Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Peygamber Efendimiz’in Dostları

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Cuma Sohbetleri (MEC)
21 Muharrem 1420 / 07.05.1999
AKRA- Avustralya

İçerik

Namaz, Oruç ve Guslün Önemi

Zâlime Destek Olmak

Allah’a Güvenene Allah Yardım Eder

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.
Tümünü Göster
İzledim/Dinledim, Hediyemi Al Hata Bildir/Öneride Bulun

Konuşma Metni

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh. es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh.

 Cumanız mübarek olsun.Cumanız mübarek olsun. Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, ihsanı, ikramı dünyada, âhirette üzerinize olsun.Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi, ihsanı, ikramı dünyada, âhirette üzerinize olsun. İki cihanda Mevlâm cümlenizi sevdiklerinizle beraber aziz ve bahtiyar eylesin.İki cihanda Mevlâm cümlenizi sevdiklerinizle beraber aziz ve bahtiyar eylesin. Mutlu olun, her şey gönlünüzce olsun. Mutlu olun, her şey gönlünüzce olsun.

 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki;

 Selâsün men hâfeza aleyhinne fe-hüve veliyyî hakkan ve men dayya'ahünne fe-hüve adüvvî hakkan.Selâsün men hâfeza aleyhinne fe-hüve veliyyî hakkan ve men dayya'ahünne fe-hüve adüvvî hakkan. Es-salâtü ve's-savmu ve'l-cenâbetü -ya'nî gasle'l-cenâbeti-. Es-salâtü ve's-savmu ve'l-cenâbetü -ya'nî gasle'l-cenâbeti-.

 Sadaka Resûlüllah fî mâ kâl ev kemâ kâl. Sadaka Resûlüllah fî mâ kâl ev kemâ kâl.

 Hasan-ı Basrî hazretlerinden mürsel olarak rivayet edilmiş.Hasan-ı Basrî hazretlerinden mürsel olarak rivayet edilmiş. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki: Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

Selâsün: "Üç husus, üç mesele, üç amel, üç davranış vardır."Selâsün: "Üç husus, üç mesele, üç amel, üç davranış vardır." Men hâfeza aleyhinne.Men hâfeza aleyhinne. "Kim bu üçe sımsıkı sarılır, riayete -bunları kollamaya, yapmaya, uygulamaya- devam ederse..."Kim bu üçe sımsıkı sarılır, riayete -bunları kollamaya, yapmaya, uygulamaya- devam ederse... Fe-hüve veliyyî hakkan. "O gerçekten benim dostumdur." Ve men dayya'ahünne. Fe-hüve veliyyî hakkan. "O gerçekten benim dostumdur." Ve men dayya'ahünne. "Kim bunları icra ve îfâ edemezse, muhafaza edemezse, devam edemezse"Kim bunları icra ve îfâ edemezse, muhafaza edemezse, devam edemezse yani bunları yapamaz da ihmal ederse..." Fe-hüve adüvvî hakkan. "O benim gerçekten düşmanımdır." yani bunları yapamaz da ihmal ederse..." Fe-hüve adüvvî hakkan. "O benim gerçekten düşmanımdır."

 Çok önemli! Şu üç şeyi kim yaparsa, Peygamber Efendimiz'in hakikaten dostudur, dostu olacak.Çok önemli! Şu üç şeyi kim yaparsa, Peygamber Efendimiz'in hakikaten dostudur, dostu olacak. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, "dostumdur" diyor.Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, "dostumdur" diyor. "Yapmayan, yapamayan, ihmal eden veya kaçıran ve riayet etmeyen de"Yapmayan, yapamayan, ihmal eden veya kaçıran ve riayet etmeyen de benim hakikaten düşmanımdır." buyuruyor. benim hakikaten düşmanımdır." buyuruyor.

Resûlullah Efendimiz'in velîsi, dostu, ahbabı olmak ne kadar güzel şey!Resûlullah Efendimiz'in velîsi, dostu, ahbabı olmak ne kadar güzel şey! Düşmanı olmak, onun düşman seçtiği, bellediği bir kimse durumuna düşmek de ne kadar kötü! Düşmanı olmak, onun düşman seçtiği, bellediği bir kimse durumuna düşmek de ne kadar kötü!

"Bu üç şey nedir?" diye merak ediyorsunuz. Efendimiz sıralıyor: "Bu üç şey nedir?" diye merak ediyorsunuz. Efendimiz sıralıyor:

1. es-Salâtü. Birincisi, namaz! Kim namazını kılar, namazlarına müdavim olursa...1. es-Salâtü. Birincisi, namaz! Kim namazını kılar, namazlarına müdavim olursa... Namazlarını ihmal etmez, kaçırmaz, namazlı bir müslüman olursa...Namazlarını ihmal etmez, kaçırmaz, namazlı bir müslüman olursa... O zaman bu üç şeyden bir tanesi tamam. Resûlullah Efendimiz'in dostu olma durumuna doğru gidiyor. O zaman bu üç şeyden bir tanesi tamam. Resûlullah Efendimiz'in dostu olma durumuna doğru gidiyor.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Namazın farz ve önemli bir ibadet olduğu, başka hadîs-i şerîflerde deNamazın farz ve önemli bir ibadet olduğu, başka hadîs-i şerîflerde de çok üzerinde durularak beyan edilmiş, bilinen bir şey ama bu hadîs-i şerîfteki ifade önemli: çok üzerinde durularak beyan edilmiş, bilinen bir şey ama bu hadîs-i şerîfteki ifade önemli:

"Yapan benim dostumdur, yapmayan düşmanımdır." "Yapan benim dostumdur, yapmayan düşmanımdır."

Komşularımızdan, tanıdıklarımızdan, dostlarımızdan, ülkemizdeki vatandaşlarımızdan,Komşularımızdan, tanıdıklarımızdan, dostlarımızdan, ülkemizdeki vatandaşlarımızdan, başka müslümanların durumlarından hatta mukaddes beldelerden neler neler duyuyorum.başka müslümanların durumlarından hatta mukaddes beldelerden neler neler duyuyorum. Namaz kılamıyor, kılmıyor; nefsi kıldırtmıyor, tembelleniyor,Namaz kılamıyor, kılmıyor; nefsi kıldırtmıyor, tembelleniyor, şeytan mâniler buluyor, bir şeyler yapıyor, engelliyor...şeytan mâniler buluyor, bir şeyler yapıyor, engelliyor... Bazı insanların namaz kılmasına mâni olabiliyor. Çok büyük mahrumiyet, çok tehlikeli bir şey!Bazı insanların namaz kılmasına mâni olabiliyor. Çok büyük mahrumiyet, çok tehlikeli bir şey! Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sevmediği bir insan durumuna düşecek,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in sevmediği bir insan durumuna düşecek, düşmanı olan bir insan durumuna gelecek. düşmanı olan bir insan durumuna gelecek.

Namaza çok dikkat etmemiz lazım!Namaza çok dikkat etmemiz lazım! Çünkü namaz, devam edildiği zaman çok büyük sonuçlar getiren,Çünkü namaz, devam edildiği zaman çok büyük sonuçlar getiren, müslümana çok güzel vasıflar kazandıran önemli bir ibadet! Çok önemli bir ibadet!müslümana çok güzel vasıflar kazandıran önemli bir ibadet! Çok önemli bir ibadet! Söylediğimiz zaman, "Rabbimiz kusura bakmasın, affetsin, işte maalesef...Söylediğimiz zaman, "Rabbimiz kusura bakmasın, affetsin, işte maalesef... Evet, doğrusun hocam, haklısın ama işte yapamıyoruz, ihmal ediyoruz...Evet, doğrusun hocam, haklısın ama işte yapamıyoruz, ihmal ediyoruz... İnşaallah düzelteceğiz." filan diyorlar. Hatta insanın yakınlarından, ailesinden olabiliyor. İnşaallah düzelteceğiz." filan diyorlar. Hatta insanın yakınlarından, ailesinden olabiliyor. Çocuğuna söz geçiremiyor, delikanlı namaz kılmıyor.Çocuğuna söz geçiremiyor, delikanlı namaz kılmıyor. Kızına veya damadına söz geçiremiyor vs... Bu gibi durumlar da olabilir. Kızına veya damadına söz geçiremiyor vs... Bu gibi durumlar da olabilir.

Herkes kendi hâlini, durumunu, yakınlarını göz önüne getirsin.Herkes kendi hâlini, durumunu, yakınlarını göz önüne getirsin. Sorumlu babalar, anneler bu hadîs-i şerîfe dikkat etsinler.Sorumlu babalar, anneler bu hadîs-i şerîfe dikkat etsinler. Dinleyen kardeşlerimin içinde de şeytana uyup, nefse aldanıp, tenbellenip de namaz kılmayan varsa,Dinleyen kardeşlerimin içinde de şeytana uyup, nefse aldanıp, tenbellenip de namaz kılmayan varsa, bundan sonra abdestini alsın, bundan sonra abdestini alsın, hemen bu konuşmayı dinlediği zamandaki vakit namazını kılmaktan işe başlasın! hemen bu konuşmayı dinlediği zamandaki vakit namazını kılmaktan işe başlasın!

"Sonra yapacağım!" dedi mi geç olur."Sonra yapacağım!" dedi mi geç olur. O zaman, o sonraki vakte kadar, sonra yapacağım dediği vakte kadar,O zaman, o sonraki vakte kadar, sonra yapacağım dediği vakte kadar, şeytan onu sonuçta gene aldatır, gene gevşetir.şeytan onu sonuçta gene aldatır, gene gevşetir. İşin heyecanı ve sıcağı geçince yine ona namaz kıldırmaz.İşin heyecanı ve sıcağı geçince yine ona namaz kıldırmaz. İnsan iyi bir şeyi kararlaştırdı mı, hemen yapmalı! Namaza çok dikkat edeceğiz. Birincisi bu! İnsan iyi bir şeyi kararlaştırdı mı, hemen yapmalı! Namaza çok dikkat edeceğiz. Birincisi bu!

 2. Ve's-Savm. İkincisi oruç! Mühim olan Ramazan'da farz olan orucu tutmaktır ve çok kimse de tutuyor.2. Ve's-Savm. İkincisi oruç! Mühim olan Ramazan'da farz olan orucu tutmaktır ve çok kimse de tutuyor. Bazı tutamayanlar da oluyorBazı tutamayanlar da oluyor "Şu hastalığım var, bu hastalağım var, doktor tutmama izin vermiyor."Şu hastalığım var, bu hastalağım var, doktor tutmama izin vermiyor. İnşaallah ileride tutacağım." filan diye bahaneler bulanlar ve tutamayanlar da oluyor. İnşaallah ileride tutacağım." filan diye bahaneler bulanlar ve tutamayanlar da oluyor.

Oruç da çok önemli! Oruç da insanın nefsini terbiye etmeye yarayan bir ibadet.Oruç da çok önemli! Oruç da insanın nefsini terbiye etmeye yarayan bir ibadet. Ramazan'ın dışında da oruçlar var. Onların sevaplarını sizlere bazı sohbetlerimde açıkladım.Ramazan'ın dışında da oruçlar var. Onların sevaplarını sizlere bazı sohbetlerimde açıkladım. Ramazan'ın dışında ne kadar sevaplı, ne kadar güzel oruçlar var! Onları da tutmak lazım! Ramazan'ın dışında ne kadar sevaplı, ne kadar güzel oruçlar var! Onları da tutmak lazım!

 3. Üçüncüsü de, ve'l-cenâbetü. "Gusül hâli" demek aslında, "gusül hâli olmak" demek...3. Üçüncüsü de, ve'l-cenâbetü. "Gusül hâli" demek aslında, "gusül hâli olmak" demek... Buradan murat Allahu âlem, herhâlde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Buradan murat Allahu âlem, herhâlde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz tek kelimeyle veciz olarak söylemiş.tek kelimeyle veciz olarak söylemiş. Geniş anlam olarak, insanın boy abdesti alması, boy abdesti almadan gezmemesi...Geniş anlam olarak, insanın boy abdesti alması, boy abdesti almadan gezmemesi... Boy abdesti alması gereken durum olduğu hâlde, o abdesti almadan durmamak kastediliyor olmalı. Boy abdesti alması gereken durum olduğu hâlde, o abdesti almadan durmamak kastediliyor olmalı.

 Zaten abdestli gezmek Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'inZaten abdestli gezmek Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in kendisinin âdet-i seniyyesi, âdet-i nebeviyyesi idi. Daima abdestli gezer, hiç abdestsiz bulunmazdı.kendisinin âdet-i seniyyesi, âdet-i nebeviyyesi idi. Daima abdestli gezer, hiç abdestsiz bulunmazdı. Abdest bozduğu yerden suyun olduğu yere gelinceye kadar bile,Abdest bozduğu yerden suyun olduğu yere gelinceye kadar bile, arada abdestsiz kalmamak için teyemmüm abdesti alırdı.arada abdestsiz kalmamak için teyemmüm abdesti alırdı. Evliyâullah büyüklerimiz de böyle yapmışlar ve bize de tavsiye etmişlerdir.Evliyâullah büyüklerimiz de böyle yapmışlar ve bize de tavsiye etmişlerdir. Temiz gezmek, abdestli gezmek iyidir. Ezan okundu mu, hemen namaz kılabilecek gibi... Temiz gezmek, abdestli gezmek iyidir. Ezan okundu mu, hemen namaz kılabilecek gibi...

Bir de büluğa ermiş hanımların ve beylerin gusül abdesti meselesi var.Bir de büluğa ermiş hanımların ve beylerin gusül abdesti meselesi var. Çocuklar değil ama yetişkinlerin, erginlerin, ergenlik çağını idrak etmiş olanlarınÇocuklar değil ama yetişkinlerin, erginlerin, ergenlik çağını idrak etmiş olanların gusül abdesti alması meselesi var. Bu da çok önemli!gusül abdesti alması meselesi var. Bu da çok önemli! Bu çok önemli olduğu için halkımız buna riayet eder. Buna karşı dikkat ve riayet vardır, biliyorum. Bu çok önemli olduğu için halkımız buna riayet eder. Buna karşı dikkat ve riayet vardır, biliyorum.

Ama bir de bu işi boşlayanlar, "Boş ver.", "Oldu bir kere." diyenler;Ama bir de bu işi boşlayanlar, "Boş ver.", "Oldu bir kere." diyenler; "Battı balık yan gider, zaten ben mahvolmuşum." filan gibi düşünüp de bu işe aldırmayanlar;"Battı balık yan gider, zaten ben mahvolmuşum." filan gibi düşünüp de bu işe aldırmayanlar; "Artık namaz da kılamıyorum zaten, böyle de duruversem ne olur?" diyenler olabiliyor, olabilir. "Artık namaz da kılamıyorum zaten, böyle de duruversem ne olur?" diyenler olabiliyor, olabilir. Biz hoca olduğumuz için, bize çeşitli insanların şikâyetleri ulaşıyor, duyuyoruz. Biz hoca olduğumuz için, bize çeşitli insanların şikâyetleri ulaşıyor, duyuyoruz.

Bu da çok önemli bir husustur. Abdestten daha önemli bir husustur.Bu da çok önemli bir husustur. Abdestten daha önemli bir husustur. Mesela bir insanın babası camide iken ve abdesti yokken, bir haber ya da telefon geldi.Mesela bir insanın babası camide iken ve abdesti yokken, bir haber ya da telefon geldi. Kalkıp camiye girip, "Babacığım gel, telefon geldi."Kalkıp camiye girip, "Babacığım gel, telefon geldi." veya "Bir misafirin geldi, evde seni bekliyorlar!" diyebilir.veya "Bir misafirin geldi, evde seni bekliyorlar!" diyebilir. O da yavaşçacık, "Tamam, tesbihlerimi yolda çekerim." diyerek pabuçlarını alır, gelir.O da yavaşçacık, "Tamam, tesbihlerimi yolda çekerim." diyerek pabuçlarını alır, gelir. Abdesti olmayan bir insan camiye girebilir ama guslü olmayan bir insan camiye de giremez.Abdesti olmayan bir insan camiye girebilir ama guslü olmayan bir insan camiye de giremez. Daha başka, daha önemli bir husus oluyor. Bunları ilmihallerden okuyalım! Daha başka, daha önemli bir husus oluyor. Bunları ilmihallerden okuyalım!

 Zaten bütün ailelerin çoluk çocuğuyla ilmihal okuması lazım! İlmihal ne demek? Zaten bütün ailelerin çoluk çocuğuyla ilmihal okuması lazım!

İlmihal ne demek?

Her müslümanın bilmesi gereken bilgilerin toplandığı kitap demek...Her müslümanın bilmesi gereken bilgilerin toplandığı kitap demek... Din ilimleri ilmihal kitabının içindekiler kadar değildir;Din ilimleri ilmihal kitabının içindekiler kadar değildir; çok geniştir, engindir, uçsuz bucaksızdır, çok güzel ve çok tatlıdır. çok geniştir, engindir, uçsuz bucaksızdır, çok güzel ve çok tatlıdır.

 İlmihal, bir insanın mutlaka bilmesi gereken bilgiler demektir.İlmihal, bir insanın mutlaka bilmesi gereken bilgiler demektir. Her müslümanın kendisine lazım olan bilgiler demektir. Onları öğrenmesi lazım öğrenmiyor!Her müslümanın kendisine lazım olan bilgiler demektir. Onları öğrenmesi lazım öğrenmiyor! Abdest ne zaman bozulur? Abdest nasıl alınır? Namaz nasıl kılınır? Namaz ne zaman bozulur?Abdest ne zaman bozulur? Abdest nasıl alınır? Namaz nasıl kılınır? Namaz ne zaman bozulur? Namazda ne zaman yanılma secdesi -sehiv secdesi- yapmak lazım gelir? Namazda ne zaman yanılma secdesi -sehiv secdesi- yapmak lazım gelir? Hangi vakitte kılmak sevaptır? Kılınış şekli nasıldır?.. Hangi vakitte kılmak sevaptır? Kılınış şekli nasıldır?..

Anneler babalar bunları birazcık öğretiyorlar ama kendilerinin de bilmediği çok şeyler var.Anneler babalar bunları birazcık öğretiyorlar ama kendilerinin de bilmediği çok şeyler var. İlmihal kitaplarını okumalı, tekrar okumalı, tekrar okumalı, tekrar okumalı!İlmihal kitaplarını okumalı, tekrar okumalı, tekrar okumalı, tekrar okumalı! Biz bunu okuduk diye bırakmamalı; konular ezberlensin, bilinsin diye tekrarlanmalı! Biz bunu okuduk diye bırakmamalı; konular ezberlensin, bilinsin diye tekrarlanmalı!

Hem de tam teşkilatlı, bütün konuları alan bir ilmihal kitabı okunmalı.Hem de tam teşkilatlı, bütün konuları alan bir ilmihal kitabı okunmalı. Bazı ilmihal kitapları bazı konuları almıyorlar. Almadıkları zaman o konu eksik kalıyor.Bazı ilmihal kitapları bazı konuları almıyorlar. Almadıkları zaman o konu eksik kalıyor. Başka kitaplardan bakmak lazım geliyor. İhtiyaca göre, devre göre gerekmiş, öyle olmuş. Başka kitaplardan bakmak lazım geliyor. İhtiyaca göre, devre göre gerekmiş, öyle olmuş.

Mesela, Merhum Ömer Nasuhi Hocaefendi hazretlerinin -o da bizim büyüklerimize,Mesela, Merhum Ömer Nasuhi Hocaefendi hazretlerinin -o da bizim büyüklerimize, hocalarımıza bağlı bir kimseydi- çok güzel Büyük İslâm İlmihâli var.hocalarımıza bağlı bir kimseydi- çok güzel Büyük İslâm İlmihâli var. Orada evlilik ve boşanmayla veya mirasla ilgili bazı konular yok. Orada evlilik ve boşanmayla veya mirasla ilgili bazı konular yok.

Mesela, Mehmed Zihni Efendi'nin Nîmetü'l-İslâm kitabında bazı bölümler eksik.Mesela, Mehmed Zihni Efendi'nin Nîmetü'l-İslâm kitabında bazı bölümler eksik. Biz neşrederken bazı bölümleri kendi imzamızla kardeşlerimiz hazırladılar, neşrettik. Biz neşrederken bazı bölümleri kendi imzamızla kardeşlerimiz hazırladılar, neşrettik.

Rahmetli Fikri Yavuz Hocaefendi'nin ilmihali kadro bakımından,Rahmetli Fikri Yavuz Hocaefendi'nin ilmihali kadro bakımından, ferâiz yani mirasın taksimi dahil konuların hepsini ihtiva ediyor. ferâiz yani mirasın taksimi dahil konuların hepsini ihtiva ediyor.

Böyle güzel bir kitabı alıp, baştan sona ailece tekrar tekrar okuyup bilgilenmek lazım!Böyle güzel bir kitabı alıp, baştan sona ailece tekrar tekrar okuyup bilgilenmek lazım! Bunları bilmediğin, önemini vurgulamadığın ve üstünde ısrarla durmadığın zaman, Bunları bilmediğin, önemini vurgulamadığın ve üstünde ısrarla durmadığın zaman, çocuklar onlardan cahil yetişir. çocuklar onlardan cahil yetişir. Cahil yetişince de kendisini toparlayamadan ömrü gelir geçer de ileride, Cahil yetişince de kendisini toparlayamadan ömrü gelir geçer de ileride, "Küçükken annem, babam öğretmedi." diye sorumluluğu da annesinin, babasının üstüne yıkar."Küçükken annem, babam öğretmedi." diye sorumluluğu da annesinin, babasının üstüne yıkar. Çünkü birçok kimse, "Benim annem babam beni okutmadı. Biz cahil yetiştik." diyor. Çünkü birçok kimse, "Benim annem babam beni okutmadı. Biz cahil yetiştik." diyor.

O zaman sen çocuğunu bilgin yetiştir! Kendi eksikliğini düşün.O zaman sen çocuğunu bilgin yetiştir! Kendi eksikliğini düşün. Onları eksikli şekilde yetiştirmemeye dikkat et. Sen yandın, onlar yanmasın.Onları eksikli şekilde yetiştirmemeye dikkat et. Sen yandın, onlar yanmasın. Sen mahrum kaldın, onlar mahrum kalmasın diye gayret göster. Sen mahrum kaldın, onlar mahrum kalmasın diye gayret göster.

Demek ki bu üç şeye çok dikkat edeceğiz. Gerçekten çok mühim!Demek ki bu üç şeye çok dikkat edeceğiz. Gerçekten çok mühim! Resûlullah Efendimiz'in dostu olmak da, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'inResûlullah Efendimiz'in dostu olmak da, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in düşmanı olmamak da çok önemli! Resûlullah niçin dost oluyor, niçin düşman oluyor? düşmanı olmamak da çok önemli!

Resûlullah niçin dost oluyor, niçin düşman oluyor?

Allah sevdiği için "dostum" diyor; namaz kılmayan, oruç tutmayan,Allah sevdiği için "dostum" diyor; namaz kılmayan, oruç tutmayan, gusül abdesti almayan kimseyi Allah sevmeyeceği için, "o düşmanımdır" diyor. gusül abdesti almayan kimseyi Allah sevmeyeceği için, "o düşmanımdır" diyor.

Onun için bu hususlara kardeşlerimiz dikkat etsinler.Onun için bu hususlara kardeşlerimiz dikkat etsinler. Bunlara dikkat edemeyen yakınları varsa, bunun önemini belirtsinler, uyarsınlar.Bunlara dikkat edemeyen yakınları varsa, bunun önemini belirtsinler, uyarsınlar. Bu kelimelerin altını, üstünü çizsinler, vurgulasınlar. Bu kelimelerin altını, üstünü çizsinler, vurgulasınlar.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, "Bu üç şeyi kim yaparsa, o benim gerçekten velîmdir,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, "Bu üç şeyi kim yaparsa, o benim gerçekten velîmdir, evliyâmdır, dostumdur. evliyâmdır, dostumdur. Kim de ihmal ederse, yapamazsa, o suçlular da benim düşmanımdır, a'dâmdır." diye belirtiyor. Kim de ihmal ederse, yapamazsa, o suçlular da benim düşmanımdır, a'dâmdır." diye belirtiyor.

Aynı sayfada diğer bir hadîs-i şerîf...Aynı sayfada diğer bir hadîs-i şerîf... Muâz radıyallahu anh'ten birçok kaynaklar nakletmişler, kaydetmişler. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Muâz radıyallahu anh'ten birçok kaynaklar nakletmişler, kaydetmişler. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

 Selâsün men fe'alehünne fekad ecrame.Selâsün men fe'alehünne fekad ecrame. "Üç şey vardır ki kim bu üç şeyi yaparsa mücrim sınıfına girer, cürüm işlemiş olur." "Üç şey vardır ki kim bu üç şeyi yaparsa mücrim sınıfına girer, cürüm işlemiş olur."

 Neymiş bu üç şeyden birincisi? Neymiş bu üç şeyden birincisi?

 Men akede livâen fî gayri hakka.Men akede livâen fî gayri hakka. Birincisi bu. Ev akka vâlideyhi. İkincisi bu. Ev meşâ mea zâlimin li-yensurehû. Üçüncüsü de bu. Birincisi bu. Ev akka vâlideyhi. İkincisi bu. Ev meşâ mea zâlimin li-yensurehû. Üçüncüsü de bu.

Fe-kad ecrame, yekûlullâhu teâlâ; ‘İnnâ mine'l-mücrimîne müntekimûne.' Fe-kad ecrame, yekûlullâhu teâlâ; ‘İnnâ mine'l-mücrimîne müntekimûne.'

"Üç şey vardır ki kim bu üç şeyi yaparsa mücrim olur, mücrimler sınıfına girer,"Üç şey vardır ki kim bu üç şeyi yaparsa mücrim olur, mücrimler sınıfına girer, cürüm işlemiş insan durumuna düşer, cürüm sahibi bir insan olur." cürüm işlemiş insan durumuna düşer, cürüm sahibi bir insan olur."

Nedir bu üç şey ve bunun sonucu ne olur? Nedir bu üç şey ve bunun sonucu ne olur?

1. Men akede livâen fî gayri hakka. "Kim bir livâya haksız yere bağlanırsa..." Birincisi bu. 1. Men akede livâen fî gayri hakka. "Kim bir livâya haksız yere bağlanırsa..." Birincisi bu.

 Livâ, Arapça'da "bayrak" demek.Livâ, Arapça'da "bayrak" demek. Bir de bayrak edinip toplanıp, topluca hareket eden zümre, ordu parçası, birlik mânasına geliyor.Bir de bayrak edinip toplanıp, topluca hareket eden zümre, ordu parçası, birlik mânasına geliyor. Kim böyle bir birliğe intisap eder, katılırsa... Hangi konuda? Kim böyle bir birliğe intisap eder, katılırsa...

Hangi konuda?

Haklı bir konuda değil! Fî gayri hakka... Livâ, sancak mânasına da geliyor.Haklı bir konuda değil! Fî gayri hakka...

Livâ, sancak mânasına da geliyor. Akade de akdetmek, bağlamak demek.Akade de akdetmek, bağlamak demek. "Kim bir bayrağı açarsa, bir konuda bayrak açıp da bir işi başlatır, bir işe girişirse..." "Kim bir bayrağı açarsa, bir konuda bayrak açıp da bir işi başlatır, bir işe girişirse..."

Ama hangi konuda?.. Fî gayri hakka. "Haksız bir konuda..." O zaman ne olur? Ama hangi konuda?..

Fî gayri hakka. "Haksız bir konuda..."

O zaman ne olur?

Bu, mücrim olur.Bu, mücrim olur. Haksız bir iş yapan, bir birliğe katılan ya da haksız bir konuda kendisi bayrak açıp,Haksız bir iş yapan, bir birliğe katılan ya da haksız bir konuda kendisi bayrak açıp, başkaldırıp hareket eden kimse mücrim olur; bu bir! başkaldırıp hareket eden kimse mücrim olur; bu bir!

 Haklı olursa... Haklı bir konuda önderlik etmek sevaptır.Haklı olursa... Haklı bir konuda önderlik etmek sevaptır. Haklı yolda arkasından gelenlerin hepsinin sevabını alır.Haklı yolda arkasından gelenlerin hepsinin sevabını alır. Haklı konuda, haklı bir taifeye, zümreye, gruba iltihak edip onu kuvvetlendirmek,Haklı konuda, haklı bir taifeye, zümreye, gruba iltihak edip onu kuvvetlendirmek, onlarla beraber hakkı yapmaya çalışmak sevap... onlarla beraber hakkı yapmaya çalışmak sevap... Onlar sevap ama fî gayri hakka,Onlar sevap ama fî gayri hakka, "hak olmayan bir konuda" böyle yaparsa, bayrak açarsa, böyle bir zümreye katılırsa... "hak olmayan bir konuda" böyle yaparsa, bayrak açarsa, böyle bir zümreye katılırsa...

2. Ev akka vâlideyhi. "Yahut da anne babasına, ebeveynine isyan eder, âsî olursa." 2. Ev akka vâlideyhi. "Yahut da anne babasına, ebeveynine isyan eder, âsî olursa."

 Herhalde birincisi bir siyasî isyan gibi, ikincisi de ailevî isyan gibi oluyor.Herhalde birincisi bir siyasî isyan gibi, ikincisi de ailevî isyan gibi oluyor. Anne babasına âsî olan çocuğa Allah çok büyük cezalar, belalar veriyor. Anne baba çok muhteremdir.Anne babasına âsî olan çocuğa Allah çok büyük cezalar, belalar veriyor. Anne baba çok muhteremdir. Annesinin hakkı, babasının hakkı son derece büyüktür. Anne hakkı daha büyüktür...Annesinin hakkı, babasının hakkı son derece büyüktür. Anne hakkı daha büyüktür... Onlara riayet etmesi, elini öpmesi, işini görmesi, emrini tutması,Onlara riayet etmesi, elini öpmesi, işini görmesi, emrini tutması, sözüne uyması, gönlünü hoş etmeye çalışması lazım! sözüne uyması, gönlünü hoş etmeye çalışması lazım!

Bir şartla, bir istisna ile!.. Anne baba çocuklara doğruyu söylüyorsa...Bir şartla, bir istisna ile!.. Anne baba çocuklara doğruyu söylüyorsa... Eğriyi söylüyorsa, eğriyi tatbik etmesini zorluyorsa, istiyorsa; o zaman olmaz!Eğriyi söylüyorsa, eğriyi tatbik etmesini zorluyorsa, istiyorsa; o zaman olmaz! O zaman hiç kimseye itaat olmaz. Yani: Lâ tâate li'l-mahlûki fî ma'sıyeti'l-Hâlık. O zaman hiç kimseye itaat olmaz. Yani:

Lâ tâate li'l-mahlûki fî ma'sıyeti'l-Hâlık.

"Allah'a isyan etmek, günah işlemek, Allah'ın emirlerine karşı gelmek durumları olduğu zaman,"Allah'a isyan etmek, günah işlemek, Allah'ın emirlerine karşı gelmek durumları olduğu zaman, hiçbir kimsenin sözünü dinlemek olmaz!" hiçbir kimsenin sözünü dinlemek olmaz!"

Babasının da, kocasının da, başka kimsenin de sözünü dinlemez. Babasının da, kocasının da, başka kimsenin de sözünü dinlemez.

Çünkü isyanı veya günahı emrediyor. Mesela diyor ki; "Al şu içkiyi, iç bakalım!"Çünkü isyanı veya günahı emrediyor. Mesela diyor ki; "Al şu içkiyi, iç bakalım!" veya "Al şu tabancayı, filanca kimseyi vur! Ben senin babanım, emrediyorum!" veya "Al şu tabancayı, filanca kimseyi vur! Ben senin babanım, emrediyorum!"

Bizim memlekette kan davası filan çok oluyor.Bizim memlekette kan davası filan çok oluyor. Sorumlu değil, büluğ çağına ermemiş diye tabancayı küçük çocuğa veriyorlar, "Hadi bakalım!Sorumlu değil, büluğ çağına ermemiş diye tabancayı küçük çocuğa veriyorlar, "Hadi bakalım! Git, falanca amcayı öldür. Çünkü o bizim aileden falancayı öldürmüştü." diyorlar. Git, falanca amcayı öldür. Çünkü o bizim aileden falancayı öldürmüştü." diyorlar.

 Emredilen şey günah... O zaman tutmak gerekmiyor.Emredilen şey günah... O zaman tutmak gerekmiyor. Babası da söylese, başka bir kimse de söylese, günah işlenmez! Çünkü Allah "işlemeyin" demiş.Babası da söylese, başka bir kimse de söylese, günah işlenmez! Çünkü Allah "işlemeyin" demiş. Allah'ın sözünün karşısına, zıddına başka bir kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur.Allah'ın sözünün karşısına, zıddına başka bir kimsenin söz söylemeye hakkı yoktur. Söylerse de onu kimsenin dinlemesi doğru olmaz. O zaman Allah der ki; Söylerse de onu kimsenin dinlemesi doğru olmaz. O zaman Allah der ki;

"Ben bir şeyi buyurdum, kulum dinlemedi. Karşıdaki herif bir şey söyledi, onu dinledi!" "Ben bir şeyi buyurdum, kulum dinlemedi. Karşıdaki herif bir şey söyledi, onu dinledi!"

Cenâb-ı Hak gazap eder. Böyle bir duruma -kendisinin dinlenmemesine,Cenâb-ı Hak gazap eder. Böyle bir duruma -kendisinin dinlenmemesine, günahı tavsiye edenin dinlenmesine- razı gelmez.günahı tavsiye edenin dinlenmesine- razı gelmez. Onun için anne babasına âsî olan da mücrim, cürüm işlemiş olur.Onun için anne babasına âsî olan da mücrim, cürüm işlemiş olur. Bayrak açan veya böyle bir haksız işi yapmaya toplanmış bir gruba katılan kimse de, aynı duruma gelir. Bayrak açan veya böyle bir haksız işi yapmaya toplanmış bir gruba katılan kimse de, aynı duruma gelir.

3. Ev meşâ mea zâlimin li-yensurehû. "Yahut da yardım etmek kasdıyla, bir zalimin yanında yer alan,3. Ev meşâ mea zâlimin li-yensurehû. "Yahut da yardım etmek kasdıyla, bir zalimin yanında yer alan, onunla beraber gezen, tozan, yürüyen kimse de mücrim olur." Zalim ne demek? onunla beraber gezen, tozan, yürüyen kimse de mücrim olur."

Zalim ne demek?

Hakkı yapmayan, haksızlık yapan, zulüm işleyen kimse demek...Hakkı yapmayan, haksızlık yapan, zulüm işleyen kimse demek... Başkandır, reistir, çete başkanıdır, mafya başkanıdır, zalimdir...Başkandır, reistir, çete başkanıdır, mafya başkanıdır, zalimdir... Yol kesiyor, hırsızlık yapıyor, ötekiler de çetenin üyesi, onlara yardımcı oluyor.Yol kesiyor, hırsızlık yapıyor, ötekiler de çetenin üyesi, onlara yardımcı oluyor. Daha büyük, daha geniş çapta ya da daha küçük çapta düşünelim. Daha büyük, daha geniş çapta ya da daha küçük çapta düşünelim. Bir zalime yardım etmek için onun yanında yürüyen kimse de cürüm işlemiş olur. Bir zalime yardım etmek için onun yanında yürüyen kimse de cürüm işlemiş olur.

O halde bu cürüm işleyenlerin durumu ne olacak? O halde bu cürüm işleyenlerin durumu ne olacak?

Fe-kad ecrame. "Böyle yapanların hepsi mücrim olmuş olur."Fe-kad ecrame. "Böyle yapanların hepsi mücrim olmuş olur." Yekûlullâhu teâlâ. "Allahu Teâlâ da Kur'ân-ı Kerîm'inde bir âyet-i kerîmede buyuruyor ya..."Yekûlullâhu teâlâ. "Allahu Teâlâ da Kur'ân-ı Kerîm'inde bir âyet-i kerîmede buyuruyor ya..." İnnâ mine'l-mücrimîne müntekimûne. "Ben Azîmü'ş-şân, mücrimlerden intikam alacağım, intikam alıcıyım!" İnnâ mine'l-mücrimîne müntekimûne. "Ben Azîmü'ş-şân, mücrimlerden intikam alacağım, intikam alıcıyım!"

Cemî sîgasıyla azamet ifade etmek için, "Biz mücrimlerden intikam alıcıyız." buyruluyor.Cemî sîgasıyla azamet ifade etmek için, "Biz mücrimlerden intikam alıcıyız." buyruluyor. Arapça ifade, azamet sîgası çoğulla, Türkçe'de tekille olur.Arapça ifade, azamet sîgası çoğulla, Türkçe'de tekille olur. "Ben azamet sahibi, izzet ve celâl sahibi, âlemlerin Rabbi, Mevlânız;"Ben azamet sahibi, izzet ve celâl sahibi, âlemlerin Rabbi, Mevlânız; mücrimlerden intikam alıcıyım, alacağım!" mücrimlerden intikam alıcıyım, alacağım!"

İsm-i fâil sîgası, isim cümlesinde haber olarak gelince istikbal mânası ifade ediyor.İsm-i fâil sîgası, isim cümlesinde haber olarak gelince istikbal mânası ifade ediyor. Âhirette alacak veyahut zulümden bir müddet sonra alacak. Ya yakında, ya uzak bir zamanda...Âhirette alacak veyahut zulümden bir müddet sonra alacak. Ya yakında, ya uzak bir zamanda... Ya elif'li olarak, medli elif'li olarak, uzak bir zamanda; ya da acilen, ayn'lı olarak, acele olarak... Ya elif'li olarak, medli elif'li olarak, uzak bir zamanda; ya da acilen, ayn'lı olarak, acele olarak...

 Ya birden alır; zalimi, mücrimi kısa bir zaman sonra hemen tepeler. Ya da biraz mühlet geçer filan...Ya birden alır; zalimi, mücrimi kısa bir zaman sonra hemen tepeler. Ya da biraz mühlet geçer filan... Cenâb-ı Mevlâ unutmaz, kul yaptığı cürmü unutur. Cenâb-ı Mevlâ unutmaz, kul yaptığı cürmü unutur. Başına birden bir bela gelir, neden olduğunu anlayamaz. Halbuki o işlediği cürümden dolayıdır. Başına birden bir bela gelir, neden olduğunu anlayamaz. Halbuki o işlediği cürümden dolayıdır.

Allah mücrimlerden intikam alıcıdır.Allah mücrimlerden intikam alıcıdır. Onun için mücrim durumuna düşmemek, zalimi desteklememek, ana babaya âsî olmamakOnun için mücrim durumuna düşmemek, zalimi desteklememek, ana babaya âsî olmamak haksız bir konuda bayrak açmamak, haksız bir iş yapmamak, haksız iş yapanlara katılmamak lazım!.. haksız bir konuda bayrak açmamak, haksız bir iş yapmamak, haksız iş yapanlara katılmamak lazım!..

 Üçüncü hadîs-i şerîf: Üçüncü hadîs-i şerîf:

 Selâsün men fealehünne sikaten billâhi ve'htisâbenSelâsün men fealehünne sikaten billâhi ve'htisâben kâne hakkan alallâhi teâlâ en yuînehû ve en yubârike lehû. kâne hakkan alallâhi teâlâ en yuînehû ve en yubârike lehû. "Üç şey vardır ki kim bunları Allah'a güvenerek, dayanarak, sevabını Allah'tan umarak,"Üç şey vardır ki kim bunları Allah'a güvenerek, dayanarak, sevabını Allah'tan umarak, bekleyerek yaparsa, Allahu Teâlâ hazretlerinin ona yardım etmesi muhakkak olur, vacip olur,bekleyerek yaparsa, Allahu Teâlâ hazretlerinin ona yardım etmesi muhakkak olur, vacip olur, gerçekten olur ve ona o işi mübarek ve bereketli kılar." Bu üç güzel şey neymiş: gerçekten olur ve ona o işi mübarek ve bereketli kılar."

Bu üç güzel şey neymiş:

 1. Men fealehünne sikaten billâhi ve'htisâben1. Men fealehünne sikaten billâhi ve'htisâben kâne hakkan alallâhi teâlâ en yuînehu ve en yubârike lehû.kâne hakkan alallâhi teâlâ en yuînehu ve en yubârike lehû. "Kim bir kölenin köleliğini kaldırmak, onu kölelikten kurtarmak için gayrete gelirse, çalışırsa..." "Kim bir kölenin köleliğini kaldırmak, onu kölelikten kurtarmak için gayrete gelirse, çalışırsa..."

Neden yapıyor bunu? Neden yapıyor bunu?

Sikaten billâhi. "Allah'a dayanarak, güvenerek, sevabını Allah'tan bekleyerek..." Sikaten billâhi. "Allah'a dayanarak, güvenerek, sevabını Allah'tan bekleyerek..."

"Şu fakir, zayıf, esir müslüman esaretten kurtulsun."Şu fakir, zayıf, esir müslüman esaretten kurtulsun. Kendisinin gücü yetmiyor, şunu kurtarayım." diye esaretten kurtarmaya,Kendisinin gücü yetmiyor, şunu kurtarayım." diye esaretten kurtarmaya, Allah rızasını düşünerek, sevabını Allah'tan bekleyerek ve Allah'a dayanarak koşturursa...Allah rızasını düşünerek, sevabını Allah'tan bekleyerek ve Allah'a dayanarak koşturursa... "Allahu Teâlâ hazretlerinin ona yardım etmesi ve bu işi ona mübarek kılması vacip olur."Allahu Teâlâ hazretlerinin ona yardım etmesi ve bu işi ona mübarek kılması vacip olur. Muhakkak Allah ona yardım eder ve bereketler ihsan eder." Bu, bir! Muhakkak Allah ona yardım eder ve bereketler ihsan eder."

Bu, bir!

 Bu devirde kölelik azaldı, şekil değiştirdi. Ama zaman zaman da oluyor.Bu devirde kölelik azaldı, şekil değiştirdi. Ama zaman zaman da oluyor. Harplerde öbür tarafa esir düşüyor. Oradan kurtulması için beri tarafın çalışması gerekiyor.Harplerde öbür tarafa esir düşüyor. Oradan kurtulması için beri tarafın çalışması gerekiyor. Harp darp de dünyada eksik olmuyor.Harp darp de dünyada eksik olmuyor. Bakıyorsunuz Orta Amerika'da, bakıyorsunuz Balkanlar'da, bakıyorsunuz Kafkaslar'da, Bakıyorsunuz Orta Amerika'da, bakıyorsunuz Balkanlar'da, bakıyorsunuz Kafkaslar'da, bakıyorsunuz Asya'nın şurasında burasında, Afrika'nın ortasında Kongo'da vs. derkenbakıyorsunuz Asya'nın şurasında burasında, Afrika'nın ortasında Kongo'da vs. derken harpler her yerde olabiliyor. harpler her yerde olabiliyor.

Ben Avustralya taraflarına geldiğim zaman,Ben Avustralya taraflarına geldiğim zaman, bu bölgede nerelerde ve ne kadar müslüman var diye biraz kitap aldım, onları okuyorum. bu bölgede nerelerde ve ne kadar müslüman var diye biraz kitap aldım, onları okuyorum. Temenni de ediyorum, inşaallah onları tercüme ederim, Türkçe'ye kazandırırız.Temenni de ediyorum, inşaallah onları tercüme ederim, Türkçe'ye kazandırırız. Türkiye'deki kardeşlerim buralardaki halleri bilirler. Türkiye'deki kardeşlerim buralardaki halleri bilirler.

Mesela Vietnam savaşları oldu, bitti. Vietnam'da müslüman olduğunu ben hiç bilmiyordum.Mesela Vietnam savaşları oldu, bitti. Vietnam'da müslüman olduğunu ben hiç bilmiyordum. Meğer oralarda müslümanlar varmış.Meğer oralarda müslümanlar varmış. Vietnam'da, daha başka yerlerde, oralardaki ülkelerde çok müslümanlar varmış, haberimiz yok.Vietnam'da, daha başka yerlerde, oralardaki ülkelerde çok müslümanlar varmış, haberimiz yok. Dünyadaki müslümanlar ne durumdadır, nerededir?Dünyadaki müslümanlar ne durumdadır, nerededir? Harp olduğu zaman orada müslüman olduğunu bilseydik,Harp olduğu zaman orada müslüman olduğunu bilseydik, "Acaba müslümanlar ne oluyor? Ne haldeler?" diye biraz daha gayret ederdik."Acaba müslümanlar ne oluyor? Ne haldeler?" diye biraz daha gayret ederdik. Şimdi de nice nice olaylar görüyorsunuz.Şimdi de nice nice olaylar görüyorsunuz. Arnavut müslümanların, Kosova'dakilerin, Makedonya'dakilerin,Arnavut müslümanların, Kosova'dakilerin, Makedonya'dakilerin, Balkanlar'daki müslümanların acı durumları... Görüyorsunuz... Balkanlar'daki müslümanların acı durumları... Görüyorsunuz...

 Demek ki köleyi kurtarmaya çalışmak, böyle bir durumda olan müslümanaDemek ki köleyi kurtarmaya çalışmak, böyle bir durumda olan müslümana yardımcı olmak çok faydalı, çok hayırlı bir iş oluyor. yardımcı olmak çok faydalı, çok hayırlı bir iş oluyor.

2. Ve men tezevvece sikaten billâhi ve'htisâben kâne hakkan alallâhi en yuînehû ve en yubârike lehû.2. Ve men tezevvece sikaten billâhi ve'htisâben kâne hakkan alallâhi en yuînehû ve en yubârike lehû. "Kim Allah'a güvenerek, sevabını, mükâfatını Allah'tan bekleyerek evlenirse... "Kim Allah'a güvenerek, sevabını, mükâfatını Allah'tan bekleyerek evlenirse... O kula yardım etmek, ona bu hususu mübarek, bereketli, hayırlı kılmak Allah'ın üzerine vacip olur." O kula yardım etmek, ona bu hususu mübarek, bereketli, hayırlı kılmak Allah'ın üzerine vacip olur."

Yani, "Allah muhakkak ona yardımcı olurYani, "Allah muhakkak ona yardımcı olur ve muhakkak ona bu konuda nice nice hayırlar, bereketler ihsan eder." ve muhakkak ona bu konuda nice nice hayırlar, bereketler ihsan eder."

 Müslüman evliliği neden yapıyormuş, Peygamber Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfinden anlayalım.Müslüman evliliği neden yapıyormuş, Peygamber Efendimiz'in bu hadîs-i şerîfinden anlayalım. Biz biliyoruz zaten de, herkes anlasın. Biz biliyoruz zaten de, herkes anlasın.

Men tezevvece sikaten billâhi. "Allah'a dayanarak evleniyor." Neden? Men tezevvece sikaten billâhi. "Allah'a dayanarak evleniyor."

Neden?

"Acaba geçinebilir miyim, geçinemez miyim?""Acaba geçinebilir miyim, geçinemez miyim?" "Yok, bu maaşla yuva geçindirilmez, evlenmeyeyim." demek yok. Allah'a dayanacak, güvenecek. "Yok, bu maaşla yuva geçindirilmez, evlenmeyeyim." demek yok. Allah'a dayanacak, güvenecek.

Ve'htisâben. "Ve sevabını Allah'tan bekleyecek." Evlilik sevap mıdır hocam? Ve'htisâben. "Ve sevabını Allah'tan bekleyecek."

Evlilik sevap mıdır hocam?

Evet, çok sevaptır. Evlilik kendisi çok sevaptır, evlilik ilişkileri de sevaptır.Evet, çok sevaptır. Evlilik kendisi çok sevaptır, evlilik ilişkileri de sevaptır. Evli insanın ibadetlerinin sevabı kat kat fazladır.Evli insanın ibadetlerinin sevabı kat kat fazladır. Evlilik insanın dininin yarısını kurtaran çok önemli bir iştir.Evlilik insanın dininin yarısını kurtaran çok önemli bir iştir. Kim bunu, "Madem böyle sevaplıymış." diye Allah'a güvenerek, sevabını umarak yaparsa;Kim bunu, "Madem böyle sevaplıymış." diye Allah'a güvenerek, sevabını umarak yaparsa; Allah ona yardımcı olur ve ona bereketler ihsan eder.Allah ona yardımcı olur ve ona bereketler ihsan eder. Evliliği, yuvası hayırlı ve bereketli olur. İşi rast gider. Evliliği, yuvası hayırlı ve bereketli olur. İşi rast gider.

3. Ve men ahyâ arzan meyyiteten sikaten billâhi ve'htisâben3. Ve men ahyâ arzan meyyiteten sikaten billâhi ve'htisâben kâne hakkan alallâhi en yuînehû ve en yubârike lehû. kâne hakkan alallâhi en yuînehû ve en yubârike lehû.

Efendimiz, aynı cümleyi tekrar tekrar söylüyor ki üzerinde durulduğu için...Efendimiz, aynı cümleyi tekrar tekrar söylüyor ki üzerinde durulduğu için... Kesin olarak zihinlere nakşolsun, iyice hatırda kalsın diye... Kesin olarak zihinlere nakşolsun, iyice hatırda kalsın diye...

"Kim bir işlenmemiş ölü araziyi yani sahipsiz, işlenmemiş,"Kim bir işlenmemiş ölü araziyi yani sahipsiz, işlenmemiş, boş araziyi alır, çevirir, işler, ihyâ ederse..." Öyle arazinin ihyâsı nasıl olur? boş araziyi alır, çevirir, işler, ihyâ ederse..."

Öyle arazinin ihyâsı nasıl olur?

Bitki; sebze veya meyve, çiçek veya ağaç dikerek...Bitki; sebze veya meyve, çiçek veya ağaç dikerek... O zaman bitki arzı yani toprağı, tarlayı canlandırmış olur. O zaman bitki arzı yani toprağı, tarlayı canlandırmış olur.

"Kim böyle bir canlandırma yaparsa..." Ne sebeple? "Kim böyle bir canlandırma yaparsa..."

Ne sebeple?

"Allah'a güvenerek ve sevabını Allah'tan bekleyerek..."Allah'a güvenerek ve sevabını Allah'tan bekleyerek... O zaman Allahu Teâlâ hazretleri ona yardımcı olur ve ona bereket ihsan eder." O zaman Allahu Teâlâ hazretleri ona yardımcı olur ve ona bereket ihsan eder."

 Sadece bu konuda mı yardımcı olur ve bereket ihsan eder? Sadece bu konuda mı yardımcı olur ve bereket ihsan eder?

Hayır. Öyle bir şey denmiyor. Geniş...Hayır. Öyle bir şey denmiyor. Geniş... Böyle yapan bir insana Allah hayırları fetheder, yardımcı olur, bereketler bahşeder, ihsan eder. Böyle yapan bir insana Allah hayırları fetheder, yardımcı olur, bereketler bahşeder, ihsan eder.

 Şimdi her yerin sahibi var; ya hazine arazisi ya kişinin mülkü oluyor.Şimdi her yerin sahibi var; ya hazine arazisi ya kişinin mülkü oluyor. Kendi bildiğine göre gidip de bir yeri evirip çevirip, orada bir şey yapmak olmuyor. Müsaadeli oluyor.Kendi bildiğine göre gidip de bir yeri evirip çevirip, orada bir şey yapmak olmuyor. Müsaadeli oluyor. Ama eski devirde, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'inAma eski devirde, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in söylediği zamanda durum tam böyle değildi. Arazi boştu.söylediği zamanda durum tam böyle değildi. Arazi boştu. Gidip boş bir yeri çevirdiği zaman, kimse bir şey demezdi.Gidip boş bir yeri çevirdiği zaman, kimse bir şey demezdi. Orasını ihyâ ettiği zaman, o arazi onun olurdu. Orasını ihyâ ettiği zaman, o arazi onun olurdu.

Mesela kendi ülkemizi, Trakya'mızı, Anadolu'muzu düşünelim.Mesela kendi ülkemizi, Trakya'mızı, Anadolu'muzu düşünelim. Nice ağaçsız, işlenmemiş yerler var. Bunları işlersek, bunların işlenmesi için çalışırsak...Nice ağaçsız, işlenmemiş yerler var. Bunları işlersek, bunların işlenmesi için çalışırsak... Mesela Harran ovasına bent yapıldı (baraj demeyelim), nehirlerin üzerine bentler yapıldı.Mesela Harran ovasına bent yapıldı (baraj demeyelim), nehirlerin üzerine bentler yapıldı. oradan arklar -kanal demeyelim- açıldı, oralara sular gitti, nice nice bereketler geldi. oradan arklar -kanal demeyelim- açıldı, oralara sular gitti, nice nice bereketler geldi.

Kullanılmayan, uçsuz bucaksız ovalara.Kullanılmayan, uçsuz bucaksız ovalara. "Kullanamıyoruz hocam! Ne yapalım, su yok ki!"Kullanamıyoruz hocam! Ne yapalım, su yok ki! Ne yapalım, uçsuz bucaksız dümdüz yer!" filan denilen kısımlarNe yapalım, uçsuz bucaksız dümdüz yer!" filan denilen kısımlar şimdi hem kıymetlendi, hem de dış ülkelerin gözü de oralarda... şimdi hem kıymetlendi, hem de dış ülkelerin gözü de oralarda...

"Aman bu bereketli ova... Bir oyun etsek de bizim elimize geçse de..."Aman bu bereketli ova... Bir oyun etsek de bizim elimize geçse de... Bilmem şu kadar mahsul alınıyor... Bilmem şu kadar mahsul alınıyor... Yılda bir defa, iki defa, üç defa topraktan mahsul alınabiliyor. Yılda bir defa, iki defa, üç defa topraktan mahsul alınabiliyor. Bereket fışkırıyor, güneş var." diyorlar. 20-30 metre aşağıya kadar toprak...Bereket fışkırıyor, güneş var." diyorlar.

20-30 metre aşağıya kadar toprak... Dünyanın başka bir yerinde pek görülen bir şey değil.Dünyanın başka bir yerinde pek görülen bir şey değil. Biraz kazdın mı altından hemen taş çıkar, bitki aşağıya doğru büyüyemez.Biraz kazdın mı altından hemen taş çıkar, bitki aşağıya doğru büyüyemez. Bitmez, tükenmez bir nimet. Anadolu'nun başka yerleri de var. Bitmez, tükenmez bir nimet. Anadolu'nun başka yerleri de var.

Sonra anadan babadan insanlara kalmış araziler var. Bakmıyorlar, değerlendirmiyorlar. Sonra anadan babadan insanlara kalmış araziler var. Bakmıyorlar, değerlendirmiyorlar.

 Allah, yaşıyorsa selamet versin, öldüyse garîk-ı rahmet eylesin;Allah, yaşıyorsa selamet versin, öldüyse garîk-ı rahmet eylesin; bizim çok değerli bir hâkim dostumuz vardı.bizim çok değerli bir hâkim dostumuz vardı. Kendisi hâkim yani mahkemede suçluyu, davacıyı dinliyor, hüküm veriyor, meşgul insan.Kendisi hâkim yani mahkemede suçluyu, davacıyı dinliyor, hüküm veriyor, meşgul insan. Ama mütedeyyin. Hem de ehl-i tarîk idi, derviş. O, çok çalışkan bir kimseydi. Ama mütedeyyin. Hem de ehl-i tarîk idi, derviş. O, çok çalışkan bir kimseydi.

"Hocam, ben filanca kasabadayken, şehirdeyken evimin önünde beş metre boyunda,"Hocam, ben filanca kasabadayken, şehirdeyken evimin önünde beş metre boyunda, şu kadar enli küçücük bir bahçe vardı.şu kadar enli küçücük bir bahçe vardı. Halka çalışınca neler olur göstermek için oraya domates, fasulye vs. sebze ektim.Halka çalışınca neler olur göstermek için oraya domates, fasulye vs. sebze ektim. Derken oradan ne kadar mahsul aldık." diye anlatıyordu. Allah lütfuna erdirsin. Derken oradan ne kadar mahsul aldık." diye anlatıyordu. Allah lütfuna erdirsin.

Pekiyi, bir hâkim bey toprakla uğraşınca ne olur? Pekiyi, bir hâkim bey toprakla uğraşınca ne olur?

Sabahtan akşama kadar dosyalarla, ifadelerle,Sabahtan akşama kadar dosyalarla, ifadelerle, takır tukur kâtibin daktilo sesleriyle yorulmuş olan zihni;takır tukur kâtibin daktilo sesleriyle yorulmuş olan zihni; toprakla, çiçekle, bitkiyle uğraşınca açık havada açılır.toprakla, çiçekle, bitkiyle uğraşınca açık havada açılır. Bedenî yorgunluk, zihnî yorgunluğun dinlenmesine de yardımcı olur. Bedenî yorgunluk, zihnî yorgunluğun dinlenmesine de yardımcı olur.

 Ayrıca toprakla uğraşmak, kazmak vs.Ayrıca toprakla uğraşmak, kazmak vs. vücudun yani masada oturmaktan tembelleşmiş vücudun çalışmasına da sebep olur. Nereden baksan güzel...vücudun yani masada oturmaktan tembelleşmiş vücudun çalışmasına da sebep olur. Nereden baksan güzel... Bir de insanın kendi ektiği, küçücük de olsa bahçesinden kendi mahsulü...Bir de insanın kendi ektiği, küçücük de olsa bahçesinden kendi mahsulü... "Şu domates benim! Bu fasulye bizim topladığımız yemek! Aman ne kadar güzel!" İnsanın hoşuna gidiyor. "Şu domates benim! Bu fasulye bizim topladığımız yemek! Aman ne kadar güzel!" İnsanın hoşuna gidiyor.

 Arzı, bir toprak parçasını ihyâ etmek derken bunlar da olabilir. Arzı, bir toprak parçasını ihyâ etmek derken bunlar da olabilir.

Çok boş duruyoruz, çok boş vakit geçiriyoruz.Çok boş duruyoruz, çok boş vakit geçiriyoruz. Kahvelerde vakit geçiyor, sigara dumanları arasında sıhhatler bozuluyor.Kahvelerde vakit geçiyor, sigara dumanları arasında sıhhatler bozuluyor. Halbuki bahçede çalışsa, o da faydalı bir şey.Halbuki bahçede çalışsa, o da faydalı bir şey. Burada bakıyorum, Avustralyalılar işten geldiler mi hemen soyunuyorlar, atletle;Burada bakıyorum, Avustralyalılar işten geldiler mi hemen soyunuyorlar, atletle; ayaklarına kısa bir şey giyiyorlar, çim kesme makinesiniayaklarına kısa bir şey giyiyorlar, çim kesme makinesini ya da çapayı ellerine alıyorlar, bahçenin çimlerini traşlıyorlar.ya da çapayı ellerine alıyorlar, bahçenin çimlerini traşlıyorlar. Güzelce, yemyeşil, her taraf çimen... Bitkileri, yabanî otları ayıklıyorlar filan... Güzelce, yemyeşil, her taraf çimen... Bitkileri, yabanî otları ayıklıyorlar filan...

Genişçe bir arazi gördüm. Adam kendisi, genç bir adam... Dikkatimi çekti.Genişçe bir arazi gördüm. Adam kendisi, genç bir adam... Dikkatimi çekti. Bir makine tarzında sürme makinesi var. Herhalde motorla bir şey dönüyor.Bir makine tarzında sürme makinesi var. Herhalde motorla bir şey dönüyor. Bu da sadece arkasından saplarından tutuyor, toprağı sürüyor. İlk defa gördüm.Bu da sadece arkasından saplarından tutuyor, toprağı sürüyor. İlk defa gördüm. Yani önünden hayvan çekmeden, traktör çekmeden elle sevkedilen toprak kazma makinesi...Yani önünden hayvan çekmeden, traktör çekmeden elle sevkedilen toprak kazma makinesi... Çok güzel bahçe yapmış. Muntazam, sıra sıra bitkileri, sebzeleri dikmiş.Çok güzel bahçe yapmış. Muntazam, sıra sıra bitkileri, sebzeleri dikmiş. Uzaktan baktık, hayran kaldık. Hoş bir sahneydi. Uzaktan baktık, hayran kaldık. Hoş bir sahneydi.

 Demek ki arzı ihyâ etmek yani toprağı canlandırmak, bitki dikmek de sevaptır.Demek ki arzı ihyâ etmek yani toprağı canlandırmak, bitki dikmek de sevaptır. Bir insan bitki dikti mi, o bitki yaşadıkça Allah ona sevap verir. Ağaç dikti mi sevap verir.Bir insan bitki dikti mi, o bitki yaşadıkça Allah ona sevap verir. Ağaç dikti mi sevap verir. O ağacın gölgesinden, odunundan, meyvesinden, yaprağından istifade edildikçe sevap olur.O ağacın gölgesinden, odunundan, meyvesinden, yaprağından istifade edildikçe sevap olur. Onun için bu gibi çalışmalara yönelmeliyiz. Onun için bu gibi çalışmalara yönelmeliyiz. Kahvede durmaktansa, boş vakit geçirmektense bu gibi çalışmalarla faydalı bir şeyler yapmalıyız. Kahvede durmaktansa, boş vakit geçirmektense bu gibi çalışmalarla faydalı bir şeyler yapmalıyız.

Allahu Teâlâ hazretleri ömrümüzü, hayırlı, bereketli geçirmeyi nasip eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri ömrümüzü, hayırlı, bereketli geçirmeyi nasip eylesin. Her işimizi Allah'ın rızasına uygun yapmaya muvaffak eylesin.Her işimizi Allah'ın rızasına uygun yapmaya muvaffak eylesin. Peygamber Efendimiz'in dostu olmayı, dostluğunu kazanmayı nasip etsin;Peygamber Efendimiz'in dostu olmayı, dostluğunu kazanmayı nasip etsin; düşmanı olmaktan cümlemizi korusun. düşmanı olmaktan cümlemizi korusun.

 Zalime yardım etmemeyi, ana babaya âsî olmamayı, haksız bir şey için bayrak açmamayı,Zalime yardım etmemeyi, ana babaya âsî olmamayı, haksız bir şey için bayrak açmamayı, haksız kimselerin arasına katılmamayı nasip eylesin. haksız kimselerin arasına katılmamayı nasip eylesin.

Dinimizin inceliklerini öğrenmeyi, Kur'ân-ı Kerîm yolunda,Dinimizin inceliklerini öğrenmeyi, Kur'ân-ı Kerîm yolunda, sünnet-i seniyye-i nebeviyye yolunda yürümeyi nasip eylesin.sünnet-i seniyye-i nebeviyye yolunda yürümeyi nasip eylesin. Cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin.Cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin. Hem dünyada hem âhirette aziz ve bahtiyar eylesin. Hem dünyada hem âhirette aziz ve bahtiyar eylesin.

 es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh. es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtüh.
Hicri Yeni Yıl ve Aşure
Kısa ve Öz Sohbetler
Server Yayınları
Dinle Hata Bildir/Öneride Bulun Not Ekle
Konuşma Hakkında
Server Kürsü
Detaylı Arama
Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445

03 Temmuz 2024

İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Kayıt Ol
Giriş Yap
Mehmed Zahid<br>KOTKU
Mehmed Zahid
KOTKU

Hakkında

Hadis Dersleri (MZK)

Cuma Sohbetleri (MZK)

Münebbihat Dersleri
Mahmud Es’ad<br>COŞAN
Mahmud Es’ad
COŞAN

Hakkında

MEC YÂD ve Belgeseller

Hadis Dersleri (MEC)

Cuma Sohbetleri (MEC)

Tefsir Dersleri

Tasavvuf Sohbetleri

Mübarek Gün ve Geceler

Gurbet Sohbetleri

Hac ve Umre

Aile Eğitim Kampı Konuşmaları

Anma Programları

Konferanslar

Sorular ve Cevaplar

Diğer Çeşitli Konuşmalar
Muharrem Nureddin<br>COŞAN
Muharrem Nureddin
COŞAN

Hakkında

Konuşmalar

Mübarek Gün ve Geceler

Önemli Mesajlar

Basın Bildirileri
Tüm Sohbetleri Listele
Kısa ve Öz Paylaşımlar
Tema 1
Tema 2
Açık Renk Modu
Koyu Renk Modu