Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Kâinattaki Düzenin Yaratıcısı Allah'ın Varlığını Anlamak

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

22 Safer 1419 / 17.06.1998
Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîne hakka hamdihî ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâel-Hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîne hakka hamdihî ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ecmaîne't-tayyibîne't-tâhirîn. Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ecmaîne't-tayyibîne't-tâhirîn.

Emma ba'd: Aziz ve muhterem kardeşlerim! Emma ba'd:

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Allahu Teâlâ hazretleri kâfirler için cehennemi hazırladığını; Allahu Teâlâ hazretleri kâfirler için cehennemi hazırladığını;

Ve'tteku'n-nâre'lletî uiddet li'l-kâfirîn diye bize Kur'ân-ı Kerîm'inde bildiriyor. Ve'tteku'n-nâre'lletî uiddet li'l-kâfirîn diye bize Kur'ân-ı Kerîm'inde bildiriyor. Ve cenneti de mü'min ve müttakî kulları için hazırladığını; Ve cenneti de mü'min ve müttakî kulları için hazırladığını;

Ve sâriû ilâ mağfiretin min rabbiküm ve cennetinVe sâriû ilâ mağfiretin min rabbiküm ve cennetin arduhe's-semâvâti ve'l-ardu uiddet li'l-müttakîn diye bildiriyor. arduhe's-semâvâti ve'l-ardu uiddet li'l-müttakîn diye bildiriyor.

Demek ki âlemleri yaratan, yerin, göğün Hâlik'ı, canlıları canlandıran, yaşatan, besleyen, Demek ki âlemleri yaratan, yerin, göğün Hâlik'ı, canlıları canlandıran, yaşatan, besleyen, rızıklarını veren, kâinatın saat gibi inceden inceye bütün nizamını tıkır tıkır çalıştıran, rızıklarını veren, kâinatın saat gibi inceden inceye bütün nizamını tıkır tıkır çalıştıran, Ay'ı, Güneş'i, yıldızları belirli dakikalarla saniyelerle döndüren,Ay'ı, Güneş'i, yıldızları belirli dakikalarla saniyelerle döndüren, eşsiz emsalsiz sanat eseri mahlûkatı yaratan, her birisi ayrı birer sanat harikası olaneşsiz emsalsiz sanat eseri mahlûkatı yaratan, her birisi ayrı birer sanat harikası olan mahlûkatı yaratan Rabbimiz, mü'min ve müttakî kulları için cenneti hazırlamış. mahlûkatı yaratan Rabbimiz, mü'min ve müttakî kulları için cenneti hazırlamış.

Mü'min, "iman etmiş olan" demek.Mü'min, "iman etmiş olan" demek. Hz. Âdem, ilk insan ve ilk peygamber. Hz. Âdem, ilk insan ve ilk peygamber. Bu insan cinsinin babası, ebü'l-beşer, peygamber. Bu insan cinsinin babası, ebü'l-beşer, peygamber. İlk insanla beraber Allah'ın varlığı, birliği, esmâsı, esmâ-i hüsnâsı, sıfat-ı ulyâsı İlk insanla beraber Allah'ın varlığı, birliği, esmâsı, esmâ-i hüsnâsı, sıfat-ı ulyâsı hakkında bilgiler insanlara verildiği halde raydan çıkmışlar, yoldan çıkmışlar.hakkında bilgiler insanlara verildiği halde raydan çıkmışlar, yoldan çıkmışlar. Babaları mü'min olduğu halde evlatların bir kısmı kâfir olmuş.Babaları mü'min olduğu halde evlatların bir kısmı kâfir olmuş. Bir kısmı, peygamberler kendilerine mucizeler gösterdiği, olağanüstü delillerle Bir kısmı, peygamberler kendilerine mucizeler gösterdiği, olağanüstü delillerle gerçekleri anlattığı halde ve bunları gözleri ile gördükleri halde kâfir olmuşlar. gerçekleri anlattığı halde ve bunları gözleri ile gördükleri halde kâfir olmuşlar.

Musa aleyhisselam'ın kavminin buzağı yapıp da tapmaya kalkması o kadar acayip ki. Musa aleyhisselam'ın kavminin buzağı yapıp da tapmaya kalkması o kadar acayip ki. Onunla beraber mücadele verip, ondan sonra deryayı geçip, Firavun'dan kurtulup,Onunla beraber mücadele verip, ondan sonra deryayı geçip, Firavun'dan kurtulup, Firavun'un gözleri önünde gark olduğunu görüp Musa aleyhisselam'ın nice nice mucizelerini görüp deFiravun'un gözleri önünde gark olduğunu görüp Musa aleyhisselam'ın nice nice mucizelerini görüp de ondan sonra buzağı yapmaya kalkışması bu işi gösteriyor. ondan sonra buzağı yapmaya kalkışması bu işi gösteriyor. Bildikleri halde bazı insanlar kanıyorlar ve kâfir oluyorlar. İnkar ediyorlar, gerçekleri görmüyorlar,Bildikleri halde bazı insanlar kanıyorlar ve kâfir oluyorlar. İnkar ediyorlar, gerçekleri görmüyorlar, gösterildiği halde gözlerini kapatıyorlar gibi.gösterildiği halde gözlerini kapatıyorlar gibi. Bu çok acayip bir olay, ilginç bir olay, hayret edilecek bir olay. Kâfirlik hayret edilecek bir olay.Bu çok acayip bir olay, ilginç bir olay, hayret edilecek bir olay.

Kâfirlik hayret edilecek bir olay.
Kâfirlik aslında hiç mantıklı, akıllı bir şey değil.Kâfirlik aslında hiç mantıklı, akıllı bir şey değil. Akıllı, mantıklı bir insanın kabul edeceği bir şey değil.Akıllı, mantıklı bir insanın kabul edeceği bir şey değil. Bir mantıka dayanmıyor, bir muhakemeye dayanmıyor. Bir mantıka dayanmıyor, bir muhakemeye dayanmıyor. Aksine muhakemesizliğe, vurdumduymazlığa dayanıyor.Aksine muhakemesizliğe, vurdumduymazlığa dayanıyor. Çünkü kâinatta aklı mantığı kullandığın zaman, ilme irfana sarıldığın zamanÇünkü kâinatta aklı mantığı kullandığın zaman, ilme irfana sarıldığın zaman her şey Allah'ın varlığını gösteriyor. Her şey Allah'ın varlığına delil. her şey Allah'ın varlığını gösteriyor. Her şey Allah'ın varlığına delil.

Şu kâinatı bir sayfa gibi, bir kitap gibi, bir muazzam yazı gibi, sayfa gibiŞu kâinatı bir sayfa gibi, bir kitap gibi, bir muazzam yazı gibi, sayfa gibi benzetmeyle düşünürsek bu sayfanın üzerindeki satırları, yazıları okursanbenzetmeyle düşünürsek bu sayfanın üzerindeki satırları, yazıları okursan görürsün ki bunların hepsi Allah'tan sana mektup; Allah'ın varlığını, birliğini gösteren delil. görürsün ki bunların hepsi Allah'tan sana mektup; Allah'ın varlığını, birliğini gösteren delil.

Nasıl oluyor da bir çekirdekten koca ağaç oluyor, nasıl oluyor da meyve veriyor?Nasıl oluyor da bir çekirdekten koca ağaç oluyor, nasıl oluyor da meyve veriyor? Şu mahlûklar nasıl oluyor da bir küçük tohumdan hep aynı şekilde o cinsden mahlûklar oluyor?Şu mahlûklar nasıl oluyor da bir küçük tohumdan hep aynı şekilde o cinsden mahlûklar oluyor? Adamın bir koyunu var; kuzuluyor, ondan sonra devam ediyor, hep kuzu, hep kuzu, hep kuzu…Adamın bir koyunu var; kuzuluyor, ondan sonra devam ediyor, hep kuzu, hep kuzu, hep kuzu… Allahu ekber! Nasıl oluyor? Her şey ne kadar güzel!Allahu ekber! Nasıl oluyor?

Her şey ne kadar güzel!
Bu meyvelere bu kadar güzel renkler, bu kadar güzel tatlar, kokular nereden geliyor?Bu meyvelere bu kadar güzel renkler, bu kadar güzel tatlar, kokular nereden geliyor? Hep aynı. Nasıl oluyor? İntizamlı. Hep aynı olması, tesadüfî olmadığını gösteriyor.Hep aynı. Nasıl oluyor? İntizamlı. Hep aynı olması, tesadüfî olmadığını gösteriyor. Elmaya baksa insan Allah'ın varlığını anlar. Güle baksa, sümbüle baksa Allah'ın varlığını kavrar. Elmaya baksa insan Allah'ın varlığını anlar. Güle baksa, sümbüle baksa Allah'ın varlığını kavrar.

Allah yoksa bunları kim yapıyor? Nasıl bu kadar muntazam oluyor? Allah yoksa bunları kim yapıyor? Nasıl bu kadar muntazam oluyor?

Muntazam olduğuna göre Allah'ın varlığı hemen anlaşılıyor.Muntazam olduğuna göre Allah'ın varlığı hemen anlaşılıyor. Bir yerde muntazam muntazam çizgiler, muntazam muntazam bir şeyler görseniz ne dersiniz? Bir yerde muntazam muntazam çizgiler, muntazam muntazam bir şeyler görseniz ne dersiniz?

"Bunları kesin birisi yapmış." dersiniz."Bunları kesin birisi yapmış." dersiniz. Onun için inkâr, akla mantığa dayanmıyor, muhakemeye dayanmıyor.Onun için inkâr, akla mantığa dayanmıyor, muhakemeye dayanmıyor. Aksine aklı mantığı durdurduktan ve doludizgin şuursuzca gittikten sonra kâfirlik oluyor. Ama oluyor.Aksine aklı mantığı durdurduktan ve doludizgin şuursuzca gittikten sonra kâfirlik oluyor. Ama oluyor. Bu kâfirliğin neden oluştuğunu hayret edilecek bir şekilde incelememiz lazım. "Allah Allah!Bu kâfirliğin neden oluştuğunu hayret edilecek bir şekilde incelememiz lazım.

"Allah Allah!
Bu kadar herşey ortadayken nereden de çıkıyor bu kâfirlik!" dememiz lazım aslında;Bu kadar herşey ortadayken nereden de çıkıyor bu kâfirlik!" dememiz lazım aslında; bu acayip hastalığı incelememiz lazım. bu acayip hastalığı incelememiz lazım.

İnsanların bir kısmı kâfir oluyor, Allah'ın varlığını göremiyor. İnsanların bir kısmı kâfir oluyor, Allah'ın varlığını göremiyor. Kâinatın düzenini düzenleyen düzenleyiciyi anlayamıyor.Kâinatın düzenini düzenleyen düzenleyiciyi anlayamıyor. Her şeye hareketini veren muharriki, muharrik-i evvel'i, ilk sebebi, mebdei anlayamıyor.Her şeye hareketini veren muharriki, muharrik-i evvel'i, ilk sebebi, mebdei anlayamıyor. Bunların hepsi filozofların konuştuğu bir şey.Bunların hepsi filozofların konuştuğu bir şey. Bunu sadece müslüman filozoflar da söylemiş değil.Bunu sadece müslüman filozoflar da söylemiş değil. Avrupa'nın meşhur filozofları bunlar üzerinde yazılar yazmışlar, kitaplar yazmışlar. Onlar da söylüyor. Avrupa'nın meşhur filozofları bunlar üzerinde yazılar yazmışlar, kitaplar yazmışlar. Onlar da söylüyor.

Descartes diyor ki; "Düşünüyorum, o halde varım!" Descartes diyor ki;

"Düşünüyorum, o halde varım!"

Varlık meselesi üzerinde, varlığın menşei, bu kâinattaki düzenin düzenleyicisi üzerine herkes düşünmüş. Varlık meselesi üzerinde, varlığın menşei, bu kâinattaki düzenin düzenleyicisi üzerine herkes düşünmüş.

Hatta mason kulüpleri bile mason kitapları bile ki onlar kiliseye karşı bir teşkilat olarak, Hatta mason kulüpleri bile mason kitapları bile ki onlar kiliseye karşı bir teşkilat olarak, ayrı bir teşkilat olarak gelişmiş, "kâinatın ulu mimarı" diyorlar. ayrı bir teşkilat olarak gelişmiş, "kâinatın ulu mimarı" diyorlar.

Bir mimar, bir güzel muhteşem binayı nasıl yapar? "Kâinatın ulu mimarı" sözünü kullanıyorlar.Bir mimar, bir güzel muhteşem binayı nasıl yapar?

"Kâinatın ulu mimarı" sözünü kullanıyorlar.
Onların işleri de ayrı bir acayip: Hem "kâinatın ulu mimarı" diyorlar, Onların işleri de ayrı bir acayip: Hem "kâinatın ulu mimarı" diyorlar, hem de ona güzel kulluk etmek yerine onun gönderdiği peygamberlerin,hem de ona güzel kulluk etmek yerine onun gönderdiği peygamberlerin, onun indirdiği kitapların karşısında mücadele veriyorlar. onun indirdiği kitapların karşısında mücadele veriyorlar.

Bu neden doğmuş; bunu da incelemek lazım. Avrupa'da nasıl olmuş da bu gibi hareketler oluşmuş? Bu neden doğmuş; bunu da incelemek lazım. Avrupa'da nasıl olmuş da bu gibi hareketler oluşmuş?

Kısaca söylemek gerekirse kilise kuvvetli bir teşkilat olduğu için Kısaca söylemek gerekirse kilise kuvvetli bir teşkilat olduğu için ve halkı sımsıkı avucu içine aldığı ve cezalandırdığı için engizisyon mahkemeleri ile vesairelerle ve halkı sımsıkı avucu içine aldığı ve cezalandırdığı için engizisyon mahkemeleri ile vesairelerle kilisenin her yaptığını tasvip etmeyen de teşkilatlanmak zorunda kalmış. kilisenin her yaptığını tasvip etmeyen de teşkilatlanmak zorunda kalmış.

Onun için karşı teşkilatlar da gelişmiş. Tabi azınlıklar da var.Onun için karşı teşkilatlar da gelişmiş. Tabi azınlıklar da var. Belki işin içinde yahudiler var; ezilen, mağdur edilen, sömürülen, itilen kakılan, Belki işin içinde yahudiler var; ezilen, mağdur edilen, sömürülen, itilen kakılan, kenar mahallelerde yaşayan insanların teşkilatlanması filan incelenebilir. kenar mahallelerde yaşayan insanların teşkilatlanması filan incelenebilir.

Ama kâfirlik akıllı, mantıklı, doğru düzgün bir yol değil. Oluşuyor, oluyor. Ama kâfirlik akıllı, mantıklı, doğru düzgün bir yol değil. Oluşuyor, oluyor. Allah isteseydi olmazdı.Allah isteseydi olmazdı. Bu kâinatı bu kadar düzenli yaratan Allah isteseydi Ay'ın ve Güneş'in Bu kâinatı bu kadar düzenli yaratan Allah isteseydi Ay'ın ve Güneş'in muntazam hareketleri gibi insanları da muntazam hareket ettirirdi; muntazam hareketleri gibi insanları da muntazam hareket ettirirdi; hiç sarhoş, ayyaş, derbeder, abuk sabuk insan olmazdı.hiç sarhoş, ayyaş, derbeder, abuk sabuk insan olmazdı. İsteseydi her şey Güneş gibi Ay gibi muntazam çalışırdı, saat gibi çalışırdı, atom gibi çalışırdı. İsteseydi her şey Güneş gibi Ay gibi muntazam çalışırdı, saat gibi çalışırdı, atom gibi çalışırdı. Ama bu derbederliği insanoğlu ortaya koyuyor. Neden? Ama bu derbederliği insanoğlu ortaya koyuyor.

Neden?

Allahu Teâlâ hazretleri insanoğluna bir hürriyet vermiş;Allahu Teâlâ hazretleri insanoğluna bir hürriyet vermiş; "Ey kulum, ben seni yarattım, hürsün, nasıl istersen öyle yap." demiş. "Ey kulum, ben seni yarattım, hürsün, nasıl istersen öyle yap." demiş.

İstediğini yapıyor, istediği yolu tutturuyor. İstediğini yapıyor, istediği yolu tutturuyor. Hidayet yolunu tutturabilir, küfür yolunu tutturabilir.Hidayet yolunu tutturabilir, küfür yolunu tutturabilir. Kimisi hidayet yolunu tutturuyor kimisi küfür yolunu tutturuyor. Çünkü iki yol da var.Kimisi hidayet yolunu tutturuyor kimisi küfür yolunu tutturuyor. Çünkü iki yol da var. Küfür yolunun da teşvikçileri, mürevviçleri, oraya revaç vermeye, onu savunmaya, Küfür yolunun da teşvikçileri, mürevviçleri, oraya revaç vermeye, onu savunmaya, oraya insanları çekmeye çalışan sahipleri var. Küfrün de sahibi var, dalâletin de sahibi var.oraya insanları çekmeye çalışan sahipleri var. Küfrün de sahibi var, dalâletin de sahibi var. Onun da reklamı var, onun da çalışması var. Onun da reklamı var, onun da çalışması var.

Barlar, pavyonlar, kumarhaneler biliyoruz ki zararlı ama nasıl ışıkları var, nasıl reklamları var?Barlar, pavyonlar, kumarhaneler biliyoruz ki zararlı ama nasıl ışıkları var, nasıl reklamları var? Hatta devletin, ailelerin çocuklarını korumak istediği nice muzur yerler Hatta devletin, ailelerin çocuklarını korumak istediği nice muzur yerler -bir taraftan yuvalar yıkılırken- nasıl harıl harıl çalışıyor. -bir taraftan yuvalar yıkılırken- nasıl harıl harıl çalışıyor. Her yolun bir teşvikçisi var, herkes bir yolda çalışıyor. Her yolun bir teşvikçisi var, herkes bir yolda çalışıyor.

Polis uyuşturucu kullanılmasını engellemeye çalışıyor amaPolis uyuşturucu kullanılmasını engellemeye çalışıyor ama bir taraftan da bazıları var gücüyle uyuşturucu getirip dağıtmak için çalışıyor.bir taraftan da bazıları var gücüyle uyuşturucu getirip dağıtmak için çalışıyor. Şebeke var, teşkilat var; var güçleriyle uğraşıyorlar. Şebeke var, teşkilat var; var güçleriyle uğraşıyorlar.

Şu dünya hayatı bir garip sahne. Herkes bir şey yapıyor. Kimisi o tarafta kimisi bu tarafta.Şu dünya hayatı bir garip sahne. Herkes bir şey yapıyor. Kimisi o tarafta kimisi bu tarafta. İbret almak lazım. Ama ibret almaktan öteye doğruyu bulup doğru yolda da gitmek lazım. İbret almak lazım. Ama ibret almaktan öteye doğruyu bulup doğru yolda da gitmek lazım.

Mü'minlik, Allah'a iman etmek, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, Mü'minlik, Allah'a iman etmek, Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine, öldükten sonra dirilmeye inanmak.âhiret gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine, öldükten sonra dirilmeye inanmak. Çok güzel toplamışlar bizim alimlerimiz. İnanmak nedir? Bunu Kur'ân-ı Kerîm'i okuyarak,Çok güzel toplamışlar bizim alimlerimiz.

İnanmak nedir?

Bunu Kur'ân-ı Kerîm'i okuyarak,
tekrar tekrar inceleyerek, bir âyetin üzerinde günlerce tefekkür eyleyerek tekrar tekrar inceleyerek, bir âyetin üzerinde günlerce tefekkür eyleyerek çok büyük, çok yetenekli, çok bilgili alimler öyle ortaya koymuş. çok büyük, çok yetenekli, çok bilgili alimler öyle ortaya koymuş. Bir kelimesini yerinden oynatamazsın, her şey yerli yerinde; sapasağlam tarif edilmiş. Bir kelimesini yerinden oynatamazsın, her şey yerli yerinde; sapasağlam tarif edilmiş.

İslâm dini çok sağlam bir bina. Bir sağlam makine gibi... İslâm dini çok sağlam bir bina. Bir sağlam makine gibi...

"Canım, bu makinenin içinde şu parçanın eğri olmasına ne lüzum var?" "Canım, bu makinenin içinde şu parçanın eğri olmasına ne lüzum var?"

"Dur, onu bir mühendis yaptı. Onun eğri olmasının sebebi vardır!" "Dur, onu bir mühendis yaptı. Onun eğri olmasının sebebi vardır!"

"Canım, şu metal çubuk dümdüz olsaydı ya; niye dümdüz olmamış?" "Canım, şu metal çubuk dümdüz olsaydı ya; niye dümdüz olmamış?"

Dümdüz olsa olmaz; onun bir sebebi vardır. Dümdüz olsa olmaz; onun bir sebebi vardır. Onun kıvrımının sebebi vardır, köşesinin sebebi vardır, yassılığının sebebi vardır, Onun kıvrımının sebebi vardır, köşesinin sebebi vardır, yassılığının sebebi vardır, inceliğinin sebebi vardır. İnsan vücudu da öyle. "Canım, bu kemikler niye böyle?" inceliğinin sebebi vardır.

İnsan vücudu da öyle.

"Canım, bu kemikler niye böyle?"

Hiç dümdüz bir kemik görmüyoruz. Hepsi yuvarlak, hepsi girintili çıkıntılı, delikli. Hiç dümdüz bir kemik görmüyoruz. Hepsi yuvarlak, hepsi girintili çıkıntılı, delikli.

Ben hayret ediyorum; insan bir kemiğe baktığı zaman Allah'ın varlığını anlar. Ben hayret ediyorum; insan bir kemiğe baktığı zaman Allah'ın varlığını anlar. Kemiğin başı kalın, ortası ince, içinde ilik var, bir yerlerinde delikler var, Kemiğin başı kalın, ortası ince, içinde ilik var, bir yerlerinde delikler var, oralardan sinirler geçiyor, buralardan ilik geçiyor, şuralara kaslar bağlanıyor… oralardan sinirler geçiyor, buralardan ilik geçiyor, şuralara kaslar bağlanıyor…

Nizama bak, sisteme bak, düzene bak Allahu ekber! Bunların hepsinin yapılışta yeri belli. Nizama bak, sisteme bak, düzene bak Allahu ekber! Bunların hepsinin yapılışta yeri belli.

Bir evin yapılışına bakıyorum, adam nasıl kazıyor, tuğlayı nasıl koyuyor, nereyi boş bırakıyor. Bir evin yapılışına bakıyorum, adam nasıl kazıyor, tuğlayı nasıl koyuyor, nereyi boş bırakıyor.

Neden? Çünkü önceden onun ne olacağı belli olduğundan orası kapı olduğundan oraya tuğla koymuyor, Neden?

Çünkü önceden onun ne olacağı belli olduğundan orası kapı olduğundan oraya tuğla koymuyor,
burası pencere olacak. Her şey düşünülmüş. İnsan kemiğinin de öyle; burası pencere olacak. Her şey düşünülmüş. İnsan kemiğinin de öyle; her girintisinin çıkıntısının sebebi var; doktorlar bu kemiklerin adını bilir.her girintisinin çıkıntısının sebebi var; doktorlar bu kemiklerin adını bilir. Kafatasının girintisini, çıkıntısını, nerelerden kenetlendiğini, hepsini ezbere bilirler. Kafatasının girintisini, çıkıntısını, nerelerden kenetlendiğini, hepsini ezbere bilirler. Kestiği zaman karşısına kaç tabaka çıkacak, nerede ne olacak? Çünkü çok güzel bir sistem. Kestiği zaman karşısına kaç tabaka çıkacak, nerede ne olacak? Çünkü çok güzel bir sistem.

İşte bu kâinattaki, bu vücuttaki, bu çevredeki, bu olaylardaki düzenin yaratanı Allah. İşte bu kâinattaki, bu vücuttaki, bu çevredeki, bu olaylardaki düzenin yaratanı Allah. Buna inanmak lazım, bunu bulmak lazım.Buna inanmak lazım, bunu bulmak lazım. Bunu bulamayan bir insan ne sebepten bulamıyorsa çok yazık oluyor. Tabi bazı sebepler var. Bunu bulamayan bir insan ne sebepten bulamıyorsa çok yazık oluyor. Tabi bazı sebepler var.

Küfre kayan insanların küfre kayış sebebi ne? Küfre kayan insanların küfre kayış sebebi ne?

Aile terbiyesi görmemiş, anne şefkati tatmamış, mahrumiyetler içinde büyümüş; Aile terbiyesi görmemiş, anne şefkati tatmamış, mahrumiyetler içinde büyümüş; topluma düşman olmuş mesela. Adam buradan gangster oluyor. topluma düşman olmuş mesela. Adam buradan gangster oluyor. Hayatındaki acı olaylardan yanlış bir yol tutturuyor. Veyahut çalışmak ağır geliyor,Hayatındaki acı olaylardan yanlış bir yol tutturuyor. Veyahut çalışmak ağır geliyor, ustasından hocasından azar işitiyor, tahsili çalışmayı bırakıyor; ustasından hocasından azar işitiyor, tahsili çalışmayı bırakıyor; bedavadan kazanmanın yollarını arıyor. bedavadan kazanmanın yollarını arıyor. Veyahut muntazam çalışırken aldığı haftalık para iki yüz elli dolar da Veyahut muntazam çalışırken aldığı haftalık para iki yüz elli dolar da yamuk çalıştığı zaman iki bin beş yüz dolar. İki bin beş yüz dolarlık haftalığa kayıyor.yamuk çalıştığı zaman iki bin beş yüz dolar. İki bin beş yüz dolarlık haftalığa kayıyor. Tehlikeli, polis yakalarsa hapse girecek ama Tehlikeli, polis yakalarsa hapse girecek ama iki yüz elli dolarla iki bin beş yüz dolar veya yirmi beş bin dolar aynı değil.iki yüz elli dolarla iki bin beş yüz dolar veya yirmi beş bin dolar aynı değil. Bu işi yaparsan çok büyük para var. Kayıyor. İnsanların bu yanlış yollara gidiş sebepleri var. Bu işi yaparsan çok büyük para var. Kayıyor. İnsanların bu yanlış yollara gidiş sebepleri var.

Bizim ve bütün insanların bunları serinkanlılıkla düşünüp doğruyu bulması lazım. Bizim ve bütün insanların bunları serinkanlılıkla düşünüp doğruyu bulması lazım. Allah'ın varlığında şek şüphe yok. Masonlar bile "kâinatın ulu mimarı" diyor, herkes kabul ediyor.Allah'ın varlığında şek şüphe yok. Masonlar bile "kâinatın ulu mimarı" diyor, herkes kabul ediyor. Kabul etmeyen de var. "Ateist" diyoruz. Teo "tanrı" demek, ateist; "tanrı tanımazlık." Kabul etmeyen de var. "Ateist" diyoruz. Teo "tanrı" demek, ateist; "tanrı tanımazlık." Tanrıyı kabul etmiyor. Peki, kabul etmiyorsun da bu düzen nasıl olmuş? Tanrıyı kabul etmiyor.

Peki, kabul etmiyorsun da bu düzen nasıl olmuş?

Onlar da onun cevabını veremiyorlar. Onlar da onun cevabını veremiyorlar.

Tamam, Allah'ın varlığını büyük ekseriyet kabul ediyor fakatTamam, Allah'ın varlığını büyük ekseriyet kabul ediyor fakat büyük bir ekseriyet de Allah'ın varlığını kabul ettikten sonraki noktalarda,büyük bir ekseriyet de Allah'ın varlığını kabul ettikten sonraki noktalarda, her adımda sapır sapır dökülen dökülüyor. Bu tehlikeli bir yol, ince bir yol, yüksek bir yol.her adımda sapır sapır dökülen dökülüyor. Bu tehlikeli bir yol, ince bir yol, yüksek bir yol. Bu yüksek yolda yürürken yamulanlar, sendeleyenler aşağıya gidiyor. Bu yüksek yolda yürürken yamulanlar, sendeleyenler aşağıya gidiyor.

Yol ince olduğundan, girintisi çıkıntısı olduğundan, hassasiyeti olduğundan, Yol ince olduğundan, girintisi çıkıntısı olduğundan, hassasiyeti olduğundan, bir takım şeyleri insanların iyi bilmesi gerekiyor. bir takım şeyleri insanların iyi bilmesi gerekiyor.

Bilgisiz, kendi içine kapalı, dış fikirleri, medeniyetleri, yaşamları, düşünceleri Bilgisiz, kendi içine kapalı, dış fikirleri, medeniyetleri, yaşamları, düşünceleri bilmeyen insanlar değiliz. Her şeyi biliyoruz. Ama onlar Müslümanlığı bilmiyorlar. bilmeyen insanlar değiliz. Her şeyi biliyoruz. Ama onlar Müslümanlığı bilmiyorlar.

"Esad Hoca hıristiyanlara küfrediyor!" diyor. Ben küfretmiyorum, doğruyu söylüyorum. "Esad Hoca hıristiyanlara küfrediyor!" diyor.

Ben küfretmiyorum, doğruyu söylüyorum.
Kur'ân-ı Kerîm'in dediğini söylüyorum. Benim kendi özel fikrim de değil.Kur'ân-ı Kerîm'in dediğini söylüyorum. Benim kendi özel fikrim de değil. Benim din hocalığım sırasında aldığım bir karar var, bir kaide var, kural var. Benim din hocalığım sırasında aldığım bir karar var, bir kaide var, kural var. Uyduğum, uymayı kararlaştırdığım bir kural var: Uyduğum, uymayı kararlaştırdığım bir kural var:

"Kendim bir söz söylersem belki hata ederim; ya Kur'an ayeti okuyayım izah edeyim"Kendim bir söz söylersem belki hata ederim; ya Kur'an ayeti okuyayım izah edeyim ya da Peygamber Efendimiz'in hadisini okuyayım, onu izah edeyim diyorum." ya da Peygamber Efendimiz'in hadisini okuyayım, onu izah edeyim diyorum."

Başka bir şey demiyorum; dersem rahatsız oluyorum. Başka bir şey demiyorum; dersem rahatsız oluyorum. Bilimsel olarak benim incelediğim bir şeyi söyleyebilirim ama nihayet bir kulum. Bilimsel olarak benim incelediğim bir şeyi söyleyebilirim ama nihayet bir kulum. Bilimsel araştırma yapanlar da yanılabiliyor. Köprüyü yapanlar da yanılabiliyor da köprü çökebiliyor. Bilimsel araştırma yapanlar da yanılabiliyor. Köprüyü yapanlar da yanılabiliyor da köprü çökebiliyor. Betonarme hesaplarını yaptılar yaptılar; teknik üniversitenin betonarme profesörü,Betonarme hesaplarını yaptılar yaptılar; teknik üniversitenin betonarme profesörü, spor sergi salonları yaptı. Salon çöktü. spor sergi salonları yaptı. Salon çöktü.

Demek ki hesap yanlış. Evet, matematik; evet, ilim ama Demek ki hesap yanlış. Evet, matematik; evet, ilim ama hesap yanlış olunca profesörün profesörlüğü, hesabı sonuçta bina yıkılınca olmuyor. hesap yanlış olunca profesörün profesörlüğü, hesabı sonuçta bina yıkılınca olmuyor.

"Yanılabilirim." diye ben âyet ve hadisten başka bir şey söylememeye çalışıyorum. "Yanılabilirim." diye ben âyet ve hadisten başka bir şey söylememeye çalışıyorum. Yolumuzun dışındaki başka yolları da bildiğim için, okuduğum için, siz de bildiğiniz,Yolumuzun dışındaki başka yolları da bildiğim için, okuduğum için, siz de bildiğiniz, dinlediğiniz ve çevrede gördüğünüz için; çok mantıklı, çok rahat, çok huzurlu, çok açık konuşuyoruz: dinlediğiniz ve çevrede gördüğünüz için; çok mantıklı, çok rahat, çok huzurlu, çok açık konuşuyoruz:

"Şu kâinat tesadüfler yığını değildir, bu kâinatı yaratan bir yüce varlık var; bizim Rabbimiz O, "Şu kâinat tesadüfler yığını değildir, bu kâinatı yaratan bir yüce varlık var; bizim Rabbimiz O, biz O'na kulluk ediyoruz." diyoruz. Ne kadar mantıklı, ne kadar güzel! biz O'na kulluk ediyoruz." diyoruz.

Ne kadar mantıklı, ne kadar güzel!

"Bu şu şahıstır. İşte heykeli yapılan şu Buda'dır." Değil! Buda'dan önceki insanlar ne idi? "Bu şu şahıstır. İşte heykeli yapılan şu Buda'dır."

Değil!

Buda'dan önceki insanlar ne idi?

Buda tarihin bir zamanında ortaya çıkmış. Buda tarihin bir zamanında ortaya çıkmış. Hz. İsa'dan önceki zamandaki, milattan önceki insanlar, Sümerler, Etiler; onlar ne idi? Hz. İsa'dan önceki zamandaki, milattan önceki insanlar, Sümerler, Etiler; onlar ne idi?

Onlar Hz. İsa'yı bilemezdi ki. Ama Peygamber Efendimiz diyor ki; Onlar Hz. İsa'yı bilemezdi ki. Ama Peygamber Efendimiz diyor ki;

"İslâm, Hz. Âdem'den beridir, o zamandan beri..." en-Nebiyyûne'llezîne eslemû. "İslâm, Hz. Âdem'den beridir, o zamandan beri..."

en-Nebiyyûne'llezîne eslemû.

Tâ eski zamanlardan beri İslâm dini üzere yaşamış peygamberler diyor.Tâ eski zamanlardan beri İslâm dini üzere yaşamış peygamberler diyor. Yeni bir din ihdas etmiyor ki "Muhammed'in dini" demiyor ki. Yeni bir din ihdas etmiyor ki "Muhammed'in dini" demiyor ki.

Fe'ttebi'û millete İbrahîme hanîfâ. Fe'ttebi'û millete İbrahîme hanîfâ.

İbrahim'in dosdoğru olan, hakka meyyal, bâtıldan uzak,İbrahim'in dosdoğru olan, hakka meyyal, bâtıldan uzak, sapasağlam samimi dinine tâbi olduğunu söylüyor. sapasağlam samimi dinine tâbi olduğunu söylüyor.

Mâ kâne İbrahîmü yehûdiyyen ve lâ nasrâniyyen velâkin kâne hanîfen müslimâ. Mâ kâne İbrahîmü yehûdiyyen ve lâ nasrâniyyen velâkin kâne hanîfen müslimâ.

"İbrahim müslümandı." diyor Allah. "İbrahim müslümandı." diyor Allah.

İslâm dini Peygamber Efendimiz'le ortaya konulmuş bir din değil. Onu açıkça söylüyor. İslâm dini Peygamber Efendimiz'le ortaya konulmuş bir din değil. Onu açıkça söylüyor.

Ne kadar güzel! Bunu anlayan insan hayran olur.Ne kadar güzel! Bunu anlayan insan hayran olur. İbrahim aleyhisselam'ın hak peygamber olduğunu, onun da müslüman olduğunu söylüyor.İbrahim aleyhisselam'ın hak peygamber olduğunu, onun da müslüman olduğunu söylüyor. Musa aleyhisselam'ın da müslüman olduğunu, İsa aleyhisselam'ın da müslüman olduğunu söylüyor.Musa aleyhisselam'ın da müslüman olduğunu, İsa aleyhisselam'ın da müslüman olduğunu söylüyor. O kadar güzel ki dinimiz! Bakmayın garibanların boynu bükük olduğuna. O kadar güzel ki dinimiz! Bakmayın garibanların boynu bükük olduğuna.

Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten. Mücevher çamura düşse kıymeti düşer mi? Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.

Mücevher çamura düşse kıymeti düşer mi?

Düşmez. Pırlanta yüzük yine pırlantadır, isterse çamura düşsün. Düşmez. Pırlanta yüzük yine pırlantadır, isterse çamura düşsün.

Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten. Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.

Biz şu anda şaşaalı, devletlü, saltanatlu, izzetlu, kıymetlu değilizz. Ama bir zamanlar öyle idik. Biz şu anda şaşaalı, devletlü, saltanatlu, izzetlu, kıymetlu değilizz. Ama bir zamanlar öyle idik. Bir zamanlar Kanuni devrinde muhteşemdik. Şu anda "Şu müslümanlar mı?" diyorlar. Bir zamanlar Kanuni devrinde muhteşemdik. Şu anda "Şu müslümanlar mı?" diyorlar.

O zamanda Kanuni devrinde herkes bize bakıyordu;O zamanda Kanuni devrinde herkes bize bakıyordu; İstanbul moda merkeziydi, Romanya İstanbul'u takip ediyordu; giyim kuşam oraya tesir ediyordu. İstanbul moda merkeziydi, Romanya İstanbul'u takip ediyordu; giyim kuşam oraya tesir ediyordu. Şu anda diyorlar ki; "İşte müslümanlar Hindistan'da, Pakistan'da muhtaç durumda." Şu anda diyorlar ki; "İşte müslümanlar Hindistan'da, Pakistan'da muhtaç durumda."

Onların fakir olmasına kim sebep oldu? Siz sebep oldunuz. Onların fakir olmasına kim sebep oldu?

Siz sebep oldunuz.
Siz hücum ettiniz, siz sömürdünüz, siz yaktınız yıktınız. Harpleri darpleri yapan sizsiniz.Siz hücum ettiniz, siz sömürdünüz, siz yaktınız yıktınız. Harpleri darpleri yapan sizsiniz. Hâlâ biz kendi ülkemizde ayağa kalkmaya çalıştıkça bizi çelmeleyen, bizi yere yıkan yine Batı...Hâlâ biz kendi ülkemizde ayağa kalkmaya çalıştıkça bizi çelmeleyen, bizi yere yıkan yine Batı... Bosna'da, Hersek'de yine öyle… Rusya'nın Kafkaslar'da ne işi var? Bosna'da, Hersek'de yine öyle…

Rusya'nın Kafkaslar'da ne işi var?

Kafkas halkları geçtiğimiz yüzyılda Rusları oraya sokmamak için senelerce mücadele verdiler. Kafkas halkları geçtiğimiz yüzyılda Rusları oraya sokmamak için senelerce mücadele verdiler.

Rus'un Kafkasya'da işi ne? Orası onların toprağı değil ki Orta Asya'da işi ne? Sibirya'da işi ne?Rus'un Kafkasya'da işi ne? Orası onların toprağı değil ki Orta Asya'da işi ne? Sibirya'da işi ne? Onların toprağı değil. Fransız'ın Gine'de, Kaledonya'da işi ne? Onların toprağı değil. Fransız'ın Gine'de, Kaledonya'da işi ne?

Onların toprağı değil. Her tarafı işgal ettiler.Onların toprağı değil. Her tarafı işgal ettiler. Afrika'yı paylaştılar, Amerika'yı paylaştılar, Okyanusya'yı paylaştılar… Afrika'yı paylaştılar, Amerika'yı paylaştılar, Okyanusya'yı paylaştılar…

Şu anda müslümanlar biraz mağdursa, mazlumsa; yere düşmüş bir cevher gibidir.Şu anda müslümanlar biraz mağdursa, mazlumsa; yere düşmüş bir cevher gibidir. Şimdi; "Şunların hâline baksana!" diyorlar. Şimdi; "Şunların hâline baksana!" diyorlar.

Güney Amerika hıristiyan olduğu halde, hem de koyu hıristiyan, katolik olduğu halde işte buyur;Güney Amerika hıristiyan olduğu halde, hem de koyu hıristiyan, katolik olduğu halde işte buyur; Brezilya, Arjantin, Peru, Şili; ne kadar geri.Brezilya, Arjantin, Peru, Şili; ne kadar geri. Bir aldatmaca muhakeme ile işte sanki Müslümanlık ilericiliğe karşıymış gibi göstermek istiyorlar. Bir aldatmaca muhakeme ile işte sanki Müslümanlık ilericiliğe karşıymış gibi göstermek istiyorlar. Öyle değil! Doğru inançtayız elhamdülillah. Bunu gençler bilsin. Öyle değil! Doğru inançtayız elhamdülillah. Bunu gençler bilsin.

Ve zaten dünyanın her bilinçli insanı, ilim adamı İslâm'a geliyor.Ve zaten dünyanın her bilinçli insanı, ilim adamı İslâm'a geliyor. Bunun en açık misallerinden biri, bugün de en açık misali ne? Bunun en açık misallerinden biri, bugün de en açık misali ne?

Fransız filozofu, feylesofu Roger Graudy. Feylesof. Adam filozof sıfatını kazanmış. Filozofer. Fransız filozofu, feylesofu Roger Graudy. Feylesof. Adam filozof sıfatını kazanmış. Filozofer.

Filozof adını nasıl kazanıyor insan? Filozof adını nasıl kazanıyor insan?

Onu on beş, yirmi dolar vererek çarşıdan pazardan elbise alır gibi almak mümkün değil.Onu on beş, yirmi dolar vererek çarşıdan pazardan elbise alır gibi almak mümkün değil. O bir ömür boyu yapılan çalışmalarla, yazılan yazılarla ortaya çıkıyor. Adam filozof.O bir ömür boyu yapılan çalışmalarla, yazılan yazılarla ortaya çıkıyor. Adam filozof. "Asrın filozofu" diyorlar. "Asrın filozofu" diyorlar. "Komunizmin bütün fikriyatı kaybolsa bu adam eline kalemi alır, yeniden yazar." diyorlar."Komunizmin bütün fikriyatı kaybolsa bu adam eline kalemi alır, yeniden yazar." diyorlar. Derya gibi adam. Derya gibi adam, ne oluyor sonra? Müslüman oluyor. Bu neyi gösteriyor? Derya gibi adam.

Derya gibi adam, ne oluyor sonra?

Müslüman oluyor.

Bu neyi gösteriyor?

İslâm'ın hak din olduğunu gösteriyor. Profesör Moris Bükey, Morice Bucaille.İslâm'ın hak din olduğunu gösteriyor. Profesör Moris Bükey, Morice Bucaille. Fransız İlimler Akademesi'nden unvan almış bir insan, müslüman oluyor.Fransız İlimler Akademesi'nden unvan almış bir insan, müslüman oluyor. Amerikalı filanca senatör, adını hatırımda tutatamadım, müslüman oluyor. Amerikalı filanca senatör, adını hatırımda tutatamadım, müslüman oluyor.

Bunlar bir şeyi gösteriyor: Bunlar bir şeyi gösteriyor:

"İslâm'ın bilime sahip olduğunu, bilimsel yanda olduğunu, akıl mantık yanında olduğunu gösteriyor. "İslâm'ın bilime sahip olduğunu, bilimsel yanda olduğunu, akıl mantık yanında olduğunu gösteriyor. Aklını, mantığını kullanabilenlerin her ülkeden İslâm'a geldiğini gösteriyor." Aklını, mantığını kullanabilenlerin her ülkeden İslâm'a geldiğini gösteriyor."

Burada da konuştuğumuz bazı kimseler; "sizin dininiz doğru" diyorlar. Bir kısmı demiyor, neden? Burada da konuştuğumuz bazı kimseler; "sizin dininiz doğru" diyorlar. Bir kısmı demiyor, neden?

Başka teşkilatlara girmiş, teşkilat taassubu içinde vesaire vesaire... Hepsinin sebebi var. Başka teşkilatlara girmiş, teşkilat taassubu içinde vesaire vesaire... Hepsinin sebebi var.

Biz elhamdülillah, mü'min olarak doğru yoldayız, cennet yolundayız. Biz elhamdülillah, mü'min olarak doğru yoldayız, cennet yolundayız. Allah mü'minlere, müttakilere cenneti hazırlamış. Biz mü'miniz.Allah mü'minlere, müttakilere cenneti hazırlamış. Biz mü'miniz. Ama mü'minlerin müttaki olanlarına cennet var. Dikkat edilirse; Ama mü'minlerin müttaki olanlarına cennet var. Dikkat edilirse;

Ve cennetin arduhe's-semavâti ve'l-ardu uiddet li'l-müttakîn. Ve cennetin arduhe's-semavâti ve'l-ardu uiddet li'l-müttakîn.

Müttaki sıfatı önemli. Müttaki ne demek? Müttaki sıfatı önemli.

Müttaki ne demek?

"Haramlardan, günahlardan, Allah'ın rızasına aykırı işleri yapmaktan,"Haramlardan, günahlardan, Allah'ın rızasına aykırı işleri yapmaktan, cehenneme düşmekten sakınan kul" demek. cehenneme düşmekten sakınan kul" demek.

Sakınacak, ayağını denk alacak, ihtiyatlı olacak, düşünceli olacak.Sakınacak, ayağını denk alacak, ihtiyatlı olacak, düşünceli olacak. Allah'ın rızasını kaybetmemeye çalışacak. Müttakilik önemli. Elhamdülillah hepimiz mü'miniz. Allah'ın rızasını kaybetmemeye çalışacak. Müttakilik önemli. Elhamdülillah hepimiz mü'miniz.

Tabi bazı insanlar bazı yerlerde imanını kaybediyor. Tabi bazı insanlar bazı yerlerde imanını kaybediyor. Git Türkiye'ye, televizyon programlarını dinle; birçokları imanını kaybediyor. Git Türkiye'ye, televizyon programlarını dinle; birçokları imanını kaybediyor. Mesela Ziya Gökalp'in bir şiirinden benim tüylerim diken diken oluyor. Diyor ki; Mesela Ziya Gökalp'in bir şiirinden benim tüylerim diken diken oluyor. Diyor ki;

"Hep şen olsun bütün vatan, tapacaksan ulusa tap!" Lafa bak! "Hep şen olsun bütün vatan, tapacaksan ulusa tap!"

Lafa bak!
Ziya Gökalp'in bir şiiri bu. Vatan şen olsun. Tamam, biz de vatanımız şen olsun istiyoruz. Ziya Gökalp'in bir şiiri bu. Vatan şen olsun. Tamam, biz de vatanımız şen olsun istiyoruz. Her tarafı ormanlarla donatmak, korular yapmak, bahçeler yapmak, çıplak yerleri ağaçlandırmak,Her tarafı ormanlarla donatmak, korular yapmak, bahçeler yapmak, çıplak yerleri ağaçlandırmak, çiçeklendirmek, ülkeyi geliştirmek istiyoruz; insanların şen olmasını, mutlu olmasını sağlamak istiyoruz. çiçeklendirmek, ülkeyi geliştirmek istiyoruz; insanların şen olmasını, mutlu olmasını sağlamak istiyoruz.

Ama arkasından bir laf söylüyor ki korkudan insanın yüreği ağzına geliyor. Ama arkasından bir laf söylüyor ki korkudan insanın yüreği ağzına geliyor.

"Tapacaksan ulusa tap!" Ne demek? "Tapmayı boş ver!" mânası çıkıyor."Tapacaksan ulusa tap!"

Ne demek?

"Tapmayı boş ver!" mânası çıkıyor.
Tapacaksan, yapacaksan bari şöyle yap, boş ver tapmayı; tapacaksan da ulusa tap! Tapacaksan, yapacaksan bari şöyle yap, boş ver tapmayı; tapacaksan da ulusa tap! Ulusa tapacakmışım. Tavsiyesine bak! Göster bakayım; bunun neresine, nasıl tapılacak?Ulusa tapacakmışım. Tavsiyesine bak! Göster bakayım; bunun neresine, nasıl tapılacak? Bir gösteriver bakayım, nasıl tapılacak? Bir gösteriver bakayım, nasıl tapılacak?

Bazı insanlar, söylediği laflardan gümbür gümbür küfre yuvarlanır. Bazı insanlar, söylediği laflardan gümbür gümbür küfre yuvarlanır. "Tapacaksan ulusa tap!" sözü beni korkutuyor. Allah böyle sözü sevmez! "Tapacaksan ulusa tap!" sözü beni korkutuyor. Allah böyle sözü sevmez!

Niye "Allah'a tap!" demiyor?Niye "Allah'a tap!" demiyor? "Kâinatı yaratan, âleme şu nizamı veren Allah'a iyi kulluk et!" niye demiyor? "Kâinatı yaratan, âleme şu nizamı veren Allah'a iyi kulluk et!" niye demiyor?

Efendim onu eskiler demiş, ben yeni bir şey demek istiyorum. Efendim onu eskiler demiş, ben yeni bir şey demek istiyorum. Yeni bir şey demek istiyorsun ama Allah'a tapmanın önüne başka bir tapma getiriyor. Ulusa tap! Yeni bir şey demek istiyorsun ama Allah'a tapmanın önüne başka bir tapma getiriyor. Ulusa tap!

Nasıl tapılacak ulusa? Ulusun neresine tapılacak? Ulus ne?Nasıl tapılacak ulusa? Ulusun neresine tapılacak? Ulus ne? Nesine tapacağız? Kanununa mı tapacağız, binasına mı tapacağız, Nesine tapacağız? Kanununa mı tapacağız, binasına mı tapacağız, başbakanlık binasına mı tapacağız, reis-i cumhurun köşküne mi tapacağız? Millete nasıl tapılacak?başbakanlık binasına mı tapacağız, reis-i cumhurun köşküne mi tapacağız? Millete nasıl tapılacak? Önüne gelene mi secde edeceksin, yatacak mısın, yuvarlanacak mısın, takla mı atacaksın? Önüne gelene mi secde edeceksin, yatacak mısın, yuvarlanacak mısın, takla mı atacaksın?

Gel bakalım senin şu tapınma işini bir açıkla bakalım. Bazı insan küfre gider. Gel bakalım senin şu tapınma işini bir açıkla bakalım. Bazı insan küfre gider.

Müttaki olmak lazım. Bastığı yere dikkat etmek lazım. Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı. Müttaki olmak lazım. Bastığı yere dikkat etmek lazım.

Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı.

Bastığı yere dikkat etmesi lazım. İnsanın attığı adıma dikkat etmesi lazım.Bastığı yere dikkat etmesi lazım. İnsanın attığı adıma dikkat etmesi lazım. Söylediği sözü ölçerek söylemesi lazım. Söylediğini, ağzından çıkanı kulağının duyması lazım. Söylediği sözü ölçerek söylemesi lazım. Söylediğini, ağzından çıkanı kulağının duyması lazım.

Öyle şey mi olur? Şimdi de bir sürü laflar söyleniyor, bir sürü yanlış sözler söyleniyor. Öyle şey mi olur? Şimdi de bir sürü laflar söyleniyor, bir sürü yanlış sözler söyleniyor. Ziya Gökalp öleli şu kadar zaman olmuş ama şimdi de Ziya Gökalp'in âşıkları var, Ziya Gökalp öleli şu kadar zaman olmuş ama şimdi de Ziya Gökalp'in âşıkları var, sevenleri var, onun peşinden gidenler var. sevenleri var, onun peşinden gidenler var. İslâm'ı şöyle kenara itenler var, ondan daha kötü sözler söyleyenler var,İslâm'ı şöyle kenara itenler var, ondan daha kötü sözler söyleyenler var, başka havaları çalanlar var, başka zurnaların düttürüsünü yapanlar var. Müttaki olacak. başka havaları çalanlar var, başka zurnaların düttürüsünü yapanlar var.

Müttaki olacak.

Uiddet li'l-müttakîn. "Cennet müttakilere hazırlanmıştır." Uiddet li'l-müttakîn. "Cennet müttakilere hazırlanmıştır."

Mü'min olacağız, müttaki müslüman olacağız. Peki, müttaki müslüman olmazsak ne olur? Mü'min olacağız, müttaki müslüman olacağız.

Peki, müttaki müslüman olmazsak ne olur?

Ben müttaki müslüman olamadım. Sakınmazsan sakınan, çekinen, korunan,Ben müttaki müslüman olamadım. Sakınmazsan sakınan, çekinen, korunan, cehenneme düşmekten uzak duran bir insan olmazsan ne olur? Cehenneme düşersin.cehenneme düşmekten uzak duran bir insan olmazsan ne olur?

Cehenneme düşersin.
Uçurumun kenarında yürürken etrafa, havaya bakarsan, ağzını açarsan uçuruma yuvarlanırsın.Uçurumun kenarında yürürken etrafa, havaya bakarsan, ağzını açarsan uçuruma yuvarlanırsın. Önüne bak demedim mi sana? Dikkat et demedim mi? "Yol tehlikeli" demedim mi? Önüne bak demedim mi sana? Dikkat et demedim mi? "Yol tehlikeli" demedim mi? Paldür küldür uçurumun aşağısında bulursun kendini, fokur fokur kaynayan kazanın] içinde bulursun. Paldür küldür uçurumun aşağısında bulursun kendini, fokur fokur kaynayan kazanın] içinde bulursun.

Neden? Nasıl oldu bu iş? Ayağına dikkat etmedin, bastığın yola dikkat etmedin, Neden? Nasıl oldu bu iş?

Ayağına dikkat etmedin, bastığın yola dikkat etmedin,
yol ince idi, yolun inceliğini öğrenmedin. Müttaki olmazsa müttaki olmadığı kadar cezasını çeker.yol ince idi, yolun inceliğini öğrenmedin. Müttaki olmazsa müttaki olmadığı kadar cezasını çeker. Müttaki olmadığının cezasını çeker. "Ey kullarım, ben size peygamber göndermedim mi? Müttaki olmadığının cezasını çeker.

"Ey kullarım, ben size peygamber göndermedim mi?
Ben size kitap indirmedin mi? Ben size cehennemin olduğunu, Ben size kitap indirmedin mi? Ben size cehennemin olduğunu, bazı insanların şöyle şöyle yaparlarsa cehenneme gireceğini daha önceden söylemedim mi?" der,bazı insanların şöyle şöyle yaparlarsa cehenneme gireceğini daha önceden söylemedim mi?" der, Allahu Teâlâ hazretleri. Polis bir adamı çeviriyor; "Gel bakalım, ver ehliyeti, ruhsatnameyi." Allahu Teâlâ hazretleri.

Polis bir adamı çeviriyor; "Gel bakalım, ver ehliyeti, ruhsatnameyi."

"Ne oldu?" "Bu yol tek yönlü yol, sen buradan buraya ters girdin."Ne oldu?"

"Bu yol tek yönlü yol, sen buradan buraya ters girdin.
Görmedin mi levhayı? Buraya girilmez levhası vardı, wrong way yazıyordu. Görmedin mi levhayı? Buraya girilmez levhası vardı, wrong way yazıyordu. Sen niye bu yola girdin? Yanlış yol. Ver bakalım cezayı!" der. Neden? Sen niye bu yola girdin? Yanlış yol. Ver bakalım cezayı!" der.

Neden?

Nizam konulmuş, önceden belirtilmiş, levha da konulmuş, yazı da yazılmış. Nizam konulmuş, önceden belirtilmiş, levha da konulmuş, yazı da yazılmış.

Yaparsam ne olur? Yaparsan kaza olur, önce sen zarar görürsün. Yaparsam ne olur?

Yaparsan kaza olur, önce sen zarar görürsün.
İslâm'ın bütün emirleri insanların lehinedir, menfaatinedir, hepsi güzeldir. İslâm'ın bütün emirleri insanların lehinedir, menfaatinedir, hepsi güzeldir. İslâm'ın emirlerinin hepsinin faydası vardır, yasaklarının hepsi yerli yerincedir,İslâm'ın emirlerinin hepsinin faydası vardır, yasaklarının hepsi yerli yerincedir, ibadetlerin hepsi güzeldir, hepsi harikadır, tadına doyum olmaz. İslâm'ın tüm emirleri güzeldir. ibadetlerin hepsi güzeldir, hepsi harikadır, tadına doyum olmaz. İslâm'ın tüm emirleri güzeldir.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi imandan ayırmasın. Allahu Teâlâ hazretleri bizi imandan ayırmasın. Bizden doğan çocuklarımızı, evlatlarımızı imandan ayırmasın.Bizden doğan çocuklarımızı, evlatlarımızı imandan ayırmasın. İmandan sonra küfre ayaklarını kaydırmasın. Doğru yolda giderken eğri yola saptırmasın. İmandan sonra küfre ayaklarını kaydırmasın. Doğru yolda giderken eğri yola saptırmasın. Uçuruma yuvarlatmasın. Sevdiği kullar zümresindeyken o zümreden ayrılıp daUçuruma yuvarlatmasın. Sevdiği kullar zümresindeyken o zümreden ayrılıp da sevmediği kulların zümresine geçenlerden eylemesin. sevmediği kulların zümresine geçenlerden eylemesin. Hayatı rızasına uygun yaşayıp huzuruna sevdiği kul olarak varmayı nasip etsin. Hayatı rızasına uygun yaşayıp huzuruna sevdiği kul olarak varmayı nasip etsin.

Çok güzel bir söz var: "Çağımız buhranda, kurtuluş İslâm'da." Çok güzel bir söz var:

"Çağımız buhranda, kurtuluş İslâm'da."

Gençler bunları duvarlara kocaman harflerle yazarlardı. "Kurtuluş İslâm'da."Gençler bunları duvarlara kocaman harflerle yazarlardı. "Kurtuluş İslâm'da." Bu sadece Türkiye'nin kurtuluşu da değil; kâinatın, âlemin, ulusların kurtuluşu da İslâm'da;Bu sadece Türkiye'nin kurtuluşu da değil; kâinatın, âlemin, ulusların kurtuluşu da İslâm'da; Afrika'nın kurtuluşu da, Hindistan'ın kurtuluşu da, Japonya'nın kurtuluşu da,Afrika'nın kurtuluşu da, Hindistan'ın kurtuluşu da, Japonya'nın kurtuluşu da, Çin'in kurtuluşu da, Rusya'nın kurtuluşu da İslâm'da. Onları da gördük. Çin'in kurtuluşu da, Rusya'nın kurtuluşu da İslâm'da.

Onları da gördük.
Onların da hâlini biliyoruz, perişanlığını görüyoruz, acıyoruz.Onların da hâlini biliyoruz, perişanlığını görüyoruz, acıyoruz. İnsanlara acıyoruz; bunlar bizim kardeşlerimiz. İnsanlara acıyoruz; bunlar bizim kardeşlerimiz.

Kâinatın nizamının prospektüsü, kullanma talimnamesi İslâm'dır; Kâinatın nizamının prospektüsü, kullanma talimnamesi İslâm'dır; bu kâinatta güzel yaşamak için onu bilmek lazım. Hastalıkların reçetesi, İslâm'dır. bu kâinatta güzel yaşamak için onu bilmek lazım. Hastalıkların reçetesi, İslâm'dır. Hastalıklardan kurtulmak için bu reçeteyi okuyup bu ilaçları kullanmak lazım. Kullanınca geçer.Hastalıklardan kurtulmak için bu reçeteyi okuyup bu ilaçları kullanmak lazım. Kullanınca geçer. Allah İslâm'ın kıymetini bilmeyi, müttaki müslüman olmayı nasip etsin. Allah İslâm'ın kıymetini bilmeyi, müttaki müslüman olmayı nasip etsin.

Müttaki müslümanların yolu nedir? Takvâ yolu. Bir fetva yolu var. Bira içilebilir. Müttaki müslümanların yolu nedir?

Takvâ yolu.

Bir fetva yolu var. Bira içilebilir.

Kim vermiş fetvayı? Mısırlı falanca alim vermiş. Niye? Kim vermiş fetvayı?

Mısırlı falanca alim vermiş.

Niye?

İçinde yüzde dört miktarında alkol varmış da, azmış da. İçinde yüzde dört miktarında alkol varmış da, azmış da. O kadar miktar alkol meyvede de bulunuyormuş da, bilmem ne de… O kadar miktar alkol meyvede de bulunuyormuş da, bilmem ne de…

Ya sen meyve yiyip de kafayı bulan bir insan duydun mu hiç şimdiye kadar? Kimi kandırıyorsun sen? Ya sen meyve yiyip de kafayı bulan bir insan duydun mu hiç şimdiye kadar? Kimi kandırıyorsun sen?

Üç tane elma yedi; ayakta sallanıyor, direğe yapışıyor, çamura düşüyor, hiç böyle bir şey duydun mu? Üç tane elma yedi; ayakta sallanıyor, direğe yapışıyor, çamura düşüyor, hiç böyle bir şey duydun mu?

Yok. Ama birayı içti mi sarhoş oluyor adam. Biracı memleketlerde çok yaşadık biz. Yok. Ama birayı içti mi sarhoş oluyor adam. Biracı memleketlerde çok yaşadık biz. Almanya'da her taraf biradır; su gibi bira içerler. Çok fena durumları! Onunla o aynı mı? Almanya'da her taraf biradır; su gibi bira içerler. Çok fena durumları! Onunla o aynı mı?

Ama milleti kandırıyorlar. Bunları bilmeyen insanları kandırıyorlar.Ama milleti kandırıyorlar. Bunları bilmeyen insanları kandırıyorlar. Eskiden "Avrupa şöyle, Avrupa böyle" diye bizi kandırıyorlardı; şimdi biz Avrupa'nın içine girdik, Eskiden "Avrupa şöyle, Avrupa böyle" diye bizi kandırıyorlardı; şimdi biz Avrupa'nın içine girdik, ciğerinin köşesini biliyoruz; bizi kandıracak bir şeyleri kalmadı. ciğerinin köşesini biliyoruz; bizi kandıracak bir şeyleri kalmadı. "Batı medeniyeti" diye, yutturuyorlardı, kandırıyorlardı. "Batı medeniyeti" diye, yutturuyorlardı, kandırıyorlardı.

Sorbonne Üniversitesi'ne gidip arka kapısından çıkıp geliyordu, fiyaka yapıyordu. Sorbonne Üniversitesi'ne gidip arka kapısından çıkıp geliyordu, fiyaka yapıyordu. "Fransızca biliyorum." diye Türkçenin içine bir sürü Fransızca kelimeler doldurdular… "Fransızca biliyorum." diye Türkçenin içine bir sürü Fransızca kelimeler doldurdular…

Millet de; "Bunlar ne ya, Allah Allah, bunların kullandığı kelimeler ne?Millet de; "Bunlar ne ya, Allah Allah, bunların kullandığı kelimeler ne? Herhalde bir bildikleri vardır." filan diye itibar ediyorlardı. Herhalde bir bildikleri vardır." filan diye itibar ediyorlardı. Hani Karadenizliye "sempatik" demiş birisi; Hani Karadenizliye "sempatik" demiş birisi; o da ne olduğunu bilememiş. Böyle gidiyordu... Şimdi biz hepsinin ciğerinin köşesini biliyoruz. o da ne olduğunu bilememiş. Böyle gidiyordu... Şimdi biz hepsinin ciğerinin köşesini biliyoruz.

Bak burada devletin işleyişindeki asıl altın kuralları bilmek lazım. Bak burada devletin işleyişindeki asıl altın kuralları bilmek lazım. Başarının altın kurallarını bilmek lazım.Başarının altın kurallarını bilmek lazım. Onları yapmıyor; "Batı, Batı, Batı" diyor, yalan yanlış iş yapıyor. Rüşvet olmaz. Rüşvet olursa batar.Onları yapmıyor; "Batı, Batı, Batı" diyor, yalan yanlış iş yapıyor. Rüşvet olmaz. Rüşvet olursa batar. Çünkü işler güzel olmaz. Ehliyetsiz olmaz. Burada bir duvarcı ustası bile ehliyetsiz çalışamıyor. Çünkü işler güzel olmaz. Ehliyetsiz olmaz. Burada bir duvarcı ustası bile ehliyetsiz çalışamıyor. Orada olursa iş berbat olur. Orada olursa iş berbat olur.

Bir inşaatı teslim alıyoruz da ondan sonra kaç yerini düzeltmek zorunda kalıyoruz. Bir inşaatı teslim alıyoruz da ondan sonra kaç yerini düzeltmek zorunda kalıyoruz. Ben ilk girdiğim evde elektrik şebekesinin kaç tanesini kendim düzeltim.Ben ilk girdiğim evde elektrik şebekesinin kaç tanesini kendim düzeltim. Ruhsatsız olmaz. Onları yapsana, onları uygulasana! Ruhsatsız olmaz. Onları yapsana, onları uygulasana!

İlericilik, ilericilik! İlericilik o!İlericilik, ilericilik! İlericilik o! Binayı yaptırdığın zaman sapasağlam olması lazım, adamın sorumlu olması lazım, suçlunun yakalanması lazım. Binayı yaptırdığın zaman sapasağlam olması lazım, adamın sorumlu olması lazım, suçlunun yakalanması lazım.

"Orasını karıştırma! diyor, "Yeşilin bilmem nesini karıştırma" diyor. "Orasını karıştırma! diyor, "Yeşilin bilmem nesini karıştırma" diyor. "Biz anasını da biliyoruz, danasını da biliyoruz, babasını arıyoruz." diyor. "Biz anasını da biliyoruz, danasını da biliyoruz, babasını arıyoruz." diyor.

O işleri yaptırma; yapabilirsen kanunu hâkim kıl, nizamı hâkim kıl. Avrupa'yı yükselten o; bilim. O işleri yaptırma; yapabilirsen kanunu hâkim kıl, nizamı hâkim kıl. Avrupa'yı yükselten o; bilim. Bilim adamına kıymet ver, bilim adamının sözünü dinle.Bilim adamına kıymet ver, bilim adamının sözünü dinle. Sözü kuyruğundan anlama, yanlış çevirme, evirip çevirme. Sözü kuyruğundan anlama, yanlış çevirme, evirip çevirme.

Ben hayatımda hiç küfür etmedim. Şu dudaklarımdan çıkmadı. Küfrü sevmem ben. Ben hayatımda hiç küfür etmedim. Şu dudaklarımdan çıkmadı. Küfrü sevmem ben. "Hıristiyanlara küfür ediyor." diyor. Niye yalan söylüyorsun? Yalan söylüyor. "Hıristiyanlara küfür ediyor." diyor.

Niye yalan söylüyorsun? Yalan söylüyor.
Öyle evirip çevirme. O yalan burada söylense, dava açsak herhalde adamı mahkûm ederiz. Öyle evirip çevirme. O yalan burada söylense, dava açsak herhalde adamı mahkûm ederiz. Türkiye'de öyle olmuyor. Birisi bize abuk sabuk bir şey yaptığında; Türkiye'de öyle olmuyor. Birisi bize abuk sabuk bir şey yaptığında; "Şunu dava edelim mi?" dediğimiz zaman; -bakanlık yapmış adam söylüyor- "Şunu dava edelim mi?" dediğimiz zaman; -bakanlık yapmış adam söylüyor- "Hocam, bunlarla uğraşılmaz!" diyor. İnsan, hakkını aradığı zaman hakkını alamayacaksa olmaz ki! "Hocam, bunlarla uğraşılmaz!" diyor.

İnsan, hakkını aradığı zaman hakkını alamayacaksa olmaz ki!

Almanya'da adam Alman imparatoruna karşı demiş ki; Almanya'da adam Alman imparatoruna karşı demiş ki;

"Berlin'de hâkimler var, sen böyle yaparsan ben de hâkime giderim!" demiş. "Berlin'de hâkimler var, sen böyle yaparsan ben de hâkime giderim!" demiş.

Lafa bak! Meşhur bir sözdür o. Lafa bak! Meşhur bir sözdür o.

Almanya'da federal devlet kurulmadan önce imparator halktan birisine; "Ben seni asarım keserim!" demiş. Almanya'da federal devlet kurulmadan önce imparator halktan birisine;

"Ben seni asarım keserim!" demiş.

O da; "Yapamazsın, Berlin'de hakimler var, mahkemeye giderim!" diyor. O da; "Yapamazsın, Berlin'de hakimler var, mahkemeye giderim!" diyor.

Bunu alsana, adaleti hâkim kılsana, bilimi hâkim kılsana. "Genel müdür niye 11'de geliyor?" Bunu alsana, adaleti hâkim kılsana, bilimi hâkim kılsana.

"Genel müdür niye 11'de geliyor?"

Gece poker oynuyor, genel müdürlüğe 11'de geliyor. 8.30'da gelmesini sağlasana! Gece poker oynuyor, genel müdürlüğe 11'de geliyor. 8.30'da gelmesini sağlasana! Benim çocuğum, Münih'te okula hava karanlıkken giderdi.Benim çocuğum, Münih'te okula hava karanlıkken giderdi. Vallahi zifiri karanlıkta giderdi, ilkokul çocuğu. Öyle çalışırlar. Bilir kardeşlerimiz.Vallahi zifiri karanlıkta giderdi, ilkokul çocuğu. Öyle çalışırlar. Bilir kardeşlerimiz. Burada da bilinir de, Almanya'nın çalışması bir felakettir. Alsanıza o çalışmayı!Burada da bilinir de, Almanya'nın çalışması bir felakettir. Alsanıza o çalışmayı! O fabrikaları yapsaydınız ya! Niye şimdiye kadar yapmadınız? O fabrikaları yapsaydınız ya! Niye şimdiye kadar yapmadınız?

Bir yağmur yağıyor, Ankara'yı sel götürüyor. Ben birkaç defa sel felaketini gördüm.Bir yağmur yağıyor, Ankara'yı sel götürüyor. Ben birkaç defa sel felaketini gördüm. Sıhhiye tarafları iki metre su dolmuştu.Sıhhiye tarafları iki metre su dolmuştu. Zemin kat değil, bodrum katı değil, birinci kattaki evler bile çamur dolmuştu. Zemin kat değil, bodrum katı değil, birinci kattaki evler bile çamur dolmuştu. Gezdik biz evleri, gördük. Sel mıntıkasına niye ev yaptırdın?Gezdik biz evleri, gördük.

Sel mıntıkasına niye ev yaptırdın?
Niye Sıhhıye mahallesini kurdurdun? Burada ne yapıyorlar? Niye Sıhhıye mahallesini kurdurdun? Burada ne yapıyorlar?

Dere kenarlarına "rezerv" diyorlar, oraya yerleşim yaptırmıyor. Dere kenarlarına "rezerv" diyorlar, oraya yerleşim yaptırmıyor. "Yüz senede bir burasını şu kadar sel basar." diye haritalarda işareti yok mu? "Yüz senede bir burasını şu kadar sel basar." diye haritalarda işareti yok mu?

Var. Sel yerine bina yaptırmıyor adam. Bunu uygulasaydın ya! Var. Sel yerine bina yaptırmıyor adam. Bunu uygulasaydın ya!

Ankara'yı Ankara yaparken çember sakallı yobazlar mı vardı, gericiler mi vardı? Ankara'yı Ankara yaparken çember sakallı yobazlar mı vardı, gericiler mi vardı? İlerici olarak sen vardın! Niye böyle sel yerine bina yaptın,İlerici olarak sen vardın!

Niye böyle sel yerine bina yaptın,
niye böyle çamur basacak yerleri lüks binalarla doldurdun? niye böyle çamur basacak yerleri lüks binalarla doldurdun?

Bakanlık yapıyor, bakanlığın inşaat ruhsatnamesi yok. Nizamı kendisi çiğniyor. Bakanlık yapıyor, bakanlığın inşaat ruhsatnamesi yok. Nizamı kendisi çiğniyor.

Niye bunları düzgün yapmadın? İşte bir milleti yükselten bunlar.Niye bunları düzgün yapmadın?

İşte bir milleti yükselten bunlar.
Rüşvetler, haksızlıklar, büyük ihalelerde büyük yolsuzluklar… Öyle şey olur mu? Rüşvetler, haksızlıklar, büyük ihalelerde büyük yolsuzluklar…

Öyle şey olur mu?

Ondan sonra da "ilericilik gericilik" diye kendilerini ileri taraftan sayıyorlar,Ondan sonra da "ilericilik gericilik" diye kendilerini ileri taraftan sayıyorlar, bu gerçekleri söyleyenleri gerici görüyorlar. Benim profesör olduğumu hiç söylemiyor.bu gerçekleri söyleyenleri gerici görüyorlar. Benim profesör olduğumu hiç söylemiyor. Aleyhimde yazı yazan, "profesör" demiyor; Aleyhimde yazı yazan, "profesör" demiyor;

"Esad Hoca, 'Esad Coşan' diye birisi" diyor. "Esad Hoca, 'Esad Coşan' diye birisi" diyor.

Ben birisi değilim; doçentlik, profesörlük, doktorluk unvanlarını söke söke almış bir bilim adamıyım. Ben birisi değilim; doçentlik, profesörlük, doktorluk unvanlarını söke söke almış bir bilim adamıyım. Bir bilim adamı desene! "Falanca tarikatin başkanı!" Nasıl başkan? Vasfını da söylesene! Bir bilim adamı desene!

"Falanca tarikatin başkanı!"

Nasıl başkan?

Vasfını da söylesene!

Halktan birisi mi? Ümmi mi? Tahsilsiz mi? Bilgisiz mi? Görgüsüz mü? Söylesene onu!Halktan birisi mi? Ümmi mi? Tahsilsiz mi? Bilgisiz mi? Görgüsüz mü? Söylesene onu! Sıkıysa, erkeksen, dürüstsen, medeniysen söyle! Sıkıysa, erkeksen, dürüstsen, medeniysen söyle!

Söylemiyor; kandırmaca yapıyor, boyama batırma yapıyor. "Tarikatler eylem hazırlığında!" Söylemiyor; kandırmaca yapıyor, boyama batırma yapıyor.

"Tarikatler eylem hazırlığında!"

Nerden bildin; kahin misin? Kahve falına mı baktın, yıldız falına mı baktın da bildin? Nerden bildin; kahin misin? Kahve falına mı baktın, yıldız falına mı baktın da bildin?

İleride olacak şey, "eylem hazırlığında" diye yazmış. İleride olacak şey, "eylem hazırlığında" diye yazmış. Milli istihbarattan ilgili birisinin raporuna göre... O kim? Nasıl bir şey? Milli istihbarattan ilgili birisinin raporuna göre...

O kim? Nasıl bir şey?

"Tarikatler; başta şu şu şu..." Bütün tarikatleri sayıyor: "Tarikatler; başta şu şu şu..."

Bütün tarikatleri sayıyor:

"Bunlar kendi kendilerine, tek başlarına yazın başörtüsü ile ilgili eylem yapmayı düşünüyorlar!" "Bunlar kendi kendilerine, tek başlarına yazın başörtüsü ile ilgili eylem yapmayı düşünüyorlar!"

Sen de başörtüsüne baskı yapma. Baskı yaparsan eylem yapması gayet doğal olur. Sen de başörtüsüne baskı yapma. Baskı yaparsan eylem yapması gayet doğal olur.

Ben senin kıyafetine karışıyor muyum? Karışmıyorum. Ben senin kıyafetine karışıyor muyum?

Karışmıyorum.

Sen benim kıyafetime niye karışıyorsun? Niye benim ibadetime karışıyorsun? Sen benim kıyafetime niye karışıyorsun? Niye benim ibadetime karışıyorsun? Niye benim inancıma saldırıyorsun?Niye benim inancıma saldırıyorsun? Niye benim kardeşimi inancından, ibadetinden, yaşamından dolayı dışarıya atıyorsun?Niye benim kardeşimi inancından, ibadetinden, yaşamından dolayı dışarıya atıyorsun? Bunlar usulüne uygun mu? Atıyor; mahkemeye verme imkanı yok,Bunlar usulüne uygun mu?

Atıyor; mahkemeye verme imkanı yok,
adliye yolu kapalı, savunma hakkı yok, maaşından, emekliliğinden oluyor. adliye yolu kapalı, savunma hakkı yok, maaşından, emekliliğinden oluyor. Her şeyi elinden gidiyor. Bunu hiçbir Avrupa ülkesinde göremezsin. Hani Batıcılık? Her şeyi elinden gidiyor. Bunu hiçbir Avrupa ülkesinde göremezsin. Hani Batıcılık?

Bunları söylediğimiz zaman "bir tarikat şeyhi" diyor. Bunları söylediğimiz zaman "bir tarikat şeyhi" diyor. Ben bunu tarikat şeyhi olarak söylemiyorum, vatandaş olarak söylüyorum, haksızlığı söylüyorum. Ben bunu tarikat şeyhi olarak söylemiyorum, vatandaş olarak söylüyorum, haksızlığı söylüyorum. Sen haksızlığın cevabını ver. Söyleyenin öbür tarafını söyleyip de millete yanlış gösterme! Sen haksızlığın cevabını ver. Söyleyenin öbür tarafını söyleyip de millete yanlış gösterme!

Onun için aziz ve muhterem kardeşlerim! Onun için aziz ve muhterem kardeşlerim!

Müslüman olacağız, müttaki müslüman olacağız, çok çalışacağız.Müslüman olacağız, müttaki müslüman olacağız, çok çalışacağız. Allah bizi takvâdan ayırmasın, takvâ yolundan ayırmasın. Allah bizi takvâdan ayırmasın, takvâ yolundan ayırmasın.

Bu takvâ yolu nedir? Tasavvuf yoludur. Öyle sulu Müslümanlık değil. Bu takvâ yolu nedir?

Tasavvuf yoludur. Öyle sulu Müslümanlık değil.
Öyle gevşek Batıcılık değil. Batı'ya medeniyeti öğretecek kadar medeniyiz biz. Öyle gevşek Batıcılık değil. Batı'ya medeniyeti öğretecek kadar medeniyiz biz.

Bak adamlar cami olmasına mırın kırın ediyor, razı olmuyor. Medeni değil.Bak adamlar cami olmasına mırın kırın ediyor, razı olmuyor. Medeni değil. Her şeyi usulüne uygun, belediyenin raporu, hepsi lehinde; burasının cami olmasına kazan kaldırıyor;Her şeyi usulüne uygun, belediyenin raporu, hepsi lehinde; burasının cami olmasına kazan kaldırıyor; halk olarak isyan ediyor. İki yüz kişi dilekçe veriyor. Burada biz iki yüz kişiyle ilgili değiliz ki.halk olarak isyan ediyor. İki yüz kişi dilekçe veriyor. Burada biz iki yüz kişiyle ilgili değiliz ki. Şu sokak, şu ana caddeden şu ana caddeye kadar kaç tane sakini var? Şu sokak, şu ana caddeden şu ana caddeye kadar kaç tane sakini var?

On altı tane. Bir de Salihlerin mahallesini sonradan sayarsak, On altı tane. Bir de Salihlerin mahallesini sonradan sayarsak, bu kadar isim kazan kaldırmak, isyan bu, başka bir şey değil! bu kadar isim kazan kaldırmak, isyan bu, başka bir şey değil!

Allah yardımcımız olsun. Çalışacağız. Çalışıp hataları düzelteceğiz, haklarımızı koruyacağız.Allah yardımcımız olsun. Çalışacağız. Çalışıp hataları düzelteceğiz, haklarımızı koruyacağız. İyi müslüman olarak yaşayacağız. Allah bize yardım eylesin,İyi müslüman olarak yaşayacağız.

Allah bize yardım eylesin,
huzuruna sevdiği razı olduğu kul olarak varmayı nasip eylesin, cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. huzuruna sevdiği razı olduğu kul olarak varmayı nasip eylesin, cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin.

Sübhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke ente'l-alîmü'l-hakîm. Sübhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke ente'l-alîmü'l-hakîm.

Sübhâne rabbike rabbi'l-izzeti ammâ yasifûn ve selâmün ale'l-mürselîn ve'l-hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn. Sübhâne rabbike rabbi'l-izzeti ammâ yasifûn ve selâmün ale'l-mürselîn ve'l-hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn. el-Fâtiha. el-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2