Namaz Vakitleri
İstanbul
4 Rebîü'l-Âhir 1447
26 September 2025
İmsak
05:24
Güneş
06:49
Öğle
13:00
İkindi
16:21
Akşam
19:02
Yatsı
20:21
Detaylı Arama

Kıyamet Gününde Kurtuluş

Mehmed Zahid KOTKU

19 Zilka'de 1392 / 24.12.1972
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Kıyamet Gününde Kurtuluş

Mehmed Zahid KOTKU

19 Zilka'de 1392 / 24.12.1972
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm.Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillahi rabbilâlemin ve’l-âkibetü li’l-müttekîn.

Elhamdülillahi rabbilâlemin ve’l-âkibetü li’l-müttekîn.
Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedinVessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. İ’lemû eyyühe’l-ihvân enne efdale’l-kitâbi kitâbullah

İ’lemû eyyühe’l-ihvân enne efdale’l-kitâbi kitâbullah
ve enne efdale’l-hedyi hedyüve enne efdale’l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellemmuhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra’l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid’ahve şerra’l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid’ah ve külle bid’atin dalâleh ve külle dalâletin fi’n-nâri.ve külle bid’atin dalâleh ve külle dalâletin fi’n-nâri. Ve bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyiVe bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâle:sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâle: Selâsetün yevme’l-kıyâmeti

Selâsetün yevme’l-kıyâmeti
alâ kesîbin min miskin esvede,alâ kesîbin min miskin esvede, lâ yehûlühümü’l-feze’u, ve lâ yenâlühümü’l-hisâbu,lâ yehûlühümü’l-feze’u, ve lâ yenâlühümü’l-hisâbu, hattâ yefruğa’llâhu mimmâ beyne’n-nâsi ila ahiri’l hadis.hattâ yefruğa’llâhu mimmâ beyne’n-nâsi ila ahiri’l hadis. Mefhari mevcûdât Muhammed Mustafâ râ salavât.

Mefhari mevcûdât Muhammed Mustafâ râ salavât.
Seyyidü’s-sâdât Muhammed Mustafâ râ salavât.Seyyidü’s-sâdât Muhammed Mustafâ râ salavât. Habîb-i hüdâ Muhammed Mustafâ râ salavât.Habîb-i hüdâ Muhammed Mustafâ râ salavât. Bir de beraber okuyalım:Bir de beraber okuyalım: Allahümme salli salâten kâmileten

Allahümme salli salâten kâmileten
ve sellim selâmen tâmmenve sellim selâmen tâmmen alâ seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihi’l-ukadalâ seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihi’l-ukad ve tenfericü bihi’l-kürab ve tukdâ bihi’l-havâicve tenfericü bihi’l-kürab ve tukdâ bihi’l-havâic ve tünâlü bihi’l-rağâibve tünâlü bihi’l-rağâib ve hüsnü’l-havâtimi ve yüsteska’l-ğamâmü bi-vechihi’l-kerîmve hüsnü’l-havâtimi ve yüsteska’l-ğamâmü bi-vechihi’l-kerîm ve alâ âlihî ve sahbihîve alâ âlihî ve sahbihî fî külli lemhatin ve nefesin biadedi külli mâlûmün leke.fî külli lemhatin ve nefesin biadedi külli mâlûmün leke. Geçen derste de bu hadisin bir başkasını okumuştuk,

Geçen derste de bu hadisin bir başkasını okumuştuk,
bugünkü dersimizde de yine:bugünkü dersimizde de yine: Selâsetün yevme’l-kıyâmeti

Selâsetün yevme’l-kıyâmeti
alâ kesîbin min miskin esvede.alâ kesîbin min miskin esvede. “Üç sınıf insan, üç insan var ki, üç tabaka insan“Üç sınıf insan, üç insan var ki, üç tabaka insan bunlara yevm ü kıyamette kıymetli bir şey,bunlara yevm ü kıyamette kıymetli bir şey, ondan Cenâb-ı Hak bir öbek, bir kürsü yapmış.ondan Cenâb-ı Hak bir öbek, bir kürsü yapmış. Bu üç kimse o kürsülerde seyir halinde.”Bu üç kimse o kürsülerde seyir halinde.” Lâ yehûlühümü’l-feze’u, ve lâ yenâlühümü’l-hisâbu.Lâ yehûlühümü’l-feze’u, ve lâ yenâlühümü’l-hisâbu. “Onlara ne korku var ne de hesap var.”“Onlara ne korku var ne de hesap var.” Korku da yok.

Korku da yok.
Yani o gün herkes korkudan terleyecek,Yani o gün herkes korkudan terleyecek, kimisi dizine kadar, kimisi karnına kadar,kimisi dizine kadar, kimisi karnına kadar, kimisi başına kadar en şiddetli bir hâl.kimisi başına kadar en şiddetli bir hâl. O hâl içerisinde onlara hiç öyle birO hâl içerisinde onlara hiç öyle bir hüzün, keder, korku yok, hesap da yok.hüzün, keder, korku yok, hesap da yok. Çünkü bu en büyük bir nimettir yaniÇünkü bu en büyük bir nimettir yani en istenecek bir şeydir Cenâb-ı Hak’tan.en istenecek bir şeydir Cenâb-ı Hak’tan. O günün dehşetinden, felaketinden mahfuz kalıyorO günün dehşetinden, felaketinden mahfuz kalıyor ve gayet itibarlı bir mevkide yer almışlarve gayet itibarlı bir mevkide yer almışlar halkı seyrediyorlar, ki:halkı seyrediyorlar, ki: Hattâ yefruğa’llâhu mimmâ beyne’n-nâsi.

Hattâ yefruğa’llâhu mimmâ beyne’n-nâsi.
“O hesap günü ne kadar zaman sürecekse ki“O hesap günü ne kadar zaman sürecekse ki buna akıl erici bir şey değil.”buna akıl erici bir şey değil.” Kimisi için bir anda o hesap olup bitecek.Kimisi için bir anda o hesap olup bitecek. Kimisi için bir saat, kimisi için bir gün,Kimisi için bir saat, kimisi için bir gün, kimisi için kim bilir ne kadar gayrı.kimisi için kim bilir ne kadar gayrı. Yani herkesin haline göre oradaki durum değişik.Yani herkesin haline göre oradaki durum değişik. Buradaki kazancına bağlı o.Buradaki kazancına bağlı o. Buradaki nasıl kazanç yaptıysaBuradaki nasıl kazanç yaptıysa bir kısmı da o hesabı görmüyorlar işte malum.bir kısmı da o hesabı görmüyorlar işte malum. Bu üç bahtiyar kimdir?Bu üç bahtiyar kimdir? Raculün. “Birisi şu adam ki.”

Raculün. “Birisi şu adam ki.”
Karae’l-kur’âne’btiğâe vechi’llâhi te’âlâ.Karae’l-kur’âne’btiğâe vechi’llâhi te’âlâ. “Kur’an’ı okuyor ama Allah rızası için.”“Kur’an’ı okuyor ama Allah rızası için.” Kur’an okuyor, öğrenmiş, çalışmışKur’an okuyor, öğrenmiş, çalışmış ve her zaman kıraatini yapıyor,ve her zaman kıraatini yapıyor, okuyor sabahında akşamında filan.okuyor sabahında akşamında filan. Bugün mevlit okuyan bir hafız efendi vardı burada,

Bugün mevlit okuyan bir hafız efendi vardı burada,
o hafız efendi diyor ki: “Ben her iki günde bir hatim ederim.” diyor.o hafız efendi diyor ki: “Ben her iki günde bir hatim ederim.” diyor. İki günde bir hatim eder olduğunu söylemişti.İki günde bir hatim eder olduğunu söylemişti. Kur’an’ı çok hızlı öğrenmiş, iki günde bir hatim ediyor.Kur’an’ı çok hızlı öğrenmiş, iki günde bir hatim ediyor. Böyle Allah rızası için Kur’an’ını okuyan bir insan.

Böyle Allah rızası için Kur’an’ını okuyan bir insan.
Bu insan aynı zamanda ve emme kavmen ve hüm bihi râdûne.Bu insan aynı zamanda ve emme kavmen ve hüm bihi râdûne. “Bir kavme de imam olmuş, kavim de ondan hoşnut, memnunlar,“Bir kavme de imam olmuş, kavim de ondan hoşnut, memnunlar, ‘Allah razı olsun!’ diyorlar.”‘Allah razı olsun!’ diyorlar.” Hem Kur’an’ını okuyor hem de bir cemaate imam olmuşHem Kur’an’ını okuyor hem de bir cemaate imam olmuş onların namazlarını kıldırıyor ama ibtiğâe vechillâhi,onların namazlarını kıldırıyor ama ibtiğâe vechillâhi, Allah için, bir, ikincisi:Allah için, bir, ikincisi: Ve raculün ezzene fî mescidin de’â ilallâhi’btiğâe vechillâhi.

Ve raculün ezzene fî mescidin de’â ilallâhi’btiğâe vechillâhi.
“İkincisi bir adam ki yine,“İkincisi bir adam ki yine, o da Allah rızası için beş vakit minareye çıkıpo da Allah rızası için beş vakit minareye çıkıp -minare yok ya- ezan okuyor.”-minare yok ya- ezan okuyor.” Şimdi bugün minareler var tabii minarelerde okunuyor.Şimdi bugün minareler var tabii minarelerde okunuyor. Evvelce minare yokken herkes bir yerde okuyordu.Evvelce minare yokken herkes bir yerde okuyordu. Bu, yani dâvet-i İlâhiye, Allah’a davetçi,Bu, yani dâvet-i İlâhiye, Allah’a davetçi, Allah’a kulluğa çağıran bir insan.Allah’a kulluğa çağıran bir insan. Müezzin de dahildir bu işin içine.Müezzin de dahildir bu işin içine. Burada müezzin dedi ama vaizler deBurada müezzin dedi ama vaizler de ve halkı dine davet eden hepsi bunun altına, içine girer.ve halkı dine davet eden hepsi bunun altına, içine girer. Allah’a çağıran, insanlarıAllah’a çağıran, insanları Allah’a çağıran ve Allah’a davet eden,Allah’a çağıran ve Allah’a davet eden, Allah yolunda durmaya teşvik edenlerin hepsi buna dahil. Üçüncü:Allah yolunda durmaya teşvik edenlerin hepsi buna dahil. Üçüncü: Ve ezzene fî mescidin de’â ilallâhi’btiğâe vechillâhi.Ve ezzene fî mescidin de’â ilallâhi’btiğâe vechillâhi. Ve raculün.Ve raculün. Üçüncü adam da memlûkün.Üçüncü adam da memlûkün. “Köle.”“Köle.” Kölelik denince o ayrı bir [şey.]Kölelik denince o ayrı bir [şey.] Yani bugün bizim hizmetkârlarımız var,Yani bugün bizim hizmetkârlarımız var, bizim hizmetkârlarımız köle değildir.bizim hizmetkârlarımız köle değildir. Bizim hizmetkârlarımız gündelikçidir yahut aylıkçıdır.Bizim hizmetkârlarımız gündelikçidir yahut aylıkçıdır. Bu gündeliğine aylığına mukabil çalışır.Bu gündeliğine aylığına mukabil çalışır. Fakat bu köle, aylığı maylığı yoktur bunun,Fakat bu köle, aylığı maylığı yoktur bunun, o efendinin temelli hizmetkârıdır.o efendinin temelli hizmetkârıdır. Efendisi satıncaya kadar onu kullanacak.Efendisi satıncaya kadar onu kullanacak. Bunlar eskiden olan şeylermiş.Bunlar eskiden olan şeylermiş. Ama bunun yerine bugün işçi de kaim olabilir kiAma bunun yerine bugün işçi de kaim olabilir ki hem efendisinin işini yapıyor,hem efendisinin işini yapıyor, ha bu efendisinin işini yaparkenha bu efendisinin işini yaparken kendisini de Allah işinden, Allah’a olan vazifesinden alıkoymuyor.kendisini de Allah işinden, Allah’a olan vazifesinden alıkoymuyor. Efendisinin işi var, hizmeti ne hizmetiyseEfendisinin işi var, hizmeti ne hizmetiyse o hizmeti yapıyor fakat vakti gelince deo hizmeti yapıyor fakat vakti gelince de Allah’a kulluğunu yapıyor.Allah’a kulluğunu yapıyor. Bunun için fıkıh kitaplarımızda yazmışlar ki,

Bunun için fıkıh kitaplarımızda yazmışlar ki,
bir insan bir Hristiyan’a hizmet edecek,bir insan bir Hristiyan’a hizmet edecek, bir iş yapacak ona, demek hangi işte olursa olsun.bir iş yapacak ona, demek hangi işte olursa olsun. Ona demesi lazımmış ki:Ona demesi lazımmış ki: “Efendi, benim gündüzün olacağına göre,“Efendi, benim gündüzün olacağına göre, öğlen ve ikindi namazlarım vardır,öğlen ve ikindi namazlarım vardır, ben bu namazları kılmak şartıyla sanaben bu namazları kılmak şartıyla sana şu kadar ücrete iş yaparım.”şu kadar ücrete iş yaparım.” Bunu söylemek şarttır diyor,Bunu söylemek şarttır diyor, fakat İslâm memleketinde ise buna lüzum yoktur diyor.fakat İslâm memleketinde ise buna lüzum yoktur diyor. İslam memleketinde bir Müslümanınİslam memleketinde bir Müslümanın birisine hizmete gideceği vakitte:birisine hizmete gideceği vakitte: “Efendi, bizim öğlen ve ikindi namazımız var,“Efendi, bizim öğlen ve ikindi namazımız var, bize müsaade edersen biz o namazı kılmamız lazımdır.bize müsaade edersen biz o namazı kılmamız lazımdır. Kılarsam sana bu işi yaparım ben.”Kılarsam sana bu işi yaparım ben.” Bunu demeye lüzum yok.Bunu demeye lüzum yok. Çünkü Müslümandır,Çünkü Müslümandır, o da bilir ki öğlen ve ikindi vakti bu adamın bir dini vazifesi varo da bilir ki öğlen ve ikindi vakti bu adamın bir dini vazifesi var onu yapacaktır.onu yapacaktır. Ama kendisi yapar yapmaz başka.Ama kendisi yapar yapmaz başka. Ama işçisine bunu müsaade etmek mecburiyetindedir,Ama işçisine bunu müsaade etmek mecburiyetindedir, pazarlığa lüzum yoktur.pazarlığa lüzum yoktur. Herhangi bir işte olursa olsun pazarlığa lüzum yoktur.Herhangi bir işte olursa olsun pazarlığa lüzum yoktur. Pazarlık ancak Hristiyanlar olur ki Hristiyan bilmez

Pazarlık ancak Hristiyanlar olur ki Hristiyan bilmez
ama ben derim ki: “Ben öğlen ve ikindi de yarımşar saatama ben derim ki: “Ben öğlen ve ikindi de yarımşar saat bir namaz vaktim vardırbir namaz vaktim vardır yahut 15’şer dakika bir namaz vaktim vardır,yahut 15’şer dakika bir namaz vaktim vardır, binâenaleyh onu yapmak mecburiyetindeyim, senin işine karışmam.”binâenaleyh onu yapmak mecburiyetindeyim, senin işine karışmam.” O adam razı olursa pekâlâ.O adam razı olursa pekâlâ. Razı olmadığı takdirdeRazı olmadığı takdirde istersen çalışırsın istersen çalışmazsın.istersen çalışırsın istersen çalışmazsın. Onun için:Onun için: Ve raculün memlûkün.Ve raculün memlûkün. “Bu memlük olan, köle olan bir insan”“Bu memlük olan, köle olan bir insan” Übtüliye bi’r-rikkiÜbtüliye bi’r-rikki felem yuşgilhu zâlike an talebi’l-âhireti.felem yuşgilhu zâlike an talebi’l-âhireti. “Fakat bu köleliği, bu hizmetkârlığı“Fakat bu köleliği, bu hizmetkârlığı Allah’ın, ahiretin talebinden onu alıkoymuyor.”Allah’ın, ahiretin talebinden onu alıkoymuyor.” İbadetlerini yapmaktan onu alıkoymuyor.İbadetlerini yapmaktan onu alıkoymuyor. İbadetlerini vakti vaktinde yine yapıyor.İbadetlerini vakti vaktinde yine yapıyor. İkinci bir hadis.İkinci bir hadis. Raculün karae’l-kur’âne’btiğâe vechillâhi.Raculün karae’l-kur’âne’btiğâe vechillâhi. Bugün tahsil çok tabii.

Bugün tahsil çok tabii.
Bir sürü tahsil var, sayısını bilemeyeceğimBir sürü tahsil var, sayısını bilemeyeceğim ama bunların içindeki buama bunların içindeki bu Kur’an’ı belleme tahsilinin mükâfatınıKur’an’ı belleme tahsilinin mükâfatını nerede bulabileceksiniz?nerede bulabileceksiniz? Nerede bulabileceksiniz, bu ancakNerede bulabileceksiniz, bu ancak Kur’an’ı Azîmüşşân’ı okuyanKur’an’ı Azîmüşşân’ı okuyan ve o bir cemaate imam olmakve o bir cemaate imam olmak şerefini kazanmış insana ait devlet bu.şerefini kazanmış insana ait devlet bu. Öteki devletler?Öteki devletler? Dünyada çalışırsın, çalıştığın kadar maaş alırsın,Dünyada çalışırsın, çalıştığın kadar maaş alırsın, memuriyet alırsın, vazife alırsın, iş yaparsın,memuriyet alırsın, vazife alırsın, iş yaparsın, ne yaparsan yaparsın fakat dünyaya aittir,ne yaparsan yaparsın fakat dünyaya aittir, dünya bitince o da biter.dünya bitince o da biter. Fakat bu asıl göz yumulduktan sonraki hadise.Fakat bu asıl göz yumulduktan sonraki hadise. Asıl hayat da göz yumulduktan sonra başlıyor diyorlar.Asıl hayat da göz yumulduktan sonra başlıyor diyorlar. Hayat, asıl göz yumduktan sonra başlıyor.Hayat, asıl göz yumduktan sonra başlıyor. Yani bu hayat tıpkı bizim bir uyku halimiz.Yani bu hayat tıpkı bizim bir uyku halimiz. Uyku halimizde çeşitli rüyalar görüyoruzUyku halimizde çeşitli rüyalar görüyoruz uyandığımız vakit diyoruz ki:uyandığımız vakit diyoruz ki: “Aa! Ben bu akşam şöyle gördüm,“Aa! Ben bu akşam şöyle gördüm, hacca gittim, şuraya gittim, şöyle yaptım böyle yaptım.”hacca gittim, şuraya gittim, şöyle yaptım böyle yaptım.” görüyoruz çeşitli [rüyalar] ama uyandığımız vakit degörüyoruz çeşitli [rüyalar] ama uyandığımız vakit de “Haa, rüya imiş.” diyoruz, ama rüyada biz seviniyoruz.“Haa, rüya imiş.” diyoruz, ama rüyada biz seviniyoruz. Mesela bugün birisi

Mesela bugün birisi
sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerini görmüş,sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretlerini görmüş, sevincinden onu anlatıyor bize.sevincinden onu anlatıyor bize. Sevinilecek şey tabii, Resûlullah Efendimizi görmüş.Sevinilecek şey tabii, Resûlullah Efendimizi görmüş. Onun için sevine sevine gelmiş söylemeye.Onun için sevine sevine gelmiş söylemeye. E bu güzel tatlı bir şey ama uyandığın vakit de bakıyorsun.E bu güzel tatlı bir şey ama uyandığın vakit de bakıyorsun. Şimdi bu dünya hayatımız çok olsa işte 60-70 senelik bir hayat.

Şimdi bu dünya hayatımız çok olsa işte 60-70 senelik bir hayat.
Bu 60-70 senelik hayatın bir kısmı çocuklukla geçer,Bu 60-70 senelik hayatın bir kısmı çocuklukla geçer, bir kısmı da ihtiyarlıkla geçer, ortada bir devir kalır.bir kısmı da ihtiyarlıkla geçer, ortada bir devir kalır. O devrin içerisinde sen ne kazanırsanO devrin içerisinde sen ne kazanırsan onunla gidersin ahirete.onunla gidersin ahirete. Gözünün yumduğun vakitte:Gözünün yumduğun vakitte: İzâ mâte intebehû.

İzâ mâte intebehû.
“Öldüğü vakitte, göz yumulunca anlayacak hayatını,“Öldüğü vakitte, göz yumulunca anlayacak hayatını, uykuda olduğunu zaman anlayacak,uykuda olduğunu zaman anlayacak, uykudan o zaman uyanacak yani.”uykudan o zaman uyanacak yani.” Öldüğü vakit, rüyadan nasıl uyandığı vakitte rüya görüyor, anlıyor.

Öldüğü vakit, rüyadan nasıl uyandığı vakitte rüya görüyor, anlıyor.
Şimdi bu gözünü yumunca, bu dünyadan ayrılıncaŞimdi bu gözünü yumunca, bu dünyadan ayrılınca uyku halini anlayacak: “Eyvah! Ne gafletteymişim,uyku halini anlayacak: “Eyvah! Ne gafletteymişim, ne uykudaymışım!” diyecek.ne uykudaymışım!” diyecek. Onun için dünyanın bin bir çeşit hâli var, ne olursa olsun.Onun için dünyanın bin bir çeşit hâli var, ne olursa olsun. Bir Kur’an’ı okumak 29 harf efendi.

Bir Kur’an’ı okumak 29 harf efendi.
Bir insan bir harfi bir günde öğrenmez mi?Bir insan bir harfi bir günde öğrenmez mi? Okuyacak, ezberlemeyecek ya!Okuyacak, ezberlemeyecek ya! Ezberlersen başka.Ezberlersen başka. Onu da Allah ne kadar müddet verirse o kadar da ezberlersin.Onu da Allah ne kadar müddet verirse o kadar da ezberlersin. Fakat ezberlemek imkanı olmazsa,Fakat ezberlemek imkanı olmazsa, ha okumak suretiyle bir ayda mükemmel surette okur insan.ha okumak suretiyle bir ayda mükemmel surette okur insan. Fakat bu bir ayı hasretmek lazım.Fakat bu bir ayı hasretmek lazım. Bu bir ayı hasredemediğimiz içinBu bir ayı hasredemediğimiz için bize okumuş demezler, okuyor da demezler.bize okumuş demezler, okuyor da demezler. Çünkü birisi bizi dinlese kaç tane yanlış çıkar okuduğumuzda.Çünkü birisi bizi dinlese kaç tane yanlış çıkar okuduğumuzda. Buna okumak demezler ki.Buna okumak demezler ki. Okuduğu vakit de insan gayet güzel, dürüst okuması lazım.Okuduğu vakit de insan gayet güzel, dürüst okuması lazım. Allah kabul etsin kıldığımız namazları da yani.

Allah kabul etsin kıldığımız namazları da yani.
Namazlarımızdaki okuyuşlarımızın kim bilir ne kadar hatası vardır,Namazlarımızdaki okuyuşlarımızın kim bilir ne kadar hatası vardır, bir erbabı dinlese bizi.bir erbabı dinlese bizi. Onun için asıl öğrenilecek şey evvela Kur’an ilmini öğren,Onun için asıl öğrenilecek şey evvela Kur’an ilmini öğren, Kur’an okumasını öğren,Kur’an okumasını öğren, ondan sonra diğer ilimleri de öğrenebildiğin kadar öğren canım,ondan sonra diğer ilimleri de öğrenebildiğin kadar öğren canım, onları öğrenme demiyor ki.onları öğrenme demiyor ki. Allah onları öğrenme demiyor fakat Kur’an’ını öğrenAllah onları öğrenme demiyor fakat Kur’an’ını öğren ve çocuğuna da öğret.ve çocuğuna da öğret. Kendin öğrenemedikten sonra çocuğuna da öğretemezsin tabii.Kendin öğrenemedikten sonra çocuğuna da öğretemezsin tabii. Geçen birisi vaaz ediyor, diyor ki:

Geçen birisi vaaz ediyor, diyor ki:
“Cuma günü bugün, sokakta gezenler pek çok.

“Cuma günü bugün, sokakta gezenler pek çok.
Niçin bunları ikaz etmiyorsunuz?” diyor.Niçin bunları ikaz etmiyorsunuz?” diyor. Canım camiye gelenler bildiğimiz insanlar.Canım camiye gelenler bildiğimiz insanlar. E sokakta gezen insanları biz nasıl ikaz edeceğiz?E sokakta gezen insanları biz nasıl ikaz edeceğiz? Dışarıda konferans mı verelim, sokaklarda konferans mı yapacağız?Dışarıda konferans mı verelim, sokaklarda konferans mı yapacağız? Allah [ıslah etsin], onların babaları tabii sahipleri vardır.Allah [ıslah etsin], onların babaları tabii sahipleri vardır. Nasıl sahibi terbiye ettiyseler o terbiye üzerine gidecek,Nasıl sahibi terbiye ettiyseler o terbiye üzerine gidecek, ona bizim gücümüz yetmez.ona bizim gücümüz yetmez. Ama bu hususta bütün kabahat ebeveynin oluyor.Ama bu hususta bütün kabahat ebeveynin oluyor. Cemiyetin de kabahati var ebeveyninde kabahati var.Cemiyetin de kabahati var ebeveyninde kabahati var. Ebeveyn mesela çocuğuna bir hoca efendi tutabilir,

Ebeveyn mesela çocuğuna bir hoca efendi tutabilir,
sabah akşam gelir öğretebilir pekâlâ.sabah akşam gelir öğretebilir pekâlâ. Çocuğu da zorlar öğreneceksin diyerekten.Çocuğu da zorlar öğreneceksin diyerekten. Tahsiline mani olmaz.Tahsiline mani olmaz. Hani şöyle böyle diyorlar, hepsi yalan!Hani şöyle böyle diyorlar, hepsi yalan! Tahsiline mani olmaz hiç kimsenin, daha zihin açılır.Tahsiline mani olmaz hiç kimsenin, daha zihin açılır. Allahu Teâlâ daha feyiz verir, okuduğunu güzel anlar.Allahu Teâlâ daha feyiz verir, okuduğunu güzel anlar. Onun için ne büyük saadet!Onun için ne büyük saadet! O gün korku da yok hesapta yok yahu!O gün korku da yok hesapta yok yahu! Ne kadar korkulu bir gün!Ne kadar korkulu bir gün! O korkulu günde Cenâb-ı Hak diyor ki:O korkulu günde Cenâb-ı Hak diyor ki: “Korku da yok hesapta yok.”“Korku da yok hesapta yok.” Gayet güzel bir yerde

Gayet güzel bir yerde
seyir halindeler seyirci halindeler.seyir halindeler seyirci halindeler. E bunu kim istemez canım?E bunu kim istemez canım? Bu nimeti bırakıp da insanBu nimeti bırakıp da insan başka nelerle meşgul olabilir yani?başka nelerle meşgul olabilir yani? Altını bırakıp da geçmez pul paralarıyla uğraşılır mı?Altını bırakıp da geçmez pul paralarıyla uğraşılır mı? Allah onun için hepimize idrakler nasip etsin.

Allah onun için hepimize idrakler nasip etsin.
Hayırlı akıllar versin.Hayırlı akıllar versin. Ahiretimizi bilen, düşünen kullarından eylesin.Ahiretimizi bilen, düşünen kullarından eylesin. Akşam bir hemşerimiz vardı da

Akşam bir hemşerimiz vardı da
işte yine ölümden laf açıldı.işte yine ölümden laf açıldı. Dedi ki: “Hoca efendi nerede şimdi bu ahirete inananlar?”Dedi ki: “Hoca efendi nerede şimdi bu ahirete inananlar?” E ahirete inanmayan mü’min olmaz,E ahirete inanmayan mü’min olmaz, Müslüman da olmaz.Müslüman da olmaz. İslam’ın şartı altı:İslam’ın şartı altı: Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî

Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî
ve rusulihî ve’l-yevmi’l-âhiri.ve rusulihî ve’l-yevmi’l-âhiri. Yevm-i âhirete iman şart,Yevm-i âhirete iman şart, öldükten sonra dirilecek, Allah diriltecek.öldükten sonra dirilecek, Allah diriltecek. Nasıl diriltecek?Nasıl diriltecek? Seni ananın karnında nasıl yaptıysa öyle diriltecek.

Seni ananın karnında nasıl yaptıysa öyle diriltecek.
Yer ananın rahmi olacak.Yer ananın rahmi olacak. Ananın rahmi bizim içindi fakat bu sefer onuAnanın rahmi bizim içindi fakat bu sefer onu yer yapacak o vazifeyi.yer yapacak o vazifeyi. Allah ona verecek, nasıl yapacaksa yapacak.Allah ona verecek, nasıl yapacaksa yapacak. Bugünkü yapılışa aklımız eriyor mu sanki?Bugünkü yapılışa aklımız eriyor mu sanki? Onun için ne yapmalı, Kur’ân-ı Azîmüşşân’ıOnun için ne yapmalı, Kur’ân-ı Azîmüşşân’ı öğrenmenin çaresine bakmalı!öğrenmenin çaresine bakmalı! Evvelki derste de geçti?Evvelki derste de geçti? Hatırlarsanız tabii.Hatırlarsanız tabii. “Üç kimse için yer ve gök, gündüz ve gece

“Üç kimse için yer ve gök, gündüz ve gece
dua ediyorlar istiğfar ediyorlar.”dua ediyorlar istiğfar ediyorlar.” Kur’an’da da şahidi var, hadiste de böyle.Kur’an’da da şahidi var, hadiste de böyle. Birisi ulema.

Birisi ulema.
Melekler de [dua ve istiğfar ediyorlar.]Melekler de [dua ve istiğfar ediyorlar.] Bütün meleklerin sayısını Allah’tan başka kimse bilmez.Bütün meleklerin sayısını Allah’tan başka kimse bilmez. Onlar da dahil olmak suretiyleOnlar da dahil olmak suretiyle yerde gökte neler varsa yani, bilip bilmediğimizyerde gökte neler varsa yani, bilip bilmediğimiz bir çok mahlûkât, hepsi istiğfar ediyor,bir çok mahlûkât, hepsi istiğfar ediyor, merhamet talep ediyorlar bize, acıyorlar bize.merhamet talep ediyorlar bize, acıyorlar bize. Kime?Kime? el-Ulemâu ve’l-müte’allimûne.

el-Ulemâu ve’l-müte’allimûne.
“Öğrenmiş sonra da öğrenmeye çalışıyor.”“Öğrenmiş sonra da öğrenmeye çalışıyor.” Birisi öğrenmiş birisi de öğrenmeye çalışıyor.Birisi öğrenmiş birisi de öğrenmeye çalışıyor. Birisi de eshıyâ demiş, cömerdi de orayı koymuş.Birisi de eshıyâ demiş, cömerdi de orayı koymuş. Çünkü öğrenmekle öğretmekÇünkü öğrenmekle öğretmek hayatı idame etmeye muhtaç.hayatı idame etmeye muhtaç. Öğrenici ve öğretici çalışmakla meşgul olursa öğrenemez.Öğrenici ve öğretici çalışmakla meşgul olursa öğrenemez. Çalışmakla meşgul olursa öğrenemez,Çalışmakla meşgul olursa öğrenemez, öğrenmek için vakit bulmak lazım.öğrenmek için vakit bulmak lazım. O vakit içinde nafakadan ârî olmak lazım.O vakit içinde nafakadan ârî olmak lazım. Nafaka kimin üzerine düşüyor o zaman?

Nafaka kimin üzerine düşüyor o zaman?
Zenginlerin üzerine düşüyor.

Zenginlerin üzerine düşüyor.
Zenginler onları beslemek mecburiyetinde.Zenginler onları beslemek mecburiyetinde. Besleyici zenginler de bunlara dahil oluyor.Besleyici zenginler de bunlara dahil oluyor. Zengin, alim değil müteallim de değilZengin, alim değil müteallim de değil fakat o da bunlara dahil oldu,fakat o da bunlara dahil oldu, çünkü onlara yardımcı!çünkü onlara yardımcı! Onların okumasına ve yetişmesine sebep olduklarından dolayıOnların okumasına ve yetişmesine sebep olduklarından dolayı Cenâb-ı Hak o zenginleri de,Cenâb-ı Hak o zenginleri de, eshıyâ, zenginleri değil de cömertleri de,eshıyâ, zenginleri değil de cömertleri de, o cömertleri de onlara ilhak ediyor.o cömertleri de onlara ilhak ediyor. Demek ki hayırlara iştirakDemek ki hayırlara iştirak o hayırları işleyenler gibi oluyor.o hayırları işleyenler gibi oluyor. Hayırlara iştirak o hayırları işleyenler gibi oluyor.Hayırlara iştirak o hayırları işleyenler gibi oluyor. Onun için bu hususta hadisler pek çok.Onun için bu hususta hadisler pek çok. “Ulemaya ikram ediniz.”

“Ulemaya ikram ediniz.”
“Efdalu’l-ibâdeti, ibadetin en eftali ilimdir.” vesaire.“Efdalu’l-ibâdeti, ibadetin en eftali ilimdir.” vesaire. Onun için en güzel şey,Onun için en güzel şey, işte o günkü mahşer günündeişte o günkü mahşer gününde korkudan emin ve gayetkorkudan emin ve gayet saltanatlı bir yerde seyirci halinde.saltanatlı bir yerde seyirci halinde. Allah cümlemizi o ulemaların zümresine ilhak buyursun.Allah cümlemizi o ulemaların zümresine ilhak buyursun. Şu da sizlere müjdeler olsun ki

Şu da sizlere müjdeler olsun ki
Ümmet-i Muhammed’in hepsi ulemadır.Ümmet-i Muhammed’in hepsi ulemadır. Ümmet-i Muhammed hepsi ulemadırÜmmet-i Muhammed hepsi ulemadır ama çok çeşit bilmezler,ama çok çeşit bilmezler, Allah’ı bildikleri kâfidir.Allah’ı bildikleri kâfidir. İlimden murad Allah’ı bilmektir.İlimden murad Allah’ı bilmektir. Allah’ı bilmiş, lâ ilâhe illallahAllah’ı bilmiş, lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah demiş,Muhammedün Resûlullah demiş, bir de O’na alnını secdeye koymuş...bir de O’na alnını secdeye koymuş... Efendi, firavunun sihirbazları vardı.

Efendi, firavunun sihirbazları vardı.
O sihirbazlar Musa aleyhisselem’ın devrindeO sihirbazlar Musa aleyhisselem’ın devrinde Musa aleyhisselam’ın mucizesinin karşısındaMusa aleyhisselam’ın mucizesinin karşısında aciz kaldılar ve secdeye kapandılar.aciz kaldılar ve secdeye kapandılar. Allahu Teâlâ onların bir kere secdesiyle,Allahu Teâlâ onların bir kere secdesiyle, asmış Firavunları.asmış Firavunları. Astı ama onların bir kere secdesiyle Allah onları affettiAstı ama onların bir kere secdesiyle Allah onları affetti E biz elhamdülillah doğduğumuz günden beriE biz elhamdülillah doğduğumuz günden beri ölünceye kadar secde ederiz deölünceye kadar secde ederiz de elbette mağfiret-i İlâhîye’yeelbette mağfiret-i İlâhîye’ye müstahak olacağız inşallah fazl u keremiyle.müstahak olacağız inşallah fazl u keremiyle. Onun için Ümmet-i Muhammed ulamalardan

Onun için Ümmet-i Muhammed ulamalardan
mâdut sayılmıştır.mâdut sayılmıştır. Ama ulemalar derece derece tabii.Ama ulemalar derece derece tabii. Bir de öğrenmiş öğreten tabakası oluncaBir de öğrenmiş öğreten tabakası olunca daha üstün oluyor.daha üstün oluyor. Allah o zümreden ayırmasın cümlemizi.Allah o zümreden ayırmasın cümlemizi. İkincisi ezan okuyan Müslüman!

İkincisi ezan okuyan Müslüman!
Ezan okuyan ve hayra delalet eden insan.Ezan okuyan ve hayra delalet eden insan. Belki ilmi yoktur bu adamanın amaBelki ilmi yoktur bu adamanın ama Müslüman olmak dolayısıyla Müslümanları Allah’ınMüslüman olmak dolayısıyla Müslümanları Allah’ın huzuruna davet ediyor, davetçi.huzuruna davet ediyor, davetçi. Hayyalessalah, hayyalelfelah.Hayyalessalah, hayyalelfelah. Bir kere Allah’ın büyüklüğünü beyan ediyor,Bir kere Allah’ın büyüklüğünü beyan ediyor, sonra şehadeti beyan ediyor,sonra şehadeti beyan ediyor, ondan sonra, haydi namaza diyor, buyrun namaza diyor.ondan sonra, haydi namaza diyor, buyrun namaza diyor. Gelin diyor, işiniz bitmez gücünüz bitmezGelin diyor, işiniz bitmez gücünüz bitmez fakat Allah’a olan ibadet lazım diyor.fakat Allah’a olan ibadet lazım diyor. Bugün bir hikaye dinledim çok hoşuma gitti.

Bugün bir hikaye dinledim çok hoşuma gitti.
Okuduğum şey tûl-u emel idi.Okuduğum şey tûl-u emel idi. Tûl-u emel okuyordum.Tûl-u emel okuyordum. Tûl-u emel, uzun emeller, uzun düşünceler,Tûl-u emel, uzun emeller, uzun düşünceler, uzun vakitli işler filanuzun vakitli işler filan bunu dinimiz sevmez.bunu dinimiz sevmez. Uzun emeli sevmez.Uzun emeli sevmez. Bunun için İsa aleyhisselam ile

Bunun için İsa aleyhisselam ile
bir adam arasında bir muhabere olmuş dabir adam arasında bir muhabere olmuş da ondan sonra İsa aleyhisselam’ı o adam bir mağaraya sokmuş,ondan sonra İsa aleyhisselam’ı o adam bir mağaraya sokmuş, gel demiş, bir acayip şey göstereceğim sana.gel demiş, bir acayip şey göstereceğim sana. Girmişler bakmışlar bir mezar taşı.Girmişler bakmışlar bir mezar taşı. İşte oluyor ya hani, buluyoruz mezar taşları, böyle bir mezar.İşte oluyor ya hani, buluyoruz mezar taşları, böyle bir mezar. Adam da yatıyor, üzerine de bir levha asmışlar,Adam da yatıyor, üzerine de bir levha asmışlar, kim olduğunu söylüyor.kim olduğunu söylüyor. O adam diyor ki:O adam diyor ki: “Ben filan devrin padişahlarından filanım.

“Ben filan devrin padişahlarından filanım.
Bin sene ömür sürdüm.Bin sene ömür sürdüm. Şu kadar köşk yaptım, bu kadar konak yaptım,Şu kadar köşk yaptım, bu kadar konak yaptım, bu kadar devletleri alt üst ettim, harap ettim amabu kadar devletleri alt üst ettim, harap ettim ama işte benden ibret alın, son halim budur.”işte benden ibret alın, son halim budur.” Son halim bu, ölmüş, parçalanmış, mahvolmuş.Son halim bu, ölmüş, parçalanmış, mahvolmuş. Yani şimdi bu dünya böyle olmakla beraber,Yani şimdi bu dünya böyle olmakla beraber, bugün insanlar hayvan gibi yaşamazlar.bugün insanlar hayvan gibi yaşamazlar. Ümit olmadan yaşanılmaz.Ümit olmadan yaşanılmaz. Ümittir bizi yaşatan.Ümittir bizi yaşatan. Binâenaleyh fertlerin yaşayışından daha fazlaBinâenaleyh fertlerin yaşayışından daha fazla cemiyetlerin yaşaması mukadderdir.cemiyetlerin yaşaması mukadderdir. Cemiyetlerin yaşaması makbuldür.Cemiyetlerin yaşaması makbuldür. İslam cemiyetinin yaşaması için deİslam cemiyetinin yaşaması için de işte Peygamberimizin hayatı önde, nasıl çalıştılar.işte Peygamberimizin hayatı önde, nasıl çalıştılar. O gün ok devriydi, sonra kale devri çıkmış,

O gün ok devriydi, sonra kale devri çıkmış,
başlamışlar şehirlerin etrafınabaşlamışlar şehirlerin etrafına muntazam büyük kaleler kurup kendilerini muhafaza etmeye.muntazam büyük kaleler kurup kendilerini muhafaza etmeye. O da geçmiş.O da geçmiş. Şimdi bugün gök devri.Şimdi bugün gök devri. E bugün bu gök devrine hazırlanmak içinE bugün bu gök devrine hazırlanmak için çalışmak lazım değil mi?çalışmak lazım değil mi? Lazım değil dersen, haydi bizde onlar gibi ümitsiz olalım,Lazım değil dersen, haydi bizde onlar gibi ümitsiz olalım, bir lokma ekmeğe bir hırkaya razı olalım da oturalım olur mu bu?bir lokma ekmeğe bir hırkaya razı olalım da oturalım olur mu bu? Bu kölelikten başka bir işe yaramaz.Bu kölelikten başka bir işe yaramaz. Köle olmaktan başka bir işe yaramaz.Köle olmaktan başka bir işe yaramaz. Onun için “ilim” dediği vakitte

Onun için “ilim” dediği vakitte
Allahu Teâlâ Kur’ân-ı Azîmüşşân’daAllahu Teâlâ Kur’ân-ı Azîmüşşân’da mücahedeyi emrediyor.mücahedeyi emrediyor. Mücahede ne ile olacak?Mücahede ne ile olacak? Cihad ne ile olur?Cihad ne ile olur? Hazırlanmakla oluyor.Hazırlanmakla oluyor. Cihada hazırlanmadan cihad olur mu hiç?Cihada hazırlanmadan cihad olur mu hiç? Cihad, her günün devrine göre bir kudret kuvvet lazım.Cihad, her günün devrine göre bir kudret kuvvet lazım. O kuvveti vaktiyle o insanların da hazırlaması lazımdır kiO kuvveti vaktiyle o insanların da hazırlaması lazımdır ki düşmana karşı galebe çalsın.düşmana karşı galebe çalsın. E bu her ilim lazım şu halde.

E bu her ilim lazım şu halde.
Yalnız Kur’an ilmi bu mükâfatı verir ama her ilim de lazım.Yalnız Kur’an ilmi bu mükâfatı verir ama her ilim de lazım. Top yapmak ilmi başka, tayyare yapmak ilmi başka,Top yapmak ilmi başka, tayyare yapmak ilmi başka, bomba yapmak ilmi başka, aylara gitmek ilmi başka.bomba yapmak ilmi başka, aylara gitmek ilmi başka. Ama bunların hepsinin Müslümanda olması lazım,Ama bunların hepsinin Müslümanda olması lazım, başta da Kur’an olmak şartıyla.başta da Kur’an olmak şartıyla. Kur’an’sız olursa, eh işte gavurların yaptığı gibi olur.Kur’an’sız olursa, eh işte gavurların yaptığı gibi olur. Şimdi bakınız, selâsetün. “Yine üç kimse var ki.”

Şimdi bakınız, selâsetün. “Yine üç kimse var ki.”
Yuhibbuhümü’llâhu te’âlâ.Yuhibbuhümü’llâhu te’âlâ. “Allahu Teâlâ seviyor.”“Allahu Teâlâ seviyor.” Seviyor Allahu Teâlâ bunları, bu üç kişiyi seviyor.

Seviyor Allahu Teâlâ bunları, bu üç kişiyi seviyor.
Sevdi mi yandı, bitti iş yani.Sevdi mi yandı, bitti iş yani. Bir kere insan Allahu Teâlâ’nınBir kere insan Allahu Teâlâ’nın sevgisine mazhar olduktan sonra ne bahtiyar insan demektir o.sevgisine mazhar olduktan sonra ne bahtiyar insan demektir o. Ve yedhaku ileyhim.Ve yedhaku ileyhim. “Ondan razı olur.”“Ondan razı olur.” Razı olur Cenâb-ı Allah, ona rahmetle mukabele eder.Razı olur Cenâb-ı Allah, ona rahmetle mukabele eder. Ve yestebşirü bihim.Ve yestebşirü bihim. “Onlar beşaretle karşılanır onlar.”“Onlar beşaretle karşılanır onlar.” Kim bu şimdi?Kim bu şimdi? Seviyor Allah, onlardan razıSeviyor Allah, onlardan razı ve onlara çeşitli beşaretler var.ve onlara çeşitli beşaretler var. Ellezî ize’nkeşefet fietün.

Ellezî ize’nkeşefet fietün.
“Karşısına bir cemaat, düşman cemaati,“Karşısına bir cemaat, düşman cemaati, düşman cemaatiyle karşılaşıyor.”düşman cemaatiyle karşılaşıyor.” Yani o muharebe sırasındaYani o muharebe sırasında bir düşman müfrezesi, kıtası, ordusu neyse,bir düşman müfrezesi, kıtası, ordusu neyse, karşılaştı bu adam tek başına.karşılaştı bu adam tek başına. Kâtele ve raâhâ bi nefsihi lillâhi.Kâtele ve raâhâ bi nefsihi lillâhi. “Yalnız başına [Allah için savaşıyor.]”“Yalnız başına [Allah için savaşıyor.]” İşte ordunun ric’at [geri çekilme] halleri oluyorİşte ordunun ric’at [geri çekilme] halleri oluyor bu ric’at hallerindebu ric’at hallerinde mecburi bir şekilde gerideki kıtalarına iltihak etmek içinmecburi bir şekilde gerideki kıtalarına iltihak etmek için geri çekiliyor.geri çekiliyor. Geriye çekilirken de önde bir müdafaa hattı,Geriye çekilirken de önde bir müdafaa hattı, düşman girmesin içeriye diyerektendüşman girmesin içeriye diyerekten aldatıcı bir kuvvet bırakılıyor.aldatıcı bir kuvvet bırakılıyor. Bu adam orada yalnız başına düşmanı alıkoyuyor,Bu adam orada yalnız başına düşmanı alıkoyuyor, ilerlemesine mani oluyor.ilerlemesine mani oluyor. Kâtele ve raâhâ bi nefsihi lillâhi.

Kâtele ve raâhâ bi nefsihi lillâhi.
Yalnız başına.Yalnız başına. Yani burada ne kadar ders var ya!Yani burada ne kadar ders var ya! Yalnız başına korkma!Yalnız başına korkma! Senin Allah’ın var.Senin Allah’ın var. Ölüm bir kere gelir insana iki defa gelmez.Ölüm bir kere gelir insana iki defa gelmez. Ölüm de mukadder olduğu dakikada gelir,Ölüm de mukadder olduğu dakikada gelir, mukadder olmadan yine gelmez ölüm.mukadder olmadan yine gelmez ölüm. Dünya bir araya gelseDünya bir araya gelse insanın canını alamaz vakit gelmedikçe.insanın canını alamaz vakit gelmedikçe. Bu İslâm’ın bozulmaz kaidesi.Bu İslâm’ın bozulmaz kaidesi. Bu adam bu imanı ile beraberBu adam bu imanı ile beraber düşmana yalnız başına mukabele ediyor.düşmana yalnız başına mukabele ediyor. Feimmâ en yuktele.Feimmâ en yuktele. “Eh mukadderse katl olunur, şehit olur orada.”“Eh mukadderse katl olunur, şehit olur orada.” Ve immâ en yansurahu’llâhu.

Ve immâ en yansurahu’llâhu.
“Veyahut Allah nusret verir bakarsın ki düşman“Veyahut Allah nusret verir bakarsın ki düşman burada kuvvet vardır diye çekilir gider.”burada kuvvet vardır diye çekilir gider.” Allah yardım etsin.Allah yardım etsin. Ve yekfiyehû. “Allah ona kifayet eder.”Ve yekfiyehû. “Allah ona kifayet eder.” Biliyorsunuz ki ilk muharebe Bedir’de başladı.

Biliyorsunuz ki ilk muharebe Bedir’de başladı.
Bedir’de başlayan muharebedeBedir’de başlayan muharebede Müslümanlar ancak 313 kişi kadar idi.Müslümanlar ancak 313 kişi kadar idi. Birçoğu da genç çocuklar.Birçoğu da genç çocuklar. Düşman da çok fakat Allahu Teâlâ’nın nusrasıDüşman da çok fakat Allahu Teâlâ’nın nusrası iki defa meleklerine, iki parça melek,iki defa meleklerine, iki parça melek, bir keresinde 3000, bir keresinde de 5000 tanebir keresinde 3000, bir keresinde de 5000 tane meleği göndererekten Müslüman kıtasını,meleği göndererekten Müslüman kıtasını, Müslüman kuvvetini takviye eyledi.Müslüman kuvvetini takviye eyledi. Düşmanın gözüne çok göründü Müslümanlar.Düşmanın gözüne çok göründü Müslümanlar. Orada o adam tektir amaOrada o adam tektir ama Allahu Teâlâ’nın nusrasıyla orada bir sürü kalabalık görünür.Allahu Teâlâ’nın nusrasıyla orada bir sürü kalabalık görünür. Bakarsın ki ooo, düşman ürker kaçar.Bakarsın ki ooo, düşman ürker kaçar. numuneleri bunların çok görülmüştür,numuneleri bunların çok görülmüştür, çok da dinlemişizdir askerlerimizden.çok da dinlemişizdir askerlerimizden. Onun için Allah yardımcıdır.

Onun için Allah yardımcıdır.
Allah’ın yardımına güvenerektenAllah’ın yardımına güvenerekten tek de olsan düşmana karşı yılma ve korkma.tek de olsan düşmana karşı yılma ve korkma. Ama bugün biz Müslümanların halini görürsekAma bugün biz Müslümanların halini görürsek acımaktan başka çaremiz yok.acımaktan başka çaremiz yok. O kadar korkak, o kadar ürkek,O kadar korkak, o kadar ürkek, o kadar aciz bir haldeyiz ki!o kadar aciz bir haldeyiz ki! Allah affetsin kusurlarımızı.Allah affetsin kusurlarımızı. Feyekûlü.

Feyekûlü.
“Cenâb-ı Hak şimdi bak meleklerine karşı diyor.”“Cenâb-ı Hak şimdi bak meleklerine karşı diyor.” Unzurû ilâ abdî.Unzurû ilâ abdî. “Bakın ey melekler şu benim kuluma bakın!” diyor.“Bakın ey melekler şu benim kuluma bakın!” diyor. Tek başına 100 kişiye yahut 500 kişiye ferman okuyor herif!Tek başına 100 kişiye yahut 500 kişiye ferman okuyor herif! Almış bir mitralyöz üzerine gır gır gır gır atıyor orada.Almış bir mitralyöz üzerine gır gır gır gır atıyor orada. Hâzâ keyfe sabera lî binefsihî.Hâzâ keyfe sabera lî binefsihî. “Bak orada yalnız başına nasıl sabrediyor,“Bak orada yalnız başına nasıl sabrediyor, ölecekmiş aklına gelmiyor!”ölecekmiş aklına gelmiyor!” Yalnız başına Allahu Teâlâ’nın rızası için

Yalnız başına Allahu Teâlâ’nın rızası için
orada müdafaa yapıyor kendisini veorada müdafaa yapıyor kendisini ve Müslüman kardeşlerini de.Müslüman kardeşlerini de. İnsan yalnız kendi için çalışmaz, tabii muharebe yapılırkenİnsan yalnız kendi için çalışmaz, tabii muharebe yapılırken ben kurtulayım diye yapmaz ki insan, cemaat kurtulsun geride.ben kurtulayım diye yapmaz ki insan, cemaat kurtulsun geride. Müslümanlar kurtulsun,Müslümanlar kurtulsun, memleket kurtulsun, vatan kurtulsun diyerektenmemleket kurtulsun, vatan kurtulsun diyerekten kendini feda etmek şeysi var.kendini feda etmek şeysi var. İşte bugünkü Arap kardeşlerin hali buna çok ters!İşte bugünkü Arap kardeşlerin hali buna çok ters! Şu Vietnam’ı Amerikalılar o kadar bombardıman ediyorlar,

Şu Vietnam’ı Amerikalılar o kadar bombardıman ediyorlar,
Amerika bombardımanları sayısız atıyor topu,Amerika bombardımanları sayısız atıyor topu, bombayı veriyor.bombayı veriyor. Topundan denizinden filan.Topundan denizinden filan. Herifler mukabele ediyorlar yahu!Herifler mukabele ediyorlar yahu! Ediyor işte, kaç senelerden beri devam ediyor.Ediyor işte, kaç senelerden beri devam ediyor. Arap üç günde teslim oldu Yahudiye!Arap üç günde teslim oldu Yahudiye! Ne bu?

Ne bu?
İmansızlık, iman zafiyeti.İmansızlık, iman zafiyeti. Arap olmak fayda vermiyor yani.Arap olmak fayda vermiyor yani. İman başka iş.İman başka iş. Unzurû ilâ abdî.Unzurû ilâ abdî. Hâlâ da akılları başlarına gelip de dördü bir araya gelip de toplanamıyorlar,Hâlâ da akılları başlarına gelip de dördü bir araya gelip de toplanamıyorlar, bu da ayrı bir dert yine!bu da ayrı bir dert yine! Hâzâ keyfe sabera lî binefsihi.Hâzâ keyfe sabera lî binefsihi. İkincisi gibi, birincisi böyle düşmana karşı müdafaayı nefs için,İkincisi gibi, birincisi böyle düşmana karşı müdafaayı nefs için, müdafaayı vatan için, din için dövüşen adam.müdafaayı vatan için, din için dövüşen adam. Çokluğa bakmıyor yani, karşımdaki kuvvet çok teslim olayım demiyor.Çokluğa bakmıyor yani, karşımdaki kuvvet çok teslim olayım demiyor. Hâlbuki çoğu gördük mü bayrağı çekeriz hemen, “Teslim, teslim” deriz.Hâlbuki çoğu gördük mü bayrağı çekeriz hemen, “Teslim, teslim” deriz. Öyle değil, teslim olmuyor adam.Öyle değil, teslim olmuyor adam. O harp işleri de ayrı bir iş.O harp işleri de ayrı bir iş. Allah kusurlarımızı affetsin.Allah kusurlarımızı affetsin. Öyle düşmana teslim olmak da kolay bir şey değil yani.

Öyle düşmana teslim olmak da kolay bir şey değil yani.
Ama insanda iman zaafı olursa tabi bakar kiAma insanda iman zaafı olursa tabi bakar ki “Olmayacak bir iş, teslim olayım gitsin!” der.“Olmayacak bir iş, teslim olayım gitsin!” der. Olmaz!Olmaz! Dövüşmek lazım, öldürülürsen şehit olursun.Dövüşmek lazım, öldürülürsen şehit olursun. Kalırsan da Allah Teâlâ ganimetlerle ganî eder.Kalırsan da Allah Teâlâ ganimetlerle ganî eder. İkincisi:İkincisi: Vellezî lehü’mraetün hasenetün.

Vellezî lehü’mraetün hasenetün.
İkinci adam.İkinci adam. Dedi ya, üçü kişiyi seviyor ya Cenâb-ı Hak.Dedi ya, üçü kişiyi seviyor ya Cenâb-ı Hak. Birisi bu dövüşeni seviyor.Birisi bu dövüşeni seviyor. İkincisi de “Güzel bir hanımı var.”İkincisi de “Güzel bir hanımı var.” İmraetün hasene.İmraetün hasene. Güzel bir hanımı var.Güzel bir hanımı var. Ve firâşun leyyinün.Ve firâşun leyyinün. “Güzel de yatağı var, yumuşak pamuk gibi.”“Güzel de yatağı var, yumuşak pamuk gibi.” Ve firâşun leyyinün hasenün.Ve firâşun leyyinün hasenün. Yatak güzel, konforu yerinde.Yatak güzel, konforu yerinde. Feyekûmu mine’l-leyli.

Feyekûmu mine’l-leyli.
“Gece vakit kalkıyor, yatağını bırakıyor,“Gece vakit kalkıyor, yatağını bırakıyor, hanımını da bırakıyor kalkıyor.”hanımını da bırakıyor kalkıyor.” Feyekûlü: Yezerü şehvetehu.Feyekûlü: Yezerü şehvetehu. “Bu arzularını terk ediyor.”“Bu arzularını terk ediyor.” Yani güzel yatağını bırakıyor, hanımını bırakıyor kalkıyor.Yani güzel yatağını bırakıyor, hanımını bırakıyor kalkıyor. Feyezkürûnî.Feyezkürûnî. Buradaki zikirden namaz kılıyor, Kur’an okuyor, tesbih çekiyor.Buradaki zikirden namaz kılıyor, Kur’an okuyor, tesbih çekiyor. Bu akşam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i rüyasında gören zât da

Bu akşam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’i rüyasında gören zât da
belki otuzunu geçkin bir zâttırbelki otuzunu geçkin bir zâttır şimdi hafızlığa başlamış ama.şimdi hafızlığa başlamış ama. Hafızlık okurken gece saat ikide kalkmış ders çalışacak,Hafızlık okurken gece saat ikide kalkmış ders çalışacak, çalışmış bir parça yatmış,çalışmış bir parça yatmış, yattıktan sonra görmüş rüyayı.yattıktan sonra görmüş rüyayı. Hafızlığa çalışıyor, pek güzel şey tabii.Hafızlığa çalışıyor, pek güzel şey tabii. O güzel şeyin karşılığında Resûlü Ekrem ileO güzel şeyin karşılığında Resûlü Ekrem ile müşerref olmuş.müşerref olmuş. Allah cümlemize nasip etsin.Allah cümlemize nasip etsin. Görmek de kolay olmuyor, bir fedakârlığın mukabelesi oluyor görmek.

Görmek de kolay olmuyor, bir fedakârlığın mukabelesi oluyor görmek.
Suriye’de Kamışlı denilen bir memleket var,Suriye’de Kamışlı denilen bir memleket var, oranın hafızı imamı tanır bizi deoranın hafızı imamı tanır bizi de geçen bayram tebriği yazmış.geçen bayram tebriği yazmış. Bayram tebriğinde diyor ki: “Ben 15 seneden beriBayram tebriğinde diyor ki: “Ben 15 seneden beri Cenâb-ı Allah celle ve ala’dan Resûlullah’ı görmek içinCenâb-ı Allah celle ve ala’dan Resûlullah’ı görmek için rica ediyorum, istiyorum.rica ediyorum, istiyorum. Bir türlü buna muvaffak olamadım,Bir türlü buna muvaffak olamadım, yardım et de bana göreyim onu.”yardım et de bana göreyim onu.” Fedakârlık!Fedakârlık! Vellezî lehü’mraetün hasenetün firâşun leyyinün.

Vellezî lehü’mraetün hasenetün firâşun leyyinün.
“Böyle güzel yatağı da var insanın.”“Böyle güzel yatağı da var insanın.” Feyekûmu mine’l-leyliFeyekûmu mine’l-leyli feyekûlü: Yezerü şehvetehu.”feyekûlü: Yezerü şehvetehu.” “Cenâb-ı Hak diyor.” Yezerü şehvetehu.“Cenâb-ı Hak diyor.” Yezerü şehvetehu. “Şehvetini terk ediyor.”“Şehvetini terk ediyor.” Feyezkürûnî “Allahu Teâlâ’yı zikrediyor.”Feyezkürûnî “Allahu Teâlâ’yı zikrediyor.” Ve lev şâe rakade.Ve lev şâe rakade. “İstese yatacak.”“İstese yatacak.” Uyuyup yatağından çıkmaz, istese yatar.Uyuyup yatağından çıkmaz, istese yatar. Fakat bu öyle yapmadı da o yatağı bıraktı kalktı ibadetle meşgul.Fakat bu öyle yapmadı da o yatağı bıraktı kalktı ibadetle meşgul. E bu da Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği

E bu da Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği
ve bunlara beşaretle tebşir ettiği kimseler oluyorlar.ve bunlara beşaretle tebşir ettiği kimseler oluyorlar. Üçüncüsü:Üçüncüsü: Vellezî izâ kâne fî seferin.

Vellezî izâ kâne fî seferin.
“Seferde, yolculuk halinde.”“Seferde, yolculuk halinde.” İster askerî sefer olsun ister kendi seferi olsun.İster askerî sefer olsun ister kendi seferi olsun. Ve kâne me’ahu rakbün.Ve kâne me’ahu rakbün. “Atı arabası da var.” Fesehirû.“Atı arabası da var.” Fesehirû. “Gece oldu yürüyorlar yürüyüşe devam ediyorlar.”“Gece oldu yürüyorlar yürüyüşe devam ediyorlar.” Sonra bir vakit geldi de sümme hece’û,Sonra bir vakit geldi de sümme hece’û, uykuya yattılar.uykuya yattılar. Bu adam, kâme mine’s-seheri

Bu adam, kâme mine’s-seheri
fî serrâe ve darrâe.fî serrâe ve darrâe. Rahatlık halinde olsun zorluk halinde de olsun.Rahatlık halinde olsun zorluk halinde de olsun. Seher vakti ki gün doğmak değil de, haniSeher vakti ki gün doğmak değil de, hani sabah vakti olmadan evvelki vakit.sabah vakti olmadan evvelki vakit. Yani seher vakti, oruç tutmaya kalktığımız vakit,Yani seher vakti, oruç tutmaya kalktığımız vakit, onun bittiği saat, ondan sonra yemek caiz olmuyor artık.onun bittiği saat, ondan sonra yemek caiz olmuyor artık. Seher ondan sonra başlıyor.Seher ondan sonra başlıyor. O vakitte kalkıyor, ilk vakitteO vakitte kalkıyor, ilk vakitte Cenâb-ı Hakk’a karşı zikrullah ediyor,Cenâb-ı Hakk’a karşı zikrullah ediyor, ibadet ediyor, taat ediyor, ne yapıyorsa yapıyor.ibadet ediyor, taat ediyor, ne yapıyorsa yapıyor. Ama bunu mutlaka rahatlık halinde değil.Ama bunu mutlaka rahatlık halinde değil. Rahat olur insan, ötekinin yeri var, yatağı varRahat olur insan, ötekinin yeri var, yatağı var herkes gibi yatıyor.herkes gibi yatıyor. Ama bu darrâ, sıkıntı halinde de bunu bırakmıyor.Ama bu darrâ, sıkıntı halinde de bunu bırakmıyor. Evi yok, yeri yok,Evi yok, yeri yok, sıkıntı içerisinde meşakkat içerisindesıkıntı içerisinde meşakkat içerisinde fakat gecenin seher vaktinde kalkıpfakat gecenin seher vaktinde kalkıp Cenâb-ı Hakk’a ibadetinden kendisini alıkoyan bir şey yok.Cenâb-ı Hakk’a ibadetinden kendisini alıkoyan bir şey yok. Hazreti Ebu’d-Derdâ’nın [rivayeti] bu.

Hazreti Ebu’d-Derdâ’nın [rivayeti] bu.
Allah kusurlarımızı affetsin deAllah kusurlarımızı affetsin de bu bahtiyarlar arasına bizleri de kabul etsin.bu bahtiyarlar arasına bizleri de kabul etsin. Bunları söylemek de kolay dinlemek de kolay

Bunları söylemek de kolay dinlemek de kolay
ama yapmak Allah Teâlâ’nın lütfuna bağlı.ama yapmak Allah Teâlâ’nın lütfuna bağlı. İnşallah Cenâb-ı Hak hepimize lütfetsin deİnşallah Cenâb-ı Hak hepimize lütfetsin de hiç olmazsa Müslümanlar,hiç olmazsa Müslümanlar, her gece kalkmak ayrı bir bahtiyarlık,her gece kalkmak ayrı bir bahtiyarlık, fakat ara sıra insan azmedip de [gece kalkması lazım.]fakat ara sıra insan azmedip de [gece kalkması lazım.] erken yatmak muhakkak lazım.erken yatmak muhakkak lazım. Mesela bizim talebelerimiz

Mesela bizim talebelerimiz
alışırlar akşamdan çalışalım diyerekten,alışırlar akşamdan çalışalım diyerekten, gecenin yarısına kadar okurlar.gecenin yarısına kadar okurlar. Çalışırlar, dersleri var şunu yaparlar bunu yaparlar,Çalışırlar, dersleri var şunu yaparlar bunu yaparlar, sabahın seher vaktinde uykuya dalıyor vücutsabahın seher vaktinde uykuya dalıyor vücut istirahat yapacak, kalkamaz.istirahat yapacak, kalkamaz. Ezan kulağının dibinde okunurEzan kulağının dibinde okunur fakat uyanamaz, kalkamaz.fakat uyanamaz, kalkamaz. Sürüklesen bacağından belki haberi olmaz.Sürüklesen bacağından belki haberi olmaz. Gaflet insanı bu kadar basar.Gaflet insanı bu kadar basar. Binâenaleyh erken vakitte yat,Binâenaleyh erken vakitte yat, sabahın erken vaktinde kalk,sabahın erken vaktinde kalk, hem ibadet et hem dersine çalış.hem ibadet et hem dersine çalış. Zihinler daha açık olur o zaman.Zihinler daha açık olur o zaman. Buna mukabil şimdi:Buna mukabil şimdi: Selâsetün kad harremallâhu aleyhimü’l-cennete.

Selâsetün kad harremallâhu aleyhimü’l-cennete.
“Üç kişiye de Cenâb-ı Hak cennetini haram kıldı.”“Üç kişiye de Cenâb-ı Hak cennetini haram kıldı.” Birisi: Müdminü’l-hamri. “İçki içiyor.”Birisi: Müdminü’l-hamri. “İçki içiyor.” Burada şarap, hamr diyor ama bütün içkiler buna dahil.Burada şarap, hamr diyor ama bütün içkiler buna dahil. Hangi içki olursa olsun, değil mi ki sarhoş ediyor seni!Hangi içki olursa olsun, değil mi ki sarhoş ediyor seni! Sarhoş eden her içki ona dahil olmak üzere, bir.Sarhoş eden her içki ona dahil olmak üzere, bir. İkinci: Ve’d-deyyûsü.

İkinci: Ve’d-deyyûsü.
“Deyyus dediğimiz adam.”“Deyyus dediğimiz adam.” Türkçeleşmiş bir kelimedir.Türkçeleşmiş bir kelimedir. İzahına lüzum yok.İzahına lüzum yok. Yukirru fî ehlihi’l-hubse.Yukirru fî ehlihi’l-hubse. Ha âkku kaldı. Ve’l-‘âkku.Ha âkku kaldı. Ve’l-‘âkku. İkincisi âkku denilen insan.İkincisi âkku denilen insan. Âkku, anneye ve babaya âsî olan insan.Âkku, anneye ve babaya âsî olan insan. Ana baba sözünü dinlemeyen insan.Ana baba sözünü dinlemeyen insan. Anneye babaya isyan eden insanın adınaAnneye babaya isyan eden insanın adına ‘âkk tabir olunuyor.‘âkk tabir olunuyor. Binâenaleyh, cennete girmeye,Binâenaleyh, cennete girmeye, cennete girerek kendilerine haram oluyor.cennete girerek kendilerine haram oluyor. Cennete haram oluyor.Cennete haram oluyor. Cennete girmeyecek onlar, kimmiş?Cennete girmeyecek onlar, kimmiş? Birisi içkiyi içen, içkiyi içen.

Birisi içkiyi içen, içkiyi içen.
İkincisi de ana babaya âsî olan.İkincisi de ana babaya âsî olan. İçkiyi içen ve ana babaya âsî olan bir yerde tutuluyor.İçkiyi içen ve ana babaya âsî olan bir yerde tutuluyor. Üçüncüsü de deyyus.Üçüncüsü de deyyus. Deyyus diyorlar ki, bizim deyus dediğimiz.Deyyus diyorlar ki, bizim deyus dediğimiz. Adam ki: Yukirru fî ehlihi’l-hubse.Adam ki: Yukirru fî ehlihi’l-hubse. Ehlinden, gerek hanımından,Ehlinden, gerek hanımından, gerek kardeşinden, gerek akraba-u taallukatındangerek kardeşinden, gerek akraba-u taallukatından birisinin kötülüklerini biliyor ve ona razı oluyor.birisinin kötülüklerini biliyor ve ona razı oluyor. Ses çıkaramıyor.Ses çıkaramıyor. Allah muhafaza buyursun.Allah muhafaza buyursun. Bugün duyduğum bilgiye göre,

Bugün duyduğum bilgiye göre,
Amerika da bugün önde giden bir bilgili adam,Amerika da bugün önde giden bir bilgili adam, içkinin bizde zerresi haram deniyor ya,içkinin bizde zerresi haram deniyor ya, damlası haram deniyor ya ama bunun azına razı oluyorlardı.damlası haram deniyor ya ama bunun azına razı oluyorlardı. Azı zarar etmez diyorlardı.Azı zarar etmez diyorlardı. Şimdi Amerikalılar karar vermişler ki azıda zarar veriyor.Şimdi Amerikalılar karar vermişler ki azıda zarar veriyor. Ne kadar az olursa olsun azıda zarar veriyor.Ne kadar az olursa olsun azıda zarar veriyor. Bir vakit bizi kursa tabi tuttular doktorlar.

Bir vakit bizi kursa tabi tuttular doktorlar.
Orada bir de doktorun birisi de içki hakkını bize malumat veriyordu.Orada bir de doktorun birisi de içki hakkını bize malumat veriyordu. İçki hakkını malumat veren doktorun sözleri hatırımda kaldı.İçki hakkını malumat veren doktorun sözleri hatırımda kaldı. Mesela bir kadeh denilen şey, bugün bir kadeh içer,Mesela bir kadeh denilen şey, bugün bir kadeh içer, zarar etmez diyor.zarar etmez diyor. Onu söylüyor.Onu söylüyor. Ama yarın bu bir kadeh ona kifayet etmez, onu iki yapar diyor.Ama yarın bu bir kadeh ona kifayet etmez, onu iki yapar diyor. Yarın bu iki de kifayet etmez, üç yapar diyor.Yarın bu iki de kifayet etmez, üç yapar diyor. Alışır vücut diyor.Alışır vücut diyor. Hani bir aspirin içiyorsun, yetmiyor.Hani bir aspirin içiyorsun, yetmiyor. Vücut alışmış diyorlar.Vücut alışmış diyorlar. Bundan sonra üç, beş versen tesir etmiyor artık.Bundan sonra üç, beş versen tesir etmiyor artık. Alışıyor diyor.Alışıyor diyor. Bu doktor da öyle dedi.Bu doktor da öyle dedi. Bir içer, sana yetmez,Bir içer, sana yetmez, iki, üç, dört derken, olur ayyaş dedi.iki, üç, dört derken, olur ayyaş dedi. Olur ayyaş.Olur ayyaş. Yani demek ki onun katrası haram, sebebi var.Yani demek ki onun katrası haram, sebebi var. Katrası bir şey yapmaz.Katrası bir şey yapmaz. Fakat alıştırır, seni ayyaş yapar insanı.Fakat alıştırır, seni ayyaş yapar insanı. Ondan sonra bırakamazsın.Ondan sonra bırakamazsın. Şişe cebinde gezer.Şişe cebinde gezer. Allah muhafaza etsin.Allah muhafaza etsin. Demek ki, bunlar Allahu Teâlâ'nın sevmediği şeyler olduğu için

Demek ki, bunlar Allahu Teâlâ'nın sevmediği şeyler olduğu için
Cenâb-ı Hak bunlara devam edenleri deCenâb-ı Hak bunlara devam edenleri de cennetine haram kılmış.cennetine haram kılmış. Şair şurda şöyle demiş.Şair şurda şöyle demiş. Evet, bu içki, validenin altı olan,Evet, bu içki, validenin altı olan, bir de deyyus olan insanlar.bir de deyyus olan insanlar. Bunların haramlığını kabul ederekten,Bunların haramlığını kabul ederekten, haram olduklarını bilerekten, haram olduklarını kabul ederekten,haram olduklarını bilerekten, haram olduklarını kabul ederekten, yapıyorlarsa bu işi, inanıyor haramdır bu, diyor.yapıyorlarsa bu işi, inanıyor haramdır bu, diyor. Ama irtikâp ediyor.Ama irtikâp ediyor. Bu, cehennemde yandıktan sonra gene cennete girer diyor,Bu, cehennemde yandıktan sonra gene cennete girer diyor, tövbekâr olarak bir şekilde.tövbekâr olarak bir şekilde. Fakat bir de neymiş adam o da dedi miFakat bir de neymiş adam o da dedi mi o zaman ebediyen kâfirlerle beraber cehennemde kalır diyor.o zaman ebediyen kâfirlerle beraber cehennemde kalır diyor. Allah muhafaza.Allah muhafaza. Diğer günahların hepsi de böyledir.

Diğer günahların hepsi de böyledir.
Helalı, haram,Helalı, haram, haramı helal itikat etmekharamı helal itikat etmek küfrü mucip derler ya.küfrü mucip derler ya. Yine bir selasun.Yine bir selasun. Selâsûne s harfi yani.

Selâsûne s harfi yani.
Selâsûne hilâfetü nübüvvetin,Selâsûne hilâfetü nübüvvetin, ve selâsûne hilâfetün ve mülkün,ve selâsûne hilâfetün ve mülkün, ve selâsûne tecebbürun ve la hayra fîmâ verâe zâlike.ve selâsûne tecebbürun ve la hayra fîmâ verâe zâlike. Şimdi Cenâb-ı Peygamber mucize Peygamberi.

Şimdi Cenâb-ı Peygamber mucize Peygamberi.
Hilafet, nübüvvet hilafeti otuz senedir.Hilafet, nübüvvet hilafeti otuz senedir. 30 sene Hz. Ali Efendi'de tamam oldu.30 sene Hz. Ali Efendi'de tamam oldu. Hz. Ali Efendi'nin şehadetiyle otuz sene tamam oldu, bitti.Hz. Ali Efendi'nin şehadetiyle otuz sene tamam oldu, bitti. Bundan sonra Muaviye ve Yezîd devirleri geçti.Bundan sonra Muaviye ve Yezîd devirleri geçti. Onlar hilafetle melikliği birleştirdiler.Onlar hilafetle melikliği birleştirdiler. Sonra o otuz da geçti.Sonra o otuz da geçti. Bundan sonra Cebabire devri geçti.Bundan sonra Cebabire devri geçti. Zalimlerin eline geçti idare.Zalimlerin eline geçti idare. Ve la hayra fîmâ verâe zâlike.Ve la hayra fîmâ verâe zâlike. Bundan sonrasında hayır yok artık.Bundan sonrasında hayır yok artık. Selâsûne âyeten

Selâsûne âyeten
sûratü’l-mülkisûratü’l-mülki temneu min azâbi’l-kabri,temneu min azâbi’l-kabri, ve tüsemmâ fi’t-tevrâti’l-mâniati.ve tüsemmâ fi’t-tevrâti’l-mâniati. Revaihu Deylemîyyu an Ebi Hüreyre.Revaihu Deylemîyyu an Ebi Hüreyre. Bak burada çok güzel bir teşrifat daha var.

Bak burada çok güzel bir teşrifat daha var.
Sure-i Mülk, Tebâreke dediğimiz,Sure-i Mülk, Tebâreke dediğimiz, tebârekellezi biyedihil mülk diye okuduğumuz sûre.tebârekellezi biyedihil mülk diye okuduğumuz sûre. Bu surenin fadâili,Bu surenin fadâili, her surenin ayrı ayrı fadaili var.her surenin ayrı ayrı fadaili var. Şimdi bu sure 30 ayettir.Şimdi bu sure 30 ayettir. Selâsûne âyeten.

Selâsûne âyeten.
30 âyet olmakla beraber, bunu okuyan kimse,30 âyet olmakla beraber, bunu okuyan kimse, temneu min azâbi’l-kabri, temneu min azâbi’l-kabri.temneu min azâbi’l-kabri, temneu min azâbi’l-kabri. Azâb-ı kabirden men olunur.Azâb-ı kabirden men olunur. Azâb-ı kabir çekmez bu adam.Azâb-ı kabir çekmez bu adam. Şimdi en korkulu günlerin ilki de,Şimdi en korkulu günlerin ilki de, o kabre girdiği günün azaplarıdır.o kabre girdiği günün azaplarıdır. En büyük azap.En büyük azap. Hâlbuki Tebâreke Sûresi'ne devam eden insanıHâlbuki Tebâreke Sûresi'ne devam eden insanı Cenâb-ı Hakk kabir azaplarından muhafaza ediyor.Cenâb-ı Hakk kabir azaplarından muhafaza ediyor. Allah muhafaza etsin.Allah muhafaza etsin. Hepinize hidayetler nasip etsin.

Hepinize hidayetler nasip etsin.
Bunlar ezberlenirse çok bir şey değildir.Bunlar ezberlenirse çok bir şey değildir. Çok zor bir şey değildir, Yâsin, Tebareke, Amme,Çok zor bir şey değildir, Yâsin, Tebareke, Amme, Sure-i Fetih, Sure-i Duhan.Sure-i Fetih, Sure-i Duhan. Bunlar kısa sürelerdir.Bunlar kısa sürelerdir. Bunlar pek zor olsa bir ay içerisinde,Bunlar pek zor olsa bir ay içerisinde, bir sene içerisinde hepsi ezberlenir bunlar yani.bir sene içerisinde hepsi ezberlenir bunlar yani. Bir sene içerisinde, zorlanırsa insanBir sene içerisinde, zorlanırsa insan Yâsin'i de ezberler, Tebareke'yi de ezberler,Yâsin'i de ezberler, Tebareke'yi de ezberler, Amme’yi de ezberler hepsini ezberler.Amme’yi de ezberler hepsini ezberler. Ondan sonra devamlı kalır artık.Ondan sonra devamlı kalır artık. Ama bunu ayırmak ve yapmak çokta değil.Ama bunu ayırmak ve yapmak çokta değil. Geceleri insanın yarım saat, bir saatini ayırsa yine kâfidir yani.Geceleri insanın yarım saat, bir saatini ayırsa yine kâfidir yani. Geceleri yarım saat, bir saat, Kur'an'ı ile meşgul olsun,Geceleri yarım saat, bir saat, Kur'an'ı ile meşgul olsun, bir satır, bir satır ezberlesen, 80 âyetli Yasin,bir satır, bir satır ezberlesen, 80 âyetli Yasin, 80 günde, günde bir satır ezberlemek şartıyla.80 günde, günde bir satır ezberlemek şartıyla. 3 ayda bile muhakkak olur bunlar.3 ayda bile muhakkak olur bunlar. Yani yüzünden okumanın fazileti vardır ammaYani yüzünden okumanın fazileti vardır amma ezberi almanın da ayrı bir fazileti vardır.ezberi almanın da ayrı bir fazileti vardır. Ezber aziz kardeşim.

Ezber aziz kardeşim.
İçerimizde bir teyp vardır.İçerimizde bir teyp vardır. Bu içerimizde tatlı bir teyp vardır.Bu içerimizde tatlı bir teyp vardır. Yarın ki kıyamet günü hesabının kolaylığı var.Yarın ki kıyamet günü hesabının kolaylığı var. Herkesin bu teybi boynuna asılacak.Herkesin bu teybi boynuna asılacak. İkra kitabek diyecekler.İkra kitabek diyecekler. Bu dünyada yaptığın bütün harekât bu teypte hazır önünde.Bu dünyada yaptığın bütün harekât bu teypte hazır önünde. Teypte hazır.Teypte hazır. O da başladı mı söylemeye, durduramayacaksın artık.O da başladı mı söylemeye, durduramayacaksın artık. Durduramayacaksın.Durduramayacaksın. Onun için hesap gayet kolay olacaktır kıyamet gününde.Onun için hesap gayet kolay olacaktır kıyamet gününde. Çok olacak ama haline göre insanların,Çok olacak ama haline göre insanların, Kur'an-ı Azimuşşan'ı onun için ezberle.Kur'an-ı Azimuşşan'ı onun için ezberle. Sabahleyin Yâsin’ini unutma.Sabahleyin Yâsin’ini unutma. Öğlen üstü Feth’i unutma.Öğlen üstü Feth’i unutma. İkindi de Ammeyi unutma.İkindi de Ammeyi unutma. Akşam da Tebareke’yi unutma.Akşam da Tebareke’yi unutma. Yatsıda da efendim sure-i Vâkıa’ yı unutma.Yatsıda da efendim sure-i Vâkıa’ yı unutma. Hem dünya sıkıntısı çekmezsin.Hem dünya sıkıntısı çekmezsin. Sure-i Vâkıa’ya devam eden insanSure-i Vâkıa’ya devam eden insan Allah onun rızkını böyle yağdırır, sağından solundan.Allah onun rızkını böyle yağdırır, sağından solundan. Gelir rızkın.Gelir rızkın. Etraftan nasıl gelirse gelir.Etraftan nasıl gelirse gelir. Buraya sen karışma.Buraya sen karışma. Yalnız sen Allah rızası için okuyucu ol.Yalnız sen Allah rızası için okuyucu ol. Demek ki otuz âyet olduğu haldeDemek ki otuz âyet olduğu halde azabımızı men ediyorlar, koruyorlar.azabımızı men ediyorlar, koruyorlar. Allah muhafaza.Allah muhafaza. Şimdi şu sekizi de okuyalım.Şimdi şu sekizi de okuyalım. Semâniyetün, sekiz tane.

Semâniyetün, sekiz tane.
Kimse vardır ki, ebğadu halikatillâhi ileyhi.Kimse vardır ki, ebğadu halikatillâhi ileyhi. Allah'a en sevilmeyen insanlardır bunlar.Allah'a en sevilmeyen insanlardır bunlar. Bu sekiz kimse Allahu Teâlâ'nın sevmediği, sevilmeyen insanlar.Bu sekiz kimse Allahu Teâlâ'nın sevmediği, sevilmeyen insanlar. Yevme’l-kıyameti.Yevme’l-kıyameti. Kıyamet gününde bu sekiz insan sevilmeyecek.Kıyamet gününde bu sekiz insan sevilmeyecek. Birincisi, es-sekkârûne.

Birincisi, es-sekkârûne.
Es-sekkârûne denilen insanlar ki ve hümü’l-kezzâbûne.Es-sekkârûne denilen insanlar ki ve hümü’l-kezzâbûne. Yalancılıkla vakit geçiriyor dünyada.Yalancılıkla vakit geçiriyor dünyada. Yalancılığı kendisine sanat edinmişYalancılığı kendisine sanat edinmiş ve yalancılıkla böyle dolaptan işi gücü yalancılık ve haksızlık yani.ve yalancılıkla böyle dolaptan işi gücü yalancılık ve haksızlık yani. Bunlar Allahu Teâlânın sevmediği insanların birincisi.Bunlar Allahu Teâlânın sevmediği insanların birincisi. İkincisi, ve’l-hayyâlûne.

İkincisi, ve’l-hayyâlûne.
Muhtâlûn demek.Muhtâlûn demek. Ve hümü’l-müstekbirûne.Ve hümü’l-müstekbirûne. Kibirli insanlar, mağrur insanları da Allahu Teâlâ sevmez.Kibirli insanlar, mağrur insanları da Allahu Teâlâ sevmez. İkinci sevilmeyen insan, ebğadu halikatullah,İkinci sevilmeyen insan, ebğadu halikatullah, Cenâb-ı Hakk'ın buğz olunan kullarından birisi.Cenâb-ı Hakk'ın buğz olunan kullarından birisi. İkincisi de bu mütekebbir insanlar.İkincisi de bu mütekebbir insanlar. Üçüncüsü, vellezîne yeknizûne’l-bağdâe li ihvânihim fî sudûrihim.

Üçüncüsü, vellezîne yeknizûne’l-bağdâe li ihvânihim fî sudûrihim.
Bir insan daha var ki, Müslümanlara içinde kin besliyor.Bir insan daha var ki, Müslümanlara içinde kin besliyor. Müslümanlara karşı içinden kini var.Müslümanlara karşı içinden kini var. Bu kini saklıyor.Bu kini saklıyor. Altınları sakladıkları gibi yeknizune’z-zehebe ve’l fiddate, var ya,Altınları sakladıkları gibi yeknizune’z-zehebe ve’l fiddate, var ya, altınları saklıyor ya, bu da içlerinde Müslümanlara karşı buğz besliyor.altınları saklıyor ya, bu da içlerinde Müslümanlara karşı buğz besliyor. Fırsat buldukça Müslümanları haşlamağaFırsat buldukça Müslümanları haşlamağa ve onlara çeşitli zarar yapmağa çalışan insanlar.ve onlara çeşitli zarar yapmağa çalışan insanlar. Binâenaleyh, fe izâ lekûhüm.

Binâenaleyh, fe izâ lekûhüm.
Siz bu içlerinde Müslümanlara karşıSiz bu içlerinde Müslümanlara karşı buğz besleyen insanlara karşı rast geldiğiniz vakitte?buğz besleyen insanlara karşı rast geldiğiniz vakitte? Tehallekû lehüm.Tehallekû lehüm. Siz de onlar gibi öyle, tekebbür edip büyüyünüz.Siz de onlar gibi öyle, tekebbür edip büyüyünüz. Onlara karşı siz de içinizde buğz besleyiniz yani.Onlara karşı siz de içinizde buğz besleyiniz yani. Bu Müslümanlık da size karşı buğz besleyen insanlaraBu Müslümanlık da size karşı buğz besleyen insanlara rast gelince, onlara karşı ufalmayın, küçülmeyin.rast gelince, onlara karşı ufalmayın, küçülmeyin. Siz de onlara karşı kendinizi gösterin, varlığınızı gösterin demek.Siz de onlara karşı kendinizi gösterin, varlığınızı gösterin demek. Vellezîne izâ dü’û ilallâhi ve rasûlihî kânû bitâen.

Vellezîne izâ dü’û ilallâhi ve rasûlihî kânû bitâen.
Birisi de, bu sevilmeyenlerin birisi de,Birisi de, bu sevilmeyenlerin birisi de, en birisi şimdi Ezan-ı Muhammediyeler okuması.en birisi şimdi Ezan-ı Muhammediyeler okuması. Dü’û ilallâhi ve rasûlihî.Dü’û ilallâhi ve rasûlihî. Allah'a ve Resûlüne davet olacak.Allah'a ve Resûlüne davet olacak. İster vaizler tarafından, isterİster vaizler tarafından, ister müezzinler tarafından davet olmaya çağırıyor.müezzinler tarafından davet olmaya çağırıyor. Kanû bidae , zoruna gidiyor yani.Kanû bidae , zoruna gidiyor yani. İstemeyerek.İstemeyerek. Zoru zoruna.Zoru zoruna. Gitmesem işte şunu derler, bunu derler.Gitmesem işte şunu derler, bunu derler. Korkaraktan, utanaraktan,Korkaraktan, utanaraktan, kimisi korkmaktan, kimisi utanmaktan öyle gidiyor.kimisi korkmaktan, kimisi utanmaktan öyle gidiyor. Aşka iştahı yok.Aşka iştahı yok. Ezan okunduktan sonra abdest almaya kalkıyor.

Ezan okunduktan sonra abdest almaya kalkıyor.
İşte namaz bitiyor, o camiye giriyor.İşte namaz bitiyor, o camiye giriyor. Bazen zaruretler olur amaBazen zaruretler olur ama her zaman bunu böyle yaparsanher zaman bunu böyle yaparsan bu bita'a denilen ağır davranmanın tembelliği,bu bita'a denilen ağır davranmanın tembelliği, iktizası alameti oluyor.iktizası alameti oluyor. Ve izâ dü’û ile’ş-şeytâni ve emrihî kânû sirâ’an.

Ve izâ dü’û ile’ş-şeytâni ve emrihî kânû sirâ’an.
Fakat şeytanın davetlerineFakat şeytanın davetlerine ki kötü ve günah yerlerindeydi.ki kötü ve günah yerlerindeydi. Kötü ve günah yerlerine gidelim denildi miydi,Kötü ve günah yerlerine gidelim denildi miydi, herkesten önce koşuyor.herkesten önce koşuyor. Kötü ve günah yerlerine herkesten önce,Kötü ve günah yerlerine herkesten önce, süratle gidiyor oraya.süratle gidiyor oraya. Bu da Allahu Teâlâ'nın sevmediği insanlar arasında.Bu da Allahu Teâlâ'nın sevmediği insanlar arasında. Vellezîne lâ yüşrifu lehüm tame’un mine’d-dünyâ

Vellezîne lâ yüşrifu lehüm tame’un mine’d-dünyâ
illâ’stehallûhü bi eymânihim.illâ’stehallûhü bi eymânihim. Ve in lem yekün lehüm bi zâlike hakkun.Ve in lem yekün lehüm bi zâlike hakkun. Birisi de dünya menfaatlerinden bir menfaat kendisine geliyor.Birisi de dünya menfaatlerinden bir menfaat kendisine geliyor. Bunu elde etmek için yalanı, yemini hemenBunu elde etmek için yalanı, yemini hemen bastırıyor ki bu bizim hakkımızdır diyerekten yemin yapıyor.bastırıyor ki bu bizim hakkımızdır diyerekten yemin yapıyor. Ve ona sahip çıkıyor.Ve ona sahip çıkıyor. Nasıl yapıyorsa yapıyor.Nasıl yapıyorsa yapıyor. Ama onda hakkı yok yani.Ama onda hakkı yok yani. Hakkı olmadığı halde yemin ileHakkı olmadığı halde yemin ile o mala sahip olmaya çalışan insan.o mala sahip olmaya çalışan insan. Yemin ile o mala sahip olmaya çalışan insan kiYemin ile o mala sahip olmaya çalışan insan ki bu daha makbul insanlardan değil.bu daha makbul insanlardan değil. Öyle ya, bazen bol sebepler oluyor işte.

Öyle ya, bazen bol sebepler oluyor işte.
Şimdi onun bir hikayesini dinledim, aklıma geldi.Şimdi onun bir hikayesini dinledim, aklıma geldi. İsa aleyhisselam geçiyor bir yerden,İsa aleyhisselam geçiyor bir yerden, bakmış bir altın yığını var.bakmış bir altın yığını var. Geçmiş gitmiş.Geçmiş gitmiş. Dönüşte yine yolu uğramış oraya, bakmış,Dönüşte yine yolu uğramış oraya, bakmış, yığın orada öyle duruyor olduğu gibi.yığın orada öyle duruyor olduğu gibi. Ama üç kişi var başında, üçü de ölmüş.Ama üç kişi var başında, üçü de ölmüş. Üçü de ölmüş.Üçü de ölmüş. Bu üç kişi uyanarak gelmişler İsa aleyhisselam'dan sonra.Bu üç kişi uyanarak gelmişler İsa aleyhisselam'dan sonra. Demişler ki bunu bölüşelim.Demişler ki bunu bölüşelim. Üçe taksim edelim biri senin, biri senin, biri benim.Üçe taksim edelim biri senin, biri senin, biri benim. İyi, razı olmuşlar.İyi, razı olmuşlar. Bölüşelim ama demişler, karnımız da acıktı.Bölüşelim ama demişler, karnımız da acıktı. Sen şehre git, biraz ekmek, peynir, yemek al, gel.Sen şehre git, biraz ekmek, peynir, yemek al, gel. Sonra malları buradan alır gideriz.Sonra malları buradan alır gideriz. Peki, adamın birisi gitmiş kasabaya.Peki, adamın birisi gitmiş kasabaya. Ekmek, peynir alacak.Ekmek, peynir alacak. Bunlar demişler ki bunu üçe böleceğimize ikiye bölelim.Bunlar demişler ki bunu üçe böleceğimize ikiye bölelim. Bu ikimizin hakkı olsun.Bu ikimizin hakkı olsun. Onu gelince öldürüverelim.Onu gelince öldürüverelim. Şimdi öteki açık gözdeŞimdi öteki açık gözde demiş ki ya bu ikisine bu malı ben ne kaptıracağım demiş.demiş ki ya bu ikisine bu malı ben ne kaptıracağım demiş. Ekmeğin içerisine zehir koymuş.Ekmeğin içerisine zehir koymuş. Onlar ayrı geberirler demiş.Onlar ayrı geberirler demiş. Ben de bu mala sahip olurum demiş.Ben de bu mala sahip olurum demiş. Gelince çullanmışlar bu adamın üzerine.Gelince çullanmışlar bu adamın üzerine. Onu da haklamışlar.Onu da haklamışlar. Hadi şöyle ekmekleri yiyelim demişler.Hadi şöyle ekmekleri yiyelim demişler. Ondan sonra da alıp gidelim demişler.Ondan sonra da alıp gidelim demişler. Ekmekleri yiyince ikisi de orada zehirlenip kalmış.Ekmekleri yiyince ikisi de orada zehirlenip kalmış. Yine para ortada kalmış.Yine para ortada kalmış. Şimdi tamah bu.Şimdi tamah bu. Bu öyle bir tamah ki şimdi haksız olduğu başka bir mesele.Bu öyle bir tamah ki şimdi haksız olduğu başka bir mesele. Fakat buna göre çok misaller var.Fakat buna göre çok misaller var. Bazı insanlar bedavadan bir hak sahibi olmak isterler,Bazı insanlar bedavadan bir hak sahibi olmak isterler, mal sahibi olmak isterler.mal sahibi olmak isterler. Kiminin bini bir paraya artık ona sahip olacağım derkenKiminin bini bir paraya artık ona sahip olacağım derken Allah muhafaza etsin.Allah muhafaza etsin. Bunlar da güzel şeyler değil.Bunlar da güzel şeyler değil. Bu dünya fani dünya.Bu dünya fani dünya. Kimseye kalmamış.Kimseye kalmamış. Bak herif bin sene yaşamış,Bak herif bin sene yaşamış, en nihayet mezar taşının içerisine gömülmüş buraya.en nihayet mezar taşının içerisine gömülmüş buraya. Bugün insanlar ölümü düşünmeleri lazım.

Bugün insanlar ölümü düşünmeleri lazım.
Ölüm en birinci dersler insanlara.Ölüm en birinci dersler insanlara. Ölümü düşüneceksin.Ölümü düşüneceksin. Yalnız ölümü düşünmek kâfi değil.Yalnız ölümü düşünmek kâfi değil. Senden evvel gidenleri de hesaba kat.Senden evvel gidenleri de hesaba kat. Gidenleri bir gözünün önünden geçir.Gidenleri bir gözünün önünden geçir. Git mezarlığa bak orada ne babayiğitler insanlar, ne pehlivanlar,Git mezarlığa bak orada ne babayiğitler insanlar, ne pehlivanlar, ne varlıklı insanlar, hepsi bugün yok olmuşlar.ne varlıklı insanlar, hepsi bugün yok olmuşlar. Kemikleri bile kalmamış orada.Kemikleri bile kalmamış orada. Bizim de akıbetimiz bu olacak değil mi ya?Bizim de akıbetimiz bu olacak değil mi ya? Bunun için insanın bu fani dünyada böyle boğuşmalaraBunun için insanın bu fani dünyada böyle boğuşmalara ve Allah'ın razı olmadığı yollarda yaşamasınave Allah'ın razı olmadığı yollarda yaşamasına ne lüzum var yani?ne lüzum var yani? Birisi de ve’l-meşşâûne bi’n-nemîmeti.

Birisi de ve’l-meşşâûne bi’n-nemîmeti.
Laf getirip götürüyor iki tarafa.Laf getirip götürüyor iki tarafa. Laf getirip götürüyor.Laf getirip götürüyor. Doğrusunu götürmesi de yasaktır yani.Doğrusunu götürmesi de yasaktır yani. Doğruyu da olduğu gibi söylesen o da yasaktır.Doğruyu da olduğu gibi söylesen o da yasaktır. Laf getirip götürme.Laf getirip götürme. Hâlbuki bunu söyleyenler biraz ilave yaparlar,Hâlbuki bunu söyleyenler biraz ilave yaparlar, üstüne eklemeler yaparlar.üstüne eklemeler yaparlar. Bu hiç caiz değil, iki.Bu hiç caiz değil, iki. Birisi de ve’l-müferrikûne beyne’l-ehibbeti.

Birisi de ve’l-müferrikûne beyne’l-ehibbeti.
Dost aralarını açanlar.Dost aralarını açanlar. Dost aralarını açanlar, Allah'ın sevmediği kullarının arasına giriyor.Dost aralarını açanlar, Allah'ın sevmediği kullarının arasına giriyor. Onun için insanlar birbirleriyle,Onun için insanlar birbirleriyle, bak yalanın hiç cevazı yok iken,bak yalanın hiç cevazı yok iken, yalanın hiç cevazı yok iken,yalanın hiç cevazı yok iken, iki kardeşi barıştırmak içiniki kardeşi barıştırmak için orada bir yalana müsaade etmişler.orada bir yalana müsaade etmişler. Demedi kardeşim, dedi o ona ama sen demedi diyeceksin.Demedi kardeşim, dedi o ona ama sen demedi diyeceksin. Demedi öyle, öyle demedi.Demedi öyle, öyle demedi. Böyle dedi diyerekten bir yalan söylersin.Böyle dedi diyerekten bir yalan söylersin. Onların arasını bulursan o da bir sevap olmuş.Onların arasını bulursan o da bir sevap olmuş. O yalanla sevap kazanıyorsun ya, niçin?O yalanla sevap kazanıyorsun ya, niçin? Müslümanları birleştirmek lazım.

Müslümanları birleştirmek lazım.
Ayırmak lazım değil.Ayırmak lazım değil. Ayrılık lazım değil.Ayrılık lazım değil. Birlik lazım.Birlik lazım. Çünkü her nimet birlikten doğuyor.Çünkü her nimet birlikten doğuyor. Her felaket de ayrılıktan doğuyor.Her felaket de ayrılıktan doğuyor. İki kişi ayrı, ne olacak?İki kişi ayrı, ne olacak? Bin kişinin içerisinde iki kişi ayrılır mı?Bin kişinin içerisinde iki kişi ayrılır mı? Yok, öyle değil.Yok, öyle değil. Yüz bin kişinin içerisinde iki kişinin ayrılması yine bir felaket.Yüz bin kişinin içerisinde iki kişinin ayrılması yine bir felaket. Ve’l-müferrikûne beyne’l-ehibbeti.

Ve’l-müferrikûne beyne’l-ehibbeti.
Dostların arasındaki ayrılık.Dostların arasındaki ayrılık. Birisi de, ve’l-bâğûne’l-bürâe’r-dehasate da var.Birisi de, ve’l-bâğûne’l-bürâe’r-dehasate da var. Birisi de, iyi adamlara leke sürmek.Birisi de, iyi adamlara leke sürmek. Ve onları günaha, günah işler hale sevk etmeye çalışmak.Ve onları günaha, günah işler hale sevk etmeye çalışmak. İyi adam, beri yani, bütün fenalıklardan beri,İyi adam, beri yani, bütün fenalıklardan beri, fakat iftiracılar iftira ediyorlar ki bu böyledir, şöyledir,fakat iftiracılar iftira ediyorlar ki bu böyledir, şöyledir, şöyle olmuştur, böyle olmuştur.şöyle olmuştur, böyle olmuştur. Hilelerle de onlara kötülük yollarını sevk etmeye çalışıyor.Hilelerle de onlara kötülük yollarını sevk etmeye çalışıyor. Bu gibi insanlar, ülaike yekzeruhumu’r-rahmanu.Bu gibi insanlar, ülaike yekzeruhumu’r-rahmanu. Azze ve Celle.Azze ve Celle. Allahu Teâlâ, bu gibi insanlarınAllahu Teâlâ, bu gibi insanların yaptıkları hareketlerden hiç memnun değil.yaptıkları hareketlerden hiç memnun değil. Bir tanecik daha.Bir tanecik daha. Semenü’l-kelbi habîsün.

Semenü’l-kelbi habîsün.
Semenü’l-kelbi, köpek satmak,Semenü’l-kelbi, köpek satmak, köpek parası almak, habîsün haramdır, mekruhtur, gayri kabihtir.köpek parası almak, habîsün haramdır, mekruhtur, gayri kabihtir. İki, bize göre mekruh, İmâm-ı Şafiî'ye göre haram.İki, bize göre mekruh, İmâm-ı Şafiî'ye göre haram. Köpek satılmaz, köpek parası alınmaz.Köpek satılmaz, köpek parası alınmaz. Ben köpeğin kendisini de sevmem.Ben köpeğin kendisini de sevmem. O av köpekleri var, çoban köpekleri var.O av köpekleri var, çoban köpekleri var. Artık onların satış şeylerini bilmiyoruz.Artık onların satış şeylerini bilmiyoruz. Fakat buradaki tabir, teberrüken habîsün demiş.Fakat buradaki tabir, teberrüken habîsün demiş. Ve mehru’l-beğiyyi habîsün.

Ve mehru’l-beğiyyi habîsün.
Zanilerin, zina eden kadın, erkek,Zanilerin, zina eden kadın, erkek, onların kazandığı paralar da haramdır.onların kazandığı paralar da haramdır. Habîs.Habîs. Ve kesbü’l-haccâmi habîsün.Ve kesbü’l-haccâmi habîsün. Hacamatçıların parası da haramdır.Hacamatçıların parası da haramdır. Demiş ama, burada bir şey geçiyor.Demiş ama, burada bir şey geçiyor. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hacamat olduResûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem hacamat oldu ve hacamatçıya para verdi.ve hacamatçıya para verdi. Haram olsaydı vermezdi diyerekHaram olsaydı vermezdi diyerek buna da bir şerh koymuşlar.buna da bir şerh koymuşlar. Semenü’l-kayneti sühtün.

Semenü’l-kayneti sühtün.
Şarkıcıların kazandıkları paralar da haram.Şarkıcıların kazandıkları paralar da haram. Bu şarkıcıların parası haramdır deyinceBu şarkıcıların parası haramdır deyince bu çok da uzun bir yol.bu çok da uzun bir yol. Uzun bunun şeysi, tabiri.Uzun bunun şeysi, tabiri. Binâenaleyh hanendeliğe özenmek doğru bir şey değil ha.Binâenaleyh hanendeliğe özenmek doğru bir şey değil ha. Okuyacaksan Kur'an'ı Allah için oku.Okuyacaksan Kur'an'ı Allah için oku. Ses, müziktelik yapıp da hanendelikleSes, müziktelik yapıp da hanendelikle kendine, insanlara celp edeceğim diye uğraşmakkendine, insanlara celp edeceğim diye uğraşmak haram paralara girer.haram paralara girer. Semenü’l-kaynet, ve ğinâühâ harâmün.

Semenü’l-kaynet, ve ğinâühâ harâmün.
Bizde teganni etmeleri yok mu ya, perde yapmaları.Bizde teganni etmeleri yok mu ya, perde yapmaları. Bu da haramdır.Bu da haramdır. Dinlemesi de haram.Dinlemesi de haram. Bunları söylemek, söyleyen de haramdır,Bunları söylemek, söyleyen de haramdır, dinleyenin ki de haramdır.dinleyenin ki de haramdır. Ve’n-nezaru ileyhâ harâmün.Ve’n-nezaru ileyhâ harâmün. Bunların yüzüne bakmak da haramdır.Bunların yüzüne bakmak da haramdır. Allah affetsin bizleri.Allah affetsin bizleri. Ve semenüha mislü semenil kelb.Ve semenüha mislü semenil kelb. Köpeğin parası nasılsa bunların parası da öyledir.Köpeğin parası nasılsa bunların parası da öyledir. Ve semenü’l-kelbi sühtün.Ve semenü’l-kelbi sühtün. Köpeğin parası haramdır.Köpeğin parası haramdır. Ve men nebete lehmühû ale’s-sühti.Ve men nebete lehmühû ale’s-sühti. Kimin ki beslendiği et haramdandır.Kimin ki beslendiği et haramdandır. Fe’n-naru evla bihi.Fe’n-naru evla bihi. Ona ateş muhakkaktır.Ona ateş muhakkaktır. Yine buyurdu:Yine buyurdu: Semenü’l-cenneti lâ ilâhe illallâhu.

Semenü’l-cenneti lâ ilâhe illallâhu.
Cennetin parası, cennetin parayla alma imkânı yok.Cennetin parası, cennetin parayla alma imkânı yok. Cenneti teşvik dolayısıyla, cennetin parası,Cenneti teşvik dolayısıyla, cennetin parası, Lâ ilâhe illallâh Muhammeden Resûlullah.Lâ ilâhe illallâh Muhammeden Resûlullah. Onu ne kadar çok söylersen, o kadar çokOnu ne kadar çok söylersen, o kadar çok para vermiş oluyorsun, o kadar çok yer alıyorsun yani.para vermiş oluyorsun, o kadar çok yer alıyorsun yani. Semenü’l-cenneti lâ ilâhe illallâhu.Semenü’l-cenneti lâ ilâhe illallâhu. Tasdik ile beraber, yalnız dille söylemek değil.Tasdik ile beraber, yalnız dille söylemek değil. Aynı zamanda tasdik ederek ve inanarak daAynı zamanda tasdik ederek ve inanarak da bunu böyle demek Cennet'in parasıdır.bunu böyle demek Cennet'in parasıdır. Yine buyurmuş:Yine buyurmuş: Semenü’l-cenneti lâ ilâhe illellâhu, ve semenü’n-ni’meti

Semenü’l-cenneti lâ ilâhe illellâhu, ve semenü’n-ni’meti
el-hamdülillâhi.el-hamdülillâhi. Onun için yemek yerken,Onun için yemek yerken, baştan Bismillâhirrahmânirrahîm,baştan Bismillâhirrahmânirrahîm, arkasından da Elhamdülillah demek,arkasından da Elhamdülillah demek, bu nimetin şükrü oluyor.bu nimetin şükrü oluyor. Bu nimetin şükrü oluyor, hakkı verilmiş oluyor.Bu nimetin şükrü oluyor, hakkı verilmiş oluyor. Eğer bunu yapmayan insan bundan mahrum kalmış olur.Eğer bunu yapmayan insan bundan mahrum kalmış olur. Semenü’l-harîseti harâmün, ve eklühâ harâmün.

Semenü’l-harîseti harâmün, ve eklühâ harâmün.
Bu malum, çalınan şey.Bu malum, çalınan şey. Çalınan şeyler zaten haramdır yani.Çalınan şeyler zaten haramdır yani. Onun parasını yemişler.Onun parasını yemişler. Mesela koyun çalmış, satmış, parasını yiyor.Mesela koyun çalmış, satmış, parasını yiyor. Koyunu yemiyorum diyor.Koyunu yemiyorum diyor. Çaldığını yemiyor ama parasını yiyor.Çaldığını yemiyor ama parasını yiyor. Çaldığı da haramdır, satıp da aldığı para o da haramdır.Çaldığı da haramdır, satıp da aldığı para o da haramdır. Sintâni lâ turaddâni.

Sintâni lâ turaddâni.
İki şey var, geri çevrilmiyor bu işin.İki şey var, geri çevrilmiyor bu işin. İki tane şey, geri çevrilmiyor.İki tane şey, geri çevrilmiyor. Yani davetan, iki dua, reddolunmuyor.Yani davetan, iki dua, reddolunmuyor. İki dua, reddolunmuyor.İki dua, reddolunmuyor. Ed-dü’âü ‘inde’n-nidâi.Ed-dü’âü ‘inde’n-nidâi. Birisi Ezan-ı Muhammediye okunurken dua.Birisi Ezan-ı Muhammediye okunurken dua. Ne kadar sıkılırsanız sıkılınız.Ne kadar sıkılırsanız sıkılınız. Sabah ezanlarını dinleyiniz, kalkın sabahın namazında.Sabah ezanlarını dinleyiniz, kalkın sabahın namazında. O zaman ellerinizi açınız, duası var amaO zaman ellerinizi açınız, duası var ama içinizden gelen bir dua ile deiçinizden gelen bir dua ile de Peygamberimizin öğrettiği bir dua var.Peygamberimizin öğrettiği bir dua var. Bu duayı okursanız daha efdal amaBu duayı okursanız daha efdal ama ben de hatırımda yok bir dua.ben de hatırımda yok bir dua. Yalnız ellerinizi kaldırır da böyle:Yalnız ellerinizi kaldırır da böyle: “Ya Rabbi! Bu ezan-ı Muhammedi hürmetine

“Ya Rabbi! Bu ezan-ı Muhammedi hürmetine
benim şu sıkıntımı defetbenim şu sıkıntımı defet ve benim şu zaruretlerimi gider, bana şunları da ihsan et”ve benim şu zaruretlerimi gider, bana şunları da ihsan et” diye dua et.diye dua et. İndi İlahi’ye de katiyen çevirmez, bir.İndi İlahi’ye de katiyen çevirmez, bir. İndel mevt.İndel mevt. Muharebe oluyor.Muharebe oluyor. İki taraf birbirine girmiş.İki taraf birbirine girmiş. Allah Allah sedaları ortalığı velveleye veriyor.Allah Allah sedaları ortalığı velveleye veriyor. O zaman da Cenâb-ı Hakk'a ne istersen can gidiyor,O zaman da Cenâb-ı Hakk'a ne istersen can gidiyor, artık can gözünü görmüyor yani.artık can gözünü görmüyor yani. O zaman da Allahu Teâlâ'dan ne istersen o da reddolunmuyor.O zaman da Allahu Teâlâ'dan ne istersen o da reddolunmuyor. Yulhimu ba’duhum ba’dan.Yulhimu ba’duhum ba’dan. Sehl İbn S'ad r.a hazretlerinden.Sehl İbn S'ad r.a hazretlerinden. Allah cümlemizi affetsin.

Allah cümlemizi affetsin.
Tevfikat-ı samedâniyesine mazhar eylesin.Tevfikat-ı samedâniyesine mazhar eylesin. Evamir-i ilahiye ve Sünnet-i Sünniye'yeEvamir-i ilahiye ve Sünnet-i Sünniye'ye elden geldiği kadar gayretle,elden geldiği kadar gayretle, haaa bizim bir dersimiz var.haaa bizim bir dersimiz var. Onu unutmuştum, kardeşi görünce aklıma geldi.Onu unutmuştum, kardeşi görünce aklıma geldi. Bizim Hilmi Bey kardeşimiz.Bizim Hilmi Bey kardeşimiz. Vehhabilik hakkındaVehhabilik hakkında ve birçok şeyler hakkında güzel güzel eserler yazıp dağıtmaktadır.ve birçok şeyler hakkında güzel güzel eserler yazıp dağıtmaktadır. Hakikaten düşmanların, deminki derse de uygundur.Hakikaten düşmanların, deminki derse de uygundur. Düşmanlara karşı, düşmanın silahıyla mukabele etmek lazım.Düşmanlara karşı, düşmanın silahıyla mukabele etmek lazım. Vehhâbîlik denilen bir mezhep var şimdi mesela.Vehhâbîlik denilen bir mezhep var şimdi mesela. Bu sünneti seniyyeye itibar etmezler.Bu sünneti seniyyeye itibar etmezler. Peygamberimize karşı da hürmetleri zayıftır.

Peygamberimize karşı da hürmetleri zayıftır.
Ve buna karşı bir takım yanlış bir akideleri de vardır.Ve buna karşı bir takım yanlış bir akideleri de vardır. Onların yanlış akidelerini bilebilmek içinOnların yanlış akidelerini bilebilmek için bir eser hazırlamışlarbir eser hazırlamışlar ve bu kardeşler de getirmişler, bize takdim ediyorlar.ve bu kardeşler de getirmişler, bize takdim ediyorlar. Arzu eden kardeşler bunlardan istifade edebilirler.Arzu eden kardeşler bunlardan istifade edebilirler. El-Fatiha.

El-Fatiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2