Namaz Vakitleri

28 Cemâziye'l-Âhir 1446
29 Aralık 2024
İmsak
06:49
Güneş
08:22
Öğle
13:11
İkindi
15:30
Akşam
17:51
Yatsı
19:17
Detaylı Arama

Kültürler Arası Etkileşimler ve Dünya Güç Dengeleri (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

18 Ramazan 1414 / 28.02.1994
Almanya

İçerik

Tasavvufun şeriatı yaşadıktan sonra geldiğini söylüyorlar, bu doğru mudur?

Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için neler yapabiliriz?

Mehmed Zahid Efendimiz vazifeyi size tebliğ etti, sizden başkasını görevlendirdi miydi?

Buradaki neslimizin asimile olmasından endişemiz var, tavsiyeniz nedir?

İslâmi hareketin grup şeklinde ayrı ayrı çalışmasını İslâmi vahdeti parçaladığı görüşünde misiniz?

Benim kız çocuğum aşırı müzik hastası, tedavisi nasıl olur?

Sigara beni ve çevremi çok rahatsız ediyor.

Göz zinasının çaresi [nedir]?

Avrupa'da bulunan kardeşlerimiz adresleri bir merkezde toplanmalı. Birlik olduğumuzu bilmemiz için teşkilatlanarak sosyal hizmetler adı altında okul, cami, çocuk kreşlerine münasip yerler alınmalı mı?

Zikri dilden kalbe indirmek nasıl olur? Kim bu işe eğilir ve dil ile yaptığı zikri bu sebeple terk edecektir.

Genellikle Avrupa'da çeşitli gruplar tarafından namaz vakitleri takvimlerde farklı gösteriliyor. Üç değişik vakit var, hatta bir cemaat yazın yatsı namazının olmadığını iddia ediyor. Bu konuda bizi aydınlatır mısınız?

Bizler bulunduğumuz bölgelerdeki arkadaşlarımızla bir takım şport ferayn [sport verein=spor derneği] gibi şeyler, kreş, okul, vakıf kurmak istiyoruz, tavsiyelerinizi bekliyoruz.

Aile fertlerimiz arasındaki muhabbet ve ülfeti nasıl geliştirebiliriz?

Avrupa'da çalışma metotlarımız, ilk aşamada bizlerden nasıl bir çalışma bekliyorsunuz?

Genelde havalar Avrupa'da bulutlu olduğundan ayın hareketlerini takip edemiyoruz. Onun için genellikle Arabistan'a göre oruç tutuluyor. Avrupalılar da bunları destekliyorlar.

[Hacca gitmemi istemeyen] babamın kalbi kırıldı, ne yapmam gerekiyor?

Zikir derslerini düzenli olarak yapamıyoruz.

Vefat etmiş olan bir şeyhe bağlılık devam edebilir mi?

Burada Almanya'da şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olan örgütlenmeden bahsettiniz. Yani Almanya'daki gruplar ve franksiyonlara bir yenisi eklenecek. Gruplaşmanın ve bölünmenin şu anda had safhaya ulaştığı bir dönemde buradaki manzaraya yeni bir grup olarak girmemiz bölünmüşlüğü arttırmayacak mı?

Aramızda evlenmek isteyen arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlara yardımcı olunabilir mi?

Türkiye'deki son siyasi gelişmeleri değerlendirir misiniz? Devlete hâkim olan ve gayri İslâmi zihniyete karşı nasıl bir tavırla mücadele yürütmemiz gerekiyor? Tevhid ilgisi ile bağdaşmayan, onu reddeden bu hâkim zihniyeti ne yapmamız lazım, nasıl algılamamız gerekiyor?

Parti çalışması ve iktidara onun gelmesi her çalışmanın üstünde olduğu, İslâmi hareketin onun akabinde kendiliğinden çözüleceğini söylüyorlar.

Şeyhi ölen kişinin ne yapması lazım?

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Tasavvufun şeriatı yaşadıktan sonra geldiğini söylüyorlar, bu doğru mudur?, Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Kültürler Arası Etkileşimler ve Dünya Güç Dengeleri (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

18 Ramazan 1414 / 28.02.1994
Almanya

İçerik

Tasavvufun şeriatı yaşadıktan sonra geldiğini söylüyorlar, bu doğru mudur?

Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için neler yapabiliriz?

Mehmed Zahid Efendimiz vazifeyi size tebliğ etti, sizden başkasını görevlendirdi miydi?

Buradaki neslimizin asimile olmasından endişemiz var, tavsiyeniz nedir?

İslâmi hareketin grup şeklinde ayrı ayrı çalışmasını İslâmi vahdeti parçaladığı görüşünde misiniz?

Benim kız çocuğum aşırı müzik hastası, tedavisi nasıl olur?

Sigara beni ve çevremi çok rahatsız ediyor.

Göz zinasının çaresi [nedir]?

Avrupa'da bulunan kardeşlerimiz adresleri bir merkezde toplanmalı. Birlik olduğumuzu bilmemiz için teşkilatlanarak sosyal hizmetler adı altında okul, cami, çocuk kreşlerine münasip yerler alınmalı mı?

Zikri dilden kalbe indirmek nasıl olur? Kim bu işe eğilir ve dil ile yaptığı zikri bu sebeple terk edecektir.

Genellikle Avrupa'da çeşitli gruplar tarafından namaz vakitleri takvimlerde farklı gösteriliyor. Üç değişik vakit var, hatta bir cemaat yazın yatsı namazının olmadığını iddia ediyor. Bu konuda bizi aydınlatır mısınız?

Bizler bulunduğumuz bölgelerdeki arkadaşlarımızla bir takım şport ferayn [sport verein=spor derneği] gibi şeyler, kreş, okul, vakıf kurmak istiyoruz, tavsiyelerinizi bekliyoruz.

Aile fertlerimiz arasındaki muhabbet ve ülfeti nasıl geliştirebiliriz?

Avrupa'da çalışma metotlarımız, ilk aşamada bizlerden nasıl bir çalışma bekliyorsunuz?

Genelde havalar Avrupa'da bulutlu olduğundan ayın hareketlerini takip edemiyoruz. Onun için genellikle Arabistan'a göre oruç tutuluyor. Avrupalılar da bunları destekliyorlar.

[Hacca gitmemi istemeyen] babamın kalbi kırıldı, ne yapmam gerekiyor?

Zikir derslerini düzenli olarak yapamıyoruz.

Vefat etmiş olan bir şeyhe bağlılık devam edebilir mi?

Burada Almanya'da şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olan örgütlenmeden bahsettiniz. Yani Almanya'daki gruplar ve franksiyonlara bir yenisi eklenecek. Gruplaşmanın ve bölünmenin şu anda had safhaya ulaştığı bir dönemde buradaki manzaraya yeni bir grup olarak girmemiz bölünmüşlüğü arttırmayacak mı?

Aramızda evlenmek isteyen arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlara yardımcı olunabilir mi?

Türkiye'deki son siyasi gelişmeleri değerlendirir misiniz? Devlete hâkim olan ve gayri İslâmi zihniyete karşı nasıl bir tavırla mücadele yürütmemiz gerekiyor? Tevhid ilgisi ile bağdaşmayan, onu reddeden bu hâkim zihniyeti ne yapmamız lazım, nasıl algılamamız gerekiyor?

Parti çalışması ve iktidara onun gelmesi her çalışmanın üstünde olduğu, İslâmi hareketin onun akabinde kendiliğinden çözüleceğini söylüyorlar.

Şeyhi ölen kişinin ne yapması lazım?

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Tasavvufun şeriatı yaşadıktan sonra geldiğini söylüyorlar, bu doğru mudur?, Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Billahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi Rabbi'l-âlemîn.Billahirrahmanirrahim.

Elhamdülillahi Rabbi'l-âlemîn.
Ve's-salâtü ve's-selamu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.Ve's-salâtü ve's-selamu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. Ve men tebiahu bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Ve men tebiahu bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Soru: Tasavvufun şeriatı yaşadıktan sonra geldiğini söylüyorlar, bu doğru mudur? Soru: Tasavvufun şeriatı yaşadıktan sonra geldiğini söylüyorlar, bu doğru mudur?

Cevap: Bu doğru değildir. Çünkü tasavvuf ve şeriat başka şeyler değildir.Cevap: Bu doğru değildir. Çünkü tasavvuf ve şeriat başka şeyler değildir. Tasavvuf şeriatın gerçeğidir, içidir, kendisidir. Şeriat ayrı bir şey tasavvuf ayrı bir şey değildir. Tasavvuf şeriatın gerçeğidir, içidir, kendisidir. Şeriat ayrı bir şey tasavvuf ayrı bir şey değildir. Şeriat Allahu Teâlâ hazretlerinin ahkâmı demektir, tasavvufun içindeki ahkâm daŞeriat Allahu Teâlâ hazretlerinin ahkâmı demektir, tasavvufun içindeki ahkâm da Allah'ın ahkâmının en önemlileridir. Çünkü marifetullah en önemli dedik ya,Allah'ın ahkâmının en önemlileridir. Çünkü marifetullah en önemli dedik ya, nefsi terbiye etmek en önemli dedik ya, Kur'ân-ı Kerîm'den çıkıyor dedi ya,nefsi terbiye etmek en önemli dedik ya, Kur'ân-ı Kerîm'den çıkıyor dedi ya, ahlakı düzeltmek en önemli dedik ya, yani öğleden önce söylediğimiz şeyler.ahlakı düzeltmek en önemli dedik ya, yani öğleden önce söylediğimiz şeyler. Yani zikir olsun, marifetullah olsun, nefsi terbiye olsun, ahlakı güzelleştirmek olsunYani zikir olsun, marifetullah olsun, nefsi terbiye olsun, ahlakı güzelleştirmek olsun tasavvufun bu emirleri şeriatın emirleri. Binâenaleyh tasavvufun ahkâmı da şeriatın ahkâmıdır,tasavvufun bu emirleri şeriatın emirleri. Binâenaleyh tasavvufun ahkâmı da şeriatın ahkâmıdır, dışında bir şey değildir. Yalnız şeriat tasavvufsuz olursa bir kuru kabuk olur, kıymeti olmaz. dışında bir şey değildir. Yalnız şeriat tasavvufsuz olursa bir kuru kabuk olur, kıymeti olmaz.

Neden kıymeti olmaz? Yani Peygamber Efendimizin hadîs-i şerîflerine göre kıymeti olmaz.Neden kıymeti olmaz?

Yani Peygamber Efendimizin hadîs-i şerîflerine göre kıymeti olmaz.
Peygamber Efendimiz diyor ki; "Nice namaz kılan insan vardır ki o namaz onu Allah'tan uzaklaştırır.Peygamber Efendimiz diyor ki;

"Nice namaz kılan insan vardır ki o namaz onu Allah'tan uzaklaştırır.
Yaklaştırmaz, uzaklaştırmaya yarar." Yaklaştırmaz, uzaklaştırmaya yarar."

"Nice oruç tutan insan vardır ki akşama sevap almaz, aç ve susuz kalmış olur." "Nice oruç tutan insan vardır ki akşama sevap almaz, aç ve susuz kalmış olur."

"Nice hacca giden insan vardır ki seyyah defterine yazılır, tüccar defterine yazılır." "Nice hacca giden insan vardır ki seyyah defterine yazılır, tüccar defterine yazılır."

Nice zekat veren sadaka veren insan vardır ki sadakası batıl olur, iptal olur." Nice zekat veren sadaka veren insan vardır ki sadakası batıl olur, iptal olur."

Ha, demek ki şeriatın ahkâmı tasavvufun ahkâmına uyulmadan tatbik edildiği zamanHa, demek ki şeriatın ahkâmı tasavvufun ahkâmına uyulmadan tatbik edildiği zaman ameller kabul bile olmuyor. Neden? Çünkü Allah insanın gönlünün temizliğine bakıyor,ameller kabul bile olmuyor.

Neden?

Çünkü Allah insanın gönlünün temizliğine bakıyor,
niyeti güzel olmasına bakıyor. O iyi niyetle namaz kılmadığı zaman namazı kabul olmuyor. niyeti güzel olmasına bakıyor. O iyi niyetle namaz kılmadığı zaman namazı kabul olmuyor. Hadi bakalım, buyur işte, şeriat. Namaz şeriat değil mi? Şeriat, [namaz] kabul olmadı.Hadi bakalım, buyur işte, şeriat.

Namaz şeriat değil mi?

Şeriat, [namaz] kabul olmadı.
İşte orucu kabul olmadı, işte haccı kabul olmadı, işte sadakası kabul olmadı. İşte orucu kabul olmadı, işte haccı kabul olmadı, işte sadakası kabul olmadı.

Onun için bu ayrım yanlıştır, doğru değildir, işi bilmemektir.Onun için bu ayrım yanlıştır, doğru değildir, işi bilmemektir. Hele hele bu ayrıma dayanarak tasavvufu inkâr etmek cahilliğin en büyüğüdür.Hele hele bu ayrıma dayanarak tasavvufu inkâr etmek cahilliğin en büyüğüdür. Hem böyle bir ayrım yok, hem de sen buna dayan, önce biz şeriatı yaşayacağız de,Hem böyle bir ayrım yok, hem de sen buna dayan, önce biz şeriatı yaşayacağız de, tasavvufu bir tarafa bırak. Hava alırsın o zaman. Hebâen mensûrâ olur, bütün işlerin hava olur.tasavvufu bir tarafa bırak. Hava alırsın o zaman. Hebâen mensûrâ olur, bütün işlerin hava olur. Çünkü tasavvuf insana amellerin kabul olmasının bâtınî şartlarını öğrettiği içinÇünkü tasavvuf insana amellerin kabul olmasının bâtınî şartlarını öğrettiği için fıkhu'l-bâtın derler tasavvufa. Bâtının, zahirin fıkhı değil bâtının fıkhı derler.fıkhu'l-bâtın derler tasavvufa. Bâtının, zahirin fıkhı değil bâtının fıkhı derler. Hadîs-i şerîflere göre fıkh-ı bâtın olmadan fıkh-ı zâhir kabul olmuyor. Hadîs-i şerîflere göre fıkh-ı bâtın olmadan fıkh-ı zâhir kabul olmuyor.

Tasavvuf olmadan şeriat olur mu? Tasavvuf olmadan şeriat olur mu?

Bunu bilmiyor millet. Bilmediği için de tasavvuf zor geldiğinden,Bunu bilmiyor millet. Bilmediği için de tasavvuf zor geldiğinden, dervişlik zor geldiğinden tasavvufu inkar etmek için şeriata sığınıyor.dervişlik zor geldiğinden tasavvufu inkar etmek için şeriata sığınıyor. Sen şeriata sığınıyorsun ama şeriatın dışındasın, yaptığın şey itibarıyla şeriata uymuyor işin.Sen şeriata sığınıyorsun ama şeriatın dışındasın, yaptığın şey itibarıyla şeriata uymuyor işin. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'in içinde var Allah'ı zikretmek, Kur'ân-ı Kerîm'in içinde var nefsi terbiye etmek,Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'in içinde var Allah'ı zikretmek, Kur'ân-ı Kerîm'in içinde var nefsi terbiye etmek, Kur'ân-ı Kerîm'in içinde var güzel ahlaklı olmak, kötü huyları atmak. Kur'ân-ı Kerîm'in içinde var güzel ahlaklı olmak, kötü huyları atmak. Sen nasıl olsa şey yapacaksın. Onun için bu söz yanlıştır, asılsızdır, cahilce bir sözdür.Sen nasıl olsa şey yapacaksın.

Onun için bu söz yanlıştır, asılsızdır, cahilce bir sözdür.
Bu zihniyetle tasavvuftan kaçmak da çok yanlıştır. Bu zihniyetle tasavvuftan kaçmak da çok yanlıştır.

Soru: Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için neler yapabiliriz? Soru: Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için neler yapabiliriz?

Cevap: Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için burada bizim organize olmamız lazım.Cevap: Takva ehlinin sayısını çoğaltmak için burada bizim organize olmamız lazım. Burada organize olmamız lazım, elbirliği ile çalışmamız lazım. Ben hiç unutamıyorum, Burada organize olmamız lazım, elbirliği ile çalışmamız lazım. Ben hiç unutamıyorum, bir bakan, Fehim Adak bizim dervişimizdi. Fehim Adak'a Hocamızın şu sözü söylediğini hiç unutmuyorum. bir bakan, Fehim Adak bizim dervişimizdi. Fehim Adak'a Hocamızın şu sözü söylediğini hiç unutmuyorum. Fehim Adak Hocamızın meclisine geldiği zaman şöyle kapının ucunda otururdu. Fehim Adak Hocamızın meclisine geldiği zaman şöyle kapının ucunda otururdu. Şöyle diz çöküp otururdu orada. "Bırakın şu işleri de biraz tekkeye adam kazanmaya çalışın!" Şöyle diz çöküp otururdu orada.

"Bırakın şu işleri de biraz tekkeye adam kazanmaya çalışın!"

Yani insanları irşat edip doğru yola çekmeye çalışın, mühim olan iş.Yani insanları irşat edip doğru yola çekmeye çalışın, mühim olan iş. Politik işlerin hem bin bir türlü vebali, şeyi vardır. Asıl mühim olan insanları doğru yola çekmeye çalışmak. Politik işlerin hem bin bir türlü vebali, şeyi vardır. Asıl mühim olan insanları doğru yola çekmeye çalışmak.

Bizim bakanlarımız şu alevî bakanlar kadar çalışsalardı ne olurdu durum? Bizim bakanlarımız şu alevî bakanlar kadar çalışsalardı ne olurdu durum?

Onun için hepimizin elbirliği ile çalışmamız lazım. Benim burada düşündüğüm şu,Onun için hepimizin elbirliği ile çalışmamız lazım. Benim burada düşündüğüm şu, Almanya'da bir Mehmed Zahid Kotku Kültür Merkezi kurmamız lazım.Almanya'da bir Mehmed Zahid Kotku Kültür Merkezi kurmamız lazım. Geniş böyle bahçeli bir yer satın almamız lazım, burada bir merkez kurmamız lazım.Geniş böyle bahçeli bir yer satın almamız lazım, burada bir merkez kurmamız lazım. Herkesin de bu sabit adresi bilmesi lazım, belirli zamanlarda da burada bizim eğitim yapmamız lazım, çalışmamız lazım. Herkesin de bu sabit adresi bilmesi lazım, belirli zamanlarda da burada bizim eğitim yapmamız lazım, çalışmamız lazım.

Yani bir insan devlet başkanı olsa bile tasavvuftan müstağni kalamaz. Yani bir insan devlet başkanı olsa bile tasavvuftan müstağni kalamaz. Nitekim Sultan Ahmed Aziz Mahmud Hüdâyî hazretlerine derviş olmuştur.Nitekim Sultan Ahmed Aziz Mahmud Hüdâyî hazretlerine derviş olmuştur. Fatih Sultan Mehmed Akşemseddin'e derviş olmak istemiştir.Fatih Sultan Mehmed Akşemseddin'e derviş olmak istemiştir. İstemiştir de kabul etmemiştir Fatih Sultan Mehmed'i. İstemiştir de kabul etmemiştir Fatih Sultan Mehmed'i.

O bakımdan burada bir merkez kuracağız. Kale olacak bu, lamı cimi yok, başka çaresi yok.O bakımdan burada bir merkez kuracağız. Kale olacak bu, lamı cimi yok, başka çaresi yok. İstanbul'u fethetmek için Fatih Sultan Mehmed nasıl Rumeli Hisarı'nı yaptı,İstanbul'u fethetmek için Fatih Sultan Mehmed nasıl Rumeli Hisarı'nı yaptı, biz de İslâm'ı Avrupa'da, Amerika'da yaymak için merkez kuracağız. biz de İslâm'ı Avrupa'da, Amerika'da yaymak için merkez kuracağız. Orası bizim merkezimiz olacak, yerimiz olacak, geniş olacak, böyle küçük bir yer olmayacak.Orası bizim merkezimiz olacak, yerimiz olacak, geniş olacak, böyle küçük bir yer olmayacak. Geniş ferah bir yer olacak çalışacağız. Bir eski fabrika mı satın alırız, eski bir çiftlik mi satın alırız,Geniş ferah bir yer olacak çalışacağız. Bir eski fabrika mı satın alırız, eski bir çiftlik mi satın alırız, geniş bir yer alacağız ve orasını tıkır tıkır çalıştıracağız inşallah. geniş bir yer alacağız ve orasını tıkır tıkır çalıştıracağız inşallah.

Soru: Mehmed Zahid Efendimiz vazifeyi size tebliğ etti, sizden başkasını görevlendirdi miydi? Soru: Mehmed Zahid Efendimiz vazifeyi size tebliğ etti, sizden başkasını görevlendirdi miydi?

Cevap: Hayır, görev çok kişiye verilmez, bir kişiye verilir.Cevap: Hayır, görev çok kişiye verilmez, bir kişiye verilir. Hiçbir tekkede görev birkaç kişiye verilmez, tek kişiye verilir.Hiçbir tekkede görev birkaç kişiye verilmez, tek kişiye verilir. Hocamız hâl-i hayatında bazı kimselere sen benim namıma ders tarif et diye yetki verdi. Hocamız hâl-i hayatında bazı kimselere sen benim namıma ders tarif et diye yetki verdi. O yetki verdiği şahıslar çok. Mesela ben de daha hocamız sağ ikenO yetki verdiği şahıslar çok. Mesela ben de daha hocamız sağ iken Hocam bana sen ders tarif et diye yetki vermişti. Bir keresinde git içerdekilere dersi sen tarif et diye yetki vermişti.Hocam bana sen ders tarif et diye yetki vermişti. Bir keresinde git içerdekilere dersi sen tarif et diye yetki vermişti. Birçok kimseye böyle yetki vermiştir. Birçok kimseye böyle yetki vermiştir.

Ben Hocamızın yerine vazifeye geldiğim zaman bu yetki verilen kadın ve erkeklerinBen Hocamızın yerine vazifeye geldiğim zaman bu yetki verilen kadın ve erkeklerin çoğunun yetkisini yeniledim. Yani kadın, kadınlar arasında ders tarifi yapıyor, ismini bize getiriyor,çoğunun yetkisini yeniledim. Yani kadın, kadınlar arasında ders tarifi yapıyor, ismini bize getiriyor, listesini bize getiriyor. Erkek, erkekler arasında ders tarifi yapıyor, listesini bize getiriyor.listesini bize getiriyor. Erkek, erkekler arasında ders tarifi yapıyor, listesini bize getiriyor. O bizim vekilimiz yani bize vekâleten bu işi yapıyor ama ana listeyi bize getiriyor.O bizim vekilimiz yani bize vekâleten bu işi yapıyor ama ana listeyi bize getiriyor. Ben çoğuna aynen vazifelerine devam etmelerini söyledim. Yani Hocamız bir şeyi emretmiş,Ben çoğuna aynen vazifelerine devam etmelerini söyledim. Yani Hocamız bir şeyi emretmiş, ben onu nasıl bozarım, aynen öyle yaptı. Yani ders tarif yetkisi olan kimseler çok olabilir. ben onu nasıl bozarım, aynen öyle yaptı. Yani ders tarif yetkisi olan kimseler çok olabilir. Hocamızın da böyle ders tarifi salahiyeti verdiği kimseler vardı. Hocamızın da böyle ders tarifi salahiyeti verdiği kimseler vardı.

Benim yaşlı bir teyzem var. Memleketimizde Ayşe teyzem var, annemin küçük kardeşi.Benim yaşlı bir teyzem var. Memleketimizde Ayşe teyzem var, annemin küçük kardeşi. İşte konuşuyoruz, annemin kardeşi olduğu için ben de hürmet ediyorum. İşte konuşuyoruz, annemin kardeşi olduğu için ben de hürmet ediyorum. Yaşlı köylü kadın yani ihtiyar torunlara karışmış insan, çok sevimli.Yaşlı köylü kadın yani ihtiyar torunlara karışmış insan, çok sevimli. Hocamız ona da ders tarifi vermiş. Yani ders tarifini, tasavvufi derviş olma salahiyetini verme şeyini vermiş. Hocamız ona da ders tarifi vermiş. Yani ders tarifini, tasavvufi derviş olma salahiyetini verme şeyini vermiş.

Neden? Köyde işte zikir yapmak isteyen insanlara anlatıversin, onlar da girsin diye. Neden?

Köyde işte zikir yapmak isteyen insanlara anlatıversin, onlar da girsin diye.

Halbuki kadından şeyh olmaz, biliyoruz bunu. İstanbul'da, muhtelif yerlerde böyle birçok kadın şeyler var.Halbuki kadından şeyh olmaz, biliyoruz bunu. İstanbul'da, muhtelif yerlerde böyle birçok kadın şeyler var. Mesela Gölcük'te bir hacı teyze var, Allah ömür versin, mübarek bir kadın,Mesela Gölcük'te bir hacı teyze var, Allah ömür versin, mübarek bir kadın, cennetlik böyle melek gibi bir insan. Adapazarı'nda Vasfiye hanım teyze var, mübarek bir insan.cennetlik böyle melek gibi bir insan. Adapazarı'nda Vasfiye hanım teyze var, mübarek bir insan. Başka yerlerde [başka insanlar var.] Bu ders salahiyeti vermek yani ders tarifi salahiyeti vermek başka.Başka yerlerde [başka insanlar var.] Bu ders salahiyeti vermek yani ders tarifi salahiyeti vermek başka. Yani sen mürit olacaksın, tamam ben tarif edivereyim. Sınıf mümessili gibi oluyor diyor hacı kardeşimiz,Yani sen mürit olacaksın, tamam ben tarif edivereyim. Sınıf mümessili gibi oluyor diyor hacı kardeşimiz, bu başka ama halef bir tane olur. Yani reis-i cumhurun bir tane olduğu gibi halef [bir tane olur,]bu başka ama halef bir tane olur. Yani reis-i cumhurun bir tane olduğu gibi halef [bir tane olur,] böyle birkaç tane olmaz. böyle birkaç tane olmaz.

Hocamız başka kimseye vermedi, çıkmadı da kimse. Bana verdi diye de kimse çıkmadı zaten.Hocamız başka kimseye vermedi, çıkmadı da kimse. Bana verdi diye de kimse çıkmadı zaten. Böyle bir iddia ile hiç kimse karşımıza çıkmadı. Bana hâl-i hayatında;Böyle bir iddia ile hiç kimse karşımıza çıkmadı. Bana hâl-i hayatında; "Evladım benden sonra bu vazifeyi sen yaparsın." diye bu vazifeyi hayatındayken tevdi etti,"Evladım benden sonra bu vazifeyi sen yaparsın." diye bu vazifeyi hayatındayken tevdi etti, hayatındayken bana camide vaaz verme salahiyeti, Râmûzü'l-ehâdîs'i okutma salahiyeti verdi. hayatındayken bana camide vaaz verme salahiyeti, Râmûzü'l-ehâdîs'i okutma salahiyeti verdi. Cuma'da şey yapma [hutbe okuma] salahiyeti verdi, ders verme salahiyeti verdi. Cuma'da şey yapma [hutbe okuma] salahiyeti verdi, ders verme salahiyeti verdi. Ondan sonra da, "Benden sonra bu vazifeyi sen yaparsın." dedi.Ondan sonra da, "Benden sonra bu vazifeyi sen yaparsın." dedi. 40 kişiye söylenmez bu şey, bir kişiye söylenir, o vazifeyi yapar.40 kişiye söylenmez bu şey, bir kişiye söylenir, o vazifeyi yapar. "Benden sonra bu vazifeyi evladım sen yaparsın." dediği için başka bir kimse bahis konusu değil. "Benden sonra bu vazifeyi evladım sen yaparsın." dediği için başka bir kimse bahis konusu değil.

Biz burada Almanya'da bazı hocalara ders tarifi salahiyetini ifa ettik, yani devam ettirdik.Biz burada Almanya'da bazı hocalara ders tarifi salahiyetini ifa ettik, yani devam ettirdik. Hocamızın zamanında olduğu gibi devam edin, dedik. Onlar şeyh demek değil, onlar vazifeli, Hocamızın zamanında olduğu gibi devam edin, dedik. Onlar şeyh demek değil, onlar vazifeli, o bölgenin görevlisi demek. Şeyh demek değil. Kimisi de bu işi anlamıyor tabii, o bölgenin görevlisi demek. Şeyh demek değil. Kimisi de bu işi anlamıyor tabii, Hocamız bize bu salahiyeti verdi diye kendisini şeyh sanıyor, şeyhlik yapmaya kalkıyor.Hocamız bize bu salahiyeti verdi diye kendisini şeyh sanıyor, şeyhlik yapmaya kalkıyor. Hocamız bir vaazında diyor ki; "Şeyhlik yapmak deliliktir, çok tehlikeli bir şeydir.Hocamız bir vaazında diyor ki;

"Şeyhlik yapmak deliliktir, çok tehlikeli bir şeydir.
Ancak görevli olmak müstesna." diyor. Ancak görevli olmak müstesna." diyor.

Kendiliğinden kalkışmak çok yalan yanlış bir şeydir. Yani bu yerleri bu yöreyi bilmeden,Kendiliğinden kalkışmak çok yalan yanlış bir şeydir. Yani bu yerleri bu yöreyi bilmeden, araba kullanmayı bilmeden sen bir insanı alıp da bir yere götüreceğim diye arabana bindir,araba kullanmayı bilmeden sen bir insanı alıp da bir yere götüreceğim diye arabana bindir, araba kullanmayı da bilmiyorsun. Veya uçak kullanmayı bilmiyorsun,araba kullanmayı da bilmiyorsun. Veya uçak kullanmayı bilmiyorsun, "Binin uçağa ben sizi bir yere götüreceğim." [diyorsun.] "Binin uçağa ben sizi bir yere götüreceğim." [diyorsun.]

Düşürürsün uçağı be, mahvedersin insanları, bindirdiğin insanları. Öyle şey olmaz. Düşürürsün uçağı be, mahvedersin insanları, bindirdiğin insanları. Öyle şey olmaz.

Yani şeyh değil ders tarifi yapan kimse. Tabii Hocamız halvete de alıp 40 gün halvetteYani şeyh değil ders tarifi yapan kimse. Tabii Hocamız halvete de alıp 40 gün halvette tesbih çekip şey yapıp da Anadolu'nun muhtelif yerlerinde selahiyet verdiği kimseler de var.tesbih çekip şey yapıp da Anadolu'nun muhtelif yerlerinde selahiyet verdiği kimseler de var. Yaşlı başlı böyle sakallı kimseler de var. Halvete girmek de şeyh olmak demek değil.Yaşlı başlı böyle sakallı kimseler de var. Halvete girmek de şeyh olmak demek değil. Halvete girmek dervişlik vazifesini yapmak demek. Bizde halvet 40 gündür, Mevlevîlerde 1001 gündür. Halvete girmek dervişlik vazifesini yapmak demek. Bizde halvet 40 gündür, Mevlevîlerde 1001 gündür. Mevlevîlerde üç sene devam eder, kolay değil. Bizde 40 günde halvete girer bir takım zikirleri öğrenir,Mevlevîlerde üç sene devam eder, kolay değil. Bizde 40 günde halvete girer bir takım zikirleri öğrenir, tamam o olabilir ama o şeyh olmak değildir. tamam o olabilir ama o şeyh olmak değildir.

Birisi çıkmış halvetten tamam demiş, artık ben de şeyh oldum. Birisi çıkmış halvetten tamam demiş, artık ben de şeyh oldum.

Öyle bir şey yok, öyle bir mânaya gelmez. Öyle bir şey yok, öyle bir mânaya gelmez.

Eşrefoğlu Rûmî hazretleri Sadeddin-i Hamevî hazretlerine gitmiş.Eşrefoğlu Rûmî hazretleri Sadeddin-i Hamevî hazretlerine gitmiş. Hama'ya yani Suriye'ye gidiyor. Ondan sonra ona; "Evladım" demiş, "Halvete gir bakalım." Hama'ya yani Suriye'ye gidiyor. Ondan sonra ona;

"Evladım" demiş, "Halvete gir bakalım."

Hanım çocuk kalmış dışarıda, bu halvete girmiş artık onu misafir etmişler. Halvetten 40 gün sonra çıkmış; Hanım çocuk kalmış dışarıda, bu halvete girmiş artık onu misafir etmişler. Halvetten 40 gün sonra çıkmış;

"İyi maşallah evladım, pek güzel, Allah kabul etsin, hadi bir daha gir." demiş. "İyi maşallah evladım, pek güzel, Allah kabul etsin, hadi bir daha gir." demiş.

Arkasından 40 gün daha, etti 80 gün.Arkasından 40 gün daha, etti 80 gün. 80 gün sonra sapsarı benizle dal gibi ince tekrar çıkmış şeyhinin karşısına. 80 gün sonra sapsarı benizle dal gibi ince tekrar çıkmış şeyhinin karşısına.

"Pek güzel maşallah evladım, hadi bir daha gir." demiş. 120 gün. Kaç ay eder? "Pek güzel maşallah evladım, hadi bir daha gir." demiş.

120 gün.

Kaç ay eder?

Dört ay. Nerede? Işık olmayan yerde tesbihle, zikirle, tefekkürle,Dört ay.

Nerede?

Işık olmayan yerde tesbihle, zikirle, tefekkürle,
ibadetle meşgul oluyor Eşrefoğlu Rûmî hazretleri. Bir kere girer, iki kere, 40 defa girer.ibadetle meşgul oluyor Eşrefoğlu Rûmî hazretleri.


Bir kere girer, iki kere, 40 defa girer.
40 defa girer de adam olmaz. Bir defa girer 10 günde adam olur.40 defa girer de adam olmaz. Bir defa girer 10 günde adam olur. O da kabiliyet meselesi, bağlılık meselesi. O da kabiliyet meselesi, bağlılık meselesi.

Soru: Buradaki neslimizin asimile olmasından endişemiz var, tavsiyeniz nedir? Soru: Buradaki neslimizin asimile olmasından endişemiz var, tavsiyeniz nedir?

Cevap: Bu büyük bir tehlikedir, bu tehlikeyi ben sizin kadar hissediyorum.Cevap: Bu büyük bir tehlikedir, bu tehlikeyi ben sizin kadar hissediyorum. Benim çocuklarım yetişti. Yani çocuklarımı yuvadan uçurdum ama ben Avustralya'daki,Benim çocuklarım yetişti. Yani çocuklarımı yuvadan uçurdum ama ben Avustralya'daki, Almanya'daki, Fransa'daki, Avrupa'daki, Amerika'daki çocuklarımızın endişesini hissediyorum. Almanya'daki, Fransa'daki, Avrupa'daki, Amerika'daki çocuklarımızın endişesini hissediyorum. Bunlar için okullar açacağız, başka çare yok. Burada açılmaz, burada belki açılabilirBunlar için okullar açacağız, başka çare yok. Burada açılmaz, burada belki açılabilir ama şu anda biz açamayız. Burada istenilen şekilde de şey yapılmaz. Biz bu çocukları alacağız,ama şu anda biz açamayız. Burada istenilen şekilde de şey yapılmaz. Biz bu çocukları alacağız, bizim kolejlerimizde 4 sene 5 sene güzel eğiteceğiz. Bu muhitte olmaz. bizim kolejlerimizde 4 sene 5 sene güzel eğiteceğiz. Bu muhitte olmaz. Bu muhitte bu açıklıkla bu saçıklıkla bu kanunlarla bu serbestlikle bu iş olmaz.Bu muhitte bu açıklıkla bu saçıklıkla bu kanunlarla bu serbestlikle bu iş olmaz. Çocuk orada [açtığımız kolejde] okuyacak şuurlanacak.Çocuk orada [açtığımız kolejde] okuyacak şuurlanacak. Kendisi, iterek değil kendiliğinden Allah'ın emirlerini tutacak bir insan haline gelirse Allah'ın lütfu ile gelecek. Kendisi, iterek değil kendiliğinden Allah'ın emirlerini tutacak bir insan haline gelirse Allah'ın lütfu ile gelecek.

Bu önemli bir mesele, buna var gücümüzle çalışacağız. Müesseseleri kuruyoruz,Bu önemli bir mesele, buna var gücümüzle çalışacağız. Müesseseleri kuruyoruz, var şu anda bu sonbaharda Yalova'da çok büyük kapasiteli böyle bahçeli büyük bir müessesemiz var.var şu anda bu sonbaharda Yalova'da çok büyük kapasiteli böyle bahçeli büyük bir müessesemiz var. Kız okulu, Canan Kız Kur'an Kursu diye başladığımızKız okulu, Canan Kız Kur'an Kursu diye başladığımız ve biz Milli Eğitim'den Kız Meslek Okulu statüsünü aldık. Yani orada Kur'an kursu olsa bir seneden fazla okuyamıyor.ve biz Milli Eğitim'den Kız Meslek Okulu statüsünü aldık. Yani orada Kur'an kursu olsa bir seneden fazla okuyamıyor. Halbuki bizim çocukları daha çok okutmamız lazım. Onun için hem bir mesleki bilgi kazansın; Halbuki bizim çocukları daha çok okutmamız lazım. Onun için hem bir mesleki bilgi kazansın; dikiş nakış, yemek çiçek vesaire filan hem de daha başka şeyler öğrensin diye.dikiş nakış, yemek çiçek vesaire filan hem de daha başka şeyler öğrensin diye. Onun için öyle bir şey hâl-i hazırda bir müessesemiz var. Ama her ilde çok olacak,Onun için öyle bir şey hâl-i hazırda bir müessesemiz var. Ama her ilde çok olacak, hem yerli gençlere şey yapacak hem de Avrupa'daki Avustralya'daki inşallah. hem yerli gençlere şey yapacak hem de Avrupa'daki Avustralya'daki inşallah.

Soru: İslâmi hareketin grup şeklinde ayrı ayrı çalışmasını İslâmi vahdeti parçaladığı görüşünde misiniz? Soru: İslâmi hareketin grup şeklinde ayrı ayrı çalışmasını İslâmi vahdeti parçaladığı görüşünde misiniz?

Cevap: Şimdi İslâmi vahdet hiçbir zaman parçalanmaz.Cevap: Şimdi İslâmi vahdet hiçbir zaman parçalanmaz. Grup olmak, cemaat olmak İslâm'ı bölmek tarzında anlaşılırsa zararlıdır, doğru değil.Grup olmak, cemaat olmak İslâm'ı bölmek tarzında anlaşılırsa zararlıdır, doğru değil. Böyle değil. Ama insan tek başına yapamadığı işi grup halinde güzel yapar.Böyle değil. Ama insan tek başına yapamadığı işi grup halinde güzel yapar. Gruplaşma bir işi başarmak içindir. Beraberlik tek kişinin yapamayacağı işi topluca yapabilmek içindir.Gruplaşma bir işi başarmak içindir. Beraberlik tek kişinin yapamayacağı işi topluca yapabilmek içindir. Yoksa benim şu gruptan olmam ötekisinin başka gruptan olmasıYoksa benim şu gruptan olmam ötekisinin başka gruptan olması birbirine husumet ve rekabetini meşrulaştırmaz. Allah böyle bir şeye razı gelmez. birbirine husumet ve rekabetini meşrulaştırmaz. Allah böyle bir şeye razı gelmez.

İnneme'l-mü'minûne ihvetün. "Müslümanların hepsi kardeştir." İnneme'l-mü'minûne ihvetün.

"Müslümanların hepsi kardeştir."

Bizim öteki müslümanlarla hiçbir şeyimiz yoktur. Biz cevap bile vermiyoruz.Bizim öteki müslümanlarla hiçbir şeyimiz yoktur. Biz cevap bile vermiyoruz. Particiler bizim katlimize bile fetva verdiler, bir cevap bile vermiyoruz hiç başından beri. Particiler bizim katlimize bile fetva verdiler, bir cevap bile vermiyoruz hiç başından beri.

Niye cevap vereyim? Hesabını onlar versinler, ben hiç şey yaptığım yok. Niye cevap vereyim?

Hesabını onlar versinler, ben hiç şey yaptığım yok.

Ben şimdi yazdığım yazılarla Günaydın gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Hürriyet gazetesi;Ben şimdi yazdığım yazılarla Günaydın gazetesi, Cumhuriyet gazetesi, Hürriyet gazetesi; "Vay müslümanları silahlandıracak, tavsiyelerde bulunuyor." bilmem ne filan diye bizim peşimizde."Vay müslümanları silahlandıracak, tavsiyelerde bulunuyor." bilmem ne filan diye bizim peşimizde. Yani biz genel şeyi kurtarmaya çalışıyoruz, genel durumu şey yapmaya çalışıyoruz,Yani biz genel şeyi kurtarmaya çalışıyoruz, genel durumu şey yapmaya çalışıyoruz, müslümanlar arasında çekişmeye tenezzül etmiyoruz. müslümanlar arasında çekişmeye tenezzül etmiyoruz.

Birisi bizi kötülüyor, öteki bizim ihvanı tırtıklayıp kendi tarafına çekmeye çalışıyor. Birisi bizi kötülüyor, öteki bizim ihvanı tırtıklayıp kendi tarafına çekmeye çalışıyor.

Ne yaparsa yapsın, alsın. Bir insana etbaı çoğalırsa şeytanları çoğalırmış. Ne yaparsa yapsın, alsın. Bir insana etbaı çoğalırsa şeytanları çoğalırmış.

Neden? Bir sürü sıkıntısı var. Al bakalım, hadi bakalım alacaksan al. Neden?

Bir sürü sıkıntısı var.

Al bakalım, hadi bakalım alacaksan al.

Mühim olan mühim işler yapmak. İki gün önce cuma günü Gencer beylerin evinde telefonla bizi aradılar,Mühim olan mühim işler yapmak.

İki gün önce cuma günü Gencer beylerin evinde telefonla bizi aradılar,
İstanbul'a yarım saat telefonda vaaz verdik, telefonlu vaaz. Neden oluyor? İstanbul'a yarım saat telefonda vaaz verdik, telefonlu vaaz.

Neden oluyor?

E Akra, Akraradyo müessesesi kurduk, gümbür gümbür Marmara bölgesine radyo yayını yapıyoruz,E Akra, Akraradyo müessesesi kurduk, gümbür gümbür Marmara bölgesine radyo yayını yapıyoruz, 50 radyo içinde ön sıralardayız. Evet, bizden daha çok böyle dinlenen radyo varmış.50 radyo içinde ön sıralardayız. Evet, bizden daha çok böyle dinlenen radyo varmış. Biz ilk üçün içindeymişiz ama onlar müzik yayını, dımbırtı yayını yapıyor,Biz ilk üçün içindeymişiz ama onlar müzik yayını, dımbırtı yayını yapıyor, biz kültür yayını yapıyoruz. Yani müzik yayını kolay, teybe koy, plakları dinlet, milleti meşgul et.biz kültür yayını yapıyoruz. Yani müzik yayını kolay, teybe koy, plakları dinlet, milleti meşgul et. Biz öyle yapmıyoruz. Biz kültürel program yapıyoruz, vaaz veriyoruz, Kur'an şey yapıyoruz.Biz öyle yapmıyoruz. Biz kültürel program yapıyoruz, vaaz veriyoruz, Kur'an şey yapıyoruz. O halde bizimki birinci. 50 radyo içinde birinci olmak kolay bir şey değil. Hizmet! O halde bizimki birinci. 50 radyo içinde birinci olmak kolay bir şey değil. Hizmet!

Allah razı olsun diyor şoför. Bizim arkadaşı Kartal'dan almış Çamlıca'ya yayın merkezimize getirmiş. Allah razı olsun diyor şoför. Bizim arkadaşı Kartal'dan almış Çamlıca'ya yayın merkezimize getirmiş.

Ha buraya mı geliyorsun, buralı mısın sen? "Evet." demiş. "Para almıyorum senden." demiş. Ha buraya mı geliyorsun, buralı mısın sen?


"Evet." demiş.

"Para almıyorum senden." demiş.

Halbuki taksiyi tuttu. Niye? "Ben hep sizin radyoyu açıyorum, sizi dinliyorum." demiş. Halbuki taksiyi tuttu.

Niye?

"Ben hep sizin radyoyu açıyorum, sizi dinliyorum." demiş.

Şoför adam radyoyu dinliyor. Kadın mutfakta çalışıyor radyoyu dinliyor.Şoför adam radyoyu dinliyor. Kadın mutfakta çalışıyor radyoyu dinliyor. Tezgahtar müşteri yokken radyoyu dinliyor, varken de dinliyor kulağı orada. Tatlı tatlı programlar.Tezgahtar müşteri yokken radyoyu dinliyor, varken de dinliyor kulağı orada. Tatlı tatlı programlar. Biz Çanakkale'ye arabayla gidiyorken dinledik, hoşumuza gitti, gülerek şey yaparak tatlı, gayet şey.Biz Çanakkale'ye arabayla gidiyorken dinledik, hoşumuza gitti, gülerek şey yaparak tatlı, gayet şey. Bir hizmet, yani eğitim hizmeti, bilgi verme hizmeti. Bunu tek başına yapmanız mümkün değil.Bir hizmet, yani eğitim hizmeti, bilgi verme hizmeti. Bunu tek başına yapmanız mümkün değil. Grup halinde olmanın büyük bereketi var. Biz kimseye düşmanlık takip etmiyoruz,Grup halinde olmanın büyük bereketi var.

Biz kimseye düşmanlık takip etmiyoruz,
iş yapmaya bakıyoruz, iş üretmeye bakıyoruz. Anadolu'da yüzlerce, yüzlerce şubemiz var, derneklerimiz var. iş yapmaya bakıyoruz, iş üretmeye bakıyoruz. Anadolu'da yüzlerce, yüzlerce şubemiz var, derneklerimiz var. Kadın aile derneklerimiz var, çevre derneklerimiz var. Anadolu'yu yeşillendirmek istiyoruz, Kadın aile derneklerimiz var, çevre derneklerimiz var. Anadolu'yu yeşillendirmek istiyoruz, kurtarmak istiyoruz, güzelleştirmek istiyoruz. Yani her şey lazım,kurtarmak istiyoruz, güzelleştirmek istiyoruz. Yani her şey lazım, ağaç dikmenin de sevabı var diye düşünüyoruz. Başka hiçbir dergahta ben çevre derneği bilmiyorum.ağaç dikmenin de sevabı var diye düşünüyoruz. Başka hiçbir dergahta ben çevre derneği bilmiyorum. Ama biz başkası yok filan diye de şey yapmıyoruz, yani o da lüzumlu diye onu da yapıyoruz.Ama biz başkası yok filan diye de şey yapmıyoruz, yani o da lüzumlu diye onu da yapıyoruz. Silahlanmak da lüzumlu diye al silahı, silahlan diyoruz. O da lüzumlu, ne yapalım, her şey gerekiyor.Silahlanmak da lüzumlu diye al silahı, silahlan diyoruz. O da lüzumlu, ne yapalım, her şey gerekiyor. Yani Bosna-Hersek'te en büyük zararı hazırlıksız olan müslümanlar görmüş.Yani Bosna-Hersek'te en büyük zararı hazırlıksız olan müslümanlar görmüş. Hazırlıklı olanlar toparlanmışlar, ötekiler zaten korkak, biraz çat pat oldu mu kaçıyor yani şey değil. Hazırlıklı olanlar toparlanmışlar, ötekiler zaten korkak, biraz çat pat oldu mu kaçıyor yani şey değil.

Soru: Benim kız çocuğum aşırı müzik hastası, tedavisi nasıl olur? Soru: Benim kız çocuğum aşırı müzik hastası, tedavisi nasıl olur?

Cevap: İlahi ile olur. Al kızım sen müziğe fazla düşkünsün, buyur ilahiler dersin.Cevap: İlahi ile olur. Al kızım sen müziğe fazla düşkünsün, buyur ilahiler dersin. Menfi şeyin müspetini şey yaparsın. O konuda desteklersin, o da orada gelişir.Menfi şeyin müspetini şey yaparsın. O konuda desteklersin, o da orada gelişir. Yani musiki tabii yapma deyince olmuyor işte, dinlemiyor. Şimdi kolay, volkmenler var şeyler var,Yani musiki tabii yapma deyince olmuyor işte, dinlemiyor. Şimdi kolay, volkmenler var şeyler var, şuraya takıyor kulağına şey yapıyor, her yerde dinliyor. şuraya takıyor kulağına şey yapıyor, her yerde dinliyor.

Soru: Sigara beni ve çevremi çok rahatsız ediyor. Soru: Sigara beni ve çevremi çok rahatsız ediyor.

Cevap: Hepimizi rahatsız ediyor, sigara çok zararlı bir şey.Cevap: Hepimizi rahatsız ediyor, sigara çok zararlı bir şey. Ama bizim farkımız, başkalarından farkımız burada çıkıyor ortaya.Ama bizim farkımız, başkalarından farkımız burada çıkıyor ortaya. Öyle dergahlar var ki içeriye girdiğin zaman sigara dumanından duramıyorsun. Öyle dergahlar var ki içeriye girdiğin zaman sigara dumanından duramıyorsun. Öyle dergahlar var ki içeri girenlere şeker yerine sigara ikram ediyorlar. Öyle dergahlar var ki içeri girenlere şeker yerine sigara ikram ediyorlar. Öyle dergahların adamları var ki şeyhim veya alimim diyen adam sigarasını içine çekiyor,Öyle dergahların adamları var ki şeyhim veya alimim diyen adam sigarasını içine çekiyor, pencerenin içine koyuyor, Allahuekber, namaza duruyor. Namaz bittikten sonra; pencerenin içine koyuyor, Allahuekber, namaza duruyor. Namaz bittikten sonra;

"Hocam yani oldu mu bu sigara?" filan deyince; "Benim sigarama karışmayın!" diyor. "Hocam yani oldu mu bu sigara?" filan deyince;

"Benim sigarama karışmayın!" diyor.

Ben de aleyhinde yazı yazınca o da benim aleyhime şey [yapmış.] Vız gelir tırıs gider. Ben de aleyhinde yazı yazınca o da benim aleyhime şey [yapmış.] Vız gelir tırıs gider.

Sigara zararlı,! Sigara zararlı, sigara senin sıhhatine zararlı olduğu için ben yazarım.Sigara zararlı,! Sigara zararlı, sigara senin sıhhatine zararlı olduğu için ben yazarım. Ve ben kardeşlerimin sigara içmesini tavsiye etmiyorum. Ve ben kardeşlerimin sigara içmesini tavsiye etmiyorum. Sigara insanı yavaş yavaş öldüren bir zehir. Sigara insanın ciğerlerini tahrip eden dolduran bir zararlı madde.Sigara insanı yavaş yavaş öldüren bir zehir. Sigara insanın ciğerlerini tahrip eden dolduran bir zararlı madde. Sigara hiç zararlı olmasa mükeyyefât olduğu için, dervişin mükeyyefâtla işi yoktur.Sigara hiç zararlı olmasa mükeyyefât olduğu için, dervişin mükeyyefâtla işi yoktur. Derviş meşakkatli işleri göze almış insan demektir. Elbette sigara mevzuunda şey yapacak. Derviş meşakkatli işleri göze almış insan demektir. Elbette sigara mevzuunda şey yapacak.

Öteki dergah 20-30 sayfa sigaranın meşru olduğuna dair kitabında yazı yazmış.Öteki dergah 20-30 sayfa sigaranın meşru olduğuna dair kitabında yazı yazmış. Ya sigara meşru değildir işte! İstediğin kadar 100 sayfa yaz,Ya sigara meşru değildir işte! İstediğin kadar 100 sayfa yaz, 1000 sayfa yaz, sigara zararlıdır. Zararlı olan her şeyi de İslâm yasaklamıştır. 1000 sayfa yaz, sigara zararlıdır. Zararlı olan her şeyi de İslâm yasaklamıştır.

Uhille lekümü't-tayyibâtü. "Helal olan şeyler iyi şeylerdir." Ve hurrime aleykümü'l-habâisü. Uhille lekümü't-tayyibâtü.

"Helal olan şeyler iyi şeylerdir."

Ve hurrime aleykümü'l-habâisü.

"Habis yani pis şeyleri Allah haram kılmıştır." Köpek yasaksa mikrop taşıdığındandır."Habis yani pis şeyleri Allah haram kılmıştır."


Köpek yasaksa mikrop taşıdığındandır.
Domuz eti yasak, tirişini olduğundandır. İçki yasaksa insanın aklını giderdiğindendir.Domuz eti yasak, tirişini olduğundandır. İçki yasaksa insanın aklını giderdiğindendir. Sigara da böyle bir muzır şeydir. Bunu eskiden ulemamız haram diye fetva vermişler.Sigara da böyle bir muzır şeydir. Bunu eskiden ulemamız haram diye fetva vermişler. Sonradan kimisi mekruhtur demiş, kerahat-i tahrîmî mekruhtur demiş.Sonradan kimisi mekruhtur demiş, kerahat-i tahrîmî mekruhtur demiş. Yani ayıptır, bunun için tutup da böyle 20-30 sayfa yazı yazmak doğru değildir. Diyorlar ki; Yani ayıptır, bunun için tutup da böyle 20-30 sayfa yazı yazmak doğru değildir.

Diyorlar ki;

"Efendim filanca şeyh de içmiş doğuda." "Efendim filanca şeyh de içmiş doğuda."

Yahu adamlar bizim örneğimiz değil, bizim örneğimiz Peygamber-i Zîşânımız. Yahu adamlar bizim örneğimiz değil, bizim örneğimiz Peygamber-i Zîşânımız.

Benim çok sevdiğim hürmet ettiğim bir şeyh efendi içki içebilir ama içki içmesi kusurdur.Benim çok sevdiğim hürmet ettiğim bir şeyh efendi içki içebilir ama içki içmesi kusurdur. Veya bir hikmetle biraz içer gibi yapmıştır, arkasından bir şeyi vardır diyeVeya bir hikmetle biraz içer gibi yapmıştır, arkasından bir şeyi vardır diye belki hüsn-i zan edebiliriz ama tiryakiliği varsa bir kusurdur. Evet, Irak'ta yaygın, belki hüsn-i zan edebiliriz ama tiryakiliği varsa bir kusurdur. Evet, Irak'ta yaygın, Doğu Anadolu'da yaygın, oralara kadar gelmiş, millet içiyor. E kokusu beni rahatsız ediyor,Doğu Anadolu'da yaygın, oralara kadar gelmiş, millet içiyor. E kokusu beni rahatsız ediyor, dumanı başkasına zarar veriyor, parası keseme zarar veriyor. dumanı başkasına zarar veriyor, parası keseme zarar veriyor.

Bunun savunulacak tarafı yok. Bizim dergahımız bu. Biz öyle onun bunun keyfi için şey yapmayız.Bunun savunulacak tarafı yok. Bizim dergahımız bu. Biz öyle onun bunun keyfi için şey yapmayız. Zararlıdır sigara, içilmemesi lazım. Zararlıdır sigara, içilmemesi lazım.

Soru: Göz zinasının çaresi [nedir]? Soru: Göz zinasının çaresi [nedir]?

Cevap: Göz zinası zinadır. Peygamber Efendimizin hadîs-i şerîfinde bildiriliyor, harama bakmaması lazım.Cevap: Göz zinası zinadır. Peygamber Efendimizin hadîs-i şerîfinde bildiriliyor, harama bakmaması lazım. Büyüklerimiz demişler ki; "Nakşibendî tarikatının dervişleri nazar ber kadem yürüyecek,Büyüklerimiz demişler ki;

"Nakşibendî tarikatının dervişleri nazar ber kadem yürüyecek,
yani gözü pabucunun ucunda yürüyecek." yani gözü pabucunun ucunda yürüyecek."

Öyle sağa sola fazla baktın mı gözün bir yere takılır. Bakmayacaksın, şöyle yürüyeceksin,Öyle sağa sola fazla baktın mı gözün bir yere takılır. Bakmayacaksın, şöyle yürüyeceksin, tesbih çekersin içinden, Allah dersin o zaman korunursun.tesbih çekersin içinden, Allah dersin o zaman korunursun. Abdestli olursan, zikirle meşgul olursan korunursun.Abdestli olursan, zikirle meşgul olursan korunursun. Tabii zinanın, göz zinasının günahının büyüklüğünü İhyâ-yı Ulûm'da ve sairede okuyun.Tabii zinanın, göz zinasının günahının büyüklüğünü İhyâ-yı Ulûm'da ve sairede okuyun. İnsan günahların ne kadar büyük zararları olduğunu, cezaları olduğunu şey yapınca [bilince] da korkar.İnsan günahların ne kadar büyük zararları olduğunu, cezaları olduğunu şey yapınca [bilince] da korkar. Ama iyi çare abdestli olmaktır, zikir yapmaktır. Ama iyi çare abdestli olmaktır, zikir yapmaktır.

Soru: Avrupa'da bulunan kardeşlerimiz adresleri bir merkezde toplanmalı.Soru: Avrupa'da bulunan kardeşlerimiz adresleri bir merkezde toplanmalı. Birlik olduğumuzu bilmemiz için teşkilatlanarak sosyal hizmetler adı altında okul, cami,Birlik olduğumuzu bilmemiz için teşkilatlanarak sosyal hizmetler adı altında okul, cami, çocuk kreşlerine münasip yerler alınmalı mı? çocuk kreşlerine münasip yerler alınmalı mı?

Cevap: Tabii. Şimdi bizim burada milli görüşle ilgili benim tenkitlerimden birisi şu oldu. Diyorlar ki; Cevap: Tabii. Şimdi bizim burada milli görüşle ilgili benim tenkitlerimden birisi şu oldu. Diyorlar ki;

"Yirmi iki senedir hizmet yapıyoruz." Yirmi iki senedir Almanya'da nesil yetişti,"Yirmi iki senedir hizmet yapıyoruz."

Yirmi iki senedir Almanya'da nesil yetişti,
sıfır yaşındaki çocuk evli barklı askerliğini yapmış bir insan haline geldi. Hizmet lazımdı, okul lazımdı,sıfır yaşındaki çocuk evli barklı askerliğini yapmış bir insan haline geldi. Hizmet lazımdı, okul lazımdı, imam yetiştirmek lazımdı, müesseseleşmek lazımdı, radyoda yer almak lazımdı.imam yetiştirmek lazımdı, müesseseleşmek lazımdı, radyoda yer almak lazımdı. Ne bileyim Köln radyosu kimin elinde şimdi bilmiyorum filan. Yani çok çeşitli çalışmalar yapmak lazımdı.Ne bileyim Köln radyosu kimin elinde şimdi bilmiyorum filan. Yani çok çeşitli çalışmalar yapmak lazımdı. Bunları yapmamız gerekiyor. Yani tabii ben şöyle dedim; Bunları yapmamız gerekiyor. Yani tabii ben şöyle dedim;

"Buradan toplanan paralar burada hizmete sunulsaydı çok büyük hizmetler yapılırdı." "Buradan toplanan paralar burada hizmete sunulsaydı çok büyük hizmetler yapılırdı."

Tabi Türkiye'deki hizmete de para verilsin ona da bir şey demiyorum amaTabi Türkiye'deki hizmete de para verilsin ona da bir şey demiyorum ama burada mutlaka bir kere kreş kurulması lazım, anaokulunun kurulması lazım.burada mutlaka bir kere kreş kurulması lazım, anaokulunun kurulması lazım. Çocuklara baktı mı anne baba da rahat ediyor. Hem de çocuklar kreşte anaokulunda okuduğu zamanÇocuklara baktı mı anne baba da rahat ediyor. Hem de çocuklar kreşte anaokulunda okuduğu zaman ilkokulda daha başarılı oluyor. Bu da çok kesin. Bizim Ankara'da, İstanbul'da,ilkokulda daha başarılı oluyor. Bu da çok kesin. Bizim Ankara'da, İstanbul'da, muhtelif şehirlerde açtığımız kreşlerde, anaokullarında tespitimiz şu;muhtelif şehirlerde açtığımız kreşlerde, anaokullarında tespitimiz şu; bir çocuk anaokulundan ilkokula gelmişse başarılı oluyor.bir çocuk anaokulundan ilkokula gelmişse başarılı oluyor. Sıfırdan ilkokula gitmişse ilk günden zaten öğretmenine ısınamıyor, ağlıyor zırlıyor vesaire.Sıfırdan ilkokula gitmişse ilk günden zaten öğretmenine ısınamıyor, ağlıyor zırlıyor vesaire. Okuması filan geç oluyor. Okuması filan geç oluyor.

Soru: Zikri dilden kalbe indirmek nasıl olur? Kim bu işe eğilir ve dil ile yaptığı zikriSoru: Zikri dilden kalbe indirmek nasıl olur? Kim bu işe eğilir ve dil ile yaptığı zikri bu sebeple terk edecektir. Cevap: Dille yapılan zikir mesela yüksek sesle Allah Allah demektir.bu sebeple terk edecektir.

Cevap: Dille yapılan zikir mesela yüksek sesle Allah Allah demektir.
Buna zikr-i cehrî derler. Hani bazen görüyorsunuz, Allah Allah Allah..., cemaat zikrediyor, tamam âşikâre zikir.Buna zikr-i cehrî derler. Hani bazen görüyorsunuz, Allah Allah Allah..., cemaat zikrediyor, tamam âşikâre zikir. Buna zikr-i cehrî derler. Eğer bu zikir namazda bizim sureleri okuduğumuz gibiBuna zikr-i cehrî derler. Eğer bu zikir namazda bizim sureleri okuduğumuz gibi yavaş bir sesle fısıl fısıl söyleniyorsa, buna zikr-i hafî derler. Çünkü herkes duymuyor. yavaş bir sesle fısıl fısıl söyleniyorsa, buna zikr-i hafî derler. Çünkü herkes duymuyor.

Mesela öğlen namazını kılarken burada bir arkadaşınız siz onun okuduğunu duyuyor musunuz? Mesela öğlen namazını kılarken burada bir arkadaşınız siz onun okuduğunu duyuyor musunuz?

Duymuyor. İçinden mi söylüyor? Hayır. Fısfıs söylüyor,Duymuyor.

İçinden mi söylüyor?

Hayır. Fısfıs söylüyor,
ancak kendisi duyuyor ama sen duymuyorsun. O mertebede olursa ona zikr-i hafî derler. ancak kendisi duyuyor ama sen duymuyorsun. O mertebede olursa ona zikr-i hafî derler.

Zikr-i cehrî de zikr-i hafî de dil ile oluyor. Dil kıpırdıyor ve ses çıkıyor. Zikr-i cehrî de zikr-i hafî de dil ile oluyor. Dil kıpırdıyor ve ses çıkıyor.

Zikr-i kalbî de insan mesela denize düşse ağzı kapalı, burnu kapalı ne yapacak? Zikr-i kalbî de insan mesela denize düşse ağzı kapalı, burnu kapalı ne yapacak?

Mesela denizin içine girdi ne yapacak? O zaman içinden düşünürmüş gibi zikredecek. Mesela denizin içine girdi ne yapacak?

O zaman içinden düşünürmüş gibi zikredecek.

İşte zikr-i kalbî yani içten zikir, gönlünden yapılan zikir budur. Bu zor bir şey değildir.İşte zikr-i kalbî yani içten zikir, gönlünden yapılan zikir budur. Bu zor bir şey değildir. Yani korkulacak, ulaşılamayacak, yapılamayacak bir şey değildir. Yani korkulacak, ulaşılamayacak, yapılamayacak bir şey değildir. Bunu evde kendiniz mesela yüksek sesle tesbihinizi çekerken, Allah Allah Allah Allah... derken ağzınızı kapatıverin.Bunu evde kendiniz mesela yüksek sesle tesbihinizi çekerken, Allah Allah Allah Allah... derken ağzınızı kapatıverin. Ağzınızı kapatıverince ondan sonra içeriden bir müddet Allah Allah Allah demeye diyebilirsiniz, Ağzınızı kapatıverince ondan sonra içeriden bir müddet Allah Allah Allah demeye diyebilirsiniz, sonra biraz zorlanmaya başlarsınız. Acemi zorlanır. Zorlanmaya başlar,sonra biraz zorlanmaya başlarsınız. Acemi zorlanır. Zorlanmaya başlar, ondan sonra gene yüksek sesle Allah Allah Allah dersiniz gene kapatırsınız.ondan sonra gene yüksek sesle Allah Allah Allah dersiniz gene kapatırsınız. Böylece içiniz ağzınız hiç açık değilken, diliniz dudağınız kıpırdamıyorken Allah demeye alışır,Böylece içiniz ağzınız hiç açık değilken, diliniz dudağınız kıpırdamıyorken Allah demeye alışır, hatta hızlı söylemeye alışır. Lâ ilâhe illallah demeye alışır.hatta hızlı söylemeye alışır. Lâ ilâhe illallah demeye alışır. Böyle dururken şey yaparken, hatta konuşurken insanın kalbi Allah diyebilir. Buna alışır. Böyle dururken şey yaparken, hatta konuşurken insanın kalbi Allah diyebilir. Buna alışır. Çalışmakla olacak bir şey. Zor bir şey değil, yapılamayacak bir şey değil.Çalışmakla olacak bir şey. Zor bir şey değil, yapılamayacak bir şey değil. Ben yapamam diye de korkulacak bir şey değil. Yapılır. Neden böyle sessiz zikir yapılıyor? Ben yapamam diye de korkulacak bir şey değil. Yapılır.

Neden böyle sessiz zikir yapılıyor?

Hadîs-i şerîfte bu zikrin ötekisinden 70 kat sevabı çok diye bildiriliyor ondan.Hadîs-i şerîfte bu zikrin ötekisinden 70 kat sevabı çok diye bildiriliyor ondan. İçinden yapılan zikir 70 kat sevabı daha çok olunca 4.900.000 sevap ediyor.İçinden yapılan zikir 70 kat sevabı daha çok olunca 4.900.000 sevap ediyor. E o zaman iyi, ben demek ki bir Allah dedim, 4.900.000 sevap aldım. E o zaman iyi, ben demek ki bir Allah dedim, 4.900.000 sevap aldım. Bir Allah daha dedim, 4.900.000 daha aldım. Güzel bir şey, o zaman sessiz demek lazım. Bir Allah daha dedim, 4.900.000 daha aldım. Güzel bir şey, o zaman sessiz demek lazım.

Sessiz demenin sevabı niye fazla? Çünkü gösteriş olmuyor, kimse bilmiyor, riya ihtimali olmuyor. Sessiz demenin sevabı niye fazla?

Çünkü gösteriş olmuyor, kimse bilmiyor, riya ihtimali olmuyor.

Riya da tehlikeli bir şeydir. Gösteriş için, riya için bir insan ibadet etti mi amelinin sevabı gider.Riya da tehlikeli bir şeydir. Gösteriş için, riya için bir insan ibadet etti mi amelinin sevabı gider. İhlasla olacak, riyasız olacak. Onun için sessiz zikirde riya ihtimali olmadığından sevabı çok oluyor.İhlasla olacak, riyasız olacak.

Onun için sessiz zikirde riya ihtimali olmadığından sevabı çok oluyor.
Tabii ona gayret etmek lazım. Yüksek sesle söyleyip söyleyip ağzınızı kapatarak, Tabii ona gayret etmek lazım. Yüksek sesle söyleyip söyleyip ağzınızı kapatarak, içinizden söylemeye devam ederek kendinizi bunu alıştırabilirsiniz. Hepiniz yapabilirsiniz. içinizden söylemeye devam ederek kendinizi bunu alıştırabilirsiniz. Hepiniz yapabilirsiniz. Hepiniz bu işe ehilsiniz, zor bir şey değil bu. Hepiniz bu işe ehilsiniz, zor bir şey değil bu.

Soru: Genellikle Avrupa'da çeşitli gruplar tarafından namaz vakitleri takvimlerde farklı gösteriliyor.Soru: Genellikle Avrupa'da çeşitli gruplar tarafından namaz vakitleri takvimlerde farklı gösteriliyor. Üç değişik vakit var, hatta bir cemaat yazın yatsı namazının olmadığını iddia ediyor.Üç değişik vakit var, hatta bir cemaat yazın yatsı namazının olmadığını iddia ediyor. Bu konuda bizi aydınlatır mısınız? Cevap: Eğer yatsı namazının şartları havada görünmüyor da,Bu konuda bizi aydınlatır mısınız?

Cevap: Eğer yatsı namazının şartları havada görünmüyor da,
akşam battıktan bir zaman sonra şafak söküyorsa yani yatsı olmuyor.akşam battıktan bir zaman sonra şafak söküyorsa yani yatsı olmuyor. Güneşin battığı tarafta aydınlık kaybolacak ki yatsının vakti gelsin.Güneşin battığı tarafta aydınlık kaybolacak ki yatsının vakti gelsin. Yani güneş battı ama orada bir güneşin battığı yer belli olur ya, kırmızılık olur, aydınlık olur.Yani güneş battı ama orada bir güneşin battığı yer belli olur ya, kırmızılık olur, aydınlık olur. O tamamen kaybolup da lacivert olacak orası, karanlık olacak olmuyor. O tamamen kaybolup da lacivert olacak orası, karanlık olacak olmuyor. Daha orası olsun diye beklerken ooo doğu tarafı aydınlanmaya başlıyor. Daha orası olsun diye beklerken ooo doğu tarafı aydınlanmaya başlıyor.

Benim başıma geldi. Amerika'da New York'tan uçağa bindik, akşam namazını kılmıştıkBenim başıma geldi. Amerika'da New York'tan uçağa bindik, akşam namazını kılmıştık veya akşam namazını uçakta kıldım, yatsıyı bekliyorum şimdi.veya akşam namazını uçakta kıldım, yatsıyı bekliyorum şimdi. Uçak böyle New York'tan dünya yuvarlak olduğundan batıya gitmiyor, kuzeye doğru gidiyor.Uçak böyle New York'tan dünya yuvarlak olduğundan batıya gitmiyor, kuzeye doğru gidiyor. Avrupa'yı bulmak için kuzeye doğru gidiyor. Şimdi kuzeye doğru giderkenAvrupa'yı bulmak için kuzeye doğru gidiyor. Şimdi kuzeye doğru giderken bu tarafında pencerelerden güneşi görüyorum battı, akşam namazını kıldık.bu tarafında pencerelerden güneşi görüyorum battı, akşam namazını kıldık. Şimdi ben oradaki kırmızılık kaybolsun, beyazlık kaybolsun da yatsının vakti girsin deŞimdi ben oradaki kırmızılık kaybolsun, beyazlık kaybolsun da yatsının vakti girsin de yatsıyı kılayım derken doğu tarafından tanyeri ağarmaya başladı.yatsıyı kılayım derken doğu tarafından tanyeri ağarmaya başladı. Bu taraftan yatsının izi kaybolmadan buradan fecir atmaya, sabahın izi belirmeye başladı.Bu taraftan yatsının izi kaybolmadan buradan fecir atmaya, sabahın izi belirmeye başladı. Hemen apar topar Allahuekber, namazı yani yatsıyı kıldım. Hemen apar topar Allahuekber, namazı yani yatsıyı kıldım.

Ha teşekkül etmiyor, kutuplara yakın olduğu için yatsının vakti teşekkül etmiyor.Ha teşekkül etmiyor, kutuplara yakın olduğu için yatsının vakti teşekkül etmiyor. Tamam, teşekkül etmese bile kılınır. Teşekkül etmeyen yerlerde en yakın teşekkül eden şehrin saatlerine uyularak kılınır. Tamam, teşekkül etmese bile kılınır. Teşekkül etmeyen yerlerde en yakın teşekkül eden şehrin saatlerine uyularak kılınır.

Evet, dünyada böyle yerler vardır, altı ay güneş kaybolmaz. İner çıkar iner çıkar kaybolmaz,Evet, dünyada böyle yerler vardır, altı ay güneş kaybolmaz. İner çıkar iner çıkar kaybolmaz, altı ay da hiç görünmez, ortalık aydınlanır aydınlanır karanlıklaşır, hiç güneş görünmez. altı ay da hiç görünmez, ortalık aydınlanır aydınlanır karanlıklaşır, hiç güneş görünmez. Altı ay gece altı ay gündüz diyor. Olabilir. Altı ay gece altı ay gündüz diyor. Olabilir.

Altı ay gece altı ay gündüzde namazı nasıl kılacak onlar? Altı ay gece altı ay gündüzde namazı nasıl kılacak onlar?

En yakın gece gündüzü olan namaz vakitleri olan yere kıyasen saatlere ona göre bakacaklar,En yakın gece gündüzü olan namaz vakitleri olan yere kıyasen saatlere ona göre bakacaklar, namazları öyle kılacaklar. Neden böyle? Yani bazıları kılmıyorlarmış ya, kılmayanların durumu yanlış. namazları öyle kılacaklar.

Neden böyle?


Yani bazıları kılmıyorlarmış ya, kılmayanların durumu yanlış.

Niye benim dediğim doğru? Peygamber Efendimiz dedi ki; Niye benim dediğim doğru?

Peygamber Efendimiz dedi ki;

"Kıyamet kopacağı zaman güneş batıdan batacak, üç gün doğmayacak." "Kıyamet kopacağı zaman güneş batıdan batacak, üç gün doğmayacak."

Kıyametin hallerini anlatıyor Peygamber Efendimiz.Kıyametin hallerini anlatıyor Peygamber Efendimiz. Batıdan batacak, doğudan bekleyecekler, doğmayacak. Batıdan batacak, doğudan bekleyecekler, doğmayacak.

Şimdi tabi korkunç bir olay ama sahâbe-i kirâmın Allah'tan aklına takıldı, dediler ki: Şimdi tabi korkunç bir olay ama sahâbe-i kirâmın Allah'tan aklına takıldı, dediler ki:

"Yâ Resûlallah, peki biz öyle bir zamana erişirsek bir müslüman nasıl namaz kılacak?"Yâ Resûlallah, peki biz öyle bir zamana erişirsek bir müslüman nasıl namaz kılacak? Gün doğmuyor üç gün, nasıl namaz kılacağız?" Dedi ki: Gün doğmuyor üç gün, nasıl namaz kılacağız?"


Dedi ki:

"Evvelki günlere uygun olarak kıyas edersiniz, aynen kılarsınız."Evvelki günlere uygun olarak kıyas edersiniz, aynen kılarsınız. Güneş doğmasa bile öğleyi kılacaksınız, güneş doğmasa bile ikindiyi kılacaksın, akşamı kılacaksın, sabahı kılacaksın,Güneş doğmasa bile öğleyi kılacaksınız, güneş doğmasa bile ikindiyi kılacaksın, akşamı kılacaksın, sabahı kılacaksın, doğmasa batmasa bile. Neden? doğmasa batmasa bile.

Neden?

Evvelce öyleydi yani namaz vakti teşekkül etmeyen yer olursa böyle olur. Evvelce öyleydi yani namaz vakti teşekkül etmeyen yer olursa böyle olur.

Ama Avrupa'nın namaz vakti teşekkül etmeyen yeri İsveç'in Stockholm'ünden daha yukarı yerlerdedir.Ama Avrupa'nın namaz vakti teşekkül etmeyen yeri İsveç'in Stockholm'ünden daha yukarı yerlerdedir. Ben Stockholm'e kadar gittim, Stockholm'de bile namaz vakitleri teşekkül ediyor,Ben Stockholm'e kadar gittim, Stockholm'de bile namaz vakitleri teşekkül ediyor, buralarda öyle bir durum yoktur. Onun için buralarda herkes namazı kılacak. buralarda öyle bir durum yoktur. Onun için buralarda herkes namazı kılacak.

Gelelim takvimlerin farklı olmasına. Türkiye gazetesi başka, Süleyman Efendi'nin talebeleri başka,Gelelim takvimlerin farklı olmasına. Türkiye gazetesi başka, Süleyman Efendi'nin talebeleri başka, falancanınki başka, Diyanet'inki başka... falancanınki başka, Diyanet'inki başka...

Evet, namaz vakitlerini hesaplamada akıllar farklı, çeşitli hesaplama sistemleri şey yapmışlar.Evet, namaz vakitlerini hesaplamada akıllar farklı, çeşitli hesaplama sistemleri şey yapmışlar. Hatta bizim kol saatlerimizde namaz vakitlerini gösteren saatler oluyor.Hatta bizim kol saatlerimizde namaz vakitlerini gösteren saatler oluyor. Bunlarda böyle 3-4 sistem var. Mesela benim kullandığım bir asır saati vardı.Bunlarda böyle 3-4 sistem var. Mesela benim kullandığım bir asır saati vardı. Elektronik bir saat vardı, üç tane namaz vakti hesaplama sistemi var: Elektronik bir saat vardı, üç tane namaz vakti hesaplama sistemi var:

1. Ümmü'l-kurâ sistemi, 2. Mısır sistemi, 3. Râbıtatü'l-âlemi'l-İslâmî sistemi, 1. Ümmü'l-kurâ sistemi,

2. Mısır sistemi,


3. Râbıtatü'l-âlemi'l-İslâmî sistemi,

4. Kuzey Amerika sistemi. Dört sistem vardı. Beğen, beğendiğine göre düğmelerine bas, ayarla öyle.4. Kuzey Amerika sistemi.

Dört sistem vardı. Beğen, beğendiğine göre düğmelerine bas, ayarla öyle.
Ne yapalım, sistem öyle, formüller farklı, öyle şey yapmışlar. Ne yapalım, sistem öyle, formüller farklı, öyle şey yapmışlar.

Biz Amerika'ya gittiğimiz zaman oo bekle Allah'ım bekle yatsı olmuyor.Biz Amerika'ya gittiğimiz zaman oo bekle Allah'ım bekle yatsı olmuyor. New York'tan yukarlarda bir yerlerde idik, yatsı olmuyor. İşte Araplar şu vakitte kılıyorlar,New York'tan yukarlarda bir yerlerde idik, yatsı olmuyor. İşte Araplar şu vakitte kılıyorlar, ötekiler biraz daha bekliyorlar filan. E bunun hangisi daha doğru? ötekiler biraz daha bekliyorlar filan.

E bunun hangisi daha doğru?

Bir tanesi daha doğrudur ama en iyisi ihtiyatlı olmaktırBir tanesi daha doğrudur ama en iyisi ihtiyatlı olmaktır yani hepsini birden kapsayacak bir zamanda kılmaktır.yani hepsini birden kapsayacak bir zamanda kılmaktır. İhtilaflı zamanda değil de ittifaklı zamanda kılmaya çalışmak en iyidir.İhtilaflı zamanda değil de ittifaklı zamanda kılmaya çalışmak en iyidir. Mesela ikindinin evvel kılınma zamanı ihtilaflıdır, asr-ı evvel ihtilaflıdır, o zaman asr-ı sâni kılarsın.Mesela ikindinin evvel kılınma zamanı ihtilaflıdır, asr-ı evvel ihtilaflıdır, o zaman asr-ı sâni kılarsın. Garanti olduğu zaman kılarsınız olur biter. 3-5 dakika geç olur ama garantili olur.Garanti olduğu zaman kılarsınız olur biter. 3-5 dakika geç olur ama garantili olur. Mühim olan takvada garantili yoldan yürümektir. Mühim olan takvada garantili yoldan yürümektir.

Soru: Bizler bulunduğumuz bölgelerdeki arkadaşlarımızlaSoru: Bizler bulunduğumuz bölgelerdeki arkadaşlarımızla bir takım şport ferayn [sport verein=spor derneği] gibi şeyler, kreş, okul, bir takım şport ferayn [sport verein=spor derneği] gibi şeyler, kreş, okul, vakıf kurmak istiyoruz, tavsiyelerinizi bekliyoruz. vakıf kurmak istiyoruz, tavsiyelerinizi bekliyoruz.

Cevap: Tabii böyle şeyler kurulmalı. Çünkü bu çeşit organizasyonlarCevap: Tabii böyle şeyler kurulmalı. Çünkü bu çeşit organizasyonlar bizim Türkiye'de de kurduğumuz organizasyonlar. Hizmetin organize bir tarzda yapılmasını sağlıyor.bizim Türkiye'de de kurduğumuz organizasyonlar. Hizmetin organize bir tarzda yapılmasını sağlıyor. Bir çok insanın toplanmasını sağlıyor. Danışarak, istişare ederek bu işi yapın. Bir çok insanın toplanmasını sağlıyor. Danışarak, istişare ederek bu işi yapın.

Soru: Aile fertlerimiz arasındaki muhabbet ve ülfeti nasıl geliştirebiliriz? Soru: Aile fertlerimiz arasındaki muhabbet ve ülfeti nasıl geliştirebiliriz?

Cevap: Muhterem kardeşlerim! Ülfetin geliştirilmesi çarelerinden birisi tatlı dil, güleç yüz ve hediyedir.Cevap:

Muhterem kardeşlerim!

Ülfetin geliştirilmesi çarelerinden birisi tatlı dil, güleç yüz ve hediyedir.
Tatlı dille davranırsan karşı tarafı memnun edersin. Hediye alırsan karşı tarafı memnun edersin.Tatlı dille davranırsan karşı tarafı memnun edersin. Hediye alırsan karşı tarafı memnun edersin. Gönlünü alacak davranışta bulunursan, kibar davranırsan karşı tarafı memnun edersin. Gönlünü alacak davranışta bulunursan, kibar davranırsan karşı tarafı memnun edersin.

Onun için aile fertleri arasında da komşular arasında da arkadaşlar arasında daOnun için aile fertleri arasında da komşular arasında da arkadaşlar arasında da son derece müeddep olmalıyız. Kibar yani centilmen olmalıyız.son derece müeddep olmalıyız. Kibar yani centilmen olmalıyız. Kalp kırıcı söz söylememeliyiz. Kötü şaka yapmamalıyız. İkramcı olmalıyız, cömert olmalıyız,Kalp kırıcı söz söylememeliyiz. Kötü şaka yapmamalıyız. İkramcı olmalıyız, cömert olmalıyız, mükrim olmalıyız, hediye verici olmalıyız. Bu tür şeyler gönül alır.mükrim olmalıyız, hediye verici olmalıyız. Bu tür şeyler gönül alır. Kara gününde yardımına gitmeliyiz, iyi gününde sevincini paylaşmalıyız.Kara gününde yardımına gitmeliyiz, iyi gününde sevincini paylaşmalıyız. Bayramda tebrik etmeliyiz, ölümde taziye etmeliyiz. Sıkıntılı zamanında borç vermeliyiz vesaire. Bayramda tebrik etmeliyiz, ölümde taziye etmeliyiz. Sıkıntılı zamanında borç vermeliyiz vesaire.

Bir insan bir insanı ondan gördüğü yakınlığa göre sever.Bir insan bir insanı ondan gördüğü yakınlığa göre sever. E Allah da müslümanın müslümanı sevmesini ve ona yardım etmesini seviyor. Allah[u Teâlâ hadîs-i kutsîde;] E Allah da müslümanın müslümanı sevmesini ve ona yardım etmesini seviyor. Allah[u Teâlâ hadîs-i kutsîde;]

Hakkat mahabbetî li'l-mütebâzilîne fîyye. Hakkat mahabbetî li'l-mütebâzilîne fîyye.

"Birbirlerine benim için ikram edenleri ben severim." buyuruyor. "Birbirlerine benim için ikram edenleri ben severim." buyuruyor.

Onun için iyi derviş olursak muhabbet ailede de olur toplumda da olur.Onun için iyi derviş olursak muhabbet ailede de olur toplumda da olur. Kısacası iyi derviş olmaya geliyor. Kısacası iyi derviş olmaya geliyor.

Soru: Avrupa'da çalışma metotlarımız, ilk aşamada bizlerden nasıl bir çalışma bekliyorsunuz? Soru: Avrupa'da çalışma metotlarımız, ilk aşamada bizlerden nasıl bir çalışma bekliyorsunuz?

Cevap: İlk aşamada bir Mehmed Zahid Kotku Kültür Merkezi kuracaksınız, onu bekliyorum.Cevap: İlk aşamada bir Mehmed Zahid Kotku Kültür Merkezi kuracaksınız, onu bekliyorum. Yani Mehmed Zahid Kotku Kültür Merkezi Almanya'nın neresi ise bu, Hollanda'ya,Yani Mehmed Zahid Kotku Kültür Merkezi Almanya'nın neresi ise bu, Hollanda'ya, Belçika'ya, Danimarka'ya yakın yeri, ucuz yeri, bilmem nesi, bir eski fabrika, bir çiftlik,Belçika'ya, Danimarka'ya yakın yeri, ucuz yeri, bilmem nesi, bir eski fabrika, bir çiftlik, ne olursa bir yer bulun, şey yapın böyle bir camimiz olsun, Mehmed Zahid Kotku camimiz olsunne olursa bir yer bulun, şey yapın böyle bir camimiz olsun, Mehmed Zahid Kotku camimiz olsun ve oradan başlayalım işe. Geniş bir yer olsun yani biraz bahçesi olsun da böyle kalabalık gelirsek,ve oradan başlayalım işe. Geniş bir yer olsun yani biraz bahçesi olsun da böyle kalabalık gelirsek, oda olmazsa çadırda yatalım. Razıyım, ben de çadırla gelmeye razıyım.oda olmazsa çadırda yatalım. Razıyım, ben de çadırla gelmeye razıyım. Böyle üçgen bir çadır, uyku tulumuyla içine girmeye razıyım.Böyle üçgen bir çadır, uyku tulumuyla içine girmeye razıyım. Oda [olmazsa] olmasın ama bir yerimiz olsun. Yani ben elâlemin bahçesine girdiğim zamanOda [olmazsa] olmasın ama bir yerimiz olsun. Yani ben elâlemin bahçesine girdiğim zaman bana höt demesin, bizi oradan çıkartmaya kalkmasın. bana höt demesin, bizi oradan çıkartmaya kalkmasın.

Soru: Genelde havalar Avrupa'da bulutlu olduğundan ayın hareketlerini takip edemiyoruz.Soru: Genelde havalar Avrupa'da bulutlu olduğundan ayın hareketlerini takip edemiyoruz. Onun için genellikle Arabistan'a göre oruç tutuluyor. Avrupalılar da bunları destekliyorlar. Onun için genellikle Arabistan'a göre oruç tutuluyor. Avrupalılar da bunları destekliyorlar.

Cevap: Şimdi bu böyle, Araplar bunu güzel yapamıyor.Cevap: Şimdi bu böyle, Araplar bunu güzel yapamıyor. Ben bunun mütehassısı olarak söylüyorum, Araplar bunu güzel yapmıyor. Ben bunun mütehassısı olarak söylüyorum, Araplar bunu güzel yapmıyor. Ben Arabistan'da bulundum, onların durumlarını inceledim çok kere hatalı yapıyorlar.Ben Arabistan'da bulundum, onların durumlarını inceledim çok kere hatalı yapıyorlar. Ayın durumlarını takip eden, bilen ölçen bir üniversite hocası olarakAyın durumlarını takip eden, bilen ölçen bir üniversite hocası olarak ben onların şeylerini beğenmiyorum. ben onların şeylerini beğenmiyorum. Bilimsel bir meseledir bu. Bunun yolu, bu işi inceleyen bir insanın ayın hareketleriniBilimsel bir meseledir bu. Bunun yolu, bu işi inceleyen bir insanın ayın hareketlerini takip edebilecek bir bilim seviyesinde olması lazım. Suudi Arabistan'da taklitle bu iş bitmiyor. takip edebilecek bir bilim seviyesinde olması lazım. Suudi Arabistan'da taklitle bu iş bitmiyor.

Çünkü mesela ben bu Ramazan girdiğinde Avustralya'daydım. Çünkü mesela ben bu Ramazan girdiğinde Avustralya'daydım.

Ramazan başladığı zaman ne olması lazım? Hilalin görülmesi, Ramazan'ın öyle başlaması lazım.Ramazan başladığı zaman ne olması lazım?


Hilalin görülmesi, Ramazan'ın öyle başlaması lazım.
Halbuki hilalin görülmesi gereken akşamda hilal yoktu, güneşten evvel batmıştı, bilimsel olarak batmıştı.Halbuki hilalin görülmesi gereken akşamda hilal yoktu, güneşten evvel batmıştı, bilimsel olarak batmıştı. Orada da görünmüyordu. E görünmediği halde bilimsel olarak da olmadığı halde, Orada da görünmüyordu.

E görünmediği halde bilimsel olarak da olmadığı halde,
batmış olduğu halde sen niye yarın Ramazan diye ilan ediyorsun? Edilmez. batmış olduğu halde sen niye yarın Ramazan diye ilan ediyorsun?

Edilmez.

Yani bunu bilenlerin incelemesi lazım, başkasının vebalini kimsenin yüklenmemesi lazım.Yani bunu bilenlerin incelemesi lazım, başkasının vebalini kimsenin yüklenmemesi lazım. Ama bilen bilmeyen karışıyor bu işe. Fakat şu gerçek var bak, Avustralya'da ben Ama bilen bilmeyen karışıyor bu işe. Fakat şu gerçek var bak, Avustralya'da ben onun yanlış olduğunu bildiğim halde onlarla beraber oruç tuttum. Neden? onun yanlış olduğunu bildiğim halde onlarla beraber oruç tuttum.

Neden?

Beraberlik önemli olduğu için, birlik ve beraberlik bozulmasın diye. Beraberlik önemli olduğu için, birlik ve beraberlik bozulmasın diye.

Yanlış yaptılar, olsun, fazla oruç tuttum.Yanlış yaptılar, olsun, fazla oruç tuttum. Suudi Arabistan'da Ramazan bitmeden bayramı getirdiler, bayram yaptım.Suudi Arabistan'da Ramazan bitmeden bayramı getirdiler, bayram yaptım. Bir gün sonra öderim ama bayramın tadını kaçırtamam.Bir gün sonra öderim ama bayramın tadını kaçırtamam. Bizim Türkiye'de bazı gruplar bu işi yanlış yapıyorlar, Bizim Türkiye'de bazı gruplar bu işi yanlış yapıyorlar,

"Bayram günü oruç tutulmaz. Boz orucu Suud'da bayram var, sen niye oruç tutuyorsun?" bilmem ne. "Bayram günü oruç tutulmaz. Boz orucu Suud'da bayram var, sen niye oruç tutuyorsun?" bilmem ne.

Ya Suud zaten yanlış yapmış, sen ne diye şey yapıyorsun, ne diye zorluyorsun bu adamcağızı? Ya Suud zaten yanlış yapmış, sen ne diye şey yapıyorsun, ne diye zorluyorsun bu adamcağızı?

Orucunu bozdurtuyor, ona 61 günü yedirtiyor. Kendisi de onun günahını yiyor.Orucunu bozdurtuyor, ona 61 günü yedirtiyor. Kendisi de onun günahını yiyor. Bilmeyen bu işe karışmasın. Soru: [Hacca gitmemi istemeyen] babamın kalbi kırıldı, ne yapmam gerekiyor? Bilmeyen bu işe karışmasın.

Soru: [Hacca gitmemi istemeyen] babamın kalbi kırıldı, ne yapmam gerekiyor?

Cevap: İnsanın babası hacca gitmesine karar vermemiş oluyor ama kendisine hac farz olmuş oluyor.Cevap: İnsanın babası hacca gitmesine karar vermemiş oluyor ama kendisine hac farz olmuş oluyor. Hac farz olduğu zaman kimsenin Allah'ın farz kıldığı bir ibadeti engellemeye hakkı yoktur, babası bile olsa.Hac farz olduğu zaman kimsenin Allah'ın farz kıldığı bir ibadeti engellemeye hakkı yoktur, babası bile olsa. Şimdi bu baba cahilliğinden müsaade etmiyor. Annesi babası Türkiye'de yaşıyor zaten,Şimdi bu baba cahilliğinden müsaade etmiyor. Annesi babası Türkiye'de yaşıyor zaten, onun onlara bakma imkanı da yok. Allah'ın emri de üzerine farz olduğu için hacca gidecek, doğru karar vermiş. onun onlara bakma imkanı da yok. Allah'ın emri de üzerine farz olduğu için hacca gidecek, doğru karar vermiş. Hac vazifesini yapacak. Çünkü hacca gitmek iki şekilde oluyor.Hac vazifesini yapacak.

Çünkü hacca gitmek iki şekilde oluyor.
Bazı alimlere göre deniliyor ki bir insana hac farz oldu mu fevren hacca gitmesi lazım. Bazı alimlere göre deniliyor ki bir insana hac farz oldu mu fevren hacca gitmesi lazım.

Fevrî ne demek? Fevrî ne demek?

Hemen o sene gitmek demek. Yani fevren derhal demek. Hemen o sene gitmek demek. Yani fevren derhal demek.

Hani adam feveran etti diyoruz, fevrî bir hareket yaptı diyoruz. Hani adam feveran etti diyoruz, fevrî bir hareket yaptı diyoruz.

Hemen gitmesi lazım. Bazısı hac farz oldu mu fevren gitmezse günaha girer diyor.Hemen gitmesi lazım. Bazısı hac farz oldu mu fevren gitmezse günaha girer diyor. Bir kısmı da diyor ki, yok, işte gidecek, farz oldu önümüzdeki şeyler de [senelerde] gider diyor.Bir kısmı da diyor ki, yok, işte gidecek, farz oldu önümüzdeki şeyler de [senelerde] gider diyor. Ama doğru olan fevren gitmektir. Ya ölürse, ya fakirlerse? Ama doğru olan fevren gitmektir.

Ya ölürse, ya fakirlerse?

Fakirledi, hacca gidemeyecek duruma geldi. Halbuki geçen sene gidebilecekti.Fakirledi, hacca gidemeyecek duruma geldi. Halbuki geçen sene gidebilecekti. Hadi bakalım hac boynuna borç oldu, fakir de oldu gidemiyor şimdi. Kaçırdı, treni kaçırdı.Hadi bakalım hac boynuna borç oldu, fakir de oldu gidemiyor şimdi. Kaçırdı, treni kaçırdı. Kaçırmamak lazım. Farz olduğu zaman gitmek lazım. Binâenaleyh babasının yaptığı doğru değildir,Kaçırmamak lazım. Farz olduğu zaman gitmek lazım. Binâenaleyh babasının yaptığı doğru değildir, engellemeye hakkı yoktur. Onun aldığı karar doğrudur çünkü Allah'ın emridir. engellemeye hakkı yoktur. Onun aldığı karar doğrudur çünkü Allah'ın emridir.

Babasının kalbi kırıldı ne yapacak? Diyecek ki babacığım sen benim babamsın,Babasının kalbi kırıldı ne yapacak?

Diyecek ki babacığım sen benim babamsın,
benim sana canım kurban. Ben sana elimden geldiği şekilde her türlü hizmeti yapayım, yapmaya razıyımbenim sana canım kurban. Ben sana elimden geldiği şekilde her türlü hizmeti yapayım, yapmaya razıyım ama senin baba da olsan Allah'ın emrinin karşısına çıkmaya hakkın yok, onu engellemeye hakkın yok.ama senin baba da olsan Allah'ın emrinin karşısına çıkmaya hakkın yok, onu engellemeye hakkın yok. Ben Allah'tan korkumdan hacca gittim, seni üzmek istemiyorum. Seni sevindirmek için geleyim,Ben Allah'tan korkumdan hacca gittim, seni üzmek istemiyorum. Seni sevindirmek için geleyim, elini öpeyim ayağını öpeyim ama bu haccı yapmam gerekiyordu. Yani senin bu şeyin yanlıştı diyecek. elini öpeyim ayağını öpeyim ama bu haccı yapmam gerekiyordu. Yani senin bu şeyin yanlıştı diyecek.

Soru: Zikir derslerini düzenli olarak yapamıyoruz. Soru: Zikir derslerini düzenli olarak yapamıyoruz.

Cevap: Bu tabii umumi bir sıkıntıdır. Oturduğunuz zaman yapamıyorsanız, yorgun düşüyorsanız gündüz yapın.Cevap: Bu tabii umumi bir sıkıntıdır. Oturduğunuz zaman yapamıyorsanız, yorgun düşüyorsanız gündüz yapın. Vasıtada yapın, işe giderken yapın, işten dönerken yapın, ayakta yapın, sokakta yürürken yapınVasıtada yapın, işe giderken yapın, işten dönerken yapın, ayakta yapın, sokakta yürürken yapın ama şey yapmayın [ihmal etmeyin]. Ama baktınız ki akşamları uykunuz geliyor, uyuyorsunuz, yapamıyorsunuz, ama şey yapmayın [ihmal etmeyin]. Ama baktınız ki akşamları uykunuz geliyor, uyuyorsunuz, yapamıyorsunuz, eve giderken 15 dakikanız var, tamam eliniz cebinizde vasıtadayken yapın işte, kaçırmayın. eve giderken 15 dakikanız var, tamam eliniz cebinizde vasıtadayken yapın işte, kaçırmayın.

Soru: Vefat etmiş olan bir şeyhe bağlılık devam edebilir mi? Soru: Vefat etmiş olan bir şeyhe bağlılık devam edebilir mi?

Cevap: Muhabbet devam eder, bağlılık olmaz. Sevebilir ama yaşayan bir şeyhe bağlanması lazım.Cevap: Muhabbet devam eder, bağlılık olmaz. Sevebilir ama yaşayan bir şeyhe bağlanması lazım. Çünkü şeyh mürebbidir. Bu terbiye görecek, terbiyenin devam etmesi lazım. Çünkü şeyh mürebbidir. Bu terbiye görecek, terbiyenin devam etmesi lazım.

Bir de tasavvufun başka esrarengiz manevî tarafları da vardır.Bir de tasavvufun başka esrarengiz manevî tarafları da vardır. Bir insanın müslüman olarak kendi başına bulunmaması lazım, zamanının imamına bağlanması lazım.Bir insanın müslüman olarak kendi başına bulunmaması lazım, zamanının imamına bağlanması lazım. Zamanının imamına bağlanmadan, onu bilmeden ölen [kişi] cahiliye dönemi ile ölür diye hadîs-i şerîf var.Zamanının imamına bağlanmadan, onu bilmeden ölen [kişi] cahiliye dönemi ile ölür diye hadîs-i şerîf var. Peygamber Efendimiz Medine'ye gidince herkesin Medine'ye gelmesini emrettiPeygamber Efendimiz Medine'ye gidince herkesin Medine'ye gelmesini emretti ve hicret o zamanki ümmete farz oldu. Hicret etmeyenler günahkar oldular. ve hicret o zamanki ümmete farz oldu. Hicret etmeyenler günahkar oldular.

Yani bağlanmak dini bir görev olduğundan da yaşayan bir kimseye bağlılığı olması lazım.Yani bağlanmak dini bir görev olduğundan da yaşayan bir kimseye bağlılığı olması lazım. Eskiye bağlılık geçerli olsaydı hiçbir şeyhe bağlanmaya lüzum kalmazdı. Neden? Eskiye bağlılık geçerli olsaydı hiçbir şeyhe bağlanmaya lüzum kalmazdı.

Neden?

Herkes Peygamber Efendimize bağlanırdı biterdi iş. Herkes Peygamber Efendimize bağlanırdı biterdi iş.

Neden Peygamber Efendimize bağlandıktan sonra Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimize bey'at ettiler? Neden Peygamber Efendimize bağlandıktan sonra Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimize bey'at ettiler?

Neden ondan sonra Ömer Efendimize, 4 halifeye, neden o mürşid-i kâmillere biat ettiler? Neden ondan sonra Ömer Efendimize, 4 halifeye, neden o mürşid-i kâmillere biat ettiler?

Yaşayan bir kimse ile konuşa danışa işler yürüyeceği için.Yaşayan bir kimse ile konuşa danışa işler yürüyeceği için. Onun için şeyhi vefat etmiş olan bir kimsenin hemen bir mürşid-i kâmile bağlanması lazım. Onun için şeyhi vefat etmiş olan bir kimsenin hemen bir mürşid-i kâmile bağlanması lazım.

Soru: Burada Almanya'da şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olan örgütlenmeden bahsettiniz.Soru: Burada Almanya'da şimdiye kadar gerçekleştirilmiş olan örgütlenmeden bahsettiniz. Yani Almanya'daki gruplar ve franksiyonlara bir yenisi eklenecek.Yani Almanya'daki gruplar ve franksiyonlara bir yenisi eklenecek. Gruplaşmanın ve bölünmenin şu anda had safhaya ulaştığı bir dönemde buradaki manzarayaGruplaşmanın ve bölünmenin şu anda had safhaya ulaştığı bir dönemde buradaki manzaraya yeni bir grup olarak girmemiz bölünmüşlüğü arttırmayacak mı? yeni bir grup olarak girmemiz bölünmüşlüğü arttırmayacak mı?

Cevap: Hayır, biz işbirliği için şey yapıyoruz. Çalışmalarımız elhamdülillah güzel olduğu için,Cevap: Hayır, biz işbirliği için şey yapıyoruz. Çalışmalarımız elhamdülillah güzel olduğu için, bu çalışmaları burada devam ettirmek için yapıyoruz. Ve bizim varlığımız, bu çalışmaları burada devam ettirmek için yapıyoruz. Ve bizim varlığımız, düşüncemiz, zihniyetimiz vahdete aykırı değil. Türkiye'de de halihazırda varız.düşüncemiz, zihniyetimiz vahdete aykırı değil. Türkiye'de de halihazırda varız. Yani eğer böyle bir varlığımız, yaptığımız dernek vakıf yayın çalışmalarımız zararlıysa orayı da kapatalım,Yani eğer böyle bir varlığımız, yaptığımız dernek vakıf yayın çalışmalarımız zararlıysa orayı da kapatalım, faydalıysa buraya da getirelim. Allah'ın lütfuyla izniyle yardımıyla güzel şeyler yaptığımıza kâniyiz.faydalıysa buraya da getirelim. Allah'ın lütfuyla izniyle yardımıyla güzel şeyler yaptığımıza kâniyiz. Elbette onları Türkiye'de de devam ettireceğiz. Elbette onları Türkiye'de de devam ettireceğiz.

Faydalı oluyor, bizim dergimizi okuduğu için namaza başlıyor kadın,Faydalı oluyor, bizim dergimizi okuduğu için namaza başlıyor kadın, bizim dergimizi okuduğu için yola geliyor çocuk. Birisi benim kitabımı okumuş, mektup yazıyor,bizim dergimizi okuduğu için yola geliyor çocuk. Birisi benim kitabımı okumuş, mektup yazıyor, hocam size bağlanmak istiyorum diyor. E bu bir vazife, bizim vazifemiz devamlı bir vazife.hocam size bağlanmak istiyorum diyor. E bu bir vazife, bizim vazifemiz devamlı bir vazife. Biz bu vazifeyi yapacağız. Bu vazife şey değil biz kimseye de şey yapmıyoruz Biz bu vazifeyi yapacağız. Bu vazife şey değil biz kimseye de şey yapmıyoruz yani doğru olan yolumuzda yürüyoruz. Bunun dışında başka türlü çalışma yapamazsınız ki.yani doğru olan yolumuzda yürüyoruz.

Bunun dışında başka türlü çalışma yapamazsınız ki.
Yani ayrılık gayrılık çıkarmayalım diye otur, olmaz ki. Mutlaka [çalışmanız lazım.] Yani ayrılık gayrılık çıkarmayalım diye otur, olmaz ki. Mutlaka [çalışmanız lazım.]

Niye çeşit çeşit dernekler var, niye çeşit çeşit gruplar var? Herkesin bir düşüncesi var,Niye çeşit çeşit dernekler var, niye çeşit çeşit gruplar var?

Herkesin bir düşüncesi var,
herkes bir şeyler yapıyor ama biz ölçüyoruz biçiyoruz, en güzel çalışmayı yapmak için gayret ediyoruz.herkes bir şeyler yapıyor ama biz ölçüyoruz biçiyoruz, en güzel çalışmayı yapmak için gayret ediyoruz. Burada dikkat edilecek nokta yani bizim de dikkat ettiğimiz nokta,Burada dikkat edilecek nokta yani bizim de dikkat ettiğimiz nokta, İslâmî birliği cemaat taassubu ile zedelememektir. Başkaları zedeliyor. İslâmî birliği cemaat taassubu ile zedelememektir. Başkaları zedeliyor. Biz mesela herkesten önce İslâm mecmuasını çıkarttık. Yayıldı, okunuyordu.Biz mesela herkesten önce İslâm mecmuasını çıkarttık. Yayıldı, okunuyordu. Ama bir başka grup da çıktı, ondan sonra bir başka dergi çıkarttı,Ama bir başka grup da çıktı, ondan sonra bir başka dergi çıkarttı, "Oh elhamdülillah, bizim dergahımızın da bir dergisi oldu." dedi."Oh elhamdülillah, bizim dergahımızın da bir dergisi oldu." dedi. Pekala, aslında biz daha önce çıkmıştık. Sonra böyle bir şey yapmak yanlış olsaydı Hocamız [yapmazdı.]Pekala, aslında biz daha önce çıkmıştık. Sonra böyle bir şey yapmak yanlış olsaydı Hocamız [yapmazdı.] Dedi ki; "Bak herkes vakıf kuruyor, hadi bakalım siz de bir vakıf kurun." Dedi ki;

"Bak herkes vakıf kuruyor, hadi bakalım siz de bir vakıf kurun."

Hayatında biz de Hakyol Vakfı'nı kurduk, gösterdik ona tüzüğünü. Beğendi, "Hadi bakalım çalışın." dedi.Hayatında biz de Hakyol Vakfı'nı kurduk, gösterdik ona tüzüğünü. Beğendi, "Hadi bakalım çalışın." dedi. Yani bu vahdete aykırı değil, güzel bir şey. Çünkü bizim kendi yolumuzun özelliği var.Yani bu vahdete aykırı değil, güzel bir şey.


Çünkü bizim kendi yolumuzun özelliği var.
Bak biz sigaraya evet demiyoruz, kadınlarla el sıkışmıyoruz, şöyle yapmıyoruz böyle yapmıyoruz. Bak biz sigaraya evet demiyoruz, kadınlarla el sıkışmıyoruz, şöyle yapmıyoruz böyle yapmıyoruz. Yani bizim elhamdülillah yolumuzun bir kalitesi var, seviyesi var.Yani bizim elhamdülillah yolumuzun bir kalitesi var, seviyesi var. O halde elbette [bizim çalışmamız da] olacak. O halde elbette [bizim çalışmamız da] olacak.

Piyasada bir sürü konfeksiyon var diye ben en kaliteli şeyi çıkartmayacak mıyım? Piyasada bir sürü konfeksiyon var diye ben en kaliteli şeyi çıkartmayacak mıyım?

En kalitelisini getirmeye çalışıyoruz. En kalitelisini getirmeye çalışıyoruz.

Soru: Aramızda evlenmek isteyen arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlara yardımcı olunabilir mi? Soru: Aramızda evlenmek isteyen arkadaşlarımız var. Bu arkadaşlara yardımcı olunabilir mi?

Cevap: Yardımcı olunmalı. Müslümanın müslümana yaptığı güzel yardımlardan birisiCevap: Yardımcı olunmalı. Müslümanın müslümana yaptığı güzel yardımlardan birisi iyi kimselerin yuva kurması konusundaki yardımıdır. Birbirinize yardımcı olun, iyi kimselerin yuva kurması konusundaki yardımıdır. Birbirinize yardımcı olun, biz de elimizden geldiği kadar size yardımcı olmak isteriz çünkü nikah konusundaki yardımbiz de elimizden geldiği kadar size yardımcı olmak isteriz çünkü nikah konusundaki yardım çok hayırlı bir iştir diye Efendimizin hadîs-i şerîfi vardır. çok hayırlı bir iştir diye Efendimizin hadîs-i şerîfi vardır.

Soru: Türkiye'deki son siyasi gelişmeleri değerlendirir misiniz?Soru: Türkiye'deki son siyasi gelişmeleri değerlendirir misiniz? Devlete hâkim olan ve gayri İslâmi zihniyete karşı nasıl bir tavırla mücadele yürütmemiz gerekiyor?Devlete hâkim olan ve gayri İslâmi zihniyete karşı nasıl bir tavırla mücadele yürütmemiz gerekiyor? Tevhid ilgisi ile bağdaşmayan, onu reddeden bu hâkim zihniyeti ne yapmamız lazım, nasıl algılamamız gerekiyor? Tevhid ilgisi ile bağdaşmayan, onu reddeden bu hâkim zihniyeti ne yapmamız lazım, nasıl algılamamız gerekiyor?

Cevap: Türkiye'de politika Türkiye'yi çok kötü bir seviyeye getirmiştir.Cevap: Türkiye'de politika Türkiye'yi çok kötü bir seviyeye getirmiştir. Ve maalesef devletin yönetimindeki insanlar hazineyi tam takır etmişlerdir, adaleti berbat etmişlerdir, Ve maalesef devletin yönetimindeki insanlar hazineyi tam takır etmişlerdir, adaleti berbat etmişlerdir, ekonomiyi bozmuşlardır, çoğu sahip oldukları yerlerde belediyeler perişan durumdadır, ekonomiyi bozmuşlardır, çoğu sahip oldukları yerlerde belediyeler perişan durumdadır, partizanlık, mezhepçilik almış yürümüştür. Kötü bir durum! Tabii böyle insanları seçenler departizanlık, mezhepçilik almış yürümüştür. Kötü bir durum! Tabii böyle insanları seçenler de çok büyük vebal altındadır, seçilmesine çanak tutanlar, vesile olanlar da vebal altındadır.çok büyük vebal altındadır, seçilmesine çanak tutanlar, vesile olanlar da vebal altındadır. Onun için böyle bir durumun bir daha olmaması için dikkatli çalışmak gerekiyor. Onun için böyle bir durumun bir daha olmaması için dikkatli çalışmak gerekiyor.

Biz bu konuda bazı şeyleri söyledik, mecmualarımızda filan yazdık. Dedik ki; Biz bu konuda bazı şeyleri söyledik, mecmualarımızda filan yazdık. Dedik ki;

"Bakın, en iyi adayı seçmeye çalışın, çok önemli! Vebal altında kalırsınız."Bakın, en iyi adayı seçmeye çalışın, çok önemli! Vebal altında kalırsınız. En iyi aday yoklamalarda anketlerde kazanamayacağı kesin ise,En iyi aday yoklamalarda anketlerde kazanamayacağı kesin ise, belli oluyorsa o zaman size en yakın adayı destekleyerek onun kötünün yerinebelli oluyorsa o zaman size en yakın adayı destekleyerek onun kötünün yerine onun seçilmesini sağlamaya çalışın." dedik. Bu önemli.onun seçilmesini sağlamaya çalışın." dedik.


Bu önemli.
Mesela parçalanmadan dolayı bakıyorsunuz, hop sarhoş ayyaş mezhepsiz dinsiz bir insan pattadak başa geçiyor.Mesela parçalanmadan dolayı bakıyorsunuz, hop sarhoş ayyaş mezhepsiz dinsiz bir insan pattadak başa geçiyor. Öyle bir insanın geçmemesi için düşünmek de önemli bir şey. Öyle bir insanın geçmemesi için düşünmek de önemli bir şey. Onu da yani ehven-i şerreyn diyoruz veya en iyi olmasa bile hiç olmazsaOnu da yani ehven-i şerreyn diyoruz veya en iyi olmasa bile hiç olmazsa nispeten iyi olanın seçilmesi diyoruz. Önemli! nispeten iyi olanın seçilmesi diyoruz. Önemli!

Soru: Parti çalışması ve iktidara onun gelmesi her çalışmanın üstünde olduğu,Soru: Parti çalışması ve iktidara onun gelmesi her çalışmanın üstünde olduğu, İslâmi hareketin onun akabinde kendiliğinden çözüleceğini söylüyorlar. İslâmi hareketin onun akabinde kendiliğinden çözüleceğini söylüyorlar.

Cevap: Hayır, bu böyle değildir. Dünyada ve Türkiye'de tarihte iktidarlaraCevap: Hayır, bu böyle değildir. Dünyada ve Türkiye'de tarihte iktidarlara müslümanların hakim olduğu devreler olmuştur, hiç de problemler bitmemiştir.müslümanların hakim olduğu devreler olmuştur, hiç de problemler bitmemiştir. Çünkü iktidara mensup insanlar nefis terbiyesi, tasavvuf terbiyesi almadığı zaman daÇünkü iktidara mensup insanlar nefis terbiyesi, tasavvuf terbiyesi almadığı zaman da o zaman da çok yalan yanlış şeyler olur. Mühim olan insanın iyi insan olarak yetişmesidir. o zaman da çok yalan yanlış şeyler olur. Mühim olan insanın iyi insan olarak yetişmesidir. İyi insan yetişmediği zaman cihadı da berbat eder, siyaseti de berbat eder, ticareti de berbat eder, İyi insan yetişmediği zaman cihadı da berbat eder, siyaseti de berbat eder, ticareti de berbat eder, aileyi de berbat eder, toplumu da berbat eder. İnsanın iyi insan olarak yetişmesi en önemli husustur.aileyi de berbat eder, toplumu da berbat eder. İnsanın iyi insan olarak yetişmesi en önemli husustur. Nakıs insandan, kötü insanlardan iyi bir sonuç çıkmaz. Nakıs insandan, kötü insanlardan iyi bir sonuç çıkmaz. Pakistan'da Mevdudi'nin şeyi [sözü] var; "Biz." diyor, "Pakistan'daki İslâmi harekettePakistan'da Mevdudi'nin şeyi [sözü] var; "Biz." diyor, "Pakistan'daki İslâmi harekette iyi yetişmemiş politikacılardan çok zarar gördük." diyor. iyi yetişmemiş politikacılardan çok zarar gördük." diyor.

En yakın misali Afganistan'dır! Cihat ettilerEn yakın misali Afganistan'dır! Cihat ettiler ondan sonra şimdi nefsanî sebeplerden ve dünya için birbirlerini yiyorlar. Berbat ettiler Afgan cihadını.ondan sonra şimdi nefsanî sebeplerden ve dünya için birbirlerini yiyorlar. Berbat ettiler Afgan cihadını. Bu iktidara da geçtiler üstelik, problem bitmedi. İnsanın yetişmesinin,Bu iktidara da geçtiler üstelik, problem bitmedi. İnsanın yetişmesinin, Allah'tan korkan insan haline gelmesinin [önemini gösteren] en bariz misalidir Afganistan. Allah'tan korkan insan haline gelmesinin [önemini gösteren] en bariz misalidir Afganistan.

Soru: Şeyhi ölen kişinin ne yapması lazım? Soru: Şeyhi ölen kişinin ne yapması lazım?

Cevap: Mevcut şeyhe bağlanacak insan, yani mürşid-i kâmile bağlanacak.Cevap: Mevcut şeyhe bağlanacak insan, yani mürşid-i kâmile bağlanacak. İlle şeyhinin halifesine bağlanması mecburiyeti yok. Eline bir imkan geçmiştir,İlle şeyhinin halifesine bağlanması mecburiyeti yok. Eline bir imkan geçmiştir, ölçecek biçecek doğru insana [bağlanacak]. Çünkü birisi ile olan ahdi sona ermiştir, ölçecek biçecek doğru insana [bağlanacak]. Çünkü birisi ile olan ahdi sona ermiştir, sözleşmesi sona ermiştir. Doğru düzgün bir yere bağlanacak.sözleşmesi sona ermiştir. Doğru düzgün bir yere bağlanacak. Kimisi yanlış da yalar da takım tutar gibi devam ediyor. Kimisi yanlış da yalar da takım tutar gibi devam ediyor.

"Ben çocukluğumdan beri Beşiktaşlıyım, üzülüp dururum Beşiktaşlı olduğuma, bırakamıyorum."Ben çocukluğumdan beri Beşiktaşlıyım, üzülüp dururum Beşiktaşlı olduğuma, bırakamıyorum. Bırakırsam, Fenerli Galatasaraylı olursam vefasızlık gibi geliyor!" Böyle şey olur mu? Bırakırsam, Fenerli Galatasaraylı olursam vefasızlık gibi geliyor!"

Böyle şey olur mu?

Tarikat meselesi âhiret meselesi, Allah'ın rızasını kazanma meselesidir.Tarikat meselesi âhiret meselesi, Allah'ın rızasını kazanma meselesidir. Nerede ciddiyet varsa, doğruluk varsa, hak varsa oraya gelinir. Yalan yanlış yerde durulmaz. Nerede ciddiyet varsa, doğruluk varsa, hak varsa oraya gelinir. Yalan yanlış yerde durulmaz. Misal söyleyeyim, misal vereyim: Misal söyleyeyim, misal vereyim:

Adam sünnet-i seniyyeye aykırı buyrukta bulunuyor müritlerine. Sünnete aykırı; Adam sünnet-i seniyyeye aykırı buyrukta bulunuyor müritlerine. Sünnete aykırı;

"Efendim!" diyorlar, "Hadîs-i şerîfler var." "Olsun ama sen gene böyle yap." "Efendim!" diyorlar, "Hadîs-i şerîfler var."


"Olsun ama sen gene böyle yap."

Bir kere daha böyle oluyor; "Olsun sen gene böyle yap." Bir kere daha böyle oluyor; Bir kere daha böyle oluyor;

"Olsun sen gene böyle yap."

Bir kere daha böyle oluyor;

"Efendim hadis var?" "Olsun sen gene böyle yap, hadis olsa bile." "Efendim hadis var?"

"Olsun sen gene böyle yap, hadis olsa bile."

"E hadise olsa bile öyle yapılır mı yahu?" "Sen gene böyle yap" olur mu? "E hadise olsa bile öyle yapılır mı yahu?"


"Sen gene böyle yap" olur mu?

"Ama" diyor, "Ben hâlâ uyanmadım, seviyorum adamı. Ona bağlılığım devam ediyor."Ama" diyor, "Ben hâlâ uyanmadım, seviyorum adamı. Ona bağlılığım devam ediyor. Bir gün bir rüya gördüm, o rüyayı görünceye kadar anlayamadım meseleyi, o zaman anladım. Bir gün bir rüya gördüm, o rüyayı görünceye kadar anlayamadım meseleyi, o zaman anladım. Rüya gördüm." diyor, "Rüyamda bizim tekkemizde yangın çıkmış." Rüya gördüm." diyor, "Rüyamda bizim tekkemizde yangın çıkmış."

Birisi rüyasını anlatıyor bana, başka tekkeden birisi bana bir şehirde olay anlatıyor.Birisi rüyasını anlatıyor bana, başka tekkeden birisi bana bir şehirde olay anlatıyor. Kendisinin olayını anlatıyor; Kendisinin olayını anlatıyor;

"Bizim tekkede yangın çıkmış, ben de rüyamda söndürmek için telaşla,"Bizim tekkede yangın çıkmış, ben de rüyamda söndürmek için telaşla, hani kova bulayım su bulayım da tekkedeki yangını söndüreyim diye koşuyorum." diyor. hani kova bulayım su bulayım da tekkedeki yangını söndüreyim diye koşuyorum." diyor.

Rüyada Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'le karşılaştım. Nefes nefese; Rüyada Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'le karşılaştım. Nefes nefese;

"Yâ Resûlallah, tekkemizde yangın çıktı!" dedim, Resûlullah Efendimiz; "Yâ Resûlallah, tekkemizde yangın çıktı!" dedim, Resûlullah Efendimiz;

"Bizim öyle bir tekkemiz yok dedi." diyor. "Hâ demek ki Resûlullah Efendimiz'in kabul etmediği bir yer dedim." diyor. "Bizim öyle bir tekkemiz yok dedi." diyor.

"Hâ demek ki Resûlullah Efendimiz'in kabul etmediği bir yer dedim." diyor.

"O rüyadan sonra uyandım, şeyh efendinin kayınpederi büyük şeyhe gittim." diyor. "O rüyadan sonra uyandım, şeyh efendinin kayınpederi büyük şeyhe gittim." diyor.

Büyük şeyhe gitmiş demiş ki; "Efendim, ben böyle bir rüya gördüm." Büyük şeyhe gitmiş demiş ki;

"Efendim, ben böyle bir rüya gördüm."

"Evladım doğrudur." demiş, "Ben bu bizim herife, evet tarikatta vazife vermiştim yapsın diye"Evladım doğrudur." demiş, "Ben bu bizim herife, evet tarikatta vazife vermiştim yapsın diye ama sonra bu söz dinlemedi, ben onu tarikattan tardettim. Söz dinlemiyor hâlâ yapıyor." demiş. ama sonra bu söz dinlemedi, ben onu tarikattan tardettim. Söz dinlemiyor hâlâ yapıyor." demiş.

Eh, hâlâ yapıyor ama Peygamber Efendimiz de rüyada "Bizim öyle tekkemiz yok!" diyor işte. Eh, hâlâ yapıyor ama Peygamber Efendimiz de rüyada "Bizim öyle tekkemiz yok!" diyor işte.

Binâenaleyh öyle Beşiktaş-Fenerbahçe takımı tutar gibi tekke tutulmaz, taassup gösterilmez.Binâenaleyh öyle Beşiktaş-Fenerbahçe takımı tutar gibi tekke tutulmaz, taassup gösterilmez. Bakılır, ölçüsü vardır bunun: Herkes Kur'an'a uymak, sünnet-i seniyyeye uymak mecburiyetindedir.Bakılır, ölçüsü vardır bunun: Herkes Kur'an'a uymak, sünnet-i seniyyeye uymak mecburiyetindedir. Sünnet-i seniyyeye uymuyorsa,Sünnet-i seniyyeye uymuyorsa, Allah'ın emrine uygun olmayan işler yapılıyorsa orada durulmaz, hak yola gelinir. Allah'ın emrine uygun olmayan işler yapılıyorsa orada durulmaz, hak yola gelinir.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2