Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Müslümanların Karşılaştığı Zorluklar ve İslam'ın Geleceği

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

19 Cemâziye'l-Evvel 1413 / 14.11.1992

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Konuşma Metni

Bismillahirrahmânirrahîm. Bismillahirrahmânirrahîm.

Esselamü aleyküm ve rahmetullâh. Esselamü aleyküm ve rahmetullâh.

Bizi var eden, varlığından haberdar eden, mü'min kul eyleyen, ihsanlarına ve nimetlerine gark eyleyen,Bizi var eden, varlığından haberdar eden, mü'min kul eyleyen, ihsanlarına ve nimetlerine gark eyleyen, her an sayısız nimetiyle yaşadığımız, âhirette de huzuruna varıp gideceğimiz Rabbimiz'e hamd ü senâlar olsun. her an sayısız nimetiyle yaşadığımız, âhirette de huzuruna varıp gideceğimiz Rabbimiz'e hamd ü senâlar olsun. O'nun âlemlere rahmet olarak gönderdiği elçisi, peygamberi, resulü, habîb-i edîbi, O'nun âlemlere rahmet olarak gönderdiği elçisi, peygamberi, resulü, habîb-i edîbi, seçkin kulu Muhammed-i Mustafâ'sına salât u selâm, tahiyyât u ihtiramlarımızı arz ederiz. seçkin kulu Muhammed-i Mustafâ'sına salât u selâm, tahiyyât u ihtiramlarımızı arz ederiz.

Değerli gençler! Biz bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu biliyoruz.Değerli gençler! Biz bu dünyanın bir imtihan yeri olduğunu biliyoruz. Öldükten sonra âhiret âlemine gideceğimizi, orada dünyada yaptığımız iyiliklere karşılık iyilik göreceğimizi,Öldükten sonra âhiret âlemine gideceğimizi, orada dünyada yaptığımız iyiliklere karşılık iyilik göreceğimizi, Allahu Teâlâ hazretlerinin cennetiyle cemaliyle müşerref olacağımızı, kötü insanların daAllahu Teâlâ hazretlerinin cennetiyle cemaliyle müşerref olacağımızı, kötü insanların da adalet-i ilâhiye gereği âhirette ve dünyada cezalarını bulacağını biliyoruz.adalet-i ilâhiye gereği âhirette ve dünyada cezalarını bulacağını biliyoruz. Hayatın en önemli olayının Allah'ı tanımak olduğunu, bütün diğer faaliyetlerin ve olayların o temele dayandığını biliyoruz.Hayatın en önemli olayının Allah'ı tanımak olduğunu, bütün diğer faaliyetlerin ve olayların o temele dayandığını biliyoruz. O temeli sağlam tutmaya çalışıyoruz. Kadere tam olarak inanıyoruz; O temeli sağlam tutmaya çalışıyoruz. Kadere tam olarak inanıyoruz; hayatın belli bir süre devam edeceğini ve ölümün bir defa geleceğini biliyoruz.hayatın belli bir süre devam edeceğini ve ölümün bir defa geleceğini biliyoruz. Zamanının öne alınmayacağını ve geriye kalmayacağını biliyoruz. Müsterihiz; ölümden korkmuyoruz. Zamanının öne alınmayacağını ve geriye kalmayacağını biliyoruz. Müsterihiz; ölümden korkmuyoruz. Allah'tan gayrı hiçbir şeyden korkmuyoruz. Bütün insanlara karşı sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Allah'tan gayrı hiçbir şeyden korkmuyoruz. Bütün insanlara karşı sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz. Bütün mü'minleri, özel görevle gönderilmiş kullar olarak görüyoruz. Bütün mü'minleri, özel görevle gönderilmiş kullar olarak görüyoruz. Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'de böyle buyuruluyor. Mü'minlere bir başka türlü,Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'de böyle buyuruluyor. Mü'minlere bir başka türlü, mü'min olmayanlara da onların vasfına uygun diğer bir türlü muamele etmemiz gerektiğini biliyoruz. mü'min olmayanlara da onların vasfına uygun diğer bir türlü muamele etmemiz gerektiğini biliyoruz.

Allah'ın sevdiği yolda yürüyen kullarız. Ecdadımız ve bizden önceki müslüman selef-i sâlihînimiz bu şuurla insanlara çok hizmetler etmişler.Allah'ın sevdiği yolda yürüyen kullarız. Ecdadımız ve bizden önceki müslüman selef-i sâlihînimiz bu şuurla insanlara çok hizmetler etmişler. İmanı, ahlâkı ve âdâbı dünyanın her yerine yaymışlar. İnsanları zulümden, gadirden, hırsızlıktan, arsızlıktan,İmanı, ahlâkı ve âdâbı dünyanın her yerine yaymışlar. İnsanları zulümden, gadirden, hırsızlıktan, arsızlıktan, yüzsüzlükten, edepsizlikten, çirkinlikten, kötülükten, kötü huylardan, hallerden, fiillerden kurtarmaya çalışmışlar.yüzsüzlükten, edepsizlikten, çirkinlikten, kötülükten, kötü huylardan, hallerden, fiillerden kurtarmaya çalışmışlar. İslâm'ı dünyanın her yerine yaymaya gayret etmişler. Bir miktar yaymışlar.İslâm'ı dünyanın her yerine yaymaya gayret etmişler. Bir miktar yaymışlar. Onlar âhirete göçtüğü için şimdi görev, misyon, hizmet size ve bize ait.Onlar âhirete göçtüğü için şimdi görev, misyon, hizmet size ve bize ait. Bu sorumluluğumuzu selef-i sâlihînimiz gibi, salih geçmişlerimiz gibi yerine getirmemiz gerekiyor. Bu sorumluluğumuzu selef-i sâlihînimiz gibi, salih geçmişlerimiz gibi yerine getirmemiz gerekiyor.

Eskiden mü'minlerin kuvvetleriyle, kâfirlerin kuvvetleri arasında dengesizlikler olmuş. Mü'minlerin iman kuvveti, sayı üstünlüklerini yenmiş.Eskiden mü'minlerin kuvvetleriyle, kâfirlerin kuvvetleri arasında dengesizlikler olmuş. Mü'minlerin iman kuvveti, sayı üstünlüklerini yenmiş. Ufak tefek teknolojileri alt etmiş. Az sayıyla kâfirleri alt etmişiz. Ülkeler fethetmişiz, zalim orduları perişan etmişiz.Ufak tefek teknolojileri alt etmiş. Az sayıyla kâfirleri alt etmişiz. Ülkeler fethetmişiz, zalim orduları perişan etmişiz. Okyanuslara dayanmışız, kıtaları geçmişiz. Bugün dünyanın bir milyardan fazlası, belki nüfusunun beşte biri müslüman, az bir rakam değil. Okyanuslara dayanmışız, kıtaları geçmişiz. Bugün dünyanın bir milyardan fazlası, belki nüfusunun beşte biri müslüman, az bir rakam değil. Fakat karşımızdaki düşman aramızda -televizyonda gördüğünüz, gazetelerden okuduğunuz, çeşitli seyahatlerimizle Fakat karşımızdaki düşman aramızda -televizyonda gördüğünüz, gazetelerden okuduğunuz, çeşitli seyahatlerimizle ileride de ayne'l-yakîn müşahede edeceğimiz, sizin de tetkik edeceğiniz- bir fark meydana getirmiş. ileride de ayne'l-yakîn müşahede edeceğimiz, sizin de tetkik edeceğiniz- bir fark meydana getirmiş. Bir zaman; miktar bakımından, sayısal yönden bir farklılığımız varken bile biz imanca güçlü olduğumuz, canımızı feda etmeye razı olduğumuz zaman karşı tarafı alt etmişiz.Bir zaman; miktar bakımından, sayısal yönden bir farklılığımız varken bile biz imanca güçlü olduğumuz, canımızı feda etmeye razı olduğumuz zaman karşı tarafı alt etmişiz. Ama onların yapabildiği her şeyi yapmaktan da geri kalmamaya çalışmışız. Bunun en güzel örneği İstanbul'u fetheden cennet-mekân Fatih Sultan Mehmed Han tarafından gösterilmiş. Ama onların yapabildiği her şeyi yapmaktan da geri kalmamaya çalışmışız. Bunun en güzel örneği İstanbul'u fetheden cennet-mekân Fatih Sultan Mehmed Han tarafından gösterilmiş. Ve bu İstanbul un fethi anmalarında sık sık karşımıza geldiği için hepimizin hafızasında olan bir durum. Ve bu İstanbul un fethi anmalarında sık sık karşımıza geldiği için hepimizin hafızasında olan bir durum. Gemileri karadan yürütmüş, surların öbür tarafına ateş yapabilen havan topları imal etmiş. Surların koca gövdelerini vuruşlarıyla çatlatıp parçalayan şâhi toplar yaptırmış.Gemileri karadan yürütmüş, surların öbür tarafına ateş yapabilen havan topları imal etmiş. Surların koca gövdelerini vuruşlarıyla çatlatıp parçalayan şâhi toplar yaptırmış. Zamanının bütün imkânlarını, teknolojilerini kullanmış. Çanakkale boğazının iki tarafında iki kale yaparak -Kilitbahir ve Çanakkale- üzerinde imzası olan hitabelerinden çok iyi biliyoruz.Zamanının bütün imkânlarını, teknolojilerini kullanmış. Çanakkale boğazının iki tarafında iki kale yaparak -Kilitbahir ve Çanakkale- üzerinde imzası olan hitabelerinden çok iyi biliyoruz. Oradan düşmanın geçmesini engellemiş. Üç ay gibi kısa bir zamanda İstanbul'un iki yakasında, boğazın iki tarafında Anadolu ve Rumeli hisarlarını yaparakOradan düşmanın geçmesini engellemiş. Üç ay gibi kısa bir zamanda İstanbul'un iki yakasında, boğazın iki tarafında Anadolu ve Rumeli hisarlarını yaparak oradan da düşmanın gelmesini engellemiş. Karadan gelmesine karşı da tedbir almış.oradan da düşmanın gelmesini engellemiş. Karadan gelmesine karşı da tedbir almış. Defalarca muhasara edilip alınamamış olan şehri bu devrin bile üstün sayılabilecek zihniyetini, teknolojisini kullanarak iman gücüne onu da ekleyerek fethetmiş. Defalarca muhasara edilip alınamamış olan şehri bu devrin bile üstün sayılabilecek zihniyetini, teknolojisini kullanarak iman gücüne onu da ekleyerek fethetmiş.

Şimdi arada büyük bir fark var. Evet biz de sanayileşiyoruz. Bizde de teknik üniversiteler var. Sizin gibi kıymetli kadrolar yetişiyor.Şimdi arada büyük bir fark var. Evet biz de sanayileşiyoruz. Bizde de teknik üniversiteler var. Sizin gibi kıymetli kadrolar yetişiyor. Bizde de otomobil imal ediliyor, bizde de torna tezgâhları var.Bizde de otomobil imal ediliyor, bizde de torna tezgâhları var. Fakat arada çok büyük bir seviye farkı mevcut ve bu adamlar bize dost değil, bunlar bizim hasmımız.Fakat arada çok büyük bir seviye farkı mevcut ve bu adamlar bize dost değil, bunlar bizim hasmımız. Dededen gelen, tarihten gelen mücadelenin bir noktasındayız. Biz birden gökten inmedik onlar da inmediler. Dededen gelen, tarihten gelen mücadelenin bir noktasındayız. Biz birden gökten inmedik onlar da inmediler. Biz yine bir mücadelenin çatısı üzerinde, eğrisi üzerinde bir noktayız.Biz yine bir mücadelenin çatısı üzerinde, eğrisi üzerinde bir noktayız. Bizim için de onlar için de mâziyi silmemiz ve kurtulmamız mümkün değil.Bizim için de onlar için de mâziyi silmemiz ve kurtulmamız mümkün değil. Sırplar I. Murad'ın Kosova zaferinin acısını hâlâ kemiklerinde hissediyor, bağrında hissediyor. Sırplar I. Murad'ın Kosova zaferinin acısını hâlâ kemiklerinde hissediyor, bağrında hissediyor. Oradaki müslüman kardeşlerimize onun için öyle saldırıyor. Onun için biz de, şu anda burada, bize bir tecavüz olmadığı halde sırtımıza hançer saplanmış gibi ızdırap duyuyoruz. Oradaki müslüman kardeşlerimize onun için öyle saldırıyor. Onun için biz de, şu anda burada, bize bir tecavüz olmadığı halde sırtımıza hançer saplanmış gibi ızdırap duyuyoruz.

Bu adamlar şeytan. Şeyâtîne'l-insi ve'l-cin. ''Cinlerin, görülmeyen varlıkların şeytan grubu da var.'' Bu adamlar şeytan.

Şeyâtîne'l-insi ve'l-cin. ''Cinlerin, görülmeyen varlıkların şeytan grubu da var.''

''Görünen, şu bildiğimiz insanların da şeytanları var.'' Bunlar insanların şeytanlarından. Niçin şeytan diyoruz?''Görünen, şu bildiğimiz insanların da şeytanları var.'' Bunlar insanların şeytanlarından. Niçin şeytan diyoruz? Çünkü iman yok, merhamet yok, insaf yok. Utanmak, arlanmak yok. Genç kızlara tecavüz ediyorlar.Çünkü iman yok, merhamet yok, insaf yok. Utanmak, arlanmak yok. Genç kızlara tecavüz ediyorlar. Bıçakla göğüslerini kesiyorlar; yani kökünden kesip almak şekli ile öyle kopartarak öldürüyorlar. Dünyanın bir yerinde bir tane olay olsa, bütün dünya ayağa kalkar.Bıçakla göğüslerini kesiyorlar; yani kökünden kesip almak şekli ile öyle kopartarak öldürüyorlar. Dünyanın bir yerinde bir tane olay olsa, bütün dünya ayağa kalkar. ''Bir tane balina Karadeniz'e indi diye veya iki tane balina buz denizinde buzlar arasında sıkıştı.'' diye dünya ayağa kalkıyor; ''Bir tane balina Karadeniz'e indi diye veya iki tane balina buz denizinde buzlar arasında sıkıştı.'' diye dünya ayağa kalkıyor; insanlık suçu işlenirken herkesin ayağa kalkması lazım, kimse kalkmıyor. Sırplar'ın, Hırvatlar'ın arkasında kim var? Yugoslavya'daki olayların aslı nedir? insanlık suçu işlenirken herkesin ayağa kalkması lazım, kimse kalkmıyor.

Sırplar'ın, Hırvatlar'ın arkasında kim var? Yugoslavya'daki olayların aslı nedir?

Kısaca söylemek gerekirse süper güç olma yolundaki Almanya, Yugoslavya'yı parçalayıp Adriyatik'e inmek istiyor. Onun eskiden beri emeli Baltık denizinden Adriyatik'e uzanmak.Kısaca söylemek gerekirse süper güç olma yolundaki Almanya, Yugoslavya'yı parçalayıp Adriyatik'e inmek istiyor. Onun eskiden beri emeli Baltık denizinden Adriyatik'e uzanmak. Onun için Slovenya ve Hırvatistan'ı kopardı. Macaristan ve Avusturya zaten eskiden imparatorluğunda idi. İtalya ile tarih boyunca katoliklik dolayısıyla iş birliği yapmıştı.Onun için Slovenya ve Hırvatistan'ı kopardı. Macaristan ve Avusturya zaten eskiden imparatorluğunda idi. İtalya ile tarih boyunca katoliklik dolayısıyla iş birliği yapmıştı. Böylece hasımlarını dinlemeyerek, İngiltere gibi rakiplerine kulak asmayarak Avrupa'da kendi nüfuzunu genişletmeye çalışıyor. Umumî manzarayı böyle görüyoruz. Böylece hasımlarını dinlemeyerek, İngiltere gibi rakiplerine kulak asmayarak Avrupa'da kendi nüfuzunu genişletmeye çalışıyor. Umumî manzarayı böyle görüyoruz.

Öbür taraftan da Amerika Almanya'nın bu gelişmesinden tedirgin. Bir bakıma İngiltere de tedirgin çünkü ikinci cihan harbi bunların arasında cereyan etmiş, birbirlerine saldırmışlardı.Öbür taraftan da Amerika Almanya'nın bu gelişmesinden tedirgin. Bir bakıma İngiltere de tedirgin çünkü ikinci cihan harbi bunların arasında cereyan etmiş, birbirlerine saldırmışlardı. Belki Fransa da tedirgin. Onun için doğrudan doğruya ilişkisi olmadığı halde; ''Amerika, Sırplar tarafını tutarak onların Adriyatik'e inmesini Belki Fransa da tedirgin. Onun için doğrudan doğruya ilişkisi olmadığı halde; ''Amerika, Sırplar tarafını tutarak onların Adriyatik'e inmesini yani Almanlar'ın Adriyatik'e inmesini engellemeye, Yugoslavya'yı derleyip toparlamaya çalışıyor.'' deniliyor.yani Almanlar'ın Adriyatik'e inmesini engellemeye, Yugoslavya'yı derleyip toparlamaya çalışıyor.'' deniliyor. Nitekim Sırplar'ın başına Amerika'dan gelmiş bir zenci yerleştirilmiş ve ''Adriyatik denizinde oraya dışarıdan silah getirilmesin.'' diye Amerikan gemileri ambargo uyguluyor.Nitekim Sırplar'ın başına Amerika'dan gelmiş bir zenci yerleştirilmiş ve ''Adriyatik denizinde oraya dışarıdan silah getirilmesin.'' diye Amerikan gemileri ambargo uyguluyor. Biz gitsek sahilden kardeşlerimize yardım edecek durumda değiliz, filler tepişiyor.Biz gitsek sahilden kardeşlerimize yardım edecek durumda değiliz, filler tepişiyor. Bu arada Yugoslavya'daki müslümanlar da iki tarafın arzusu ile helak oluyor, eziliyorlar. Bu arada Yugoslavya'daki müslümanlar da iki tarafın arzusu ile helak oluyor, eziliyorlar.

Muhtelif eyaletlerin nüfus yüzdelerini gazeteler neşretti. O kadar dikkatli ve şuurlu çalışmışlar ki hiçbir bölgede müslümanlar ekseriyette değil.Muhtelif eyaletlerin nüfus yüzdelerini gazeteler neşretti. O kadar dikkatli ve şuurlu çalışmışlar ki hiçbir bölgede müslümanlar ekseriyette değil. Yüzde 12, 22, 43, 48 ama daima başka başka halklarla beraber iç içe, yan yana. Daha doğrusu onların bekçiliği, kontrolü altında.Yüzde 12, 22, 43, 48 ama daima başka başka halklarla beraber iç içe, yan yana. Daha doğrusu onların bekçiliği, kontrolü altında. Tek bir varlık oluşturamadan yaşama durumunda. Hiç bir yerden denizle ilişkisi yok; doğrudan doğruya destek alacağı bir güç yok.Tek bir varlık oluşturamadan yaşama durumunda. Hiç bir yerden denizle ilişkisi yok; doğrudan doğruya destek alacağı bir güç yok. Yugoslavya'nın her yerinde durum böyle; doğusunda batısında müslümanlar var. Kosova'da da Sırplar var. Yugoslavya'nın her yerinde durum böyle; doğusunda batısında müslümanlar var. Kosova'da da Sırplar var. Böyle parçaları birbirine eklemeye çalışmışlar. Yugoslavya'dan bize ne? Böyle parçaları birbirine eklemeye çalışmışlar.

Yugoslavya'dan bize ne?

İş orayla bitmiyor; Balkanlar'da, Kafkasya'da problemler var. Bizim güneyimizde problemler var. Müslümanların hâkim olduğu her ülkede problemler var.İş orayla bitmiyor; Balkanlar'da, Kafkasya'da problemler var. Bizim güneyimizde problemler var. Müslümanların hâkim olduğu her ülkede problemler var. Müslümanların yaşadığı her diyarda başlarına bir problem sarılmış durumda. Bunları incelediğimiz zaman net olarak şu sonuca varıyoruz ki; Müslümanların yaşadığı her diyarda başlarına bir problem sarılmış durumda. Bunları incelediğimiz zaman net olarak şu sonuca varıyoruz ki; dünya üzerinde müslümanları kıskaç altına almak, ezmek isteyen bir kuvvet var. Patlak veren olaylardan bunu anlıyoruz. dünya üzerinde müslümanları kıskaç altına almak, ezmek isteyen bir kuvvet var. Patlak veren olaylardan bunu anlıyoruz.

Patlak vermeseydi de yapılan çalışmalardan anlamamız gerekirdi. Dünya üzerinde müslümanlarla uğraşan mekanizmalar var.Patlak vermeseydi de yapılan çalışmalardan anlamamız gerekirdi. Dünya üzerinde müslümanlarla uğraşan mekanizmalar var. İsrail'i getirmişler; müslümanların böğrüne kara saplı bir hançer gibi saplamışlar. Bütün İslâm ülkeleri tedirgin. Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Irak, Suriye…İsrail'i getirmişler; müslümanların böğrüne kara saplı bir hançer gibi saplamışlar. Bütün İslâm ülkeleri tedirgin. Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Irak, Suriye… Hepsi tedirgin. Balkanlar'da bir problem çıkarmışlar, Kafkasya'da bir problem çıkarmışlar. ''Bunların arkasındaki asıl güç, kuvvet nedir?'' diye sormuştum.Hepsi tedirgin. Balkanlar'da bir problem çıkarmışlar, Kafkasya'da bir problem çıkarmışlar. ''Bunların arkasındaki asıl güç, kuvvet nedir?'' diye sormuştum. Ben hep böyle düşünüyorum; orijinal istihbaratımızla, kendi teşkilatlarımızla alınan bilgiyle değil de daha ziyade gazetelerden okuduğumuzla iktifa ediyoruz.Ben hep böyle düşünüyorum; orijinal istihbaratımızla, kendi teşkilatlarımızla alınan bilgiyle değil de daha ziyade gazetelerden okuduğumuzla iktifa ediyoruz. Oraya gidip gelen arkadaşlarımızın bize verdikleri raporları incelediğimiz zaman veya görgü şahitleri bizimle bizzat konuştuğu zaman işin vahametini daha iyi anlıyoruz.Oraya gidip gelen arkadaşlarımızın bize verdikleri raporları incelediğimiz zaman veya görgü şahitleri bizimle bizzat konuştuğu zaman işin vahametini daha iyi anlıyoruz. Görüyoruz ki bize dolaylı yoldan gelen haberler çok süzülmüş, çarpıtılmış ve doğru olmayan haberler olabiliyor. Görüyoruz ki bize dolaylı yoldan gelen haberler çok süzülmüş, çarpıtılmış ve doğru olmayan haberler olabiliyor.

Dünyada müslümanlığı yok etmek isteyen karşıt güçler var. Almanya'nın arkasında kilise var.Dünyada müslümanlığı yok etmek isteyen karşıt güçler var. Almanya'nın arkasında kilise var. Avrupa birliğini teşkil etmeye, onları bir bayrak altında toplamaya çalışan kilise var. Avrupa birliğini teşkil etmeye, onları bir bayrak altında toplamaya çalışan kilise var.

Yahudiliğin arkasında siyonizm var. Dünyanın her yerine dağılmış elit bir tabaka meydana getirmiş olan yahudileri, dünya hakimiyeti idealinde destekleyen bir organizasyon.Yahudiliğin arkasında siyonizm var. Dünyanın her yerine dağılmış elit bir tabaka meydana getirmiş olan yahudileri, dünya hakimiyeti idealinde destekleyen bir organizasyon. Ondan sonra da müslümanların hakim olduğu diyarlardaki zenginliklerin sömürülmesini isteyen açgözlü, iştahlı bin bir çeşit küçüklü büyüklü grup var. Ondan sonra da müslümanların hakim olduğu diyarlardaki zenginliklerin sömürülmesini isteyen açgözlü, iştahlı bin bir çeşit küçüklü büyüklü grup var.

Petrol mü var? Sömürülmeli. Daha başka zenginlik mi var? Sömürülmeli.Petrol mü var?

Sömürülmeli.

Daha başka zenginlik mi var?

Sömürülmeli.
Neye ihtiyaç varsa, hasta mı, ilaç mı lazım? Sömürülmeli. Film mi lazım, filme rağbet mi fazlalaştı?

Neye ihtiyaç varsa, hasta mı, ilaç mı lazım?

Sömürülmeli.

Film mi lazım, filme rağbet mi fazlalaştı?

Hemen fiyatlar arttırılmalı, sömürülmeli. Televizyonlardaki kanal sayısı arttıkça Amerika'nın çuvalla sağa sola sattığı, ucuz fiyatlar uyguladığı filmler derhal yükselmiş.Hemen fiyatlar arttırılmalı, sömürülmeli. Televizyonlardaki kanal sayısı arttıkça Amerika'nın çuvalla sağa sola sattığı, ucuz fiyatlar uyguladığı filmler derhal yükselmiş. Neden? Bir rağbet meydana geldi derhal orada sömürü çarkı çalışmaya başlıyor. Neden? Bir rağbet meydana geldi derhal orada sömürü çarkı çalışmaya başlıyor.

Bizim bu genel manzarayı görmemiz lazım. Şu anda rahat nefes alıyorsak bileBizim bu genel manzarayı görmemiz lazım. Şu anda rahat nefes alıyorsak bile ileride rahat nefes alamayacak duruma gelebileceğimizi, çocuklarımızın sıkıntıya düşebileceğini hesaplamamız lazım. ileride rahat nefes alamayacak duruma gelebileceğimizi, çocuklarımızın sıkıntıya düşebileceğini hesaplamamız lazım. Bu tehlikenin karşısında gereken tedbirleri almamız lazım. Bu tedbirleri ben iki gurupta topluyorum. Bu tehlikenin karşısında gereken tedbirleri almamız lazım. Bu tedbirleri ben iki gurupta topluyorum.

Bir; düşmanı kendimize dost edecek, yar edecek çalışmalar. Dünyanın her tarafında bizim düşmanımız var.Bir; düşmanı kendimize dost edecek, yar edecek çalışmalar. Dünyanın her tarafında bizim düşmanımız var. Yunan, Bulgar, Ermeni düşman; Mısır, Suriye, Irak, İran düşman; Fransa, İngiltere, Almanya düşman; Amerika düşman; Avrupa düşman. Yunan, Bulgar, Ermeni düşman; Mısır, Suriye, Irak, İran düşman; Fransa, İngiltere, Almanya düşman; Amerika düşman; Avrupa düşman. Bunların bu düşmanlıklarını kaldırıp dost hale getirme çalışması yapmamız lazım. Bu vazgeçilmez bir çalışmadır. Mecburuz, dinimizin gereğidir.Bunların bu düşmanlıklarını kaldırıp dost hale getirme çalışması yapmamız lazım. Bu vazgeçilmez bir çalışmadır. Mecburuz, dinimizin gereğidir. Onlara İslam'ı götürmemiz lazım; onlarla kardeş olmanın yolu budur. İmanı anlatmamız, Allah korkusunu öğretmemiz, Kur'ân-ı Kerim'e, âhirete inandırmamız lazım.Onlara İslam'ı götürmemiz lazım; onlarla kardeş olmanın yolu budur. İmanı anlatmamız, Allah korkusunu öğretmemiz, Kur'ân-ı Kerim'e, âhirete inandırmamız lazım. İslâm ahlâkını âdâbını öğretmemiz lazım. Bu olmuyor mu, oluyor. Küçük çapta oluyor. Bakıyorsunuz profesörler müslüman oluyor; gazeteciler müslüman oluyor.İslâm ahlâkını âdâbını öğretmemiz lazım. Bu olmuyor mu, oluyor. Küçük çapta oluyor. Bakıyorsunuz profesörler müslüman oluyor; gazeteciler müslüman oluyor. Bakıyorsunuz Avustralya'dan Fransa'dan, Almanya'dan, Amerika'dan insanlar müslüman oluyor ama küçük, münferit olaylar. Bakıyorsunuz Avustralya'dan Fransa'dan, Almanya'dan, Amerika'dan insanlar müslüman oluyor ama küçük, münferit olaylar. Bunun geniş çapta yaygın ve tesirli bir çalışmasını yapmak zorundayız. Bunu böyle yaptığımız, kuvvetli çalıştığımız takdirde güzel sonuçlar alınabileceğinin misalleri var. Bunun geniş çapta yaygın ve tesirli bir çalışmasını yapmak zorundayız. Bunu böyle yaptığımız, kuvvetli çalıştığımız takdirde güzel sonuçlar alınabileceğinin misalleri var. Mesela Amerika'daki bir profesör kardeşimizin çalışmalarıyla günde ortalama beş kişi müslüman oluyordu.Mesela Amerika'daki bir profesör kardeşimizin çalışmalarıyla günde ortalama beş kişi müslüman oluyordu. Ayda 150 kişi eder. Bu durumun monoton bir şekilde devam ettiğini kabul edersek bir yılda 700-800 kişi müslüman olur. Ayda 150 kişi eder. Bu durumun monoton bir şekilde devam ettiğini kabul edersek bir yılda 700-800 kişi müslüman olur.

Bir İslam üniversitesi kurmuşlar. Bu müslüman profesör kardeşimiz oraya rektör seçilmiş. Bendeniz de iki üç sene önce Amerika'ya gittim.Bir İslam üniversitesi kurmuşlar. Bu müslüman profesör kardeşimiz oraya rektör seçilmiş. Bendeniz de iki üç sene önce Amerika'ya gittim. ''Acaba oraya yerleşebilir miyim? Orada etkili İslâmî çalışmalar yapabilir miyim?'' diye düşündüm. ''Acaba oraya yerleşebilir miyim? Orada etkili İslâmî çalışmalar yapabilir miyim?'' diye düşündüm. Çünkü; ''Oradan yapılan, Amerika'yı içten kuşatan bir islâmî çalışma dünyanın her yerine müessir olabilir.'' diye düşündüm. Bu bir. Çünkü; ''Oradan yapılan, Amerika'yı içten kuşatan bir islâmî çalışma dünyanın her yerine müessir olabilir.'' diye düşündüm. Bu bir.

Düşmanı dost etmenin bin bir türlü çaresi vardır o çarelerin hepsini arayıp bulmak için komisyonlar kurmalı, çalışmalar yapmalı.Düşmanı dost etmenin bin bir türlü çaresi vardır o çarelerin hepsini arayıp bulmak için komisyonlar kurmalı, çalışmalar yapmalı. Mesela her birimiz kendi çabamızla bir türlü çalışma yapabiliriz. Adamlar Bosna'dan bir müslüman çocuğunu alıp Fransa'ya götürdüğü zaman,Mesela her birimiz kendi çabamızla bir türlü çalışma yapabiliriz. Adamlar Bosna'dan bir müslüman çocuğunu alıp Fransa'ya götürdüğü zaman, ''Ben bunu hıristiyan yetiştireceğim, bir müslümanı azaltmış oluyorum, müslüman torunundan bir hıristiyan elde etmiş oluyorum.'' diye seviniyor. ''Ben bunu hıristiyan yetiştireceğim, bir müslümanı azaltmış oluyorum, müslüman torunundan bir hıristiyan elde etmiş oluyorum.'' diye seviniyor. Bizden birisini saptırdığı, dinini imanını sarstığı, komünist dinsiz, dünyaperest zevkperest yaptığı zaman seviniyor.Bizden birisini saptırdığı, dinini imanını sarstığı, komünist dinsiz, dünyaperest zevkperest yaptığı zaman seviniyor. Biz de; ''Bunun karşılığında ne yapabiliriz?'' diye çeşitli seçenekler düşünmeliyiz. Bu bir. Biz de; ''Bunun karşılığında ne yapabiliriz?'' diye çeşitli seçenekler düşünmeliyiz. Bu bir.

İkincisi; düşmanın düşman olarak kaldığını farz edelim. Düşmanı dost edemiyoruz, derdimizi anlatamıyoruz. Düşmanlığında devam ediyor, inat ediyor.İkincisi; düşmanın düşman olarak kaldığını farz edelim. Düşmanı dost edemiyoruz, derdimizi anlatamıyoruz. Düşmanlığında devam ediyor, inat ediyor. O zaman düşmanın karşısında ondan daha güçlü bir hale, onu yenecek bir duruma gelmemiz gerekiyor. Âyet-i kerîmede buyuruluyor ki: O zaman düşmanın karşısında ondan daha güçlü bir hale, onu yenecek bir duruma gelmemiz gerekiyor. Âyet-i kerîmede buyuruluyor ki:

Bismillâhirrahmânirrahîm. Ve eıddû lehum me'steta'tüm min kuvvetin ve min ribâtı'l-hayli türhibûne bihî aduvva'l-lâhi ve adüvveküm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Ve eıddû lehum me'steta'tüm min kuvvetin ve min ribâtı'l-hayli türhibûne bihî aduvva'l-lâhi ve adüvveküm.

''Cihatta kâfirleri yenmeye gelince Allah'ın düşmanlarını sizin düşmanınız olan o karşı kavimleri korkutacak gücümüz yok deyince; silah hazırlayın. Kuvvet hazırlayın.''''Cihatta kâfirleri yenmeye gelince Allah'ın düşmanlarını sizin düşmanınız olan o karşı kavimleri korkutacak gücümüz yok deyince; silah hazırlayın. Kuvvet hazırlayın.'' O zamanın imkânlarına göre süvari birlikleri olabilir, at olabilir, kılıç ok olabilir.O zamanın imkânlarına göre süvari birlikleri olabilir, at olabilir, kılıç ok olabilir. Bu zamanın şartları ve düşmanın dayandığı güç unsurları değiştiği için hazırlık bu zamana göre ayarlanacak, şartlar bugüne göre değiştirilecek demektir.Bu zamanın şartları ve düşmanın dayandığı güç unsurları değiştiği için hazırlık bu zamana göre ayarlanacak, şartlar bugüne göre değiştirilecek demektir. Bunu yapmamız gerekiyor. Burada ben ilk önce pratik olarak düşünmek gerektiği kanaatindeyim. Biz şu anda onların yüksek teknolojisine, atom teknolojisine ulaşamıyoruz.Bunu yapmamız gerekiyor. Burada ben ilk önce pratik olarak düşünmek gerektiği kanaatindeyim. Biz şu anda onların yüksek teknolojisine, atom teknolojisine ulaşamıyoruz. Zaten atoma el sürdürtmüyorlar. Atomda bizim bir altıncı nükleer güç sahibi devlet haline gelmemize açıkça, alenen mâni oluyorlar.Zaten atoma el sürdürtmüyorlar. Atomda bizim bir altıncı nükleer güç sahibi devlet haline gelmemize açıkça, alenen mâni oluyorlar. Mesela şu kadar kilo uranyum elde etmişsek adam el koyuyor, vermiyor. Zenginleştirmek için Amerika'ya göndermişiz; ''Geri göndermiyorum.'' diyor. Mesela şu kadar kilo uranyum elde etmişsek adam el koyuyor, vermiyor. Zenginleştirmek için Amerika'ya göndermişiz; ''Geri göndermiyorum.'' diyor. Ne yapacaksın, kime dava edeceksin, kimden hakkını isteyeceksin? Hangi mahkeme karar verecek de sana malını geri verecekler. Burada güç konuşuyor, yumruk konuşuyor.Ne yapacaksın, kime dava edeceksin, kimden hakkını isteyeceksin? Hangi mahkeme karar verecek de sana malını geri verecekler. Burada güç konuşuyor, yumruk konuşuyor. Bu işin başka bir çaresi yok. Nükleer güce sahip olamadığımıza göre o zaman tek bir bomba ile tahrip edilemeyecek tek bir hedef olmamak suretiyle, Bu işin başka bir çaresi yok. Nükleer güce sahip olamadığımıza göre o zaman tek bir bomba ile tahrip edilemeyecek tek bir hedef olmamak suretiyle, hedefleri güç yetiremeyecekleri kadar çoğaltmak suretiyle onlarla mücadele edebiliriz. Her yönden ayrı bir güç sahibi olabiliriz veya her grup ayrı bir güç merkezi de olabilir.hedefleri güç yetiremeyecekleri kadar çoğaltmak suretiyle onlarla mücadele edebiliriz. Her yönden ayrı bir güç sahibi olabiliriz veya her grup ayrı bir güç merkezi de olabilir. Ankara'da bu konuda muhtelif profesörlerle ve politikacılarla görüştüm. Diyorlar ki; ''Amerika'nın Rusya'dan ve nükleer gücünden hâlâ büyük korkusu var.''Ankara'da bu konuda muhtelif profesörlerle ve politikacılarla görüştüm. Diyorlar ki; ''Amerika'nın Rusya'dan ve nükleer gücünden hâlâ büyük korkusu var.'' Avrupa'dan sökülmüş bir nükleer başlık var. Güya bir kısmı bertaraf edilmiş, imha edilmiş, yok edilmiştir. Silahlar karşılıklı azaltılmıştır ama gerçekte öyle değildir.Avrupa'dan sökülmüş bir nükleer başlık var. Güya bir kısmı bertaraf edilmiş, imha edilmiş, yok edilmiştir. Silahlar karşılıklı azaltılmıştır ama gerçekte öyle değildir. Nasıl; ''Bütün silahları yok etti mi etmedi mi, sakladı mı, bir şey var mı?'' diye Irak'tan bile korkusu varsa Rusya'dan da korkuyor.Nasıl; ''Bütün silahları yok etti mi etmedi mi, sakladı mı, bir şey var mı?'' diye Irak'tan bile korkusu varsa Rusya'dan da korkuyor. ''Nükleer başlıklı füzeleri düşürme mekanizması; yıldız savaşı sistemi olsa %90'ı düşürülse bile ''Nükleer başlıklı füzeleri düşürme mekanizması; yıldız savaşı sistemi olsa %90'ı düşürülse bile %10'u bu sistemden geçer ve %10'u da dünyayı birkaç defa yok etmeye, tahrip etmeye yeter.'' diye söyleniyor.%10'u bu sistemden geçer ve %10'u da dünyayı birkaç defa yok etmeye, tahrip etmeye yeter.'' diye söyleniyor. İlgili şahıslar hâlâ bu korkuların ve endişelerin devam ettiğini vurguluyorlar.İlgili şahıslar hâlâ bu korkuların ve endişelerin devam ettiğini vurguluyorlar. Tabii biz maalesef bu çapta bir karşı kuvvet oluşturabilmiş değiliz, ülkemizin çapı buna müsait değil. Tabii biz maalesef bu çapta bir karşı kuvvet oluşturabilmiş değiliz, ülkemizin çapı buna müsait değil.

Eski Osmanlı devlet-i aliyyesi olsaydık; Mora yarımadası, Ege denizi, Afrika'nın büyük bir kısmı, Suudi Arabistan, İran vesaire bizim olsaydı,Eski Osmanlı devlet-i aliyyesi olsaydık; Mora yarımadası, Ege denizi, Afrika'nın büyük bir kısmı, Suudi Arabistan, İran vesaire bizim olsaydı, Karadeniz bir Türk gölü olsaydı belki buralarda bazı şeyleri yapabilirdik ama şu anda öyle bir durumda değiliz. Karadeniz bir Türk gölü olsaydı belki buralarda bazı şeyleri yapabilirdik ama şu anda öyle bir durumda değiliz.

O halde her birimiz fert olarak veya grup olarak, ''Böyle bir savaşta düşmana yenilmemek için neler yapmamız gerekir?'' diye düşünmeli; ev içinde dahi, şahsen dahi olsa tedbirimizi almalıyız.O halde her birimiz fert olarak veya grup olarak, ''Böyle bir savaşta düşmana yenilmemek için neler yapmamız gerekir?'' diye düşünmeli; ev içinde dahi, şahsen dahi olsa tedbirimizi almalıyız. ''Sadece bulunduğumuz köy, şehir, kasaba için, ülkemiz için değil İslâm âlemi için de ne gibi tedbirler alınmalı?'' diye, ''Sadece bulunduğumuz köy, şehir, kasaba için, ülkemiz için değil İslâm âlemi için de ne gibi tedbirler alınmalı?'' diye, her seviyedeki ilgili kardeşlerim oturup bu mesele hakkında konuşmalar yapması lazım. Yarını düşünmesi lazım. her seviyedeki ilgili kardeşlerim oturup bu mesele hakkında konuşmalar yapması lazım. Yarını düşünmesi lazım. Şu teknolojiyi yakalayıncaya kadar bu düşmanlarla nasıl mücadele edeceğimizin de, onların karşısında nasıl duracağımızın da konuşulması;Şu teknolojiyi yakalayıncaya kadar bu düşmanlarla nasıl mücadele edeceğimizin de, onların karşısında nasıl duracağımızın da konuşulması; stratejilerin, planların, projelerin, senaryoların hazırlanması icap ediyor. stratejilerin, planların, projelerin, senaryoların hazırlanması icap ediyor.

Bunun için bir ''Merkez'' kurulması gerekiyor. Bu merkezin teknik eleman bakımdan kuvvetli olması gerekiyor. Sizler de teknik elemanlarsınız; yapın bu işi, bu sizin vazifenizdir.Bunun için bir ''Merkez'' kurulması gerekiyor. Bu merkezin teknik eleman bakımdan kuvvetli olması gerekiyor. Sizler de teknik elemanlarsınız; yapın bu işi, bu sizin vazifenizdir. Biz âyet okuruz, hadis okuruz ama bir robot yapmakla, computer kullanmakla bizim işimiz, ilgimiz yok. Farklı mesleklerdeniz. Biz âyet okuruz, hadis okuruz ama bir robot yapmakla, computer kullanmakla bizim işimiz, ilgimiz yok. Farklı mesleklerdeniz. Tabii biz bunları yapalım diyoruz ama zaman farkı da önemli. Bize on senelik bir zaman verilse biz geçtiğimiz on yılla şimdiki seviyemiz arasındaki büyük farktan da daha büyük bir fark ortaya koyabiliriz.Tabii biz bunları yapalım diyoruz ama zaman farkı da önemli. Bize on senelik bir zaman verilse biz geçtiğimiz on yılla şimdiki seviyemiz arasındaki büyük farktan da daha büyük bir fark ortaya koyabiliriz. Fakat ya o zamanı vermek istemezlerse. Askerlikte önemli olan düşmanı, hazırlanamadan, müdafaa yapamayacak tarzda yakalamaktır. Fakat ya o zamanı vermek istemezlerse. Askerlikte önemli olan düşmanı, hazırlanamadan, müdafaa yapamayacak tarzda yakalamaktır. Buna ''baskın savaşı'' diyorlar. Baskın illa naralar atarak geceleyin uyuyan insanların üstüne hücum etmek değil; gündüz de olsa,Buna ''baskın savaşı'' diyorlar. Baskın illa naralar atarak geceleyin uyuyan insanların üstüne hücum etmek değil; gündüz de olsa, ''Ben sana geliyorum.'' demiş de olsa karşı tarafın hazırlığını tamamlayamamış bir zamanında onu yakalayıp onunla savaşmaktır. ''Ben sana geliyorum.'' demiş de olsa karşı tarafın hazırlığını tamamlayamamış bir zamanında onu yakalayıp onunla savaşmaktır.

Bir generalin ifadesine göre biz şimdi bir baskın savaşına mâruz durumdayız. Yani bunlarla mücadele edecek güce sahip değiliz ama savaşın içindeyiz.Bir generalin ifadesine göre biz şimdi bir baskın savaşına mâruz durumdayız. Yani bunlarla mücadele edecek güce sahip değiliz ama savaşın içindeyiz. Ne yapacağız. Ne yapabilirsen yap. Hadi bakalım İstanbul sokaklarında koşuştur, Ankara'da çare ara, Konya'da yapabileceğin bir şey varsa yapmaya çalış.Ne yapacağız. Ne yapabilirsen yap. Hadi bakalım İstanbul sokaklarında koşuştur, Ankara'da çare ara, Konya'da yapabileceğin bir şey varsa yapmaya çalış. Ne yapabilirsin ki? Bütün sivil otomobilleri birer tank haline getirsen, getirebilir misin? Atılacak bombaları hazırlayacak olsan stokunda o kadar bomba var mı?Ne yapabilirsin ki? Bütün sivil otomobilleri birer tank haline getirsen, getirebilir misin? Atılacak bombaları hazırlayacak olsan stokunda o kadar bomba var mı? Elemanların senin yaptığın cihazları kullanacak gerekli eğitimi görmüş mü, görmemiş mi? Amerika'da ''Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'' var.Elemanların senin yaptığın cihazları kullanacak gerekli eğitimi görmüş mü, görmemiş mi?


Amerika'da ''Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'' var.
Bizim eski bakanlardan, dostlardan, tanıdıklardan bazı kimseler bu enstitüye gitmişler. Hatta birisi bana çok enteresan bir söz söyledi:Bizim eski bakanlardan, dostlardan, tanıdıklardan bazı kimseler bu enstitüye gitmişler. Hatta birisi bana çok enteresan bir söz söyledi: Türkî Cumhuriyetler sözünü biz şimdi bir iki senedir kullanıyoruz. Sovyetler birliği dağıldı; Türkî Cumhuriyetler diye bir takım cumhuriyetler ortaya çıktı.Türkî Cumhuriyetler sözünü biz şimdi bir iki senedir kullanıyoruz. Sovyetler birliği dağıldı; Türkî Cumhuriyetler diye bir takım cumhuriyetler ortaya çıktı. Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan gibi. ''Bundan 16 yıl önce Amerika'ya bu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'ne gitmiştim, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Azerbaycan gibi. ''Bundan 16 yıl önce Amerika'ya bu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'ne gitmiştim, bu Türkî Cumhuriyetler sözünü ben ilk defa orada, bana verilen bir brifingde, ‘Sovyetler Birliği dağılırsa ortaya Türkî Cumhuriyetler çıkar' denildiğinde duymuştum.'' diyor. bu Türkî Cumhuriyetler sözünü ben ilk defa orada, bana verilen bir brifingde, ‘Sovyetler Birliği dağılırsa ortaya Türkî Cumhuriyetler çıkar' denildiğinde duymuştum.'' diyor. Rakama dikkat edin; 16 yıl önce. Bu neyi gösteriyor? Rakama dikkat edin; 16 yıl önce.

Bu neyi gösteriyor?

Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün henüz ortada mevcut olmayan bir takım olayları daha önceden tahmin etme ve onlara karşı bir tedbir alma çalışması yapan bir kurum olduğunu gösteriyor.Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün henüz ortada mevcut olmayan bir takım olayları daha önceden tahmin etme ve onlara karşı bir tedbir alma çalışması yapan bir kurum olduğunu gösteriyor. Sovyetler birliği güçlü kuvvetli ve Amerika ile yıldız savaşları yapma hazırlığında; ikisi var gücüyle nükleer başlık üretiyorlar. Sovyetler birliği güçlü kuvvetli ve Amerika ile yıldız savaşları yapma hazırlığında; ikisi var gücüyle nükleer başlık üretiyorlar.

Kıtalar arası balistik füzeler hazırlıyorlar, rampalar yerleştirmişler. Ama ''Ben ileride Rusya'yı nasıl paçalarım, parçalarsam ortaya ne gibi durumlar çıkar,Kıtalar arası balistik füzeler hazırlıyorlar, rampalar yerleştirmişler. Ama ''Ben ileride Rusya'yı nasıl paçalarım, parçalarsam ortaya ne gibi durumlar çıkar, bu yeni durumlara karşı benim ne gibi tedbirler almam lazım gelir?'' diye onlar 16 yıl önceden düşünmüşler.bu yeni durumlara karşı benim ne gibi tedbirler almam lazım gelir?'' diye onlar 16 yıl önceden düşünmüşler. Biz ise Türkî Cumhuriyetlerle karşılaşmada baskına uğramış durumdayız. Olaylarla birden karşılaşmış durumdayız. Hiçbir tedbir almamışız. Biz ise Türkî Cumhuriyetlerle karşılaşmada baskına uğramış durumdayız. Olaylarla birden karşılaşmış durumdayız. Hiçbir tedbir almamışız. Ne Özbekçe öğrenmişiz, ne Kazakça öğrenmişiz ne eleman yetiştirmişiz. Ne onları tanıyoruz, ne elimizde haritaları var ne de;Ne Özbekçe öğrenmişiz, ne Kazakça öğrenmişiz ne eleman yetiştirmişiz. Ne onları tanıyoruz, ne elimizde haritaları var ne de; ''Onlarla temasa geçebilirsek nasıl bütünleşebiliriz, nasıl çalışmalar yapabiliriz.'' diye senaryolar, planlar, projeler üretebilmişiz.''Onlarla temasa geçebilirsek nasıl bütünleşebiliriz, nasıl çalışmalar yapabiliriz.'' diye senaryolar, planlar, projeler üretebilmişiz. Ama onlar üretmişler, harıl harıl tercihlerini yapmışlar. Orta Asya ile iletişimi ancak Türkiye üzerinden kurmayı düşündükleri için gelip bizim aracılığımızla oralara ulaşıyorlar.Ama onlar üretmişler, harıl harıl tercihlerini yapmışlar. Orta Asya ile iletişimi ancak Türkiye üzerinden kurmayı düşündükleri için gelip bizim aracılığımızla oralara ulaşıyorlar. Bizden önce oralara gitmişler, cirit atıyorlar. Oralarda avantajlar sağlamaya, yeraltı yerüstü servetleri işletme çalışmaları yapmaya çalışıyorlar. Bizden önce oralara gitmişler, cirit atıyorlar. Oralarda avantajlar sağlamaya, yeraltı yerüstü servetleri işletme çalışmaları yapmaya çalışıyorlar.

Bu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü diyor ki; ''1993'ün yazında Türkiye sıcak bir halin içine girecek.''Bu Stratejik Araştırmalar Enstitüsü diyor ki; ''1993'ün yazında Türkiye sıcak bir halin içine girecek.'' Ben onun üzerine Ankara'da bu işlerden anlayacağını tahmin ettiğim insanlara bu meseleyi sordum: ''Bu bir tehdit midir, palavra mıdır, balon mudur, plan mıdır, bir ihtimal midir, proje midir?Ben onun üzerine Ankara'da bu işlerden anlayacağını tahmin ettiğim insanlara bu meseleyi sordum: ''Bu bir tehdit midir, palavra mıdır, balon mudur, plan mıdır, bir ihtimal midir, proje midir? Uygulamaya geçilmiş bir iş midir, mahiyeti nedir?'' dedim. Kimsenin bir şeyden haberi yok. Adamlar böyle ihtimallerden bahsediyorlar; bizde kimsenin bir şeyden haberi yok.Uygulamaya geçilmiş bir iş midir, mahiyeti nedir?'' dedim. Kimsenin bir şeyden haberi yok. Adamlar böyle ihtimallerden bahsediyorlar; bizde kimsenin bir şeyden haberi yok. Belki ben haberi olanları bulamadım; belki Genelkurmay'a gitmem lazımdı –tabii beni içeriye alırlarsa- onlarla konuşmam, onlara sormam lazımdı. Belki ben haberi olanları bulamadım; belki Genelkurmay'a gitmem lazımdı –tabii beni içeriye alırlarsa- onlarla konuşmam, onlara sormam lazımdı. Ama Genelkurmay'ın dışında bazı generallere bu durumları sordum. Bir ihtimal Türkiye böyle bir savaşın içine girerse biz ne yapabiliriz? Kendimizi nasıl savunabiliriz?Ama Genelkurmay'ın dışında bazı generallere bu durumları sordum. Bir ihtimal Türkiye böyle bir savaşın içine girerse biz ne yapabiliriz? Kendimizi nasıl savunabiliriz? Düşman nereden gelebilir, nereye çekileceğiz? Düşmanla nasıl mücadele ederiz? Bunları düşünmemiz lazım geliyor. Düşman nereden gelebilir, nereye çekileceğiz? Düşmanla nasıl mücadele ederiz? Bunları düşünmemiz lazım geliyor.

Balkanlar'da sıcak savaşın devam ettiğini biliyorsunuz. Bombalar patlıyor, insanlar ölüyor. Zulümler, katliamlar yapılıyor; şehirler istila ediliyor, camiler yıkılıyor vesaire.Balkanlar'da sıcak savaşın devam ettiğini biliyorsunuz. Bombalar patlıyor, insanlar ölüyor. Zulümler, katliamlar yapılıyor; şehirler istila ediliyor, camiler yıkılıyor vesaire. Gazetelerden Kafkasya'da sıcak savaşın devam ettiğini biliyorsunuz. Azerbaycan'la Ermenistan savaş halinde; o orayı bombalıyor o orayı bombalıyor; ''Şu köy alındı bu köy verildi.Gazetelerden Kafkasya'da sıcak savaşın devam ettiğini biliyorsunuz. Azerbaycan'la Ermenistan savaş halinde; o orayı bombalıyor o orayı bombalıyor; ''Şu köy alındı bu köy verildi. Hudut şuradan.'' gibi sözler söyleniyor. Kafkasya'da Çeçen güçler ile Kuzey Osetyalılar arasında bir şeyler oldu; ne olduğunu bilmiyoruz.Hudut şuradan.'' gibi sözler söyleniyor. Kafkasya'da Çeçen güçler ile Kuzey Osetyalılar arasında bir şeyler oldu; ne olduğunu bilmiyoruz. Rus komandoları oraya geldiler ve güya iki tarafın harbini engellemek istediler. Kim bizden kim karşı taraftandır, iç yüzü nedir, ana faktörler nelerdir? Haberimiz yok. Rus komandoları oraya geldiler ve güya iki tarafın harbini engellemek istediler. Kim bizden kim karşı taraftandır, iç yüzü nedir, ana faktörler nelerdir? Haberimiz yok.

Devletin iç ve dış meselelerini bilen, insanlarla teması ve çevresi olan bir eski bakan bana; Gafle Gulfiyal'ın yani Gürcistan'ın devrilen başkanının müslüman olduğunu söyledi.Devletin iç ve dış meselelerini bilen, insanlarla teması ve çevresi olan bir eski bakan bana; Gafle Gulfiyal'ın yani Gürcistan'ın devrilen başkanının müslüman olduğunu söyledi. O bir mücadele verdi; yenildi, mağlup oldu, sürüldü çıktı. Yerine Sovyetler'in meşhur Dışişleri Bakanı olan Edward Scwazege geldi. O bir mücadele verdi; yenildi, mağlup oldu, sürüldü çıktı. Yerine Sovyetler'in meşhur Dışişleri Bakanı olan Edward Scwazege geldi. O hıristiyan, o komünist, ötekisi müslümanmış ben yeni öğrendim. Kavga gürültü olduğu sırada öğrenmemiştim, duymamıştım da, yeni duydum.O hıristiyan, o komünist, ötekisi müslümanmış ben yeni öğrendim. Kavga gürültü olduğu sırada öğrenmemiştim, duymamıştım da, yeni duydum. Kafkaslar'ı, Kafkaslar'ın yapısını, Balkanlar'ın yapısını bilmiyoruz; çevremizdeki olayları bilmiyoruz. Güneydoğu Anadolu'da sıcak bir savaş var; Irak'a kadar girmişiz.Kafkaslar'ı, Kafkaslar'ın yapısını, Balkanlar'ın yapısını bilmiyoruz; çevremizdeki olayları bilmiyoruz. Güneydoğu Anadolu'da sıcak bir savaş var; Irak'a kadar girmişiz. Onlar orada çarpışırken yurt içinde birçok yerde askere saldırılar oluyor; füzeler atılıyor, bombalar patlıyor, insanlar katlediliyor. Onlar orada çarpışırken yurt içinde birçok yerde askere saldırılar oluyor; füzeler atılıyor, bombalar patlıyor, insanlar katlediliyor.

Şimdi oraya özel otomobilinizle kalkıp gidebilir misiniz? Şimdi oraya özel otomobilinizle kalkıp gidebilir misiniz?

Gidemezsiniz. Ne asker sizi bırakır ne siz rahat rahat gidebilirsiniz. Cesaret edip de; ''Oralarda şöyle bir dolaşayım.'' diyemezsiniz.Gidemezsiniz. Ne asker sizi bırakır ne siz rahat rahat gidebilirsiniz. Cesaret edip de; ''Oralarda şöyle bir dolaşayım.'' diyemezsiniz. Aslında bir bakıma orada da savaş var; savaşın içinde görünüyoruz. Kıyısından kenarından içinde görünüyoruz.Aslında bir bakıma orada da savaş var; savaşın içinde görünüyoruz. Kıyısından kenarından içinde görünüyoruz. Bu bir ihtimal de olabilir; nazariye, faraziye, teori ne derseniz deyin. İnşaallah olmaz ama birisi öyle bir şey tahmin ediyor. Aşırı bir fikir, rijit bir fikir, fazla atmış. Bu bir ihtimal de olabilir; nazariye, faraziye, teori ne derseniz deyin. İnşaallah olmaz ama birisi öyle bir şey tahmin ediyor. Aşırı bir fikir, rijit bir fikir, fazla atmış.

Bazılarınız bana kötümser diyebilirsiniz ama şartlar pek de öyle olmadığını gösteriyor.Bazılarınız bana kötümser diyebilirsiniz ama şartlar pek de öyle olmadığını gösteriyor. Bundan beş, on sene önce Türkiye'de tugaya hücum edileceğini kimse tahmin etmezdi. Bundan beş, on sene önce Türkiye'de tugaya hücum edileceğini kimse tahmin etmezdi. Ama Türkiye silahlandı. Türkiye'nin içindeki bazı gruplar birbirleriyle mücadeleye başlatıldı. Ama Türkiye silahlandı. Türkiye'nin içindeki bazı gruplar birbirleriyle mücadeleye başlatıldı.

Biz birbirimizin kardeşiyiz, müslümanız; aynı camide namaz kılıyoruz. Tarihte beraber hareket etmişiz; İstiklal Harbi'ni beraber yapmışız.Biz birbirimizin kardeşiyiz, müslümanız; aynı camide namaz kılıyoruz. Tarihte beraber hareket etmişiz; İstiklal Harbi'ni beraber yapmışız. Ama şu anda kimileri kimilerini harekete geçirebiliyor ve bazı şeyler olabiliyor. Bu bizim daha yakınımıza da gelebilir. Ama şu anda kimileri kimilerini harekete geçirebiliyor ve bazı şeyler olabiliyor. Bu bizim daha yakınımıza da gelebilir. Biz İstanbul'da değil de Diyarbakır'da, Siirt'te oturuyor olsaydık olayın içinde olacaktık. Şu anda İstanbul'da oturuyoruz. Burada çıkarsa olayın içinde olacağız.Biz İstanbul'da değil de Diyarbakır'da, Siirt'te oturuyor olsaydık olayın içinde olacaktık. Şu anda İstanbul'da oturuyoruz. Burada çıkarsa olayın içinde olacağız. Veya Trakya'dan bir düşman birliği gelirse, Karadeniz'den bir şey olursa ilk önce bu şeylere mâruz kalan bölge, şehir, mahal İstanbul olur. Muhterem kardeşlerim! Allah vermesin! Veya Trakya'dan bir düşman birliği gelirse, Karadeniz'den bir şey olursa ilk önce bu şeylere mâruz kalan bölge, şehir, mahal İstanbul olur. Muhterem kardeşlerim! Allah vermesin!

Ülkemizde huzur ve rahatlık içinde çalışalım. Gelişmemizi sağlayalım, kalkınalım. Memleket ekonomik bakımdan yükselsin.Ülkemizde huzur ve rahatlık içinde çalışalım. Gelişmemizi sağlayalım, kalkınalım. Memleket ekonomik bakımdan yükselsin. Teknolojik bakımdan ilerleyelim. Fert başına düşen millî gelir artsın, ülke zenginleşsin. Teknolojik bakımdan ilerleyelim. Fert başına düşen millî gelir artsın, ülke zenginleşsin. Asırlarca huzur içinde yaşayalım; temennimiz bu. Ama ya bu adamlar şaka yapmıyorlarsa? Asırlarca huzur içinde yaşayalım; temennimiz bu.

Ama ya bu adamlar şaka yapmıyorlarsa?

İki tane füze patlatıldı şakacıktan, beş tane askerimiz öldü. Bunun şakayla bir ilgisi var. Beş kişi öldü gitti.İki tane füze patlatıldı şakacıktan, beş tane askerimiz öldü. Bunun şakayla bir ilgisi var. Beş kişi öldü gitti. Gazetelerden verilen habere göre Kuzey Irak'taki harekâtta on trilyon harcama yapmışız. Şimdi on beşi bulmuştur. Gazetelerden verilen habere göre Kuzey Irak'taki harekâtta on trilyon harcama yapmışız. Şimdi on beşi bulmuştur.

Bu paralar harbe giderse bizim kalkınmamız nasıl olacak? Bir robota 400.000 dolar desek 8.000 ile çarpsak 400 milyon, 3,2 milyar Türk lirası.Bu paralar harbe giderse bizim kalkınmamız nasıl olacak?

Bir robota 400.000 dolar desek 8.000 ile çarpsak 400 milyon, 3,2 milyar Türk lirası.
Bu robot ne işe yarıyor? Kaportanın kaynaklarını yapmaya yarıyor. O kadar trilyonlar bu kadar paralar gidecek de, bu yatırımlarla Türkiye kalkınacak. Harbe harcanırsa olmaz. Bu robot ne işe yarıyor? Kaportanın kaynaklarını yapmaya yarıyor. O kadar trilyonlar bu kadar paralar gidecek de, bu yatırımlarla Türkiye kalkınacak. Harbe harcanırsa olmaz. Eviniz ikide birde yangına uğrarsa eşyalarınızı yenilerseniz tasarruf edemezsiniz, bir şey yapamazsınız. O bakımdan ciddi bir devirde yaşadığınızı bilin.Eviniz ikide birde yangına uğrarsa eşyalarınızı yenilerseniz tasarruf edemezsiniz, bir şey yapamazsınız. O bakımdan ciddi bir devirde yaşadığınızı bilin. Ciddi görevleriniz olduğunu, istikbalde ciddi tehlikeler olduğunu bilin. Boş kafa gezdirmeyin, boş zaman öldürmeyin. Boşuna kendinizi fayda vermeyen şeylerle meşgul etmeyin.Ciddi görevleriniz olduğunu, istikbalde ciddi tehlikeler olduğunu bilin. Boş kafa gezdirmeyin, boş zaman öldürmeyin. Boşuna kendinizi fayda vermeyen şeylerle meşgul etmeyin. Her şeye hazırlıklı olun. İnsanın nasıl öleceğini bile düşünmesi, ona bile hazırlanması lazım. Her şeye hazırlıklı olun. İnsanın nasıl öleceğini bile düşünmesi, ona bile hazırlanması lazım. Kaçarken arkadan bir kurşunla öldürülmek var; korkudan gözleri fal taşı gibi açılmış. Ama erkekçe düşmanla göğüs göğüse çarpışarak Allah Allah diyerek şehit olarak ölmek var. Kaçarken arkadan bir kurşunla öldürülmek var; korkudan gözleri fal taşı gibi açılmış. Ama erkekçe düşmanla göğüs göğüse çarpışarak Allah Allah diyerek şehit olarak ölmek var. İnsan; geldiği zaman, kaçınılmaz olduğu zaman, ölümün bile nasıl olacağını düşünmeli; ona göre hazırlık yapmalı. İnsan; geldiği zaman, kaçınılmaz olduğu zaman, ölümün bile nasıl olacağını düşünmeli; ona göre hazırlık yapmalı.

Düşünüyorum, hatta kızlarımıza soru sormak istiyorum; ''Siz eğer Bosna Hersek'te olsaydınız böyle bir olay başınıza gelseydi kendinizi nasıl savunurdunuz?'' Düşünüyorum, hatta kızlarımıza soru sormak istiyorum; ''Siz eğer Bosna Hersek'te olsaydınız böyle bir olay başınıza gelseydi kendinizi nasıl savunurdunuz?''

Biz bir harbe girersek kızlarımız, hanımlarımız kendilerini nasıl savunacak? Bunu bilmesi lazım. Bu bir beden eğitimi işi midir? Bir silah alma işi midir, karar verme mekanizması mıdır? Nasıl olması gerekiyor?Biz bir harbe girersek kızlarımız, hanımlarımız kendilerini nasıl savunacak? Bunu bilmesi lazım. Bu bir beden eğitimi işi midir? Bir silah alma işi midir, karar verme mekanizması mıdır? Nasıl olması gerekiyor? Bizim kızın ya da hanımın oturup da istişare edecek vakti olmayacak ki; olaylar birden gelişecek. Şer'an ne yaparsa günah ne yaparsa sevap olur?Bizim kızın ya da hanımın oturup da istişare edecek vakti olmayacak ki; olaylar birden gelişecek. Şer'an ne yaparsa günah ne yaparsa sevap olur? ''Çocuklarım düşmanın eline düşmesin, ırzı tarumar olmasın.'' diye onların kafalarına tak tak birer kurşun sıkıp öldürmesi mi lazım?''Çocuklarım düşmanın eline düşmesin, ırzı tarumar olmasın.'' diye onların kafalarına tak tak birer kurşun sıkıp öldürmesi mi lazım? Yoksa bu böyle olmaz da başka türlü mü olur? Bu da bir sorun. Gideceksin bir hocaya soracaksın, cevabını alacaksın. Her bakımdan hazırlıklı olmak lazım. Yoksa bu böyle olmaz da başka türlü mü olur? Bu da bir sorun. Gideceksin bir hocaya soracaksın, cevabını alacaksın. Her bakımdan hazırlıklı olmak lazım.

Yalnız şunu biliyorum ki zor oyunu bozar ve yekvücut olan topluluğa bir başkası kolay kolay sataşamaz. 60 milyon muyuz?Yalnız şunu biliyorum ki zor oyunu bozar ve yekvücut olan topluluğa bir başkası kolay kolay sataşamaz. 60 milyon muyuz? Bu 60 milyon akıllı şuurlu ve basiretli insansa, yekvücut ise onlara sataşmak herhalde Amerika'nın da, Rusya'nın da işine gelmez. Kitle imha silahlarını kullanır. Bu 60 milyon akıllı şuurlu ve basiretli insansa, yekvücut ise onlara sataşmak herhalde Amerika'nın da, Rusya'nın da işine gelmez. Kitle imha silahlarını kullanır. Belki onu da kullanamaz çünkü karma karışık bir şey. Kullandığı zaman kendisi de tehlikenin içine girebiliyor. Hiçbir zamanınızı boş geçirmeyin; büyük idealler edinin. Belki onu da kullanamaz çünkü karma karışık bir şey. Kullandığı zaman kendisi de tehlikenin içine girebiliyor. Hiçbir zamanınızı boş geçirmeyin; büyük idealler edinin.

Biz atom bombası yapabilir miyiz? Tabii ''Bunu niye sordun?'' diye herkes güler geçer. Biz atom bombası yapabilir miyiz?

Tabii ''Bunu niye sordun?'' diye herkes güler geçer.
Amerika'da kolej öğrencisi daha kolejde okurken kendi çapında küçük bir atom bombası yapmış; bunu gazeteler yazmış. Nasıl oluyor? Bunun bir püf noktası mı var? Amerika'da kolej öğrencisi daha kolejde okurken kendi çapında küçük bir atom bombası yapmış; bunu gazeteler yazmış. Nasıl oluyor? Bunun bir püf noktası mı var? Malzeme olduğu zaman basit bir şey mi? Belki yapılamayacak bir şey değil; bilmiyorum. Ama insanın elinde atom bombası olmasa bile başka silahlar olabilir. Malzeme olduğu zaman basit bir şey mi? Belki yapılamayacak bir şey değil; bilmiyorum. Ama insanın elinde atom bombası olmasa bile başka silahlar olabilir. Molotof kokteylini herkes biliyor. İçine benzin konuluyor bir fitil takılıyor, ağzı kapatılıyor. Fitil ateşlendikten sonra karşı tarafa savurduğun zaman orada patlıyor yani şişe kırılıyor.Molotof kokteylini herkes biliyor. İçine benzin konuluyor bir fitil takılıyor, ağzı kapatılıyor. Fitil ateşlendikten sonra karşı tarafa savurduğun zaman orada patlıyor yani şişe kırılıyor. Fitil ateşli olduğu için orada bir patlama meydana geliyor. Bomba yok ama molotof kokteyli de işe yarıyor. Solcuların yıllardır imal ettikleri bir şey. Fitil ateşli olduğu için orada bir patlama meydana geliyor. Bomba yok ama molotof kokteyli de işe yarıyor. Solcuların yıllardır imal ettikleri bir şey.

Atom bombası yapabilir miyiz? Yapamazsak böyle bir hücuma karşı nasıl tedbir alabiliriz? Atom bombası yapabilir miyiz?

Yapamazsak böyle bir hücuma karşı nasıl tedbir alabiliriz?

Harp olmayacaksa bile bundan sonra bu gibi vartalara, durumlara düşmemek için ve ileriye doğru geçen zamanları güzel değerlendirmek için nasıl çalışmalıyız? Harp olmayacaksa bile bundan sonra bu gibi vartalara, durumlara düşmemek için ve ileriye doğru geçen zamanları güzel değerlendirmek için nasıl çalışmalıyız?

Böyle ite kaka kopya çekerek sınıf geçen; ''Boş ver diplomanın ne gereği var?'' diyen insanlardan mı olacağız, yoksa mesleğimizde bir tane, yegâne mi olacağız? Böyle ite kaka kopya çekerek sınıf geçen; ''Boş ver diplomanın ne gereği var?'' diyen insanlardan mı olacağız, yoksa mesleğimizde bir tane, yegâne mi olacağız?

Başkalarının yapamadığı işi yapan insan mı olacağız? Bunların hepsini düşünmeliyiz ve organize olmalıyız. Çünkü bunlar tek kişinin yapacağı işler değil, topluca düşünmek lazım.Başkalarının yapamadığı işi yapan insan mı olacağız?

Bunların hepsini düşünmeliyiz ve organize olmalıyız. Çünkü bunlar tek kişinin yapacağı işler değil, topluca düşünmek lazım.
Bilen insanları bulup onlara danışmak, onlarla konuşarak yapmak lazım. Herkesin yapabileceği şeyin içine girmesi ve o konuda ilerlemesi lazım.Bilen insanları bulup onlara danışmak, onlarla konuşarak yapmak lazım. Herkesin yapabileceği şeyin içine girmesi ve o konuda ilerlemesi lazım. Görüyorsunuz bir robot. Robot deyince biz düşünüyoruz ki çok büyük işlerin hepsini birden yapıyor. Hayır yapmıyor.Görüyorsunuz bir robot. Robot deyince biz düşünüyoruz ki çok büyük işlerin hepsini birden yapıyor. Hayır yapmıyor. Sadece kaynak yapıyor, bir parçanın çapaklarını temizliyor ama teknoloji işte böyle küçük küçük şeylerin birleşmesinden, yekün tutmasından fark meydana getiriyor.Sadece kaynak yapıyor, bir parçanın çapaklarını temizliyor ama teknoloji işte böyle küçük küçük şeylerin birleşmesinden, yekün tutmasından fark meydana getiriyor. O halde detayları birleştirmeyi, küçük şeyleri kompoze ederek büyük sonuçlara ulaşmayı öğrenmeliyiz. Bu da insan aklının bir ürünüdür, dehasıdır.O halde detayları birleştirmeyi, küçük şeyleri kompoze ederek büyük sonuçlara ulaşmayı öğrenmeliyiz. Bu da insan aklının bir ürünüdür, dehasıdır. İnsan aklı küçük şeyleri birleştirerek büyük şeyler yapabiliyor. Televizyon, kaç bin tane ışık noktasının bir araya getirilmesi sonucunda karşımıza mozaik bir resmin çıkması olayıdır.İnsan aklı küçük şeyleri birleştirerek büyük şeyler yapabiliyor. Televizyon, kaç bin tane ışık noktasının bir araya getirilmesi sonucunda karşımıza mozaik bir resmin çıkması olayıdır. Bu büyük bir sabır işidir. Otomobil kaç bin tane parçanın bir araya getirilmesi işidir. Bu da bir sabır işidir. Computer hâkezâ böyle.Bu büyük bir sabır işidir. Otomobil kaç bin tane parçanın bir araya getirilmesi işidir. Bu da bir sabır işidir. Computer hâkezâ böyle. Bir bitmez tükenmez, yorulmaz azmin, bir iradenin mahsulüdür. O halde siz de bitmez, tükenmez, yorulmaz bir azim sahibi olacaksınız, çalışacaksınız. Bir bitmez tükenmez, yorulmaz azmin, bir iradenin mahsulüdür. O halde siz de bitmez, tükenmez, yorulmaz bir azim sahibi olacaksınız, çalışacaksınız.

Ümitsizliğe düşmeye lüzum yoktur çünkü Allah'ın izni ile bizi hiç kimse yenemez. Hiçbir kimse bizim sırtımızı yere getiremez.Ümitsizliğe düşmeye lüzum yoktur çünkü Allah'ın izni ile bizi hiç kimse yenemez.

Hiçbir kimse bizim sırtımızı yere getiremez.
Hiçbir kimse ulaşacağımız şânı şerefi bizden alamaz. Çünkü biz ölürsek şehit olacağız. Kalırsak, başarırsak muvaffak olmuş olacağız. Ama karşı taraf ne yapsa hezimettedir.Hiçbir kimse ulaşacağımız şânı şerefi bizden alamaz. Çünkü biz ölürsek şehit olacağız. Kalırsak, başarırsak muvaffak olmuş olacağız. Ama karşı taraf ne yapsa hezimettedir. Başarsa zulmetmiş olduğu için cehenneme gidecek; başaramazsa bizim karşımızda ezildiği için perişan olacaklar demektir. O bakımdan bizim için mucizeye lüzum yok.Başarsa zulmetmiş olduğu için cehenneme gidecek; başaramazsa bizim karşımızda ezildiği için perişan olacaklar demektir. O bakımdan bizim için mucizeye lüzum yok. Bizim gibi olup da sonradan değişmiş, gelişmiş milletlerin misalleri vardır. Mesela Japonya bizimle beraber sanayileşme yarışına başlamış iken şu anda devlerin arasındadır; Bizim gibi olup da sonradan değişmiş, gelişmiş milletlerin misalleri vardır. Mesela Japonya bizimle beraber sanayileşme yarışına başlamış iken şu anda devlerin arasındadır; belki Amerika'dan daha iyidir, daha ileridedir. Sosyal hayatı son derece ibtidâî, geri bir durumda iken bu hale gelmiş. belki Amerika'dan daha iyidir, daha ileridedir. Sosyal hayatı son derece ibtidâî, geri bir durumda iken bu hale gelmiş.

Çin büyük bir kalkınma içindedir. Güney Kore yeni harpten çıkmıştır ama Pasifik önemli bir güç olarak kendini gösteriyor. Singapur küçücük bir yerdir, gelişmiştir. Malezya bizden ileridedir.Çin büyük bir kalkınma içindedir. Güney Kore yeni harpten çıkmıştır ama Pasifik önemli bir güç olarak kendini gösteriyor. Singapur küçücük bir yerdir, gelişmiştir. Malezya bizden ileridedir. Biz de bir şeyler yapabiliriz; bu mümkündür. Bu derbederliği, laubaliliği, gevşekliği, şuursuzluğu; Allah'ın bize vermiş olduğu kafayı,Biz de bir şeyler yapabiliriz; bu mümkündür. Bu derbederliği, laubaliliği, gevşekliği, şuursuzluğu; Allah'ın bize vermiş olduğu kafayı, aklı, beyni, zekâyı kullanmamayı, kullanmadan yaşama alışkanlığını terk etmeliyiz. aklı, beyni, zekâyı kullanmamayı, kullanmadan yaşama alışkanlığını terk etmeliyiz.

Çok çalışmalıyız; her birimiz süper bilgili öğrenciler olmalıyız. Biz trigonometri öğreneceğiz. Computer dersinden, falanca dersinden, filanca dersinden geçeceğiz; bunlar bizim aletlerimiz.Çok çalışmalıyız; her birimiz süper bilgili öğrenciler olmalıyız. Biz trigonometri öğreneceğiz. Computer dersinden, falanca dersinden, filanca dersinden geçeceğiz; bunlar bizim aletlerimiz. Biz bu aletlere dayalı başka şeyler yapmalıyız ki bu farkı kapatabilelim veya bunların gitmediği başka yollar bulmalıyız ki onların önüne geçelim. Biz bu aletlere dayalı başka şeyler yapmalıyız ki bu farkı kapatabilelim veya bunların gitmediği başka yollar bulmalıyız ki onların önüne geçelim. Misal, eskiden radyolar lambalıydı; altı lambalı radyo, beş lambalı radyo. Kocaman bir kutu, muazzam bir şey. Lambalar yanar değiştirmek gerekir vesaire.Misal, eskiden radyolar lambalıydı; altı lambalı radyo, beş lambalı radyo. Kocaman bir kutu, muazzam bir şey. Lambalar yanar değiştirmek gerekir vesaire. Japonlar onun yerine çok basit bir şey buldular. Transistör mü neydi? Düğme gibi küçücük bir şey. Amerikalılar önce inanmadılar ama sonunda teslim oldular.Japonlar onun yerine çok basit bir şey buldular. Transistör mü neydi? Düğme gibi küçücük bir şey. Amerikalılar önce inanmadılar ama sonunda teslim oldular. Artık bütün cihazları küçülttüler; entegre devreleri buldular. Eline bir şey veriyor; ''Bu bir computer.'' diyor. Sahi mi? ''Vay bacaksız vay!'' diyorsun. Bu ne biçim şey? Artık bütün cihazları küçülttüler; entegre devreleri buldular. Eline bir şey veriyor; ''Bu bir computer.'' diyor. Sahi mi? ''Vay bacaksız vay!'' diyorsun. Bu ne biçim şey? Küçük ama koca bir oda dolusu cihazın yapacağı işin daha büyüğünü yapma durumuna gelebiliyor. Bu nasıl oldu? Kendilerine özgü, özel, hür çalışmalarıyla Amerikalı'nın önüne geçtiler.Küçük ama koca bir oda dolusu cihazın yapacağı işin daha büyüğünü yapma durumuna gelebiliyor. Bu nasıl oldu? Kendilerine özgü, özel, hür çalışmalarıyla Amerikalı'nın önüne geçtiler. O lambalı yoldan yürüye dursun, bu transistör yoluyla öne geçti. Ya onların bildiğini öğreneceksiniz ya da onlardan daha iyisini yapıp öne geçeceksiniz. O lambalı yoldan yürüye dursun, bu transistör yoluyla öne geçti. Ya onların bildiğini öğreneceksiniz ya da onlardan daha iyisini yapıp öne geçeceksiniz. Ama mutlaka bilimsel araştırmayı ve İslâm için müstakil çalışmayı öğrenmeniz lazım. Allah muvaffak etsin. Ama mutlaka bilimsel araştırmayı ve İslâm için müstakil çalışmayı öğrenmeniz lazım.

Allah muvaffak etsin.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2