Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Kalplerin Cilâlanması

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

26 Rebîü'l-Evvel 1415 / 02.09.1994
AKRA

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

Günde beş defa abdest alarak temiz olacaksın. Haftada en aşağı bir defa gusül abdesti alarakGünde beş defa abdest alarak temiz olacaksın. Haftada en aşağı bir defa gusül abdesti alarak Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Abdullah b. Ömer radıyallahu anh'tenPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Abdullah b. Ömer radıyallahu anh'ten rivayet edildiğine göre, buyurmuşlar ki: rivayet edildiğine göre, buyurmuşlar ki:

İnne hâzihi'l-kulûbe tasdeu kemâ yasdeu'l-hadîdü izâ esâbehü'l-mâ. Kîle: Yâ Resûlallahİnne hâzihi'l-kulûbe tasdeu kemâ yasdeu'l-hadîdü izâ esâbehü'l-mâ. Kîle: Yâ Resûlallah ve mâ cilâühâ? Kâle: Kesretü zikri'l-mevti ve tilâveti'l-kur'ân. ve mâ cilâühâ? Kâle: Kesretü zikri'l-mevti ve tilâveti'l-kur'ân.

Hadîs-i şerîfin Arapça metnini Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in mübarek ikramıylaHadîs-i şerîfin Arapça metnini Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in mübarek ikramıyla herhalde mübarek ağzından, temiz saadetinden çıktığı şekliyle okumuş olduk. herhalde mübarek ağzından, temiz saadetinden çıktığı şekliyle okumuş olduk.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bu hadîs-i şerîfinde şöyle buyuruyor: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bu hadîs-i şerîfinde şöyle buyuruyor:

İnne hâzihi'l-kulûb. "Hiç şüphe yok, muhakkak ki bu kalpler" tasdeu "paslanır."İnne hâzihi'l-kulûb. "Hiç şüphe yok, muhakkak ki bu kalpler" tasdeu "paslanır." Kemâ yasdeu'l-hadîdü izâ esâbehü'l-mâ. "Demir suyla bulunduğu zaman, üzerine su geldiği zaman, Kemâ yasdeu'l-hadîdü izâ esâbehü'l-mâ. "Demir suyla bulunduğu zaman, üzerine su geldiği zaman, suyun içinde kaldığı zaman, ıslak olduğu zaman paslandığı gibi bu kalpler de paslanır." suyun içinde kaldığı zaman, ıslak olduğu zaman paslandığı gibi bu kalpler de paslanır."

Kîle: Yâ Resûlallah, ve mâ cilâühâ? "Bunu üzerine sahabe-i kirâm Peygamber Efendimiz sallallahuKîle: Yâ Resûlallah, ve mâ cilâühâ? "Bunu üzerine sahabe-i kirâm Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme sordular ki: Ey Allah'ın Resûlü! Bu paslanmış olan kalplerin cilalanması,aleyhi ve selleme sordular ki: Ey Allah'ın Resûlü! Bu paslanmış olan kalplerin cilalanması, parlatılması, pasının giderilmesi, temizlenmesi nasıl olur, nasıl olacak?" parlatılması, pasının giderilmesi, temizlenmesi nasıl olur, nasıl olacak?"

"Demiri zımparalıyoruz, yağlıyoruz, eliyoruz o tarzda parlıyor ama bu kalplerin parlaması, cilalanması,"Demiri zımparalıyoruz, yağlıyoruz, eliyoruz o tarzda parlıyor ama bu kalplerin parlaması, cilalanması, pasının giderilmesi nasıl olur yâ Resûlullah?" diye sordular. pasının giderilmesi nasıl olur yâ Resûlullah?" diye sordular.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurdu; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurdu;

Kesretü zikri'l-mevti ve tilâveti'l-Kur'ân. "Cilalanması iki şeyle oluyor: Bir; ölümü hatırlamanınKesretü zikri'l-mevti ve tilâveti'l-Kur'ân. "Cilalanması iki şeyle oluyor: Bir; ölümü hatırlamanın çokluğu ile. İkincisi; Kur'ân-ı Kerim'in okunması, Kur'ân-ı Kerîm'in tilavetinin çokluğu ile." çokluğu ile. İkincisi; Kur'ân-ı Kerim'in okunması, Kur'ân-ı Kerîm'in tilavetinin çokluğu ile."

Bu hadîs-i şerîf üzerinde siz sevgili kardeşlerime önemli bazı açıklamalar yapmak istiyorum; Bu hadîs-i şerîf üzerinde siz sevgili kardeşlerime önemli bazı açıklamalar yapmak istiyorum;

Önce şunu söyleyeyim; kalp, kalpler… Kalp dediğimiz zaman bizim aklımıza ilk önce hemenÖnce şunu söyleyeyim; kalp, kalpler… Kalp dediğimiz zaman bizim aklımıza ilk önce hemen derhal bir şey gelir.Göğsümüzde,sol tarafımızda, aşağı yukarı bir çam kozalağı büyüklüğünde ona da şeklenderhal bir şey gelir.Göğsümüzde,sol tarafımızda, aşağı yukarı bir çam kozalağı büyüklüğünde ona da şeklen benzeyen alt tarafı sivri üst tarafı biraz yuvarlak bir et parçası, tık tık atıyor ve insanınbenzeyen alt tarafı sivri üst tarafı biraz yuvarlak bir et parçası, tık tık atıyor ve insanın vücuduna kanı pompalıyor. Kalp diye ilk hatırladığımız budur. Fakat hadîs-i şerîflerdevücuduna kanı pompalıyor. Kalp diye ilk hatırladığımız budur. Fakat hadîs-i şerîflerde ve âyet-i kerîmelerde, kalp geçtiği zaman kastedilen bu değildir. Bizim yürek dediğimiz, -ve âyet-i kerîmelerde, kalp geçtiği zaman kastedilen bu değildir. Bizim yürek dediğimiz, - bu koyun yüreği diyoruz, sığır yüreği diyoruz, insan yüreği diyoruz- kastedilen bu et parçası değildir.bu koyun yüreği diyoruz, sığır yüreği diyoruz, insan yüreği diyoruz- kastedilen bu et parçası değildir. Kalp diye kastedilen bizim Türkçe'de gönül diye adlandırdığımız,mânevî iç varlığımızdır,iç âlemimizdir. Kalp diye kastedilen bizim Türkçe'de gönül diye adlandırdığımız,mânevî iç varlığımızdır,iç âlemimizdir.

Peygamber Efendimiz "O halde bu kalpler de paslanır.Dem irin suya bulaştığı zaman, suyun yanında,Peygamber Efendimiz "O halde bu kalpler de paslanır.Dem irin suya bulaştığı zaman, suyun yanında, suyun içinde olduğu zaman paslandığı gibi bu gönüller de paslanır." demiş oluyor. suyun içinde olduğu zaman paslandığı gibi bu gönüller de paslanır." demiş oluyor.

"İnsanın iç dünyası paslanır. İnsanın gönlü de, iç şahsiyeti, iç âlemi bir takım hoş olmayan kirlerle,"İnsanın iç dünyası paslanır. İnsanın gönlü de, iç şahsiyeti, iç âlemi bir takım hoş olmayan kirlerle, bir takım çalışmasını engelleyen paslarla kirlenir" demiş oluyor. bir takım çalışmasını engelleyen paslarla kirlenir" demiş oluyor. Aslında insanın gönlü Allah'ı bilme vasıtasıdır, şuurudur. İnsanın kalbi, yaptığı bir şeyi Allah'ın rızasınaAslında insanın gönlü Allah'ı bilme vasıtasıdır, şuurudur. İnsanın kalbi, yaptığı bir şeyi Allah'ın rızasına uygun olarak yapabildiği muhakeme yürüttüğü, doğru olan şeyi bulduğuuygun olarak yapabildiği muhakeme yürüttüğü, doğru olan şeyi bulduğu ve yaptığı bu bulmayı sağlatan aletidir. ve yaptığı bu bulmayı sağlatan aletidir.

Bu kalpler paslanıyor, vazifesini yapamaz oluyor, gerçeği göremez, gerçeğe bağlanamaz oluyor.Bu kalpler paslanıyor, vazifesini yapamaz oluyor, gerçeği göremez, gerçeğe bağlanamaz oluyor. Düşündüğü gerçeği yapamaz oluyor. İnsanın gönlü, insanı idare eden iç âlemidir, önemlidir.Düşündüğü gerçeği yapamaz oluyor. İnsanın gönlü, insanı idare eden iç âlemidir, önemlidir. Kalp paslandığı zaman çalışmıyor, demir paslandığı zaman çalışmıyor. Kalp paslandığı zaman çalışmıyor, demir paslandığı zaman çalışmıyor.

Bir makineyi düşünün, rutubetli yerde kalmış, her tarafı paslanmış. Çarkları bile dönmez.Bir makineyi düşünün, rutubetli yerde kalmış, her tarafı paslanmış. Çarkları bile dönmez. Onun mutlaka yağlanması, pasının silinmesi, giderilmesi lazım gelir. Onun mutlaka yağlanması, pasının silinmesi, giderilmesi lazım gelir.

İnsanın gönlü de çalışmadığı zaman, insan iyi bir müslüman olamaz. Allah'ın emirlerini tutamaz,İnsanın gönlü de çalışmadığı zaman, insan iyi bir müslüman olamaz. Allah'ın emirlerini tutamaz, yasaklarından kaçamaz. Çünkü insanın iyi kulluk yapması da kolay değildir. Fedakârlık ister.yasaklarından kaçamaz. Çünkü insanın iyi kulluk yapması da kolay değildir. Fedakârlık ister. Birtakım zorlamalar ister. Günahlardan geri durmak bir azim ve irade işidir. Ruhen kuvvetli olmak lazımBirtakım zorlamalar ister. Günahlardan geri durmak bir azim ve irade işidir. Ruhen kuvvetli olmak lazım ve kendisini alıkoyabilmesi lazım. Hayırlı, sevaplı işler de biraz zordur, meşakkatlidir, sıkıntılıdır.ve kendisini alıkoyabilmesi lazım. Hayırlı, sevaplı işler de biraz zordur, meşakkatlidir, sıkıntılıdır. İnsanın onları da yapabilmesi için yine kendisini zorlaması lazım. İnsanın onları da yapabilmesi için yine kendisini zorlaması lazım.

İnsanoğlu için hem iyilikleri yapabilmekte bir ruh gücü, kuvveti, iç âlemi kuvveti lazım geliyorİnsanoğlu için hem iyilikleri yapabilmekte bir ruh gücü, kuvveti, iç âlemi kuvveti lazım geliyor hem de kötülüklerden geri durması, kendisini frenleyebilmekte de yine bir ruh kuvveti, hem de kötülüklerden geri durması, kendisini frenleyebilmekte de yine bir ruh kuvveti, iç âleminin sağlam ve kuvvetli olması gerekiyor. Bir insan için bunu yapabilmesi mümkün ama kolay değil, iç âleminin sağlam ve kuvvetli olması gerekiyor. Bir insan için bunu yapabilmesi mümkün ama kolay değil, bir eğitim işi… Kalplerin, gönüllerin bu işleri yapacak tarzda donanması, eğitilmesi, çalışması lazım.bir eğitim işi… Kalplerin, gönüllerin bu işleri yapacak tarzda donanması, eğitilmesi, çalışması lazım. Bu kalbin bu hale gelmesini sağlama tasavvuf ilmi ile oluyor.Bu kalbin bu hale gelmesini sağlama tasavvuf ilmi ile oluyor. İslâmî ilimlerin içinde kalple ilgilenen ilim tasavvuf ilmidir. İslâmî ilimlerin içinde kalple ilgilenen ilim tasavvuf ilmidir.

Tasavvuf ilmi, bir insanın gönlünü nasıl temizleyeceğini,gönlünü nasıl iyi şeyleri yapmaya zorlayacağınıTasavvuf ilmi, bir insanın gönlünü nasıl temizleyeceğini,gönlünü nasıl iyi şeyleri yapmaya zorlayacağını kötü şeylerden nasıl kendisini,iradesini kuvvetli bir şekilde sıkarak çekip alıkoyacağını öğreten daldır kötü şeylerden nasıl kendisini,iradesini kuvvetli bir şekilde sıkarak çekip alıkoyacağını öğreten daldır Kalpler böyle bir eğitim, çalışma, uğraşma ve terbiye ile istenilen seviyeye geliyor ve insan daKalpler böyle bir eğitim, çalışma, uğraşma ve terbiye ile istenilen seviyeye geliyor ve insan da o zaman kalbi muntazam çalışan, şıkır şıkır çalışan iyi çalışan bir insan olarak, iyi işler yapıyor,o zaman kalbi muntazam çalışan, şıkır şıkır çalışan iyi çalışan bir insan olarak, iyi işler yapıyor, iyi bir müslüman oluyor, iyi bir insan oluyor, öteki insanlara faydalı oluyor, iyi bir müslüman oluyor, iyi bir insan oluyor, öteki insanlara faydalı oluyor, güzel şeyler yapabiliyor. Zor da olsa iyi şeyleri yapabiliyor. güzel şeyler yapabiliyor. Zor da olsa iyi şeyleri yapabiliyor.

Mesela cihat Allah'ın en sevdiği sevaplı çalışmalardan birisi… Çok zor, herkes yapamaz. Mal vermek,Mesela cihat Allah'ın en sevdiği sevaplı çalışmalardan birisi… Çok zor, herkes yapamaz. Mal vermek, zekât vermek kolay değildir. Herkes parasını çıkartıp, bağını, bahçesini, evini Allah yolunda veremez.zekât vermek kolay değildir. Herkes parasını çıkartıp, bağını, bahçesini, evini Allah yolunda veremez. Oruç kolay değildir. Namaz kolay değildir; herkes yapamıyor. Abdest almak kolay değildir.Oruç kolay değildir. Namaz kolay değildir; herkes yapamıyor. Abdest almak kolay değildir. Her birisi büyüklü küçüklü bir takım fedakârlıklar istiyor. Bu kalplerin küçükten,Her birisi büyüklü küçüklü bir takım fedakârlıklar istiyor. Bu kalplerin küçükten, çok küçük yaşta yetiştirilmesi lazım. çok küçük yaşta yetiştirilmesi lazım.

"Küçük" deyince hemen hatırıma Hocamız'ın kız kardeşi olan büyük halamızın bir hatırası geliyor. "Küçük" deyince hemen hatırıma Hocamız'ın kız kardeşi olan büyük halamızın bir hatırası geliyor.

Olmuş bir hadise… Olmuş bir hadise…

Medine-i Münevvere'ye gitmişler. İmamın evinde misafir olmuşlar. Çok seneler önceMedine-i Münevvere'ye gitmişler. İmamın evinde misafir olmuşlar. Çok seneler önce Medine bu kadar büyük değilken, hacı olarak imamın evine misafir gitmişler. Medine bu kadar büyük değilken, hacı olarak imamın evine misafir gitmişler. Sabah ezanı orada erken okunur, erkenden, imsak kesilir kesilmez daha ortalık karanlık durumdaykenSabah ezanı orada erken okunur, erkenden, imsak kesilir kesilmez daha ortalık karanlık durumdayken ezanlar okunuyor. Çok erken, daha ortalık güneş filan çıkıp da aydınlamadan… ezanlar okunuyor. Çok erken, daha ortalık güneş filan çıkıp da aydınlamadan…

Evin sahibi hanım hemen beşikteki çocuğun yanına gitmiş. Mışıl mışıl uyuyan çocuğun burnunu tutmuş,Evin sahibi hanım hemen beşikteki çocuğun yanına gitmiş. Mışıl mışıl uyuyan çocuğun burnunu tutmuş, ağzını kapatmış, yanağını sıkmış. Sevmiş öpmüş. Ama rahatsız etmiş. Uykusunu bölmüş,ağzını kapatmış, yanağını sıkmış. Sevmiş öpmüş. Ama rahatsız etmiş. Uykusunu bölmüş, bizim hala da biraz latife yollu demiş ki; bizim hala da biraz latife yollu demiş ki;

"Kız ne yapıyorsun, mışıl mışıl uyuyan çocuğu ne diye uyandırıyorsun,"Kız ne yapıyorsun, mışıl mışıl uyuyan çocuğu ne diye uyandırıyorsun, ne diye rahatını bozdun çocukcağızın?" Kadın; ne diye rahatını bozdun çocukcağızın?" Kadın;

"Ezan okunuyor." demiş. "Ezan okunuyor." demiş.

"E, olsun." Demiş. "E, olsun." Demiş.

"Bu küçücük çocuk, beşikteki çocuk ezanla onun ne ilişkisi var? Kundakta, henüz mükellef yaşta değil,"Bu küçücük çocuk, beşikteki çocuk ezanla onun ne ilişkisi var? Kundakta, henüz mükellef yaşta değil, namaz kılması gerekmiyor, abdest alması gerekmiyor. Zaten onları anlayacak yaşta değil.namaz kılması gerekmiyor, abdest alması gerekmiyor. Zaten onları anlayacak yaşta değil. Bebek, küçük bebek, kucak bebeği, kundak bebeği…" Bebek, küçük bebek, kucak bebeği, kundak bebeği…"

"Yok olmaz. Ben bunu şimdi uyandırmazsam efendim kızar, babası kızar. Çocuğu uyandırmamı o istiyor." "Yok olmaz. Ben bunu şimdi uyandırmazsam efendim kızar, babası kızar. Çocuğu uyandırmamı o istiyor."

"E niye istiyor, ne diye çocuk böyle hemen uyandırılıyor?" "E niye istiyor, ne diye çocuk böyle hemen uyandırılıyor?"

Demiş ki; Demiş ki;

"Çocuk küçükken, kundaktayken, bebek iken bu saatte -uyku saati, herkesin uyuduğu"Çocuk küçükken, kundaktayken, bebek iken bu saatte -uyku saati, herkesin uyuduğu gecenin devam edip sona erdiği bir saat ama yine herkesin uyumak istediği bir saat oluyor. gecenin devam edip sona erdiği bir saat ama yine herkesin uyumak istediği bir saat oluyor. Nefsin uyumayı, uykuyu istediği bir saat oluyor- çocuk kalkmaya alışmazsa büyüdüğü zaman hiç kalkmaz.Nefsin uyumayı, uykuyu istediği bir saat oluyor- çocuk kalkmaya alışmazsa büyüdüğü zaman hiç kalkmaz. Küçükten bu eğitimi görmesi lazım." diye söylemiş halama. Küçükten bu eğitimi görmesi lazım." diye söylemiş halama.

Bu benim için çok önemli doküman oldu.Çocuğun terbiyesi çok önemli.İnsanın kalbinin, nefsinin terbiyesi,Bu benim için çok önemli doküman oldu.Çocuğun terbiyesi çok önemli.İnsanın kalbinin, nefsinin terbiyesi, huylarının, ahlâkının geliştirilmesi çok çok öncelerden başlıyor. Bebekken yapılacak çok şeyler var.huylarının, ahlâkının geliştirilmesi çok çok öncelerden başlıyor. Bebekken yapılacak çok şeyler var. Çocuk bebekken saat dörtte-beşte,imsak vaktinde sabahın vakti girdiği zaman,namaz vaktinde uyanık olacak.Çocuk bebekken saat dörtte-beşte,imsak vaktinde sabahın vakti girdiği zaman,namaz vaktinde uyanık olacak. Vücudu buna alışacak, rahatlıkla kalkacak. Uyutmak istesen bile uyuyamayacak. Vücudu buna alışacak, rahatlıkla kalkacak. Uyutmak istesen bile uyuyamayacak. Bu küçükten başlayan bir eğitim. Bu küçükten başlayan bir eğitim.

İşte kalpler de böyle eğitilmesi lazım. Eğitiliyor, tamam, bir insan da bir takım güzel vasıfları alıyorİşte kalpler de böyle eğitilmesi lazım. Eğitiliyor, tamam, bir insan da bir takım güzel vasıfları alıyor ama Peygamber Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfinde söylediğine göre aynı zamanda yeniden paslanabiliyor. ama Peygamber Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfinde söylediğine göre aynı zamanda yeniden paslanabiliyor. Işıl ışıl çalışmakta olan passız sağlam bir cihazın da paslanması gibi, yeniden paslanıyor. Işıl ışıl çalışmakta olan passız sağlam bir cihazın da paslanması gibi, yeniden paslanıyor. Çalışırken de paslanabiliyor. Su geldiği zaman demirin paslandığı gibi,kalp de çalışan bir kalp olsa bileÇalışırken de paslanabiliyor. Su geldiği zaman demirin paslandığı gibi,kalp de çalışan bir kalp olsa bile , zaman zaman paslanıyor. Su gibi bir şey geliyor. Gönlünü bunaltan, gönlünü karartan bir şeyler oluyor. , zaman zaman paslanıyor. Su gibi bir şey geliyor. Gönlünü bunaltan, gönlünü karartan bir şeyler oluyor.

Gazetede bir olmadık nâhoş söz okur, yanlış fikir okur, kötü, nursuz bir insanla karşılaşır,Gazetede bir olmadık nâhoş söz okur, yanlış fikir okur, kötü, nursuz bir insanla karşılaşır, onun sohbeti ona ters tesir eder, sorduğu acayip sorulardan zihni allak-bullak olur,onun sohbeti ona ters tesir eder, sorduğu acayip sorulardan zihni allak-bullak olur, karşılaştığı çeşitli şeylerden kendisinin işlediği bazı kusurlardan kendisinin içinekarşılaştığı çeşitli şeylerden kendisinin işlediği bazı kusurlardan kendisinin içine bir kararma gelebilir. Yediği haram lokmadan vesaireden yaptığı hatalı işten kalbi kararabilir. bir kararma gelebilir. Yediği haram lokmadan vesaireden yaptığı hatalı işten kalbi kararabilir.

Demek ki hiç kimse "Aman benim kalbim temizdir." diye boş durmayacak, rahat durmayacak.Demek ki hiç kimse "Aman benim kalbim temizdir." diye boş durmayacak, rahat durmayacak. Dikkat edecek kalbini kollayacak ve kalbinin paslanabileceğini bilecek. Dikkat edecek kalbini kollayacak ve kalbinin paslanabileceğini bilecek.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e;

"Yâ Resûlullah, madem kalpler böyle paslanıyormuş. Acaba bunun cilalanması nasıl olacak,"Yâ Resûlullah, madem kalpler böyle paslanıyormuş. Acaba bunun cilalanması nasıl olacak, pasının giderilmesi nasıl olacak?" diye sormuşlar. pasının giderilmesi nasıl olacak?" diye sormuşlar.

İyi ki sormuşlar çünkü bunun arkasından çok güzel bir cevap geliyor.İyi ki sormuşlar çünkü bunun arkasından çok güzel bir cevap geliyor. Bizim tarafımızdan bilinmesi çok önemli. Bizim tarafımızdan bilinmesi çok önemli.

Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz; Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz;

Kesretü zikri'l-mevti. "Ölümü düşünmenin çok olmasıyla olur, ölümü düşünmeyi çok yapmakKesretü zikri'l-mevti. "Ölümü düşünmenin çok olmasıyla olur, ölümü düşünmeyi çok yapmak onun cilasıdır" ve ve tilâveti'l-Kur'ân veyahut kesretu tilâveti'l-Kur'ân" demektir.onun cilasıdır" ve ve tilâveti'l-Kur'ân veyahut kesretu tilâveti'l-Kur'ân" demektir. Bu Kur'an'ın okunması veya Kur'ân-ı Kerîm'in çok okunması. Bu Kur'an'ın okunması veya Kur'ân-ı Kerîm'in çok okunması.

Bu iki tedavi şekli, bu iki çare üzerinde de duralım. Bu iki tedavi şekli, bu iki çare üzerinde de duralım.

Sevgili kardeşlerim! Sevgili kardeşlerim!

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Kesretü zikri'l-mevt. Bir insan, bir müslüman ölümü düşünmeyi çok çok yapacak. Hafızasında,Kesretü zikri'l-mevt. Bir insan, bir müslüman ölümü düşünmeyi çok çok yapacak. Hafızasında, gözünün önünde, ölmek olayı mevcut olacak, onu çok hatırlayacak, hatırından çıkartmayacak. gözünün önünde, ölmek olayı mevcut olacak, onu çok hatırlayacak, hatırından çıkartmayacak. Çünkü ölümü düşünmek insanı makul bir çizgiye getiriyor. Meseleleri derinden muhakeme etmeye götürüyor.Çünkü ölümü düşünmek insanı makul bir çizgiye getiriyor. Meseleleri derinden muhakeme etmeye götürüyor. Kendisini kontrol etmeye götürüyor. Kendisinin yaptığı işlerin, hareketlerin ölümden sonra Kendisini kontrol etmeye götürüyor. Kendisinin yaptığı işlerin, hareketlerin ölümden sonra -mahkeme-i kübrâ olacak ya, Allah'ın huzuruna çıkacak ya, insan o zaman- kendisine faydalı mı zararlı mı-mahkeme-i kübrâ olacak ya, Allah'ın huzuruna çıkacak ya, insan o zaman- kendisine faydalı mı zararlı mı olduğunu düşünmeye sevk ediyor. Ölümden sonraki mahkeme-i kübrâya hazırlanmaya götürüyor.olduğunu düşünmeye sevk ediyor. Ölümden sonraki mahkeme-i kübrâya hazırlanmaya götürüyor. Artık öldüğü zaman insanın elinde sevap yapma fırsatı da kalmıyor. Müşkül işlerini halletme Artık öldüğü zaman insanın elinde sevap yapma fırsatı da kalmıyor. Müşkül işlerini halletme imkânı da kalmıyor. Günahlarına tevbe etme imkânı da kalmıyor. imkânı da kalmıyor. Günahlarına tevbe etme imkânı da kalmıyor.

Ölümü düşünmek çok kıymetlidir. Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde zikru'l-mevtiÖlümü düşünmek çok kıymetlidir. Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde zikru'l-mevti sadakatun buyuruyor. "Ölümü düşünmek sadaka vermek gibi sevaptır." Çünkü kendisine fayda sağlıyor, sadakatun buyuruyor. "Ölümü düşünmek sadaka vermek gibi sevaptır." Çünkü kendisine fayda sağlıyor, kendisini ıslah ediyor. kendisini ıslah ediyor.

Şu nefis dediğimiz azgın iç varlığımız, çeşitli taşkınlıklar yapan, insanı günahlara sürükleyen,Şu nefis dediğimiz azgın iç varlığımız, çeşitli taşkınlıklar yapan, insanı günahlara sürükleyen, içki içirten, kumar oynatan, kavga ettirten, namazdan niyazdan kaçırtan, iyi işleri yapmaktan alıkoyan,içki içirten, kumar oynatan, kavga ettirten, namazdan niyazdan kaçırtan, iyi işleri yapmaktan alıkoyan, kötü işlere de bulaştıran insanın nefsi ölümle ıslah oluyor. Onun içinkötü işlere de bulaştıran insanın nefsi ölümle ıslah oluyor. Onun için Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu ölümü düşünmeyi tavsiye etmiş.Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu ölümü düşünmeyi tavsiye etmiş. Kesretü zikri'l-mevt. Çok düşünmeyi tavsiye ediyor. Kesretü zikri'l-mevt. Çok düşünmeyi tavsiye ediyor.

Kalbin pasının gitmesi, pırıl pırıl bir kalbinin olması, insanın gönlünün ışıl ışıl,Kalbin pasının gitmesi, pırıl pırıl bir kalbinin olması, insanın gönlünün ışıl ışıl, nurlu olması için ne yapması lazım? nurlu olması için ne yapması lazım?

Ölümü çok düşünmesi lazım. Ölümü çok düşünmesi lazım.

Ne kadar çok düşüneceğiz, bunu nasıl yapacağız? Ne kadar çok düşüneceğiz, bunu nasıl yapacağız?

Büyüklerimiz bizim yolumuzda, tasavvuf yolumuzda bunu pratiğe bağlamışlar.Büyüklerimiz bizim yolumuzda, tasavvuf yolumuzda bunu pratiğe bağlamışlar. Her tavsiyenin bir pratiği, bir şekli vardır. Her tavsiyenin bir pratiği, bir şekli vardır.

Temiz ol! Temiz ol!

Nasıl temiz olacak? Nasıl temiz olacak?

Günde beş defa abdest alarak temiz olacaksın. Haftada en aşağı bir defa gusül abdestiGünde beş defa abdest alarak temiz olacaksın. Haftada en aşağı bir defa gusül abdesti alarak temiz olacaksın. Şekli bu işte. İslâm temizliği emretmiş. Temizliğin pratik çaresini de söylemiş.alarak temiz olacaksın. Şekli bu işte. İslâm temizliği emretmiş. Temizliğin pratik çaresini de söylemiş. Günde beş defa elini, yüzünü, ayaklarını ışıl ışıl, pırıl pırıl, gıcır gıcır yıkayacak bir insan. Günde beş defa elini, yüzünü, ayaklarını ışıl ışıl, pırıl pırıl, gıcır gıcır yıkayacak bir insan. Haftada en aşağı bir defa tepeden tırnağa boy abdesti alacak. Bu tarih boyuncaHaftada en aşağı bir defa tepeden tırnağa boy abdesti alacak. Bu tarih boyunca İslâm geldiğinden beri tatbik edilmiş pratik çare. İslâm geldiğinden beri tatbik edilmiş pratik çare.

Şimdiki zamanın insanları yapıyorlar ama eskiler yapmıyorlardı. Bunu eski başkaŞimdiki zamanın insanları yapıyorlar ama eskiler yapmıyorlardı. Bunu eski başka milletler yapmıyorlardı. Bizim dedelerimiz her gittikleri yere cami yapmıştır. Caminin yanına çeşme, milletler yapmıyorlardı. Bizim dedelerimiz her gittikleri yere cami yapmıştır. Caminin yanına çeşme, çeşmenin yanına hamam koymuştur, sıcak su getirmiştir. Hayır, hasenât yapmıştır;çeşmenin yanına hamam koymuştur, sıcak su getirmiştir. Hayır, hasenât yapmıştır; herkes temiz olsun, ışıl ışıl, gıcır gıcır olsun diye. herkes temiz olsun, ışıl ışıl, gıcır gıcır olsun diye.

16-17. asırda Baron de Büsbek diye bir seyyah Osmanlı ülkesine gelmiş. O zamanlar onlarda yıkanmak yok,16-17. asırda Baron de Büsbek diye bir seyyah Osmanlı ülkesine gelmiş. O zamanlar onlarda yıkanmak yok, vaftiz suyunun bereketi kaçmasın diye düşünüyorlar; yıkanmıyorlar. Siliniyorlar.vaftiz suyunun bereketi kaçmasın diye düşünüyorlar; yıkanmıyorlar. Siliniyorlar. Yıkanma töresi, örfü, âdeti onlarda yok. Hatıralarına yazmış, diyor ki; Yıkanma töresi, örfü, âdeti onlarda yok. Hatıralarına yazmış, diyor ki;

"Bu Osmanlılar ne kadar acayip insanlar, her gün ışıl ışıl yıkanıyorlar. Haftada bir yıkanıyorlar"Bu Osmanlılar ne kadar acayip insanlar, her gün ışıl ışıl yıkanıyorlar. Haftada bir yıkanıyorlar pırıl pırıl. Bunlar hasta olacaklar, ne biçim şey bu kadar yıkanmak olur mu?" diyor. pırıl pırıl. Bunlar hasta olacaklar, ne biçim şey bu kadar yıkanmak olur mu?" diyor.

Kendilerinin ülkelerinde yıkanmak, yıkanma töreleri olmadığı için garipsiyor.Kendilerinin ülkelerinde yıkanmak, yıkanma töreleri olmadığı için garipsiyor. Osmanlı İmparatorluğu'nda gördüğü bu durum acayip geliyor. Yıkanmak, hamamlar, banyolar;Osmanlı İmparatorluğu'nda gördüğü bu durum acayip geliyor. Yıkanmak, hamamlar, banyolar; tertemiz, pırıl pırıl keselenmek, sabunlanmak, pembe beyaz, böyle ışıl ışıl olmak garibine gidiyor. tertemiz, pırıl pırıl keselenmek, sabunlanmak, pembe beyaz, böyle ışıl ışıl olmak garibine gidiyor.

Başka şeye de hayret etmiş; Başka şeye de hayret etmiş;

Osmanlı başşehrine İstanbul'a, Yedikule civarına yaklaştığı zaman bakmış her taraf sümbül bahçesi,Osmanlı başşehrine İstanbul'a, Yedikule civarına yaklaştığı zaman bakmış her taraf sümbül bahçesi, lale bahçesi, çiçekler vesaire… Belçika elçisi Baron de Büsbek, "Bu Osmanlılar acayip insanlar,lale bahçesi, çiçekler vesaire… Belçika elçisi Baron de Büsbek, "Bu Osmanlılar acayip insanlar, çiçeği o kadar çok seviyorlar ki, bir çiçek için olmadık parayı verir bu adamlar." diyor.çiçeği o kadar çok seviyorlar ki, bir çiçek için olmadık parayı verir bu adamlar." diyor. "Çiçek hayranıdır bunlar, her şey çiçekle ifade edilir; duygular vesaire,"Çiçek hayranıdır bunlar, her şey çiçekle ifade edilir; duygular vesaire, birbirlerine çiçek hediye ederler" diyor. birbirlerine çiçek hediye ederler" diyor.

Bu Baron de Büsbek, Türkiye'den laleyi alıp, götürüp Hollanda'da yetiştirmeye başlayan insan.Bu Baron de Büsbek, Türkiye'den laleyi alıp, götürüp Hollanda'da yetiştirmeye başlayan insan. Yani yıkanmayı filan İslâm emretmiş. "Temizlik imanın büyük bir bölümüdür, yarısıdır" buyurmuş. Yani yıkanmayı filan İslâm emretmiş. "Temizlik imanın büyük bir bölümüdür, yarısıdır" buyurmuş.

Nasıl temizlenecek? Nasıl temizlenecek?

Bunu da göstermiş, günde beş defa namaz için abdest alacak, haftada en az bir defa daBunu da göstermiş, günde beş defa namaz için abdest alacak, haftada en az bir defa da gıcır gıcır yıkanacak, tertemiz. Yıkanmanın şeklini şemailini de ortaya koymuş. gıcır gıcır yıkanacak, tertemiz. Yıkanmanın şeklini şemailini de ortaya koymuş. Suyu dökecek, pis su gidecek, öyle küvetin içine girip de pis su temiz suya karışıp cambur cumbur Suyu dökecek, pis su gidecek, öyle küvetin içine girip de pis su temiz suya karışıp cambur cumbur yine üstüne pislikler yapışarak temizlenmiş olmuyor. Bunun şekli şemâili var. Kurnada sular var;yine üstüne pislikler yapışarak temizlenmiş olmuyor. Bunun şekli şemâili var. Kurnada sular var; üstüne suları döküyor. Pis sular gidiyor, yeniden döküyor, yeniden döküyor, üstüne suları döküyor. Pis sular gidiyor, yeniden döküyor, yeniden döküyor, iki defa üç defa temizleniyor. iki defa üç defa temizleniyor.

Kalbin temizlenmesi için de pratik çare nedir? Kalbin temizlenmesi için de pratik çare nedir?

Ölümü düşünmek. Ölümü düşünmek.

Ölümün pratik çaresi nedir? Ölümün pratik çaresi nedir?

Bizim tasavvufîyolumuzda demiş ki: "Günde zikrini yaparken sakin bir zamanda kıbleye dönersin,Bizim tasavvufîyolumuzda demiş ki: "Günde zikrini yaparken sakin bir zamanda kıbleye dönersin, oturursun, gözünü kapatırsın. Azrail'in nasıl geleceğini, canını nasıl alacağını göz önüne getirirsin,oturursun, gözünü kapatırsın. Azrail'in nasıl geleceğini, canını nasıl alacağını göz önüne getirirsin, nasıl kelime-i şahâdet getirerek ruhunu teslim edeceğini, sonra seni nasıl yıkayacaklar,nasıl kelime-i şahâdet getirerek ruhunu teslim edeceğini, sonra seni nasıl yıkayacaklar, nasıl namazını kılacaklar, nasıl götürüp kabre koyacaklar, kabirde nasıl sorgu sual olacak, nasıl namazını kılacaklar, nasıl götürüp kabre koyacaklar, kabirde nasıl sorgu sual olacak, sonra kıyamet nasıl kopacak, âhirette başına neler gelecek bir düşünürsün." diyor. Bunu günde bir defa sonra kıyamet nasıl kopacak, âhirette başına neler gelecek bir düşünürsün." diyor. Bunu günde bir defa pratik olarak hayatının bir yerine yerleştirmiş. Zikrini yaparken seccadesinde,pratik olarak hayatının bir yerine yerleştirmiş. Zikrini yaparken seccadesinde, akşamda veyahut da sabahta ölümü düşünüyor. akşamda veyahut da sabahta ölümü düşünüyor.

O zaman her gün düşüne düşüne bu çok düşünme olur. Sabah düşünüyor, akşam düşünüyor.O zaman her gün düşüne düşüne bu çok düşünme olur. Sabah düşünüyor, akşam düşünüyor. "Ben madem öleceğim, o halde günahları bırakayım. Ben madem öleceğim, Allah'ın huzuruna varacağım,"Ben madem öleceğim, o halde günahları bırakayım. Ben madem öleceğim, Allah'ın huzuruna varacağım, cenneti kazanmak için iyi şeyleri yapayım?" diye nefsinin ıslahına vesile oluyor.cenneti kazanmak için iyi şeyleri yapayım?" diye nefsinin ıslahına vesile oluyor. Sevap kazanmasına vesile oluyor. Tasavvufta ilerlemesine, Sevap kazanmasına vesile oluyor. Tasavvufta ilerlemesine, Allah'ın sevgili kulu, evliyâsı olmasına vesile oluyor. Allah'ın sevgili kulu, evliyâsı olmasına vesile oluyor.

Ölümü düşünmezse bir insan ne olur? Ölümü düşünmezse bir insan ne olur?

Har vurur harman savurur. Vur patlasın çal oynasın oynar. Ciddi işleri düşünmez, sorumluluğunu düşünmez.Har vurur harman savurur. Vur patlasın çal oynasın oynar. Ciddi işleri düşünmez, sorumluluğunu düşünmez. Vazifelerini yapmaz, sonunda birden,aniden hiç hazırlıksız bir şekilde, hiç hazırlanmamışken ölüm gelir. Vazifelerini yapmaz, sonunda birden,aniden hiç hazırlıksız bir şekilde, hiç hazırlanmamışken ölüm gelir. Çok perişan bir şekildeyken gelir, içkiliyken gelir, kumardayken gelir, zinadayken gelir.Çok perişan bir şekildeyken gelir, içkiliyken gelir, kumardayken gelir, zinadayken gelir. Kötü bir haldeyken gelir. Murdar olarak âhirete gider. Dünyası âhireti perişan olmuş olur. Kötü bir haldeyken gelir. Murdar olarak âhirete gider. Dünyası âhireti perişan olmuş olur.

Onun için pratiğe bağlamış büyüklerimiz. "Zikre oturduğu zaman, seccadende ölümü şöyle bir düşün." diyeOnun için pratiğe bağlamış büyüklerimiz. "Zikre oturduğu zaman, seccadende ölümü şöyle bir düşün." diye nasıl düşüneceğini de güzelce tarif etmiş. Onun için ölümü düşünmek lazım, kalbin pası gitsin, nasıl düşüneceğini de güzelce tarif etmiş. Onun için ölümü düşünmek lazım, kalbin pası gitsin, kalbin nurlansın, içi dışı ışıl ışıl bilge, görgülü, düşünceli iyi bir müslüman olsun diye.kalbin nurlansın, içi dışı ışıl ışıl bilge, görgülü, düşünceli iyi bir müslüman olsun diye. Peygamber Efendimiz'in bu birinci tavsiyesi… Peygamber Efendimiz'in bu birinci tavsiyesi…

İkincisi de Kesretü tilâveti'l-Kur'ân "Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyacak." İkincisi de Kesretü tilâveti'l-Kur'ân "Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyacak."

Herkes biraz Kur'ân-ı Kerîm'i okur. Kulhuvallahu ehad da Kur'ân-ı Kerîm'den, Fatiha daHerkes biraz Kur'ân-ı Kerîm'i okur. Kulhuvallahu ehad da Kur'ân-ı Kerîm'den, Fatiha da Kur'ân-ı Kerîm'den. Birazcık okuyor, hiç okumamış değil. Ama bunun çok okunması lazım, bir… Kur'ân-ı Kerîm'den. Birazcık okuyor, hiç okumamış değil. Ama bunun çok okunması lazım, bir…

İkincisi de; İkincisi de;

Bizim yapmadığımız bir şey. Ben şahsen bunu başka kardeşlerimiz, başka milletler,Bizim yapmadığımız bir şey. Ben şahsen bunu başka kardeşlerimiz, başka milletler, başka ümmetler belki bizden daha iyi yapıyorlar diye düşünüyorum. Mânasını düşünmek lazım.başka ümmetler belki bizden daha iyi yapıyorlar diye düşünüyorum. Mânasını düşünmek lazım. Kur'ân-ı Kerîm bize mânasını anlayalım ve içindeki emirleri tutalım diye indi. İçindeki yasakları bilelimKur'ân-ı Kerîm bize mânasını anlayalım ve içindeki emirleri tutalım diye indi. İçindeki yasakları bilelim onlardan korunalım diye indi.İçindeki bizimle ilgili bir takım sözler; Allah bize bazı şeyleri emrediyor.onlardan korunalım diye indi.İçindeki bizimle ilgili bir takım sözler; Allah bize bazı şeyleri emrediyor. Bize bazı örnekler veriyor. Eski ümmetlerin hatalarından dolayı başlarına gelenleri Bize bazı örnekler veriyor. Eski ümmetlerin hatalarından dolayı başlarına gelenleri misal olarak veriyor. Yapmamız gereken şeyleri bildiriyor. Günahları bildiriyor;misal olarak veriyor. Yapmamız gereken şeyleri bildiriyor. Günahları bildiriyor; "Bunları işlemeyin." diye sevaplı işleri bildiriyor,"Bunları işlemeyin." diye sevaplı işleri bildiriyor, bunları yapın da yarın benim rahmetime erin, rızamı kazanın diye… bunları yapın da yarın benim rahmetime erin, rızamı kazanın diye…

Onun için Kur'ân-ı Kerîm'i çok okumamız lazım ve mânasını anlayarak okumamız lazım. Onun için Kur'ân-ı Kerîm'i çok okumamız lazım ve mânasını anlayarak okumamız lazım.

Bu işin pratiği nedir? Bu işin pratiği nedir?

Türkiye'de siz % 99'unuz Arapça da bilmiyorsunuz. Peygamber Efendimiz de bu hadîs-i şerîfinde,Türkiye'de siz % 99'unuz Arapça da bilmiyorsunuz. Peygamber Efendimiz de bu hadîs-i şerîfinde, "Kur'ân-ı Kerîm'i okuyun, çok okuyun." buyurmuş. Kalbinizin nurlanması, iyi bir müslüman olmanız için "Kur'ân-ı Kerîm'i okuyun, çok okuyun." buyurmuş. Kalbinizin nurlanması, iyi bir müslüman olmanız için Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyun buyurmuş. Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyun buyurmuş.

Bunun nasıl yapılması lazım? Bunun nasıl yapılması lazım?

Bir kere Kur'ân-ı Kerîm'in eski kendi öz harfleri ile "dal"i "zel"i "ayn"ı "gayn"ı peltek "ze"yiBir kere Kur'ân-ı Kerîm'in eski kendi öz harfleri ile "dal"i "zel"i "ayn"ı "gayn"ı peltek "ze"yi vesaireyi bilerek "sin"den "sad"dan ayırarak okuyabilmek lazım. "Te"yi "tı"dan ayırarak okuyabilmek lazımvesaireyi bilerek "sin"den "sad"dan ayırarak okuyabilmek lazım. "Te"yi "tı"dan ayırarak okuyabilmek lazım bu bir. Bu bizim kültürümüz, dinimizin can damarı. bu bir. Bu bizim kültürümüz, dinimizin can damarı.

İlk önce bu harfleri öğreneceğiz. Kur'ân-ı Kerîm'in güzel güzel hatasız okuyabileceğiz.İlk önce bu harfleri öğreneceğiz. Kur'ân-ı Kerîm'in güzel güzel hatasız okuyabileceğiz. Diyor ki Peygamber Efendimiz; Diyor ki Peygamber Efendimiz;

"Kur'ân-ı Kerîm'in yüzüne bakmak bile sevaptır. Bir harfini telaffuz etmek bile sevaptır."Kur'ân-ı Kerîm'in yüzüne bakmak bile sevaptır. Bir harfini telaffuz etmek bile sevaptır. Allah her harfine bir hasene, bir mükâfat, bir iyilik veriyor." Allah her harfine bir hasene, bir mükâfat, bir iyilik veriyor."

Hasene diye geçiyor benim vaazlarımda, onu da müjdeleyeyim. Hasene diye geçiyor benim vaazlarımda, onu da müjdeleyeyim.

Allahu Teâlâ hazretleri bir müslümanın bir hasenesini kabul etse o müslüman cennete girermiş.Allahu Teâlâ hazretleri bir müslümanın bir hasenesini kabul etse o müslüman cennete girermiş. Bir hasenesini kabul etmek bile çok büyük bir olay. Bitiriyor meseleyi.Bir hasenesini kabul etmek bile çok büyük bir olay. Bitiriyor meseleyi. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'an okunduğu zaman bir harfine bir hasene veriyor. Elif dediği zaman bir, Allahu Teâlâ hazretleri Kur'an okunduğu zaman bir harfine bir hasene veriyor. Elif dediği zaman bir, lam dediği zaman bir, mim dediği zaman bir hasene veriyor. Büyük mükâfatlara nâil oluyor insan.lam dediği zaman bir, mim dediği zaman bir hasene veriyor. Büyük mükâfatlara nâil oluyor insan. Bir kere bunu güzel okuyacak ama ondan sonra ne yapacak; meali açacak, Kur'ân-ı Kerîm tefsirlerini,Bir kere bunu güzel okuyacak ama ondan sonra ne yapacak; meali açacak, Kur'ân-ı Kerîm tefsirlerini, açıklamalarını açacak, Kur'ân-ı Kerîm'in anlamını veren kitapları açacak, açıklamalarını açacak, Kur'ân-ı Kerîm'in anlamını veren kitapları açacak, okuduğu bölümün mânasını dikkatli bir şekilde okuyacak. okuduğu bölümün mânasını dikkatli bir şekilde okuyacak.

Bizim lisede okuduğumuz İngilizce ders kitabı vardı. Orada hatırlıyorum, kitapların okunması daBizim lisede okuduğumuz İngilizce ders kitabı vardı. Orada hatırlıyorum, kitapların okunması da kademe kademedir. Bazı kitapları göz ucuyla hızlı bir şekilde okursun, bitirirsin. Romandır, kademe kademedir. Bazı kitapları göz ucuyla hızlı bir şekilde okursun, bitirirsin. Romandır, macera romanıdır, hızlı bir şekilde okursun, olayı takip edersin okur bitirirsin, tamam. macera romanıdır, hızlı bir şekilde okursun, olayı takip edersin okur bitirirsin, tamam. Ama bazı kitaplar vardır iyice çiğnenip ondan sonra güzelce yutulması lazım. Dokuz defa çevirerek…Ama bazı kitaplar vardır iyice çiğnenip ondan sonra güzelce yutulması lazım. Dokuz defa çevirerek… Yemeğe benziyor. Mesela su içmek gibi lıkır lıkır içmek var, birde iyice çiğneyipYemeğe benziyor. Mesela su içmek gibi lıkır lıkır içmek var, birde iyice çiğneyip iyice hazır hale getirdikten sonra yutmak var. iyice hazır hale getirdikten sonra yutmak var.

Bazı kitaplar düşüne düşüne dikkatli bir şekilde okunur. Kur'ân-ı Kerîm de her kelimesinin,Bazı kitaplar düşüne düşüne dikkatli bir şekilde okunur. Kur'ân-ı Kerîm de her kelimesinin, her harfinin, her ifadesindeki söyleniş üslubunun önemi olan bir kitap. Allah'ın kelamı. Bir harfindenher harfinin, her ifadesindeki söyleniş üslubunun önemi olan bir kitap. Allah'ın kelamı. Bir harfinden kaç çeşit mâna çıkar. Bir âyetinden 40-50 tane hüküm çıkar. kaç çeşit mâna çıkar. Bir âyetinden 40-50 tane hüküm çıkar.

Kur'ân-ı Kerîm'i sıradan bir gazete haberi okumak gibi okumak olmaz. İnceden inceye düşünmek lazım.Kur'ân-ı Kerîm'i sıradan bir gazete haberi okumak gibi okumak olmaz. İnceden inceye düşünmek lazım. Her şeyi detaylı düşünmek lazım ve doğrusunu öğrenmek lazım. Onun için meal dediğimizHer şeyi detaylı düşünmek lazım ve doğrusunu öğrenmek lazım. Onun için meal dediğimiz sadece tercümesini Kur'ân-ı Kerîm'in anlamını veren eserler yetmez. Tefsirini okumak lazım…sadece tercümesini Kur'ân-ı Kerîm'in anlamını veren eserler yetmez. Tefsirini okumak lazım… Çünkü tefsirinde o sözlerin altında yatan mânalar bilim adamları tarafındanÇünkü tefsirinde o sözlerin altında yatan mânalar bilim adamları tarafından doğru bir şekilde açıklanmış oluyor. doğru bir şekilde açıklanmış oluyor.

O bakımdan Peygamber Efendimiz bu cuma sohbetinde sizlere pratik olarak iki şey söylemiş oluyor,O bakımdan Peygamber Efendimiz bu cuma sohbetinde sizlere pratik olarak iki şey söylemiş oluyor, ben de sizlere nakletmiş oluyorum. Gününüzün bir zamanında bu hayatın fâniliğini düşünün, ölümü düşünün. ben de sizlere nakletmiş oluyorum. Gününüzün bir zamanında bu hayatın fâniliğini düşünün, ölümü düşünün. Hayatın çeşitli olayları sizin gönlünüzü karartabilir, içinizdeki duygularınızı allak bullak edebilir.Hayatın çeşitli olayları sizin gönlünüzü karartabilir, içinizdeki duygularınızı allak bullak edebilir. İçinizin tekrar nurlanması için ölümü düşünüp ölümden sonrasına hazırlanmak önemli. İçinizin tekrar nurlanması için ölümü düşünüp ölümden sonrasına hazırlanmak önemli.

Bir namazın arkasından seccadenize oturduğunuz zaman, gözlerinizi kapayın, nasıl öleceğinizi, ölümdenBir namazın arkasından seccadenize oturduğunuz zaman, gözlerinizi kapayın, nasıl öleceğinizi, ölümden sonra başınıza neler geleceğini, âhireti bir düşünün ki feyziniz, sevabınız, nurunuz çok olsun, bir... sonra başınıza neler geleceğini, âhireti bir düşünün ki feyziniz, sevabınız, nurunuz çok olsun, bir...

İkincisi de Allah'ın kelâmı Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyun. İkincisi de Allah'ın kelâmı Kur'ân-ı Kerîm'i çok okuyun.

Nasıl okuyun? Nasıl okuyun?

Önce lafızlarını, sözlerini güzel okumayı öğrenin, harflerini öğrenin, sonra anlamını öğrenin,Önce lafızlarını, sözlerini güzel okumayı öğrenin, harflerini öğrenin, sonra anlamını öğrenin, sonra anlamının şerhini, açıklamasını geniş izahını öğrenin. Ama isterseniz üç âyetini öğrenin, sonra anlamının şerhini, açıklamasını geniş izahını öğrenin. Ama isterseniz üç âyetini öğrenin, isterseniz on âyeti öğrenin. İsterseniz bir âyeti üzerinde ama isterseniz on âyeti öğrenin. İsterseniz bir âyeti üzerinde ama Kur'ân-ı Kerîm'in o okuduğunuz âyetinin mânasını güzel bir şekilde öğrenin. Kur'ân-ı Kerîm'in o okuduğunuz âyetinin mânasını güzel bir şekilde öğrenin.

Bu ikisi kalbin nurlanması için çok önemlidir. Büyük sevap kazanmak için önemlidirBu ikisi kalbin nurlanması için çok önemlidir. Büyük sevap kazanmak için önemlidir ve insan o zaman Allah'ın istediği bir müslüman olur. Kur'ân-ı Kerîm'de kendisine bildirilen şeylerive insan o zaman Allah'ın istediği bir müslüman olur. Kur'ân-ı Kerîm'de kendisine bildirilen şeyleri yapan bir müslüman olur. Allah'ın sevgili bir kulu olur. Önüne feyiz kapıları, rahmet kapıları, yapan bir müslüman olur. Allah'ın sevgili bir kulu olur. Önüne feyiz kapıları, rahmet kapıları, cennet kapıları açılır. Hayatını güzel tanzim eder ve Allah'ın huzuruna sevdiği, razı olduğu cennet kapıları açılır. Hayatını güzel tanzim eder ve Allah'ın huzuruna sevdiği, razı olduğu bir kul olarak varması böylece mümkün olur. bir kul olarak varması böylece mümkün olur.

Onun için bu hadîs-i şerîfe dayanarak size ölümü çok düşünmenizi ve Kur'ân-ı Kerîm'i anlayarakOnun için bu hadîs-i şerîfe dayanarak size ölümü çok düşünmenizi ve Kur'ân-ı Kerîm'i anlayarak şerhini, açıklamasını da okuyarak takip etmenizi, her gün vaktinizin bir kısmını şerhini, açıklamasını da okuyarak takip etmenizi, her gün vaktinizin bir kısmını buna ayırmanızı tavsiye ediyorum. buna ayırmanızı tavsiye ediyorum.

Allahu Teâlâ hazretleri bizleri dinini bilen, cahil olmayan, alim, fâzıl, kâmil, hakîm, bilge olanAllahu Teâlâ hazretleri bizleri dinini bilen, cahil olmayan, alim, fâzıl, kâmil, hakîm, bilge olan müslümanlardan eylesin. Kusurlu müslüman değil; faziletli müslüman eylesin. Kalbi kararmış,müslümanlardan eylesin. Kusurlu müslüman değil; faziletli müslüman eylesin. Kalbi kararmış, içi kararmış müslüman değil; içi nurlanmış, kalbi pırıl pırıl, duyguları gayet güzel, içi kararmış müslüman değil; içi nurlanmış, kalbi pırıl pırıl, duyguları gayet güzel, insanlığın iyiliğini isteyen, herkese iyilik yapmak isteyen, hatırından âhiret, ölüm çıkmayan, insanlığın iyiliğini isteyen, herkese iyilik yapmak isteyen, hatırından âhiret, ölüm çıkmayan, ölüm için âhiret için hazırlanan, cenneti kazanmaya koşturan, çalışan;ölüm için âhiret için hazırlanan, cenneti kazanmaya koşturan, çalışan; cehenneme düşmemeye gayret eden bir insan olmayı Allah nasip eylesin. cehenneme düşmemeye gayret eden bir insan olmayı Allah nasip eylesin.

Ömrünüzü Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına uygun geçirmenizi, huzuruna yüzü ak, alnı açık,Ömrünüzü Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına uygun geçirmenizi, huzuruna yüzü ak, alnı açık, pırıl pırıl, nurlu, sevdiği bir kul olarak varmanızı nasip eylesin. Cennetiyle cemaliyle sizipırıl pırıl, nurlu, sevdiği bir kul olarak varmanızı nasip eylesin. Cennetiyle cemaliyle sizi ve sevdiklerinizi, çevrenizle, çoluk çocuğunuzla, yakınlarınızla, anne-babalarınızla, dost veve sevdiklerinizi, çevrenizle, çoluk çocuğunuzla, yakınlarınızla, anne-babalarınızla, dost ve arkadaşlarınızla birlikte rahmetine erdirsin. Rızasına vâsıl eylesin. İki cihanda aziz ve bahtiyar olun. arkadaşlarınızla birlikte rahmetine erdirsin. Rızasına vâsıl eylesin. İki cihanda aziz ve bahtiyar olun.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh... es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2