Namaz Vakitleri

25 Cemâziye'l-Âhir 1446
26 Aralık 2024
İmsak
06:48
Güneş
08:20
Öğle
13:09
İkindi
15:27
Akşam
17:48
Yatsı
19:15
Detaylı Arama

Kurban Bayramı Sevgi, Paylaşma ve Kardeşlik Bayramı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

8 Zilhicce 1418 / 05.04.1998
Mekke

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın özel gün ve gecelerde yapmış oldukları sohbetlerde yapılacak ibadetler ve sevaplı işler konusunda dinleyicileri bilgilendiriyor. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler okuyup izah ediyor. Gecenin ihyası konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Müslümanları İki bayramı Vardır, Kurban Bayramında Yapılması Gereken Önemli Şeyler, Cennet İle Müjdelenen Muttaki Kulların Vasıfları | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Kurban Bayramı Sevgi, Paylaşma ve Kardeşlik Bayramı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

8 Zilhicce 1418 / 05.04.1998
Mekke

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın özel gün ve gecelerde yapmış oldukları sohbetlerde yapılacak ibadetler ve sevaplı işler konusunda dinleyicileri bilgilendiriyor. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler okuyup izah ediyor. Gecenin ihyası konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Müslümanları İki bayramı Vardır, Kurban Bayramında Yapılması Gereken Önemli Şeyler, Cennet İle Müjdelenen Muttaki Kulların Vasıfları | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

es-Selamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuh… es-Selamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtuh…

Allah'ın selâmı, rahmeti, bereketi, ihsanı, ikramı, lütfu üzerinize olsun. Allah'ın selâmı, rahmeti, bereketi, ihsanı, ikramı, lütfu üzerinize olsun.

Size bu konuşmamı bayramdan önce geldiğimiz Mina'dan, yani koçun kurban edildiği,Size bu konuşmamı bayramdan önce geldiğimiz Mina'dan, yani koçun kurban edildiği, İbrahim aleyhisselam'ın şeytan taşladığı Mekke-i Mükerreme ile Arafat arasında, İbrahim aleyhisselam'ın şeytan taşladığı Mekke-i Mükerreme ile Arafat arasında, Peygamber Efendimiz'in gelip de konakladığı Mina'dan bu bayram konuşmasını yapıyorum. Peygamber Efendimiz'in gelip de konakladığı Mina'dan bu bayram konuşmasını yapıyorum.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz arefe gününden önceki günde,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz arefe gününden önceki günde, yani terviye gününde Mina'ya gelirdi, Mescidü'l-Hayf'ta öğlen, ikindi, akşam,yani terviye gününde Mina'ya gelirdi, Mescidü'l-Hayf'ta öğlen, ikindi, akşam, yatsı ve sabah namazlarını kılardı, oradan sabah namazını, yani arefe günününyatsı ve sabah namazlarını kılardı, oradan sabah namazını, yani arefe gününün sabahındaki namazı kıldıktan sonra Arafat'a doğru hareket ederdi. İşte öğleye yakın Arafat'a varılırdı. sabahındaki namazı kıldıktan sonra Arafat'a doğru hareket ederdi. İşte öğleye yakın Arafat'a varılırdı.

Biz şimdi Mina'dayız, yarın Arafat'a gideceğiz. Arafat'tan da ertesi günBiz şimdi Mina'dayız, yarın Arafat'a gideceğiz. Arafat'tan da ertesi gün Müzdelife'ye geçmiş olacağız bayramın birinci günü. Müzdelife'ye geçmiş olacağız bayramın birinci günü.

Şimdiden sizlere, o günlerin yani artık heyecanı, telaşı ve meşguliyetleri arasındaŞimdiden sizlere, o günlerin yani artık heyecanı, telaşı ve meşguliyetleri arasında konuşma yapamayız diye burada Mina'dan sesleniyoruz. Hepinizin bayramlarını tebrik ederiz. konuşma yapamayız diye burada Mina'dan sesleniyoruz. Hepinizin bayramlarını tebrik ederiz.

Kurban bayramlarınız, iyd-i edhâ'nız saîd olsun, her rûzunuz bir iyd olsun. Kurban bayramlarınız, iyd-i edhâ'nız saîd olsun, her rûzunuz bir iyd olsun.

Öyle derdi bizim Osmanlı çelebisi tanıdığımız büyük amcalarımız,Öyle derdi bizim Osmanlı çelebisi tanıdığımız büyük amcalarımız, biz bayramlarını tebrik ettiğimiz zaman, "Her rûzunuz bir iyd olsun." biz bayramlarını tebrik ettiğimiz zaman, "Her rûzunuz bir iyd olsun." Yani her gününüz bayram olsun diye böyle güzel temennilerde bulunurlardı.Yani her gününüz bayram olsun diye böyle güzel temennilerde bulunurlardı. "İydiniz saîd olsun, bayramınız yani saadetli olsun, her rûzunuz bir iyd olsun." derlerdi."İydiniz saîd olsun, bayramınız yani saadetli olsun, her rûzunuz bir iyd olsun." derlerdi. Ben de Osmanlı ifadelerini, böyle tarihî, nostaljik havası olduğu için seviyorum,Ben de Osmanlı ifadelerini, böyle tarihî, nostaljik havası olduğu için seviyorum, hepinize aynı temenniyi naklediyorum. hepinize aynı temenniyi naklediyorum.

Bu iydiniz saîd olsun, her rûzunuz da bundan sonra bir iyd gibi olsun.Bu iydiniz saîd olsun, her rûzunuz da bundan sonra bir iyd gibi olsun. Allah hem dünyada hem âhirette aziz ve mutlu eylesin, lütfuna erdirsin, kahrından,Allah hem dünyada hem âhirette aziz ve mutlu eylesin, lütfuna erdirsin, kahrından, gazabından, bizi üzecek şeylerden korusun.gazabından, bizi üzecek şeylerden korusun. Allahu Teâlâ hazretleri önümüzdeki yıllarda ömrünüz boyu nice nice mutlu bayramlara ermenizi,Allahu Teâlâ hazretleri önümüzdeki yıllarda ömrünüz boyu nice nice mutlu bayramlara ermenizi, sıhhat afiyetle, saadetle, devletle, dostlarınızla, evlatlarınızla,sıhhat afiyetle, saadetle, devletle, dostlarınızla, evlatlarınızla, çoluk çocuğunuzla nice bayramlar görmenizi nasip eylesin.çoluk çocuğunuzla nice bayramlar görmenizi nasip eylesin. Hepinize en güzel dileklerle, dualarla dünya ve âhiretin hayırlarınıHepinize en güzel dileklerle, dualarla dünya ve âhiretin hayırlarını Cenâb-ı Mevlâ'dan dilerim, temenni ederim.Cenâb-ı Mevlâ'dan dilerim, temenni ederim. Allahu Teâlâ hazretleri gelmeyen kardeşlerimize de bu mübarek beldelere gelmeyi,Allahu Teâlâ hazretleri gelmeyen kardeşlerimize de bu mübarek beldelere gelmeyi, hac, umre vazifelerini yapmayı nasip eylesin. Aziz ve muhterem kardeşlerim! hac, umre vazifelerini yapmayı nasip eylesin.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bildiriyor ki müslümanlarınPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bildiriyor ki müslümanların iki tane bayramı vardır, dinî bayramı iki tanedir. iki tane bayramı vardır, dinî bayramı iki tanedir. Birisi Ramazan sonunda Ramazan bayramı dediğimiz [bayram.] Birisi Ramazan sonunda Ramazan bayramı dediğimiz [bayram.] Bir ay oruç tutuluyor, ibadetler yapılıyor, teravihler kılınıyor, Kur'ân-ı Kerîm'ler okunuyor.Bir ay oruç tutuluyor, ibadetler yapılıyor, teravihler kılınıyor, Kur'ân-ı Kerîm'ler okunuyor. Muhteşem mübarek bir ibadet ayı geçtikten sonra mükâfatların artık tahakkuk ettiği zamanda,Muhteşem mübarek bir ibadet ayı geçtikten sonra mükâfatların artık tahakkuk ettiği zamanda, Ramazan bitince bir bayram oluyor. Ramazan bayramı, iydü'l-fıtr deniliyor. Ramazan bitince bir bayram oluyor. Ramazan bayramı, iydü'l-fıtr deniliyor. Fıtır, iftar kelimesi ile ilgili, yani artık oruç tutulmuyor, iftarlı gibi oluyor insan,Fıtır, iftar kelimesi ile ilgili, yani artık oruç tutulmuyor, iftarlı gibi oluyor insan, oruç tutmayıp yemek yeme durumuna geçmiş olduğundan iydü'l-fıtr denilmiş o Ramazan bayramına. oruç tutmayıp yemek yeme durumuna geçmiş olduğundan iydü'l-fıtr denilmiş o Ramazan bayramına.

Burada da iydü'l-edhâ deniliyor. Edhâ, udhiye yani kurbanlık kelimesiyle ilgili bir söz.Burada da iydü'l-edhâ deniliyor. Edhâ, udhiye yani kurbanlık kelimesiyle ilgili bir söz. Yani kurban kesildiği için bu bayramda bunun adı Kurban bayramı olmuş oluyor. Yani kurban kesildiği için bu bayramda bunun adı Kurban bayramı olmuş oluyor.

Hacılar bu bayramda ne yapıyorlar? Hacılar bu bayramda ne yapıyorlar?

Arafat'tan Müzdelife'ye gelmiş oldukları gün sabahleyin Kurban bayramının birinci günü olmuş oluyor.Arafat'tan Müzdelife'ye gelmiş oldukları gün sabahleyin Kurban bayramının birinci günü olmuş oluyor. Müzdelife'de vakfelerini yaptıktan sonra Mina'ya geçiyorlar.Müzdelife'de vakfelerini yaptıktan sonra Mina'ya geçiyorlar. Büyük şeytan dediğimiz Cemretü'l-Akabe'yi yedi taş atarak taşlıyorlar. Büyük şeytan dediğimiz Cemretü'l-Akabe'yi yedi taş atarak taşlıyorlar. Ondan sonra İbrahim aleyhisselam'ın Allah koç gönderip de kurban etmesini emrettiği şekildeOndan sonra İbrahim aleyhisselam'ın Allah koç gönderip de kurban etmesini emrettiği şekilde bu Mina'da kurbanlarını kesmesi gerekenler kurbanlarını kesiyorlar. bu Mina'da kurbanlarını kesmesi gerekenler kurbanlarını kesiyorlar.

Biliyorsunuz, hacc-ı temettü ve kıran yapanlar kurban keser, hacc-ı ifrad yapanlarınBiliyorsunuz, hacc-ı temettü ve kıran yapanlar kurban keser, hacc-ı ifrad yapanların kurban kesmesi zengin olsa bile hani Türkiye'de kesiyordum [diye] burada kesecek değildir,kurban kesmesi zengin olsa bile hani Türkiye'de kesiyordum [diye] burada kesecek değildir, mecbur değildir, kesmeyebilir. Çünkü kurban kesmenin kendine göre zorlukları var burada, mecbur değildir, kesmeyebilir. Çünkü kurban kesmenin kendine göre zorlukları var burada, bu kalabalıkta kurban kesme yerlerine, mezbahanelere gidip gelmek, o işleri yapmak kolay olmuyor. bu kalabalıkta kurban kesme yerlerine, mezbahanelere gidip gelmek, o işleri yapmak kolay olmuyor.

Bizim böyle kâfile halinde gittiğimiz zaman kardeşlerimiz gidip bizim namımıza kurbanları seçip,Bizim böyle kâfile halinde gittiğimiz zaman kardeşlerimiz gidip bizim namımıza kurbanları seçip, kesip bize de bazı etinden budundan tadımlık getiriyorlar ama kan ter içinde kalıyorlar. kesip bize de bazı etinden budundan tadımlık getiriyorlar ama kan ter içinde kalıyorlar. İhramları filan kanlanıyor, tabii kolay bir şey değil.İhramları filan kanlanıyor, tabii kolay bir şey değil. Yani kesse keser, ama kesmek mecburiyetinde değil, kıran ve temettü haccı yapanlar.Yani kesse keser, ama kesmek mecburiyetinde değil, kıran ve temettü haccı yapanlar. Hem hac ve hem umre yaptıkları için şükrâne olarak kurban kesiyorlar, kurban bayramı oluyor. Hem hac ve hem umre yaptıkları için şükrâne olarak kurban kesiyorlar, kurban bayramı oluyor.

Bu Kurban bayramında hazırlatılması gereken önemli şeyler nelerdir? Bu Kurban bayramında hazırlatılması gereken önemli şeyler nelerdir?

Bir, Kurban bayramı, arefe günü sabah namazından [dördüncü] günüBir, Kurban bayramı, arefe günü sabah namazından [dördüncü] günü ikindi namazının sonuna kadar her vakit namazının arkasından tekbir getirilecek. ikindi namazının sonuna kadar her vakit namazının arkasından tekbir getirilecek.

Yani namazı kıldığımız zaman ne yapıyorduk? Yani namazı kıldığımız zaman ne yapıyorduk?

es-Selamu aleyküm ve rahmetullah, esselamu aleyküm ve rahmetullah.es-Selamu aleyküm ve rahmetullah, esselamu aleyküm ve rahmetullah. Allahümme ente's-selam ve minke's-selam duasını okuyorduk. Allahümme ente's-selam ve minke's-selam duasını okuyorduk.

Hayır, öyle yapılmayacak, tekbir getirilecek, Hayır, öyle yapılmayacak, tekbir getirilecek,

Allahu ekber, Allahu ekber, lâ ilâhe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahi'l-hamd. denilecek.Allahu ekber, Allahu ekber, lâ ilâhe illallahu vallahu ekber, Allahu ekber ve lillahi'l-hamd. denilecek. Arefe günü, yani Kurban bayramından bir gün önce, yani yarın. Arefe günü, yani Kurban bayramından bir gün önce, yani yarın. Bize göre, şimdi benim bu konuşmayı yaptığım terviye günü olduğu içinBize göre, şimdi benim bu konuşmayı yaptığım terviye günü olduğu için sabahtan başlıyor Kurban bayramı. sabahtan başlıyor Kurban bayramı. Kurban bayramı günleri sonuncu gününün ikindisinin kılınmasına kadarKurban bayramı günleri sonuncu gününün ikindisinin kılınmasına kadar vacib olan tekbirleri unutmayın. Bu önemli. Sonra, başka? vacib olan tekbirleri unutmayın. Bu önemli.

Sonra, başka?

Tabii Kurban bayramı ve Ramazan bayramı müslümanların iki önemli bayramı.Tabii Kurban bayramı ve Ramazan bayramı müslümanların iki önemli bayramı. Bu bayramların sevaplarından istifade etmek lazım, sevapları kaçırmamak lazım. Bu bayramların sevaplarından istifade etmek lazım, sevapları kaçırmamak lazım.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hadîs-i şerîflerinde buyurmuş ki;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hadîs-i şerîflerinde buyurmuş ki; "Bir müslümanın bir müslümana üç günden fazla müddet dargın kalması helal olmaz." Üç günden fazla... "Bir müslümanın bir müslümana üç günden fazla müddet dargın kalması helal olmaz." Üç günden fazla...

Niye üç güne kadar müsaade ediyor? Niye üç güne kadar müsaade ediyor?

Eh, işte biraz vaziyeti düşünsün, durumu muhakeme etsin, kim haklı, kim haksız tefekkür etsin.Eh, işte biraz vaziyeti düşünsün, durumu muhakeme etsin, kim haklı, kim haksız tefekkür etsin. Kendisi haklı ise bile affedersem sevabım çok olur diye affı düşünsün,Kendisi haklı ise bile affedersem sevabım çok olur diye affı düşünsün, haksızsa suçunu anlayıp özür dilemeye karar versin.haksızsa suçunu anlayıp özür dilemeye karar versin. Üç günlük böyle bir düşünme taşınma zamanı neyse, ama üç günden sonraÜç günlük böyle bir düşünme taşınma zamanı neyse, ama üç günden sonra artık bu dargınlığı uzatmak doğru olmuyor. Bayramlar barışma vesilesidir. artık bu dargınlığı uzatmak doğru olmuyor. Bayramlar barışma vesilesidir. Barış, sevişme, dostluk, anlaşma ve biribirlerini tebrik etme vesilesi olduğu içinBarış, sevişme, dostluk, anlaşma ve biribirlerini tebrik etme vesilesi olduğu için bu bayramda dargınlar lütfen birbirlerini ziyaret etsinler.bu bayramda dargınlar lütfen birbirlerini ziyaret etsinler. Küçükler büyükleri ziyaret etsin, eller öpülsün, uzak diyarlardaysa telefon açılsın, tebrik gönderilsin.Küçükler büyükleri ziyaret etsin, eller öpülsün, uzak diyarlardaysa telefon açılsın, tebrik gönderilsin. Tatlı sözlerle insanların arasının düzeltilmesine bu bayram bir vesile kılınsın. Tatlı sözlerle insanların arasının düzeltilmesine bu bayram bir vesile kılınsın.

Biliyorsunuz, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki; Biliyorsunuz, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

Fe-inne fesâde'l-beyni hiye'l-hâlikah. Fe-inne fesâde'l-beyni hiye'l-hâlikah.

Yani kişilerin arasının bozulması, birbirlerine düşman olmaları, kızmaları nedir? Yani kişilerin arasının bozulması, birbirlerine düşman olmaları, kızmaları nedir?

"Hayırları kökünden kazıyıp götüren bir felakettir.""Hayırları kökünden kazıyıp götüren bir felakettir." Yani tıraş edip götüren, hayır bırakmayan bir felakettir. Yani tıraş edip götüren, hayır bırakmayan bir felakettir.

İnsanların birbirlerini sevmesi lazım, birbirleriyle dostluk kurması lazım. İnsanların birbirlerini sevmesi lazım, birbirleriyle dostluk kurması lazım.

İnneme'l-mü'minûne ihvetün. "Bütün müslümanlar, mü'minler birbirlerinin kardeşidir."İnneme'l-mü'minûne ihvetün. "Bütün müslümanlar, mü'minler birbirlerinin kardeşidir." Zengini, fakiri, Arabı, Acemi, esmeri, beyazı, zencisi, zengini, fakiri, esiri, hürü... Zengini, fakiri, Arabı, Acemi, esmeri, beyazı, zencisi, zengini, fakiri, esiri, hürü... hepsi; Uzak Doğulusu, Yakın Doğulusu, Amerika'daki, Kanada'daki, Afrika'daki...hepsi; Uzak Doğulusu, Yakın Doğulusu, Amerika'daki, Kanada'daki, Afrika'daki... herkes, her müslüman birbirinin dostudur.herkes, her müslüman birbirinin dostudur. İlerlemiş veya geri kalmış her ne olursa olsun müslümanlar birbirlerinin kardeşidir. İlerlemiş veya geri kalmış her ne olursa olsun müslümanlar birbirlerinin kardeşidir. Allah kardeş yapmıştır, ilâhî bir kardeşliktir. Âhirette de devam edecek.Allah kardeş yapmıştır, ilâhî bir kardeşliktir. Âhirette de devam edecek. Bunun, kardeşliğin korunması çok önemli oluyor. Bunun, kardeşliğin korunması çok önemli oluyor.

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de cennetlerin müttakî kullarına hazırlandığını belirtirken; Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de cennetlerin müttakî kullarına hazırlandığını belirtirken;

U'iddet li'l-müttâkîn. "Cennetler müttakî kullar için hazırlanmıştır mükâfat olarak."U'iddet li'l-müttâkîn. "Cennetler müttakî kullar için hazırlanmıştır mükâfat olarak." Ellezîne. "O mü'min kullar ki..." diye, mü'minlerin vasıflarını sayarken şöyle buyuruyor; Ellezîne. "O mü'min kullar ki..." diye, mü'minlerin vasıflarını sayarken şöyle buyuruyor;

Ellezîne yünfikûne fi's-serrâi ve'd-dârrâi. "Sevinçli anlarında da, zararlı zamanlarında da,Ellezîne yünfikûne fi's-serrâi ve'd-dârrâi. "Sevinçli anlarında da, zararlı zamanlarında da, yani zenginken de fakirken de, her türlü hâl ü kârda yardım edilecek insanlara yardım ederler, yani zenginken de fakirken de, her türlü hâl ü kârda yardım edilecek insanlara yardım ederler, infak ederler, sadaka verirler, hayır hasenât yaparlar." Muttaki kulların vasfı budur. infak ederler, sadaka verirler, hayır hasenât yaparlar." Muttaki kulların vasfı budur. Yani yarım elması varsa yarısını verir bir fakire, gönlünü alır. Yani yarım elması varsa yarısını verir bir fakire, gönlünü alır.

Dürüş, kazan, ye, yedir, Bir gönül ele getir. Bin Kâbe'den yeğrektir, Dürüş, kazan, ye, yedir,

Bir gönül ele getir.

Bin Kâbe'den yeğrektir,

Bir gönül imareti. dediği gibi Yunus Emre'nin, gönül almaya,Bir gönül imareti.

dediği gibi Yunus Emre'nin, gönül almaya,
insan sevindirmeye, duasını kazanmaya çalışır. insan sevindirmeye, duasını kazanmaya çalışır.

Yünfikûne. "İnfak ederler." Fi's-serrâ' ve'd-darrâ'.Yünfikûne. "İnfak ederler." Fi's-serrâ' ve'd-darrâ'. "Darlık ve genişlik zamanında, zenginlikte, fakirlikte, sevinçliyken, dardayken infak ederler.""Darlık ve genişlik zamanında, zenginlikte, fakirlikte, sevinçliyken, dardayken infak ederler." Mü'min kullar cömerttir. Muttakî kullar cömerttir, iyilikseverdir;Mü'min kullar cömerttir. Muttakî kullar cömerttir, iyilikseverdir; elindeki zenginliği, imkânları başkalarına ikram eder, Allah'ın rızasını kazanır. elindeki zenginliği, imkânları başkalarına ikram eder, Allah'ın rızasını kazanır.

Biliyorsunuz hadîs-i kudsîlerde geçiyor.Biliyorsunuz hadîs-i kudsîlerde geçiyor. Benim de çok hoşuma gider, o rivayetleri okudukça neşelenirim, yarın rûz-i mahşerde Benim de çok hoşuma gider, o rivayetleri okudukça neşelenirim, yarın rûz-i mahşerde Allahu Teâlâ hazretleri bir kuluna diyecekmiş ki, Peygamber Efendimiz bildiriyor; Allahu Teâlâ hazretleri bir kuluna diyecekmiş ki, Peygamber Efendimiz bildiriyor;

"Ben hastalandım, beni ziyaret etmedin." Diyecekmiş; "Ben hastalandım, beni ziyaret etmedin." Diyecekmiş;

"Tevbe yâ Rabbi! Yani sen âlemlerin Rabbisin, hastalanmazsın,"Tevbe yâ Rabbi! Yani sen âlemlerin Rabbisin, hastalanmazsın, bu sözün mânası ne acaba?" diye soracakmış kul. "Benim bir sevdiğim kul hastalandı. bu sözün mânası ne acaba?" diye soracakmış kul.

"Benim bir sevdiğim kul hastalandı.
Sen onu ziyarete gitmedin. Eğer ziyarete gitseydin, sanki beni ziyaret etmiş gibi sevap kazanacaktın." Sen onu ziyarete gitmedin. Eğer ziyarete gitseydin, sanki beni ziyaret etmiş gibi sevap kazanacaktın."

Bunun gibi işte, "Acıktım, doyurmadın. Yani bir fakir geldi aç, sen onu doyursaydınBunun gibi işte, "Acıktım, doyurmadın. Yani bir fakir geldi aç, sen onu doyursaydın beni doyurmuş gibi büyük mükâfat alacaktın." diye bildirmiş. beni doyurmuş gibi büyük mükâfat alacaktın." diye bildirmiş.

Demek ki kul sevindirmeyi Allah çok sevdiğinden böyle anlatıyor, böyle taltif ediyor iyilik yapanları.Demek ki kul sevindirmeyi Allah çok sevdiğinden böyle anlatıyor, böyle taltif ediyor iyilik yapanları. İyilik yapmaya vesileler arayalım ve âyetin burasından dersimizi alalım. İyilik yapmaya vesileler arayalım ve âyetin burasından dersimizi alalım. Bayram gününde güzel paketlerle, hediyelerle tanıdıklarımıza, Bayram gününde güzel paketlerle, hediyelerle tanıdıklarımıza, dostlarımıza ziyarete gittiğimiz zaman böyle ikramlar, infaklar, hayırlar,dostlarımıza ziyarete gittiğimiz zaman böyle ikramlar, infaklar, hayırlar, sadakalar, bağışlar, hediyeler verelim. Çünkü sadakalar, bağışlar, hediyeler verelim. Çünkü Peygamber Efendimiz; Tehâ tehâbbû.Peygamber Efendimiz;

Tehâ tehâbbû.
"Hediyeleşin, hediyeden dolayı arada muhabbetler kuvvetlenir." buyuruyor. "Hediyeleşin, hediyeden dolayı arada muhabbetler kuvvetlenir." buyuruyor.

Hediyeleşmek müslümanın şiârıdır, cömertliğin de bir sonucudur.Hediyeleşmek müslümanın şiârıdır, cömertliğin de bir sonucudur. İnsan biraz parasından hediye faslı ayırmalı, bütçesinden bir bölüm ayırmalı,İnsan biraz parasından hediye faslı ayırmalı, bütçesinden bir bölüm ayırmalı, hediyelik eşya alma şeyi [bütçesi]. Güzel hediyeleri seçmeli,hediyelik eşya alma şeyi [bütçesi]. Güzel hediyeleri seçmeli, insanlara, dostlarına hediye etmeli, yadigâr olmalı. insanlara, dostlarına hediye etmeli, yadigâr olmalı.

Ben Medîne-i Münevvere'de bir arkadaşımızın evinde kaldığımız zaman duvarda çok büyük,Ben Medîne-i Münevvere'de bir arkadaşımızın evinde kaldığımız zaman duvarda çok büyük, böyle artık bir buçuk metre boyunda, bir metre eninde veya daha iki metre boyunda filanböyle artık bir buçuk metre boyunda, bir metre eninde veya daha iki metre boyunda filan çok güzel bir levha üzerinde siyah zeminde madenî Âyete'l-Kürsî gördüm. Güzel çerçeve, çok güzel... çok güzel bir levha üzerinde siyah zeminde madenî Âyete'l-Kürsî gördüm. Güzel çerçeve, çok güzel...

"Aman ne kadar güzel bir levha, ne kadar muhteşem!"Aman ne kadar güzel bir levha, ne kadar muhteşem! Odayı da çok güzel süslemiş, duvara çok da yakışmış." dedim, güldü; Odayı da çok güzel süslemiş, duvara çok da yakışmış." dedim, güldü;

"Bunu Hocamız hediye etti bana." dedi."Bunu Hocamız hediye etti bana." dedi. Yani Mehmed Zahid Kotku Hocamız rahmetullahi aleyh kaddesallahu sırrahu'l-azizYani Mehmed Zahid Kotku Hocamız rahmetullahi aleyh kaddesallahu sırrahu'l-aziz ona misafir gittiği zaman, ona hediye olarak o muazzam hediyeyi vermiş.ona misafir gittiği zaman, ona hediye olarak o muazzam hediyeyi vermiş. Kocaman bir hediye. Çok para ama hocamız verdi mi doyuracak şekilde verirdi,Kocaman bir hediye. Çok para ama hocamız verdi mi doyuracak şekilde verirdi, hediyesi de çok güzel, ben de beğendim yani. Demek ki hediyeleşeceğiz. hediyesi de çok güzel, ben de beğendim yani.

Demek ki hediyeleşeceğiz.
Muttakî kulların bir vasfı, ellezîne yünfikûne fi's-serrâ'i ve'd-darrâ'.Muttakî kulların bir vasfı, ellezîne yünfikûne fi's-serrâ'i ve'd-darrâ'. Fakir de olsa zengin de olsa verecek. Dedelerimiz bunu şöyle ifade etmişler, Fakir de olsa zengin de olsa verecek. Dedelerimiz bunu şöyle ifade etmişler, "Çam sakızı çoban armağanı." Yani çoban ne yapsın, dağda parası yoktur,"Çam sakızı çoban armağanı." Yani çoban ne yapsın, dağda parası yoktur, hayvanları gözetiyor, bekliyor; koyunları, sığırları güdüyor, parası yok. Ama ne yapsın? hayvanları gözetiyor, bekliyor; koyunları, sığırları güdüyor, parası yok.

Ama ne yapsın?

İşte dağdan gelirken çamlardan sızan reçineleri toplar, getirir, geldiği insana hediye verir.İşte dağdan gelirken çamlardan sızan reçineleri toplar, getirir, geldiği insana hediye verir. "Çam sakızı çoban armağanı." derler. Yani her ağaçta bulunduğu için ucuz bir şey,"Çam sakızı çoban armağanı." derler. Yani her ağaçta bulunduğu için ucuz bir şey, pahalı değil ama işte o da netice itibariyle bir hediyedir.pahalı değil ama işte o da netice itibariyle bir hediyedir. İnsan uzak bir yere gittiği zaman, evine döndüğü zaman da hediye ile dönmesiniİnsan uzak bir yere gittiği zaman, evine döndüğü zaman da hediye ile dönmesini Peygamber Efendimiz tavsiye ediyor. Peygamber Efendimiz tavsiye ediyor. Muttakîlerin bir vasfı böyle hediye, infak, hayır, sadaka, cömertlik, vesaire. İkincisi; Muttakîlerin bir vasfı böyle hediye, infak, hayır, sadaka, cömertlik, vesaire. İkincisi;

Ve'l-kâzimîne'l-ğayz. "Gayzını, kinini, kızgınlığı yutar müttakî kullar."Ve'l-kâzimîne'l-ğayz. "Gayzını, kinini, kızgınlığı yutar müttakî kullar." Yani kızmış birisine; üf, eline bir geçse parçalayacak, ne kadar kızmış,Yani kızmış birisine; üf, eline bir geçse parçalayacak, ne kadar kızmış, tir tir titriyor sinirinden, çok fena kızmış. Neden? tir tir titriyor sinirinden, çok fena kızmış.

Neden?

E çok kızdırmış öteki adam da olmayacak bir şeyler yapmış. Gel de kızma...E çok kızdırmış öteki adam da olmayacak bir şeyler yapmış. Gel de kızma... Sen olsan sen de kızarsın. Ben olsam ben de kızarım. Ama müttakî kullar ne yaparlar? Sen olsan sen de kızarsın. Ben olsam ben de kızarım.

Ama müttakî kullar ne yaparlar?

Ve'l-kâzmîne'l-ğayz. "Gayzını, kinini, kızgınlığını haklı da olsa yutar." Hüp yutar, kini yok.Ve'l-kâzmîne'l-ğayz. "Gayzını, kinini, kızgınlığını haklı da olsa yutar." Hüp yutar, kini yok. Yani adam haketti, kızılacak gibi bir şeyler yaptı ama, üzdü, kırdı, döktü, vesaireYani adam haketti, kızılacak gibi bir şeyler yaptı ama, üzdü, kırdı, döktü, vesaire ne yaptıysa yaptı ama bu affediyor çünkü affetmeyi Allah çok seviyor.ne yaptıysa yaptı ama bu affediyor çünkü affetmeyi Allah çok seviyor. Ve'l-kâzimîne'l-ğayz. "Kızgınlığını yutuyor."Ve'l-kâzimîne'l-ğayz. "Kızgınlığını yutuyor." Yani kızgınlığını devam ettirmemek, nefsine hâkim olmak, kızmamak çok önemli. Yani kızgınlığını devam ettirmemek, nefsine hâkim olmak, kızmamak çok önemli.

Peygamber Efendimiz'e birisi ashaptan rıdvanullahi aleyhim ecmaîn gelmiş; Peygamber Efendimiz'e birisi ashaptan rıdvanullahi aleyhim ecmaîn gelmiş;

Yâ resûlallah evsınî. "Bana bir nasihatte bulun, tavsiyede bulun." diye nasihat istemiş.Yâ resûlallah evsınî. "Bana bir nasihatte bulun, tavsiyede bulun." diye nasihat istemiş. Peygamber Efendimiz'e bazen gelirlerdi böyle, böyle söylerlerdi. Evsınî. Peygamber Efendimiz'e bazen gelirlerdi böyle, böyle söylerlerdi. Evsınî. "Bana bir nasihat et yâ Resûlallah." Peygamber Efendimiz buyurmuş ki; "Bana bir nasihat et yâ Resûlallah." Peygamber Efendimiz buyurmuş ki;

Lâ tağdab. "Kızma!" Üç defa sormuş. Yani ikinci, üçüncü soruşlarının sebebi ne? Lâ tağdab. "Kızma!"

Üç defa sormuş. Yani ikinci, üçüncü soruşlarının sebebi ne?

Yani daha başka bir nasihat etsin filan diye.Yani daha başka bir nasihat etsin filan diye. Her seferinde Peygamber Efendimiz lâ tağdab buyurmuş.Her seferinde Peygamber Efendimiz lâ tağdab buyurmuş. "Gazaplanma, kızma.!" Yani kızgınlığını yut, sakin bir insan ol. E tabii bu biraz zor, ben biliyorum."Gazaplanma, kızma.!" Yani kızgınlığını yut, sakin bir insan ol.

E tabii bu biraz zor, ben biliyorum.
Biraz ben asabiyim, kendi kendime bakıyorum, asabiyim. Biraz ben asabiyim, kendi kendime bakıyorum, asabiyim. İnsanın kızgınlığını, asabiyetini yutması filan kolay değil ama mü'min mü'mine karşı şefkatli olacak, İnsanın kızgınlığını, asabiyetini yutması filan kolay değil ama mü'min mü'mine karşı şefkatli olacak, akrabasına, dostuna, yakınına karşı, kendisine karşı hata işlemiş bile olsa akrabasına, dostuna, yakınına karşı, kendisine karşı hata işlemiş bile olsa ona olan karşı kızgınlığını yutacak. Muttakîlerin ikinci vasfı bu. İnfak eder, kızgınlığını yutar. ona olan karşı kızgınlığını yutacak. Muttakîlerin ikinci vasfı bu.

İnfak eder, kızgınlığını yutar.

Ve'l-'âfîne 'ani'n-nâs. "İnsanların kendisine karşı hata, kusur işlemiş,Ve'l-'âfîne 'ani'n-nâs. "İnsanların kendisine karşı hata, kusur işlemiş, suç işlemiş olanlarını da affeder bunlar." diye bildiriyor. suç işlemiş olanlarını da affeder bunlar." diye bildiriyor.

Demek ki affetmek de büyük bir sıfattır, muttakîlerin, cennetliklerin sıfatıdır.Demek ki affetmek de büyük bir sıfattır, muttakîlerin, cennetliklerin sıfatıdır. Onun için affedici olalım ve bu dargınlıkları bayramda izale etmeye, bitirmeye başlayalım. Onun için affedici olalım ve bu dargınlıkları bayramda izale etmeye, bitirmeye başlayalım.

Bir insan öteki insanla dargınken benim bu sözümü duydu, hadîs-i şerîfi okudu,Bir insan öteki insanla dargınken benim bu sözümü duydu, hadîs-i şerîfi okudu, dargınlıktan vazgeçmeye karar verdi. Öteki adamın yanına gitti, elini uzattı, dargınlıktan vazgeçmeye karar verdi. Öteki adamın yanına gitti, elini uzattı, ötekisi de itti elini, yüzünü döndü, ağır sözler söyledi, kabul etmedi barışmayı. Ne olur? ötekisi de itti elini, yüzünü döndü, ağır sözler söyledi, kabul etmedi barışmayı.

Ne olur?

Barışma teşebbüsünü yapan bütün sevapları kazanır.Barışma teşebbüsünü yapan bütün sevapları kazanır. Reddeden bütün günahları, vebali yüklenir, haramı işlemiş oluyor.Reddeden bütün günahları, vebali yüklenir, haramı işlemiş oluyor. Çünkü dargın kalmak haram, haramda ısrarı yapan cezasını çeker, belasını bulur. Çünkü dargın kalmak haram, haramda ısrarı yapan cezasını çeker, belasını bulur.

Demek ki biz teşebbüsü yapalım, isterse karşı taraf reddetsin. O bizi reddeder, barışmaz, affetmez. Demek ki biz teşebbüsü yapalım, isterse karşı taraf reddetsin.

O bizi reddeder, barışmaz, affetmez.

Olsun, sen bir teşebbüsünü yap, hediye götür, yumuşak konuş;Olsun, sen bir teşebbüsünü yap, hediye götür, yumuşak konuş; yaparsa yapar, yapmazsa sen vebalden kurtulmuş olursun. yaparsa yapar, yapmazsa sen vebalden kurtulmuş olursun.

Tabii dostları ziyaret edeceğiz, hediyeler vereceğiz,Tabii dostları ziyaret edeceğiz, hediyeler vereceğiz, dargın isek dargın olduğumuz kimselerle barışacağız,dargın isek dargın olduğumuz kimselerle barışacağız, bildiğimiz dargınlar varsa aralarını düzeltmeye aracı olacağız. Başka? bildiğimiz dargınlar varsa aralarını düzeltmeye aracı olacağız.

Başka?

Büyüklerimizin kabirlerini ziyaret edeceğiz, geçmişlerimizin kabirlerini ziyaret edeceğiz.Büyüklerimizin kabirlerini ziyaret edeceğiz, geçmişlerimizin kabirlerini ziyaret edeceğiz. Yasin sûresi okuyacağız. Diğer elhâkümü't-tekâsür'ü, 11 Kulhuvallahuehad'i vesaireyi, Yasin sûresi okuyacağız. Diğer elhâkümü't-tekâsür'ü, 11 Kulhuvallahuehad'i vesaireyi, Tebareke sûresini okuyacağız. Onların da ruhlarını şâd etmeye çalışacağız. Ve; Tebareke sûresini okuyacağız. Onların da ruhlarını şâd etmeye çalışacağız. Ve;

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Müslümanların hepsinin iyiliğini isteyeceğiz.Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Müslümanların hepsinin iyiliğini isteyeceğiz.
Yani "Müslümanların dertleri ile, işleriyle, sıkıntılarıyla, sorunlarıyla ilgilenmeyenYani "Müslümanların dertleri ile, işleriyle, sıkıntılarıyla, sorunlarıyla ilgilenmeyen bizden değildir." diye Peygamber Efendimiz defterden siliyor, reddediyor. bizden değildir." diye Peygamber Efendimiz defterden siliyor, reddediyor. Müslümanların dertleriyle dertleneceğiz. Müslümanların dertleriyle dertleneceğiz.

Şimdi mesela bana telefon açtılar Hollanda'dan buraya, Mekke-i Mükerreme'ye, Şimdi mesela bana telefon açtılar Hollanda'dan buraya, Mekke-i Mükerreme'ye, 35 bin Somalili mülteci varmış, 35 bin Somalili mülteci orada sığıntı durumdaymış. 35 bin Somalili mülteci varmış, 35 bin Somalili mülteci orada sığıntı durumdaymış. Üçü beşi bir evde kalıyormuş, dört beş çocuklu her birisi, çok zor şartlar altında yaşıyorlarmış.Üçü beşi bir evde kalıyormuş, dört beş çocuklu her birisi, çok zor şartlar altında yaşıyorlarmış. Bir camileri bile yokmuş. Bir cami almaları lazım.Bir camileri bile yokmuş. Bir cami almaları lazım. Eh, tabii yardımcı olmamız gerekiyor, müslüman kardeşimiz. Eh, tabii yardımcı olmamız gerekiyor, müslüman kardeşimiz. Sonra Somali'ye işte biz asker gönderdik, Amerika, bilmem Birleşmiş Milletler gitti filan geldi... Sonra Somali'ye işte biz asker gönderdik, Amerika, bilmem Birleşmiş Milletler gitti filan geldi...

Somali'nin durumu ne oldu? Yani orası yüzde 99, yüzde 100 müslüman olan bir ülke, perişan bir ülke. Somali'nin durumu ne oldu?

Yani orası yüzde 99, yüzde 100 müslüman olan bir ülke, perişan bir ülke.

Somali ile ilgilenmemek olur mu? Bosna ile ilgilenmemek olur mu?Somali ile ilgilenmemek olur mu? Bosna ile ilgilenmemek olur mu? Çeçenistan ile ilgilenmemek olur mu? Makedonya ile, Kosova ile, Sancak ile ilgilenmemek olur mu? Çeçenistan ile ilgilenmemek olur mu? Makedonya ile, Kosova ile, Sancak ile ilgilenmemek olur mu?

Yani bunlarla ilgilenmemiz lazım. Ben özellikle oralardan Türkiye'ye göç etmiş,Yani bunlarla ilgilenmemiz lazım.

Ben özellikle oralardan Türkiye'ye göç etmiş,
kökeni orası olan kardeşlerime bu bayramda rica ediyorum. kökeni orası olan kardeşlerime bu bayramda rica ediyorum. Lütfen kökenlerinin, dedelerinin yaşadığı yerlerde bulunan kardeşlerini unutmasınlar,Lütfen kökenlerinin, dedelerinin yaşadığı yerlerde bulunan kardeşlerini unutmasınlar, onlara yardımcı olsunlar, yardım elini uzatsınlar, yardım çarelerini düşünsünler. onlara yardımcı olsunlar, yardım elini uzatsınlar, yardım çarelerini düşünsünler.

Biz Bosnalılar için bir dernek kurduk. Sonra Kuzey Irak'taki mazlumlar,Biz Bosnalılar için bir dernek kurduk. Sonra Kuzey Irak'taki mazlumlar, mağdurlar için arkadaşlar bir dernek kursun dedik, mağdurlar için arkadaşlar bir dernek kursun dedik, daha başka dernek kurma çalışmalarını teşvik ediyoruz.daha başka dernek kurma çalışmalarını teşvik ediyoruz. Uzak Doğu'daki İslâm ülkeleri ile ilişkiler güzelleşsin diye şey yapıyoruz. Uzak Doğu'daki İslâm ülkeleri ile ilişkiler güzelleşsin diye şey yapıyoruz.

Demek ki müslümanlar, yani sizler,Demek ki müslümanlar, yani sizler, şöyle bir soru soracaksınız kendinize; şöyle bir soru soracaksınız kendinize;

"Ben elimde bulunan imkânlarla, zenginliklerle, müktesebatla şimdiye kadar öğrendiklerimle,"Ben elimde bulunan imkânlarla, zenginliklerle, müktesebatla şimdiye kadar öğrendiklerimle, sahip olduğum mevki ve makam ile, bilgi ve görgü ile acaba yurt içindeki sahip olduğum mevki ve makam ile, bilgi ve görgü ile acaba yurt içindeki ve yurt dışındaki müslüman kardeşlerime neler yapabilirim?ve yurt dışındaki müslüman kardeşlerime neler yapabilirim? Ben burada bayram yapıyorum, mutluyum, saadet içindeyim, Ben burada bayram yapıyorum, mutluyum, saadet içindeyim, elhamdülillah Allah bana huzur içinde bayram yapmayı nasip etmiş ama acaba aç susuz,elhamdülillah Allah bana huzur içinde bayram yapmayı nasip etmiş ama acaba aç susuz, mazlum, mağdur, esir ne kadar müslüman var dünyanın neresinde,mazlum, mağdur, esir ne kadar müslüman var dünyanın neresinde, onların halleri nedir, ne olacak?.." diye lütfen öteki müslümanları da düşünün,onların halleri nedir, ne olacak?.." diye lütfen öteki müslümanları da düşünün, öteki müslümanların hallerini anlamaya çalışın. Onlara da yardım elini uzatmaya gayret edin.öteki müslümanların hallerini anlamaya çalışın. Onlara da yardım elini uzatmaya gayret edin. Gönlünüz onlarla olsun, aklınız onlarla olsun. Lütfen yurt içinden yurt dışına doğru genişleyelim. Gönlünüz onlarla olsun, aklınız onlarla olsun.

Lütfen yurt içinden yurt dışına doğru genişleyelim.
Lütfen ilgimizi yayalım çünkü İslâm cihanşumul bir dindir, tüm cihandaki bütün müslümanlar kardeşimizdir.Lütfen ilgimizi yayalım çünkü İslâm cihanşumul bir dindir, tüm cihandaki bütün müslümanlar kardeşimizdir. Dar bir kafese sıkıştırılmış bir arslan gibi olmamalıyız. Bütün müslümanlarla ilgilenmeliyiz, Dar bir kafese sıkıştırılmış bir arslan gibi olmamalıyız. Bütün müslümanlarla ilgilenmeliyiz, ziyaret yapmalıyız, ticaret yapmalıyız, ilişkiler kurmalıyız, dostluk dernekleri kurmalıyız. ziyaret yapmalıyız, ticaret yapmalıyız, ilişkiler kurmalıyız, dostluk dernekleri kurmalıyız. Bu İslâm kardeşliğini, müslümanların birbirleriyle kardeş olduğunu lafta bırakmamalıyız, Bu İslâm kardeşliğini, müslümanların birbirleriyle kardeş olduğunu lafta bırakmamalıyız, fiiliyatta yardım olmalı. Ben şimdi uluslararası örgütlere bakıyorum, çocukları yetiştirme örgütü,fiiliyatta yardım olmalı.

Ben şimdi uluslararası örgütlere bakıyorum, çocukları yetiştirme örgütü,
bilmem şu örgüt, bu örgüt diye bizim de üye olduğumuz örgütlere bakıyorum.bilmem şu örgüt, bu örgüt diye bizim de üye olduğumuz örgütlere bakıyorum. E Avrupalılar kurmuşlar, Amerikalılar takip ediyor, kilise işin içinde, E Avrupalılar kurmuşlar, Amerikalılar takip ediyor, kilise işin içinde, ön planda ön sırada koşturuyor filan. Üzülüyorum, yani bir bakıma üzülüyorum,ön planda ön sırada koşturuyor filan. Üzülüyorum, yani bir bakıma üzülüyorum, hayırları yapmak müslümana yakışır. Bütün dünyaya hayrı, güzelliği, yardımı, hayırları yapmak müslümana yakışır. Bütün dünyaya hayrı, güzelliği, yardımı, mutluluğu yerleştirmeye çalışmak müslümanın görevi olmalımutluluğu yerleştirmeye çalışmak müslümanın görevi olmalı ve böyle yaptığımız zaman da görgümüz, bilgimiz artacak. ve böyle yaptığımız zaman da görgümüz, bilgimiz artacak.

Ben bütün dünyayı dolaşarak böyle çok değişik izlenimler aldım.Ben bütün dünyayı dolaşarak böyle çok değişik izlenimler aldım. Yani Türkiye'de yaşadığımız zamandan çok daha güzel duygulara insan bürünüyor,Yani Türkiye'de yaşadığımız zamandan çok daha güzel duygulara insan bürünüyor, dünyayı tanıdıkça, hem de dünyayı gezdikçe büyük imkânlar önüne açılıyor insanın. dünyayı tanıdıkça, hem de dünyayı gezdikçe büyük imkânlar önüne açılıyor insanın. Biz Türkiye'de başımızı kuma sokan deve kuşları gibi yaşıyoruz.Biz Türkiye'de başımızı kuma sokan deve kuşları gibi yaşıyoruz. Halbuki dünyanın nerelerinde nice imkânlar var, nice kazançlar var,Halbuki dünyanın nerelerinde nice imkânlar var, nice kazançlar var, nice yapacağımız çalışmalar var, nice hizmetler var, nice elde edeceğimiz menfaatler ve kârlar var. nice yapacağımız çalışmalar var, nice hizmetler var, nice elde edeceğimiz menfaatler ve kârlar var. Milli menfaat, dinî menfaat, şahsî menfaat... Milli menfaat, dinî menfaat, şahsî menfaat... Her bakımdan, bilgi görgü bakımından çok istifade edeceğiz. Her bakımdan, bilgi görgü bakımından çok istifade edeceğiz.

Onun için bu bayramda hepinizin tüm dünya müslümanlarıyla ilgilenmenizi,Onun için bu bayramda hepinizin tüm dünya müslümanlarıyla ilgilenmenizi, ilginizi genişletmenizi, himmetinizi yüksek tutmanızı, gayretinizi çoğaltmanızı, ilginizi genişletmenizi, himmetinizi yüksek tutmanızı, gayretinizi çoğaltmanızı, İslâm için daha çok çalışmanızı, müslümanların aziz olması için, mağduriyetten,İslâm için daha çok çalışmanızı, müslümanların aziz olması için, mağduriyetten, mazlumiyetten, esaretten kurtulması için, insanca yaşama hallerine, mazlumiyetten, esaretten kurtulması için, insanca yaşama hallerine, şartlarına sahip olması için elinizden geleni yapmanızı rica edeceğim.şartlarına sahip olması için elinizden geleni yapmanızı rica edeceğim. Çünkü çepeçevre her yanımızdaki müslümanlar çeşit çeşit sıkıntılar içinde hepsi,Çünkü çepeçevre her yanımızdaki müslümanlar çeşit çeşit sıkıntılar içinde hepsi, biz de elhamdülillah mutlu bir ülkeyiz, milli gelirimiz yüksek, insanımız daha görgülü, biz de elhamdülillah mutlu bir ülkeyiz, milli gelirimiz yüksek, insanımız daha görgülü, yetişmiş insanımız çok, çok canlı bir milletiz, genç insan sayısı fazla, yetişmiş insanımız çok, çok canlı bir milletiz, genç insan sayısı fazla, başka milletlerin yaş ortalaması çok yüksek olduğu haldebaşka milletlerin yaş ortalaması çok yüksek olduğu halde biz genç nesiller çok olduğu dipdiri bir milletiz. biz genç nesiller çok olduğu dipdiri bir milletiz.

İnşaallah önümüzdeki yıllarda daha güzel hizmetler yapacağız.İnşaallah önümüzdeki yıllarda daha güzel hizmetler yapacağız. Daha ön plana çıkacağız, dünya üzerinde hayırların yapılması, şerlerin engellenmesi için Daha ön plana çıkacağız, dünya üzerinde hayırların yapılması, şerlerin engellenmesi için daha güzel hizmetler yapma imkânımız olacak ama bunun için kendimizi yetiştirmemiz lazım, daha güzel hizmetler yapma imkânımız olacak ama bunun için kendimizi yetiştirmemiz lazım, hazırlamamız lazım. Çoluk çocuğumuzu buna göre yetiştirmemiz lazım. hazırlamamız lazım. Çoluk çocuğumuzu buna göre yetiştirmemiz lazım.

Bir dileğim de; lütfen çocuklarınızın istikbali ile ilgilenin.Bir dileğim de; lütfen çocuklarınızın istikbali ile ilgilenin. Onların uluslararası birer kıymetli insan olması, uluslararası hizmetler yapabilecek vasıflaraOnların uluslararası birer kıymetli insan olması, uluslararası hizmetler yapabilecek vasıflara sahip yüksek insan olması için onların yabancı dil bilen, Arapça bilen,sahip yüksek insan olması için onların yabancı dil bilen, Arapça bilen, bilgisayar kullanmasını bilen, görgülü, ileri, çağdaş, çağa hükmeden, çağı sürükleyen, bilgisayar kullanmasını bilen, görgülü, ileri, çağdaş, çağa hükmeden, çağı sürükleyen, insanlara önderlik yapabilecek vasıfta yetişmesine gayret edin.insanlara önderlik yapabilecek vasıfta yetişmesine gayret edin. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in tavsiyesi bu. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in tavsiyesi bu. Çocuklarımız bizim çağımızın insanı değildir, kendi çağlarının, yani önümüzdeki çağın insanıdır.Çocuklarımız bizim çağımızın insanı değildir, kendi çağlarının, yani önümüzdeki çağın insanıdır. Kendi çağımıza, kendi görgümüze değil, ilerideki ihtiyaçlara göre onları yetiştirmeye gayret edelim. Kendi çağımıza, kendi görgümüze değil, ilerideki ihtiyaçlara göre onları yetiştirmeye gayret edelim.

Hepinize tekrar tebriklerimi sunuyorum. Çocuklarınız çok iyi yetişsin.Hepinize tekrar tebriklerimi sunuyorum. Çocuklarınız çok iyi yetişsin. Allah onların güzel günlerini görmeyi, o yönden de mutlu olmanızı, bayram etmenizi,Allah onların güzel günlerini görmeyi, o yönden de mutlu olmanızı, bayram etmenizi, çocuklarımıza nice bayramlar hazırlamamızı nasip eylesin. Hepinize en iyi dileklerimi sunarım.çocuklarımıza nice bayramlar hazırlamamızı nasip eylesin. Hepinize en iyi dileklerimi sunarım. Dualarınızı beklerim. Bayramlarınız mübarek olsun, her şey gönlünüzce olsun.Dualarınızı beklerim. Bayramlarınız mübarek olsun, her şey gönlünüzce olsun. Allah dualarınızı kabul etsin. Dünya ve âhirette bahtiyar eylesin. Allah dualarınızı kabul etsin. Dünya ve âhirette bahtiyar eylesin. Cennetiyle cemaliyle cümlenizi müşerref eylesin. Cennetiyle cemaliyle cümlenizi müşerref eylesin.

es-Selamu aleyküm ve rahmetulla hi ve berekâtuh... es-Selamu aleyküm ve rahmetulla hi ve berekâtuh...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2