Tebliğ ve İrşad Çalışmaları, Devir Devr-i Muhammedî, Ecel ve Tùl-i Emel, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh… es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh…

Aile eğitim çalışması dolayısıyla, İngiltere'nin ortalarında bulunan Leicester şehrindeAile eğitim çalışması dolayısıyla, İngiltere'nin ortalarında bulunan Leicester şehrinde bir İslâm vakfının binalarında çalışmalar yapıyoruz.bir İslâm vakfının binalarında çalışmalar yapıyoruz. Bu münasebetle çok değerli arkadaşların arasındayım. Çalışmalarımız bir kaç gün devam edecek. Bu münasebetle çok değerli arkadaşların arasındayım. Çalışmalarımız bir kaç gün devam edecek.

Konuşmamı İngiltere'den yapıyorum. Burada iki gündür yağışlar başladıKonuşmamı İngiltere'den yapıyorum. Burada iki gündür yağışlar başladı ve bugün camide öğle namazını kılarken, sıvı gazla çalışan sobalar yanıyordu, dikkatimi çekti;ve bugün camide öğle namazını kılarken, sıvı gazla çalışan sobalar yanıyordu, dikkatimi çekti; artık mevsim sonbahara dönüyor. "Ağustos'un yarısı yaz, yarısı kış" derler.artık mevsim sonbahara dönüyor. "Ağustos'un yarısı yaz, yarısı kış" derler. Böyle yağmurlu, bulutlu bir havada İngiltere'de çalışmalara başladık.Böyle yağmurlu, bulutlu bir havada İngiltere'de çalışmalara başladık. Kardeşlerimiz çok iyiler, hepinize selamları var. Kardeşlerimiz çok iyiler, hepinize selamları var.

Bugünkü sohbetimdeki birinci hadîs-i şerîf Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anh'ten.Bugünkü sohbetimdeki birinci hadîs-i şerîf Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anh'ten. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek sözlerini okumak istiyorum. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek sözlerini okumak istiyorum.

Bismillâhirrahmânirrahim: Lev kîle li ehli'n-nâri inneküm mâkisûne fi'n-nâri adede külli hasâtinBismillâhirrahmânirrahim:

Lev kîle li ehli'n-nâri inneküm mâkisûne fi'n-nâri adede külli hasâtin
fi'd-dünya le-ferihu bihâ, ve lev kîle li-ehli'l-cennetifi'd-dünya le-ferihu bihâ, ve lev kîle li-ehli'l-cenneti inneküm mâkisûne fi'l-cenneti adede külli hasâtin le-hazinû velâkin cuile lehümü'l-ebed. inneküm mâkisûne fi'l-cenneti adede külli hasâtin le-hazinû velâkin cuile lehümü'l-ebed.

Sadaka rasûlullah, fî mâ kâl ev kemâ kâl. Sadaka rasûlullah, fî mâ kâl ev kemâ kâl.

Peygamber Efendimiz, daha önceki sohbetlerimde çeşitli vesilelerle temas ettiğimPeygamber Efendimiz, daha önceki sohbetlerimde çeşitli vesilelerle temas ettiğim mühim, önemli, dikkat etmemiz gereken bir gerçeği ifade buyuruyor. Hadîs-i şerîfte diyor ki; mühim, önemli, dikkat etmemiz gereken bir gerçeği ifade buyuruyor.

Hadîs-i şerîfte diyor ki;

"Eğer cehennemlik olmuş, cehenneme girmiş kâfirlere, imansızlara, cehennemin ahalisine:"Eğer cehennemlik olmuş, cehenneme girmiş kâfirlere, imansızlara, cehennemin ahalisine: 'Siz bu cehennemde dünyadaki çakıl taşlarının sayısı kadar sene kalıp ondan sonra çıkacaksınız,'Siz bu cehennemde dünyadaki çakıl taşlarının sayısı kadar sene kalıp ondan sonra çıkacaksınız, o kadar yanacaksınız!' denilseydi; le-ferîhu 'bundan memnun olur, sevinirlerdi.'o kadar yanacaksınız!' denilseydi; le-ferîhu 'bundan memnun olur, sevinirlerdi.' 'Dünyadaki çakıl taşlarının sayısı kadar sene cehennemde kalacağız'Dünyadaki çakıl taşlarının sayısı kadar sene cehennemde kalacağız ama sonunda kurtulacağız!' diye sevinirlerdi." ama sonunda kurtulacağız!' diye sevinirlerdi."

"Cennet ehline de, cennete girmiş mü'min kullara da;"Cennet ehline de, cennete girmiş mü'min kullara da; 'Siz bu cennette dünyadaki irili ufaklı çakıl taşları adedince sene kalacaksınız,'Siz bu cennette dünyadaki irili ufaklı çakıl taşları adedince sene kalacaksınız, ondan sonra artık bu kadar ikram tamam, bitecek!' denilseydi,le-hazinû üzülürlerdi;ondan sonra artık bu kadar ikram tamam, bitecek!' denilseydi,le-hazinû üzülürlerdi; 'Ay, eyvah, demek ki bu nimetler bir zaman gelip bitecek!' diye mahzun olurlardı." 'Ay, eyvah, demek ki bu nimetler bir zaman gelip bitecek!' diye mahzun olurlardı."

Halbuki dünyada ne kadar çok çakıl taşı var; sayılamayacak kadar...Halbuki dünyada ne kadar çok çakıl taşı var; sayılamayacak kadar... Milyonlarla, milyarlarla ifade edilecek kadar uzun seneler kalacaklar Milyonlarla, milyarlarla ifade edilecek kadar uzun seneler kalacaklar ama sonunda oradan çıkarılacakları söylense, mahzun olurlardı. ama sonunda oradan çıkarılacakları söylense, mahzun olurlardı.

Ve lâkin cuile lehümü'l-ebed. "Fakat her iki taraf için de, ebedî olarak orada kalmak durumu olacak." Ve lâkin cuile lehümü'l-ebed. "Fakat her iki taraf için de, ebedî olarak orada kalmak durumu olacak."

Cehenneme düşmüş olan kâfirler, cehennemden ebediyen çıkmayacaklar, ebediyen yanacaklar;Cehenneme düşmüş olan kâfirler, cehennemden ebediyen çıkmayacaklar, ebediyen yanacaklar; cennete girmiş olan mü'minler de cennette ebediyen kalacaklar. cennete girmiş olan mü'minler de cennette ebediyen kalacaklar.

Âyetlerde; Hâlidîne fîhâ ebedâ. diye ifade edildiği şekilde bahtiyar olacaklar,Âyetlerde;

Hâlidîne fîhâ ebedâ. diye ifade edildiği şekilde bahtiyar olacaklar,
saadetleri ebediyen devam edecek.saadetleri ebediyen devam edecek. Onun için sonsuz, sonu olmayan şeklide cehennemde azap, cennette nimet, bahtiyarlık ve saadet olacak. Onun için sonsuz, sonu olmayan şeklide cehennemde azap, cennette nimet, bahtiyarlık ve saadet olacak.

Onun için hayatımızı bu büyük gerçeğe uygun olarak düzenlemeliyiz.Onun için hayatımızı bu büyük gerçeğe uygun olarak düzenlemeliyiz. Bu dünya hayatı ortalama 80 yıl sürse… İnsanın ömrü ne kadardır? Bu dünya hayatı ortalama 80 yıl sürse…

İnsanın ömrü ne kadardır?

70 yıl, 80 yıl, 90 yıl... Ondan sonra ihtiyarlıyor, 100'ü geçene takdirle, hayretle bakıyoruz;70 yıl, 80 yıl, 90 yıl... Ondan sonra ihtiyarlıyor, 100'ü geçene takdirle, hayretle bakıyoruz; 110, 120 olursa her yerde adı geçiyor, o kadar yaşlara ulaşmak zor oluyor. Sonunda bitiyor. 110, 120 olursa her yerde adı geçiyor, o kadar yaşlara ulaşmak zor oluyor. Sonunda bitiyor.

Bu dünya hayatı bir imtihan…Bu dünya hayatı bir imtihan… Öğrencinin imtihanda kağıdına istediği şeyi yazmakta serbest olduğu gibi,Öğrencinin imtihanda kağıdına istediği şeyi yazmakta serbest olduğu gibi, insanlar serbest bırakılmışlar, imtihan... insanlar serbest bırakılmışlar, imtihan...

Şeytan da faaliyette bulunuyor, kâfirler de konuşuyorlar.Şeytan da faaliyette bulunuyor, kâfirler de konuşuyorlar. Şeytan insanı saptırmaya çalışıyor. Kafirler de küfrü allandırıp ballandırıp kabul ettirmeye uğraşıyor.Şeytan insanı saptırmaya çalışıyor. Kafirler de küfrü allandırıp ballandırıp kabul ettirmeye uğraşıyor. Kendi yalan yanlış, batıl, kötü, Allah'ın sevmediği,Kendi yalan yanlış, batıl, kötü, Allah'ın sevmediği, razı olmadığı inançlarını kabul ettirmeye çalışıyor. razı olmadığı inançlarını kabul ettirmeye çalışıyor.

"Ayranım ekşi" diyen yok. Herkes, "Benim yolum doğru, benim işim uygun..." diye kendini beğeniyor"Ayranım ekşi" diyen yok. Herkes, "Benim yolum doğru, benim işim uygun..." diye kendini beğeniyor ve başkalarının da kendisinin tarafına gelmesi için çalışma yapıyor.ve başkalarının da kendisinin tarafına gelmesi için çalışma yapıyor. Teşkilatlar kuruyorlar, görevliler görevlendiriyorlar; Teşkilatlar kuruyorlar, görevliler görevlendiriyorlar;

"Aman sen bizim reklamımızı yap, tanıtmamızı yap, bizi beğendirecek şekilde çalış çabala, hediyeler ver,"Aman sen bizim reklamımızı yap, tanıtmamızı yap, bizi beğendirecek şekilde çalış çabala, hediyeler ver, bedavadan hastalara bak, ilaç dağıt, kitap dağıt!bedavadan hastalara bak, ilaç dağıt, kitap dağıt! Kitaplar renkli olsun, aman baskısı güzel olsun, yaldızlı olsun, herkes beğensin!Kitaplar renkli olsun, aman baskısı güzel olsun, yaldızlı olsun, herkes beğensin! Bu batıl yola girmek isteyenler olursa onlara maddî menfaat sağla vesaire..." Bu batıl yola girmek isteyenler olursa onlara maddî menfaat sağla vesaire..."

İnsanları doğru yoldan çıkartmak, kendi yollarına çekmek,İnsanları doğru yoldan çıkartmak, kendi yollarına çekmek, kendilerinin yoluna kazanmak için çalışıyorlar. kendilerinin yoluna kazanmak için çalışıyorlar.

Bunun asırlar boyu yapıldığını biliyoruz. Ülkemizde bunun kuvvetli çalışmaları var.Bunun asırlar boyu yapıldığını biliyoruz. Ülkemizde bunun kuvvetli çalışmaları var. Afrika'da, Eskimolar arasında, bozkırlarda, dağlarda, Amazon Ormanları'nda öncü olarak,Afrika'da, Eskimolar arasında, bozkırlarda, dağlarda, Amazon Ormanları'nda öncü olarak, oraları fetheden insanların hemen arkasından bir takım insanlar gitmişler;oraları fetheden insanların hemen arkasından bir takım insanlar gitmişler; "Bizim yolumuz güzel, bizim dinimiz güzel, gelin siz bu putperestliği bırakın, ağaçlara, totemlere,"Bizim yolumuz güzel, bizim dinimiz güzel, gelin siz bu putperestliği bırakın, ağaçlara, totemlere, putlara tapmayı bırakın, bizim yolumuza girin." diye kendi yollarını anlatmışlar,putlara tapmayı bırakın, bizim yolumuza girin." diye kendi yollarını anlatmışlar, bazı insanları kazanmışlar, kendi dinlerine sokmuşlar. bazı insanları kazanmışlar, kendi dinlerine sokmuşlar.

Ondan sonra oralara, mesela Afrika ülkelerine, Güneydoğu Asya ülkelerine, adalarına müslümanlar gitmişler.Ondan sonra oralara, mesela Afrika ülkelerine, Güneydoğu Asya ülkelerine, adalarına müslümanlar gitmişler. Müslümanlar onlar kadar atik davranmamış; sakin sakin otururken, ticaret yaparken, çalışırken,Müslümanlar onlar kadar atik davranmamış; sakin sakin otururken, ticaret yaparken, çalışırken, İslâm'ın güzelliğini o ahali görmüş, o girdikleri yolun yanlış olduğunu anlamışlar, müslüman olmuşlar. İslâm'ın güzelliğini o ahali görmüş, o girdikleri yolun yanlış olduğunu anlamışlar, müslüman olmuşlar.

Afrika'nın güneyine, içlerine kadar, Güneydoğu Asya'daki adalardan Avustralya'ya kadarAfrika'nın güneyine, içlerine kadar, Güneydoğu Asya'daki adalardan Avustralya'ya kadar İslâm'ın yayılmasında müslüman tüccarların, Hindistan, Pakistan, Hindişini'deki [Bangladeş]İslâm'ın yayılmasında müslüman tüccarların, Hindistan, Pakistan, Hindişini'deki [Bangladeş] müslüman kardeşlerimizin gayretlerinin büyük tesiri var.müslüman kardeşlerimizin gayretlerinin büyük tesiri var. Sakin sakin, boynu bükük, mazlum, mütevazı, dürüst, sevimli, tatlı, fedakâr, ikramlı…Sakin sakin, boynu bükük, mazlum, mütevazı, dürüst, sevimli, tatlı, fedakâr, ikramlı… Namaz kılmışlar, dürüst çalışmışlar kendilerini sevdirmişler.Namaz kılmışlar, dürüst çalışmışlar kendilerini sevdirmişler. İslâm Mekke'de doğmuşken, İslâm oralarda yokken, dünyaya halka halka yayılmış. İslâm Mekke'de doğmuşken, İslâm oralarda yokken, dünyaya halka halka yayılmış.

Elhamdülillâh, seviniyorum, Almanya'nın hangi kasabasına gittiysem orada bir kaç tane cami var...Elhamdülillâh, seviniyorum, Almanya'nın hangi kasabasına gittiysem orada bir kaç tane cami var... Cuma namazı kılınan, beş vakit namaz kılınan camiler var.Cuma namazı kılınan, beş vakit namaz kılınan camiler var. Kimisini Diyanet teşkilatı, kimisini Süleyman Efendi rahmetullahi aleyh'in talebeleri kurmuş,Kimisini Diyanet teşkilatı, kimisini Süleyman Efendi rahmetullahi aleyh'in talebeleri kurmuş, kimisini daha başka cemaatler kurmuş...kimisini daha başka cemaatler kurmuş... Ama kardeşlerimiz namazsız, ezansız, camisiz, cumasız kalmamışlar,Ama kardeşlerimiz namazsız, ezansız, camisiz, cumasız kalmamışlar, diyâr-ı gurbetlerde ibadetlerini yapmışlar, İslâm yayılıyor... diyâr-ı gurbetlerde ibadetlerini yapmışlar, İslâm yayılıyor...

Ben gitmedim ama gazetelerde okuyoruz. Belki diyeceksiniz; Ben gitmedim ama gazetelerde okuyoruz. Belki diyeceksiniz;

"Hocam siz çok dolaşıyorsunuz ama belki sizin de gitmediğiniz yerler var..." "Hocam siz çok dolaşıyorsunuz ama belki sizin de gitmediğiniz yerler var..."

Benim gitmediğim yerler var, benden önce gitmiş kardeşlerim var;Benim gitmediğim yerler var, benden önce gitmiş kardeşlerim var; Sibirya'da, Amerika'da, Kanada'da müslümanlar var.Sibirya'da, Amerika'da, Kanada'da müslümanlar var. Hatta Hindistan'dan, Pakistan'dan Cemaatü't-Tebliğ denilen cemiyete mensup kardeşlerimizi,Hatta Hindistan'dan, Pakistan'dan Cemaatü't-Tebliğ denilen cemiyete mensup kardeşlerimizi, hangi uzak ülkeye gittiysem, bizden önce oralara gitmişhangi uzak ülkeye gittiysem, bizden önce oralara gitmiş ve İslâm'ı anlatan güzel çalışmalar yapar vaziyette görüyorum, seviniyorum, memnun oluyorum.ve İslâm'ı anlatan güzel çalışmalar yapar vaziyette görüyorum, seviniyorum, memnun oluyorum. Çünkü onların da hocalarının hocaları, kökenleri bizim büyüklerimiz,Çünkü onların da hocalarının hocaları, kökenleri bizim büyüklerimiz, bizim şeyhlerimizin dervişi olan yakınımız, mânevî kardeşlerimiz, onun için seviniyorum. bizim şeyhlerimizin dervişi olan yakınımız, mânevî kardeşlerimiz, onun için seviniyorum.

Kâfirler küfrü yaymaya çalışıyorlar, imanı alt etmeye çalışıyorlar;Kâfirler küfrü yaymaya çalışıyorlar, imanı alt etmeye çalışıyorlar; mü'minler de İslâm'ı kalkındırmaya, yaymaya, anlatmaya çalışıyorlar.mü'minler de İslâm'ı kalkındırmaya, yaymaya, anlatmaya çalışıyorlar. Bu yayma, çalışma, öğretme, tebliğ ve irşat işleriniBu yayma, çalışma, öğretme, tebliğ ve irşat işlerini bizim nümûne-i imtisâlimiz, efendimiz,rehberimiz, önderimiz, her şeyimiz, en güzel üsvemiz,bizim nümûne-i imtisâlimiz, efendimiz,rehberimiz, önderimiz, her şeyimiz, en güzel üsvemiz, üsve-i hasenemiz, Peygamber Efendimiz, ömrü boyuncaüsve-i hasenemiz, Peygamber Efendimiz, ömrü boyunca en güzel şekilde yapmış, İslâm'ı yayma konusunda çalışmış. en güzel şekilde yapmış, İslâm'ı yayma konusunda çalışmış.

Panayırlara gelen, hacca gelen Arap kabilelerine İslâm'ı anlatmış.Panayırlara gelen, hacca gelen Arap kabilelerine İslâm'ı anlatmış. Medine-i Münevvere'ye hicret etmiş, anlatmış. Medine-i Münevvere'ye hicret etmiş, anlatmış. Bizans imparatoruna elçi göndermiş, mektup yazmış, anlatmış.Bizans imparatoruna elçi göndermiş, mektup yazmış, anlatmış. Habeş imparatoru müslüman olmuş, Mısır hükümdarına, Sâsanî imparatoruna elçi göndermiş... Habeş imparatoru müslüman olmuş, Mısır hükümdarına, Sâsanî imparatoruna elçi göndermiş...

Peygamber Efendimiz yaşadığı devredeki bütün insanlara, erişebildiği yerlere elçi göndererek İslâm'ı,Peygamber Efendimiz yaşadığı devredeki bütün insanlara, erişebildiği yerlere elçi göndererek İslâm'ı, Allah'ın bir olduğunu, Allah'tan gayrı tapınılacak mâbud olmadığını, tevhid inancını, Allah'ın bir olduğunu, Allah'tan gayrı tapınılacak mâbud olmadığını, tevhid inancını, insanların Allah'a güzel kulluk etmeleri gerektiğini, güzel ahlâkı, mânevî gerçekleri,insanların Allah'a güzel kulluk etmeleri gerektiğini, güzel ahlâkı, mânevî gerçekleri, Allah'ın razı olduğu gerçekleri, iman esaslarını anlatmış. Allah'ın razı olduğu gerçekleri, iman esaslarını anlatmış.

Sahâbe-i kirâm bütün ömürlerini bu yolda geçirmişler.Sahâbe-i kirâm bütün ömürlerini bu yolda geçirmişler. İslâm'ı Orta Asya'ya, Anadolu'ya yaymışlar, kısa zamanda Balkanlar'a, Sicilya'ya,İslâm'ı Orta Asya'ya, Anadolu'ya yaymışlar, kısa zamanda Balkanlar'a, Sicilya'ya, İtalya'ya, İspanya'ya, Fransa'ya kadar genişlemişler.İtalya'ya, İspanya'ya, Fransa'ya kadar genişlemişler. Endülüs'te yedi asır İslâm hâkim olmuş, Fransa içlerine kadar girmiş.Endülüs'te yedi asır İslâm hâkim olmuş, Fransa içlerine kadar girmiş. İngiltere krallarının bazıları müslüman olmuş, elimizde bastırdıkları altın paralar var.İngiltere krallarının bazıları müslüman olmuş, elimizde bastırdıkları altın paralar var. Lâ ilâhe illallah Muhammedü'r-resûlullah yazılı, kendi isimleri yazılı sikkeleri,Lâ ilâhe illallah Muhammedü'r-resûlullah yazılı, kendi isimleri yazılı sikkeleri, altın, gümüş paraları var ki müslüman olmuşlar, öyle paralar basmışlar. altın, gümüş paraları var ki müslüman olmuşlar, öyle paralar basmışlar.

Onlar çok güzel çalışmalar yapmış, İslâm'ı öğretmişler. Peygamber Efendimiz'in ashabına; Onlar çok güzel çalışmalar yapmış, İslâm'ı öğretmişler. Peygamber Efendimiz'in ashabına;

"Bu İslâm deryaları, büyük ummanları geçecek, dünyanın her yerine ulaşacak!" diye"Bu İslâm deryaları, büyük ummanları geçecek, dünyanın her yerine ulaşacak!" diye müjdelediği gerçekler tahakkuk etmiş. müjdelediği gerçekler tahakkuk etmiş. Şimdi de hakikaten yirminci yüzyılın ulaşım,Şimdi de hakikaten yirminci yüzyılın ulaşım, iletişim imkanlarıyla İslâm'ın bir çok yere gittiğini sevinçle görüyoruz.iletişim imkanlarıyla İslâm'ın bir çok yere gittiğini sevinçle görüyoruz. İslâm'ı yaymak için çalışan birçok kardeşimiz olduğunu görüyoruz, seviniyoruz. İslâm'ı yaymak için çalışan birçok kardeşimiz olduğunu görüyoruz, seviniyoruz. Avrupa'da, Amerika'da, Kanada'da, Güney Amerika'da... Avrupa'da, Amerika'da, Kanada'da, Güney Amerika'da...

Ben Güney Amerika'ya, Orta Amerika'ya gitmedim, Avustralya'ya gittim, biliyorum;Ben Güney Amerika'ya, Orta Amerika'ya gitmedim, Avustralya'ya gittim, biliyorum; her yerde İslâm'ı yayma çalışmaları var. her yerde İslâm'ı yayma çalışmaları var.

Buna mukabil, bunun karşılığında da Türkiye'de İslâm'ı yok etme çalışmaları var!Buna mukabil, bunun karşılığında da Türkiye'de İslâm'ı yok etme çalışmaları var! Hani reklamda, "Bu Türkler de çok oluyor!" diye duyduğumuz gibi, dışarıdan;Hani reklamda, "Bu Türkler de çok oluyor!" diye duyduğumuz gibi, dışarıdan; "Aman bu Türkler'i İslâm'dan ayıralım, bize benzetelim veya kökenlerinden kopartalım, sarartalım,"Aman bu Türkler'i İslâm'dan ayıralım, bize benzetelim veya kökenlerinden kopartalım, sarartalım, solduralım, kurutalım, buruşturalım, kenara atalım veya ateşe atıp yakalım!" gibi düşüncelerle,solduralım, kurutalım, buruşturalım, kenara atalım veya ateşe atıp yakalım!" gibi düşüncelerle, Anadolu'da, dedelerimizin "Allah... Allah..." diyerek fethettiği diyarlardaAnadolu'da, dedelerimizin "Allah... Allah..." diyerek fethettiği diyarlarda İslâm'ı söndürmek, yok etmek isteyenler var. İslâm'ı söndürmek, yok etmek isteyenler var.

Allah bunlara niye müsaade ediyor da, bunları kahretmiyor? Allah bunlara niye müsaade ediyor da, bunları kahretmiyor?

Niye bunların başlarına yıldırımlar yağdırmıyor? Niye bunların başlarına yıldırımlar yağdırmıyor?

Niye bunların arabaları kaza yapıp, bir yere çarpıp da bu mendeburlar yok olup gitmiyorlar? Niye bunların arabaları kaza yapıp, bir yere çarpıp da bu mendeburlar yok olup gitmiyorlar?

İmtihan olduğu, imtihanda Allah müsaade ettiği için...İmtihan olduğu, imtihanda Allah müsaade ettiği için... Biz de imtihan oluyoruz, İslâm düşmanları da imtihan içindeler.Biz de imtihan oluyoruz, İslâm düşmanları da imtihan içindeler. Onlar kâfirliğini yapıyor, cehennemi hak ediyorlar;Onlar kâfirliğini yapıyor, cehennemi hak ediyorlar; biz de Müslümanlığımızı yapacağız, İslâm'ı anlatmaya çalışacağız.biz de Müslümanlığımızı yapacağız, İslâm'ı anlatmaya çalışacağız. Kur'an'ı öğreneceğiz, Resûlullah Efendimiz'in sünnetini öğreneceğiz, İslâm'ı anlatacağız... Kur'an'ı öğreneceğiz, Resûlullah Efendimiz'in sünnetini öğreneceğiz, İslâm'ı anlatacağız...

Bu diyâr-ı gurbette, Almanya'da misafir kaldığım kardeşimin evinde,Bu diyâr-ı gurbette, Almanya'da misafir kaldığım kardeşimin evinde, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'inPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hayatına dair güzel kitapları okudum, gözlerim yaşardı, ağladım...hayatına dair güzel kitapları okudum, gözlerim yaşardı, ağladım... Size de hararetle tavsiye ediyorum, çok kıymetli ana kaynaklar var,Size de hararetle tavsiye ediyorum, çok kıymetli ana kaynaklar var, onlardan Peygamber Efendimiz'in hayatını okuyun!onlardan Peygamber Efendimiz'in hayatını okuyun! Peygamber Efendimiz'in İslâm'ı öğretmek ve yaymak için çektiği mihnetleri, meşakkatleri,Peygamber Efendimiz'in İslâm'ı öğretmek ve yaymak için çektiği mihnetleri, meşakkatleri, ne kadar sıkıntılar çektiğini görün. ne kadar sıkıntılar çektiğini görün.

Âsım Köksal Hocamız'ın İslâm Tarihi kitabı, yeni yeni baskıları yapıldı; çok geniş bir araştırma...Âsım Köksal Hocamız'ın İslâm Tarihi kitabı, yeni yeni baskıları yapıldı; çok geniş bir araştırma... Merhum Ziyâü'l-Hak tarafından kendisine büyük madalyalar verildi, alnından öpüldü,Merhum Ziyâü'l-Hak tarafından kendisine büyük madalyalar verildi, alnından öpüldü, tebrik edildi, kucaklanıldı; çok sevdiğimiz mübarek bir alim... Oradan İslâm tarihini okuyun! tebrik edildi, kucaklanıldı; çok sevdiğimiz mübarek bir alim... Oradan İslâm tarihini okuyun! Müslümanların ilk devirde İslâm'ı yaymak için ne kadar zor bir ülkede, ne kadar zor şartlar altında,Müslümanların ilk devirde İslâm'ı yaymak için ne kadar zor bir ülkede, ne kadar zor şartlar altında, ne kadar sıkıntılar içinde yılmadıklarını, İslâm'ı anlattıklarını oradan görün! ne kadar sıkıntılar içinde yılmadıklarını, İslâm'ı anlattıklarını oradan görün!

Bizim ülkemiz, yüzde doksan dokuzu müslüman olan bir ülke,Bizim ülkemiz, yüzde doksan dokuzu müslüman olan bir ülke, biz İslâm'ı ebediyyen Türkiye'de yaşatacağız.biz İslâm'ı ebediyyen Türkiye'de yaşatacağız. Merhum Mehmed Âkif'in: Bu ezanlar ki şehâdetleri dinin temeli; Merhum Mehmed Âkif'in:

Bu ezanlar ki şehâdetleri dinin temeli;

Ebedî yurdumun üstünde benim, inlemeli! dediği gibi...Ebedî yurdumun üstünde benim, inlemeli!

dediği gibi...
Bu ezanları susturmayacağız, Allah'ın lâ ilâhe illallahBu ezanları susturmayacağız, Allah'ın lâ ilâhe illallah kelime-i tevhid bayrağını surdan aşağı indirmeyeceğiz.kelime-i tevhid bayrağını surdan aşağı indirmeyeceğiz. Daha, bu bayrağı kâfir ülkelere de götüreceğiz, oralara da İslâm'ı anlatacağız,Daha, bu bayrağı kâfir ülkelere de götüreceğiz, oralara da İslâm'ı anlatacağız, o insanların da mü'min olmalarını sağlayacağız. o insanların da mü'min olmalarını sağlayacağız.

Peygamber Efendimiz'in zamanında da kâfirler, müşrikler vardı, puta tapanlar vardı,Peygamber Efendimiz'in zamanında da kâfirler, müşrikler vardı, puta tapanlar vardı, gayr-i müslimler vardı, inançsızlar vardı ama onların bir kısmı daveti anladılar,gayr-i müslimler vardı, inançsızlar vardı ama onların bir kısmı daveti anladılar, İslâm'ın tebliğini kavradılar ve müslüman oldular. İslâm'ın tebliğini kavradılar ve müslüman oldular.

Bu zamanda da bazıları müslüman oluyor.Bu zamanda da bazıları müslüman oluyor. Hatta Amerika'daki senatörlerden bazı kimseler müslüman oluyor,Hatta Amerika'daki senatörlerden bazı kimseler müslüman oluyor, Avrupa'dan bazı alimler müslüman oluyor, seviniyorum.Avrupa'dan bazı alimler müslüman oluyor, seviniyorum. Dünyanın her yerinde müslüman olan da var, kafir olan da var. Dünyanın her yerinde müslüman olan da var, kafir olan da var.

Almanya'da İngiliz müslümanı, Alman müslümanı; kökeni İngiliz olan,Almanya'da İngiliz müslümanı, Alman müslümanı; kökeni İngiliz olan, Alman olan bazı kardeşlerimizle tanıştık, telefonlaştık, beni davet ettiler.Alman olan bazı kardeşlerimizle tanıştık, telefonlaştık, beni davet ettiler. Güzel çalışmalar yapıyorlar, enstitüler, müesseseler kurmuşlar,Güzel çalışmalar yapıyorlar, enstitüler, müesseseler kurmuşlar, ciddi ciddi, güzel güzel İslâm için çalışıyorlar, ben de memnun oluyorum.ciddi ciddi, güzel güzel İslâm için çalışıyorlar, ben de memnun oluyorum. Şuurlu, dikkatli, Avrupa'yı bilen insanlar oldukları,Şuurlu, dikkatli, Avrupa'yı bilen insanlar oldukları, kendi kavimlerini bildikleri için güzel güzel çalışıyorlar;kendi kavimlerini bildikleri için güzel güzel çalışıyorlar; hayret ediyorum, olayları ibretle seyrediyorum. hayret ediyorum, olayları ibretle seyrediyorum.

Müslümanların çocukları İslâm'dan uzaklaşıyor da, İslâm'a yardım etmiyor,Müslümanların çocukları İslâm'dan uzaklaşıyor da, İslâm'a yardım etmiyor, kendisi müslümanca yaşamıyor, kâfirleri taklit ediyor, dininin emirlerini bırakıyor,kendisi müslümanca yaşamıyor, kâfirleri taklit ediyor, dininin emirlerini bırakıyor, kâfirlerin günahlı işlerini taklit ediyor da; kâfirlerin çocuklarından bazıları müslüman oluyor,kâfirlerin günahlı işlerini taklit ediyor da; kâfirlerin çocuklarından bazıları müslüman oluyor, İslâmca yaşıyor, müslümanca örtünüyor, günahları bırakıyor, İslâm için çalışıyor, sevap kazanıyor.İslâmca yaşıyor, müslümanca örtünüyor, günahları bırakıyor, İslâm için çalışıyor, sevap kazanıyor. Sübhânallâh! Allah'ın işi ve hikmeti, insan hayretler içinde, hayranlıkla seyrediyor. Sübhânallâh! Allah'ın işi ve hikmeti, insan hayretler içinde, hayranlıkla seyrediyor.

Kâfir, Küffâr içinde enbiyâ ve evliyâ peydah ediyor, mü'minler hâsıl oluyor;Kâfir, Küffâr içinde enbiyâ ve evliyâ peydah ediyor, mü'minler hâsıl oluyor; mü'minlerin arasından da müşrikler, münafıklar, kâfirler, zalimler çıkıyor. Çünkü imtihan... mü'minlerin arasından da müşrikler, münafıklar, kâfirler, zalimler çıkıyor. Çünkü imtihan... Allah bizi imtihanı kazananlardan eylesin. Allah bizi imtihanı kazananlardan eylesin.

Yüreğim yanıyor, derdimi size böylece açıklamış oluyorum. Birinci hadîs-i şerîf bu; Yüreğim yanıyor, derdimi size böylece açıklamış oluyorum. Birinci hadîs-i şerîf bu;

İnsan cennete girdi mi ebediyen cennette kalacak, onu kazanmaya çalışmalıyız. İnsan cennete girdi mi ebediyen cennette kalacak, onu kazanmaya çalışmalıyız.

"'Dünyadaki çakıl taşları, kumlar adedince yıl cehennemde kalacaksın, sonra çıkacaksın!' deseler bile"'Dünyadaki çakıl taşları, kumlar adedince yıl cehennemde kalacaksın, sonra çıkacaksın!' deseler bile cehennemlikler sevinirlerdi, fakat öyle olmayacak, cehennemde ebediyen kalacaklar." cehennemlikler sevinirlerdi, fakat öyle olmayacak, cehennemde ebediyen kalacaklar."

O halde cehenneme düşmemeye dikkat etmeliyiz, imtihanı kaybetmemeliyiz.O halde cehenneme düşmemeye dikkat etmeliyiz, imtihanı kaybetmemeliyiz. İmanın hakikatini anlamak için Kur'an'ı okumalıyız, Peygamber Efendimiz'in hayatını okumalıyız.İmanın hakikatini anlamak için Kur'an'ı okumalıyız, Peygamber Efendimiz'in hayatını okumalıyız. Sahâbe-i kirâmın, Peygamber Efendimiz'in mübarek asr-ı saadetinde yaşayan o kuvvetli mü'minlerin,Sahâbe-i kirâmın, Peygamber Efendimiz'in mübarek asr-ı saadetinde yaşayan o kuvvetli mü'minlerin, iman timsâli o büyüklerimizin davranışlarını, hayatlarını örnek almalıyız, öyle çalışmalıyız. iman timsâli o büyüklerimizin davranışlarını, hayatlarını örnek almalıyız, öyle çalışmalıyız. Öyle çalışmazsak zamane müslümanlığı biraz sapık ve bozuk olabiliyor. Öyle çalışmazsak zamane müslümanlığı biraz sapık ve bozuk olabiliyor.

Ben Müslümanlığı ikiye ayırıyorum, biraz secîli, kafiyeli oluyor:Ben Müslümanlığı ikiye ayırıyorum, biraz secîli, kafiyeli oluyor: Zamane Müslümanlığı, Sahabe Müslümanlığı. Asıl Müslümanlık hangisi? Sahabe Müslümanlığı...Zamane Müslümanlığı, Sahabe Müslümanlığı.

Asıl Müslümanlık hangisi?

Sahabe Müslümanlığı...
Çünkü sahabe rıdvânullahu aleyhim ecmaîn Peygamber Efendimiz'in medrese-i mübârekesinden,Çünkü sahabe rıdvânullahu aleyhim ecmaîn Peygamber Efendimiz'in medrese-i mübârekesinden, rahle-i tedrîsinden yetiştiler, İslâm'ı iyi anladılar. rahle-i tedrîsinden yetiştiler, İslâm'ı iyi anladılar. Onlar iyi müslüman, onların Müslümanlığı kuvvetli,Onlar iyi müslüman, onların Müslümanlığı kuvvetli, onların davranışları, fedakârlıkları, çalışmaları, çok güzel...onların davranışları, fedakârlıkları, çalışmaları, çok güzel... Onun için biz sahabe Müslümanlığını hedef almalıyız, gâye edinmeliyiz, onu öğrenmeye çalışmalıyız. Onun için biz sahabe Müslümanlığını hedef almalıyız, gâye edinmeliyiz, onu öğrenmeye çalışmalıyız.

Bunun karşısında bir de zamâne Müslümanlığı var. Zamâne Müslümanlığı ne? Bunun karşısında bir de zamâne Müslümanlığı var.

Zamâne Müslümanlığı ne?

Adam zamâneye göre yaşıyor, bozuk düzen gidiyor.Adam zamâneye göre yaşıyor, bozuk düzen gidiyor. Ondan sonra, "Lâ ilâhe illallah diyen müslümandır. Ben müslümanım elhamdülillah!" diyor.Ondan sonra, "Lâ ilâhe illallah diyen müslümandır. Ben müslümanım elhamdülillah!" diyor. Ama İslâm'ı da bozmaktan, değiştirmekten çekinmiyor.Ama İslâm'ı da bozmaktan, değiştirmekten çekinmiyor. Kendisi İslâm'a girmeye çalışmıyor, kendi hayat tarzına İslâm'ı çekmeye çalışıyor,Kendisi İslâm'a girmeye çalışmıyor, kendi hayat tarzına İslâm'ı çekmeye çalışıyor, "Benim hayat tarzımı İslâm kabul eder." demek istiyor. İşte koca bir yaz geçti."Benim hayat tarzımı İslâm kabul eder." demek istiyor.

İşte koca bir yaz geçti.
Bana bu yazda biraz yağışlı, serin yerlerde yaşamak nasip oldu, görmedim ama oralarda sıcaklar oldu.Bana bu yazda biraz yağışlı, serin yerlerde yaşamak nasip oldu, görmedim ama oralarda sıcaklar oldu. Nasıl açıldılar, saçıldılar, bikinilerle, yokinilerle nasıl denize gittiler, nasıl günahlar işlediler,Nasıl açıldılar, saçıldılar, bikinilerle, yokinilerle nasıl denize gittiler, nasıl günahlar işlediler, o yazlıklarda nasıl içkiler içildi, kumarlar oynandı? İnsanlar nasıl açıldı, saçıldı? o yazlıklarda nasıl içkiler içildi, kumarlar oynandı?

İnsanlar nasıl açıldı, saçıldı?

Allah'ın yasak dediği işleri nasıl yaptılar, yapın dediği işlerden nasıl uzak kaldılar? Allah'ın yasak dediği işleri nasıl yaptılar, yapın dediği işlerden nasıl uzak kaldılar?

Görülmüştür, biliyorsunuzdur, gazetelerden okumuşsunuzdur.Görülmüştür, biliyorsunuzdur, gazetelerden okumuşsunuzdur. İnsan müstehcenliğinden dolayı bazı gazeteleri evine bile sokmak istemiyor. Ne yapalım? İnsan müstehcenliğinden dolayı bazı gazeteleri evine bile sokmak istemiyor.

Ne yapalım?

"Allah ıslah etsin!" diyelim, "Allah uyandırsın, Allah gerçekleri göstersin!" diyelim. "Allah ıslah etsin!" diyelim, "Allah uyandırsın, Allah gerçekleri göstersin!" diyelim.

Allah gerçekleri gösterince insan doğru yola girer. Ama gerçekleri göstermeyince,Allah gerçekleri gösterince insan doğru yola girer. Ama gerçekleri göstermeyince, nasip etmeyince de, Peygamber Efendimiz'in zamanında yaşasa bile imanı kabul etmemiş nasipsizler,nasip etmeyince de, Peygamber Efendimiz'in zamanında yaşasa bile imanı kabul etmemiş nasipsizler, mânevî bakımdan gözleri kör olan insanlar gibi oluyor.mânevî bakımdan gözleri kör olan insanlar gibi oluyor. İnatla yaşayıp, inatla ölüp cehennemin dibini boyluyorlar. İnatla yaşayıp, inatla ölüp cehennemin dibini boyluyorlar.

Hatta biliyorsunuz, Peygamber Efendimiz'in en azılı hasımları, Peygamber Efendimiz'e en çok ezâ,Hatta biliyorsunuz, Peygamber Efendimiz'in en azılı hasımları, Peygamber Efendimiz'e en çok ezâ, cefâ eden insanların arasında yakın akrabaları vardı. cefâ eden insanların arasında yakın akrabaları vardı. Amcası Ebû Leheb -Allah Allah, insan hayretler içinde kalıyor- damatlarından bazıları kâfir olabiliyor.Amcası Ebû Leheb -Allah Allah, insan hayretler içinde kalıyor- damatlarından bazıları kâfir olabiliyor. Sonra Peygamber Efendimiz'in kızları onlardan boşandı. Ama bazı amcaları, bazı akrabaları da desteklemiş.Sonra Peygamber Efendimiz'in kızları onlardan boşandı. Ama bazı amcaları, bazı akrabaları da desteklemiş. Azılı bir kâfirin hanımı, kızı müslüman,Azılı bir kâfirin hanımı, kızı müslüman, iyi bir müslümanın da aksi durumda ailesi olabiliyor, ibretli işler... iyi bir müslümanın da aksi durumda ailesi olabiliyor, ibretli işler...

Anlaşılıyor ki iman kişisel bir sorumluluktur.Anlaşılıyor ki iman kişisel bir sorumluluktur. Şahsî bir görevdir, herkes kendisini kurtarmak zorunda;Şahsî bir görevdir, herkes kendisini kurtarmak zorunda; babasının iyiliği, mübarekliği, evliyâlığı fayda etmiyor, ona geçmiyor.babasının iyiliği, mübarekliği, evliyâlığı fayda etmiyor, ona geçmiyor. Kendisinin iyi insan olması, çalışması lazım! Kendisinin iyi insan olması, çalışması lazım!

Tabii bu arada bizim halkımız da, gazetelerdeki yoğun, yalan yanlış yazılardan,Tabii bu arada bizim halkımız da, gazetelerdeki yoğun, yalan yanlış yazılardan, vaazlardaki konuşmalardan, yüksek yüksek unvanlıvaazlardaki konuşmalardan, yüksek yüksek unvanlı yalancıların yalan beyanlarından, İslâm'ı yanlış tanıyorlar.yalancıların yalan beyanlarından, İslâm'ı yanlış tanıyorlar. Haramları helal sayıyorlar, halbuki haram;Haramları helal sayıyorlar, halbuki haram; helalleri de önemsemiyorlar onu gericilik, köktendincilik diye reddetmeye kalkıyorlar. helalleri de önemsemiyorlar onu gericilik, köktendincilik diye reddetmeye kalkıyorlar. Halbuki imanın esaslarından ve İslâm'ın ana özelliklerinden birisi olabiliyor. Halbuki imanın esaslarından ve İslâm'ın ana özelliklerinden birisi olabiliyor. İslâm'ı yanlış tanıdığı için beğenmiyor. Kendisini doğru yolda, aydın, ilerici sanıyor. İslâm'ı yanlış tanıdığı için beğenmiyor. Kendisini doğru yolda, aydın, ilerici sanıyor. Karşısındakini de gerici, bir şey bilmez sanıyor. Karşısındakini de gerici, bir şey bilmez sanıyor.

Halbuki o gerici dedikleri insanların içinde nice aydın, alim, sanatkâr,Halbuki o gerici dedikleri insanların içinde nice aydın, alim, sanatkâr, ilim adamı, profesör, yüksek kimseler var... ilim adamı, profesör, yüksek kimseler var... Onları gözü görmüyor, yalan yanlış bir yolda, bir curcuna, bir şaşırtmaca gidiyor. Onları gözü görmüyor, yalan yanlış bir yolda, bir curcuna, bir şaşırtmaca gidiyor.

İşte bu şaşırtmalara uymamak, doğruyu görmek, doğrudan ayrılmamak gerekiyor. İşte bu şaşırtmalara uymamak, doğruyu görmek, doğrudan ayrılmamak gerekiyor.

Aziz ve sevgili kardeşlerim! Cehenneme düşmemeye, cenneti kazanmaya çok gayret etmek gerekiyor.Aziz ve sevgili kardeşlerim!

Cehenneme düşmemeye, cenneti kazanmaya çok gayret etmek gerekiyor.
Birinci hadîs-i şerîfimiz bu... Birinci hadîs-i şerîfimiz bu... Çok önemli, hayatın bütün faaliyetlerini yeniden düzenlememize sebep olacakÇok önemli, hayatın bütün faaliyetlerini yeniden düzenlememize sebep olacak bir hadîs-i şerîf, bunu okumuş oldum. bir hadîs-i şerîf, bunu okumuş oldum.

İkinci hadîs-i şerîfe geçiyorum, Efendimiz Abdullah b. Hâris'tenİkinci hadîs-i şerîfe geçiyorum, Efendimiz Abdullah b. Hâris'ten İmam Beyhakî'nin rivâyet ettiğine göre buyurmuş ki; İmam Beyhakî'nin rivâyet ettiğine göre buyurmuş ki;

Lev nezele Mûsâ fe'tteba'tümûhü ve terektümûnîLev nezele Mûsâ fe'tteba'tümûhü ve terektümûnî le daleltüm ene hazzuküm mine'n-nebiyyîne ve entüm hazzî mine'l-ümemi. le daleltüm ene hazzuküm mine'n-nebiyyîne ve entüm hazzî mine'l-ümemi.

Sadaka rasûlullah, fî mâ kâl, ev kemâ kâl. Sadaka rasûlullah, fî mâ kâl, ev kemâ kâl.

Biz Allah'ın Peygamber Efendimiz'den önce, devir devir, bölge bölge, başka başka salih insanlar,Biz Allah'ın Peygamber Efendimiz'den önce, devir devir, bölge bölge, başka başka salih insanlar, peygamberler de gönderdiğini biliyoruz, inanıyoruz ve gönderdiği o mübarek insanları seviyoruz.peygamberler de gönderdiğini biliyoruz, inanıyoruz ve gönderdiği o mübarek insanları seviyoruz. Bu mübarek insanların başı Hz. Âdem aleyhisselam'dır.Bu mübarek insanların başı Hz. Âdem aleyhisselam'dır. Batılılar da Hz. Âdem aleyhisselam'ı tanırlarBatılılar da Hz. Âdem aleyhisselam'ı tanırlar ve onun ismini kendi çocuklarına koyarlar, Edım diye telaffuz ederler.ve onun ismini kendi çocuklarına koyarlar, Edım diye telaffuz ederler. Havva aleyhesselam'ı da bilirler ona da İyuv, Eva derler. Havva aleyhesselam'ı da bilirler ona da İyuv, Eva derler. Demek ki müşterek, Âdem atamızı çoğu tanıyor. Demek ki müşterek, Âdem atamızı çoğu tanıyor.

Biz ondan [-Hz. Âdem aleyhisselam'dan-] bizim peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ aleyhisselam'a kadarBiz ondan [-Hz. Âdem aleyhisselam'dan-] bizim peygamberimiz Muhammed-i Mustafâ aleyhisselam'a kadar gelmiş geçmiş peygamberleri tanıyoruz, seviyoruz. İbrahim aleyhisselam diyoruz, gelmiş geçmiş peygamberleri tanıyoruz, seviyoruz. İbrahim aleyhisselam diyoruz, yahudiler Abraham diyor; Yakub aleyhisselam diyoruz, yahudiler Yakob diyorlar; Yusuf aleyhisselam diyoruz,yahudiler Abraham diyor; Yakub aleyhisselam diyoruz, yahudiler Yakob diyorlar; Yusuf aleyhisselam diyoruz, yahudiler Yasef diyorlar; Zekeriya aleyhisselam diyoruz, onlar Zaharya diyorlar; yahudiler Yasef diyorlar; Zekeriya aleyhisselam diyoruz, onlar Zaharya diyorlar; biz Yahya aleyhisselam diyoruz, onlar Yuhanna diyorlar, biz Yahya aleyhisselam diyoruz, onlar Yuhanna diyorlar, biz İsa aleyhisselam diyoruz, onlar Yesus diyorlar... biz İsa aleyhisselam diyoruz, onlar Yesus diyorlar...

Ama elhamdülillah biz ne yapıyoruz? Ama elhamdülillah biz ne yapıyoruz?

"Allah'ın peygamber olarak gönderdiği bütün peygamberlere inandık."Allah'ın peygamber olarak gönderdiği bütün peygamberlere inandık. Peygamberlerin evveli Hz. Âdem aleyhisselam, âhiri peygamberimiz, serverimiz, rehberimiz,Peygamberlerin evveli Hz. Âdem aleyhisselam, âhiri peygamberimiz, serverimiz, rehberimiz, önderimiz Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem; Allah bunların arasında hangi bölgeye, önderimiz Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem; Allah bunların arasında hangi bölgeye, hangi asırlarda ne kadar peygamber gönderdiyse hepsine iman ettik, hangi asırlarda ne kadar peygamber gönderdiyse hepsine iman ettik, salavâtullahi ve selamühû aleyhim ecmaîn diyoruz, seviyoruz.salavâtullahi ve selamühû aleyhim ecmaîn diyoruz, seviyoruz. Çocuklarımıza bunların isimlerini koyabiliyoruz. Musa, İsa, İbrahim, Âdem, Yakub, Yusuf diyoruz,Çocuklarımıza bunların isimlerini koyabiliyoruz. Musa, İsa, İbrahim, Âdem, Yakub, Yusuf diyoruz, seve seve koyuyoruz. Biz onları tanıyoruz, seviyoruz. seve seve koyuyoruz. Biz onları tanıyoruz, seviyoruz.

Amma Musa aleyhisselam'a tâbi olan Musevîler, yahudiler; İsa aleyhisselam'a tâbi olan İsevîler,Amma Musa aleyhisselam'a tâbi olan Musevîler, yahudiler; İsa aleyhisselam'a tâbi olan İsevîler, hıristiyanlar; onlar kendi kitaplarından, kendi peygamberlerinin talimatından uzaklaştıkları için hıristiyanlar; onlar kendi kitaplarından, kendi peygamberlerinin talimatından uzaklaştıkları için Kur'ân-ı Kerîm onların yanlış oldukları noktaları beyan ediyor. Kur'ân-ı Kerîm onların yanlış oldukları noktaları beyan ediyor.

İsa aleyhisselam, "Haça tapın, beni ve anamı put edinin, bana tapının!" demedi. İsa aleyhisselam, "Haça tapın, beni ve anamı put edinin, bana tapının!" demedi.

"Ben kulum, benden sonra bir peygamber gelecek, ona tâbi olun!" diye de işaret buyurdu. "Ben kulum, benden sonra bir peygamber gelecek, ona tâbi olun!" diye de işaret buyurdu.

İncil müjde demek, kendisinden sonra gelecek Peygamberi müjdeledi.İncil müjde demek, kendisinden sonra gelecek Peygamberi müjdeledi. Bunların hepsi gerçek, onların kitaplarında da bu konularda bilgiler var. Bunların hepsi gerçek, onların kitaplarında da bu konularda bilgiler var.

Peygamber Efendimiz gelmeden önce yahudiler, bir son peygamber,Peygamber Efendimiz gelmeden önce yahudiler, bir son peygamber, âhir zaman peygamberi gelecek diye bekliyorlardı. Hahamlar yahudilere söylüyorlardı.âhir zaman peygamberi gelecek diye bekliyorlardı. Hahamlar yahudilere söylüyorlardı. Geldi, geldiği zaman da çeşitli tarihi olaylarla, çeşitli içtimaî, nefsanî, maddî,Geldi, geldiği zaman da çeşitli tarihi olaylarla, çeşitli içtimaî, nefsanî, maddî, inadî sebeplerle kabul etmediler. Onların bileceği bir şey... Yarın rûz-u mahşerde, inadî sebeplerle kabul etmediler. Onların bileceği bir şey... Yarın rûz-u mahşerde, mahkeme-i kübrâ'da işler iyice anlaşılacak, herkes cezasını çekecek. Efendimiz buyuruyor ki; mahkeme-i kübrâ'da işler iyice anlaşılacak, herkes cezasını çekecek.

Efendimiz buyuruyor ki;

Lev nezele Mûsâ fe'tteba'tümûhü.Lev nezele Mûsâ fe'tteba'tümûhü. "Vefat edeli çok oldu ama eğer Musa aleyhisselam inseydi, dünyaya geri gelseydi; siz de,"Vefat edeli çok oldu ama eğer Musa aleyhisselam inseydi, dünyaya geri gelseydi; siz de, 'O da bir peygamber, Allah onu eskiden peygamber olarak vazifelendirmişti.' diye 'O da bir peygamber, Allah onu eskiden peygamber olarak vazifelendirmişti.' diye ona tâbi olsaydınız…" Ve terektumûnî. "Bana tâbi olmayı bıraksaydınız..." ona tâbi olsaydınız…" Ve terektumûnî. "Bana tâbi olmayı bıraksaydınız..."

Ne olurdu? Le-daleltüm. "Dalalete düşmüş olurdunuz!" Neden? Ne olurdu?

Le-daleltüm. "Dalalete düşmüş olurdunuz!"

Neden?

Artık devir, Devr-i Muhammedî olduğu, Allah en son peygamber olarakArtık devir, Devr-i Muhammedî olduğu, Allah en son peygamber olarak onu gönderdiği için ona tâbi olmak gerekiyor. onu gönderdiği için ona tâbi olmak gerekiyor.

Şöyle anlatalım; Bir şehre bir vali gelmiş, ondan sonra o başka yere tayin olmuş veya emekliye ayrılmış.Şöyle anlatalım;

Bir şehre bir vali gelmiş, ondan sonra o başka yere tayin olmuş veya emekliye ayrılmış.
Ondan sonra bir başka vali gelmiş. Eski valinin valiliği kalmaz. Ne olur? Ondan sonra bir başka vali gelmiş. Eski valinin valiliği kalmaz.

Ne olur?

Yeni vali vazifeyi devralmıştır, onun hükmü geçerli olur. Her şeyde böyledir. Yeni vali vazifeyi devralmıştır, onun hükmü geçerli olur. Her şeyde böyledir. Orduda da böyledir; yeni komutan geldi miOrduda da böyledir; yeni komutan geldi mi "Bir zamanlar bu orduya filanca komutan komutanlık etmişti." diye, gelip işleri karıştırmaz."Bir zamanlar bu orduya filanca komutan komutanlık etmişti." diye, gelip işleri karıştırmaz. Asker ona tâbi olsa olmaz, yeniye tâbi olması lazım! Asker ona tâbi olsa olmaz, yeniye tâbi olması lazım!

Peygamber Efendimiz'in de Devr-i Muhammedî'si kendisinden sonra başladığı içinPeygamber Efendimiz'in de Devr-i Muhammedî'si kendisinden sonra başladığı için insanlar kalkıp da başka bir yere tâbi olurlarsa, ne yapmış olurlar? Yanlış iş yapmış olurlar.insanlar kalkıp da başka bir yere tâbi olurlarsa, ne yapmış olurlar?

Yanlış iş yapmış olurlar.
Peygamber Efendimiz le-daleltüm "Delâlete düşmüş olurdunuz." diyor. Bu da önemli bir husus... Peygamber Efendimiz le-daleltüm "Delâlete düşmüş olurdunuz." diyor. Bu da önemli bir husus...

Çünkü bazıları diyorlar ki; Çünkü bazıları diyorlar ki;

"Biz de Allah'a inanıyoruz, biz de Allah'ın indirdiği bir kitaba tâbiyiz." "Biz de Allah'a inanıyoruz, biz de Allah'ın indirdiği bir kitaba tâbiyiz."

İyi ama o kitap, Allah'ın o peygambere indirdiği kitabın kendisi değil... O çok önemli!İyi ama o kitap, Allah'ın o peygambere indirdiği kitabın kendisi değil... O çok önemli! Asıl kitap ortada yok, sonradan değişmiş. Kendi ilim adamları da bu gerçekleri biliyorlar.Asıl kitap ortada yok, sonradan değişmiş. Kendi ilim adamları da bu gerçekleri biliyorlar. Gerçekler değiştirilmiş, saptırılmış, tağyir edilmiş, tebdil edilmiş, tahrif edilmiş...Gerçekler değiştirilmiş, saptırılmış, tağyir edilmiş, tebdil edilmiş, tahrif edilmiş... Bunlar Kur'ân-ı Kerîm'de gayet güzel açıklanıyor.Bunlar Kur'ân-ı Kerîm'de gayet güzel açıklanıyor. Kendi alimleri tarafından da bilimsel araştırmalarda beyan ediliyor. Kendi alimleri tarafından da bilimsel araştırmalarda beyan ediliyor.

Mesela, sanıyorum 1940'lı yıllarda, Lût gölünün kenarında bir mağara bulmuşlar.Mesela, sanıyorum 1940'lı yıllarda, Lût gölünün kenarında bir mağara bulmuşlar. Bu mağara, [Kumran mağarası,] çok eski bir mağara; bilinmiyormuş, sonradan bulunmuş.Bu mağara, [Kumran mağarası,] çok eski bir mağara; bilinmiyormuş, sonradan bulunmuş. Bu mağaraya çok eski devirde yaşamış insanlar kitaplarını saklamışlar. Takibata uğradıkları zaman,Bu mağaraya çok eski devirde yaşamış insanlar kitaplarını saklamışlar. Takibata uğradıkları zaman, ellerindeki mübarek kitapları, zarar görmesin diye oraya saklamışlar. ellerindeki mübarek kitapları, zarar görmesin diye oraya saklamışlar. Orada o kitaplar, o dürülmüş tomarlar bulunuyor. Bunlar İncil'in eski nüshaları, eski yazmaları oluyor.Orada o kitaplar, o dürülmüş tomarlar bulunuyor. Bunlar İncil'in eski nüshaları, eski yazmaları oluyor. Peygamber Efendimiz'den asırlarca önce ama Hz. İsa'dan sonra Peygamber Efendimiz'den asırlarca önce ama Hz. İsa'dan sonra oralarda bulunmuş olan mukaddes kitap yazmaları oluyor. oralarda bulunmuş olan mukaddes kitap yazmaları oluyor.

Bunların incelenmesinden anlaşılıyor ki Kur'ân-ı Kerîm'in söyledikleri doğru...Bunların incelenmesinden anlaşılıyor ki Kur'ân-ı Kerîm'in söyledikleri doğru... Şimdi onların ellerindeki İnciller, sonradan bazı şahıslar tarafından yazılmış, İncil'in kendisi değil;Şimdi onların ellerindeki İnciller, sonradan bazı şahıslar tarafından yazılmış, İncil'in kendisi değil; İncil'den bazı gerçekleri ihtiva eden başka şeyler... İncil'den bazı gerçekleri ihtiva eden başka şeyler...

Tevrat da öyle; Tevrat'ın kendisi değil, bazı yerleri değiştirilmiş. Onun için bu yeni buluntular,Tevrat da öyle; Tevrat'ın kendisi değil, bazı yerleri değiştirilmiş. Onun için bu yeni buluntular, yeni bulunan eserler Kur'ân-ı Kerîm'in söylediklerinin doğru olduğunu gösteriyor,yeni bulunan eserler Kur'ân-ı Kerîm'in söylediklerinin doğru olduğunu gösteriyor, onların sonradan değiştirilmiş olduğunu gösteriyor. onların sonradan değiştirilmiş olduğunu gösteriyor.

Binâenaleyh eskimiş, değiştirilmiş olan ahkâm yenilenmiş olduğu içinBinâenaleyh eskimiş, değiştirilmiş olan ahkâm yenilenmiş olduğu için Kur'ân-ı Kerîm'e uyması lazım! Hıristiyanların da müslüman olması lazım,Kur'ân-ı Kerîm'e uyması lazım! Hıristiyanların da müslüman olması lazım, yahudilerin, Musevîler'in de müslüman olması lazım! Neden? yahudilerin, Musevîler'in de müslüman olması lazım!

Neden?

Musa aleyhisselam'ı Peygamber gönderen Rabbü'l-âlemîn,Musa aleyhisselam'ı Peygamber gönderen Rabbü'l-âlemîn, ondan sonra Muhammed-i Mustafâ aleyhisselam'ı peygamber göndermiş. ondan sonra Muhammed-i Mustafâ aleyhisselam'ı peygamber göndermiş.

Bakın biz ne kadar sağlam yoldayız; Musa aleyhisselam'ı da seviyoruz, ona da bağlıyız.Bakın biz ne kadar sağlam yoldayız; Musa aleyhisselam'ı da seviyoruz, ona da bağlıyız. Ama onlar bizim Peygamberimiz'i kabul etmedikleri için tehlikedeler... Allah'ın sevdiği,Ama onlar bizim Peygamberimiz'i kabul etmedikleri için tehlikedeler... Allah'ın sevdiği, Allah'ın gönderdiği peygamberi reddettikleri için tehlikede oluyorlar. Allah'ın gönderdiği peygamberi reddettikleri için tehlikede oluyorlar.

Aziz ve sevgili kardeşlerim. Aziz ve sevgili kardeşlerim.

Onun için Peygamber Efendimiz bunu ifade buyuruyor; "Bu devir artık benim devrim olduğundan,Onun için Peygamber Efendimiz bunu ifade buyuruyor; "Bu devir artık benim devrim olduğundan, beni bırakıp da Musa aleyhisselam'a uysanız olmaz!" diyor. beni bırakıp da Musa aleyhisselam'a uysanız olmaz!" diyor.

Herhangi bir kişi bu asırda, Allah'ın gönderdiği bir peygamber olduğu haldeHerhangi bir kişi bu asırda, Allah'ın gönderdiği bir peygamber olduğu halde Musa aleyhisselam'a uyunca şaşırmış, sapıtmış ve dalalete düşmüş olacaksaMusa aleyhisselam'a uyunca şaşırmış, sapıtmış ve dalalete düşmüş olacaksa İslâm'ı bırakıp da küfre giren insanın hali ne olur? İslâm'ı bırakıp da küfre giren insanın hali ne olur?

Batı medeniyeti diye gidip de, onların hurafelerine, Yunan efsanelerine uyarsa ne olur? Batı medeniyeti diye gidip de, onların hurafelerine, Yunan efsanelerine uyarsa ne olur?

Filozofların ihtilaflı ihtilaflı sözlerini gerçek kabul edip de, Filozofların ihtilaflı ihtilaflı sözlerini gerçek kabul edip de, Kur'an'ın asıl hakikatlerini inkara cüret ederse ne olur? Kur'an'ın asıl hakikatlerini inkara cüret ederse ne olur?

Şaşırır! Filozof dediğin adam, senin gibi bir adam; ne olacak? Şaşırır! Filozof dediğin adam, senin gibi bir adam; ne olacak?

Bir şeyler düşünmüş, yazmış; ondan sonra gelen bir filozof da onun yanlışlıklarını göstermiş,Bir şeyler düşünmüş, yazmış; ondan sonra gelen bir filozof da onun yanlışlıklarını göstermiş, "Doğru şudur." demiş. Ondan sonra gelen bir başka filozof, onun eksikliğini söylemiş... "Doğru şudur." demiş. Ondan sonra gelen bir başka filozof, onun eksikliğini söylemiş...

Felsefe tarihi, büyük filozofların fikirlerinin daima değiştiğini gösteriyor.Felsefe tarihi, büyük filozofların fikirlerinin daima değiştiğini gösteriyor. Her birinin bir fikir nazariyesi ortaya attığını, bir görüş ortaya attığını,Her birinin bir fikir nazariyesi ortaya attığını, bir görüş ortaya attığını, bunun da zamanla değiştiğini felsefe tarihinden görüyoruz.bunun da zamanla değiştiğini felsefe tarihinden görüyoruz. Onları, inançsız, kendi kafasıyla hareket eden insanları esas alıp da,Onları, inançsız, kendi kafasıyla hareket eden insanları esas alıp da, Allah'ın dinini, kitabını bırakmak akıllıca bir iş değil... Allah'ın dinini, kitabını bırakmak akıllıca bir iş değil...

Biz bugün batıyı biliyoruz. Ülkemizde İslâm'a karşı çıkan, yayınlar yapan gazeteler,Biz bugün batıyı biliyoruz. Ülkemizde İslâm'a karşı çıkan, yayınlar yapan gazeteler, mecmualar neşreden insanlar kadar, onlardan daha iyi Batı'yı biliyoruz.mecmualar neşreden insanlar kadar, onlardan daha iyi Batı'yı biliyoruz. Onların kolejlerinde okumuş kardeşlerimiz var, onların okullarında yüksek tahsil yapmış kardeşlerimiz var.Onların kolejlerinde okumuş kardeşlerimiz var, onların okullarında yüksek tahsil yapmış kardeşlerimiz var. Bunların iddiaları, yolları yanlış, bizimki doğru; bunu çok iyi biliyoruz. Bunların iddiaları, yolları yanlış, bizimki doğru; bunu çok iyi biliyoruz. Onun için elhamdülillah, Allah'a hamd ü senâlar olsun, Allah'ın razı olduğu din üzereyiz. Onun için elhamdülillah, Allah'a hamd ü senâlar olsun, Allah'ın razı olduğu din üzereyiz.

Eğer bir insan Türkiye'de bu dine değil de şu veya bu sebepten başka bir dine,Eğer bir insan Türkiye'de bu dine değil de şu veya bu sebepten başka bir dine, bir başka yola tâbi ise çok yanlış bir iş yapmış olur. Bunu da bir üniversite profesörü, bir başka yola tâbi ise çok yanlış bir iş yapmış olur. Bunu da bir üniversite profesörü, bir ilâhiyat profesörü olarak hatırlatmış olmaktan vazife yapmanın sevincini duyuyorum. bir ilâhiyat profesörü olarak hatırlatmış olmaktan vazife yapmanın sevincini duyuyorum. "Bakın yanılıyorsunuz" demiş oluyorum. "Bakın yanılıyorsunuz" demiş oluyorum.

Yarın mahkeme-i kübrâda kendimi böyle savunacağım, onlar bakalım ne diyecekler? Yarın mahkeme-i kübrâda kendimi böyle savunacağım, onlar bakalım ne diyecekler?

Tabii bir şey diyemeyecekler, başlarını önlerine eğecekler. Onun için Kur'an'ı öğrensinler,Tabii bir şey diyemeyecekler, başlarını önlerine eğecekler. Onun için Kur'an'ı öğrensinler, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadislerine, sünnetine tâbi olsunlar, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadislerine, sünnetine tâbi olsunlar, iki cihan saadetine ersinler! iki cihan saadetine ersinler!

Sohbetimizde okuduğumuz iki hadîs-i şerîf oldu. Bir hadîs-i şerîf daha okuyalım,Sohbetimizde okuduğumuz iki hadîs-i şerîf oldu. Bir hadîs-i şerîf daha okuyalım, böylece hadîs-i şerîf sohbetimizi tamamlamış olalım. böylece hadîs-i şerîf sohbetimizi tamamlamış olalım.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki:

Lev raeyte'l-ecele ve masîrahû ebğadte'l-emele ve gurûrahû. Lev raeyte'l-ecele ve masîrahû ebğadte'l-emele ve gurûrahû.

Kısaca iki cümle ifade etmiş, ben kelimelerini açıklayarak anlaşılmasını sağlamaya yardımcı olmak istiyorum.Kısaca iki cümle ifade etmiş, ben kelimelerini açıklayarak anlaşılmasını sağlamaya yardımcı olmak istiyorum. Efendimiz muhatabı olan, kendisini dinleyen kişiye hitaben buyurmuş ki; Efendimiz muhatabı olan, kendisini dinleyen kişiye hitaben buyurmuş ki;

Lev raeyte'l-ecele. "Ey muhatabım, eğer eceli görseydin…"Lev raeyte'l-ecele. "Ey muhatabım, eğer eceli görseydin…" Ve masîrahû "ecele doğru gidişi görseydin,Ve masîrahû "ecele doğru gidişi görseydin, insanın ecele doğru bir sel üzerinde yaprak misali sürüklenip gittiğini görseydin…" insanın ecele doğru bir sel üzerinde yaprak misali sürüklenip gittiğini görseydin…"

Ey muhatabım! Ey muhatabım!

Ebğadte'l-emele ve gurûrahû. "Tûl-i emele kızardınEbğadte'l-emele ve gurûrahû. "Tûl-i emele kızardın ve onun aldatmasına buğz ederdin, onun aldatmasına kapılmazdın." ve onun aldatmasına buğz ederdin, onun aldatmasına kapılmazdın."

Buradaki kavramları açıklayayım: Ecel'i biz Türkçe'de ölüm mânasına kullanırız.Buradaki kavramları açıklayayım:

Ecel'i biz Türkçe'de ölüm mânasına kullanırız.
"Eceli geldi." deriz, "Ölümü geldi." mânasına kullanırız. "Ecel nedir?" diye sorsalar, "Eceli geldi." deriz, "Ölümü geldi." mânasına kullanırız. "Ecel nedir?" diye sorsalar, herkes ölüm sanır, öyle cevap verir. Aslında ecel müddet demek,herkes ölüm sanır, öyle cevap verir.

Aslında ecel müddet demek,
iki zaman arasındaki zaman uzunluğu demek. "İnsanın eceli geldi." Ne demek? iki zaman arasındaki zaman uzunluğu demek.

"İnsanın eceli geldi."

Ne demek?

"Hayatının başlangıcından sonuna kadar olan zaman sona erdi, en son noktası geldi." demek oluyor. "Hayatının başlangıcından sonuna kadar olan zaman sona erdi, en son noktası geldi." demek oluyor.

Onun için ölümle karıştırıyorlar, ecel kelimesini ölüm demek sanıyorlar. Aslında "müddet" demek. Onun için ölümle karıştırıyorlar, ecel kelimesini ölüm demek sanıyorlar. Aslında "müddet" demek.

Müddeti geciktirmeye de te'cil deniliyor, bir ecel daha vermek, bir müddet daha uzatmak mânasına... Müddeti geciktirmeye de te'cil deniliyor, bir ecel daha vermek, bir müddet daha uzatmak mânasına...

"Askerliğimi iki sene daha te'cil ettirdim." "Askerliğimi iki sene daha te'cil ettirdim."

"Askerliğimin eceli, vakti gelmişti, asker olacaktım, te'cil ettirdim,"Askerliğimin eceli, vakti gelmişti, asker olacaktım, te'cil ettirdim, bir ecel daha verdim, bir müddet daha uzattım." demek oluyor. bir ecel daha verdim, bir müddet daha uzattım." demek oluyor.

İnsanların bir eceli, hayat müddetleri var; bu 50 yıldır, 80 yıldır...İnsanların bir eceli, hayat müddetleri var; bu 50 yıldır, 80 yıldır... Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz 63 yıl yaşamış, kimisi daha fazla, kimisi daha az yaşıyor.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz 63 yıl yaşamış, kimisi daha fazla, kimisi daha az yaşıyor. Ama şair diyor ki: Kıvrılır, uzar fakat Daire olmaz bu hat! Ama şair diyor ki:

Kıvrılır, uzar fakat

Daire olmaz bu hat!

Kıvrılsa, uzasa da ömür, daire olmuyor, sonsuz bir dönüş olmuyor, devr-i dâim olmuyor.Kıvrılsa, uzasa da ömür, daire olmuyor, sonsuz bir dönüş olmuyor, devr-i dâim olmuyor. İnsan ölüyor, sonu ölüm; sonunda müddet bitti mi, insan bu dünyadan ayrılıyor. İnsan ölüyor, sonu ölüm; sonunda müddet bitti mi, insan bu dünyadan ayrılıyor. İnsanoğlu bu son müddete doğru gidiyor, yaşadığı müddetçe en son çizgiye, İnsanoğlu bu son müddete doğru gidiyor, yaşadığı müddetçe en son çizgiye, yarışın veya yolun sonuna doğru gidiyor, oraya doğru sürükleniyor. yarışın veya yolun sonuna doğru gidiyor, oraya doğru sürükleniyor.

İnsan ecelinin yavaş yavaş azaldığını; müddetinin, vaktinin gittikçe döküldüğünü,İnsan ecelinin yavaş yavaş azaldığını; müddetinin, vaktinin gittikçe döküldüğünü, bittiğini kendisinin sona doğru sürüklendiğini görse o zaman ne yapar? bittiğini kendisinin sona doğru sürüklendiğini görse o zaman ne yapar?

Ebğadte'l-emele ve gurûrahû. "Tûl-i emele kızar ve tûl-i emele aldanmaz, tûl-i emelden sakınır." Ebğadte'l-emele ve gurûrahû. "Tûl-i emele kızar ve tûl-i emele aldanmaz, tûl-i emelden sakınır."

Tûl-i emel ne demek? Bu çok önemli bir kavram, bunu pek çok kimse bilmez. Tûl-i emel ne demek?

Bu çok önemli bir kavram, bunu pek çok kimse bilmez.

Emel, insanın ümidi, arzuları, istekleri demek oluyor.Emel, insanın ümidi, arzuları, istekleri demek oluyor. Tûl-i emel; arzularının, emellerinin uzun olması... Misalle açıklayalım; Tûl-i emel; arzularının, emellerinin uzun olması...

Misalle açıklayalım;

Mesela bir arkadaşınıza soruyorsunuz: "Ne yapmak istiyorsun?" Diyor ki; Mesela bir arkadaşınıza soruyorsunuz:

"Ne yapmak istiyorsun?"

Diyor ki;

"İnşaallah 25 yıl bu meslekte çalışacağım, para biriktireceğim, emekli olunca,"İnşaallah 25 yıl bu meslekte çalışacağım, para biriktireceğim, emekli olunca, falanca yerden bahçeli bir ev alacağım; işte bahçede çiçeklerle uğraşarak, vaktimi değerlendireceğim!" falanca yerden bahçeli bir ev alacağım; işte bahçede çiçeklerle uğraşarak, vaktimi değerlendireceğim!"

Beş, on, on beş, yirmi yıl sonrasını böyle düşünerek kendi kendine kararlar veriyor,Beş, on, on beş, yirmi yıl sonrasını böyle düşünerek kendi kendine kararlar veriyor, şöyle olacak, böyle olacak diyor. İşte bu nedir? şöyle olacak, böyle olacak diyor.

İşte bu nedir?

Emel... Emelleri uzun, ne kadar uzun? Emel... Emelleri uzun, ne kadar uzun?

Düşündüğü zaman ne kadar uzaktaysa, o kadar uzun; yarına kadarsa o kadar,Düşündüğü zaman ne kadar uzaktaysa, o kadar uzun; yarına kadarsa o kadar, öteki yıla kadarsa o kadar, yıllar sonraya uzanıyorsa o kadar... Herkesin ileriye dönük istekleri var. öteki yıla kadarsa o kadar, yıllar sonraya uzanıyorsa o kadar...

Herkesin ileriye dönük istekleri var.

Bütün bu isteklerin temelinde hangi düşünce yatıyor? Bütün bu isteklerin temelinde hangi düşünce yatıyor?

"Ben yaşayacağım, o vakte ulaşacağım!" diye farz ediyor, ondan onu düşünüyor; "Ben yaşayacağım, o vakte ulaşacağım!" diye farz ediyor, ondan onu düşünüyor;

"On yıl sonra şunu yapacağım, üç yıl sonra mezun olacağım..." Ne mâlum üç yıl yaşayacağın? "On yıl sonra şunu yapacağım, üç yıl sonra mezun olacağım..."

Ne mâlum üç yıl yaşayacağın?

"Ayakkabımı sağlam yap, üç yıl kullanayım!" Ne mâlum, bu ayakkabıyı iki gün kullandıktan sonra"Ayakkabımı sağlam yap, üç yıl kullanayım!"

Ne mâlum, bu ayakkabıyı iki gün kullandıktan sonra
insanın ecelinin bitip ölümünün gelmeyeceği? Ama insanoğlu ölümü sevmediğinden düşünmek istemiyor,insanın ecelinin bitip ölümünün gelmeyeceği?

Ama insanoğlu ölümü sevmediğinden düşünmek istemiyor,
uzakta olduğunu düşünmek istiyor. "Yarın ölürüm!" diye düşünmek kendisini korkuttuğu için, uzakta olduğunu düşünmek istiyor. "Yarın ölürüm!" diye düşünmek kendisini korkuttuğu için, "Herhalde 60 yıl yaşarım da, ilerde ölürüm!" diye, ileriye doğru ittiği zaman rahatladığından,"Herhalde 60 yıl yaşarım da, ilerde ölürüm!" diye, ileriye doğru ittiği zaman rahatladığından, hep ileriye doğru gidiyor. Düşünceleri yaşayacağım faraziyesine, nazariyesine dönük oluyor. hep ileriye doğru gidiyor. Düşünceleri yaşayacağım faraziyesine, nazariyesine dönük oluyor. "O kadar yaşarım." diye düşünüyor. "O kadar yaşarım." diye düşünüyor.

Halbuki öyle değil, yarına çıkacağımız, bir dakika daha yaşayacağımız bile belli değil...Halbuki öyle değil, yarına çıkacağımız, bir dakika daha yaşayacağımız bile belli değil... Belki biraz sonra vademiz yetmiş, ecelimiz bitmiş, ölümümüz gelmişse, Belki biraz sonra vademiz yetmiş, ecelimiz bitmiş, ölümümüz gelmişse,

İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn... İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn...

Belki bir insan îman-ı kâmil ile, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh diyerek ölecek.Belki bir insan îman-ı kâmil ile, Eşhedü en lâ ilâhe illallâh diyerek ölecek. "Burada senin yanında oturacak da, arabasına binince ileri giderken şöyle olacak..." "Burada senin yanında oturacak da, arabasına binince ileri giderken şöyle olacak..."

Olabilir, olmasın, Allah hayırlı uzun ömür versin de, işte insanın ölüm uzakta olacak diye düşünmesi,Olabilir, olmasın, Allah hayırlı uzun ömür versin de, işte insanın ölüm uzakta olacak diye düşünmesi, ölüm için hazırlanmasını engelliyor. Allah'ın rızasına uygun işler yapmasını geciktiriyor. ölüm için hazırlanmasını engelliyor. Allah'ın rızasına uygun işler yapmasını geciktiriyor. Tûl-i emelin kötü tarafı bu... Tûl-i emel böylece insanı aldatıyor.Tûl-i emelin kötü tarafı bu...

Tûl-i emel böylece insanı aldatıyor.
"On yıl yaşayacağım, şunları şunları yapacağım, tevbe ederim, günahlarımı affettiririm,"On yıl yaşayacağım, şunları şunları yapacağım, tevbe ederim, günahlarımı affettiririm, sevaplı işler yaparım..." diye aldanıyor. Gurur da aldanmak demek, kibirlenmek mânasına değil... sevaplı işler yaparım..." diye aldanıyor. Gurur da aldanmak demek, kibirlenmek mânasına değil...

Sevgili kardeşlerim! Tûl-i emel, çok yaşayacağım diye düşünmek, emellerinin uzaması insanı aldatıyor. Sevgili kardeşlerim!

Tûl-i emel, çok yaşayacağım diye düşünmek, emellerinin uzaması insanı aldatıyor.

Tûl-i emel konusu, tasavvuf kitaplarında çok üzerinde durulmuş bir konudur.Tûl-i emel konusu, tasavvuf kitaplarında çok üzerinde durulmuş bir konudur. Tûl-i emele düşmeyin diye ihtar etmişlerdir ama bu ihtarı anlayan derviş de yok gibi...Tûl-i emele düşmeyin diye ihtar etmişlerdir ama bu ihtarı anlayan derviş de yok gibi... Hiç kimse bu ihtara uygun hareket etmiyor. Herkese sorsan "Allah'ın izniyle, lutfuyla,Hiç kimse bu ihtara uygun hareket etmiyor. Herkese sorsan "Allah'ın izniyle, lutfuyla, Allah ekremü'l-ekremîndir, herhalde 50 yıl, yüz yıl, 200 yıl yaşarım!" diyeAllah ekremü'l-ekremîndir, herhalde 50 yıl, yüz yıl, 200 yıl yaşarım!" diye temenni ediyor, en uzun yaşamayı istiyor. Kur'ân-ı Kerîm'de kâfirler için bildiriliyor ki; temenni ediyor, en uzun yaşamayı istiyor.

Kur'ân-ı Kerîm'de kâfirler için bildiriliyor ki;

Lev yuammeru elfe seneh. "Her biri bin yıl yaşamayı temenni eder, ölmek istemez,Lev yuammeru elfe seneh. "Her biri bin yıl yaşamayı temenni eder, ölmek istemez, ölmemeye çalışır, ölmemeyi temenni eder." Halbuki sahâbe-i kirâm, Peygamber Efendimiz öyle yapmamış.ölmemeye çalışır, ölmemeyi temenni eder."

Halbuki sahâbe-i kirâm, Peygamber Efendimiz öyle yapmamış.
Peygamber Efendimiz iki parmağını göstermiş; "Benimle kıyametin arası,Peygamber Efendimiz iki parmağını göstermiş;

"Benimle kıyametin arası,
bu iki parmak kadar yakındır." buyurmuş. bu iki parmak kadar yakındır." buyurmuş.

Hemen ölecekmiş gibi âhirete hazırlanmayı tavsiye buyurmuş, ölümün yakın olduğunu beyan etmiş.Hemen ölecekmiş gibi âhirete hazırlanmayı tavsiye buyurmuş, ölümün yakın olduğunu beyan etmiş. Tûl-i emele düşmemek gerektiği bildirilmiş, tavsiye edilmiş. Ölüme hazırlanmak tavsiye edilmiş… Tûl-i emele düşmemek gerektiği bildirilmiş, tavsiye edilmiş. Ölüme hazırlanmak tavsiye edilmiş…

Accilû bi't-tevbeti kable'l-mevt. "Ölüm ansızın geliverir, tevbenizi yapın, doğru yola girin,Accilû bi't-tevbeti kable'l-mevt. "Ölüm ansızın geliverir, tevbenizi yapın, doğru yola girin, doğru insan olarak yaşayın!" diye tavsiye buyrulmuş. doğru insan olarak yaşayın!" diye tavsiye buyrulmuş.

"Vasiyetnâme insanın yastığının altında, hazır olmalı, vasiyetnâmesiz ölenin durumu fena olur."Vasiyetnâme insanın yastığının altında, hazır olmalı, vasiyetnâmesiz ölenin durumu fena olur. Kime borcu varsa onları yazsın, vasiyetlerini yazsın!" diye tavsiye buyrulmuş. Kime borcu varsa onları yazsın, vasiyetlerini yazsın!" diye tavsiye buyrulmuş.

Bunların hepsi nedir? Müslümana birer tavsiyedir. Bunların hepsi nedir?

Müslümana birer tavsiyedir.

Müslüman nasıl olmak yoluna itilmek isteniyor? Müslüman nasıl olmak yoluna itilmek isteniyor?

Ölümü düşünen, ölümün hemen gelivereceğini düşünen, ona göre hazırlık yapar. Ölümü düşünen, ölümün hemen gelivereceğini düşünen, ona göre hazırlık yapar.

Tamam sen bu hazırlığı böyle yap ama Allah sana çok uzun, 50 yıl, 100 yıl ömür versin. Tamam sen bu hazırlığı böyle yap ama Allah sana çok uzun, 50 yıl, 100 yıl ömür versin.

Eski mutasavvıf büyüklerimiz ne yapmışlar? Sabaha çıktı mı akşamı gözlememişler.Eski mutasavvıf büyüklerimiz ne yapmışlar?

Sabaha çıktı mı akşamı gözlememişler.
"Bak bugün öleceksin, bugün Allah'a öyle kulluk et." demişler, akşama çıkmışlarsa"Bak bugün öleceksin, bugün Allah'a öyle kulluk et." demişler, akşama çıkmışlarsa sabaha çıkmayı ümit etmemişler, tûl-i emele düşmemişler,sabaha çıkmayı ümit etmemişler, tûl-i emele düşmemişler, "Bak bu gece ölebilirsin, geceni hayırlı geçir." demişler, sabaha kadar ibadet etmişler "Bak bu gece ölebilirsin, geceni hayırlı geçir." demişler, sabaha kadar ibadet etmişler ama Allah uzun ömür verdiğine vermiş. Onun için tûl-i emele düşmemek lazım,ama Allah uzun ömür verdiğine vermiş.

Onun için tûl-i emele düşmemek lazım,
tûl-i emelin insanları aldatması çok olur, o aldanmaya siz düşmeyin,tûl-i emelin insanları aldatması çok olur, o aldanmaya siz düşmeyin, "Çok yaşarım." diye hayırları geciktirmeyin, tevbeyi geciktirmeyin,"Çok yaşarım." diye hayırları geciktirmeyin, tevbeyi geciktirmeyin, haccetmeyi, borç ödemeyi, hayırlı işler yapmayı, ibadet yapmayı geriye bırakmayın,haccetmeyi, borç ödemeyi, hayırlı işler yapmayı, ibadet yapmayı geriye bırakmayın, günahlardan hemen vazgeçin, çünkü ansınız ölüm geliverir, hazırlıksız olursunuz,günahlardan hemen vazgeçin, çünkü ansınız ölüm geliverir, hazırlıksız olursunuz, sonra âhirette sorumlu olursunuz. Bu açıklamalardan sonra hadîs-i şerîfi bir daha tekrarlayalım; sonra âhirette sorumlu olursunuz.

Bu açıklamalardan sonra hadîs-i şerîfi bir daha tekrarlayalım;

Peygamber Efendimiz; "Ecelin birden geliverdiğini,Peygamber Efendimiz; "Ecelin birden geliverdiğini, mâneviyat gözünüzle, basiretinizle hemen bitivereceğini ve sizin ona doğru hızla gittiğinizi bilirseniz, görürseniz,mâneviyat gözünüzle, basiretinizle hemen bitivereceğini ve sizin ona doğru hızla gittiğinizi bilirseniz, görürseniz, o zaman tûl-i emele kızarsınız ve tûl-i emelin insanları aldatmasına düşmezsiniz, o zaman tûl-i emele kızarsınız ve tûl-i emelin insanları aldatmasına düşmezsiniz, ona karşı müteyakkız olursunuz." buyuruyor. ona karşı müteyakkız olursunuz." buyuruyor.

Böyle olmamızı istiyor. İnsanın ölümü, ecelin gelivereceğini, vadenin yetivereceğini,Böyle olmamızı istiyor. İnsanın ölümü, ecelin gelivereceğini, vadenin yetivereceğini, vaktin bitivereceğini, sona doğru hızla gittiğini, düşünmesi lazım!vaktin bitivereceğini, sona doğru hızla gittiğini, düşünmesi lazım! Biz de düşünelim, ben de düşüneyim, siz de düşünün… Biz de düşünelim, ben de düşüneyim, siz de düşünün…

Tûl-i emele düşmeyelim, tevbeyi hemen yapalım, hayırlı işlere hemen girişelim!Tûl-i emele düşmeyelim, tevbeyi hemen yapalım, hayırlı işlere hemen girişelim! Cami yaptıracaksak parayı hemen ayıralım, kazmayı hemen vurduralım, temeli hemen atalım!Cami yaptıracaksak parayı hemen ayıralım, kazmayı hemen vurduralım, temeli hemen atalım! Hayırlı bir işe girişeceksek, onu tehir etmeyelim, hemen yapalım! Çünkü tûl-i emel aldatıcıdır. Hayırlı bir işe girişeceksek, onu tehir etmeyelim, hemen yapalım! Çünkü tûl-i emel aldatıcıdır.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi aldanmayan, mânevî gerçekleri gören, şeytana kanmayan,Allahu Teâlâ hazretleri bizi aldanmayan, mânevî gerçekleri gören, şeytana kanmayan, hak yoldan ayrılmayan, ibadetlerini anında, zamanında değerli vaktinde yapan,hak yoldan ayrılmayan, ibadetlerini anında, zamanında değerli vaktinde yapan, günahlardan hemen tevbe edip dönen, hak yola giren, uyanık, basiretli, sevdiği kullarından eylesin. günahlardan hemen tevbe edip dönen, hak yola giren, uyanık, basiretli, sevdiği kullarından eylesin.

Allah günahkâr kullarının tevbe etmesini çok sever. Allah tevvâbü'r-rahîm'dir, erhamü'r-râhimîn'dir.Allah günahkâr kullarının tevbe etmesini çok sever. Allah tevvâbü'r-rahîm'dir, erhamü'r-râhimîn'dir. Günahkâr da olsanız korkmayın, ümitsizliğe düşmeyin! Günahkâr da olsanız korkmayın, ümitsizliğe düşmeyin!

Lâ taknetû min rahmetillâh. "Allah'ın rahmeti çoktur.Lâ taknetû min rahmetillâh. "Allah'ın rahmeti çoktur. Allah'ın rahmetinden ümit kesmek, ümitsizliğe düşmek haramdır, yasaktır." Allah'ın rahmetinden ümit kesmek, ümitsizliğe düşmek haramdır, yasaktır."

Allah tarafından yasaklanmıştır. Allah tarafından yasaklanmıştır.

İnnallâhe yağfiru'z-zünûbe cemîâ. "Allah günahları toptan affedebilir." İnnallâhe yağfiru'z-zünûbe cemîâ. "Allah günahları toptan affedebilir."

Onun için bu konuşmamı dinledikten sonra aşk ile, sıdk ile, ihlâs ile tevbe edin, hak yola girin!Onun için bu konuşmamı dinledikten sonra aşk ile, sıdk ile, ihlâs ile tevbe edin, hak yola girin! Bundan sonra iyi müslüman olun, cenneti kazanmaya çalışın, Bundan sonra iyi müslüman olun, cenneti kazanmaya çalışın, cehenneme düşmekten son derece kaçının, düşmemeye dikkat edin. Bilin ki devir, Devr-i Mahammedî'dir.cehenneme düşmekten son derece kaçının, düşmemeye dikkat edin. Bilin ki devir, Devr-i Mahammedî'dir. Peygamber Efendimiz'in yoluna girin, sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılın! Peygamber Efendimiz'in yoluna girin, sünnet-i seniyyesine sımsıkı sarılın! Peygamber Efendimiz'in sünnet-i seniyyesi bir büyük cadde-i kübrâ'dır.Peygamber Efendimiz'in sünnet-i seniyyesi bir büyük cadde-i kübrâ'dır. Cennete doğru götüren geniş bir yoldur, dümdüz bir sırât-ı müstakîmdir; o yolda yürüyün! Cennete doğru götüren geniş bir yoldur, dümdüz bir sırât-ı müstakîmdir; o yolda yürüyün!

Allahu Teâlâ hazretleri sizi şaşırtmasın, saptırmasın. Nefse uyanlarından, nefsine mağlup olanlardan,Allahu Teâlâ hazretleri sizi şaşırtmasın, saptırmasın. Nefse uyanlarından, nefsine mağlup olanlardan, şeytana aldananlardan etmesin... Tûl-i emele düşüp dünyaya kananlardan eylemesin... şeytana aldananlardan etmesin... Tûl-i emele düşüp dünyaya kananlardan eylemesin... Vazifeşinas, görevlerini çok güzel yapan kullardan eylesin... Sevdiği kul olarak yaşatsın,Vazifeşinas, görevlerini çok güzel yapan kullardan eylesin... Sevdiği kul olarak yaşatsın, sevdiği işleri yaptırsın; hayırlar, hasenat yaptırsın... sevdiği işleri yaptırsın; hayırlar, hasenat yaptırsın... Arkasında eserler, sadaka-i câriyeler bırakmak nasip eylesin... Hayırlı evlatlar yetiştirmek nasip etsin...Arkasında eserler, sadaka-i câriyeler bırakmak nasip eylesin... Hayırlı evlatlar yetiştirmek nasip etsin... Huzuruna yüzü ak, alnı açık sevdiği kul olarak varmayı nasip eylesin...Huzuruna yüzü ak, alnı açık sevdiği kul olarak varmayı nasip eylesin... Cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin... Cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin...

Hepinizin cuması mübarek olsun, Allah nice cumalara, mübarek günlere,Hepinizin cuması mübarek olsun, Allah nice cumalara, mübarek günlere, devletlere, nimetlere, saadetlere cümlenizi sevdiklerinizle erdirsin. devletlere, nimetlere, saadetlere cümlenizi sevdiklerinizle erdirsin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2