Namaz Vakitleri
İstanbul
19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Namazları Camide Kılalım!

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Şevvâl 1404 / 15.07.1984
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Mescide Çok Devam Eden Kimse, Besmelesiz Yağ Sürünmek, Kim Nefsini Zelil Ederse, Allah’ın Kulunu Affetmesi, Gülerek Günah İşlemek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Namazları Camide Kılalım!

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

16 Şevvâl 1404 / 15.07.1984
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Mescide Çok Devam Eden Kimse, Besmelesiz Yağ Sürünmek, Kim Nefsini Zelil Ederse, Allah’ın Kulunu Affetmesi, Gülerek Günah İşlemek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. el-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.
Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn seyyidinâ ve senedinâ MuhammedinVe's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn seyyidinâ ve senedinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba'd. ve âlihî ve sahbihî ecmaîn ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd.

Fa'lemû eyyühe'l-ihvân fe-inne efdale'l-kitâbi kitâbu'llah ve efdale'l-hedyi hedyü seyyidinâFa'lemû eyyühe'l-ihvân fe-inne efdale'l-kitâbi kitâbu'llah ve efdale'l-hedyi hedyü seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve serre'l-umûri muhdesâtühâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve serre'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesetin bid'atün ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr.ve külle muhdesetin bid'atün ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr. Ve bi's-senedi'l-muttasili ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl: Ve bi's-senedi'l-muttasili ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:

Men edmene'l-ihtilâfe ile'l-mescidi esâbe ehan müstefâden fi'llâhi ev ilmen mustatrafenMen edmene'l-ihtilâfe ile'l-mescidi esâbe ehan müstefâden fi'llâhi ev ilmen mustatrafen ev kelimeten tedüllühû alâ'l-hüdâ ev uhrâ tesudduhû ani'r-ridâev kelimeten tedüllühû alâ'l-hüdâ ev uhrâ tesudduhû ani'r-ridâ ev rahmeten muntazaraten ev yetrükü'z-zünûbe hayâen ev hasyeten. ev rahmeten muntazaraten ev yetrükü'z-zünûbe hayâen ev hasyeten.

Sadaka resûlullâh fîmâ kâl ev kemâ kâl.Sadaka resûlullâh fîmâ kâl ev kemâ kâl. Aziz ve muhterem kardeslerim! Aziz ve muhterem kardeslerim!

Allahu Teâlâ hazretlerinin selâmi, rahmeti, bereketi cümlenizin üzerine olsun.Allahu Teâlâ hazretlerinin selâmi, rahmeti, bereketi cümlenizin üzerine olsun. Allahu Teâlâ hazretleri kildiginiz namazlari, yaptiginiz ibadet ve taatleri kabul eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri kildiginiz namazlari, yaptiginiz ibadet ve taatleri kabul eylesin. Dualarinizi, isteklerinizi, dileklerinizi ihsan eylesin. Dualarinizi, isteklerinizi, dileklerinizi ihsan eylesin.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek hadîs-i serîflerinden bir demet,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in mübarek hadîs-i serîflerinden bir demet, üstadimiz Gümüshaneli Ahmed Ziyâeddîn hazretlerinin cem' ve te'lif etmis olduguüstadimiz Gümüshaneli Ahmed Ziyâeddîn hazretlerinin cem' ve te'lif etmis oldugu Râmûzü'l-ehâdîs kitabinin 'mim' faslindan okumaya devam edecegiz. Râmûzü'l-ehâdîs kitabinin 'mim' faslindan okumaya devam edecegiz.

Bu hadîs-i serîflerin okunmasina ve izahina geçilmezden önce, evvela ve hâsseten EfendimizBu hadîs-i serîflerin okunmasina ve izahina geçilmezden önce, evvela ve hâsseten Efendimiz Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem'in ruh-i pâkine hürmetimizin nisânesi, bagliligimizinMuhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem'in ruh-i pâkine hürmetimizin nisânesi, bagliligimizin ve sevgimizin isareti olmak üzere ve onun mübarek âl'inin, ashâbinin, etbâinin, ahbâbininve sevgimizin isareti olmak üzere ve onun mübarek âl'inin, ashâbinin, etbâinin, ahbâbinin ruhlarina hediye olmak üzere; sair enbiyâ ve mürselînin,ruhlarina hediye olmak üzere; sair enbiyâ ve mürselînin, cümle evliyâullahin ruhlarina hediye olmak üzere; su eseri telif eylemis Hocamizcümle evliyâullahin ruhlarina hediye olmak üzere; su eseri telif eylemis Hocamiz Gümüshaneli Ahmed Ziyâeddîn hazretlerinin, kendisinden feyz aldigimiz üstadimizGümüshaneli Ahmed Ziyâeddîn hazretlerinin, kendisinden feyz aldigimiz üstadimiz Muhammed Zahîd-i Bursevî'nin, bu eserin içindeki bilgilerin ilimlerin bize kadar gelmesineMuhammed Zahîd-i Bursevî'nin, bu eserin içindeki bilgilerin ilimlerin bize kadar gelmesine emek sarf etmis olan bütün râvilerin, alimlerin ruhlari için; emek sarf etmis olan bütün râvilerin, alimlerin ruhlari için; uzaktan yakindan bu hadisleri dinlemek üzere su meclise, su mescide gelmis olan siz kardeslerimizin deuzaktan yakindan bu hadisleri dinlemek üzere su meclise, su mescide gelmis olan siz kardeslerimizin de âhirete göçmüs olan bütün yakinlarinin, sevdiklerinin ruhlarina hediye olsun diye;âhirete göçmüs olan bütün yakinlarinin, sevdiklerinin ruhlarina hediye olsun diye; su hayatta bulunan biz müslümanlarin da Mevlâmiz'in rizasina uygun bir ömür sürüpsu hayatta bulunan biz müslümanlarin da Mevlâmiz'in rizasina uygun bir ömür sürüp huzuruna sevdigi razi oldugu bir kul olarak varmamiza vesile olsun temennisiylehuzuruna sevdigi razi oldugu bir kul olarak varmamiza vesile olsun temennisiyle buyurun bir Fâtiha, üç Ihlâs-i Serîf okuyalim. buyurun bir Fâtiha, üç Ihlâs-i Serîf okuyalim.

Metnini okudugumuz hadîs-i serîf mescitlere devamin faydalarini bize bildiren bir hadîs-i serîftir.Metnini okudugumuz hadîs-i serîf mescitlere devamin faydalarini bize bildiren bir hadîs-i serîftir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerindenPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinden Taberânî'nin kitabinda nakledilmis, Ibn Asâkir'de de var.Taberânî'nin kitabinda nakledilmis, Ibn Asâkir'de de var. Bu hadîs-i serîfte Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurmuslar: Bu hadîs-i serîfte Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurmuslar:

Men edmene'l-ihtilâfe ile'l-mescidi. Men edmene'l-ihtilâfe ile'l-mescidi.

Edmene, "idman etmek yani devem etmek, bir seyi devamli yapmak" demek.Edmene, "idman etmek yani devem etmek, bir seyi devamli yapmak" demek. Ihtilâfe, ilâ ile kullanilinca "gidip gelmek, çok gitmek,Ihtilâfe, ilâ ile kullanilinca "gidip gelmek, çok gitmek, bir gidiyor bir geliyor, çokça gidip geliyor" mânasina geliyor. bir gidiyor bir geliyor, çokça gidip geliyor" mânasina geliyor. "Mescide kim çok gidip gelirse, gidip gelmeyi idman ederse, bunu çok yaparsa,"Mescide kim çok gidip gelirse, gidip gelmeyi idman ederse, bunu çok yaparsa, devamli mescide gider gelirse, mescide gitmekdevamli mescide gider gelirse, mescide gitmek mescitte namaz kilmak kendisinin itiyadi, aliskanligi olursa..." mescitte namaz kilmak kendisinin itiyadi, aliskanligi olursa..."

Bir müslüman günde bes defa gider çünkü davet olunuyor. Hayya ale's-salâh.Bir müslüman günde bes defa gider çünkü davet olunuyor. Hayya ale's-salâh. "Haydi namaza gelin!" Müezzin bagirdigi zaman söyledigi sözleri bir bilsek yüregimiz dayanmaz ki..."Haydi namaza gelin!" Müezzin bagirdigi zaman söyledigi sözleri bir bilsek yüregimiz dayanmaz ki... Hayya ale'l-felâh. "Kurtulusa gelin, felaha gelin!" diyor; oturuyor! Davet...Hayya ale'l-felâh. "Kurtulusa gelin, felaha gelin!" diyor; oturuyor! Davet... Evet, müezzin söylüyor ama Allah'in daveti; ev Allah'in evi, davet de Allah'in daveti,Evet, müezzin söylüyor ama Allah'in daveti; ev Allah'in evi, davet de Allah'in daveti, kul da Allah'in kulu; gelmiyor. Peygamber Efendimiz buyurmus ki; kul da Allah'in kulu; gelmiyor.

Peygamber Efendimiz buyurmus ki;

"Bir insan mescit komsusu olursa mutlaka namazi mescitte kilacak." "Bir insan mescit komsusu olursa mutlaka namazi mescitte kilacak."

Lâ salâte li-câri mescidi illâ fi'l-mescid. "Mescit komsusunun namazi ancak mescitte olur." Lâ salâte li-câri mescidi illâ fi'l-mescid. "Mescit komsusunun namazi ancak mescitte olur."

Etrafta bulunan bütün apartmanlardaki kardeslerimizin su mescide gelmesi lazimEtrafta bulunan bütün apartmanlardaki kardeslerimizin su mescide gelmesi lazim ama buradaki gelmezse kardeslerimiz Hereke'den gelir, Yalova'dan gelir, Izmit'ten gelir,ama buradaki gelmezse kardeslerimiz Hereke'den gelir, Yalova'dan gelir, Izmit'ten gelir, Bursa'dan gelir, Adapazari'ndan gelir, Konya'dan gelir, Aksaray'dan gelir.Bursa'dan gelir, Adapazari'ndan gelir, Konya'dan gelir, Aksaray'dan gelir. Buradaki gelmezse ne diyelim, kötü bir sey demesek bile su güzel sözü söyleriz: Buradaki gelmezse ne diyelim, kötü bir sey demesek bile su güzel sözü söyleriz:

Zâlike fadlu'llâhi yü'tîhi men yesâ'. "Bu Allah'in bir fazlidir ki diledigine verir." Zâlike fadlu'llâhi yü'tîhi men yesâ'. "Bu Allah'in bir fazlidir ki diledigine verir."

Herkese nasip olmuyor. Bir insan bir camiye gelmisse ne büyük bir seref, huzura kabul olmus!Herkese nasip olmuyor. Bir insan bir camiye gelmisse ne büyük bir seref, huzura kabul olmus! Camiye gelememis ki ne kadar üzülse yeridir; camiye kabul olunmamis, huzura girememis! Camiye gelememis ki ne kadar üzülse yeridir; camiye kabul olunmamis, huzura girememis!

Söyle düsünmesi lazim: "Kim mescide devami itiyat edinirse, çok gider gelirse..." Söyle düsünmesi lazim:

"Kim mescide devami itiyat edinirse, çok gider gelirse..."

Ne olur? Kazanilacak maddî mânevî faydalar hadîs-i serîfte sayiliyor: Ne olur?

Kazanilacak maddî mânevî faydalar hadîs-i serîfte sayiliyor:

Esâbe ehan müstefâden. "Kendisinden faydalanilan bir kardes bulur." Esâbe ehan müstefâden. "Kendisinden faydalanilan bir kardes bulur."

Orada bir kardese isabet eder. Bakar ki ârif, kâmil, cemaatten mübarek bir zât;Orada bir kardese isabet eder. Bakar ki ârif, kâmil, cemaatten mübarek bir zât; sohbeti tatli, bilgisi genis bir kardes sahibi olur. sohbeti tatli, bilgisi genis bir kardes sahibi olur.

Ev, Arapça'da "veyahut" mânasina. Ev, Arapça'da "veyahut" mânasina.

Ev ilmen mustatrafen. "Zarif bulunan bir ilme sahip olur." Ev ilmen mustatrafen. "Zarif bulunan bir ilme sahip olur."

Herkesin "Ne hos bir bilgi, ne kadar tatli, ne kadar derin bir düsünce,Herkesin "Ne hos bir bilgi, ne kadar tatli, ne kadar derin bir düsünce, ne kadar hikmetli fikir!" diye begendigi, hos, zarif buldugu ilimler ögrenir camide. ne kadar hikmetli fikir!" diye begendigi, hos, zarif buldugu ilimler ögrenir camide.

Bizim eskiden beri büyüklerimizin açtigi yoldur.Bizim eskiden beri büyüklerimizin açtigi yoldur. Mektepte degiliz, siralarin içinde degiliz, biz de kürsüde degiliz; caminin içinde namazimizi kildikMektepte degiliz, siralarin içinde degiliz, biz de kürsüde degiliz; caminin içinde namazimizi kildik bu tarafa döndük, hadis tefsir okuyoruz. Camilerimiz, cemiyetimizin merkezidir.bu tarafa döndük, hadis tefsir okuyoruz. Camilerimiz, cemiyetimizin merkezidir. Camimiz bizim her seyimizdir. Çocuklarimiz, yaslilarimiz camiye gelir, cenazelerimiz camiye gelir,Camimiz bizim her seyimizdir. Çocuklarimiz, yaslilarimiz camiye gelir, cenazelerimiz camiye gelir, camiden âhirete ugurlanir, nikâh dualarimiz camide olur. Her seyimiz camide; cami bizim her seyimiz! camiden âhirete ugurlanir, nikâh dualarimiz camide olur. Her seyimiz camide; cami bizim her seyimiz!

"Bir faydali ilim ögrenir." "Bir faydali ilim ögrenir."

Ev kelimeten tedüllühû ale'l-hudâ. "Yahut orada hidayete delâlet eden bir söz duyar." Ev kelimeten tedüllühû ale'l-hudâ. "Yahut orada hidayete delâlet eden bir söz duyar."

Çünkü camide malayani konusulmaz, kötü sözler söylenmez, dünya kelâmi söylenmez; hep âhirete yarayacak,Çünkü camide malayani konusulmaz, kötü sözler söylenmez, dünya kelâmi söylenmez; hep âhirete yarayacak, Allah korkusunun isigi altinda, el vicdana konularak söylenecek sözler söylenir.Allah korkusunun isigi altinda, el vicdana konularak söylenecek sözler söylenir. Cahil konusmaz da bilgili insan konusur, hak yolu görür, hak yolu bulur. Cahil konusmaz da bilgili insan konusur, hak yolu görür, hak yolu bulur.

Ev uhrâ tesudduhû ani'r-redâ. "Veyahut da bir söz duyar ki o söz kendisini kötülükten men eder." Ev uhrâ tesudduhû ani'r-redâ. "Veyahut da bir söz duyar ki o söz kendisini kötülükten men eder."

"Ben simdiye kadar söyle yapiyordum meger o da dogru bir sey degilmis."Ben simdiye kadar söyle yapiyordum meger o da dogru bir sey degilmis. Bundan sonra insallah öyle yapmayayim." diye kendisini kötülükten alikoyacak sözler duymus olabilir. Bundan sonra insallah öyle yapmayayim." diye kendisini kötülükten alikoyacak sözler duymus olabilir.

Ev rahmeten muntazaraten. Veyahut insan camiye neden geliyor? Ev rahmeten muntazaraten.

Veyahut insan camiye neden geliyor?

"Allah rahmet eylesin, rahmetine gark eylesin, ihsanina bogsun, mazhar eylesin." diye geliyor. "Allah rahmet eylesin, rahmetine gark eylesin, ihsanina bogsun, mazhar eylesin." diye geliyor.

"Beklenilen rahmete kavusulur." Ev yetrukü'z-zünûbe hayâen ev hasyeten."Beklenilen rahmete kavusulur."

Ev yetrukü'z-zünûbe hayâen ev hasyeten.
"Veyahut buraya gelirken giderken, 'Yahu ben cami cemaatindenim,"Veyahut buraya gelirken giderken, 'Yahu ben cami cemaatindenim, Allahu Teâlâ'nin huzurunda su pak alnimi yere koydum.Allahu Teâlâ'nin huzurunda su pak alnimi yere koydum. Simdi ben bu camiden çikmisken günaha dalar miyim? Dalmam. Su kötülügü yapar miyim?Simdi ben bu camiden çikmisken günaha dalar miyim? Dalmam. Su kötülügü yapar miyim? Yapmam, yakismaz.' diye yapacagi kötülükten kendini alikoyar." Yapmam, yakismaz.' diye yapacagi kötülükten kendini alikoyar."

Ev yetrukü'z-zünûbe. "Günahlari terk eder." Ev yetrukü'z-zünûbe. "Günahlari terk eder."

Hayâen. "Utandigi için." Ev hasyeten. "Veya Allah'tan korktugu için" yapar. Hayâen. "Utandigi için." Ev hasyeten. "Veya Allah'tan korktugu için" yapar.

Bilin ki Kur'ân-i Kerîm'de, Allahu Teâlâ hazretlerinin âyet-i kerîmesinde bize bildirilmistir: Bilin ki Kur'ân-i Kerîm'de, Allahu Teâlâ hazretlerinin âyet-i kerîmesinde bize bildirilmistir:

Inne's-salâte tenhâ ani'l-fahsâ'i ve'l-münker.Inne's-salâte tenhâ ani'l-fahsâ'i ve'l-münker. "Namaz insani kötülükten, münkerâttan alikoyar, men eder." Öyle bir hassasi vardir."Namaz insani kötülükten, münkerâttan alikoyar, men eder."

Öyle bir hassasi vardir.
Insan namaza gelmeden önce içinde kötü seyler besler, namaz kildiktan sonra o kötü seyler temizlenir.Insan namaza gelmeden önce içinde kötü seyler besler, namaz kildiktan sonra o kötü seyler temizlenir. "Hadi Yaradan'a havale ettim. "Hadi Yaradan'a havale ettim. Yaradilani hos gördüm, Yaradan'dan ötürü." der; hak isi yapar, kötülügü terk eder.Yaradilani hos gördüm, Yaradan'dan ötürü." der; hak isi yapar, kötülügü terk eder. Utanarak, "Bana yakismaz!" diyerek veyahut Allah'tan korkarak kötülügü terk eder, kötülükleri birakir. Utanarak, "Bana yakismaz!" diyerek veyahut Allah'tan korkarak kötülügü terk eder, kötülükleri birakir.

Iste camiye devam etmenin faydalarindan bir kismi bunlardir.Iste camiye devam etmenin faydalarindan bir kismi bunlardir. Dikkat ederseniz evde yalniz kaldigi zaman bunlarin hiçbirisi olmaz.Dikkat ederseniz evde yalniz kaldigi zaman bunlarin hiçbirisi olmaz. Söylediklerimi aklinizdan geçirirseniz; bunlar evde olmaz, camide cemaatin bereketiyledir. Söylediklerimi aklinizdan geçirirseniz; bunlar evde olmaz, camide cemaatin bereketiyledir.

Cemaatte rahmet vardir; firkatte, tefrikada, ayrilikta azap vardir.Cemaatte rahmet vardir; firkatte, tefrikada, ayrilikta azap vardir. Toplulukta, birlesmekte, beraberlikte rahmet vardir.Toplulukta, birlesmekte, beraberlikte rahmet vardir. Allah'in rahmeti beraber olanlarin üstüne yagar, ayrilanlara yagmaz; ayrilanlara azap gelir.Allah'in rahmeti beraber olanlarin üstüne yagar, ayrilanlara yagmaz; ayrilanlara azap gelir. Kim müslüman cemaatini terk ederse sürüden ayrilani kurt kapar.Kim müslüman cemaatini terk ederse sürüden ayrilani kurt kapar. Onun için cemaati terk etmeyelim, camileri terk etmeyelim.Onun için cemaati terk etmeyelim, camileri terk etmeyelim. Bu camiler bize ecdadimizin bize emanetleridir. Bu camiler bize ecdadimizin bize emanetleridir.

Camilerin imari iki sekilde olur: Tasini, topragini, çimentosunu, sivasini tazelersiniz,Camilerin imari iki sekilde olur: Tasini, topragini, çimentosunu, sivasini tazelersiniz, duvarini yikilmaktan korursunuz. Içinde cemaat olursaniz da cami çalisir.duvarini yikilmaktan korursunuz. Içinde cemaat olursaniz da cami çalisir. Bir maddî imar, bir mânevî imar. Camileri terk etmeyin.Bir maddî imar, bir mânevî imar.

Camileri terk etmeyin.
Gönlü mescitlere asili duran kimseler, öteki namaz vaktinde mescide gelinceye kadarGönlü mescitlere asili duran kimseler, öteki namaz vaktinde mescide gelinceye kadar akli mescitte olan kimseler Ars-i Âlâ'nin gölgesinde gölgelenecek.akli mescitte olan kimseler Ars-i Âlâ'nin gölgesinde gölgelenecek. Yarin, rûz-i mahserde.Yarin, rûz-i mahserde. Ögleyin kildin, ikindiye kadar evinde durdun amaÖgleyin kildin, ikindiye kadar evinde durdun ama "Ikindi ezani okunacak aman hazirlanayim." seklinde aklin hep mescitte kaldi."Ikindi ezani okunacak aman hazirlanayim." seklinde aklin hep mescitte kaldi. Ikindiyi kildi, aksama kadar akli mescitte... Ikindiyi kildi, aksama kadar akli mescitte...

Kalbühû müallakun bi'l-mesâcidi. "Kalbi mescitlere takili." Kalbühû müallakun bi'l-mesâcidi. "Kalbi mescitlere takili."

Su kandil nasil takiliysa akli burada gönlü burada... Su kandil nasil takiliysa akli burada gönlü burada...

Iste böyle kimseleri Allahu Teâlâ hazretleri Ars-i Âlâ'nin altinda ,aziz kardeslerim, gölgelendirecek. Iste böyle kimseleri Allahu Teâlâ hazretleri Ars-i Âlâ'nin altinda ,aziz kardeslerim, gölgelendirecek.

Bakin hava bugün sicakça... Her ne kadar su kubbenin altinda gölgedeysek de hava sicak,Bakin hava bugün sicakça... Her ne kadar su kubbenin altinda gölgedeysek de hava sicak, hepimiz terliyoruz, mendille yüzümüzü siliyoruz, biraz da yakin yakin oturunca sicak oluyor. hepimiz terliyoruz, mendille yüzümüzü siliyoruz, biraz da yakin yakin oturunca sicak oluyor. Ama bu sikintilara Allah bol bol rahmet ediyor.Ama bu sikintilara Allah bol bol rahmet ediyor. Üstümüzde pervane dönüyor, biraz havalandiriyor ama rûz-i mahserde gölgesiz bir haldeÜstümüzde pervane dönüyor, biraz havalandiriyor ama rûz-i mahserde gölgesiz bir halde günes insanin basina, alnina yaklastirilacak da insanlarin terleri kulaklari hizasina kadar çikacak.günes insanin basina, alnina yaklastirilacak da insanlarin terleri kulaklari hizasina kadar çikacak. Binlerce yil beklesecekler, diz çökecekler, tâkat getiremeyecekler,Binlerce yil beklesecekler, diz çökecekler, tâkat getiremeyecekler, o kadar takatsiz kalacaklar ki herkes; "Rabbimiz bizim hakkimizda mahkemeyi görse hükmü verse de cennete gideceksek cennete, o kadar takatsiz kalacaklar ki herkes; "Rabbimiz bizim hakkimizda mahkemeyi görse hükmü verse de cennete gideceksek cennete, cehenneme gideceksek cehenneme gitsek; bu bekleme canimiza tak etti bundan kurtulsak!" diyecek. cehenneme gideceksek cehenneme gitsek; bu bekleme canimiza tak etti bundan kurtulsak!" diyecek. Bütün peygamberleri dolasacaklar, sefaat isteyecekler.Bütün peygamberleri dolasacaklar, sefaat isteyecekler. "Rabbimiz mahkeme-i kübrâsini kursun da hiç olmazsa hükmetmeye baslasin." diye dileyecekler."Rabbimiz mahkeme-i kübrâsini kursun da hiç olmazsa hükmetmeye baslasin." diye dileyecekler. Binlerce yil beklesicekler. Binlerce yil beklesicekler. O günde Ars-i Âlâ'nin gölgesinde nurdan minberlerde gölgelenmeyi düsünün.O günde Ars-i Âlâ'nin gölgesinde nurdan minberlerde gölgelenmeyi düsünün. Bu tabirleri ben uydurmuyorum, hadîs-i serîfte zikrediliyor.Bu tabirleri ben uydurmuyorum, hadîs-i serîfte zikrediliyor. Alâ menâbire min nûrin diye hadîs-i serîflerde zikredilmis. Alâ menâbire min nûrin diye hadîs-i serîflerde zikredilmis.

Iste yedi sinif, yedi zümre insan.Iste yedi sinif, yedi zümre insan. Ars-i Âlâ'nin gölgesinde gölgelenecek olan insanlardan bir tanesi, akli mescitlerde olan kisidir. Ars-i Âlâ'nin gölgesinde gölgelenecek olan insanlardan bir tanesi, akli mescitlerde olan kisidir.

Bu mescitleri terketmeyin. Bu mescitleri terketmeyin.

[Mehmed Zahid] Hocamiz'in vasiyetlerinden biri de su oldu ki;[Mehmed Zahid] Hocamiz'in vasiyetlerinden biri de su oldu ki; "Su mescidi büyük bir mâni olmadikça terk etme!" "Su mescidi büyük bir mâni olmadikça terk etme!"

Çok büyük mazeret, mâni olursa neyse, bunun disinda mescitleri terk etmeyecegiz.Çok büyük mazeret, mâni olursa neyse, bunun disinda mescitleri terk etmeyecegiz. Hocamiz pazar günleri baska yerlere gidenleri;Hocamiz pazar günleri baska yerlere gidenleri; "Pazar günü ders varken nereye gidiyorsunuz?!" diyerek kinar, ayiplar, azarlardi. "Pazar günü ders varken nereye gidiyorsunuz?!" diyerek kinar, ayiplar, azarlardi.

"Hocam, vaaz veren hoca söyle böyle..." "Hocam, vaaz veren hoca söyle böyle..."

Bana ne söylerseniz yeri ama bu usul büyüklerimizden böyle gelmis, böyle gidiyor.Bana ne söylerseniz yeri ama bu usul büyüklerimizden böyle gelmis, böyle gidiyor. Ben de gelecegim, ben de gidecegim bu dünyadan.Ben de gelecegim, ben de gidecegim bu dünyadan. Bu kürsüleri kimler görmüs, kimler gelip görecek, bizim bedenlerimiz toprak olacak,Bu kürsüleri kimler görmüs, kimler gelip görecek, bizim bedenlerimiz toprak olacak, burada kimler daha ne namazlar kilacak, bilmiyoruz.burada kimler daha ne namazlar kilacak, bilmiyoruz. Belki kilacak, belki kilmayacak, gelip geçer ama bu usûlü bozmamak lazim.Belki kilacak, belki kilmayacak, gelip geçer ama bu usûlü bozmamak lazim. Bu usul, camide hadis söylemek, ilim ögrenmek, tâ Peygamber Efendimiz'in zamanindaki usul.Bu usul, camide hadis söylemek, ilim ögrenmek, tâ Peygamber Efendimiz'in zamanindaki usul. Onun için pazar günleri safa yerine gitmeyin, bu safa yeri burasidir. Buraya gelin, hadisleri dinleyin.Onun için pazar günleri safa yerine gitmeyin, bu safa yeri burasidir. Buraya gelin, hadisleri dinleyin. Burasi cennet bahçesi gibidir. "Cennet bahçelerine ugradiginiz zaman istifade edin." buyuruluyor. Burasi cennet bahçesi gibidir.

"Cennet bahçelerine ugradiginiz zaman istifade edin." buyuruluyor.

Cennet bahçesi nedir? Burada üç-dört hadîs-i serîf geçti, bilirsiniz.Cennet bahçesi nedir?

Burada üç-dört hadîs-i serîf geçti, bilirsiniz.
Bir tanesi mecâlisü'l-ilm, "ilim meclisi" diye cevaplandiriyor Peygamber Efendimiz.Bir tanesi mecâlisü'l-ilm, "ilim meclisi" diye cevaplandiriyor Peygamber Efendimiz. Iste, bakin Resûlullah'in bilgilerini size naklediyoruz. Surasi cennet bahçesi, nasil? Iste, bakin Resûlullah'in bilgilerini size naklediyoruz. Surasi cennet bahçesi, nasil?

Gözünden perde kalksa belki meleklerin gökyüzüne kadar yigildigini görürsün.Gözünden perde kalksa belki meleklerin gökyüzüne kadar yigildigini görürsün. Resûlullah'in hadisi söyleniyor, dinin ahkâmi ögretiliyor. Resûlullah'in hadisi söyleniyor, dinin ahkâmi ögretiliyor.

Geçen hafta okumadik mi; bir hadîs-i serîfi ümmete ulastiran bir insan ne kadar büyük sevaplar aliyor... Geçen hafta okumadik mi; bir hadîs-i serîfi ümmete ulastiran bir insan ne kadar büyük sevaplar aliyor...

"O hadis ögrenilsin veyahut onunla bir bid'at önlensin, engellensin." diye ögreten kimse nedir? "O hadis ögrenilsin veyahut onunla bir bid'at önlensin, engellensin." diye ögreten kimse nedir?

Men eddâ ilâ ümmetî hadîsen li-tukâme bihî sünnetün ev tüsleme bihî bid'atün fe-hüve fi'l-cenneti. Men eddâ ilâ ümmetî hadîsen li-tukâme bihî sünnetün ev tüsleme bihî bid'atün fe-hüve fi'l-cenneti.

demiyor mu? Hem dünyada hem âhirette büyük mükâfatlar verecek. demiyor mu?

Hem dünyada hem âhirette büyük mükâfatlar verecek.

Onun için, bu mescitlere devam edelim.Onun için, bu mescitlere devam edelim. Evde namaz kilmak iyi ama mescitte namaz kilmak ile mukayese edilmez. Evde namaz kilmak iyi ama mescitte namaz kilmak ile mukayese edilmez.

Eyne's-serâ mine's-süreyyâ? der Araplar. Serâ, "toprak" demektir.Eyne's-serâ mine's-süreyyâ? der Araplar. Serâ, "toprak" demektir. "Toprak nerede, gökteki ülker yildizi nerede?" Birbirine denk olur mu? Olmaz. "Toprak nerede, gökteki ülker yildizi nerede?" Birbirine denk olur mu?

Olmaz.

Bu ilim meclisleri böyledir. Meclisleri kim mâmur eder? Bu ilim meclisleri böyledir.

Meclisleri kim mâmur eder?

Allah'a inanan, âhiret gününe inanan, imani kavi olan saglam müslüman. Burayi kim terk eder? Allah'a inanan, âhiret gününe inanan, imani kavi olan saglam müslüman.

Burayi kim terk eder?

Zayiflar terk eder. Kalenin disinda kaliyor. Zavalli koyun gibi, kurtlar parçalar Bu yerlerin kiymetini bilin.Zayiflar terk eder. Kalenin disinda kaliyor. Zavalli koyun gibi, kurtlar parçalar

Bu yerlerin kiymetini bilin.
Biraz terliyorsunuz ama ecri çok. Mühim olan da Allah'tan ecir sevap kazanmak,Biraz terliyorsunuz ama ecri çok. Mühim olan da Allah'tan ecir sevap kazanmak, huzurunda cennetine cemâline ermek, rahat etmektir. Zaten bu dünyada sıkıntı çok oluyor. huzurunda cennetine cemâline ermek, rahat etmektir. Zaten bu dünyada sıkıntı çok oluyor.

Men iddehene ve lem yüsemmi iddehene meahû sittûne seytânen. Men iddehene ve lem yüsemmi iddehene meahû sittûne seytânen.

Bu hadîs-i serîf, Ibn Sinnî tarafindan Zeyd b. Nâfi isimli zât-i muhteremdenBu hadîs-i serîf, Ibn Sinnî tarafindan Zeyd b. Nâfi isimli zât-i muhteremden "mürsel" olarak rivayet edilmis. Peygamber Efendimiz söyle buyurmus: "mürsel" olarak rivayet edilmis.

Peygamber Efendimiz söyle buyurmus:

Men iddehene. "Kim yaglanirsa." Iddehene, "yag sürünmek" demek. Men iddehene. "Kim yaglanirsa."

Iddehene, "yag sürünmek" demek.

Baslarina bir çesit yag sürerlerdi. "Insan hiç basina yag sürer mi?" diye biraz garip gelebilir. Baslarina bir çesit yag sürerlerdi.

"Insan hiç basina yag sürer mi?" diye biraz garip gelebilir.

Biraz düsünün. Hani saçlari parlasin, bozulmasin diye bizde briyantin sürmüyorlar mi?Biraz düsünün. Hani saçlari parlasin, bozulmasin diye bizde briyantin sürmüyorlar mi? Onun gibi bir sey. Araplar da iddihan ederlerdi,duhan sürerlerdi saçlarina. Yag sürerlerdi. Onun gibi bir sey. Araplar da iddihan ederlerdi,duhan sürerlerdi saçlarina. Yag sürerlerdi. Oranin iklimi sicaktir, insani perisan eder. Insanin derisi kurur, çatir çatir çatlar.Oranin iklimi sicaktir, insani perisan eder. Insanin derisi kurur, çatir çatir çatlar. Oranin iklimine göre ve saçlarin güzel olmasi için, yatmasi içinOranin iklimine göre ve saçlarin güzel olmasi için, yatmasi için o zamanin usûlü olarak briyantinlenmek gibi yag sürünmek vardi. o zamanin usûlü olarak briyantinlenmek gibi yag sürünmek vardi.

"Kim yaglanirsa..." "Saçlarini kremlerse..." diyelim. "Kim yaglanirsa..."

"Saçlarini kremlerse..." diyelim.

Yag deyince biraz garip geliyor insana. Kim kremlerse diyelim saçlarini,Yag deyince biraz garip geliyor insana. Kim kremlerse diyelim saçlarini, Ve lem yüsemmi. "Ama Allah'in adini anmadan..." Bismillâhirrahmânirrahîm demeden yaparsa... Ve lem yüsemmi. "Ama Allah'in adini anmadan..."

Bismillâhirrahmânirrahîm demeden yaparsa...

Semmâ-yüsemmi-tesmiyeten, Bismillâhirrahmânirrahîm demek mânasinadir. Bismillah demeden yaglandi. Semmâ-yüsemmi-tesmiyeten, Bismillâhirrahmânirrahîm demek mânasinadir. Bismillah demeden yaglandi.

Men ezelle nefsehû. "Kim nefsini zelil ederse." E'azze dînehû. "Dinini aziz kilar."Men ezelle nefsehû. "Kim nefsini zelil ederse." E'azze dînehû. "Dinini aziz kilar." Ve men e'azze nefsehû. "Kim nefsini aziz tutarsa, ona kiymet paye verir deVe men e'azze nefsehû. "Kim nefsini aziz tutarsa, ona kiymet paye verir de onun pesinden giderse, ona izzet ikram ederse..." Ezelle dînehû. "Dinini zelil, hor eder."onun pesinden giderse, ona izzet ikram ederse..." Ezelle dînehû. "Dinini zelil, hor eder." Ve'd-dînü lâ büdde minhü. "Ama din herkese lazimdir, ona çare yok." Ve'd-dînü lâ büdde minhü. "Ama din herkese lazimdir, ona çare yok."

Dinsiz olunmaz ki! Dini olmayinca insan dünyada âhirette bir seye yaramaz ki... Dinsiz olunmaz ki! Dini olmayinca insan dünyada âhirette bir seye yaramaz ki...

Ve men semmene nefsehû hezele dînehû. "Kim bedenini semirtirse, yaglandirirsa dinini zayiflatir."Ve men semmene nefsehû hezele dînehû. "Kim bedenini semirtirse, yaglandirirsa dinini zayiflatir." Ve men semmene dînehû. "Kim de dinini semirtirse, kuvvetlendirirse..." Ve men semmene dînehû. "Kim de dinini semirtirse, kuvvetlendirirse..." Semine lehû dînühû ve seminet lehû nefsühû.Semine lehû dînühû ve seminet lehû nefsühû. "Öyle yapan kimsenin hem dini kuvvetlenir hem de nefsi kuvvetlendirilir." "Öyle yapan kimsenin hem dini kuvvetlenir hem de nefsi kuvvetlendirilir."

Hepimizin akli, nefsi var.Hepimizin akli, nefsi var. Nefisimiz; bizim içimizdeki, bize kötü seyleri isteten, arzularin kaynagi olan mânevî varliktir. Istiyor.Nefisimiz; bizim içimizdeki, bize kötü seyleri isteten, arzularin kaynagi olan mânevî varliktir. Istiyor. Mesela içimizden bir sey; "Yemek istiyorum." der, gideriz yemek yeriz.Mesela içimizden bir sey; "Yemek istiyorum." der, gideriz yemek yeriz. "Ah, çok yoruldum, uyku istiyorum." der. Sözle söylemese bile biz hissederiz onu, küt yataga yatar, uyur."Ah, çok yoruldum, uyku istiyorum." der. Sözle söylemese bile biz hissederiz onu, küt yataga yatar, uyur. "Bugün canim hiç çalismak istemiyor." der, çalismayiz. "Ise gitmek istemiyorum." der, gitmeyiz."Bugün canim hiç çalismak istemiyor." der, çalismayiz. "Ise gitmek istemiyorum." der, gitmeyiz. Içki içmek istiyor canim." der. Simartirsak. Içki içmek istiyor canim." der. Simartirsak. Madem çok istiyorsun biraz sundan vereyim; "Biraya da içki degil." diyorlar derken içer.Madem çok istiyorsun biraz sundan vereyim; "Biraya da içki degil." diyorlar derken içer. "Canim biraz da kumar oynamak istiyor." der, vesaire..."Canim biraz da kumar oynamak istiyor." der, vesaire... Nefs; "can" dedigimiz, bizim içimizden gelen isteklerin, arzularin kaynagidir. Nefs; "can" dedigimiz, bizim içimizden gelen isteklerin, arzularin kaynagidir.

Bu nefsin dediklerini tutarsan; en-Nefsü ke't-tifli in tühmilhu sebbe alâ hubbi'r-redâ'i.Bu nefsin dediklerini tutarsan;

en-Nefsü ke't-tifli in tühmilhu sebbe alâ hubbi'r-redâ'i.
Ve in teftimhuyenfatimûVe in teftimhuyenfatimû "Nefis çocuk gibidir, eger onu ihmal edersen süt emme arzusu devam eder durur. "Nefis çocuk gibidir, eger onu ihmal edersen süt emme arzusu devam eder durur. Koca, kazik kadar bebek olur, hâlâ süt emmek ister." Ve in teftimhu yenfatimû.Koca, kazik kadar bebek olur, hâlâ süt emmek ister." Ve in teftimhu yenfatimû. "Eger kesersen sütten kesilir." Iki yasindan sonra çocuk emzirilir mi? "Eger kesersen sütten kesilir."

Iki yasindan sonra çocuk emzirilir mi?

Dört yasina kadar çocuk hâlâ meme emiyor, "Kazik kadar çocuk, ayip!" derler. Dört yasina kadar çocuk hâlâ meme emiyor, "Kazik kadar çocuk, ayip!" derler.

Nefis de böyledir; alistirirsan birakmak istemez. Yedi yasina gelse de dokuz yasina gelse de ister. Nefis de böyledir; alistirirsan birakmak istemez. Yedi yasina gelse de dokuz yasina gelse de ister.

Nefsin arzulari çoktur, bitmez. Bir tanecik nefsimiz var; ama içimizdeki arzulari sayamayiz.Nefsin arzulari çoktur, bitmez. Bir tanecik nefsimiz var; ama içimizdeki arzulari sayamayiz. Bir açsin, cevizin içi gibi bir tane çikmaz; kaynasir böyle arzular. Kiyir kiyir arzu... Bitmez arzulari.Bir açsin, cevizin içi gibi bir tane çikmaz; kaynasir böyle arzular. Kiyir kiyir arzu... Bitmez arzulari. Eger o arzularin hepsini ona verirsen; "Tamam, üç tane arzum yerine geldi. Eger o arzularin hepsini ona verirsen; "Tamam, üç tane arzum yerine geldi. Bundan sonra artik bir sey istemeyecegim, Allah senden razi olsun." diye kenara çekilmez. Bundan sonra artik bir sey istemeyecegim, Allah senden razi olsun." diye kenara çekilmez. Istedikçe daha çok ister, verdikçe daha çok ister.Istedikçe daha çok ister, verdikçe daha çok ister. Böyle bil. Gider durur nefsin hali.Böyle bil. Gider durur nefsin hali. Onun her istedigini yapan insan helâk olur.Onun her istedigini yapan insan helâk olur. Ona akli hâkim kilacaksin, akil onun istegine bir bakacak.Ona akli hâkim kilacaksin, akil onun istegine bir bakacak. "Senin bu istegin yersiz. Vermiyorum. Sus! Otur!" diyecek. "Senin bu istegin yersiz. Vermiyorum. Sus! Otur!" diyecek.

Mesela, Ramazan'da "iste midem biraz agriyor da ne olur oruç tutmasam..." içerden o kivranir.Mesela, Ramazan'da "iste midem biraz agriyor da ne olur oruç tutmasam..." içerden o kivranir. "Iste zaten seriatte de hani hastalar tutmasa da olur müsade var ya" kiyidan köseden senin zayif tarafini arar. "Iste zaten seriatte de hani hastalar tutmasa da olur müsade var ya" kiyidan köseden senin zayif tarafini arar. "Sus! Bu oruç tutulacak!" Tutarsan hiçbir sey olmaz. "Sus! Bu oruç tutulacak!" Tutarsan hiçbir sey olmaz.

"Geçen sene oruç tutmustum da basim agrimisti. Yine basim agrirsa ilaç alamam." "Geçen sene oruç tutmustum da basim agrimisti. Yine basim agrirsa ilaç alamam."

Sen bir tut bakalim, olacak mi? Nefs bir sürü bahane ileriye sürer. "Sus" dersin hakki yaptirirsin. Sen bir tut bakalim, olacak mi?

Nefs bir sürü bahane ileriye sürer. "Sus" dersin hakki yaptirirsin.

"Kalk namaz kil!" "Kalk namaz kil!"

"Ya çok yoruldum, sabahtan aksama kadar ayaklarim agridi; biraz sonra yaparim." der. "Ya çok yoruldum, sabahtan aksama kadar ayaklarim agridi; biraz sonra yaparim." der.

"Hadi biraz istirahat et, acidim sana..." dersen; bir uyanirsin, bakarsin ne yatsiyi kilabilmissin,"Hadi biraz istirahat et, acidim sana..." dersen; bir uyanirsin, bakarsin ne yatsiyi kilabilmissin, ne teheccüdü kilabilmissin, ne de sabahi; üstüne günes dogmus da ne hâle gelmis... Neden? ne teheccüdü kilabilmissin, ne de sabahi; üstüne günes dogmus da ne hâle gelmis...

Neden?

Ona fazla yüz verdigin için. Onun için, içimizden gelen arzulari kontrol etmeyi ögrenmemiz lazim. Ona fazla yüz verdigin için.

Onun için, içimizden gelen arzulari kontrol etmeyi ögrenmemiz lazim.

Nasil ögrenecegiz? Bir mektebe gitsek de bunun egzersizini yapsak.Nasil ögrenecegiz?

Bir mektebe gitsek de bunun egzersizini yapsak.
Ramazan bunun mektebiydi, Ramazan kurs zamaniydi; nefsimizi engellemek, nefsimizi tutmak zamaniydi.Ramazan bunun mektebiydi, Ramazan kurs zamaniydi; nefsimizi engellemek, nefsimizi tutmak zamaniydi. Ramazan boyunca önümüzde yiyecekler vardi, yemedik.Ramazan boyunca önümüzde yiyecekler vardi, yemedik. Karpuzlar, böyle buzdolabinda sirali duruyordu meyveler, siseler, soguk sular duruyordu. Içmedik.Karpuzlar, böyle buzdolabinda sirali duruyordu meyveler, siseler, soguk sular duruyordu. Içmedik. Geceleri yorgun da olsak; "Isten geldik, hadi teravihi kaçirmayalim." dedik, "Hatimle kiliyoruz." dediler, geldik. Hatimle kilanlar.Geceleri yorgun da olsak; "Isten geldik, hadi teravihi kaçirmayalim." dedik, "Hatimle kiliyoruz." dediler, geldik. Hatimle kilanlar. Neden? Sevap alicagiz diye.Neden? Sevap alicagiz diye. Seytanlara biraz zincir vuruluyor da insan hayirlari kolay isliyor.Seytanlara biraz zincir vuruluyor da insan hayirlari kolay isliyor. Ramazan'da alisip Ramazan'dan sonra devam ettirecektik. Ramazan günahlara keffârettir. Tertemiz olduk.Ramazan'da alisip Ramazan'dan sonra devam ettirecektik. Ramazan günahlara keffârettir. Tertemiz olduk. Ramazan'dan sonra dikkat etmemiz lazimdi. Yine günahlara daliyoruz, yüzümüz karariyor,Ramazan'dan sonra dikkat etmemiz lazimdi. Yine günahlara daliyoruz, yüzümüz karariyor, kalbimiz günahlarin lekeleriyle kirlenmeye basliyor. Nefsi hor, zelil edecegiz. kalbimiz günahlarin lekeleriyle kirlenmeye basliyor. Nefsi hor, zelil edecegiz.

"Kim nefsini zelil ederse dinini aziz eder; dini yerini bulur, "Kim nefsini zelil ederse dinini aziz eder; dini yerini bulur, evap kazanir." diye buyurmus Peygamber Efendimiz. evap kazanir." diye buyurmus Peygamber Efendimiz.

Peygamber Efendimiz diyor, ben demiyorum. Izah bir tarafa, tercümesi böyle. Peygamber Efendimiz diyor, ben demiyorum. Izah bir tarafa, tercümesi böyle.

"Kim nefsini zelil ederse dinini aziz eder."Kim nefsini zelil ederse dinini aziz eder. Kim nefsini aziz tutarsa 'Aman üzülme, aman canin sikilmasin.' diye simartirsa, ezelle dînehû dinini hor eder." Kim nefsini aziz tutarsa 'Aman üzülme, aman canin sikilmasin.' diye simartirsa, ezelle dînehû dinini hor eder."

Nefis, dinin emirlerini yaptirtmaz ki... Ve'd-dînü lâ büdde minhü. "Halbuki dinsiz de olmaz." Nefis, dinin emirlerini yaptirtmaz ki...

Ve'd-dînü lâ büdde minhü. "Halbuki dinsiz de olmaz."

Dindarlik herkese lazim ki Allah'in indinde sevap kazanip gidelim de cennetini, cemâlini bulalim. Dindarlik herkese lazim ki Allah'in indinde sevap kazanip gidelim de cennetini, cemâlini bulalim.

Can sevmek ile müyesser olmaz cânân, Ya bundan ümit ya tama' andan kes. diyor sair. Can sevmek ile müyesser olmaz cânân,

Ya bundan ümit ya tama' andan kes.

diyor sair.

"Cani sevmekle cânan ele geçmez. Ya cânandan vazgeç, ya candan; ikisi birden olmaz." "Cani sevmekle cânan ele geçmez. Ya cânandan vazgeç, ya candan; ikisi birden olmaz."

Ve men semmene nefsehû hezele dînehû. "Kim nefsini semirtirse, sismanlatirsa dinini zayiflatir." Ve men semmene nefsehû hezele dînehû. "Kim nefsini semirtirse, sismanlatirsa dinini zayiflatir."

Nefis nasil semirecek? Çok yemekle, çok uyumakla, çok keyif ile, çok safayla nefsi direk gibi olur.Nefis nasil semirecek?

Çok yemekle, çok uyumakla, çok keyif ile, çok safayla nefsi direk gibi olur.
Nasil direk gibi? Süleymaniye camiinin yan tarafindaki kocaman iki kisinin yan yana tutamadigi direk gibi olur. Nasil direk gibi? Süleymaniye camiinin yan tarafindaki kocaman iki kisinin yan yana tutamadigi direk gibi olur.

Granit direk gibi olur. Kirilmaz.Granit direk gibi olur. Kirilmaz. "Su hayri isle.", yapmaz; "Söyle yap.", etmez. Kaç türlü nasihat edersin olmaz. "Su hayri isle.", yapmaz; "Söyle yap.", etmez. Kaç türlü nasihat edersin olmaz.

Ramazan geliyor geçiyor, bayram geliyor geçiyor; iki kardes bayram etmiyor. Ramazan geliyor geçiyor, bayram geliyor geçiyor; iki kardes bayram etmiyor.

Neden? Su nefis var ya... Neden?

Su nefis var ya...

Ramazan geliyor geçiyor da büyügüne gelip bayramlasmiyor. Neden? Nefis var, direk gibi... Ramazan geliyor geçiyor da büyügüne gelip bayramlasmiyor.

Neden?

Nefis var, direk gibi...

Nefis kivrilir mi? Zayif olsa sürükler getirirsin; nefis ejderha gibi! Nefis kivrilir mi? Zayif olsa sürükler getirirsin; nefis ejderha gibi!

Ve men semmene dînehû. "Kim dinini semirtirse, dini kuvvetli, dindarligi saglam olursa..." Ve men semmene dînehû. "Kim dinini semirtirse, dini kuvvetli, dindarligi saglam olursa..."

Biz ona, "salâbet-i dîniyye sahibi olmak" diyoruz, sapasaglam olursa o zaman iki kâri olmus olur:Biz ona, "salâbet-i dîniyye sahibi olmak" diyoruz, sapasaglam olursa o zaman iki kâri olmus olur: Hem dini kuvvetli olmus olur hem de nefsi kuvvetli olmus olur. Nefsi de kuvvetli olur öyle insanin. Hem dini kuvvetli olmus olur hem de nefsi kuvvetli olmus olur. Nefsi de kuvvetli olur öyle insanin.

Seminetlehûnefsühû. Nefsi de manevi bakimdan kuvvetlenir bu sefer. Kimse önünde duramaz hâle gelir.Seminetlehûnefsühû. Nefsi de manevi bakimdan kuvvetlenir bu sefer. Kimse önünde duramaz hâle gelir. Su nefis denilen düsmanin hileleri çok gizlidir. Kimse anlamaz.Su nefis denilen düsmanin hileleri çok gizlidir. Kimse anlamaz. Karsimizdaki düsman bize bagirir çagirir, silah çeker; biz onun düsman oldugunu biliriz. Karsimizdaki düsman bize bagirir çagirir, silah çeker; biz onun düsman oldugunu biliriz.

Kimse Yunanli'ya itimat eder mi? Etmez. Düsmanimizdir. Moskof'a itimat eder mi? Kimse Yunanli'ya itimat eder mi?

Etmez. Düsmanimizdir.

Moskof'a itimat eder mi?

Etmez, düsmanimiz. Bilir. Ama nefsi hiç kimse bilmiyor ki.Etmez, düsmanimiz. Bilir.

Ama nefsi hiç kimse bilmiyor ki.
Nefsin düsman oldugunu ve içinde bir nefsi oldugundan herkes haberdar degil.Nefsin düsman oldugunu ve içinde bir nefsi oldugundan herkes haberdar degil. Kendisinin içinde nefis denilen bir varlik var, onu hep zararlara günahlara götürüyor.Kendisinin içinde nefis denilen bir varlik var, onu hep zararlara günahlara götürüyor. Meyhaneye götüren o,kumarhaneye götüren o, camiden uzak tutan o, arkadasiyla kavga ettiren o, haramlari islettiren o.Meyhaneye götüren o,kumarhaneye götüren o, camiden uzak tutan o, arkadasiyla kavga ettiren o, haramlari islettiren o. Âhirette Allah divaninda celle celâlühû'ya yüzü yere egip, mahcup ettirecek olan o nefis;Âhirette Allah divaninda celle celâlühû'ya yüzü yere egip, mahcup ettirecek olan o nefis; hiç kimse onun düsman oldugunu bilmiyor. Halbuki Peygamber Efendimiz çok ikaz etmis: hiç kimse onun düsman oldugunu bilmiyor.

Halbuki Peygamber Efendimiz çok ikaz etmis:

A'dâ adüvvüke nefsüke'lletî beyne cenbeyke. A'dâ adüvvüke nefsüke'lletî beyne cenbeyke. "Sana en büyük düsmanlik yapan düsmanin, su iki yanin arasindaki nefsindir." "Sana en büyük düsmanlik yapan düsmanin, su iki yanin arasindaki nefsindir."

Baska düsman arama; senin kendine yaptigin zarari iki cihan halki bir araya gelse yapamaz.Baska düsman arama; senin kendine yaptigin zarari iki cihan halki bir araya gelse yapamaz. Sen kendine neler ediyorsun... Bu nefsin düsman oldugunu bilelim, nefsimize yüz vermeyelim.Sen kendine neler ediyorsun...

Bu nefsin düsman oldugunu bilelim, nefsimize yüz vermeyelim.
"Aklin emrinde çalissin kerata.Girsin aklin emrine çalissin. Istedigi kadar yiyecek veririm. Zalim degilim."Aklin emrinde çalissin kerata.Girsin aklin emrine çalissin. Istedigi kadar yiyecek veririm. Zalim degilim. Normal uykusunu veririm, Resûlullah'in emrettigi,Normal uykusunu veririm, Resûlullah'in emrettigi, dinimizin müsaade ettigi vakitte uyusun, namaz vaktinde kalksin.dinimizin müsaade ettigi vakitte uyusun, namaz vaktinde kalksin. Dinimiz müsaade ettigi zaman yemek yesin, 'oruç tut' dedigimiz zaman tutsun,Dinimiz müsaade ettigi zaman yemek yesin, 'oruç tut' dedigimiz zaman tutsun, edebini takinsin, yola gelsin. Hiç yüz vermem." diyebilirsek ne âlâ... Aksi takdirde bizi mahveder.edebini takinsin, yola gelsin. Hiç yüz vermem." diyebilirsek ne âlâ... Aksi takdirde bizi mahveder. Sahsen bizi mahvediyor, topluluk olarak cemaatleri de mahvediyor nefs. Sahsen bizi mahvediyor, topluluk olarak cemaatleri de mahvediyor nefs.

Öbür hadisi serife geçtikÖbür hadisi serife geçtik Men eznebe zenben fe-alime ennehû lehû rabben in sâe en yagfire lehû gafere lehûMen eznebe zenben fe-alime ennehû lehû rabben in sâe en yagfire lehû gafere lehû ve in sâe en yüazzibehû azzebehû kâne hakkan ala'llâhi en yagfire lehû. ve in sâe en yüazzibehû azzebehû kâne hakkan ala'llâhi en yagfire lehû.

Hadi gözünüz aydin! Hadi gözünüz aydin!

Enes b. Mâlik radiyallahu anh'ten rivayet edilmis, Müstedrek'te rivayet olunmus bir hadîs-i serîf.Enes b. Mâlik radiyallahu anh'ten rivayet edilmis, Müstedrek'te rivayet olunmus bir hadîs-i serîf. Peygamber Efendimiz sizi, bizi, gözü kara günahli kullari teselli ediyor. Müjde! Peygamber Efendimiz sizi, bizi, gözü kara günahli kullari teselli ediyor.

Müjde!

Men eznebe zenben. "Kim bir günah islediyse, bir günah irtikâp ettiyse..." Fe-alime. "Bildiyse ki..."Men eznebe zenben. "Kim bir günah islediyse, bir günah irtikâp ettiyse..." Fe-alime. "Bildiyse ki..." Ennehû lehû rabben. "Onun bir Rabbi var." In sâe en yagfire lehû gafere lehû.Ennehû lehû rabben. "Onun bir Rabbi var." In sâe en yagfire lehû gafere lehû. "Eger onu magfiret etmek isterse magfiret eder." Ve in sâe en yuazzibehû azzebehû."Eger onu magfiret etmek isterse magfiret eder." Ve in sâe en yuazzibehû azzebehû. "Eger dilerse azaplandirabilir." Böyle bir Rabbi oldugunu bilirse... "Eger dilerse azaplandirabilir."

Böyle bir Rabbi oldugunu bilirse...

Kâne hakkan ala'llâhi. "Allah'in üstüne hak olur." En yagfire lehû.Kâne hakkan ala'llâhi. "Allah'in üstüne hak olur." En yagfire lehû. "Bu suura ermis kulu afv u magfiret eylemek." Günahsiz miyiz, günahli miyiz? "Bu suura ermis kulu afv u magfiret eylemek."

Günahsiz miyiz, günahli miyiz?

"Deryâ-i zenbi boyladik, ayagimiz günah deryasinin dibine degdi, battik da dibine degdi,"Deryâ-i zenbi boyladik, ayagimiz günah deryasinin dibine degdi, battik da dibine degdi, günahlarimiz çok, yüzümüz kara; artik ne namaz kilalim, ne oruç tutalim, ne ibadet yapalim.günahlarimiz çok, yüzümüz kara; artik ne namaz kilalim, ne oruç tutalim, ne ibadet yapalim. Çünkü battik!" Yok! Dinde "batti balik yan gider" mantigi yok.Çünkü battik!"

Yok! Dinde "batti balik yan gider" mantigi yok.
Çünkü kulun günahi ne kadar çok olursa olsun Allahu Teâlâ hazretlerininÇünkü kulun günahi ne kadar çok olursa olsun Allahu Teâlâ hazretlerinin rahmeti, magfireti var; kulu affeder.rahmeti, magfireti var; kulu affeder. Hele kul bilirse ki kendisinin bir Rabbi var, affetmek onun sânindandir, [rahmetine yaklasir].Hele kul bilirse ki kendisinin bir Rabbi var, affetmek onun sânindandir, [rahmetine yaklasir]. Isterse azaplandirir, isterse affeder.Isterse azaplandirir, isterse affeder. Bilmiyoruz, iki ihtimal var, Peygamber Efendimiz ikisini de söylüyor. Bilmiyoruz, iki ihtimal var, Peygamber Efendimiz ikisini de söylüyor.

Dilerse azaplandirir. Dilerse azap eder.Dilerse azaplandirir. Dilerse azap eder. "Rabbim ben kusur isledim. Dilersen azap edersin, dilersen bagislarsin." "Rabbim ben kusur isledim. Dilersen azap edersin, dilersen bagislarsin."

Peygamber Efendimiz; "Kim bunu böyle bilirsePeygamber Efendimiz;

"Kim bunu böyle bilirse
onu afv u magfiret etmek Allah'in üzerine hak olur." diyor. Allah günahlari bagislar. onu afv u magfiret etmek Allah'in üzerine hak olur." diyor.

Allah günahlari bagislar.

Ey nefislerine zulmeden, ey günah islemis olan kullar! Ey nefislerine zulmeden, ey günah islemis olan kullar!

Evet, yüzünüz kara ama Rabbiniz Gaffârü'z-zünûb "günahlari bagislayici",Evet, yüzünüz kara ama Rabbiniz Gaffârü'z-zünûb "günahlari bagislayici", Settârü'l-uyûb "ayiplari örtücü". Ey rahmeti çok padisah Cürmüm ile geldim sana. Settârü'l-uyûb "ayiplari örtücü".

Ey rahmeti çok padisah

Cürmüm ile geldim sana.

Ben eyledim hadsiz günah Cürmüm ile geldim sana. Hadden tecavüz eyledim Deryâ-i zenbi boyladim. Ben eyledim hadsiz günah

Cürmüm ile geldim sana.

Hadden tecavüz eyledim

Deryâ-i zenbi boyladim.

Mâlum sana, ben neyledim Cürmüm ile geldim sana. Adin senin Gaffâr iken Ayb örtücü Settâr iken Mâlum sana, ben neyledim

Cürmüm ile geldim sana.

Adin senin Gaffâr iken

Ayb örtücü Settâr iken

Kime varam sen vâr iken Cürmüm ile geldim sana. Kime varam sen vâr iken

Cürmüm ile geldim sana.

Ne güzel söylemis Kuddûsî kaddesallahu sirrahû. Ne kadar güzel söylemis.Ne güzel söylemis Kuddûsî kaddesallahu sirrahû. Ne kadar güzel söylemis. Kuddusi hazretleri Nigde'li. Bor'lu .Naksi, Kadiri mesâyihindeni, evliyâullahtan.Kuddusi hazretleri Nigde'li. Bor'lu .Naksi, Kadiri mesâyihindeni, evliyâullahtan. Zamanin kutuplarindan bir zati muhteremmis. Böyle söylemis. Allah sefaatlerine nâil eylesin. Zamanin kutuplarindan bir zati muhteremmis. Böyle söylemis. Allah sefaatlerine nâil eylesin.

Nereye gidecegiz, baska hangi kapi var? Nereye gidebiliriz ki?Nereye gidecegiz, baska hangi kapi var? Nereye gidebiliriz ki? Yâ Rabbi! Senin adin Gaffâr iken, senin adin günahlari afv u magfiret edici,Yâ Rabbi! Senin adin Gaffâr iken, senin adin günahlari afv u magfiret edici, ayip örtücü Settâr iken ben kime varayim? Baska kime gidilir?ayip örtücü Settâr iken ben kime varayim? Baska kime gidilir? Türbeye mum mu yakilir, baskasina minnet mi edilir?.. Türbeye mum mu yakilir, baskasina minnet mi edilir?..

Aç elini, koy basini secdeye, gözlerinden inci gibi yaslari dök. Bu günahin karaligini ne temizler? Aç elini, koy basini secdeye, gözlerinden inci gibi yaslari dök.

Bu günahin karaligini ne temizler?

Ne Fay temizler, ne Puro temizler, ne Tursil temizler, ne Pop temizler;Ne Fay temizler, ne Puro temizler, ne Tursil temizler, ne Pop temizler; bu günahin karasini gözyasi temizler. Gözünden kanli yasi akitirsin; bu günahin karasini gözyasi temizler. Gözünden kanli yasi akitirsin;

"Yâ Rabbi! Senden çok utaniyorum. Sen bana sabahtan aksama, her zaman nimetler ihsan ettin."Yâ Rabbi! Senden çok utaniyorum. Sen bana sabahtan aksama, her zaman nimetler ihsan ettin. Bana su su nimetleri verdin, beni bu hâle getirdin. Bana su su nimetleri verdin, beni bu hâle getirdin. Beni müslüman etmissin; bir kere bu nimeti ödeyemem.Beni müslüman etmissin; bir kere bu nimeti ödeyemem. Ümmet-i Muhammed etmissin, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem gibi Seyyidü'l-evvelîn ve'l-âhirin,Ümmet-i Muhammed etmissin, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem gibi Seyyidü'l-evvelîn ve'l-âhirin, gelmis ve geçmislerin Efendisi bir peygamberin ümmeti etmissin.gelmis ve geçmislerin Efendisi bir peygamberin ümmeti etmissin. Eski peygamberler 'ona ümmet olalim' diye can atmislar. Ona ümmet etmissin, su nimetleri vermissin.Eski peygamberler 'ona ümmet olalim' diye can atmislar. Ona ümmet etmissin, su nimetleri vermissin. Cennet gibi bir memlekette yasiyorum, elhamdülillah!Cennet gibi bir memlekette yasiyorum, elhamdülillah! Su sirada harp yok, darp yok, hürriyet içindeyim. Disarida çesit çesit meyveler var, günes piril piril, gök masmavi, deniz yemyesil,Su sirada harp yok, darp yok, hürriyet içindeyim. Disarida çesit çesit meyveler var, günes piril piril, gök masmavi, deniz yemyesil, daglar agaçlik; bulunur bir memleket degil. Utaniyorum yâ Rabbi!daglar agaçlik; bulunur bir memleket degil. Utaniyorum yâ Rabbi! Bunca nimetlere karsi sana iyi kulluk edemedim. Affet, bagisla yâ Rabbi!Bunca nimetlere karsi sana iyi kulluk edemedim. Affet, bagisla yâ Rabbi! Insaallah bana kuvvet ver, sana kötü kulluk yapmayayim, iyi kulluk yapayim. Insaallah bana kuvvet ver, sana kötü kulluk yapmayayim, iyi kulluk yapayim. günah islememeyim!" diye yalvarirsin, gözyasi dökersin, Allah bagislar. günah islememeyim!" diye yalvarirsin, gözyasi dökersin, Allah bagislar.

Allahu Teâlâ hazretleri kulunun dogru yola gelmesinden nasil memnun olur, tarif edilmez.Allahu Teâlâ hazretleri kulunun dogru yola gelmesinden nasil memnun olur, tarif edilmez. Peygamber Efendimiz hadîs-i serîfte tarif etmisi buyuruyor ki: Peygamber Efendimiz hadîs-i serîfte tarif etmisi buyuruyor ki:

Bir insan çölde giderken, çöl; üstü kizgin günes, alti kizgin kum, devesine su tulumlarini almis,Bir insan çölde giderken, çöl; üstü kizgin günes, alti kizgin kum, devesine su tulumlarini almis, gidasini almis, uzun bir yola çikmis gidiyor. Bu yolda ihtiyaci olmus, devesinden inmis. gidasini almis, uzun bir yola çikmis gidiyor. Bu yolda ihtiyaci olmus, devesinden inmis.

Peygamber Efendimiz anlatiyor, Arapçasini söylemiyorum, Türkçesini söylüyorum. Peygamber Efendimiz anlatiyor, Arapçasini söylemiyorum, Türkçesini söylüyorum.

Devesinden indi; agaç, tas yok ki baglasin. Tam ihtiyacini görürken deve ürktü, kaçti. Devesinden indi; agaç, tas yok ki baglasin. Tam ihtiyacini görürken deve ürktü, kaçti. Hadi bakalim ara bul deveyi... Bir sürü kum tepesi...Hadi bakalim ara bul deveyi... Bir sürü kum tepesi... Bir tepenin üstüne çikarsa öbür tarafi çukur, bir tepeye çikiyorsun, deve yok; Bir tepenin üstüne çikarsa öbür tarafi çukur, bir tepeye çikiyorsun, deve yok; ara tara, deve gitti. Çölün ortasinda kaldi. Yol, agaç yok, su tulumu da gida da gitti, ne yapacaksin?ara tara, deve gitti. Çölün ortasinda kaldi. Yol, agaç yok, su tulumu da gida da gitti, ne yapacaksin? Günes tepede, yoruldu, yürüyemez hâle geldi, sendelemeye basladi.Günes tepede, yoruldu, yürüyemez hâle geldi, sendelemeye basladi. Kumlara yikildi mi günes artik onu öldürür, orada ölüm var, gidersin. Kumlara yikildi mi günes artik onu öldürür, orada ölüm var, gidersin.

Derken birden binegini buluveriyor. Devesini, atini veya merkebini neyse... Kendiliginden geliveriyor, yularina yapisiyor.Derken birden binegini buluveriyor. Devesini, atini veya merkebini neyse... Kendiliginden geliveriyor, yularina yapisiyor. Su da geldi, gida da geldi, can geldi. "Yâ Rabbi! Sana çok sükür!Su da geldi, gida da geldi, can geldi. "Yâ Rabbi! Sana çok sükür! Sen benim merhametli Rabbimsin; ben senin âciz nâçiz kulunum." diyecek yerde diyor pergamber efendimiz,Sen benim merhametli Rabbimsin; ben senin âciz nâçiz kulunum." diyecek yerde diyor pergamber efendimiz, "Yâ Rabbi! Ben senin rabbinim, sen benim kulumsun." der diyor insan sasirarak, sevincinden yani. "Yâ Rabbi! Ben senin rabbinim, sen benim kulumsun." der diyor insan sasirarak, sevincinden yani. Baska zaman dili dolasipta ters söz söylemez ama akli gitti dili dolasti, öyle söyleyeyim. Iste o kada çok sevinir Allah diye öyle anlatmis.Baska zaman dili dolasipta ters söz söylemez ama akli gitti dili dolasti, öyle söyleyeyim. Iste o kada çok sevinir Allah diye öyle anlatmis. Bir insan dogru yola geldi mi, Allah o kadar çok sevinir. Bir insan dogru yola geldi mi, Allah o kadar çok sevinir.

Cehenneme atilmayi kendimiz kararlastiriyoruz;Cehenneme atilmayi kendimiz kararlastiriyoruz; biz kendimiz "Illa cehenneme gidecegiz." diye günahlara daliyoruz.biz kendimiz "Illa cehenneme gidecegiz." diye günahlara daliyoruz. Insanlar zorla cehenneme gidiyor, yoksa Allah Gaffârü'z-zünûb, Settârü'l-uyûb.Insanlar zorla cehenneme gidiyor, yoksa Allah Gaffârü'z-zünûb, Settârü'l-uyûb. Kendisinin affedici oldugunu bileni affetmek üzerine hak oluyor. Kendisinin affedici oldugunu bileni affetmek üzerine hak oluyor.

Su hadîs-i serîfin güzelligine bakin! Onun için, ümitsizlige düsmeyin. Mevlaya güzel kulluk etmeye bakin.Su hadîs-i serîfin güzelligine bakin!

Onun için, ümitsizlige düsmeyin. Mevlaya güzel kulluk etmeye bakin.
Öyle yapalim. Allah gayret versin. Men eznebe ve hüve yedhakü dehale'n-nâre ve hüve yebkî. Öyle yapalim. Allah gayret versin.

Men eznebe ve hüve yedhakü dehale'n-nâre ve hüve yebkî.

Ibn Abbas radiyallahu anhümâ'dan rivayet edilen bir hadîs-i serîf.Ibn Abbas radiyallahu anhümâ'dan rivayet edilen bir hadîs-i serîf. Ayni mevzu ile ilgili.Ayni mevzu ile ilgili. Hani insan günah isliyor.Günahlar tatlidir;Hani insan günah isliyor.Günahlar tatlidir; içki içmek, sinemaya gitmek, safa, plaj, harama bakmak tatlidir. içki içmek, sinemaya gitmek, safa, plaj, harama bakmak tatlidir. Insan kimisinin tadini bilir, kimisinin bilmez ama herkesin kostuguna bakilirsa,Insan kimisinin tadini bilir, kimisinin bilmez ama herkesin kostuguna bakilirsa, yani arilarin bala üsüstügü gibi günaha üsüsüyor millet.yani arilarin bala üsüstügü gibi günaha üsüsüyor millet. Deniz kenarlarini biliyorsunuz; günah tatlidir, insanlar güle güle, Deniz kenarlarini biliyorsunuz; günah tatlidir, insanlar güle güle, kasiklarini tuta tuta günah islerler, çok eglenirler. "Çok eglendik bu aksak" Çok eglendin... kasiklarini tuta tuta günah islerler, çok eglenirler.

"Çok eglendik bu aksak"

Çok eglendin...

Men eznebe ve hüve yedhakü dehale'n-nâre ve hüve yebkî.Men eznebe ve hüve yedhakü dehale'n-nâre ve hüve yebkî. "Kim gülerek günah islerse aglaya aglaya cehenneme girer." "Kim gülerek günah islerse aglaya aglaya cehenneme girer."

Ibn Abbas radiyallahu anhümâ rivayet etmis, Peygamber Efendimiz böyle buyurmus. Ibn Abbas radiyallahu anhümâ rivayet etmis, Peygamber Efendimiz böyle buyurmus.

Günahlar tatlidir ama sonu aci gelir. Sevaplar sikintilidir ama sonu hos gelir.Günahlar tatlidir ama sonu aci gelir. Sevaplar sikintilidir ama sonu hos gelir. Cennetin yolu dagin yerinde patika yol gibidir, ayak yere basamaz, zordur.Cennetin yolu dagin yerinde patika yol gibidir, ayak yere basamaz, zordur. Cehennemin yolu vadide düz, kolayca gidilen bir yol gibidir.Cehennemin yolu vadide düz, kolayca gidilen bir yol gibidir. Basilmis, yazilmis hiç zorlugu olmayan yol gibidir. Cehennemin yolu kolaydir.Basilmis, yazilmis hiç zorlugu olmayan yol gibidir. Cehennemin yolu kolaydir. birakirsan herkes dosdogru cehenneme gider. birakirsan herkes dosdogru cehenneme gider. Cennete gitmek için yamaçlara sarip mesakkâtleri yüklenmek,Cennete gitmek için yamaçlara sarip mesakkâtleri yüklenmek, Allahu Teâlâ hazretlerinin rizasi ugrunda bazi fedakârliklara katlanmak lazim. Allahu Teâlâ hazretlerinin rizasi ugrunda bazi fedakârliklara katlanmak lazim.

Men eznebefî'd-dünyâMen eznebefî'd-dünyâ Öbür hadîs-i serîf... Hz. Ali Efendimiz rivayet etmis.Öbür hadîs-i serîf...

Hz. Ali Efendimiz rivayet etmis.
Hz. Ali Efendimiz'den oldu mu bir hadisin rivayeti, içime baska bir tat geliyor. Neden? Hz. Ali Efendimiz'den oldu mu bir hadisin rivayeti, içime baska bir tat geliyor.

Neden?

Bizim memleketimizde bazi kardeslerimiz var,Bizim memleketimizde bazi kardeslerimiz var, Hz. Ali Efendimiz'e bagli oldugu söyleniyor, "Alevî" deniyor. Alevî ne demek? Hz. Ali Efendimiz'e bagli oldugu söyleniyor, "Alevî" deniyor.

Alevî ne demek?

Ali sözünden gelmektedir, "Hz. Ali'ye baglilar" demek. Eger bagliysaniz dinleyin bakalim.Ali sözünden gelmektedir, "Hz. Ali'ye baglilar" demek. Eger bagliysaniz dinleyin bakalim. Hz. Ali Efendimiz bir hadis rivayet etti mi hosuma gidiyor.Hz. Ali Efendimiz bir hadis rivayet etti mi hosuma gidiyor. Hz. Ali Efendimiz'in bin sözü var çantamda,Hz. Ali Efendimiz'in bin sözü var çantamda, nasip olursa tercümesini çikaririz, görürler. Bakalim Hz. Ali Efendimiz ne demis? nasip olursa tercümesini çikaririz, görürler.

Bakalim Hz. Ali Efendimiz ne demis?

Ahmed b. Hanbel, Ibn Cerîr rivayet etmis. Bu hadîs-i serîfe de "sahih" diyor.Ahmed b. Hanbel, Ibn Cerîr rivayet etmis. Bu hadîs-i serîfe de "sahih" diyor. Râvîsi, Efendimiz'den duyup da nakleden Hz. Ali Efendimiz. Peygamber Efendimiz söyle buyurmus: Râvîsi, Efendimiz'den duyup da nakleden Hz. Ali Efendimiz.

Peygamber Efendimiz söyle buyurmus:

Men eznebe fî'd-dünyâ zenben fe-ûkibe bihî fa'llâhu a'delü min en yüsenniye ukûbetehû alâ abdihîMen eznebe fî'd-dünyâ zenben fe-ûkibe bihî fa'llâhu a'delü min en yüsenniye ukûbetehû alâ abdihî ve men eznebe zenben fî'd-dünyâ fe-setera'llâhu aleyhive men eznebe zenben fî'd-dünyâ fe-setera'llâhu aleyhi ve afâ anhu fa'llâhu ekremü min en yeûde fî sey'in kad afâ anhu. ve afâ anhu fa'llâhu ekremü min en yeûde fî sey'in kad afâ anhu.

Su hadîs-i serîf de bizim için müjdedir. Su hadîs-i serîf de bizim için müjdedir.

Buyurmus ki efendimiz:Buyurmus ki efendimiz: Men eznebe fî'd-dünyâ zenben fe-ûkibe bihî.Men eznebe fî'd-dünyâ zenben fe-ûkibe bihî. "Kim dünyada bir günah isler de ona seriat tarafindan ceza verilir, o cezayla cezalandirilir..." "Kim dünyada bir günah isler de ona seriat tarafindan ceza verilir, o cezayla cezalandirilir..."

Arada bir hadis atlamisiz, onu da okuyalim.Arada bir hadis atlamisiz, onu da okuyalim. Ayni mevzuda oldugu için baslangiçlari ayni oldugundan atladik, bir daha okuyorum. Ayni mevzuda oldugu için baslangiçlari ayni oldugundan atladik, bir daha okuyorum.

Men eznebe zenben fe-ukîme aleyhi haddü zâlike'z-zenbi fe-hüve keffâretühû. Men eznebe zenben fe-ukîme aleyhi haddü zâlike'z-zenbi fe-hüve keffâretühû.

"Kim bir günah islerse ve onun üzerine had ikâme olunursa bu onun kefâretidir." "Kim bir günah islerse ve onun üzerine had ikâme olunursa bu onun kefâretidir."

Mânasi su: "Kim bir günah isler de onun üzerine had ikâme olunursa bu günahin haddi onun kefâretidir." Had demek, "cezâ-i ser'î" demektir. Mânasi su: "Kim bir günah isler de onun üzerine had ikâme olunursa bu günahin haddi onun kefâretidir."

Had demek, "cezâ-i ser'î" demektir.

Bir insan içki içerse meydan dayagi, sopa ile dövülür.Bir insan içki içerse meydan dayagi, sopa ile dövülür. Bir insan hirsizlik ederse, hirsizligi sabit olursa 'su sartlar ile söyle olursa' eli kesilir.Bir insan hirsizlik ederse, hirsizligi sabit olursa 'su sartlar ile söyle olursa' eli kesilir. Bir insan evliyken zina edip 'su su su' sartlar da olursa recm olunur.Bir insan evliyken zina edip 'su su su' sartlar da olursa recm olunur. Bir insan su hatayi yaparsa bir namuslu insana iftira eder, iftirasindan dolayi su cezaya çarptirilir.Bir insan su hatayi yaparsa bir namuslu insana iftira eder, iftirasindan dolayi su cezaya çarptirilir. Iste bu cezalara "had-i ser'î" derler, "ser'î ceza, seriatin o suça verdigi ceza" demektir. Iste bu cezalara "had-i ser'î" derler, "ser'î ceza, seriatin o suça verdigi ceza" demektir.

Kim böyle bir günah isler de dünyada onun üzerine bu ser'î ceza tatbik olunursa;Kim böyle bir günah isler de dünyada onun üzerine bu ser'î ceza tatbik olunursa; dövülmekse dövülmek, recm edilmekse recm edilmek, kesilmekse kesilmek, idamsa idam...dövülmekse dövülmek, recm edilmekse recm edilmek, kesilmekse kesilmek, idamsa idam... Bu verilen cezalar o günahlarin kefâretidir. Artik günah gider. O cezayi çekti mi günahi da silindi. Bu verilen cezalar o günahlarin kefâretidir. Artik günah gider. O cezayi çekti mi günahi da silindi.

Simdi Hz. Ali Efendimiz'den nakledilen hadîs-i serîfe geçelim: Simdi Hz. Ali Efendimiz'den nakledilen hadîs-i serîfe geçelim:

Men eznebe fî'd-dünyâ zenben. "Kim dünyada bir günah islemisse."Men eznebe fî'd-dünyâ zenben. "Kim dünyada bir günah islemisse." Fe-ûkibe bihî. "Dünyada onun cezasi verilmisse." Fe-ûkibe bihî. "Dünyada onun cezasi verilmisse."

Çünkü günahlarin cezasi var; hirsizlik yapanin, iftira edenin,Çünkü günahlarin cezasi var; hirsizlik yapanin, iftira edenin, bilmem su günahlari isleyenin cezasi var. bilmem su günahlari isleyenin cezasi var.

"Dünyada cezalandirilmissa..." Fa'llâhu a'delü min en yüsenniye ukûbetehû alâ abdihî."Dünyada cezalandirilmissa..."

Fa'llâhu a'delü min en yüsenniye ukûbetehû alâ abdihî.
"Allah kulu üzerine bir suçun cezasini ikinci bir defa vermekten daha âdildir, "Allah kulu üzerine bir suçun cezasini ikinci bir defa vermekten daha âdildir, böyle adaletsizlik yapmaz." Bir kere cezayi çekmisse ikinci defa o cezayi çektirmez.böyle adaletsizlik yapmaz."

Bir kere cezayi çekmisse ikinci defa o cezayi çektirmez.
Âhirette o günahtan dolayli cezalandirilmaz.Bitti, günahindan kurtulur cezayi çekince. Âhirette o günahtan dolayli cezalandirilmaz.Bitti, günahindan kurtulur cezayi çekince.

Ve men eznebe zenben fî'd-dünyâ. "Kim dünyada bir günah islediyse."Ve men eznebe zenben fî'd-dünyâ. "Kim dünyada bir günah islediyse." Fe-setera'llâhu aleyhi ve afâ anhu. "Allah o günahin üzerini örttüyse, kimse anlamadiysa..." Fe-setera'llâhu aleyhi ve afâ anhu. "Allah o günahin üzerini örttüyse, kimse anlamadiysa..."

Bir kabahat islemis ama polis farkina varmamis, müfettis anlayamamis;Bir kabahat islemis ama polis farkina varmamis, müfettis anlayamamis; dünyada gizli kalmis, örtülü kalmis. Allah böyle saklamis, affetmisse... dünyada gizli kalmis, örtülü kalmis. Allah böyle saklamis, affetmisse...

Fa'llâhu ekremü min en yeûde fî sey'in kad afâ anhu.Fa'llâhu ekremü min en yeûde fî sey'in kad afâ anhu. "Allah dünyada affetmis oldugu bir seyi âhirette gelip de cezalandirmak için ortaya dökmekten daha kerîmdir." Böyle yapmaz. "Allah dünyada affetmis oldugu bir seyi âhirette gelip de cezalandirmak için ortaya dökmekten daha kerîmdir." Böyle yapmaz.

"Affetmis, örtmüsse örter, dünyada cezasi çekilmisse âhirette bir daha vermez." demek. "Affetmis, örtmüsse örter, dünyada cezasi çekilmisse âhirette bir daha vermez." demek.

Bununla ilgili birçok rivayetler vardir: Bir kadincagiz geldi; Bununla ilgili birçok rivayetler vardir:

Bir kadincagiz geldi;

"Yâ Resûlallah! Ben bir kabahat isledim, zinâ ettim." dedi. "Yâ Resûlallah! Ben bir kabahat isledim, zinâ ettim." dedi.

Peygamber Efendimiz onu gönderdi.Peygamber Efendimiz onu gönderdi. Ondan sonra söyle oldu böyle oldu, sonunda cezasi tatbik edildi.Ondan sonra söyle oldu böyle oldu, sonunda cezasi tatbik edildi. Cezasi tatbik edilirken birisi de onun aleyhinde konustu, seni bilmem ne falan diye.Cezasi tatbik edilirken birisi de onun aleyhinde konustu, seni bilmem ne falan diye. Kabahatli bir insan cezasi veriliyor ya. Costu, heyecanlandi öyle konustu. Peygamber Efendimiz onu yasakladi: Kabahatli bir insan cezasi veriliyor ya. Costu, heyecanlandi öyle konustu. Peygamber Efendimiz onu yasakladi:

"O çektigi ceza ile affolundu; o günahtan dolayi ona dil uzatip durma!" diye mani oldu. "O çektigi ceza ile affolundu; o günahtan dolayi ona dil uzatip durma!" diye mani oldu.

Onun için bu ser'î cezalar, âhirette azaba ugramamak için dünyada verilmis cezadir.Onun için bu ser'î cezalar, âhirette azaba ugramamak için dünyada verilmis cezadir. Âhirette bir daha ceza olmaz; o günah temizlenir, ötekisi kefâret olur. Âhirette bir daha ceza olmaz; o günah temizlenir, ötekisi kefâret olur.

Men ezzene seneten min niyyetin sâdikatin lâ yatlubu aleyhi ecren duiye yevme'l-kiyâmetiMen ezzene seneten min niyyetin sâdikatin lâ yatlubu aleyhi ecren duiye yevme'l-kiyâmeti ve vukife alâ bâbi'l-cenneti fe-kîle lehû: Isfa' li-men si'te. ve vukife alâ bâbi'l-cenneti fe-kîle lehû: Isfa' li-men si'te.

Allah Allah!Allah Allah! Enes b. Mâlik'ten rivayet edilmis bir hadîs-i serîf. Enes b. Mâlik'ten rivayet edilmis bir hadîs-i serîf.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem müezzinlere bir iltifat var bunda, müezzinlikle ilgili bir iltifat.Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem müezzinlere bir iltifat var bunda, müezzinlikle ilgili bir iltifat. Men ezzene seneten. "Kim bir sene boyunca ezan okursa." Min niyyetin sâdikatin.Men ezzene seneten. "Kim bir sene boyunca ezan okursa." Min niyyetin sâdikatin. "Dogru, has, samimi, sadik bir niyet ile ezani okursa." "Dogru, has, samimi, sadik bir niyet ile ezani okursa."

Kalbinde baska kötü niyet yok, art niyet yok, kötü bir sey yok. Baska bir sey düsünmüyor. Böyle okursa... Kalbinde baska kötü niyet yok, art niyet yok, kötü bir sey yok. Baska bir sey düsünmüyor. Böyle okursa...

Lâ yatlubu aleyhi ecren. "Bu okudugu ezan için de ecir istemezse."Lâ yatlubu aleyhi ecren. "Bu okudugu ezan için de ecir istemezse." Ücret, para istemezseÜcret, para istemezse Duiye yevme'l-kiyâmeti ve vukife alâ bâbi'l-cenneti. "Kiyamet gününde çagrilir,Duiye yevme'l-kiyâmeti ve vukife alâ bâbi'l-cenneti. "Kiyamet gününde çagrilir, cennetin kapisinda durdurulur."cennetin kapisinda durdurulur." "Gel, surada dur." diye cennetin kapisinda durdurulur."Gel, surada dur." diye cennetin kapisinda durdurulur. Fe-kîle lehû. "Ona denir ki:" Isfa' li-men si'te. "Diledigine sefaat et! Fe-kîle lehû. "Ona denir ki:" Isfa' li-men si'te. "Diledigine sefaat et! "Al su ehl-i cehennemden kaç kisi istiyorsan, kapidasin dahil ediver içeriye." "Al su ehl-i cehennemden kaç kisi istiyorsan, kapidasin dahil ediver içeriye."

Hani bazi yerde kapiya bekçi koyuyorlar da; "Hüviyetini göster." diyor.Hani bazi yerde kapiya bekçi koyuyorlar da; "Hüviyetini göster." diyor. Yani, tanidik olsa mesela giriversin.Yani, tanidik olsa mesela giriversin. Diyelim ki bir sarayin kapisi, bir müzenin kapisinda tanidik olur; "gel" derse bedavadan girmek mümkün olur.Diyelim ki bir sarayin kapisi, bir müzenin kapisinda tanidik olur; "gel" derse bedavadan girmek mümkün olur. Öteki cennete girecek durumda degil ama kapidaki sahis; "gel hadi bana sefaat selahiyet verildi gir" derse, girer. Öteki cennete girecek durumda degil ama kapidaki sahis; "gel hadi bana sefaat selahiyet verildi gir" derse, girer.

Bu hadîs-i serîf ezanin, müezzinligin kiymetini gösteriyor. Bu hadîs-i serîf ezanin, müezzinligin kiymetini gösteriyor.

Bir iki hadisi serif daha var pes pese. Onlari da okuyalim:Bir iki hadisi serif daha var pes pese. Onlari da okuyalim: Men ezzene seb'a sinîne muhtesiben kütibet lehû berâetün mine'n-nâri. Men ezzene seb'a sinîne muhtesiben kütibet lehû berâetün mine'n-nâri.

Tirmizî'de mevcut bir hadîs-i serîf, Ibn Abbas radiyallahu anhümâ rivayet etmis. Tirmizî'de mevcut bir hadîs-i serîf, Ibn Abbas radiyallahu anhümâ rivayet etmis.

Men ezzene seb'a sinîne. "Kim yedi sene ezan okursa." Muhtesiben. "Sevabini Allah'tan bekleyerek."Men ezzene seb'a sinîne. "Kim yedi sene ezan okursa." Muhtesiben. "Sevabini Allah'tan bekleyerek." "Sevabi Allah verir" diyerek ezan okursa... "Sevabi Allah verir" diyerek ezan okursa...

Kütibet lehû berâetün mine'n-nâri. "Cehennemden âzatlik berati verilir." Kütibet lehû berâetün mine'n-nâri. "Cehennemden âzatlik berati verilir."

Ona "Bu cehenneme sokmayin, bu cehenneme girmeyecek." diye eline vesika verilir.Ona "Bu cehenneme sokmayin, bu cehenneme girmeyecek." diye eline vesika verilir. Cehenneme girmez yani. Yedi sene müezzinlik ederse. Cehenneme girmez yani. Yedi sene müezzinlik ederse.

Bir cami yapsak -Allah nasip etsin- imamligi, müezzinligi bizde olsa; yedi sene degil, on sene degil,Bir cami yapsak -Allah nasip etsin- imamligi, müezzinligi bizde olsa; yedi sene degil, on sene degil, on yedi sene biz okusak, ne güzel olur! Köyümüzde mi olur, kentimizde mi, mahallemizde mi olur... on yedi sene biz okusak, ne güzel olur! Köyümüzde mi olur, kentimizde mi, mahallemizde mi olur...

Insan duydugu hadîs-i serîfi de tatbik imkânini bulmali.Insan duydugu hadîs-i serîfi de tatbik imkânini bulmali. Ondan sonra cennetin kapisinda dur, yakinlarina "Sen de gel, sende gel, sende gel..." hepsini sok cennete. Ondan sonra cennetin kapisinda dur, yakinlarina "Sen de gel, sende gel, sende gel..." hepsini sok cennete.

Men ezzene sintey asrete seneten vecebet lehü'l-cennetü ve kütibe lehû bi-te'zînihîMen ezzene sintey asrete seneten vecebet lehü'l-cennetü ve kütibe lehû bi-te'zînihî fî külli yevmin sittûne haseneten ve li-külli ikâmetin selâsûne haseneten. fî külli yevmin sittûne haseneten ve li-külli ikâmetin selâsûne haseneten.

Bu da bir baska hadîs-i serîf. Abdullah b. Ömer radiyallahu anhümâ tarafindan rivayet edilmis. Bu da bir baska hadîs-i serîf. Abdullah b. Ömer radiyallahu anhümâ tarafindan rivayet edilmis.

Men ezzene sintey asrete seneten. "Kim on iki sene ezan okursa."Men ezzene sintey asrete seneten. "Kim on iki sene ezan okursa." Vecebet lehü'l-cennetü. "Cennet ona vacib olur." Vecebet lehü'l-cennetü. "Cennet ona vacib olur." Ve kütibe lehû bi-te'zînihî fî külli yevmin sittûne haseneten. Ve kütibe lehû bi-te'zînihî fî külli yevmin sittûne haseneten. "O ezanindan dolayi her gün ona altmis hasene yazilir, "O ezanindan dolayi her gün ona altmis hasene yazilir, bir kamet getirmesinden dolayi da otuz hasene yazilir." bir kamet getirmesinden dolayi da otuz hasene yazilir."

Burada da kayit yok, "Kim on iki sene müezzinlik yaparsa..." dedi. Burada da kayit yok, "Kim on iki sene müezzinlik yaparsa..." dedi.

Bir tane daha hadisi serif var.Bir tane daha hadisi serif var. Ezan okumakla ilgili bir hadîs-i serîf daha var. Bu da Ebû Hüreyre radiyallahu anh'ten rivayet edilmis: Ezan okumakla ilgili bir hadîs-i serîf daha var. Bu da Ebû Hüreyre radiyallahu anh'ten rivayet edilmis:

Men ezzene hamse salavâtin îmânen va'htisâben gufire lehû mâ tekaddeme min zenbihî. Men ezzene hamse salavâtin îmânen va'htisâben gufire lehû mâ tekaddeme min zenbihî.

"Kim Allah'a inanarak, sevabini Allah'tan bekleyerek"Kim Allah'a inanarak, sevabini Allah'tan bekleyerek bes vakit namazin ezanini okursa geçmis günahlari bagislanir." Bes vakit, bu da kolay... bes vakit namazin ezanini okursa geçmis günahlari bagislanir."

Bes vakit, bu da kolay...

Bes vakit insan bir camide Allah rizasi için ezan okursa... Bu da Ebû Hüreyre radiyallahu anh'ten.Bes vakit insan bir camide Allah rizasi için ezan okursa... Bu da Ebû Hüreyre radiyallahu anh'ten. Simdi kardeslerim gördünüz kardeslerim, bu dört hadîs-i serîf baska baska kisilerden rivayet edilmisSimdi kardeslerim gördünüz kardeslerim, bu dört hadîs-i serîf baska baska kisilerden rivayet edilmis ama hükümleri de baska baska; yedi sene, on iki sene, bes vakit namaz seklinde farkli farkli hükümler.ama hükümleri de baska baska; yedi sene, on iki sene, bes vakit namaz seklinde farkli farkli hükümler. Fakat bakin hepsi ayni kapiya çikiyor; ezan okumanin ne kadar sevapli oldugu... Neden? Fakat bakin hepsi ayni kapiya çikiyor; ezan okumanin ne kadar sevapli oldugu...

Neden?

Çünkü minareden insanlara hakki teblig ediyorsun. Eshedü en lâ ilâhe illallah. Allahu ekber.Çünkü minareden insanlara hakki teblig ediyorsun. Eshedü en lâ ilâhe illallah. Allahu ekber. "Allah en büyüktür. Sehadet ederim ki O'ndan gayri ilah yok."Allah en büyüktür. Sehadet ederim ki O'ndan gayri ilah yok. Sehadet ederim ki Hz. Muhammed O'nun elçisidir, peygamberidir." diyorsun. Sehadet ederim ki Hz. Muhammed O'nun elçisidir, peygamberidir." diyorsun.

"Haydi namaza" gelin diyorsun insanlari hayra çagiriyorsun. Ne kadar kiymeyli bir is yapiyorsun."Haydi namaza" gelin diyorsun insanlari hayra çagiriyorsun. Ne kadar kiymeyli bir is yapiyorsun. Iste böyle Allah'in varligini, birligini insanlara teblig ederse,Iste böyle Allah'in varligini, birligini insanlara teblig ederse, insanlari hayra hakka davet ederse bu mükâfatlara nâil olur. insanlari hayra hakka davet ederse bu mükâfatlara nâil olur.

Onun için, her zaman akliniz, fikriniz, isiniz, gücünüz;Onun için, her zaman akliniz, fikriniz, isiniz, gücünüz; Allahu Teâlâ hazretlerinin yoluna kullarini çagirmak olsun,Allahu Teâlâ hazretlerinin yoluna kullarini çagirmak olsun, Allahu Teâlâ hazretlerinin büyüklügünü, azametini, kudretini insanlara ilan etmek olsun,Allahu Teâlâ hazretlerinin büyüklügünü, azametini, kudretini insanlara ilan etmek olsun, Allahu Teâlâ hazretlerinin var ve bir oldugunu yakinlariniza anlatmak olsun. Allahu Teâlâ hazretlerinin var ve bir oldugunu yakinlariniza anlatmak olsun.

Bizim asil vazifemiz, müslüman olmaktir. Bizim asil vazifemiz, dine yardim etmektir.Bizim asil vazifemiz, müslüman olmaktir. Bizim asil vazifemiz, dine yardim etmektir. Bizim asil vazifemiz bakkallik degil, mühendislik degil, doktorluk degil, hocalik degil, hacilik degil;Bizim asil vazifemiz bakkallik degil, mühendislik degil, doktorluk degil, hocalik degil, hacilik degil; asil isimiz Islâm'in hizmetçisi, hâdimi olmaktir.asil isimiz Islâm'in hizmetçisi, hâdimi olmaktir. Hepimizin vazifesi bu. Hiç farki yok.Hepimizin vazifesi bu. Hiç farki yok. Ben de bir hizmetçiyim, siz de bir hizmetçisiniz, dinimizin hizmetçisiyiz.Ben de bir hizmetçiyim, siz de bir hizmetçisiniz, dinimizin hizmetçisiyiz. Hepimiz el birligiyle dinimize hizmet edersek yeryüzü üzerinde küfür kalmaz. Hepimiz el birligiyle dinimize hizmet edersek yeryüzü üzerinde küfür kalmaz.

Geçen gün gazetede okudum, yüregim burkuldu: Geçen gün gazetede okudum, yüregim burkuldu:

Sovyet Rusya'da devlet adamlari Taskent sehrine gelmisler.Sovyet Rusya'da devlet adamlari Taskent sehrine gelmisler. Para ayiriyorlar, daireler var, binalar var, salonlar var.Para ayiriyorlar, daireler var, binalar var, salonlar var. Gazete; resmen dinsizlik propagandasi yapmaya, Allah'sizlik telkini yapmak için geldiler.Gazete; resmen dinsizlik propagandasi yapmaya, Allah'sizlik telkini yapmak için geldiler. "Dine inanmayin. Allah'a Peygamber'e inanmayin. Dinin asli esasi yoktur. Dinsizlik en iyi seydir. Bosverin. "Dine inanmayin. Allah'a Peygamber'e inanmayin. Dinin asli esasi yoktur. Dinsizlik en iyi seydir. Bosverin. Maddî olun, materyalist olun." Artik ne diyecekse. Maddî olun, materyalist olun." Artik ne diyecekse. Allah'a inanmamanin resmî propagandasini yapmak için gelmisler." diyor. Neden Taskent'e geliyor? Allah'a inanmamanin resmî propagandasini yapmak için gelmisler." diyor.

Neden Taskent'e geliyor?

Taskent bizim dedelerimizin sehri. Orada bizim hemsehrilerimiz var, müslüman dindaslarimiz var, irkdaslarimiz, kardeslerimiz var.Taskent bizim dedelerimizin sehri. Orada bizim hemsehrilerimiz var, müslüman dindaslarimiz var, irkdaslarimiz, kardeslerimiz var. Moskof onlarin müslüman olmasindan korkuyor da dinsiz yapmaya çalisiyor. Moskof onlarin müslüman olmasindan korkuyor da dinsiz yapmaya çalisiyor.

Bu memlekette insanlari dinsiz yapmaya çalisan kime hizmet ediyor? Bu memlekette insanlari dinsiz yapmaya çalisan kime hizmet ediyor?

Kime hizmet ettigini anlasin. Akil için yol bir. Biraz akli olan anlar. Sip diye anlar.Kime hizmet ettigini anlasin. Akil için yol bir. Biraz akli olan anlar. Sip diye anlar. Moskof'la yan yana gelmesin, onunla ayni duruma düsmesin.Moskof'la yan yana gelmesin, onunla ayni duruma düsmesin. Onlar bizim dindaslarimiza, kardeslerimize zulmediyorlar; bari biz bize etmeyelim. Onlar bizim dindaslarimiza, kardeslerimize zulmediyorlar; bari biz bize etmeyelim.

Bizi dünyada, âhirette kurtaracak olan imanimiz. Allahu teala hazretlerine olan imanimiz,Bizi dünyada, âhirette kurtaracak olan imanimiz. Allahu teala hazretlerine olan imanimiz, bizim su pak dinimiz, bizi hem dünyada hem ahirette kurtarir.bizim su pak dinimiz, bizi hem dünyada hem ahirette kurtarir. Biz saf, salih, hâlis, hakiki müslüman olursak cümle cihan halki bize muhtaç olur;Biz saf, salih, hâlis, hakiki müslüman olursak cümle cihan halki bize muhtaç olur; Allah bizi onlara muhtaç etmez. Su Suudi Arabistan'in hâlini görmüyor musun? Allah bizi onlara muhtaç etmez.

Su Suudi Arabistan'in hâlini görmüyor musun?

Petrol çikiyor, Amerika önünde diz çöküyor. Daglarinda da uranyum varmis.Petrol çikiyor, Amerika önünde diz çöküyor. Daglarinda da uranyum varmis. Daglara tünel kazmak için deliyorlar, içinden altin madeni çikiyor. Daglara tünel kazmak için deliyorlar, içinden altin madeni çikiyor.

Allah yolunda kul olmak lazim. IMF'den para almaya lüzum yok; hazine Islâm'da, milletin haberi yok! Allah yolunda kul olmak lazim. IMF'den para almaya lüzum yok; hazine Islâm'da, milletin haberi yok!

Amerikali Dale Carnegie kitabinda yaziyor: Hindistan'da bir adamcagiz varmis, fakir.Amerikali Dale Carnegie kitabinda yaziyor:

Hindistan'da bir adamcagiz varmis, fakir.
Bir tarlasi varmis ama her tarafi koca koca, iri iri taslar; bir sey ekse çok mahsul vermiyormus.Bir tarlasi varmis ama her tarafi koca koca, iri iri taslar; bir sey ekse çok mahsul vermiyormus. Dagarcigini almis; "Bu tarladan bir sey çikmiyor." diyerek terk-i diyar etmis.Dagarcigini almis; "Bu tarladan bir sey çikmiyor." diyerek terk-i diyar etmis. Baska yerlerde yoksulluk içinde ölmüs. Baska yerlerde yoksulluk içinde ölmüs.

"Yoksulluk içinde ölen çok insan var; bunlari ne diye anlatiyorsunuz?" diyeceksiniz. "Yoksulluk içinde ölen çok insan var; bunlari ne diye anlatiyorsunuz?" diyeceksiniz.

Arkasini dinleyin. Meger onun tasli tarlasinda elmas varmis, sonradan elmas çikmis.Arkasini dinleyin.

Meger onun tasli tarlasinda elmas varmis, sonradan elmas çikmis.
Dünyanin meshur elmaslarinin özel isimleri bile vardir.Dünyanin meshur elmaslarinin özel isimleri bile vardir. Çok büyük bir elmas, 286 kirat koca iri elmas, "kûh-i nûr" diye bir elmas var;Çok büyük bir elmas, 286 kirat koca iri elmas, "kûh-i nûr" diye bir elmas var; müzelerde adi anilan, ansiklopedilerde adi geçen elmas o tarladan çikmis.müzelerde adi anilan, ansiklopedilerde adi geçen elmas o tarladan çikmis. Iste o tarlada. Sahibi yoksul ölen tarlada.Diyari gurbetlerde aç açik ölen o adamin o tasli tarlasindan çikmis elmas. Iste o tarlada. Sahibi yoksul ölen tarlada.Diyari gurbetlerde aç açik ölen o adamin o tasli tarlasindan çikmis elmas.

Iste bizim Islâmimiz da böyle. Biz de diyâr-i gurbette Islâm'dan gayri yabanci diyarlarda,Iste bizim Islâmimiz da böyle. Biz de diyâr-i gurbette Islâm'dan gayri yabanci diyarlarda, Islâm'dan gayri ideolojilerde sifa ariyoruz. Tarlamiz elmas dolu, baskasi çikaracak. Islâm'dan gayri ideolojilerde sifa ariyoruz. Tarlamiz elmas dolu, baskasi çikaracak.

Ibret alin. Bu misal hatirinizda saglam kalsin. Islâm'dan kopacagiz, kopabiliriz.Ibret alin. Bu misal hatirinizda saglam kalsin.

Islâm'dan kopacagiz, kopabiliriz.
Allah'in kullara ihtiyaci yok. Cümle cihan kâfir olsa Allah'in azametinden zerre eksilmez.Allah'in kullara ihtiyaci yok. Cümle cihan kâfir olsa Allah'in azametinden zerre eksilmez. Bu millet dinden kopabilir arkadaslar.Bu millet dinden kopabilir arkadaslar. Sen de, ben de dinden imandan kopsak Allah'in azametine bir noksanlik gelmez. Sen de, ben de dinden imandan kopsak Allah'in azametine bir noksanlik gelmez. Muhtaç olan biziz! Biz bu dine hava kadar, su kadar muhtaciz! Biz bu dine sahip olduk muMuhtaç olan biziz! Biz bu dine hava kadar, su kadar muhtaciz! Biz bu dine sahip olduk mu sahsen huzurlu, mutlu olacagiz; cemiyet olarak düzenli, çaliskan, temiz, pak olacagiz.sahsen huzurlu, mutlu olacagiz; cemiyet olarak düzenli, çaliskan, temiz, pak olacagiz. Allah belki kazdigimiz zaman bos çikan kuyudan petrol fiskirticak,Allah belki kazdigimiz zaman bos çikan kuyudan petrol fiskirticak, belki yol açmak için yardigimiz dagdan elmas çikacak müslüman olursak. belki yol açmak için yardigimiz dagdan elmas çikacak müslüman olursak.

Islâm'i biraktin mi bereket gider. Bereket gitti mi hiçbir hayir olmaz. Islâm'i biraktin mi bereket gider. Bereket gitti mi hiçbir hayir olmaz. "Elmas çiksin" diye Müslümanlik yapilmaz; "Kahir da gelse lütuf da gelse"Elmas çiksin" diye Müslümanlik yapilmaz; "Kahir da gelse lütuf da gelse ben Allah'in kuluyum, müslüman olarak yasayacagim, müslüman olarak ölecegim." ben Allah'in kuluyum, müslüman olarak yasayacagim, müslüman olarak ölecegim." diyecegiz ama Allah kulunu taltif eder yolunda gittigi zaman. diyecegiz ama Allah kulunu taltif eder yolunda gittigi zaman. Allah'in yolundan ayrilmayalim. Allah'in yolunun disinda ne madde vardir ne mânâ vardir.Allah'in yolundan ayrilmayalim. Allah'in yolunun disinda ne madde vardir ne mânâ vardir. ne maddi refah vardir, ne manevi refah vardir. Aklinizdan çikmasin. Iyi müslüman olmaya bakin. ne maddi refah vardir, ne manevi refah vardir. Aklinizdan çikmasin. Iyi müslüman olmaya bakin. En büyük hazine, en büyük ganimet Islâm'dir; bunun kiymetini bilin. En büyük hazine, en büyük ganimet Islâm'dir; bunun kiymetini bilin.

Peki aziz kardeslerim! Çok güzel hadisler geldi.Peki aziz kardeslerim!

Çok güzel hadisler geldi.
Müjdeli hadisler geldi.Müjdeli hadisler geldi. Agzimiz tatli tatli, insaallah sâlimen, gânimen sevaplar kazanmis olarak evlerimize döneriz. Agzimiz tatli tatli, insaallah sâlimen, gânimen sevaplar kazanmis olarak evlerimize döneriz.

Fâtiha-i Serîfe mea'l-Besmele. Fâtiha-i Serîfe mea'l-Besmele.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2